Quantcast
Channel: Siyah Gri Beyaz
Viewing all 502 articles
Browse latest View live

Fırat Kalkanı Harekâtı - 29.08.2016

$
0
0

Fırat Kalkanı'nın altıncı gününün en önemli gelişmelerinden biri, ÖSO'nun Sacır Suyu'nun güneyine inmesi oldu.

PYD'nin Menbiç'e asker ve silah takviyesi yapmaya başladığı bildirildi. Ancak örgütün bir sözcüsü, bir takviyenin söz konusu olduğunu ancak bunun PYD tarafından yapılmadığını söyledi.

Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, PYD örgütünün Fırat Nehri'nin doğusuna geçmemesi halinde hedef olacağını açıkladı.

Harekâtın hedeflerine ilişkin Türkiye'den en somut açıklama, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'tan geldi. Kurtulmuş, "Türkiye’nin hedefi açık, sınırlarını korumak. DAEŞ başta olmak üzere Türkiye’ye karşı faaliyet gösteren terörist yapıları, belirttiğiniz genişliği 90, derinliği 40 km kadar olan operasyon alanından süpürmek" diyerek harekâtın sınırlarını çizdi. Kurtulmuş ayrıca, PYD'nin Menbiç'ten ayrılmasının Suriye'nin toprak bütünlüğü açısından önemli olduğunu da vurguladı.

Cerablus'un güneyi ve batısı istikametinde kaydedilen ilerlemede gün boyunca Um Rasum, Mülhamiye, Yakubiye, Arab Hasan, Muhsinli, Helvancı, Um Susa, Zahrül Mağara, Bal Mağara, Büyük Bulduk, Küçük Bulduk ve Tamura köy ve mezraları ele geçirildi. TSK'dan akşam saatlerinde yapılan bir açıklamada harekâtın başlangıcından itibaren kontrol altına alınan alanın toplam 400 kilometrekare olduğu bildirildi.

TSK tarafından 29 Ağustos günü yapılan açıklamada 24 saat boyunca 20 ayrı hedefin 61 adet topçu atışıyla vurulduğu kaydedildi. 1630 sularında başlayan yeni bir topçu bombardımanında 21 ayrı hedefe 108 atış yapıldı.
Kaynak: @FıratKalkanı

Gece 2300 sularında İncirlik Üssü'nden kalkan iki Amerikan A-10 taarruz uçağı, Cerablus civarında tespit edilen IŞİD hedeflerini vurdu.

IŞİD, Cerablus'un batısındaki Dahiriye'de bulunan ÖSO unsurlarına bomba yüklü araçla (VBIED; Vehicle Based Improvised Explosive Device) saldırı girişiminde bulundu. Araç, hedefine ulaşamdan vurularak etkisiz hale getirildi.

Öte yandan Suriye, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon’a bir mesaj yollayarak, Cerablus’un güneyine hava saldırısı gerçekleştiren Türkiye’nin insanlık suçu işlediğini savundu ve engellenmesini istedi.







Değerlendirmeler

Harekâta katılan ÖSO gruplarının disiplin, sevk ve idare ve etkinlikleri, harekâtın "TSK desteğinde" mi yoksa "TSK liderliğinde" mi yapıldığı konusunda belirleyici olacak gibi görünüyor. Bugüne kadarki ilerleme, TSK topçu ve hava taarruzu desteğinde kaydedilen, büyük kısmı uzun süre önce terkedilmiş köy ve mezralara girilme şeklinde idi. Cerablus'un güneyi haricinde şiddetli çatışmalar çok fazla yaşanmadı; çıkan çatışmalarda da topçu desteği sonucu belirleyici oldu.

Ele geçirilen alan genişledikçe, hakimiyetin sağlanması ve korunması, ÖSO gruplarının disiplin ve düzenlerine bağlı olacaktır. PYD'nin, muhtemelen Batı (=ABD) desteğini zora sokmamak için açıktan ÖSO ve TSK ile çatışmaya girmeyi tercih etmediği, Menbiç'te bir savunma tahkim ettiği görülüyor. Ancak IŞİD'in böyle bir motivasyonu bulunmamakta. Daha açık bir ifade ile eğer bir karşı saldırı gelecekse, bunun IŞİD'den gelmesi daha olasıdır. Eğer ÖSO unsurları, şiddetli bir karşı saldırı ile çözülme emareleri gösterecekse ("güvenli liman" olarak görülen Türkiye'ye kaçma gibi), sınır boyunca teşkil edilen güvenli kuşağın korunması için TSK'nın bölgeye daha fazla kara unsuru ile müdahil olması gerekebilir.

Böyle bir durumun önüne geçmek için, bölgede topçu ve hava unsurları ile yapılacak önleyici vuruşları artırmak gerekir. IŞİD ve PYD unsurları, karşı saldırı ve/veya etkili savunma kabiliyetlerinin kırılması için devamlı müddetle ateş baskısı altına alınmalıdır. Bunun içinde bölgede kesintisizi hedef tespit ve teşhis ile istihbarat kapsaması sağlanmalıdır.

Scorpene Skandalı: Binden Fazla Nasihata Bedel bir Musibet

$
0
0
Türkiye'de neredeyse tüm gündem 15 Temmuz darbe girişimi, devlet kademelerinin Gülen cemaati mensuplarından temizlenmesi ve Fırat Kalkanı Harekâtı ile meşgul durumda. Bu nedenle, geçtiğimiz hafta dünyanın öteki ucunda patlak veren bir skandal pek farkedilmedi. Skandalın boyutları, üç ülkede deprem etkisi yarattı ve farklı ülkelere de sıçrayabilir. Mali boyutu ise on milyarlarca dolar mertebesinde.

Avustralya'da yayımlanan bir gazete, Fransa'nın Hindistan için inşa etmekte olduğu denizaltıların tüm proje dokümanlarını ele geçirdi. 22,000 sayfa tutan ve denizaltıların tüm sistemlerinin tasarım ve performans ayrıntılarını içeren bu dokümanların bir kısmı yayımlandı. Skandala çarpan etkisi yapan ise, Fransa'nın Hindistan ihalesini rüşvet ile almış olması iddiaları ve kısa süre önce Avustralya'nın yaklaşık USD40 milyar tutarındaki denizaltı ihalesini de -benzer tipteki denizaltı için- Fransa'ya vermiş olması.

Skandal, çıkış şekli ve muhtemel sonuçları nedeniyle yakından incelenmeyi hak ediyor.


Arka Plan

Hindistan, Project 75 programı kapsamında açtığı ihalede 2002 yılında Fransız DCNS şirketi tasarımı Scorpene dizel elektrik denizaltısını seçti. Yaklaşık üç yıl sözleşme görüşmeleri, 06.10.2005 tarihinde altı adedi kesin, dokuz adedi de opsiyon olmak üzere 15 adet Scopene denizaltı için, teknoloji transferini de içeren USD6 milyarlık bir sözleşmenin imzalanmasıyla sonuçlandı.

Kesin sipariş paketindeki dört denizaltının klasik dizel elektrik tahrik sistemine sahip olması öngörülürken, son iki botun havadan bağımsız tahrik (AIP; Air Independent Propulsion) sistemi ile donatılması planlanmıştı. Şili için inşa edilen O'Higgins sınıfı baz alınarak üretilecek olan Hint Scorpene'leri, SUBTICS muharebe kontrol sistemi, WASS Black Shark torpidoları ve MBDA SM.39 Exocet gemisavar füzeleri ile donatılacaktı.

Adı Kalvari olarak belirlenen Hint Scorpene'lerinin ilki olan S50 Kalvari, Mazagon Tersanesi'nde 30.10.2015 tarihinde denize indirildi, Eylül ayında hizmete girmesi bekleniyor. İkinci denizaltı S51 Khanderi'nin ise bu yıl içinde denize indirilmesi planlanıyor.

Proje, daha başından yolsuzluk skandallarının öznesi idi. Fransızların USD6 milyarlık ihaleyi kazanabilmek için Hint bürokratlara USD175 milyon dolayında rüşvet dağıttığı iddia edildi. Yapılan soruşturmalar sonucunda herhangi bir bulguya rastlanamadı ve dosya kapatıldı. Ancak denizaltılda kullanılacak 98 adet torpido için İtalyan WASS şirketi ile imzalanan USD300 milyonluk sözleşme, WASS'ın bağlı olduğu çatı şirket Finmeccanica'nın (şimdi Leonardo) ülkede karıştığı rüşvet ve yolsuzluk skandalı nedeniyle askıya alındı. Denizaltıda kullanılmak üzere yerli geliştirilen Varunastra torpidosunun atış denemelerine bu yıl içinde başlanması planlanıyor.

Avustralya ise, deniz kuvvetleri hizmetindeki altı adet Collins sınıfı denizaltıyı, 2020'lerin ortalarından itibaren yeni nesil AIP tahrikli denizaltılarla değiştirmek için SEA 1000 adı verilen bir programı 2007 yılında başlatmıştı. Avustralya tarihinin en pahalı ve kapsamlı savunma projesi olan SEA 1000 kapsamında Fransız DCNS şirketi, Shortfin Barracuda 1A tasarımı ile bu yıl Nisan ayında seçildi. Fransız Donanması için geliştirilen Barracuda nükleer denizaltısının AIP tahrikli bir türevi olacak bu botlardan 12 adet üretilecek. Projenin toplam maliyeti yaklaşık USD40 milyar. Denizaltıların 2030 - 2070 arasında hizmette kalması planlanıyor.


Skandal

Skandal, Avustralya'nın en büyük gazetelerinden haftalık The Australian'da Cameron Stewart imzası ile 24 Ağustos günü, "Sub Builder in Leak Scandal" (Denizaltı Üreticisinin Sızıntı Skandalı) başlıklı bir haber yayımlandı. Haberde, Avustralya'daki USD40 milyarlık ihaleyi kazanan Fransız şirketinin Hindistan'da inşa etmekte olduğu altı adet denizaltıya ait 22,400 sayfalık tasarım dokümanları gazete muhabirleri tarafından görülmüş ve edinilmişti. Denizaltının sonar, haberleşme, tahrik, silah vb tüm sistemlerinin tasarım, performans ve kullanım bilgilerini içeren dokümanların bir kısmı, karartma uygulananarak gazetenin internet sitesinde yayımlandı, ancak kısa süre sonra kaldırıldı.

Son derece ciddi bir güvenlik açığı anlamına gelen bu sızıntı, Hindistan'da kısa süre içinde büyük ses getirdi. Denizaltı gibi en kritik silah sistemlerinden birine dair bu denli kapsamlı bir bilgi ifşası, ülkenin savunmasında ciddi bir zafiyete yol açma riski taşımaktaydı. Hint Deniz Kuvvetleri, gazetenin sitesinde yayımlanan bilgilerin kritik bir güvenlik riski doğurmayacağını açıkladı ancak bu açıklama, söz konusu 22,400 sayfalık paketin hangi ellerde olduğuna ve daha ne kadar güvende kalabileceklerine dair bir teminat içermemekte.

Skandalın patlak verdiği sıralarda Hindistan, Kalvari projesinin son iki denizaltısında kullanılacak AIP sisteminin ortak üretimi için hazırlıklar yapmakta, ilave altı adet Scorpene üretimi için DCNS ve Fransız hükümeti ile görüşmeler yürütmekte ve yılan hikayesine dönen Rafale jetinin sözleşme imzası için masaya oturmak üzereydi. Belgelerin yayımlanması, halihazırda üretilmiş olan dört Scorpene'in hizmete girdiğinde kullanımını önemli oranda etkileyecek nitelikte. Gizli kalması gereken tüm bilgilerin, özellikle gürültü özellikleri ve performans bilgilerinin açığa çıkması, Hint Donanması'nı bu denizaltıları ön hatta kullanmaktan vazgeçirebilecek önemde.

Bir açıklama yapan DCNS ise, konuyla ilgili bir soruşturma başlatıldığını, ilk bulgulara göre sızıntının kaynağının Hindistan dışında başka bir ülke olduğunu açıkladı. Açıklamada, bu kaynağın, başka bir ülkedeki DCNS çalışanı olup olmadığına ilişkin bir bilgi verilmedi.

Haberi yayımlayan The Australian ise haber kaynaklarının, dokümanların 2011 yılında Fransa'da hazırlandığını, DCNS için çalışan eski bir Fransız donanma mensubu tarafından aynı yıl ülke dışına çıkarılarak Güneydoğu Asya'daki başka bir şirkete götürüldüğünü ve bir aracı tarafından ikinci bir şirkete aktarıldığını söylediğini açıkladı. Söz konusu kaynağa göre bu veriler, bu ikinci şirket tarafından bir harici disk içinde ve normal posta yoluyla Avustralya'da bir şirkete gönderilmiş. Tüm bu trafik içinde verilerin herhangi bir ülke istihbarat servisi tarafından ele geçirilip geçirilmediği ise spekülasyona açık.


Değerlendirmeler

Skandal sonucunda DCNS şirketi, Fransa ve Hindistan büyük zarar görmüş durumda.

DCNS, hem Hindistan hem de uluslararası pazarda şimdilik yalnızca büyük bir itibar kaybı yaşamış bulunuyor. Ancak şirketin Hindistan'daki yürürlükte olan sözleşmelerinin geleceği belirsiz duruma düştü. Hem bu ülkede hem de uluslararası pazarda takip edilen projelerde kazanma şansı da büyük ölçüde düşmüş durumda. Bu denli büyük bir güvenlik açığı ve gizli bilgi ifşası, sadece şirketin değil, Fransız savunma sanayiinin de itibarına gölge düşürmüş durumda.

Denizaltılar, bir ülkenin en stratejik silah sistemleridir. Barış zamanında da çok hassas, istihbari nitelikte görevler üstlenirler. Bu nedenle her türlü tasarım bilgileri, özellikle gürültü özellikleri, performansları ve taşıdıkları sistemlerin kapasiteleri gibi bilgiler mümkün olan en üst seviye güvenlik önlemleri ile korunurlar. Bu nedenle de, Hint Scorpene'lerinin tüm tasarım dokümanlarının böyle bir şekilde ifşası, Hint Deniz Kuvvetleri'ne büyük zarar vermiştir.

Bu skandal dolayısıyla Hint - Fransız savunma sanayii ilişkilerinin büyük yara alması muhtemeldir. Fransa, MMRCA projesi kapsamında Hindistan'a 35 adet Rafale savaş uçağı satmak için sözleşme görüşmeleri yürütüyordu. Scorpene denizaltılarından ilave siparişler de beklenmekteydi. Bu projelerin suya düşmeleri olasıdır. Fransa'nın özellikle Ortadoğu'da ivme kazanan savunma satışlarının zarar görmesi de bir başka olasılık.

Sızıntının arkasında kimlerin olduğunun tespiti kolay değil. Basit bir sanayi casusluğu olabileceği gibi karmaşık bir istihbarat servisi operasyonu da olabilir. Bir olaydan kimlerin menfaat kazanacağına bakılarak failin tespiti kaidesi burada işe yaramayabilir, zira skandalın boyut ve kapsamı o kadar geniş ki, hem mağdur hem de faydacı listesi bir hayli kabarık olacak gibi görünüyor.

Bu olaydan çıkarılabilecek dersler şu şekilde özetlenebilir:

1. Savunma sanayiinde, özellikle kritik teknoloji içeren projelerde bilgi güvenliği ve istihbarata karşı koyma konularında en ufak bir hata ya da ihmâl affedilemez.

2. Savunma sanayiinde her türlü sistem, teknoloji ve bileşenin yurt içinde üretilmesi ya da geliştirilmesi mümkün değildir. Bir şekilde yurt dışı kurum ya da kuruluşlarla işbirliği ya da alış veriş içine girilmesi kaçınılmazdır. Bu durumda, bilgi güvenliği konusunda ayrıca özen gösterilmesi gerekir.

3. Savunma sanayii, ülkelerin ulusal güvenlikleri için olduğu kadar dış siyasetlerinde de son derece önemli ve etkili bir araçtır. Bu aracın etkin kullanımı için devletin başta istihbarat olmak üzere tüm imkân ve kabiliyetlerinin, sektör ile birlikte eşgüdüm içinde kullanımı gerekmektedir.

Fırat Kalkanı Harekâtı - 30.08.2016

$
0
0

30 Ağustos günü görece sakin geçti. ÖSO ile PYD arasında bir çeşit ateşkes anlaşması sağlandığı bilgileri geldi. Bu iddialar Türk Dışişleri kaynakları tarafından yalanlandı.

Cerablus'un batısında IŞİD ile çatışmalar yer yer devam etti. Akşam saatlerinde bir Türk tankının vurulduğu bildirildi.

Gece ise, el Bab'a düzenlenen bir hava saldırısında IŞİD'in önde gelen isimlerinden ve örgütün sözcüsü Ebu Muhammed el Adnani öldürüldü.



TSK'dan yapılan açıklamada 29 Ağustos günü 1630'dan itibaren gerçekleştirilen topçu bombardımanında Cerablus ve çevresindeki 21 hedefe 108 atış yapıldığı bildirildi.

ÖSO gün içinde Münbiç'in kuzeyindeki Sacur Suyu'nun denetimini tamamen ele aldı. Öte yandan PYD'nin Mare'nin güneyindeki iki köyü IŞİD'den ele geçirdiği bildirildi.

Kaynak: @FıratKalkanı

SDG, Türkiye ile Cerablus arasında bir ateşkes anlaşması sağlandığını açıkladı. Anlaşmanın niteliğine ilişkin çelişkili haberler gelmeye devam etse de Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada, IŞİD'e karşı düzenlenen operasyonlara odaklanmak için bir çeşit "çatışmasızlık hali"üzerinde mutabık kalındığını iddia edilse de, bu iddialar Türkiye tarafından yalanlandı.

Amerika'nın Ortadoğu ve Orta Asya'daki kuvvetlerinden sorumlu CENTCOM komutanı Orgeneral Joseph Votel, Kürt grupların büyük bölümünün, Fırat'ın doğusuna geçmiş olduğunu söyledi. Votel, tüm odağın IŞİD'le mücadele olması gerektiğini söyledi. Öte yandan ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby, Votel'in açıklamasına atıfta bulunarak, PYD'nin aslında Fırat Nehri'nin doğusuna geçtiğini söyledi. ABD tarafından birbiri peşi sıra gelen açıklamalar üzerine Türk Dışişleri bir basın açıklaması yayınladı. Açıklama şöyle:

SC-31, 30 Ağustos 2016, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç'in ABD Savunma Bakanı, Savunma Bakanlığı Sözcüsü, Beyaz Saray Sözcüsü ve DEAŞ’la Mücadele Özel Temsilcisinin Fırat Kalkanı Harekatına İlişkin Kamuoyuna Yansıyan Beyanları Hakkındaki Bir Soruya Cevabı 
Fırat Kalkanı Harekatının amacı bellidir. Harekat, Uluslararası Hukuktan kaynaklanan meşru müdafa hakkımız ve Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygı ilkesi çerçevesinde, oradaki terör belası Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını rahatsız etmeyecek noktaya geriletilinceye kadar sürecektir. 
Müttefikimiz ABD’nin, Münbiç şehir merkezine yönelik olarak Haziran ayında başlayan ve şehrin DEAŞ’tan arındırılması suretiyle tamamlanmış bulunan operasyon öncesinde tarafımıza ilettiği, herhangi bir PYD/YPG unsurunun operasyonun ardından Fırat nehrinin batısında kalmayacağı yolundaki taahhüdünün bir an önce gerçekleşmesini bekliyoruz. 
ABD’li yetkililerin Fırat Kalkanı Harekatı’nın kapsam ve hedefleri konusundaki beyanları üzerine ABD’nin Ankara Büyükelçisi nezdinde üst düzeyde gerekli girişim yapılmış ve bu tarz beyanların hiç bir şekilde kabul edilemez bulunduğu, müttefiklik hukukuyla bağdaşmadığı vurgulanmıştır.

TSK, sınırdaki birlikleri takviye etmeye devam etti. Gün boyunca bölgeye tank ve zırhlı araç sevkedildi.

Akşam saatlerinde Cerablus'un batısında IŞİD tarafından bir tanka füze ile saldırı gerçekleştirildi. Olayda, biri Özel Kuvvetler Komutanlığı mensubu tabur komutanı Yarbay olmak üzere üç asker yaralandı. TSK tarafından düzenlenen karşı saldırı ile füzenin ateşlendiği bina ile silahlı bir araç imha edildi.

Değerlendirmeler

PYD'nin Mare'nin güneyindeki köyleri ele geçirmesi, el Bab'a yönelik bir tazyik uyguladığının habercisi olabilir. Nitekim bu kentteki IŞİD lider kadrosundan Adnani'nin ölüdürülmesi de, kente düzenlenecek bir saldırının işareti gibi görünüyor.

el Bab, ABD destekli PYD ile Türkiye destekli ÖSO'nun çıkarlarının çatıştığı bir düğüm noktası. Bu kent, PYD için Kürt Koridoru'nu tamamlama yolunda önem taşıyor. Benzer şekilde ÖSO için de Halep'in kuzeyinin hakimiyetinin sağlanması ve Türkiye için sınır boyunca güvenli bölgenin kurulması açısından da kritik. el Bab'ın, PYD unsurlarının Fırat'ın doğusuna geçmeleri ile birlikte Türkiye - ABD arasında önemli bir sorun haline gelmesi olası.

Fırat Kalkanı Harekâtı'nın yedinci gününde Türkiye üçüncü tank kaybını yaşadı. Harekât uzadıkça gerek saldırılar gerekse arıza vb nedenlerle geçici ya da kalıcı araç kayıpları yaşanabilir. Bölgede kullanılmakta olan M60A3 ana muharebe tankları ve ACV-15 zırhlı muharebe araçları, asimetrik nitelikte bir harekâta uygun beka kabiliyetine ve donanıma sahip değildir. Kara Kuvvetleri envanterindeki, kısmen M60T'ler hariç, hiç bir tank ve zırhlı muharebe ya da personel taşıyıcı araçların da büyük kısmı bu tip operasyonlara uygun donanım ve niteliklere sahip değildir.

Beş yıldır süren Suriye İç Savaşı, savaşn tüm gruplar ve onları savaştıran ülkeler için büyük bir muharebe laboratuarı görevi görmektedir. Edinilen derslerin önemli bir kısmı, tanksavar taktik ve teknikleri ile ani ve sonuç alıcı vur kaç türü operasyonlardır.

i. Fırat Kalkanı Harekâtı'nın uzaması,
ii. Fırat Kalkanı Harekâtı alanının genişlemesi
iii. Destek verilen ÖSO gruplarının etkinlik ve disiplinlerinin çözülmesi

gibi olasılıklar, bölgedeki birliklerin maruz kalacakları riskleri artıracaktır. Böyle bir duruma karşı önlem olarak harekâta katılan TSK unsurlarının modern araç ve ISR kabiliyetleri ile süratle takviye edilmesinde büyük fayda vardır.

Fırat Kalkanı Harekâtı - 31.08.2016

$
0
0
Harekâtta bir hafta geride kalırken TSK - ÖSO unsurlarının ele geçirdiği alanın toplam yüzölçümü 400 kilometrekareyi aştı. 25km civarında bir derinliğe ulaşılırken ele geçirilen köy sayısı da 32 oldu.

Suriye Türkmen Meclisi Başkanı Abdurrahman Mustafa, sınır hattının Gavureli - Çobanköy arasında kalan kesiminin IŞİD'den temizlenmesinden sonra sıradaki hedefin el Bab olabileceğini söyledi. Mustafa, Münbiç ve Cerablus'tan kaçan IŞİD militanlarının buraya yerleştiğini ekledi.

ÖSO, Sacır Suyu boyunca batıya ilerlemesini sürdürerek Halvancı, Muhsinli ve Hasan Sağır köylerini ele geçirdi.


TSK unsurları, Münbiç'e 11km mesafede konuşlandı. Kentin çevresinde PYD güçleri ile çatışmaya giren ÖSO unsurlarına ateş desteği sağlanıyor.

SDG tarafından kurulan Cerablus Askeri Meclisi Sözcüsü Ali Hico, ABD özel kuvvetlerinin "çatışmasızlığın" devamını sağlamak için PYD ve TSK/ÖSO unsurları arasına konuşlandığını söyledi.
Başbakan Binali Yıldırım, öğle saatlerinde “Güney sınırlarımızı emniyet altına almak ve vatandaşların can güvenliğini sağlamak üzere ÖSO’nun faaliyetlerine destek vermek amacıyla silahlı kuvvetler unsurlarımız oraya geçtiler. Buradaki terör unsurları tamamen ortadan kaldırılıncaya kadar tehditler tamamen bitinceye kadar faaliyetler devam edecek.” şeklinde bir açıklama yaptı.


Müteakiben öğleden sonra Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın düzenlediği basın toplantısında Türkiye'nin PYD ile herhangi bir anlaşmasının söz konusu olmadığını, Fırat'ın doğusuna geçmediği müddetçe PYD'nin bir hedef olacağını söyledi.

Rusya'dan da Türkiye'ye yönelik bir açıklama geldi: Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova, "IŞİD'le savaşan tüm etnik gruplara ve muhaliflere yönelik saldırılardan kaçınması" için Türkiye'ye çağrıda bulundu. 

Diyarbakır 7'nci Kolordu Komutanlığı'ndanŞanlıurfa'daki 20'nci Zırhlı Tugay'a M60T ana muharebe tankları sevkedildi.
Akşam saatlerinde TSK'dan bir açıklama yayımlandı:
Zavgar ve Külliye bölgelerinde teröristlere ait olduğu belirlenen ve yerleri tespit edilen 25 hedef, fırtına obüsleriyle 107 atım yapılarak, tam isabetle vurulmuştur. 
Akşam saatlerinde, 18.50 sularında yine Zavgar ve Külliye bölgelerinde teröristlerce barınma alanı olarak kullanıldığı tespit edilen dört bina Türk Hava Kuvvetleri’ne ait uçaklarca yapılan hava taarruzuyla, içindeki teröristlerle birlikte imha edilmiştir. 
Buna ilave olarak, Koalisyon Hava Kuvvetleri’ne ait savaş uçaklarınca, Güzelmezra bölgesine yapılan hava taarruzu sonucunda, DEAŞ’a ait bir silahlı araç imha edilmiştir.

Cerablus'ta yaşanan çatışmalar sırasında Türkiye'nin talep ettiği hava desteğinin ABD tarafından gönderilmediği iddia edildi


DeğerlendirmelerÖSO'nun, el Bab üzerinden Münbiç'e tazyik uygulaması olasılığı ağır basıyor.

Harekât ilerledikçe, Türkiye ile ABD arasındaki diplomatik mesaj alış verişi yoğunlaştı. el Bab, ÖSO, IŞİD ve PYD için büyük önem taşıyor. Dolayısıyla bu kente düzenlenecek bir operasyon sadece askeri olarak değil, diplomatik olarak da zor geçecektir. ABD özel kuvvetlerinin harekât bölgesine, PYD ile TSK arasına tampon oluşturacak şekilde konuşlanması iddiası doğru ise, harekâtın seyrine göre taraflar arasında sabotaj, sızma ve çatışmaların yaşanması riski oluşabilir. ABD'nin, Türkiye'nin bölgedeki ilerlemesini kontol etmek veya durdurmak için diplomatik ve askeri baskı uygulaması olasılığı mevcuttur.

Fırat Kalkanı Harekâtı - 01.09.2016

$
0
0

TSK'nın Cerablus çevresindeki IŞİD unsurlarına karşı mücadele veren ÖSO birliklerine topçu desteği devam etti.

ÖSO'nun ilerlemesi, Cerablus'un batısı istikametinde devam etti.

TSK gün içinde yaptığı açıklama ile harekâtın bugüne kadarki bilançosunu paylaştı.

TSK'nın açıklamasında, saat 1000 - 1128 arasında Külliye ve Zavgar bölgelerinde tespit edilen 15 hedefe Fırtına obüsleri ile 99 atım yapıldı. Ayrıca Hava Kuvvetleri'nin de Cerablus'ta dört hedefi vurduğu bildirildi.

Açıklamaya göre Fırat Kalkanı Harekâtı'nın başlangıcı olan 24 Ağustos'tan bugüne kadar 262 ayrı hedefe 1,128 obüs atışı gerçekleştirildi. Ayrıca 38 hedefe de 47 yakın hava desteği (close air support) sağlandı. Öte yandan ele geçirilen bölgede toplam 213 EYP (el yapımı patlayıcı; IED) tespit edilerek imha edildi.

ÖSO birlikleri, Cerablus'un batısındaki Zavgar, Tel Ağbar, Şaine, Külliye ve Es Sabuniye köylerini ele geçirdi.





İran Meclis Başkanı danışmanı Hüseyin Emir Abdullahiyan Türk basınına verdiği demeçte, Fırat Kalkanı operasyonunu olumlu bir adım olarak değerlendirdiklerini belirterek, Suriye yönetimi ile koordine olunmasının gerekliliğine dikkat çekti.

Öte yandan SDG içindeki Arap gruplar ve PYD arasında ayrışmaların başladığına ilişkin haberler gelmeye başladı. Araplardan oluşan Liva Tahrir grubu ile PYD arasında bir gerilimden bahsediliyor.


Değerlendirmeler
PYD içindeki olası bir Arap - Kürt / PYD ayrışması, Suriye'nin kuzeyindeki çatışmaların seyrini önemli ölçüde değiştirebilir. Olası bir ayrılık ve Araplar'ın Türkiye destekli ÖSO yanında saf tutması, PYD'nin ilerlemek bir yana, şimdiye kadar elde etmiş olduğu kazanımları korumasını da güçleştirecektir.

TSK'nın, bölgedeki ÖSO birliklerine yoğun topçu desteği sağladığı görülüyor. Yapılan açıklamadaki veriler esas alınırsa, harekâtın bugüne kadarki dokuz gününde,

Günde ortalama 125 top mermisi
Hedef başına ortalama yaklaşık 4 mermi kullanıldığı anlaşılıyor.

TSK envanterinde herhangi bir güdümlü top ya da havan mermisi bulunmuyor. Tüm topçu mühimmatı klasik tipte. Ancak dost ve düşman unsurların birbirlerine bu kadar yakın oldukları, çoğunlukla şehir ortamında cereyan eden muharebelerde, topçunun eğitimi ve atış isabeti ne kadar iyi olursa olsun ilk atışta tam isabet kabiliyeti büyük önem taşımaktadır.

Bu tür harekâtlarda, Afganistan ve Irak'ta da görüldüğü gibi, güdümlü topçu mühimmatı, çok hızlı ve etkin ateş desteğini yüksek isabetle sağlayabilmektedir. Taarruz helikopteri, savaş uçağı, silahlı İHA gibi unsurların, yakın hava desteği için bölgeye ulaşması ve ateş desteği sağlaması için gerekecek süre göz önüne alınacak olursa,  güdümlü topçu, havan ve çok namlulu roketatar sistemlerinin değeri ön plana çıkmaktadır. Kaldı ki anılan hava araçlarının etkinlik ve hatta uçabilirliği, hava şartlarından olumsuz olarak etkilenebilmektedir. Esas olan, tüm bu hava araçları ve topçu birliklerini eşgüdümlü olarak, birbirlerini tamamlayıcı bir perspektifle kullanabilme kabiliyetini edinme olmalıdır.

30 yıldır hem dağlık sarp arazide hem de meskûn mahalde teröristle mücadele eden TSK'nın bu tür bir kabiliyete hala sahip olmamasını akıl ve mantıkla izah etmek son derece zordur.

Dört Deniz Bülteni - Ağustos 2016

$
0
0


Karadeniz, Akdeniz, Kızıldeniz ve Gökdeniz havzasında savunma ve güvenlik gündemi
[PDF]





Azerbaycan

Jane's Defence Industry'nin 11 Ağustos tarihli haberine göre Rostvertol şirketi Genel Müdür Yardımcısı İgor Çeçikov, şirketin Bakü'de, Azeri Silk Way Havayolları ile birlikte bir bakım onarım ve yenileme (MRO) tesisi kurmaya hazırlandığını açıkladı. Tesis, Silk Way Havayolları envanterindeki Mi-171 helikopterlerine hizmet verecek.


Bulgaristan

NATO'dan 24 Ağustos günü yapılan açıklamaya göre ABD Hava Kuvvetleri, Bulgar hava sahasının korunması için 9 Eylül'den itibaren bu ülkeye iki adet F-15C Eagle tipi savaş uçağı konuşlandıracak.

Jane's Defence Industry'nin 2 Ağustos tarihli haberine göre 2012 yılında özelleştirilen Avionams uçak bakım şirketi, tekrar devletleştirildi. 1939 yılında kurulan şirketin Filibe'de iki bakım tesisi ile bir test merkezi bulunuyor.


Gürcistan

Türk Deniz Kuvvetleri'ne ait Aydın sınıfı mayın avlama gemisi M268 Akçakoca, Gonio açıklarında denizde kaybolan iki Gürcü askerin arama faaliyetlerine katıldı. [1]


Irak

Inherent Resolve Harekâtı komutanı olarak atanan Tümgeneral Stephen Townsend, Musul'un bir yıl içinde geri alınacağını açıkladı. [2]

Irak güvenlik güçleri 3 Ağustos günü Suriye sınırındaki Velid Sınır Kapısı'nı IŞİD'in elinden geri aldı. 8 - 9 Ağustos arasında buraya ve Tenef geçişine bir karşı saldırı düzenleyen IŞİD unsurları geri püskürtüldü. Öte yandan Irak güvenlik güçleri 25 Ağustos günü Kayyare kentinin denetimini tamamen ele geçirdi.  [3]

El Kaide'nin basın organı Es Sahab 25 Ağustos günü, örgüt lideri Eymen el Zevahiri'nin, Irak'taki örgüt takipçilerinin uzun sürecek bir gerilla savaşı için hazırlanması emrini verdiği bir mesajını yayımladı.

