Quantcast
Channel: Siyah Gri Beyaz
Viewing all 500 articles
Browse latest View live

İran'ın "Volksjäger" Tasarımı Hakkında

$
0
0
İran'da, 1979 İslam Devrimi'nin yıldönümü kutlamaları çerçevesinde 2 Şubat Cumartesi günü, Devlet Başkanı Mahmud Ahmedinejad ve üst düzey askeri yetkililerin katıldığı bir törenle, "Kahir 313" adı verilen bir savaş uçağı kamuoyuna tanıtıldı.[1] [2]

Bilim kurgu filmlerinden çıkmışa benzeyen bir dış görünüşe sahip olan Kahir 313'ün tanıtılacağı, törenden bir hafta önce Savunma Bakanı Tuğgeneral Ahmed Vahidi tarafından duyurulmuştu.

İran resmî haber ajansları tarafından ABD yapımı F/A-18'e benzer kabiliyette olduğu iddia edilen Kahir 313'ün, İran Hava Savunma Endüstrisi Kurumu tarafından geliştirildiği açıklandı.

Uçağın teknik özellikleri hakkında bilgi veren Vahidi, Kahir 313'ün, "gelişmiş bir profile ve son derece düşük radar kesit alanına sahip, çok alçak irtifada uçabilen" bir uçak olduğunu ayrıca kısa pistlerden iniş kalkış gerçekleştirebildiğini söyledi. Vahid iayrıca uçağın yapımında gelişmiş malzemelerin kullanıldığını ve "son nesil güdümlü gelişmiş mühimmatların" kullanılabildiğini de ifade etti.

İran basını ayrıca uçağın 1,000 saat uçuş testi gerçekleştirdiğini iddia etti ve gerçek prototipe ait olduğunu iddia ettiği bir video kaydı yayınladı. Videoda şekil olarak Kahir 313'e ait gibi görünen bir uçak uçarken görülüyor ancak yayınlanan görüntünün uzaktan kumandalı ölçekli bir modele ait olma olasılığı da mevcut.

Tören sırasında çekilmiş ve İran basını tarafından alışılmışın dışında bir şekilde, oldukça ayrıntılı servis edilen fotograflar, uluslararası havacılık camiasında yoğun ilgi ve tartışmalara neden oldu. Bu, doğal bir sonuçtu, zira Kahir 313 oldukça sıradışı bir görünüme sahip. Ayrıca uçağın bazı özellikleri, en basit ifade ile oldukça "garip". [3] [4]

Ancak biraz daha yakından bakınca, modern bir "Volksjäger"e[5] benzeyen Kahir 313, İran'ın Batı'ya, Basra Körfezi ülkelerine ve kendi halkına karşı yürütmekte olduğu propaganda savaşına dair ilginç ipuçları içeriyor.


Gözlemler


1. Törende sergilenen ve adı Kahir 313 (Qaher 313) olarak duyurulan uçak siyah renge boyalı ve gövdesinde "F-313" kodu görülüyor.

2. Uçak tek motorlu, tek koltuklu, çift kuyruk dikmeli, ön kanatçıklı (canard) ve anhedral uzantılı kanatlara sahip bir yapıda.[6] Dış görünüş olarak Heinkel He-162 Volksjäger, Boeing Bird of Prey ve McDonnell Douglas X-36 karışımı bir görünüme sahip. [7] [8]

3. Uçağın kanat ve gövdesinde, radar kesit izini azaltmaya yönelik açılı tasarım tercih edilmiş. Kanatçık (canard) ve kanatların hücum açıları yaklaşık aynı değerde gibi görünüyor.

4. Uçağın iki adet olan hava alıkları, gövdenin her iki üst yanında, kanat kök uzantısının (LERX; Leading Edge Root Extension) üst - gerisinde konumlandırılmış.

5. Uçağın üç adet olan iniş takımlarının her biri tek tekerlekli. İran basınının servis ettiği videolarda görülen bir canlandırmaya göre ön dikme geriye, ana dikmeler ise öne doğru, katlanmadan doğruca gövde içine alınıyor. Ana dikmeler gövde için alınırken tekerlekler 90 derece dönüyor. İniş takımlarının, uçağın cüssesine göre narinliği dikkat çekici.


Kahir 313'ün rüzgar tüneli maketi
6. Uçağın oldukça sıradışı bir şekle sahip burun kısmı, herhangi bir radar sisteminin sığamayacağı kadar küçük.

7. Uçağın üzerinde herhangi bir alıcı, algılayıcı sistem, anten, vb elektronik ya da elektrooptik sistem görünmüyor.

8. Uçağın üzerinde herhangi bir bakım / onarım erişim kapakçığı, LRU (Line Replacement Unit), montaj yeri, civata, somun vb görünmüyor.

9. Gövdenin büyük kısmında dalgalanmalar ve pürüzler görülüyor.

10. Uçağın motorunun, egzoz kısmındaki kapağın boyutları göz önüne alındığında General Electric üretimi ve F-5 serisi uçaklarda kullanılan J85 olması kuvvetle muhtemel.

11. Uçağın kokpiti oldukça sıradışı bir tasarıma sahip. Kokpitin boyut olarak küçük olduğu görülüyor. Nitekim törende uçağa binen bir pilotun kokpite sığmakta zorluk çektiği, dizlerinin kanopinin küvetinden yukarı taştığı görülüyor.


Kahir 313 kokpit konsolundaki göstergeler ve markaları
Resmin büyük hali için üzerine tıklayınız
12. Kokpit konsolunda yer alan gösterge ve ekranlar, askeri bir uçak için alışılmadık bir yerleşime sahip. Ayrıca paneldeki sistemlerin neredeyse tamamının sivil havacılık için üretilmiş, sivil piyasalardan temin edilebilecek aksam olduğu dikkat çekiyor.

13. Uçuş kumanda levyesinin ABD yapımı eski F-4 ve F-5 tipi, bacak arası levye olduğu görülüyor.

14. Kokpitte paneli, pilotun konumuna göre oldukça aşağıda kalıyor. Askeri standartta herhangi bir çok işlevli gösterge (MFD), başüstü gösterge (HUD) vb bulunmuyor.

15. Uçağın gövdesinin büyük oranda cam elyaf (fiberglass) malzemeden mamûl olduğu görülüyor. İşçilik ve uygulamanın oldukça kusurlu ve kaba olduğu dikkat çekiyor. Özellikle kokpit bölgesinin fotograflarında üretim hataları, sıyrılma ve deformasyonlar dikkat çekiyor.

16. Uçağın kokpit kanopisi, pleksiglas malzemeden mamûle benziyor. Kanopinin, görüntüyü son derece deforme eden, görüşü bozan ve en iyi ihtimalle yarı - saydam bir yapısının olduğu dikkat çekiyor. Ancak kanopi ve kokpit, şekil itibari ile pilotun görüş açısı göz önünde bulundurularak tasarlanmış izlenimi uyandırıyor. Özellikle kokpit gösterge panelinin pilotun öne bakışının bir hayli altında kalan yapısı, uçağın burnunun açısı bu izlenimi kuvvetlendiriyor.

17. Uçak üzerinde herhangi bir silah ya da faydalı yük taşıma istasyonu (paylon) ya da makinalı tüfek namlusu görünmüyor.


Değerlendirmeler

Yayınlanan fotograf ve videolar ile servis edilen haberler ışığında, şu değerlendirmeleri yapmak mümkün:

1. Sergilenen uçağın, uçabilen bir prototipten ziyade ölçekli bir maket olması kuvvetle muhtemeldir. Gövde üzerindeki son derece büyük üretim hataları, kusurlar, kanopinin kapalı durumda kokpiti tam örtemiyor olması ve herhangi bir kilit mekanizmasının da olmaması bu kanıyı desteklemektedir.

2. Uçağın aerodinamik olarak en dikkat çekici özelliklerinden olan gövde üstünde yerleştirilmiş hava alıkları, taktik bir savaş uçağı için son derece sakıncalı bir tasarım seçimi gibi duruyor. Zira bu tip hava alıklarında, uçak manevra yaptığı anda gövde ve/veya kanat uzantıları, alığa giden hava akışını engeller. Söz gelimi uçak burnunu yukarı kaldırdığı anda alıklara giden hava akışı önemli ölçüde kesilecektir. Bu da jet motorunun hava ile düzgün bir şekild beslenmesini engelleyeceğinden en iyi ihtimalle takat kaybına neden olacaktır. Bu tür hava alıkları, ayrıca kısa kalkış ve iniş gibi manevralara da uygun değildir. Daha ziyade uzun ve yumuşak tırmanma açılı kalkış ile düz seyir uçuşlarına uygundurlar (Karşılaştırınız: Global Hawk insansız hava aracı sistemi). Dolayısıyla hava savaşına girecek, "it dalaşı" yapabilecek bir uçak için kesinlikle uygun değildirler.

3. Uçağın herhangi bir sensör taşımaması, burun kısmının herhangi bir radarın yerleşimine izin vermeyecek ölçüde küçük olması dikkat çekicidir. Tasarımın bu anlamda modern bir muharebe yeteneğinin olmadığını iddia etmek mümkündür.

4. Uçağın kanatlarındaki anhedral uzantıların boyutu dikkat çekicidir. Bu, muhtemelen uçağın eksenel dengesini sağlamak için alınmış bir önlem olsa gerektir. Hava alığı geometrisi ve yerleşimi ile birleştirildiğinde bu seçim, uçağın düz ve stabil bir rotada uçmak üzere tasarlandığı izlenimini uyandırmaktadır.

5. Uçağın kokpitindeki yerleşim ve tasarım seçimleri son derece ilginçtir. Kokpit gösterge paneli oldukça alçaktır. Panelde yapılan seçimler kadar yapılmayan seçimler de bazı ipuçları vermektedir. Şöyle ki: Uçamadığı her halinden belli olan bir uçağın tanıtımı için bu kadar özen gösteren, o uçağı boyamak, "toplamak" ve sergilemek için bu kadar zahmete giren İran, neden kokpite, elinde oldukça bol miktarda bulunan ve F-4 ile F-5 jetlerinden çıkma çok fonksiyonlu göstergeler, alet takımları, düğmeler vb takmamıştır? Neden kokpit gösterge panelini, modern bir savaş uçağına benzetmeye uğraşmamıştır da, uluslararası piyasalardan kolaylıkla temin edilebilecek, sivil havacılığa yönelik ürünleri takmayı tercih etmiştir? F-4 ya da F-5'ten sökülmüş olduğu belli kumanda levyesinin hemen önüne aynı uçaklardan göstergeler, HUD'lar vb takmak neden "akıl edilmemiştir"?

5a. İran bu kokpit ile, ambargoyu delebildiği mesajını vermek istemiştir.

5b. Uçağın muhtemel görevleri için modern savaş uçağı aviyoniklerine zaten ihtiyaç yoktur.

6. Uçağın bir adet olan motoru, hele ki J85 ise, yeterli takat sağlamaktan uzak görünmektedir.

7. İran'dan son yıllarda çok sık ve yoğun şekilde yerli savunma sanayiinin ürünlerine ilişkin abartılı ve propaganda ile bezeli haberler yayınlanmaktadır. Bu haberlere konu olan sistemler çoğunlukla Şah döneminde İran'a satılmış olan araç gerecin ya tadil edilmiş ya da yeniden adlandırılmış halleri olmaktadır. Kahir 313 bu açıdan öncüllerinden ayrılan bir konuma sahiptir. Zira Hava Kuvvetleri özelinde, "yerli yapım yeni uçak" olarak tanıtılan uçakların büyük çoğunluğunun F-5 tadilatı olduğu (Azarheş gibi) bilinmektedir.[9] Ancak burada da "yapılmayan tercihler" dikkat çekmektedir: İran bu tür haberlerde hep F-4 ya da F-5 uçaklarını kullanırken, hava kuvvetleri hizmetindeki F-14A, MiG-29, Su-24 ya da Mirage F1 gibi uçakları hiç kullanmamakta, bu uçaklarla ilgili tadilat, modernizasyon, güncelleştirme ya da "yerlileştirme" gibi çalışmaları hiç duyurmaktadır. Tüm "yerlileştirme" çalışmalarında, faydalı hizmet ömrü çoktan dolmuş F-4 ve F-5 uçaklarının kullanıldığı dikkat çekmektedir. Benzer bir durum Bell 214 ve AH-1 helikopterleri için de geçerlidir. Bu tercihin sebebinin üzerinde durulması gerekir: Acaba İran, hava savunması ve karşı saldırı kabiliyetinin çekirdeğini oluşturan, modern bir hava gücüne en yakın unsurları olan F-14A, Su-24, Mirage F1 gibi uçaklara, tam da bu nedenle mi dokunmamaktadır? Eğer bu sorunun yanıtı "evet" ise, F-5'lerin mümkün olan tek şekilde, propaganda aracı olarak kullanılmalarının da nedeni ortaya çıkmış olur, zira başka bir şekilde hizmet vermeleri mümkün değildir.

8. Kahir 313'ün, bölgedeki önceden belirlenmiş sabit hedefleri (bölgedeki askeri tesisler, enerji tesisleri, petrol boru hatları, sondaj platformları vb gibi) ya da Basra Körfezi'ndeki askeri ve/veya sivil gemi trafiğini, alçak irtifa ve nispeten düz bir rotada yüksek sesaltı hızda uçarak ve düşman sensörlerinden azami şekilde sakınarak vurmak ve/veya bu hedeflere karşı "kamikaze" görevlerinde kullanılmak için tasarlanmış, üretimi ve kullanımı kolay bir uçak olarak tasarlandığı iddia edilebilir. Bu senaryo doğru ise, pilotun hedefini aramak ya da bulmak için herhangi bir sensöre ihtiyacı olmayacaktır, zira ya hedefi önceden belirlenmiş sabit ve büyük bir unsurdur ya da Basra Körfezi gibi son derece kalabalık deniz trafiğine sahip, hedef açısından zengin bir ortamdır. Dolayısıyla pilotun tek sahip olması gereken şey, çevresine iyi görüş sağlayabilecek bir kokpit ile asgari standartlarda seyrüsefer / GPS sistemidir. Her ikisi de uçakta mevcut görünmektedir.

Tüm bu veriler ışığında Kahir 313'ün modern bir Volksjäger olduğunu iddia etmek mümkündür. İran, eğer üretime geçerse, Kahir 313 ile intihardan farksız bu tip görevlere çıkmaya gönüllü pilot bulma sıkıntısı yaşamayacaktır.


Notlar:

[1]: "Ahmadinejad unveils Iran’s new low-flyer fighter jet Qaher 313": http://www.mehrnews.com/en/newsdetail.aspx?NewsID=1806182[2]: "Iran president unveils Qaher-313 indigenous fighter jet": http://www.presstv.ir/detail/2013/02/02/286841/iran-unveils-new-indigenous-fighter-jet/

[3]: "Here’s why Iran’s new stealth fighter jet can’t fly": http://theaviationist.com/2013/02/04/iran-plane-cannot-fly/?fb_source=pubv1#.UQ_BVWeQj5P

[4]: "Iran unveils new indigenous stealth fighter “Qaher 313″. And here’s a detailed analysis": http://theaviationist.com/2013/02/02/iran-new-stealth-fighter/#.UQ-p_2eQj5M

[5]: Volksjäger: Almanca "Halk Avcısı" ya da "Halkın Avcı Uçağı". İkinci Dünya Savaşı'nın sön dönemlerinde, Almanya anavatanının savunması için, üretimi son derece ucuz, pilotajı kolay jet tepkili av önleme uçak projesine verilen isim. Amaç, asgari pilotaj eğitimi ile yetiştirilen halk ordusunu ve Hitler Gençliği'ni bu uçaklara bindirip, Müttefik bombardıman uçaklarını avlamaktı. Bu proje kapsamında, Heinkel firması, tek motorlu He-162 Salamander uçağını üretti. Ayrıntılı bilgi için bkz: http://en.wikipedia.org/wiki/Heinkel_He_162

[6]: Anhedral: Uçak kanadının aşağı yöne yaptığı açı. Tersi "dihedral"dir. Örneğin F-4 Phantom II uçağının kuyrukları anhedral, kanat uçları dihedraldir. Ayrıca bkz: http://en.wikipedia.org/wiki/Dihedral_%28aircraft%29#Anhedral

[7]: Boeing Bird of Prey: http://en.wikipedia.org/wiki/Boeing_Bird_of_Prey

[8]: McDonnell Douglas X-36: http://en.wikipedia.org/wiki/X-36

[9]: Azarheş için bkz: http://en.wikipedia.org/wiki/HESA_Azarakhsh

İsviçre'nin Gripen Seçimi: Maliyet - Etkinlik Nedir?

$
0
0


İsviçre, hava kuvvetleri hizmetindeki Northrop F-5E/F Tiger savaş uçaklarını yeni nesil modern bir savaş uçağı ile değiştirmek için Partial Tiger Replacement (Tiger Kısmî İkamesi) adlı bir tedarik programı yürütüyor. Proje kapsamında  Teklife Çağrı Dosyası 07.01.2008 tarihinde yayınlandı. Saab JAS-39C/D Gripen, Eurofighter EF-2000 Typhoon ve Dassault Rafale ile teklif verdi. [1]

Her ne kadar tedarik edilecek uçak sayısı 20 - 30 arası gibi çok yüksek olmayan bir miktarla sınırlı olsa da, ihale özellikle Eurofighter ve Dassault arasında büyük çekişmeye sahne oldu. Zira her iki firma da dünya çapında çok iddialı projelerde rakiplerdi ve İsviçre ihalesindeki teknik değerlendirme ve karşılaştırma sonuçları, bu uçakları söz konusu büyük ihalelerde avantajlı konuma geçirebilirdi.

İhale süreci devam ederken, İsviçre Hava Kuvvetleri'nin teknik değerlendirme raporunun basına sızması ve raporun içeriği büyük gürültü kopardı. Zira rapor, teknik olarak Dassault Rafale'yi ilk sıraya koyarken pek çok kriterde Eurofighter Typhoon'un beklentilerin son derece altında bir kabiliyete sahip olduğu dikkat çekiyordu. Üçüncü aday olan Gripen ise en düşük maliyetli çözüm olarak öne çıkıyordu.[2]

Tüm bu gürültüden sonra 30.11.2011 tarihinde Gripen'ın seçildiği duyuruldu. 100% oranında offset içeren teklif ile İsviçre Saab'dan 22 adet Gripen E alacak. Gripen NG modeli üzerine şekillendirilmiş bu uçaktan aynı zamanda İsveç Hava Kuvvetleri de kısa süre önce tedarik kararı almıştı.

İşte bu projenin ayrıntıları için Air Forces Monthly dergisinden Georg Mader, emekliye ayrılmadan hemen önce İsviçre Hava Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Markus Gygax ile bir röportaj gerçekleştirdi. Sorulara oldukça açıksözlü ve ayrıntılı yanıtlar veren Gygax'ın beyanlarının satır aralarında modern hava kuvvetlerinin önündeki teknik ve ekonomik soru ve sorunlara dair ipuçları da bulmak mümkün.

Air Forces Monthly dergisinin Ocak 2013 sayısında yayınlanan röportajın Gripen tedarik projesi ile ilgili kısmını Türkçe'ye çevirerek aşağıda sundum. Ayrıca kendi değerlendirmelerimi de sonuna ekledim.


AFM:
Neredeyse 5 yıldır İsviçre Hava Kuvvetleri’nin komutanısınız. Görev süreniz içinde F/A-18 modernizasyonu ve çeşitli tedarik programları ve en son olarak da “Super Gripen” seçimini gerçekleştirdiniz. Küçük bir hava kuvvetleri için “çift başlı mızrak” yapısının gerekli olduğuna inanıyor musunuz?
Markus Gygax (sağda), İsveç Hava Kuvvetleri'ne
ait bir Gripen kokpitinde (Fotograf: FXM.se)

Gygax:
(Gülerek) Sorunuzun asıl niyetini biliyorum – özellikle F/A-18 Hornet’in uzun vadedeki geleceği ile ilgili. İnanın, Tiger İkâmesi tartışmaları sırasında da bu konu sıkça gündeme geldi. Hayattaki her şey gibi her çözümün kendine göre artı ve eksileri vardır. Tek tip çözümü, işletme giderleri, teşkilat ve ikmâl açısından avantajlara sahiptir ancak tüm filoyu etkileyebilecek teknik bir sorun ortaya çıktığında tüm filonuz yerde kalır. İki farklı tip çözümü daha pahalı olabilir ancak bir tip uçuştan çekildiğinde hava sahanızı korumak elinizde yedek unsurunuz bulunacaktır. İlaveten her iki tipi de, söz gelimi 15 yılda bir aynı anda değiştirmediğiniz için her zaman en son teknolojiyi seçme şansınız olacaktır.

AFM:
Gripen E’nin seçimindeki esas neden de, bu en son teknolojiyi yakalama çabası mıydı? İhalede ayrıca Dassault Rafale ve Eurofighter Typhoon da vardır ve üreticileri ürünlerinin teknoloji harikası olduğunu, bazı konularda Gripen E’den daha ileri olduuklarını iddia ediyorlardı.

Gygax:
Bizim için evet, sanırım. ABD’nin en son nesil F-22 ya da F-35 tasarımları haricinde ufukta çığır açan, devrimsel bir tasarım görünmüyor. Bu iki (uçak) stealth avantajına sahipler ancak öte yandan, düşük görünürlüğü elde etmek için aerodinamikten verdikleri feragatlar var. Silahlarını gövde içinde taşımak zorundalar. Bazı senaryolarda F-35 harici yakıt tankları ve dış istasyonlarda silah taşımak zorunda kalacak. Dolayısıyla stealth uçaklarda öyle ya da böyle verilen ödünler söz konusu. Dünya geneline baktığımda, Gripen, Rafale, Eurofighter gibi kapsamlı tasarımlar ve en son nesil Rus yapımı Flanker gibi uçaklar, makûl maliyetlere sahip teknoloji harikası platformlardır. Ve önümüzdeki birkaç on yıl boyunca da böyle kalacaklar. Dolayısıyla, benim için uçak değil, taşıdığı sensör ve silahlar önemlidir. İşlemci gücü, durumsal farkındalık, insan-makina arayüzü – tüm bunlar uçak tipinden bağımsızdır.

AFM:
Tüm bu nitelik ve kabiliyetler, tek koltuklu Gripen E modelinde mevcut mudur? Bu uçak değerlendirme raporunuzda sonuncuydu.

Gygax:
Kesinlikle. JAS-39 en düşük kabiliyetli olarak değerlendirilirken, bu her üç jet arasında etkinlik kriterlerine göre idi – tek motor olarak çift motorlu uçaklara karşı idi. Bunu en başından beri biliyorduk. Ancak Gripen NG tanıtım uçağındaki AESA radarı gibi sensör sistemleri ile rakiplerinin önüne, düşük maliyetini koruyarak geçti. Aynı durum öngörülen elektronik harp ve özsavunma sistemleri için de geçerli. Dolayısıyla barış zamanı hava sahasının denetimi, gerginlik dönemlerinde korunması ve çatışma dönemlerindeki vuruş görevlerinin tamamını karşılamaktadır. 


AFM: Bu, İsviçre Hava Kuvvetleri’nde suların durulduğu anlamına mı geliyor? Basına sızan raporlara göre kuvvet içinde, en az kabiliyetli adayın seçilmesi iddiası ile oldukça hararetli tartışmalar yaşandı. Ayrıca siyasilere, Rafale’nin tavsiye edildiği raporlarda imzanız var.

Gygax:
Evet ve o imzalarımın hala arkasında duruyorum! Rafale en kapsamlı çözüm olurdu. Ancak esas soru, seçim bizim gelecekteki ihtiyaçlarımıza uyacak mı ve yeni teknolojileri kapsıyor mu? Ve Gripen E bunlara sahiptir. Ayrıca tedarik edilebilecek jetlerin sayısı da aynı derecede önemlidir. Nitelik de nicelik kadar öneme sahiptir, özellikle küçük bir ülke için. Küçük bir hava sahası için, ikaz süresi büyük önem taşımaktadır ve bazen hava sahası içinde devamlı uçuyor durumda olmanız gerekir. Dolayısıyla, göreve müsait uçakların sayısı kritiktir. Diğer ülkelerin hava kuvvetleri komutanları ile yaptığım konuşmalara dayanarak söyleyebilirim ki, uluslararası standartlarda bu oran, 40 – 50% civarındadır. Bu veriyi teyit edebilecek şekilde Hornet ile 15 yıllık tecrübemiz bulunuyor. Bu yüzden de bir komutan için filonun harbe hazırlığı önemli bir kriterdir. 22 Gripen E ve 35 F/A-18 ile, emekliliğimde rahatça seyredebileceğim bir şemsiye kuvvetine sahip olacağız.

AFM:
Huzurlu Avrupa’nın ortasındaki küçük İsviçre için 55 savaş jeti ile aşırı silahlanmış olacağı iddiasını nasıl yanıtlıyorsunuz? Örneğin komşu Avusturya’nın sadece 15 Eurofighter’ı bulunuyor.

Gygax:
Avusturya’da olanların askeri bir arka planı bulunmuyor ve tamamen siyasi nedenlerle vuku buldu. Orta Avrupa’da hava muharebesini de içeren bir savaşın sadece matematiksel bir risk olduğu doğrudur. İsviçre için bu, Almanlar’a ve Amerikalılar’a karşı önleme uçuşlarına çıktığımızdan bu yana 70 yıldır gerçekleşmedi. Ancak savaş jetlerimizin görevleri günlük rutindir – yılda 300 – 400 kez kimlik belirtmeyen ya da teşhis edilemeyen radar temaslarına karşı havalanmaktadırlar. Halihazırda gece ve kötü hava koşullarında önleme ve devriye görevlerine çıkmakta, sadece Hornetler’in kullanılabilmesinden dolayı zafiyetimiz mevcuttur. Sadece 33 jetin kullanılmasından dolayı yeterli uçaktan mahrum kalma olasılığı vardır, özellikle gerginlik dönemlerinde. Bu bir “aşırı silahlanma” meselesi değil, devamlılık ve sürdürülebilirlik meselesidir.

AFM:
İsveç – İsviçre girişimi bir şemsiye anlaşmasını kapsıyor. İsviçre Hava Kuvvetleri’nin tanında RUAG, Saab, FXM ve diğer kurum ve kuruluşlar yer alıyor. Birlikte nasıl çalışacaklar? Şimdiye kadarki performanslarından memnun musunuz?

Gygax:
Evet memnunum. 1960’lardaki sıkıntıları müteakiben, önemli dersler edindik. 110 adet Northrop F-5E/F Tiger’ın hizmete alınmasıyla –ki 54 adedi halen faaldir- ve F/A-18’in tedariği ile büyük aşamalar kaydettik. RUAG tarafından Hornet için parça montajı ile birlikte İsviçre ekonomisi için önemli offset payları aldık, süreç güzel işledi.

AFM:
Ancak bu sefer RUAG Gripen E’nin üretiminde yer almayacak…

Gygax:
Bu doğru; uçaklar İsveç’te üretilecekler, çünkü sipariş miktarı İsviçre’de üretimi makûl kılmayacak kadar küçük. Ancak ulusal sanayi şirketlerimiz tabi ki destek ve ikmal süreçlerinde yer alacaklar. Hizmet içi destek sözleşmeleri ile RUAG ve diğer kuruluşlar görev alacaklar.

AFM:
Anlaşma kapsamında bir de geçici çözüm yer alıyor. Ayrıntı verebilir misiniz?

Gygax:
Elbette. Proje en başından beri F-5 ikame projesi olarak ele alındı. Federal konsey şimdi F-5’leri 2021’den önce değiştirmek istiyor. İsveçle varılan anlaşma uyarınca, halen İsveç Hava Kuvvetleri’nde bulunan 11 adet Gripen C/D kiralanacak. Bu kiralamanın maliyeti yıllık CHF44 milyon (yaklaşık USD48.42 milyon) olacak, 54 F-5’in bize yıllık işletme maliyeti CHF48 milyondur (yaklaşık USD52.82 milyon). Kiralanan Gripen’larla İsviçreli pilotlar Gripen E’ye tekamül eğitimlerini alacak, böylelikle geçiş sürecinde yaşanabilecek gecikmeleri azaltacaklar. İsveçliler de benzer bir şey yapacak; Gripen D’de eğitim alarak Gripen F yatırımı yapmayacaklar.

AFM:
Gripen E ile birlikte keşif ve yer taarruz gibi “kaybedilmiş” kabiliyetleri tekrar edineceğiniz doğru mu?

Gygax:
Bu doğru. Mirage IIIRS (keşif) ve  Hunter (yer taarruz) uçaklarının emekliye ayrılması ile yitirilen bu kabiliyetler  tekrar kazanılacak. 22 Gripen’ın tartışmasız ana görevi hava savunma iken, 4 tanesini Rafael Reccelite sistemi ile donatmayı ve sekiz tanesini de henüz belirlemediğimiz bir tipte güdümlü silah ile donatarak hava yer görevlerine uygun hale getirmeyi planlıyoruz.

AFM:
İsviçre Gripen E’leri Meteor görüş menzili ötesi (BVR; Beyond Visual Range) füzelerini taşoyacak mı?

Gygax:
Evet taşıyacaklar. Meteor halihazırda sipariş paketine dahil. Bu bizim için çok önemli – tekraren, yeni nesil teknolojiler. Eğer uçağın gövdesi güç bakımından en üst seviyede değilse rakipleri ile başa çıkmak için sensörleri ve silahları en üst seviyede olmalı. Meteor, tırmanma oranı ya da ivmelenme açısından ne zafiyet varsa hepsini telafi edecek. Hornet’teki AIM-120’nin en mantıklı halefidir.

AFM:
İsviçreli siyasiler ve kamuoyu, Meteor gibi üst seviye bir silah sistemi talebinizi nasıl karşılıyor?

Gygax:
(Gülerek) Ah, gayet pragmatik diyebilirim. F/A-18 ve diğer askeri konular ile ilgili halkoylamalarında gördüğümüz üzere, çoğunluk ordunun varolma nedeninin ulusal savunma olduğunu ve bunun da sadece hava üstünlüğü ile mümkün olduğunu anlıyor ve destekliyor. Ayrıca barış zamanında BVR kabiliyetine sahip olmak zorunda olmadığınızı da biliyorlar. Hava devriyesi için çoğu durumda makinalı top yeterlidir, ancak dünya çağındaki diğer pek çok ülkenin platformları BVR silahları ile donatılınca konuştuğum çoğu politikacı benzer kabiliyetlere İsviçre’nin de sahip olması gerektiği konusunda hemfikir oldular. Sanırım nüfusumuzun çoğu da buna katılacaktır, zira Avusturya da dahil hiç kimse önümüzdeki 20 yılda ne olacağını bilemez. Kuzey Afrika’ya bakarsanız iki yıl sonrasını bile görememekteyiz. Her ciddi insan hazır olmanın akıllıca olduğunu söyleyecektir ve biz İsviçreliler’in çoğunlukla aşırı ciddi olduğumuz  söylenir.

AFM:
Ya Federal Konsey askeriyenin ilk başta istediği gibi, Rafale ya da Typhoon yönünde karar alırsa?

Gygax:
O zaman kamuoyu bizi çarmıha gerer sanırım. Biz daima hesaplanan ömür devri maliyetlerine dikkat ettik. 22 Gripen E’nin yıllık işletme maliyeti yaklaşık CHF100 milyon (yaklaşık USD110 milyon) olacak. Ancak kesinlikle haklısınız, en düşük maliyetli platform seçildiği için basında çok yaygın tartışmalar beklemiyordum. Yanılmışım. Ancak 2014 yılındaki halkoylaması, eğitim ve tanıtım ile kazanılabilir, siyaset ve parti işleri ile değil. Eğer tarafsız İsviçre Ordusu istiyorsak, iyi donatılmasını sağlamalıyız. Bu gerçekler, askerler ve siyasiler tarafından halka doğru anlatılmalıdır.

AFM:
“Zorunlu olmayan ama geleneksel” halkoylamasında halka ne sorulacak? Özellikle tip ve sayı konusunda?

Gygax:
Savunma Bakanı (Ueli Maurer), 10 yıl boyunca yıllık CHF300 milyon bütçeli bir Gripen Kaynak Fonu eklemeyi istiyor. Ordu için tüm harcamaların toplamı yıllık CHF4.7 milyar olacak. Meclis önümüzeki yıl, bunu halkın onayına sunma kararı verecek. Tip için değil ama svunma bütçesindeki bir fon için onay olacak. Eğer reddedilirse Girpen E tedarik edilemez. Ama eğer kabul edilirse, pakette ne olacağına dair bir tartışma olmayacak.

* * *

Değerlendirme

Gygax'ın sözlerinin de teyit ettiği üzere, İsviçre'nin tercihinde "maliyet - etkinlik" ana kriter olarak rol oynamış görünüyor. Bu tercihi yaparken sadece kabiliyet göz önüne alınmamış, kabiliyetin hangi maliyetlerle sunulduğuna dikkat edilmiş. Gygax, kişisel olarak, münferit kriterlerde en kabiliyetli uçağın Rafale olduğunu ve bu fikrinin de değişmediğini söylüyor. Ancak hem yeni nesil teknolojilere uygunluk hem de bu kabiliyetleri sunma maliyetinin düşüklüğü açısından en iyi adayın Gripen olduğunu ekliyor.

Ancak Gygax'ın beyanatında en dikkat çekici kısım, kendisi için en makbul savaş uçağını tanımladığı bölüm. Zira Gygax uçağın kendisinden ziyade taşıdığı sensör ve silah sistemlerinin önemli olduğunu; elektronik donanımın kapasitesi, insan - makina arayüzü ve algılayıcıların fark yarattığını kaydediyor. Bu, platformdan ziyade sensöre ve ağ kabiliyetine odaklanan modern yaklaşımı yansıtan bir duruş. Bu anlayışın bir uzantısı olarak uçak sadece bir taşıyıcı platform niteliği taşımakta. Dolayısıyla platformdan esas beklenen, söz konusu "taşıma" görevini düşük maliyetli ve uzun süreli yapabilmesi. Bir başka deyişle işletme - idame maliyetinin düşük olması ve yeni teknolojileri ve yeni sistemleri kabul edebilecek esneklikte bir hacim, genişleme imkânı sağlayabilmesi.

Ayrıca F-22 ve F-35 ile Avrupa ve Rus uçaklarını karşılaştırırken, stealthi yani radara yakalanmama özelliğine bir eleştiri getirdiği de söylenebilir. Ana amacın azami stealth'den ziyade makûl seviye stealth ama azami maliyet - etkinlik olduğu ve şahsen de savunduğum bir anlayışın yansıması olarak kabul ettim Gygax'ın sözlerini.

Bir gün bunun gibi açıksözlü, samimi ve doyurucu mülâkatları Türkiye'de de okuyabilmeyi umuyorum.



Notlar

[1]: Projenin tarihçesi ve ayrıntıları için bkz: "Switzerland Replacing Old F-5 Fighters with New Gripen": http://www.defenseindustrydaily.com/switzerland-replacing-its-f-5s-04624/

[2]: Rapora erişim için: https://docs.google.com/file/d/0BzKGiAa7CiQla052a1V4OVdNS1U/edit?usp=sharing

Bir Kitle İmha Silahı Olarak Cehalet

$
0
0
Eser: Eric Drooker (www.drooker.com)
Türkiye'nin yetiştirdiği en önemli stratejistlerden Erol Mütercimler, "Geleceği Yönetmek" adlı kitabının [1] "Stratejik Hamleler, Stratejik Sorunlar ile Etki Odaklı Harekât" bölümünün "Bilgi Yönetimi Nedir? Ne Değildir?" başlıklı kısmında, Şebnem Arıkboğa'nın "entelektüel sermaye" tarifini alıntılayarak bilgi yönetimi ve katma değeri üzerinde duruyor. Mütercimler'in atıfta bulunduğu Arıkboğa'nın tarifi şöyle:

"Entelektüel sermaye üç bölümden oluşmaktadır. Bunlar, insan sermayesi, yapısal sermaye ve müşteri sermayesidir. Burada önemli olan bu üçünün ayrı ayrı toplanması değil, bunların karşılıklı etkileşimi ve birlikte oluşturdukları sinerjik etkidir. Eğer bu üç sermaye türü birbirini tamamlamıyorsa ve birlikte etkin olarak çalışamıyorlarsa entelektüel sermayeden söz etmek mümkün değildir." [2]

Ticari bir yönü de olan bu tanım aslında tam olarak ulusal güvenlik ve kamuoyunun bilgilendirilmesi konularına da uyarlanabilecek bir kapsamda. Çünkü ulusal güvenlik konusunda kamuoyunun doğru ve net biçimde bilgilendirilmesi, politika yapıcıların ve strateji kurucuların sırtlarını dayananacakları bir duvarın örülmesi için şarttır. Başka bir deyişle, kendisine dürüst ve net davranılmış bir kamuoyu, strateji geliştirme ve uygulama sırasında askeri ve sivil mekanizmalara yardımcı olacaktır.

Burada, devlet mekanizması (ordu ve sivil bürokrasi ile hükümet), basın - yayın organları ile bilim çevresi arasında etkin ve sağlıklı bir iletişimin önemi öne plana çıkıyor. Bu yapı, kamuoyunu doğru bilgilendirme görevi de göreceği gibi, strateji geliştirilmesi için sağlıklı bir altılığı da inşa edecektir. Örneğin kriz durumlarında krizi, en az zararla atlatmak ve azami fayda sağlayacak şekilde yönebilmek, böyle bir yapının sağlıklı işleyebilmesi ile mümkün olacaktır.

Konuyu, yakın dönemde gündemi işgâl etmiş iki olay, iki ibret üzerinden açmakta fayda var.


RF-4E Olayı

22.06.2012 günü Türk Hava Kuvvetleri'ne ait bir RF-4ETM Işık tipi taktik keşif uçağı, Doğu Akdeniz üzerinde, Hatay açıklarında kayboldu. Uçağın kaybolduğu bölgenin Suriye'ye çok yakın olması ve bu ülkenin de şiddetli bir iç savaş ateşi ile yanmakta olması nedeniyle olay bir anda ulusal gündemin üst sırasına yerleşti, heyecana neden oldu. [3]

Uçakla iletişimin kesilmesinden sonra, benzer, olaylarda pek sık karşılaşılmayan bir şekilde uzun süre resmî kanallardan herhangi bir açıklama yapılmadı. Bu suskunluk hali daha da büyük bir heyecan yarattı. Bu heyecan ve karmaşa durumu, Suriye'nin resmî makamları tarafından uçağı kendilerinin düşürdüğü açıklamasının yapılması ile birlikte tavan yaptı. Türkiye büyük bir krizin içinde buluverdi kendini.

Kısa süre sonra, olayın karanlıkta kalan bazı yönleri açığa çıkmaya başladı. Uçağın vurulduğu ve düştüğü yerlerin Suriye hava sahası sınırları içinde mi yoksa uluslararası hava sahasında mı olduğu, uçağın ne tip bir silahla vurulduğu ya da uçağın gerçekten vurulmayıp teknik arıza gibi başka bir nedenle mi düştüğü gibi sorular kamuoyunu meşgûl etmeye başladı. Bu sorulara verilecek yanıtlar önemliydi, zira bu yanıtlar iki ülke arasındaki krizi bambaşka bir boyuta, hatta belki sıcak bir çatışmaya itebilecek nitelikteydi.

Zira söz gelimi uçak Suriye'nin iddiasının aksine Suriye hava sahası içinde değil, Türkiye'nin iddia ettiği gibi Doğu Akdeniz'in uluslararası hava sahasında vurulmuş ise, bu halde Türkiye'nin mukabele hakkı doğabilirdi. Ancak eğer Suriye'nin iddiası doğru ise, yani RF-4ETM Suriye hava sahasını ihlal edip burada vurulduysa, Türkiye'nin özür dilemesi gündeme gelebilirdi ve ardından o uçağın orada işinin ne olduğu sorulabilirdi.

Resim, RF-4E krizi sürecinde Türk kamuoyunun ve basının
durumunu trajikomik bir şekilde özetliyor
(Kaynak: Flickr.com)
Tüm bu hengâme içinde, Türk makamlarının söylem ve tavırlarında net bir hazırlıksız yakalanma hali göze çarpmaktaydı. Herhangi bir "B planı" ya da acil eylem hazırlığının olmadığına işaret eden bu ilk şok atlatıldıktan sonra, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, televizyon ekranlarına, şema ve haritalarla desteklenmiş bir şekilde çıktı. Ancak söz gelimi Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç'ın "uçağın füze ya da füze benzeri bir aygıt tarafından düşürülmüş olabileceğini" söylemesi, en hafif tabiri ile trajikomikti. [4] Öyle görünüyordu ki Arınç, konu ve kriz hakkında en iyimser tahminle o kadar az bilgi sahibi idi ki (ya da kendisine o kadar az bilgi akıyordu ki) aşırı temkinli bir şekilde, yanlış bilgi vermiş olmamak ya da muğlak konuşup renk vermemek adına "füze benzeri aygıt" gibi komik bir terim uydurmak zorunda hissetmişti kendini.

Devlet mekanizmasındaki bu şok hali daha sonra açıklanacak olan resmî raporlarla tutarsızlık ve çelişkilere bezeli bir hale de gelecekti ancak bu kriz anında çok ilginç başka bir şey de yaşandı.

Türk basını, konuyu nasıl takip edeceğini bilemedi.

Konu ile ilgili televizyon kanallarına "uzman" sıfatı ile çıkan şahısların neredeyse hiçbiri, konunun gerektirdiği asgari teknik bilgilere sahip değildi; dahası olayı Türkiye - Suriye savaşı ya da öç alma harekâtına indirgemeye heveskâr yorumlar yapmaktaydılar. Genelkurmay Başkanlığı tarafından yayınlanan uçağın enkaz parçalarının fotograflarını yorumlayan ve çoğunun isminin başında ya akademik ünvan ya "emekli" sıfatı taşıyan "uzmanlar"ın getirdiği yorumlar gülünçten de öte çileden çıkarıcı idi. RF-4ETM'nin kuyruk dikmesinin tepesinde yer alan radar ikaz alıcısını kokpit parçası diye yorumlayan, bu uçakların herhangi bir özsavunma sistemlerinin olmadığını iddia eden yorumcuların teknik bilgi donanımsızlıkları, konuya vakıf olan azınlığı çileden çıkartmaktan ve kendilerini komik duruma düşürmekten başka bir işe yaramadı. [5]

Bu durumu, fara tutulmuş tavşan haline benzetmek mümkündür.

RF-4E krizi, yakın tarihteki en incelemeye değer ve karmaşık olaylardan birisidir. Bunun nedeni, olaydaki çok ince ve teknik ayrıntıların son derece majör etkiler doğurabilecek olmasıdır. Uçağın vurulduğu ve düştüğü konum, Suriye hava savunmasının elindeki silahların tipi ve teknik özellikleri, RF-4ETM uçağının teknik özellikleri ve kabiliyetleri, bölgedeki Türkiye ve diğer unsurların elektronik istihbarat kabiliyetleri gibi çok sayıda teknik husus, krizin seyrini doğrudan etkileyebilecek nitelikteydi. Söz gelimi uçağın radar güdümlü bir füze ile vurulmuş olması, Türkiye'nin tezini doğrulasa da, uçaktaki radar ikaz alıcısının ve bölgedeki tüm diğer göz ve kulakların bu gibi bir radar sinyalini tespit etmiş olması ihtimalini de doğurur. Ancak eğer böyle bir tespit var idiyse, uçağın bırakın enkazının bulunması, temasın neden kesildiğinin bile uzun süre anlaşılamaması gizemlidir. Öte yandan eğer uçak kızılaltı bir füze ile vurulduysa bu, bu tip füzelerin teknik özelliklerinden dolayı olayın Suriye hava sahası içinde gerçekleşmiş olduğunu gösterir.

RF-4E krizinde bu gibi onlarca farklı senaryo üretmek mümkündür. Ancak ne yazık ki, Türk basını bu süreçte, bu gibi teknik ayrıntıları net bir şekilde ortaya koyabilecek kaynaklara sahip olmadığını farketmiştir. Bu yoksunluk hali, devlet mekanizmasının atalet ve şaşkınlığı ile de birleşince, kamuoyunun sağlıklı bilgilendiril(e)memesi sonucunu doğurmuştur. Nitekim uçağın şehit pilotlardan birinin ailesi, Hava Kuvvetleri Komutanı ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarı hakkında suç duyurusunda bulunmuş; buna karşılık MİT de soruşturma başlatan Malatya Cumhuriyet Savcılığı ile Avukat Katar hakkında "planlı bir psikolojik harekatın parçası olmak ve savaş kışkırtıcılığı yapmak” suçlaması ile suç duyurunda bulunmuştur. Kriz sonunda devlet, kendi vatandaşına, hem de üniformasını taşıyan bir subayının ailesine düşer duruma gelmiştir. Son derece üzücü, hatta kahredicidir.


Füze Kalkanı

Kamuoyunun gündemini RF-4E krizinden daha uzun süre işgal eden bir başka önemli konu ise füze kalkanı projesi idi. Kısaca ABD'nin, uzun menzilli balistik füzelere karşı savunma maksadı ile hava, kara, deniz ve uzay konuşlu sensörler ile gemi ve kara konuşlu füzesavar füzelerinden oluşan, iç içe geçmiş katmanlardan müteşekkil tümleşik bir savunma sistemi olan "Füze Kalkanı" sistemi kapsamında, Malatya Kürecik'te bulunan üsse bir adet AN/TPY-2 radar sistemi kurulması gündeme geldi. Bu konu, neredeyse ışık hızında "Büyük Ortadoğu Projesi", "İsrail'in güvenliği", "Türk hava sahasının kontrolünün devredilmesi" gibi, çoğunlukla komplo teorilerine bezeli bir şekilde tartışılmaya başladı. Teknik herhangi bir bilgi ya da değerlendirmeye erişimi olmayan ya da yanlış yönlendirilen "kamuoyu yapıcıları", konuyu o kadar rezil bir şekilde tartışmaya başladı ki, sistemin, Türkiye'nin ulusal güvenliğine tehdit ya da katkısı sağlıklı bir şekilde tartışılamaz oldu. [6]

Ana Muhalefet partisi liderinin bile akıl almaz bir şekilde "İsrail'in güvenliği için" kurulduğunu iddia ettiği [7] AN/TPY-2 radarının teknik özelliklerini, füze kalkanı projesinin bileşenlerini, özellik ve kabiliyetlerini kamuoyunda net ve anlaşılır bir şekilde izah edecek tek bir yetkili ya da yetkin isim dahi yoktu. Kamuoyu, bu sistemin ne olup ne olmadığı hakkında resmî ya da gayrıresmî makam ya da isimler tarafından sağlıklı bir biçimde bilgilendirilmedi. Sonuç olarak da, Suriye krizi sonrasında güney sınırlarımıza yerleştirilen Patriot hava savunma bataryalarının tetikleri önce bizim elimizde [8] oldu sonra başkasında. [9] [10] Ve bu absürd duruma karşı doğal olarak herhangi bir tepki de gelişemedi.

Örneğin AN/TPY-2 radarının, Türk hava sahasının kontrolü için de kullanılacağını iddia edenler, basın üzerinden bu fikirlerini geniş kitlelere, herhangi bir engelle karşılaşmaksızın yayabildiler. Ama ve fakat, bu saçmalığa karşı hiçbir ana akım basın organında, söz konusu radarların sabit anten dizinleri olduğu, yani sadece sabit bir bölgeyi izleyebildikleri, 360 derece kapsama alanına sahip olmadıkları gibi bilgiler yer almadı ya da cılız kaldıkları için dikkate alınmadılar. Veyahut bu radarlara ve çok daha gelişmişlerine İsrail'in de sahip olması, coğrafi konumları ve balistik füzelerin uçuş prensipleri nedeniyle İsrail'in güvenliğine teorik ve pratik hiç bir katkılarının olamayacağını, basit bir harita ve kısa bir Google araştırması ile dahi desteklenmiş şekilde hiç bir "uzman" anlatmadı - bırakın resmî makamların bu konuda kamuoyunu bilgilendirmeyi becerebilmiş olmasını.


Değerlendirme

Her iki olayda da göze çarpan bazı ortak noktalar bulunmakta. Bunları şu şekilde sıralamak mümkün:

1. Resmî makamların konu ile ilgili kamuoyunu bilgilendirme kabiliyetinde ciddi zafiyetler söz konusudur. Bilgilendirme en iyi durumda son derece geç ve yetersiz yapılmaktadır. Bu zafiyet öyle noktalara gelebilmektedir ki, bazı durumlarda çeşitli resmî söylem ve raporlar arasında tutarsızlık ve çelişkiler dahi gerçekleşebilmektedir.

2. Basın, olayların sadece sansasyonel boyutuna odaklanmakta, "manşeti satmaya" çalışmakta ve bu hırs sırasında olayların gerçek boyutlarını ya abartmakta ya göz ardı etmekte ya da çarpıtmaktadır. Bu da, konu ile ilgili kamuoyunu en iyimser ihtimalle yanlış bilgilendirme sonucunu doğurmaktadır.

3. Türkiye'de, ulusal güvenlik, strateji ve savunma konularında fikir üreten, değerlendirmeler ve tartışmalar yapan bir kamuoyu mevcut değildir. Bu alanlardaki konular sağlıklı ve çok boyutlu - çok eksenli biçimde tartışılamamaktadır. Bu noksanlık da, çoğu durumda ezberlerin tekrarına neden olmaktadır. Kamuoyu yapıcılarının büyük çoğunluğu bu nedenle hala Soğuk Savaş paradigmalarını aşabilmiş değildir.

Bu üç tespit ışığında şunu iddia etmek mümkündür:

Ulusal strateji ve savunma alanları Türkiye'de askeri bürokrasinin himayesinde ele alınan ve tartışılan konular olagelmiştir. Bu durumun kökenini Osmanlı dönemine kadar takip etmek mümkün olmakla birlikte, Soğuk Savaş dönemi ve Sovyet tehdidi ışığında neden bu şekilde şekillendiğini anlayabilmek mümkündür. Soğuk Savaş'ın, ulusal savunma ve güvenlik polikalarının askeri tehdit odağında şekillendirilmesini gerektirmesi bir vakıadır, ne var ki Türkiye'de sivil bürokrasi bu konularda tüm inisiyatifi, sorumluluk ve görevi askeri bürokrasiye devretmiş, hatta terketmiştir. Bu ise, ulusal savunma, güvenlik ve strateji konularında sivil bir kamuoyunun şekillenememesi sonucunu doğurmuştur.

Bu, özellikle Soğuk Savaş sonrası hızla kabuk ve şekil değiştiren dünyada çok ciddi bir sıkıntıdır. Bu sıkıntı sırasıyla 11 Eylül, 2003 Irak Savaşı, Arap Baharı, Suriye İç Savaşı, İsrail'le kriz gibi konularda kendini, artarak göstermektedir. Çok boyut ve çok eksenli bir savunma ve güvenlik kamuoyunun noksanlığı, hem toplumu hem karar alıcıları hem de devlet mekanizmasını, tabiri caizse "cephanesiz" bırakmıştır. Bu da, ezbere çözümlere devlet ve milleti mecbur kılmaktadır: Devlet ve toplum, başkasının "paket çözümleri"ne karşı daha istekli hale gelmiştir, kendisi fikir, bilgi ve strateji üretemez haldedir çünkü. Türkiye'de ulusal güvenlik, savunma ve strateji konularında çok boyutlu - çok eksenli bir kamuoyu noksanlığından doğan bir topyekûn cehalet durumu söz konusudur.

Türk Dil Kurumu cehaleti, "bilgisizlik" olarak tanımlıyor yalın bir şekilde. Ancak cehalet, bilgisizlikten daha da fazlasıdır. EkşiSözlük'teki bir yazarın ifade ettiği şekliyle, öğrenmeme çabasıdır ve bu hali ile özür değil, kabahattir [11]. Yani cehalet, bilgisizlik değil; bilgisizliğin farkında olmama veya daha da kötüsü, bilgisizliğini gidermek için çaba göstermeme halidir. Kitlesel olması durumunda, imha edici bir özelliği vardır, algıları akamete uğratması nedeniyle.

Türkiye, kitle imha silahlarının en yıkıcısının yakıcı tehdidi altındadır.



Kaynaklar


[1]: Mütercimler, Erol, "Yüksek Stratejiden Etki Odaklı Harekâta: Geleceği Yönetmek", Alfa Yayınları, İstanbul, 2006
[2]: Arıkboğa, Şebnem, Entelektüel Sermaye, s.50, Derin Yayınları, İstanbul, 2003
[3]: Bu olayla ilgili gözlem ve değerlendirmelerim için bkz: http://www.siyahgribeyaz.com/2012/07/rf-4e-olay-sorunu-bilesenlerine-ayrmak.html ve http://www.siyahgribeyaz.com/2012/06/dogu-akdenizde-yeni-kriz-suriye-turk.html
[4]: "Füze benzeri bir başka aygıt olabilir": Hürriyet, 11.07.2012, http://www.hurriyet.com.tr/gundem/20957208.asp (erişim tarihi: 17.02.2013)
[5]: Bu durumun nadir bir istisnası için bkz: "Interview with Sitki Egeli on Syrian-Turkish incident", Arms Control and Security for Middle East, 08.07.2012, http://www.middleeast-armscontrol.com/2012/07/08/interview-with-sitki-egeli/ (erişim tarihi: 17.02.2013)
[6]: Füze kalkanı konusunu en yetkin, net ve kaliteli şekilde ele alan kaynak için bkz: "Füze Tehdidi ve NATO Füze Kalkanı", Sıtkı Egeli, Bilgi Üniversitesi Yayınları, İstanbul, 2013
[7]: "Kürecik'i kapat İsrail'e bilgi gitmesin": NTVMSNBC, 20.11.2012, http://www.ntvmsnbc.com/id/25399367/ (erişim tarihi: 17.02.2013)
[8]: Hüseyin Çelik, AKP Genel Başkan Yardımcısı: "Patriotların tetiği bizde olacak": Posta gazetesi, 22.11.2012, http://www.posta.com.tr/siyaset/HaberDetay/Celik--Patriotlarin-tetigi-bizde-olacak.htm?ArticleID=149364 (erişim tarihi: 17.02.2013)
[9]: Francis Ricciardone, ABD Türkiye Büyükelçisi (tarihe dikkat ediniz): "Patriotların Tetiği NATO'nun elinde": BirleşikBasın, 29.11.2012, http://www.birlesikbasin.com/patriotlarin-tetigi-natonun-elinde-15975h.htm (erişim tarihi: 17.02.2013)
[10]: İsmet Yılmaz, Milli Savunma Bakanı: "Patriotların Tetiği NATO'da olacak": Cihan Haber Ajansı, 07.02.2013, http://www.haberindunyasi.com/haber/104875/milli-savunma-bakani-patriotlarin-tetigi-natoda-olacak.html (erişim tarihi: 17.02.2013)
[11]: http://beta.eksisozluk.com/entry/30167598

Dört Deniz Bülteni - Şubat 2013

$
0
0


Karadeniz, Akdeniz, Kızıldeniz ve Gökdeniz havzasında savunma ve güvenlik gündemi
[PDF]


Azerbaycan

Jane's Defence Weekly'nin 19 Şubat tarihli haberine göre Sırbistan, Abu Dabi'de düzenlenen IDEX 2013 savunma fuarı sırasında Azerbaycan ile, bu ülkede bir otomatik bombaatar fabrikası kurmak üzere anlaşma imzaladı. Anlaşma, Sırp tasarımı 40mm ve 46mm tamburalı bombaatarları kapsıyor. Haberde yer alan analize göre anlaşma kapsamındaki 40mm bombaatar, halen üretimde olan SG-07 modeli olabilir.

Azerbaijan Business Center sitesinin 7 Şubat tarihli haberine göre Hırvat Savunma Bakanı Ante Kotromanović'in Azeri mevkidaşı Yaver Cemalov'u ziyareti sırasında iki ülke arasındaki savunma işbirliğinin geliştirilmesi konusunda somut adımlar atıldı.

11 Şubat günü Bakü yakınlarında Mil Mi-17-1V (NATO kodu “Hip-H”) tipi bir sıhhi nakliye helikopteri yerel saatle 1030 sularında Hazar Denizi'ne düştü. Kazada 3 mürettebat hayatını kaybetti.

CNN Türk'ün 26 Şubat tarihli haberine göre Rusya'nın Bakü Büyükelçisi Vladimir Dorohin'e, Rus resmi haber ajansı RIA Novosti'de çıkan Yukarı Karabağ'la ilgili bir haber nedeniyle Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı tarafından bir itiraz notasının iletildi. Habere göre, Azerbaycan Dışişleri Bakan Yardımcısı Mahmut Memmedguliyev tarafından kabul edilen Büyükelçi Dorohin'e, RIA Novosti haber ajansında yayınlanan "Yukarı Karabağ 25 yıl boyunca tanınmamaya alıştı" başlıklı haberle ilgili Azerbaycan makamlarının duyduğu rahatsızlık bildirildi.


Bulgaristan

Bulgaristan'da elektrik fiyatlarına yapılan zamlar sonrasındaki prosteto gösterileri ve tepkilerin artmasından sonra hükümet, 20 Şubat günü istifa etti.

Bulgar Savunma Bakanlığı'ndan 6 Şubat günü yapılan açıklamaya göre 2013 savunma bütçesi USD750 milyon olarak şekillendi. Bakanlık ayrıca 2020 yılına kadar toplam USD1.38 milyarlık tedarik yapılacağını bildirdi. Açıklanan verilere göre 2013 bütçesinin 73% kadarı personel giderlerine, 20% kadarı ise işletme - idame giderlerine ayrılırken, tedarik için ayrılan pay yaklaşık 5%.

Jane's Defence Industry'nin 13 Şubat tarihli haberine göre Bulgaristan'ın ihalesiz olarak ikinci el F-16 alım kararı, Avrupa Birliği ile Bulgar hükümetinin ilişkilerini zedeleme riski taşıyor.


Ermenistan

18 Şubat günü yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimini halen bu görevde olan Serj Sarkisyan, oyların 58.64%ünü alarak kazandı. Ancak rakibi, Miras Partisi lideri Rafi Honavisyan seçimlere hile karıştığını iddia ederek sonuçları protesto etti.


Gürcistan

Gürcistan'da Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili ile Başbakan Bidzina Ivanişvili arasındaki güç mücadelesi Şubat ayında daha da kızıştı. Meclis Sözcüsü David Usupaşvili 20 Şubat günü, iktidardaki Gürcistan Rüyası Koalisyonu ile Saakaşvili'nin önderi olduğu Birleşik Ulusal Hareket'in, Devlet Başkanı'nın yetkilerini kısıtlayan anayasal düzenleme konusunda bir uzlaşmaya varmayı başaramadıklarını açıkladı.

Öte yandan Maliye Bakanlığı'na bağlı müfettişler hazırladıkları bir raporda, Tiflis Belediye Başkanı Gigi Ugulava'yı yolsuzluk ve kara para aklama ile suçladılar. Bu suçlama, Ugulava'nın, Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili'nin en önemli müttefiki olması nedeniyle önem taşıyor. Ugulava'nın suçlanmasına ilk tepki ise, Saakaşvili'nin Ulusal Güvenlik Danışmanı Giga Bokeria'dan geldi: Bokeria iddiaları gülünç olarak nitelendirdi.


Irak

Irak El Kaide'sinden 2006 yılında kopan Sahva grubuna bağlı 7 militan, 22 Şubat günü Selahaddin eyaletine bağlı Halayvat köyü yakınlarında, asker üniforması giymiş militanlar tarafından öldürüldü.

El Kaide'nin Irak koluna bağlı bir grup, Kerkük'teki bir polis merkezine 3 Şubat günü intihar saldırısı düzenledi. Merkezin girişinin yakınında parketmiş bir arabanın içindeki patlayıcıların infilakı ile başlayan saldırıda, yıkılan ana girişten içeri giren ve polis üniforması giymiş militan grup, içerideki polislere otomatik tüfekler ve el bombaları ile saldırdı.[1]

Irak Deniz Kuvvetleri, ABD Deniz Kuvvetleri'ne verdiği sipariş ettiği 12 adet Swiftships Shipbuilders 35m'lik karakol botundan PB-310 borda numaralı 10'uncu ve PB-311 borda numaralı 11'ncisini 17 Şubat günü Umm Kasır'da düzenlenen törenle teslim aldı.

Irak'ın Musul'a bağlı Telafer kentinde 16 Şubat günü meydana gelen intihar saldırısında Genel İstihbarat Okulu Başkanı General Ali Avni ve iki koruması öldü.

ABD'li L-3 firması, Irak Hava Kuvvetleri için iki adet tam görev simülatörü üretmek için ABD Hava Kuvvetleri ile bir sözleşme imzaladı.


İran

AFP'nin 21 Şubat tarihli haberine göre Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu, İran'ın Natanz'daki nükleer tesise yeni nesil bir santrifüj kurduğunu iddia etti.[2]

İran'da, 1979 İslam Devrimi'nin yıldönümü kutlamaları çerçevesinde 2 Şubat Cumartesi günü, Devlet Başkanı Mahmud Ahmedinejad ve üst düzey askeri yetkililerin katıldığı bir törenle, "Kahir 313" adı verilen bir savaş uçağı kamuoyuna tanıtıldı.[3]

Jane's Defence Weekly'nin 28 Şubat tarihli haberine göre İran Devrim Muhafızları, Büyük Peygamber 8 tatbikatı sırasında 20mmx102 mermi atan "helikoptersavar" keskin nişancı tüfeklerini ilk kez denediler. İran basını tarafından 1,400m etkili menzile sahip olduğu belirtilen tüfek, nişancının omzundan ateşleniyor.[4]

International Business Times sitesinin 10 Şuat tarihli haberine göre İran Savunma Bakan Yardımcısı Tuğgeneral Mehdi Farahi, yeni geliştirilen Fakur isimli bir havadan havaya füzenin Grumman F-14 Tomcat uçağından ateşlenerek denendiğini açıkladı. Farahi ayrıca Kadir ve Nasr isimli havadan fırlatılan seyir füzelerinin de denemelerinin yakında gerçekleştirileceğini söyledi.

İran, Aralık 2011'de ele geçirdiği Amerikan RQ-170 Sentinel insansız hava aracının sensörünün kaydettiği video görüntülerini yayınladı. Videoda aracın Kandahar'daki hava üssünde taksilemesi, kalkışı ve uçuş sırasında kaydettiği bazı görüntüler bulunuyor.[5] [6]

The Telegraph'ın 2 Şubat tarihli haberine göre ABD (eski) Savunma Bakanı Leon Panetta, İran'ın Ortadoğu'daki militan gruplara uçaksavar füzeleri sağladığını iddia etti.[7]

İran devlet televizyonu IRTV, Boeing Insitu yapımı ScanEagle'a benzeyen bir İHA sistemi için kurulmuş bir üretim bandının görüntülerini yayınladı. Videoda görülen İHA'lardan bazıları dış görünüş olarak ScanEagle'a benzerken bazılarının kuyruk yapılarının ters V şeklinde olduğu görülüyor.[8]


İsrail

NTVMSNBC'nin Amerikan New York Times gazetesine dayandırdığı 31 Ocak tarihli haberine göre İsrail, savaş uçaklarının, Suriye'de uçaksavar silahları taşıyan bir araç konvoyunu vurmadan önce Washington'a konu ile ilgili bilgi verdi. haberin aktardığına göre New York Times gazetesine ismi gizli kalma şartıyla konuşan ABD'li yetkili, Lübnan hava sahasını ihlal eden İsrail jetlerinin, Suriye'de uçaksavar silahları taşıyan bir araç konvoyunu vurduğunu söyledi. Öte yandan saldırıya Rusya ve İran sert tepki gösterdi. [9] [10]

ASDReports sitesinde 14 Şubat günü yayınlanan rapora göre İsrail, Ortadoğu'daki en büyük üçüncü savunma pazarı konumunda. Rapora göre 2012 yılında İsrail savunma pazarının hacmi USD13.10 milyar olarak gerçekleşirken savunma harcamaları Gayrı Safi Yurtiçi Hasıla'nın 4.1% kadarı oldu. Ancak rapor, bu oranın 2017'ye kadar 3.9%'a kadar düşmesini öngörüyor. Raporun bir başka önemli bulgusu ise, 2007 - 2011 arası dönemde Türkiye'nin, İsrail'in en önemli savunma müşterisi olması. Bu dönemde İsrail, savunma ihracatının 23% kadrını Türkiye'ye gerçekleştirmiş.

İsrail Savunma Bakanlığı, 25 Şubat günü Arrow 3 füzesavar sisteminin deneme atışının gerçekleştirildiğini duyurdu. [11]  Öte yandan FlightGlobal sitesinin 6 Şubat tarihli haberine göre İsrail Hava Kuvvetleri Suriye'deki krizin ağırlaşması üzerine Iron Dome (Demir Kubbe) ve PATRIOT hava ve füze savunma sistemlerinden birer bataryayı ülkenin kuzeyine konuşlandırdı.

The Aviationist sitesinin 8 Şubat tarihli haberine göre İsrail ve İtalyan Hava Kuvvetleri Ocak ayında gizli bir tatbikat gerçekleştirdiler. İki hafta süren tatbikata dair ayrıntılar, tamamlanmasından sonra basına sızdı. Tatbikata İtalyan Hava Kuvvetleri'nden AMX ve Tornado; İsrail Hava Kuvvetleri'nden ise 140'ncı Filo'dan F-16'lar ve 133'ncü Filo'dan F-15'ler katıldı.[12]

ASDNews sitesinin 11 Şubat tarihli haberine göre Almanya'daki Ramstein'da konuşlu 86'ncı Hava Nakliye Filosu'na bağlı 435'nci Acil Durum Müdahale Grubu, İsrail Hava Kuvvetleri'ne bağlı 103'ncü Filo ile 27 Ocak - 8 Şubat tarihleri arasında müşterek tatbikat icra etti.