Alman hükümeti, üçüncü grupların eline geçmeyeceği teminatının alınması üzerine Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'ne yaptığı silah sevkiyatını tekrar başlattı. Bu kapsamda 1,500 piyade tüfeği, 1 milyon adet mühimmat, üç zırhlı araç ve 100 adet MILAN tanksavar güdümlü füzesi teslim edildi. [4]

Irak Savunma Bakanlığı 7 Ağustos günü ABD'ye siparişi verilen toplam 36 F-16IQ savaş uçağından dördünün daha teslim edildiğini açıkladı. Uçaklardan üç adedi (kuyruk numaraları 1611, 1617 ve 1618) tek; bir adedi (1620) çift kişilik. F-16IQ'lar, Balad'da konuşlu 9'ncu Avcı Filosu'nda hizmet veriyorlar. 36 uçaktan ilk dördü geçtiğimiz yıl Temmuz ayında, iki adedi ise bu yıl Ocak ayında hizmete girmişti. [5]

Irak Hava Kuvvetleri için Çek Cumhuriyeti'ne siparişi verilen L-159 ALCA eğitim / taarruz jetlerinden ikisi 25 Ağustos günü teslim edildi. Irak, dört adedi Çek Hava Kuvvetleri envanterinden, 11 adedi yeni üretim olmak üzere toplam 15 adet L-159 ALCA teslim alacak. Balad'daki 115'nci Eğitim - Taarruz Filosu'nda hizmete giren uçaklardan ilk ikisi geçen yıl Kasım ayında, iki adedi de Temmuz ayında teslim edilmişti.

Irak Hava Kuvvetleri'nden 9 Ağustos günü yapılan bir açıklamada, ABD'den 2015 başlarında imzalanan USD27 milyonluk bir sözleşme ile yeni bir Beechcraft King Air 350ER tipi istihbarat - keşif - gözetleme (İGK) uçağı alındığı bildirildi. Irak Hava Kuvvetleri'ne bağlı 87'nci Karma Filo bünyesinde halen beş adet King Air 350ER tipi İGK uçağı bulunuyor. ABD Savunma Bakanlığı'ndan Kongre'ye yapılan bildirimde Irak'ın ihtiyacının 24 adet King Air 350ER olduğu belirtilmişti; dolayısıyla kısa vadede ilave siparişler söz konusu olabilir. Irak'ın King Air 350ER uçakları, Reaper İHA'larında da kullanılan Lynx II SAR radarı, MX-15 elektrooptik kamera, AN/AAR-47 füze ikaz ve AN/ALE-47 karşı tedbir salma sistemi ile donatıldılar.

ABD Savunma Bakanlığı'ndan 10 Ağustos günü yapılan bir açıklamada, Irak ordusu için Insitu şirketi ile ScanEagle İHA sistemi için USD8.3 milyonluk bir sözleşme imzalandığı duyuruldu. Sayısı açıklanmayan İHA'ların teslimatı Ağustos 2017'de tamamlanacak.

Irak Hava Kuvvetleri'ne ait Mi-17 tipi bir helikopter 10 Ağustos günü ülkenin güneyindeki el Macar yakınlarında düştü. Helikopterdeki dokuz personel kazayı yaralı olarak atlattı.


İran

İran Savunma Bakanı Tuğgeneral Hüseyin Dehgan, İran TV'sine verdiği mülakatta bakanlığının kısa süre içinde Rusya ile "Suhoy" tipi savaş uçaklarının tedariki için görüşmelere başlayacağını açıkladı. [6]

Rus Hava Kuvvetleri'ne ait Tupolev Tu-22M3 (NATO kodu "Backfire") tipi stratejik bombardıman uçaklarının, Hamadan Hava Üssü'ne konuşlanarak Suriye'deki hedefleri bombaladığı bildirildi. [7][8]Üste ayrıca Su-34 taktik bombardıman uçaklarının da konuşlandığı ve hava harekâtına katıldığı ortaya çıktı. [9]

Jane's Defence Weekly'nin 31 Ağustos tarihli haberine göre İran, Rusya'dan teslim aldığı S-300 hava ve füze savunma sistemini Fordov uranyum zenginleştirme tesisi çevresine konuşlandırıyor.

İran, Bavar 373 adı verilen ve yerli imkânlarla geliştirilen uzun menzilli bir hava savunma füze sistemini kamuoyuna tanıttı. Sistemin, Rusya'dan teslim alınmakta olan S-300 hava ve füze savunma sistemine yakın performansta olduğu bildirildi. [10]

İran TV'lerinde, Karrar adlı yeni bir ana muharebe tankı tasarımına dair görüntüler yayımlandı. Dış görünüş olarak Rus yapımı T-90MS'ye benzeyen Karrar'ın, İran'ın lisans altında ürettiği T-72 üzerinden geliştirdiği bir model olduğu değerlendiriliyor. [11]

Rostvertol şirketi, 23 - 25 Ağustos tarihleri arasında Tahran'da mevcut ve olası müşterileri bir araya getiren bir seminer düzenledi. [12]


İsrail

Obama yönetiminin, İsrail'e yapılacak savunma yardımı kapsamında aktarılacak fonların yalnızca ABD'li savunma şirketlerinden alım için kullanılması şartını getirmeye hazırlaması, İsrail savunma sanayiini sıkıntıya soktu. Şimdiye kadarki yardımlarda aktarılan maddi kaynağın bir kısmının, İsrail malı savunma sistemleri temini için kullanımına izin veriliyordu. Bu kararın, İsrail savunma sanayiini önümüzdeki on yıl içinde USD10 milyar zarar uğratması öngörülüyor. [13]

İsrail Hava Kuvvetleri için Lockheed Martin tarafından üretilen ikinci F-35I Adir savaş uçağı ilk uçuşunu 8 Ağustos günü gerçekleştirdi. 902 gövde numaralı uçak, 25 Temmuz'da ilk uçuşunu yapan ilk uçakla birlikte 12 Aralık günü İsrail'e intikal ederek Nevatim Hava Üssü'ndeki 140'ncı Filo'da göreve başlayacak. Öte yandan Jane's Defence Weekly'nin 15 Ağustos tarihli haberine göre İsrail savunma sanayii, F-35 projesi kapsamında USD993 milyonluk offset işi almış durumda.

İsrail Savunma Bakanlığı, M113 zırhlı personel taşıyıcı aracın yerini almak üzere geliştirilen Eitan adlı 8x8 tekerlekli zırhlı aracı kamuoyuna tanıttı. 30 - 35t ağırlığındaki Eitan, 750bg gücünde bir motora ve üç kişilik mürettebat dahil 12 asker taşıma kapasitesine sahip.[14]

Elbit Systems şirketi 15 Ağustos günü, deniz gözetleme görevleri için Skylark İHA'sı üzerinden geliştirilen Skylark C'yi tanıttı. [15]

Jane's Defence Weekly'nin 4 Ağustos tarihli haberine göre İsrail ordusu, klasik topçunun kısa süreli salvoları ile güdümlü topçu roketlerinin eşgüdümlü kullanımını içeren yeni bir topçu taktiği üzerinde çalışıyor. Buna göre M109 kundağı motorlu obüsler, M270 MLRS sisteminden atılan Romah güdümlü roketleri ve Tamuz güdümlü füzeleri ile birlikte kullanılacak. Her bir topçu birliğinin, kendi istihbarat ve hedef tespit birimine sahip olması öngörülüyor.

IAI üretimi Heron 1 tipi bi İHA, 9 Ağustos günü eğitim uçuşu sırasında İsrail'in kuzeyindeki Zalafa köyüne düştü. Uçağın düştüğü yerde çıkan yangın sonucu yedi sivil zehirli gazdan etkilenerek hastaneye kaldırıldı.

Israel Aerospace Industries (IAI) şirketi, 2016 ikinci çeyrek performans göstergelerini açıkladı. Buna göre şirketin satışları USD877 milyon ve kârı da USD22 milyon olarak gerçekleşti. Şirketin cirosu geçen yılın aynı dönemine göre %5.5 düşerken faaliyet kârı %100 arttı. Bu durumun esas sebebi olarak, ArGe harcamalarının düşmesi gösteriliyor. Aynı döneme ilişkin verileri yayınlan Elbit şirketi ise, bir önceki yıla göre gelirlerini 57 artırarak USD805 milyona çıkardı. Şirket, ArGe'ye ayırdığı bütçeyi USD58 milyondan USD67 milyona çıkardı.


Kıbrıs

İngiltere Savunma Bakanı Michael Fallon 2 Ağustos günü Kıbrıs'taki İngiliz üslerini ziyaret edip Rum Kesimi Savunma Bakanı Hristoforos Fokaidis'le bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmede IŞİD'e karşı mücadele ve GKRY ile İngiltere arasında Şubat ayında imzalanan “İkili Askeri İşbirliği Programı” çerçevesinde yaşanan gelişmeler ele alındı. [16]

Rum Fileleftheros gazetesi, Baf Üssü'ne konuşlanan ve Norveç Hava Kuvvetleri'ne ait Dassault Mystere 20ECM tipi bir elektronik harp uçağının Kıbrıs'ın doğusunda ve Suriye açıklarında uçuşlar yaptığını yazdı. [17]

Yunanistan ve Rum Milli Muhafız Ordusu (RMMO) 18 Ağustos günü Salamis 01/16 adlı bir arama kurtarma tatbikati gerçekleştirdi. [18]

Rum Meclisi’nden geçen bir yasal düzenlemeyle, RMMO'ya kadın asker alımı yolunun açıldığı bildirildi. [19]

Lübnan

ABD 9 Ağustos günü düzenlenen törenle Lübnan ordusuna 50 adet HMMWV jip, 40 adet 155mm M198 çekili obüs, 50 bombaatar ve 1,000t mühimmat hibe etti. [20]


Mısır

Rusya'nın Mısır'a geçen yıl hibe ettiği ve Ahmed Fadel adı verilen Proje 1241.1 Molniya tipi korvet, 4 Ağustos günü düzenlenen törenle Mısır Deniz Kuvvetleri'nde hizmete girdi.

Mısır Deniz Kuvvetleri için Almanya tarafından inşa edilen Tip 209/1400 sınıfı denizaltı S41, 17 Ağustos günü Norveç - Danimarka arasındaki Skagerrak açıklarında seyir tecrübeleri sırasında görüntülendi. [21]

Mısır'ın hava kuvvetleri için sipariş ettiği MiG-29 savaş uçaklarının, yeni nesil OLS-UE adlı kızılötesi hedef tespit ve takip sistemi ile donatılacağı açıklandı. Mısır MiG-29'ları ayrıca PPK hedefleme podlarını da taşıyacaklar. OLS-UE sistemi, kaydettiği TV ve kızılötesi görüntüleri kokpite yansıtıp, lazer hedef işaretleme yapabiliyor. [22]


Romanya

NATO üyesi 10 ülke ile Finlandiya ve İsveç'in bir araya gelerek oluşturduğu Strategic Airlift Capability (SAC) tarafından Campia Turzii Hava Üssü'nde 12 - 15 Ağustos tarihleri arasında hava indirme ve nakliye tatbikatı düzenlendi. Tatbikata Romen Özel Kuvvetleri de katıldı. [23]


Rusya Federasyonu

Başbakan Dimitri Medvedev 19 Ağustos günü yaptığı bir açıklamada savunma sanayiinin sübvansiyonu için USD757 milyon tutarında bir kaynak aktarımı yapılacağını söyledi. Yardımın yapılacağı şirketler arasında United Shipbuilding Corporation, Irkut, Rostvertol ve Tactical Missiles Corporation bulunuyor.

25 - 31 Ağustos tarihleri arasında Güney, Batı ve Merkez Askeri Bölge Komutanlıkları, Kuzey Filosu, Hava - Uzay Kuvvetleri Karargâhı ve Hava İndirme Birlikleri Komutanlıklarında plansız - ani denetleme faaliyetleri gerçekleştirildi. Faaliyetler kapsamında söz konusu birlikler 24 saat içinde tam teyakkuza geçirilerek tayin edilen eğitim alanlarına sevkedildi. [24]

Jane's Defence Weekly'nin 8 Ağustos tarihli haberine göre Rus Savunma Bakanlığı, Progress şirketi ile 14F156 Razdan adlı yeni bir görüntü istihbaratı (IMINT) uydusu geliştirilmesi için görüşmeler yürütüyor. İlkinin 2019 yılında yörüngeye yerleştirilmesi planlanan Razdan'ın, 2013 ve 2015'te yörüngeye yerleştirilen 14F137 Persona uydularının yerini alması öngörülüyor.

Rus Savunma Bakanlığı'ndan 19 Ağustos günü yapılan bir açıklama ile, gün içinde Akdeniz'in doğusundaki Karadeniz Filosu'na bağlı Buyan M sınıfı Zeleni Dol ve Sepuhov korvetlerinden Suriye'deki hedeflere üç adet Kalibr seyir füzesi ateşlendiği duyuruldu.

Jane's Missiles & Rockets'in 4 Ağustos tarihli haberine göre Rus Deniz Kuvvetleri Pasifik Filosu, Kuril Adaları'na K-300P Bastion (NATO kodu SSC-5 "Stooge") kıyı konuşlu gemisavar füze bataryaları konuşlandırdı.

Sevmaş Tersanesi'nden yapılan bir açıklamada, Proje 885M Geliştirilmiş Yasen sınıfının ilk denizaltısı olan Kazan'ın Rus Deniz Kuvvetleri'ne tesliminin bir yıl ertelendiği, denizaltının 2018 yılında hizmete gireceği bildirildi. [25]

Suhoy, Rus Hava Kuvvetleri'ne 30 Ağustos günü beş adet daha Su-34 taktik bombardıman uçağı teslim etti. Uçaklar Hurba Komsomolsku'ndaki 277'nci Bombardıman Alayı'nda hizmete girdi. [26]

Jane's Defence Weekly'nin 4 Ağustos tarihli haberine göre Rusya, Hindistan'la üç adet Proje 11356M Admiral Grigoroviç sınıfı firkateyn satışı için anlaşmaya vardı. Esasen Karadeniz Filosu için inşa edilmekte olan gemiler, Hint Donanması için benzer sınıfta inşa edilmiş altı adet Talwar sınıfı gemiye katılacak. Rus Deniz Kuvvetleri Karadeniz Filosu için sipariş edilen altı Admiral Grigoroviç sınıfı firkateynin ilk üçünün inşası tamamlanmış, ikinci üç adedi ise Ukrayna'dan gaz türbin motorların sevkiyatının kesilmesi nedeniyle kızakta kalmıştı. Bu gemileri alacak olan Hindistan'ın kendi imkânları ile Ukrayna'dan motor alması ya da elindeki muadil motorları çıkma olarak kullanması söz konusu.

Fas'ın Rusya ile Su-34 taktik bombardıman uçakları ve Proje 1650 Amur sınıfı denizaltı tedariği için görüşmeler yürüttüğü iddia edildi. [27]

Malahit Gemi Mühendisliği Tasarım Bürosu, Rus Savunma Bakanlığı ile beşinci nesil nükleer tahrikli bir denizaltı tasarımı için bir sözleşme imzaladı. [28]

Jane's Defence Weekly'nin 8 Ağustos tarihli haberine göre Suhoy Su-24 (NATO kodu "Fullback") taktik bombardıman uçakları, UKR-RT adlı bir pod ile donatılarak elektronik istihbarat görevlerinde kullanılacak. Tupolev Tu-214R uçağındaki M-410 elektronik istihbarat sistemi üzerinden geliştirilen pod halen test ve değerlendirme çalışmalarının son aşamasında.

Yeni nesil seyir füzesi H-32'nin testlerinde son aşamaya gelindiği bildirildi. Tu-22M3 stratejik bombardıman uçaklarında kullanılacak olan füze, uçaktan bırakıldıktan sonra 40km irtifaya tırmanıyor ve hedefine GLONASS yardımı ile en az 5,000km/saat süratle uçuyor. [29]

Jane's International Defence Review'in 8 Ağustos tarihli haberine göre Kamov Ka-52 taarruz helikopterinin Rus Deniz Kuvvetleri için geliştirilen türevi olan Ka-52K Katran, AESA aktif sıralı dizinli radar sistemi ile donatılacak. KRET tarafından geliştirilecek radarın deniz hedeflerini azami 180km menzile kadar belirleyebileceği, alçaktan uçan füze ve hava araçlarını da tespit edebileceği bildiriliyor.

Kutup bölgesinde uçmak üzere geliştirilen ve güneş enerjisi ile çalışan Sova adlı İHA, 50 saatlik bir test uçuşu gerçekleştirdi. 9m kanat açıklığına sahip Sova, 12kg kalkış ağırlığına sahip. [30]

Suriye'den edinilen tecrübeler ışığında Rostvertol şirketi, yeni üretilecek helikopterlerde kompozit malzemeden mamul rotor kanatları üretmeye hazırlanıyor. Bu çerçevede Mi-28 (NATO kodu "Havoc") taarruz helikopterinin yeni modeli olan Mi-28NM, tamamı kompozit rotor kanadı kullanan ilk Rus helikopteri olacak. [31]

Rusya'nın, ülkenin kuzey kesimleri, Baltık Denizi ve Kırım'a konuşlandırılacak olan ve F-22 ve F-35 uçaklarını tespit edebildiği iddia edilen Podsolnuh radarlarının sayısını artıracağı iddia edildi. [32]

Jane's International Defence Review'in 16 Ağustos tarihli haberine göre Rusya BTR, BMP ve BRDM serisi zırhlı araçlara uygulanabilecek ve RPG tipi roketlere karşı koruma sağlayabilecek bir kafes zırh sistemi geliştirdi. [33]

Jane's Defence Weekly'nin 18 Ağustos tarihli haberine göre Deniz Piyadeleri için BT-3F adlı yeni bir paletli zırhlı personel taşıyıcı araç geliştiriliyor. 18.5t ağırlığındaki BT-3F'nin 3 mürettebat ve 14 deniz piyadesi taşıyabileceği; STANAG 4569 Seviye 4 düzeyinde zırh korumasına ve 500bg bir motora sahip olacağı bildiriliyor. Araçta DPV-T adlı uzaktan kumandalı bir silah istasyonu bulunacak.

Savunma Bakan Yardımcısı Yuri Borisov, Rus ordusunun prototip lazer silah sistemlerini teslim aldığını, söz konusu silahların savaş alanında kullanılabilecek seviyede kabiliyete sahip olduğunu söyledi. [34]

Rusya Hindistan'a İlyuşin Il-114-300 bölgesel yolcu uçağı için bu ülkede bir üretim hattı açmayı teklif etti. [35]


Suriye

16 Ağustos günü Şam'ı ziyaret eden Amiral Guan Youfei başkanlığındaki bir Çin askeri heyeti, Suriyeli ve Rus yetkililer ile görüşti. Suriye Savunma Bakanı Fahad Casim el Freyc ile görüşen Youfei, ''Çin ve Suriye ordusunun geleneksel dostluk ilişkisi vardır. Çin Ordusu şimdi Suriye ordusuna yardım ve işbirliği arzusundadır'' diye konuştu. [36]

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin topçu ve zırhlı birlikleri ile hava kuvvetleri desteğindeki Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) unsurları, 24 Ağustos günü Cerablus’a yönelik bir harekât başlattı. Ağustos ayı sonu itibariyle Cerablus ve civarındaki köylerin denetimi IŞİD’den ÖSO’ya geçti. [37]

Ağustos ayı boyunca muhaliflerin elinde bulunan Halep kenti ve çevresinde şiddetli çatışmalar yaşandı. Kuşatmanın, Ceyş'ül Fetih unsurları tarafından kentin güney kesimlerinde kırılmasının ardından Lübnan Hizbullahı ve Iraklı Hareketül Nucaba birlikleri bu bölgeye sevkedildi. [38] Kuşatmanın kırılmasında, rejim ordusunun önemli bir müstahkem mevzi haline getirdiği Topçu Okulu'nun, muhalif gruplar tarafından eşgüdümlü bir saldırı ile 6 Ağustos günü ele geçirilmesi önemli rol oynadı.

Rus Hava Kuvvetleri'ne ait RF-95585 gövde numaralı bir Mi-8AMTŞ genel maksat helikopteri 1 Ağustos günü İdlib'de düşürüldü. Olayda helikopterdeki beş mürettebat hayatını kaybetti.


Ukrayna

Rusya'nın ilhak ettiği Kırım'daki birliklerinin 11 - 13 Ağustos tarihleri arasında geniş çaplı bir tatbikat düzenlemesi ve sınıra ilave birlikler konuşlandırması üzerine Ukrayna, Kırım ve sınır hattı yakınlarındaki birliklerini en üst seviyede teyakkuza geçirdi. [39]

Ukrayna ve Endonezya, Devlet Başkanı Petro Poroşenko'nun Jakarta'ya yaptığı ve 7 Ağustos'ta sona eren ziyaret sırasında bir savunma sanayii işbirliği anlaşması imzaladı. İçeriği hakkında açıklama yapılmayan anlaşmanın radar sistemleri, Antonov An-70 nakliye uçağı ve teknoloji transferi hususlarını içerdiği değerlendiriliyor.

Kapsamlı bakım ve onarımları tamamlanan dört adet MiG-29 savaş uçağı ile iki L-39 eğitim uçağı 17 Ağustos günü 114'ncü Taktik Hava Tugayı'na teslim edildi. [40]

Kongo'daki Birleşmiş Millerler gücü bünyesinde görev yapan Ukrayna Hava Kuvvetleri'ne ait bir Mi-24P tipi helikopter, 9 Ağustos günü Kongo'nun Mavivi Havaalanı'ndan kalkışından bir süre sonra sert bir iniş yaparak kırım geçirdi. Olayda mürettebattan yaralanan olmadı.


[5]"Iraq Receives A New Batch Of F-16 Fighter Jets from US (excerpt)": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=176062&cat=3
[6]"Iranian MoD Plans to Conduct Negotiations with Russia Over Sukhoi Aircraft Acquisition": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=176349&cat=3
[7]"Russian Tu-22M3 'Backfire' Long-Range Bombers Strike ISIS from Iran's Hamadan Airfield (excerpt)": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=176191&cat=3
[9]"Russian Su-34 Bombers Made An Airstrike on ISIS Facilities In Deir Ez-Zor Province Taking Off from Hamedan Airbase In Iran": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=176214&cat=3
[13]"Obama to Israel: Our Tax Dollars Won’t Go to Your Defense Contractors": http://foreignpolicy.com/2016/08/18/obama-to-israel-our-tax-dollars-wont-go-to-your-defense-contractors/
[16]"İngiltere Savunma Bakanı Güney’de": http://www.starkibris.net/index.asp?haberID=232862
[17]"Güney Kıbrıs - Yunanistan arama kurtarma tatbikatı tamamlandı": http://www.gundemkibris.com/guney-kibris-yunanistan-arama-kurtarma-tatbikati-tamamlandi-184602h.htm
[20]"New U.S. Aid Delivery to Lebanon Army to Counter Militant Threat (excerpt)": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=176056&cat=3
[22]"Egypt-Ordered Mig-29 Fighter Jets to Carry Cutting-Edge IRST, EW System": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=176188&cat=3
[23]"Heavy Airlift Wing Conducts Tactical Airdrop Training with Romanian Special Forces": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=176255&cat=3
[24]"Unannounced inspection of the Southern, Western and Central Military Districts, the Northern Fleet, the Main Command of the Aerospace Forces and the Airborne Troops Command": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=176463&cat=3
[25]"Transfer of First Kazan Sub of Project 885M to Navy Delayed By A Year": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=176344&cat=3
[26]"Sukhoi Handed Over A New Batch of Su-34 Frontline Bombers to the Russian Air and Space Forces": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=176591&cat=3
[27]"Morocco In Talks on Su-34 Bomber, Amur-1650 Diesel-Electric Submarine": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=176099&cat=3
[28]"Russia’s Defense Ministry Signs Contract On 5th-Generation Submarine Development": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=176063&cat=3
[32]"Russia Plans to Deploy Extra Sunflower Radars Capable of Detecting F-35 Jets": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=176087&cat=3
[35]"Russia Proposes Setting Up Il-114-300 Airliner Production in India": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=176385&cat=3
[36]"Asya'nın devi Çin, Suriye'de oyuna dahil oluyor": http://www.cnnturk.com/dunya/asyanin-devi-cin-suriyede-oyuna-dahil-oluyor
[39]"Russia Holds War Games, Ukraine Troops Go On Alert, U.S. Calls for Restraint": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=176106&cat=3

Türkiye’nin Savunma Reformu

$
0
0
15 Temmuz darbe girişiminin ardından kamuda oldukça geniş kapsamlı bir temizlik ve yeniden yapılandırma çalışması başlatıldı. Bu çalışmaların odağında ise, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) bulunuyor. Yapılan kanuni düzenlemelerle TSK'nın kuruluş, işleyiş ve yapısında kapsamlı bir değişim yaşandı, bu değişim ve dönüşüm süreci bir süre daha devam edeceğe benziyor.

Bu kapsamda doğal olarak TSK özelinde Türkiye'nin savunma ve güvenlik mekanizmasının yenilenmesi de gündeme geldi. Soğuk Savaş'ın ortam ve şartlarına göre şekillenmiş savunma ve güvenlik mimarisinin, Türkiye'nin kendi ihtiyaçları ve koşullarına göre değişim ve dönüşüme tabi tutulması gerekmekte. Sadece organizasyonel değil aynı zamanda kültürel ve düşünsel bir dönüşümü de zorunlu kılan bu süreç, pek çok farklı disiplinden asker ve sivil uzmanın birlikte çalışmasını gerektiriyor.

Bu sürece düşünsel bir katkı sağlamak amacıyla kaleme aldığım, "Türkiye'nin Savunma Reformu: Tespit ve Öneriler" başlıklı analiz raporum, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Bilimleri Vakfı tarafından yayımlandı. Raporun tam metnine buradan erişebilirsiniz.

2016 DefenseNews Top 100 Listesi ve Bazı Tespitler

$
0
0
Önde gelen savunma yayınlarından DefenseNews sitesi, her yıl hazırladığı "Top 100" adlı, dünyanın en büyük 100 savunma ve havacılık şirketi listesinin 2016 sürümünü 11 Eylül günü yayımladı.

Bu listede bir süredir Türkiye'den iki şirket; Türk savunma sanayiinin iki devi ASELSAN ve TUSAŞ da yer alıyor. Bu listede iki Türk şirketinin yer alıyor olmasına, özellikle Türk savunma sanayiinin karar alıcıları ve sektörün önde gelenleri tarafından büyük önem veriliyor. Bu liste, hem siyasiler hem de sektör liderleri tarafından çeşitli vesilelerle hatırlatılıyor. Bu bakımdan, DefenseNews Top 100 listesinin, Türk savunma sanayii tarafından bir nirengi noktası ya da bir "benchmark" olarak alındığını söylemek mümkün.

Listeyi birkaç yıldır yakından takip edip, içerdiği göstergeleri akademik çalışmalarımda kullanıyorum. 2016 verilerini de, kısıtlı vaktimde elimden geldiğince değerlendirip bazı tespitlere ulaşmaya çalıştım.


Yöntem

DefenseNews Top 100 listesinde uzun süredir şirketlerin toplam çalışan sayıları bilgileri yer almıyor. Daha ayrıntılı bir değerlendirme yapmak için bu bilgiler önem taşıyor. Zira buradan çalışan başına ciro gibi, verimlilik ve üretkenlik gibi niteliklere dair fikir veren önemli bir göstergedir.

Her ne kadar bilimsel açıdan çok isabetli bir yöntem olmasa da, DefenseNews listesini, kendi çabalarımla elde ettiğim çalışan sayısı değerleri ile genişlettim. Tek bir kaynaktan tüm şirketlerin çalışan sayılarına erişmek malesef -en azından kısıtlı zamanımda- mümkün değildi. Bu nedenle de çalışan sayılarını firma web siteleri, resmî LinkedIn sayfaları, mali durum raporları, Forbes ve Bloomberg veritabanları ve Wikipedia'dan derledim. Verilerin büyük kısmı 2015 sonuna ait, zaten listedeki ciro verileri de öyle. Buradaki hedefim, çalışan başına ciro için yaklaşık bir değer elde etmek. Özellikle büyük şirketlerdeki çalışan sayıları ay bazında önemli değişiklikler gösterebiliyor; bu nedenle hem çalışan sayısı hem de çalışan başına ciro oranı mutlak değil, yaklaşık bir değer olacaktır: Zaten buradaki amacım da, karşılaştırma için yaklaşık bir değer, bir mertebe elde etmek.

100 firmadan 88 adedinin yaklaşık çalışan sayılarına ulaşabildim. Rus şirketleri ile ilgili açık kaynaklarda tutarlı ve güvenilir verilere erişmek oldukça zor.

Elde ettiğim verileri, bir excel dosyasında birleştirip basit bir formül ile oranladım. Çalıştığım dosyanın orijinaline buradan erişebilirsiniz (Düzeltme ve öneriler ile güncelleyip genişletebilirim). Şüphesiz daha derinlikli bir araştırma ile çalışan sayısı ve ciro değerleri daha hassas şekilde tespit edilebilir.


Veriler

Çalışan sayısına ulaşabildiğim 88 firmadan 73'ü 10,000 ve üstü çalışana sahip. 10'u 100,000 ve üstü çalışana sahip.

Savunma gelirleri toplam gelirlerinin %90 ve üstü olan 15 firma var. ASELSAN bu firmalar arasında çalışan başına ciro açısından 10'uncu sırada.

ASELSAN'ın 2015 toplam cirosu USD1.025 milyar, TUSAŞ'ınki ise USD1,034 milyar.

ASELSAN'ın çalışan sayısı 5,392; TUSAŞ'ınki ise 4,850.

ASELSAN'ın çalışan başına toplam cirosu USD190,278; TUSAŞ'ınki USD213,330.

Cirosu USD900 milyon - 1.2 milyar bandında olan 17 firma var. TUSAŞ 10'uncu, ASELSAN 12'nci sırada.

Ciro sıralamasında TUSAŞ'ın bir üstünde Engility, bir altında Vencore; ASELSAN'ın bir üstünde Accenture, bir altında Fluor var.

Çalışan başına ciro sıralamasında TUSAŞ'ın bir üstünde RUAG, bir altında Meggitt; ASELSAN'ın bir üstünde ST Engineering, bir altında Huntington Ingalls Industries var.

Listeye göre ASELSAN'ın cirosunun tamamı, TUSAŞ'ın cirosunun %85.69'u savunma satışlarından geliyor.

Cirosunun %90'ından fazlasını savunma satışlarından elde eden şirketlerde çalışan başına ciro rekoru, Güney Koreli Hanwha Group'a ait: Çalışan başına toplam ciro USD539,493; çalışan başına savunma cirosu USD527,720. Bu şirketin çalışan sayısı 4,500

Cirosunun tamamını savuma satışlarından elde eden sekiz şirket var. Bunlar arasında çalışan başına ciro açısından ASELSAN 6'ncı sırada.

Korean Aerospace Industries (KAI) toplam cirosu USD2.55 milyar; çalışan başına toplam ciro USD723,204; toplam çalışan sayısı ise 3,530

KAI'nin çalışan başına toplam cirosu, TUSAŞ'ınkinin üç katından fazla.

Listede yer alan Güney Koreli üç şirketin toplam cirosu yaklaşık USD6.5 milyar. KAI, ASELSAN ve TUSAŞ'ın toplam cirosundan daha fazlasını kazanmış.

EMBRAER, tek başına ASELSAN ve TUSAŞ'ın cirolarının toplamının üç katından fazlasını kazanmış; şirket 23,000 çalışana sahip.


Değerlendirmeler

Öncelikle bkz:

TOBB Savunma Sanayii Meclisi Toplantısı
"Karda Donuyorsun, Uyumak Tatlı Geliyor Ama Ölüyorsun"

Değerlendirmeye geçmeden önce ASELSAN ve TUSAŞ'ın faaliyet alanları ve önde gelen ürünlerine bir göz atalım:

ASELSAN, beş ana grup altında faaliyetlerini sürdürüyor. Bunlar:

  • Haberleşme ve Bilgi Teknolojileri Sektör Başkanlığı (HBT),
  • Mikroelektronik, Güdüm ve Elektro-Optik Sektör Başkanlığı (MGEO),
  • Radar, Elektronik Harp ve İstihbarat Sistemleri Sektör Başkanlığı (REHİS),
  • Savunma ve Sistem Teknolojileri Sektör Başkanlığı (SST) ve
  • Ulaşım, Güvenlik, Enerji ve Otomasyon Sistemleri Sektör Başkanlığı (UGES)
Oldukça geniş bir ürün ailesine sahip ASELSAN, bu beş sektör grubu ile her türlü askeri haberleşme (hava, kara, deniz, uzay) sistemi, kripto ve bilgi güvenliği sistemi, elektrooptik ve elektromanyetik (radar) algılayıcılar, elektronik istihbarat ve elektronik harp sistemleri, güdüm ve seyrüsefer sistemleri, aviyonik sistemleri, komuta - kontrol sistemleri, kamu güvenliği, ulaşım ve sağlık sektörlerine yönelik sistemler ile trafik ve otomasyon sistemleri geliştiriyor, üretiyor, bunların modernizasyonunu gerçekleştiriyor.

TUSAŞ ise,
  • Yapısal
  • Uçak
  • Helikopter
  • İHA Sistemleri
  • Uzay Sistemleri
grupları ile her türlü sabit ve döner kanatlı insanlı ve insansız uçağın tasarım, üretim, modernizasyonunu; her türlü uydu - uzay sisteminin tasarım, üretim, entegrasyon ve testini gerçekleştiriyor; uçuş test ve eğitim hizmetleri veriyor.

Bu bilgiler ve yukarıdaki veriler ışığında şu tespitleri yapmak mümkün:

1.Öncelikle ASELSAN ve TUSAŞ'ın böyle prestijli bir listede yer alması gurur vericidir; yadsınamaz bir başarıdır. Burada, emeği geçenlerin hakkını teslim etmek gerekir.

2. Listedeki firmaların çalışan sayılarına bakıldığında ilk dikkat çeken husus, her iki şirketimizin de çalışan sayılarının oldukça az oluşudur. Her ikisi de 4,500 - 5,000 civarında çalışana sahip şirketler, 20,000 - 50,000 gibi sayılarda çalışanla geliştiren ve üreten şirketlerle rekabet etmektedirler.

3. Öncelikle ürün ve çözüm alanı bu kadar geniş olan her iki şirketin de bu kadar az çalışanla faaliyetlerini sürdürmeleri iki duruma işaret etmekte:

a. Her iki şirketin de insan kaynakları sorunu bulunmaktadır

b. Her iki şirket de henüz ArGe ve ÜrGe (ürün geliştirme) süreçlerinden üretim, idame, sürdürülebilirlik süreçlerine tam olarak geçememiştir. Özellikle yüksek katma değere sahip platformlar, karmaşık ve pahalı sistemler henüz ürünleşmemiş, iç ve dış piyasalarda -en azından yüksek hacimli- satış miktarlarına ulaşmamıştır.

4. Çalışan başına toplam ciro verileri incelendiğinde de her iki şirketin muadilleri ile arasında önemli farklar olduğu görülüyor. Çok daha az çalışanla çok daha fazla ciro elde eden şirketler bulunuyor. Bu da, bu iki şirketin (ve aslında tüm sektörün) önemli bir verimlilik sorunu olduğuna işarettir.

5. Listenin geneli incelendiğinde, tepedeki 10 - 20 şirket haricinde çoğu firmanın belli bir alanda uzmanlaşmış olduğu görülüyor. Örneğin dünyanın en önde gelen havacılık firmalarından EMBRAER, sadece yolcu uçağı (özellikle bölgesel yolcu uçakları) ve eğitim / hafif taarruz uçakları tasarım, üretim ve bakımı ile ilgileniyor. Her şeyi biraz üretmektense birkaç şeyi çok iyi üretmenin, dikey uzmanlık geliştirmenin önemi ortaya çıkıyor.

6. Toplam ciro sıralamasında TUSAŞ'ın bir altında bir mühendislik ve danışmanlık şirketi olan Vencore bulunuyor. Listede çok sayıda mühendislik ve danışmanlık şirketinin bulunuyor olması dikkat çekicidir.

7. "Sürdürülebilirlik" kavramından anlaşılan, her sene aşağı yukarı aynı ciroyu elde etmek ise, iç pazara bağımlılık tek yol gibi görünmektedir. İhracat, özellikle katma değerli platformlar üzerinden sağlandığı sürece büyük getiriler sağlamaktadır. Çalışan verimliliği ve üretkenliğini artırmak ise, listede sıçramayı sağlayacaktır.

8. Toplam 30,000 - 35,000 civarında çalışanı bulunan Türk savunma sanayiinin, özellikle insan kaynakları açısından büyük bir darboğazda olduğu görülmektedir.

Palavra Dedektörü: Özel Olarak Zırhlandırılmış Yalanlar

$
0
0
Yeni Şafak gazetesinde Kıymet Sezer imzasıyla 21 Eylül günü yayımlanan "Özel Zırhıyla Bab'a Girecek" başlıklı haber, ulusal savunma ve güvenlik konularında kamuoyunun nasıl yanıltıldığı ve yanlış yönlendirildiğine dair güzel bir örnek teşkil ediyor.

Haber metni ilk bakışta çok sayıda yanlış ve yanıltıcı bilgi içeriyor. Daha da ilginci, satır aralarında İsrail propagandası olarak değerlendirilebilecek bazı kısımları mevcut. Gazetenin ideolojik duruşu ile karşılaştırıldığında dikkat çekici bir tezat.

Madde madde gidelim.

Metnin ana fikri, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK), "Fırat Kalkanı" harekâtında ön saflara daha modern ve güçlü tankları sürmeye başlayacak olması ve özellikle el Bab kentine yapılması beklenen taarruzda bu tankların kullanılacağı şeklinde. Tankların özellikleri ve kabiliyetlerine ilişkin bazı bilgi ve iddialar sunulmuş. Ayrıca harekâtın ilk aşamasında daha eski model tankların kullanılmamış olması nedeniyle beklenen süratte bir ilerleme sağlanmamış olduğu; engebesiz çöl tipi arazide tam korumanın mümkün olamayacağı gibi argümanlara yer verilmiş.

Yazı baştan aşağı yanlış bilgi, dezenformasyon ve yanıltma ile dolu. Şöyle ki:

...Çöl şartlarında tankların korunmasına dair çok etkili bir tedbir almanın mümkün olmadığını, bölgenin hassas, düz arazi özelliğiyle doğrudan temasa açık olduğunu vurgulayan kaynaklar buna karşın piyadelerin ve muhaliflerin önden giderek bölgeyi temizleyip tankların daha sonra gelmesi gibi tedbirlere başvurulduğunu kaydediyor....

Dünyada hiçbir tankı hatta hiçbir askeri saldırılara, özellikle pusu tipi saldırılara karşı korumak için %100 etkili tedbir almak mümkün değildir. Pusuya karşı %100 etkili tek savunma, pusuya düşmemektir. Bu nedenle, özellikle hızla gelişen teknolojinin de yardımıyla modern ordular, bilhassa bu tip savaş dışı askeri harekât (OOTW; Operations Other Than War) ya da meskûn mahal operasyonlarında (MOUT; Military Operations in Urban Terrain) insansız hava araçları (İHA), istihbarat - gözetleme - keşif (ISR) sistemleri ve haberleşme teknolojilerinden faydalanırlar.

Modern harp tarihi 2. Dünya Savaşı, 1967 6 Gün Savaşı, 1973 Yom Kippur Savaşı, 1991 Körfez Savaşı, 2003 Irak'ın İşgali gibi savaş ve harekâtlarda, çöl şartlarında tankların çok geniş kapsamlı kullanımına tanıklık etmiştir.

Fırat Kalkanı Harekâtı, şu ana kadar 1991 Körfez Savaşı'ndakine benzer bir teknik - teknolojik kabiliyet gösterimine sahne olmaktadır. Kundağı motorlu obüsler ön hat gerisinden klasik mühimmat ateşlemekte, taktik sınıf İHA'lar, elektrooptik kamera ile taktik ölçekte keşif - gözetleme ve hedef tespiti yapmakta, savaş uçakları lazer güdümlü bomba kullanmakta, harekâtın belkemiğini oluşturan M60A3 tanklarının ardından bölgeye M113 zırhlı personel taşıyıcılar sevkedilmektedir. Modern zırh koruması, beka kabiliyeti ve ateş gücüne sahip M60T'lerin, Kirpi ağır zırhlı personel taşıyıcı araçların bölgeye sevki ancak harekâtın ikinci safhasından sonra gerçekleşmiştir.

...Ayrıca, IŞİD'in Rus malı güdümlü tanksavar silahlarına karşı bölgeye modernize edilmiş tanklar sevk edildi....

Eğer burada atıf yapılan kaynak muvazzaf bir askeri personel ise bu, son derece vahim bir ifadedir. Eğer kaynak eski bir TSK mensubu ise bu da yine düşündürücüdür.

Suriye İç Savaşı'nın neredeyse başından bu yana savaşan tüm gruplar, dünya tanksavar piyasasında mevcut neredeyse tüm tanksavar füze ve roket sistemlerini kullanmaktalar. Suriye bu bakımdan mekûn mahalde tanksavar operasyonları açısından Çeçenistan'ı bile geride bırakan bir laboratuar haline gelmiş durumda. Esad rejimi kara kuvvetleri savaşın başından bu yana binlerce tank, zırhlı muharebe aracı ve personel taşıyıcı aracı çeşitli tanksavar silahları, isyancılar tarafından ele geçirilen tanklar ve el yapımı patlayıcılar nedeniyle kaybetti. Dahası, isyancılar ve IŞİD gibi örgütler çok sayıda tank ve zırhlı aracı ele geçirip etkin biçimde saldırılarında kullanır hale geldiler.

Sınırımızın hemen güneyindeki hal bu iken ve son birkaç yıldır sınırın Suriye tarafında tampon bölge kurulması gündemde iken ve hatta IŞİD ve PYD gibi modern tanksavar envanter ve tecrübeleri bu kadar yoğun iki örgüt güney komşumuz olmuş iken, "tanksavar silahlarına karşı bölgeye modernize edilmiş tankların sevkedilmesi" ifadesini aklın ve mantığın izah etmesi mümkün değildir. O tankların  (M60T ve Leopard 2A4) zaten Suriye İç Savaşı'nın başından itibaren orada bulunuyor olması gerekirdi!

Burada kısa bir es verip Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın (KKK) tank envanterine ve güncel durumuna kısaca bakalım:

KKK'nın tank gücü heterojen bir görünüm arz etmekte. Envanterdeki tanklar ve miktarları şöyle:

Leopard 2A4: 339
Leopard 1T: 171
Leopard 1A3T1: ~200
M60T: 170
M60A3: ~650
M48A5T1: ~600
M48A5T2: ~750

Leopard 2A4'ler Almanya'dan 298 ve 56 adetlik iki pakette ikinci el olarak tedarik edildi. İkinci paketteki 15 tank, yedek parça olarak kullanılmakta. ASELSAN tarafından bu tanklara yönelik olarak, Altay projesi kapsamında geliştirilen atış kontrol ve savaş yönetim sistemleri ile ek zırh koruması takılmasını içeren Leopard 2NG adlı bir modernizasyon paketi geliştirildi. Ancak Leopard 2NG projesi bir adet prototip ile sınırlı kaldı, devam etmedi.

Almanya'dan ikinci el olarak tedarik edilen 170 Leopard 1A1 ve Leopard A1A4 ile 227 Leopard 1A3'ten, 162 adet Leopard 1A1 ve Leopard 1A1A4 ile 9 adet Leopard 1A3T1 ASELSAN tarafından 2003 - 2009 yılları arasında atış kontrol sistemi modernizasyonuna tabi tutuldu. SSM ile imzalanan toplam bedeli yaklaşık USD163 milyon olan sözleşme ile tanklara, Volkan adlı modern atış kontrol sistemleri takıldı.

Leopard 2A4 ile birlikte KKK'nın elindeki en modern tank olan M60T'ler, KKK envanterindeki 170 adet M60A1 tipi tankın İsrail tarafından, Sabra'ya benzer şekilde modernize edilmiş hali (Ayrıntıları için bkz: "M60T'nin Ateşle İmtihanı ve Başika Saldırısının Düşündürdükleri")

M60A3 ise, standart M60A1'in sayısal atış kontrol bilgisayarı ve termal görüntüleme sistemi (TTS) ile donatılmış türevi. Bu tanklar, Fırat Kalkanı'nın başlangıcında Cerablus'a girerken görülmüştü.

1980'li yıllarda modernize edilerek M60A1 seviyesi bir kabiliyete ulaştırılan M48A5T1'ler yavaş yavaş envanterden çıkarılıyor. 80'lerin sonu ile 90'ların başı arasında modernize edilerek M60A3 seviyesine eriştirilen M48A5T2'leri ise halen özellikle Güneydoğu'da kullanılırken görmek mümkün - özellikle sabit üs ve mevzi koruması görevinde.

Önemli bir not olarak eklemek gerekir: Türkiye'nin tank envanterinin tamamı ikinci el ve hibe tanklardan oluşmaktadır. Türk ordusuna 1940'ların sonlarından bu yana yeni tank alımı yapılmamış, zırhlı kuvvetler tamamen hibe ve ikinci el tanklarla idame ettirilmiştir.

Devam edelim.

...Trakya ve İstanbul'dan gönderilen yeni nesil güçlendirilmiş Leopard tankları...

Kastedilen Leopard 2A4 tankları olmalı. Bu tanklar yeni nesil değildir. Leopard 2 serisinin en güncel modeli, meskûn mahal operasyonlarına uygun şekilde geliştirilmiş Leopard 2A7'dir. KKK envanterindeki Leopard 2A4'ler 1980'lerin ikinci yarısında üretilmiş, yerlerini 1990'ların ikinci yarısında Leopard 2A5'e ve akabinde Yunanistan'ın da sahibi olduğu Leopard 2A6'ya bırakmışlardır.

Eğer "güçlendirilmiş" ifadesinden kasıt modernizasyondan geçirilmiş olmaları ise, bu bilgi yanlıştır. KKK envanterindeki Leopard 2A4'ler modernizasyondan geçmemiştir. Yalnızca bir adet prototip ile sınırlı kalmış ASELSAN'ın Leopard 2NG projesi anlaşıldığı kadarıyla rafa kaldırılmış durumdadır.

Mehmetçik ayrıca, bölgeye tanklar girmeden önce hava araçlarıyla operasyonlara ağırlık vererek IŞİD hedeflerini etkisiz hale getirip bölgede güvenliği artıracak.

Fırat Kalkanı'nın 1991 Çöl Fırtınası harekâtına benzer bir nitelik arz ettiğinin zımnî itirafıdır bu satırlar. Bu, bir önceki neslin harekât tarzıdır. Modern harp sahasında, bilhassas ön hattın belli olmadığı ve meskûn mahalin ağırlıkta olduğu harekâtlarda, hassas güdümlü silah sistemleri, İHA'lar, elektronik istihbarat sistemleri yoğun olarak kullanılmakta, piyadeler ve zırhlı birlikler, hava unsurları ile koordineli olarak ilerlemektedir.

Tek güdüm kipli mühimmatlar (sadece lazer ya da sadece GPS güdümlü bomba ve füzeler gibi) yerlerini ikili ya da üçllü güdüm kipli (lazer + INS / GPS gibi) mühimmatlara bırakmaya başlamıştır. Özel kuvvetlerin yoğun olarak kullanıldığı, düşman unsurlarla mesafenin çok kısa olduğu çatışma bölgelerinde, hassas güdümlü topçu ateş desteği (lazer ve/veya GPS güdümlü topçu ve havan mermileri ile güdümlü topçu roketleri) kullanılmakta, ateşlenen füze ya da güdümlü bombanın hedefe tevcihi farklı unsurların koordinesinde gerçekleştirilmektedir.

TSK'nın açıkladığı istatistik verilerinden hareketle topçu unsurlarının hedef başına ortalama dört mermi (harekâtın başından itibaren 764 hedef için 3,159 mermi) harcandığı görünmektedir. Bu atışların bir kısmı tanzim atışıdır. Dost ve düşman birliklerinin arasındaki mesafenin bu kadar kısa olduğ ve anlık olarak değişebildiği bu tür harekât ortamlarında anlık ve yüksek isabetli topçu ateş gücünün hayati önemi bulunmaktadır. 30 yıldan uzun süredir dağlık arazi ve meskûn mahalde teröristle asimetrik harp yürüten ordumuz, hızlı konuşlandırılabilen, yüksek isabet yeteneğine sahip hassas güdümlü topçu kabiliyetine sahip değildir. Yukarıdaki alıntıda görüldüğü gibi harekât, klasik usül ve yöntemlerle icra edilmektedir.

...Alman yapımı Leopard tanklarının, ASELSAN'ın ileri teknoloji ürünleriyle etkili bir düzeye ulaştığı belirtiliyor... 

Yukarıda da belirttiğim gibi, ASELSAN ürünleri ile donatılan Leopard'lar, eski nesil Leopard 1'ler. Bu tanklara Volkan atış kontrol sistemi takılmıştı. Suriye sınırına sevkedilen Leopard 2A4'lerde herhangi bir ASELSAN ürünü bulunmuyor.

...Tanklarda onu lazer güdümlü silahlardan koruyan uyarı sistemleri bulunuyor....

Türk Kara Kuvvetleri envanterindeki hiçbir tankta lazer güdümlü silahlara karşı herhangi bir uyarı sistemi bulunmamaktadır. Lazer veya kızılötesi (IR; Infrared) güdümlü tanksavarlara karşı tek aktif korumaları, sis havanlarıdır. AKKOR aktif koruma sistemi ASELSAN tarafından geliştirilmektedir ve teslimatları 2020 yılında yapılacaktır.

...Zırhları da güçlendirilmiş olan Leopard tankları, ASELSAN üretimi yeni nesil ateş kontrol sistemi ile her hava koşulunda hedefi vuruyor...
 

KKK envanterindeki hiçbir Leopard serisi tankta zırh güçlendirmesi, ilave zırh uygulaması v.b. yoktur. ASELSAN Volkan atış kontrol sistemi için "yeni nesil" biraz iddialı olur ancak oldukça etkili ve başarılı bir sistem olduğu doğrudur.

...Bu tanklar helikopterleri de ilk atışta vurabiliyor.... 

Bu kısım ile özellikle sosyal medyada çok dalga geçildi, özellikle bir bilgisayar oyununa atıf ile. Ancak benim dikkatimi en fazla bu cümle çekti. Metnin özellikle ikinci kısmında, İsrail'in adı verilmeden Sabra olarak bilinen M60T modernizasyon projesine büyük bir güzelleme yapılıyor - ki aslında bu proje teknik olarak son derece isabetli ve başarılı bir projedir. Burada ise helikopteri vurma kabiliyetinden bahsedilince aklıma, İsrail'in M60T projesi devam ederken yoğun bir şekilde reklamını yapıp pazarladığı ve ciddi şekilde ilgilenilmiş LAHAT mühimmatı geldi. Tank topundan ateşlenen bu güdümlü merminin en önemli kabiliyetlerinden biri, alçak irtifada ve görece yavaş uçan helikopterleri vurabilmesi.

...Leopard dışında, nispeten daha eski teknolojiye sahip M60 tanklarında da bir dizi güçlendirme çalışması yapıldı. Zırhı güçlendi, 120 milimetrelik yeni toplarıyla menzili ve imha kabiliyeti artırıldı, gece görüş sistemleri eklendi...

Gazetenin sergilediği ikircikli tavra dikkat çekmek için alıntıladım bu kısmı. Zira aynı gazete, tamamen yanlış ve yanıltıcı bilgilerle M60T modernizasyonuna karşı açık cephe almıştı geçmişte:

Tank ihalesiyle İsrail'e tecrübe kazandırdık

İsrail'i kurtardık MKEK'yı batırdık

Daha da vahim ve üzücü olan, ilk haberde görüşlerine başvurulan emekli TSK mensubu ve kendini "tank uzmanı" olarak tanıtan şahsın bu konudaki teknik bilgisizliği ve görüş eksikliğidir.

Zamanında M60T projesine böylesine saldıran gazetenin şimdi bu tankları bu kadar yüceltmesini, Türk basınının ve mensuplarının büyük kısmının taşıdığı genetik sorunlara bağlıyorum.

Türk basını, Türkiye için bir milli güvenlik tehdididir.

Başlıksız

$
0
0
Çok güzel bir şey oldu bugün
Bütün bu toz ve dumanın içinde
Dünyamıza bir güneş gibi
Kızımız Umay doğdu

Dört Deniz Bülteni - Eylül 2016

$
0
0


Karadeniz, Akdeniz, Kızıldeniz ve Gökdeniz havzasında savunma ve güvenlik gündemi
[PDF]






Azerbaycan

Devlet Başkanı İlham Aliyev, İsrailli Aeronautics şirketinin Aerostar taktik İHA'sının lisans altında üretiminin yapıldığı tesisleri gezdi. Tesiste, Zerbe adı verilen İHA'ya ilaveten aynı şirketin Orbiter 3 ve Orbiter 4 mini İHA'ları da üretiliyor. [1][2]

27- 30 Eylül tarihleri arasında Bakü'de ADEX 2016 uluslararası savunma sanayii fuarı düzenlendi. [3]


Bulgaristan

ABD Hava Kuvvetleri 194'ncü Seferi Avcı Filosu'na ait dört F-15C Eagle tipi savaş uçağı, Bulgar hava sahasının korunması görevi ile 9 Eylül günü Graf İgnatievo Hava Üssü'ne indi.[4]

Bulgaristan, Hırvatistan, Macaristan ve Slovenya savunma bakanları 17 Eylül günü özel harekât hava birliklerinin eğitimi için müşterek bir sistem oluşturulması için bir mutabakat muhtırası imzaladılar. Muhtıra, gelecekte ortak bir özel harekât hava birliği kurulması için altyapının teşkil edilmesini de hedefliyor. [5]

İngiltere Savunma Bakanı Michael Fallon Bulgaristan'ı ziyareti sırasında İngiliz Kraliyet Donanması'na ait bir Tip 45 sınıfı destroyerin önümüzdeki sene Bulgaristan'ı ziyaret ederek ülkenin savunmasına katkıda bulunacağını açıkladı. Bakan ayrıca ülkesinin Bulgar ordusuna 40 adet Land Rover tipi araç hediye edeceğini de söyledi. [6][7]


Ermenistan

Başkent Erivan'da 21 Eylül'de Bağımsızlık Günü dolayısıyla düzenlenen askerî geçit töreninde Rusya'dan alınan 9K720 Iskander (NATO kodu SS-26 "Stone") tipi taktik balistik füzeler ilk kez sergilendi. Geçitte ayrıca 9K58 Smerç 300mm topçu roket sistemi, Infauna elektronik harp sistemi ve Buk hava savunma füze sistemleri de ilk kez gösterildi. [8]


İran

Boeing ve Airbus şirketleri, İran'a satılacak yolcu uçaklarında kullanılacak ABD yapımı parça ve sistemler için ihracat izni aldılar. Her iki firmanın İran ile toplam USD50 milyarlık uçak satış sözleşmeleri bulunuyor. [9]

ABD Deniz Kuvvetleri'ne ait PC-10 Firebolt adlı karakol botu, 4 Eylül günü Basra Körfezi'nin uluslararası sularında seyir halindeyken İran Devrim Muhafızları'na ait çok sayıda yüksek süratli küçük botun tacizine uğradı. [10]

Tasnim haber ajansı, Zülfikar adlı 750km menzilli yeni bir balistik füzenin seri üretimine başlandığını duyurdu. [11][12]

İran ordusuna ait cankurtaran tipindeki 14-8501 seri numaralı bir Bell 214 helikopteri 21 Eylül günü Amol kasabası yakınlarında iniş sırasında kırım geçirdi. Uçaktaki dört mürettebattan biri hayatını kaybetti.


Irak

IŞİD, yaklaşan Musul harekâtı öncesinde Irak güvenlik güçlerini meşgul etmek ve burada yoğunlaşmalarını engellemek için Eylül ayı boyunca ülkenin çeşitli kesimlerinde eşgüdümlü saldırılar gerçekleştirdi. [13]Öte yandan Musul'a baskılarını artıran Irak güvenlik güçleri ve Şii milisler, şehrin kuşatması açısından kritik öneme sahip Şirkat kasabasını 22 Eylül günü ele geçirdi. [14] ABD Savunma Bakanı Ashton Carter da, Musul Harekâtı'na destek vermek üzere 600 ABD askerinin Irak'a sevkedileceğini açıkladı. [15][16]

Iraklı Şii milis güçlerinden Hareketül Nuceba'nın lideri Şeyh Ekrem el Kabi, ağustos ayı sonunda Tahran'a bir ziyaret gerçekleştirdi. El Kabi ziyareti sırasında İranlı üst düzey askeri, siyasi ve dini liderlerle görüşmeler yaptı. [17]

14 Eylül günü ABD Hava Kuvvetleri'ne ait savaş uçakları, Huveyce kasabası yakınlarında IŞİD'e ait bir kimyasal silah üretim merkezi olduğu iddia edilen bir binayı vurdular. 23 Eylül günü de aynı maksatla kullanılan Kayyare'deki başka bir binanın da vurulduğu bildirildi. [18]


İsrail

ABD ve İsrail hükümetleri 14 Eylül günü 10 yıllık askeri yardım anlaşmasını imzaladılar. Anlaşma kapsamında ABD, 2019- 2038 yılları arasında İsrail'e USD33 milyarlık mali yardım sağlayacak. İsrail'in füze savunma sistemi kurma çalışmalarında kullanılmak üzere de ayrıca yıllık USD500 milyon ödenek aktarılacak. Anlaşma ile bugüne kadar yardımın %26.3'ünün ABD kaynaklı olmayan İsrail yapımı sistemler ve %13’ünün yakıt alımında kullanılmasına verilen izinler de kaldırıldı. [19][20]

İsrail Hava Kuvvetleri 18 Eylül günü yaptığı bir açıklamada, Nevatim Hava Üssü'nde F-35I "Adir" savaş uçağı için yapılan hazırlıkların devam ettiği, bakım personelinin %60'ının eğitimlerinin Eylül ayı sonunda tamamlanacağı ve bu personelin ülkeye dönüş tarihinde uçaklar için hazırlanan hangar ve sığınakların da inşalarının bitirilmiş olacağı duyuruldu. [21]

Lockheed Martin şirketi ABD Savunma Bakanlığı ile 21 Eylül günü İsrail Hava Kuvvetleri'ne teslim edilmek üzere bir adet C-130J-30 nakliye uçağı üretimi için USD55.5 milyonluk bir sözleşme imzaladı. Uçak 2018 Nisan ayında teslim edilecek. [22]İsrail bugüne kadar üç adet C-130J teslim almış bulunuyor. Daha önce siparişi verilen uçakla birlikte toplam hizmete girecek C-130J-30 sayısı beş olmuş durumda.

İsrail ABD Hava Kuvvetleri'nden sekiz adet ikinci el F-15D Eagle savaş uçağı teslim aldı. 78-0573, 78-0563, 78-0572, 81-0065, 80-0055, 80-0057, 78-0561 ve 79-0008 seri numaralı uçaklar Lakenheath üzerinden intikal ederek Tel Nof Hava Üssü'ne 15 Eylül günü indiler.

ABD'li Raytheon şirketi, Rafael ile birlikte geliştirilen Stunner hava savunma sisteminin ABD türevi olan SkyCeptor'u Polonya'nın Wisla adlı hava savunma sistemi ihalesi kapsamında teklif edecek. [23]

Israel Aerospace Industries (IAI) şirketi, Filipinler ile Super Dvora MkIII hücumbot satışı için görüşmeler yürütüyor. [24]

IMI şirketi, Polonya'da düzenlenen MSPO fuarında Accular 12, EXTRA ve Predator Hawk topçu roketleri ile TRIGON gemi konuşlu kıyı bombardıman roket sistemini tanıttı.[25]

ApolloShield firması, AirFence adlı bir İHA-savar sistemi tanıttı. Sistem, tespit edilen İHA'nın komuta- kontrol işlevini ele geçiriyor. [26]


Kıbrıs

Kıbrıs Rum Kesimi lideri Nikos Anastasiadis, adada çözüme gidilmesi ile birlikte Rum Milli Muhafız Ordusu'nun (RMMO) dağıtılacağını açıkladı. Rum lider, sahil güvenlik, jandarma ve terörle mücadele kapsamında görevli birimlerin korunacağını; her eyaletin kendi polis ve federal kolluk kuvvetinin bulunacağını ekledi. Anastasiadis, dağıtılacak RMMO personelinin iç güvenlik gücü olarak istihdam edileceğini söyledi. [27][28][29]

RMMO Komutan Yardımcılığı’na Andreas Markidis atandı. [30]


Mısır

Airbus Military şirketinin, Mısır Hava Kuvvetleri için siparişi verilen 24 adet C295M nakliye uçağının teslimatını, bu sene sonunda teslim edilecek üç adet uçakla birlikte tamamlayacağı bildirildi.

Rusya için üretilen ancak Mısır tarafından satın alınan iki Mistral sınıfı helikopter çıkarma gemisinden ikincisi olan Enver el Sedat, üretici şirket olan DCNS tarafından 16ünü Mısır Deniz Kuvvetleri'ne teslim edildi. [31][32]Öte yandan aynı şirket tarafından inşası devam eden GOWIND 2500 tipi dört korvetten ilki olan El Fatih, 17 Eylül günü Lorient'te denize indirildi. [33]

Mısır, ABD'den sekiz adet AN/MPQ-64F1 Sentinel hava savunma erken ihbar radarı alıyor. USD70 milyon tavan bedelli satış ile ilgili bilgi notu, ABD Savunma Bakanlığı'na bağlı Savunma ve Güvenlik İşbirliği Dairesi (DSCA) tarafından 19 Eylül günü yayımlandı. [34]

İngiltere Savunma Bakanı Michael Fallon, Kahire'yi ziyareti sırasında iki ülke arasındaki askeri eğitim işbirliğinin, eğitmenlerin eğitimini de kapsayacak şekilde genişletileceğini açıkladı. [35][36]

Mısır Hava Kuvvetleri'ne ait tipi açıklanmayan bir helikopter 19 Eylül günü El Şeyh Cebyil Hava Üssü yakınlarında düştü. Her iki pilot da hayatını kaybetti.


Romanya

Romanya'nın 2013 yılında Portekiz'e siparişini verdiği 12 adet F-16AM/BM savaş uçağından ilk üçü, 28 Eylül günü düzenlenen törenle teslim alındı. Kalan altı uçaktan üçü yıl sonunda, son üçü de 2017'de hizmete girecek. [37][38]

Airbus Military şirketi 13 Eylül günü Romanya'da Braşov’a bağlı Gimbav yakınlarında H215 Super Puma helikopterinin üretimi için bir tesis açtı. İlk helikopterin üretim hattından 2018 yılında çıkması planlanıyor. [39][40]


Rusya Federasyonu

Devlet Başkanı Vıladimir Putin, 2018 - 2025 Devlet Silahlanma Programı taslağının 1 Temmuz 2017'den önce tamamlanması emrini verdi. [41]

Rus ve Çin deniz kuvvetleri 12 - 19 Eylül tarihleri arasında Joint Sea 2016 adlı müşterek bir deniz tatbikatı gerçekleştirdiler. Tatbikata Rus Deniz Kuvvetleri'nden beş, Çin Deniz Kuvvetleri'nden ise sekiz savaş ve destek gemisi katıldı. Tatbikat kapsamında çıkarma harekâtı eğitimleri de gerçekleştirildi. [42][43][44][45][46]

Rus Savunma Bakanlığı, Uralvagonzavod şirketi ile 6 Eylül günü 100 adet T-14 Armata yeni nesil ana muharebe tankı üretimi için bir sözleşme imzaladı. Sözleşme bedeli açıklanmadı. [47] Bakanlık 7 Eylül günü de Admiralteyske Tersanesi ile Pasifik Filosu'nda hizmete girmek üzere altı adet Proje 636.3 dizel elektrik denizaltı inşası için bir sözleşme imzaladı. [48] Bakanlık ayrıca Zelenodolsk Tersanesi'ne Proje 21631 Buyan M sınıfı korvet siparişi verdi. Sözleşmenin kaç gemiyi kapsadığına ilişkin bilgi verilmedi. [49]

Bir süredir çıkmaza girmiş olan Rus - Hint ortak 5'nci nesil savaş uçağı geliştirme projesi FGFA'da, iş payı dağılımı konusunda anlaşmaya varıldığı bildirildi. [50]

Çin'in siparişini verdiği 24 adet Suhoy Su-35 savaş uçağının ilk dördünün yıl sonundan önce teslim edileceği bildirildi. [51]

Rusya'nın İHA'lar, seyir füzeleri ve alçaktan uçan uçakları, bölgedeki GSM şebeke yayınından faydalanarak tespit eden bir sistem geliştirdiği bildirildi. Rubej adlı sistem, hava aracının GSM şebekesinin yayını ile etkileşimini tespit ederek konum, yön ve mesafe tayini yapıyor. [52]

Hindistan'ın Rusya'dan Proje 885 Yasen sınıfı bir nükleer denizaltı kiralamayı değerlendirdiği, bu kapsamda bir heyetin Rusya'yı ziyaret edeceği bildirildi. [53]

Hazar Filotillası'na bağlı korvet ve hücumbotlar, Kafkas 2016 tatbikatında Kalibr seyi füzesi deneme atışları gerçekleştirdiler. [54]

Rusya'nın, 1990'lı yıllarda devlet borçlarına mahsuben Güney Kore'ye teslim edilen T-80U ana muharebe tankları ve BMP-3 zırhlı muharebe araçlarını, takas usülü ile geri almaya hazırlandığı bildirildi. Rusya, 1995 - 2006 arasında Güney Kore'ye 43 adet T-80U ve 67 adet BMP-3 teslim etmişti. [55]

ABD Deniz Kuvvetleri, 7 Eylül günü Karadeniz üzerinde uçan bir P-8A Poseidon deniz karakol uçağının, Rusya'ya ait bir Su-27 savaş uçağı tarafından taciz edildiğini açıkladı. [56]

Rusya'nın, Suhoy Su-30 savaş uçaklarında kullanılmak üzere Rus - Hint ortaklığında geliştirilen BrahMos seyir füzesi alımı ile ilgilendiği bildirildi. [57]

İlyuşin Il-112V nakliye uçağı prototipinin ilk uçuşunu 2017 yazında gerçekleştireceği açıklandı. 6t yük kapasitesine sahip olacak şekilde tasarlanan Il-112V, Antonov An-24 ve An-26 uçaklarının yerini alacak. [58]

Sudan Rusya'ya 20 adedi yedek parça olarak kullanılmak üzere 170 adet T-72AV ana muharebe tankı siparişi verdi. [59][60]

Russian Helicopters şirketi 8 Eylül günü yayımladığı bir basın açıklamasında, Rus ordusu için geliştirilen Mi-38-2 genel maksat helikopterinin sertifikasyon uçuş testlerinin sürdüğünü, helikopterin tüm geliştirme ve test faaliyetlerinin 2018 yılında tamamlanacağını duyurdu. [61]

Proje 995 Borei sınıfı nükleer denizaltı Yuri Dolgoruki, 27 Eylül günü Beyaz Deniz'de iki adet Bulava tipi balistik füze deneme atışı gerçekleştirdi. [62]

Jane's Defence Industry'nin 1 Ekim tarihli haberine göre Filipinler Dışişleri Bakanlığı, Rusya ile askeri ve teknik işbirliği konularının görüşülmeye başlandığını duyurdu.