FlightGlobal sitesinin'nin 21 Şubat tarihli haberine göre Elta şirketi, Türkiye'nin Barış Kartalı projesi kapsamında sorumluluğu dahilinde bulunan ancak iki ülke ilişkilerinin bozulması üzerine askıya aldığı teslimatları tamamladı. Firma, Boeing 737ES Barış Kartalı havadan erken ihbar ve kontrol uçakları için üretmiş olduğu elektronik istihbarat sistemlerinden iki adedini teslim etmiş, kalan iki sistemin teslimatını Mavi Marmara olayı sonrasında askıya almıştı.[13]

Hint Kara Kuvvetleri Israel Aerospace Industries (IAI) ile, Heron tipi insansız hava araçlarından iki sistem (8 uçak) alımı için USD218 milyon tutarında bir sözleşme imzaladı. Halen 16 adet Heron'a sahip olan Hindistan'a teslimatların 2014 Ocak ayında tamamlanması planlanıyor. Sözleşme ayrıca bir sistem (4 uçak) için de opsiyon içeriyor. Öte yandan Elbit, Hindistan'ın Bangalore kentinde düzenlenen AeroIndia 2013 havacılık fuarında, deniz karakol ve gözetleme görevleri için özel olarak donatılmış Hermes 900 İHA sistemini tanıttı. Hint Deniz Kuvvetleri isterlerine göre geliştirilmiş olan uçak, 350kg faydalı yük taşıyabiliyor. Görev sistemleri arasında SAR, otomatik tanımlama sistemi (AIS), elektrooptik algılayıcı, elektronik istihbarat sistemi ile SATCON uydu muhabere sistemi bulunuyor.

Brezilyalı Avibras şirketi 5 Şubat günü yaptığı açıklamada, Elbir şirketi ve EMBRAER ile birlikte, İHA üretmek üzere bir ortak girişim şirketi kurulacağını açıkladı.

Boeing ve Elbit firmaları arasında imzalanan bir işbirliği anlaşması uyarınca Elbit üretimi MUSIC DIRCM (yönlendirilebilen kızılaltı karşı-tedbir) sistemleri, Boeing üretimi askeri uçak ve helikopterlerle birlikte seçenek olarak sunulacak. Öte yandan Air Forces Daily'nin 13 Şubat tarihli haberine göre sistemin denemelerinde kullanılan İsrail Hava Kuvvetleri'ne bağlı 120'nci Filo'ya ait Boeing 707-3L6C tanker uçağı (çağrı kodu 272), 6 Şubat günü İngiltere'nin Suffolk kentindeki Mildenhall hava üssü'ne indi.

Ayrıca Elbit 7 Şubat günü Hindistan'da, topçu sistemleri konusunda Bharat Forge Limited; deniz gözetleme ve keşif sistemleri konusunda ise Bharat Electronics Limited şirketleri ile birer işbirliği anlaşması imzaladı.

Defense-Update sitesinin 5 Şubat tarihli haberine göre Rafael firması, Hindistan ile keşif ve gözetleme maksatlı balon satışı konusunda sözleşme görüşmeleri yürütüyor. Hindistan halihazırda Rafael üretimi bir balonu, doğu sınırının gözetlenmesi amacıyla kullanıyor.[14]

FlightGlobal sitesinin 30 Ocak tarihli haberine göre IAI firması, Rus yapımı helikopterler için geliştirdiği Thrust isimli gömülü simülasyon ve eğitim sisteminin denemelerine başladı. Sistemin bir trevi halihazırda İsrail Hava Kuvvetleri'nin AH-64D Apache helikopterlerinin kanat üstü istasyonlarında kullanılmakta. [15]


Kıbrıs

TRT Türk'ün 11 Şubat tarihli haberinde bildirdiğine göre, Güney Kıbrıs Rum kesiminde yayınlanan Alithia gazetesi, İsrail'in, Güney Kıbrıs’ın parselleyerek Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) ilan ettiği deniz bölgesindeki 12’nci parselin ihtiva ettiği doğalgaz yatağında yaptığı keşif sondajında sadece bir milyar ayak küp doğalgaz bulunduğunu tespit etti. Gazete 12’nci parselin tam da sözde Rum MEB’i ile İsrail MEB’inin kesişme noktası olduğunu ve altındaki hidrokarbon yatağının hangi noktasında sondaj yapılırsa yapılsın, yüzde 50-50 müşterek istifade çerçevesi bulunduğunu hatırlattı.

Hürriyet gazetesinin 13 Şubat tarihli haberine göre Türkiye, Kıbrıs çevresindeki petrol ve doğalgaz arama faaliyetleri için Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) açtığı ihalelere katılan uluslararası enerji şirketlerine protesto mektubu yolladı. Dünya petrol devlerinden bazıları Rum yönetimiyle anlaşma yapmaktan vazgeçti.[16]

Rum Mahi gazetesi, Rum Savunma Bakanlığı ve RMMO komutanlığının RMMO birliklerine sağlanan akaryakıtı asgari düzeye indirdiğini, bu nedenle bütün muharip kara imkanlarının yerlerinden kımıldayamadığını yazdı. Gazete askeri kaynaklara dayandırdığı haberinde RMMO'da sadece gündelik ihtiyaçların karşılanmasına yetecek araçların hareket edebildiğini ifade etti. Yine aynı gazete devamla, bunların da subayların ulaşımını veya askerleri mevzilere, hastanelere taşıyan araçlar olduğunu yazdı.


Lübnan

CNN Türk'ün 20 Şubat tarihli haberine göre Lübnan resmi haber ajansı (NNA), İsrail'e ait bir keşif uçağı ve 4 savaş uçağının günün farklı saatlerinde Lübnan hava sahasını ihlal ettiğini duyurdu.


Mısır

Mısır'da Hüsnü Mübarek'in iktidardan devrilmesinin ikinci yıldönümünde Tahrir Meydanı ve Kahire başta olmak üzere çoğu şehrin sokakları, kanlı çatışmalara ve protesto gösterilerine sahne oldu. Protestoların odağında Devlet Başkanı Muhammed Mursi ve Müslüman Kardeşler hareketi tarafından desteklenen hükümeti bulunuyor.

Devlet Başkanı Muhammed Mursi 21 Şubat günü, genel seçimlerin Nisan ve Haziran ayları arasında, 4 kademede gerçekleştirileceğini açıkladı. Muhalefetin lideri konumundaki Ulusal Kurtuluş Cephesi ise, 26 Şubat günü, genel seçimleri boykot edeceğini açıkladı.

Air Forces Daily sitesinin 4 Şubat tarihli haberine göre Peace Vector VII projesi kapsamında üretilen ilk dört Lockheed Martin F-16 Block 52 savaş uçağı (10-1003, 10-1018, 10-1019, 10-1020), 3 Şubat tarihinde Kahire'de düzenlenen bir törenle Mısır Hava Kuvvetleri'ne teslim edildi.

Anadolu Ajansı'nın 31 Ocak tarihli haberine göre Devlet Başkanı Mursi, "Baltacı" olarak adlandırılan grupların, protesto eylemlerini görüntülemek üzere Port Said Hapishanesi üzerinde uçan askeri bir uçağı düşürmeye çalıştığını söyledi.[17]


Romanya

Jane's Defence Industry'nin 27 Şubat tarihli haberine göre Başbakan Viktor Ponta 25 Şubat günü yaptığı açıklamada ülkesinin Lockheed Martin F-16 savaş uçağı alımını bir kaç ay içinde tamamlamayacağını bildirdi. Habere göre önceden Portekiz ile anlaşılan miktarın 12 adet F-16A/B olmasına rağmen Romen HvK 15 adet uçak için hükümetten talepte bulundu. Ancak alımın ihalesiz gerçekleştiriliyor olmasının Romanya ile AB'yi karşı karşıya getirmesi riski bulunuyor. Öte yandan Romania-Insider sitesinin 31 Ocak tairhli haberine göre Romanya sadece Portekiz ile değil, Yunanistan ile de F-16 alımı için görüşmeler yürütüyor.

Pakistan ve Romanya, 14 Şubat günü bir savunma işbirliği anlaşması imzaladı.


Rusya Federasyonu

Jane's Defence Weekly'nin 27 Şubat tarihli haberine göre, Genelkurmay Başkanı Valeri Gerasimov tarafından çeşitli birliklere yapılan baskın denetlemeler sonucunda, ordunun genel durumu ve harbe hazırlığı konularında ciddi zafiyetler tespit edildi. Son 20 yılda ilk kez yapılan bu denetlemelerin ilki 18 - 20 Şubat tarihleri arasında gerçekleştirildi. Merkez ve Güney Askeri Bölgeleri'ndeki hava indirme, hava nakliye ve mekanize tugaylara yapılan sürpriz denetlemelerde, yerli sanayi tarafından üretilen cihaz ve araçların isterleri karşılamadığı, hizmete müsait nakliye uçağı oranının 66% civarında olduğu, zırhlı araçların çoğunun harbe müsait olmadığı belirlendi.

Rusya'nın Sesi Radyosu'nun 11 Şubat tarihli haberine göre Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Vladimir İvanovskiy, ülkesinin, geçtiğimiz ekim ayında Ankara Esenboğa Havalimanı’na indirilen Suriye uçağında silah ve mühimmatın bulunmadığı gerçeğini Türkiye’nin resmen kabul etmesinde artık ısrarcı olmadığını açıkladı. Rusya’nın Interfaks haber ajansına verdiği demeçte İvanovskiy, “Uçak konusunun artık kapandığını söylemeliyim. Bunu, hem Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in aralık ayındaki başarılı Türkiye ziyareti, hem de ziyareti takiben Rusya-Türkiye işbirliğinin gelişmesi için atılan adımlar gösterdi.” dedi.

DefenseNews sitesinin 19 Şubat tarihli haberine göre Rusya, Suriye'deki vatandaşlarını tahliye etmek için Acil Durum Bakanlığı'na ait bir İlyuşin Il-62 ve bir İlyuşin Il-76 nakliye uçağını 19 Şubat günü Lazkiye'ye gönderdi. Uçaklar Suriye'ye uçuşlarında insani yardım malzemesi taşıdı.[18]

Rus Rosoboroneksport silah ihracat şirketinin genel müdürü Anatoli İsaykin 13 Şubat günü, şirketinin Suriye ile daha önceden imzalanmış silah satış sözleşmelerinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmeye devam ederek, hava savunma sistemleri ve bakım araçları teslim ettiklerini açıkladı. İsaykin, Yakovlev Yak-130 jet eğitim uçaklarının henüz teslim edilmediğini, sevkiyatlar içinde yeni nesil MiG-29M (NATO kodu "Fulcrum") savaş uçakları ve Iskander (NATO kodu SS-26 "Stone") taktik balistik füzelerinin yer almadığını söyledi. Öte yandan NavalToday sitesinin 13 Şubat tarihli haberine göre Rus Deniz Kuvvetleri'nden bir yetkili, Baltık Filosu'na ait Kaliningrad ve Aleksandır Şabalin çıkarma gemilerinin Suriye'ye silah sistemi ve teknik malzeme sevkettiğini açıkladı. Yetkili, gemilerin kargolarının Ocak ayı ortasında Novorossisk'te yüklendiğini ve Karadeniz Filosu unsurları eşliğinde Suriye'nin Tartus limanına yüklerini boşalttıktan sonra 9 Şubat'ta Novorossisk'e geri döndüklerini bildirdi.

Rusya'nın Sesi Radyosu'nun 14 Şubat tarihli haberine göre Rus Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Aleksandır Lukaşeviç, ülkesinin Güney Kore'nin gerçekleştirdiği Hyunmoo seyir füzesi denemelerinden rahatsız olduğunu açıkladı.

Rus Deniz Kuvvetleri'nin Doğu Akdeniz'de düzenlediği geniş kapsamlı tatbikat, Ocak ayı sonunda sona erdi.[19] Tatbikattan sonra üslerine dönüş yoluna çıkan Proje 1171 sınıfı Alligator ve Proje 775 Azov çıkarma gemileri 4 Şubat günü, Ivan Bubnov ikmâl gemisi ise 5 Şubat İstanbul Boğazı'ndan geçiş yaptı. [20]

Project 861M sınıfı istihbarat gemisi Kildin, 8 Şubat günü İstanbul Boğazı'ndan geçerek Karadeniz'e intikal etti.[21]

Jane's Defence Weekly'nin 18 Şubat tarihli haberine göre Rus Deniz Kuvvetleri'ne ait deniz karakol uçakları Kutup Bölgesin'de düzenli devriye uçuşlarına başladı. Habere göre Savunma Bakanlığı sözcüsü Vadim Serga, Kuzey Filsou'na ait İlyuşin Il-38 (NATO kodu "May") ve Tupolev Tu-142 (NATO kodu "Bear") tipi deniz karakol ve denizaltı savunma harbi uçaklarının Kuzey Denizi ve Kutup Bölgesi'nde düzenli uçuşlara başladığını açıkladı.[22] Öte yandan Jane's Defence Weekly'nin 7 Şubat tarihli haberine göre Rus Hava Kuvvetleri, Kutup Bölgesi'ndeki deniz kuvvetleri unsurlarına hava koruması ve av - önleme desteği vermek üzere MiG-31BM (NATO kodu "Foxhound B") uçaklarının Novaya Zemliya'daki Rogaçevo üssüne konuşlandırılması planından vazgeçti. İzvestiya gazetesinin 4 Şubat tarihli haberine göre ise, MiG-31BM uçakları ve taşıdıkları Zaslon radarları, tüm modernizasyon ve iyileştirme çalışmalarına rağmen Kutup bölgesindeki aşırı soğuklardan olumsuz etkilendi.

RAPSInews.com sitesinin 6 Şubat tarihli haberine göre, Yüksek Mahkeme, Baltık Devlet Teknik Üniversitesi'nde görevli iki profesörü, Bulava balistik füzesi ile ilgili gizli teknik bilgileri Çin'e satma suçundan sırayla 12.5 yıl ve 12 yıl hapis cezasına çarptırdı.[23]

RIA Novosti'nin 4 Şubat tarihli haberine göre, Baltık Filosu sözcüsü Yüzbaşı Vladimir Maveyev, Proje 20380 Stereguşçi sınıfının üçüncü gemisi Boykiy korvetinin Mart ayında kabul denemelerine başlayacağını açıkladı.[24]

RIA Novosti'nin 25 Ocak tarihli haberine göre Zelenodolsk Tersanesi, Hazar Filotillası'nda görev yapacak Proje 21630 Buyan sınıfı korvetlerin beşincisi olan Serpuhov’un inşasına başladı. Buyan sınıfı korvetler 8 adet 3M53 Kaliber (NATO kodu SS-N-27) gemisavar füze ve Igla 1M alçak irtifa uçaksavar füzeleri, 100mm baş top ile iki adet 30mm uçaksavar topları ile donatılmış. Öte yandan RIA Novosti'nin 6 Şubat tarihli haberine göre Hazar Filotillası kıyı füze birlikleri, "Bal" isimli kıyı savunma füze sisteminin deneme atışlarını gerçekleştirdi. H-35 gemisavar füzesini kullanan sistem, Hazar Filotillası'nda 2011 yılı sonunda hizmete girdi.

UPI.com'un 18 Şubat tarihli haberine göre Rus Savunma Bakanlığı ülkenin batısında S-300 (NATO kodu SA-10 "Grumble") hava savunma sistemi denemeleri gerçekleştirmeyi planlıyor.

Zvezdoçka Gemi Tamir Merkezi, modernizasyonunu tamamladığı Hint Deniz Kuvvetleri'ne ait Proje 877EKM (NATO kodu "Kilo") sınıfı Sindhurakshak denizaltısını 26 Ocak günü düzenlenen bir törenle teslim etti.

Uyuşturucu ile mücadeleden sorumlu Federal İlaç Kontrol Hizmetleri 11 Şubat günü, bünyesindekialtı general ve bir albayın Devlet Başkanlığı emri ile görevden alındığını duyurdu. Birim bu uygulamanın rutin olduğunu ve görevden alınan personelin büyük kısmının emeklilik yaşının gelmiş olduğunu vurgularken Rus basını bu kararda söz konusu birim ve personel hakkında çıkan yolsuzluk ve disiplinsizlik iddialarının etkili olmuş olabileceğini ileri sürdü.

Savunma Bakanı Dimitri Rogozin hükümetin, özel sektör şirketlerinin savunma sanayiinde faaliyet gösterebilmesi için gerekli kanun taslağı hazırlıklarını yürüttüğünü açıkladı.

Hürriyet gazetesinin 31 Ocak tarihli haberine göre Başbakan Yardımcısı Dimitri Ragozin, Fransa'nın Rusya'ya sattığı ve inşası devam eden Mistral sınıfı çıakrma gemilerinin 7 derecenin altında çalışmadığını iddia etti. Ragozin, gemilerin neden 7 derecenin altında çalışmadığı konusunda ise ayrıntılı bilgi vermedi. Ancak öte yandan Rus Deniz Kuvvetleri Komutanı Amiral Viktor Çirkov, proje kapsamındaki ilk geminin kızağa konma töreni için St. Nazaire'deki tersanede düzenlenen törene katıldı. Vladivostok ismi verilen geminin 2014 yılında hizmete girmesi planlanıyor.[25] [26]

FlightGlobal sitesinin 13 Şubat tarihli haberine göre Savunma Bakanı Sergey Şoygu'nun Tataristan'a gerçekleştirdiği ziyaret sırasında çekilen fotograflarda, Tranzas şirketi tarafından 2011 yılında imzalanan bir sözleşme kapsamında geliştirilen Altius adlı operatif İHA, ilk kez görüntülendi. Tataristan hükümetinin web sayfasından derhal kaldırılan fotograflar, Vedomosti adlı haber sitesi tarafından dünyaya servis edildi.[27]

FlightGlobal sitesinin 31 Ocak tarihli haberine göre, Rus Ural Sivil Havacılık İşleri (UZGA) şirketi, lisans altında montajını gerçekleştirdiği İsrail IAI tasarımı Searcher II tipi İHA'nın uçuş testlerine başladı.[28] Öte yandan IsraelDefense sitesinin 8 Şubat tarihli haberine göre İsrailli İHA üreticisi BlueBird firması, Thunder B isimli yeni bir İHA'yı tanıttı. 24kg ağırlığındaki uçak 20 saat havada kalabiliyor ve Controp üretimi üçlü bir sensör (video kamera, soğutmalı kızılaltı kamera ve lazer işaretleyici) taşıyor. [29]

FlightGlobal sitesinin 11 Şubat tarihli haberine göre Rus Hava Kuvvetleri, Antonov An-70 nakliye uçağının alımına karşı çıkan bir rapor hazırlıyor. Habere göre kuvvetin bu kararının başlıca nedenleri arasında, uçağın kanat kısmının 1980'li yılların tasarımı olması, programda önemli gecikmeler ve bütçe aşımlarının yaşanması ve prototipin isterleri karşılayamaması bulunuyor.[30]

FlightGlobal sitesinin 19 Şubat tarihli haberine göre Rus Hava Kuvvetleri, bombardıman uçağı mürettebatının eğitimi için, geçen sene başkanlık emri ile uçuştan çekilen Tupolev Tu-134UBL ve Tu-134Ş'leri tekrar kullanmak istiyor. Bu kapsamda kuvvet, 50 uçağın uçuşa geri verilmesi için Savunma Bakanı Sergey Şoygu'ya müracatta bulundu. Haberde ayrıca Tu-134'lerin uçuştan men edilmelerinden sonra geçici çözüm olarak kullanılan Antonov An-24 ve An-26'lardan yeterli verim alınamadığı da kaydedildi.[31]

Aviastar şirketi 7 Şubat gün yaptığı açıklama ile modernize edilen Entonov An-124-100 stratejik nakliye uçağı üzerindeki çalışmaların tamamlanmak üzere olduğunu, deneme uçuşlarına yakında başlanacağını bildirdi.

Jane's Defence Weekly'nin 19 Şubat tarihli haberine göre Norveç ve Rusya, savunma, güvenlik ve istihbarat alanlarında karşılıklı bilgi paylaşımını öngören bir işbirliği anlaşmasının imzalanması konusunda mutabakata vardı. Anlaşma, "GİZLİ" gizlilik derecesine kadar olan bilgilerin paylaşılabilmesinin çerçevesini ve kapsamını belirleyecek.

ASDNews sitesinin 7 Şubat tarihli haberine göre Japon Dışişleri Bakanlığı, Rus Hava Kuvvetleri'ne ait iki Suhoy Su-27 tipi savaş uçağının 7 Şubat günü Rişiri adası üzerinde bir dakikadan uzun süre uçarak Japon hava sahasını ihlal ettiğini açıkladı. İddia Rusya tarafından yalanlandı.[32]

Brezilya Savunma Bakanlığı 3 Şubat günü, Pantsir S1 (NATO kodu SA-22 "Greyhound") ve Igla alçak irtifa - kısa menzil hava savunma sistemi tedariği için Rusya ile sözleşme görüşmelerinin yürütülmekte olduğunu açıkladı.

RIA Novosti'nin 13 Şubat tarihli haberine göre Rosoboroneksport şirketi yöneticisi Anatoli İsaykin, yabancı ülkelerin Proje 1650 Amur sınıfı dizel elektrik denizaltıya büyük ilgi gösterdiğini söyledi. İsaykin, söz konusu denizaltının halen 9 ülkenin gündeminde olduğunu ekledi. Öte yandan NavalToday sitesinin 18 Şubat tarihli haberine göre RUBIN Tasarım Ofisi'nin Genel Müdürü Andrey Baranov, Rusya ve İtalya'nın, S-1000 dizel elektrik denizaltısı ortak geliştirme projesini tekrar gündeme aldığını açıkladı. RUBIN ve İtalyan Fincantieri ortaklığında geliştirilmesi öngörülen denizaltının 56.2m uzunluğa, 5.5m çapa, 1,100t deplasmana ve 250m azami dalış umkuna sahip olması öngörülüyor.

Rusya'nın Sesi Radyosu'nun 18 Şubat tarihli haberine göre Abu Dabi'de düzenlenen IDEX 2013 fuarında, Rosoboroneksport’u temsil edecek heyetin başkanı Nikolay Dimidük, Türkiye’nin, Antey-2500 uzun menzilli uçaksavar sisteminin potansiyel alıcıları listesinde yer almaya devam ettiğini söyledi.

Jane's Defence Weekly'nin 1 Şubat tarihli haberine göre Rusya ve Endonezya Ocak ayı sonunda savunma sanayiinde işbirliği anlaşması imzaladı. Jakarta'da imzalanan anlaşma uyarınca Rusya Endonezya'da, bu ülkenin hizmetinde bulunan Rus yapımı silah ve araç gereç için bir bakım ve onarım merkezi kuracak. İki ülke ayrıca United Aircraft Corporation ile PT Dirgantara havacılık firmalarının bir ortak girişim şirketi kurması planını da değerlendirmekte.

The Aviationist sitesinin 16 Şubat tarihli haberine göre Rus Hava Kuvvetleri'ne ait iki adet Tupolev Tu-95 (NATO kodu "Bear H") bombardıman uçağı, 12 Şubat günü ABD'nin Büyük Okyanus'taki Guam Adası'nda bulunan üssünün çok yakınından uçuş yaptı. Uçaklara, iki Amerikan F-15C Eagle av uçağı refakat etti.[33] [34]

Jane's Intelligence Weekly'nin 14 Şubat tarihli haberine göre Rosoboroneksport silah ihracat şirketinin genel müdürü Anatoli İsaykin, şirketin şu andaki toplam sipariş bedelinin USD37 milyar olduğunu; Çin, Hindistan, Irak, İran ve Suriye ile, eski Sovyet devletleri dahil olmak üzere çok sayıda ülke ile savunma işbirliğinin gelişme kaydettiğini söyledi.

Jane's Defence Industry'nin 22 Şubat tarihli haberine göre, Bangladeş, BTR-80 tekerlekli zırhlı personel taşıyıcı araçlar için Rusya'nın desteği ile bir bakım  - onarım tesisi kuruyor. Arms TASS haber ajansına konuşan Rosoboronexport firması yetkilisi Nikolay Dimidyuk'un verdiği bilgilere göre Aralık 2012'de imzalanan bir anlaşma uyarınca kurulan tesisin inşası 18 ayda tamamlanacak ve Rusya tarafından Bangladeş'e satılan 600 adet BTR-80 aracı için bakım onarım hizmeti verecek. Rusya ayrıca aynı ayda bangladeş ile 120 adet 9K115-2 metis M tanksavar füze satışı için bir sözleşme de imzaladı.


Suriye

NTVMSNBC'nin 18 Şubat tarihli haberine göre, Humus ve El Kuseyr'de bazı köylerin denetimini elinde tutan Hizbullah'la çatışan Suriyeli muhalifler, Lübnan'daki Hizbullah'ın Esad'a yardım etmek için Suriye'ye 1000 militan gönderdiğini ileri sürdü. Hizbullah'ın El Kuseyr bölgesinde 3 köyün kontrolünü ele geçirmek için saldırı başlattığını belirten Özgür Suriye Ordusu sözcüsü Louay El Mokdad, çatışma altındaki köylerde bulunan sivillerden, bölgeyi terk etmelerini istedi.

İsyancılar 12 Şubat günü Cerrah Hava Üssü'nü ele geçirdiler. Yayınlanan videolarda, üs alanı dahilinde çok sayıda gayri faal MiG-17 (NATO kodu "Fresco") ve L-39 jetleri ile Mi-17 (NATO kodu "Hip") helikoterlerinin bulunduğu görülüyor.[35]

Hürriyet gazetesinin 19 Şubat tarihli haberine göre Halep kentine düşen bir Scud füzesinin onlarca kişinin ölümüne neden olduğu öne sürüldü. Haberin aktardığına göre Reuters'a konuşan muhalifler, Cebel Bedru bölgesindeki bir yerleşim bölgesine düşen füzenin üç binayı yıktığını söyledi.

CNN Türk'ün 20 Şubat tarihli haberine göre Suriye devlet televizyonu, Suriye ordusunun, Lübnan sınırındaki Deyr el-Aşair bölgesinde, İsrail'e ait insansız hava aracını düşürdüğünü iddia etti. [36]

Kendisini Kataib ül Kasas olarak tanıtan ve Deyrül Zor bölgesinde faaliyet gösteren bir silahlı isyancı grup, 11 Şubat günü yayınladıkları videoda, Çin yapımı FN-6 omuzdan ateşlenen uçaksavar füzesi kullanırken görüldü. Suriye'deki silahlı isyancı grupların silah ve teçhizatları ekseriyetle Suriye ordu depolarından yağmalanan ya da birliklerden ele geçirilen tiplerden oluşmakta. Bu bakımdan FN-6'nın Suriye'de görülmesi ilgi çekici, zira bu silah sistemi Suriye Silahlı Kuvvetleri envanterinde bulunmuyor. FN-6'nın bilinen kullanıcıları arasında Kamboçya, Malezya, Pakistan, Peru ve Sudan bulunuyor.

Vatan gazetesinin 21 Şubat'ta aktardığı Los Angeles Times haberine göre Suriyeli isyancılara yurt dışından sağlanan silahların azaldığı savunulurken Türkiye’den silah sevkiyatının önemli ölçüde gerilediği de öne sürülüyor. Ayrıca Amerikan gazetesi, 2012 yılında Körfez ülkelerinden gelen daha çok hafif silahların çoğunun Türkiye üzerinden devamlı biçimde sevk edildiğini, bunların Suriye’nin kuzeyindeki isyancılara hükümet tanklarını tahrip etme, saldırı helikopterleri ve savaş uçaklarını düşürme ile Halep ve İdlid illerindeki önemli alanları ele geçirmeye olanağını sağladığını yazdı.

ASDNews sitesinin 2 Şubat tarihli haberine göre Suriye İnsan Hakları İzleme Örgütü, hava kuvvetlerine ait jetlerin Halep'in güneyindeki Şeyh Said bölgesindeki muhalif unsurları bombaladığını iddia etti. Öte yandan örgüt, rejime bağlı güvenlik güçlerinin 20 Şubat günü roket, tank ve hava destekli düzenlediği operasyonlarda Halep'te 39, başkent Şam'ın banliyölerinde 34, Hama'da 6, Humus ve Rakka kentinde 5'er, Dera'da 4, İdlib'de 3 ve Haseke'de 1 olmak üzere toplam 97 kişinin yaşamını yitirdiğini bildirdi.

TRT Türk'ün 20 Şubat tarihli haberine göre, Suriye Genel Devrim Konseyi Deyru'z Zor medya sorumlusu Vesim el-Arabi rejimin Fırat suyunu kirletmesinden dolayı 2 bin 500'den fazla kişinin tifo hastalığına yakalandığını söyledi. Kentte tifonun yanı sıra dizanteri hastalığı ile çok sayıda kişide de böbrek taşı oluştuğunu anlatan Arabi, kentte yeteri ilaç ve tıbbi malzeme olmadığından dolayı hastaların yurtdışına çıktığını, çıkamayanların ise ilkel yöntemlerle tedavi olmaya çalıştığını ifade etti.

Air Forces Daily'nin 15 Şubat tarihli haberine göre muhalifler 14 Şubat günü rejime bağlı MiG-21 (NATO kodu "Fishbed") ve Su-22 (NATO kodu "Fitter") tipi birer savaş uçağını düşürdüklerini iddia ettiler. Habere göre MiG-21 Hama, Su-22 ise İdlib'de, uçaksavar makinalı tüfekleri ile vurularak düşürüldü. Bu olaydan 5 gün sonra da bir başka Su-22, Hammuriye kenti yakınlarında düşürüldü.

Institute for the Study of War, Suriye ordusunun güncel durumuna ilişkin bir rapor yayınladı.[37]


Ukrayna

Jane's Defence Weekly'nin 25 Şubat tarihli haberine göre Antonov, Rus Aviakor şirketi ile An-140 nakliye uçağının fikrî mülkiyet haklarının Rusya'ya devri konusunda bir anlaşmaya varmak üzere. Halihazırda söz konusu uçağın ortak üretimi için bir anlaşma bulunmakta ve ayrıca İran tarafından da IrAn-140 adı ile üretilmekte. Benzer bir anlaşmanın An-124 Ruslan stratejik nakliye uçağı için de imzalanması söz konusu.

Jane's Defence Industry'nin 22 Şubat tarihli haberine göre kamu teşekkülü olan savunma ihracat şirketi Ukrspetseksport, 19 Şubat günü açıkladığı 2012 verileri kapsamında, satışlarında 26% oranında bir artış bildirdi. Açıklanan verilere göre şirketin 2012 satış gelirleri USD432.2 milyon olarak gerçekleşti.

Air Forces Daily'nin 6 Şubat tarihli haberine göre Antonov Havayolları'na ait Antonov An-225-100 (çağrı kodu UR-82060), Fransa tarafından Mali'de sürdürülen Serval harekâtına lojistik destek sağalamk üzere kiralandı. 355t yük taşıma kapasitesine sahip uçak, ilk parti yükünü 31 Ocak günü Bamako havalimanına indirdi.

RIA Novosti'nin 18 Şubat tarihli haberine göre Ukrayna, Al Khalid ana muharebe tanklarında kullanılmak üzere Pakistan'a USD50 milyon değerinde 110 adet tank motoru satacak.


Yunanistan

NTVMSNBC'nin 4 Şubat tarihli haberine göre Yunanistan hükümeti, Türkiye’nin ve bölgedeki diğer komşu ülkelerin tepkisini dikkate alarak, kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge konusundaki planlarını askıya aldı.

Jane's Defence Weekly'nin 21 Şubat tarihli haberine göre Yunanistan Fransa'ya, iki adet FREMM sınıfı firkateyn ile deniz karakol uçağı kiralamak için resmî bir talepte bulundu. Ayrıntıları açıklanmayan talep kapsamında Fransız Deniz Kuvvetleri için inşa edilen üçüncü ve yedinci FREMM sınıfı firkateynlerin transferinin söz konusu olduğu iddiaları mevcut. Haberin aktardığına göre 2016'dan önce gerçekleşmesi mümkün olmayan bu transferin bir alternatifi ise, La Fayette sınıfı firkateynlerin kiralanması olabilir. Yunanistan'ın talepte bulunduğu deniz karakol uçağının se Dassault Atlantique olması kuvvetle muhtemel. Öte yandan haberde aktarıldığına göre Yunan Deniz Kuvvetleri Komutanı Amiral Kosmas Hristidis'in ABD ziyareti sırasında, Amerikan Deniz Kuvvetleri'nin hizmet dışına ayıracağı Ticonderoga sınıfı kruvazörlerden iki ya da üç adedinin transferi olasılığı gündeme geldi. Haber, Samaras'ın Fransa'ya ilettiği talepten Yunan Deniz Kuvvetleri'nin haberi olmadığını, kiralama konusunun, Fransız Savunma Bakanı Jean Yves Le Drian'ın 28 Şubat günü Atina'ya gerçekleştireceği resmî ziyaret sırasında netleşmesinin beklendiğini yazdı.

Fox2 havacılık sitesinin iddiasına göre Yunanistan, hava kuvvetleri envanterindeki F-16 savaş uçaklarından 12 adedinin satışı için Romanya ile görüşmeler yürütüyor.

Reuters'in 7 Şubat tarihli haberine göre OTE Telekom şirketi, bünyesindeki uydu işletme şirketi olan HellasSAT'ı, Suudi Arabistanlı ArabSat firmasına EUR208 milyona sattı.

Ptisi & Diastima sitesinin 17 Şubat tarihli haberine göre Yunan Deniz Kuvvetleri 16 Şubat günü Girit'in doğusunda gerçek harp başlıkları taşıyan füzelerle bir tatbikat icra etti. Tatbikatta Laskos II (Combattante III tipi) sınıfı Ypoploiarchos Degiannis hücumbotundan Penguin Mk2 Mod3, Sikorsky S-70B-6 AegeanHawk helikopterlerinden AGM-114 Hellfire ve kıyı konuşlu bataryalardan MM38 Exocet gemisavar füzeleri ateşlendi.[38]

Yunan Deniz Kuvvetleri, Kortenaer tipi F463 Bouboulina firkateynini 18 Şubat günü düzenlenen resmî bir törenle emekliye ayırdı. Hollanda  Deniz Kuvvetleri'nde F826 Pieter Florisz adı ile 01.10.1983 tarihinde hizmete giren gemi 2001 yılında emekliye ayrılarak, 14.12.2001 tarihinde Yunan Deniz Kuvvetleri'nde hizmete girmişti.[39]

Yunan Kara Kuvvetleri denetleme heyeti, Kıbrıs'taki Yunan Kontenjan Alayı'nı (ELDYK) denetledi.[40]





[1] Ayrıntılar için bkz: "Al Qaeda in Iraq launches suicide assault in Kirkuk": http://www.longwarjournal.org/archives/2013/02/al_qaeda_in_iraq_lau.php
[2] Bkz: "Iran installing new nuclear equipment: IAEA": http://www.asdnews.com/news-47785/Iran_installing_new_nuclear_equipment:_IAEA.htm
[3]Ayrıntılar için bkz: "İran'ın "Volksjäger" Tasarımı Hakkında": http://www.siyahgribeyaz.com/2013/02/irann-volksjager-tasarm-hakknda.html
[4]Ayrıntılar için bkz: "Iran’s New Arash 20mm Shoulder Fired Anti-Material Rifle (With Barrett BORS Clone)": http://www.thefirearmblog.com/blog/2013/03/07/irans-new-arash-20mm-shoulder-fired-anti-material-rifle-with-barrett-bors-clone
[8] Bkz: "Iran releases images of drone production line": http://www.presstv.ir/detail/2013/02/08/287909/iran-shows-uav-production-line-images/
[9]Ayrıntılar için bkz: "İsrail sessiz Rusya ve İran tepkili": http://www.aa.com.tr/tr/rss/128315--israil-yorum-yapmadi
[10]Ayrıca bkz: "Israel Air Force Targets SA-17 SAM sent to Hezbollah": http://defense-update.com/20130131_israel-air-force-targets-sa-17-sam-sent-to-hezbollah.html
[11]Bkz: “Israel’s Arrow-3 Completes Successful Exoatmospheric Flight Test”: http://defense-update.com/20130225_israels-arrow-3-completes-first-successful-exoatmospheric-flight-test.html
[12] Bkz: "Wargames in the Negev: Italian combat planes train with the Israeli Air Force. Again": http://theaviationist.com/2013/02/08/wargames-negev/#.UTkzc1e971U
[14] Ayrıntılar için bkz: "Negotiations between India and Israel Underway to Proceed with Aerostats Program": http://defense-update.com/20130205_negotiations-between-india-and-israel-underway-to-proceed-with-aerostats-program.html
[15]Ayrıca bkz: "EHUD, THRUST Mature Into Multi-Level Training Systems": http://defense-update.com/20130208_ehud-thrust-mature-into-multi-level-training-systems.html
[16]Ayrıntılar için bkz: "Devlere geri adım attıran ‘mektup’": http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/22584087.asp
[17]Bkz: "Port Said'de uçak düşürmeye çalıştılar": http://www.aa.com.tr/tr/rss/128361--port-saidde-ucak-dusurmeye-calistilar
[18] Bkz: "Russia Sends Warships to Mediterranean, Planes to Syria for Evacuation":  www.defensenews.com/article/20130219/DEFREG04/302190013
[19]Ayrıntılar ve tatbikata katılan gemilerin isimleri için bkz: "The Russian Naval Exercise In Mediterranean Has Ended": http://turkishnavy.net/2013/02/03/the-russian-naval-exercise-in-mediterranean-has-ended/
[20] Bkz: "Russian Warships Azov And Saratov Passed Through The Bosphorus": http://turkishnavy.net/2013/02/04/russian-warships-azov-and-saratov-passed-through-the-bosphorus/
[21] Aralık 2012'den itibaren Rus Deniz Kuvvetleri unsurlarının Boğaz'dan geçiş kayıtları için bkz: "Russian Warship Movements Through Turkish Straits": http://turkishnavy.net/2013/02/21/russian-warship-movements-through-turkish-straits/ 
[23] Bkz: "Russian scientists get 12 years for selling missile secrets to China": http://rapsinews.com/judicial_news/20130206/266316586.html
Ayrıntılar için bkz: "BlueBird Develops New UAV": http://www.israeldefense.com/?CategoryID=472&ArticleID=1939
[33] Bkz: "Bomber incident: two Nuclear-armed Russian Tu-95s reportedly skirt U.S. military base at Guam": http://theaviationist.com/2013/02/16/bomber-incident/#.UTn1v1e971U
[34] "UPDATE: Two Russian aircraft circled Guam on Feb. 12": http://www.guampdn.com/article/20130216/NEWS01/130216006
[36]Ayrıca bkz: "Syrian SAM (surface to air missile) reportedly downed Israeli drone": http://theaviationist.com/2013/02/20/syrian-sam-iaf-drone/#.UTpZKle971U



Milli Savunma için Milli Sınıflandırma Sistemi

$
0
0
ABD'nin kullandığı füze sınıflandırma şablonu.
Tasnifi, takibi ve sınıflandırması kolay.
Kaynak: Aerospaceweb.org
"İlk Yerli Yapım Tanksavarımız UMTAŞ'a Tam Not"

Geride bıraktığımız hafta içinde basında yer alan bir haberin yaygın şekilde kullanılan başlığı bu. ROKETSAN tarafından geliştirilen ve helikopter ve insansız hava araçlarından fırlatılan uzun menzilli tanksavar füzeden, UMTAS'tan bahsediliyor. Galat-ı meşhura dönüşmek üzere olan ismi ile "UMTAŞ" denmiş. "Uzun Menzilli Tanksavar Anonim Şirketi" mi yoksa İstanbul'da yerleşik "Uluslararası Makine Ticaret A.Ş. - UMTAŞ" mı kastediliyor? Başlığın ve haberin içeriğinden ilkinin kastedildiği belli. Gazetecinin savunma teknolojilerine dair bilgisizliği açıklayıcı olabilir ama aslında çok ciddi bir ihtiyacın da göstergesi bu -sıkça yapılan- hata.

Kaldı ki UMTAS'ın bir başka adı da var, muhtemelen ihracat pazarına yönelik: LRAT (Long Range Anti Tank). Kardeşi, orta menzilli füze olan OMTAS'ın da adı MRAT (Medium Range Anti Tank).

"Cobra başarıyla test edildi"

Bir başka gazetede yer alabilecek bu hayali başlık neyi anlatıyor olabilir? OTOKAR üretimi taktik tekerlekli personel taşıyıcı Cobra aracının test edildiğini mi? Yoksa Bell üretimi AH-1 Cobra helikopteri test uçuşuna mı çıkmış? Veyahut 1960'lı yıllarda kullanılan Alman yapımı Cobra tanksavar füzesi depolardan çıkarıldı da çalışıyor mu diye mi denendi acaba?


"Gözcü insansız uçağı deneme uçuşunu başarıyla tamamladı"

Bu haberi okuyan, sıradan herhangi bir okurun kafasında canlanacak olan şey, Gözcü isminde insansız, pilotsuz bir uçak olduğu ve deneme uçuşuna çıktığıdır. Bu haberi okuyan, savunma ve havacılık konularına ilgili herhangi bir vatandaşın kafası epey karışacaktır. Bu haberi okuyan söz gelimi savunma bakanlığındaki bir tasniflendirme / sınıflandırma memuru ise muhtemelen dudaklarını ısırıp yumruklarını sıkacaktır. Zira,

Gözcü, TAI'nin Turna adlı hedef uçaktan yola çıkarak geliştirdiği ve prototip aşamasında kalan İHA'nın adıdır.
Gözcü, Baykar Makina tarafından üretilen, elden atılan mini İHA'nın adıdır.
Gözcü, IAI üretimi Heron İHA'ya Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın verdiği resmî addır (Çok büyük bir ihtimalle envantere girdiğinde Anka İHA'nın resmî adı da Gözcü 2 olacak)

Örnekleri devam ettirelim. Durum gittikçe vahimleşiyor.

"T-155 topu hedefi tam isabetle vurdu"

Hangi T-155? T-155 Fırtına kundağı motorlu obüs mü? Yoksa T-155 Panter çekili obüs mü? Peki TAI - AgustaWestland üretimi T129 ATAK helikopteri ile aynı ürün ailesine mi mensuplar? Her üç sistemin de kodu "T" ile başlıyor zira. T-122 Sakarya'nın bir üst modeli olabilir, ancak o da çok namlulu topçu roketi sistemi. Hoş, ATAK'ın kodunda "-" (tire) işareti bulunmuyor, diğerlerinin aksine; bu fark ayırt edici olabilir.

Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın 1998 albümüne göre o yıl envanterde TF-16 Savaşan Şahin savaş uçakları, TCN-235 nakliye uçakları ve TSF-260D eğitim uçakları bulunuyor. Ancak komutanlığın web sitesindeki envanter bilgilerinde bu uçaklar yer almıyor. Muhtemelen kısa bir süre hizmet vermiş, sonra da emekliye ayrılmış olmalılar?

"Bordo bereliler, Engerek'leri ile birlikte Engerek'lerine binerek hedef bölgeye intikal ettiler"

Hayali bir romana ait bu anlamsız gibi görünen cümlede kastedilen şey, özel kuvvetler personelinin ASELSAN üretimi Engerek lazer mesafe ölçer cihazları ile birlikte, OTOKAR üretimi Engerek 4x4 hafif taktik tekerlekli araca bindikleridir. Romanı okuyanların kafasının daha da karışmaması adına hikayede hiçbir Gözcü tipi İHA sisteminin olmadığını ve hiçbir T-155'den ateş desteği de istemeyeceklerini umarım.

Ortada ciddi bir sorun olduğu açık. Geliştirilen ve envantere alınan savunma sistemlerinin isimlendirilmesi ve sınıflandırılmasında bir sıkıntı var. Sıkıntı, bu konuda belli bir yöntem ve sistemin uygulanmıyor oluşundan kaynaklanıyor.

2000'li yılların başından itibaren silahlı kuvvetler envanterindeki yerli sistemlerin sayı ve oranı arttı. Bu döneme kadar satın alım, ortak geliştirme, lisans altında üretim ya da hibe gibi yollarla tedarik yapılıyor; dolayısıyla esas üreticinin sınıflandırma, isimlendirme, kullanım usül ve teknikleri aynen devralınıyordu. Ancak ulusal savunma sanayiinin gelişimi ile birlikte tasarımından üretimine, kullanımından bakım / idamesine kadar her sürecin yerli imkânlarla yönetildiği sistemler artmaya başladı: Anka İHA, Hürkuş, Altay, MilGem, her ne kadar yabancı kaynaklı kaynaklı olsa da kend ihtiyaçlarımıza göre geliştirdiğimiz T129... Örnekler çoğaltılabilir.

Peki dünyada durum nedir? Çeşitli örneklerle inceleyelim:


SSCB / Rusya Federasyonu

Sovyetler Birliği döneminde Kızıl Ordu envanterindeki tüm silah ve araç / gerecin sınıflandırılmasından, Savunma Bakanlığı Füze ve Topçu Başmüdürlüğü (
Главное ракетно-артиллерийское управление, GRAU) sorumlu idi. Bu birim, SSCB'nin yıkılmasından sonra Rusya Federasyonu Savunma Bakanlığı'na bağlı olarak mevcudiyetini devam ettirdi. [1]

GRAU'nun sınıflandırma sisteminde, her bir sisteme harf ve rakamlardan oluşan bir kod verilmekte. "GRAU dizini" denen bu sistemde, kodun ilk karakteri olan sayı, cihazın ait olduğu genel kategoriyi, ikinci karakter olan harf alt kümeyi (sistem türü), takip eden sayı ise modeli tanıtıyor. [2]

Kategori dizinleri şöyle:

1: Telsiz ve elektronik cihazlar
2: Topçu sistemleri
3: Kara ve deniz kuvvetleri füzeleri
4: Patlayıcı, zırh, fırlatıcı vb ekipman
5: Hava savunma sistemleri
6: Ateşli silahlar, uçaksavarlar
7: Ateşli silah mühimmatı
8: Kara kuvvetleri roket ve füzeleri
9: İHA, roket lançerleri vb
10: Ordonat
11: Roket ve füze ekipman ve alt sistemleri
14: Roket motorları, yer sistemleri
15: Stratejik füzeler ve ilgili ekipmanlar
17: Roket ve füze ekipman ve alt sistemleri

Bol miltarda istisnası bulunan bu dizinin bazı örnekleri şunlar:

2K22: Tunguska alçak irtifa hava savunma sistemi
2S1: Gvozdika kundağı motorlu obüs
3K55: SS-N-22 "Sunburn" gemisavar füzesi
6V1: Dragunov ("Kanas") keskin nişancı tüfeği

10R30: Karat 2 telsiz sistemi


SSCB, kara kuvvetlerindeki tekerlekli, yarı-paletli ve tam paletli taktik araçlar için ise, araç tipinin kısaltması ve model numarasından oluşan bir sınıflandırma sistemi kullandı. Başlıcaları şöyle:

T: танк (Tank): T-34, T-62, T-72 vb
BTR:
бронетранспортёр (Zırhlı [Personel] Taşıyıcı): BTR-60, BTR-80 vb
BMP: Боевая Машина Пехоты (Piyade Muharebe Aracı): BMP-1, BMP-2, BMP-3 vb
BMD: Боевая Машина Десанта (Hava İndirme Muharebe Aracı): BMD-1, BMD-2 vb
BRDM: Боевая Разведывательная Дозорная Машина (Muharebe Keşif Devriye Aracı): BRDM-1, BRDM-2 vb.

Pek çok üretici ve tasarım bürosu, tasarımlarına "İzdeliye" (изделие; ürün, mamûl) numarası vermekteydi. Söz gelimi MiG-21 (NATO kodu "Fishbed") savaş uçağının ilk seri üretim modeli olan MiG-21F'ye Mikoyan Gureviç tasarım bürosu tarafından verilen İzdeliye numarası 72 idi.

Sovyet Hava kuvvetlerinde uçak sınıflandırmasında genel kaide, üretici firma ya da tasarım bürosunun iki ya da üç harfli kısaltması ve model numarası verilmesi şeklindeydi. Model numaralarında da, istisnaları bulunmakla birlikte, düzenlemeler olabiliyordu. Söz gelimi MiG üretimi savaş uçaklarının model numaraları tek idi (MiG-15, -17, -19, -21, -23 vb). [3]


ABD

ABD'de askeri hava araçlarının sınıflandırılmasında "Mission - Design System" (Görev - Tasarım Sistemi) adlı bir yöntem uygulanmakta. Buna göre hava aracının görevi, model numarası ve türe
vi, harf ve isim bileşimi ile belirtiliyor. Hemen hemen tüm hava araçlarının kendine ait bir ismi bulunuyor. Taktik savaş uçaklarına çoğunlukla yırtıcı kuş ismi veriliyor. [4]

MDS sisteminde, uçak kodunun ilk bileşeni olan harf, uçağın görevini tanımlıyor. Bunlar şu şekilde:

A: Attack (Saldırı, taarruz)
B: Bomber (Bombardıman)
C: Cargo (Nakliye)
E: Electronic Mission (Elektronik)
F: Fighter (Savaş uçağı)
K: Tanker (Yakıt ikmâl uçağı)
M: Multimission (Birden fazla göreve sahip)
O: Observation (Gözetleme)
P: Patrol (Deniz karakol)
Q: Drone (Uzaktan kumandalı uçak, insansız hava aracı)
R: Reconnaissance (Keşif)
S: Anti Submarine Warfare (Denizaltı harp)
T: Trainer (Eğitim)
U: Utility (Genel maksat)
X: Experimental (Deneysel, prototip)

Bu ilk harfin ardından, modele özgü bir model numarası veriliyor. Model numarasından sonra ise, türevi / versiyonu / tadilatı belirten bir har fekleniyor.

Ayrıca temel bir modelden türetilen farklı bir versiyon söz konusu ise, bu yeni görevi belirten harf, sol tarafa ekleniyor. Örneklerle açıklamak gerekirse:

F-4 Phantom II (Taktik savaş uçağı)
F-4B, F-4D, F-4E (F-4 tasarımının yeni versiyonları)
RF-4E: F-4E uçağının keşif versiyonu

C-135 Stratolifter (Boeing 707 yolcu uçağının askeri türevi)
KC-135 Stratotanker (C-135 uçağının tanker türevi)
KC-135R Stratotanker (KC-135 tanker uçağının modernize edilmiş türevi)
KC-135FR (KC-135 Stratotanker'in Fransız Hava Kuvvetleri modeli)

F/A-18 Hornet (Taktik savaş ve saldırı uçağı)
F/A-18E Super Hornet (F/A-18'in yeni nesil türevi)
EA-18G Growler (F/A18F'nin elektronik harp modeli)

ABD'de Her türlü ekipman, elektronik sistem, alt sistem ve sair cihaz için ise, MIL-STD-196 askeri standartları ile tarif edilen [5], "Joint Electronics Type Designation System" (JETDS; Müşterek Elektronik Cihaz Tip Sınıflandırma Sistemi) adı verilen bir sınıflandırma yöntemi kullanılıyor. Bu yöntemde de cihazın görevi, takılı olduğu platform ve türevi, harf ve sayılardan oluşan bir kod ile gösteriliyor. [6] Söz gelimi AN/APG-68 kodu, pilotlu uçağa monteli ("A"), radar ("P") sistemlerinden 68 model numaralı atış kontrol radarını ("G") belirtiyor.

Tanktan piyade tüfeğine kara sistemlerinde ise "Model" numarası kullanılmakta: M16 piyade tüfeği, M60 ana muharebe tankı, M113 zırhlı personel taşıyıcı, M109 kundağı motorlu obüs gibi. Teamül, "M" harfinden sonra ve model numarasından önce "-" (tire) işaretinin kullanılmaması şeklinde (M-60 değil, M60 gibi). [7]

Deniz kuvvetlerinde ise gemi tip ve görevine göre belirlenen harfli kodlar ile birlikte, sınıfın ilk gemisinin borda numarası kullanılıyor. Örneğin "FFG-7", DDG-51 gibi. Her bir sınıfa mensup gemilerin isimleri için -yine istisnaları bulunmakla birlikte- belli sistemler uygulanıyor. Söz gelimi uçak gemilerine başkanlar (George Washington, Abraham Lincoln, George Bush vb) ya da önemli askeri şahsiyetlerin (Nimitz, John Stennis vb); nükleer denizaltılara eyaletler, firkateyn ve destroyerlere deniz kuvvetleri, sahil güvenlik ya da deniz piyadeleri kahramanları, gazilerin isimleri veriliyor. [8]

Füze, roket ve insansız hava araçların da, uçaklarınkine benzer bir sınıflandırma sistemi söz konusu. Çoğunlukla üç harf ve sayı ile oluşturulan kodlarda sırası ile fırlatma platformu, görev ve sistem tipi belirtiliyor. [9] Örnekler:

AIM-9: Uçaktan fırlatılan ("A"), önleme ("I"), güdümlü füze ("M): Sidewinder kısa menzilli havadan havaya füzesi
MIM-104: Karadan fırlatılan ("M"), önleme ("I"), güdümlü füze ("M"): PATRIOT hava savunma füzesi
AGM-65:
Uçaktan fırlatılan ("A"), kara hedeflerine taarruz ("G"), güdümlü füze ("M"): Maverick güdümlü füzesi
BGM-71: Tadilat gerektirmeden havadan ya da karadan fırlatılabilen ("B"), kara hedeflerine taarruz ("G"), güdümlü füze ("M"): TOW tanksavar füzesi
FIM-92: Şahıs / birey tarafından ateşlenen ("F"), önleme ("I"), güdümlü füze ("M"): Stinger omuzdan ateşlenen uçaksavar füzesi



Almanya (2. Dünya Savaşı)


Nazi Almanyası döneminde kara kuvvetlerinde hizmete giren tüm araçlara bir "Sonderkraftfahrzeug" (Sd.Kfz.; "Özel Maksatlı Araç) numarası veriliyordu. 99'a kadar olan numaralar traktörler, otomobiller, motorsikletler, kamyonlar ve diğer zırhsız araçlara; 100 - 199 arası numaralar tanklara; 200 - 299 arası numaralar keşif ve muharebe araçlarına; 300'den sonraki numaralar ise nakliye araçları ile mayın tarama araçlarına veriliyordu. Örneğin meşhur Tiger tankının Sd.Kfz. numarası 181, Panther tankınınki 265, Hummel kundağı motorlu obüsünki ise 165 idi. [10]



İngiltere


İngiliz Kara Kuvvetleri'ndeki tüm araçlar, bir "FV" (Fighting Vehicle; Muharebe Aracı) numarası ve bir lakap ile sınıflandırılıyor. Örneğin Challenger 2 ana muharebe tankının kodu FV4034, Scorpion hafif tankının kodu FV101, Chieftain ana muharebe tankının kodu ise FV4201. Sistemin yapısı uyarınca, Chieftain tankı üzerinden geliştirilen araçların FV kodları da "42" ile başlıyor; mesela Chieftain köprücü tankının kodu FV4205. [11]

Kraliyet Donanması'ndaki muharip gemilerin sınıflandırılmasında ise "Tip" sayıları kullanılmakta. Her bir gemi sınıfı, görevine göre bir tip numarası ile kodlandırılıyor. 11 - 40 arası tip numaraları denizaltı savunma harbi ile görevli refakat muhripleri, muhripler ve firkateynlere; 41 - 60 arası tip numaraları hava savunma murip ve firkateynlerine, 61 - 80 arası numaralar radar tevcih görevli firkateynlere ve 81 - 99 arası numaralar genel maksat firkateynlerine tahsis edilmiş durumda. Ör.: Tip 45 hava savunma destroyeri, Tip 23 firkateyni, Tip 42 Sheffield sınıfı destroyer gibi. 2. Dünya Savaşı döneminde uygulanmaya başlanan bu sistem, günümüzde savaş gemilerinin görevleri arasındaki keskin sınırların belirsizleşmesi nedeniyle esnemiş durumda kuşkusuz. [12]

Kraliyet Hava Kuvvetleri'nde ise, her bir uçağa bir isim, görevini belirten harf kodu ve versiyonu belirten bir "Mark" numarası veriliyor. [13] Örneğin:

Tornado GR.4: Tornado uçağının yer taarruz ("Ground") ve keşif ("Reconnaissance") görevli 4'ncü versiyonu
Phantom FGR.2: Phantom uçağının av ("Fighter"), yer taarruz
("Ground") ve keşif ("Reconnaissance") görevli 2'nci versiyonu


İsveç


İsveç Kara Kuvvetleri'ndeki hizmete giren tanklara birer "STRV" (Stridsvagn; Savaş Arabası) numarası veriliyor. Örneğin Strv-74, Strv-103, Strv-122 (Leopard 2A5) gibi. Hava kuvvetlerinde ise uçağın görevine göre belli bir harf kodu veriliyor:

A: Attack (Saldırı)    
B: Bomb (Bombardıman)    
Fpl: Flygplan (Çok maksatlı hafif uçak)
Hkp: Helikopter (Helikopter)
J: Jakt (Av uçağı)
S: Spaning (Keşif uçağı)
SF: Spaning foto (Foto-keşif uçağı)
SH: Spaning havsövervakning (Deniz karakol / keşif)
Sk: Skol (Eğitim)
T: Torped (Torpido bombardıman uçağı
Tp: Transport (nakliye uçağı)

Ör.: JAS-39 (Gripen), SF-37 (Saab 37 Viggen'in taktik foto keşif modeli), Tp-79 (C-47 Dakota'nın İsveç HvK'ndeki kodu), Sk-60 (Saab 105'in İsveç HvK'ndeki kodu).


Brezilya

Brezilya Hava Kuvvetleri'nde, uçaklara, görevlerinin İngilizce karşılığının ilk harfi ve bir numara veriliyor. Uçak yabancı üretim bile olsa, aynı İsveç'teki gibi milli kodlandırma kullanılıyor. Örneğin Bell UH-1 genel maksat helikopterinin kodu HS-1, İtalya ile ortak geliştirilen AMX taarruz uçağının kodu A-1, A-4 Skyhawk savaş uçağının Deniz Kuvvetleri'ndeki resmî kodu AF-1. [14]


İsrail

İsrail Hava Kuvvetleri, envanterine giren tüm uçak ve helikopterlere ayrı bir isim veriyor. Bu isimler, uçağın versiyonuna göre de değişiyor. Örneğin F-16 uçağının F-16A ve B (çift kişilik) versiyonunlarının ismi Netz (Şahin), F-16C ve D (çift kişilik) versiyonlarının ismi Barak (Şimşek), F-16I versiyonunun ise ismi Sufa (Fırtına). [15]



Sonuç ve Değerlendirme


Araç, gereç ve teçhizatın sınıflandırılmasında ulusal bir sistemin varlığı teknik, idari ve psikolojik / moral açılarından fevkalade önemlidir. Ulusal bir sınıflandırma ve isimlendirme sisteminin başlıca artıları şu şekilde sıralanabilir:

1. Tedarik, bakım, onarım ve tasniflemede ulusal bir yapı, müşterek bir standart yerleştirilmiş olur.

2. Yedek parça durumu, stok, harbe hazırlık gibi bilgilerin takibi, işlenmesi ve tasnifinde düzen sağlanır.

3. Envanter takibi ve arşivlemesinde düzen sağlanır.

4. Yabancı üretim bile olsa milli bir sınıf / kod verilerek, söz konusu sistemin ulusal savunma mekanizmasının bir parçası olması, hem idari hem de psikolojik olarak sağlanır

5. Yerleşik, ulusal ve ortak bir sınıflandırma sistemi, endüstriyel olgunluğun da bir yan ürünüdür. Geçici, günübirlik ürün, hizmet ve çözümlerden ziyade, kalıcı, uzun vadeli ve olgunlaşmış bir sınai kabiliyete işaret eder.

Türkiye'de bu konuda henüz yerleşik bir bilinç ya da uygulama mevcut değildir, dahası bu konuda can acıtıcı bir yaratıcılık eksikliği söz konusudur. Yakın zamana kadar envanterin tamamına yakını ithal sistemler, gayri milli sınıflandırma / tasniflendirme / eğitim / bakım usülleri ile dolmuş iken, yaklaşık son 10 yıllık süreçte milli sistem ve çözümler artmaya başlamıştır. Ulusal savunma sanayiinin bu hızlı gelişimi, tümleşik ve organize bir lojistik destek / idame altyapısını henüz doğurmamıştır. Bu noksanlık, kendisini isimlendirme / sınıflandırma konusunda da göstermektedir. Eğer ulusal savunma sanayiinin sürdürülebilirlik hedefi gerçekleştirilmek isteniyorsa, entegre lojistik destek, ürün yaşam döngüsü yönetimi ve performansa dayalı lojistik alanlarındaki atılımların bir uzantısı olarak, vakit geçirilmeden ulusal bir sınıflandırma / isimlendirme sistemi geliştirilmelidir.




Ayrıca Bkz:

http://www.designation-systems.net/
http://www.hazegray.org/faq/designat.htm



Kaynaklar


[1]:
http://www.aviation.ru/GRAU/

[2]: Tam liste için bkz: http://en.wikipedia.org/wiki/GRAU
[3]: http://en.wikipedia.org/wiki/Soviet_Union_military_aircraft_designation_systems
[4]: Ayrıntıları için bkz: http://www.designation-systems.net/usmilav/aircraft.html
[5]: http://ed-thelen.org/MIL-STD-196E.pdf
[6]: Ayrıca bkz: http://en.wikipedia.org/wiki/Joint_Electronics_Type_Designation_System
[7]: Tam listesi için bkz: http://en.wikipedia.org/wiki/List_of_U.S._military_vehicles_by_model_number
[8] http://en.wikipedia.org/wiki/United_States_ship_naming_conventions
[9]: Ayrıntılar için bkz: http://www.designation-systems.net/usmilav/missiles.html
[10]: Bkz:
http://www.siyahgribeyaz.com/2010/12/sonderkraftfahrtzeug-sdkfz-listesi.html
[11]: Tam liste için bkz:
http://arcaneafvs.com/fvlist.html
[12]: Bkz:
http://en.wikipedia.org/wiki/Type_system_of_the_Royal_Navy
[13]: Bkz: http://en.wikipedia.org/wiki/British_military_aircraft_designation_systems
[14]: Liste için bkz: http://www.hazegray.org/faq/designat.htm#t11
[15]: Liste için bkz: http://www.hazegray.org/faq/designat.htm#t10

Dört Deniz Bülteni - Mart 2013

$
0
0


Karadeniz, Akdeniz, Kızıldeniz ve Gökdeniz havzasında savunma ve güvenlik gündemi
[PDF]



Arnavutluk

Türk Deniz Kuvvetleri’ne ait S356 Anafartalar denizaltısı, Noble Manta 2013 tatbikatının ardından 4 günlük bir ziyaret için Arnavutluk’un Durres limanına demirledi. [1]


Ermenistan

Ermeni haber ajansı ArmenPress'in haberine göre Rus ve Türk dışişleri bakan yardımcıları Grigori Karasin ve Feridun Sinirlioğlu, Dağlık Karabağ sorununu görüşmek üzere 7 Mart günü Moskova'da bir araya geldiler.[2]


İran

İran Deniz Kuvvetleri'ne ait Sabalan firkateyni ve Kharg ikmâl gemisi, Çin'in Zhangjiagang limanına 4 Mart günü resmî bir ziyaret gerçekleştirdiler. Ziyaret, İran Deniz Kuvvetleri'nin Malakka Boğazı'ndan ilk geçişi olması ve Çin'e yapılan ilk temas olması nedeniyle önem taşıyor. Öte yandan Avustralya Savunma Bakanlığı, hava kuvvetlerine ait bir AP-3C deniz karakol uçağının 10 Mart günü Sri Lanka açıklarında bir İran firkateyni ile "karşılaştığını" duyurdu. Bakanlık karşılaşmanın dostane ve profesyonelce olduğunu belirtirken konu ile ilgili açıklama yapan İran Deniz Kuvvetleri İkinci Komutanı Amiral Siyavaş Cerrah, İran firkateyninin Avustralya uçağının, gemiden aldığı ikaz ile rotasını derhal değiştirdiğini iddia etti. Ayrıca Presstv.ir sitesinin 15 Mart tarihli haberine göre İran Deniz Kuvvetleri Komutanı Amiral Habibullah Seyyari, İran savaş gemilerinin yakında Atlas Okyanusu'na açılacağını açıkladı.[3]

WND.com sitesinin 24 Mart tarihli haberine göre İran, Kuds isimli bir nükleer tesisin varlığını kabul etti. [4]

ABD Savunma Bakanlığı, İran Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-4 Phantom II savaş uçağı, Basra Körfezi'nde uçmakta olan ABD Hava Kuvvetleri'ne ait bir MQ-1 Predator insansız hava aracına 16 mil yaklaştığını, Predator'a refakat eden iki ABD jetinin telsizle ikazı üzerine İran uçağının geri çekildiğini açıkladı. [5]Öte yandan Devrim Muhafızları, Jask kenti yakınlarında kıyıya vurmuş bir İHA enkazı çıkardı. Modeli ve menşei açıklanmayan enkazın basına yansıyan fotograflarından, İran yapımı ve daha önce Suriye'ye satılmış olan Pahpad'a benzediği yorumları yapıldı.[6]

Trend.az sitesinin haberine göre İran 14 Mart günü, Naziat 10 ve Fecr 5 isimli füzelerin denemelerini gerçekleştirdi. Habere göre Naziat 10 130km menzile sahip bir karadan karaya füze.

Trend.az sitesinin 12 Mart tarihli haberine göre, İran Savunma Bakanı Ahmed Vahidi, İran Deniz Kuvvetleri için inşa edilen yeni Camaran 2 "destroyerinin", Hazar Filotillası'nda yakında hizmete gireceğini açıkladı.

Jane's Defence Weekly'nin 13 Mart tarihli haberine göre Hava Savunma Komutanı Tuğgeneral Farzad İsmaili, hava savunma birimlerinin 10 Şubat günü Güneybatı Pakistan'dan Birleşik Arap Emirlikleri'ne doğru uçan bir Amerikan U-2 istihbarat uçağını takip ettiğini açıkladı.