Russian Helicopters'e ait VR Technologies şirketi, RHV-35 adlı bir tiltrotor İHA sistemini kamuoyuna tanıttı. [63]

Rusya, Finlandiya sınırı boyunca iki S-400 hava savunma sistemi bataryasının konuşlandırıldığını duyurdu. [64]

Rosoboroneksport şirketi Genel Müdürü Yuri Demçenko, şirketin Afrika ülkeleriyle imzaladığı sözleşmelerin toplam tutarının USD21 milyarı aştığını açıkladı. [65]

Hindistan, Rus lisansı ile Proje 12700 mayın tarama gemisi üretimi projesinde görüşmeleri askıya aldı. 10 adet gemi için ihtiyaç belirlemiş olan Hint Deniz Kuvvetleri, Rus donanması için inşa edilen aynı sınıftaki ilk gemi olan Aleksandır Obuhov'un görev performansını takip etme kararı aldı. [66]

Pakistan'ın Rusya ile Suhoy Su-35 ve Su-37 tipi savaş uçağı alımı için görüşmeler yürüttüğü iddia edildi. [67]

Rus Hava Kuvvetleri'ne ait Mi-8 tipi bir genel maksat helikopteri 3 Eylül günü yerel saatle 1318'de Sahalin'deki Sokol Hava Üssü yakınlarında mecburi iniş gerçekleştirirken kırıma uğradı. Helikopterdeki mürettebattan ölen ya da yaralanan olmadı.

Acil Durum Bakanlığı'na ait RF-32825 kuyruk numaralı bir Mi-8PS-11 helikopteri, 21 Eylül günü Lubertsi yakınlarında düştü. Helikopterin üç mürettebatı hayatını kaybetti.


Suriye

İran Devrim Muhafızları'na bağlı Kudüs Gücü birliğinin komutanı Kasım Süleymani, muhaliflerin elindeki Halep şehrinin kuşatılması operasyonu sırasında bölgede görüntülendi. [68]

Cundül Aksa örgütü, Hama'da Suriye ordusuna ait bir üsse atölye imali küçük bombaları atmak için bir mekanizma ile donatılan bir İHA ile saldırı düzenledi. [69]

Suriye Hava Kuvvetleri'ne ait SA342L Gazelle tipi bir helikopter 2 Eylül günü Hama yakınlarında Ceyş'ül İzze örgütü tarafından TOW tanksavar füzesi ile vurularak düşürüldü. Helikopterdeki pilotlar Albay Muhammed Ali Habib ve Binbaşı Ala Ahmed Dayyub hayatını kaybetti. 4 Eylül günü de L-39ZO tipi bir eğitim / taarruz uçağı Sadad kasabası yakınlarında düştü. Uçağın pilotu Yüzbaşı Ali Ferhan Ganim hayatını kaybetti.


Ukrayna

Antonov şirketi, An-132D nakliye uçağındaki Rus yapımı tüm alt sistem ve bileşenlerin Batı ürünü muadilleri ile değiştirildiğini, uçakta Rus kaynaklı hiç bir ürün ya da teknolojinin artık kullanılmadığını açıkladı. An-132, Suudi Arabistan için geliştiriliyor. [70]

Konotop uçak tamir tesisi, modernizasyonu tamamlanarak Mi-24PU1 adı verilen üç adet saldırı helikopterini Ukrayna Hava Kuvvetleri'ne teslim etti. [71]


Yunanistan

Yunan Hava Kuvvetleri'ne ait AH-64D tipi bir saldırı helikopteri 20 Eylül günü Halkidiki Yarımadası açıklarında eğitim uçuşu sırasında denize çakıldı. Helikopterin her iki pilotu da hafif yaralı olarak kurtuldu.


[1]"Azerbaycan yeni nesil insansız hava aracı geliştirdi": http://aa.com.tr/tr/dunya/azerbaycan-yeni-nesil-insansiz-hava-araci-gelistirdi/649965
[3]"DCNS Present At ADEX 2016 from 27 to 30 September At Baku, Azerbaijan": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=177400&cat=3
[5]"Four Allies Adopt Common Approach to Special Operations Aviation Training": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=177088&cat=3
[6]"Royal Navy to deploy Type 45 destroyer to Bulgarian shores next year": http://navaltoday.com/2016/09/28/royal-navy-to-deploy-type-45-destroyer-to-bulgarian-shores-next-year/
[9]"Airbus and Boeing Get US Go-Ahead for $50bn Aircraft Deal with Iran (excerpt)": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=177248&cat=3
[10]"Iranian Boats Harass Another U.S. Navy Patrol Coastal Ship In Persian Gulf": https://news.usni.org/2016/09/06/iranian-boats-harass-another-u-s-navy-patrol-coastal-ship-persian-gulf
[15]"Carter: 600 Troops to Deploy to Enable Iraqis to Retake Mosul from ISIL": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=177463&cat=3
[16]"Pentagon deploying still more US troops to Iraq as Mosul operation looms": http://www.janes.com/article/64170/pentagon-deploying-still-more-us-troops-to-iraq-as-mosul-operation-looms
[20]"U.S., Israel sign $38 billion military aid package": http://www.reuters.com/article/us-usa-israel-statement-idUSKCN11K2CI
[23]"MSPO 2016: Raytheon Offers Poland Stunner/SkyCeptor missile for the WISŁA": http://www.miltechmag.com/2016/09/mspo-2016-raytheon-offers-poland.html
[24]"ADAS 2016: Israel in talks to supply Philippine Navy, Coast Guard with Super Dvora patrol craft": http://www.janes.com/article/64227/adas-2016-israel-in-talks-to-supply-philippine-navy-coast-guard-with-super-dvora-patrol-craft?from_rss=1
[28]"Anastasiadis: "RMMO, tamamen şekil değiştirerek yarı-profesyonel formda esnek bir orduya dönüştürülecek"": http://www.kibrispostasi.com/index.php/cat/58/news/200185/PageName/GUNEY_KIBRIS
[29]"RMMO subayları, olası çözümde mesleki geleceklerinden endişeli": http://www.gundemkibris.com/rmmo-subaylari-olasi-cozumde-mesleki-geleceklerinden-endiseli-186968h.htm
[32]"DCNS Delivers the Second Mistral-class Helicopter Carrier to the Egyptian Navy, the LHD Anwar El Sadat": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=177104&cat=3
[38]"First Six F-16 Delivered to Romania; Ceremony was held on September 28 at the Air Base No.5": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=177506&cat=3
[39]"Airbus Helicopters Opens Factory in Romania to Produce Super Puma H215": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=176986&cat=3
[40]"Hollande lauds defense cooperation as Airbus opens Romanian helicopter plant": http://www.reuters.com/article/us-romania-france-airbus-idUSKCN11J1ZR
[41]"Putin Orders Government to Submit Draft State Armament Program Before July 1, 2017": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=177024&cat=3
[47]"Russian Defense Ministry Signs First Contract to Deliver Over 100 Armata Tanks": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=176751&cat=3
[48]"JSC “Admiralteiskie Verfi” Signed A Contract for Construction of A Series of Submarines for Pacific Fleet of RF": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=176829&cat=3
[49]"Russian Defense Ministry Orders New Missile Ships Buyan-M with Kalibr System": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=176870&cat=3
[50]"India and Russia Agree On Details of New Joint Production of Fifth Generation Fighter Aircraft": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=176922&cat=3
[53]"Indian Delegation to Visit Russia for Leasing Yasen Class Submarine": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=177055&cat=3
[54]"Strike Group of the Caspian Flotilla Successfully Performed Missile Launches During the “Caucasus-2016” Strategic Exercise": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=176910&cat=3
[56]"Russian jet comes within 3 meters of US Navy reconnaissance plane over Black Sea": http://navaltoday.com/2016/09/08/russian-jet-comes-within-3-meters-of-us-navy-reconnaissance-plane-over-black-sea/
[57]"Russia May Buy BrahMos Cruise Missiles for Su-30SM Fighters — source": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=176917&cat=3
[58]"Russia’s Il-112V Military Transport Plane to Perform First Flight In Summer of 2017": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=176705&cat=3
[61]"Russian Helicopters Begin Mi-38 Certification Tests for the Russian Ministry of Defense": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=176908&cat=3
[65]"Russian Rosoboronexport’s Contracts with African Countries Exceed $21 bln": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=177018&cat=3
[66]"India Suspends Talks On Project 12700 Mine Sweeper Licensed Production": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=176703&cat=3
[70]"Antonov Company Is Completing Construction of New An−132D without Russian Vendor Items": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=176919&cat=3
[71]"Attack Helicopters Mi-24PU1 Are Ready to Be Transferred to Ukrainian Air Force": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=176903&cat=3


Dört Deniz Bülteni - Ekim 2016

$
0
0


Karadeniz, Akdeniz, Kızıldeniz ve Gökdeniz havzasında savunma ve güvenlik gündemi
[PDF]






Azerbaycan

Jane's Defence Weekly'nin 3 Ekim tarihli haberine göre Güney Afrikalı Paramount şirketi, Mbombe 6 tipi mayına dayanıklı zırhlı aracı ADEX 2016 savunma fuarında Azeri yetkililere tanıttı. Şirketin diğer ürünleri olan Marauder ve Matador'u kullanan Azeri ordusunun Mbombe 6'ya da ilgi gösterdiği kaydediliyor. [1]


Bulgaristan

Bulgar Hava Kuvvetleri Komutanı Rumen Radev'in Sosyalist Parti liderliği için görevinden ayrılmasından sonra, ülkenin yeni savaş uçağı tedariğindeki kriterlerinin değiştiği bildiriliyor. Radev'in tercih ettiği yeni üretim Gripen alımı yerine ikinci el savaş uçağı alımı kararının ağırlık kazandığı, bu kapsamda ABD, Portekiz ya da İsrail'den F-16; İtalya'dan Typhoon alımının değerlendirildiği kaydediliyor. Savunma Bakanlığı'na bağlı Savunma Enstitüsü'nün hazırladığı değerlendirme kriterleri arasına askeri işbirliği eklenirken uçağın hizmet ömrünün değerlendirme katsayısı %25'ten %5'e indirildi. Bu, özellikle ABD'den ikinci el F-16 alımını öne çıkaran bir karar. [2][3]

Bulgar Deniz Kuvvetleri Nikola Vaptsarov Deniz Harp Okulu, Hollandalı VSTEP şirketi üretimi köprüüstü simülatörlerinin kullanıldığı eğitim merkezini faaliyete geçirdi. [4]


Ermenistan

Ermeni Savunma Bakanı Vigen Sargsyan, Rus Federal Askeri Teknik İşbirliği Dairesi Başkanı Aleksandır Fomin ile, iki ülke arasındaki savunma sanayii işbirliğinin kapsamını daha da genişleten bir anlaşmaya 13 Ekim günü imza attı. Anlaşma kapsamında hava savunma ve telsiz sistemlerinde işbirlikleri ve ortak girişimlerin kurulması öngörülüyor.[5]


Gürcistan

ABD Sahil Güvenlik Teşkilatı, Island sınıfı karakol botları Jefferson Island ve Staten Island'ı 30 Eylül günü düzenlenen bir törenle Gürcü Deniz Kuvvetleri'ne transfer etti. Botlar Ochamchire ve Dioskuria adı ile 2017 yazında hizmete girecek.[6][7][8]


Irak

Irak güvenlik güçleri, ABD öncülüğündeki Koalisyon ve Şii Haşdi Şabi milislerinin desteği ile uzun süredir hazırlıkları devam eden Musul'un IŞİD'den geri alınması operasyonunu 17 Ekim günü başlattı.[9][10][11][12]

IŞİD, 2 Ekim günü Erbil'deki Fransız özel kuvvetlerine dron ile bir saldırı düzenledi. Patlayıcı ile donatılmış bir dron ile yapılan saldırıda iki Fransız asker yaralandı, iki Peşmerge de hayatını kaybetti. [13][14]

Musul yakınlarında Irak güvenlik güçlerine ait bir M1 Abrams tankı, IŞİD tarafından bir tanksavar füzesi ile vurularak tahrip oldu. Saldırının video görüntüleri örgüt tarafından internette yayınlandı.[15]

ABD Savunma Bakanlığı'na bağlı Savunma ve Güvenlik İşbirliği Dairesi (DSCA), 7 Ekim günü Irak Hava Kuvvetleri için iki adet Cessna AC-208 Combat Caravan tipi silahlı hafif ulaştırma uçağı satışına ilişkin bir bilgi notu yayınladı. Azami bedeli USD65.3 milyon olan satış kapsamında ayrıca LAU-141 Hellfire fırlatıcı rayları, AN/ALE-47 karşı tedbir salma sistemleri ve AN/AAQ-35 elektrooptik kameralar da bulunuyor.[16] Irak halihazırda üç adet AC-208'e sahip.

Koalisyon güçleri, IŞİD ile çatışmalarda hasar gören Kayyare Hava Üssü'nün tamiratına 21 Ekim günü başladı.[17]

Irak Kara Havacılık Komutanlığı 21'nci Silahlı Keşif Filosu'na ait bir Bell IA-407 tipi silahlı keşif helikopteri, 29 Ekim günü Samarra yakınlarında düştü. Olayda her iki pilot da hayatını kaybetti.


İran

İran Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Bageri, ülkesinin Suriye'deki rejim karşıtı gruplara silahlı İHA'larla saldırılar düzenlediğini açıkladı. [18]

Rusya'nın İran'a, S-300 (NATO kodu SA-10 "Grumble") hava savunma sistemi teslimatlarını tamamladığı bildirildi. [19]

Devrim Muhafızları Ordusu, bünyesindeki Besic teşkilatına bağlı Fatihan özel harekât birliklerinin sayılarını artırarak kadrolarını genişletmeye hazırlanıyor. Halen karargahı Tahran'da konuşlu Fatihan birlikleri Suriye'deki çatışmalara yoğun olarak katılıyor. Kum kentindeki Fatihan birliği ilk tatbikatını bu yıl içinde gerçekleştirmişti.[20]

Tasnim Haber Ajansı, Saika adlı, güdümlü bombalar taşıyan yeni bir uzun menzilli İHA sisteminin geliştirilmesinin tamamlandığını duyurdu. Ajans, İHA'nın ABD'den ele geçirilen RQ-170 Sentinel'den faydalanılarak geliştirildiğini bildirdi.[21][22]


İsrail

Alman TKMS şirketinin İsrail ile ilave üç adet Dolphin tipi denizaltı satış sözleşmesi için görüşmeler yürüttüğü bildirildi. İsrail Deniz Kuvvetleri halen üç adet Dolphin I ve iki adet Dolphin II sınıfı denizaltıya sahip; üçüncü ve son Dolphin II'nin 2018'de hizmete girmesi bekleniyor. [23]

İsrail Hava Kuvvetleri'ne ait F-16I tipi bir savaş uçağı 5 Ekim günü Ramon Hava Üssü'ne inişi sırasında düştü. Olayda uçaktaki pilotlardan Binbaşı Ohad Cohen hayatını kaybederken yardımcı pilot hafif yaralı kurtuldu.

Paris'te düzenlenen EuroNaval 2016 askeri deniz sistemleri fuarına katılan Elbit şirketi, Hayfa açıklarında seyir halindeki bir Seagull tipi insansız deniz aracını, fuar standındaki komuta kontrol istasyonundan idare edip gerçek zamanlı elektrooptik kamera görüntüsü ve sonar verisi aktarımı sağladığı bir gösteri gerçekleştirdi. [24]

İsrail Hava Kuvvetleri 18 Ekim günü dördüncü C-130J-30 "Şimşon" nakliye uçağını teslim aldı. Uçak, aynı tipte üç uçağa sahip 103'ncü Filo'da hizmete girdi. Beşinci uçak için sipariş geçtiğimiz ay verilmişti.[25]

Israel Shipyards şirketinin Sa'ar 72 korveti için sipariş aldığı açıklandı. Siparişe konu gemi sayısı, sözleşme tutarı gibi konularda herhangi bir bilgi verilmedi.[26]

İsrail ordusu, özellikle meskûn mahal harekâtlarında kullanılmak üzere 10km menzilli ve 10-15kg ağırlığa sahip Tzur adlı bir mini dron geliştirdi. Dron aynı zamanda ikmâl malzemelerinin taşınmasında da kullanılacak. [27]

Güney Kore'nin İsrail'den istihbarat uydusu kiralamayı değerlendirdiği bildirildi. [28]


Mısır

DSCA tarafından 7 Ekim günü, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Mısır'a AH-64E Apache, UH-60 BlackHawk ve CH-47F Chinook helikopterlerine takılmak üzere CMWS füze ikaz sistemi satışına onay verildiği duyuruldu. FMS kredisi kapsamındaki USD81.4 milyon tavan bedelli satış kapsamında Mısır'a 67 set AN/AAR-57 CMWS satılacak.[29]

Mısır ordusu Ekim ayındaki bir geçit töreninde Güney Afrikalı GEW Technologies tarafından üretildiği değerlendirilen GSY2210 elektronik harp sistemlerini sergiledi. Sistemler Mısır televizyonu tarafından telsiz dinleme, kestirme ve karıştırma cihazları olarak tanıtıldı.[30]


Rusya Federasyonu

Rusya savunma bütçesinin 2018 yılı itibariyle %12 düşeceği bildirildi. [31]

Admiral Kuznetsov uçak gemisi ve beraberindeki görev gücü, Severomosk'taki üslerinden Doğu Akdeniz'e doğru Ekim ayı ortasında yola çıktı.[32] Görev grubunun seyri, NATO'ya bağlı ülkelerin donanmaları tarafından yakından takip edildi. 26 Ekim günü Cebelitarık'a ulaşan grup, İspanya'dan Ceuta limanına demirlemek için izin istedi ancak İspanya izin vermedi. [33] Karadeniz Filosu'na ait Buyan M sınıfı Serpuhov ve Zelenoy Dol ile Nanuçka III sınıfı Miraj korvetleri de görev gücü ile buluşmak üzere 4 Ekim günü Sivastopol limanından ayrıldı. [34]

Rusya'nın Su-25 (NATO kodu "Frogfoot") taarruz uçaklarını Suriye'ye tekrar konuşlandırmaya hazırlandığı bildirildi. [35]

Çin ve Rusya'nın 2017 yılı içinde ortak bir füze savunma tatbikatı gerçekleştireceği duyuruldu. [36]

Hindistan Başbakanı Narendra Modi'nin Moskova ziyaretinde Rusya'dan S-400 hava savunma sistemi alımına dair USD5 milyarlık bir sözleşme imzalandı. İki ülke ayrıca USD4 milyara Hint Deniz Kuvvetleri için dört adet Proje 1135.6 Talwar sınıfı firkateyn ve USD1 milyara Kamov Ka-226T hafif genel maksat helikopterlerinden 200 adedinin Hindistan'da lisans altında üretimine dair bir anlaşma da imzaladı.[37][38][39][40][41]

Rus Savunma Bakanlığı 6 Ekim günü Japonya, Hawaii ve Guam dolaylarında devriye uçuşları gerçekleştirecek yeni bir ağır bombardıman uçağı filosunun kurulduğunu duyurdu. Filoya ait uçaklar İrkutsk'taki Belaya ve Amur'daki Ukrainka üslerinde konuşlandırılacak [42]

Proje 636.3 sınıfı dizel elektrik denizaltı projesinin beşinci botu Veliki Novgrod, 26 Ekim günü Admiralti Tersanesi'nde düzenlenen törenle hizmete girdi. [43]

Sevmaş Tersanesi'nde Proje 955A Borey II sınıfı Kinyaz Oleg, Yasen sınıfı Krasnoyarsk ve Proje 0951 sınıfı Habarovsk denizaltılarının kızağa konduğu bildirildi. [44]

Proje 667BDR (NATO kodu "Delta III") sınıfı K-433 Svyatoy Georgiy Pobedonosets ve Proje 667BDRM Delfin (NATO kodu "Delta IV") sınıfı Novomoskovsk denizaltıları 12 Ekim günü birer balistik füze deneme atışı gerçekleştirdi. Aynı gün Plesetsk Üssü'nden de bir adel Topol kıtalararası balistik füze (ICBM) deneme atış yapıldı. [45]

Hint - Rus ortak projesi olan BrahMos seyir füzesinin 600km menzilli yeni nesil türevinin geliştirilmesi için iki ülkenin anlaşmaya vardığı bildirildi. [46]

United Engine Corporation (UEC) şirketi, Hindistan'a Çernişev üretimi 100'den fazla RD-33MK turbojet uçak motoru teslimatının gerçekleştirilmiş olduğunu açıkladı. Motorlar, Hint Deniz Kuvvetleri için üretilen toplam 45 adet MiG-29K ve MiG-29KUB uçaklarında kullanılacak.[47]

Savunma Bakanı Sergey Şoygu, Buk hava savunma füze sisteminin yeni nesil modeli olan Buk M3'ün hizmete girmeye başladığını duyurdu. [48]

United Instrument Manufacturing Corporation (UIMC), avuç içine sığabilecek boyutta bir İHA sistemi üzerinde çalışıldığını duyurdu.[49]

Elektropribor tasarım bürosu, Şkval süper kavitasyon torpidosunun yerini almak üzere Hişçnik adlı yeni nesil bir süper kavitasyon torpidosu geliştiriyor. [50]

Russkiye Vityazki (Rus Şövalyeleri) hava gösteri filosu, yeni üretim Suhoy Su-30SM tipi uçakları teslim almaya başladı. İlk dört uçak Kubinka Hava Üssü'nde 14 Ekim günü teslim edildi. Yıl sonuna kadar dört adet uçak daha filoda hizmete girecek. [51]

Pantsir (NATO kodu SA-22 "Greyhound") alçak irtifa hava savunma sisteminin yeni nesil türevi olan Pantsir SM'nin 2018 yılında üretimine başlanacağı bildirildi. Aktif sıralı dizinli radar sistemi ile hedef tespit ve teşhis menzili 40km'den 75km'ye çıkarılan sistemin füzelerinin menzili de 20km'den 40km'ye arttı. [52][53]

Rus Hava Kuvvetleri'ne ait Tupolev Tu-95MS tipi bir stratejik bombardıman uçağı, Ekim ayı ortalarında Belaya Hava Üssü'nde yerde iken motorunun yanması nedeniyle hasara uğradı.

Modernize edilen Mi-28NM saldırı helikopteri ilk uçuşunu 12 Ekim günü Moskova yakınlarındaki Tomilino'da gerçekleştirdi. [54][55]

Kornet (NATO kodu AT-14 "Spriggan") tanksavar füzesinin yeni nesil türevi Kornet EM'nin testlerinin tamamlanmak üzere olduğu bildirildi. Sistem öncelikle S-400 (NATO kodu SA-21 "Growler") hava savunma sistemlerinin intikal halinde yakın korumasında kullanılacak. [56]


Romanya

Romanya ve Ukrayna savunma bakanları 11 Ekim günü bir savunma işbirliği anlaşması imzaladı. Anlaşma, iki ülke arasında ortak projelerin yürütülmesini, müşterek tatbikatlar yapılmasını ve eğitim işbirliği gibi hususları kapsıyor.[57]


Suriye

Rusya'nın Suriye'deki Tartus üssüne bir adet S-300 hava savunma bataryası konuşlandırdığı bildirildi.[58][59]

Türk Silahlı Kuvvetleri desteği ile ilerleyen Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) unsurları, 16 Ekim günü Dabık kasabasını IŞİD'in elinden aldı. [60]

Suriye Hava Kuvvetleri'ne ait MiG-29 (NATO kodu "Fulcrum") tipi savaş uçaklarının R-77 (NATO kodu AA-12 "Archer") modeli modern havadan havaya füzelerle devriye uçuşları gerçekleştirdiği bildirildi. Suriye Hava Kuvvetleri envanterinde yaklaşık 30 adet MiG-29A, MiG-29SM ve MiG29UB tipi savaş uçağı bulunuyor. Modernizasyon ile kabiliyetleri MiG-29SMT seviyesine çıkarılan uçaklar, R-77 füzesi atma kabiliyetine de erişti. [61]


Ukrayna

Ukraynalı Practika şirketi, 6x6 ve 8x8 taktik tekerlekli zırhlı araç ailesi Otaman'ı Ukranian Arms and Security 2016 fuarında kamuoyuna tanıttı. GAZ, KRAZ, Ural ve Zil askeri kamyonların yürür aksamları üzerine zırh bindirilmesi ile geliştirilen Otaman araçları başta 122mm top olmak üzere çeşitli silah sistemleri ile donatılabiliyor.[62]

Ukraynalı Precision Systems şirketi, AGS-17 otomatik bombaatarın elde taşınabilen bir modelini geliştirdi. [63]


[2]"Bulgaria’s Defence Ministry May Change Criteria for Jet Fighter Acquisition – Reports": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=177938&cat=3
[24]"Elbit Systems Demonstrates from Paris How to Perform Operational Missions of Its Seagull USV Platform, Sailing At Haifa Bay, Israel": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=178108&cat=3
[26]"Euronaval 2016: Israel Shipyards secures first Saar 72 construction order": http://www.janes.com/article/64851/euronaval-2016-israel-shipyards-secures-first-saar-72-construction-order?
[29]http://dsca.mil/major-arms-sales/government-egypt-common-missile-warning-system-cmws-ah-64e-apache-uh-60-blackhawks
[32]"Russian aircraft carrier escorted off Norway en route to Syrian coast": http://navaltoday.com/2016/10/19/russian-aircraft-carrier-escorted-off-norway-en-route-to-syrian-coast/
[33]"A long journey for the Kuznetsov — Infographic": http://www.offiziere.ch/?p=30230
[39]"Press Statement by Prime Minister during the Visit of President of Russia to India (excerpt)": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=177995&cat=3
[42]"Russia to set up Pacific Heavy Bomber Division to patrol seas near Japan, Hawaii, and Guam": http://www.janes.com/article/64531/russia-to-set-up-pacific-heavy-bomber-division-to-patrol-seas-near-japan-hawaii-and-guam
[43]"Russian Navy to commission fifth diesel-electric submarine Veliky Novgorod": http://navaltoday.com/2016/10/25/russian-navy-to-commission-fifth-diesel-electric-submarine-veliky-novgorod/
[46]"MTCR Benefit: India, Russia to Develop 600-Km Range Cruise Missiles That Can Cover Entire Pakistan": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=178083&cat=3
[47]"Russia’s UEC Delivers Over 100 RD-33MK Aircraft Engines to India’s Navy": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=177558&cat=3
[50]"Russia Designing New ‘Aircraft Carrier Killer’ Torpedo to Boost Naval Power (excerpt)": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=178345&cat=3
[51]"“Russian Knights” Aerobatic Team Acquired the First Batch of Super-Manoeuvrable Su-30SM Fighters from Irkut Corporation": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=177971&cat=3
[56]"Tests of Russian Kornet-EM Antitank-Guided Missile System Nearing An End": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=177760&cat=3
[57]"Ukrainian and Romanian Ministers of Defence Sign Joint Statement On Defence Cooperation Development": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=177828&cat=3
[58]"Russian S-300 Battery Delivered to Syria for Protection of Tartus Base — Defense Ministry": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=177646&cat=3




Bir Sempozyum, Bir Seminer, İki Konferans

$
0
0
Kasım ayı yoğun geçiyor. Her sene sonbahar ayları, seminer, konferans ve benzeri etkinliklerle sıkışıktır ancak bu sene savunma sektöründe Ekim - Kasım arasında ciddi bir yığılma oldu.

Siyah Gri Beyaz'a bir süredir fazla vakit ayıramıyorum. Bahanesini bu sıkışıklığa atıp vicdanımı temizleyerek katıldığım etkinliklere dair izlenimlerimi paylaşayım.

Katıldığım dört etkinlik şunlar idi:

Yük Sertifikasyonu Testleri Sempozyumu: 1-2 Kasım, Crowne Plaza Otel, Ankara
İstanbul Güvenlik Konferansı: 2-4 Kasım, Raddison Blu Otel, İstanbul
Kara Sistemleri Semineri: 7-8 Kasım, ODTÜ Kongre ve Kültür Merkezi, Ankara
2. Ulusal Radar Konferansı: 17 Kasım, Savunma Sanayii Müsteşarlığı

Yük Sertifikasyonu Testleri Sempozyumu

TÜBİTAK SAGE, Hava Kuvvetleri Komutanlığı ve Savunma Sanayii Müsteşarlığı (SSM) tarafından düzenlenen Yük Sertifikasyonu Testleri Sempozyumu'nda, iki gün boyunca hava aracı ve bunlar tarafından taşınan yüklerin test, değerlendirme ve sertifikasyonu ile ilgili yerli ve yabancı uzmanlar sunumlar yaptı.

Bu etkinliğin önemi nedir peki? "Yük sertifikasyonu testi" ne demek? Şöyle açıklamaya çalışayım:

Askeri hava araçları görevleri gereği başta silah sistemleri olmak üzere çeşitli harici yükler taşırlar. Bomba, füze, keşif ya da istihbarat podları gibi sistemler kanat ve gövde altındaki istasyonlara takılır. Bunların takılmasının hava aracının uçuş emniyetine, görevini yapmasına herhangi bir engel teşkil etmemesi, tasarım amaçlarına uygun şekilde kullanılabileceklerinin tespiti ise oldukça uzun ve zahmetli bir test sürecini gerektirir. Yerde ve uçuş esnasında defalarca tekrarlanan, çok farklı senaryoların denendiği bu testleri gerçekleştirmek ise başlı başına ayrı bir uzmanlık alanıdır. Çünkü bu testlerle ilgili,

i. Planlama,
ii. Testler için gerekli teknik altyapının, donanımın tedariki, kullanılması,
iii. Testlerin gerçekleştirileceği sahanın hazırlanması, işletilmesi,
iv. Test sonuçlarının değerlendirilmesi, tasarım ve geliştirme ekiplerinin kullanımına uygun verilerin üretilmesi süreçleri hem yüksek maliyetlidir hem de bu işlerde çalışacak personelin yetişmesi kolay değildir.

Bu alanda Türkiye'de çalışan ve öne çıkan iki kurum bulunuyor: 1. Ana Jet Üs (AJÜ) bünyesindeki 401. Test Filo ve TÜBİTAK SAGE.

401 Test Filo'ya ait bir F-16C Block 40.
Kanat altında HGK, kanat ucunda ise "Flutter Generator" görülüyor

Sempozyumda SAGE'den Arda Özyüksel'in sunumunda aktardığı üzere, SAGE'nin bugün hava aracı testleri konusunda geldiği noktanın temelleri 2001 yılında atılmış. 2001 - 2005 arası dönemde HGSS ve Demet projeleri ile gündeme gelen test ihtiyacı için "kurtarılabilir veri toplama sistemi" kullanılmış. Uçaktan atılan bombaya monteli veri kayıt sistemi, bombanın düştüğü yerde aranıp, bulunursa değerlendirme için laboratuara götürülüyormuş. Çoğu zaman toprağa gömülen ya da çarpma şiddeti ile parçalanan veri kayıt sistemini bulmak mümkün olmuyormuş. Bu yöntemde veri kayıt sisteminin kurtarılma oranı yaklaşık %50 imiş.

Özyüksel, normalde bu tür atış testlerinde telemetri sistemlerinin kullanıldığını, bombadan ve atan uçaktan toplanan verilerin telemetri sistemi ile gerçek zamanlı olarak yer istasyonuna aktarıldığını, o dönemde SAGE'de böyle bir altyapının olmadığı için bu yöntemin seçildiğini söyledi.

2005'ten sonra mobil telemetri istasyonunun devreye girmesi ile SAGE, deyim yerindeyse çağ atlamış. Bu dönemde F-16 sertifikasyon testleri ile de bu alandaki faaliyetler hız kazanmış. Nitekim müteakip dönemde 401 Filo'nun hizmete girmesi, CDART podu tedariki, HGK türevi projelerin sayılarının artması ve en önemlisi uydu destekli haberleşme ve komuta kontrol sisteminin kurulması ile SAGE'nin test alanındaki kabiliyetleri büyük ölçüde genişlemiş. Bugün örneğin Karapınar'daki bir atış testine tüm proje ekibinin katılması gerekmiyor. Uçaktan ve test kaleminden toplanan veriler, uydu haberleşme sistemi ile gerçek zamanlı olarak SAGE yerleşkesine, mühendislerin masalarına kadar aktarılabiliyor.

401 Test Filo ile ilgili olarak ise Eskişehir 1'nci Hava İkmal Bakım Merkezi'nden (HİBM) Yarbay Ferhat Ünsal bazı bilgiler sundu. Ünsal'ın aktardığı üzere filonun tarihçesi şu şekilde:

2011 yılında Konya 3. AJÜ 132. Filo bünyesinde bir test kolu teşkil ediliyor. 2013 yılında bu kol, 1. HİBM bünyesinde 401 Test Kıt'a Komutanlığı olarak kuruluyor. 2015 Mayıs ayında ise, 1. AJÜ emrine bir Filo olarak geçiyor.

401 Test Filo Komutanlığı bünyesinde dört ana alt birim bulunuyor. Bunlar Test Plan ve Eğitim Amirliği, Test Uçuşu Kol Komutanlığı, Uçuş Test Mühendislik Komutanlığı ve Test Uçuş Destek Komutanlığı.

Filo'nun önümüzdeki süreçte daha da genişlemesi gündemde. Yakın gelecekte Mürted'e taşınması yönünde bazı bilgiler olsa da bunları teyit etme imkânım olmadı.

Sempozyumun dikkat çeken konukları arasında İngiltere'den Empire Test Pilots School (ETPS) ve Kanada'dan International Test Pilots School (ITPS) bulunuyordu. Bu iki kurum, dünyadaki en önemli test pilotu eğitim ve uçuş test merkezleri.

Çok sayıda farklı havadan atılan mühimmat (HGK ve KGK aileleri, NEB, SOM, SOM-J, UMTAS, LGK, Cirit, Göktuğ vb) ve aviyonik sistem (ASELPOD, CATS, ELINT/SIGINT/COMINT podları vb) geliştirn Türkiye'nin bu alanda hızla teknik altyapı ve insan kaynaklarını geliştirmesi gerekiyor. Zira söz konusu sistemlerin geliştirilmesinden sonra bu sistemlerin test ve değerlendirmelerinin de yurtiçinde yapılması şart.

Ne yazık ki sempozyumun ikinci gününe katılamadım. Zira İstanbul Güvenlik Konferansı için İstanbul'a uçmam gerekiyordu.


İstanbul Güvenlik Konferansı

Türk - Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM) tarafından düzenlenen ve ilki geçen yıl "70. Yılında BM ve Küresel Yönetişim" teması ile gerçekleştirilen İstanbul Güvenlik Konferansı'nın ikincisinin teması, "Devlet Doğasının Değişimi: Güvenliğin Sınırları" idi. Konferans, 3 - 4 Kasım'da Şişli Raddison Blu Otel'de gerçekleştirildi.