PressTV.ir haber sitesinin 6 Mart tarihli haberine göre SSN-688i Improved Los Angeles sınıfı SSN-761 Springfield nükleer denizaltısının da intikali ile birlikte ABD'nin Basra Körfezi'ndeki denizaltı sayısı beşe yükseldi.

Devrim Muhafızları, 20mmx102 mermi atan ve helikopterlere karşı kullanılan Araş adlı bir keskin nişancı tüfeği tanıttı.[7]


Irak

Jane's Defence Weekly'nin 6 Mart tarihli haberine göre Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari, Rusya ile geçen sene imzalanan savunma anlaşmasının, bazı sorunlara rağmen yürürlükte olduğunu ve ilk teslimatların en geç yaz başında başlayacağını açıkladı.

El Kaide'nin Irak kolunun 14 Mart günü Irak Adalet ve İçişleri bakanlıklarına düzenlediği eşgüdümlü intihar saldırılarında 22 kişi öldü.[8] 19 Mart günü ise Bağdat'ın Bağdad El-Cedide, Meştel, Zafaraniye, Kazimiye semtleri ve Babil iline bağlı İskenderiye ilçesinde park halindeki bomba yüklü araçlarla düzenlenen saldırılarda 56 kişi öldü, 200'den fazla kişi yaralandı. [9]

Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi (BİLGESAM), "2. Körfez Savaşı’nın 10. Yılında Irak" başlıklı bir rapor yayınladı. [10]


İsrail

İsrail, 2010 yılındaki Mavi Marmara baskını ile ilgili olarak 22 Mart günü Türkiye'den resmen özür diledi.[11][12]

ABD, İsrail'e her yıl yaptığı askeri yardımın kapsam ve boyutunu genişletme kararı aldı. ABD Başkanı Barack Obama'nın İsrail ziyareti sırasında gündeme gelen yardım paketi kapsamında ABD, İsrail'e yaptığı yıllık USD2.1 milyarlık hibeyi kademeli olarak yıllık USD4 milyara çıkaracak. [13]

İsrail'de 14 Mart'ta Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğinde yeni hükümet kuruldu. Kurulan koalisyon hükümetinin ortakları, Netanyahu'nun lideri olduğu Likud Beiteinau ittifakı ile Yesh Atid, Habayit Hayehudi ve Hatnuah partileri.

CNN Türk'ün 24 Mart tarihli haberine göre İsrail ordusu, Suriye sınırındaki Golan bölgesinde devriye gezen İsrail askeri araçlarına son 24 saatte iki kez ateş açılması üzerine, Suriye topraklarındaki bir askeri mevziye topçu ateşi açtı. Hürriyet gazetesinin 25 Mart tarihli haberine göre ise İsrail’in Suriye’ye ateş açmak için kullandığı silah, yakın zamanda kamuoyuna gösterilen Tamuz güdümlü topçu füzesi.[14]

FlightGlobal sitesinde 14 Mart günü yayınlanan habere göre İsrail, sene sonunda Blue Flag adlı geniş kapsamlı ve çokuluslu bir hava muharebe tatbikatı düzenlemeye hazırlanıyor. Tatbikatta, İsrail Hava Kuvvetleri'ne bağlı Mavi Ejderha Filosu düşman rolünü oynayacak.

IsraelDefense.com sitesinin 6 Mart tarihli haberine göre, Hatzerim Hava Üssü'nde konuşlu Boeing F-15I Ra'am taktik savaş uçaklarının aviyonik modernizasyonu tamamlanmak üzere.[15]

Haaretz gazetesinde, Kasım 2012'deki "Savunma Sütunu Harekâtı" (Operation Pillar of Defence) sırasında Iron Dome (Demir Kubbe) hava savunma sisteminin İsrail'e fırlatılan roketleri önlemede resmî verilerin iddia ettiği gibi 80%'den fazla bir başarıya sahip olmadığı; sistemin başarısının abartıldığı iddialarına yer veren bir makale yayınlandı. İsrail Savunma Bakanlığı söz konusu makaleye sert tepki göstererek sistemin performansından memnun olunduğunu ve daha fazla tedarik edileceğini açıkladı.

Jane's Missiles & Rockets'in 28 Mart tarihli haberine göre İsrail, Raytheon PATRIOT hava savunma sistemine ait AN/MPQ-53 radarının tadil edilmiş türevi olan Radar 120'yi hizmete aldı.

The Firearm Blog sitesinde, İsrail Özel Kuvvetleri'nin, MARS ve Meprolight M21 nişangâh donanımı ile donatılmış MTAR-12 Micro Tavor tüfekler ve yaralı tahliyesinde kullanılan IPV ve FlatEvac sistemlerini kullanırken çekilmiş fotografları yayınlandı.[16]

İsrail Hava Kuvvetleri 160'ncı Filo'ya ait bir Bell AH-1 Cobra saldırı helikopteri, 12 Mart günü Şfela yakınlarında düştü. Helikopterin iki pilotu hayatlarını kaybetti.[17]

Air Forces Daily'nin 14 Mart tarihli haberine göre Brezilya, hava kuvvetleri envanterindeki KC-137 tanker uçakları değiştirmek için yürüttüğü KC-X2 projesinde IAI - Boeing ortaklığında teklif edilen Boeing 767MMTT platformunu seçti. Proje kapsamında IAI firması, iki adet Boeing 767-300ER yolcu uçağını tanker uçak haline getirecek. [18]

Elbit, İtalyan ortağı Elettronica ile 2011 yılında imzalanan USD15 milyonluk sözleşme kapsamında, İtalyan Hava Kuvvetleri'ne ait Alenia C-27J nakliye uçağı ve Agusta Westland AW101 genel maksat helikopterlerine takılmak üzere C-MUSIC özsavunma sistemleri teslim edecek. Öte yandan firma tarafından 17 Mart günü yapılan basın açıklamasında, adı açıklanmayan bir Asya ülkesi ile USD115 milyon tutarında bir sözleşme ile imzaladığı duyuruldu. İki yıl süreli sözleşme "kara elektronik harp sistemleri"ni kapsıyor. [19]

Jane's Defence Industry'nin 21 Mart tarihli haberine göre Rafael firması, 2012 yılında 33% oranında gelir artışı kaydetti. Buna karşın firmanın net kârında 11% oranında düşüş yaşandı.


Kıbrıs

Ağır bir ekonomik krizle boğuşan ve bankacılık sistemi iflasın eşiğine gelen Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nde, tüm bankalar yaklaşık 10 gün kapatıldı. Avrupa Birliği'nin yardım planını onaylama karşılığında dayattığı ağır şartlar, Devlet Başkanı Anastasiadis tarafından kabul edilmek zorunda kalındı. Rum bankalarında büyük miktarda mevduatı bulunan Rus yatırımcılar ağır zarara uğradı. Bu arada Rus Hükümeti GKRY'ye, hava ve deniz üssü karşılığında ekonomik yardım önerdi. [20]

CNN Türk'ün 8 Mart tarihli haberine göre Mısır'ın Kıbrıs Rum Yönetimi ile Doğu Akdeniz'i paylaştığı anlaşmayı iptal etmesi üzerine Rum Dışişleri Bakanı Yannis Kasulidis, "İki ülke arasında yapılan uluslararası anlaşmalar iptal edilemez" açıklamasını yaptı. Kasulidis, Mısır hükümetinin ve büyükelçisinin konuyla ilgili kendilerine bilgi vermediğini söyledi.

Doğu Akdeniz'deki enerji soğuk savaşı, Güney Kıbrıs'taki ekonomik kriz ve Suriye İç Savaşı'nın Tartus'taki üssün durumu, Rusya'nın Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile savunma ve güvenlik ilişkilerine Batı'nın dikkatini yoğunlaştırmasına neden oldu.[21]

Kıbrıs Postası'nın 24 Mart tarihli haberine göre Güney Kıbrıs’taki ekonomik krizden dolayı, Rum Milli Muhafız Ordusu (RMMO), 26-29 Mart tarihlerinde yapılması planlanan tatbikatlarını iptal etti.


Lübnan

Lübnan Başbakanı Necip Mikati, 22 Mart günü, ülkede yaşanan yeni seçim kanunu konusunda hükümet ortaklarıyla anlaşmazlığa düştüğünü belirterek, hükümetin istifa ettiğini açıkladı.[22]

Jane's Defence Weekly'nin 19 Mart tarihli haberine göre Lübnan, Suriye sınırına müstahkem mevzi ve gözetleme kuleleri kurmaya başladı. Kulelerin sınırın Akkar bölgesindeki ilk dördü El Ebudiye, Menjez, Çadra ve Mqayble'de inşa edildi.

Rus Deniz Kuvvetleri Baltık Filosu'na bağlı Kaliningrad, Aleksandır Şabalin ve Yaruslav Mudri gemileri, Beyrut limanını ziyaret etti.[23]


Mısır

Yüksek İdare Mahkemesi 6 Mart günü, 22 Nisan'da yapılması öngörülen meclis seçimlerini durdurdu.

CNN Türk'ün 8 Mart tarihli haberine göre, Mısır Şura Konseyi,  Rum yönetimi ile Doğu Akdeniz'i paylaşan anlaşmanın feshedilmesini öngören bir tasarıyı kabul etti. Mısır haber ajansı MENA'ya dayandırılan habere göre söz konusu tasarı Kıbrıs Rum Yönetimi'nin 13 parsele ayırarak kriz çıkardığı bölge sınırlarını iptal etmekle kalmıyor, yeni yapılacak muhtemel bir sınır belirleme anlaşmasına Türkiye'nin de dahil edilmesini öngörüyor.

Jane's Defence Industry'nin 21 Mart tarihli haberine göre Mısır Hindistan'la siber güvenlik ve bilişim alanlarında işbirliği kurmak üzere faaliyet yürütüyor.

Mısır Deniz Kuvvetleri'ne ait A230 Şalateyn ikmâl gemisi, 29 Mart günü İstanbul'u ziyaret etti.[24]


Romanya

Romen Hava Kuvvetleri'ne ait IAR330L Puma tipi genel maksat helikopteri 8 Mart günü yerel saatle 1615 sularında Filibe yakınlarında düştü. Helikopterdeki 5 mürettebattan ikisi hayatını kaybetti.


Rusya Federasyonu

Rus Deniz Kuvvetleri Mart ayı sonunda, Devlet Başkanı Putin'in emri ile Karadeniz'de önceden duyurulmamış son derece geniş kapsamlı bir tatbikat icra etti. Tatbikata Karadeniz Filosu'na bağlı toplam 42 aktif savaş ve destek gemisinden 30'u katıldı. [25][26][27][28]

RIA Novosti'nin 5 Mart tarihli haberine göre Kremlin sözcüsü Sergey İvanov, silahlı kuvvetler mevcudunun 1 milyon olması gerektiğini söyledi.[29]

RIA Novosti'nin 1 Mart tarihli haberine göre 2013'ün ilk iki ayında Rusya'nın savunma ihracatı USD2.5 milyar olarak gerçekleşti. Federal Askeri ve Teknik İşbirliği Hizmetleri Dairesi Başkanı Aleksandır Fomin'in açıklamasına göre Rusya 2012 yılında toplam USD15 milyarlık savunma ihracatı gerçekleştirdi. Öte yandan Askeri Sınai Komisyon Başkan Yardımcısı Oleg Boçkaryev, 18 Mart günü Eho Moskvi radyosuna yaptığı açıklamada, savunma sanayiindeki yeniden yapılanmas faaliyetleri kapsamında, verimliliği artırmak için firmas sayısının birleşmeler yolu ile önemli ölçüde azaltılacağını bildirdi. Bu arada Jane's Defence Industry'nin 15 Mart tarihli haberine göre, Savunma Bakanlığı ile Federal Askeri Teknik İşbirliği Dairesi yetkilileri, 14 Mart günü yaptıkları bir toplantıda, Rus üretimi savunma sistemlerinin ihracatında aşırı düşük ya da gerçekçi olmayan fiyatlandırmaların önüne geçebilmek için bir dizi önlem planı geliştirdiler.

Space.com sitesinin 8 Mart tarihli haberine göre Çin'in 2007 yılında yaptığı uydusavar füze denemesi ile imha edilen Fengyun 1C uydusunun bir parçası, 22 Ocak günü yörüngedeki BLITS adlı bir Rus uydusuna çarparak hasar verdi.[30]

FlightGlobal sitesinin Rus basınına dayandırdığı 11 Mart tarihli haberine göre, Tuploev firması, PAK-DA yeni nesil bombardıman uçağı projesinde, sesaltı uçan kanat formunda bir uçak tasarlıyor.[31]

Russian Helicopters firmasının 21 Mart günü yaptığı açıklamaya göre yeni geliştirilen Mi-38 nakliye / genel maksat helikopterinin bir dizi tırmanma ve irtifa rekoru kırdığı, uluslarlarası havacılık federasyonu (FIA) tarafından onaylandı. Kırılan rekorlar arasında faydalı yüksüz tırmanma (8,620m), tırmanma sürati (6 dakikada 3,000m) 2,000kg faydalı yük ile 7,020m irtifaya tırmanma bulunuyor.

Çin basını, Çin'in Rusya ile geniş kapsamlı bir savunma anlaşması yaptığını iddia etti. People's Daliy sitesinin haberine göre anlaşma kapsamında 24 adet Suhoy Su-35 av-bombardıman uçağı, dört yeni nesil dizel elektrik denizaltı, S-400 hava ve füze savunma sistemi, yeni nesil 117S jet motorları, İlyuşin Il-476 ağır nakliye ve Il-78 tanker uçakları bulunuyor. [32] Ancak söz konusu haberler Rusya tarafından yalanlandı. [33]

RIA Novosti'nin 15 Mart tarihli haberine göre Rusya uçak gemisi pilotlarının eğitimi için kendi topraklarında bir eğitim üssü inşa ediyor. Federal Özel İnşaat İşleri Dairesi Başkanı Grigori Naginski, Karadeniz kıyısındaki Yeisk kenti yakınlarında inşa edilmekte olan tesisin yakında hizmete gireceğini söyledi.[34]

Rus uçak motor üreticisi Ufa Engine, Hindistan'a, Suhoy Su-30MKI savaş uçakları için sipariş verilen 920 adet AL-31FP jet motorunun ilk 10 adedini mart ayında teslim etti. Teslimatların 2022 yılında tamamlanması öngörülüyor.[35]

RIA Novosti'nin 27 Mart tarihli haberine göre Bangladeş Rusya ile 24 adet Yakovlev Yak-130 jet eğitim ve muharebe uçağı alımı için görüşmeler yürütüyor. [36]

RIA Novosti'nin haberine göre, Il-76'dan (NATO kodu "Candid") geliştirilen İlyuşin Il-476 (Il-76MD-90A) ağır nakliye uçağının prototipinin Moskova yakınlarındaki Jukovski Uçuş Test Merkezi'nde 13 Mart günü yerel saatle 1200'da başlaması gereken deneme uçuşları, elverişsiz hava koşulları nedeniyle ertelendi. İptal edilen uçuş, 22 deneme uçuşunun ilki idi.[37]Öte yandan RIA Novosti'nin 19 Mart tarihli haberine göre ilk üç uçak 2014 yılında hizmete girecek.

Rusya'nın Sesi Radyosu'nun 29 Mart tarihli haberine göre Rusya Acil Durumlar Bakanlığı 19 Mart’ta Yakutistan’da, yangın tehlikesi olan alanları kontrol etmek, arama çalışmaları ve terörle mücadele operasyonları için tasarlan ZALA 421-16 ЕМ insansız uçağın ilk denemenin gerçekleştiğini açıkladı. Açıklamada, ZALA 421-16 ЕМ aracının yaklaşık 6 kg ağırlığında olduğu, iki saat kadar havada kalabildiği ve saatte 110 km hıza ulaşabildiği kaydedildi. Bakanlık, testleri sene sonuna kadar tamamlamayı planlıyor.

IndRus.in sitesinin ITAR-TASS ajansına dayandırdığı 11 Mart tarihli haberine göre, Savunma Bakanı Sergey Şoygu, Rus Deniz Kuvvetleri'nin 2020 sonuna kadar 24 adet denizaltı ve 54 adet gemi hizmete alacağını açıkladı.

Jane's Navy International'ın 11 Mart tarihli haberine göre Rus Deniz Kuvvetleri, Proje 945 (NATO kodu Sierra I) sınıfı nükleer denizaltılarından iki adedini kapsamlı bakım ve onarıma tabi tutacak. Modernizasyona, K239 Karp ve K276 Kostroma botları girecek.[38] Ayrıca Naval Today sitesinin RIA Novosti'ye dayandırdığı 20 Mart tarihli habere göre de Proje 971 (NATO kodu Akula) sınıfı nükleer denizaltılar da modernizasyona tabi tutulacak. Öte yandan RIA Novosti'nin 18 Mart tarihli haberine göre Rubin tasarım bürosu, 5'nci nesil nükleer ve dizel elektrik denizaltıların tasarımına başladı. Tasarım ve geliştirme çalışmalarının 2020'ye kadar tamamlanması planlanıyor. Söz konusu denizaltılar, 4'ncü nesil olarak sınıflandırılan Proje 955 Borey ve Proje 677 Lada sınıflarını destekleyecek ve 50 yıl hizmet ömrüne sahip olacak.

PanArmenian.net sitesinin 18 Mart tarihli haberine göre Rusya, Proje 1135.6M Amiral Grigoroviç sınıfı firkateynlerin üçüne Kalibır (NATO kodu SS-N-27 "Sizzler") gemisavar füzesi yerleştirecek.

Defense-Update.com sitesinin 4 Mart tarihli haberine göre Rusya Akdeniz'de daimi bir donanma görev gücü kurmayı planlıyor. Karadeniz Filosu komutası altında olacak görev gücünün, diğer filolardan kaydırılacak 10 adet muharip ve yardımcı sınıf gemiden oluşması öngörülüyor.[39][40]

RIA Novosti'nin 19 Mart tarihli haberine göre Rus Hava Kuvvetleri, 70'den fazla uçak ve 1,000'den fazla asker ile ülkenin kuzeybatısındaki Karelya ve Leningrad yakınlarında geniş ölçekli Ladoga 2013 kod adlı bir tatbikata hazırlanıyor. Ay sonunda başlayacak tatbikata MiG-31 (NATO kodu "Foxhound") ve Su-27 (NATO kodu "Flanker") av-bombardıman, MiG-25RB (NATO kodu "Foxbat") ve Su-24MR (NATO kodu "Fencer") taktik keşif, Mi-8 (NATO kodu "Hip") genel maksat ve Mi-24 (NATO kodu "Hind") saldırı helikopterleri katılacak.

Air Forces Daily'nin 17 Mart tarihli haberine göre Sınır Muhafızlarına ait Mi-8MNP genel maksat helikopteri, Çeçenistan'daki Hankale Üssü'ne inişi sırasında, yerel saatle 1700 sularında düştü. Dört mürettebattan üçü hayatını kaybetti, biri ağır yaralandı.

Proje 90600 sınıfı RB-398 römorkörü denize indirildi. 25.4m uzunluğa ve iki adet Caterpillar C32 dizel makinaya sahip römorkör yıl sonunda Karadeniz Filosu'nda hizmete girecek.[41]

Jane's Defence Weekly'nin 7 Mart tarihli haberine göre Rus Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın talebi üzerine Savunma Bakanlığı, United Shipbuilding Corporation firması ile yaptığı görüşme sonrasında Proje 20385 korvet projesini iptal etti. Proje 20380 Stereguşçi korvetinin bir türevi olan Proje 20385 gemilerinden ilk etapta üç adet üretilmesi planlanıyordu. Bu gemilerden sadece ilki olan Gremyaşçi inşa edilecek. İptalin başlıca gerekçesi olarak, gemi başına USD450 - 586 milyonluk maliyet gösteriliyor.

PanArmenian.net sitesinin 4 Mart tarihli haberine göre Pasifik Filosu'na bağlı Udaloy sınıfı Marşal Şapoşnikov destroyeri, Aden Körfezi'ndeki deniz korsanlığı ile mücadele görevini tamamlayarak Vladivostok'taki üssüne dönüş yoluna çıktı.

FlightGlobal sitesinin 7 Mart tarihli haberine göre ABD'nin Las Vegas kentinde düzenlenen HeliExpo helikopter teknolojileri fuarında konuşan Kamov firması baş mühendisi Sergey Miheev, Çin'in yeni WZ-10 saldırı helikopterinin firması tarafından, Proje 941 projesi adı altında tasarlandığını ve tasarımın Çin'e teslim edildiğini açıkladı.[42]

Jane's Defence Industry'nin 1 Mart tarihli haberine göre Thales Alenia Space firması, Rus ISS Reşetnev firması ile iki yıllık bir işbirliği anlaşması imzaladı. Anlaşma ile, uydu alt sistemlerinin ortak geliştirilmesi için Krasnoyarsk'ta bir ortak girişim şirketi kurulacak.

Jane's Defence Industry'nin 6 Mart tarihli haberine göre Rus Savunma Bakanı Sergey Şoygu 4 - 6 Mart tarihleri arasında Myanmar ve Vietnam'a resmî bir gezi düzenledi. Şoygu'nun ziyaretlerinin gündeminde, her iki ülke ile yürütülen ve planlanan savunma işbirlikleri yer aldı; bu kapsamda Myanmar'a yapılmış olan MiG-29SMT (NATO kodu "Fulcrum"), Mi-35 (NATO kodu "Hind"), 1L11M radar ve hava savunma sistemi satışları görüşüldü.[43]


Suriye

CNN Türk'ün 20 Mart tarihli haberine göre NATO Avrupa Müttefik Kuvvetleri Yüksek Komutanı Oramiral James Stavridis, NATO'nun Suriye'de olası bir askeri mevcudiyete dair ihtimal planlamaları yaptığını söyledi. [44]       

Özgür Suriye Ordusu kurmay başkanı Salim İdris, Avrupa Birliği ülkelerine, örgütüne silah yardımı yapmaları çağrısında bulundu. İdris, ÖSO'nun halen herhangi bir ülkeden silah yardımı alamadığını söyledi. Öte yandan Jane's Intelligence Weekly'nin 6 Mart tarihli haberine göre ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Ortadoğu turu kapsamında 5 mart günü ziyaret ettiği Katar'da, Körfez ülkelerinin Suriye'deki isyancılara yaptığı silah sevkiyatından övgüyle bahsederek, "silahların doğru adreslere gitmekte olduğunu" söyledi. Kerry'nin sözleri, Suriye İç Savaşı ile ilgili ABD politikasının değiştiğini ve daha müdahil bir konuma girdiği şeklinde yorumlanmakta.

Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK), 18 Mart günü Hassan Hitto'yu geçici başbakan olarak atadı. Hitto uzun yılladır ABD'de yaşamaktaydı.            Öte yandan SMDK Başkanı Muaz Hatip bu görevinden 25 Mart günü istifa etti. [45]

Uluslararası Stratejik Çalışmalar Enstitüsü'nün (International Institute of Strategic Studies; IISS) yayınladığı The Military Balance 2013 raporuna göre Suriye Silahlı Kuvvetlerinin yaklaşık dörtte bir kadarı Devlet Başkanı Beşar Esad'a sadakatini sürdürüyor. Rapora göre Suriye ordusunun 2012 sonbaharından bu yana etkin gücü yarı yarıya azalmış durumda. [46][47]

CNN Türk'ün 28 Mart tarihli haberine göre BBC'ye röportaj veren Suriye'deki BM Gözlemci Misyonu'nun (UNSMIS) başkanı Tümgeneral Robert Mood, "Uçuşa yasak bölge konusunu düşünmenin zamanının geldiğine inanıyorum. Ancak daha ilerisini düşünmeden uçuşa yasak bölgeyi değerlendirmek yararsızdır" dedi. Mood ayrıca, Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkanı Muaz el-Hatib'in, Türkiye'deki PATRIOT bataryalarının Suriye'nin kuzeyini de koruyabilecek şekilde genişletilmesi talebini de desteklediğini belirtti. Öte yandan Muaz Hatip'in bu talebi, ABD hükümeti tarafından net bir dille reddedildi. [48]    

CNN Türk'ün 28 Mart tarihli haberine göre Suriye'de devam eden olaylar nedeniyle mağdur duruma düşen Çerkesler, Türkiye'ye getiriliyor. İlk etapta 66'sı çocuk yaklaşık 200 Çerkes Gaziantep'e ulaştı.

Suriye hükümeti ve Rus Dışişleri Bakanlığı, isyancıların 19 Mart günü Halep'teki rejim güçlerine saldırırken kimyasal silah kullandığını iddia etti. Suriye resmî haber ajansı SANA, saldırıda 25 kişinin öldüğünü, 100'den fazla kişinin ise yaralandığını bildirdi.

Şam'daki El İman camiine 21 Mart günü düzenlenen bombalı intihar saldırısında 49 kişi öldü, 77 kişi yaralandı. Ölenler arasında önemli bir dini isim olan Şeyh Muhammed Sayid Ramazan El Buti de bulunuyor.

Suriyeli isyancılar, sınırın Irak tarafında 4 Mart günü Suriye ve Irak birliklerinden oluşan bir konvoya pusu kurdular. Bu, Suriye'deki iç savaşta Irak merkezî hükümetinin Esad yönetimine desteği ve iç savaşın Irak'a sıçrama olasılığını gündeme getirdi.[49]Öte yandan Hürriyet gazetesinin Los Angeles Times'a dayandırdığı 17 Mart tarihli haberine göre, ABD Merkezî Haberalma Teşkilatı (CIA), Suriye iç savaşıyla ilgili olarak gizlice yaptığı "ihtimaliyet planları" kapsamında ilk kez, insansız hava aracı (İHA) saldırılarıyla vurulabilecek aşırılık yanlısı İslamcı muhalifler hakkında istihbarat toplamaya başladı.

ACIG.info sitesinde yayınlanan bir araştırmaya göre, Mart 2012'den bu yana Suriye Hava Kuvvetleri çeşitli nedenlerle (vurulma, düşme, iltica, ele geçirilme) 47 adet savaş uçağı ve 56 adet helikopter kaybetti. Hava Kuvvetleri personelinden 60 - 80 arası pilot hayatını kaybederken 9 adedi isyancılar tarafından esir alındı, 43'ü ise kayıp durumda. Öte yandan Hava Kuvvetleri birimlerinden MiG-23 savaş uçaklarını kullanan Ebu ed Duhor'daki 678'nci ve Nasiriye'deki 680'nci ile Marc es Sultan'daki Mi-2 ve Mi-8 helikopterlerini kullanan 525, 532 ve 537'nci filolar lağvedildi. Ayrıca 77'nci Tugay'a bağlı iki filonun da söndürülerek helikopterlerinin diğer filolara dağıtıldığı iddia ediliyor. Suriye Hava Kuvvetleri, Mi-8 / Mi-17 genel maksat helikopter envanterinin yaklaşık 60% kadarını kaybetmiş durumda. İlaveten Halep ve Taftanaz'daki bakım - onarım tesislerinin tahribatı, mevcut Mi-8, MiG-21 ve MiG-23'lerin bakım onarımlarının yapılmasını engelliyor.

Jane's Missiles & Rockets'in 4 Mart tarihli haberine göre silahlı isyancı gruplardan Cafer'ül Tayyar Tugayı, Deyr ez Zor yakınlarındaki bir balistik füze tesisini ele geçirdi.

Air Forces Daily'nin 4 Mart tarihli haberine göre Suriyeli isyancılar 2 Mart günü rejim güçlerine bağlı bir Mi-17 genel maksat helikopterini Halep'teki Minah Hava Üssü yakınlarında makinalı tüfek ateşi ile düşürdü.

Brown Moses Blog sitesinde 23 Mart tarihinde yayınlanan bir makaleye göre, Nusra Cephesi örgütü militanlarında, Hırvat yapımı M79 Osa roketatar ve M60 geri tepmesiz top görüldü.[50]Sitede ayrıca isyancılardan ele geçirilen Rus yapımı Metis-M ve Fransız yapımı MILAN tanksavar ve Rus yapımı SA-7 uçaksavar füzelerinin fotografları da yayınlandı.[51]


Ukrayna

Jane's Defence Industry'nin 7 Mart tarihli haberine göre devlet silah ihracat şirketi Ukrspecexport'un 2012 cirosu USD1.024 milyar olarak gerçekleşti. Şirketin satışlarının 47%'si Asya, 23%'ü Afrika, 21%'i eski SSCB devletleri, 6%'sı Avrupa ile 3% kadarı Amerika kıtasına yapıldı.

RIA Novosti'nin 4 Mart tarihli haberine göre Ukrayna, Kırım'daki NITKA Donanma Pilot Eğitim Merkezi'nde diğer ülke pilotlarına da eğitim hizmeti vermeyi planlıyor. Halihazırda tesisi sadece Rusya, Su-27 yedek parçaları karşılığında kendi pilotlarının Su-33 ve Su-25UTG uçakları ile eğitimi için kullanıyor.[52] Ancak öte yandan yine RIA Novosti'nin 15 Mart tarihli haberine göre Rusya uçak gemisi pilotlarının eğitimi için kendi topraklarında bir eğitim üssü inşa ediyor.

Jane's Missiles & Rockets'in 4 Mart tarihli haberine göre KB Luch Tasarım Bürosu, Igla 1 (NATO kodu SA-16 "Gimlet") ve Igla 2 (NATO kodu SA-18 "Grouse") omuzdan ateşlenen uçaksavar füzelerini kullanabilen, Arbalet K adlı bir gemi konuşlu fırlatıcı sistem geliştirdi. İki kolunda ikişer füze taşıyan Arbalet K fırlatıcısı, +/- 150 derece yanal ve -25/+60 derece dikey yükselme açı zarfına sahip. Fırlatıcıda bulunan ısıl ve TV sensörleri ile uçak boyutundaki bir hedef 12km menzilden tespit ve 10km menzilden teşhis edilebilirken, helikopter boyutundaki hedefler için bu değerler sırasıyla 10km ve 7.5km.


Yunanistan

Hürriyet'in haberine göre 10 Mart günü 2 binden fazla muvazzaf ve emekli subay, maaşlarında peş peşe yapılan indirimleri protesto etti. Bazıları üniformalı subaylar, Atina şehir merkezindeki Sintagma Meydanı’nda bulunan Yunan Meclisi önüne yürüdüler. Parlamento önünde milli marşını söyleyen askerler, “Onurumuzun çalınmasına ve geleneklerimizin ipotek altına konulmasına itiraz ediyoruz” diye bağırdılar. Emekli üç Kara Kuvvetleri Komutanı’nın da (Yorgo Andonakopulos, Dimitris Vulgarakis ve Konstantinos Ziazias) da katıldığı protesto gösterisinde, Genelkurmay Başkanı general Mihalis Kostarakos’un, gösterilere katılacak aktif subayların üniforma giymemeleri uyarısında bulunmasına rağmen, bazı subayların buna uymadığı görüldü.

Kathimerini gazetesinin 9 Mart tarihli haberine göre ABD yönetimi Yunanistan'a, Yunan Deniz Kuvvetleri için dört adet Lockheed P-3 Orion deniz karakol uçağını, modernizasyon maliyetlerinin ödenmesi karşılığında ücretsiz transfer teklifi iletti. Teklifin mali boyutu, beş yıl için toplam yaklaşık USD250 milyon.

Anadolu Ajansı'nın 8 Mart tarihli haberine göre Yunan, İsrail ve ABD hava deniz kuvvetleri 8 Mart tarihinde Girit Adası açıklarında Noble Dina adlı bir tatbikat icra ettiler. Arama - kurtarma usüllerinin uygulandığı tatbikat 21 Mart günü tamamlandı.[53]

Tip 209/1200 modeli S119 Pontos denizaltısı, 25 Şubat – 8 Mart tarihleri arasında düzenlenen NATO müşterek deniz tatbikatı Proud Manta 2013’e katıldı.[54]

Yunan Hava Kuvvetleri'ne ait 358'nci Filo'ya bağlı 4511 kuyruk numaralı bir Agusta Bell AB-205 arama kurtarma helikopteri, 20 Mart günü Boeotia yakınlarında düştü.


[2]Ziyaretle ilgili Türk Dışişleri Bakanlığı’nın açıklaması için bkz: http://www.mfa.gov.tr/disisleri-bakanligi-mustesari-buyukelci-sinirlioglu-moskova-ya-bir-ziyaret-gerceklestirdi.tr.mfa
[4]Ayrıntılar için bkz: “"Iran confirms secret nuclear 'Quds' site": http://www.wnd.com/2013/03/iran-confirms-secret-nuclear-quds-site/
[12]Özür süreci ile ilgili olarak "Görüşmeler 'kritik 3 alanda' yoğunlaştı": http://www.hurriyet.com.tr/planet/22878094.asp
[13] Ayrıntılar için bkz: "U.S., Israel to Negotiate Military Aid Extension": http://www.defensenews.com/article/20130326/DEFREG04/303260024
[14]"İsrail Suriye’yi Tamuz ile vurdu": http://www.hurriyet.com.tr/planet/22890290.asp
[15]"Improvements to the F-15I “Ra'am”": http://www.israeldefense.com/?CategoryID=483&ArticleID=2002
[23]Ayrıntılar ve gemilerin fotografları için bkz: http://turkishnavy.net/2013/03/15/russian-warships-in-beirut/
[25] "Putin 04.00’te emretti": http://www.hurriyet.com.tr/planet/22922408.asp
[26] "Putin Orders A Surprise Military Exercise In The Black Sea": http://turkishnavy.net/2013/03/28/putin-orders-a-surprise-military-exercise-in-the-black-sea/
[27] "Tatbikatta karaya 7 bin asker çıkarıldı": http://www.hurriyet.com.tr/planet/22924062.asp
[28] Tatbikatla ilgili bir değerlendirme için bkz: "Rusya'nın düşman algısı değişti": http://www.hurriyet.com.tr/planet/22930259.asp
[29]"Russia Needs Million Under Arms Says Kremlin Chief of Staff": http://en.ria.ru/military_news/20130305/179825588.html
[31]Ayrıntılar için bkz: "Russia to replace current bombers with subsonic flying wing": http://www.flightglobal.com/news/articles/russia-to-replace-current-bombers-with-subsonic-flying-wing-383065/
[34]"Russia to Open Carrier Pilot Training Site by Fall": http://en.ria.ru/military_news/20130315/180041642.html
[35]“Russia to deliver 10 Sukhoi engines to India this month”: http://www.domain-b.com/defence/air_space/iaf/20130316_sukhoi_engines.html
[36] "Bangladesh Plans to Buy 24 Russian Jet Trainers": http://en.ria.ru/world/20130327/180281752.html
[37]"New Il-476 Cargo Plane Tests Stalled by Weather": http://en.rian.ru/military_news/20130313/179988421.html
[38]Ayrıntılar için bkz: "Russia to Resurrect Titanium Submarines": http://en.rian.ru/military_news/20130305/179831565/Russia-to-Resurrect-Titanium-Submarines.html
[39]"Russia Plans to Keep 10 Warships in Mediterranean": http://en.rian.ru/military_news/20130301/179746429.html
[41]"Russian Navy Tug Launched, Soon to Join Black Fleet": http://navaltoday.com/2013/03/11/russian-navy-tug-launched-soon-to-join-black-fleet/
[43]Şoygu'nun Vietnam ziyareti ile ilgili bir değerlendirme için bkz: "Russia's return to Vietnam": http://english.pravda.ru/russia/economics/04-03-2013/123963-russia_vietnam-0/
[47] Suriye ordusu sevk ve idare organizasyon şeması için bkz: http://www.understandingwar.org/press-media/graphsandstat/graphic-syrian-military-command-structure
[53]Ayrıca "U.S.-Israel-Greek Navies Drill in Med": http://www.defensenews.com/article/20130308/DEFREG04/303080013



Evdeki Hesap Çarşıya Uymayınca

$
0
0

Northrop firması tarafından 1984 yılında
yayınlanan bir F-20 reklamı. F-20 savaş uçağı,
savunma projelerinin siyasi gelişmelere ne kadar
bağlı olduklarını göstermesi açısından ibretliktir.
(Kaynak: ebay)
Clausewitz, meşhur deyişi ile savaşı, siyasetin farklı araçlarla icrası olarak tanımlar. 20. yüzyılda, 2. Dünya Savaşı'ndan sonraki dönemde dış politika icrasında savaş kavramının yanına terörizm ile birlikte savunma sanayii de, artan bir oranda girmeye başlamıştır. Sadece cephede yürütülen savaş değil, bu savaşı yürütmek için kullanılacak askeri mekanizmanın nitelik ve niceliği de bir dış politika aracı haline gelmiştir.

Bu yüzden mesela Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin kaç batarya S-300 hava savunma sistemi siparişi verdiği değil, bu sistem için verdiği siparişin ta kendisi uluslararası bir krizin öznesi olmuştur.

Benzer şekilde savunma sistemi geliştirme projeleri ile birlikte bunların satışı (ya da satışının engellenmesi), uluslararası ilişkilerde önemli bir konu durumunda. Belli bir ihtiyaca yönelik sistemin geliştirilmesi (ya da geliştirilmesine izin verilmemesi), satışı (ya da satışına izin verilmemesi) gibi kararlar, devletlerarası ve sektörel çok ciddi yan etkiler doğurabilmekte. A400M, JSF F-35 gibi projeler sadece birer sistem geliştirme projesi değil, aynı zamanda paktların, müşterek politikaların sembolleri haline geldi.

Bir uçağın üretildiği fabrikanın, bir siyasetçinin seçim bölgesinde yer alması (V-22 örneğindeki gibi), ihtiyaç miktarı ve teknik analizlerin önüne geçebilmekte. Ya da sırf iki ülke arasındaki ilişkilerin seviyesinin yükseltilmesi için hiç ihtiyaç olmayan bir sistemin alımı için onay verilebilmekte.

Bazen de savunma sanayii firmaları, ticari risk alarak, piyasa araştırmaları ve teknolojik yönelimler doğrultusunda kendi kaynak ve inisiyatifleri ile sistem geliştirmeyi tercih edebiliyorlar. Oldukça riskli bir yöntem bu ve bazen sonuçları son derece ağır olabiliyor.

1980'li yıllardan bu konuda
iki ibret hikayesi var. Dikkatle incelenmeleri gerekir, zira günümüz için de geçerli olabilecek dersler barındırıyorlar satır aralarında.



Northrop F-20 Tigershark


SSCB, 1960’ların başından itibaren MiG-19, MiG-21 gibi küçük, ucuz, hafif, çevik ve kullanımı ve bakımı kolay savaş uçaklarını Doğu Bloku ve müttefiki ülkelere hızla yaymaya başladı. Satın alması, bakımı ve onarımı kolay ve düşük maliyetli bu uçaklardan Varşva Paktı ve Üçüncü Dünya Ülkeleri bol miktarda tedarik etti. Bu durum karşısında ABD, NAO ve müttefik ülkelere sağlayabileceği benzer niteliklere sahip bir savaş uçağı arayışına girdi. NATO bünyesinde hizmete giren Lockheed F-104 Starfighter ve Northrop F-5 Tiger, bu felsefenin ürünü olarak aynı dönemde çok sayıda NATO ve ABD müttefiki ülke hava kuvvetlerinde hizmete girdi. [1] [2]

1970’lere gelindiğinde aynı stratejinin devamı olarak, bu uçakların yerini alacak, ilkalım, işletme ve idame maliyetleri düşük, ABD envanterindeki uçaklar kadar olmasa da Rus yapımı rakipleri ile mücadeleye yetecek kadr gelişmiş aviyonik ve silah sistemlerine sahip uçak ihtiyacı ortaya çıktı. Dönemin ABD Başkanı Jimmy Carter’ın uygulamaya koyduğu doktrin uyarınca söz konusu uçak, ABD hizmetindeki ön hat savaş uçaklarının bir türevi olacak ancak bunların sistemlerine sahip olamayacaktı. 1980 yılında Carter tarafından verilen izin ile çalışmalarına başlanan ve FX olarak adlandırılan bu uçak için hedef piyasa, NATO ülkeleri, Japonya ve Avustralya haricindeki dost ülkeler olarak belirlendi.

FX projesi kapsamında General Dynamics, J79 motoru ile dona
tılan F-16 türevi olan F-16/79, Northrop ise, daha önce Tayvan’a önerdiği F-5G modeli ile yanıt verdi.

F-5G, Tayvan’ın Çin uçaklarını uzun mesafeden önleyebilecek bir av – önleme uçağına duyduğu ihtiyaca cevap olarak geliştirilmiş bir F-5 türevi idi. Tayvan tarafınd
an özellikle uzun menzilden önleme yapabilma, dolayısıyla AIM-7 Sparrow havadan havaya füze ateşleme kabiliyeti istenmekteydi. Bu kapsamda Tayvan ABD nezdinde McDonnell Douglas F-4 Phantom II, Northrop F-18L ve General Dynamics F-16A uçakları için girişimlerde bulundu. Ancak Çin ile gelişmekte olan ilişkileri göz önüne alan Carter yönetimi bu uçakların satışına izin vermedi. Müteakiben, Northrop firması, AIM-7 füzesi atabilen ve tek bir F404 motoruna sahip bir F-5 türevi olan F-5G’yi teklif etti. Ancak bu uçağın satışı, Carter yönetiminin Çin’le ilişkilerin bozulması endişeleri nedeniyle engellendi. Ne var ki Ancak F-5G'nin Tayvan'a satışını, Çin ilişkilerini bahane göstererek engelleyen ABD hükümeti, bu ülkenin General Dynamics ile ortaklaşa savaş uçağı üretmesine yeşil ışık yaktı. Bu işbirliğinden Ching Kuo doğdu. [3] [4]

İki F-20 prototipi kol uçuşunda
FX projesi başlangıçta Northrop için önemli bir fırsat olarak görülüyordu. F-5G kağıt üstünde F-16A'dan performans ve yetenek açısından daha iyi bir noktada idi. Aviyonikleri daha gelişmişti ve bakım, işletme ve idame maliyetleri çok daha düşüktü. Tayvan hayal kırıklığından sonra FX programının ve "kerhen" verilen ABD Hava Kuvvetleri desteğinin momentumundan faydalanmak isteyen Northrop, F-5G'nin adını "F-20 Tigershark" olarak değiştirerek, yeni bir imajla piyasaya çıktı.

ABD Hava Kuvvetleri, başlangıcından itibaren hiç bir tasarım ve geliştirme aşamasında dahli olmayan bu uçağı, ne kadar gelecek vaat ederse etsin, hiç bir zaman sevmedi. Hükümet tarafından kendisinden istenen pazarlama ve tanıtım desteğini de asla sağlamadı. Bunun yerine F-16 ön plana çıkarıldı. Nitekim Avrupa ve Asya'da arka arkaya satış başarıları sağlayan F-16'nın yıldızı bir anda parladı. Türkiye'nin de dahil olduğu çok sayıda ihalede F-20, F-16'ya karşı kaybetti. Güney Kore ve Bahreyn'de satışa çok yaklaşıldı ancak hem F-16'ya karşu bu ülkelerde (de) kaybedildi, hem de Güney Kore'de patlak veren rüşvet skandalı projeye ve Northrop'a daha da zarar verdi.

ABD Ulusal Muhafızları için av - önleme uçağı tedarik ihalesi, F-20 için son şans idi. Bu ihalede reaksiyon süresi yüksek, işletme - idame ve bakımı ucuz, uçuş maliyeti düşük, AIM-7 atabilen bir av uçağı tanımlanmıştı. F-20, neredeyse tüm kriterlerde F-16A'yı geride bırakıyordu ancak ABD Hava Kuvvetleri engelini aşması mümkün değildi: Hem kendisi hem de müttefik ülkeler için olabildiğince fazla F-16 üretimi ve satışı gerçekleştirerek maliyeti düşürmek ve lojistik ve yedek parça altyapısını güçlendirmek isteyen kuvvet, açıkça F-16 yönünde ağırlığını koymuştu. Ne kadar fazla F-16 üretilirse birim maliyetler o kadar düşecek, yedek parça, eğitim ve lojistik zinciri de o kadar rahatlayacaktı. Sonuç kaçınılmazdı: 1986'da F-16 seçildi.

Bu seçim de, 6 yıldır F-20'ye bir müşteri bulmak için çabalayan Northrop'u yolun sonuna getirdi. Proje iptal edildi. Zaten üretilen üç prototipin ikisinin düşmesi de firmayı zora sokmuştu. Yeni başlayacak olan ATF (Advaced Tactical Fighter; Gelişmiş Taktik Savaş Uçağı) projesi için hazırlıklara başlandı. YF-23 ile teklif verilen bu projede de sonuç olumsuz olacaktı.


ENGESA EE T1 / T2 Osório


Suudi heyeti, ENGESA firması yetkilileri ile birlikte
Osorio tankını incelerken. (Kaynak: forte.jor.br)
Brezilyalı özel sektör savunma sanayii şirketi ENGESA (Engenheiros Especializados S/A), 1970'li yıllardan itibaren fiyatı ve bakım maliyeti düşük zırhlı personel taşıyıcı araç üretiminde büyük başarı kaydetmişti. Özellikle Üçüncü Dünya ülkelerine çok sayıda araç ihrac eden firma, 1980'lerin başında tonaj ve kabiliyet açısından daha ileri araçların tasarımına soyundu. [5] [6]

ENGESA'nın bu atılımının ateşleyicilerinden biri de Suudi Arabistan oldu. Kara kuvvetleri hizmetindeki Fransız yapımı AMX-30 ana muharebe tanklarını değiştirmek isteyen Suudi Arabistan, Almanya'dan yeni nesil Leopard 2 tanklarını almak istemiş, ancak bu ülkenin kapris derecesine varan ihracat politikaları sonucu girişimi sonuçsuz kalmıştı (heyhat, bugünlerde Leopard 2'nin son versiyonunun satışı yine gündemdedir)

Leopard 2 alımının gerçekleşmemesi üzerine ENGESA bir piyasa araştırması yaparak bu alana girmeye karar verdi. 1980'lerde yeni geliştirilen ya da kısa vadede hizmete girecek ana muharebe tanklarının büyük kısmı 60t civarı ağırlığa sahipti. Bu tonaj da bu tankların mevcut köprü ve yollarda hareketini zorlaştırmakta, manevra ve intikâl kabiliyetini sınırlamaktaydı. Çağdaşlarından daha hafif ama aynı zamanda benzer ateş gücü ve beka imkânlarına sahip bir tankın dünya çapında çok sayıda müşterisi olabilirdi. ENGESA yine bütçesi ve imkânları çok geniş olmayan ülkeleri hedeflemekteydi.

Bu tespitler doğrultusunda başlayan projede Brezilya Kara Kuvvetleri'nin dahli neredeyse hiç yoktu. Zira ordunun bütçesinde böyle bir tank için pay ayrılmamıştı. Dahası Brezilya Kara Kuvvetleri'nin tanklar için belirlemiş olduğu belli başlı sınırlayıcı isterler bulunmaktaydı. Bu isterler ana muharebe tankının azami ağırlığını 36t, azami genişliğini ise 3.20m olarak belirlemişti. Ülkenin kara ve demiryolu altyapısı göz önünde bulundurularak oluşturulan genel isterlerden sadece genişlik kalemi ele alındı; ENGESA Brezilya ordusunun tanımladığından daha ağır bir tankı tasarlamaya girişti.

Herhangi bir tank tasarım ya da üretim tecrübesi olmayan ENGESA'nın böyle bir projenin altından tek başına kalkamayacağı bir sır değildi. Firma Alman üreticiler ile temasa geçti, ancak yine Alman hükümetinin engeline takılındı. Bunun üzerine ENGESA, daha cesur bir karar alarak farklı alt sistem ve teknoloji kalemleri için çok sayıda yerli ve yabancı farklı firma ile işbirliği geliştirdi: Hidropnömatik süspansiyon için İngiliz Dunlop, taret için Vickers, motor için ise Alman MWM ile çalışıldı.

1982 yılında başlayan tasarım ve geliştirme çalışmaları sonucunda, daha önce bu alanda hiçbir tecrübesi olmayan ENGESA, ortaya gelecek vaat eden oldukça modern bir tank çıkarmıştı. Osório olarak adlandırılan tankın iki türevi vardı: 105mm toplu EE T1 ve 120mm toplu EE T2. EE T1'de, çok sayıda ülkenin tankında kullanılan, İngiliz British Ordnance üretimi L7A3 105mm/52 yivli top bulunmaktayken, EE T2'nin ana silahı Fransız GIAT üretimi 120mm G1 yivsiz - setsiz top idi. T1'in ilk prototipi 1985, T2'nin ilk prototipi ise 1986 yılında tamamlandı.

EE T2 1987 yılında Suudi Arabistan'ın açtığı ihaleye katıldı. Oldukça gelişmiş bir atış kontrol sistemi ile donatılan bu tank Fransız AMX-40, İngiliz Challenger ve Amerikan M1 Abrams'a karşı üstün gelerek tüm denemeleri birinci sırada tamamladı. [7] Akabinde Suudi Arabistan ile sözleşme görüşmelerine başlandı. Görüşmeler 1989 yılında sonuçlandı ve Ağustos ayında Suudi hükümeti USD7.2 milyarlık bir sözleşmenin imzalanacağını açıkladı. Sözleşme kapsamında Suudi Arabistan'da kurulacak bir tesiste toplam 318 adet
Osório tankı, "El Fahd" adı ile üretilecekti. Bu sözleşme, diğer Körfez ülkelerinin de dikkatini tanka çevirdi. ENGESA müthiş bir başarının eşiğindeydi.

Ne varki sözleşme imzası bir türlü gerçekleşmedi. Tankın geliştirilmesi için USD100 milyondan fazla harcayan firma ekonomik darboğaza girdi. Geniş çaplı işten çıkarmalar başladı. Derken hiç beklenmedik bir şey oldu.

İran - Irak Savaşı'nın ağır mali yükü altında ezilmekte olan Saddam Hüseyin yönetimindeki Irak, küçük komşu Kuveyt'i 1990 Ağustos ayında işgal etti. Bir sonraki hedefin Suudi Arabistan olduğunu hissettiren Saddam, Riyad'da alarm zillerinin çalmasına sebep oldu. Suudi kralı derhal ABD birliklerini ülkesine davet etti. ABD öncülüğünde büyük bir askeri koalisyon kuruldu ve ertesi sene Körfez Savaşı'nda Irak birliklerini püskürterek Kuveyt'ten çıkardılar. Irak'ın ENGESA'yla yüzmilyonlarca dolarlık sipariş ve bakım anlaşmaları bulunuyordu. Mağlubiyet ve ağır ambargolar, bu sözleşmelerin üzerini çizmiş oldu.

Kuveyt'in işgali ve Körfez Savaşı sonucunda başta Suudi Arabistan olmak üzere Körfez ülkeleri savunma mekanizmalarını neredeyse tamamen ABD'ye bağımlı bir şekilde yeniden tasarladılar. Bu durum hemen hemen tüm savunma alım programlarını etkiledi. İhale testlerinde açık ara galip gelen
Osório da kurbanlar arasındaydı. Suudi Arabistan ihalesiz M1 Abrams siparişi verdi. Bu ikiyüzlü hareket, ENGESA için idam fermanı anlamına geliyordu. Firma daha fazla dayanamadı ve Ekim 1993'te iflasını açıkladı. Tesislerin bir kısmı diğer yerli savunma sanayii şirketleri tarafından devralındı. Üretilmiş iki prototip ise Brezilya Kara Kuvvetleri'ne teslim edildi.


Değerlendirmeler

Her iki projenin tarihçesinde de bazı dikkat çekici ortak noktalar bulunuyor. Bunlar şu şekilde sıralanabilir:

1. Her iki tasarım da, muadillerinden çoğu alanda daha iyi teknik özelliklere ve performansa sahip.

2. Her iki firma da projeleri özkaynakları ile geliştiriyorlar. Hükümetin maddi desteği neredeyse hiç yok.

3. Her iki tasarım da, kendi ülkelerinin belirttiği bir ihtiyaca cevap olarak değil, uluslararası piyasa koşulları ve öngörülere istinaden geliştirilmiş.

4. Her iki projede de bel bağlanılan kritik önemde ihale / ülkeler bulunuyor (Tayvan ve Suudi Arabistan).

5. Her iki tasarımı da, kendi ülkeleri sipariş vermemiş.

6. Her iki firma da, kendi kontrolleri dışındaki siyasi gelişmeler neticesinde ya tamamen desteksiz kalmalarıi ya da verilen desteğin yeterli olmaması nedeniyle projeleri durduruyor.

7. Her iki ürünün de kaderinde, devlet - hükümet seviyesinde, verilen sözlerin tutulmaması, ikiyüzlülük, tutarsızlık gibi "oyun dışı" etkenler ağır rol oynamış.

Bu iki ibretlik hikayenin ortak anafikri, savunma sistemlerinin, münferit kabiliyet ve teknolojileri ne kadar ileri olursa olsun ticari başarılarının çok sayıda farklı etkene bağlı olduğudur. Sistemin tek başına kabiliyeti ayrı konudur, bir ürün olarak başarısı ayrı konudur.

Savunma sanayii gibi hem ileri teknolojileri kapsayan hem de yüksek ArGe ve üretim maliyetlerine sahip bir sektörde devamlılığı sağlayabilmek için devlet desteği şarttır. Devlet desteğinin sadece silahlı kuvvetler ihtiyacı kapsamında ele alınmaması gerekir. Zira Soğuk Savaş sonrası dönemde savunma sanayiinin sürdürülebilirliğini sağlamak sadece iç piyasa / ulusal ihtiyaçları karşılayabilecek bir yapı ile mümkün değildir. Başka bir deyişle elde edilen birikimleri korumak ve geliştirmek için ihracat şarttır.

İhracat pazarında başarılı olmak için, ülkenin ulusal dış politikası ile uyumlu bir şekilde ürün geliştirmek ve mevcut ürünleri tadil edebilmek gerekmektedir. Bu da, sanayiinin sürdürülebilirliğini sağlama sorumluluğunu asker, sanayici ve bürokrat sınıfları arasında eşit olarak paylaştırmaktadır.

Benzer şekilde kısa vadeli siyasi kararlar doğrultusunda başlatılan alım ya da geliştirme projeleri, ortaya çıkarılan ürün ne kadar başarılı olursa olsun birer israftan öteye geçemeyecektir. Zira bu tür kararlar, doğaları gereği, geliştirme ve tedarik sürecinin bileşeni olan maliyet ve piyasa analizi, teknik isterlerin belirlenmesi gibi çalışmaların üstünü örter, baskılar. Bu tür kritik analiz ve hesapları göz ardı ederek verilen siyasi kararlar sonucunda çok kıymetli insan ve makine altyapısı boşa harcanabilir.

Savunma sanayiinin, bir ülkenin kendi silahlanma ihtiyaçlarını karşılayan "askeri fabrikalar bütünü"  olarak değil, ülke savunmasının tümleşik bir bileşeni olarak algılanması gerekmektedir. Sektör, ülkenin kendi ihtiyaçlarını siparişleri teslim ederek karşılayan bir edilgen yapı olarak değil, teknoloji ve konsept geliştiren bir mekanizma olarak çalıştırılırsa ancak ülke savunmasına katma değer sağlayabilir. Bu da ancak devlet ile sektör arasında sağlıklı ve dürüst bir iletişim ile mümkündür.


Kaynaklar

[1]: "F-20A Tigershark Home Page": http://www.f20a.com
[2]: "Northrop F-20 Tigershark": http://en.wikipedia.org/wiki/Northrop_F-20_Tigershark
[3]: "Ejder ve Kaplan - II: Tayvan'ın Özgün Savaş Uçağı": http://www.siyahgribeyaz.com/2005/05/ejder-ve-kaplan-ii-tayvann-zgn-sava-ua.html
[4]: "AIDC F-CK-1 Ching-kuo": http://en.wikipedia.org/wiki/AIDC_F-CK-1_Ching-kuo
[5]: "EE-T1 Osório": http://en.wikipedia.org/wiki/EE-T1_Os%C3%B3rio
[6]: "EE-T1 Osório Main Battle Tank": http://www.fprado.com/armorsite/EE-T1-Osorio.htm
[7]: "The Technology of Tanks": Ogorkiewicz, R, Jane's Information Group, London, 1991, S/63


Ya İçindesindir Sistemin Ya Dışında...

$
0
0
Can Dündar Milliyet gazetesinde bugün (18 Nisan) yayınlanan yazısında, Afganistan'ın Kunar eyaletinde düzenlenen NATO hava saldırısı sonucunda hayatını kaybeden 11 çocuk ile, 16 Nisan günü ABD'nin Boston kentindeki maraton sırasında düzenlenen bombalı terörist saldırıda ölen 8 yaşındaki Martin Richard'ın basında ve kamuoyunda yarattığı tepki farkını gündeme taşımış. 8 yaşındaki Martin için gösterilen tepkinin 11 çocuk için gösterilmeyişini eleştirmiş ve sorgulamış.

Halbuki ortada sorgulanacak pek fazla bir durum yok. Dünya çapında binlerce insanın Martin için, Kunarlı 11 çocuktan daha fazla üzülmesi, Martin'in ölümünün basında daha fazla yer alması son derece normal ve beklenmesi gereken bir sonuç.

Zira Martin'in ekonomik, sosyal ve kültürel etki alanı, Kunarlı 11 çocuğun toplamından çok daha fazla idi. Hem de bu yaşında. Küresel sisteme -ki sistemden kastım sadece ekonomik mekanizma değil- bağı, o 11 çocuktan daha kuvvetli idi.

Playstation ve iPhone alarak, özel okulda okuyarak, lüks bir semtte, mortgage kredisi ile alınmış country tarzı evde oturarak, twitter/facebook vs ile akraba, eş dost ile iletişim kurarak, alışveriş merkezindeki mega menüyü yiyerek, babasının preimum sağlık sigortası kapsamında bu yaşında check up olarak, belki 18 yaşında kullanmaya hak kazanacağı kendine ait bir fona sahip olarak.... sistemin içinde ve sisteme bağlı bir hayatının 8'inci yılındaydı. Martin ve ailesi sistemi, bir parçası olarak, kültürel, ekonomik, sosyal vb çok boyutlu bir şekilde kullanmaktaydı.

Halbuki o 11 çocuğun, sistemle herhangi bir bağı yoktu. Ailelerinin de öyle. Ürettikleri ancak kendi karınlarını doyurmaya ancak yetiyordu belki. Bunun da sisteme herhangi bir faydası yok. O 11 çocuğun bulunduğu köyün bile belki toplamı, 8 yaşındaki Martin kadar fayda sağlamamıştır sisteme.

Martin ölünce sistem bir bireyini kaybetti. Çünkü Martin büyüyünce koleje gidecek, vergi verecek, sigorta yaptıracak, banka hesabı olacak, kredi kartları olacak, binlerce insanla "sosyalleşecek", borçlanacak, şirket kuracak, yani sistemin bir parçası olarak sisteme bir katma değer kazandıracaktı. Bu yüzden Martin'in ölümü ağır bir travmadır sistemin tüm diğer fertleri için.

Halbuki o 11 çocuk, eğer 11'i de aynı derecede şanslı ise en fazla belki ilkokul seviyesinde eğitim alıp ya çiftçi olacak ya da intihar bombacısı olacaklardı. İkinci durumda belki sistem için kısa bir kullanım ömürleri olurdu ama sonuçta varlıkları ya da yoklukları, bu satırları yazan ve okuyanların da dahil olduğu sistem için bir anlam ifade etmiyor.

Bu yüzden o 11 çocuğun ölümü, ne kadar şerefsizce öldürülmüş olurlarsa olsunlar, ses getirmiyor. En fazla Can Dündar gibilerine malzeme oluyorlar ne yazık ki.


Siyah Gri Beyaz 8 Yaşında

$
0
0
Eser: "Okuyan Genç Adam"
Ignat Bednarik

Kaynak: readingandart.blogspot.com
8 yıl önce Siyah Gri Beyaz'a ilk yazılarımı yazarken savunma teknolojileri, jeopolitik ve strateji konularında bildiklerimi paylaşma hevesim vardı. Bir çeşit "bildiklerini paylaşma ve yayma sorumluluğu" taşıyordum sanki.

Aradan geçen yıllar boyunca, ilgilendiğim konularda ayakları yere sağlam basan yorum ve değerlendirmeler yapmak için bilgi birikimimin aslında ne kadar yetersiz olduğunu anladım. Bunda yaklaşık bir buçuk yıldır çıkardığım Dört Deniz Bülteni'nin de büyük katkısı oldu. Siyah Gri Beyaz sitesine bu adı neden verdiğimi tekrar keşfettim.

Ve Siyah Gri Beyaz benim not defterim oldu. Üzerinde düşündüğüm, yazmak istediğim her konu, bir kılcal damar sistemi gibi, başka konulara bağladı beni. Araştırdıkça ve okudukça öğrendiklerimi de Siyah Gri Beyaz'la paylaştım, paylaşıyorum.

Ve Siyah Gri Beyaz benim öğretmenim oldu. Fikir sahibi olmak için bilgi sahibi olmayı öğretti. Doğru bilgiye ulaşmanın çok zor ama sonucu bir o kadar da haz veren bir çaba olduğunu öğretti.

Umarım okur da benimle aynı hazzı alıyordur.

Simülasyon Teknolojileri ve İnsansız Hava Araçları

$
0
0
Giriş (*)

Teknolojideki gelişmeler doğrultusunda İnsansız Hava Araçları'nın (İHA) kullanımı yaygınlaşmaya başlamıştır. Çok farklı faydalı yük ve motor donanımına sahip, farklı görev ve kabiliyetlere sahip İHA'lar kullanıma girmiştir. Bunlar arasında elden atılan ve birkaç metre çapındaki bir bölgede uçabilen mini İHA'lardan, atmosferin üst katmanlarında 24 saatten fazla havada kalabilen stratejik İHA'lara kadar, çok sayıda farklı tip ve görevde hava aracı tasarlanıp üretilmeye başlanmıştır.

Görev ve kullanım alanına göre İHA'larda çok farklı tiplerde faydalı yükler taşınabilir hale gelmiştir. 1970'li yıllarda silahlı kuvvetler hizmetine giren ilk İHA'larda sadece elektrooptik sensörler bulunurken günümüzde ayrıca çeşitli tiplerde radar, elektronik istihbarat (ELINT; Electronic Intelligence) ve sinyal istihbaratı (SIGINT; Signals Intelligence) donanımı, telsiz ve uydu muhabere (SATCOM; Satellite Communications) gibi farklı sistemler kullanılmaktadır.

Kullanılabilecek faydalı yüklerin sayı ve çeşidindeki bu artış, ihtiyaca uygun görev sistemi seçimini, İHA tasarım ve üretim sürecinin en önemli aşaması haline getirmiştir. Mümkün olan en maliyet – etkin İHA platformunun tasarımı için, modelleme ve simülasyon teknolojilerinin kullanımı öne çıkan bir çözüm yöntemi olmuştur. İHA platformunun ve görev sistemlerinin isterlerinin belirlenmesi, prototiplenmesi ve karşılaştırılması için, analiz ve simülasyon araçları, objektif, düşük maliyetli ve düşük riskli bir ortam sunmaktadır.

Simülasyon Teknolojileri


Simülasyon kavramı genel olarak, bir sistem, süreç ya da durumun taklit edilmesi olarak tanımlanabilir. Dolayısıyla simülasyon, söz konusu sistem, süreç ya da durumu temsil edecek bir modeli içerir. Bu model, temsil edilen sistem ile ilgili, gerçek hayatta gerçekleştirilmesi riskli, pahalı ya da zaman gerektiren deneme, inceleme ve çalışmaların gerçekleştirilmesine olanak sağlar. Başka bir deyişle simülasyon, risk, maliyet ve zaman etkenleri açısından tasarruf edici bir kuvvet çarpanı olarak öne çıkmaktadır.

Matematik ve grafik işlemci kapasitelerindeki gelişmeler, birim zamanda yapılabilecek hesaplamalarda büyük artış sağlamıştır. Bu da dolaylı olarak karmaşık sistem ve durumların benzetiminde kolaylık sağlamıştır. Kişisel bilgisayar seviyesindeki bir donanım ile bir sensörün kapsama alanı analizi ya da bir uçuş dinamik modellemesi yapılabilir hale gelmiştir.

Kullanım alanına özgü geliştirilen hazır ticari ürünlerin (Commercial Off the Shelf; COTS) yaygınlaşması ile, entegrasyon ve geliştirme süreç ve maliyetlerinden tasarruf mümkün hale gelmiştir. Böylelikle kendini kanıtlamış araç ve geliştirme ortamları ile, asgari seviyede geliştirme zamanı harcanarak istenen hassasiyet ve sadakat (fidelity) seviyesinde sistem modellemesi gerçekleştirmek olanaklı hale gelmiştir.

Günümüzde simülasyon uygulamaları Live (gerçek), Virtual (sanal) ve Constructive (yapısal) olmak üzere üç ana grupta incelenir. Bu grupları şu şekilde tarif etmek mümkündür:

Live:
Gerçek (insan) operatörlerin, gerçek sistemleri kullandığı uygulamalar (Ör.: Atış poligonunda sahte hedefe gerçek silah ile ateş edilmesi)

Virtual:
Gerçek (insan) operatörlerin simüle edilmiş sistemleri kullandığı uygulamalar (Ör.: Uçuş simülatörü)

Constructive:
Simüle edilmiş sistemlerin yapay zeka tarafından idare edildiği uygulamalar (Ör.: harp oyunu uygulamaları)


Sistemler Sistemi Olarak İnsansız Hava Araçları


İHA’lar, kullanıldıkları görev ve sahip oldukları ekipman dolayısıyla salt bir hava platformu olarak değil, bir sistemler bütünü olarak ele alınmaktadırlar. Bu sistemler bütünü, genel hatları ile şu bileşenlerden oluşur:

Hava aracı


Yer kontrol istasyonu

Yeri terminali

Destek / bakım birimi

Diğer birimler

Dolayısıyla İHA’lar, birden fazla bileşenin uyumlu ve eşgüdümlü çalışmasını gerektiren sistemlerdir. Hava aracı platformu bu mimarinin odağındadır ancak sağlıklı çalışması için diğer unsurların tam ve etkin desteğine ihtiyaç duymaktadır.

Bu sistemler sistemine dair ihtiyaç belirleme, kavramsal tasarım, tasarım doğrulama, ölçme ve değerlendirme süreçlerinde kullanılabilecek bir karar destek aracı, anılan süreç ve işlemler için harcanacak zaman ve maliyetlerde büyük tasarruf sağlayabilmektedir. Öyle ki, İHA sistem tasarım ve analiz süreçlerinde modelleme ve simülasyon teknolojilerinin kullanımı ile 50%’den fazla maliyet tasarrufu ve 100%’e varan oranlarda yatırım geri dönüşü (Return of Investment; RoI) elde etmek mümkündür.

İHA’nın bir sistemler sistemi olarak ele alınması, anılan proje sürecine yönelik modellenmesini de kolaylaştıracaktır. İHA sistem simülasyonunun temel bileşenleri şu şekilde sınıflandırılabilir:


i. Uçuş Dinamiği


İHA sistem simülasyonunun en temel bileşeni, aracın hareketini tanımlayacak modeldir. Bu modelin bileşenleri şu şekilde özetlenebilir:

Performans modeli:
Tırmanma, alçalma, seyir, iniş/kalkış safhaları ivmelenme, hız ve irtifa değerleri vb

Temel aerodinamik parametreler:
Ağırlıklar, kanat yüzey alanı, sürükleme katsayıları, ivme değerleri vb

Manevra ve görev tipleri:
İniş, kalkış, seyir, eliptik yörünge vb

Motor:
Motor tipi, sayısı, platform üzerindeki konum, farklı uçuş rejimlerinde yakıt tüketimi vb


ii. Görev Sistemleri


İHA’larda kullanılan başlıca görev sistemleri şunlardır:

a. Seyrüsefer Sistemi:
İHA’nın belirlenen rota üzerinde uçuş yapmasını, rota üzerinde kalmasını ve gerekli düzeltme manevralarının gerçekleştirilmesini sağlayan alt sistemdir. Atalet seyrüsefer ve küresel konumlama sistemleri tarafından desteklenirler. Söz konusu sistemlerin seyrüsefer hassasiyetleri (Dillution of Precision) bir matematik model olarak simülasyona dahil edilebilir.

b. Elektrooptik Sensörler:
Hedef tespit, teşhis ve takibi için kullanılan termal (ısıl) sensör sistemleridir. Söz konusu sistemlerin çalışma parametreleri (dalga boyu, kapsama alanı hacmi, sensör gimbalinin hareket zarfları vb) modellenerek sensörün çalışma koşulları taklit edilebilir.

c. Radar:
Bazı İHA paltformlarında Sentetik Açıklıklı Radar (SAR) sistemi bulunmaktadır. Bu sistemlerin kapsama alanı, anten tasarımı, sinyal güç seviyesi gibi parametreleri, radar modelinde girdi olarak kullanılabilir.

d. Muhabere ve ELINT / SIGINT Sistemleri:
İHA platformunun diğer hava, uzay, yer ve deniz unsurları ile iletişimini sağlayan alt sistemler ile elektronik istihbarat sistemleri; çalışma frekansı, modülatör modeli, sinyal bant genişliği, filtre modeli, kayıp ve kazanç vb parametreler ile modellenebilir.


iii. Yer Kontrol Sistemi


İHA ile çift yönlü iletişim kurarak kontrol ve kumanda ile takibini gerçekleştiren yer kontrol istasyonu (YKİ), coğrafi konumu, rakımı ile sahip olduğu iletişim sistemleri ile tanımlanarak simülasyona dahil edilebilir. YKİ’nin iletişim sistemleri, İHA platformunda kullanılan iletişim sisteminin bir türevi gibi kabul edilerek, modeller arası uyumluluk sağlanabilir.


iv. Çevresel Faktörler


Gerek İHA, gerekse YKİ’nin görev performansına çevresel faktörlerin etkileri, belli sadakat seviyeleri dahilinde modellenebilir. Bu çerçevede görev ortamındaki üç boyutlu arazi modeli eklenerek, sensör ve iletişim sistemlerinin çalışmasına etkisi gözetlenebilir. Bu analiz için, simülasyonun görüş hattı (Line of Sight; LOS), arazi irtifası (Height over Terrain; HOT) gibi temel arazi sorgulamalarını gerçek zamanlı olarak yapabilmesi gerekir.

Arazi veritabanının oluşturulmasında standart veri biçemlerinin kullanılması, uyumluluk ve uyarlanabilirlik açısından son derece önemlidir. Bu bağlamda DTED (Digital Terrain Elevation Data), DEM (Digital Elevation Model), HDR (High Dynamic Range) öne çıkan veri formatlarıdır.

Arazinin yanısıra atmosfer koşullarının görev performansına etkisinin eklenmesi de, simülasyonun sadakat seviyesini artırır. Bu doğrultuda yüzey ısısı, irtifaya bağlı olarak ısı değişimi, bulut / sis yapısı (alt sınır irtifası, yoğunluk, nem oranı vb), atmosferik emiş oranı vb parametrelerin sensör ve iletişim sistem performansına etkisi, modellenebilir.
Şekil 1. İHA Sistem Simülasyon Örnek Mimarisi

İHA’yı bir sistemler sistemi olarak ele alan bu yaklaşım doğrultusunda tasarlanan örnek bir simülasyon mimarisi Şekil 1’de verilmiştir.

Bu yapıda faydalı yük modeli, uçuş dinamik modeli ve yer kontrol sisteminden oluşan İHA simülatörü, senaryo üreteci, görsel veritabanı ve görüntü üretecinden oluşan sentetik ortam üzerinde çalışmaktadır.

Faydalı yük modeli, İHA platformu üzerinde taşınan görev sistemlerini kapsamaktadır. Modellenen her bir faydalı yük, uçuş dinamik modeli ile çift yönlü iletişim içinde çalışmaktadır. Söz gelimi elektrooptik sensör kapsama alanı analizi için gerekli olan platform konum, yönelim, irtifa, yatış açısı gibi parametreler uçuş dinamik modelinden alınmakta iken, platformun yönelim, konum ve hız düzeltmesi için gerekli rota düzeltme verileri seyrüsefer sistemi modelinden alınmaktadır.

Uçuş dinamik modeli ayrıca yer kontrol sistemi modeli ile de eşgüdüm içerisinde çalışmaktadır. Yer kontrol sistemi, faydalı yüklerin topladığı veriyi uçuş dinamik modeli üzerinden almakta, aynı zamanda platform konum ve durum bilgilerini operatör ekranına beslemektedir.

Söz konusu İHA Sistem Simülasyonun operatör eğitimi maksatlı bir simülatör olması durumunda, yer kontrol sistemine, uçuş kumanda kontrolleri eklenebilmektedir.

İHA platformu, senaryo üreteci modülü tarafından üretilen sentetik ortam içerisinde hareket etmektedir. Senaryo üreteci, taktik ortamın hazırlanması ve koşturulması, çevresel etkenlerin hesaplanması; sensör ve silah modellerinin oluşturulması ile rota ve karar alma / davranış paternlerinin hazırlanmasından sorumludur. Dolayısıyla senaryo üreteci, simülasyon ortamının çatısını teşkil etmektedir.

Senaryo üreteci, sanal (sentetik) ortamı oluştururken görsel veritabanından 3 boyutlu arazi ve obje verilerini alır. 3 boyutlu arazi veritabanı, sentetik ortamın sahnesi olarak değerlendirilebilir; tüm objelerin hareketleri ile görev sistemlerinin performanslarının analizinde altlık olarak kullanılmaktadır. Benzer şekilde simülasyon uygulamasındaki tüm hareketli ve sabit nesneler ile köprü, bina, bitki örtüsü vb nesnelerin görsel modelleri de bu veritabanı içinde yer almaktadır.

Senaryo üretecinin gerçek zamanlı olarak oluşturup koşturduğu sentetik ortam, görsel veritabanı üzerinden görüntü üretecine, görsel çıktıyı ulaştırmak için beslenir. Başka bir ifade ile görüntü üreteci, senaryo üretecinin çıktısını görselleştirmektedir. Görüntü üretecinin çıktısı, projeksiyon sistemi, ekran ya da başka bir kanaldan elde edilebilir. Görüntü üreteci aynı zamanda görsel efektlerin oluşturulmasından da sorumludur.

Söz konusu simülasyon mimarisi, modüler olması nedeniyle, sanal (virtual) ya da yapısal (constructive) simülasyon uygulamalarına kolayca uyarlanabilmektedir. Örneğin bir İHA pilot simülatör sistemi için yer kontrol sistemi bileşenine bir uçuş kumanda modülü eklenmesi yeterlidir. Benzer şekilde uçuş kumanda modülü yerine bir yapay zeka modülü konarak yapısal simülasyon elde edilebilir. Sistem mimarisi, uçuş operatör eğitiminden sistem performans analizine çeşitli ihtiyaçlar için uyarlanabilir bir niteliktedir.


İHA Operatör Simülatörü
Simülasyon Çıktıları



Tarif edilen mimari, İHA platformuna ait parametrelerin birbirlerine ve / veya çevresel koşullara göre değişiminin ölçülmesi için kullanılabilir. Böyle bir modüler simülasyon mimarisi ile elde edilebilecek çıktılar şu şekilde sıralanabilir:

a. Uçuş performansı:
Uçuş profili, faydalı yükün performansa etkisi, istenen görev profilinin başarımı, optimum rota ve görev profili belirlenmesi, planlanan ve gerçekleşen uçuş performansı arasındaki fark

b. Sensör ve iletişim sistemleri:
Kapsama alanı analizi, link bütçe analizi, elektronik harpten etkilenme, platform gövdesinin sensör performansına etkileri (kör bölge analizi), uçuş profilinin sensör performansına etkisi.

c. Görselleştirme:
Uçuş profili, faydalı yük performansı, taktik ortam, veri bağı (datalink) işleyişinin 2 boyut ve 3 boyutlu ortamda görselleştirilmesi; harita ve hava fotografı ile entegrasyonu


İHA Sistem Simülasyonunun Kullanım Alanları


Modüler bir yapıda hazırlanan İHA sistem simülasyonu, eğitim, analiz, komuta – kontrol ve değerlendirme alanlarında kullanılabilir. Başlıca kullanım ve çözüm alanları şu şekilde sıralanbilir:


i. Eğitim


Simülasyon uygulaması, İHA platformunun ve faydalı yüklerinin performansının gerçeğe yakın modellenmesini içereceğinden, pilot ve sistem operatörünün eğitiminde kullanılabilecektir. Farklı koşul, tehdit ortamı, coğrafi konum ve acil durum senaryolarında gerçekleştirilecek simülasyon senaryoları, ölçülebilir, kaydedilebilir ve tekrarlanabilir olacaktır. Bu da eğitimin nesnelliğine katkı sağlayacağı gibi eğitimde standardizasyonu da beraberinde getirecektir.


ii. Mühendislik Ve Analiz


Simülasyon uygulaması, İHA platform ve alt sistemlerine dair ihtiyaçların belirlenmesi amacıyla kullanılabilir. Bu kapsamda verilen görev bölgesi ve harekât senaryoları dahilinde farklı tasarım alternatiflerinin ölçülebilir ve ölçeklenebilir bir sentetik ortamda etkinlikleri analiz edilerek, ihtiyacın kapsamı ve nitelikleri belirlenebilir.

Benzer şekilde İHA sistem simülasyonu, belirlenmiş ister ve ihtiyaçları en iyi karşılayan platform ve/veya görev sisteminin belirlenmesinde kullanılabilir. Verilen görev senaryosunu farklı tasarım alternatiflerinin yerine getirme etkinliği, analitik bir ortamda ölçülerek karşılaştırılabilir. Simülasyon Tabalı Tedarik (STT) olarak da adlandırılan bu ölçme ve değerlendirme süreci, klasik tedarik süreçlerinin aksine kaynakların optimum kullanımını sağlayarak tedarik süreçlerini verimli kılmaktadır. STT ayrıca, çok sayıda farklı sistem içeren ve karmaşık bir görev ortamında çalışacak sistemin tedariğinde risk ve maliyet düşürücü bir yöntemdir. STT yaklaşımının en büyük avantajlarından biri, süreç boyunca oluşturulan ve çıktı olarak elde edilen modellerin, diğer tedarik programlarında da kullanılabilir olmasıdır. Bu ise, tedarik sürecinde esneklik ve ölçülebilirlik artılarını doğurduğu gibi, zaman ve maliyetten de büyük tasarruf sağlar. Ayrıca sistem ihtiyacının belirlenmesinden tedariğe ve kullanıma kadar geçen sürenin kısalması, bu süre içinde sistemin teknolojik olarak demode kalması riskini düşürür.

Bu doğrultuda, modelleme ve simülasyon teknolojilerinin artan oranda harekât konsepti (Concept of Operations; CONOPS) belirlemede kullanıldığının altını çizmek gerekir. Gerçek sistemlerle denenmesi riskli ve maliyetli olan harekât koşullarının benzetimi ve tehdit analizi için sentetik ortamda koşturulacak simülasyon uygulaması maliyet – etkin bir çözüm sunmaktadır.


iii. Görev Planlama Ve İcrası


Modelleme ve simülasyon altyapısı, harekât anında, envanterdeki görev ve ihtiyaca en uygun platformun seçimi, platformun taktik ortamda takibi, platformun faydalı yükü ile topladığı verinin görelleştirilerek eldeki mevcut taktik resme entegrasyonu gibi komuta – kontrol faaliyetlerinde kullanılmaktadır. Bu kapsamda son 10 yılda gündeme gelen bir kavram olan “savaşuzayı yönetimi” (Battlespace Management) süreci içinde, gerçek donanım ve sistemlerle entegre çalışan modelleme ve simülasyon çözümleri yaygınlaşmaktadır. Simülasyon uygulaması tarafından hazırlanan çıktılar, komuta – kontrol sürecinde karar destek girdisi olarak kullanılmaktadır. Söz gelimi bir insansız hava aracının rotası üzerinde bulunan bir hava savunma sisteminin sensör kapsama alanı, çevresindeki arazinin 3 boyutlu veritabanı ile birlikte hesaplanarak kör bölgeleri tespit edilebilmekte, İHA için en güvenli rota, gerçek zamanlı olarak belirlenip, uçuş operatörüne görsel ve sayısal veri olarak iletilebilmektedir.


iv. Ölçme Ve Değerlendirme


Simülasyon uygulamaları, gerçek harekât ve uçuş testi sonrası değerlendirme ve doğrulama işlemleri için yaygın olarak kullanılmaktadır. Yüksek sadakatte hazırlanmış uçuş dinamik modeli ve faydalı yük modelleri, uçuş sırasında kaydedilen veriler ile karşılaştırılarak, görev etkinlik ve başarım hesaplanmasında kullanılmaktadır. Böylelikle pilot / operatör performansı, uçuş testi başarımı ve analizi gibi konularda ölçülebilir ve nesnel data setleri elde edilmektedir.


Sonuç

Modelleme ve simülasyon teknolojilerindeki gelişmeler, kompleks sistem ve süreçlerin benzetimini mümkün kılmış, bu sistemlerin geliştirme, üretim, kullanım ve değerlendirmesinde nesnel, maliyet – etkin ve düşük riskli çözümlerin üretilmesini sağlamıştır.

Elektronik, bilgisayar ve iletişim teknolojilerinin en yoğun kullanıldığı sistemlerden olan insansız hava araçlarının ihtiyaç belirleme, tasarım, tasarım doğrulama ve analiz süreçlerinde modelleme ve simülasyon teknolojilerinin kullanımı neredeyse bir zaruriyet haline gelmiştir.

Bu kapsamda kendini kanıtlamış, denenmiş ve güvenilir COTS modelleme ve simülasyon çözümlerinin kullanımı, risk ve maliyetlerden tasarruf etmeyi sağlamaktadır. Ayrıca modüler ve esnek bir modelleme ve simülasyon mimarisi, çok farklı alanlarda çözümlerin hızlı ve etkin biçimde üretilmesini sağlamaktadır.



(*): Bu yazıyı, 7. Ulusal Uçak, Havacılık ve Uzay Mühendisliği Kurultayı'na sunmuş olduğum "İnsansız Hava Aracı Görev ve Performans İsterlerinin Tanımlanmasında Simülasyon Teknolojilerinin Kullanımı" başlıklı bildiriden derledim.

Dört Deniz Bülteni - Nisan 2013

$
0
0


Karadeniz, Akdeniz, Kızıldeniz ve Gökdeniz havzasında savunma ve güvenlik gündemi
[PDF]



Arnavutluk

Air Forces Daily sitesinin 13 Nisan tarihli haberine göre Arnavutluk için 2009 yılında imzalanan USD113.2 milyonluk sözleşme ile Eurocopter tarafından üretilen beş adet AS532AL Cougar helikopterlerinin ilki (kuyruk numarası FA-632), halen Marsilya'daki tesislerde uçuş testlerini tamamlayabilmiş değil. Helikopterlerden ikincisi (kuyruk numarası FA-631) 03.12.2012 tarihinde teslim edilmişti.


Azerbaycan

Dışişleri Bakan Yardımcısı Halaf Halafov 5 Nisan'da yaptığı bir açıklama ile, Gebele Radar Üssü'nün Rusya'dan devir - teslim işlemlerinin tamamlanma üzere olduğunu bildirdi. Halafov, demirbaş sayımını müteakip Rusya'nın üsten söktüğü teçhizat ve ekipmanlarını nakliye uçakları ile sevkettiğini söyledi.

AzeriDefence.com sitesinin 16 Nisan tarihli haberine göre Azerbaycan'ın başkenti Bakı'da önümüzdeki yıl Eylül ayında "ADEX 2014" adlı bir savunma sanayii fuarı düzenlenecek.       

APA haber ajansının 18 Nisan tarihli haberine göre Azerbaycan, EC-145 hafif genel maksat helikopteri tedariği için Eurocopter firması ile görüşmeler yürütüyor.

AzeriDefence.com sitesinin 17 Nisan tarihli haberine göre Azerbaycan yetkilileri Ukraynalı UKROBORONPROM şirketi ile VPR.308 ve VPR.308LM keskin nişancı tüfeklerinin satışı konusunda görüşmeler yürütüyor.


Ermenistan

Yeniden Devlet Başkanı seçilen Serj Sarkisyan, 9 Nisan günü yemin ederek ikinci dönem görevine resmen başladı. Yemin töreni, muhalefetin yoğun protesto gösterileri arasında gerçekleştirildi. Miras Partisi lideri Raffi Hovhanessian'ın başını çektiği muhalefet, seçimlere hile karıştırıldığını iddia ederek 18 Şubat'tan bu yana gösteriler ve eylemler düzenliyor.


Bulgaristan

Karadeniz Deniz İşbirliği Görev Grubu (BLACKSEAFOR) Nisan faaliyetleri, Türk Deniz Kuvvetleri'ne bağlı F511 Heybeliada korvetinin liderliğinde 5 Nisan günü başladı. Görev grubuna Bulgaristan'dan Proje 1241.2E tipi Reşitelni korveti, Gürcü Sahil Güvenliği'nden MRTP-33 tipi Sohumi hücumbotu, Romanya'dan Proje 1048M tipi Contre Admiral Horia Macellaru korveti, Rusya'dan Proje 775 tipi Novoçerkassk tank çıkarma gemisi ile Ukrayna'dan Çerkasi mayın tarama gemisi katıldı. 23 Nisan'da sona eren faaliyetler kapsamında Türk Deniz Kuvvetleri ve TÜBİTAK tarafından geliştirilen FORESC muhabere sistemi denendi; arama - kurtarma, sahil tesislerinde simülasyon ile gemicilik, taktik manevra ve muhabere eğitimleri gerçekleştirildi. [1]


Filistin

Filistin Başbakanı Salam Fayyad, 10 Nisan günü istifasını Devlet Başkanı Mahmud Abbas'a sundu.


Irak

15 Nisan günü Bağdat Uluslararası Havaalanı ile Selahaddin, Babil, Nasıriye ve Kerkük kentlerinde bomba yüklü araçlarla düzenlenen beş ayrı saldırıda 20'den fazla kişi hayatını kaybetti, 100'den fazla kişi de yaralandı.

Kerkük'te 23 Nisan günü güvenlik güçleriyle Sünni protestocular arasında çıkan çatışma sonucu en az 26 kişinin öldü. BBC Türkçe'nin aktardığına göre, Reuters Haber Ajansı'na konuşan görgü tanıkları, çatışmanın Havice’de kamp kuran silahsız eylemcilerin üzerine ateş açılmasıyla başladığını söyledi. Irak Savunma Bakanlığı ise, çatışmayı eylemcilerin kampındaki silahlı kişilerin başlattığını savundu. Bilim ve Teknoloji Bakanı Abdulkerim Es-Samarrai ise, Irak ordusunun Havice'ye düzenlediği saldırıyı protesto için aynı gün görevinden istifa etti. Öte yandan CNN Türk'ün 28 Nisan tarihli haberine göre Kerkük'te merkezî hükümet ordusu ile silahlı gruplar arasında yaşanan gerginliğin artması üzerine bölgeye 3,000'e yakın peşmerge sevk edildi. Irak Bölgesel Kürt Yönetimi'nin (IKYB) Kerkük Valisi Necmeddin Kerim ile yaptığı görüşmelerin ardından alınan karar üzerine peşmergeler kentin çevresine konuşlandırıldı.

CNN Türk'ün 16 Nisan tarihli haberine göre  Türk Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu, Irak merkezî hükümeti yetkilileri ile 8 Nisan'da Londra'da gizli bir görüşme yaptı. Görüşmede enerji ve ikili ilişkilerin konuşulduğu bildirildi.

Air Forces Daily'nin 21 Nisan tarihli haberine göre Irak Kara Kuvvetleri Havacılık birimine ait bir Bell T407 helikopteri 19 Nisan günü Habbaniye Hava Üssü'nün 10km yakınında, Felluce kasabası güneyinde düştü. Helikopterdeki dört mürettebat ağır yaralandı.


İran

CNN Türk'ün 15 Nisan tarihli haberine göre İran'ın Paris Büyükelçisi Ali Aheni, ülkesindeki nükleer tesislere yönelik yapılacak her türlü saldırının 3'üncü dünya savaşına neden olacağını savundu. İranlı diplomat, "İran'ın nükleer tesislerini yok etme hedefiyle İsrail'in yapacağı olası saldırı, tam bir delilik olur ve kontrol edilmeyecek çok feci sonuçlar beraberinde getirir" dedi.

Fars haber ajansının 16 Nisan tarihli haberine göre Savunma Bakan Yardımcısı Mecid Bokayi, ABD askeri analistlerinin "kafası karışmış yorumlarının aksine", Şubat ayında kamuoyuna tanıtılan Kahir 313 savaş uçağının, gelişmiş özellikleri ve yerli silahları ile Basra Körfezi'nde güvenliği sağlayacağını iddia etti. Bokayi, uçağın geliştirilmesinin USD2-3 milyona mal olduğunu söyledi. [2]

Jane's Defence Weekly'nin 8 Nisan tarihli haberine göre Sanayi ve Araştırma İşlerinden Sorumlu Savunma Bakan Yardımcısı Muhammed İslami, ülkesinin 22 Ağustos günü, yerli imkânlarla geliştirilen, 500t ağırlığında yeni bir denizaltıyı kamuoyuna tanıtacağını açıkladı.

PressTV sitesinin 13 Nisan tarihli haberine göre İran Deniz Kuvvetleri Komutanı Amiral Habibullah Seyyari, yerli imkânlarla yeni inşa edilen Şehid Bayandor sınıfı bir "destroyer"in kısa süre içinde hizmete gireceğini açıkladı. [3]

Fars Haber Ajansı'nın 23 Nisan tarihli haberine göre İran, hava kuvvetlerine bağlı savaş uçaklarına Kaem projesi altında 120km menzilli Nur gemisavar füzeleri takmaya başladı. Habere göre İran ayrıca 200km menzilli hassas güdümlü Kader füzesinin de seri üretimine başlamış durumda. [4]

Air Forces Daily'nin 21 Nisan tarihli haberine göre İran Hava Kuvvetleri'ne ait bir Northrop F-5F Tiger II tipi savaş uçağı, 21 Nisan günü Dezful Ardestani'deki 4'ncü Taktik Hava Üssü'nden kalkışından kısa süre sonra Irak sınırı yakınlarındaki Abdanam kasabası yakınlarında düştü. Uçaktaki iki pilot da hayatını kaybetti.

Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi (BİLGESAM) 10 Nisan günü, Türkiye - İran ilişkilerinin son durumuna dair bir değerlendirme raporu yayınladı. [5]


İsrail

İngiliz The Sunday Times gazetesi 21 Nisan günkü haberinde, Mavi Marmara saldırısı nedeniyle Türkiye'den özür dileyen İsrail'in, Akıncı Ana Jet Üssü'nü kullanma izni isteyeceğini iddia etti. Gazetenin iddiasına göre, İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Yaakov Admiror, İran’ın nükleer programına karşı Ankara’daki Akıncı Hava Üssü’nde eğitim izni ve Türk hava sahasının İsrail savaş uçaklarına açılması taleplerini Ankara'ya iletecek; buna karşılık olarak da Türkiye’ye hava savunma sistemi teklif edilecek. [6] Haber Türkiye tarafından kesin ve net bir şekilde yalanlandı. [7]

ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel'in İsrail ziyareti sırasında bu ülkeye KC-135 tanker uçakları ile V-22 tiltrotor satışı konuları görüşüldü. [8][9] Ancak New York Times gazetesinin haberine göre görüşmelerde GBU-57 MOP (Massive Ordnance Penetrator) adlı ağır tonajlı nüfuz edici bombanın satışı gündeme gelmedi. [10]

İsrail'in Almanya'ya sipariş verdiği Dolphin II tipi üç adet denizaltının ikincisi olan Rahav, 29 Nisan günü Almanya'nın Kiel kentindeki tersanede düzenlenen törenle hizmete girdi. İsrail Deniz Kuvvetleri hizmetinde halen üç adet Dolphin I tipi dizel elektrik ve bir adet Dolphin II tipi AIP (havadan bağımsız tahrik) dizel elektrik denizaltı bulunuyor. Dolphin II sınıfının ilk denizaltısı Tanin, 2012 Mayıs ayında hizmete girmişti. [11]

FlightGlobal sitesinin 9 Nisan tarihli haberine göre İsrail, Sina Yarımadası'ndaki güvenlik riskinin artması üzerine sınıra yakın Eilat kentine bir Iron Dome (Demir Kubbe) bataryası kaydırdı.

İsrail Hava Kuvvetleri, 25 Nisan günü ülkenin kuzey kesiminin açıklarında, Lübnan tarafından gelen bir İHA'yı düşürdü. Hizbullah, söz konusu uçağın kendisine ait olmadığını açıkladı. [12][13][14]

Radikal gazetesinin 22 Nisan tarihli haberine göre, Fransız Le Figaro gazetesi, Ürdün'ün hava sahasını İsrail insansız hava araçlarına açtığını iddia etti. Gazetenin haberine göre Suriye'ye gidip gelebilmek için Ürdün hava sahasını kullanmak durumunda olan İsrail İHA'ları artık Ürdün hava sahasını kullanabilecekler.[15]

Military.com sitesinin 22 Nisan tarihinde aktardığı bir habere göre İsrail, hava kuvvetlerini önümüzdeki 40 - 50 yıl içinde tamamen insansız uçaklarla donatmayı planlıyor. [16]

ABD Savunma Bakanlığı'na bağlı Savunma Güvenlik İşbirliği Dairesi (DSCA; Defense Security Cooperation Agency), ABD Kongresi'ne 17 Nisan günü İsrail'e USD2.67 milyar tutarında 864 milyon galon JP-8 uçak yakıtı, dizel ve kurşunsuz benzin satışı ile ilgili bir bilgi notu gönderdi. [17]

FlightGlobal sitesinin 9 Nisan tarihli haberine göre Elbit üretimi yeni nesil Skylark 1 LE elden fırlatılan mini İHA'nın Block 10 türevi, denemelerin tamamlanmasını müteakip önümüzdeki aylarda topçu birliklerinin hizmetine girecek. 7kg kalkış ağırlığına sahip olan Skylark 1 LE, 3 saat havada kalabiliyor ve elektrooptik kamera ile muhabere sistemleri taşıyor. [18]

Jane's Defence Weekly'nin 18 Nisan tarihli haberine göre Israel Military Industries firması, Mars adlı uzun menzilli, havadan ateşlenen ve sesüstü hızda uçan bir hassas güdümlü füze geliştirdiğini açıkladı. Katı yakıtlı roket motoru ile tahrik edilen ve parça tesirli harp başlığı taşıyan 4.4m uzunluğa ve 306mm çapa sahip Mars füzesinin menzili 100km'den fazla; toplam ağırlığı ise yaklaşık 500kg.

DefenseNews sitesinde 14 Nisan günü yayınlanan bir habere göre Almanya, İsrail'den silah taşıma kabiliyetine sahip İHA almayı planlıyor. Der Spiegel'in bir haberine dayandırılan makaleye göre Alman Savunma Bakanlığı, İsrail yetkilileri ile muhtemel bir satışa ilişkin sözleşme görüşmelerinin devam ettiğini açıkladı. [19]

Elbit, Güney Koreli havacılık bakım, onarım ve tamirat şirketi olan Sharp Aviation K ile, SESA (Sharp Elbit Systems Aerospace) adlı bir ortak girişim şirketi kurdu. Merkezi Güney Kore'nin Ansan kentinde olan SESA, gelişmiş askeri aviyonik sistem bakım onarım ve destek hizmetleri verecek.[20]

Globes.co.il sitesinin DefenseNews sitesine dayandırdığı 24 Nisan tarihli haberine göre Hindistan Savunma Bakanlığı, IAI şirketinin Heron İHA sisteminin gelişmiş bir türevini Hintli DRDO (Defence Research and Development Organisation; Savunma Araştırma ve Geliştirme Kurumu) ile birlikte geliştirme teklifini reddetti. Haberin aktardığına göre bu beklenmedik kararın en muhtemel sebebi, Hint hükümetinin, DRDO'nun yeni projelerden ziyade mevcut yürürlükteki projelerin tamamlanmasına odaklanmasını istemesi. [21]

FlightGlobal sitesinin 8 Nisan tarihli haberine göre IAI (Israel Aerospace Industries) yönetim kurulu başkanı Joseph Weiss, şirketinin ortaklıklar kurarak Brezilya pazarındaki varlığını güçlendirmeyi hedeflediğini açıkladı. Bu kapsamda şirket 11 Nisan günü, kendisine bağlı Elta üzerinden, Brezilyalı askeri elektronik üreticisi IACIT ile işbirliği anlaşması imzaladı. Öte yandan şirket Lockheed Martin ile, F-35 Lightning II uçaklarının kanatlarını üretmek için bir anlaşma imzaladı. [22]


Kıbrıs

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı'nın (TEPAV) 5 Nisan günü düzenlediği yuvarlak masa toplantısıyla, Güney Kıbrıs ekonomisinde yaşananları masaya yatırıldı. Ekonomist Dr. Angelo Santagostino’nun konuşmacı olduğu toplantıda, Ada’daki gelişmelere AB ve Türkiye perspektifinden bakıldı. [23]

Kıbrıs Postası'nın Rum Filelefteros gazetesina dayandırdığı 26 Nisan tarihli haberine göre, RMMO milislerinin yüzde 10'u uyuşturucu madde kullanıyor.

Bosphorus Naval News sitesinin haberine göre Fransız Deniz Kuvvetleri'ne ait Cassard sınıfı D615 Jean Bart destroyeri, 18 Nisan günü Rum Milli Muhafız Ordusu'na ait iki adet AW139 helikopteri ve polis devriye botları ile bir arama kurtarma tatbikatı gerçekleştirdi. [24][25]


Mısır

DefenseNews sitesinin 14 Mayıs tarihli haberine göre İsrailli askeri ve sivil yetkililer, Mısır'ın Gazze Şeridi'ndeki ateşkesin korunması konusundaki hassasiyet ve çabalarını takdir ediyorlar. Habere göre son 5 aylık süreçte münferit roketli saldırılar haricinde Gazze Şeridi'nden İsrail topraklarına kayda değer bir saldırı düzenlenmedi. Bunda da Mısırlı istihbarat ve güvenlik birimlerinin çabası önemli rol oynamış durumda. [26]


Romanya

The Aviationist sitesinde 26 Nisan tarihinde yayınlanan habere göre Romanya Savunma Bakanı, Portekiz'den alınacak ikinci el F-16'larla ilgili anlaşmanın Mayıs ayı sonunda imzalanacağını ve uçakların Lockheed Martin yardımı ile modernize edileceğini açıkladı. Anlaşma 12 adet F-16'yı kapsıyor. Romanya uçak başına yaklaşık EUR10 milyon ödeyecek. Lojistik ve yedek parça maliyeti ile tüm paketin toplam tutarı EUR670 milyon olarak gerçekleşecek. [27][28]


Rusya Federasyonu

Jane's Intelligence Weekly'nin 11 Nisan tarihli haberine göre, Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, 11 Nisan günü ülkesinin Gürcistan'la ilişkileri geliştirmeye hazır olduğunu açıkladı. Gürcü Başbakanı Bidzina İvanişvili'nin pragmatik duruşundan etkilendiğini söyleyen Lavrov, Moskova'nın ticaret, kültür, spor ve insanî konularda karşılıklı ilişkileri geliştirmeye hazır olduğunu vurguladı.

Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov 17 Nisan günü Türkiye-Rusya Üst Düzey İşbirliği Konseyi'nin alt organı olan Ortak Stratejik Planlama Grubu'nun 3. Toplantısı'na katılmak üzere İstanbul'a gitti. [29]

Jane's Defence Weekly'nin 25 Nisan tarihli haberine göre Müşterek Güvenlik Anlaşması Örgütü (Collective Security Treaty Organization; CSTO), Kırgızistan merkezli ortak bir hava kuvveti kurmayı planlıyor. Genel Sekreter Nikolay Bordyuja tarafından yapılan açıklamaya göre söz konusu kuvvet, askeri havacılığın saldırı, av-önleme, bombardıman ve nakliye gibi tüm birimlerini içerecek. Bordyuja, kuvvetin ana unsurlarının Suhoy Su-25 (NATO kodu "Frogfoot") saldırı ve Suhoy Su-27 (NATO kodu "Flanker") av - bombardıman uçakları olacağını söyledi.

Jane's Intelligence Weekly'nin 18 Nisan tarihli haberine göre, Ticaret ve Sanayi Bakanlığı sözcüsü Viktor Hosltov, Rusya'nın kimyasal silah stoğunun üçte ikisinin imha edildiğini, tüm stokların imhasının 2015 yılında tamamlanacağını açıkladı.

The Washington Times gazetesinin ABD hükümet kaynaklarına dayandırdığı 5 Nisan tarihli haberine göre Rus Hava Kuvvetleri'ne ait bombardıman uçakları Şubat ayında Japonya'daki ABD Füze Savunma Kalkanı unsurlarına simüle edilmiş saldırılar gerçekleştirerek eğitim icra ettiler. Habere göre Rus Tupolev Tu-22M3 (NATO kodu "Backfire") uçakları 26 Şubat günü Japonya yakınlarındaki AEGIS sistemi ile donatılmış bir gemiye havadan atılan gemisavar seyir füzeleri ile simüle edilmiş bir saldırı yaptılar. Diğer saldırı eğitimi ise, Japonya'daki, konumu açıklanmayan kara konuşlu bir füze savunma tesisine 27 Şubat günü gerçekleştirildi.[30]

The Aviationist sitesinin 27 Nisan tarihli haberine göre , İsveçli Svenska Dagbladet gazetesi Rus Hava Kuvvetleri'ne ait bir elektonik istihbarat (ELINT) uçağının 24 Nisan günü İsveç'e ait Oland ve Gotland adaları arasındaki uluslararası hava koridorunda uçtuğunu yazdı. İlyuşin Il-20 (NATO kodu "Coot") modeli olduğu belirtilen uçak Baltık istikametinden gelerek güneye doğru uçuşuna devam etti. İsveçli gazetenin haberine göre 20 Nisan'da başlayan "Combined Joint Staff Exercise" adlı NATO tatbikatını takip eden Rus uçağını önlemek için herhangi bir İsveç savaş uçağı kaldırılmadı.[31][32][33]

RussiaToday sitesinin 23 Nisan tarihli haberine göre Savunma Bakanı Sergey Şoygu, Belarus'ta 2015 yılında tamamlanacak yeni bir hava üssüne bir hava kuvvetleri alayının konuşlandırılacağını açıkladı. Şoyugu ayrıca bu ülkeye 2014 yılında dört S-300 (NATO kodu SA-10 "Grumble") hava ve füze savunma sisteminin konuşlandırılacağını söyledi.[34][35]

RIA Novosti'nin 10 Nisan tarihli haberine göre Lavoçkin firması Rus Savunma Bakanlığı ile, beş adet yüksek çözünürlüklü elektrooptik istihbarat uydusu için USD2.2 milyar tutarında bir sözleşme imzaladı. Firmanın genel müdürü Viktor Hartov, uyduların yerli olarak üretileceğini ancak elektronik sistemlerinin ithal edileceğini açıkladı.

AFP'nin 12 Nisan tarihli haberine göre Devlet Başkanı Vladimir Putin, ülkesinin uzay alanındaki araştırma ve yatırımları için USD50 milyarlık yeni bir paket açıkladı. Paket kapsamında yeni bir uzay üssü kurulması da bulunuyor. [36]

RIA Novosti'nin 18 Nisan tarihli haberine göre, Stratejik Füze Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Sergey Karavayev, modernize edilen kıtalararası balistik füze sistemi Yars M'nin bu sene sonuna doğru hizmete gireceğini açıkladı. [37]

RussiaToday sitesinin 23 Nisan tarihli haberine göre yeni nesil demiryolu konuşlu bir balistik füze sisteminin tasarımına başlanmış durumda. Söz konusu sistemin öncülleri, ABD ile imzalanan START anlaşması uyarınca imha edilmişti. Ancak yeni START II anlaşması, bu tip sistemlere cevaz vermekte. Habere göre tasarım çalışmalarına başlandığı bilgisi, Savunma Bakan Yardımcısı Yuri Borisov tarafından verildi. [38]

Rusya'nın Sesi Radyosu'nun 27 Nisan tarihli haberine göre Kara Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Vladimir Çirkin, yaptığı açıklamada sekiz Tigr (Kaplan) aracından oluşan ve Kornet tipi güdümlü füze taşıyan bataryanın bir tank taburunun yerini alabileceğini açıkladı. Interfax’ın haberine göre Korgeneral Çirkin konuyla ilgili açıklamasını, 106. Hava İndirme Tümeni poligonu ziyareti sırasında yaptı. Başbakan Yardımcısı Dmitriy Rogozin de poligona ziyarette bulundu. Korgeneral Başbakan Yardımcısı Rogozin’i bilgilendirirken yaptığı açıklamada “16 güdümlü füze taşıyan 8 adet Tigr, etkinlik açısından, örneğin M-12 tanksavar toplarından oluşan bir topçu taburunun yerini alabilir” dedi. Başbakan Yardımcısı Rogozin ise, böylesi bir aracın 16 tankı yok edebileceğini ve bir tank birliğiyle etkin bir şekilde mücadele edebileceğini belirterek “Tigr’ın yüksek ihracat potansiyeli olduğunu da düşünüyorum” dedi. Başbakan Yardımcısı Rogozin’in askeri araçları kontrolü sırasında açıklama yapan Konstruktorskoe Byuro Priborostroyenie (Tasarım Bürosu) Müdürü Nikolay Hohlov bu aracın helikopter ve insansız hava araçlarına atış yapabileceğini söyledi.

RIA Novosti'nin 16 Nisan tarihli haberine göre Savunma Bakanlığı İnşa Dairesi Başkanı Roman Filimonov, Fransa'dan satın alınan Mistral tipi helikopter çıkarma gemilerinin, Pasifik Filosu'na bağlı Vladivostok ve Petropavlovks - Kamçatski üslerinde konuşlanacağını açıkladı. İlk geminin 2014, ikinci geminin ise 2015 yılında hizmete girmesi planlanıyor. [39]

Rusya'nın Sesi Radyosu'nun 27 Nisan tarihli haberine göre Karadeniz Filosu'na bağlı hücum gemi grubu kanatlı füze tatbikat atışı gerçekleştirdi. Tatbikat sırasında hava yastıklı füze gemisi Bora, gemi grubunun yönetimini üstlendi. Karadeniz Filosu Başkomutanı Amiral Viktor Çirkov ise tatbikatı Bora’nın güvertesinden izledi. Atış yapacak gemilere hedef gösterilmesi ve atış sonuçlarının kontrol edilmes amacıyla tatbikatta Karadeniz Filosuna bağlı Su-25, An-26 ve BE-12 uçakları kullanıldı. Atışların gerçekleştirilmesi amacıyla tatbikat alanının kapatılmasında filoya bağlı 10 gemi görev aldı.

RIA Novosti'nin 22 Nisan tarihli haberine göre Kuzey Filosu sancak gemisi Pıyotır Velikiy, Barents Denizi'nde düzenlenen bir tatbikat sırasında yabancı bir denizaltı tespit etti. Filo Basın Sözcüsü Vadim Serga'nın açıklamasına göre söz konusu kimliği belirlenemeyen denizaltı, Kildin Adası'nın kuzeyinde tespit edildikten sonra İlyuşin Il-38 (NATO kodu "May") ve Tupolev Tu-142 (NATO kodu "Bear") denizaltısavar muharebe uçakları tarafından takip edildi. [40]

Bosphorus Naval News sitesinde 7 Nisan günü yayınlanan bir makalede aktarıldığına göre Rus Deniz Kuvvetleri, Pasifik Filosu'na bağlı Proje 1155A sınıfı (NATO kodu "Udaloy I") Admiral Panteleyev destroyeri, Proje 775 (NATO kodu "Ropucha") Peresvet ve Admiral Nevelskoy çıkarma gemileri ile Fotiy Krilov römorkörünü Suriye'ye gönderdi. Gemiler 20 Nisan günü İran’ın Bandar Abbas limanını ziyaret etti. [41] Rusya Suriye'ye ikmâl ve destek için şimdiye kadar Baltık Karadeniz Filosu'na bağlı çıkarma gemilerini kullanmaktaydı. Pasifik Filosu'na bağlı unsurların intikâl ettirilmesi, söz konusu filolardaki gemilerin ve personelin yorgunluğuna bağlanabilir. [42][43]

Karadeniz Filosu'na bağlı Proje 775 (NATO kodu "Ropucha") sınıfı tank çıkarma gemileri Kaliningrad ve Aleksandır Şabalin, 11 Nisan günü İstanbul Boğazı'ndan geçerek Akdeniz'e açıldılar.

NavalToday sitesinin 25 Nisan tarihli haberine göre Rus Savunma Bakanlığı yıl sonuna kadar iki adet Proje 955 Borey sınıfı balistik füzeli nükleer denizaltı (Aleksandır Nevski ve Vladimir Monomah) ile bir adet Proje 885 Yasen sınıfı nükleer saldırı denizaltının (Severodvinsk) hizmete gireceğini açıkladı. Yaz aylarında Bulava balistik füze denemesi gerçekleştirecek olan Aleksandır Nevski'nin Eylül ayında hizmete girmesi planlanıyor.

Proje 1135.6M Admiral Grigoroviç sınıfı firkateynlerin dördüncüsü olan Admiral Butakov, 18 Nisan günü kızağa kondu. [44]

RIA Novosti'nin 14 Nisan tarihli haberine göre Proje 20380 sınıfı Boikiy korveti, deniz seyir denemelerini tamamladı. Geminin, son kabul denemelerinin de tamamlanmasını müteakip Mayıs - Haziran arasında Baltık Filosu'nda hizmete girmesi planlanıyor. [45]

RIA Novosti'nin 24 Nisan tarihli haberine göre, Savunma Bakan Yardımcısı Oleg Ostapenko, Morfey kısa menzil hava savunma sisteminin 2015 yılında teslim edilmeye başlanacağını açıkladı. 5km etkili menzile sahip Morfey'in geliştirilmesine 2007 yılında başlandı.

IndRus.in sitesinin RIA Novosti'ye dayandırdığı 25 Nisan tarihli habere göre Devlet Başkanı Vladimir Putin, PAK FA T-50 savaş uçağının 2016 yılında hizmete gireceğini açıkladı. [46]Öte yandan PAK FA 25 Nisan günü ilk kez Rus Hava Kuvvetleri'ne mensup bir pilot tarafından uçuruldu. Suhoy tarafından yapılan açıklamaya göre Çıkalov Uçuş Test Merkezi'nden bir pilot, PAK FA T-50 ile iki saat süren bir uçuş gerçekleştirdi. [47][48]

RIA Novosti'nin 11 Nisan tarihli haberine göre Hava Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Viktor Bondarev, MiG-31 (NATO kodu "Foxhound") av - önleme uçağının halefinin 2020'den itibaren hizmete girmeye başlayacağını ve tüm filonun 2028'de yenileştirilmiş olacağını açıkladı. [49]

RIA Novosti'nin 11 Nisan tarihli haberine göre Hava Kuvvetleri Komutanı Viktor Bondarev, PAK-DA yeni nesil bombardıman uçağı tasarımının kuvvet tarafından onaylandığını ve artık uçağı oluşturan bileşenlerin geliştirilmesine başlanacağını açıkladı. PAK-DA, Rus Hava Kuvvetleri hizmetindeki Tupolev Tu-95MS (NATO kodu "Bear) ve Tupolev Tu-160 (NATO kodu "Blackjack") uçaklarının yerini alacak. [50]

Zeenews.com sitesinin 23 Nisan tarihli haberine göre Russian Aircraft Corporation MiG (RAC MiG) şirketi, Hindistan'a MiG-35 gelişmiş taktik savaş uçağı teklif etti. Söz konusu uçak, Hindistan'ın orta sınıf yeni nesil savaş uçağı ihalesine girmiş, ancak bu ihaleyi Fransız Dassault Rafale modeli kazanmıştı. Hindistan'ın Dassault ile yürüttüğü sözleşme görüşmelerinin sıkıntıya girmesi ve Hindistan'ın hem hava hem deniz kuvvetlerinde MiG-35'in öncülü olan MiG-29'u kullanıyor olması, firmayı teklif vermek için teşvik etmiş olabilir. [51]

RIA Novosti'nin 10 Nisan tarihli haberine göre Rusya, Brezilya'nın 2008 yılında USD150 milyon tutarındaki sözleşme ile sipariş verdiği 12 adet Mil Mi-35 (Brezilya resmî sınıflandırması AH-2 Sabre) saldırı helikopterlerinin teslimatını bu sene sonbaharda tamamlayacak. [52]

APA haber ajansının 10 Nisan tarihli haberine göre ROSOBORONEXPORT şirketi bölge müdürlerinden Sergey Ladigin, şirketinin Venezüella'ya olan sözleşme yükümlülüklerini ve teslimatlarını yıl sonuna kadar tamamlayacağını açıkladı. Ladigin, söz konusu teslimatların toplam tutarının yaklaşık USD2 milyar tutarında olduğunu söyledi. [53]

Air Forces Daily'nin 1 Nisan tarihli haberine göre Rusya Bangladeş ile, 24 adet Yakovlev Yak-130 jet eğitim / saldırı uçağı satışı için görüşmeler yürütüyor.

İzmaş şirketi eski genel müdürü Vladimir Grodetski, yolsuzluk suçlaması ile 10 Nisan günü tutuklandı.


Suriye

CNN Türk'ün 6 Nisan tarihli haberine göre Devlet Başkanı Beşar Esad, "Rejimin düşmesi domino etkisi yaparak Ortadoğu'da yıllarca sürecek bir istikrarsızlığa neden olur" dedi. Katıldığı bir televizyon programında konuşan ve rejimin düşme ihtimali karşı komşu ülkeleri uyaran Esed, Suriye'de rejimin düşmesinin komşu ülkelerde "domino etkisi" yapacağını öne sürdü. Suriye'deki kargaşanın ülkeyi parçalanma noktasına getirdiğini belirten Esad, bölünme veya ülkenin muhaliflerin kontrolüne geçmesi durumunda bundan başta komşu ülkelerin etkileneceğini, daha sonra ise domino etkisi oluşturarak Ortadoğu ülkelerine sıçrayacağını iddia etti.

CNN Türk'ün 19 Nisan tarihli haberine göre Fransa ve İngiltere'nin Birleşmiş Milletler'deki diplomatları, Genel Sekreter Ban Ki-mun'a 25 Mart'ta Suriye rejimi tarafından gönderilen ve Han El-Assal bölgesinde muhaliflerin kimyasal silah kullandığını öne süren mektubu hatırlatarak, toprak numuneleri, görgü şahitleri ve muhaliflerle yapılan görüşmelerin rejimin kimyasal silah kullandığına yönelik inançlarını desteklediğini ifade ettiler. Mektubun kamuoyuyla paylaşılmadığına dikkati çeken diplomatlar, rejimin Halep, Humus ve muhtemelen başkent Şam'da kimyasal silahlar kullandığına yönelik güvenilir kanıtlar bulunduğunu kaydettiler. Öte yandan New York Times gazetesinin 23 Nisan tarihli haberine göre İsrail hükümet yetkilileri, Suriye hükümet güçlerinin isyancılara karşı kimyasal silah kullandığına dair ellerinde kanıtlar bulunduğunu açıkladılar. [54] Beyaz Saray da 25 Nisan günü Esad rejiminin kimyasal silah kullanmış olduğuna inanıldığını açıkladı. [55][56]

Jane's Intelligence Weekly'nin 25 Nisan tarihli haberine göre Lübnan'da Selefi Şeyh Ahmed el Assir'in liderliğini yaptığı silahlı grup, 22 Nisan günü Kataib'ül Mukaveme'ül Hurra (Özgür Direniş Tugayları) adlı bir örgüt kurarak Suriye rejimi ve Hizbullah'a karşı cihad ilan etti.

Jane's Intelligence Weekly'nin 19 Nisan tarihli haberine göre isyancılar, 18 Nisan günü El Dabaa yakınlarındaki El Kusayr hava üssünü ele geçirdi. MiG-21bis (NATO kodu "Fishbed") savaş uçaklarına ev sahipliği yapan üs, Humus ve çevresine düzenlenen hava saldırıları açısından büyük öneme sahipti.

The Long War Journal sitesinin 10 Nisan tarihli haberine göre El Nusra Cephesi lideri Ebu Muhammed el Culani, yayınlanan bir video kaydındaki konuşmasında, örgütünün El Kaide lideri Ayman el Zevahiri'ye biatını yineledi. Ancak el Culani, Irak El Kaide'si lideri Abu Bekir el Bağdadi'nin, "Irak ve Levant İslam Devleti" çatısı altında birleşme önerisini reddetti.[57]

İngiliz Times gazetesi, Suriye’deki Kürt kadınlarının Esad rejimine karşı silahlandığını ve Türkiye’den ayrılan 1,500'den fazla PKK militanının Kürt bölgelerini korumak için Suriye'ye girdiğini iddia etti. [58]

TheFirearmBlog adlı sitede 30 Nisan günü yayınlanan habere göre Suriye'deki isyancılar, Çin yapımı M99 12.7x108mm anti-materyal keskin nişancı tüfeği kullanırken görüntülendi. [59]

Luftwaffe A.S adlı sitede, Suriye Hava Kuvvetleri'ne ait uçak ve helikopterlerin profil çizimleri yayınlandı.[60][61]

i-korotchenko.livejournal.com sitesinde, Suriye mekanize birliklerine ait fotograflar yayınlandı. Fotograflardan bazılarında, Pantsir alçak irtifa hava savunma sistemi de görülüyor. [62]


Ukrayna

Jane's Defence Industry'nin 12 Nisan tarihli haberine göre Antonov firması Baş Tasarımcısı Dimitro Kiva, Rus yetkililerin Rusya - Ukrayna ortak yapımı An-70 nakliye uçağının testlerine geçen Kasım ayından bu yana katılmadıklarını, öte yandan An-124 ağır nakliye uçağı modernizasyon projesine katılma konusunda bazı Alman şirketlerinin niyet beyan ettiklerini açıkladı. Öte yandan RIA Novosti'nin 12 Nisan tarihli haberine göre Ukrayna Başbakanı Mikola Azarov, ülkesinin Antonov An-70 nakliye uçağı projesine, Rusya projeden çekilse bile devam edeceğini açıkladı. Başbakan, Rus yetkililerin projeye devam konusunda mutabakata varılmış olunmasına rağmen kendi nakliye uçaklarını geliştireceklerini söyleyerek testlere katılmadıklarını söyledi. [63]

Jane's Navy International'ın 26 Nisan tarihli haberine göre UKROBORONPROM şirketi, sipariş edilen dört adet Proje 1232.2 Pomornik sınıfı hava yastıklı gemilerden ilkini Çin'e 12 Nisan günü teslim etti. Botlardan son ikisi Çin'de lisans altında üretilecek.


Yunanistan

Jane's Defence Weekly'nin 9 Nisan tarihli haberine göre Yunanistan, Sahil Güvenlik teşkilatının ihtiyacı kapsamında karakol gemisi ihalesi başlattı. USD52 milyon tutarındaki ihale bütçesinin 75% kadarı Avrupa Birliği kaynaklarından sağlanacak. İhalede teklif verme son tarihi 31 Mayıs. Botların en geç 30.06.2015 tarihinde teslim edilmesi isteniyor.

Jane's Defence Weekly'nin 9 Nisan tarihli haberine göre Yunan Savunma Bakanı Panos Panagiotopulos, 4 Nisan günü ABD'den yapılacak toplam USD17 milyon tutarında iki ayrı silah transfer paketini onayladı. Yaklaşık USD7 milyon tutarındaki ilk paket, Yunan Kara Kuvvetleri'ne ABD'den ikinci el 476 adet M113 türevi zırhlı personel taşıyıcı (225 adet M113A2 personel taşıyıcı, 145 adet M577A2 komuta yeri aracı, 106 adet M901A2 zırhlı TOW tanksavar aracı) aracın transferini içeriyor. Yaklaşık USD10 milyon tutarındaki ikinci paket ise, Kara Havacılık bünyesindeki 28 adet AH-64A+ Apache / AH-64DHA Longbow Apache ve 15 adet CH-47DG/SD Chinook helikopteri için yedek parça alımını kapsıyor. Söz konusu alımlar için ayrılan bütçe Yunan savunma bütçesinden değil, geçmiş yıllardan kalan kullanılmamış ABD askeri yardım paketlerinin bakiyelerinden karşılanacak. Yunanistan'ın ayrıca halen bekleyen 60 adet M548 yük taşıma aracı ve 80 adet M981 FIST-V topçu ileri gözetleme aracı talebi de bulunuyor.

Jane's Defence Weekly'nin 2 Nisan tarihli haberine göre Yunan Kara Kuvvetleri harbe tam hazırlık (FOC; Full Operational Capability) seviyesindeki ilk NH90 genel maksat helikopterini 28 Mart günü teslim aldı. 2'nci Kara Havacılık Tugayı'nda hizmete giren ve Sigma 847 kuyruk numaralı helikopter, Yunanistan'a teslim edilen beşinci NH90. Başlangıç seviyesi harbe hazırlık (IOC; Initial Operational Capability) durumundaki diğer dört helikopter müteakiben FOC seviyesine yükseltilecek. Yunan Kara Kuvvetleri'nin esasen 42 helikopteri kapsayan ihtiyacı için 2003 yılında USD847 milyon bedelle 20 NH90 siparişi verimişti. Kayda değer gecikmeler yaşanan projede ilk iki NH90 Haziran 2011'de teslim edilmişti.

CNN Türk'ün 15 Nisan tarihli haberine göre Yunanistan, bir Suriye vatandaşını Türk - Yunan sınırında gözaltına aldı. İddiaya göre sözkonusu kişi, taşıdığı omuzdan atılan roket ve tüfeklere takılan teleskopik görüş vizörleriyle Türkiye'ye geçmeye çalıştı. Türk gümrüğünden içeri alınmamasından sonra döndüğü Yunanistan'da yakalanan şahsın Belçika'da ikamet ettiği tespit edildi.

Naval-Technology.com sitesinin 18 Nisan tarihli haberine göre İngiliz Deniz Kuvvetleri'ne ait Tip 45 sınıfı D35 Dragon destroyeri, Girit'in Suda Körfezi'nde Yunan hava ve deniz unsurları ile müşterek tatbikat icra etti. [64]


[2] "Qaher 313 Home-Made Fighter Jet to Protect Persian Gulf ": http://english.farsnews.com/newstext.php?nn=9107161450
[3]"Iran Navy set to launch new Shaheed Bayandor destroyer": http://www.presstv.ir/detail/2013/04/13/298058/iran-navy-set-to-launch-new-destroyer/
[4] "Iran Equips Army Aircraft with Sophisticated Anti-Ship Cruise Missiles": http://english.farsnews.com/newstext.php?nn=9107163784
[8] "Israel to buy new missiles, refueling planes from US": http://www.ynetnews.com/articles/0,7340,L-4369684,00.html
[12] "Israel Shoots Down Lebanese Drone": http://www.defensenews.com/article/20130425/DEFREG/304250015
[14] Konuyla ilgili İsrail Savunma Kuvvetleri'nden yapılan resmî açıklama için bkz: "UAV Attempted to Infiltrate Israeli Airspace": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=144569&cat=3
[15] Ayrıca bkz: "Jordan opens airspace to Israeli UAVs": http://www.flightglobal.com/news/articles/jordan-opens-airspace-to-israeli-uavs-384972/
[19] "Report: Germany Looking To Buy Weaponized Drones From Israel": http://www.defensenews.com/article/20130414/DEFREG01/304140012
[20] "Elbit Systems Establishes Avionics JV with Sharp Avionics K of South Korea": http://defense-update.com/20130425_elbit-systems-establishes-avionics-jv-with-sharp-avionics-k-of-south-korea.html
[21] "India rejects Israel joint UAV development offer - report": http://www.globes.co.il/serveen/globes/docview.asp?did=1000838630&fid=1725
[22] IAI basın bildirisi için bkz: http://www.iai.co.il/32981-45275-en/MediaRoom_News.aspx
[23] Ayrıntılar ve sunum dosyası için bkz: http://www.tepav.org.tr/tr/haberler/s/3431
[24] "The Situation In The Eastern Mediterranean (Part 8)": http://turkishnavy.net/2013/04/18/the-situation-in-the-eastern-mediterranean-part-8
[25] "Cyprus and France to conduct aeronautical search and rescue exercise": http://famagusta-gazette.com/cyprus-and-france-to-conduct-aeronautical-search-and-rescue-exercise-p18996-69.htm
[26] "Egypt Lauded for Helping Maintain Israel-Gaza Cease-fire": http://www.defensenews.com/article/20130414/DEFREG04/304140006
[27] "Romanian Air Force to buy F-16 fighter jets": http://theaviationist.com/2013/04/26/romanian-vipers/#.UYl4QcpLnm4
[29] Lavrov'un ziyareti ile ilgili bir değerlendirme için bkz: "Türkiye'nin Rusya ile Suriye ayrılığı": http://www.radikal.com.tr/radikal.aspx?atype=radikalyazar&articleid=1130022&yazar=murat-yetkin&categoryid=78
[30] "Russian bomber conducts practice strikes on U.S. missile defenses in Asia": http://www.washingtontimes.com/news/2013/apr/5/russian-bomber-conducts-practice-strikes-us-missil/
[31] "Russian intelligence gathering plane flies near Sweden. Swedish Air Force allegedly fails to intercept it": http://theaviationist.com/2013/04/27/il20-sweden/
[32] "20130422_Russian jets practised attacks on Sweden": http://www.thelocal.se/47474/20130422
[33] "Russian Tu-22M Backfire bombers escorted by Su-27 Flankers simulate night attack on Sweden": http://theaviationist.com/2013/04/22/backfire-sweden
[34] "Russia to deploy fighter jets, anti-aircraft missiles at new Belarus base - DM": http://rt.com/politics/dm-base-belarus-new-256/
[35] "Official: Russia To Open Air Base in Belarus by 2015": http://www.defensenews.com/article/20130423/DEFREG01/304230014
[36] Ayrıntılar için bkz: "Putin unveils $50 bn drive for Russian space supremacy": http://www.asdnews.com/news-48619/Putin_unveils_$50_bn_drive_for_Russian_space_supremacy.htm
[37] "Russia to Get New ICBM Later this Year": http://en.ria.ru/military_news/20130418/180717057.html
[38] "Russia prepares replacement for soviet-era railway-based missiles": http://rt.com/politics/redesigns-missiles-railway-based-soviet-era-243/
[39] "Russia to Base French-Made Assault Ships in Far East Ports": http://en.rian.ru/military_news/20130416/180666345.html
[41] "Russian Warships Dock at Southern Iranian Port": http://navaltoday.com/2013/04/23/russian-warships-dock-at-southern-iranian-port/
[42] "Russia Sends Pacific Fleet Warships To Syria": http://turkishnavy.net/2013/04/07/russia-sends-pacific-fleet-warships-to-syria/ 
[43] "RF Pasifik Donanmasına ait gemiler mayısta Suriye’nin Tartus limanına demir atacak": http://turkish.ruvr.ru/2013_04_06/RF-Pasifik-Donanmasina-ait-gemiler-mayista-Suriyenin-Tartus-limanina-demir-atacak/
[44] "Russia to Lay Keel for 4th Project 11356 Frigate": http://en.ria.ru/military_news/20130415/180651782.html
[45] "Russia’s Newest Warship Completes Sea Trials": http://en.rian.ru/military_news/20130411/180584081.html
[46] "New T-50 fighter let to enter service in 2016 – Putin": http://indrus.in/news/2013/04/25/new_t-50_fighter_let_to_enter_service_in_2016_putin_24197.html
[47] "Air Force Pilot Flew a PAK FA Test Mission for the First Time": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=144588&cat=3
[49] "Russia to Field MiG-31 Replacement by 2020 - Commander": http://en.rian.ru/military_news/20130411/180584483.html
[52] Russia to Complete Helicopter Deliveries to Brazil in Fall": http://en.rian.ru/world/20130410/180562334.html
[53] "Russia to Fulfill Arms Contracts With Venezuela by Yearend": http://en.apa.az/news/190831
[57]"Al Nusrah Front leader renews allegiance to al Qaeda, rejects new name": http://www.longwarjournal.org/archives/2013/04/al_nusrah_front_lead.php
[58] Milliyet gazetesinin ilgili haberi için bkz: "Times: Türkiye'den ayrılan 1500 PKK'lı Suriye'de savaşıyor": http://dunya.milliyet.com.tr/times-turkiye-den-ayrilan-1500-pkk-li-suriye-de-savasiyor/dunya/dunyadetay/29.04.2013/1700378/default.htm
[59] "Syrian Rebels are using the Chinese M99 large-caliber Sniper  Rifle": http://www.thefirearmblog.com/blog/2013/04/30/syrian-rebels-chinese-m99-anti-material-rifle/
[63] "Ukraine Ready to Go Ahead With An-70 Project on Its Own - PM": http://en.rian.ru/world/20130412/180611737.html

VII. Ulusal Uçak, Havacılık ve Uzay Mühendisliği Kurultayı

$
0
0

Makine Mühendisleri Odası (MMO) Eskişehir Şubesi tarafından düzenlenen VII. Ulusal Uçak, Havacılık ve Uçak Mühendisliği Kurultayı (UHUMK), 3 – 4 Mayıs tarihleri arasında Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nde gerçekleştirildi.

Düzenleme Kurulu’nda yer aldığım kurultaya, “İnsansız Hava Aracı Görev Ve Performans İsterlerlerinin Tanımlanmasında Simülasyon Teknolojilerinin Kullanımı” başlıklı bildiriyle katıldım.

MMO Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Ünal konuşmasında, Türkiye’de havacılık ve uzay sektörünün, toplam isithdamdaki payının binde 5 olduğunu, bu oranın gelişmiş ülkelerde yüzde 1’den fazla olduğunu söyledi. AB üyesi ülkelerin havacılık ve uzay sektörlerinden elde edilen gelirin 10% kadarının ArGe çalışmalarına aktarıldığını söyleyen Ünal, bu oranın Türkiye’de 4% ile sınırlı kaldığını, ayrıca yeterli altyapı ve fizibilite çalışması yapılmadan, plansız ve programsız şekilde çok sayıda havacılık fakülte ve yüksekokulu açıldığını söyledi.

Açılış konuşmalarından sonra, “Özgün, Çağdaş ve Özgür Hava Aracı Tasarımında Yazılım Sorunları” başlıklı bir panel düzenlendi. Panele konuşmacı olarak Boğaziçi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Arsev Eraslan, ODTÜ’den Prof. Dr. İsmail Hakkı Tuncer, İTÜ’den Prof. Dr. Adil Yükselen, TOBB ETÜ’den Prof Dr. Ünver Kaynak ile TAI’den Gürsel Eraslanoğlu katıldı. Konuşmacıların değindikleri hususlar, ana başlıkları ile şöyle:




Adil Yükselen
“1979 yılında Çeşme’de düzenlenen bir AGARD konferansında (Advisory Group for Aerospace Research and Development; Havacılı ve Uzay ArGe Danışma Kurulu; NATO’ya bağlı bir bilim ve ArGe kurumu), deneysel çalışmaların yerini yavaş yavaş nümerik çalışmaların aldığının söylendiğini, kurulun bu konudaki düşüncesini sordum. Aldığım yanıtta bir tek dayak yemediğim kaldı. Ancak artık günümüzde nümerik metodlar büyük ölçüde deneysel çalışmaların yerini almış durumda”

“Tasarımda temel hedef yüksek performanslı, düşük maliyetli bir biçimde tüm elemanların bir araya getirilmesidir. Sistem seviyesinde uçağın tanımlanması kavramsal tasarım, konseptin dondurulup tasarımın detaylandırılması başlangıç tasarımı, üretime hazırlığın yapılıp alt sistem tasarımının yapılması ise ayrıntılı tasarım aşamasıdır. Bir uçağın ömrü boyunca gerçekleşen maliyetin 80%’i kavramsal tasarım aşamasında alınan kararlardan kaynaklanır.”