Konferansta yerli ve yabancı çok sayıda devlet adamı, bürokrat ve akademisyen davetliydi. Açılış oturumuna Uganda Millî Güvenlik Bakanı, Polonya Genelkurmay Başkanı, Pakistan Savunma Bakan Yardımcısı, Afganistan Ekonomi Bakanı, Somali İç Güvenlik Bakan Yardımcısı da katıldı.

Konferans kapsamında çok sayıda oturum ve çalıştay düzenlendi. Benim davetli konuşmacı olarak katıldığım "Güvenlik, Savunma ve Savunma Sanayii 2023 - 2053 Vizyonu"çalıştayı ilk gün gerçekleştirildi. Bu çalıştayda yaptığım "Güvenlik ve Savunma Reformu Sürecinde Türk Savunma Sanayii" başlıklı sunumumun ana hatları şöyle:

Türkiye'nin içinde bulunduğu coğrafya, son 35 yılda çok sayıda farklı çatışma, kriz ve savaşa sahne olmuştur. Bunların içinde devletler arası "simetik" savaşlar olduğu gibi, asimetrik harp ya da popüler terim ile "hibrid savaş" tipi operasyonlar da bulunmaktadır. Bu kadar geniş bir coğrafyada bu kadar farklı nitelikte tehdit ile karşı karşıya kalan Türkiye'nin, özellikle 15 Temmuz sonrası süreçte kapsamlı ve köklü bir savunma ve güvenlik değişim ve dönüşümü gerçekleştirmesi bir zorunluluk olarak öne çıkmaktadır.

Türkiye'nin ulusal savunma ve güvenlik mekanizmasının en temel bileşenlerinden olan Türk savunma sanayii, özellikle son 15 yıllık süreçte büyük bir atılım kaydetmiş, çok sayıda başarılı projeye imza atmıştır. Sektörün ayağa kalkması çalışmalarına sahne olan bu süreçte pek çok proje başlatılmış, bunların önemli kısmında prototip veya seri üretime başlama aşamalarına gelinmiştir. Bugünkü durumda sektör, seri üretim, işletme - idame ve sürdürülebilirlik süreçlerine odaklanma aşamasındadır. Sürdürülebilirlik ayağının en önemli parçası olan ihracatta da belli bir ivme kazanılmıştır.

Savunma sektörü, doğası itibariyle üç temel bileşene sahiptir. "Savunma ve güvenlik", "sanayi" ve "bilim ve teknoloji" sütunları üzerine inşa edilen sektörün sağlıklı biçimde kurulması, varlığını sürdürmesi ve gelişmesi, bu sütunların sağlıklı şekilde kurgulanması ve yönetilmesine bağlıdır. Bu temel bileşenler ve bunlara dair önümüzdeki süreçte alınması gereken tedbirler şu şekilde özetlenebilir:

Savunma ve güvenlik: Savunma sanayii, başta silahlı kuvvetler olmak üzere ordu ve kolluk kuvvetlerinin donatımını sağlaması nedeniyle ulusal güvenlik sisteminin doğrudan merkezinde yer almaktadır. Dolayısıyla savunma ve güvenlik ihtiyaçlarının planlanması, bu ihtiyaçların nasıl temin edileceğinin belirlenmesi ve tedarik süreçlerinin yönetimi, sivil - asker işbirliği içinde titizlikle ele alınması gereken bir konudur. Soğuk Savaş döneminin aksine 21'nci yüzyılda savunma ve güvenlik ihtiyaçları sadece askeri - taktik meseleler olmaktan çıkmıştır. Savunma mekanizması, siyasi, ekonomik, ticari, kültürel, psikolojik çok sayıda etkenin bir arada, disiplinler arası bir perspektifle ele alındığı bir yaklaşımla kurgulanmalıdır. Tüm bu süreci yönetecek, özellikle sivil insan kaynaklarının süratle geliştirilmesi gerekmektedir.

Sanayi: Savunma sanayii, ileri teknolojilerin en yoğun olarak kullanıldığı sektörlerden biridir. Bu özelliğine, son dönemde bilişim, ulaştırma, sağlık gibi "komşu" sektörlerde de kullanılan (veya bunlardan sağlanan) teknolojilerin artması eklenmiştir. Sektörün ulusal güvenliğe doğrudan etkisi de göz önünde bulundurulduğunda, uzun vadeli, ayakları yere sağlam basan ve nesnel ölçütler üzerinde tasarlanmış bir sanayi politikasının önemi ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla savunma sanayiinin salt ithal ikameci (import substitution) bir bakış açısı ile, sadece TSK'nın donatılması için değil, bir sektör olarak, ihacat ve sürdürülebilir genişleme hedefleri ile yönetilmesi gerekmektedir. Bu dönüşüm sürecini yönetecek insan kaynaklarının, özellikle lider personelin süratle yetiştirilmesi gerekmektedir.

Bilim ve teknoloji: Aynı sanayi ayağında olduğu gibi, savunma sektörünün içerdiği ileri teknolojiler, araştırma merkezleri ve üniversiteler ile çok yakın işbirliğini zorunlu kılmaktadır. İhtiyaçların ve önceliklerin sağlıklı bir biçimde tespit edilmesi ile öncelikli araştırma alanlarının tespiti, bunlarda çalışacak araştırma personelinin yönlendirilmesi gereklidir. Bunun için de, ülkenin kendine özgü ortam koşulları ve şartları ışığında ihtiyaçlarının özgün olarak belirlenmesi şarttır. Öte yandan bilim ve teknolojinin gidişatına yönelik, uzun vadeli projeksiyonlar hazırlayabilecek, sektörü hem ulusal savunma hem de sanayi politikaları boyutlarında yönetebilecek bir "uzgörü" (foresight) kabiliyetininn geliştirilmesi hayati önemi haizdir. Bu da, disiplinler arası (interdisciplinary) vizyona sahip askeri ve sivil kadroların yetiştirilmesi ihtiyacını gündeme getirmektedir.

Sonuç olarak Türk savunma sanayiinin, makul ve ölçülebilir hedefler doğrultusunda bir değişim ve dönüşüme tabi tutulması gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Bu dönüşüm sürecinde sürekli ve disiplinli takip şarttır.

Kara Sistemleri Semineri

Artık gelenekselleşmiş Deniz Sistemleri Semineri'nin kara versiyonu olan Kara Sistemleri Semineri'nin üçüncüsü, 7 - 8 Kasım tarihleri arasında ODTÜ Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi.

Seminere TSK ve SSM'den katılım oldukça düşüktü. İlk gün açılış oturumunda dahi salon tam olarak dolmadı. Bu, sektörün tartışma ve bilgi paylaşımı platformlarına verdiği değer açısından kaygı verici bir duruma işaret ediyor. Askeri ve sivil bürokrasi ile sektör ve üniversiteler arasında sağlıklı ve nesnel ölçütlere dayalı işleyen bir tartışma ve görüş alışverişi platformu mevcut değil ne yazık ki.

Seminerin açılış oturumunda konuşma yapan SSM Kara Araçları Daire Başkanı Fatih Yakıcı, kara sistemleri sektörünün geleceğine dair iki önemli bilgi verdi. Yakıcı, önümüzdeki dönemde SSM'nin, platform projelerinde prototiplerin yarıştırılması esasına dayalı olarak seçim yapılacağını ve ömür devri yönetimi kavramının ön plana çıkacağını söyledi.

Prototiplerin yarıştırılması, Türkiye'de bir kaç projede uygulanmış, ABD'de pek çok projede yaygın olarak tercih edilen bir yöntem. İhaleye katılan taraflar, önerdikleri sistemin prototipini, belirlenen testlere tabi tutuyorlar ve bu testlerdeki performans, seçimde önemli bir ölçüt oluyor. Bu süreç aynı zamanda aday firmaların üretim ve doğrulama yetkinliklerinin de sınanması anlamına geliyor. Türkiye'de askeri kara araçları sektörü belli bir olgunluk seviyesine ulaşmış olduğu için, bu yöntemin uygulanabilirliği yüksek gibi görünüyor.

Ömür devri yönetimi ise Türk savunma sanayii için yeni bir kavram. Çok kabaca, sistemi üreten firmanın, o sistemin kullanımı boyunca lojistik ve idameden de sorumlu olması anlamına geliyor. Firmanın sorumluluğu, sistemin hizmete girmesi ile sona ermiyor, kullanımda kalacağı süre boyunca da yedek parça, onarım ve bakım süreçlerini garanti etmesi gerekiyor. Dolayısıyla firmaların uzun vadeli planlama ve teknoloji öngörüsü yapabilme kabiliyetlerini geliştirmeleri gerekmekte.


2. Ulusal Radar Konferansı

Savunma Sanayii Müsteşarlığı tarafından ilki 2009 yılında düzenlenen radar konferansının ikincisi 17 Kasım günü SSM Nuri Demirağ salonunda gerçekleştirildi.

Konferansın açılış oturumunda konuşan SSM Müteşar Yardımcısı Mustafa Şeker, radar alanında kaydedilen gelişmeleri özetledi. Bu alanda son yıllardaki en önemli projelerden olan, MilGem sınıfı korvetler için Thales lisansı ile ASELSAN tarafından üretilen SMART S Mk2 üç boyutlu arama radarı projesini anlattı. Bu projede ilk radarlardaki alıcı / verici (transmitter - receiver) modüllerin hazır alındığını, müteakip radarlarda milli imkânlarla geliştirilen modüllerin kullanıldığını ve artık bugün Thales'in diğer ülkeler için ürettiği radarlar için modülleri ASELSAN'dan temin ettiğini söyledi. Bu tecrübenin üzerine inşa edilen kabiliyet ile kısa süre önce sözleşmesi imzalanan 3 boyutlu Erken İhbar Radar Sistemi (EİRS) projesinde çalışmaların devam ettiğini, uzun vadede Milli Muharip Uçak (TFX) ve uydu konuşlu SAR radarı projelerinin de hayata geçirileceğini aktardı.

Mustafa Şeker'in konuşmasında üç kavrama yapılan vurgular dikkat çekici idi: Millilik, sürdürülebilirlik ve rekabetçilik.

Özellikle rekabetçilik ayağında Şeker'in önemli mesajları vardı: Müsteşar Yardımcısı, Türk savunma sanayiinin özellikle uluslararası pazarlarda fiyat avantajının yavaş yavaş kaybolmaya başladığını, bunun yerine katma değer içeren çözüm ve ürünlerin konması gerektiğini söyledi. Bu kapsamda, radar sistemlerinde öncü olan ASELSAN'ın artık kendi ekosistemini oluşturması ve tasarım ve entegrasyon alanlarına odaklanması gerektiğini ekledi.

Kişisel görüşüm, ASELSAN gibi dünyanın en büyük 100 savunma sanayii şirketi arasına girmiş, USD1 milyardan fazla ciro yapan ve son derece ileri teknolojiler içeren çözümler üzerinde çalışan bir şirketin hala böyle bir mesaj alması, son derece düşündürücüdür.

Şeker ayrıca, ASELSAN'ın yeni hizmete soktuğu Gölbaşı yerleşkesi ile de ilgili bilgiler verdi. Radar ve elektronik harp sistemi geliştirme ve üretim çalışmalarının sürdürüldüğü Gölbaşı yerleşkesinin toplam USD120 milyonluk maliyetinin USD80-85 milyon kadarı, SSM tarafından uzun vadeli düşük faizli kredi olarak karşılanmış. 75,000 metrekarelik tesiste toplam 1,200 personel çalışıyor. Öte yandan ASELSAN'ın Bilkent Üniversitesi ile birlikte kurduğu GaN çip üretim tesisinin bu yıl sonunda ya da en geç Ocak ayı başında hizmete girmesi planlanıyor.

Şeker'den sonra konuşan ASELSAN Genel Müdür Yardımcısı Oğuz Şener, ÇAFRAD projesinde ilk radarın 2017 yılında teslim edileceğini; halen ASELSAN üretimi 10 farklı radar tipinin envanterde hizmette olduğunu söyledi. Şener ayrıca ihracat faaliyetleri ile de ilgili bilgiler verdi. Buna göre:

  • Suudi Arabistan'da Taqnia ile birlikte kurulan geliştirme ve üretim tesisinin inşa faaliyetleri devam ediyor.
  • Thales ile çeşitli radar alt sistemleri ve bileşenleri alanında işbirliği devam etmekte.
  • ABD'de adı açıklanmayan bir şirkete radar alıcı / verici modülleri ihracatı gerçekleştirildi.
  • ABD'de başka bir şirkete lisans transferi söz konusu. Bu şirket, şimdiye kadar İsrail'den tedarik ettiği bileşenleri ASELSAN'dan almayı planlıyor.
  • Adı açıklanmayan bir Afrika ülkesi ile büyük ölçekli bir radar satış sözleşmesi için görüşmeler devam ediyor.
SSM MEBS Daire Başkanı Yakup Taşdelen de bazı projeler ve radar sistemlerine dair SSM'nin vizyonunu paylaştı. Sunumundan bazı notlar şöyle:

ÇAFRAD projesinde halen devam etmekte olan Faz 1 (geliştirme fazı) kapsamında ilk radarın 2017 yılında teslim edilmesi planlanıyor. Faz 2 (seri üretim fazı) ise 2021 yılında tamamlanacak.

TFX projesi için geliştirilecek radarın 2021'de ortaya çıkması, SAR keşif gözetleme uydusunun radarının ise 2022 yılında tamamlanması planlanmış.

Halen SSM ArGe dairesinde devam eden ArGe projelerinin büyük kısmı, ÇAFRAD projesi kapsamında hazırlanan projeler.

SSM'nin radar alanında,sinyal işleme algoritmaları, mikrodalga teknolojileri ile anten ve malzeme teknolojilerini kritik ve öncelikli konular olarak belirlemiş.

SSM'nin radar alanındaki vizyonu, katma değer oluşturacak tüm radar sistemlerinin yurt içinde geliştirilmesi ve üretilmesi ile bunlara dair tüm lojistik desteğin yurt içinden sağlanması. "Katma değer oluşturacak" ifadesinin hem kalın hem de altı çizili olarak yazılmış olması dikkat çekiciydi.

Taşdelen'den sonra hava ve füze savunmasına dair bir sunum yapan ASELSAN'dan Emre Çavdaroğlu, ASELSAN bünyesinde gerçekleştirilmiş ve devam eden hava savunma radar projelerine dair bilgi verdi. Sunumundaki dikkat çekici ayrıntı, uzun vadede gündeme gelmesi planlanan "Çok Uzun Menzilli Balistik Füze Savunma Radarı" (Yüksek İrtifa Radarı) projesi idi. Henüz herhangi bir ayrıntısı açıklanmayan projenin, önümüzdeki dönemde somutlaşması beklenebilir.

Müteakip sunumlarda ön plana çıkan diğer iki konu, İHA'ların tespiti ile sensör füzyonu idi.

İHA tespiti konusunda TÜBİTAK BİLGEM, kuş tespit radarı olan KuşRad'ın bir versiyonunu, Meteksan Savunma ise, MilDar projesinde elde ettiği tecrübe ile geliştirdiği Retinar personel tespit radarının, elektrooptik sistemlerle birleştirilmiş bir versiyonu olan Retinar OPUS'u önerdi. Retinar radarının sabit üs ve tesis savunmasında kullanılan, yükseltilebilir direğe monteli Retinar PTR-X adlı bir modeli de geliştirilmiş.

Genel bir değerlendirme yapmak gerekirse, iki konferansın arasında yedi (7) yıl var ama sektöre ilişkin tespit ve özeleştirilerin çoğu aynen devam ediyor. Sürdürülebilirlik, sensör füzyonu gibi konuların üzerinde durulması sevindirici, ancak artık Türk savunma sanayii sektörünün, Mustafa Şeker'in de vurguladığı gibi, bir ekosistem dahilinde katma değer üretebiliyor ve bunları ünyaya pazarlayabiliyor olması lazım. Burada ana yüklenicilere büyük ödev düşüyor: Sektörün lideri olarak vizyon çizen, tasarım yapan, nihai entegratör olarak çalışmaları gerekiyor. Aksi takdirde, iç kullanıcının, yani TSK ve diğer güvenlik birimlerinin ihtiyaçlarına bağlı, bağımlı verimsiz birer fabrikadan öteye gidemezler. Sektörün kazanımları da yavaş yavaş heba olur.

Endotermik Güvenlik

$
0
0
"Endotermik", daha ziyade kimya alanında kullanılan bir terim. Kelime anlamı itibariyle "ısı alan" (endo = içeri, iç; termik = ısıl) kimyasal tepkimeleri tanımlıyor.

Endotermik tepkimeler, gerçekleşmek için dışarıdan gelecek enerjiye ihtiyaç duyarlar. Çoğu endotermik tepkimede bu enerji, ısı formundadır. Zıddı ise "egzotermik", yani ısıveren tepkimelerdir: Bunlar ise gerçekleşince enerji açığa çıkarırlar.

Bu kavramı savunma ve güvenlik alanında, düşünce yapısı ("paradigma") veya sistemin işleyişi için de uyarlamak mümkün. Güvenliğin endotermik ve egzotermik çeşitleri olduğu iddia edilebilir. Hatta çok daha genel olarak devletin yapısı ve işleyişi için de kullanılabilir; "endotermik devletlerin" varlığından bahsedilebilir (*).

Peki nedir endotermik güvenlik?

Ulusal savunma ve güvenlik sisteminin merkezindeki en temel bileşen, doğal olarak silahlı kuvvetlerdir. Ülkenin sınırlarının korunması yanında, ulusal menfaatlerin sınır ötesinde korunması ve kollanması da silahlı kuvvetlerin asli görevlerindendir. Orduya ek olarak istihbarat servisleri, kolluk kuvvetleri, araştırma merkezleri ve üniversiteler, diğer kamu kurumları, genişleyen halkalar dahilinde, savunma ve güvenlik mekanizmasının dişlileridir.

Bu mekanizmanın çalışması için, tüm bu sayılan sistemlerin uyum ve eşgüdüm içinde hareket etmesi şarttır. Bunun için de kurumlar arası ve kurumlar içi iletişim ve birlikte çalışma kültürü gereklidir. Asker - sivil işbirliği, denetlenebilirlik, açıklık ve şeffaflık diğer temel unsurlardır.

Ancak bu sistemin çalışması, daha doğrusu çalışma şekli daha öznel bir şeye bağlı. Bir çeşit "ruh" ya da "kafa yapısı" gibi.

Türkiye'nin 1952 yılında NATO'ya girmesi, bir tercihin sonucu idi. Türkiye, Varşova Paktı ve SSCB karşısında Atlantik İttifakı'nı seçti. SSCB, Türkiye'nin doğrudan sınır komşusu, en önemli ulusal güvenlik tehdit kaynağı idi; 2. Dünya Savaşı'ndan hemen sonraki toprak talebi söz konusu kaygıları tetiklemişti. Ancak müteakip süreçte Türkiye, ulusal savunma altyapısını neredeyse tamamen NATO'ya endeksli bir şekilde kurguladı. Tüm savunma ihtiyaç planlama, tedarik, işletme ve idame süreçleri, askeri yardım ve hibelere bağlı olarak yönetildi. Her yıl askeri ihtiyaç listeleri, "isteyenin bir yüzü kara" kabilinden hazırlanıp ABD'ye gönderildi, ne verildiyse o kullanıldı. Eğitim ve doktrin içerikleri de ha keza.

Tüm savunma doktrini, olası bir savaşta SSCB'nin Doğu Anadolu'nun içlerinde ve Boğazlar'da durdurulması, böylelikle Avrupa'da savaşacak NATO birliklerine nefes aldırılması üzerine kuruluydu. Hava, kara ve deniz kuvvetlerinin tüm donatımları, eğitimleri ve taktik ve stratejileri, bu "görev" merkezinde şekillendirilmişti. Dolayısıyla, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) herhangi bir kuvvet aktarımı (force projection) imkân, kabiliyet ya da "kültürü" bulunmuyordu. Bu durum, 1964 Kıbrıs Krizi'nde acı bir şekilde tecrübe edilmiştir. Çıkarma gemileri olmayan Türkiye, adadaki krize askeri müdahalede bulunamamış, bir 10 yıl beklemek zorunda kalmıştır.

Dolayısıyla Soğuk Savaş döneminde Türkiye'nin savunma ve güvenlik mekanismasının, pasif savunma modunda çalıştığını iddia etmek mümkündür. Ne var ki bu mod, Soğuk Savaş'ın bitişinden sonra da devam etmiştir.

Bazı örnekler üzerinden gidelim.

Önce İran - Irak Savaşı sırasında her iki tarafın birbirinin şehirlerine balistik füzelerle saldırması ve ardından 1991 Körfez Savaşı sırasında Irak'ın İsrail ve Suudi Arabistan'a SCUD ve türevi füzeleri atması, bu tip silahların oluşturduğu tehdidi kamuoyunun gündemine taşıdı. Türkiye'nin tüm komşularının çeşitli kabiliyetlerde balistik füze kabiliyeti bulunuyordu ve özellikle Irak ve İran'ın geniş kapsamlı, iddialı füze programları, uzun menzillere erişebilen, yüksek miktarda harp başlıkları ile donatılabilen füzeleri hedeflemekteydi.

Bu ahval ve şerait içinde Türkiye, ne 1990'lı ne de 2000'li yıllarda herhangi ciddi bir hava savunma sistemi yatırımı yapmadı. İkinci el olarak tedarik edilen ve kısmen modernize edilen HAWK'lar ya da bulunduğu konumu koruyabilen Rapier'ler, kayda değer bir hava savunma şemsiyesi sağlama kabiliyetine sahip değillerdi. Dolayısıyla Türkiye'nin stratejik seviye hava savunması, yalnızca F-16'larla sağlandı. Hala da öyle.

Bir türlü kapatılamayan bu zafiyet, 2003 Körfez Savaşı ve Suriye İç Savaşı sırasında NATO'dan yardım istenmesine neden oldu. Her iki dönemde de NATO müttefikleri, çoğunlukla kısıtlı sürelerle hava savunma bataryaları sevkettiler. En son Almanya ve ABD'nin PATRIOT bataryalarını geri çekmelerinde olduğu gibi bu desteklerin kapsam ve süreleri epey sınırlı oldu.

Kendi imkânları ile alçak ve orta irtifa hava savunma sistemleri geliştirmeye çalışan Türkiye, eğer projelerde herhangi bir gecikme ya da aksama olmazsa, 2020 - 2021 civarında bu tipteki ilk sistemleri hizmete almaya başlayacak. Yüksek irtifa - uzun menzil hava savunma sistemi ise bambaşka bir yılan hikayesi. Dolayısıyla, 1991 Körfez Savaşı'nı ihtiyacın aciliyetinin anlaşılması açısından milat olarak kabul edersek yaklaşık 30 - 35 yılda kapatılamayan ciddi bir zafiyet söz konusu.

Bu, sadece teknik boyutta incelenebilecek, askeri bir konu değildir. Zira bu denli stratejik seviyede bir kabiliyet eksikliği, ulusal güvenlik, diplomasi ve uluslararası siyaset alanlarında da ciddi etkilere sahiptir. Nitekim ihtiyaç kapıya dayandığında NATO müttefiklerinden yardım istenmekte, bu yardımlar, karmaşık pazarlıklara konu olmaktadır.

Dolayısıyla Türkiye, güvenliğinin teminatı için siyasi ve askeri sermaye (enerji) tüketmektedir.

Konunun başka bir boyutu daha bulunmakta.

2006 yılında Hizbullah'ın İsrail'e yönelik gerçekleştirdiği saldırılar ve kısa süre sonra aynı yılın Temmuz ayında geniş kapsamlı çatışmalara giden süreçte, roketlerin sivil yerleşim alanlarına yönelik tehditleri gözler önüne serildi. Hizbullah'ın gerek İran'dan tedarik ettiği, gerekse merdiven altı atölyelerde imal ettiği yüzlerce roket, sivil halk üzerinde kayıplara, toplumda psikolojik baskıya neden oldu. İsrail ordusu, ciddi bir kuvvetle girdiği Lübnan'da ağır kayıplar verdi ve etkili bir sonuç alamadı. Hizbullah'ın kullandığı roketlerin üretimi hızlı, basit ve ucuzdu. İsabet hassasiyetleri oldukça düşük olmasına rağmen geniş bir alanda yüksek sayıda kullanılmaları, etkili sonuçlar almalarını sağlıyordu. İsrail ise bu roketlerin teşkil ettiği tehdidi makul seviyelere indirmek için istihbarat, keşif ve gözetleme sistemleri ile karmaşık hava savunma sistemlerine büyük kaynaklar ayırdı. 2006 savaşından alınan dersler ışığında 2008 - 2009 arası dönemde uygulanan teknik ve taktiklerle, Gazze Şeridi'ndeki HAMAS roket bataryalarına karşı etkili saldırılar gerçekleştirildi.

Tüm bu süreç, geçtiğimiz 10 yıl içinde Hatay'dan yaklaşık 300 - 350km güneyde gerçekleşti. Devlet dışı aktörlerin ve terörist örgütlerin düşük maliyete, kolay ve hızlı bir şekilde imal edebildikleri roketlerle sivil nüfus üzerinde kayda değer bir tehdit oluşturabildikleri görüldü. Basit tezgahlar ve malzemeler kullanılarak imal edilen bu tip silahlardan çok sayıda üretilebildiği, bunların farklı taktiklerle ateşlendikleri gözlendi. Askeri ya da stratejik hedeflere karşı ciddi bir tehdit olmamalarına rağmen, sivil nüfusu üzerinde yılgınlık, panik yaratabildikleri, dolayısıyla siyasi ve psikolojik olarak ciddi değer taşıdıkları görüldü.

Tehdit ve ortam koşulları bu şekilde evrildi. Aynı tip saldırılarla Türkiye, Suriye İç Savaşı dolayısıyla tanıştı. Hava savunması tamamen F-16'lara dayalı olarak teşkil edilmiş ülkenin, sınır hattının bir iki km ötesinden, kamyonete monteli fırlatıcılardan ateşlenen roketleri tespit, teşhis ya da imha etme imkânı yoktu. Halbuki bu tip silahlara karşı C-RAM gibi, Iron Dome gibi çözüm ve sistemler son 10 yıldır tartışılmakta, üretilmekte ve test edilmektedir.

Reaksiyoner, edilgen bir paradigma ile inşa edilen savunma mekanizması, değişen ve dönüşen tehdit ortamını zamanında okuyamamış, okuyabilmişse bile önalıcı tedbirler geliştirememiştir. Söz konusu roketlerden en fazla zararı gören Kilis ve Kilisli vatandaşların savunması, Kilis'te sağlanmaya çalışılmıştır.

Eski Alman Savunma Bakanı Peter Struck, "Almanya'nın güvenliği Hindu Kuş dağlarında savunulmaktadır" diyerek, ülkesinin savunma ve güvenlik paradigmasına dair önemli bir ipucu vermiştir. Tarihi, kültürel, ekonomik, ticari ve siyasi özkütlesinden dolayı Türkiye'nin, çevresindeki Dört Deniz'e dair daimi bir savunma ve güvenlik algısı geliştirmesi gereklidir. Bu algı ancak, söz konusu bölgelerin coğrafya, kültür, ekonomi, din, tarih gibi olgularına dair ciddi bir entelektüel ve akademik sermaye birikimi ile geliştirilebilir. Askeri - teknik imkânlar, bu algının üreteceği çıktılardır. Ulusal savunma, hele hele Türkiye gibi bir ülke için, gelebilecek saldırılara karşı edilgen bir vizyon ile tasarlanamaz.








*: "Endotermik devlet" teriminin isim babası değerli dostum Haluk Bulucu'ya selamlarımla...

Dört Deniz Bülteni - Kasım 2016

$
0
0


Karadeniz, Akdeniz, Kızıldeniz ve Gökdeniz havzasında savunma ve güvenlik gündemi
[PDF]







Arnavutluk

Arnavutluk Deniz Kuvvetleri'ne ait Oriku adlı karakol botu, 21 Kasım günü Ege Denizi'ndeki NATO görev gücüne katılarak devriye görevine başladı. Bu, Arnavutluk'un bir NATO deniz harekâtına ilk katkısı.[1]


Azerbaycan

Pakistan savunma basını, Azerbaycan'ın JF-17 Thunder savaş uçağı ve MFI-395 Super Mushshak eğitim uçağına ilgisini yinelediğini iddia etti.[2]


Bulgaristan

Bulgaristan Devlet Başkanlığı seçimlerini, Rusya'ya yakınlığı ile bilinen eski Bulgar Hava Kuvvetleri Komutanı Rumen Radev kazandı. [3][4]

Bulgar Başbakanı Boyko Borisov, ülkesinin 9 Kasım günü Rusya ile MiG-29 (NATO kodu "Fulcrum") savaş uçakları için 10 adet yeni motor alım sözleşmesi imzaladığını açıkladı. Bulgaristan, elindeki MiG-29'ların bakım ve motor yenileme işi için geçen geçen yıl Polonya ile bir anlaşma imzalamıştı. [5][6]

Bulgar Hava Kuvvetleri'ne 518 seri numaralı ait Pilatus PC-12 tipi uçağı, geçen yıl Haziran ayında gövde üstüne iniş yaparak uğradığı hasarın tamir edilerek uçağın tekrar hizmete döndüğü bildirildi.


Ermenistan

Ermeni ve Rus savunma bakanları 30 Kasım günü iki ülkenin ortak askeri birlik kurması yönünde bir anlaşma imzaladılar. Anlaşma ile kurulacak birliğin Rus ve Ermeni sınırlarının savunulmasıyla görevlendirileceği bildirildi. [7]


Irak

Musul'un IŞİD'in elinden geri alınması harekâtında Irak güvenlik güçleri, yoğun çatışmaların ardından ay başında kente girmeye başladı.[8][9][10] Harekât kapsamında Halk Seferberlik Güçleri de (HSG) IŞİD'in Suriye'ye kaçmasını engellemek için Tel Afer'e yönelik bir ilerleme başlattı. [11] Türkmen nüfusun yoğun olarak yaşadığı kente HSG bünyesindeki Şii Haşdi Şabi milislerinin girmesi, Türkiye’nin bölgedeki Türkmen varlığına dair kaygılarını artırdı. [12][13]

Irak'ın Çin'den USD2.5 milyar bedeller HQ-9 uzun menzilli hava savunma sistemi alımı için yaptığı görüşmeleri tamamlamak üzere olduğu bildirildi.[14]

Irak Hava Kuvvetleri için sipariş verilen F-16IQ'lardan dördü daha 18 Kasım günü Balad'daki 9'ncu Filo'ya teslim edildi. 1616, 1621, 1623 ve 1624 kuyruk numaralı bu uçaklarla birlikte hizmete giren F-16IQ sayısı 14 oldu (11 tek koltuklu, üç çift koltuklu)


İran

ABD hükümeti 22 Kasım, Airbus şirketine İran'a satılacak 106 adet yolcu uçağında kullanılacak Amerikan ürünü sistemleri kullanması için ihracat izni verdi. [15]

Öte yandan sergi sırasında bir açıklama yapan Aerospace Industries Organization şirketi yetkilileri, Şafak adlı jet motorlu eğitim / taarruz uçağı prototipinin kısa süre içinde deneme uçuşlarına başlayacağını bildirdi. Rus mühendislik ekiplerinin yaklaşık sekiz yıllık bir süre zarfında tasarım ve geliştirme çalışmalarına destek verdiğini açıklayan yetkililer, 2016 sonuna kadar yüksek hızlı yer taksi denemelerinin tamamlanmasını müteakip, 2017 yılı içinde ilk uçuşun gerçekleştirileceğini söylediler. [16]

İran Devrim Muhafızları Birliği Deniz Kuvvetleri Komutanı Amiral Ali Fadevi, Eylül ayında kamuoyuna tanıtılan Şehid Naziri adlı katamaran hücumbotun daha büyük bir modelinin inşa edildiğini açıkladı. Fadevi, yeni hücumbotun 100 personel ve bir helikopter taşıma kapasitesine ve 10,000km menzile sahip olduğunu söyledi.[17]

Kiş Adası'nda 16 - 19 Kasım tarihleri arasında Iran Air Show 2016 uluslararası hava gösterisi düzenlendi. Gösteriye, Rus Russian Helicopters şirketi, Mi-171A2, Ansat ve Ka-226T helikopterleri ile katıldı. [18] Sergiye diğer Rus havacılık ve savunma sanayi şirketleri yoğun katılım gösterdi. [19]


İsrail

İsrail'in Almanya’dan alacağı üç adet yeni Dolphin sınıfı denizaltının sözleşme görüşmelerinin bir yıldan kısa sürmesi, yolsuzluk iddialarını gündeme getirdi. İsrail Donanması'nda halen Alman yapımı üç adet Dolphin I ve iki adet Dolphin II sınıfı denizaltı bulunuyor. Üçüncü ve son Dolphin II'nin ise kısa süre içinde hizmete girmesi bekleniyor. [20][21][22][23][24]

İsrail Hava Kuvvetleri, Sea Scan 1124 deniz karakol uçaklarını Heron 1 insansız hava aracı (İHA) sistemi ile değiştirme kararı aldı.  Deniz gözetleme görevinde kullanılacak olan Heron 1'ler MOSP elektro optik kamera ve ELM-2022 radarı ile donatılacak.[25][26]

İsrail hükümeti, ilk iki kafiledeki toplam 33 adet F-35'e ilave olarak ABD'ye 17 adet daha F-35 siparişi verme kararı aldı. [27][28]Öte yandan Elbit Systems 13 Kasım günü Lockheed Martin ile, F-35I pilotlarına yönelik olarak İsrail'de kurulacak eğitim merkezi için bir sözleşme imzaladı. [29]İsrail Hava Kuvvetleri, F-35I pilotlarının bu uçakla yapacakları uçuş saatlerinin yarısının simülatörde gerçekleşmesini planlıyor.[30]

Rafael şirketi üretimi SPICE 1000 tipi hassas güdümlü bomba sistemleri, İsrail Hava Kuvvetleri envanterindeki F-16C/D savaş uçaklarında kullanılmaya başladı. 100km menzilli bombaların F-35I Adir savaş uçaklarında da kullanılması planlanıyor. [31]

Hindistan 16 Kasım günü imzalanan sözleşmeler ile İsrail'e USD1.4 milyara iki adet Il-76 Phalcon havadan erken ihbar ve kontrol uçağı ile USD1 milyara 10 adet silahlandırılmış Heron TP Eitan İHA sistemi siparişi verdi. [32]

İsrail Deniz Kuvvetleri'nin halen hizmetteki Sa'ar 5 ve yakında hizmete girecek Sa'ar 6 tipi korvetlerde 500kg azami kalkış ağırlığına ve 200kg faydalı yük taşıma kapasitesine sahip, çok kısa kalkış ve iniş kabiliyetli İHA'ları konuşlandırmayı planladığı bildirildi.[33][34]

İsrail Hava Kuvvetleri 106'ncı Filo'ya ait 73-0110 seri numaralı F-15B savaş uçağı, 06.10.2011 tarihinde geçirdiği kaza sonrasında tamir edilerek tekrar uçuşa verildi. Uçak 3,000ft irtifada iken pelikan sürüsüne girmiş, hava alığından içeri kuş girmesi sonucu motorda yangın çıkmış ve Tel Nof üssüne acil iniş gerçekleştirilmişti. Çıkan yangında uçağın arka gövdesi tamamen tahrip olmuştu. Tamir esnasında, depoda yedek parça kaynağı olarak tutulan 74-0122 seri numaralı bir F-15A’nın arka gövdesi ve motorları kullanıldı.