“Bilgisayarları etkin bir şekilde ancak son 4 – 5 senede kullanabiliyoruz. Literatür taramasını bile etkili bir şekilde yapamıyorduk.”

“Yazılım geliştirme konusunda motivasyon eksikliği söz konusu. En önemli motivasyon arz – talep ilişkisidir. Stratejik önemi haiz konularda devlet desteği gerekmekte. Milli yazılımlar konusunda devlet desteği lazım. Bu hususta gerekirse belli kritik alt konularda üniversite – sanayi – kamu ortak çalışma grupları ya da panelleri kurulabilir.”

“Üniversitelerde maalesef COTS (Commercial Off The Shelf; hazır ticari ürün) yazılımlar tercih ediliyor. Bu yazılımları öğrenmek öğrencilerin iş bulmasını kolaylaştırıyor, ancak bilimsel hakimiyetlerini zayıflatıyor”.

Gürsel Eraslanoğlu
Hürkuş projesinde 100’den fazla mühendisten oluşan bir ekip çalışmakta. Proje kapsamında TAI bünyesinde çok sayıda farklı yazılım geliştirildi. Bunların en önemlisi TLP (TAI Load Program). Özel olarak TAI mühendisleri tarafından ve Hürkuş için geliştirilen bu paket program, uçağın tüm ömrü boyunca maruz kalacağı yükleri, sonlu elemanlar yöntemi ile simüle ediyor. Hürkuş için 100,000’den fazla koşulu hesaplayan TLP, halen Anka projesinde de kullanılmakta. Bunun dışında Hürkuş projesi için geliştirilen Detay Yapısal Hesap aracı yazılımı, ODTÜ ile birlikte geliştirilen buzlanma analizi yazılımı ve bir dizi farklı projede kullanılan RKA radar kesit alanı simülasyon yazılımı da bulunuyor. Kurum bünyesinde ihtiyaca özel geliştirilen yazılımlar haricinde COTS olarak Fluent, Turbulent M5, CATIA V5 R18, Newmerical gibi yazılımlar da bulunuyor.

Ünver Kaynak
"Ticari (COTS) yazılımlar öğrencileri tembelliğe itiyor.  Bu duruma karşı genel bir strateji geliştirilmesi gerekli."

"Kısa süre önce, eğitim yılı başlangıcında yüksek lisans ve doktora tez konusu olarak kafamda belirlediğim tüm konuları, katıldığım bir konferansta tanıtılan bir COTS yazılımda menü olarak gördüm."

"COTS yazılımlarla mücadele mi? Yoksa işbirliği mi? Bazı alanlarda özgün yazılım geliştirilmesi gerekiyor. Öte yandan şirketlerdeki eleman sirkülasyonu, özgün yazılımların geliştirilmesi ve idamesi için bir risk ve tehdit. Ne var ki COTS yazılımlar da bilhassa bakım ve idame için kullanıcı şirketi kendine bağlıyor, büyük maliyetler çıkarabiliyorlar."

Arsev Eraslan

"Yazılımın değil, hava aracının özgün olması lazım. Bu konuda hakikaten tasarım ve üretim altyapımız var. Öte yandan öğrenim gören öğrencilerin genel kalitesi oldukça iyi ancak sayıları yeterli değil."

"ABD'de kanunlar gereği, yolcu ya da patlayıcı taşıyan uçaklarda kullanılan yazılımların kaynak kodlarına üretici sahip değilse, o uçak ABD'de uçamaz. Ayrıca ABD'de hiçbir yazılımın gerçekleme ve geçerlemesi (verification & validation) NASA tarafından yapılmadıkça kullanılamaz. Benzer bir hassasiyet ve uygulama gerekli."

"Hava araçlarının uçuş yönetim filozofisi tamamen değişti. Bu yenilik ve devrim, bize trene atlama şansı tanıdı. En büyük derdimiz, 'bu iş nasıl yapılacak' diye bir planımızın olmaması"

(Deneysel metodlar - nümerik metodlar karşılaştırması hakkında) "Gördük ki, rüzgar tüneli, son tasarımı gerçekleştirmekte asla yeterli değil, özellikle ölçeklenebilirlikten (scalability) dolayı. 1965'te ABD bunu gördü ve tamamen yazılıma yöneldi. Bunun yerine rüzgar tünelleri, yazılımların gerçekleme ve geçerlemesinde kullanılmaya başlandı."

Panelin ardından Savunma Sanayii Müsteşarlığı (SSM) helikopter dairesinden yetkililer, "Döner Kanat Teknolojileri Mükemmeliyet Merkezi", "Özgün Helikopter Programı" ve "Geleceğin Helikopter Teknolojileri ve Türkiye için Öneriler" başlıklı bildirileri sundular. Ne yazık ki her üç bildiri de büyük birer hayal kırıklığı yarattı bende. Türkiye'nin uzun vadeli askeri ve sivil helikopter ihtiyacının, toplam nüfus üzerinden "uydurulan" bir oranla belirlenmiş olmasını görmek, en hafif tabiri ile beni hayrete düşürdü: SSM yetkilileri, belli başlı Batı ülkelerindeki toplam askeri ve sivil helikopter sayısını toplam nüfusa bölmüş, bir oran bulmuş, bu oranı Türkiye'nin toplam nüfusuna bölerek 450 - 500 gibi bir sayıya ulaşmıştı. Hiçbir bilimsel, ekonomik ya da teknik ciddiyeti olmayan bu yaklaşım karşısında büyük bir hayal kırıklığı ve öfke duydum (sunumda sonra bu konuda sorduğum soruya herhangi bir yanıt da alamadım). Merak ediyorum, 450 tane helikopterin tamamının CH-47 ta da Bell 206 olması bir fark yaratıyor mu bu analizde?

Söz konusu sunumlardan bilgi namına edinilebilecek yegâne şey, özgün genel maksat helikopter projesi ile ilgili idi:

Aktarılan bilgiye göre söz konusu program, başlangıçta Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın (KKK) UH-1 helikopterlerinin yerini alacak yeni nesil bir hafif genel maksat - eğitim  helikopteri ihtiyacına binaen başlatılmı. Ancak planlama aşamasında SSM yetkilileri, başlangıçta salt askeri kriter ve standartlara göre tasarlanıp üretilecek bir helikopterin, uzun vadede uluslararası piyasalarda satış başarısının düşük olacağını, hem sivil hem askeri kullanıcılara hitap edebilecek bir helikopterle başlangıç yapmanın daha makûl olduğunu belirtmişler. Bu yaklaşımı KKK kabul etmiş. Sonuçta şu anki hali ile programda, ilk olarak sivil standartlara uygun, 120kts sürat ve 6,000ft irtifa kabiliyetli hafif bir eğitim helikopterine yeşil ışık yakılmış.

Söz konusu hafif helikopterin ilk uçuşunu, proje başlangıcının 5. yılında yapması planlanıyor. Askeri versiyon ise hemen ardından geliştirilecek. Bu helikopter, "Özgün genel maksat helikopteri" programının ilk aşaması olacak. Başka bir deyişle söz konusu program, bir dizi farklı askeri ve sivil helikopter geliştirme ve tasarım projesini kapsıyor.

Kurultayın ikinci gününün sonunda düzenlenen panelin konusu ise "Uçak, Havacılık ve Uzay Mühendisliğinde Eğitim / İstihdam Planlaması ve Yeni Açılan Bölümler" idi. Bu panele konuşmacı olarak TEI'den Erhan Tayyar, TAI'den Kılıç Ali Temiz, İTÜ'den Prof. Dr. Adil Yükselen ve Anadolu Üniversitesi'nden Mehmet Şerif Kavsaoğlu katıldı.

Panelin odağında, yaklaşık son 5 yıldır muazzam bir hızla ve ölçüsüz, plansız bir şekilde açılan bölümler ile, Uçak Mühendisliği ünvanının bakım / teknisyenlik bölümü mezunlarına da verilmesi yönündeki hükümet kararı bulunuyordu. Panelistler, Türkiye'deki yetişmiş ara eleman / teknisyen kıtlığına dikkat çektiler. Öte yandan öğrenci seçme ve yetiştirme süreçlerinin, yetkin mühendis yetiştirmekten uzak olduğu vurgulandı.


Değerlendirme

MMO'nun konumu ve duruşundan olacak, ne yazık ki UHUM'ların sesi ve etki alanı, olması gerektiği kadar güçlü değil. Bu, Türkiye'de uçak, havacılık ve uzay mühendisliği mesleğini icra edecek genç mühendislerin meslek bilinci edinmeleri, haklarını savunmaları ve ülkenin ilgili kurum ve kuruluşlarının bu alanda geleceğe yönelik net bir görüşe sahip olabilmelerinin önünde ciddi bir engel.

Öte yandan kurultayın vurguladığı çok ciddi bir sorun, ülkemizde uçak, havacılık ve uzay mühendisliği eğitiminin, tamamen plansız, programsız ve öngörüsüz bir şekilde yönetiliyor olduğudur. Son dönemde mantar gibi türeyen ve çoğunun doğru dürüst akademik kadrosu ya da altyapısı olmayan fakülte ve yüksekokullar, uzun vadede Türkiye'deki askeri ve sivil havacılık sektörü için son derece büyük bir tehlike arz etmektedir. Öte yandan mühendislik ünvanının, tamamen siyasi bir araca dönüştürülüp, teknisyen katmanının öldürülmekte oluşu da, sektörün insan kaynağı için bir risktir.

Havacılık sektörü, içerdiği ileri teknolojiler nedeniyle sık sık "tekerleği yeniden icat etmeyi" gerektirebilmekte. Bunda, stratejik önemi haiz teknoloji ve birikimlerin elde edilmesi zorunluluğu yatıyor. Ancak burada hassas bir dengeyi göz önünde bulundurmak gerekli. Özgün tasarım ve üretim ile, maliyet - etkin / kanıtlanmış teknolojileri harmanlayabilme kabiliyeti, Türkiye gibi trene sonradan atlayan ülkeler için elzem.

IDEF 2013 İzlenimleri

$
0
0
IDEF 2013 11. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı, 7 - 10 Mayıs tarihleri arasında İstanbul'daki TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'nde düzenlendi.

Fuara 52 ülkeden toplam 794 firma katıldı. Bu firmalardan 255'i yerli, 539'u yabancı idi. IDEF'e çeşitli ülkelerden 22 Bakan, 4 Bakan Yardımcısı, 5 Genel Kurmay Başkan Yardımcısı, 6 Kuvvet Komutanı ve 8 Müsteşar katıldı.

Fuarın tamamına katıldım. Bu açıdan oldukça yorucuydu. 1999'dan bu yana katıldığım IDEF, farkettim ki artık eskisi gibi heyecan vermiyor bana. Belki de yaşlanıyorumdur.

Fuarda dikkatimi çeken firmalara ilişkin notlarımı en sona ekledim, öncesinde gözlemlerimi paylaştım. Bu sefer fuar yazısını tek seferde yazmak istedim, biraz uzun oldu bu yüzden. Sabrı veya gözleri yorulan ya da bu yazıyı iki haftadır beklemekten sıkılan okuyucudan peşinen özür dilerim.

Not: Fuarda çekmiş olduğum fotograflara buradan erişebilirsiniz.



Gözlemler, Notlar, Değerlendirmeler

Son sözü baştan söyleyim: IDEF 2013 sönük değildi ama kesinlikle heyecanlı da değildi. Bu hal ve gidişatı ile kesinlikle küresel ölçekte, ilk beşe girebilecek bir savunma fuarı niteliği taşımamakta. Uluslararası niteliği sadece Türkiye'nin ihaleleri ve sektörel işbirliği gündemi ile sınırlı; uluslararası ve çok boyutlu bir kimliği mevcut değil.

Fuarın bu kısır döngüsünün sebeplerinden biri de organizasyonu şüphesiz. Yurtdışı çok sayıda fuar gözlemleme şansı buldum bugüne kadar. Hele hele Almanya'da Berlin Messe'yi gördükten sonra, IDEF oldukça ilkel kalmakta. Güvenlik, ulaşım (hem ziyatetçi hem katılımcı - malzeme ulaşımı), konaklama, yeme - içme servisleri, iç mekan ferahlığı gibi kriterler açısından oldukça vasat bir fuar.

IDEF'in deniz boyutu (!) tam bir fiyaskoydu. Büyükçekmece koyuna demirlemiş askeri gemilere düzenlenen gezinin, tabiri caizse ne idüğü belirsizdi. Ulaşım ve organizasyon sorunları nedeniyle ilgi yüksek olmadı. Hatta gemilere gezi düzenleyen bir kafile "unutularak" geride bırakıldı.

Fuarın iç avludaki açık mekanı hiç olmasa daha iyi bir görüntüye sahipti. Bu alanda sergilenen sistemler, sanki iç mekana sığmadıkları için mecburen dışarı konmuş gibiydiler.

Sözün kısası, Türkiye, doğru dürüst bir fuar alanı ve doğru dürüst bir fuar organizasyon şirketi olmamasının acısını çekiyor.

IDEF 2013'te hangi sistem ve ürün aileleri öne çıktı?

Kara araçları (zırhlı muharebe araçları, taktik tekerlekli araçlar, zırhlandırma çözümleri, silah istasyon ve kuleleri, araç komuta kontrol ve görüş sistemleri)

Piyade / tek er silah ve donanımları (piyade silahları, silah donatım ekipmanları, üniforma ve benzeri ekipmanlar, gece görüş ve muhabere sistemleri, balistik yelek, miğfer vb ekipmanlar)

Anayurt güvenliği, polis ve kamu güvenliği çözümleri (komuta kontrol ve haberleşme sistemleri, güvenlik kamera ve sensörleri, intikal ve olaylara müdahale araçları)

Alt sistem, aksam ve yan sanayi.

Askeri deniz sistem ve çözümleri ikinci plandaydı. Bunda Türkiye'deki belli başlı büyük çaplı askeri gemi projelerinin ya sözleşmelerinin imzalanmış olması ya da belli bir istikamete oturmuş olması, başka bir deyişle rekabet ortamının azalmış olması rol oynamışa benziyor. Aynı durum geçen sene sonlarında düzenlenen Deniz Sistemleri Semineri'nde de söz konusu idi.

Öte yandan yan sanayi ve KOBİ'lerin katılımındaki büyük artış dikkat çekici idi. Bu, Türkiye'de savunma sanayiinin artık diket ve yatay yayılma evresine girmiş olduğunun, sevindirici bir göstergesi idi. Batılı firmaların ürettiği yedek parça ve aksamların ticaretini yapan bir firmanın sahibi olan dostumla yaptığım ayaküstü sohbet de bunun kanıtı idi adeta: Dostum, "eskiden Amerikan firmalarının ürünlerini bölgeye satardım. Görüyorum ki artık gerek kalmamış, bizimkiler her şeyi üretecek kabiliyete gelmiş. Yerli firmaların parçalarını artık bölge ülkelerine pazarlıyorum" dedi.

Yabancı katılım açısından en dikkat çekici ülkeler Güney Afrika ve Polonya idi. Güney Afrika 23, Polonya ise 21 kurum ve kuruluş ile katılım gösterdi. Karşılaştırma açısından Almanya'nın fuarda 23 firma ile temsil edildiğini belirtmek faydalı olabilir. Öte yandan Türkiye, SSM önderliğinde bu sene Eylül ayında Polonya'da düzenlenecek MSPO 2013 fuarına çok geniş kapsamlı bir katılım gösterecek. Bu ülke, savunma ihracat ve işbirliği için hedef olarak belirlenmişe benziyor. Dolayısıyla IDEF 2013, Türkiye - Polonya savunma işbirliğinin dönüm noktalarından birini teşkil etti. Aynı durum Güney Afrika için de geçerli. Bir önceki fuarda konuştuğum Güney Afrikalı yetkililer oldukça karamsar bir tablo çizmişlerdi, özellikle ATAK ihalesinin kaybedilmesinden dolayı. Ancak bu fuarla birlikte manzaranın değiştiği anlaşılıyor. Sanayi bazında iki ülke firmaları arasında iletişim ve işbirliklerinin geliştirilmekte olduğuna tanık oldum.

TAI'nin Alenia Aermacchi ile imzaladığı anlaşma ile gördüm ki, offset sadece Türk firmalarının iş alması için değil, artık yurtdışı pazarlara açılmasının da bir yolu olmuş. Bu kanal etkin bir biçimde  kullanılarak yurtdışı başarıları artırılabilir.

IDEF'teki bir başka gözlemim ise, özellikle Ortadoğu - Körfez ülkelerinin yakın gelecekteki eğitim ihtiyaçlarına ilişkin. Son dönemde çok yoğun askeri gemi ve uçak yatırımı yapan bu ülkeler, envanterlerine yeni nesil, modern savaş gemileri, taktik savaş uçakları, helikopterler vb gibi sofistike sistem ve ekipmanları almaya başladılar. Bu sistem ve araçları kullanabilecek personelin de aynı şekilde, modern, NATO standartlarında eğitime artan bir şekilde ihtiyacı olacak. Bu durumda Türkiye, bölgede doğal bir aday olarak öne çıkabilir.


Fuarda Olmayanlar

Fuardaki firma, ürün ve sistemler ile ilgili gözlemlerimi aktarmadan önce, fuarda olmayanları paylaşmak isterim. Zira orada olanlar kadar olmayanlar da çok şey anlatmakta.

BMC: BMC başına getirilenlerden sonra doğal olarak fuarda yoktu. Savunma sanayii tarihimizin kara bir sayfası olmaya namzet bu firma, fuardan bir süre önce yolun sonuna gelmişti. Üretim hattı durduğu için Kirpi mayına karşı korumalı araçların teslimatları eksik kaldı, firmanın web sitesi bile kapalı durumda. SSM sözleşme feshi için firmaya yazı gönderdi, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu da kısa süre önce firma yönetimine el koydu. Bu durum, Otokar'ın işine yarayabilir. Zira ihtiyacın karşılanması için muhtemelen yeni bir ihale açılması gerekecek. Otokar, ilk ihalede kaybetmesine rağmen MRAP tipi araç geliştirme faaliyetlerini durdurmadı. Kaya, Kaya II ve Kale tipi araçlarla yoluna devam etti. Eğer SSM yeni bir tedarik ihalesi açarsa, geliştirilmesi tamamlanmış ve üretime hazır bu araçlar, en doğal adaylar olarak öne çıkacaktır.

IRIS-T: Hemen hemen her fuarda IDAS ile birlikte Diehl standında gösterilen IRIS-T havadan havaya füzesi bu fuarda yoktu. Yakın geçmişe kadar Türkiye pazarında hem havadan havaya türevi hem de yerden havaya türevi ile yoğun bir pazarlama faaliyeti içinde bulunan firma, bu sefer IDAS ve LaGS füzelerini getirmeyi tercih etmişti. Bunda, IRIS-T konsorsiyumu içinde Yunanistan'ın da bulunuyor olmasından dolayı Türkiye'nin başından beri bu füzeye mesafeli durmasının, ve nitekim Hisar A ve Hisar O sistemleri için kendi tasarımı füzeyle devam etmeyi tercihinin rol oynadığını iddia etmek mümkün.

İsrail: Fuarda İsrail'den tek bir tane bile firma bulunmuyordu. Mavi Marmara baskını dolayısıyla Türkiye'den resmen özür dilenmiş olmasının, ilişkilerin normalleşmesini sağlamaya yetmemiş olduğu söylenebilir. İsrailli firmaların Türkiye pazarını nerdeyse tamamen kaybetmiş olmalarının da bir göstergesi sayılabilir bu durum.

DCNS: Fransız askeri gemi üreticisi DCNS de bu fuarda yoktu. Türkiye - Fransa savunma sanayii ilişkilerinde belli bir soğukluğun olduğu, bazı istisna projelere rağmen aşikar. Öyle anlaşılıyor ki, hem DCNS hem de genel olarak Fransa, Türkiye'yi bölgesel bir rakip olarak görmekte.

RMK: Fuarda en dikkat çekici noksanlık, RMK standındaydı. Neredeyse tüm gemi ve bot maketlerini getiren firma, LPD ihalesindeki önerisini getirmemişti. Bu durumu sorduğum firma yetkilileri bana LPD  posterini göstererek "getirdik ya işte bakın" dediler. Ancak bu yanıt tatmin edici değildi: MilGem S ile birlikte en iddialı oldukları projeye ilişkin tanıtımlarını neden sadece tek bir posterle sınırlı tutmayı tercih etmişti RMK? İhalede kararın verilmiş olmasından dolayı olabilir mi? Eğer bu karar firmanın rakiplerinden birinin lehine idi ise, bu durum anlaşılabilir. Çinliler'in çok ciddi fiyat indirimine gittikleri duyumları ile birleşince daha da anlaşılabilir.
 

Atmaca ve Akya: Yıllardır isimleri duyulan ama cisimleri görülmeyen Atmaca gemisavar füzesi ile Akya ağır torpidolarının en azından maket ya da çizimlerini görmek için ufak da olsa bir umut vardı, fuarın ilk günü bu umutlar suya düştü.


Sözleşme İmzaları


LockheedMartin, JSF projesine Türkiye'den katılan 10 firma ile son derece özel bir imza töreni gerçekleştirdi. Savunma Sanayii Müsteşarı Murad Bayar ile LockheedMartin, Alp Havacılık, AYESAŞ, HAVELSAN, MİKES, TAI, ASELSAN, Fokker Elmo, Kale Havacılık , ROKETSAN ve TÜBİTAK SAGE yetkilileri, üzerinde F-35 resmi bulunan büyük bir panoyu imzaladılar.

SSM ile TAI arasında Göktürk 3 SAR radar uydu kavramsal tasarım sözleşmesi imzalandı. ASELSAN ve TÜBİTAK Uzay'ın TAI'nin alt yüklenicisleri olduğu projede Göktürk 3'ün tasarımı gerçekleştirilecek. Üretim için ayrıca sözleşme imzalanacak. Bu yaklaşımın artık SSM tarafından belli başlı tüm büyük projelerde uygulanacağı belirtiliyor.

ASELSAN ile Endonezya Savunma Bakanlığı arasında, Endonezya Silahlı Kuvvetleri için PRC-9651 el ve PRC-9661 araç tipi yazılım tabanlı telsiz satışı için sözleşme imzalandı. Anlaşma kapsamında ASELSAN, Endonezyalı Pt Len firmasına teknoloji transferi gerçekleştirecek. Öte yandan FNSS, Endonezyalı PT Pindad ile orta sınıf bir ana muharebe tankı geliştirmek üzere işbirliği anlaşması imzaladı. Anlaşma kapsamında yaklaşık 1 yıl içinde prototipinin üretilmesi planlanan tankın, ortaklaşa üçüncü ülkelere pazarlanması da öngörülüyor

Nurol Makina ile BAE Systems arasında askeri hava ve eğitim sistemleri konusunda işbirliğine ilişkin bir Mutabakat Muhtırası imzalandı.

SSM ile ASELSAN arasında Çok Amaçlı Faz Dizinli Radar (ÇAFRAD) projesinin Faz 1 kısmına ilişkin sözleşme imzalandı. Proje kapsamında ASELSAN, faz dizinli çok fonksiyonlu radar, füze aydınlatma radarı ve IFF geliştirecek.

FNSS ile Hollandalı DSM Dyneema arasında, Malezya için üretilecek AV8 araçlarında kullanılmak üzere BT10 balistik bant tedariği sözleşmesi imzalandı. Firma ayrıca AmSafe firması ile roketlere karşı koruyucu fileler için bir işbirliği Mutabakat Muhtırası imzaladı.

SSM, ASELSAN, ROKETSAN, MİLSOFT, Meteksan Savunma, TÜBİTAK SAGE; Alçak İrtifa Hava Savunma Sistemi (Hisar A) ve Orta İrtifa Hava Savunma Sistemi (Hisar O) projeleri kapsamında bir işbirliği mutabakat muhtırası imzaladılar. ASELSAN'ın ana yüklenicisi olduğu projelerde ROKETSAN füzenin üretimini, TÜBİTAK SAGE harp başlığı ve ısıl pili, Meteksa Savunma - ASELSA birlikte data link sistemini, MİLSOFT ise Link 16 altyapısını sağlayacak.

Kara Kuvvetleri hizmetindeki araçların radyo frekans uzaktan kumandalı patlayıcılara karşı güvenliğinin sağlanması için Aktif / Pasif Konvoy Koruma Sistemi tedarik projesi sözleşmesi, SSM ile ASELSAN arasında imzalandı.

T129 saldırı helikopteri pilot ve personel eğitiminde kullanılacan ATAKSim proje sözleşmesi, SSM ile HAVELSAN arasında imzalandı. Proje kapsamında bir adet T129 tam görev simülatörü, bir adet T129 kısmî görev simülatörü, bir adet aviyonik ve silah sistem eğitim simülatörü, üç adet değerlendirme / debriefing sistemi, bir adet bilgisayar tabanlı eğitim sistemi, bir adet sanal bakım simülatörü (virtual maintenance trainer) ile bir adet bakım ve arıza simülatörü geliştirilecek. Ayrıca ATAKSim kapsamında SimSoft firması ile yerli görüntü üreteci yazılımı geliştirilmesi için de bir sözleşme imzalandı.

SSM ile Savronik arasında, Özel Kuvvetler Komutanlığı için Atış Eğitim Simülatörü (ATESİM) proje sözleşmesi imzalandı.

TAI ile Alenia Aermacchi, bu firmanın SSM'ye karşı yükümlü olduğu offset'ler kapsamında bir işbirliği muhtırası imzaladı. Muhtıra kapsamında iki firma yetkililerinin bir araya gelere oluşturduğu bir komite, ihrac pazarlarının geliştirilmesi için birlikte çalışacak.

S
uudi Arabistanlı Atheed Group, STM ile bir işbirliği anlaşması imzaladı.


Firma Notları


ASELSAN

Bir IDEF klasiği olarak fuarın en büyük stand alanlarından birine sahip olan ASELSAN, çok geniş bir yelpazeye yayılan çok sayıda ürün ve projeyi tanıttı. Ürün ailesine şöyle bir bakında ASELSAN'ın "C4ISR'ye dair her şey ve biraz daha fazlası"nı üreten, dünya çapında bir şirket olduğunu söylemek mümkün.

ASELSAN'ın sergilediği tüm ürünleri aktarmak ve bunu okuyucuyu yormayacak, diğer firmalara da yer kalacak şekilde yapmak zor. Ancak belli başlı alt gruplar halinde toplamak gerekirse muhabere, elektrooptik algılayıcılar, radarlar, aviyonikler ve silah sistemleri şeklinde sıralanabilir:

ASELSAN'ın askeri telsiz ailesinin en son ve modern üyesi, 9600 serisi yazılım tabanlı telsizler. Bu ailenin 9651 yazılım tabanlı el telsizi, 9661 V/UHF 10W sırt telsizi ile 50W sabit merkez telsizi sergilendi. Bu ailenin manga içi haberleşmede kullanılan küçük versiyonu ise PRC-5712. Bu üç sistem aynı zamanda ASELSAN'ın ihracat başarısında da önemli rol oynamakta. Söz konusu sistemler, kriptolu ya da kriptosuz şekilde ses, veri ve video haberleşmesi sağlayabiliyor; istenilen haberleşme moduna ayrıca herhangi bir yükleme yapmaksızın sadece telsiz menüsünden ilgili modun seçimi ile geçilebiliyor.

Standda geniş yer tutan ürün ailelelerinden biri de taktik elektrooptik sistemlerdi. ASELSAN uzun süredir elde taşınabilen, kaska ya da silaha monte edilen elektrooptik gözetleme, görüş ve işaretleme sistemleri üretmekte. Bu alanda çalışmaya L-3 EOS şirketinin ürünlerini lisans altında üreterek başlayan şirket, zaman içinde hem lisansını aldığı ürünleri geliştirdi hem de özgün ürünler ortaya koydu. Sergilenen söz konusu ürünler şunlardı:


A360-V2 6x gece görüş silah nişangahı (L-3 EOS M994/M995 serisi)
A340-V2 4x gece görüş silah nişangahı (L-3 EOS M992/M993 serisi)
A940 1x - 4x gündüz nişangahı
A500 pilot gece görüş gözlüğü (L-3 EOS AN/AVS-6 ANVIS)
A100 monoküler gece görüş gözlüğü (L-3 EOS M982/M983 serisi)
A230 gece görüş el dürbünü (L-3 EOS M977)
Piton ve Mini TSD soğutmasız termal silah dürbünü
Göz-Mobil soğutmalı termal el dürbünü

Gözcü II elde taşınabilir elektrooptik sensör sistemi
Gezgin elde taşınabilir elektrooptik sensör sistemi
Öncü soğutmasız termal el dürbünü

Bunların yanısıra sergilenen diğer taktik elektrooptik sistemler arasında Şahingözü direğe monteli keşif gözetleme ve işaretleme sistemi ile Rus yapımı Kornet E tanksavar güdümlü füzesi için geliştirilen ve Ürdün'e 100 adet ihrac edilen SAGER termal nişangâhını vurgulamak gerekir. Üçayak, sabit tesis ya da araç monteli olarak kullanılabilen Şahingözü, lazer işaretleyici ve GPS alıcısına sahip tümleşik bir sistem. Türk ve Azeri kara kuvvetlerinde hizmete giren Şahingözü ile 20km menzile kadar hedef işaretlemesi yapılabiliyor.

ASELSAN'ın radar sistemleri arasında bu fuarda dikkat çeken iki ürün, geliştirilmesine yeni başlanan ÇAFRAD (Çok Amaçlı Faz Dizinli Radar) ile Hazar idi. TF-2000 hava savunma firkateyni projesi kapsamında başlatılan proje kapsamında ASELSAN bir adet sabit çok fonksiyonlu faz dizinli radar, bir adet IFF dost - düşman tanımlama sistemi anteni, bir adet aydınlatma radarı geliştirilmesi ile güdümlü füze entegrasyonundan sorumlu. Fuar sırasında Jane's Defence Weekly'ye açıklama yapan Deniz Araçları Daire Başkanı Mustafa Şeker'in beyanatına göre [1] Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, TF-2000'de kullanılacak ana hava savunma füzesi olarak Standard SM-2'yi seçmiş durumda. Dolayısıyla ASELSAN'ın, güdümlü füze entegrasyonu kapsamında SM-2 üzerinde ve bu füzenin üreticisi Raytheon ile birlikte çalışacağını öngörmek mümkün.

ÇAFRAD'ın hemen yanında sergilenen bir diğer önemli radar ise Hazar idi. İlk kez bu fuarda sergilenen radar, halen MilGem sınıfı, Barbaros sınıfı ve Gabya sınıfının dört gemisinde kullanılmakta olan Thales üretimi SMART-S Mk2'nin halefi. 3 boyutlu arama yapan Hazar'ın SMART-S'den en önemli farkı X ve S bandlarında çalışması.


ASELSAN'ın deniz uygulamalarına yönelik sergilediği diğer sistemler arasında ise Thales ile birlikte geliştirilen ve bir sahil güvenlik teknesi maketi üzerinde, arkada elektrooptik tespit - takip sistemi ile birlikte sergilenen LMM füze atıcı sistemi, Muhafız 30mm uzaktan kumandalı stabilize top platformu, Piri kızıl ötesi arama ve takip sistemi (Infra Red Search and Track; IRST), Milli deniz elektronik harp süiti, ARES-2SC denizaltı elektronik destek sistemi, denizaltı periskop termal kamerası, SAK sarfedilebilir akustik aldatıcı / karıştırıcı, Şahingözü'nün deniz versiyonu sayılabilir.

ASELSAN standında hacmiyle dikkat çeken bir ürün, Korkut kundağı motorlu uçaksavar sistemi idi. FNSS tarafından geliştirilen ZMA-30 paletli zırhlı aracı üzerine monte edilen ve iki adet Oerlikon 35mm top ile atış kontrol radarından oluşan Korkut SSA (Silah Sistem Aracı) ve Korkut KKA (Komuta Kontrol Aracı) birlikte Korkut sistemini oluşturuyor. Kullanıcı tarafından aracın amfibik kabiliyete sahip olması istendiği için aracın her iki tarafında yüzmeye yardımcı şişen aparatlar ile arka tarafında birer su jeti bulunuyor. Bu hali ile oldukça hacimli ve geniş bir profili olan aracın testleri halen devam etmekte.

Korkut'un bir başka önemli özelliği, son derece güçlü atış kontrol sisteminin de yardımıyla, ufak uyarlamalar ile deniz platformlarına özsavunma sistemi olarak uyarlanabilme potansiyeline sahip olması. Nitekim Korkut'un atış kontrol radarının deniz versiyonunun geliştirildiğine dair emareler mevcut. Korkut sistemine ayrıca eğer istenirse Igla-S (NATO kodu SA-16 "Grinch") alçak irtifa uçaksavar füzesi de entegre edilebiliyor. [2]

Fuardaki "şaşırtıcı olmayan sürprizler"den biri de, TÜBİTAK SAGE tarafından geliştirilen hassas güdümlü silah sistemlerinin akıbeti ile ilgiliydi. Artık resmiyet kazandı ki, SAGE tarafından geliştirilen Kanat Güdüm Kiti (KGK) ve Hassas Güdüm Kiti (HGK) akıllı bomba kitlerinin seri üretimi ASELSAN tarafından geliştirilecek. ASELSAN standında, Mk82 ve Mk83 bombaları için KGK ve Mk84 bombaları için HGK tanıtılıyordu (TAI standında HGK'nın Mk82 bomba versiyonu gösterilmişti; ayrıca SAGE standında da ayrıntıları verilmeyen HGK-2, HGK-3 bomba maketleri bulunuyordu. Kuvvetle muhteme HGK'nın Mk82, Mk83 ve Mk84 bombalarına takılan modellerinin isimleri bunlar). ASELSAN standında HGK ile birlikte ayrıca Lazer Güdüm Kiti (LGK) takılı bir Mk84 de vardı. Fuarla ilgili haberlerde, INS/GPS güdüm sistemi kullanan KGK'ya ileride ayrıca lazer güdümünün de ekleneceği bilgisi geçmekte.

ASELSAN'ın hava platformları için geliştirdiği aviyonik sistemleri arasında en dikkat çekeni, helikopterler için oluşturduğu sayısal kokpit çözümü idi. S-70A-28A helikopterlerinin 28D'ye modernizasyonu, ArGe2004 ve HeliMod projeleri ile bu alanda büyük tecrübe ve altyapı kazanan şirket artık genel maksat, saldırı ve diğer görevler için tasarlanan helikopterlere komple aviyonik sistem geliştirebilecek bir noktaya ulaşmış görünüyor. Bu noktanın sayısal kokpit ile birlikte bir diğer nişanesi, Sikorsky S-70 BlackHawk üzerinde gösterilen elektronik harp ve özsavunma süiti idi. IDEF 2011'de de aynısı gösterilen bu maket ve çözümler esasen T-70 genel maksat helikopteri için geliştirilmiş. Bu projede SSM ile Sikorsky arasındaki sözleşme görüşmeleri bir türlü nihayetlendirilebilmiş değil. Konu ile ilgili son haberler, sözleşmenin yaz aylarında imzalanacağı şeklinde. ASELSAN'ın standda gösterdiği maket, muhtemelen ancak özel kuvvetler ya da ELINT/SIGINT görevli bir helikopter olabilir, zira bu kadar çok sayıda ve çeşitte sistemi bir arada taşıyacak bir hava aracında ciddi güç ve soğutma sistemi ihtiyacı vardır. Artan ağırlık da cabası.

S-70 üzerinde sergilenen sistemler şunlar idi:

ÖzIşık karşı tedbir atma sistemi
(Counter Measures Dispensing System; CMDS)
Süit Merkezî Yönetim Birimi (Suite Central Processing Unit; SCPU)
Füze İkaz Sistemi (Missile Warning System; MWS)
Lazer İkaz Alıcısı (Laser Warning Receiver; LWS)

ATAK projesi kapsamında geliştirilen Avcı kaska monteli görüş sistemi, bir kokpit maketi içinde sergilenmişti. Thales TopOwl'dan sadece görüntü modülünün kullanıldığı Avcı'da IMU ünitesi, muadillerinin aksine kask üzerinde bulunuyor. IMU'ya ilaveten pilotun kafa hareketleri, kokpit içindeki optik sensörler tarafından takip ediliyor. Kaskın tasarımında önemli ölçüde iyileştirme yapılmış: Gece görüş sistemi hariç toplam ağırlığı 1.95kg, sistem dahil ise 2.3kg.

ASELSAN'ın aviyonik alanındaki en önemli projelerinden olan ASELPOD'da ise tünelin sonundaki ışık görünmüş durumda. Halihazırda CN-235 test uçağı ile testleri devam eden hedefleme ve seyrüsefer podunun kısa süre içinde F-4E 2020 ve F-16 Block 40 uçakları ile uçuş testleri başlayacak. ASELSAN ayrıca Lockheed Martin ile birlikte bu podu F-16 Block 50+ uçaklarına entegre etmek için çalışmalara başlamaya hazırlanıyor. [3]

Altay projesinin ana paydaşlarından olan ASELSAN'ın, zırhlı muharebe araçlarına yönelik geliştirdiği tüm ürünleri bir arada görmek mümkündü. İlk kez IDEF 2011'de kamuoyuna tanıtılan Leopard 2A4 tankları için geliştirilen Leopard 2NG modernizasyon çözümü, testlerin tamamlanması ile birlikte "Verified" (doğrulandı) etiketi yapıştırılmış taret ile yerini almıştı. Buna ilaveten zırhlı araçlar için geliştirilen ATS-10 zırhlı araç termal nişangah sistemi, ATS-30 zırhlı araç termal nişangah sistemi, kompakt komutan periskobu ve kompakt atış kontrol sistemi ayrıca sergilenmişti. Söz konusu sistemler modülerlik, uyarlanabilirlik, yedeklilik ve küçük hacme sahip olmaları ile birlikte piyasada ASELSAN'a büyük avantaj sağlayacak gibi görünüyor. Nitekim şirketin dünya çapındaki çeşitli tank modernizasyon projelerinde önemli mesafeler katetmiş olduğunu öğrendim.

Altay ve Leopard 2NG'de kullanılan Sarp stabilize uzaktan kumandalı silah platformu, 40mm bombaatar monteli olarak sergilenmişti. Bunun yanı sıra, zırhlı araç mürettebatı için yeni geliştirilen ZAMBAK Zırhlı Araç Mürettebat Başlığı da ilk kez kamuoyuna tanıtıldı. Form faktör olarak biraz Amerikan CVC kaskını andırsa da, bu alanda yerli bir çözüm geliştirilmiş olması sevindirici.

ASELSAN standına biraz uzaktan bakınca çok net görülebilen bir şey var. Bu şirket, geliştirdiği ve ürettiği sistemlerle çok rahat bir şekilde bir ELINT / SIGINT / elektronik harp gemisi ya da uçağı görev süiti ortaya koyacak hale gelmiş. ASELSAN'ın elindeki sistem entegrasyon, modernizasyon ve uyarlama tecrübesi, hava ya da deniz platformu modernizasyonu için bir paket çözüme yetebilir gibi görünüyor. Buradan hareketle, SSM'nin gündemindeki söz gelimi Stand Off Jammer, istihbarat gemisi gibi projelerin şirketi fazla zorlamaması beklenebilir.


BAE Systems


Deniz alanında Türkiye'de istediğini bulamayan ve Tip 26 Global Combat Ship işbirliği teklifi reddedilen BAE Systems'in standında ilgimi çeken iki ürün vardı: Bunlardan Q-Sight 150, özellikle helikopter pilot ve mürettebatları için geliştirilmiş yenilikçi bir görüş sistemi. Mevcut pilot kasklarına monte edilen yaklaşık 113gr ağırlığındaki bir holografik görüş aparatından oluşan sistem, kritik bilgilerin personelin gözüne yansıtılmasını sağlıyor.

BAE Systems'ın sergilediği bir diğer sistem ise, 155mm Long Range Land Attack Projectile (LRLAP) mühimmatı baz alınarak geliştirilen ve Mk45 Mod4 deniz toplarında kullanılan 127mm'lik SGP (Standard Guided Projectile) güdümlü top mühimmatı idi. SGP ile BAE Systems, 70km menzilde 10m'den düşük bir saçılım oranı (CEP) ile vuruş vaat ediyor.


Boeing


Boeing standının iki dikkat çekici "oyuncağı", ScanEagle-A insansız hava aracı ile deli kızın bohçası misali silahlandırılmış bir F-15E Strike Eagle maketi idi.

Mancınıktan fırlatılan ve azami 6,000m irtifada 24saatten fazla havada kalabilen ScanEagle ile bir dönem Türk Deniz Kuvvetleri de ilgilenmiş, Birleşik Görev Kuvveti (CTF) 151 dönem komutanı Tuğamiral Caner Bener'in 07.06.2009 tarihinde gerçekleştirdiği USS Bainbridge ziyareti sırasında kendisi ve beraberindeki heyet için bu uçakla bir gösteri uçuşu yapılmıştı. [4Bener, Balyoz Davası kapsamında tutuklanmış ve 16 yıl hapis cezası almıştı. DzKK'nın bu tipteki araç ihtiyacı için ise henüz yürürlüğe girmiş herhangi bir proje mevcut değil; gemi konuşlu döner kanatlı GİHA projesinde halen Teklife Çağrı Dosyası hazırlık çalışmaları devam ediyor. [5]

Sayabildiğim kadarıyla 1 x AGM-88E, 1 x AGM-84, 3 x AIM-9X, 2 x AIM-120C, 6 x Mk82 JDAM, 2 x Mk84 JDAM, 3 x JDAM ER, 8 x SDB, AN/AAQ-13 LANTIRN seyrüsefer podu ve SNIPER hedefleme podu gibi mütevazi bir silah donanımı ile gösterilen F-15E maketi başında, firma yetkilisi ile ufak bir sohbet yaptım. Yetkili, Türkiye'nin hızla eriyen F-4 filosu ve tüm hava kuvvetinin belkemiğini sadece tek motorlu F-16'ların üstlenmesinden dolayı daha büyük bir uçağa ihtiyaç olduğunu değerlendirdiklerini söyledi. F-15E ya da F-15SE modelleri ile ilgili Türkiye'den herhangi bir talep gelip gelmediğini sorduğum yetkili, bu yönde bir talep gelmediğini, kendi inisiyatifleri ile F-15'i önerdiklerini söyledi. Güney Kore FX III ihalesi ile ilgili ısrarlı sorularımı ise yanıtsız bıraktı.



Dearsan


Türk Deniz Kuvvetleri için Tuzla sınıfı yeni tip karakol botu (YTKB) teslimatlarına devam eden, Türkmenistan'da da ciddi bir ihracat başarısı kazanan Dearsan, YTKB'nin gemisavar füzeleri ve arama radarı gibi eklentileri ile tadil edilmiş bir türevinin maketini sergiledi. Şirket, Tuzla sınıfının teslimatlarını 2015 ilk çeyreğinde tamamlamayı planlıyor. Sınıfın dokuzuncu botu P1208 Kaş, 03.05.2013 tarihinde hizmete girdi; onuncu bot P1209 Kilimli Temmuz ayında hizmete girecek. P1210 Türkeli ise halen kabul testlerinde. Türkmenistan'ın sipariş verdiği toplam 10 YTKB'den ise dördüncüsü Nisan ayında teslim edildi. Türkmenistan botları Tuzla sınıfından farklı olarak Thales Scout 2B hava arama radarı ve ASELSAN 25mm STOP stabilize uzaktan kumandalı silah platformu ile donatıldı.

Dearsan standında ayrıca küçük bir karakol botu ve çıkarma teknesi maketleri vardı. Ancak bu ürünlere ait herhangi bir tanıtıcı ibare ya da broşür yoktu. Güncel bir proje ya da ihaleye teklif kapsamında önerildiklerini tahmin ediyorum ancak bilgi alacak da herhangi bir yetkili bulamadım. Bu durumu oldukça garipsediğimi belirtmeliyim.


Denel

Fuara en yoğun katılım gösteren ülkelerden Güney Afrika'nın önde gelen savunma şirketi Denel, Umkhonto IR hava savunma ve Mokopa uzun menzilli havadan karaya tanksavar füzelerini sergiledi. Umkhonto IR, kızılaltı güdümlü bir uçaksavar füze. Yaklaşık 12km menzile sahip füze dikey fırlatıcıdan ateşleniyor. Mokopa ise, aşağı yukarı ROKETSAN UMTAS muadili bir füze ve Denel Rooivalk saldırı helikopterinin ana silahı. Firmanın bu füzeler ya da türevleri konusunda Türkiye'ye işbirliği önerdiği konuşuluyor.

Denel standında ayrıca LCT30 30mm top ve tanksavar güdümlü füze ile donatılan zırhlı araç taret sistemi ve SS77 7.62x51mm genel maksat makinalı tüfek ile NTW20 20mm anti materyal tüfek dikkat çekiyordu.



Diehl

Alman Diehl Gruppe standının en dikkat çekici iki sistemi, LaGS (Laser Guided Sidewinder) ile IDAS (Interactive Defence and Attack System for Submarines) füzeleri idi.

Türk Deniz Kuvvetleri'nin, Tip 214TN yeni tip denizaltı projesi kapsamında IDAS gibi bir denizaltıdan fırlatılan hava savunma füzesine ilgisi biliniyor (Nitekim firma IDAS'ı IDEF 2007'den bu yana Türk pazarında yoğun biçimde tanıtmakta). Bu konuda atılan ciddi bir adım, ROKETSAN'ın fuar sırasında Diehl ve Thyssen Krupp Marine Systems (TKMS) ile imzaladığı işbirliği anlaşması oldu. [6] Bu işbirliği sonucunda IDAS, Türk Tip 214TN'leri için de üretilebilir ya da Türk savunma sanayii, bu işbirliğinden edineceği tecrübe ile muadil bir füzeyi kendisi geliştirebilir.

Diehl'in bir başka dikkat çekici ürünü, mevcut AIM-9 Sidewinder kısa menzilli havadan havaya füzeleri, lazer güdümlü havadan karaya füzelere dönüştüren LaGS idi. LaGS çözümünde, AIM-9L tipi füzenin kızılaltı güdüm kontrol sistemi, yarı aktif lazer güdüm sistemi ile değiştiriliyor. Böylelikle ortaya, düşük maliyetli ve hassas güdümlü bir füze çıkıyor. AGM-114'ün 8 - 9kg harp başlığına sahip olduğu düşünülecek olursa, envanterdeki havadan havaya etkinlikleri artık çok yüksek olmayan, benzer harp başlığı ağırlığına sahip AIM-9L gibi bir füzeye eklenecek kaliteli bir lazer güdüm sistemi ile son derece maliyet - etkin bir çözüm elde edilebileceği ileri sürülebilir. Böyle bir sistem, ağır zırhlı araçlar haricindeki yumuşak ve yarı-yumuşak hedeflere karşı ucuz ve etkin bir alternatif olabilir.



EADS

EADS standının sıkıcılığını bozan tek ayrıntı, gruba ait Cassidian şirketinin sergilediği ve herhangi bir ismi olmayan insansız hava aracı sistemi idi. "Future MALE UAS" (Yeni Nesil Orta İrtifa Uzun Havada Kalış İHA) olarak adlandırılan uçakta iki adet turbojet motor, SATCOM uydu muhabere sistemi, SAR yapay açıklıklı radar, elektrooptik sensörler, burun kısmında hangi sensörleri barındırdığı belli olmayan radom ve özsavunma sistemleri bulunuyor. Firma, uçağın maketinin altındaki bilgi plaketinde, söz konusu İHA'nın "kontrolsüz hava sahası uçuşlarına yönelik olarak dizayn edilmiş ilk insansız sistem" olduğunu iddia ediyor.

Sistemler ilgili herhangi bir broşür ya da bilgi sahibi bir yetkili bulamadım. Dolayısıyla Cassidian'ın bu proje için Türkiye'ye ortaklık mı teklif ettiğini yoksa sadece bir konsept gösterimi mi yaptığını anlayamadım. Ancak tahminim, Libya ve Mali gibi harekatlardan alınan dersle ışığında, hasım hava sahası üzerinde uzun süre görev yapabilecek ve hasmın hava savunma sistemlerine karşı kendini belli bir dereceye kadar koruyabilecek bir İHA gereksinimine yanıt olarak tasarlandığıdır. [7]


EMBRAER


Fuar alanının diplerinde, sessiz, mütevazı bir standda bulunan EMBRAER, KC-390'ın bir maketi ve gösterişsiz görselleri yanı sıra, son derece başarılı EMB-314 Super Tucano'nun bir maketini sergiliyordu. EMBRAER'in henüz kavramsal tasarım sürecinin en başında KC-390 için Türkiye'ye ortaklık teklif ettiğini, bu teklifin biraz da altyapı ve tecrübe eksikliği nedeniyle reddedilmek zorunda kalındığını büyük bir üzüntü ile öğrendim. Firma yetkilileri, KC-390'ı doğrudan doğruya C-130J ve C-130J-30 Super Hercules'in rakibi olarak konumlandırdıklarını söylüyorlar. Şimdiden ArGe maliyetlerinin yarısını amorti etmiş olan uçağın ilk uçuşunu önümüzdeki sene gerçekleştirmesi, 2016 yılında da hizmete girmesi planlanıyor.


Fincantieri

Fincantieri FREMM ASW, San Giusto LPD, FREMM ASW, Sirio karakol gemisine ilaveten bu fuarda yeni olarak "Theater Ballistic Missile Defense Surface Combatant" adlı bir hava savunma firkateyni konsept tasarımının maketini sergiledi. 127mm baş topun hemen arkasında 6 tane sekizli dikey fırlatıcı tüp (VLS) ve kıç tarafta bir RAM fırlatıcısı, orta kesimde de iki adet dörtlü gemisavar füze fırlatıcı tüp görülen, köprüüstü üzerindeki sütunda dört yönde monte edilmiş aktif sıralı dizinli radara sahip geminin tasarımını sıradan ve sıkıcı buldum.



FNSS

FNSS'in bu fuardaki öne en çıkan ürünü, Kaplan STA-Px (Silah Taşıyıcı Araç - Prototip) adı verilen, paletli zırhlı hafif muharebe / keşif aracı prototipi idi.

STANAG 4569 4. seviyeye kadar koruma sağlayan alüminyum zırhı bulunan Kaplan aracı 350bg'lik bir motora ve Allison X200 otomatik aktarma organına sahip. Standart ağırlığı 9t olan aracın güç ağırlık oranı yaklaşık 30bg/t. C-130 tipi bir nakliye uçağı ile havadan nakledilebiliyor.

Fuarda sergilenen Kaplan prototipinde iki adet ikişer ROKETSAN OMTAS orta menzilli tanksavar güdümlü füze ve bir adet 12.7mm makinalı tüfek ile donatılmış uzaktan kumandalı kule bulunuyordu. Kaplan ayrıca ASELSAN ile birlikte geliştirilen Pençe insansız silah tareti ile de donatılabiliyor. Aracın bu hali ile tasarımı, tekerlekliden paletli araca dönülmesi beklenen Silah Taşıyıcı Araç projesi için de bir hazırlık olduğu izlenimini uyandırdı. Kaplan'ın dikkat çekici özelliklerinden biri de, Soucy üretimi yekpare lastik paletleri. Lastik yekpare paletler, araç gürültüsünü azaltmada faydalı olabilir.

FNSS standındaki bir başka dikkat çekici araç, AmSafe firması üretimi Tarian koruma kafesi ile çepeçevre sarılmış bir Pars 6x6 idi. Görünüm olarak kale filesine benzer bir yapıda olan Tarian kafesi, Hummer tipi jiplere dahi monte edilebilen ve firmanın iddiasına göre slat tipi kafes zırhlardan 98% oranında daha hafif bir yapıya sahip. Yakından incelediğimde, naylon benzeri bir liften sıkıca örülmüş bir file yapısında olduğunu gördüm. Pars'a monte edilmiş fileler oldukça gevşekti, tahminimce harekatta kullanıldığı sırada belli bir gerginlik veriliyordur.

Silah Sistem Aracı ASELSAN standında sergilenen Korkut'un Komuta Kontrol Aracı ise FNSS standındaydı. ZMA-30 olarak adlandırılan ve iri cüssesi ile dikkat çeken araç 600bg'lik bir motora ve 29.5t muharebe yüklü ağırlığa sahip. Amfibik yeteneğe zahip ZMA-30'un alüminyum zırhı STANAG 4569 Seviye 4 balistik koruma sağlayabiliyor. Genel dış görünüş itibari ile AIFV aracının büyütülmüş hali gibi görünüyor.



Gate Elektronik


Gate Elektronik'in öne çıkan ürünü, kendi imkânları ile geliştirdiği ER-LINK piyade taktik veri bağı sistemi idi. Tek er modernizasyonu kapsamında önerilen ER-LINK, piyadenin muharebe sahasında diğer dost unsurlarla video ve ses haberleşmesini sağlayan kriptolu bir muhabere sistemi üzerine inşa edilmiş. Muhabere sistemi AES şifreleme algoritmasına sahip UHF tabanlı bir sistem. Muhabere, kaska monteli görüş ve kamera sistemi ile bileğe takılan el bilgisayarı ile de destekleniyor. Piyadenin giydiği taktik yelek üzerinde ise cayro, GPS alıcısı, merkezî işlemci gibi birimler bulunuyor. Yelek aynı zamanda piyadenin temel yaşamsal değerlerini de ölçen bir yaşam destek ünitesi vazifesi de görüyor. Tüm sistemi 
yöneten ve çalıştıran komuta kontrol yazılımı GATE tarafından geliştirilmiş.


GIDS

Pakistanlı Global Industrial Defence Solutions (GIDS) firmasının standında, çeşitli İHA maketlerinin hemen yanında bir köşede Takbir adlı bir kanat güdüm kiti maketi dikkatimi çekti. Firmanın internet sitesinde bu bomba ile ilgili bir bilgi olmadığı gibi tanıtıcı bir broşür de yoktu. Dış görünüş ve tasarım özellikleri itibariyle Çin yapımı LS-6 kanat güdüm kitinin birebir kopyası olan Takbir, muhtemelen bu bombanın lisans altında üretim versiyonunun adı. Nitekim LS-6 halihazırda Pakistan Hava Kuvvetleri envanterinde olan JF-17 Thunder uçağı için de sertifiye edilmiş durumda.


HAVELSAN

HAVELSAN'ın standa epey ziyaretçi çeken sanal gerçeklik piyade atış simülatörü ve F-16 alıştırma simülatöründen ziyade benim ilgimi, HIPOD (HAVELSAN Instrumentation Pod) adlı pod çekti. Zira söz konusu pod, halen kullanımda olan EHUD ACMI (Air Combat Maneover Instrumentation) podlarının yerli halefi olabilir. Bu podlar, hava - hava ve hava - kara eğitimlerinde füze atış simülasyonunda kullanılıyor. Söz konusu podlar vasıtası ile uçakların performansları, manevra ve konumları takip edildiği gibi, hangi durumda hedefi vurdukları ya da vuramadıkları da hesaplanıyor. HIPOD, bu konudaki dışa bağımlılığı ortadan kaldırabilecek ve önemli ihracat başarısı getirebilecek bir sistem olabilir.



HEMA

Fuarda sürpriz yapan firmalardan biri de HEMA idi. Henüz hiçbir zırhlı muharebe aracı üretim tecrübesi olmayan firma, beş ayrı muharebe ve personel taşıyıcı araç birden getirmiştir IDEF'e.

Yakından incelendiklerinde, söz konusu araçların, HEMA'nın işbirliği kurduğu Kanadalı Streit Group'a ait tasarımlar olduğu anlaşıldı. Farkları, araçların önünde orijinal logoların üstüne yapıştırılmış HEMA logoları ve Varan adlı aracın üstündeki Yüksel Savunma YAK uzaktan kumandalı silah kulesi idi.

Sergilenen araçlar ve gerçek isimleri şunlar:

Bora 4x4 çok maksatlı zırhlı personel taşıyıcı: Cobra
Şimşek 4x4 silah taşıyıcı araç: Scorpion
Tayfun 4x4 çok maksatlı zırhlı personel taşıyıcı: Typhoon
Varan 6x6 özel maksatlı taktik tekerlekli araç: Veran
Kasırga 4x4 çok maksatlı zırhlı personel taşıyıcı: Cyclone


Yabancı araca Türkçe isim verip devşirme döneminin geride kaldığını sanıyordum, yanılmışım.

Bu milliler millisi araçların hemen önünde ise HEMA'nın Altay projesi için önerdiği milli güç grubu modeli bulunuyordu. Sergilenen model, ABD'li Continental firması üretimi 1,500bg gücündeki AVDS-1790 motoruydu. HEMA'nın Milli Güç Grubu Projesi kapsamındaki yaklaşımı, hava soğutmalı olan bu motoru kısmen yerlileştirip su soğutmalı hale dönüştürerek 1,700bg güç elde etmek.


ITWL


Fuara katılımı en dikkat çeken ülkelerden olan Polonya'nın standında, ITWL (Instyut Techniczny Wojsk Lotniczych; Hava Kuvvetleri Teknoloji Enstitüsü) kurumu, çeşitli ArGe projelerini tanıttı. Bunlar arasında Pszczoła (Arı) minyatür İHA'sı, boyutları ile dikkat çekici: 0.8kg ağırlığındaki bu İHA'nın 5cm kanat açıklığı bulunuyor. İHA, 20dakika havada kalabiliyor ve azami 5km menzile, azami 300m irtifada ve 10 - 100km/saat süratte ulaşabiliyor. Pszczoła, bölük seviyesi unsurların sütre gerisi keşif - gözetleme ihtiyaçları için geliştirilmiş. 

Türkiye ile, özellikle İHA konusunda işbirliği olanaklarını araştıran ITWL'nin ürün ve projeleri arasında F-16 görev destek sistemi SIWESF-16, uçak bakım personelinin eğitimi için simülatörler, direğe monteli sabit tesis gözetleme sistemi, Orion kaska monteli görüş sistemi bulunuyordu. ITWL ayrıca Grot 2 adlı ileri jet eğitim uçağı projesi üzerinde de çalışıyor. Kurum, tek motorlu, çift kuyruk dikmeli ve omuzdan kanatlı bir uçak olan Grot 2'nin tırmanma oranının çift motorlu M-346'dan "çok az" daha düşük olduğunu vurgulamış broşürde. Kurum ayrıca uçağın kobra manevrası yapabileceğini, muadilleri arasında en düşük maliyete ve yakıt sarfiyatına sahip olacağını vurgulamış


Kockums


IDEF'in kenarda köşede kalmış bir başka katılımcısı, Thyssen Krupp Marine Systems'a (TKMS) bağlı Howaldtswerke-Deutsche Werft'e ait Kockums idi. Kockums IDEF'te, FLEXPatrol karakol botu ve MCMV 52 mayın tarama / devriye botu tasarımlarını tanıttı.

FLEXPatrol, Visby esintileri taşıyan, helikopter hangarına sahip bir hücumbot. 57mm ya da 76mm baş topa, üst yapı içine saklanan hava savunma ya da gemisavar füzelerine, mayın dökme tertibatına ve kıç tarafında motorbot hangarına sahip FLEXPatrol, hangarı içinde bir 
helikopter de saklayabiliyor. MCMV 52 ise, 53m uzunluk, 500t tam yük deplasman ve 22 deniz mili azami sürate sahip bir mayın tarama / devriye botu tasarımı.


Nurol


Nurol, bir önceki IDEF'te 3 boyutlu konsept tasarım çizimini göstermiş olduğu Ejder 4x4 aracın prototipini getirmişti. Toplam azami 9 kişi taşıyabilen Ejder 4x4, 12 - 14t arası muharebe ağırlığına sahip. 300bg Cummins motora sahip olan araçta ASELSAN Sarp uzaktan kumandalı silah istasyonu bulunuyor.


OTOKAR


Açılışından iki gün önce düzenlediği basın toplantısı ve tanıtım ile, tabiri caizse "rol çalan" Otokar,  fuarın yıldızı idi. Firma Altay ana muharebe tankı prototipi ile birlikte çok sayıda özgün tasarım aracı sergiledi. Bunlar arasında kamuoyuna ilk kez gösterilen Tulpa paletli zırhlı muharebe aracı, Cobra II 4x4 zırhlı personel taşıyıcı, Ural 4x4 zırhlı personel taşıyıcı, Kaya II mayına karşı dayanıklı araç ve çeşitli özgün tasarım uzaktan kumandalı silah sistemleri bulunuyordu.

Altay: Otokar'ın fuara getirdiği Altay prototipi, testlerden yeni çıkmış gibiydi; paletlerde yoğun yıpranma izleri belli oluyordu. Ayrıca IDEF 2011'de kamuoyuna gösterilen prototip ile arasında bazı ufak tasarım değişiklikleri belli oluyordu. Otokar yetkilisi, sadece Altay projesinde yer alabilmek için maaş vb konuları önemsemeden onlarca iş başvurusu aldıklarını, halihazırda proje ile ilgili yan sanayi işbirliği konusunda bir sıkıntıları olmadığını söyledi.

Tulpar: Fuardan hemen önce ilk kez tanıtılan Tulpar, en az 3 senelik bir araştırma ve geliştirme sürecinin ürünü. 32 - 42t arasında muharebe ağırlığına sahip olan Tulpar, A400M Atlas nakliye uçağı ile havadan nakledilebiliyor. Fuarda sergilenen Tulpar, 30mm toplu OTOKAR Mızrak 30 insansız kulesi ile donatılmıştı. Bunun dışında farklı silah ve sensör sistemleri de takılabiliyor. Aracın arka kısmında ise 8 adet piyade taşınabiliyor.

810bg Scania V8 dizel motorla tahrik edilen Tulpar'ın aktarma organı SAPA SG-850; hidrolik süspansiyonu ise Horstman üretimi. OTOKAR yetkilisi zaman içinde motor hariç tüm alt aksam ve sistemlerin OTOKAR tarafından millileştirileceğini söyledi.

OTOKAR'ı Tulpar için tebrik etmek gerekir. Sadece modern ve yüksek performanslı (görünen) bir zırhlı muharebe aracını bu kadar kısa sürede ve kamuoyuna hiç sızdırmadan geliştirdiği için değil, aynı zamanda bu konuda başlatılmış herhangi bir ihale olmadan böyle bir projeye özkaynakları ile giriştiği için. Firmanın daha önec Cobra 4x4 ile, Yonca Onuk'un da MRTP ile yaşadığı tecrübeler malum: Eğer firma, hem teknik / askeri hem de ticari olarak iyi bir analiz yapıp, ihtiyacı başarılı bir şekilde tespit ederse, başka bir ifade ile ihtiyacı kendisi yaratırsa, satış başarısı eninde sonunda geliyor. Nitekim Cobra aracı çok uzun süre TSK tarafından tercih edilmemiş, bu aracı OTOKAR'ın kabul ettirmesi zor olmuştu. Halen ana muharebe tankı yanında görev yapabilecek bir zırhlı muharebe aracı konsepti olmayan Türk Kara Kuvvetleri'nin bu aracı yakından incelemesi, belki testlere tabi tutması ve ikna edilmesi, muhtemelen OTOKAR açısından meşakkatli bir süreç olacak. ABD'nin M1 Abrams - M2/M3 Bradley, İngiltere'nin Challanger 2 - Warrior, Almanya'nın da Leopard 2A6 - Puma ile kurduğu düzenin bir benzerini, Türkiye Altay - Tulpar ikilisi ile gecikmeli de olsa hayata geçirebilir.


Ural:
İlk kez gösterilen araçlardan Ural 4x4, 10 personel taşıyabilen 6t sınıfı bir araç. OTOKAR üretimi Üçok uzaktan kumandalı silah istasyonu ile gösterilen araca çok farklı görev sistemleri takılabiliyor. Cobra ve Cobra II'nin bir boy büyük ağabeyi gibi bir pozisyonda bu araç.

Cobra II: Hem Türkiye hem de yurtdışında büyük satış başarısı yakalayan üç kapılı Cobra'nın beş kapılı ve daha büyük bir versiyonu olan Cobra II, 12t ile selefinin neredeyse iki katı ağırlığa sahip ve 9 personel taşıyabiliyor. C-130 ile havadan nakledilebilen Cobra II, aynı Cobra ve Ural gibi OTOKAR üretimi çeşitli insanlı ve insansız silah istasyonları ile donatılabiliyor. Firma Cobra II'yi, Cobra ile aynı hareket kabiliyetine ancak daha geniş taşıma kapasitesine sahip olarak tanıtıyor ancak amfibik yeteneği mevcut mu emin değilim.

Arma: 6x6 ve 8x8 versiyonları sergilenen Arma'nın dikkat çeken versiyonu, Cockerill CT-CV 105HP 105mm top kulesi ile donatılmış zırhlı muharebe aracı idi. OTOKAR yetkilileri, yerli bir 105mm kule tasarımı için MKEK ile birlikte çalıştıklarını söylediler. Bu aracın bir başka ilgi çeken özelliği, top geri tepmesinin önlenmesi için, lisanslı bir sönümleme teknolojisinin kullanılıyor olması.


OTOKAR'ın bu fuardaki bir başka sürprizi ise kendi tasarım ve üretimi çok çeşitli insanlı ve uzaktan kumandalı stabilize silah istasyonları idi. Bu tasarımlar şu şekilde sınıflandırılmış:

Bozok stabilize uzaktan komutalı silah platformu (25mm)
Bozok stabilize tek kişilik kule sistemi (12.7mm, 25mm)
Keskin uzaktan komutalı silah platformu (7.62mm, 12.7mm, 40mm, 14.5mm)
Başok stabilize uzaktan komutalı silah platformu (7.62)
Mızrak stabilize uzaktan komutalı silah platformu (30mm + 7.62mm UKSS, 30mm + ATGM, 30mm)
Üçok stabilize uzaktan komutalı silah platformu (7.62mm, 12.7mm, 40mm)


RMK

MilGem korveti seri üretim işini alan RMK, Sahil Güvenlik Arama ve Kurtarma gemi projesinde de sona nihayet yaklaşabilmiş olmanın rahatlığını taşıyor gibiydi. Firma, Katar'a önerdiği C-1600 tasarımını sergiledi.

MilGem S ile ziyadesiyle meşgul olacak olan firmanın, LPD projesini alması durumunda altyapısının zorlanıp zorlanmayacağı yönündeki soruma firma yetkilileri, "Şu an için bir sıkıntımız yok ancak eğer zorlanırsak Tuzla'da çevremizde genişleyecek alan da çok" şeklinde bir yanıt verdiler.

Firma standında LPD maketinin noksanlığı dikkat çekici idi. Diğer tüm gemilerin maketleri getirilmişken LPD'nin neden getirilmediğini sorduğumda bana LPD'nin posteri gösterildi.



ROKETSAN

IDEF'in benim için en büyük hayal kırıklığı ROKETSAN idi.

Nereden başlasam bilemiyorum. Tamamen sahipsiz gibi görünen, son derece kötü bir kalitede, laf olsun diye hazırlandığı belli broşürü ile SOM füzesi, sanki son anda oraya konmasına karar verilmiş gibiydi. Bu kadar önemli, prestijli bir sistemin, firma standındaki ağırlığı neredeyse yok gibiydi.

Bir başka çok önemli proje olan Alçak İrtifa Hava Savunma Füzesi, standın arkasında, sanki özellikle gözlerden saklanmak için ve kel alaka bir şekilde OMTAS füzesi ile birlikte sergileniyordu. İlgili ve bilgili personel ve broşür noksanlığı (eksikliği değil!) burada da vardı.

Standın bir cephesi boyunca uzanan maketler ise çileden çıkartıcı idi. Firma, elindeki 107mm, 122mm ve 300mm roket fırlatıcı tüplerini  bir kenara, çeşitli kamyon ve zırhlı araç maketlerini de diğer kenara koymuş, sonra da bunlardan farklı farklı kombinasyonlar denemiş gibiydi. Firma sanki amatör ve profesyonel ziyaretçilerine "benim yapabildiğim inovasyon en fazla bu kadardır" mesajı vermişti, niyeti bu olmasa bile. Yıllardır çeşitli topçu roketleri üreten, Cirit, UMTAS, OMTAS geliştiren, SOM üretecek bir firma bunu nasıl yapabilir, aklım havsalam almıyor. Bir bu standdaki manzarayı düşünüyorum, bir de fuardan kısa süre önce okuduğum İsrail'in MARS projesini: 306mm topçu roketine güdüm kontrol sistemi takıp, F-16'nın kanat altına monte edip, uzun menzil süpersonik hassas vuruş kabiliyeti geliştirmeyi hayal ediyorlar. Veyahut fuardaki LaGS füzesini ele alalım: Ne kadar basit ama bir o kadar da gelecek vaat eden bir yaratıcılık! ROKETSAN standında hiç bir teknolojik kazanımı olmayan, atla deve olmayan bir denizaltısavar havanın "özkütlesi", SOM'dan, AİHSFS'den çok daha fazlaydı!

Fuarlar sektör profesyonelleri için toplantı ve temas fırsatlarıdır. Standlardaki maket ve ürünler basın ve amatörler içindir. Başka bir deyişle, firmalar fuarlarda iş geliştirmez, satış yapmazlar; bunu zaten fuar dışı zamanda da gerçekleştirmektedirler. Ancak fuarların asıl önemi, firmaların kabiliyetlerinin amatör ve profesyonel çevrelere gösterimidir: Firmaların üretim, geliştirme ve daha da önemlisi hayal kurabilme kabiliyetleri sergilenir standlarda.

Ben olsam ne yapardım? (Gerçekten böyle bir proje olmasa bile) 300mm roket maketinin ucuna dört kanatçık takar, burnuna cam yarı küre koyar, "INS/GPS + elektrooptik güdümlü 300mm topçu roketi" diye de bir plaket koyardım önüne. Ya da AİHSFS'nin ufak bir tadilatla havadan - havaya füzeye dönüştürülmüş bir versiyonunun 3D grafiğini iliştirirdim bir broşüre (ki ROKETSAN yetkilileri için bu son derece zor bir işmiş! Yerçekimini yenip bir uçağı vurabilecek füzeyi, yerçekimini zaten yenmiş uçan bir uçağa koymanın nesi zor, anlayabilmiş değilim).

Ama bunun yerine fuarda ne vardı? Harp başlığı ve roket yakıtı geliştirmekten ve bunların fırlatıcılarını çeşitli sayı ve kombinasyonlarda kamyon ve zırhlı araçlara koymaktan başka hiç bir yaratıcılığı olmayan, elindeki muazzam potansiyeli kullanmayı hayal etmeyen bir şirket profili.

Sezar'ın hakkı Sezar'a: Bu nahoş durumun tek istisnası, Mini Akıllı Mühimmat idi. Temel olarak roket motoru olmayan bir L-UMTAS olarak nitelendirilebilecek MAM, 1m uzunlukta ve toplam 22.7kg ağırlıkta. 8km'ye kadar menzile ulaşabilen MAM'ın, İHA'larla kullanılması öngörülmüş.

IDEF'te görüldüğü (daha doğrusu gösterdiği) şekliyle ROKETSAN'ın yaratıcılığı bundan ibaret: UMTAS füzesinin motor kısmını çıkarıp mini bombaya dönüştürmek.



Selex


İtalyan Selex, IDEF fuarında ilk kez, Rus yapımı R-27T (NATO kodu AA-10 "Alamo") kızılaltı havadan havaya füzeleri için geliştirdiği yeni arayıcı başlık tasarımını sergiledi. R-27T'lere doğrudan uyabilecek sensör, farklı tipte havadan havaya ve havadan karaya füze modernizasyonları için de teklif ediliyor.



TAI

TAI standının ağır toplatı Anka İHA prototipi, T129 saldırı helikopteri ile Hürkuş kokpit maketi idi. Ancak esas sürpriz, standın uzak köşesindeki bir duvarı kaplayan FX milli savaş uçağı kavramsal tasarım alternatiflerinin sergilendiği çizim idi. Çizimde, üçü de çift kuyruk dikmeli farklı tasarımlar bulunuyordu: Çift motorlu konvansiyonel kanat yapısına sahip tasarım, önkanat (canard) ve delta kanatlı, kuyruk dümensiz, tek motorlu tasarım ile konvansiyonel kanat yapısına sahip tek motorlu tasarım. Uçaklardan çift motorlu olanı, Japonya'nın ATD-X projesine, önkanatçıklı olanı ise Saab'ın FS2020 tasarımına hatırı sayılır ölçüde benziyor.

FX projesinde kavramsal tasarım aşaması bu sene sonuna doğru tamamlanacak. Bundan sonra projeye devam kararının Aralık ayındaki Savunma Sanayii İcra Komitesi toplantısında alınması bekleniyor. Ancak öyle görünüyor ki, projenin kaderinde esas rol oynayıcı etken, motor sayı ve tipi olacak. Hava Kuvvetleri'nin zorlayıcı isterleri ile sanayinin altyapı ve kapasitesi ve öte yandan da tekno - politik etkenler arasında hassas bir denge kurulması gerekecek. FX projesinin Türkiye'yi esas zorlayacağı yer de muhtemelen bu dengeyi kurmak olacak, uçağın kendisini üretebilmek değil.

TAI, bu fuarda Hürkuş'un silahlı yakın hava destek versiyonu olan Hürkuş C'yi öne çıkarmıştı. Önünde milli geliştirilen Cirit, Umtas, HGK Mk82 gibi güdümlü silahlar bulunan Hürkuş ile, Kara Kuvvetleri Komutanlığı ciddi olarak ilgileniyor. 20 yıl sonra da gelse kaydedilen bu devasa aşama mutluluk verici.

Standda Anka'ya komşu olan R300 Sivrisinek rotorlu İHA'sı, her ne kadar TAI'nin bir uçan laboratuarı olsa da, bu aracın satışı da yavaş yavaş gündeme gelebilir gibi görünüyor.

Standın diğer köşesindeki helikopter sayısal kokpit simülatörü ilgi çekici idi. TAI mühendisleri, tamamen dokunmatik ekranlardan oluşan bir kokpit hayal etmişler. Ekranda gösterilen bilgilerin yeri ve şekli isteğe bağlı değiştirilebiliyor. İlginç bir çözüm ancak sertifikasyon ve donanım - yazılım hususları nedeniyle kısa vadede pratiğe dönüştürülmesi zor olabilir. Yine de ROKETSAN örneği ile karşılaştırıldığında güzel bir örnek oldu. Öte yandan hem ASELSAN hem TAI'nin aynı anda birbirlerinden bağımsız olarak sayısal kokpit teknolojileri üzerine çalışıyor olmalarını, kaşlarım hafif çatılmış bir şekilde not ettim.



TÜBİTAK SAGE

HGK ve KGK'nın seri üretimi için ASELSAN, SOM'un seri üretimi için de ROKETSAN'la anlaşmış SAGE'nin standında çok ön planda olmasa da bazı dikkat çekici ayrıntılar vardı:

HGK-3 ve HGK-4 olarak adlandırılmış HGK türevleri

"Çoklu taşıma" adı ile sergilenen MER (Multiple Ejector Rack) tipi, birden çok mühimmatı aynı anda taşıyabilen bombasalan ünite tasarımı

HGK'nın F-16'dan deneme atışlarının videosu.


Öte yandan TÜBİTAK'a bağlı bir başka enstitü olan BİLGEM'in geliştirdiği DRT iz takip masasının, Tuzla sınıfı karakol botlarında kullanıldı bilgisini eklemek gerek.


United Technologies Corporation


UTC, kendisine bağlı Goodrich üretimi DB110 elektrooptik keşif podunu, Türk Hava Kuvvetleri renklerindeki bir F-16 maketinin gövde altına monteli şekilde sergilemişti. TARP projesinin kara talihini hatırlayınca çok fazla bakamadım makete, sadece birkaç fotografını çektim. Türkiye'nin gerçek zamanlı taktik IMINT kabiliyeti büyük ölçüde bu podun teslimatına bağlı zira.


WZM


Polonya standındaki WZM firma yetkilisi ile ilginç bir sohbet yaptım. Firma yetkilisi, Polonya ordusu tarafından Afganistan ve Çad'daki operasyonlarda yoğun olarak kullanılan AMV (Polonya'daki adı Rosomak) aracı üzerinde 200 farklı tadilat ihtiyacı tespit ettiklerini ve bunları kendi imkânları ile gerçekleştirdiklerini söyledi. Patria tasarımı olan AMV, 8x8 sınıfında oldukça başarılı bir zırhlı personel ataç. Buna rağmen, gerek operasyonel şartlar gerekse kullanıcının kendine özgü ihtiyaçları, kendini kanıtlamış bu araç üzerinde çok sayıda tadilat ve değişiklik yapılmasını gerektirmiş. Bu durum, kara araçlarında büyük bir ivme yakalayan Türk savunma sanayiine örnek olmalıdır. Yeni araç tasarımı ortaya koymak değil, bunu kullanıcının ihtiyaçlarına uyarlayabilmek ve kullanıcı ile uyum içinde çalışabilmek son derece önemlidir.

Aracı üretmek ya da üzerine firma logosu çakmak değil, özgün kullanım ve harekat konsepti yaratabilmek esas hedef olmalıdır.






Kaynaklar

[1]: "IDEF 2013: Turkey moves forward on future frigate programme": Jane's Defence Weekly, 10.05.2013
[2]: "Aselsan dispays three new air defence systems": Jane's Defence Weekly, 10.05.2013
[3]: "Aselpod targets F-16 Block 50+": Jane's International Defence Review, 08.05.2013
[4]: http://www.dzkk.tsk.tr/ctf151/arsiv/ctf151_ussbainbridge_ziyareti.php
[5]: "Türk Deniz Kuvvetleri'ne Rotorlu İHA": http://www.siyahgribeyaz.com/2011/09/turk-deniz-kuvvetlerine-rotorlu-iha.html
[6]: "Turkish Industry Joins Common Submarine Missile Project": http://www.defense-aerospace.com/articles-view/release/3/144973/roketsan-joins-diehl-submarine-missile-project.html
[7]: Konu ile ilgili olarak bkz: "Havada Asimetrik Savaş: İnsanlı Uçaklar İnsansızlara Karşı": http://www.siyahgribeyaz.com/2012/11/havada-asimetrik-savas-insanl-ucaklar.html







Doğu Akdeniz'de Kim Daha İyi Görüyor, Kim Daha İyi Duyuyor?

$
0
0
Doğu Akdeniz'de yeni bulunan enerji kaynakları ve bunların paylaşımı konusundaki ihtilaflar, bölgeyi yeni bir potansiyel "sıcak nokta" haline getirdi. Arap Baharı sürecinin devamında 2011'den bu yana devam eden iç savaş ile mahvolan Suriye'nin oluşturduğu jeopolitik kara delik, Türkiye - İsrail gerginliği, İsrail'in bölgedeki askeri - politik açılımları gibi etkenler de bu noktanın sıcaklığını artırdı.

Bilhassa münhasır ekonomik bölge paylaşım krizi ile ortaya çıktı ki, kıyıdaş ülkelerin askeri - istihbari kaynakları, iddialarını savunmada son derece hayati öneme sahip. Bu önem, 2012 Haziran'ında Türk Hava Kuvvetleri'ne ait bir RF-4ETM keşif uçağının Suriye tarafından düşürülmesi olayı ile daha da dramatik şekilde vurgulandı.

Anlaşıldı ki, Doğu Akdeniz'deki stratejik resmi tam ve net gören ülke, bu bölgedeki hak ve hukukunu korumada tartışmasız güce sahip.

Peki bu konuda durum nedir? Doğu Akdeniz ülkelerinin hava ve deniz konuşlu istihbarat, keşif ve gözetleme (İGK; Intelligence, Surveillance, Reconnaissance; ISR) kabiliyetleri ne seviyede? Açık kaynakları tarayarak, Mayıs 2013 itibariyle bölge ülkelerinin elindeki aktif hizmette bulunan İGK kabiliyetlerinin bir dökümünü çıkardım.

Umarım bölge dengeleri ve jeopolitiğen ilgi duyan okura yardımı olur.

Açıklamalar

1. Döküm, hava ve deniz unsurları ile bu unsurların taşıdığı İGK sistemleri kapsamakta. Jandarma ya da sahil güvenlik gibi kolluk kuvvetlerinin sistem ve unsurları ile kiralık vb geçici sistemler kapsam dışında. Aynı şekilde sipariş verilmiş, üretimi, geliştirmesi ya da denemeleri devam eden ve dolayısıyla resmî hizmete girmemiş sistem ve unsurlar da kapsam dışında.

2. Kara konuşlu sistemler ile kara havacılık unsurları (taarruz / taktik keşif helikopterleri gibi) kapsam dışında.

3. Telsiz, veribağı (datalink), SATCOM gibi muhabere sistemleri ile komuta kontrol sistemleri dökümün kapsamı dışında.

4. Taramanın konusu olan ülkeler: Türkiye, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), Yunanistan, Mısır, İsrail, Lübnan ve Suriye. Bu ülkelerden, İGK sistem envanterleri ile öne çıkan dört ülke, Mısır, İsrail, Türkiye ve Yunanistan'ı tabloya aldım. İGK envanterleri oldukça kısıtlı olan GKRY ve Lübnan ile neredeyse tüm İGK altyapısı iç savaş nedeniyle tahrip / kullanılamayacak durumda olan Suriye'yi tablo sonuna bilgi notu olarak ekledim.

5. Unsur tablosundaki özellikle uçak sayıları yaklaşık olup, bu konuda kesin ve 100% gerçek verilere ulaşmak mümkün değil.

6. Özellikle İsrail'in envanterinde bulunan sistemlere ait net ve doğrulanabilir bilgilere ulaşmak son derece zor. Iskalanan ya da hata yapılan bilgilerin olması muhtemeldir. Zaten çalışmanın amacı net ve gerçek verileri sunmak değil, gerçeğe en yakın resmi çekebilmek. Tablo ile ilgili ekleme, çıkarma, düzeltme vb her türlü geribeslemeye açığım.

7. Tablodaki başlıkların açıklamasını yazının en sonuna ekledim.



İstihbarat, Gözetleme, Keşif (ISR) Unsurları

İsrailMısırTürkiyeYunanistan
Taktik Savaş Uçağı320+ x F-16
90 x F-15
220 x F-16
45 x Mirage 5
12xMirage 2000EM
80 x MiG-21 / F-7B
239 x F-16
48 x F-4E 2020
155 x F-16
34 x F-4E AUP
18 x Mirage 2000EG/BG
24 x Mirage 2000-5 Mk2

Gözetleme / Taktik Keşif / Fotogrametri Uçağı5 x King Air 200CT Tsofit 3
3 x King Air 200T Tsofit 4
5 x Mirage 5SDR
16 x RF-4ETM(?)
2 x King Air 200
? x C-160D Gören
15 x RF-4E
1 x CL415MP
Deniz Karakol / DSH Uçağı5 x AS565SA
3 x IAI-1124N
10 x SH-2G(E 24 x S-70B-28
8 x AB212ASW
1 x CN-235MPA
6 x AB-212ASW
11 x S-70B-6
Havadan Erken İhbar ve Kontrol Uçağı2 x G550 CAEW
1 x Boeing 707 Phalcon (?)
7 x E-2C -4 x EMB-145AEW Erieye
Elektronik Taarruz UçağıArava 202 EW4 x Mi-8MV --
ELINT / SIGINT / COMINT UçağıArava 201 SIGINT
3 x Gulfstream 500 Shavit
2 x
RC-12K Guardrail
5 x RC-12D Guardrail
2 x EC-130H
2 x Beechcraft 1900C-1E
4 x Sea King Commando Mk2E
3 x AB-212ASW EW
2 x CN-235EW
2 x AB-212ASW EW
Keşif Gözetleme UydusuOfeq 5
Ofeq 7
Ofeq 9
-Göktürk 2-
İHA - TaktikAerolight
Aerostar
Searcher 2
Hunter
Scout
Teledyne 324 Siksak
Chukar III Telem
Hermes 450
R4E SkyEye
Teledyne 324 Scarab
ASN-209
--
İHA - MALEHeron 1
Heron TP Eitan
Hermes 900
-10 x Gözcü 1 (Heron)-
İHA - HALE----
Suüstü Gemisi - Muharip3 x Sa'ar 5
8 x Sa'ar 4.5
2 x FF1052
2 x Tip 053H
4 x FFG7
2 x Descubierta
6 x Vosper Mk56
4 x MEKO 200TN I
4 x MEKO 200TN II
4 x FFG7
4 x FFG7+
1 x MilGem
6 x A69
8 x FPB57
2 x FPB57+
9 x FPB62
4 x MEKO 200HN
3 x Kortenaer
6 x Kortenaer MLM
4 x Roussen
10 x Combattante III
Denizaltı3 x Dolphin
2 x Dolphin II
-6 x Atılay (Tip 209 / 1200)
4 x Preveze (Tip 209 / 1400)
4 x Gür (Tip 209 / 1400+)
3 x Glavkos (Tip 209 / 1100)
4 x Okeanos (Tip 209 / 1200
1 x Papanikolis (Tip 214)


İstihbarat, Gözetleme, Keşif (ISR) Sistemleri

İsrailMısırTürkiyeYunanistan
Elektronik Harp / Karşı Tedbir Sistemi
(Uçak, pod)
EL/L-8222 (F-15, F-16)
EL/L-8251 (F-16)
AN/ALQ-131 (EC-130H, F-16)
AN/ALQ-184 (F-16)
EL/L-8222 (F-4E 2020)-
Elektronik Harp / Karşı Tedbir Sistemi
(Uçak, tümleşik)
SPS-3000 (F-15I, F-16I)
EL/L-8240 (F-16A, F-16C)
ACES (F-16)
R-949 (Mi-8MV)
AN/ALQ-178(V)3 (F-16, F-4E 2020)
AN/ALQ-178(V)5 (F-16)
AN/ALQ-211 AIDEWS (F-16)
ASPIS II (F-16)
AN/ALR-68(V)2 (F-4E AUP)
ICMS (Mirage 2000-5 Mk2)
Elektronik Harp / Karşı Tedbir Sistemi
(Suüstü gemisi)
NS-9005A-V2 (Sa'ar 4, Sa'ar 4.5, Sa'ar 5)Sidekick (FFG7)
Triton (Tip 053H)
Beta (FF1052)
Cygnus (Vosper Mk56)
Scorpion B (MEKO 200TN I, MEKO 200TN II)
Sidekick (FFG7)
ARBB 33 Salamandre B3 (Kortenaer MLM)
ELT 715 (Kortenaer)
APECS II (MEKO 200HN)
ELINT / SIGINT / COMINT Sistemi
(Uçak, tümleşik)
EL/L-8382 (G550 CAEW)
EL/I-3001 AISIS (Gulfstream 500 Shavit)
EL/K-7071 (Heron)
SKYFIX (Hermes 450)
EL/L-8310 (Arava 201 SIGINT)
EL/K-1250 (Arava 201 SIGINT)
EL/K-1150 (Arava 201 SIGINT)
TOP Scan
RAF-5100
EL/K-7032
ES5000 (Beechcraft 1900C-1E)Colibri (AB-212ASW EW)Colibri (AB-212ASW EW)
ELINT / SIGINT / COMINT Sistemi
(Uçak, pod)
--MILSIS-2U (CN-235EW) ASTAC (RF-4E)
ELINT / SIGINT / COMINT Sistemi
(Suüstü gemisi)
NS-9003A-V2 (Sa'ar 4.5, Sa'ar 5)
NATACS 2000 (Sa'ar 5)
AN/SLQ-32 (FFG7, FF1052)
Cutlass (Vosper Mk56)
Cutlass B1 (MEKO 200TN I, MEKO 200TN II, FPB62)
AN/SLQ-32(V)2 (FFG7, FFG7+)
DR2000S (A69)
ELDES-21 (FPB57)
ARES-2N (FPB57+, MilGem)
DR3000SLC (Kortenaer MLM)
Sphinx (Kortenaer)
AR700 (MEKO 200HN)
Telegon (MEKO 200HN)
DR3000 (Roussen)
DR2000S (Combattante III)
ELINT / SIGINT / COMINT Sistemi
(Denizaltı)
TIMNEX II (Dolphin, Dolphin II)-SeaLion (2 x Atılay, Gür)
DR2000U (4 x Atılay)
Porpoise (Preveze)
AR-700-S5 (Glavkos)
DR2000U (Okeanos)
TIMNEX II (Papanikolis)
Elektrooptik Seyrüsefer / Hedefleme Sistemi
(Uçak, tümleşik)
AMPS (King Air 200CT Tsofit 3, Hermes 900)
MSIS (AS565SA)
MOSP (Hunter, Searcher, Heron 1, Heron TP Eitan, Hermes 450)
POP200 (HAROP)
EL/I-3100 AMRES
SAFIRE II (SH-2G(E))ASELFLIR-200T (S-70B-28, CN-235MPA)
ASELFLIR-300T (Gözcü 1, C-160D Gören)
AN/AAQ-22 (S-70B-6)
Elektrooptik Seyrüsefer / Hedefleme Sistemi
(Uçak, pod)
AN/AAQ-13 (F-15I)
AN/AAQ-14 (F-15I)
Litening (F-16C, F-16I)
AN/AAQ-13 (F-16)
AN/AAQ-14 (F-16)
ATLIS II (Mirage 2000EM)
AN/AVQ-23 PAVE Spike (F-4E 2020)
AN/AAQ-13 (F-16)
AN/AAQ-14 (F-16)
AN/AAQ-33 SNIPER (F-16)
AN/AAQ-13 (F-16)
AN/AAQ-14 (F-16)
Litening (F-4E AUP)
Elektrooptik Seyrüsefer / Hedefleme Sistemi
(Suüstü gemisi)
MSIS (Sa'ar 5, Sa'ar 4.5)Mk24 (FFG7)
Naja (Tip 053H)
ASIR (MEKO 200TN I, FPB57+)
GÜNGÖR (MEKO 200TN I, FPB57+)
Albis (MEKO 200TN II)
Mk24 (FFG7, FFG7+)
ASELFLIR 300T (MilGem)
LIOD Mk2 (FPB57)
LIROD (FPB62)
Mirador (Kortenaer MLM, Roussen, Combattante)
Panda (Combattante)
Elektrooptik Keşif / IMINT Sistemi
(Uçak, pod)
Condor 2 LOROP (F-16)
ElOp EO/IR-LOROP (F-16)
RecceLite (F-16)
TARS (F-16)
DB110 (F-16)
-DB-110 (F-16)
Keşif / RADINT Radar Sistemi
(Uçak, pod)
EL/M-20600 RTP (F-16)---
Arama / Tarama, Hedef Tespit / Teşhis / Takip Radarı
(Uçak, tümleşik)
AN/APG-68(V)2 (F-16)
AN/APG-68(V)9 (F-16I Sufa)
AN/APG-70 (F-15I)
EL/M-2055 (Searcher II, Hunter, Heron 1)
EL/M-2022U (Heron 1)
AN/APS-145 (E-2C)
AN/APG-68(V)2 (F-16)
AN/APG-68(V)8 (F-16 Block 50)
AN/APG-68(V)9 (F-16 Block 52+)
RDM (Mirage 2000EM)
AN/APG-68(V)2 (F-16 Block 30, Block 40)
AN/APG-68(V)9 (F-16 Block 50+)
EL/M-2032 (F-4E 2020)
EL/M-2055 (Gözcü 1)
Erieye (EMB-145AEW)
AN/APG-68(V)2 (F-16 Block 30)
AN/APG-68(V)8 (F-16 Block 50)
AN/APG-68(V)9 (F-16 Block 52+)
AN/APG-65GY (F-4E AUP)
RDM (Mirage 2000EG/BG)
RDY2 (Mirage 2000-5 Mk2)
Arama / Tarama Radarı (Suüstü gemisi)AN/SPS-55 (Sa'ar 5)
EL/M-2218S (Sa'ar 5)
EL/M-2258 ALPHA (Sa'ar 4.5)
TH-D 1040 Neptune (Sa'ar 4.5)
AN/SPS-55 (FFG7)
AN/SPS-49(V)4 (FFG7)
Tip 354 (Tip 053H)
Tip 352 (Tip 053H)
Tip 517 (Tip 053H)
AN/SPS-67 (FF1052)
AN/SPS-40B (FF-1052)
S820 (Vosper Mk56)
AWS 6 (MEKO 200TN I, MEKO 200TN II, FPB57+)
DA08 (MEKO 200TN I)
SMART S Mk2 (MEKO 200TN II, FFG7+, MilGem)
AN/SPS-55 (FFG7)
AN/SPS-49(V)4 (FFG7)
DRBV 51A (A69)
MW08 (FPB62)
Scout Mk2 (Kortenaer MLM, Roussen, Combattante III)
LW08 (Kortenaer MLM, Kortenaer)
ZW06 (Kortenaer)  
SMART L (Kortenaer MLM, Kortenaer)
DA08 (MEKO 200HN)
MW08 (MEKO 200HN, Roussen)
Triton (Combattante)
Arama / Tarama Radarı (Denizaltı)Elta ? (Dolphin, Dolphin II)-C63B (2 x Atılay)
DECCA 926 (4 x Atılay)
Scanter 2014X (Preveze, Gür)
MILNAV (Glavkos)
Calypso II (Okenaos)
Sphinx (Papanikolis)


Notlar

1. GKRY Rum Milli Muhafız Ordusu (RMMO) envanterinde bir adet BN2B-21 Maritime Defender deniz gözetleme uçağı ile 2 adet Searcher 2 tipi taktik İHA sistemi bulunmakta.

2. Lübnan ordusu envanterinde üç adet Cessna 208B Caravan gözetleme uçağı bulunuyor.

3. Suriye Hava Kuvvetleri hizmetinde bulunan MiG-25RB (NATO kodu "Foxbat") taktik keşif jetlerinin, iç savaş nedeniyle tahrip ya da kullanılamaz durumda olması muhtemeldir. Ülkenin iç savaş öncesinde bunun dışında kayda değer bir İGK unsuru bulunmamaktaydı.


Değerlendirmeler

1. Tablo dikkatlice incelendiğinde, İGK sistem ve teknolojilerine bölgede en yoğun yatırımı yapan ülkenin İsrail olduğu görülmekte. Bu durum, İsrail'in, bölgenin en küçük yüzölçümüne sahip ülkelerinden biri olması nedeniyle ayrıca dikkat çekicidir. Uzun menzilli İGK sistem ve unsurları ile İsrail'in, istihbarat ve operasyonel faaliyetleri sınırlarından çok uzak bölgelere, Doğu Akdeniz ve Ortadoğu'nun derinliğine yayma imkân ve kabiliyetini kazandığını söylemek mümkün. Öte yandan ABD'den her yıl alınan büyük meblağlardaki askeri yardımın, ülkeye bu tip pahalı ve karmaşık sistemleri geliştirebilmesi için fırsat yaratmış olması da söz konusudur.

2. Bölgede İHA sistemlerine envanterinde en fazla ağırlık veren ülkenin yine İsrail olduğu görülüyor. Bu çalışmanın kapsamı dışında olan mini / mikro İHA sistemleri ile birlikte bu ülke, en geniş kapsamlı İHA envanterine sahip.

3. Bölgedeki dört önemli ülke arasında İHA sistemleri açısından en zafiyette olan ülkenin Yunanistan olduğu görülüyor. Bu ülkenin az miktardaki Sperwer mini / taktik İHA'sı gayrı faal durumda.

4. Türkiye, 3 sistem - 10 uçak Gözcü 1 (Heron) ile, bölgedeki dört ana ülke arasında "kötünün iyisi" bir konumda değerlendirilebilir. Ne var ki söz konusu sistemlerin Batman konuşlu olması ve neredeyse tamamen Güneydoğu Anadolu'da sınır güvenliği ve terörizmle mücadele kapsamında yoğun biçimde kullanılıyor olmaları, Doğu Akdeniz üzerinde Türkiye'nin İHA konuşlu İGK kabiliyetinden mahrum kalması sonucunu doğurmakta. Öte yandan İsrail, Heron, Heron TP Eitan ve Hermes 900 İHA sistemlerini öncelikli olarak deniz gözetleme görevlerinde kullanılmak üzere tadil etmekte.

5. Yunanistan'ın, coğrafi konumu nedeniyle Doğu Akdeniz üzerinde etkin bir İGK kabiliyeti tesis etmesi son derece zor görünmekte. Ülkenin en stratejik İGK sistemi olan EMB-145AEW erken ihbar ve kontrol uçaklarının esas görev alanı Ege Denizi. GKRY ile mevcut olan savunma ve stratejik işbirliği kapsamında Baf Havaalanı'nın kullanılması mümkün.

6. Türkiye'nin, deniz kuvvetlerinin muharip unsurlarının sayısal ezici üstünlüğü öne çıkmakta. Bu alanda İsrail'in, özellikle suüstü gemi envanteri açısından zafiyeti söz konusu. Ancak İsrail'in denizaltı filosuna verdiği ağırlık dikkat çekicidir.

7. Türkiye'nin herhangi bir elektrooptik ya da radar taktik keşif kabiliyetine sahip olmaması dikkat çekicidir. RF-4ETM filosu için elektrooptik ve radar keşif podlarının tedariğini kapsayan TARP projesi, İsrail ile ilişkilerin kopması akabinde iptal edilmişti. RF-4ETM filosunun, 2012'deki kriz sonrasında uçuştan çekildiğine dair, henüz doğrulanmamış haberler mevcuttur. Söz konusu uçaklar hala uçuşta olsalar bile, IMINT kabiliyetleri ıslak film kameraları ile kısıtlı durumda.

8. Türkiye'nin sahip olduğu elektrooptik gözetleme ile ELINT / SIGINT / COMINT uçakları, aynı İHA filosu gibi, ağırlıklı olarak Güney - Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde kullanılmakta. Doğu Akdeniz'deki ELINT / SIGINT faaliyetlerinde ana yük suüstü ve denizaltı filosunun üzerine binmiş görünüyor.

9. Türkiye'nin havadan erken ihbar ve kontrol ile elektronik harp uçak konularında zafiyeti söz konusu. Barış Kartalı HEİK projesinde 5 yıllık bir gecikme söz konusu. Bölgedeki dört ana ülke arasında HEİK kabiliyetine sahip olmayan tek ülke Türkiye.

10. ELINT / SIGINT platformları ve sistemleri açısından İsrail'in ezici bir üstünlüğü söz konusu. Bu alanda Türkiye'nin iki adet CN-235EW gibi cüssesine göre son derece mütevazi bir kabiliyeti var ve bu kabiliyet belirtildiği üzere öncelikli olarak Güney - Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ne odaklanmış durumda.

11. Deniz karakol ve DSH uçağı konusunda Türkiye'nin bölgedeki en güçlü helikopter filosuna ancak en cılız uçak envanterine sahip olduğu görülüyor. Deniz Kuvvetleri için yürütülmekte olan Meltem projesi kapsamında 6 adet düşük performanslı CN-235MPA uçağının ilki, büyük gecikmelerden sonra henüz hizmete girebildi. 10 adet daha güçlü ve modern ATR-72ASW uçağının tedarik edileceği Meltem 3 projesinde zincirleme beceriksizlikler sonucu tedarik mitarı 6 adet deniz karakol ve iki adet nakliye türevi ATR-72 olarak yeniden belirlendi. 2005 yılında sözleşmesi imzalanan projede ilk deniz karakol uçakları en erken 2017 yılında, yani sözleşme imzasının 12. (onikinci) yılında hizmete girecek.

12. Keşif gözetleme uydusu bakımından aktif ve etkin kabiliyete sahip tek ülke İsrail. Onu Türkiye takip ediyor. Yerli imkânlarla geliştirilen Göktürk 2 uydusu henüz test aşamasında. Proje serisinin ilk uydusu olan Göktürk 1, henüz fırlatma aşamasına gelebilmiş değil.

13.İGK unsur ve sistem envanterinde yerli çözümlerin en ağırlıkta olduğu ülke İsrail. İsrail'i Türkiye takip ediyor. Türkiye'de özellikle elektrooptik sistemlerde belli bir yerlilik oranının sağlanmış olduğu görülüyor ancak elektromanyetik sistemler konusunda dışa bağımlılık, MILSIS 2U istisnası haricinde, dikkat çekici. Her ne kadar bu çalışmanın kapsamı dışında olsa da, kara konuşlu İGK sistemlerinde Türkiye'nin çok daha ileri bir konumda olduğu hususunu eklemek gerekir. Dolayısıyla kara konuşlu kabiliyetin hava ve deniz sistemlerine sirayetinde gecikme ya da sıkıntı olduğu düşünülebilir.

14. Türkiye'nin İGK alanındaki projelerde çok ciddi gecikmelerin yaşanıyor olması bir sıkıntı olarak öne çıkıyor. Öte yandan milli çözümleri içeren projelerin büyük kısmı ya geliştirme ya da Teklife Çağrı Dosyasının hazırlanması aşamasında bulunmakta. Gündemdeki "sıcak" projelerin hayata geçip etkili bir şekilde kullanılmaları 5 ila 10 yıllık bir süreci gerektirecektir.

15. Sonuç olarak, Doğu Akdeniz havzasında İGK kabiliyetlerinin "cüssesi" ile orantısızlığı dikkat çeken iki ülkenin olduğu söylenebilir: İsrail ve Türkiye. İsrail, cürümünden çok daha büyük, gelişmiş ve sofistike bir İGK kabiliyetine sahip iken, Türkiye, boyutu ve jeopolitik özkütlesi ile ters orantılı bir envanter bulunduruyor. Zaten çok güçlü olmayan İGK kabiliyetinin hava unsurlarını zaten terörizmle mücadele ve sınır güvenliğine kaydırmış olan Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de etkin bir hava - deniz konuşlu İGK gücünden mahrum olması, bölgesel güç iddiaları önündeki ciddi bir engeldir.

Türkiye, Doğu Akdeniz'de yarı kör - yarı sağır - yarı dilsiz bir deve benzemektedir.





Tabloda Kullanılan Terimler

İstihbarat, Gözetleme, Keşif (İGK) Unsurları

Taktik Savaş Uçağı: Gövde içerisinde ya da haricen faydalı yük olarak İGK sistemi taşıyabilen sabit kanatlı muharip uçak.

Gözetleme / Taktik Keşif / Fotogrametri Uçağı: Esas amacı İGK görevi ifa etmek olan sabit ya da döner kanatlı uçak.

Deniz Karakol / DSH Uçağı:Öncelikli görevi deniz üzerinde devriye, suüstü muharebe ya da denizaltı savunma harbi (DSH) görevi icra etmek olan sabit ya da döner kanatlı uçak.

Havadan Erken İhbar ve Kontrol Uçağı: Uzaktan hedef tespit, teşhis, takibi, erken ikaz ve ihbar ile komuta kontrol görevlerinde kullanılan uçak.

Elektronik Taarruz Uçağı: Elektronik karıştırma / taarruz görevlerinde kullanılan sabit ya da döner kanatlı uçak.

ELINT / SIGINT / COMINT Uçağı: Elektronik / sinyal / muhabere dinleme, kestirme görevlerinde kullanılan sabit ya da döner kanatlı uçak.

Keşif Gözetleme Uydusu:Üzerindeki sensörler ile İGK maksatlı olarak kullanılan uydu.

İHA - Taktik: Azami 160km menzil ve 5,500m hizmet tavanına sahip, taktik seviye insansız hava aracı.

İHA - MALE: 200km'den fazla menzile ve 24 saatten fazla havada kalış süresine sahip, operatif seviye insansız hava aracı.

İHA - HALE:
9,000m'den fazla irtifa ve 48 saatten fazla havada kalış süresine sahip, operatif / stratejik seviye insansız hava aracı.

Suüstü Gemisi - Muharip: Suüstü muharebesi, hava savunma harbi ve denizaltı savunma harbi görevlerinden en az ikisini icra edebilecek ve İGK sistemleri ile donatılmış muharip suüstü gemisi.

Denizaltı: İGK sistemleri ile donatılmış denizaltı gemisi.


İstihbarat, Gözetleme, Keşif (İGK) Sistemleri


Elektronik Harp / Karşı Tedbir Sistemi (Uçak, pod): Sabit / döner kanatlı insanlı / insansız uçağa haricen takılan elektronik harp - özsavunma sistemi.

Elektronik Harp / Karşı Tedbir Sistemi (Uçak, tümleşik): Sabit / döner kanatlı insanlı / insansız uçağın gövdesine takılan elektronik harp - özsavunma sistemi.

Elektronik Harp / Karşı Tedbir Sistemi (Suüstü gemisi): Muharip suüstü gemisinde bulunan elektronik harp - özsavunma sistemi.

ELINT / SIGINT / COMINT Sistemi (Uçak, tümleşik): Sabit / döner kanatlı insanlı / insansız uçağın gövdesine takılan elektronik / sinyal / muhabere dinleme, kestirme sistemi.

ELINT / SIGINT / COMINT Sistemi (Uçak, pod): Sabit / döner kanatlı insanlı / insansız uçağa haricen takılan elektronik / sinyal / muhabere dinleme, kestirme sistemi.

ELINT / SIGINT / COMINT Sistemi (Suüstü gemisi): Muharip suüstü gemisinde bulunan elektronik / sinyal / muhabere dinleme, kestirme sistemi.

ELINT / SIGINT / COMINT Sistemi (Denizaltı): Denizaltı gemisinde bulunan elektronik / sinyal / muhabere dinleme, kestirme sistemi.

Elektrooptik Seyrüsefer / Hedefleme Sistemi (Uçak, tümleşik): Sabit / döner kanatlı insanlı / insansız uçağın gövdesine takılan ve seyrüsefer desteği, hedef tespit, teşhis ve takibinde kullanılan elektrooptik sistem.

Elektrooptik Seyrüsefer / Hedefleme Sistemi (Uçak, pod): Sabit / döner kanatlı insanlı / insansız uçağa haricen takılan ve seyrüsefer desteği, hedef tespit, teşhis ve takibinde kullanılan elektrooptik sistem.

Elektrooptik Seyrüsefer / Hedefleme Sistemi (Suüstü gemisi): Muharip suüstü gemisinde bulunan ve seyrüsefer desteği, hedef tespit, teşhis ve takibinde kullanılan elektrooptik sistem.

Elektrooptik Keşif / IMINT Sistemi (Uçak, pod): Sabit / döner kanatlı insanlı / insansız uçağa haricen takılan ve taktik keşif, görüntü istihbaratı görevlerinde kullanılan elektrooptik sistem.

Keşif / RADINT Radar Sistemi (Uçak, pod): Sabit / döner kanatlı insanlı / insansız uçağa haricen takılan ve radar görüntü istihbaratı görevlerinde kullanılan radar sistemi.

Hedef Tespit / Teşhis / Takip Radarı (Uçak, tümleşik): Sabit / döner kanatlı insanlı / insansız uçağın gövdesine takılan ve hedef tespit, teşhis ve takibinde kullanılan radar sistemi.

Arama / Tarama Radarı (Suüstü gemisi): Muharip suüstü gemisinde bulunan ve satıh ya da hava arama / taramasında kullanılan radar sistemi.

Arama / Tarama Radarı (Denizaltı): Denizaltı gemisinde bulunan ve satıh ya da hava arama / taramasında kullanılan radar sistemi.







Dört Deniz Bülteni - Mayıs 2013

$
0
0


Karadeniz, Akdeniz, Kızıldeniz ve Gökdeniz havzasında savunma ve güvenlik gündemi
[PDF]




Azerbaycan

APA haber ajansının 27 Mayıs tarihli haberine göre ROKETSAN'ın katkıları ile Azerbaycan'da kurulan üretim hattında, 107mm ve 122mm topçu roketleri üretilecek. Üretime ilişkin sözleşme IDEF savunma sanayii fuarı sırasında, 8 Mayıs günü imzalandı. Ortak üretim anlaşması kapsamında ROKETSAN roketlerin motor kısımlarını sağlayacak, üretim ve montaj kalan kısmı Azerbaycan tarafından gerçekleştirilecek.

FlightGlobal sitesinin 22 Mayıs tarihli haberine göre İsrailli Aeronautics şirketi, Azeri Azad Systems ile birlikte kurduğu ortak girişim şirketinde ürettiği Aerostar taktik İHA (insansız hava aracı) sistemini teslim etmeye başladı. [1]


Bulgaristan

SofiaGlobe sitesinin 7 Mayıs tarihli haberine göre Bulgaristan'da geçici hükümet, hava kuvvetleri için ikinci el F-16 alım konusunu gündemden çıkarmış değil. [2]

Fransız Deniz Kuvvetleri'ne ait Cassard sınıfı D615 Jean Bart destroyeri, Nisan ayı sonunda Bulgaristan'ın Varna limanını ziyaret etti.


Irak

ABD Savunma Bakanlığı 30 Nisan günü, Lockheed Martin ile Irak Hava Kuvvetleri için Yabancı Askeri Satışlar (Foreign Military Sales; FMS) kapsamında 18 adet F-16IQ üretimi için USD830 milyonluk bir sözleşme imzaladı.

RIA Novosti'nin 21 Mayıs tarihli haberine göre Irak Merkezî Ceza Mahkemesi, Rusya ile imzalanan USD4.2 milyarlık silah alım anlaşması ile ilgili yolsuzluk soruşturmasını yeniden başlattı. Konuyla ilgili bilgi veren Irak Meclis Dürüstlük Komitesi Başkanı Baha el Araci, anlaşmanın halen yürürlükte olduğunu ancak uygulamaya geçilmediğini söyledi.

Jane's Defence Industry'nin 23 Mayıs tarihli haberine göre Çek Aero Vodochody firmasının Irak ile sürdürdüğü L-159 jet eğitim ve saldırı uçağı satışına ilişkin sözleşme görüşmeleri donma noktasına geldi. Habere göre firma yöneticileri, Irak hükümetinin Güney Koreli KAI üretimi T-50 Golden Eagle uçağına meyletmesi nedeniyle görüşmelerin durduğunu kabul ettiler. Görüşmeler, Çek Hava Kuvvetleri depolarından 4 adet az kullanılmış L-159T1 uçağı ile 24 adet yeni üretim L-159B'yi kapsamaktaydı.

Air Forces Daily'nin7 Mayıs tarihli haberine göre Irak Hava Kuvvetleri için sipariş verilen altı Lockheed Martin C-130J-30 Super Hercules nakliye uçaklarından son üç tanesi (seri numaraları YI-307, YI-308 ve YI-309), 6 Mayıs günü Bağdat'taki El Mutenna Hava Üssü'ne indi.


İran

İran içişleri Bakanlığı 21 Mayıs günü, 14 Haziran'da düzenlenecek devlet başkanlığı seçimlerine katılmasına izin verilen 14 adayın isimlerini açıkladı. Aday adaylarından İsfendiyar Rahim Maşei ile Ali Elber Haşimi Rafsancani'nin adaylığına izin verilmedi.

JNS.org sitesinin 2 Mayıs tarihli haberine göre İran Dini Lideri Ali Hamaney'in Uluslararası İlişkilerden Sorumlu Danışmanı Ali Ekber Velayeti, Filistin İslami Cihad örgütüne 80km menzilli Fecr-5 roketleri sağladıklarını açıkladı. [3]

Kokpit.aero sitesinde 13 Mayıs tarihinde yayınlanan ve Hürriyet gazetesine dayandırılan habere göre GKRY - İran ilişkileri, GKRY'nin ABD'nin İran aleyhindeki bir istihbarat operasyonuna verdiği destek nedeniyle kopma noktasına geldi. Habere göre uluslararası ambargo nedeniyle savaş uçakları için yedek parça bulmada sıkıntı çeken İran'ın istihbarat servisine mensup bir ajan, ABD istihbarat servisi CIA'in kurduğu tuzak neticesinde yakalandı. Ajan'ın, kimliklerini gizleyen CIA ajanları ile buluştuğu GKRY'de yakalanması, burada yargılanıp üzerindeki elektronik donanım ile birlikte ABD'ye hızlı bir şekilde iade edilmesi sonucu İran, GKRY'deki büyükelçisini geri çağırdı. [4]

PressTV sitesinde 12 Mayıs tarihinde yayınlanan habere göre Devrim Muhafızları Birliği yeni uzun menzilli gemisavar füzeleri hizmete alacak. Habere göre Havacılık ve Uzay Sanayii Kurumu Başkanı General Mehdi Farahi, 300km menzilli olanları da dahil çeşitli füzelerin hizmete girmeye hazır olduğunu söyledi. [5]

Fars Haber Ajansı'nın 26 Mayıs tarihli haberine göre Meclis Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu Başkanı Alaeddin Borucerdi, ülkesinin "cesur askerlerinin" ele geçirdiği RQ-170 üzerinde çalışmalar ve deneyler yapıldığını ve bu İHA’nın İran'a özgü türevini yakında uçuracağını söyledi.

İran 9 Mayıs günü Herz 9 adlı kısa menzilli hava savunma füze sistemini kamuoyuna tanıttı. Herz 9, Fransız Crotale'nin Çin yapımı kopyası olan HQ-7'nin İran yapımı kopyası olan Ya Zahra'dan türetilmiş.

İran, "Hamaseh" adlı yeni bir İHA sistemini kamuoyuna tanıttı. Tasarım özellikleri bakımından oldukça sıradışı görünen Hamaseh, gövde altında gemi seyrüseferinde kullanılan Furuno üretimi bir radar sistemi taşıyor. [6][7]

Jane's Navy International'ın 9 Mayıs tarihli haberine göre İran, yeni tasarım olduğunu iddia ettiği bir helikopterden çekilen deniz mayını imha sistemini tanıttı. Dış görünüş itibariyle ABD'den Şah döneminde alınan Mk105'in aynısı olan sistem, yine aynı dönemde alınmış olan RH-53D helikopterleri ile kullanılıyor.

Jane's Defence Weekly'nin 29 Mayıs tarihli haberine göre İran 26 Mayıs günü Devrim Muhafızları için geliştirilen çeşitli yeni çekili balistik füze fırlatma rampalarını (Transporter - Erector - Launcher; TEL) sergiledi.

Fars Haber Ajansı'nın 24 Mayıs tarihli haberine göre İran Deniz Kuvvetleri 2. Komutanı Amiral Rıza Hadem Bikam, helen bakım, onarım ve yenileme işlemlerinin devam ettiği Bayandor "destroyerinin" kısa süre içinde denize indirileceğini söyledi. [8]


İsrail

İsrail Hava Kuvvetleri'ne ait savaş uçakları, 3 ve 5 Mayıs tarihlerinde Suriye'ye karşı uzun menzilden hassas güdümlü silah sistemleri ile bombardıman düzenledi. Suriye devlet televizyonu, saldırılarda Şam'daki Camraya'daki bir bilimsel araştırma merkezinin vurulduğunu ve can kaybı olduğunu açıkladı. İsyancı unsurlar ise, saldırıların hedefinin, Lübnan'a sevkedilecek İran yapımı Fateh 110 roketlerinin saklandığı depolar olduğunu iddia ettiler. İsrail uçaklarının bomba ve/veya füzeleri Lübnan hava sahasından ateşlediği iddia edildi. [9][10][11][12][13][14]

DefenseNews sitesinin 13 Mayıs tarihli haberine göre Başbakan Netanyahu hükümeti, 2013 - 2014 bütçesindeki savunma payında yaklaşık USD1 milyar kesinti yaptı. [15]

İsrail Hava Kuvvetleri'ne ait bir İHA’sı, 11 Mayıs günü Akdeniz üzerinde iken yaşanan teknik arıza sonrasında kumanda mürettebatı tarafından kontrollü bir biçimde denize düşürüldü. Kırım soruşturması kapsamında tüm Heron İHA'lar uçuştan çekildi. [16]

Air Forces Daily'nin 7 Mayıs tarihli haberine göre Elbit, ABD Özel Harekât Komutanlığı (USSOCOM) denemeleri için, bu komutanlık bünyesindeki Sikorsky MH-60L/M helikopterlerinden kullanılmak üzere GATR 2.75" lazer güdümlü roket üretecek.

Defense-Update.com sitesinin 16 Mayıs tarihli haberine göre Israel Shipyards, Singapur'daki IMDEX 2013 fuarında, İsrail Deniz Kuvvetleri için önerdiği Saar S-72 korvet tasarımını tanıttı. Bütçe sıkıntısı yaşayan ve deniz kuvvetleri modernizasyonu için yeterli kaynak ayıramayan İsrail için düşük bütçeli bir alternatif olarak önerilen S-72, 800t deplasmana sahip. AW139 muadili orta sınıfı helikopterleri destekleyebilen bir pist ve hangara sahip olan korvetin donanımı arasında 76mm baş top, sekiz adet gemisavar füze, EL/M-2258 ALPHA aktif faz dizinli radar bulunuyor.[17]

DefenseNews sitesinin 7 Mayıs tarihli haberine göre Rafael firması, SPICE hassas güdümlü bombasının hareketli hedeflere karşı kullanılabilen 250lb ağırlığındaki bir türevini geliştirdi. SPICE250 adlı bomba, elektrooptik sensöre ve profil eşleştirerek hassas güdümleme kabiliyetine sahip. [18]

Defense-Update.com sitesinin 13 Mayıs tarihli haberine göre Rafael firması IMDEX 2013 fuarında MLS-ER ve MLS-NLOS isimli iki yeni sistem tanıttı. Typhoon isimli gemi konuşlu stabilize uzaktan kumandalı silah istasyonu tasarımı üzerine şekillendirilen sistemlerden MLS-ER, Typhoon kundağının Spike ER, MLS-NLOS ise Spike NLOS füzesi entegre edilmiş hali. [19] IAI firması ise IMDEX fuarında münhasır ekonomik bölge koruması yönelik tümleşik istihbarat çözümü, Skimmer deniz helikopteri görev sistemi, deniz görev sistemleri ile donatılmış Heron İHA ve Mini Dvora süratli devriye botu tasarımlarını sergiledi. [20]

ABD Savunma Bakanlığı'ndan 10 Mayıs günü yapılan bir açıklamaya göre Yabancı Askeri Satışlar (Foreign Military Sales; FMS) kapsamında Cubic Simulation firması ile İsrail Silahlı Kuvvetleri için EST2000 Plus (Engagement Skills Trainer) piyade atış simülatör sistemi tedariğini kapsayan USD21 milyon tutarında bir sözleşme imzalandı. [21]

Defense-Update sitesinin 3 Mayıs tarihli haberine göre IAI üretimi Heron ve Elbit üretimi Hermes 900 İHA sistemleri, Kanada'nın kutup bölgelerinde keşif ve gözetleme görevlerinde kullanılacak İHA tedarik ihalesinde yarışıyorlar. Projenin toplam bütçesi yaklaşık USD1 milyar dolayında. [22]Öte yandan Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü'nün (SIPRI) yayınladığı bir rapora göre 2001 - 2011 yılları arasında tüm dünyada satılan tüm İHA sistemlerinin %41'i İsrail üretimi. İsrail, ABD dahil toplam 24 ülkeye İHA ihrac etmiş. [23] DefenseNews sitesinin 20 Mayıs tarihli haberinde ise, Frost & Sullivan danışmanlık şirketinin yayınladığı bir rapora göre İsrail'in İHA ihracatının 2005 - 2013 arasında yıllık ortalama USD578 milyon olarak gerçekleştiği kaydedildi. Rapora göre bu dönemdeki toplam İHA sistem ihracat tutarı USD4.62 milyar. [24]


Kıbrıs

Dünya Gazetesi'nin 19 Mayıs tarihli haberine göre Rum Savunma Bakanı Fotis Fotiu, Güney Kıbrıs'ın tek yanlı olarak ilan ettiği Münhasır Ekonomik Bölgesi (MEB) içerisindeki egemenlik haklarının garanti altına alınması amacıyla iki tane açık deniz devriye gemisi alma yönünde çalışmalar yaptıklarını açıkladı.

Kıbrıs Postası'nın 9 Mayıs tarihli haberine göre Rum Milli Muhafız Ordusu’na (RMMO) ait kışlalarda, mühimmatlar için altı yeni depo inşa edilmesi çalışmaları tamamlanmak üzere. Toplam bedeli yaklaşık EUR1.1 milyon olan inşaatların Mayıs ayı içinde tamamlanması planlanmıştı ancak inşaat sektöründeki grev nedeniyle Haziran ayına ötelendi.

Öte yandan Kıbrıs724 sitesinin 13 Mayıs tarihli haberine göre Rum Milli Muhafız Ordusu (RMMO), mühimmatların kontrol edilmesi amacıyla kimya laboratuarı kurmaya hazırlanıyor. İlaveten GündemKıbrıs sitesinin 22 Mayıs tarihli haberine göre de, Rum Savunma Bakanlığı, RMMO'ya ait mühimmat ve diğer malzemelerin fek - fesih işlemleri için hizmet alım ihalesine çıktı. İhalede son başvuru tarihi 28 Haziran.

Star Kıbrıs gazetesinin 12 Mayıs tarihli haberine göre Savunma Bakanı Fotiu, ekonomik krizin kötü etkilerinden dolayı, güvenlik ve savunma konularında taviz vermelerinin gündemde olmadığını söyledi. Evangelos Florakis Deniz Üssü’nün, doğal gaz sıvılaştırma terminali inşası planlaması dolayısıyla, başka bir yere taşınması konusuna da değinen Fotiu, bu konunun ilk önce siyasi aşamada ele alınacağını sözlerine ekledi.


Mısır

FlightGlobal sitesinin 10 Mayıs tarihli haberine göre Mısır Türkiye ile, TAI Anka İHA’nın satışı için görüşmeler yürütüyor. 10 adet Anka'nın satışını kapsayan sözleşmenin Haziran ayı içinde imzalanması bekleniyor. Anlaşma kapsamında Mısır Anka için parça da üretecek. [25]

Sina Yarımadası'nda 16 Mayıs günü dört asker ve üç polis, Mısır basınının Selefi olduğunu iddia ettiği bir grup tarafından kaçırıldı.

NavalToday sitesinin 22 Mayıs tarihli haberine göre ABD Deniz Kuvvetleri'ne ait DDG107 USS Gravely destroyeri, Mısır Deniz Kuvvetleri'ne ait FFG906 Toushka firkateyni ile 20 Mayıs günü geçiş ve müşterek seyrüsefer usüllerinin icra edildiği bir PASSEX tatbikatı icra etti.

The Firearm Blog sitesinin 28 Mayıs tarihinde aktardığına göre Mısır İçişleri Bakanlığı, emniyet güçleri için Çek silah üreticisi CZ (Ceska Zbrojovka) firmasına 50,000 adet 9mm P-07 Duty tabanca, "birkaç yüz" adet 9mm Scorpion EVO III makinalı tabanca ve bir miktar CZ805 BREN A1 piyade tüfeği sipariş verdi.[26]


Rusya Federasyonu

Jane's Intelligence Weekly'nin 29 Mayıs tarihli haberine göre Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü üye ülkelerin devlet başkanları 27 - 28 Mayıs tarihleri arasında Bişkek'te gayrıresmi bir zirvede bir araya geldi. Zirvenin gündemi, Afganistan'daki uluslararası koalisyon güçlerinin 2014 yılındaki geri çekilmelerini müteakiben oluşabilecek bölgesel güvenlik sorunları idi.

Vatan Gazetesinin 31 Mayıs tarihli haberine göre, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Türkiye’den El Kaide terör örgütüyle irtibatlı El Nusra üyesi şüphelilerde ele geçirilen sarin gazı olayı ile ilgili açıklama beklediklerini söyledi. Adana Emniyeti 30 Mayıs günü yaptığı açıklamada, Reyhanlı saldırısı kapsamında El Kaide ve bu örgütle irtibatlı El Nusra Cephesi'ne yönelik operasyonlarda tutuklanan 12 şüpheliden 5’inin serbest bırakıldığını, zanlılara ait adreslerde de 2 kilogram sarin gazı ele geçirildiğini açıklamıştı. [27]

Rusya'nın Sesi Radyosu'nun RIA Novosti'ye dayandırdığı 29 Mayıs tarihli haberine göre Rusya Milli Güvenlik Konseyi Başkanı Nikolay Patruşev, Kuzey Kafkasya’da terörün düşüşte olduğu ilk kez bu yıl belirgin bir şekilde görüldüğünü açıkladı. Patruşev, “Kuzey Kafkasya’da terörün düşüşte olduğu ilk kez bu yıl belirgin bir şekilde kaydedildi. Terörle bağlantılı suçların sayısı yüzde 43 oranında azaldı.” dedi. Başkan, bu durumun, güvenlik ve kolluk güçlerinin yürüttüğü dev bir çalışmanın iyi bir sonucu olduğunu söyledi.

Jane's Defence Weekly'nin 9 Mayıs tarihli haberine göre Rosoboroneksport Genel Müdürü Anatoli İsaykin, Rusya'nın savunma ihracatının artışının altı yıl sonra ilk kez 2013'te durabileceğini ve hatta düşüşe geçebileceğini söyledi. İsaykin, Rus savunma ürünlerinin ihracatı için tek yetkili olan şirketin 2013 dış satımlarının USD13 milyar dolayında gerçekleşmesinin beklendiğini söyledi. Rusya'nın 2012 savunma ihracatı USD15 milyar dolayında idi. Öte yandan aynı kaynağın 15 Mayıs tarihli haberine göre İsaykin, Brezilya ile modelini açıklamadığı bir hava savunma sistemi satışına dair sözleşme görüşmelerinin tamamlanmak üzere olduğunu, sözleşmenin Haziran ayı içinde imzalanmasını beklediklerini söyledi.

NavalToday.com sitesinin 27 Mayıs tarihli haberine göre Başbakan Yardımcısı Dimitri Rogozin, ülkesinin askeri gemi inşa sanayiindeki krizi çözmek için çeşitli önlemleri almaya hazır olduklarını söyledi. Rogozin, askeri tersaneleri, eğer gemi inşa ve geliştirme projelerinde yerli yetişmiş uzman sıkıntısına düşülürse, yabancı mühendis ve teknisyen istihdam etmeye çağırdı. Rogozin ayrıca, gemi inşasına şimdiden büyük miktarda para gömüldüğünü, daha fazlasının gömülmesinin planlandığını ancak şimdiye kadar herhangi bir dönüş görülmediğini söyledi. [28]Öte yandan Jane's Defence Weekly'nin 29 Mayıs tarihli haberine göre Rogozin, Ticaret ve Sanayi Bakanlığı ve önde gelen savunma şirketlerinin, Askeri - Sınai Komisyon altında bir baş tasarımcılar konseyi teşkil etmesi talimatını verdi.

Jane's Defence Industry'nin 22 Mayıs tarihli haberine göre Devlet Başkanı Vladimir Putin, United Shipbuilding Corporation (USC) firmasının genel müdürünü görevden alarak yerine Vladimir Şmakov'u atadı.

Proje 20380 sınıfı Boykiy korveti, 16 Mayıs tarihinde Baltık Filosu'nda hizmete girdi. [29]

NavalToday.com sitesinin 8 Mayıs tarihli haberine göre Proje 1164.1 (NATO kodu "Slava") sınıfı güdümlü füzeli kruvazör Varyag üzerinde, FESRC'ye ait Dalzavod Tersanesi'nde yürütülen bakım, onarım ve yenileştirme çalışmaları tamamlandı.

Jane's Defence Weekly'nin 13 Mayıs tarihli haberine göre Rus Savunma Bakanlığı, 2013 yılında üç nükleer tahrikli denizaltının, bakım - onarım çalışmalarının tamamlanmasından sonra hizmete geri döneceğini açıkladı. Bakanlık açıklamasına göre denemelerinin tamamlanmasını müteakip, Proje 949B Antey (NATO kodu "Oscar II") sınıfı K410 Smolensk denizaltısı Kuzey Filosu'nda, aynı sınıftan K150 Tomsk ise Pasifik Filosu'nda hizmete girecek. Halihazırda Rus Deniz Kuvvetleri envanterinde toplam altı adet Oscar II sınıfı denizaltı bulunuyor. Sınıfın ilk denizaltısı K119 Voronej, 2010 yılında Zvezdoçka Tersanesi'nde bakım onarıma girdi. Öte yandan bu yıl içinde yeniden hizmete girmesi planlanan üçüncü denizaltı ise, Proje 971 Sçuka B (NATO kodu "Akula") sınıfı K419 Kuzbass. 2010 yılında başlayan tamiratının tamamlanmasından sonra yıl sonuna doğru Pasifik Filosu'na katılması öngörülüyor. Öte yandan IndiaToda.in haber sitesinin 22 Mayıs tarihli haberine göre Proje 941 (NATO kodu "Typhoon") sınıfı balistik füze atan nükleer denizaltılardan ikisi, Severstal ve Arhangelsk, 2018 yılına kadar hizmetten alınıp sökülecek. [30]

Karadeniz Filosu'na bağlı savaş ve destek gemileri ve Mayıs ayı boyunca da Boğazlar üzerinden Akdeniz'e giriş - çıkış yapmaya devam ettiler. [31] Geçiş yapan gemilerden Azov tank çıkarma gemisi, 1 Mayıs günü İsrail'in Hayfa limanını ziyaret etti. Bu, br Rus savaş gemisinin İsrail'e ilk ziyareti. [32]Öte yandan Jane's Defence Weekly'nin 16 Mayıs tarihli haberine göre Rus Deniz Kuvvetleri Pasifik Filosu'na ait görev kuvveti Süveyş Kanalı'nı geçerek Akdeniz'e ulaştı. [33]Görev kuvveti Proje 1155.1 (NATO kodu "Udaloy II") sınıfı Admiral Panteleyev destroyeri, Proje 775 (NATO kodu "Ropucha") sınıfı Peresvet ve Admiral Nevelski tank çıkarma gemileri ile bir yakıt tankeri ve bir açık deniz römorköründen oluşuyor. Öte yandan RIA Novosti'nin 12 Mayıs tarihli haberine göre Rus Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Viktor Çirkov, oluşturulacak Akdeniz Görev Gücü'nde nükleer denizaltıların da bulunacağını açıkladı. Çirkov'a göre görev gücünde toplam 5 - 6 savaş gemisi bulunacak. [34]

Rus istihbarat servisi FSB Moskova'da bir CIA ajanını, bir FSB çalışanını devşirmeye çalışırken yakaladı. Ayrıntıları basın ile paylaşılan operasyonda, ABD Moskova Büyükelçiliği'nde 3. Katip olarak görev yapan Christopher Fugle, taşıdığı ekipman ve dokümanlar ile birlikte, karşı istihbarat birimleri tarafından, FSB teması ile buluşacağı parkta yakalandı. [35][36]

RIA Novosti'nin 24 Mayıs tarihli haberine göre Savunma Bakanı Sergey Şoygu, biri Kaliningrad'da, diğeri ise Irkutsk'taki iki füze savunma erken ihbar radar sisteminin 2014 sonundan önce tamamlanması gerektiğini söyledi. Şoygu, ulusal savunma programı dahilinde 2018'e kadar entegre bir füze saldırı erken ihbar sisteminin tam teşekküllü olarak hizmete alınmasının öngörüldüğünü ekledi. [37]

Jane's Missiles & Rockets'in 29 Mayıs tarihli haberine göre, Savunma Bakan Yardımcısı Oleg Ostapenko, geliştirilmekte olan 42S6 Morfey kısa menzilli hava savunma füze sisteminin hizmete girişinin 2015 yılına ertelendiğini söyledi. Öte yandan aynı habere göre Ostapenko, S-300 (NATO kodu SA-10 "Grumble") hava ve füze savunma sisteminin yeni türevi olan S-300V4 50R6 Vityaz'ın, halen hizmette olan S-300PS sisteminden hatırı sayılır ölçüde daha iyi performansa sahip olacağını da iddia etti. Öte yandan aynı yayının yine 29 Mayıs tarihli bir başka haberine göre Pantsir S  (NATO kodu SA-22 "Greyhound") alçak irtifa hava savunma sisteminin yeni nesil türevi olan Pantsir SM'nin geliştirilmesi için Tula'daki üretim tesislerinin geliştirilmesi ve 1,300 yeni personel istihdam edilmesi gerekmekte. Haberin, Voyenno Promyişlenni Kuryer gazetesinde 15 Mayıs günü yayınlanan bir makaleye dayandırdığı bilgilere göre halen üretimde olan Pantsir S sistemi, Rus Kara Kuvvetleri'nin isterlerini karşılamaktan uzak: Sistemin hareket kabiliyeti zayıf, kullanımı zor ve uzun menzilden saldırılara karşı savunmasız. Yine aynı makaleye göre Pantsir S, arazideki hareket kabiliyetinin zayıflığından dolayı Rus ordusu tarafından reddedildi.