Avusturyalı Schiebel şirketi üretimi Camcopter helikopter İHA'sı, Elta üretimi ELK-7065 3D COMINT muhabere kestirme - dinleme sistemi ile bir deneme uçuşu gerçekleştirdi. [35]


Kıbrıs

Rum Milli Muhafız Ordusu (RMMO), 31 Ekim günü İsrail Hava Kuvvetleri ile Onisilos Gideon 2/2016 adlı bir tatbikat icra etti.[36][37] RMMO ayrıca Fransız Hava Kuvvetleri ile 29 - 31 Kasım tarihleri arasında TALOS 1/2016 adlı bir tatbikat gerçekleştirdi. [38]


Lübnan

Suriye'deki Hizbullah birlikleri 11 Kasım günü Kuseyr kentinde "Şehitler Günü" nedeniyle bir geçit töreni düzenledi. Törende örgüte ait T-72, T-54, T-55 tankları ile BMP-1, M113, MT-LB tipi zırhlı muharebe ve personel taşıyıcı araçlar, 2S1 Gvozdika kundağı motorlu obüsler ve ZSU-57-2 tipi kundağı motorlu uçaksavar topçu sistemleri sergilendi. Kuveyt'te yayın yapan El Rai gazetesinin haberine göre Suriye rejimi 2015 Eylül ayında örgüte 75 adet T-72 ve T-55 tankı teslim etti.[39]


Romanya

Romanya Hollanda'ya USD1.1 milyara dört adet SIGMA sınıfı korvet siparişi verdi. Korvetler, Hollandalı Damen Shipyards'a ait Romanya'daki Galati Tersanesi'nde inşa edilecek. [40]

ABD'li Bell Helicopter şirketi, Romen IAR - Ghimbav Brasov ile bir işbirliği mutabakat muhtırası imzaladı. Muhtıraya göre Romanya, silahlı kuvvetlerinin ihtiyacı için Bell AH-1Z Viper taarruz helikopterini seçerse, IAR - Ghimbav Brasov parça üretimi ve destek konularında alt yüklenici olarak görev alacak.[41][42]

Romen Başbakanı Dacian Ciolos, ülkesinin Alman Rheinmetall şirketine zırhlı personel taşıyıcı siparişi vereceğini açıkladı. Rus yapımı BTR-70 araçlarının bir türevi olan TAB'ların yerini alacak ve modeli açıklanmayan araçların Romanya'da üretilmesi planlanıyor. [43][44]


Rusya Federasyonu

Rusya'nın 2017 savunma harcamalarında 1 trilyon Ruble (yaklaşık USD15.7 milyar) dolayında bir kesintiye gideceği bildirildi. Bu, 2016 yılına göre yaklaşık %27.1'lik bir azalmaya karşılık geliyor.[45][46]

Suriye harekâtına destek vermek için Doğu Akdeniz'e sevkedilen Admiral Kuznetsov uçak gemisi, 15 Kasım günü göreve başladı. Gemide konuşlu uçaklardan çift kişilik bir MiG-29KUBR, 13 Kasım günü iniş için yaklaşırken denize çakıldı.[47][48][49] Gemideki Su-33'lerin ise Lazkiye'ye konuşlandırıldığı bildirildi. Öte yandan Rusya, Suriye'deki hedeflere gerçekleştirdiği füzeli saldırıları Kasım ayında artırdı. 15 Kasım'dan itibaren artan sayıda gemiden atılan Kalibr ve kara bataryalarından atılan Bastion P seyir füzeleri, özellikle Halep'teki isyancıların mevzilerine karşı kullanıldı.[50] Rusya'dan kalkan Tupolev Tu-95MSM bombardıman uçakları da H-101 seyir füzelerini ateşlediler. [51][52]

Rusya'nın Pasifik'te bulunan ve Japonya ile gerilim konusu olan Kuril adalarına 3K60 Bal (NATO kodu SSC-6 "Sennight") ve K300P Bastion-P (NATO kodu SSC-5 "Stooge") kıyı konuşlu gemisavar seyir füzeleri konuşlandırdığı bildirildi. [53]

Rusya'nın Çin ile birlikte geliştireceği geniş gövdeli yolcu uçağı projesi için kurulacak ortak girişim şirketine dair idari konular üzerindeki çalışmaların tamamlandığı bildirildi. Proje için iki ülkenin toplam USD20 milyar harcama yapması öngörülüyor.[54]

Proje 636.3 Varşavyanka sınıfının altıncı ve son denizaltısı Kolpino, 24 Kasım günü Admiralti Tersanesi'nde düzenlenen törenle hizmete girdi. Sınıfın tüm denizaltıları Karadeniz Filosu'nda görev yapıyor.[55]

Fazotron-NIIR şirketi, Çin'de düzenlenen Airshow China 2016 hava fuarında, MiG-35 savaş uçağı için geliştirilen yeni Juk-AMEh AESA radar sistemini tanıttı. Radarın 30 hedefi aynı anda takip edebildiği ve altı hedefe aynı anda kilitlenebildiği kaydediliyor.[56]

Rus Hava Kuvvetleri'ne ait Mi-35 tipi bir taarruz helikopteri, 3 Kasım günü Suriye'nin Palmira kenti yakınlarında bir arıza sonucu mecburi iniş yaptıktan hemen sonra IŞİD tarafından tanksavar füzesi ile vurularak imha oldu. Helikopterin vurulmasından hemen önce başka bir Mi-35 ile tahliye edilen üç kişilik mürettebatı olaydan kıl payı kurtuldu.

Rus Savunma Bakanlığı'nın depolarda tutulan T-80BV ana muharebe tanklarını modernize ederek tekrar hizmete almayı değerlendirdiği bildirildi. [57]

Rusya Federal Ulusal Muhafızları'nın Zala Aero şirketi üretimi 16E5 İHA sisteminin denemelerine 2017 yılı içinde başlayacağı bildirildi. 5m kanat açıklığına sahip olan 16E5'in 150km menzilde 16 saat havada kalabildiği bildiriliyor. [58]

Sırbistan'ın Rusya ile altı adet MiG-29 savaş uçağı ve zırhlı muharebe araçları alımı için görüşmeler yürüttüğü bildirildi. [59]

Türkiye'nin Rusya ile S-400 (NATO kodu SA-21 "Growler") hava savunma sistemi alımı için görüşmeler yürüttüğü iddia edildi. [60]

Hindistan hükümeti, Rusya'dan yaklaşık USD2 milyara 464 adet T-90MS ana muharebe tankı alımını onayladı.[61]


Ukrayna

Motor Sich şirketi, Çinli Beijin Skyrizon Aviation Industry şirketi ile imzaladığı lisans anlaşması ile bu ülkede motor üretimine başlayacak. Anlaşma, D-136, MS-500V ve TV3-117VMA-SBM1V turboşaft helikopter motorları, D-27 turboprop motorları ile D436-148FM ve D-18T turbofan motorlarını kapsıyor.[62]

Antonov şirketi 24 Kasım günü, Suudi Arabistan için geliştirilen An-132 nakliye uçağının ilk prototipinin montajını tamamladığını duyurdu. [63]


Yunanistan

Yunanistan'ın ABD'ye ikinci el olarak sipariş verdiği 10 adet CH-47D Chinook ağır nakliye helikopterlerinden ilk üçü 11 Kasım günü Keratsini limanına sevkedildi. Yunan Kara Kuvvetleri hizmetinde halen 15 adet CH-47D ve CH-47DG tipi nakliye helikopteri bulunuyor. 10 Helikopter için 2022 yılına vadeli taksitler halinde toplam USD125.8 milyon ödenecek.[64]








[2]"QUWA: Azerbaijan rekindles interest in the JF-17 Thunder": http://en.azeridefence.com/quwa-azerbaijan-rekindles-interest-in-the-jf-17-thunder/
[4]"The new President-elect of Bulgaria is a former Mig-29 Fulcrum pilot": https://theaviationist.com/2016/11/13/the-president-elect-of-bulgaria-is-a-former-mig-29-fulcrum-pilot/
[5]"Bulgaria Turns Its Back on Poland to Buy Russian Fighter Aircraft Engines": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=178715&cat=3
[6]"MiG Engine Buy Exemplifies Bulgaria’s Cognitive Dissonance Vis-A-Vis Moscow": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=178902&cat=3
[7]"Ministers of Defence of Russia and Armenia Signed Agreement on Joint Force Grouping of Two Countries": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=179161&cat=3
[8]"Blood, Dirt and Bombs: Battle for Mosul is Fierce Urban War": http://smallwarsjournal.com/blog/blood-dirt-and-bombs-battle-for-mosul-is-fierce-urban-war
[10]"Iraqi Forces Breach Mosul City Limits, Heralding a Complex Phase in Campaign": http://smallwarsjournal.com/blog/iraqi-forces-breach-mosul-city-limits-heralding-a-complex-phase-in-campaign
[15]"Exclusive: U.S. Grants Airbus License to Sell 106 Planes to Iran (excerpt)": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=178956&cat=3
[18]"Russian Helicopters to Showcase Mi-171A2, Ansat and Ka-226T Rotorcraft at an Airshow in Iran": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=178767&cat=3
[20]"In Israel, Furor Over Super Fast-Tracked Submarine Deal With Germany": http://www.defensenews.com/articles/in-israel-furor-over-super-fast-tracked-submarine-buys
[37]""Kıbrıs Cumhuriyeti" ile İsrail arasındaki tatbikat tamamlandı": http://www.kibrispostasi.com/kibris-cumhuriyeti-ile-israil-arasindaki-tatbikat-tamamlandi
[38]"RMMO'dan Fransa ile askeri tatbikatKaynak: RMMO'dan Fransa ile askeri tatbikat": http://www.gundemkibris.com/rmmodan-fransa-ile-askeri-tatbikat-194674h.htm
[41]"Bell Helicopter Signs Memorandum of Understanding with IAR - Ghimbav Brasov": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=178691&cat=3
[44]"Romanian-German Partnership for Manufacturing Armored Vehicles for the Army": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=179092&cat=3
[45]"Russia’s National Defense Spending to Diminish By $15.7 Bln In 2017": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=178475&cat=3
[47]"MiG-29K Crashes Near ‘Admiral Kuznetsov’ in Mediterranean – Russia’s MoD": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=178750&cat=3
[49]"Report: Arresting cable, engine failure cause of Russian MiG-29K crash": http://navaltoday.com/2016/11/22/report-arresting-cable-engine-failure-cause-of-russian-mig-29k-crash/
[52]"Russia Continues to Test Kh-101 Precision-Guided Air-Launched Cruise Missile in Syria": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=178924&cat=3
[53]"Russia deploys Bal and Bastion-P missile systems to disputed Kuril Islands, says report": http://www.janes.com/article/65714/russia-deploys-bal-and-bastion-p-missile-systems-to-disputed-kuril-islands-says-report
[54]"China, Russia Finalize Working Plan for Joint Wide-Body Passenger Aircraft Project": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=178516&cat=3
[55]"Russian Navy commissions sixth Project 636.3 Varshavyanka-class submarine": http://navaltoday.com/2016/11/24/russian-navy-commissions-sixth-project-636-3-varshavyanka-class-submarine/
[62]"Airshow China 2016: Ukraine's Motor Sich to begin licensed production in China": http://www.janes.com/article/65323/airshow-china-2016-ukraine-s-motor-sich-to-begin-licensed-production-in-china
[63]"Made in Ukraine: Antonov Completes Assembly of First An-132 Aircraft": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=179011&cat=3

Başlıksız

$
0
0
Eser: Joey im Café
Angela Selders-Kanthak
Zor bir yıl oldu 2016. Takip eden yılın daha rahat geçeceğine dair pek işaret yok.

Bu, çok olağanüstü bir şey değil. Hiç bir şey zamanla kolaylaşmıyor. Hemen hemen hiç bir şey.

Ve bu, güzel bir şey: Yaşamak, üretmek, ilerlemek için gerekçe sunuyor insana. Zorlukları aşmadıktan, geçmedikten sonra yürümenin de yaşamanın da ne değeri var ki?

Ne değeri var söğüt gölgesinde dinlenmenin, tarlada ayaklar su toplayıncaya kadar çalışmadıkça?

Ne tadı var suyun, kör kuyular kadar susamadıkça?

2017'nin kazandıracaklarını ve kaybettireceklerini görmek için sabırsızlanıyorum.

Siyah Gri Beyaz okuruna da hak ettiği gibi yaşayacağı bir yıl diliyorum.

Dört Deniz Bülteni - Aralık 2016

$
0
0


Karadeniz, Akdeniz, Kızıldeniz ve Gökdeniz havzasında savunma ve güvenlik gündemi
[PDF]







Azerbaycan


İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun 13 Aralık günü Bakü'ye gerçekleştirdiği resmî ziyaret, İran'ın sert tepkisine ve akabinde Azerbaycan - İran ilişkilerinin gerilmesine neden oldu. Azeri milletvekili Kudret Hasankuliyev, "Azerbaycan’a hücum ederse İran haritadan silinir" diye tehdit ederken, Azerbaycan Milli Meclis Başkanı Oktay Esedov İran’ın hiçbir zaman Azerbaycan'ın iç işlerine karışamayacağını söyledi.[1][2]

Azerbaycan Savunma Sanayii Bakanı Cafer Cemalov, ülkesinin Iron Dome ("Demir Kubbe") hava savunma sistemi alımı için İsrail ile bir anlaşmaya vardığını açıkladı.[3][4]Öte yandan Azeri ordusu, İsrail'den yeni alınan ve "Ildırım" adı verilen Barak-8 hava savunma sistemi ile gerçek mühimmatlı atış testleri gerçekleştirdi. [5]

Cemalov ayrıca ülkesinin havadan havaya ve havadan yere füze sistemlerinin ortak üretimi için dünyanın önde gelen üretici firmaları ile anlaşmaya vardığını söyledi. [6]

Azerbaycan'ın, İsrailli Aeronautics şirketi tasarımı olan Orbiter 1K türevi Zarba adlı dolanan mühimmat sisteminin seri üretimine başlayacağı bildirildi. [7]


Bulgaristan


Bulgar Savunma Bakanlığı 9 Aralık günü hava kuvvetleri için yeni savaş uçağı tedariğine yönelik bir Teklife Çağrı Dosyası (TÇD) yayımladı. İtalya, Portekiz, ABD ve İsveç'e gönderilen ve Mart ayına kadar mühleti olan TÇD, sekiz uçağı kapsıyor. Portekiz ve ABD'nin ikinci el modernize edilmiş F-16A/B, İtalya'nın ikinci el Typhoon Tranche 1 ve İsveç'in yeni üretim Gripen C/D uçakları ile teklif vermeleri bekleniyor.[8][9]


Irak


Musul'daki çatışmalar sırasında IŞİD örgütü, Kasım ayı sonundan itibaren kuşatmayı yarmak için kentin doğusuna doğru saldırılarını yoğunlaştırdı. Irak ordusu bu bölgedeki birlikleri takviye etmek için Bağdat'tan önce 60'ncı ve ardından 43'üncü tugayları sevketti.[10][11] Kentin doğusu, ay boyunca şiddetli çatışmalara sahne oldu ve Irak güçleri bu bölgede kayda değer bir ilerleme sağlamayı başaramadı.[12][13]

NATO tarafından 9 Aralık günü yayımlanan bir basın bildirisinde, Irak Bilişim Olayı Müdahale Ekibi'nden 16 uzmanın, 21 Kasım - 2 Aralık tarihleri arasında Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nde (ODTÜ) siber güvenlik eğitimi aldığı bildirildi.[14]

İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait Typhoon FGR.4 savaş uçaklarının, Erbil'deki havaalanına konuşlanarak, IŞİD'e karşı düzenlenen hava harekâtına buradan katıldıkları ortaya çıktı.[15]


İran


Iran Air havayolları şirketi ABD'li Boeing ile 11 Aralık günü 50 adet 737 MAX8, 15 adet 777-300ER ve 15 adet 777-9 tipi yolcu uçağı alımı için USD16.6 milyarlık bir sözleşme imzaladı.[16]Şirket 22 Aralık günü de Airbus firması ile 100 adet yolcu uçağı alım sözleşmesi imzaladı. Sözleşme kapsamında Iran Air, 46 adet A320, 38 adet A330 ve 16 adet A350XWB tipi yolcu uçağı alacak. Sözleşme görüşmelerinde gündeme gelen A380 alımından ise son anda vazgeçildi.[17][18]

İran Kara Kuvvetleri Araştırma ve Kendi Kendine Yeterlilik Cihadı Dairesi Başkanı General Mesud Zevareyi, İran ordusundaki tankların, Rus T-90 tanklarında kullanılan Kontakt 5 infilaklı tepkimeli zırh (ERA) sisteminden daha güçlü bir ERA sistemi ile donatıldıklarını iddia etti. İran kısa süre önce Rusya'dan T-90S ana muharebe tankı alımı ile artık ilgilenmediğini duyurmuştu. [19]

İran ordusu, Müdafeyani Asemani Velayat 7 tatbikatı kapsamında 28 Aralık günü Talaş adlı hava savunma füze sisteminin atış denemesini gerçekleştirdi. Fars Haber Ajansı'nın haberine göre Hark Adası'ndan ateşlenen füze, hedef dronu imha etti.[20]


İsrail


İsrail Hava Kuvvetleri için üretilen 14-5116 (kuyruk numarası 901) ve 14-5117 (kuyruk numarası 902) seri numaralı ilk iki F-35I, 12 Aralık günü Nevatim Hava Üssü'nde düzenlenen törenle hizmete girdiler. Uçaklar "Altın Kartal"çağrı kodlu 140'ncı Filo tarafından uçurulacaklar.[21][22][23]

İsrail'in ABD'den hava kuvvetleri için ilave F-15I savaş uçağı alımının gündemde olduğu bildirildi.[24]Öte yandan halen hizmetteki F-15I uçaklarının modernizasyonu için ABD'li Raytheon şirketi üretimi AN/APG-82(V)1 AESA radarı seçildi.[25]

İsrail Hava Kuvvetleri 19 Aralık günü, envanterindeki Hermes 900 tipi operatif İHA sistemi sayısını altı katına çıkaracağını duyurdu.[26][27]

İsrail Hava Kuvvetleri, 26 Aralık günü Ouvda Hava Üssü'nde düzenlenen bir törenle F-16A/B savaş uçaklarını emekliye ayırdı. 1980 yılında hizmete girmeye başlamış olan F-16A/B'ler, Irak'ın Osirak nükleer reaktör tesisinin vurulmasında rol almıştı. İsrail'in, hizmetten çekilen uçaklardan 40 adedini satışa çıkaracağı bildiriliyor.[28]

Çek Cumhuriyeti'nin Israel Aerospace Industries (IAI) şirketine, Iron Dome ve David's Sling hava savunma sistemlerinde kullanılan MMR hava savunma erken ihbar radarlarından USD100 milyona sekiz set sipariş verdiği bildirildi. 250km menzilli radarlar 2019 - 2021 arasında teslim edilecek.[29]

IAI şirketi, Gulfstream G550 iş jeti üzerine şekillendirilen CAEW havadan erken ihbar ve komuta kontrol (HEİK) uçağını İtalyan Hava Kuvvetleri'ne teslim etti. 2012 yılında iki ülke hükümetleri arasında imzalanan anlaşma uyarınca İsrail İtalya'ya M-346 jet eğitim uçağı, İtalya da İsrail'e iki adet G550 CAEW HEİK uçağı sipariş vermişti. İtalya'nın USD750 milyonluk siparişinin ikinci uçağı 2017 yılında hizmete girecek.[30][31]


Kıbrıs


Güney Kıbrıs Rum Yönetimi eski Savunma Bakanı emekli Korgeneral Fivos Klorakkis, Rum yönetiminin Kıbrıs sorununun çözümü halinde Rum Milli Muhafız Ordusu'nun dağıtılması ve geçici bir süre adada 10 bin kadar Türk askerinin kalması şeklinde bir teklifinin olduğunu iddia etti. Eski bakan, Annan Planı görüşmeleri döneminde, adada çözüm halinde 10 bin Türk askerinin bir süre kalmasının Türkiye'nin teklifi olduğunu, Rum tarafının çabaları ile bu sayının 6 bine düşürüldüğünü, şimdi Rum tarafının 10 bin Türk askerinin RMMO'nun dağıtılmasından sonra bir süre adada kalmasını teklif ettiğini, bunun ise akıl almaz olduğunu söyledi.[32]


Lübnan


Lübnan Hava Kuvvetleri'nde hizmete girecek A-29 hafif taarruz uçağı pilotlarının ve yer personelinin eğitimlerinin, ABD Hava Kuvvetleri'ne ait Moody Hava Üssü'nde verilmesine karar verildi.[33] Lübnan, EMBRAER EMB314 Super Tucano'nun Sierra Nevada Corporation tarafından ABD'de lisans altında üretilen versiyonu olan A-29'dan altı adet için bu şirket ile 30.10.2015 tarihinde bir sözleşme imzalamıştı. Teslimatların Temmuz 2019'da tamamlanması planlanıyor.

Lübnan Hava Kuvvetleri için sınır devriye, gözetleme ve hafif taarruz görevlerinde kullanılmak üzere siparişi verilen üçüncü Cessna AC-208B Combat Caravan tipi uçak, 19 Aralık günü düzenlenen bir törenle teslim edildi.[34]


Mısır


Mısır'ın Alman ThyssenKrupp Marine Systems şirketine siparişini verdiği dört adet Tip 209/1400 sınıfı denizaltıdan S41 ve S42, 12 Aralık günü şirketin Kiel'deki tersanesinde düzenlenen törenle teslim edildiler.[35][36]


Romanya


Romanya'nın Portekiz'den aldığı 12 adet ikinci el F-16A/B MLU'dan, 1605, 1606 ve 1611 kuyruk numaralarını taşıyan üç adedi 15 Aralık günü ülkeye ulaştılar. Siparişin son üç uçağının 2017 içinde teslim edilmesi planlanıyor.[37]


Rusya Federasyonu


Rusya'nın Türkiye Büyükelçisi Andrey Karlov, 19 Aralık günü Ankara'da bir sergi açılışında düzenlenen suikast sonucu hayatını kaybetti.[38][39]

Sırbistan Dışişleri Bakanı Ivica Dacic 12 Aralık günü, "NATO tarafından silahlandırılan Hırvatistan tehlikesine karşı" Rusya'dan MiG-29 ve diğer askeri malzemelerin tedariği konularını görüşmek üzere Başbakan Aleksandır Vucic'in ay sonunda Moskova'yı ziyaret edeceğini açıkladı.[40] Başbakanın 21 Aralık günü gerçekleşen ziyareti sırasında Vucic ile Rus Savunma Bakanı Sergey Şoygu arasında, Rusya'nın Sırbistan'a altı adet MiG-29 (NATO kodu "Fulcrum") savaş uçağı, 30 adet T-72 tankı ve 30 adet BRDM-2 zırhlı keşif aracı hibe etmesini öngören bir anlaşma imzalandı.[41][42]

Rus Savunma Bakanı Sergey Şoygu, ülkesinin Suriye'deki harekâtta bugüne kadar 162 farklı tipte silah sistemi denediğini, bunlardan on adedinin, sahada kullanım sırasında tespit edilen aksaklıklar giderilinceye kadar envantere alımının durdurulduğunu açıkladı.[43]

Rus Hava Kuvvetleri'ne ait RA-85572 kuyruk numaralı Tupolev Tu-154B tipi bir yolcu uçağı, 25 Aralık günü Soçi'deki Adler Havaalanı'ndan kalkışından kısa süre sonra yerel saatle 0527 sularında Karadeniz'e düştü. Olayda uçaktaki 92 yolcu ve mürettebat hayatını kaybetti. Suriye'ye gitmekte olan uçak, Rus Kızılordu Korosu mensuplarını taşıyordu.[44]

Rusya'nın 16 Aralık günü bir uydusavar füze sistemi deneme atışı gerçekleştirdiği iddia edildi.[45]

Çin'in, Rusya'ya siparişini verdiği 24 adet Su-35 savaş uçağından ilk dördünü teslim aldığı iddia edildi.[46]

Rus Deniz Kuvvetleri 279'ncu Gemi Konuşlu Hava Alayı'na ait 88 gövde numaralı bir Suhoy Su-33 savaş uçağı, Doğu Akdeniz'de Suriye harekâtına destek veren Admiral Kuznetsov uçak gemisine inişi sırasında denize düştü. Pilot fırlatma koltuğu ile atlayarak kurtuldu. [47]

Rus Karadeniz Filosu'nun, Kırım'da konuşlu 12 adet Su-35SM savaş uçağından müteşekkil bir filonun kuruluşunu tamamladığı bildirildi.[48]

Rus Savunma Bakanlığı 13 Aralık günü, Batı Askeri Bölge Komutanlığı'na bünyesindeki Karelya'da konuşlu hava alayının, yeni hizmete girem Su-35 savaş uçakları ile eğitim uçuşlarına başladığını duyurdu.[49]Öte yandan 13 Aralık'tan itibaren Kaliningrad'a da Su-30SM savaş uçaklarının konuşlandırılmasına başlandığı bildirildi.[50] Su-34 taktik bombardıman uçaklarından müteşekkil yeni bir filonun da Doğu Askeri Bölge Komutanlığı bünyesinde Habarovsk'ta hizmete girdiği duyuruldu.[51]

Baltık Filosu Donanma Havacılığı'na ait 10 adet Suhoy Su-24M (NATO kodu "Fencer") taktik bombardıman uçağı, İlyuşin Il-78 (NATO kodu "Midas") tanker uçakları ile havada yakıt ikmali eğitimi gerçekleştirdi.[52]

Kumertau Uçak Üretim Tesisi, modernize edilen Kamov Ka-27M (NATO kodu "Helix") tipi deniz helikopterlerinden ilkini 19 Aralık günü teslim etti.[53]

Proje 955A Borey sınıfının son denizaltısı Kinyaz Pojasrki, 23 Aralık günü Severodvinsk'teki Sevmaş Tersanesi'nde düzenlenen törenle kızağa kondu. Rus Deniz Kuvvetleri hizmetinde Proje 955 sınıfı üç adet denizaltı bulunuyor. Sınıfın daha gelişmiş modeli olan Proje 955A'dan ise beş adet sipariş verilmişti. [54]

Proje 1164 (NATO kodu "Slava") sınıfı Marşal Ustinov kruvazörü, beş yıl süren kapsamlı bakım, onarım ve yenilemenin ardından 24 Aralık günü Kuzey Filosu'nda tekrar hizmete girdi.[55]

Proje 667BDRM (NATO kodu "Delta IV") sınıfı balistik füzeli nükleer denizaltı Podmoskovye, 18 yıl süren bakım, onarım ve yenilemenin ardından Aralık ayı içinde tekrar hizmete girdi.[56]

Endonezya'nın Rusya ile yürüttüğü Mi-26 ağır nakliye helikopteri alımı görüşmelerinin tamamlanmak üzere olduğu bildirildi.[57]Ülkenin ayrıca Rusya ile Su-35 savaş uçağı alımı için de fiyat müzakereleri yürüttüğü kaydediliyor.[58]

Rubin Tasarım Bürosu'nun, tatbikatlarda düşman denizaltılarını simüle etmek için Surrogat adlı bir denizaltı üzerinde çalıştığı bildirildi. 17m uzunluğa ve Lityum-İon batarya sistemine sahip olacak olan Surrogat'ın, taşıyacağı akustik ve elektromanyetik iz üreteci sistemler ile, farklı denizaltıların söz konusu izlerini taklit edebileceği kaydediliyor. [59][60]

Proje 12700 sınıfı mayın avlama gemilerinin ilki olan Aleksandır Obuhov, Sankt Petersburg’daki Sredne Nevski Tersanesi'nde 12 Aralık günü düzenlenen törenle hizmete girdi.[61]

Rus Kara Kuvvetleri'nin envanterindeki T-72 ve T-90 ana muharebe tanklarının, T-14 Armata'da kullanılan otomatik hedef takip ve atış kontrol sistemleri ile donatılarak modernize edilmeleri gündemde. Jane's International Defence Review'in 8 Aralık tarihli haberinde yer alan yoruma göre bu karar, Armata'nın Rus ordusundaki T-72 ve T-90'ların tamamının yerini almayabileceğine bir işaret.[62]

Rus Hava Kuvvetleri'ne ait RF-91821 kuyruk numaralı İlyuşin Il-18V tipi bir yolcu uçağı 19 Aralık günü Sibirya'nın kuzeydoğusundaki Tiksi kasabası yakınlarında yerel saatle 0445 sularında acil iniş sırasında kırım geçirdi. Olayda uçaktaki 39 yolcu ve mürettebattan 32'si yaralandı.