9 Mayıs Zafer Günü, törenlerle kutlandı. Moskova'daki törenlerde, 68 uçaktan oluşan bir selamlama kolu geçiş yaptı. Air Forces Daily'nin haberine göre kolda uçan uçaklar 1 x Mi-26, 4 x Mi-17, 4 x Mi-28N, 4 x Ka-52, 1 x An-22, 1 x An-124, 1 x A-50, 3 x Il-76, 4 x MiG-29, 4 x MiG-31, 4 x Su-24M, 4 x Su-34, 3 x Tu-22M, 1 x Il-78, 1 x Tu-160, 3 x Tu-95MS ile 25 x MiG-29 / Su-27 / Su-34.

Rus Hava Kuvvetleri Askeri Eğitim ve Araştırma Merkezi'ne ait Mi-8 tipi bir genel maksat helikopteri, 28 Mayıs günü eğitim uçuşundayken yerel saatle 1200 sularında Ivanovkskoye köyü yakınlarında düştü. Pilot ve eğitmen pilot yaralı kurtulurken uçuş teknisyeni hayatını kaybetti.

Air Forces Monthly'nin 26 Mayıs tarihli haberine göre Savunma Bakanlığı ile Beriyev şirketi arasında 6 adet Be-200 amfibi uçak satışı için USD269 milyon tutarında bşr sözleşme imzalandı. Uçaklardan iki adedi Be-200ÇS yangın söndürme türevi, dört adedi ise Be-200PS türevi olacak.

Air Forces Monthly'nin 7 Mayıs tarihli haberine göre Suhoy firması, Rus Hava Kuvvetleri için sipariş verilen Su-34 taktik bombardıman uçaklarının 2013 sipariş paketinin teslimatını tamamladı. Rus Savunma Bakanlığı bugüne kadar iki pakette toplam 124 Su-34 siparişi vermiş durumda. 32 uçağı kapsayan ilk paketin sözleşmesi Aralık 2008'de, 92 uçağı kapsayan ikinci paketin sözleşmesi ise Şubat 2012'de imzalanmıştı.

AINonline sitesinin 3 Mayıs tarihli haberine göre Rus Deniz Kuvvetleri sekiz adet Antonov An-140-100 hafif nakliye uçağından ilkini teslim aldı. Ostafievo deniz hava üssünde hizmete giren uçaktan kısa süre önce de üç adet Rus Hava Kuvvetleri'ne teslim edilmişti. [38]

Jane's Defence Weekly'nin 22 Mayıs tarihli haberine göre Aviastar firması 21 Mayıs günü İlyuşin Il-476 nakliye uçağı firma testlerinin tamamlandığını duyurdu. Firmanın açıklamasına göre uluslararası piyasalarda Il-76-MD-90A olarak tanıtılan uçakla toplam 22 test uçuşu gerçekleştirildiğini, RA-79650 kayıt numaralı uçağın ileri testler için Rus Savunma Bakanlığı'na devredildiğini açıkladı.

AINOnline sitesinin 24 Mayıs tarihli haberine göre Savunma Bakanlığı, İlyuşin ile Il-38 (NATO kodu "May") deniz karakol uçaklarının modernizasyonu için bir sözleşme imzaladı. Kaç uçağı kapsadığı açıklanmayan projede uçaklara Novella görev sistemi takılacak. Rus Deniz Kuvvetleri hizmetinde halen 18 civarında Il-38 bulunuyor. [39]

RIA Novosti'nin 10 Mayıs tarihli haberine göre Hava İndirme Kuvvetleri komutanı Vladimir Şamanov, hava indirme birliklerinin önümüzdeki üç ila beş yıl içinde keşif İHA'ları hizmete alacağını açıkladı. [40]

Bosphorus Naval News sitesinin 13 Mayıs tarihli haberine göre Rus Deniz Kuvvetleri Donanma Komutan Yardımcısı Amiral Aleksandır Fedotenkov, Karadeniz Filosu'nda 20 yeni gemi ve denizaltının hizmete gireceğini iddia etti. [41]

Naval Today sitesinin 28 Mayıs tarihli haberine göre Nevskiy Tersanesi, 22 Mayıs günü askeri gemi inşa, bakım ve tamir sertifikası aldı. [42]

RIA Novosti'nin 18 Mayıs tarihli haberine göre, Russian Technologies firması yetkilisi Sergey Goreslavski, ülkesinin Latin Amerika'da önümüzdeki on yıl içinde oluşması beklenen USD50 milyarlık savunma pazarından daha fazla pay almak için faaliyetlerini artıracağını açıkladı. [43]

Rosoboroneksport firması Başkan Danışmanı Anatoli Aksenov, basına yaptığı açıklamada Türkiye'nin uzun menzil hava ve füze savunma sistemi projesi (T-LORAMIDS) kapsamında Antey 2500 savunma sisteminin ihaleyi kazanması durumunda, iki ülke arasında füze ve uçaksavar sistemleriyle ilgili sıkı işbirliğine zemin hazırlayacağını söyledi. [44]

Proje 1239 (NATO kodu "Dergach") sınıfı hava yastıklı hücumbot Bora, 7 - 10 Mayıs tarihleri arasında İstanbul'da düzenlenen IDEF uluslararası savunma fuarına katılarak Büyükçekmece Koyu'na demirledi. [45]

Jane's Defence Industry'nin 24 Mayıs tarihli haberine göre Rus Federal Askeri - Sınai İşbirliği Hizmetleri Dairesi Başkan Yardımcısı Konstantin Biryulin 21 Mayıs günü, Mısır'ın NT Ametex firmasına verdiği USD20 milyon tutarındaki Santimetr M hassas güdümlü top mermisi siparişini, firmanın teslimat tarihini 9 kez ötelemesi nedeniyle iptal ettiğini açıkladı. Habere göre firma, 152mm çapındaki obüslerden kullanılan mermiyi, Mısır ordusunda bulunan ABD yapımı M109 kundağı motorlu obüslerin 155mm çaplı namlularına göre tadil etmek için bugüne kadar USD79.5 milyoon harcamış durumda.

RIA Novosti’nin 6 Mayıs tarihli haberine göre Rusya, Sırbistan ile bu ülkeye sekiz adet MiG-29M2 taktik savaş uçağı satışı için görüşmeler yürütüyor. Habere göre Sırp Savunma Bakanı Aleksandır Vucic, 23 - 24 Mayıs'taki Moskova ziyareti sırasında Rus mevkidaşı Sergey Şoygu ile konuyu görüştü. [46]

RIA Novosti'nin 20 Mayıs tarihli haberine göre Rusya Peru ile, bu ülkenin MiG-29 (NATO kodu "Fulcrum") savaş uçaklarının modernizasyonu için anlaşmaya vardı. İki ülke arasında ayrıca 100 adet T-90S ana muharebe tankının satışı için de görüşmeler devam etmekte. [47][48]

Jane's Defence Weekly'nin 8 Mayıs tarihli haberine göre Rusya, Uruguay hükümetine uygun mali ödeme şartları ile Suhoy Su-30 (NATO kodu "Flanker") taktik savaş uçağı teklifi iletti.

Thanh Nien News haber sitesinin 21 Mayıs tarihli haberine göre Vietnam'ın deniz kuvvetleri için Rusya'ya sipariş verdiği altı Proje 636 (NATO kodu "Kilo") sınıfı denizaltıdan ikincisi olan Ho Chi Minh City'nin personelinin eğitimine Temmuz ayında başlanacak. [49]Öte yandan NZweek sitesinin 10 Mayıs tarihli haberine göre Vietnam Başbakanı Nguyen Tan Dung 12 - 17 Mayıs tarihleri arasında Rusya ve Belarus'a resmî bir ziyaret gerçekleştirdi. Başbakan'ın gündeminde Vietnam'ın her iki ülke ile savunma işbirliğini geliştirmesi de bulunuyordu.[50]

Jane's Defence Industry'nin 20 Mayıs tarihli haberine göre Rosoboroneksport şirketi genel müdürü Grigori Kozlov 17 Mayıs günü, ABD devlet kurumları ile Afganistan için Mi-17 genel maksat helikopteri satışına dair sözleşme görüşmeleri yürüttüklerini açıkladı. Kozlov, Mayıs sonu gibi sonuçlandırılmasını bekledikleri görüşmelerin 21 + 12 helikopter için yürürüldüğünü belirtti. [51]

Jane's Defence Weekly'nin 22 Mayıs tarihli haberine göre Rostec firması 20 Mayıs günü, Bolivya'ya 10 adet Mi-8 genel maksat helikopterinin kiralanması ile ilgili görüşmelerin yürütüldüğünü açıkladı.

The Firearm Blog sitesinin 6 Mayıs tarihli haberine göre İzmaş firması VS-121 adlı bull-pup şarjör düzeneğine sahip bir keskin nişancı tüfeğini kamuyouna tanıttı. [52]


Suriye

Suriye'nin Rusya'dan 2011 yılında aldığı Yahont (NATO kodu SS-N-26) kıyı konuşlu gemisavar füzeleri için kullanılan hedef tespit ve aydınlatma radarları ile S-300 (NATO kodu SA-10 "Grumble") uzun menzilli hava savunma füzelerinin teslimatı, küçük çaplı bir krizi tetikledi. Beşar Esad, S-300'lerin ilk parti teslimatının yapıldığını açıkladı. ABD'li Wall Street Journal gazetesi, Suriye'nin toplam USD900 milyon tutarındaki sözleşme bedelinin ilk taksit ödemesini gerçekleştirdiğini yazdı. Konuya ilişkin açıklama yapan Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ülkesinin Suriye'ye karşı sözleşme yükümlülüklerini yerine getireceğini açıkladı ancak S-300 teslimatına ilişkin bilgi vermedi. Ayrıca Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, söz konusu füzelerin Suriye'nin caydırıcılığını artırarak bölgede güç dengesini sağlayacağını açıkladı. Mayıs ayı sonu itibariyle konu netleşmiş değildi. [53][54][55][56][57][58]

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry 10 Mayıs günü, Suriye rejiminin isyancılarla mücadele sırasında kimyasal silah kullandığına ilişkin güçlü kanıtlar bulunduğunu söyledi. [59] Ayrıca Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ) mayıs günü NBC News kanalına verdiği mülakatta, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın muhaliflere kimyasal silahlarla saldırarak kırmızı çizgiyi aştığını iddia etti. [60]

22 Mayıs günü, ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi, Suriyeli muhaliflere silah, askeri eğitim desteği ile daha fazla insani yardım yapılmasını öngören tasarıyı onayladı. [61] Bu kararın ertesi haftası 27 Mayıs günü de Avrupa Birliği, üye ülkelerin muhaliflere silah sevkiyatını serbest bıraktı. [62]

Long War Journal sitesinin 9 Mayıs tarihli ve The Guardian gazetesine dayandırılan haberine göre Özgür Suriye Ordusu'ndan çok sayıda militan El Nusra Cephesi örgütüne geçmekte. Haberin aktardığına göre son birkaç ayda El Nusra'ya geçen ÖSO militanı sayısı 3,000'i buldu. [63]

Understandingwar.org sitesinde 10 Mayıs günü Elizabeth O'Bagy imzası ile yayınlanan bir makalede, Beşar Esad'ın Suriye'de bir Alevi (Nusayri) devleti kurmaya yönelmiş olabileceği iddia edildi. Makaleye göre Esad, ileride sahil şeridinde kuracağı bir Nusayri devleti için hazırlık yapıyor olabilir. Tartus yakınlarındaki kıyı kentleri olan Banyas ve Bayda'daki geniş çaplı Sünni katliamları bu hazırlığın bir parçası olarak değerlendirilmekte. [64]

Jane's Intelligence Weekly'nin 13 Mayıs tarihli haberine göre, Suriye Enformasyon Bakanı Ümran el Zoubi, 11 Mayıs'ta Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde gerçekleşen bombalı saldırı ile ilgili Türkiye'nin Suriye rejimini suçlayan iddialarına sert yanıt verdi. El Zoubi, ülkesinin böyle bir eylemi asla gerçekleştirmeyeceğini, inandıkları değerlerin buna izin vermediğini söyledi.

Defense-Update.com sitesinde 5 Mayıs tarihinde yayınlanan bir makalede, geçtiğimiz sene 21 Haziran günü Ürdün'e iltica eden Hava Kuvvetleri Albayı Hassan Merei el Hamade'nin kullandığı MiG-21 savaş uçağının, uzaktan kumandalı olarak kimysal silah taşıyabilecek şekilde tadil edilmiş olduğu iddia edildi.[65]

UnderstandingWar.org sitesinde, Institute for the Study of War tarafından hazırlanmış, Suriye Hava Kuvvetleri ve hava savunma kabiliyetinin güncel durumunu inceleyen bir araştırma raporu yayınlandı. [66]

Ukrayna

Jane's Defence Industry'nin 29 Mayıs tarihli haberine göre Ukrayna Başbakan Yardımcısı Yuri Boyko Rus mevkidaşı Dimitri Rogozin'in ziyareti sonrasında yaptığı açıklamada, Ukrayna ile Rusya'nın Antonov An-124 ağır nakliye üretimini tekrar başlatmak üzere bir ortak girişim şirketi kuracağını açıkladı.

UPI haber ajansının 21 Mayıs tarihli haberine göre Dnipropetrovsk şehrinde bir roket motoru imha tesisi açıldı. Tesis, RS-22 (NATO kodu SS-24 "Scalpel") füzelerinin söküm ve imhasında kullanılacak. [67]

Air Forces Daily'nin 22 Mayıs tarihli haberine göre Ukrayna Kara Havacılık unsurları 10 - 11 Mayıs tarihleri araasında Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nde düzenlenen, Uruguay Hava Kuvvetleri'nin de yer aldığı bir tatbikata katıldı.


Yunanistan

Air Forces Daily'nin 14 Mayıs tarihli haberine göre Yunan Hava Kuvvetleri'ne bağlı 360MEA filosuna ait 69-7196 seri numaralı bir T-41D Mescalero tipi eğitim uçağı 13 Mayıs günü yerel saatle 0855 sularında Oropos yakınlarında bir tarlaya yaptığı mecburi iniş sonrası kırım geçirdi. Olayda pilot hafif yaralandı.

Air Forces Daily'nin 17 Mayıs tarihli haberine göre, 15 Mayıs günü İskoçya, Glasgow'daki Prestwick havaalanına inişinden sonra arızalanan HAF356A çağrı kodlu C-130H nakliye uçağına yedek parça ulaştırmak için 16 Mayıs günü 354'üncü Filo'ya ait, HAF354E çağrı kodlu ve 4120 seri numaralı bir C-27J gönderildi. Parçanın ulaştırılması ve tamiratın ardından 16 Mayıs gecesi C-130H, 17 Mayıs sabahı ise C-27J, Elefsis'e doğru havalandılar.


[2]"Bulgaria’s caretaker cabinet keeps pot boiling on fighter jet purchase": http://sofiaglobe.com/2013/05/07/bulgarias-caretaker-cabinet-keeps-pot-boiling-on-fighter-jet-purchase/
[3] "Iranian missiles sent to Palestinians to target Israel, officials admit": http://www.jns.org/news-briefs/2013/5/2/iranian-missiles-sent-to-palestinians-to-target-israel-officials-admit
[4] Ayrıntılar için bkz: "İranlılara yedek parça tuzağı": http://kokpit.aero/cia-den-fantom-tuzagi
[5] "Iran to equip IRGC Navy with advanced cruise missiles: Official": http://www.presstv.ir/detail/2013/05/12/303075/irgc-to-receive-advanced-cruise-missiles/
[7] "Iran unveils new “indigenous stealth reconnaissance, combat drone” that will never evade radars": http://theaviationist.com/2013/05/09/hamaseh-new-uav/
[8] "Iran to Launch Overhauled Destroyer Soon": http://english.farsnews.com/newstext.php?nn=9202243572
[9] "What kind of target did the Israeli Air Force really hit in Syria?": http://theaviationist.com/2013/05/08/targets-hit-by-iaf
[10] "Israel strikes weapons convoy in Syria to halt shipment of “game changing” missiles to Hezbollah": http://theaviationist.com/2013/05/04/new-air-strike-syria
[11] "Israeli Air Force strikes Syria for the second time. Syrian air defenses unable to react": http://theaviationist.com/2013/05/05/syria-israeli-war-escalates
[13] "Examining Israeli Air Force Weaponeering in the Damascus Strike": http://theaviationist.com/2013/05/06/israeli-weapons-syria
[15]"Netanyahu Reduces Defense Cuts by 1 Billion Shekels": http://www.defensenews.com/article/20130513/DEFREG04/305130013
[17] "Israel Shipyards Introduces the SAAR 72 Mini-Corvette Design": http://defense-update.com/20130516_saar-72.html
[18] "Rafael Readies New PGM For Fixed, Moving Targets": http://www.defensenews.com/article/20130507/DEFREG04/305060014
[20] "Israel Aerospace Industries Will Display Its Advanced Maritime Technological Solutions At The 2013 IMDEX Exhibition": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=144862&cat=3
[22] "Heron, Reaper and Hermes 900 Compete for Canada’s Arctic mission": http://defense-update.com/20130503_iais-heron-will-compete-in-canada-for-arctic-missions.htm l 
[23] "Israel – an unmanned air systems (UAS) super power": http://defense-update.com/20130503_israel-as-unmanned-air-systems-super-power.html
[24] "Consultancy Forecasts Israeli UAS Export Growth": http://www.defensenews.com/article/20130520/DEFREG04/305200018
[26] "Egypt Goes Czech: Adopts CZ P-07 Duty pistols, CZ Scorpion EVO III SMG and CZ 805 BREN A1 Rifle": http://www.thefirearmblog.com/blog/2013/05/28/egypt-czech-adopts-cz-p-07-duty-pistols-cz-scorpion-evo-iii-smg-cz-805-bren-a1-rifle/
[28] "Russian Govt to Sort Out Crisis in Its Naval Shipbuilding": http://navaltoday.com/2013/05/27/russian-govt-to-sort-out-crisis-in-naval-shipbuilding/
[29] "Russian Navy to Receive Newest Baltic Fleet Warship": http://navaltoday.com/2013/05/08/russian-navy-to-receive-newest-baltic-fleet-warship/
[30] Ayrıca bkz: "Three Russian Nuke Subs to Be Recommissioned in 2013": http://en.rian.ru/military_news/20130501/180936810.html
[31] Rus askeri gemilerinin geçişlerinin ayrıntıları için bkz: http://turkishnavy.net/2013/05/28/russian-warship-movements-through-turkish-straits-part-12/
[32] "Russian Amphibious Support Ship Arrive at Haifa for a First Visit in an Israeli Port": http://defense-update.com/20130502_russian-warship-on-a-first-visits-to-an-israeli-port.html
[34]"Russia’s Mediterranean Task Force to Include Nuclear Subs – Navy Chief": http://en.ria.ru/military_news/20130512/181098977/Russias-Mediterranean-Task-Force-to-Include-Nuclear-Subs--Navy.html
[35] "Rusya istihbaratı FSB, Moskova’da CIA ajanı yakaladı": http://www.cihan.com.tr/caption/Rusya-istihbarati-FSB-Moskova-da-CIA-ajani-yakaladi-CHMTAzMDMzNi80
[36] "Cloak, dagger and a blond wig? FSB says CIA agent nabbed in Moscow": http://rt.com/news/fsb-detain-cia-agent-253/
[37] "Russian Minister Urges Completion of 2 New Radars": http://en.rian.ru/military_news/20130524/181329710.html
[40] "Russian Paratroopers to Get Drones by 2018": http://en.ria.ru/military_news/20130510/181066871.html
[41] "Russia Plans To Add 20 Ships To The Black Sea Fleet, As It Turns 23": http://turkishnavy.net/2013/05/13/russia-plans-to-add-20-ships-to-the-black-sea-fleet-as-it-turns-230/
[42] "Russia: Nevsky Shipyard Gets Certificate for Production of Naval Ships": http://navaltoday.com/2013/05/28/russia-nevsky-shipyard-gets-certificate-for-production-of-naval-ships/
[43] "Russia Seeks New Arms Deals on Growing Latin American Market": http://en.rian.ru/world/20130518/181219365.html
[46] "Serbia Looks to Buy Several MiG-29 Fighters From Russia": http://en.rian.ru/military_news/20130506/180999564.html
[47] "Russia, Peru to Sign MiG-29 Jet Upgrade Deal": http://en.rian.ru/world/20130520/181255021.html
[50]"Vietnamese PM to visit Russia, Belarus to boost ties": http://www.nzweek.com/world/vietnamese-pm-to-visit-russia-belarus-to-boost-ties-64245/
[51] Ayrıca bkz: "Russia to Deliver 12 More Mi-17 Helicopters to Afghanistan": http://en.ria.ru/military_news/20130516/181189483/Russia-to-Deliver-12-More-Mi-17-Helicopters-to-Afghanistan.html
[53] Suriye'nin hava savunma ve hava kuvvetlerinin güncel durumuna ilişkin bir rapor için bkz: "Updated Syrian Air Force and Air Defense Capabilities": http://understandingwar.org/press-media/graphsandstat/updated-syrian-air-force-and-air-defense-capabilities
[56] "Kerry warns against Russian missile sales to Syria": http://www.asdnews.com/news-48993/Kerry_warns_against_Russian_missile_sales_to_Syria.htm
[58] "Suriye’ye S-300 Rus uçaksavar füze sistemlerinin ilk partisi geldi": http://turkish.ruvr.ru/2013_05_30/Esad-Suriyeye-S-300-Rus-uchaksavar-fuze-sistemlerinin-ilk-partisi-geldi/
[60] "Turkey says Syria crossed US chemical weapons red line": http://www.trust.org/item/20130509203028-z3ihr
[61] Konu ile ilgili bir değerlendirme için bkz: "Cenevre Arifesinde ABD’nin Muhaliflere Silah Desteği": http://www.turksam.org/tr/a2861.html
[62]"EU countries free to ship arms to Syria": http://euobserver.com/foreign/120273
[64]İlgili makale için bkz: "Syria Update: Assad Targets Sunni along Syria’s Coast": http://www.understandingwar.org/backgrounder/syria-update-assad-targets-sunni
[65]"Unmanned Syrian Mig-21 fitted for chemical warfare?": http://defense-update.com/20130505_syrian-mig-21-were-fitted-for-chemical-warfare.html

Türk Hava Kuvvetleri’nde F-100 Super Sabre, Bölüm - 2

$
0
0
Havacılık araştırmacısı Levent Başara, ilki 2011'de yayımlanan "Türk Hava Kuvvetleri'nde F-100 Super Sabre" adlı çalışmasının ikinci cildini Hobbytime Yayıncılık ile çıkardı.

Türkçe ve İngilizce hazırlanan kitap, 76 sayfadan oluşuyor. Başta Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı arşivi olmak üzere, yurtiçi ve yurtdışındaki kaynaklardan sağlanan görsellerle içeriği zenginleştirilen kitapta, birçoğu daha önce hiçbir yerde yayımlanmamış yaklaşık 230 fotoğraf bulunuyor. F-100 Super Sabre'nin 30 yıllık tarihine ışık tutan serinin son kitabı, tüm havacılık meraklıları ve özellikle modelciler için önemli bir başucu kitabı niteliğinde.

Türk Hava Kuvvetleri tarihine ilgi duyan tüm araştırmacılara şiddetle tavsiye ederim. Hava kuvvetlerimizin tarihine ilişkin kaliteli, doyurucu ve özenli çalışmalar ne yazık ki bir elin parmak sayısına henüz ulaşabilmiş değil. Başara'nın kitabı bu açıdan çok değerli ve önemli.

Çalışmanın bu cildinin konu başlıkları:
  • F-100'ler Kıbrıs Üzerinde
  • Kıbrıs Barış Harekâtı’nda F-100'ler
  • Danimarka F-100'leri
  • F-100’lerle Harbe Hazırlık Eğitimi
  • F-100’lerin Envanterden Çıkışı
  • ABD’ye Geri Dönüş
  • Son Durak Hurdalık
  • Geriye Kalanlar
  • Çeşitli F-100 Fotoğrafları
  • Kuyruk Numaraları
  • Şehitler Listesi

Geribesleme Mekanizması

$
0
0
Amaç – araç uyumu, ilerlemenin ya da başarının özüdür. Bu uyum, belirgin, somut bir hedef ile bu hedefe ulaşmak için kullanılacak aracın bir birine uygunluğunu gerektirir. Başka bir deyişle araç, amaca ulaşmak için gerekli niteliklere sahip olmalıdır.

Kontrol Teorisi bu aracı “kontrol sistemi” olarak adlandırır. Kontrol sistemi, içinde bulunulan odanın sıcaklık ve nemini, 100 metre koşucusunun hız ve temposunu, yolcu uçağının irtifasını, güdümlü füzenin tarayıcı başlığını, şirket yönetim kurulunun finansal stratejilerini belirler.

Bir kontrol sisteminin üç temel bileşeni vardır: Kontrolün amaçları (girdiler), kontrol sistemi ögeleri ve sonuçlar (çıktılar). Kontrol sisteminin amacı, bileşenler vasıtası ile girişleri, istenen sonuca ulaşacak çıktıları elde etmek için kullanmaktır. Bir kontrol sistemi olarak otomatik pilot, istenen irtifa seviyesine ulaşmak için hız ya da motor devri gibi girdileri kullanır.

İster bir makine olsun ister siyasi ya da ticari bir mekanizma, sistemler iki ana kategoriye ayrılır: Açık çevrim ve kapalı çevrim sistemler.


Açık çevrim sistemleri kabaca kola makinasına benzetmek mümkündür. Parayı hazneden atarsınız, para içerideki çarklardan geçer, mekanizma çalışır ve ürün haznesinden teneke kutu kola çıkar. Otomobilde gaz pedalına ne kadar basarsanız motor devri o kadar artar. Gaza basmaya devam ettiğiniz, başka bir deyişle sisteme girdi sağlamaya devam ettiğiniz sürece motor, devir olarak size çıktı sağlamaya devam edecektir – ta ki bozulana ya da boğulana kadar.

Açık çevrim sistemin en önemli eksisi de budur: Sistemin hedefe ulaşmasını, çıktıların hedef değere yakınsamasını kontrol edecek bir mekanizma yoktur. Sistem, amaçtan sapabilir ve onu bu sapmadan alıkoyacak herhangi bir girdi bulunmamaktadır. Sistemin girdileri ile çıktıları birbirleri ile iletişim halinde değildir, yani hedefe ulaşmak için sistem girdilerinin nasıl ayarlanacağı kontrol edilememektedir.

Bu nedenle kontrol sisteminin hatasız bir şekilde teşkil edilebilmesi için kapalı çevrim sistemler kullanılır. Kapalı çevrim sistemlerde bir geribesleme (feedback) mekanizması mevcuttur. Geribesleme sistemi temel olarak sistemin çıktılarını girdilere bağlayan ikinci bir alt-sistemdir. Geribesleme mekanizmasının görevi, sistem çıktılarını hedef ile karşılaştırmak, aradaki fark uyarınca sistem girişini değiştirmektir.

Otomatik pilot, kapalı çevrim sistemi tarif etmek için güzel bir örnektir. Söz gelimi uçağı 10,000m sabit irtifada uçurmak için ayarlanan otomatik pilot sistemi, uçağın irtifa ölçerinden (altimetre) gelen verileri devamlı suretle hedefle (yani 10,000m değeri ile) karşılaştırır. Örneğin herhangi bir dış etken (türbülans gibi) nedeniyle uçağın irtifası 9,000m’ye düşerse, otomatik pilot, uçuş kumanda yüzeylerine 1,000m irtifa kazandıracak kontrol sinyallerini üretir. Bu hesaplama ve sinyal oluşturma mekanizması, bir kontrol sistemidir.

Bu örnek, geribesleme sisteminin ikinci önemli işlevini de vurgulamaktadır. Zira geribesleme sistemleri, kontrol sisteminin harici etkilere (bozucu etki, perturbasyon) karşı direncini artırır: Geribesleme sistemi, kontrol sisteminin kararlılığını sağlamak için hayati öneme sahiptir.

Burada bir parantez açıp kararlılık (stabilite) kavramına kabaca değinmek gerek:

Tas - bilye örneği
Kararlılık kavramının mühendislik terimi olarak kullanılanı, basitçe bir tas ve bir bilye sistemi ile örneklenebilir. Ters çevrilmiş tasın üzerinde duran bilyeye hafifçe dokunulsa bile aşağı yuvarlanacaktır. Bu, kararlılık sınırındaki bir sisteme örnektir. Kontrol altındaki veya kontrol dışı en ufak bir dış etken sistemin kararlılığını bozacaktır. Burada kontrol edilebilen dış etken parmağın hareketi (sistemin girdisi), kontrol edilemeyen dış etken ise söz gelimi rüzgardır (pertürbasyon). Tastan dışarı fırladığı andan itibaren bilye kontrolümüz dışındadır: Tas – bilye sistemimiz artık kararsızdır zira ne kadar fiske (girdi) vurursak vuralım, bilyenin hareketi (çıktı) üzerinde artık hakimiyetimiz yoktur.

Bu sefer bilyeyi tasın içine koyalım. Bilyeye ne kadar fiske vurulursa vurulsun tas çeperinde belli bir miktar yükseldikten sonra eski konumuna, yani tasın dibine geri gelecektir. Yani “kararlı” olan bu sistem her türlü dış etkene karşı kendi konumunu koruyabilmektedir. Eğer bilyeyi tastan dışarı çıkarmak istiyorsak büyük bir kuvvetle fiske vurmalıyız: Bu kuvvet ters çevrilmiş tasın tepesindeki bilye için uygulanması gerekenden misliyle fazladır. [*]

Özet olarak geribesleme sistemi sadece sistemin çıktısını hedefe yakınsatan bir mekanizma değil, aynı zamanda sistemin istenen sınırlar dahilinde kalması ve bozucu dış etkenlere karşı savunmasını da sağlayan bir güvenlik katmanıdır.

Çok yüzeysel olan bu tanımlar aslında kontrol teorisinin girişinin ilk birkaç sayfasını oluşturur belki de. Ancak ana fikir basittir: Mühendislik, ekonomi, politika ya da sosyolojide tanımlanan herhangi bir sistem, açık ya da kapalı kontrol sistemi olarak modellenebilir. Karmaşık sistemlerde iç içe girmiş çok sayıda geribesleme sistemi, çoklu giriş – çoklu çıkış yapıları vb bulunabilir.

Sistemin yapısı ve mimarisi nasıl olursa olsun geribesleme mekanizmasının önemi hayatidir. Sistemin kararsız, yani çıktıları üzerinde kontrol sahibi olunmayan bir aşamaya gelmesini önler, sistemi, dalgalanmalara rağmen belli sınırlar / rota üzerinde dengeli kılar.

Dolayısıyla bir sistemin kusursuz çalışması, geribesleme mekanizmalarının kusursuzluğuna doğrudan bağlıdır.

Geribesleme mekanizmaları, sistemin yapı ve amacına göre çok katmanlı ya da birden fazla olabilir. Sistemin tasarımının rafine edilmesi, girdi, çıktı ve geribesleme sistemi performansının takibi ile sağlanabilir.

Geribesleme mekanizmasından yoksun bir sistemin kararlılığı bıçak sırtındadır. En ufak bir üfleme bile bilyeyi tasın tepesinden devirebilir ya da cılız bir türbülans uçağı yere çakabilir.


Not: Kontrol teorisi ile ilgili olarak başucu kaynağı niteliğindeki, Benjamin Kuo'nun Otomatik Kontrol Sistemleri kitabını konunun ilgililerine tavsiye ederim.


[*]: Aslında mühendislik terimi olmayan, insan karakteriyle ilgili kararlılığın da tanımı çok da farklı olmasa gerek. Hayattaki kontrol edilemeyen dış etkilerin (pertürbasyon), söz gelimi hayal kırıklıklarının, ayrılıkların, üzüntülerin vesairenin "bozucu" etkilerini kısa sürede atlatıp yine eski durumuna dönebilen insan, kararlı bir duruşa sahip olarak nitelendirilebilir. Ancak en ufak bir engelde, hayal kırıklığında veya olumsuzlukta yelkenleri suya indiren, kendini olayların akışına bırakan insan kararsızdır, dengesizdir, güvenilmezdir.

TFX Projesi - Ne? Ne İçin? Nasıl? - 2

$
0
0

7 – 10 Mayıs tarihleri arasında İstanbul’da düzenlenen IDEF uluslararası savunma sanayii fuarında TAI, milli muharebe uçağı geliştirme projesi kapsamında üzerinde çalışılan üç ayrı tasarım seçeneğini ilk kez kamuoyu ile paylaştı.


Kavramsal tasarım sözleşmesi için TAI ile sözleşme görüşmelerine başlanması için Savunma Sanayii İcra Komitesi’nin (SSİK) 15.12.2010 tarihli toplantısında karar alınmıştı. TAI ile USD20 milyon bütçeli kavramsal tasarım projesi sözleşmesi 23.08.2011 tarihinde imzalanmıştı.

Proje kamuoyuna duyurulduktan kısa süre sonra görüş ve izlenimlerimi “TFXProjesi – Ne? Ne İçin? Nasıl?” başlıklı yazı ile paylaşmıştım. Üzerinden yaklaşık 2.5 yıl geçen bu yazıyı, IDEF’te sergilenen kavramsal tasarımların da yardımıyla güncellemek istedim.

Öncelikle mevcut durumun resmini çekmekle işe başlayayım. Önceki yazıdan bu yana bu resmin içeriği de değişti. Sonra resmi nasıl yorumladığımı aktaracağım.




Türk Hava Kuvvetleri'nin Muharip Gücü - 2013

2013 Haziran'ı itibariyle Türk Hava Kuvvetleri'nin (HvKK) belkemiğini, Lockheed Martin F-16 Fighting Falcon savaş uçakları oluşturmakta. 1987 - 1999 arasında toplam 240 adet hizmete alınan Blok 30, Block 40 ve Block 50 tipi F-16C/D uçaklarının 30 adedi çeşitli sebeplerle kaza / kırım geçirmişti. Hem bu kayıpları telafi etmek, hem de Peace Onyx III modernizasyon projesi sırasında oluşabilecek kabiliyet açıklarını örtmek için, Peace Onyx IV projesi ile 16 adedi çift kişilik 30 adet F-16 Block 50+ uçağı alındı. 2007 yılında sözleşmesi imzalanan projede teslimatlar 2012 sonunda tamamlandı ve uçaklar Akıncı 4. Ana Jet Üssü'nde hizmete girdi.

210 adet F-16'dan Block 40 ve Block 50 modellerinin (173 uçak) yaklaşık olarak Block 50+ seviyesine yükseltildiği Peace Onyx III projesinde ise yarıyol aşılmış durumda. Uçakların seri modernizasyon aşaması halen TAI tarafından yürütülüyor. 37 adet Block 30'a ise kısmî modernizasyon uygulandı.

HvKK'nin diğer ana muharip unsuru ise, ömrünün artık son demlerini yaşayan F-4E 2020 Terminatör'ler. IAI tarafından 54 adet F-4E'ye yeni radar (EL/M-2032), elektronik harp (EL/L-8222) ve radar ikaz (AN/ALQ-178(V)3 sistemleri, yeni aviyonikler ve Popeye I hassas güdümlü silah sistemi kabiliyeti kazandırılmıştı. 111 ve 171'nci filolarda hizmete giren F-4E 2020'lerden bir kısmı bilahare Konya 3. Ana Jet Üssü'ndeki 132'nci Hançer Filo'ya kaydırıldı. Terminatör'ler 111 ve 171 Filo'larda taktik bombardıman, 132 Filo'da ise eğitim ve test amacı ile kullanılıyorlar. Kaza / kırım vb nedenlerle envanterden düşenlerden sonra halen 45 - 48 civarı aktif F-4E 2020 kalmış olması muhtemel.

Şimşek projesi kapsamında kısıtlı iyileştirmeye tabi tutularak F-4ETM olarak adlandırılan 16 adet F-4E, geçtiğimiz sene Haziran ayında emekliye ayrıldı. Bu uçakların en azından F-35 Müşterek Taarruz Uçağı'nın (MTU) hizmete girmeye başlaması öngörülen 2010'ların ikinci yarısına kadar dayanması planlanmıştı, ancak görülen o ki gövde ve motor ömürleri buna vefa etmedi. Terminatör projesi kapsamına alınmamış F-4E'leri kullanan 172'nci Filo, 2009 Mayıs ayında geçici olarak söndürülmüştü. F-4ETM'leri kullanan 112'nci Filo ise, bu uçakların da emekliye ayrılmasından bu yana 111'nci Filo'nun Terminatör'lerini kullanmakta. Ne hazindir ki, bir zamanlar üç filoda toplam 70 - 75 arası Phantom uçuran Eskişehir 1. Ana Jet Üssü şimdi 20 civarı F-4E 2020 ile iki filoyu (111 ve 112) besliyor. 113'ncü taktik keşif filosunun durumu, kardeşi 173. Filo ile birlikte belirsizliğini koruyor.

Yalnız, silahsız ve korkusuz taktik keşif uçaklarımız olan RF-4ETM Işık'larda ise, "Phantom" (Hayalet) lâkabının hakkını verecek bir belirsizlik söz konusu. Bir adedi kaza / kırım sonucu, diğeri ise geçtiğimiz sene 22 Haziran günü Suriye hava savunması tarafından düşürülen RF-4ETM'lerden, kağıt üstünde halen 16 adet bulunuyor. Ancak Suriye'nin RF-4ETM'mizi düşürmesinden sonra bu uçakların uçuştan çekildiğine dair bazı haberler çıktı. Işık modernizasyon projesi kapsamında RF-4E'lere ASELSAN LN-100GT INS/GPS seyrüsefer sistemi, CDU-900Z uçuş yönetim sistemi, AN/ALQ-178(V)3 radar ikaz alıcısı eklenmişti. AN/ALQ-178(V)3, halen hizmetteki Block 30 ve Block 40 F-16'lar tarafından da kullanılmakta ve uçağımızın vurulduğu 22.06.2012 tarihi itibariyle HvKK hizmetindeki en modern ve en güncel elektronik harp / özsavunma sistemi idi.

Eski teknoloji ıslak kamera ve Linescanner kullanan RF-4ETM'lerin gerçek zamanlı elektrooptik ve radar keşif podları ile donatılmasını hedefleyen TARP projesi, İsrail ile ilişkilerin kopması neticesinde iptal edildi. Muadil bir sistem için hazır alım çalışması başlatıldı ve 2012 Aralık ayında UTC Aerospace firmasına bağlı Goodrich ile USD100 milyon tutarında bir sözleşme imzalandı. Sözleşme 4 adet DB110 elektrooptik keşif podu ile bir adet sabit ve bir adet seyyar görüntü analiz istasyonunu kapsıyor. DB110, F-16 uçakları tarafından kullanılan bir sistem ve RF-4E'ye uyumlu değil. Yunan Hava Kuvvetleri, modernizasyon kapsamında RF-4E taktik keşif uçaklarını emekliye ayırabilmek için DB110 tedarik etmişti.

Dolayısıyla HvKK hizmetinde halen modern sistem ve kabiliyetlere sahip taktik keşif görevli bir hava platformu bulunmamakta. [1]

239 adet F-16 ve 45 F-4E 2020 dışında halen HvKK hizmetinde muharip yetenekli başka bir uçak bulunmuyor. 133. Pençe Filo envanterindeki 11 adet F-5 2000 ileri eğitim / harbe hazırlık uçağı, son eğitim görevleri ile birlikte bu ay içinde emekliye ayrıldılar. Böylelikle 133. Filo da çıplak kaldı. F-5 2000'lerin görevini, Arı projesi kapsamında TAI tarafından modernize edilen T-38'ler alacak.

2020'li yıllarda F-16 ile birlikte HvKK'nin belkemiğini teşkil edecek F-35 projesi ise yavaş yavaş bir FUBAR olmaya doğru gitmekte.

Savunma Sanayii Müsteşarlığı'ndan 12.01.2013 tarihinde yapılan bir Basın Açıklaması ile, "...harekât kabiliyetlerinin istenen seviyeye ulaşmada planlananın gerisinde kalması ile ABD ve diğer ortak ülkelerin siparişlerini ileriki yıllara ötelemesi sebebiyle artan uçak maliyetlerinin Türkiye’nin tedarik planına olan etkisi..." ve "...ABD Hükümeti ve Ana Yüklenici Lockheed Martin firması ile 2012 yılı içinde yürütülen görüşmelerin sonuçları..." doğrultusunda, 2012 Ocak ayında kararı alınan iki adetlik sipariş ertelendi. Müsteşarlık, sipariş kararının 2014 yılında tekrar değerlendirileceğini açıkladı. Ama ilginç bir şekilde açıklamada, 100 adet F-35A tedariğinin öngörüldüğü de eklendi.

Bugünün resmi bu şekilde. Biraz da yarınına odaklanmak gerek. TFX ya da Milli Muharebe Uçağı (MMU) yapbozda nasıl bir boşluğu dolduracak?


F-35: Süper Uçak, Berbat Proje

Maliyet ve bütçe aşımları ile eşanlamlı hale gelmeye başlayan Joint Strike Fighter projesi, yavaş yavaş bir "beyaz fil"e (white elephant) dönüşüyor. ABD'deki üç kuvvet (hava, deniz ve deniz piyadeleri) ile 10 müttefik ülkenin hava kuvvetlerini donatacak F-35'ten 3,000 civarında üretilmesi öngörülüyor - tabi planlanan sipariş miktarları gerçekleşirse.

ABD Hükümeti Saymanlık Ofisi'nin en son yayınladığı rapora göre proje, bilhassa maliyetler ve uzun vadede getiri açısından büyük riskler taşımakta. Bütçesi USD400 milyara dayanan ve yaklaşık 50 yılı kapsayacak tüm ömür döngüsü içinde toplam yaklaşık USD1.51 trilyon civarında gerçekleşeceği hesaplanan projede, teslimatlar başlamış olsa da, tam harbe hazırlık seviyesine 2019 yılından önce ulaşılamayacak. [2]

Bu durum, projeye üye ülkelerin siparişlerini ötelemesi ve hatta alım kararlarını sorgulaması sonucunu doğurdu. İngiltere'nin uçak gemisinden klasik iniş kalkış versiyonu ile kısa kalkış / dikey iniş versiyonu arasında git gelleri sürecek gibi görünüyor. İtalya 131 olan sipariş miktarını 90'a düşürdü. İki test uçağı sipariş vermiş olan Hollanda, 85 adetlik sipariş kararını dondurmuş durumda. Proje üzerinden büyük siyasi tartışmaların yaşandığı Kanada'da 65 adetlik sipariş, hükümetin siyasi istikrarına doğrudan bağlı bir Demokles kılıcı altında bulunuyor. Projenin 3'ncü seviye ortaklarından olan Danimarka, Mart ayında ihalesiz F-35 alımını bir kenara bırakarak 30 uçak için F-35, F/A-18E/F Super Hornet, Saab 39 Gripen ve Eurofighter Typhoon'u kapsayan bir ihale başlattı. Danimarka gibi alım kararı kesin olmayan Norveç, şimdilik kendi üretimi JSM füzesinin F-35'e entegrasyon izni karşılığı iki uçak ile sadakatini sürdürüyor gibi görünüyor. [3]

Peki neden böyle oldu?

Bu kısa sorunun çok sayıda uzun yanıtı var aslında.

1. JSF, yapısı itibariyle oldukça zor bir proje. Zira JSF ile aslında üç farklı uçak aynı anda tasarlanıyor. Normal pistlerden kalkış yapacak (F-35A), uçak gemisi güvertesinden normal iniş - kalkış yapacak (F-35C) ve Harrier'ın halefi olmak üzere çok kısa kalkış ve dikey iniş yapacak (F-35B) uçaklar, azami ortak parça ve sistem ile geliştiriliyor. Daha da kötüsü, bu uçakların ana müşterileri, ABD'nin üç farklı kuvvet komutanlığı. Hepsinin bir savaş uçağından beklentisi, bir savaş uçağını işletme - idamesi ve bakım, eğitim gibi süreçleri birbirinden farklı. Özellikle F-35B'nin geliştirilmesi proje bütçe ve takvimini bir hayli sarstı, zira aynı anda hem radar izi düşük olan hem yüksek performanslı bir motora sahip olan hem de belli bir miktar silah yükünü taşıyacak bir uçak gövdesine bir de dikey iniş mekanizması yerleştirilmesi gerekti.

2. F-35, tasarımı, üretimi, içerdiği sistemler, kullanımı, eğitimi ve bakımı açısından tamamen yeni nesil bir uçak. Radardan sakınması için gerekli gövde tasatım ve imalat özellikleri, istenen performansı karşılayacak motorun ve kontrol yüzeylerinin üretilmesi, komple bir sistemler sistemi olan uçağın her işlevini, her sensörünü idare edecek bilgisayar yazılımlarının geliştirilmesi uzun, zahmetli ve pahalı bir süreç.

3. F-35'ten istenenler klasik bir taktik savaş uçağından çok ötede. Kendi üzerinde taşıdığı gelişmiş sensörleri kullanmasının yanı sıra, diğer dost ve müttefik hava, kara, deniz ve uzay unsurları ile de devamlı surette bir iletişim içinde olması, sensör verisi ve bilgi paylaşımı yapması, salt bir muharip platform değil aynı zamanda bir ISR unsuru olması isteniyor. Tabiri caizse "ayağa düşen" "Ağ Merkezli Muharebe" (Network Centric Warfare) felsefesinin bayrak taşıyıcısı olarak konumlandırılıyor. Ancak bu kabiliyet ihtiyaç listesinin harbe hazır, kusursuz ve etkin bir platforma dönüşmesi kolay ve ucuz değil. İşlemci, algılayıcı, metalürji ve elektronik / mekatronik gibi alanlarda çok pahalı ArGe çalışmalarının yürütülmesi gerekmekte.

F-35, öncelikle taarruz ve ISR, ikincil olarak ise av - önleme görevleri için geliştirilen bir savaş uçağı. 5'nci neslin ilk temsilcisi olan Lockheed Martin F-22A Raptor'un (ya da müttefik uçaklarının) refakatinde uzun menzilli hassas saldırı görevleri yapacak bir uçak. F-35'i satın alacak olan ülkelerin neredeyse tamamı, av - önleme ve hava üstünlüğü görevleri için ayrıca bir uçağa sahipler ya da tedarik etmek için proje yürütüyorlar.

Projenin başlangıcında ABD Hava Kuvvetleri ve LockheedMartin, F-35'i "son insanlı savaş uçağı" olarak tanıtmıştı. Ancak zaman içinde yapay zeka, bilişim ve elektronik gibi alanlardaki gelişmeler ile harekât ihtiyaçlarının netleşmesi ile bu söylem ABD Hava Kuvvetleri tarafından resmen terkedildi. En azından uzun vadede hava kuvvetlerinin insanlı ve/veya tercihe bağlı olarak pilotla uçurulabilen (optionally piloted) uçakların insansız hava araçları (İHA) ve insansız muharip hava araçları (İMHA) ile birlikte görev yapması öngörülüyor. Dolayısıyla F-35, bir bakıma "pilot tarafından uçurulan bir uçak"tan ziyade "pilot tarafından yönetilen bir sistem" olarak şekillendirilmekte. [4]

Nedendir bilinmez, F-35'in son insanlı savaş uçağı olacağı söylemine Türkiye'de ilgili çevreler hala sımsıkı sarılmış durumdalar, F-35'ten sonra hizmete girecek insanlı savaş uçağı projemizi başlatmışken hele.

JSF projesinin 3'ncü seviye ortaklarından olan Türkiye, ABD haricinde, İngiltere'den sonra Avustralya ile birlikte en fazla F-35 sipariş verecek ülke. İngiltere, -şimdilik- 138 uçak alımı planlamakta; Avustralya ile Türkiye onu 100 uçak ile takip ediyor.

Ancak ilginç bir şekilde F-35 alımının artı ve eksileri, hangi ihtiyacı nasıl karşılayacağı, sanayi katılımı gibi hususlar kamuoyunda bugüne kadar sağlıklı bir şekilde tartışılmış değil. F-35 alımı 2008 ve 2011 yıllarında CHP Milletvekili Şükrü Elekdağ tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine taşınmış, ancak bu girişimler cılız kalmıştı. Elekdağ'ın eleştiri ve soruları, projede Türkiye'ye herhangi bir kaynak kod verilmemesi üzerinden yöneltilmişti.

F-35, 5'nci nesil olması hasebiyle hava muharebesinin klasik kalıplarının dışında bir uçak. Sensör füzyonu, "görülmeden görmek" felsefesi ve gelişmiş sensörleri ile oynayacağı oyunun kurallarını kendisi koyma iddiasında. Buraya kadar, en azından kağıt üstünde her şey, bir havacılık tutkununu cezbedebilir. Ancak F-35, bu kabiliyetleri çok ağır bir fatura ile birlikte vaadediyor:

1. ABD hükümeti, tek bir F-35'in, tüm kullanım ömrü boyunca işletme / idame dahil toplam maliyetinin USD600 milyondan fazla olabileceğini hesaplıyor. Proje başlangıcında düşük maliyetli olacak şekilde yola çıkılmış, uçak başına birim fiyat USD80 milyon civarı olarak bile telaffuz edilmişti. Ancak şu anda birim fiyat USD130 - 150 milyon bandına fırlamış durumda. Burada proje bir kısır döngüye girmiş durumda. Geliştirme maliyetleri arttıkça ve takvim aşıldıkça ABD ve projeye üye ülkeler ya siparişlerini kesiyor ya da öteliyorlar. Bu da birim fiyatı yükseltiyor. Birim fiyat yükseldikçe üye ülkelerin projeye inancı zayıflıyor ve ayrıca uçağın yeni müşteri bulma şansı da iyice azalıyor.

2. F-35, aynı AEGIS gibi, ABD müttefikliğinin cisimleşmiş bir uzantısı.ABD'nin dünyanın çeşitli "sıcak noktalarında" müttefikleri ile birlikte ya da müttefiklerini destekleyerek yapılacak operasyonların araçlarından biri olacak. Bu yaklaşımın bazı adımlarını şimdiden gözlemlemek mümkün: 2011 yılında İspanyol Deniz Kuvvetleri'ne ait F100 Alvaro de Bazan sınıfı F102 Almirante Juan de Borbon firkateyni, USS George Bush uçak gemisi görev kuvvetinin bir parçası olarak görev icra etti [5]; 2010 yılında AEGIS BMD balistik füze savunma sistemini haiz Japon Kongo ve Amerikan Arleigh Burke sınıfı destroyerler birlikte füze önleme testi yapıp birbirleri ile entegre çalışma usüllerini denediler [6].

Dolayısıyla F-35'in, Atlantik Bloku'nun "jeopolitik mızrak başı" olacağını iddia etmek mümkün. Bu özelliği, F-35'e daha doğuştan bazı siyasi ve tekno-politik prangalar getirmekte. Burada "kaynak kodunu paylaşmıyorlar" gibi ucuz (ve dezenformatif) bir duruşum yok, ancak şurası bir gerçek ki, F-35'e sanayi seviyesinde katılım göstermek ve satın almak, bu uçağın kullanımı ile ilgili Atlantik Bloku'nun sınırları içinde kalmayı dolaylı yoldan kabul etmek anlamına gelir.

F-35'e yerli imkânlarla geliştirilen silah, sensör ve sair alt sistemin takılabilmesi, tali bir husustur. Daha ziyade tekniktir ve müzakere edilerek çözülebilir. Nitekim TÜBİTAK SAGE tarafından geliştirilen Hassas Güdüm Kiti şimdiden F-35 uyumludur, SOM seyir füzesinin de muhtemelene entegrasyonu gerçekleştirilecek.

3. F-35, radardan kaçınma ve saklanma kabiliyetine sahip olmak için çok pahalı ve işlemesi zor malzemelerden üretilmiş bir uçak. Gövdesinin boyasından herhangi bir civatasına kadar neredeyse sıfırdan yaratıldı. İlaveten gövdesi, uzun menzil ve silah taşıma bölmeleri nedeniyle oldukça şişkin. Dolayısıyla hava muharebesindeki performansı, çağdaşları kadar atik ve kıvrak olmasına izin vermiyor. Süperseyir (supercruise) [7], uzun menzil gibi önemli avantajları var ve bu avantajları ileri teknoloji ürünü sensör ve ağ merkezli muharebe kabiliyeti ile birleştirebiliyor. Başka bir deyişle "oyunu" diğer savaş uçakları ile aynı kurallarla oynamıyor, ancak bu yine de dikkate alınması gereken önemli bir konu. [8]

4. F-35, uçuş kontrol, sensör, silah sistemleri ve motor gibi alt sistemlerinde devrimsel teknolojiler barındıran bir uçak. Uçağın kokpit göstergelerinden yaşam destek sistemine, elektronik harp birimlerinden motor kontrollerine kadar tüm işlev ve kumandaları yazılım kontrollü. Milyarlarca dolar ve onyıllar alan bu geliştirme faaliyetlerine yabancı ülkelerin doğrudan dahil edilmesi beklenemez - geliştiren ülke ABD olsun olmasın. Bu tip kritik teknolojiler en fazla, çok kuvvetli politik ve askeri ilişkilerin bulunduğu ülkelerle bir seviyeye kadar paylaşılır. Dolayısıyla F-35 projesinde ortak olan ülkelerin, özellikle 3'ncü Seviye ülkelerin F-35 projesi ile birlikte kalıcı bir 5'nci nesil uçak geliştirme ve üretme tecrübe altlığı geliştirmesi neredeyse imkansızdır. Nitekim ABD'nin ortak ülkelere dağıttığı iş payları çoğunlukla yapısal parça üretimi ve entegrasyon temelinde. Ancak öte yandan bu demek değildir ki proje paydaşları JSF vesilesi ile modern havacılık üretim teknik ve teknolojileri ile proje yönetim ilkeleri hakkında tecrübe kazanamayacak. İyi yönetilen ve endüstrileşme politikası ile pekâla mümkün olabilir. [9]

5. Sadece kabiliyet değil, işletme - idame alanlarında da yeni bir nesli temsil eden F-35 ile, "Performansa Dayalı Lojistik" (Performance Based Logistics, PDL) (kavramı silahlı kuvvetler sözlüklerine giriyor. Çok kabaca PDL, bir silah sisteminin ömrü boyunca ihtiyaç duyacağı bakım, onarım, yenileme ve işletme giderlerinin hesaplanması ve buna göre söz konusu süreçler için hizmet ve ürünlerin paket halinde tedariğini hedefliyor. Bu, kullanıcı ülkelerin hava kuvvetlerinin F-35'e hazırlık yaparken sadece üs ya da silah sistemi analizi değil, aynı zamanda işletme, idame, lojistik ve bakım süreçlerini de tamamen elden geçirmesini zorunlu kılıyor. Zira F-35 kullanıcıları, uçağın ömür çevrimi boyunca ortak bir yapı bünyesinde hareket edecekler.

Bu durumun akla getirebileceği bir soru şu olabilir: "Türkiye'nin 100 adet F-35 için hazırladığı harekat isterleri, analizler ve PDL çalışması kapsamında söz gelimi Yunanistan ya da Irak ile bir çatışma senaryosu var mıdır?" Bir silah sisteminin boyutu ve bütçesi arttıkça stratejik ve jeopolitik özkütlesi de artar. F-35 bu durumun güzel bir örneği. Uçağın tedariğinden kullanımına, bakım onarımına kadar tüm boyutları siyaset ve jeopolitikaya bulanmış durumda.

Bu çok katmanlı - çok boyutlu problemin Türk kamuoyunda bugüne kadar açık ve ayrıntılı bir biçimde tartışılmamış olması ciddi bir ulusal güvenlik riskidir. F-35 teknik olarak, bir uçak olarak çok iyi bir tasarım olabilir, zamanının çok ötesinde, "bir üst lige çıkartıcı" kabiliyetler sunabilir ancak sanayi katılımı, tedarik siyaseti, ulusal güvenlik politikalarında nereye oturacağı gibi konular bugüne kadar sağlıklı şekilde tartışılmamıştır. Bu nedenle F-35'i her ne kadar bir uçak olarak çok beğensem de, Türk Hava Kuvvetleri'nin geleceğinin, Türk havacılık sanayiinin gelişmesinin ve Türkiye'nin ulusal güvenliğinin bir parçası olarak görmüyorum.

Peki tüm bu manzara içinde TFX nereye yerleşecek? Yapbozun hangi parçası eksik ki TFX oraya konacak?

Biraz da buna bakalım:


Yap-Boz ya da İp Cambazlığı ya da Hassas Terazi

LockheedMartin, F-35A için muharebe yarıçapını
1,092km olarak vermekte (Grafik: Arda Mevlütoğlu)
HvKK'nin uzun menzil hassas saldırı kabiliyeti uzun süre F-4E 2020'lerin Popeye I füzelerine dayandı. Bu uçakların uzun menzilleri, gelişmiş radarları ile güçlü elektronik harp sistemleri, bugüne kadar HvKK'ne uzun sayılabilecek bir erim kazandırdı, bir bakıma ucuz yollu bir F-15E Strike Eagle muadili elde edilmiş oldu.

Ancak Popeye füzelerinin gerek ömürlerinin son demlerini yaşaması gerekse bölge ülkelerinin hava savunma kabiliyetlerini geliştirmesi, yeni ve daha gelişmiş uzun menzilli hassas güdümlü silah sistemlerine ihtiyacı artırdı. Bu kabiliyete yerli imkânlarla sahip olunması zorunluluğu, yerli tasarım silah sistemlerine giden yolu açtı: Lazer Güdüm Kiti (LGK), Hassas Güdüm Kiti (HGK), Kanat Güdüm Kiti (HGK) ve tabi ki SOM seyir füzesi bu vizyonun sonucudur.

HGK, KGK ve SOM ile HvKK, F-4E 2020'lerin erimleri arttı, çok daha uzun menzillere çok daha hassas saldırılar düzenleyebilmek kabiliyetine kavuştular (ne var ki elektrooptik hedef tespit ve teşhis sistemleri hala 1970'lerin teknolojisi PAVE Spike podundan ibaret. ASELSAN tarafından geliştirilen ASELPOD sistemi halen test aşamasında).

F-16C Block 50+'nın CFT, 2 x 2,000lb bomba, 2 x AIM-9 füze ve 3,904lt harici yakıt ile muharebe yarıçapı açık kaynaklarda ~1,360km olarak geçiyor
(Grafik: Arda Mevlütoğlu)
Bu silahların, F-4E 2020'leri önemli ölçüde rahatlattığı aşikâr, zira düşman uçaklarının menziline girmeden, dost hava sahası içinden silahlarını ateşleyebilecekler. Bu da yorucu ve yıpratıcı sakınma ve kaçınma manevralarından kurtarıyor Terminatörler'i.

Ancak bir sorun var: Terminatörler'in ömrü hızla tükeniyor. Radarları, elektronik harp sistemleri, silahları çok iyi ama bunları taşıyan gövdeler ve motorlar çok yorgun. Dolayısıyla HvKK'nin kısa vadede uzun menzilli hassas saldırı / taktik bombardıman kabiliyetini koruması gerekiyor.

F-35'in hizmete girişi 2010'ların sonu iken, bu derde tek deva F-16'lar. Peace Onyx IV projesinin de bir sebebi budur. Özellikle dahili ek yakıt tankları (Conformal Fuel Tank; CFT) ile ilave menzile sahip F-16'lar, yeni hizmete giren JSOW ve JDAM gibi hassas güdümlü silah sistemleri ile ciddi bir saldırı kabiliyeti getirmekte. Peace Onyx F-16 Block 50+'ları hedef tespit ve teşhis için ayrıca modern SNIPER podları ile de donatılıyor.

F-4E 2020'nin muharebe yarıçapı ~950km - 1,100km arasında değişiyor
(Grafik: Arda Mevlütoğlu)
Ancak uçağın menzilinin, daha doğrusu muharebe yarıçapının büyüklüğü tek başına bir kriter değil. Bu mesafeye erişebilecek hedef tespit, teşhis ve takip sistemlerinin, görev paketine refakat edecek av - önleme uçaklarının, görev paketini destekleyecek elektronik harp ve karıştırma unsurlarının bulunması şart. Bir uçağın silah yüklü olarak 1,000km menzile ulaşabilmesi yeterli değildir. Önemli olan o uçağın 1,000km menzilde, düşman hava savunması ve uçakları olsa bile emniyetli bir şekilde görevini icra edebilmesidir. Uçağınız o menzilde müttefiklerinizin ve/veya diğer unsurlarınızın yönlendirme, bilgilendirme ve korumasında uçabilmeli, gerektiğinde kendini etkin bir şekilde koruyabilmelidir. O menzile ulaşıp görevini icra ettiğinde hala bir miktar daha enerjisinin kalması gerekir, acil ya da beklenmedik durumlara karşı.

Türkiye'nin içinde bulunduğu coğrafya ve ilgi alanı göz önüne alındığında menzilin ne denli önemli bir kriter olduğu ortaya çıkıyor.

F-16 Bock 50+ ve F-4E 2020'lerin performansı göz önüne alındığında, Türkiye'nin halihazırda HvKK üslerinden yaklaşık 900 - 1,000km arası mesafelere kadar yer hedeflerine, havada yakıt ikmalsiz ve doğrudan saldırı kabiliyetine sahip olduğu söylenebilir. Bu erim, kabaca Ege Denizi'nin tamamını, Balkan'ların büyük kısmını, Karadeniz'in tamamı ile Doğu Akdeniz'in büyük kısmını, Suriye'nin tamamını, Irak'ın kuzeyini ve Kafkasların güney - güneybatı kesimini içine alıyor.

Ancak bu bölge içinde herhangi bir yerde yapılacak bir hava operasyonu, hedefin mesafesi arttıkça daha da fazla "Osiraklaşacaktır".

Ne demek hava operasyonunun Osiraklaşması?

İsrail 1981 Haziran ayında, Irak'ın Fransa desteği ile inşa ettiği Osirak nükleer tesisine bir hava saldırısı düzenledi ve tesisi tamamen tahrip etti. "Opera Harekâtı" adı verilen bu saldırı büyük bir cüret ve teknik kabiliyet gösterisi idi, zira hedef İsrail'den yaklaşık 1,600km mesafedeydi ve arada İsrail'e düşman ülkelerin üzerinden uçulması gerekiyordu. Saldırıya katılan 8 F-16A'nın menzili böyle bir mesafeyi katetmeye ancak yetiyordu. Bu 8 F-16, sadece kendilerine refakat eden 6 adet F-15 tarafından desteklenmekteydi. Hem hedefin mesafesi ve risk hem de teknik imkânsızlıklar nedeniyle saldırı sırasında görev paketini desteklemek üzere herhangi bir gerçek zamanlı komuta kontrol, elektronik harp ve karıştırma desteği de mevcut değildi. Başka bir deyişle toplam 14 uçak, 1,600km mesafedeki hedefe giderken yalnızdılar, görevi kendi başlarına, kendi imkânları ile başarmak zorundaydılar. Pistten teker kestikleri andan geri dönene kadar komuta heyetinin yapabileceği tek şey çaresizlik içinde beklemek idi.

Türk Hava Kuvvetleri bugün, yukarıda anılan menzil değerleri içinde, gerçek zamanlı elektro-optik keşif - gözetleme - istihbarat, havadan erken ihbar, elektronik harp, karıştırma ve aldatma kabiliyetlerine sahip değil. Havadan komuta - kontrol kabiliyeti ise, herhangi bir özsavunma sistemi olmayan iki adet Gulfstream G550 uçağındaki kriptolu HF / VHF / UHF, SatCom ve Link 16 muhabere sistemlerinden oluşmakta. Dolayısıyla HvKK'nin Türkiye'nin ulusal güvenlik ilgi alanı dahilinde hava harekâtı gerçekleştirme kabiliyeti, Osirak tipi şeklinde nitelendirilebilir.

Bu durumda ortaya çıkan ihtiyacı, öncelik sırasında göre şu şekilde yorumluyorum:

1. Havadan erken ihbar ve komuta kontrol kabiliyetinin kazanılması
2. Havadan gerçek zamanlı insanlı ve insansız elektro-optik ve radar keşif / gözetleme / istihbarat kabiliyetinin kazanılması
3. Hava ve deniz unsurları arasında gerçek zamanlı taktik resim paylaşım kabiliyetinin kazanılması
4. Hava - hava görevleri için 1,000km - 1,500km muharebe yarıçapı performansına sahip bir taktik savaş uçağı.

Tanker uçak kullanımı ile menzil ve muharebe yarıçağı değerlerini daha da düşürmek mümkün ancak tanker uçağı sadece erim artırıcı bir faktör olarak görmek çok isabetli değildir. Tanker uçak, görev bölgesi üzerinde daha fazla süre havada kalmayı ya da daha az yakıtla (daha hafif) havalanan uçağın aynı mesafeye daha ekonomik şekilde ulaşmasını sağlar. Ayrıca hava üstünlüğü ve av - önleme menzili sadece tanker uçak kabiliyetine bağlamak riskli de olabilir. Bütün tanker uçak filosunu etkileyen bir arıza ya da uçuşa elverişsizlik durumunda hava savunma şemsiyesinin mesafesi birden kısalabilir. Yukarıdaki üç farklı şemada gösterilen renkli alanın herhangi bir bölgesinde hava savunma ve hava üstünlüğü görevi icra edebilme kabiliyeti, sadece tek bir kilit taşına bağlanamaz.

Eğer Türkiye, ekonomik, ticari, siyasi ve kültürel etki alanının yakın çevresinde herhangi bir krize müdahale etmek ya da savunmasını bu alan üzerinde kurmak istiyorsa, bu savunma kurgusunun temel bileşenlerinden olan taktik savaş uçaklarını mümkün mertebe uzun menzilli seçmek durumundadır. Bu uçağın öncelikli görevi taarruz da olsa, hava üstünlüğü / av - önleme de olsa.

Buraya kadar daha ziyade menzil üzerinden gittim. Ancak daha ele alınacak çok konu var, özellikle motor. Zira projenin kaderini muhtemelen motor belirleyecek.

Ama şurasını daha net anlıyorum ki, savaş uçağı tasarımı sadece havacılık mühendislerine bırakılamayacak kadar ciddi bir meseledir.



Notlar

[1]: Ayrıca bkz: "Doğu Akdeniz'de Kim Daha İyi Görüyor, Kim Daha İyi Duyuyor?"
[2]: Rapor için bkz: http://www.gao.gov/assets/660/652948.pdf
[3]: F-35 siparişleri ile ilgili olarak bkz: https://en.wikipedia.org/wiki/Lockheed_Martin_F-35_Lightning_II_procurement
[4]: Bu konuda kaliteli bir tartışma için bkz: http://www.f-16.net/f-16_forum_viewtopic-t-6936.html
[5]: "Spanish Frigate Joins USS George H.W. Bush Strike Group For Pre-deployment Exercises": http://www.navy.mil/submit/display.asp?story_id=58722
[6]: "Japan and US Jointly Conduct Aegis Missile Flight-Intercept Test": http://www.naval-technology.com/news/news100195.html
[7]: Süperseyir kabaca, artyanıcı (afterburner) kullanmadan ses hızını aşma ve sesten hızlı bir şekilde uçarak görev icra edebilme kabiliyetidir. Burada önemli bir ayrıntı bulunmakta. Ses duvarına yaklaşıldıkça, kabaca ortamdaki ses hızının 0.7 katı bir süratten itibaren (Mach 0.7) transonik hız rejimi başlar. Bu hızlarda hava akışının davranışı değişir, uçağın bazı kısımları sesten hızlı akışa maruz kalırken bazı kısımları sesaltı (subsonik) hızla uçmaktadır. Başka bir deyişle uçuş kararsızdır, uçak transonik rejimdeyken kararlı ve dengeli manevra yapamaz.. Transonik akış yaklaşık olarak Mach 1.2 - 1.3 civarı süratlerde ortadan kaybolur.

Bu nedenle bir savaş uçağının gerçek manada süperseyir kabiliyetine sahip olduğunu iddia edebilmek için Mach 1.2 - 1.3 civarı süratin üstüne artyanıcısız ulaşması ve bu hızlarda da sorunsuz bir şekilde görev icra edebilmesi gerekir.
[8]: Konu ile ilgili olarak bkz: http://www.defenseindustrydaily.com/the-f-35s-air-to-air-capability-controversy-05089/
[9]: Projeye paydaş ülkelerin sanayi katılım ayrıntıları için bkz: https://www.f35.com/global

Dört Deniz Bülteni - Haziran 2013

$
0
0


Karadeniz, Akdeniz, Kızıldeniz ve Gökdeniz havzasında savunma ve güvenlik gündemi
[PDF]





Arnavutluk

NATO mayın karşı tedbir görev kuvveti SNMCMG-2, 7 - 11 Haziran tarihleri arasında Vlores limanını ziyaret etti. [1]


Azerbaycan

Jane's Defence Weekly'nin 21 Haziran tarihli haberine göre Rusya Azerbaycan'a USD1 milyar tutarında silah sistemi sevkediyor. Sevkiyata tabi araç, gereç ve cihaz arasında 94 adet T-90S ana muharebe tankı, 100 adet BMP-3 zırhlı muharebe aracı, 18 adet 300m Smerç çok namlulu topçu roketi, 18 adet MSTA-S 2S19 152mm kundağı motorlu obüs, 18 adet 120mm Vena 2S31 kundağı motorlu havan ve 6 adet 220mm TOS-1A çok namlulu roket sistemi bulunuyor. [2]

Azerbaycan Havayolları CAE firmasına 6 Haziran günü, EMBRAER 190 E-Jet yolcu uçağı ile Sikorsky S92 ve Agusta Westland AW139 helikopterleri için birer adet tam uçuş simülatörü siparişi verdi. [3]


Bulgaristan

Air Forces Daily'nin 1 Temmuz tarihli haberine göre Rus Vzglyad gazetesi 25 Haziran günü, Bulgaristan'ın emekliye ayırmış olduğu 10 Suhoy Su-25 (NATO kodu "Frogfoot") taarruz uçağını geçtiğimiz sene Gürcistan'a sattığını yazdı. Habere göre satışın bedeli USD53.5 milyon. Faydalı hizmet ömürlerini tamamlamış uçakların yedek parça kaynağı olarak kullanılması bekleniyor ancak gazetenin yorumuna göre Gürcistan'da konuşlu TAM firması uçakları yeniden uçabilir duruma getirip adı açıklanmayan bir Afrika ülkesine satabilir.

Jane's Defence Weekly'nin 5 Haziran tarihli haberine göre Savunma Bakanı Angel Naydenov, bütçe sıkıntıları nedeniyle yeni savaş uçağı tedarik çalışmalarının en az sene sonuna kadar ertelendiğini açıkladı.


Ermenistan

Panorama.am sitesinin Asbarez.com'a dayandırdığı 4 Haziran tarihli haberine göre Ermeni Savunma Bakanlığı, Rusya'nın 400km menzildeki hedefleri vurabilecek Iskander M (NATO kodu SS-26 "Stone") taktik balistik füzelerini Ermenistan'a konuşlandırdığını açıkladı. [4]


Gürcistan

Taliban'ın Helmand eyaletindeki Gürcü üslerine yoğunlaştırdığı saldırılarda 7 Gürcü askerin hayatını kaybetmesinden sonra Savunma Bakanı İrakli Alasania, üç üssün kapatılacağını açıkladı. [5]


Irak

CNN Türk'ün 1 Temmuz tarihli haberine göre Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Meclisi, Kürdistan Demokrat Partisi ve Kürdistan Yurtseverler Birliği'nin önerisi ile Mesud Barzani'nin görev süresini 2 yıl uzattı. Uzatmayla birlikte 21 Eylül'de yapılması planlanan bölge başkanlığı seçimleri iki yıl ertelendi. Buna göre, Barzani'nin görev süresi 2015 yılına kadar devam edecek.

Irak İçişleri Bakanlığı'ndan 5 Haziran günü yapılan bir açıklama ile Kürdistan Bölgesel Yönetimi'ne bağlı Peşmerge güçlerinin Süleyman Bek ve Tuzhurmatu bölgeleri ile Kerkük'ten çekilmeleri istendi. Söz konusu birlikler bu bölgelere Nisan ayında merkezî hükümet ile yaşanan gerilim sırasında konuşlanmıştı.

Air Forces Daily'de 28 Haziran günü yayınlanan habere göre Rosoboroneksport şirketi Genel Müdürü Aleksandır Mİheyev, RIA Novosti'ye verdiği mülakatta Irak ile imzalanan Mi-28NE saldırı helikopteri sözleşmesinin yürürlükte olduğunu açıkladı. Miheyev, sözleşmenin "10'dan  fazla helikopter" ile personel eğitimini kapsadığını söyledi.

Beechcraft şirketi tarafından 19 Haziran günü yapılan açıklamaya göre şirket Irak Hava Kuvvetleri hizmetindeki King Air 350ER gözetleme ve istihbarat uçaklarının yedek parça, lojistik destek ve bakım/onarım hizmetleri için 28 aylık bir sözleşme imzaladı.

ABD Savunma Bakanlığı'ndan 10 Haziran günü yapılan açıklama ile Northrop Grumman ile Irak Hava Kuvvetleri için Lokcheed Martin tarafından üretilecek F-16IQ savaş uçaklarında kullanılacak 22 adet AN/APG-68(V)9 radarı için bir sözleşme imzalandığı duyuruldu. Tayland Hava Kuvvetleri için 16 adet aynı tipte radarın da üretimini, Mısır, Fas ve Pakistan için de yedek parçaları kapsayan sözleşmenin bedeli USD115 milyon, tamamlanma tarihi ise 20.12.2017.

Jane's Navy International'ın 11 Haziran tarihli haberine göre Irak Deniz Kuvvetleri Umm Kasr'daki deniz üssünü genişletiyor. Üsse ABD Kara Kuvvetleri İstihkâm Birliği tarafından askeri yardım kapsamında 165m uzunluğunda yeni bir yüzer iskele inşa edilecek


İran

İran'da 14 Haziran günü gerçekleştirilen devlet başkanlığı seçimlerini, ılımlı olarak tanınan Hasan Ruhani kazandı. [6][7]

Jane's Defence Weekly'nin 12 Haziran tarihli haberine göre İranlı yetkililer, Rusya'nın S-300 (NATO kodu SA-10 "Grumble") hava savunma sistemi yerine Tor kısa menzil hava savunma sistemi satışı teklifini reddetti. Rusya, İran'ın 2010 yılında verdiği S-300 siparişini, uluslararası yaptırımlar doğrultusunda tek taraflı olarak iptal etmişti. Konu ile ilgili olarak 10 Haziran günü bir basın açıklaması yapan İran'ın Rusya Büyükelçisi Mahmud Riza Seccadi, Tor (NATO kodu SA-15 "Gauntlet") sisteminin S-300'ün işlevini yerine getiremeyeceğini, S-300 tedariği ile ilgili olarak yürütülen görüşmelerin olumlu sonuçlanmasını beklediklerini söyledi. [8]

Jane's Navy International'ın 12 Haziran tarihli haberine göre, İran Deniz Kuvvetleri, modernize edilerek tekrar hizmete alınan Bayandor sınıfı korveti 11 Haziran günü Bandar Abbas Deniz Üssü'nde kamuoyuna gösterdi. Sınıfın diğer gemisi Nagdi'ye de benzeri uygulanan modernizasyon çalışmaları kapsamında Bayandor'un Mk34 baş topu 76mm/62 Fecir-27 ile; kıçtaki Mk34 topu ise dörtlü Nur (Çin C-802 füzesinin İran üretimi türevi) gemisavar füze fırlatıcısı ile değiştirildi; baca arkasına ise bir adet çift namlulu 40mm top eklendi. Şah zamanında dört adet tedarik edilen Bayandor sınıfı korvetler 1963 - 1968 yılları arasında denize indirilmişti.         

Institute for the Study of War (Savaş Araştırmaları Enstitüsü) uzmanlarından Christopher Harmer imzası ile "Iranian Naval and Maritime Strategy" (İran Donanma ve Deniz Stratejisi) başlıklı bir rapor yayınlandı. [9]


İsrail

İsrail, topraklarına düzenlenen roket saldırısına misilleme olarak 23 Haziran'ı 24'e bağlayan gece Gazze Şeridi'ne bir hava saldırısı düzenledi. Görgü tanıklarının ifadelerine göre saldırıda can kaybı ya da yaralanma olmadı. [10][11]

Lockheed Martin, İsrail'in siparişini verdiği 3 adet C-130J-30 Super Hercules (İsrail Hava Kuvvetleri kodu Shimshon) nakliye uçağından 661 gövde kodlu (gövde numarası 5723) ilkini 26 Haziran günü düzenlenen törenle teslim etti. Teslimatların 2014 yılında tamamlanmasından sonra uçaklara İsrail yapımı muhabere ve aviyonik sistemler takılacak. [12]

i-HLS.com sitesinin 3 Haziran tarihli haberine göre Rafael ile ABD'li Raytheon ortak projesi olan David's Sling (Davud'un Sapanı) hava savunma sistemi 2015 yılında hizmete hazır hale gelecek. [13]

Jane's Missiles & Rockets'ın 28 Haziran tarihli haberine göre Rafael firması Paris Hava Gösterisi'nde, SPICE hassas güdümlü bomba kitinin yeni ve hafif türevi olan SPICE 250'yi tanıttı. Sabit hedeflere karşı kullanılan selefleri SPICE 1000 ve SPICE 2000'in aksine SPICE 250, hareketli kara ve deniz hedeflerine karşı da kullanılabiliyor. Firma ayrıca bombanın taşınması ve salınması için SQR (Smart Quad Rack) isimli bir akıllı bombasalan birimi de geliştirmiş. SQR kullanımı ile F-16 tipi bir savaş uçağında 16 adet, F-15 uçağında 28 adet SPICE 250 taşınabiliyor. SPICE 250'nin azami menzili 100km; INS/GPS ortayol ve IIR+CCD son safha güdümü kullanıyor.

IAI şirketinden 17 Haziran günü yapılan açıklamaya göre Heron İHA sistemi, Avrupa Uzay Ajansı (ESA) ve Avrupa Savunma Ajansı'nın (EDA) İspanya'daki Murcia Havaalanı'nda düzenlediği bir tatbikatta kullanıldı. Tatbikatta, İHA'ların sivil hava sahasında uçuş ve harekâtları ile ilgili çeşitli durum senaryoları denendi.

FlightGlobal sitesinin 19 Haziran tarihli haberine göre Elbit Systems, seri üretim ilk C-MUSIC kızılaltı yönlendirilebilir karşı tedbir sistemini, El Al Havayolları'na ait Boeing 737-800 yolcu uçağına taktı. Sistem, askeri ve sivil yolcu ve nakliye uçaklarının omuzdan atılan uçaksavar füzelerine karşı korunmasında kullanılıyor. [14]Şirket ayrıca Paris Hava Gösterisinde, sistemin mini-MUSIC isimli küçük boyut ve düşük ağırlığa sahip türevini de tanıttı. [15]Öte yandan yine FlightGlobal sitesinin 10 Haziran tarihli haberine göre şirket C-130H Hercules nakliye uçakları için C-Suite Tactical adlı bir kokpit modernizasyon çözümünü tanıttı. Sistem yeni başüstü gösterge (HUD) ve çok fonksiyonlu göstergelerden oluşuyor. [16]

Jane's Defence Weekly'nin 10 Haziran tarihli haberine göre Israel Shipyards, adı açıklanmayan bir ülkeden 6 adet Shaldag Mk5 hızlı hücumbot, başka bir ülkeden de 6 adet 62m karakol botu siparişi aldı. Habere göre karakol botları, 2011 yılında Ekvator Ginesi'ne teslim edilen iki adet Saar 4.5 türevi tekne ile aynı özelliklere sahip.

FlightGlobal sitesinin 10 Haziran tarihli haberine göre IAI şirketi Heron insansız hava araçları (İHA) için yeni bir görev simülatörü geliştiriyor. Öte yandan firma, Bell ile imzaladığı anlaşma uyarınca Bell 525 helikopterleri içintek kaynak olarak kaza ve çarpmalara dayanıklı koltuk üretimi yapacak. [17]

Elisra şirketi, Paris Hava Gösterisi sırasında İHA'lar için geliştirdiği yeni bir özsavunma sistemini tanıttı. Sistem taktik, MALE ve HALE tipi İHA'lara entegre edilebiliyor.

FlightGlobal sitesinin 10 Haziran tarihli haberine göre Elta şirketi, balon (aerostat) konuşlu yeni nesil bir radar sisteminin üretimini tamamlamak üzere. EL/M-2022A radarı üzerinden geliştirilen sistem, balon üzerindeki elektrooptik algılayıcılar ile birlikte çalışabiliyor ve denizdeki ve havadaki hareketli ya da sabit hedefleri otomatik olarak tespit edip takip edebiliyor. Öte yandan şirket Paris Hava Gösterisi’nde EL/I-2060E elektronik istihbarat podunu tanıttı. [18]

IsraelDefense.com sitesinin Manila Standard gazetesine dayandırdığı 16 Haziran tarihli haberine göre Filipinler İsrailli Rafael ve IMI şirketleri ile hava savunma füze sistemlerinin alımı için görüşmeler yürütüyor. Habere göre anlaşma sağlanırsa sistemler Filipinler'e 3 ila 6 ay arası bir sürede teslim edilebilecek.


Kıbrıs

Kıbrıs Postası'nın 9 Haziran tarihli haberine göre Rum Savunma Bakanı Fotis Foitu’nun Güney Kıbrıs’ın 2013 - 2018 dönemindeki savunma planları ve Rum Milli Muhafız Ordusu'nun (RMMO) yeniden yapılandırılmasına ilişkin hazırladığı stratejik planlamada, iki de denizaltı bulunuyor. Politis gazetesine dayandırılan habere göre, Fotiu’nun raporunda, 2018 yılına kadar RMMO’nun yarı profesyonel bir yapıya kavuşturulması, özellikle İsrail ile ilişkilerin ön planda tutulması, NATO’nun bekleme salonu olarak adlandırılan Barış İçin Ortaklık örgütüne üye olunması ve modern silah alımlarının yapılması öngörülmekte. Fotiu'nun planı iki açık deniz gemisi, iki hücumbot ve iki adet de denizaltı satın alınmasını öneriyor. Fotiu ayrıca bir süredir müzakereler sebebiyle yapılmayan "Nikiforos" ve "Toksotis" tatbikatlarının yeniden başlamasını önerdi.

Jane's Intelligence Weekly'nin 26 Haziran tarihli haberine göre GKRY yönetimi Rus Hava Kuvvetleri'ne, Baf'taki Andreas Papandreu Hava Üssü'nü kullanım izni verdi.

GündemKıbrıs'ın 21 Haziran tarihli haberine göre, Mari (Tatlısu) bölgesindeki RMMO cephaneliğinde 11.07.2011 tarihinde meydana gelen patlamanın ardından Rum Bakanlar Kurulu tarafından görevinden alınan RMMO Komutan Yardımcısı Savvas Argiros, mahkeme kararıyla görevine iade edildi

Kıbrıs Postası'nın 18 Haziran tarihli haberine göre RMMO'nun depolarında bulunan ve gerek deforme olması, gerekse çok eski olmaları sebebiyle imha edilmeleri gereken mühimmat sayısı 11 milyonu bulmuş durumda. Fileleftheros gazetesine dayandırılan habere göre aralarında farklı çaplarda top mermileri, el bombaları, tüfek bombaları ve diğer mühimmatların bulunduğu 54 çeşit mühimmat arasında 8.5 milyon adetle 30mm fişekler büyük yer kaplıyor.

HaberKKTC'nin 10 Haziran tarihli haberine göre RMMO'dan terhis edilen askerlere zimmetlenen G-3 piyade tüfeklerinin gösteri ve kutlamalarda havaya ateş etmek için sıkça kullanılması sıkıntı yaratmış durumda.

4 Haziran günü kaybolan RMMO askeri Mihalis Stavros'un cesedi, aracının terk edilmiş olarak bulunduğu Baf bölgesinde, denizde bulundu.


Mısır

Ay boyunca artan Devlet Başkanı Muhammed Mursi karşıtı gösteriler, ay sonunda doruğa ulaştı. 30 Haziran'da yapılan gösteriler, yönetim karşıtı ve taraftarı gruplar arasında şiddetli çatışmalara sahne oldu.


Romanya

Jane's Defence Weekly'nin 14 Haziran tarihli haberine göre Romanya hükümeti, F-16 alımı ile ilgili resmî süreci başlattı. Habere göre Başbakan Victor Ponta ve Savunma Bakanı Mircea Dusa tarafından imzalanan doküman, alım işlemlerinin başlatılması için onay veriyor. Belgeye göre alım 2013 - 2017 arası dönemde finanse edilecek ve toplam bütçesi USD835 milyon. Proje ile ilgili olarak Portekiz hükümetine toplam 12 adet F-16A/B MLU 5.2 uçağı için teklife davet mektubu gönderilecek; alım sürecini Romen hükümeti adına Romtechnica SA şirketi yürütecek. F-16A/B'ler Fetesti'deki Romen Hava Kuvvetleri 86'ncı Filosu'nda hizmete girecek.

Romen IAR şirketi 17 Haziran günü, Romanya Deniz Kuvvetleri hizmetindeki IAR-330 Puma helikopterlerinde kullanılmak üzere Thales ile TMS-2000 sonoboylarının tedariğine yönelik bir sözleşme imzaladı. [19]Romen Deniz Kuvvetleri hizmetinde halen üç adet IAR-330 bulunuyor.

Romanya Sınır Polis Teşkilatı, İtalyan Bigliani şirketi tarafından üretilen iki adet karakol botunu 27 Mayıs günü törenle teslim aldı. [20]


Rusya Federasyonu

Jane's Defence Weekly'nin haberine göre Savunma Sanayiinden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Dimitri Rogozin 5 Haziran günü yaptığı açıklamada, alınan önlemler ve izlenen politika ile Rus savunma sanayiinde yaşanan beyin göçü ve iş gücü kaybının durdurulduğunu söyledi. Rogozin savunma sanayiinde çalışan personelin yaklaşık üçte birinin 35 yaşının altında olduğunu ekledi. Öte yandan Rogozin 20 Haziran günü yaptığı açıklamada, hükümetinin yerli askeri ve sivil gemi inşa sanayiini geliştirmek için yabancı bir stratejik ortak aradığını söyledi. Rogozin, ortağın seçiminde teknoloji transferi kıstasının ön planda olacağını söyledi. Öte yandan yine Jane's Defence Weekly'nin 13 Haziran tarihli haberine göre Rus hükümeti Duma'ya, savunma sektöründe iş yapan şirketlerin sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmede başarısız olmaları durumunda uygulanacak cezaların artırılmasını öngören bir yasa tasarısı gönderdi.

Jane's Defence Weekly'nin 26 Haziran tarihli haberine göre Vladimir Putin 24 Haziran günü yaptığı bir açıklamada Rusya'nın 2013 ilk yarısında gerçekleştirdiği savunma ihracatının, geçen senenin aynı dönemine göre 15% oranında arttığını söyledi. Öte yandan Savunma Bakanı Sergey Şoygu ise 25 Haziran günü yaptığı bir açıklamada ülkesinin önümüzdeki sene ikili anlaşma çerçevesinde Kırgızistan'a savunma sistemi teslimatına başlayacağını bildirdi. USD1.1milyar tutarındaki anlaşmanın içeriği kamuoyuna açıklanmış değil.

Kokpit.aero sitesinin 7 Haziran tarihli haberine göre, Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rus Genelkurmay Başkanlığı merkez karargahından Akdeniz sularında bulunan 16 savaş gemisinin filo komutanı Amiral Yuriy Zemski’yi arayarak, “Akdeniz bölgesi birinci derece ulusal çıkar alanımızdır” açıklamasını yaptı. Televizyonların Rus komutanla görüşmesine yer verdiği Putin şunları söyledi: Akdeniz bizim için çok önemli bir bölge. Burada bizim ulusal çıkarlarımız var. Akdeniz sularında tekrar filo oluşturmamız basit bir gövde gösterisi değildir. Burada partnerlerimizle ortak harekatlar da düzenliyoruz. Size görevinizde başarılar diliyorum" dedi. Rusya’nın şu anda tüm dikkatini Akdeniz bölgesiyle güneyde yer alan ülkelere çevirdiğini gösteren ikinci bir açıklama da yapan Putin, ufuk ötesi dev radarın askeri siteme dahil edildiğini de ilan etti. Karadeniz kıyısındaki Armavir bölgesinde inşa edilen ufuk ötesi “Voronej-DM” radarının başarıyla denendiğini belirten Putin, “Bir yıl süren testler yeni radarın mükemmel çalıştığını gösterdi. İstasyonun savaş nöbeti tutmaya başlaması emri veriyorum. Rusya’nın güney sınırları yakınında neler olup bittiğini, havadaki en küçük bir cismi bile görmemiz lazım. 2017 yılına kadar tüm güney bölgeleri kapsaması için Voronej-DM türünde 7 yeni radar istasyonu inşa edeceğiz. Azerbaycan ve Ukrayna’daki radarların kaybını en kısa zamanda telafi edeceğiz” şeklinde konuştu.

Jane's Defence Weekly'nin 14 Haziran tarihli haberine göre, Finlandiya Hava Kuvvetleri'ne ait F/A-18C savaş uçakları 11 Haziran günü, Rus Hava Kuvvetleri'ne ait uçakların Fin hava sahasını ihlal etmesi üzerine acil önleme kalkışı gerçekleştirdi. Finlandiya durumu protesto ederek Rusya'ya nota verdi ancak Rusya herhangi bir ihlal gerçekleşmediğini iddia etti. Konu ile ilgili açıklama yapan Fin Savunma Bakanlığı Danışmanı Kirsti Haimila, iki Su-27 ve iki Tu-22 uçağından oluşan gruba iki adet F/A-18C'nin önleme gerçekleştirdiğini söyledi. [21]Öte yandan Fransız Hava Kuvvetleri, 8 - 11 Haziran arasında Baltık Denizi üzerinde önleme yaptığı Rus uçaklarının fotograflarını yayınladı. [22]

RIA Novosti'nin 6 Haziran tarihli haberine göre Baltık bölgesindeki Kaliningrad ve Sibirya'nın Irkutsk bölgesinde kurulan iki yeni stratejik füze savunma radarı 2014 yılında hizmete girecek. Habere göre Güney Rusya'daki Armavir'de konuşlu Voronej DM radar üssünün açılışında konuşan Hava-Uzay Savunma Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aleksandır Golovko, kurulum çalışmalarında herhangi bir gecikmenin olmayacağını söyledi. Hizmete giren Armavir radarı batı sektöründe Fransa - İspanya arası; güneybatı sektöründe Cezayir; güney sektöründe Sudan ile güneydoğu sektöründe Hindistan ve Pakistan'a kadar olan bölgeyi takip edebiliyor. [23]

EurasiaReview'in 2 Haziran tarihli haberine göre Rusya 20 yıllık aradan sonra ilk kez nükleer tahrikli balistik füze denizaltıları ile Güney Yarımküre'de de devriye icra edecek. Habere göre Rus Genelkurmayı, Proje 955 Borey sınıfı denizaltıların hizmete girdikten sonra sadece Kutup bölgesi, Atlas Okyanusu ve Büyük Okyanus'ta değil, Güney Kutup bölgesinde de devriye gezeceğini açıkladı. [24]

Proje 1171 (NATO kodu Alligator IV) sınıfı tank çıkarma gemisi Nikolay Filçenko, 17 Haziran günü İstanbul Boğazı'ndan geçerek Marmara Denizi'ne girdi. 20 Haziran günü ise Baltık Filosu’na bağlı Proje 755 (NATO kodu “Ropucha”) sınıfı  tank çıkarma gemileri Aleksandır Şabalin ve Kaliningrad Çanakkale Boğazı’ndan giriş yaparak Marmara Denizi’ne geçtiler. [25]Öte yandan Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Viktor Çirkov, Admiral Kuznetsov uçak gemisinin yıl sonuna doğru Akdeniz'deki Rus Görev Kuvveti'ne katılacağını açıkladı. [26]

NavalToday sitesinin 26 Haziran tarihli haberine göre Başbakan Yardımcısı Dimitri Rogozin, ülkesinin Fransa'ya siparişini verdiği Mistral tipi helikopter çıkarma gemilerinden ikincisinin Ekim 2014'te tamamlanacağını açıkladı. Rogozin ayrıca, ilk gemi Vladivostok'un bu sene Ekim ayında hizmete gireceğini söyledi. Öte yandan aynı sitenin 1 Temmuz  tarihli haberine göre Rus Deniz Kuvvetleri için üretilen Mistral tipi helikopter çıkarma gemilerinin ilki olan Vladivostok'un kıç bölmesi, üretici Fransız DCNS için inşayı gerçekleştiren altyüklenici Baltiski tersanesinde tamamlanarak suya indirildi. Bölme 8 Temmuz'da çekilerek DCNS tersanesine taşınacak. [27]

Ülkenin güneybatısındaki Samara bölgesinde bulunan Çapaevsk'deki askeri mühimmat deposunda 18 Haziran günü gerçekleşen patlamada bir kişi öldü, 40 kişi yaralandı. Yaklaşık 13 milyon adet mühimmatın bulunduğu depodaki patlamalar nedeniyle yakınlardaki yerleşim yerlerinde bulunan yaklaşık 6,000 sivil tahliye edildi.

RIA Novosti'nin haberine göre Sevmaş firması 13 Haziran günü yaptığı açıklama ile Rus Deniz Kuvvetleri'ne ait Proje 1144 (NATO kodu "Kirov") sınıfı nükleer tahrikli Amiral Nahimov kruvazörü modernize edilerek tekrar hizmete alınacak. Modernizasyon işlemi için Rus Savunma Bakanlığı ile Sevmaş arasında bir sözleşme imzalandı. Amiral Nahimov gemisi 1999 yılından bu yana limana bağlı bulunuyor. [28]

RIA Novosti'nin 3 Haziran tarihli haberine göre Proje 885 Yasen sınfı nükleer tahrikli saldırı denizaltısı Severodvinsk, üretici denemelerinin son safhasına başladı. Denizaltının sene sonuna doğru donanmaya teslim edilmesi planlanıyor. [29]

Rus Deniz Kuvvetleri için Pella Tersanesi tarafından inşa edilen Proje 16609 sınıfı RB-404 borda numaralı liman römorkörü üreticinin testlerinden geçti. Gemi, donanma kabul testleri için yıl sonunda Pasifik Filosu'na teslim edilecek. [30]

Jane's Missiles & Rockets'in 3 Haziran tarihli haberine göre Rusya, denizaltıdan kapsülle fırlatılan yeni bir güdümlü füze denemelerine hazırlanıyor. "Skif" adlı füze, Sarov adlı deneysel saldırı denizaltısından fırlatılacak. Öte yandan aynı kaynağın 12 Haziran tarihli haberine göre Rus Stratejik Füze Kuvvetleri 6 Haziran günü Moskova saati ile 2145'te Kapustin Yar test sahasında Avangard isimli katı yakıtlı bir kıtalararası balistik füzenin denemesini gerçekleştirdi.

RIA Novosti'nin 28 Haziran tarihli haberine göre Rus Savunma Bakanlığı 24 Haziran günü yaptığı bir açıklama ile Iskander (NATO kodu SS-26 "Stone") taktik balistik füzelerinin tugay seviyesi konuşlandırmaya yetecek partiler halinde uzun vadeli üretimi için bir sözleşme imzalandığını duyurdu. Rusya 2020'ye kadar 120 füzeli toplam 10 Iskander tugayı teşkil etmeyi planlıyor. Halihazırda toplam 28 Iskander füzesi ile donatılmış iki tugay ve bir bağımsız tabur bulunuyor. [31]

Rus Savunma Bakanlığı Antonov şirketi ile 15 adet Antonov An-148 jet motorlu nakliye uçağı alımı için bir sözleşme imzaladı. USD550 milyon tutarındaki sözleşme kapsamında teslimatlar 2017 yılında tamamlanacak. [32]

RIA Novosti'nin 3 Haziran tarihli haberine göre Savunma Bakanı Sergey Şoygu, Rus savunma sanayiinin ürettiği İHA'lar ile insansız kara ve deniz araçlarının yabancı ülkelerin ürettikleri benzer sistemlerden performans açısından daha zayıf olduğunu söyledi. [33]

FlightGlobal sitesinin 3 Haziran tarihli haberine göre RAC MiG şirketi savunma bakanlığı ile 15 Mayıs günü, Skat İHA sistemi üzerine şekillendirilecek bir muharip İHA tasarımı için sözleşme imzaladı.

Ural Works of Civil Aviation şirketi Paris Hava Gösterisi sırasında Avusturyalı Diamond Aircraft Industries (DAI) ile Rusya'da hafif uçak ve uçak motor parçası üretimini kapsayan bir işbirliği anlaşması imzaladı. Anlaşma kapsamında kısa menzilli 19 yolcu kapasiteli uçaklar aşamalar halinde Rusya'da üretilecek; ayrıca DAI lisansı ile 190bg İHA motorlarının da üretimi gerçekleştirilecek.

Air Forces Daily'nin 13 Haziran tarihli haberine göre Rosoboroneksport şirketinin hava sistemleri daire başkanı Sergey Kornev, Paris Hava Gösterisi sırasında yaptığı açıklamada Kamov Ka-52 saldırı helikopteri, Suhoy Su-35 taktik savaş uçağı ve Yakovlev Yak-130 jet eğitim / saldırı uçağı için kısa süre içinde siparişler beklediklerini söyledi. Her üç tipi de fuara getiren firma ayrıca Su-30MK, MiG-29M/M2 savaş uçakları, Mi-28NE ve Mi-35M saldırı; Mi-17 genel maksat, Mi-26T2 ağır nakliye ve Ka-226T hafif helikopterlerini de sergiledi. [34]

RIA Novosti'nin 7 Haziran tarihli haberine göre 2006 yılında Cezayir'e yapılan MiG-29 satışındaki usülsüzlükle ilgili olarak yargılanan son sanığa 4 yıl hapis cezası verildi; ceza tehir edildi. Cezayir 2006 Mart ayında Rusya'ya USD1.3 milyar karşılığında 30 adet MiG-29 sipariş vermiş, uçakların 15 adedinin teslim edilmesinden sonra 2007 yılında sözleşme Cezayir tarafından düşük üretim kalitesi ve uçak gövdelerinin ikinci el olması nedeniyle iptal edilmişti. [35]
Yarı askeri DOSAAF kurumuna ait RF-95370 seri numaralı bir Mil Mi-8T genel maksat helikopteri, 6 Haziran günü uzakdoğudaki Polina Osipenko yakınlarında düştü. Helikopterdeki 5 kişi hayatını kaybetti.

Air Forces Daily sitesinin 10 Haziran tarihli haberine göre Çin'den gelen bir heyet için 5 Haziran günü Kubinka Hava Üssü'nde Suhoy Su-35 savaş uçağı ile bir gösteri uçuşu gerçekleştirildi. Çin'in 24 adet Su-35 için bir süredir Rusya ile sözleşme görüşmeleri yürüttüğü bildiriliyor.

The Aviationist'in 27 Haziran tarihinde aktardığına göre Rus Savunma Bakanlığı, Hava Kuvvetleri hizmetindeki Antonov An-26 (NATO kodu "Curl") nakliye uçaklarının yerini alacak bir model arayışına başladı. Bakanlık, Antonov An-140-100 ya da İlyuşin Il-112 seçenekleri üzerinde durmakta. [36]

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Valeri Gerasimov 27 Haziran günü yaptığı bir açıklamada 2015'ten itibaren yeni nesil ana muharebe tankı, zırhlı personel taşıyıcı ve zırhlı muharebe aracının geliştirilmelerinin tamamlanacağını söyledi.

Air Forces Daily'nin 13 Haziran tarihli haberine göre, Sırbistan ile Rusya arasında, Sırp Hava Kuvvetleri'ne 8 adet MiG-29M2 (NATO kodu "Fulcrum E") savaş uçağı alımı için yürütülen sözleşme görüşmeleri tamamlanmak üzere. Sözleşmenin Rus Savunma Bakanı Sergey Şoygu'nun Sırbistan'a 1 - 2 Ekim arasında yapacağı ziyaret sırasında imzalanması bekleniyor.

İzmaş şirketi 3 Haziran günü, 2013 yılı içinde aldığı siparişlerle ilgili bir açıklama yaptı. Buna göre firmanın halihazırda yaklaşık USD31 milyon tutarında siparişi bulunuyor. Firma ayrıca savunma bakanlığı ile müzakere edilen çok sayıda sözleşmenin Haziran - Eylül arasında imzalanmasını beklediğini açıkladı.

Jane's Defence Industry'nin 7 Haziran tarihli haberine göre Rusya, Belarus savunma sanayiini kendi yapısı içine dahil etme çalışmaları kapsamında Belaruslu uydu sistemleri üreticisi AAT SKB Kamerton şirketininin çoğunluk hissesini satın aldı. 1990 yılında kurulan Kamerton şirketi, uydular için seyrüsefer ve mikroelektronik sistemler üretiyor.
           

Suriye

Rus askerlerinin Tartus'taki üssü boşalttığına dair haberler yayınlandı ancak söz konusu haberler Rus hükümeti tarafından yalanlandı. [37]

İngiliz The Daily Telegraph gazetesi, ABD'nin isyancılara sağladığı silah yardımının ilk kafilesinin Halep'teki isyancılara ulaştırıldığını öne sürdü. Gazetenin haberine göre ABD istihbaratı, Suudi Arabistan üzerinden temin edilen Konkurs tanksavar güdümlü füzelerini isyancılara teslim etti. [38] [39] [40]

ABD Savunma Bakanı Danışman Yardımcısı Ben Rhodes 13 Haziran günü, Suriye hükümetinin kimyasal silah kullandığına dair bulgularının olduğunu resmen açıkladı. [41]

CNN Türk'ün 15 Haziran tarihli haberine göre ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Susan Rice, Suriye'de uçuşa yasak bölge oluşturma seçeneğinin masada olduğunu bildirdi. ABD Başkanı Barack Obama tarafından Ulusal Güvenlik Danışmanlığı'na atandığı duyurulan Rice, New York'ta gazetecilere yaptığı açıklamada, Suriye rejiminin muhalefete karşı kimyasal silah kullandığına ilişkin bilgileri içeren mektubu Genel Sekreter Ban Ki-mun'a sunduklarını söyledi. Genel Sekreter tarafından oluşturulan heyetin soruşturmasına bu bilgileri de dahil etmesini istediklerini kaydeden Rice, "İstihbarat servislerimiz, bağımsız kaynaklardan edindikleri bilgiler ışığında, Esed rejiminin muhaliflere karşı birden fazla defa içinde sinir gazının da yer aldığı kimyasal silah kullandığından eminler" dedi.

Mayıs ayı boyunca şiddetlenen El Kuseyr kasabası çevresindeki çatışmalar neticesinde isyancılar 5 Haziran günü kasabadan çekildiler. [42][43] El Kuseyr, Lübnan sınırından Humus'a geçiş üzerinde stratejik bir konumda bulunması nedeniyle iki taraf için de büyük önem taşımakta. [44]Bunun yanında rejim güçleri Halep üzerine de baskı uygulamaya başladı. [45]

CNN Türk'ün 6 Haziran tarihli haberine göre, CNN International Moskova'dan Şam'a uzun zamandır beklenen silah sevkıyatının başladığını duyurdu. "Suriye'ye doğru 3 Rus savaş gemisi yola çıktı" başlığı ile verilen habere göre; gemiler ABD ve İsrail'in şiddetle karşı çıktığı S-300 füze savunma sisteminin parçalarını da taşıyor. Rusya ise S-300 sevkiyatının yapıldığını yalanladı. [46]Öte yandan RIA Novosti'nin 20 Haziran tarihli haberine göre RAC MiG şirketi Suriye Hava Kuvvetleri için sipariş verilen Yakovlev Yak-130 jet eğitim / sadırı uçaklarının gövde üretimini tamamladı. Uçakların motor ve aviyoniklerinin tamamlanması ile teslimatı, siyasi karara bağlı durumda. 2012 Ocak ayında Suriye'nin Rusya ile 36 adet Yak-130 için USD550 milyon tutarında bir sözleşme imzaladığı bildirilmişti. [47]

CNN Türk'ün 15 Haziran tarihli haberine göre ABD'nin Suriyeli isyancıları silahlandırma kararı sonrası Suriye Ordusu'ndan 71 subay saf değiştirip sınırın Türkiye tarafına geçti. Reuters Haber Ajansı'na konuşan bir Türk yetkiliye göre, geçiş yapanlar arasında 6 da general var. Anadolu Ajansı ise 7'si general 73 subayın sığındığını bildirdi. [48]

Türkiye Genelkurmay Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada, 31 Mayıs - 6 Haziran tarihleri arasını kapsayan bir haftalık dönemde Suriye sınırında yasadışı sınır ihlalinde bulunan 2 bin 39 kişinin yakalandığını bildirdi. Sınırda yakalanan malzemenin dökümüne göre bu dönemde, 109,5kg uyuşturucu, 21,835 karton sigara, 57,092lt akaryakıt, 203 küçükbaş ve büyükbaş havyan, 22 yük hayvanı, 1 tabanca, 39 pompalı tüfek, 97 cep telefonu, 1 keskin nişancı dürbünü, 1,032 şişe alkollü içki, 541 giyim eşyası, 18 muhtelif araç, 11 elektronik eşya, 5.5ton çeşitli gıda maddesi ele geçirildi.

Öte yandan CNN Türk'ün 6 Haziran tarihli haberine göre, Suriye - Türkiye sınırındaki eski Oğulpınar Hudut Karakolu bölgesinde, 5 Haziran akşam saatlerinde, Suriye tarafından yasa dışı yollarla Türkiye'ye girmek isteyen yaklaşık 500 kişilik bir grup içinden bazı kişiler, kaçakçılık faaliyetlerine engel oldukları düşüncesiyle, bölgede görevli 2 time hedef gözetmeksizin hafif silahlarla 55 el ateş etti.  Askerlerin ateşe karşılık verdiği gruptakiler, Suriye tarafına doğru uzaklaştı. Kısa süreli çatışmada bir uzman çavuş sol dizinden silahla yaralandı.

İsrail - Suriye sınırındaki BM Ateşkes Gözlem Gücü UNDOF'a bağlı Avusturyalı bir askeri, 6 Haziran günü sınırın Suriye tarafındaki Kuneytra'da yaşanan çatışmalar sırasında isabet eden bir mermi ile yaralandı. Olay üzerine Avusturya UNDOF'a bağlı 378 askerden oluşan birliğini geri çekeceğini açıkladı. UNDOF’un toplam mevcudu 1,200 asker. [49]

The Aviationist sitesinin 13 Haziran tarihli haberine göre isyancılar Humus'ta Esad rejimi güçleri tarafından kullanılan İran yapımı Pahpad adlı bir İHA sistemini saplam şekilde ele geçirdiler.[50]


Ukrayna

Today'sZaman'ın 30 Haziran tarihli haberine göre Ukrayna Dışişleri Bakanı Leonid Kojara, ülkesi ile Türkiye arasında havacılık ve uzay teknolojileri alanındaki işbirliğinin gelişmekte olduğunu söyledi. Kojara, TAI ile Antonov şirketleri arasında gelişen bir işbirliği olduğunu, bu işbirliği kapsamında iki ülkenin uydu fırlatma araçları konusunda birlikte çalışacağını bildirdi. Ukraynalı bakana göre işbirliği gündeminde ayrıca kara araçları, kara araçlarında kullanılan motorlar ve enerji sektörü de bulunuyor. [51]

Jane's Defence Weekly'nin 27 Haziran tarihli haberine göre Savunma Bakanlığı, ülkenin iki yıllık savunma tedarik ve modernizasyon programını açıkladı. Savunma Bakanı Pavlo Lebedev tarafından 25 Haziran gün açıklanan plan kapsamında bir adet korvet, iki adet Antonov An-70 nakliye uçağı ve 10 adet karakol botu siparişi ile savaş uçağı, helikopter ve radar sistemlerinin modernizasyonu öngörülüyor. Bu plan için hesaplanan bütçe ise USD3.4 milyar.

Hırvatistan, yeni ya da ikinci el savaş uçağı alımından vazgeçerek envanterdeki 7 adet MiG-21'i (NATO kodu "Fishbed") modernize etme kararı aldı. Bu kapsamda kısa listeye seçilen iki firmadan Romanyalı Aerostar'a karşı Odessa Aircraft Plant'ın seçildiği, Hırvat Savunma Bakanlığı tarafından 10 Haziran günü duyuruldu.  Proje kapsamında ayrıca 5 adet ilave ikinci el MiG-21 tedarik edilecek. Öte yandan Hırvatistan ayrıca envanterindeki Mi-8 ve Mi-17 tipi helikopterleri de bakım ve yenileme için Sivastopol ve Zaporojye'deki tesislere gönderdi. İlk helikopterin bakımdan Ekim ayında çıkması planlanıyor. [52]

Air Forces Daily'nin 21 Haziran tarihli haberine göre Liberya'daki Birleşmiş Milletler Güçleri bünyesinde hizmet veren Ukrayna Hava Kuvvetleri'ne bağlı 56'ncı Bağımsız Helikopter Kıtaatı 50,000 uçuş saatini doldurdu. Birlik 2004 Ocak ayından bu yana Liberya'da Mil Mi-8 genel maksat ve Mil Mi-24 saldırı helikopterleri ile görev yapıyor.

Jane's Defence Industry'nin 4 Haziran tarihli haberine göre devlet kontrolündeki Ukroboronprom savunma sanayii şirketi, 2013 yılı ilk çevrek mali verilerini açıkladı. Buna göre firmanın yılın ilk çeyreğinde gerçekleştirdiği üretimin değeri USD303 milyon olarak gerçekleştirdi. Bu, geçen yılın aynı dönemine göre 11.6% oranında bir artışa karşılık geliyor. Fİrmanın toplam satışı yaklaşık USD350 milyon, net kârı ise yaklaşık USD6 milyon olarak gerçekleşti.


Yunanistan

Üçlü koalisyon hükümetinin küçük ortağı Demokratik Sol Parti'nin (DİMAR), Yunan Devlet Radyo ve Televizyonu ERT'nin kapatılması kararı üzerine ayrılmasından sonra kurulan yeni hükümet 25 Haziran'da göreve başladı. [53]

BBC'nin 6 Haziran tarihli haberine göre Uluslararası Para Fonu (IMF), Yunanistan’a verilen ilk kurtarma paketi sırasında hatalar yaptığını kabul etti. IMF, büyüme tahminleri konusunda aşırı iyimser davrandığını belirterek, ülkenin borçlarının yeniden yapılandırılmasına çok daha önceden başlanmış olması gerektiğini duyurdu. [54]


[2] Ayrıca bkz: "Russian Arms Sales To Azerbaijan On Again?": http://eurasianet.org/node/67140
[3] "CAE Awarded Contracts by Azal and Turkish Airlines for Six Full Flight Simulators Valued At Approximately $75 Million": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=145580&cat=3
[4] "Russia stations advanced missiles in Armenia": http://www.panorama.am/en/popular/2013/06/04/advanced-missiles-armenia/
[5] "Georgia closes 3 bases in Helmand after suicide attack kills 7 soldiers": http://www.longwarjournal.org/threat-matrix/archives/2013/06/georgia_closes_3_bases_in_helm.php
[6]"İran: Yeni cumhurbaşkanı Ruhani'yi bekleyen sorunlar": http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2013/06/130617_iran_analiz.shtml
[8] Ayrıca bkz: "Iran rejects Russia’s offer to replace S-300 systems with Tor systems: Envoy": http://www.presstv.ir/detail/2013/06/11/308354/iran-rejects-russias-offer-on-s300/
[10] "Israeli air force attacks Gaza Strip after rocket fire": http://www.asdnews.com/news-49862/Israeli_air_force_attacks_Gaza_Strip_after_rocket_fire.htm
[13] "David’s Sling – operational by 2015": http://i-hls.com/2013/06/davids-sling-operational-by-2015/
[19] "Thales to supply sonobuoy processors to Romanian Navy": http://www.asdnews.com/news-49633/Thales_to_supply_sonobuoy_processors_to_Romanian_Navy.htm
[20] "The Mysterious Boat On Bosphorus Identified": http://turkishnavy.net/2013/06/17/the-mysterious-boat-on-bosphorus-identified/
[21] Ayrıca bkz: "Finland’s airspace violated by Russian bombers": http://theaviationist.com/2013/06/13/finland-tu-22
[25] Rus gemilerinin Boğazlar’dan geçişlerinin ayrıntıları için bkz: http://turkishnavy.net/tag/straits/
[26] "Russian Aircraft Carrier To Be Active In Mediterranean This Year": http://www.rferl.org/content/russia-aircraft-carrier-mediterranean/25004254.html
[27] "Stern of Russian Navy’s First Mistral Floats Out": http://navaltoday.com/2013/07/01/stern-of-russian-navys-first-mistral-floats-out/
[30] "VIDEO: Russian Navy’s New Tugboat Ready for Official Trials": http://navaltoday.com/2013/06/25/video-russian-navys-new-tugboat-ready-for-official-trials/
[33] "Russian Military Drones Inferior to Foreign Models - Minister": http://en.ria.ru/military_news/20130603/181481136.html
[36] "Russia seeking for Antonov An-26 replacement": http://theaviationist.com/2013/06/27/antonov-an-26-replacement
[38] "Suriyeli muhaliflere ilk silah yardımı ulaştı": http://www.dunyabulteni.net/index.php?aType=haber&ArticleID=264434&q=Suriye
[40] "USA TODAY: U.S. weapons can get to Syria rebels via familiar route": http://understandingwar.org/news/usa-today-us-weapons-can-get-syria-rebels-familiar-route
[41] "ABD Suriye’de Kimyasal Silah Kullanıldığını Açıkladı. Ne Demek İstedi?": http://www.turksam.org/tr/a2868.html
[43]"Suriye ordusu Kuseyr'i direnişçilerden geri aldı": http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2013/06/130605_kuseyr_dogrulama.shtml
[44]İlgili olarak bkz: “Syria Update: The Fall of al-Qusayr”: http://understandingwar.org/backgrounder/syria-update-fall-al-qusayr
[46] "Russia Has Not Delivered S-300 Missiles to Syria": http://www.defensenews.com/article/20130531/DEFREG04/305310013
[49] Konu ile ilgili bir değerlendirme için bkz: "Esad ve Hizbullah Güçleri Golan Tepeleri’nde İsrail ile Karşı Karşıya, Bundan Sonra Ne Olabilir?": http://www.turksam.org/tr/a2866.html
[50] "Syrian rebels have captured an intact (Made in Iran) “Pahpad” drone. And here’s a video showing some details": http://theaviationist.com/2013/06/13/intact-pahpad
[51] "Turkey-Ukraine to cooperate in aviation, space technologies": http://www.todayszaman.com/news-319626-turkey-ukraine-to-cooperate-in-aviation-space-technologies.html
[54] "IMF: Yunanistan'a kurtarma paketinde hata yaptık": http://www.bbc.co.uk/turkce/ekonomi/2013/06/130606_imf_yunanistan.shtml

Ana Muharebe Tankı Tasarımı Üzerine Notlar: Hareket Kabiliyeti

$
0
0
Bir ana muharebe tankını tanımlayan üç temel bileşen bulunur:

1. Zırh koruması
2. Hareket kabiliyeti
3. Ateş gücü

Bu etkenlerin birbirine göre ağırlığı ve önem sıralaması, tankın karakterini belirler. İhtiyaca göre hafif zırh korumalı ve orta derecede ateş gücüne sahip ancak son derece çevik bir tank ya da hantal ancak üst seviye korumaya sahip bir tank gibi. (Konu ile ilgili olarak bkz: Modern Ana Muharebe Tankı Tasarımı)

Bu etkenlerden aktif ve pasif özsavunma sistemleri zırh korumasının, atış kontrol sistemi ile hedef tespit / teşhis / takip sistemleri ise ateş gücünün etkinliğine katkıda bulunurlar. Dolayısıyla bu unsurların yan bileşenleri olarak değerlendirilebilirler.

Bir ana muharebe tankının "başarılı" olup olmaması, tasarlandığı ihtiyaçlara ne derece yanıt verebildiği ile orantılıdır. Bir başka kıstas ise, çağdaşı ve muhtemel hasımlarına karşı durumudur.

Ana muharebe tankı otomotiv sektörü ile büyük bir kesişim kümesi olan ama başlı başına bağımsız bir branş olarak ele alınması gereken bir konu. Bunun sebebi, söz konusu üç tasarım sacayağı için isterlerin son derece zorlayıcı olması, bu isterlere yüksek performansta yanıt verirken bunu aynı zamanda muharebe şartlarında ve kısıtlı lojistik destek ile gerçekleştirmenin gerekliliği.

Bir tankın değerlendirmesini pek çok farklı kritere göre yapmak mümkün. Şimdilik hareket kabiliyeti (mobility) büyüteci ile bakalım.

Tankların hareket kabiliyeti üç çeşittir:

1. Stratejik hareket kabiliyeti (strategic mobility)
2. Operasyonel / taktik hareket kabiliyeti (operational mobility)
3. Savaşalanı hareket kabiliyeti (battlefield mobility)

Stratejik hareket kabiliyeti, tankın savaş / harekât bölgesine intikâl kabiliyetidir. Tanklar, yapıları gereği uzun mesafeleri kendi imkânları ile kat etmezler; havadan, karayolu, demiryolu ya da denizden nakledilirler. Tankın bu yollarla nakledilebilme kolaylığı, stratejik hareket kabiliyetini oluşturur.

Modern ana muharebe tankları, 60 tonu aşan ağırlıkları ve boyutları nedeniyle havadan kolayca nakledilemezler. Bazı tank modelleri ağır nakliye uçaklarına boyut olarak sığsa bile, harekât bölgesinde anlamlı bir sayıya ulaşana kadar havadan nakledilebilmeleri imkânsızdır.

Tankın demiryolu ile intikâli ise, öncelikli olarak genişlik değerine bağlıdır. Tankın, etekleri ve etek zırhı çıkartılmış şekildeki azami genişliği, demiryolu hattının genişliğinden fazla olmamalıdır. Benzer şekilde karayolundan, taşıyıcı araç ile nakil de, yine boyut ve ağırlık değerlerine bağlıdır.

Dolayısıyla stratejik hareket kabiliyeti, tankın boyutları ve ağırlığı ile ters orantılı bir parametredir.

Operasyonel hareket kabiliyeti, tankın harekât bölgesindeki manevra kabiliyetini tanımlar. Burada en başta gelen parametreler güç - ağırlık oranı (power - to - weight ratio) ve yere uygulanan basınçtır (ground pressure).

Güç - ağırlık oranı, tankın birim ağırlığı başına düşen motor gücünü tanımlar. Tankın özellikle ivmelenmesi ve manevra kabiliyeti açısından en önemli belirleyici parametredir. Güç - ağırlık oranı ne kadar yüksekse tankın bir noktadan diğerine intikali sırasında ulaşabileceği ortalama hız o kadar yüksektir. Dolayısıyla operasyonel hareket kabiliyeti ile motor gücü doğru, ağırlık ters orantılıdır.

Yere uygulanan basınç ise, paletler tarafından temas edilen yüzeye uygulanan toplam basınçtır. Palet başına düşen ağırlığın, paletin yere temas yüzey alanına bölünmesi ile elde edilir. Yere uygulanan basınç ne kadar yüksekse tank araziye o kadar çok gömülür, başka bir deyişle tankın arazideki manevra ve hareket kabiliyeti o kadar azalır. Dolayısıyla yere uygulanan basınç ile operasyonel hareket kabiliyeti ters orantılıdır: Ağırlığı mümkün olduğunca düşürüp palet yüzey alanını mümkün olduğunca artırmak (=daha geniş paletler kullanmak) hedeflenir. Ancak palet genişledikçe, onu hareket ettirmek de o kadar zorlaşır.

Operasyonel hareket kabiliyetinde tankın kendi motorunun performansı doğrudan belirleyici rol oynamaya başlar. Tank motorunun yakıt kapasitesi, arızalar arası ortalama zaman (Mean Time Between Failures; MTBF), tamir için gereken ortalama zaman (Mean Time to Repair; MTTR) ve arızaya kadar kat edilen ortalama mil / mesafe (Mean Miles Between Failure; MMBF) verileri, tankın bağımsız olarak hareket edebilme kabiliyetini belirler.

Savaşalanı hareket kabiliyeti ise esas olarak engel aşabilme ve düşmana saldırı / düşmandan sakınma / korunma manevrası yapabilme becerisini tanımlar. Burada önde gelen parametreler hendek ve dikey engel aşabilme ile yanal ve dikey eğim tırmanabilme becerileridir.

Unutulmamalıdır ki, düz yolda ya da engebeli arazide ulaşılabilen azami hız değerleri, tek başlarına hareket kabiliyetini tanımlamak için nesnel veriler değildir. Bir tank, teknik özellikler tablosunda verilen azami hız değerlerine nadiren ve çok kısa süreler için ulaşır. Bu hızlar sürdürülebilir değerler değildir; daha ziyade anlık ulaşılabilecek teorik maksimumları gösterirler. Esas önemli olan, tankın belli bir hız değerine ne kadar kısa sürede ulaşabileceği, yani ivmelenme kabiliyetidir. İvmelenme performansına ise doğrudan etki eden parametre, güç - ağırlık oranıdır. Bu oran ne kadar yüksekse tank o kadar hızlı sürat kazanabilir (zira birim ağırlığı taşıyan motor gücü fazladır).

Bu konu ile ilgili aşağıdaki grafik fikir verebilir:
Kaynak: http://ciar.org/ttk/mbt/acceleration-and-power-per-tonne.jpg

Tabloda güç - ağırlık oranının ivmelenme performansına etkisi görülmektedir. Buna göre çeşitli tanklar için güç - ağırlık oranı arttıkça 0'dan 32km/saat ve 0'dan 48km/saat hızlarına ulaşmak için harcanan süre de belli bir oranda azalmaktadır.

Motor, yanma sistemi ve aktarma organı gibi alanlardaki teknolojik gelişmeler, tankların çok daha yüksek güçlü motorlarla donatılmalarını sağlamıştır. Bu da, daha ağır (=daha fazla yakıt ve cephane taşıyan, daha fazla zırhla donatılabilen) tankların üretilebilmelerini mümkün kılmıştır.

Denkleme tersten de bakılabilir: Harekât ihtiyaçları nedeniyle daha ağır zırhla donatılması gereken, daha fazla ve daha büyük mühimmat ile daha fazla yakıt taşımak zorunda kalan tankları hareket ettirmek için ancak daha büyük ve güçlü motorların geliştirilmeleri zaruriyeti doğmuştur.

Halihazırda dünya orduları envanterinde bulunan başlıca ana muharebe tanklarının hareket kabiliyetleri ile ilgili aşağıdaki tabloyu hazırladım :


ÜlkeTankSeri Üretim BaşlangıcıMuharebe Ağırlığı
(ton)
MotorMotor Gücü
(beygir gücü)
Güç / Ağırlık Oranı (bg/t)Yere Uygulanan Basınç (kg/cm2)Azami Hız (Yol; km/saat)Ana Silah
(mm/kalibre)
ABDM60A1196252.6AVDS 1790-2A V12 dizel75014.260.8748.28105mm/52
ABDM48A5197549AVDS 1790-2D V12 dizel75015.310.8848.2105mm/52
İsrailMerkava Mk1197760AVDS 1790-6A V12 dizel900150.9046105mm/52
ABDM60A3197852.6AVDS 1790-2C V12 dizel75014.260.8748.28105mm/52
FransaAMX-30B2198137Hispano-Suiza HS 110 V12 dizel72019.460.9065105mm/56
İngiltereChallenger 1198262Perkins Engines Company CV-12 1200 V12 dizel1,20019.350.9765120mm/55
İsrailMerkava Mk2198361AVDS 1790-6A V12 dizel90014.750.9046105mm/52
AlmanyaLeopard 2A4198555MTU MB873 Ka 501 V12 dizel1,47926.890.8368120mm/44
ABDM1A1198561.3Textron Lycoming AGT 1500 gaz türbin1,50024.470.9767.60120mm/44
AlmanyaLeopard 1A5198742.2MTU MB 838 Ca M-500 V10 dizel83019.670.8665105mm/52
RusyaT-72S198746.5V-84 V12 dizel84018.060.9060125mm/48
İsrailMerkava Mk3198965AVDS 1790-9AR V12 dizel1,20018.460.9660120mm/44
FransaLeclerc199056.5SACM V8X-1500 V8 dizel1,50026.550.9072120mm/52
RusyaT-90199246.5V-84MS V12 dizel84018.060.9465125mm/48
ABDM1A2199263.1Textron Lycoming AGT 1500 gaz türbin1,50023.771.0867.60120mm/44
İngiltereChallenger 2199362.5Perkins Engines Company CV-12 TCA Condor V12 dizel1,20019.200.9056120mm/55
ÇinTip 98199850WD396 V8 dizel1,200240.9065120mm/55
PakistanAl Khalid2000486TD-2 dizel1,200250.9070120mm/55
AlmanyaLeopard 2A6200162.3MTU MB873 Ka 501 V12 dizel1,47923.740.8368120mm/55
İsrailMerkava IV200265MTU MT883 Ka 501 V12 dizel1,50023.080.9064120mm/47
AlmanyaLeopard 2A7+200667.5MTU MB873 Ka 501 V12 dizel1,50022.22

120mm/55
TürkiyeAltay2017?65?MTU MT883 Ka 501 V12 dizel1,50023.08?70?120mm/55


Tabloya göre şu yorumları yapmak mümkün:

1. 1990'lı yıllardan itibaren, özellikle Batı yapımı tanklarda 1,200 ve 1,500 beygir güçlü motorlar kullanılmaya başlamış.

2. 1980'li yıllardan itibaren 120mm/55 namlu kullanılmaya başlamış. İngiliz Challenger 1 bu namluyu kullanan ilk tank olmuş. Halihazırda 120mm/55 neredeyse standart haline gelmiş.

3. Tankların güç - ağırlık oranında belirgin bir artış trendi söz konusu. 1960 - 1970'li yıllarda 0.80 civarlarında seyreden oran, 2000'li yıllara gelindiğinde 0.90'dan fazla değerlere ulaşmış, hatta M1 Abrams örneğinde 1'i geçmiş. Bu, tankların palet genişliği olarak belli bir sınır değere (500 - 700mm civarı) ulaşıp toplam ağırlıklarının artmaya devam etmesinin bir sonucu gibi görünüyor.

4. Nitekim 2006 yılında ilk örneği görülen Leopard 2A7+, 67.5t gibi bir ağırlığa ulaşmış. Leopard 2'nin en yaygın modellerinden 2A4 türevinde toplam muharebe ağırlığı ise 55t. Güç ağırlık oranında da dolayısıyla dramatik bir düşüş görülüyor.

5. Altay tankı, hareket kabiliyeti olarak ele alındığında, 1990'lı yıllarda geliştirilmiş tanklarla eşdeğer bir konumda görülüyor. Motor gücü, ağırlık ve güç - ağırlık oranı bakımından Merkava IV ile Leopard 2A6 arası bir konuma giriyor. Burada fark yaratabilecek muhtemel etkenler motorunun teknolojisi (dolayısıyla MTBF, MTTR gibi verileri) ile aktarma organı performansı olabilir. Ancak hareket kabiliyeti açısından şu anda hizmette olan mevcut tanklardan çok ileri ya da çok geri bir noktada değil.

6. Tablodaki tankların seri üretim başlangıç tarihleri incelendiğinde ise ilginç bir durum ortaya çıkmakta. Halihazırda hizmetteki modern ana muharebe tanklarının tamamı, 1980'li yıllarda geliştirilmiş modellerin güncel türevleri. Bu tankların ömürleri, 2020'li yılların başında dolmaya başlayacak. Öte yandan kağıt üzerindeki teknik özellikleri üç aşağı beş yukarı bu tanklara eşdeğer olan Altay ise, eğer seri üretimine en erken 2017'de başlanması öngörülen bir tank. O da tüm testler, seri üretim hazırlıkları ve sanayileşme programı yolunda gider, bir aksama ya da gecikme yaşanmazsa. Ki seri üretim başladıktan sonra doğal olarak alt sistem bazında iyileştirmeler, güncelleme ve tadilatlar da yapılacaktır. Sonuç olarak Altay, 2020'lerin başından itibaren anlamlı sayılarda envantere girmiş ve uluslararası piyasada boy göstermeye başlamış olacak.

Soru şu ki, 2020'lerde dünya piyasasında ana muharebe tankı talebi nasıl olacak? Dünyanın ağırlık merkezi Asya - Pasifik'e kayıyor; bu bölgedeki ülkelerin orduları esas olarak hava ve deniz sistemlerine yatırım yapmakta. Ayrıca çokuluslu harekatların artması, hava ve denizden hızla ve bol miktarda nakledilebilen muharebe araçlarına talebi artırmış durumda. Bugünün muharebe sahası için 65+ t ağırlıkta, 120mm toplu, 1200 - 1500bg motorlu bir tank iyi bir konumda; ancak 10 yıl sonrasının muharebe ortamı nasıl bir tankı dikte ettirecek? 140mm toplu, 2,000bg motorlu, 80t ağırlığında mı? Bunun sonu nereye gidecek?

Suriye İç Savaşı, tanklar açısından ilginç bir laboratuar olmakta: Doğru dürüst silah tutmasını bilmeyen isyancıların elinde Metis, RPG-29, Kornet vb var, mahalle arasında tank avlıyorlar. Yarın bu tip militanların eline çok daha gelişmiş tanksavar füzeleri geçmesi muhtemel. Bu durum tankların zırh ve aktif / pasif koruma sistemlerini nasıl etkileyecek?

7. Dolayısıyla Altay tankının, muadillerine ve olası hasımlarına karşı fark yaratması için atış kontrol, sensör ve aktif / pasif koruma sistemlerinden yana avantajlı olmasının gerekliliği ortaya çıkmakta. Tankın tasarımında bu hususlar doğrultusunda genişleme payı bırakılmış olması muhtemeldir.

8. Bu manzaradan benim çıkardığım sonuç, tank tasarımının ve tank teknolojilerinin bir çeşit doyma noktasına doğru gitmekte olduğudur. Yakın gelecekte oyunun kurallarını değiştirici konsept ve/veya teknolojiler kullanıma geçebilir, bu da tank üretimi ve tank savaşını farklı bir boyuta taşıyabilir.

Resmi daha net anlayabilmek için zırh koruması, ateş gücü ve sensör teknolojileri açısından da incelemek gerekli. Onlar da başka yazıların konusu olsun...


Kaynaklar
The Technology of Tanks, Richard Ogorkiewicz, Jane's Information Group, Surrey, 1991
http://www.tank-net.com/forums/index.php?showtopic=20510                              
http://www.defenceviewpoints.co.uk/articles-and-analysis/the-future-of-the-main-battle-tank            
http://www.thinkdefence.co.uk/2013/04/obituary-for-the-main-battle-tank/

https://en.wikipedia.org/wiki/Tank#Mobility
Viewing all 500 articles
Browse latest View live