Hint ve Rus donanmaları 14 - 21 Aralık tarihleri arasında Bengal Körfezi'nde bir deniz tatbikatı gerçekleştirdiler.[63]

Splav Bilimsel Üretim Kuruluşu'nun, TOS-1A  220mm çok namlulu roketatar sistemlerinde kullanılmak üzere yeni nesil termobarik harp başlığına sahip bir roket üzerinde çalıştığı bildirildi. [64]


Suriye


Suriye ordusu 7 Aralık günü Halep'in kent merkezini silahlı muhaliflerden geri aldı. Rusya desteği ile ilerleyen rejim ordusu, muhalifleri kentin doğusunda dar bir bölgede sıkıştırdı. 13 Aralık günü Türkiye'nin arabuluculuğu ile Rusya ve muhalif gruplar arasında tahliye anlaşmasına varıldı. Muhalif gruplar, İdlib'e çekilmeyi kabul etti. Tahliye işlemi sırasında çatışmalara yeniden başladı.[65][66]

24 Kasım günü El Bab yakınlarında Türk askerlerine Suriye rejim uçaklarının düzenlediği saldırıda İran'ın İHA sistemlerinin de görev yaptığı bildirildi.[67]


Ukrayna


Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko'nun 1 Aralık günü ülkesinin hava savunma şemsiyesi kurmadaki kararlılığını açıklamasından kısa süre sonra Ukrayna ordusu Kırım Yarımadası yakınlarında çok sayıda hava savunma füze test atışı gerçekleştirdi.[68][69]

Suudi Arabistan için geliştirilen Antonov An-132D nakliye uçağının ilk prototipi 20 Aralık günü Antonov şirketinin Kiev'deki üretim tesisinde düzenlenen törenle hangardan çıktı. Uçağın Suudi Arabistan'a teslimatlarının 2017 yılında başlaması planlanıyor.[70][71]

Ukrayna ordusuna ABD tarafından verilen RQ-11B Raven elden atılan mini İHA sistemlerinin elektronik karıştırma ve aldatmaya karşı korumasız oldukları, Rusya destekli ayrılıkçıların, İHA'ların bu zaaflarından faydalandığı bildirildi.[72]

Ukroboronprom'a bağlı Jitomir Zırhlı Araç Tesisi, BMP-1 zırhlı muharebe aracına takılan Mislivets sayısal atış kontrol sisteminin testlerini gerçekleştirdi. BMP-1UMD olarak adlandırılan aracın, Mislivets sayesinde otomatik hedef tespit, teşhis ve takibi gerçekleştirebildiği kaydediliyor.[73]


Yunanistan


Yunan Hava Kuvvetleri 341'nci ve 347'nci filoları 4 - 16 Aralık tarihleri arasında İsrail'deki Ramat David Hava Üssü'nde İsrail Hava Kuvvetleri ile müşterek Viper Valley 2016 tatbikatını gerçekleştirdiler.[74]


[2]"Azerbaycan'dan Tahran'a tehdit: 'İran haritadan silinir'": http://www.cnnturk.com/dunya/azerbaycandan-tahrana-tehdit-iran-haritadan-silinir
[3]"Azerbaijan to buy Iron Dome anti-missile system from Israel": http://en.azeridefence.com/azerbaijan-to-buy-iron-dome-anti-missile-system-from-israel/
[5]"Azerbaijani Air Defense Force tests Barak-8 LR-SAM -FOTO": http://en.azeridefence.com/azerbaijani-air-defense-force-tests-barak-8-lr-sam-foto/
[6]"Azerbaijan intends to produce air-to-air, air-to-ground missiles": http://en.azeridefence.com/azerbaijan-intends-to-produce-air-to-air-air-to-ground-missiles/
[7]"Azerbaijan soon to start serial production of “Zarba” loitering munition": http://en.azeridefence.com/azerbaijan-soon-to-start-serial-production-of-zarba-loitering-munition/
[14]"NATO trains Iraqi experts in cyber defence": http://www.nato.int/cps/en/natohq/news_139179.htm 
[18]"IranAir confirms cutting Airbus order, dropping A380s": http://www.reuters.com/article/us-iran-airbus-deal-idUSKBN1470OU
[31]"The Ministry of Defense and Israel Aerospace Industries Have Delivered the First CAEW G550 to the Italian Air Force": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=179734&cat=3
[32]"Klokkaris: "RMMO olmaz ve Türk askeri adada olursa Rumlar tehdit altında kalır": http://www.gundemkibris.com/klokkaris-rmmo-olmaz-ve-turk-askeri-adada-olursa-rumlar-tehdit-altinda-kalir-197860h.htm
[34]"U.S. Ambassador Delivers Cessna Aircraft to Lebanese Armed Forces": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=179730&cat=3
[35]"Naming and Handover of Egyptian Navy Submarines At Thyssenkrupp Marine Systems in Kiel": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=179473&cat=3
[38]"Rus büyükelçiye suikast ve sonrasındaki gelişmeler: http://www.bbc.com/turkce/live/haberler-turkiye-38370294
[39]"Assassination of Russian ambassador unlikely to degrade Russian-Turkish collaboration over Syria, despite likely embarrassment to Turkey": http://www.janes.com/article/66428/assassination-of-russian-ambassador-unlikely-to-degrade-russian-turkish-collaboration-over-syria-despite-likely-embarrassment-to-turkey
[40]"Serbia Says Russia to Provide Arms to Counter Alleged Threat from Croatia": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=179539&cat=3
[42]"Cash-Strapped Serbia Eyes Russian Military Hardware – But Its Future Lies Westward": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=179079&cat=3
[43]"Russia’s Armed Forces Suspend Purchase of 10 Weapons Over Faults Revealed In Syria Operation": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=179838&cat=3
[45]"Russia Just Tested An Anti-Satellite Missile That Could Really Screw The U.S. In A War": http://foxtrotalpha.jalopnik.com/russia-just-tested-an-anti-satellite-missile-that-could-1790448345
[47]"Russian Su-33 crashed in the Mediterranean while attempting to land on Kuznetsov aircraft carrier": https://theaviationist.com/?p=40626
[48]"Russia's Black Sea Fleet Forms Full-Strength Su-30SM Squadron in Crimea": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=179556&cat=3
[49]"Pilots of the Western MD Started First Flights on the Newest Su-35": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=179509&cat=3
[51]"Su-34 Fighter Bombers Squadron Set Up In Russia's Far Eastern Khabarovsk Region": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=179686&cat=3
[52]"Naval Aviation Crews of the Baltic Fleet Practiced Air Refuelling": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=179827&cat=3
[55]"Russian guided-missile cruiser returns to fleet after five-year refit": http://navaltoday.com/2016/12/26/russian-guided-missile-cruiser-returns-to-fleet-after-five-year-refit/
[56]"Russian ‘spy-submarine’ Podmoskovye back in service after 18-year refit": http://navaltoday.com/2016/12/27/russian-spy-submarine-podmoskovye-back-in-service-after-18-year-refit/
[57]"Indonesia edges closer towards acquisition of Mi-26 helicopters from Russia": http://www.janes.com/article/65893/indonesia-edges-closer-towards-acquisition-of-mi-26-helicopters-from-russia
[65]"Halep'te savaşın dönüm noktaları": http://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-38130770
[66]"Halep'te ateşkes bozuldu, tahliye süreci durdu": http://www.bbc.com/turkce/38311973
[67]"Iranian-Made Drone Involved In Attack On Turkish Soldiers In Syria": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=179340&cat=3
[68]"Ukraine Starts Black Sea Missile Tests as Russia Threatens Shoot-down": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=179216&cat=3
[69]"Ukraine's Testing Missiles Near Russia's Turf And Moscow Doesn't Like It": http://foxtrotalpha.jalopnik.com/ukraines-testing-missiles-near-russias-turf-and-moscow-1789610006
[72]"Exclusive: U.S.-supplied drones disappoint Ukraine at the front lines": http://www.reuters.com/article/us-usa-ukraine-drones-exclusive-idUSKBN14A26D
[73]"BMP-1UMD Myslyvets’ demonstrated capabilities of advanced fire control system for robotic combat modules": http://en.azeridefence.com/bmp-1umd-myslyvets-demonstrated-capabilities-of-advanced-fire-control-system-for-robotic-combat-modules/

Yunanistan'ın EDA Hamlesi, OH-58D ve Diğerleri

$
0
0
Kasım 1994: OH-58D bir deneme uçuşu için
Güvercinlik'te kalkışa hazırlanıyor
Kaynak: Savunma ve Havacılık, No: 5/94
Kısa süre önce yayın hayatına son veren Air Forces Daily ve ardından Kokpit.aero web siteleri, Yunanistan ile ilgili ilginç bir haber paylaştı. Buna göre Yunanistan, ABD'den 70 adet Bell OH-58D Kiowa Warrior tipi silahlı keşif helikopteri alımına hazırlanıyordu.

Bilginin kaynağı, ABD Savunma Bakanlığı'na bağlı Savunma ve Güvenlik İşbirliği Dairesi (Defense Security Cooperation Agency; DSCA) idi. DSCA tarafından yayımlanan İhtiyaç Fazlası Savunma Malzemesi (Excess Defense Articles; EDA) programı listelerinde, Yunanistan'ın talepte bulunduğu ya da transferi onaylanan kalemler arasında OH-58D Kiowa Warrior helikopteri de bulunuyordu.

OH-58D transferi ile birlikte dikkat çeken diğer iki alım, CH-47D nakliye helikopterleri ve J85-GE-4A turbojet motorları. Bu hamleler, Yunanistan'ın yürüttüğü savunma politikasına dair ipuçları içermekte.


EDA Hakkında

ABD'den hükümetlerarası anlaşma (government - to - government; G2G) yolu ile silah sistemi ya da hizmeti tedarik etmenin üç yolu bulunuyor. Bunlar:

Foreign Military Sales (FMS; Yabancı Askeri Satışlar)
Foreign Military Financing (FMF; Yabancı Askeri Finansman)
Excess Defense Articles (EDA; İhtiyaç Fazlası Savunma Malzemeleri)

Bu sistemler kısaca şu şekilde tanımlanabilir:

FMS: Bu sistemde, ABD hükümeti, alıcı ülkeye satılacak savunma sistem ya da hizmetinin satışında aracı konumundadır. Sistem, alıcı ülke adına ABD hükümeti tarafından satın alınır, belli bir kâr payı ile alıcı ülkeye satılır. FMS'in avantajı, sistemin her türlü garanti, lojistik, eğitim vb kalemlerinin ABD hükümeti garantisi altında olmasıdır. Ancak ABD hükümetinin aracı konumundan dolayı, satışta ve satış sonrası süreçte doğal olarak oldukça sıkı kontrol ve izin mekanizmaları söz konusudur. ABD ile siyasi ya da stratejik sürtüşme riski düşük ülkeler için özellikle oldukça cazip bir tedarik yöntemidir.

Örneğin Türkiye F-16 Savaşan Şahin uçaklarını (Peace Onyx 1, 2, 4 projeleri) ve bunların aviyonik modernizasyonunu (Peace Onyx 3) FMS kanalı ile tedarik etmiştir. Ancak örneğin Barış Kartalı E-7T havadan erken ihbar ve komuta kontrol (HEİK) uçakları doğrudan ticari satış (Direct Commercial Sales; DCS) ile tedarik edilmiştir.

FMS ve DCS yöntemlerinin bir karşılaştırması için bakınız (İngilizce): FMS vs. DCS

FMF: FMF, ABD'den tedarik edilecek savunma sistem veya hizmetlerin finansmanı için sağlanan bir kredir paketi olarak özetlenebilir. FMF, çoğunlukla FMS satışları için, nadiren de olsa doğrudan ticari satışlar için kullanılır.

EDA: EDA'da, ABD'nin ihtiyaç fazlası olarak envanterden çıkarttığı ya da savaş stoku olarak depoda beklettiği savunma sistemleri, oldukça düşük fiyatlarla alıcı ülkelere satılır. Satışa konu sistem için yapılacak harcama, sistemin ABD'den alıcı ülkeye kadar tüm nakliyesi ve ihtiyaç duyulursa modernizasyonu için yapılır. Alıcı ülke sistemi, "as is where is" olarak, yani tüm maliyet ve riskleri üstlenerek satın alır.

Havacılık meraklılarının iyi bildiği AMARG (Aerospace Maintenance and Regenaration Group) bünyesindeki devasa uçak "mezarlığı"ndaki paketlenmiş uçakların bir kısmı, EDA kapsamında satışa sunulmuş durumdadır. Yunanistan örneğin, hava kuvvetleri için T-2 Buckeye eğitim uçaklarını buradan almıştır.


Yunanistan'ın EDA Talepleri ve Alımları

DSCA tarafından en son 27.10.2016 tarihinde güncellenerek web sitesine konulan Excel formatındaki veritabanı, EDA kapsamında ABD'nin müttefik ülkeler ile yaptığı, yapmak üzere olduğu ve iptal edilen silah satışlarının bir dökümünü içeriyor. Bu veritabanında,

Talebin yapıldığı ABD mali yılı (Fiscal Year; FY)
Talebi yapan ülke
Son durum
En son fiyat (Total current value)

gibi göstergeler ile arama ve listeleme yapılabiliyor.

Söz konusu veritabanının en güncel hali incelendiğinde, Yunanistan'ın özellikle son 5 yılda EDA kanalı ile çok sayıda farklı araç - gereç ve malzeme tedarik ettiği ya da tedarik etmek için talepte bulunduğu görülüyor. Listede kara muharebe ve ulaştırma araçları, çok çeşitli çap ve nitelikte mühimmatlar ile alt aksam ve yedek parçaların çokluğu dikkat çekici.

Bu durumun en olası sebebi, ekonomik kriz nedeniyle savunma bütçesinde tedarik ve işletme - idame kalemlerine ayrılan payın düşmesi; bu nedenle de bu kalemler için düşük maliyetli bir seçenek olan EDA'ya yönelinmesidir.

Yapılan taleplerde öne çıkan kalemler şu şekilde:


1. OH-58D Kiowa Warrior

Veritabanına göre Yunanistan, 2015 mali yılı içinde ABD'den

70 adet OH-58D Kiowa Warrior silahlı keşif helikopteri
2 adet OH-58D kokpit prosedür simülatörü (görüntü üreteci sistem ile birlikte)
1 adet OH-58D silah / aviyonik / elektrik eğitim sistemi
2 adet OH-58D bakım eğitim sistemi

talebinde bulunmuş.

Simülatör sistemlerinin toplam maliyeti USD923 bin; 70 helikopterin maliyeti ise yaklaşık USD85.6 milyon olarak verilmiş. Sistemlerin ABD'ye orijinal tedarik maliyetleri ise sırayla USD9.23 milyon ve USD285.3 milyon imiş.

Bu sistemlerin satışının koordinasyonundan sorumlu olan ABD Kara Kuvvetleri'ne, 14.04.2016 itibariyle EDA kapsamında satış ve transfer yetkisi verildiği kaydediliyor. Bu tarihten sonra bir gelişme ya da güncelleme olmamış. Bu da şu anlama geliyor: Yunanistan, paketlenme, sevkiyat ve gerekirse modernizasyon maliyetlerini karşıladığı zaman söz konusu sistemleri alabilecek. Bir yıla yakın bir süredir sevkiyata dair bir gelişme olmamış olması, bunun için kaynak ayrılmasında güçlük yaşanmasından dolayı olabilir. Bu durumda satış gerçekleşmeyebilir ya da tedarik miktarı azaltılabilir.

Bir not olarak ABD'nin yine EDA kapsamında kısa süre önce Tunus'a (24 adet) ve Hırvatistan'a (16 adet) OH-58D satmış olduğunu eklemekte fayda var. Tayvan da 1993 yılında 26 adet almıştı.

OH-58D ile ilgili bir diğer ilginç not ise, Türkiye'nin de bir dönem bu helikopter ile ilgilenmiş olduğu. Kara Kuvvetleri Komutanlığı ihtiyacı kapsamında 1994 yılında OH-58D alımı gündeme gelmiş, 31 Ekim - 4 Kasım tarihleri arasında bir adet OH-58D Kiowa Warrior Ankara'ya gelip Türk pilotlar ile deneme uçuşları gerçekleştirmişti. O dönem terörle mücadele kapsamında yoğun olarak kullanılan AH-1W Super Cobra ve F-16'lara hedef tespit, teşhis ve tayin edebilmesi, önemli bir artısı olarak pazarlanmıştı. Bu satış gerçekleşmedi ve Türkiye, hem taarruz hem de taktik keşif görevlerini aynı anda üstlenebilecek bir helikopter tedarik etmek için ATAK projesini başlattı. Uzun süren ihale süreci sonunda ATAK projesi Mayıs 2004 tarihinde iptal edilerek tekrar, başka bir model ile başlatıldı. Bu yeni ihalede Agusta-Westland A129I temel alınarak geliştirilen T129 helikopteri ise, 2014 yılından itibaren temel taarruz kabiliyetlerine sahip olarak hizmete girmeye başladı.

Eğer satış gerçekleşirse, OH-58D Yunan kara havacılığı için şüphesiz önemli bir kabiliyet artışı kazandıracaktır. Kiowa Warrior'un Yunanistan'a sağlayacağı kuvvet çarpanını anlamak için öncelikle bu helikopterin tasarım amacını ve özelliklerini kısaca incelemek gerek.


OH-58D Kiowa Warrior Helikopteri

OH-58'in kökeni, 1960'lı yıllarda ABD Kara Kuvvetleri'nin başlattığı Light Observation Helicopter (LOH; Hafif Gözetleme Helikopteri) programına dayanıyor. Bu projeyi Hughes OH-6 Cayuse'ye kaptıran Bell firması, aday tasarımı olan YOH-4'ü geliştirmeye devam ediyor. OH-6'nın ihtiyaçları tam olarak karşılayamaması nedeni ile LOH programı tekrar başlatılıyor. Geçen süre içinde performans olarak iyice gelişen ve Bell 206A Jet Ranger adını alan helikopter OH-58 kodu ile 1968'de hizmete girmeye başlıyor.

1970'lerde yeni ve daha güçlü bir keşif - gözetleme helikopteri ihtiyacı için başlatılan çalışmada bütçe onayı çıkmadığı için, mevcut OH-58'lerin geliştirilmesi kararı alınıyor. Army Helicopter Improvement Program (AHIP) olarak adlandırılan program kapsamında Bell ile 1981 yılında bir sözleşme imzalanıyor. Başlangıçta Aeroscout olarak adlandırılan OH-58D'nin, önceki modellere göre başlıca farklılıkları şunlar:

Allison T703-AD-700 turboşaft motor
4 palli kompozit ana rotor, yeni bir rotor göbeği
Rotor göbeği üzerine monteli, McDonnell Douglas üretimi MMS (Mast Mounted Sight) sistemi. MMS içerisinde hassas televizyon kamerası, termal kamera, lazer işaretleyici ve mesafe bulucu.
Yeni kokpit aviyonikleri

Başlangıçta silahlı olarak düşünülmeyen OH-58D'ye bilahare silah taşıma kabiliyeti de ekleniyor. Önceleri AH-58D olarak adlandırılan bu kabiliyet, daha sonra tüm OH-58D'lere uygulanıyor. Taşınabilen silahlar ise şunlar:

12.7mm makinalı tüfek ya da 7.62mm Gatling minigun
2.75" güdümsüz roketler
AGM-114 Hellfire güdümlü füze
Havadan havaya Stinger uçaksavar füzesi (Air to air Stinger; ATAS)

OH-58D'nin ana görevi, Avrupa düzlüklerinde, arazi engebesi ve ağaç örtüsü gerisinde sadece MMS kamerasını çıkararak, başta AH-64 Apache taarruz helikopterleri ve topçu bataryaları olmak üzere NATO unsurlarına hedef tespit, teşhis ve tayini gerçekleştirmek. Olası bir NATO - Varşova Paktı savaşının ana cephe hattının Almanya'nın ovaları olacağı ve NATO birliklerinin çok sayıda Varşova Paktı zırhlı aracı ile karşı karşıya kalacağı varsayımından hareketle, aynı anda çok sayıda hedefin işaretlenerek taarruz helikopterleri ve topçulara aktarılması büyük önem taşımaktaydı. Dolayısıyla OH-58D'ler, Soğuk Savaş'ın son döneminde önemli bir görev üstlenmişlerdi.

Soğuk Savaş'ın şartlarına göre geliştirilmiş Kiowa Warrior, Irak ve Afganistan'ın asimetrik harp koşullarında pek parlak bir sınav veremedi. Her iki harekât alanında 35 OH-58D çeşitli nedenlerle düştü ya da düşürüldü. Her ne kadar üretici Bell, toplam 820,000 harekât uçuşunda %90 göreve hazırlık oranının elde edilmiş olduğunu iddia etse de, helikopterin oldukça narin gövdesi ve düşük zırh koruması, yerden açılan ateşlerden dolayı kayıpların verilmesine neden oldu. Fulda düzlüğünde, tepe ve ağaçların gerisinde, görece güvenli alanda uzaktan hedef tespi etmek için geliştirilen bir helikopterin, cephe hattı belli olmayan ve büyük kısmı meskûn mahal olan harekât alanında bu akıbete uğraması sürpriz değildi.

1990'lı yıllarda OH-58D'nin yerini almak üzere geliştirilmesine başlanan RAH-66 Comanche helikopter projesi, 2004 yılında iptal edildi. Bunun yerine bu kabiliyetin daha ziyade insansız hava araçlarına (İHA) devredilmesi; RAH-66 projesinde elde edilen tecrübe ve teknolojilerin de başta AH-64D olmak üzere çeşitli helikopter projelerine aktarılması kararı alındı.

ABD, elindeki OH-58D'leri, 1997 yılından itibaren System/Safety Enhancement Program (SSEP; Sistem Güvenlik Geliştirme Programı) adlı bir yenileme projesine tabi tuttu. Bu kapsamda OH-58D(R) olarak adlandırılan helikopterlere şu işlemler yapıldı:

Mevcut motorun, FADEC sayısal kontrol sistemli Rolls-Royce 250C-R30 turboşaft motorla değiştirilmesi
Yüksek hızlı sayısal veri iletim sistemi
IDM veri modemi
SATCOM uydu muhabere sistemi
Yeni nesil işlemciler ve görev bilgisayarı

Öte yandan Irak ve Afganistan'daki kayıplar nedeniyle ordu asgari ihtiyacı olan 368 helikopterden 338'e düşen envanteri artırmak için 2009'da mevcut OH-58A'ların 58D'ye dönüştürülmesi projesi başlatıldı, ancak emeklilik kararı ile birlikte bu proje yarıda kaldı.


OH-58D Yunan Ordusu'na Neler Kazandırabilir?

Her ne kadar Irak ve Afganistan'da çok iyi bir sınav verememiş olsa da, OH-58D, Ege ve Trakya bölgeleri için önemli bir kuvvet çarpanı teşkil edebilir. Ege'nin çok sayıda adacık ve kayalıkla dolu ortamında, sütre gerisinde kalarak bölgedeki Türk donanma unsurlarını dost savaş uçakları, gemileri ve adalardaki topçulara bildirerek avantaj sağlayabilir. Benzer şekilde Trakya'da da AH-64D Apache helikopterleri ile birlikte Türk zırhlı tugaylarına karşı fayda görmesi mümkündür. Yunanistan'ın AH-64D'leri Ege'de deniz üzerinde çok alçak irtifada kullanma konseptinin de bulunduğu hesaba katılırsa, bu ikilinin burada da etkin olarak kullanılabilmesi söz konusu olabilir.

OH-58D'nin Irak ve Afganistan'daki yüksek kayıplarının en başta gelen sebebi, alçak irtifada uçan bu helikopterlerin, meskûn mahal ve dağlık arazide silahlı grupların ateşlerine maruz kalması idi. Ege veya Trakya'da Türk - Yunan çatışması daha ziyade simetrik bir niteliğe sahip olacaktır; bilhassa Trakya, OH-58D'nin tasarım amacına yakın bir harekât ortamıdır. Bu nedenle, OH-58D'nin, Yunan taarruz helikopterleri ve topçusu için kayda değer bir kabiliyet artışı olabileceğini iddia etmek mümkün.

Bu helikopterin yüksek göreve hazırlık oranı ve görece düşük işletme - idame maliyeti (Bell 206 ticari platformu ile çok sayıda ortak aksam ve parçaya sahiptir), ayrıca sahip olduğu silah taşıma kabiliyeti, onu Yunanistan gibi dar bütçeli bir ülke için, özellikle İHA alanında önemli bir boşluk doldurucu platform haline getirebilir.

Eğer sevkiyat masraflarını karşılayabilirse ve 70 helikopterin tamamını teslim alırsa, Yunanistan'ın bu helikopterlerin bir kısmını yedek parça kaynağı olarak kullanması olasıdır. Bu filonun yarısını bile yedek parça kaynağı olarak ayırsa, 35 adet Kiowa Warrior, ciddi bir kabiliyet demek olacaktır. Ancak aradan geçen bir yıla yakın süre zarfında tedarik konusunda bir gelişme olmamış olması, maliyetlerin Yunanistan'ı zorlamış olmasını düşündürtmekte.


2. Kara Araçları

EDA listesinde, kara araçlarının önemli bir yer tuttuğu görülüyor. Buna göre Yunanistan, 2012 - 2014 arasında 950'ye yakın muhtelif tipte kamyon, 405 römorkör ve 250 adet HMMWV taktik araç talebinde bulunmuş. Toplam bedeli USD30.6 milyon olan bu alım için onay çıkmış, ancak ondan sonra bir gelişme olmamış. Benzer şekilde 2011 yılında 400 adet M1A1 Abrams ana muharebe tankı ve 2013 yılında 40 adet MLRS çok namlulu roketatar sistemi için yapılan talepler de aynı yıllar içinde onaylanmış. Bu transferler de henüz gerçekleşmiş değil.

Kara kuvvetlerinin hareket ve atış kabiliyetini önemli ölçüde artırabilecek bu alımların gerçekleşmeme nedeni, çok büyük olasılıkla, nakliye masrafları olsa gerek. Yunanistan'ın, gerekli finansmanı ayarlar ayarlamaz bu alımları tamamlaması beklenebilir. Özellikle Abrams'ların bir kısmı bile hizmete girse ciddi bir güç kazandıracağı aşikardır.


3. Muhtelif Cephane

Somut gelişme kaydedilen en önemli ihtiyaç kalemi olarak mühimmatlar görülüyor. 2011 - 2015 arasında çok çeşitli çap (5.56mm, 7.62mm, 12.7mm mermiler; 40mm bomba gibi) ve nitelikte (piyade silahları, topçu mühimmatı, eğitim fişekleri) onbinlerce mermi ve tahrip kalıbı tedarik edilmiş.

Yunanistan'da Hellenic Defense Systems (EAS) bünyesindeki Pyrkal, NATO standardı çok çeşitli mühimmat ve patlayıcıların üretim kabiliyetine sahip. Ancak ekonomik krizle birlikte EAS'ın da maddi açıdan oldukça zor bir durumda olduğu biliniyor. Bu durum, üretim kabiliyetine yansımış olabilir. Bu da, ABD'den çok miktarda mühimmat alımını açıklayabilir.


4. J85-GE-4A Turbojet Motorları

Veritabanında OH-58D ile birlikte dikkat çeken bir diğer kalem de J85-GE-4A turbojet motorları. Verilen bilgilere göre Yunanistan, 2016 yılı içinde 15 adet J85-GE-4A motoru için talepte bulunmuş. USD136 binlik satış için de 05.08.2016 tarihinde onay çıkmış.

J85-GE-4A, North American şirketi üretimi T-2 Buckeye jet eğitim uçağının motoru. Farklı bir versiyonu, F-5 ve T-38 jetlerinde de kullanılıyor. Yunanistan, 1974 - 1976 yılları arasında ABD'den 40 adet T-2 almıştı. T-2E adı ile üretilen bu uçakların sayısı, zaman içinde kaza kırımlarla birlikte 30'a kadar düştü. Kaza kırım ikamesi olarak 1998 yılında EDA kapsamında AMARC'tan 10 adet T-2C uçağı ile dört adet yedek motor için onay alındı. Bunlardan beş adet T-2C, 2000 yılında yenilenerek teslim edildi.

Faydalı hizmet ömürlerini tamamlamak üzere olan T-2E'lerin yerine ileri eğitim görevlerinde kullanılacak bir uçak için 1990'ların ikinci yarısından bu yana arayış içinde olan Yunanistan, çok farklı alternatifleri değerlendirdi. Hatta Yunan havacılık ve uzay şirketi HAI ile İtalyan Aermacchi arasında, M-346 jetinin üretimine katılım için 2005 yılında bir mutabakat muhtırası da imzalandı. Ancak proje bir türlü ihale sürecine giremedi. Nitekim 2009 krizi ile birlikte proje tümden rafa kaldırıldı.

ABD'den EDA kapsamında talep edilen 15 adet motorun, geride kalan 30 civarında T-2E'nin en azından bir kısmını bir süre daha görevde tutması mümkün. Dolayısıyla Yunanistan'ın kabaca 10 - 15 civarı T-2E ile bir süre daha jet eğitim görevlerine devam edeceği, bu alandaki ihtiyacı bu şekilde kapama yolunu seçmiş olduğu değerlendirilebilir.


Değerlendirme

Sonuç olarak Yunanistan'ın, ağır ekonomik krizin etkisi ile iyice daralan savunma bütçesini rahatlatmak için ihtiyaç fazlası malzeme tedariği yolunu tercih etmiş olduğu görülüyor. EDA, bu kapsamda belli ihtiyaç kalemleri için oldukça maliyet etkin bir kanal. Burada ayrıca dikkat çeken, Yunanistan'ın talep listesinde manevra ve ateş kabiliyetini geliştirmek için de hamleler yapmış olması: OH-58D silahlı keşif helikopteri, FMS kanalı ile alınan 10 adet ikinci el CH-47D ağır nakliye helikopteri, 400 adet M1A1 tankı ve yüzlerce kamyon ve taktik araç bunlara örnek olarak verilebilir.

Eğer anılan sistemlerin yeniden faal duruma getirme ve sevkiyat maliyetleri karşılanabilirse, transferlerin hızla gerçekleşmeleri mümkün olabilir.

Öte yandan Yunanistan'ın, benzer şekilde ABD dışı kaynaklardan da ucuz ve hızlı ihtiyaç fazlası malzeme arayışında olması kuvvetli bir olasılıktır. Bu alımların şekil, içerik ve finansmanında bölgesel güvenlik ortamını lehlerine bir pazarlık unsuru olarak kullanmaları beklenmelidir.




Asimetrik Harp, Beka Kabiliyeti ve Fırat Kalkanı

$
0
0
Güney Lübnan'daki Mlita Direniş Anıtı
Kaynak: socks-studio.com
24 Ağustos günü başlayan Fırat Kalkanı Harekâtı, halen Halep'in kuzeydoğusundaki el Bab kasabası odağında devam ediyor. Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ve onu destekleyen Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) unsurları, bu stratejik kasaba ve çevresinde IŞİD terör örgütü ile şiddetli çatışmalara girmekte.

Harekât, ÖSO'nun TSK'nın zırhlı ve topçu birlikleri ile hava kuvvetleri desteğinde ilerlemesi şeklinde başladı. Cerablus ve çevresindeki yerleşim yerlerinin ele geçirilmesi ve PYD'nin kurmaya çalıştığı "Kürt Koridoru"nun engellenmesini içeren ilk aşama büyük ölçüde bu hareket tarzı ile tamamlandı.

Harekâtın sonraki safhalarında TSK'nın bölgeye sevkettiği takviye kuvvetlerin, özellikle zırhlı birlik ve özel kuvvet unsurlarının arttığı gözlemlendi. Nitekim el Bab'a gelindiğinde harekâtın momentumunun ÖSO değil, TSK tarafından belirlendiği şeklinde bir görüntü vardı.

Öte yandan, aradan geçen beş aylık sürede kayıplar yaşanmadı değil. Harekâta katılan Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na (KKK) ait bazı ana muharebe tankları, zırhlı muharebe aracı (ZMA) ve zırhlı personel taşıyıcı (ZPT) araçlar, başta tanksavar güdümlü füzeleri olmak üzere düşman ateşi ile hasar aldı, bazıları tümden imha oldu.

Dolayısıyla Fırat Kalkanı, özellikle yerleşim bölgeleri (meskûn mahal) içinde ve çevresinde gerçekleşen asimetrik nitelikli harekâtlara yönelik beka kabiliyetini artırıcı tedbir ve teknikleri gündeme getirdi.

Tankların Birinci Dünya Savaşı'nda sahneye çıkmalarından sonra 20'nci yüzyıl boyunca görevleri hep aynı oldu: Düşman üzerine dosdoğru sürmek. Dolayısıyla düşman tanklarına ve tanksavar silahlarına karşı ön bölgelerinin (frontal arc) korunmasına öncelik verildi. Tankların zırhlarının en kalın olduğu bölüm bu nedenle hep ön tarafları oldu. "Fury" filmini izleyenler, Amerikan Sherman ve Alman Tiger tankları arasındaki meşhur düelloyu, iki tankın birbirinin arkasına geçebilmek için yaptıkları manevraları anımsayacaktır.


Asimetri

Savaşın simetrik nitelikte olduğu geçmiş yüzyılda tankın tasarımı, temel tasarım özellikleri ve öncelikleri bu nedenle belliydi. "Simetrik" ile kastedilen, savaşan tarafların aşağı yukarı benzer nitelikte araç - gereç, taktik ve eğitim ile donatılmış olmalarıdır. Savaşan taraflar da, savaş alanı da bellidir. Kazanan taraf, taktik, donatım, moral - motivasyon ve benzeri etkenlerde öne çıkandır.

Ancak Afganistan, Çeçenistan, Irak, Suriye gibi bölgelerde yaşanan savaşlar asimetrik niteliklidir: Bir tarafta düzenli bir ordu vardır evet; ancak karşısında bırakın bir düzenli orduyu, bir devlet dahi yoktur. Ya da "vekalet savaşları" (proxy wars) kavramının açıkladığı üzere, düzenli ordunun karşısındaki silahlı gruplar, başka devlet ya da devletler tarafından "vekil" ya da "maşa" olarak kullanılmaktadır.

Bu, bir asimetridir. Söz konusu asimetrinin teknik, taktik, etik ve hukuki boyutları bulunmaktadır. Silahlı grupların donatımı, düzenli ordu gibi organize ya da sofistike olmayabilir. Ancak özellikle tedarik konusunda düzenli orduların ve devletlerin hiç bir zaman sahip olamayacakları hız ve esnekliğe sahiptirler. Kendilerini destekleyen devletlerden, karaborsadan ya da faaliyette bulundukları bölgedeki diğer örgütlerden kolaylıkla, hızla ve çoğu zaman çok ucuza her türlü silah sistemi, ekipman ve araç - gereç temin edebilirler. Bunun örneklerini son dönemde Suriye ve Irak'ta sıkça görmekteyiz.

Taktik alanda da kayda değer bir esneklik ve inovatif kabiliyet mümkün olmaktadır: Düzenli orduların, özellikle büyük ülke ordularının taktik geliştirmeleri, belli bir akademik ve profesyonel sürecin sonucu olmaktadır. İhtiyaçlar ve edinilen tecrübeler ışığında bir taktik konseptin geliştirilmesi, denenmesi ve yaygın olarak kullanıma sokulması zaman alıcı bir süreci gerektirmektedir. Ancak karşılarındaki silahlı gruplar, değişen koşullara göre kolaylıkla ve hızla uyum sağlayabilmekte, bilhassas gelişen iletişim teknolojilerinden de faydalanarak bunları hızla yayabilmektedir.

Etik ve hukuki boyutta ise asimetrinin makası açılmaktadır. Düzenli ülke orduları, özellikle Batı demokrasilerinde, kamuoyunun ve devlet mekanizmasının sıkı denetimi altındadır. Alınan hatalı ya da tartışmalı kararların iç kamuoyunda yansımaları hızlı ve büyük olabilmektedir. Silahlı grupların eylemleri ise, bilhassas aşırı dinci ya da etnik motivasyonlarla hareket ediyorlarsa, çoğunlukla etik, hukuki ve ahlaki normlarla sınırlanmış değildir.

Bu, şu demektir:

Ele geçirdiği T-72 ve M1 Abrams tanklarını, önlerinde canlı kalkan olarak kullanılan çocuklarla birlikte ileri süren, bu esnada da bir balkon, bir teras katı ve bir apartman enkazındaki mevzilerinden aynı anda MILAN, TOW 2 ve Metis tanksavar füzeleri ile ateş etmek için bekleyen örgütün militanları, saldıracakları birliğin hareketlerini rotorlu bir dron ile takip ediyor ve bir yandan da ellerindeki GPS spoofing sistemi ile o birliğin hedef tespit / işaretleme sistemlerini yanıltıyor olabilir.

Yeni teknoloji, teknik ve taktikleri bu kadar hızlı, etkin ve esnek şekilde özümseyip uygulayabilen asimetrik ordularla mücadele için, ihtiyaç belirleme, planlama ve tedarik mekanizmasının aynı esneklik ve süratte çalışabilmesini sağlamak gereklidir.

Modern ordular, özellikle ABD, Rus ve İngiliz silahlı kuvvetleri bunu zor yoldan öğrendiler. Bu öğrenme ve uygulama sürecinin en ilginç örneklerinden biri, ana muharebe tankı başta olmak üzere zırhlı araçların beka kabiliyetlerinin artırılmasına yönelik alınan tedbirler oldu.


Beka Kabiliyetini - Hızlı, Etkin ve Esnek Şekilde - Artırmak

İsrail'in Lübnan'da, Rusya'nın Çeçenistan'da ve ABD'nin Afganistan ve Irak'ta edindiği tecrübeler şunu gösterdi: Asimetrik harpte, meskûn mahalde yürütülen harekâtlarda piyadenin ve tankların eşgüdümlü hareketi şart. Ancak bu ortak hareket tarzı, klasik zırhlı / mekanize birlik harekâtından teknik ve taktik olarak oldukça farklı olmak durumunda. Hem piyadenin hem de tankın donanımı, bu tür harekâtın gereksinimlerine uygun olmak durumunda.

Askeri kara araçlarını sınıflandırmak için çok farklı yöntemler bulunuyor. Şu şekilde bir sınıflandırma yaygın olarak kullanılmakta örneğin:

i. Muharip (Combat)
ii. Muharebe destek (Combat support / fire support)
iii. Ulaştırma (Transport)

Muharip araçlar, en ön safta savaşan veya bulunan araçlardır. Bunlara tanklar, zırhlı muharebe, keşif ve personel taşıyıcı araçlar dahil edilebilir.

Muharebe destek araçları ise, en ön saftaki birliklere başta ateş olmak üzere destek sağlayan, bilfiil muharebenin içinde görev alan araçlardır. En önemlileri namlulu ve namlusuz topçu araçlarıdır (kundağı motorlu obüsler, çok namlulu roketatar sistemleri, kundağı motorlu havanlar gibi).

Ulaştırma araçları ise taktik ve idari intikalde, personel ve yük taşımada kullanılan araçlardır.

Bir önceki yüzyılın savaşalanı algı, koşul ve gereksinimlerine göre zırh koruması ya da daha doğru bir ifade ile beka kabiliyeti en yüksek olan araçlar, doğal olarak birinci kategoridekilerdi. Düşmanla ilk ve doğrudan karşılaşacak unsurlar bunlardı çünkü. Bu nedenle tankların en güçlü zırhları önlerindeydi. Ancak bir kundağı motorlu obüsün zırhı, tank kadar güçlü, kalın olmak durumunda değildi. Düşman tanksavar silahı ya da piyadesi ile doğrudan karşılaşması gerekmiyordu. En önemli koruma gereksinimi, çevresinde patlayabilecek topçu mermi veya roketlerinin basınç ve şarapnel etkilerine dayanıklılıktı. Ulaştırma araçları, yani kamyon ve jipler ise zaten çoğunlukla cephe gerisinde bulunacakları için asgari seviyede zırh koruması ve beka kabiliyetine sahiplerdi.

Ancak Çeçenistan, Afganistan, Irak ve Suriye'de görüldüğü üzere başta tanklar olmak üzere zırhlı / mekanize birlikler, her an her yönden farklı niteliklerde tehditlere maruz kalabiliyor. El yapımı patlayıcılar (EYP; Improvised Explosive Device - IED), her türlü araca karşı etkili bir şekilde kullanılabiliyor. İçerdikleri patlayıcı miktarı yüzlerce kg'ye kadar çıkabilen EYP'ler, tankları dahi safdışı bırakabiliyor. Dahası, EYP ve tanksavar silahları yalnızca basit birer pusu aracı olarak değil, karmaşık taktikler ile kullanılır hale geldi.

Sonuçta 60 tonluk bir ana muharebe tankı da, tepesi branda kaplı bir jip de herhangi bir anda herhangi bir yönden gelebilecek aynı nitelikte tehditlere maruz kalmaya başladı. Bir kaç yüz kg patlayıcı ihtiva eden bir EYP'nin, asker dolu bir kamyona karşı kullanıldığına tanık olundu. Halbuki o kamyon yüksek olasılıkla en fazla 7.62mm mermi isabetine karşı dayanıklı olacak şekilde tasarlanmıştı. Suriye, Libya, Doğu Ukrayna, Irak gibi bölgeler, dünyanın en modern tanksavar güdümlü füzelerinin ve roketlerinin "all-star" karşılaşmalarına sahne olmaya başladı. Farklı silahlı gruplar, daha doğrusu "vekiller", bu silahları sadece "saklan, nişan al, ateş"şeklinde değil, yaratıcılık ve taktik zekâ içeren yöntemlerle kullanmaya başladılar.

Nitekim Air Combat Information Group (ACIG) araştırmasına göre, Suriye'de 24.05.2012 - 24.12.2016 tarihleri arasında yani yaklaşık 4.5 yıllık süre içinde Suriye rejim ordusuna ait,
  • 438 zırhlı muharebe aracı ve personel taşıyıcı (çoğu BMP-1/2) imha edildi; 216 adedi ele geçirildi (toplam 654 araç)
  • 866 ana muharebe tankı imha edildi; 420 adedi ele geçirildi (toplam 1,286 araç)
  • 48 ZSU-23-4 kundağı motorlu uçaksavar imha edildi; 43 adedi ele geçirildi (91 araç)
  • 30 2S1 ve 2S3 kundağı motorlu obüs imha edildi; 21 adedi ele geçirildi (51 araç)
Kabaca yaklaşık 20 yıl süren bu değişim ve dönüşüm sürecinde, başta tanklar olmak üzere muahrip araçlara yönelik bir dizi beka kabiliyetini artırıcı tedbir ve sistem geliştirildi. Özellikle EYP tehditlerine karşı personel ve yük naklinde klasik kamyonların yerine MRAP (Mine Resistant Ambush Protected: Mayına Dayanıklı Pusuya Korumalı) araçlar yükselişe geçti.

Tank özelinden devam edelim. Ana muharebe tanklarının, başta meskûn mahal harekâtı olmak üzere asimetrik harp ortamının tehditlerine göre tadil edilmesi uygulamalarına kısaca göz atmak, son 20 yıllık süreçte üzerine yoğunlaşılan sistem ve çözümleri belirlememize yardımcı olacaktır.


M1 TUSK

M1 Abrams ana muharebe tankının Irak'ta karşı karşıya kaldığı EYP ve tanksavar tehdidine yanıt olarak geliştirilen TUSK (Tank Urban Survival Kit), mevcut  M1A1, M1A2 ve M1A2 SEP tanklarına uygulanan bir paket. Paket kapsamında tanka şu eklemeler yapılıyor:
  • Tankın yan taraflarına infilaklı tepkimeli zırh (ERA; explosive reactive armor) blokları
  • Arka gövdeye kafes zırh (slat armor)
  • Sis veya parça tesirli bomba atabilen 32 adet fırlatıcı tüp
  • Doldurucu pozisyonundaki 7.62mm makinalı tüfeğe zırhlı kalkan
  • Doldurucu için termal görüş sistemi
  • Komutan tarafından idare edilen yeni bir 12.7mm makinalı tüfekli uzaktan kontrollü silah istasyonu
  • Tankın arka tarafına piyadenin iletişimi için telefon
TUSK, tanklara sahada uygulanabiliyor. Yani tadilat için tankın bakım merkezi ya da fabrikaya çekilmesine gerek bulunmuyor.

Abrams tanklarının üreticisi General Dynamics Land Systems, Ağustos 2006'da ABD Kara Kuvvetleri ile 505 adet Abrams için TUSK kitlerinin üretilmesi ve uygulanmasını içeren bir sözleşme imzaladı.


Leopard 2 PSO

İlk kez 2006 yılında kamuoyuna tanıtılan Peace Support Operations (PSO) modernizasyon çözümü, mevcut Leopard 2'lerin meksûn mahal harekâtındaki beka kabiliyetini artırmayı hedefliyor. Prototip testleri tamamlanan PSO'nun içeriği şu şekilde:
  • Tankın alt gövdesine ilave zırh modülleri
  • Tankın çevresinde 360 derece görüş sağlayan kameralar
  • Üç adet ilave termal kamera
  • İki adet projektör
  • FLW 200 uzaktan kumandalı silah istasyonu
  • Ön gövdeye monte edilen hareketli dozer bıçağı
  • Piyade iletişimi için telefon
  • IFIS dost birlik konum takip sistemi
  • Mürettebat için yüksek performanslı yeni nesil iklimlendirme sistemi
Üretici Krauss Maffei Wegmann, PSO tecrübesine binaen, Kanada'nın Almanya'dan kiraladığı Leopard 2A6M tanklarına bir dizi iyileştirme uygulamıştı. PSO'daki sistem ve kabiliyetlerin bir kısmı, yeni nesil Leopard 2 türevi olan 2A7+'de de kullanılıyor.


Leclerc AZUR

Leclerc tanklarının meskûn mahal harekâtlarına uygun hale getirilmesi için geliştirilen AZUR (Action en Zone Urban) modernizasyon kiti, aynı PSO gibi 2006 yılında kamuouna tanıtıldı.
  • Tank yan taraflarına ilave kompozit zırh blokları
  • Gövdenin ve taretin arka kısımlarına kafes zırh (ön taraf için opsiyon)
  • Motor bölmesinin üstüne, molotof kokteyllerine karşı ilave koruma kaplaması
  • İlave bomba fırlatıcı tüpleri
  • Taret üstüne ilave 7.62mm uzaktan kontrollü silah istasyonu
  • Tarete, 360 derece görüş sağlayan kameralar
  • Meskûn mahal harekât ihtiyaçlarına göre geliştirilmiş 120mm HE F1 yüksek infilaklı mühimmat
  • Piyade iletişimi için telefon
  • Gövde arkasına mühimmat ve teçhizat saklama kutuları
Tankın üreticisi Nexter şirketi, AZUR kitinin, saha koşullarında yarım gün içinde uygulanabildiğini, uygulama için herhangi bir ilave araç - gereç ve ekipman gerekmediğini belirtiyor. Şirket 2011 yılında Leclerc'in Fransa dışındaki tek kullanıcısı olan Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) bir sipariş verdiğini duyurmuştu. 2012 yılı itibariyle bir tank bölüğünü donatacak kadar AZUR kiti BAE'ye teslim edilmişti.

Meskûn mahal harekâtlarında beka kabiliyetini artırmayı hedefleyen bu üç modernizasyon projesinin içerdikleri ortak bileşenleri şu şekilde özetlemek mümkün:

Leopard 2 tankı üzerinde FLW 200 silah sistemi
i. Uzaktan kumandalı silah istasyonu: Bu sistemler, içerdikleri termal kamera ve lazer hedef işaretleyiciler ile mürettebata, tankın içinden çkmadan etrafı gözetlemek ve nokta atış imkânı veriyor. Sistemlerin kameraları, ana silah için yedek bir hedef tespit / işaretleme sistemi olarak da kullanılabiliyor. Tankın ana silahı ve eşeksenli makinalı tüfeği farklı yöne bakarken uzaktan kumandalı istasyon farklı yöndeki tehditlere karşı kullanılabiliyor. Bu da, tehdidin 360 dereceden gelebileceği şehir ortamında önemli bir kabiliyet.

Bu tür sistemlerin tasarımında giderek öne çıkmaya başlayan bir gereksinim, silah ile termal kameranın birbirinden bağımsız olarak da hareket edebilmesi. Sivil nüfusla iç içe girilmesini gerektiren meskûn mahal harekâtlarında, çevresini gözetlerken silahı ile birlikte dönen kamera, sivil nüfus üzerinde tedirginlik ve tepki yaratabilir. Bu da, özellikle yurtdışı / denizaşırı görevlerde sivil halkın desteğini kazanmak ve korumak zorunda olan birlikler için önemli bir husustur.

Uzaktan kumandalı silah istasyonlarına ucuz ve basit bir alternatif olarak ana silaha bağlı ilave bir makinalı tüfek de işe yarayabiliyor. İsrail'in 1982 Lübnan tecrübesi ile Merkava tanklarına uygulamaya başladığı bu çözümü Türkiye de M60 tanklarında kullanmakta.

ii. İlave zırh koruması: Bu bileşeni dört alt başlıkta incelemek mümkün: ERA, kompozit zırh, kafes zırhlar ve zırh kalkanları.

ERA zırhlar kabaca iki plaka arasında patlayıcı ihtiva eden zırh blokları olarak tanımlanabilir. Bu patlayıcı, tanksavar mühimmatın teması anında infilak ederek delme kabiliyetini kayda değer oranda azaltıyor. Kompozit zırhlar ise, bloklar ve plakala halinde tankın gövdesine (bilhassa yan taraflarına) ve taretine uygulanarak, ek bir koruma katmanı teşkil ediyorlar. Kompozit denilmesinin nedeni, bileşenlerinde farklı malzemelerin bulunuyor olması.

Kafes zırhlar, özellikle RPG türevi roketatarlara karşı tankın ve diğer araçların beka kabiliyetini artırmak amacıyla kullanılmakta. RPG'lerin tanklarda en etkili oldukları yerler, gövde arkası ve motor bölmesi; dolayısıyla kafes zırhlar tanklarda genelde arka ve arka-yan taraflara ekleniyor. Ancak diğer hafif zırhlı araçları çepeçevre kaplayan kafes zırh uygulamaları mevcut. Kafes zırhların esprisi, gelen roketi aracın gövdesine ulaşmadan infilak ettirmek ve/veya fünyesini erken patlattırarak araca hasar vermesini engellemek. Bu tip zırhlar doğal olarak tanksavar füzelerine ya da zırh delici mermilere karşı etkin bir koruma sağlamıyorlar.

iii. Sensör ve kameralar: Meskûn mahal harekâtlarının en önemli özelliği, muharebenin belli bir cephe hattının olmaması, tehdidin 360 dereceden gelmesidir. Bu durumda da aracın personelinin, çevresine dair kesintisiz ve net bir durumsal farkındalığa (situational awareness) sahip olması zorunludur. Dahası, dost birliklerin konum ve hareketlerine dair de net ve gerçek zamanlı bilgiye erişim gereklidir. Bu nedenle araçlara 360 derece görüş açısı sağlayan yüksek çözünürlüklü kameralar, her bir personel için ilave termal görüş sistemleri, yüksek hızlı veri haberleşme sistemleri ve dost birlik takip sistemleri uygulanmaya başlamıştır.

iv. Piyade telefonu: Asimetrik harpte ve özellikle meskûn mahal harekâtlarında zırhlı birlikler, piyade ile yakın eşgüdümde çalışmak zorundadır. Bunun için de son dönemde tanka monteli piyade telefonları yeniden popülerlik kazanmaya başladı. Piyade telefonuna alternatif olarak kısa mesafe telsiz haberleşme sistemleri de kullanılmakta.

Her ne kadar söz konusu modernizasyon kitlerinde yer almasa da giderek yaygınlaşan bir diğer bileşen olarak aktif koruma sistemine de (AKS; Active Protection System) değinmekte fayda var.

AKS'ler genel olarak üç bileşenden oluşur: Algılayıcılar, karşı tedbir mühimmatı ve atış kontrol sistemi. Araca, 360 derece kapsama sağlayacak şekilde takılan ve çoğunlukla yüksek performanslı radar olan algılayıcıların tespit ettiği tanksavar mühimmatı, atış kontrol sisteminin hesapladığı parametreler doğrultusunda ateşlenen karşı tedbir mühimmatı ile vurularak etkisiz hale getirilmeye çalışılır.

AKS'lerin son dönemde en bilinen ve popüler örneği, İsrail'in Trophy sistemi. 2006 Lübnan Savaşı'nda elde edilen tecrübeler ışığında geliştirilen sistem, Güney Lübnan ve Gazze'de oldukça iyi bir performans gösterdi. Türkiye'de de Altay ana muharebe tankı projesi kapsamında ASELSAN tarafından Akkor adlı bir AKS geliştirilmekte. Sistemin 2020 civarında seri üretime hazır hale gelmesi planlanıyor. Trophy ve Akkor dışında dünyadaki belli başlı diğer AKS'ler şunlar:
  • EADS: MUSS
  • IMI (İsrail): Iron Fist
  • Artis (ABD): Iron Curtain
  • Raytheon (ABD): Quick Kill
  • Textron (ABD): TRAPS
  • Kolomna (Rusya): Arena
  • Şipunov (Rusya): Drozd
  • Saab (İsveç): LEDS-150
  • ADS (Almanya; Rheinmetall - IBD Diesenroth ortaklığı): AMAP-ADS
  • Microtek (Ukrayna): Zaslon
  • Thales (Fransa): SHARK
İlave zırh korumasının son bileşeni ise, taretteki personel pozisyonlarına eklenen ilave balistik zırh kalkanları. Makinalı tüfeğe ve giriş - çıkış kapağı çevresine eklenen kalkanlar, personele özellikle keskin nişancı ve yakında patlayan mühimmata karşı hatırı sayılır bir ek koruma sağlayabiliyor.

Tüm bu tedbir ve sistemler çoğunlukla sahada, aracı uzun süre görevden çekmeden uygulanabiliyor. Bunlara dair mühendislik ve tasarım süreçleri de uzun süren ya da maliyetli kalemler değil. Fabrika seviyesinde uygulanacak, dolayısıyla belli bir mühendislik ve geliştirme maliyetine (NRE; Non Recurring Engineering) sahip uygulamalar, daha kapsamlı analiz ve değerlendirmeler gerektirir. Nitekim bunların sonucunda da sıklıkla aracın yeni bir versiyonu ortaya çıkar.

Kağnı Devrildikten Sonra Yol Gösteren Çok Olur

Beka kabiliyeti, çok sayıda katmandan oluşur, bu nedenle de İngilizce literatürde "survivability onion" olarak tanımlanır; soğanın kabuklarına ithafen. Bu tanımın vurguladığı en önemli gerçek, beka kabiliyetinin tek bir sistem ya da tedbirle sağlanamayacağıdır: Çok sayıda farklı teknik, taktik ve yöntemin bir arada, uyum içinde kullanılması gereklidir.

Sosyal medyada yayılan bu listeye ilişkin herhangi bir
yalanlama gelmemiş olması, içeriğinin doğru olduğunun
zımnen kabul edildiği anlamına gelir. Fırat Kalkanı'nda
uygulanmakta olan taktik ve kullanılan teçhizatla
kaşılaştırıldığında, listenin "mucize" denebilecek kadar
kısa olduğunu belirtmek gerekir.
Fırat Kalkanı'nda yaşanan kayıpların açık kaynaklardan faydalanılarak incelenmesi ne yazık ki kolay değil. Çünkü Türk Silahlı Kuvvetleri, akıl almaz bir bilgi harbi ve psikolojik harp zafiyeti içinde yürütülen faaliyetler hakkında beylik açıklamalar yapmakta; yaşanan kayıplar hakkında ise mutlak sessizlik uygulamakta. Bu durumda da meydan, başta IŞİD ve PYD olmak üzere terör örgütleri ve yabancı gizli servislere bırakılmış durumda. Söz konusu örgütlerin yayımladıkları fotograf, video ve bilgiler üzerinden analiz yapmak ise riskli, zira psikolojik harbin çelmesini yemek çok kolay. Profesyonel analistler ya da sağduyulu vatandaşlar bu tuzaklara daha zor düşerler belki ancak kamuoyunun büyük kesimi için ciddi bir risk söz konusudur. Aradan geçen bunca zamana rağmen harekâtın bu boyutunda bir gelişme yaşanmamış olması kahredicidir.

Türkiye'nin, Fırat Kalkanı Harekâtı'nda kullanmakta olduğu kara araçlarının donanım ve koruma seviyelerine bakıldığında, meskûn mahal muharebesine yönelik bugüne kadar herhangi bir hazırlık yapılmamış olduğu görülmekte. Nitekim harekâtın öncüsü olarak Suriye'ye giren tanklar, KKK envanterindeki en eski tanklardan olan M60A3'ler idi. İlk haftalarda bu tankların bazı kayıplar vermeleri üzerine bölgeye, KKK envanterindeki en modern tanklar olan M60T'ler sevkedildi. Talihin garip bir cilvesi, Türkiye'nin Ortadoğu'daki âlî menfaatleri için yaşamsal önem taşıyan bu harekâtın yükünü büyük ölçüde, İsrail tarafından modernize edilen bu tanklar sırtlandı.

M60T'ler ile birlikte Trakya'dan bölgeye Leopard 2A4'lerin sevkedildiği gözlemlendi. Türkiye'nin ikinci el olarak Almanya'dan satın aldığı Leopard 2A4'ler, aslında deyim yerindeyse "Doğan görünümlü Şahin"dirler.

Almanya, Leopard 2 üretimini toplam sekiz kafilede gerçekleştirmiştir. Bunlardan ilk dördü 1979 - 1985 yılları arasında gerçekleştirilmiş ve Leopard 2A0, A1 ve A3 modelleri üretilmiştir (A0'lar peyderpey kısmî modernizasyona tabi tutularak A2 olarak adlandırılmıştır). 2A4 modelinin üretimi 1985'te beşinci kafile ile başlamış ve 1992 yılında tamamlanmıştır.

Leopard 2 üretimi boyunca Almanya, tankın zırh koruma kabiliyetini de iki kez, 1988 ve 1991 yıllarında geliştirmiştir. Öbür yandan da, üretilmiş olan A2 ve A3 modellerini, atış kontrol, muhabere sistemi, mühimmat kabiliyeti konularında geliştirerek A4 seviyesine yükseltmiştir. Bu tanklar, beka kabiliyeti (zırh kalitesi) ve yangın bastırma sistemi gibi unsurlar hariç diğer özellikler bakımından 2A4'e eşdeğerdirler.

Türkiye'nin iki paket halinde Almanya'dan satın aldığı Leopard 2A4'ler, işte bu bahsedilen, sonradan 2A4 seviyesine yükseltilmiş ilk kafile Leopard 2'dirler (Kaynak).

Bunun anlamı ve önemi şudur:

Sadece ön zırhı, dönemin (1980'lerin) Sovyet tanklarına karşı koruma sağlamak üzere geliştirilmiş "eski nesil" Leopard 2A4'lere yönelik olarak Almanya, bir modernizasyon paketi geliştirmiştir. Ek zırh uygulanmasını da içeren bu kapsamlı modernizasyon paketini Singapur kendi Leopard 2A4'leri için tercih etmiştir. Türkiye'de ise, ASELSAN tarafından geliştirilen ve zırh korumasının artırılmasını da içeren Leopard 2NG modernizasyon projesi rafa kaldırılmış durumdadır. Bugün tekrar hayata geçirilmesine karar verilse dahi sahada görülmesi, kayda değer bir zaman ve bütçe gerektirecektir.

Dolayısıyla Türkiye'nin, öncelikli ve acil olarak hızla tedarik edilebilen ve sahada uygulanabilen beka kabiliyeti artırıcı sistem ve çözümlere yönelmesi gerekmektedir.

Yukarıda sayılan beka kabiliyeti artırıcı sistemlerin hiç biri tek başlarına birer çözüm değildir. Son dönemde popülerliği giderek artan AKS'ler, mucizevi kurtarıcılar değildir. AKS'lerin de zaafları, düşmanın da taktik zekası vardır. Pusuya karşı en iyi savunma, pusuya düşmemektir. Bunun için de,
  • 360 derece, 7 gün 24 saat kesintisiz durumsal farkındalık
  • Sensör ile nişancı arasında mesafenin asgariye indirilmesi
  • Karar alma ve icrada inisiyatif
  • Etkin bilgi harbi
konularına azami özen gösterilmesi gerekmektedir.

Savunma "pasif" değil, "proaktif" bir tutumdur. Aksi takdirde beka kabiliyetinden söz edilemez; düşmanın insafına kalınmış olur.






Ayrıca bkz
Günümüz Dünyası Savaşlarında Silahlı Kuvvetlerin Devlet Dışı Aktörlerle Ortak Kullanımı
Asimetrik Saldırı Savaşları, Siyaset ve Uluslararası Hukuk
Değişen Güvenlik Algılamaları Işığında Tehdit ve Asimetrik Tehdit
Modifying the Abrams Tank For Fighting in Urban Areas



Ulusal Savunma Sanayiinin Aşil Topuğu, Test ve Değerlendirme

$
0
0
Yeşil Vadi Faciası Arapsaçına Dönüştü

Geçtiğimiz ay yaşanan Yeşil Vadi Faciası'ndan sonra açılan soruşturma, bürokratik bir arapsaçına dönüştü. Beş ilkokul öğrencisi ve iki öğretmenin hayatlarını kaybettiği olayda, test sahasının ve test faaliyetinin sorumlusu tespit edilemiyor. Silah sisteminin üreticisi, kazanın, altyüklenici tarafından üretilen bileşenin testi sırasında gerçekleştiğini, sorumluluğun altyükleniciye ait olduğunu iddia ederken, tedarik makamının hukuki bir sorumluluğu olmamasına rağmen teste onay verdiği anlaşıldı.

Yeşil Vadi'de Ne Olmuştu?

Seferoğulları A.Ş. tarafından geliştirilen "Tosun" adlı silah sisteminin Yeşil Vadi Atış Alanı'ndaki denemeleri sırasında, silahtan kopan bir parça, atış alanı sınırları içindeki çalılık bölgede piknik yapan Yeşil Vadi İlkokulu öğrencilerinin üzerine düşmüştü. Olayda beş öğrenci ve başlarındaki iki öğretmen hayatlarını kaybederken, altı öğrenci de ağır yaralanmıştı.

Olaydan sonra açıklama yapan Seferoğulları A.Ş., kazanın, Tellioğulları A.Ş. tarafından geliştirilen ve "Tosun" silah sisteminin ana bileşenlerinden olan bir parçanın denemeleri sırasında gerçekleştiğini bildirmişti. Ayrıca, test sahasının güvenliğinden, Tedarik Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün (THGM) sorumlu olduğu, test sahasına izinsiz giren öğrenci grubunun, THGM tarafından tespit edilmesi gerektiği kaydedilmişti.

Tellioğulları A.Ş., ise yaptığı açıklamada, "Tosun" projesinin ana yüklenicisi olan Seferoğulları'nın, testin güvenli gerçekleşmesinden sorumlu olduğunu, kazanın, Tellioğulları'nın sorumluluğundaki sistemlerin hatalı tasarımından kaynaklandığını belirtti.

Teste ilişkin risk yönetimi ve güvenlik planının, projeyi geliştiren ekip tarafından hazırlandığı, iki sayfalık söz konusu planın daha önce yürütülmüş projelerdekilerle birebir aynı olduğu ve bu planın aynı proje yönetim ekibi tarafından onaylandığı ortaya çıktı.

Öte yandan THGM'nin hukuki olarak test sahasının güvenliğinden sorumlu olmadığı, mülkiyeti Uzay Kuvvetleri Komutanlığı'na (UKK) ait bu alanın fiziki güvenliği için bir tedbir alınmadığı da ortaya çıktı. Testin yapılmasına onay veren THGM'de görevli uzman yardımcısı, soruşturmanın selameti için açığa alındı.

UKK'dan yapılan açıklamada ise, testin ne zaman gerçekleştirileceğine dair kendilerine herhangi bir resmî bilgi verilmemiş olduğunu bildirdi. Test sahasından sorumlu birlik komutanının, sahanın anahtarını daha önce Seferoğulları A.Ş.'deki proje yöneticisine vermiş olduğu, olayın yaşandığı gün şirket ve THGM heyetlerinin sahaya bu anahtarla girmiş olduğu kaydedildi. Test sahasının fiziki güvenliği ve test ölçüm sistemlerinin tedariki için yedi yıl önce açılmış olan ihalede toplanan tekliflerin halen değerlendirildiği öğrenildi.

Hayatlarını kaybedenlerin acılı yakınları şimdi kime dava açacaklarını belirlemeye çalışıyor.

* * *

Yukarıdaki metin, içeriği ve içinde geçen kurumlar tabi ki hayal ürünü. Ancak benzeri bir olayın ülkemizde gerçekleşmesi, korkarım an meselesi. Böyle trajedilerin önlenmesi mümkün. Bu ise ancak, test ve değerlendirme (T&D) konusunda bir üzerinde mutabık kalınmış bir bakış açısı ve ardından sistematik bir yaklaşım ile sağlanabilir.


Test ve Değerlendirme Nedir?

Son derece derin ve kapsamlı bir konu olan test ve değerlendirme (T&D), her türlü ArGe ve mühendislik sürecinin vazgeçilmez bir unsurudur. Çok genel olarak T&D'nin amaç ve kapsamını şu şekilde özetlemek mümkün:

i. Proje yöneticileri, tedarik ve karar alma makamları için bilgi üretmek,
ii. Projede belirlenen isterlerin sağlanıp sağlanmadığını ölçmek,
iii. Geliştirilen sistemin, verimli, etkili ve güvenli bir şekilde çalıştığını teyit etmek,
iv. Yapılabilirlik (fizibilite) çalışmasına girdi sağlamak
v. Risk, maliyet, fayda karşılaştırmaları yapmak, v.b. gibi.

Farklı bileşenlerden oluşan bir sistemin tasarımından seri üretimine kadar geçen tüm süreçlerde, T&D faaliyetleri yapılır. Her bir bileşenin ayrı ayrı testi, bunların birleşmesi ile oluşan sistemin ayrı testi yapılır: Laboratuar ya da bilgisayar ortamında gerçekleştirilen testler de mevcuttur, sahada, kontrollü bir test ortamında yapılanlar da. Bazı savunma sistemleri, gerçek operasyonel koşullarda da test edilir. Tüm bu faaliyetler sırasında toplanan verilerin işlenmesi, tasarım ve mühendislik ekiplerine, tedarik makamı ve son kullanıcıya faydalı bilgiler haline dönüştürülmeleri ise başlı başına ayrı, geniş kapsamlı bir süreçtir.

Bir T&D süreci genel olarak şu alt aşamalardan oluşur:

1. Testin planlanması: İhtiyacın belirlenmesi ve tanımlanması, ölçülecek ve değerlendirmesi yapılacak etkenlerin (parametrelerin) tanımlanması, hedeflerin ve başarım kıstaslarının belirlenmesi, ortam koşullarının ve test faaliyetine ilişkin diğer değişkenlerin belirlenmesi gibi

2. Testin tasarımı: Hedeflerin ve başarım kıstaslarının belirlenmesi, testin gerçekleştirileceği ortamın, ilgili araç, gereç ve teçhizatın hazırlanması, ortam koşullarının kontrolü, güvenlik ve risk etkenlerinin belirlenmesi, güvenlik ve risk planının hazırlanması, acil durum eylem planlarının hazırlanması, ilgili kurum ve kuruluşlarla iletişim ve eşgüdümün sağlanması

3. Testin gerçekleştirilmesi: Verilerin toplanması; yazılı, görsel, işitsel, elektronik vb kayıtların gerçekleştirilmesi

4. Toplanan verilerin değerlendirilmesi: Verilerin ham hallerinin güvenliklerinin sağlanması, verilerin işlenmesi, belgelendirme ve raporlama işlemleri

Teste konu sistemin karmaşıklığı arttıkça, T&D sürecinin de karmaşıklığı, maliyeti artar. Planlaması, icrası ve değerlendirmesi daha zahmetli hale gelir. Dahası, pek çok farklı testin farklı koşullarda tekrarlanmaları gerekir.

Tüm bu faaliyetler sırasında,

i. Testi gerçekleştiren personelin, çevredeki sivil nüfusun can güvenliklerinin sağlanması,
ii. Test sırasında sağlıklı, tutarlı ve kesin ölçüm yapılabilmesi,
iii. Testin gerçekleştirildiği alan ve çevresine yönelik çevresel (ekolojik) risklerin asgari seviyede tutulması,
iv. İstihbarata karşı koyma (İKK) kapsamında teste ilişkin insan (HUMINT), elektromanyetik (ELINT/SIGINT/COMINT), görüntüleme (IMINT), ölçüm (MASINT) vb istihbarat disiplinlerine yönelik tedbirlerin uygulanması,

için kapsamlı bir planlama ve icra mekanizmasına ihtiyaç vardır. Bu konularda tespit edilen önlem ve tekniklerin uygulanmasında da son derece titiz olunmalıdır.

Ayrıca özellikle tedarik ve kabul süreçlerine yönelik T&D faaliyetlerinde, testin tarafsız ve bağımsız şekilde yürütülmesi gereklidir. Başka bir deyişle "sistemi yaptık, çalışıyor, bir sorun olursa yardımcı oluruz. Zaten bize ait sistemi başkasına test ettirmeyiz" anlayışının iş yapması mümkün değildir.

Hemen hemen her çeşit güdümlü füze sistemi, savaş gemisi, sabit ve döner kanatlı uçak projeleri yürüten Türkiye'nin, T&D'ye yönelik milli bir kabiliyet geliştirmesi; bu konuda bağımsız, tarafsız bir otorite teşkil etmesi şarttır. Bu konuda Ağustos 2016'da atılan umut verici adımın gerisi ne yazık ki henüz gelmemiştir.

Aksi takdirde girişteki gibi acı olayların gerçekleşmesi işten bile değildir. Nitekim 9 Ocak günü büyük bir facianın eşiğinden dönülmüştür (haber metnindeki vurgu ve parantez içindeki yorumlar şahsıma aittir)

Denizaltı Kurtarma Ana Gemisi Alemdar'ın deneme seyrinde faciadan dönüldü

10.01.2017 15:25

İstanbul Denizcilik Gemi İnşa Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın ihtiyacına binaen inşa edilen Denizaltı Kurtarma Ana Gemisi Alemdar'ın deneme seyrinde faciadan dönüldü.

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın ihtiyacına binaen Savunma Sanayii Müsteşarlığı tarafından ihale edilen ve İstanbul Denizcilik Gemi İnşa Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından inşa edilen Denizaltı Kurtarma Ana Gemisi Alemdar'ın deneme seyrinde faciadan dönüldü.

Deniz Haber Ajansı'nın edindiği bilgiye göre, dün Tuzla açıklarında Denizaltı Kurtarma Ana Gemisi Alemdar'ın deneme seyrinde, '4 nokta demirleme deneyi' yapılırken, gemi halatının tekneye bağlanarak gemiye alınması esnasında, Yalova-Tuzla Seferi yapan İDO'ya ait HIZIR REİS isimli deniz otobüsünün halatın üzerinden geçmesi sebebiyle, halata bağlı teknenin alabora olduğu (Test sırasında sivil geminin o bölgede, test yapan gemiye o kadar yakında ne işi var? Test yapan geminin, sivil gemiye o kadar yakında ne işi var? Testin yapıldığı bölgenin emniyeti alınmadı mı?) öğrenildi.

Alemdar isimli Denizaltı Kurtarma Ana Gemisinin '4 nokta demirleme deneyi' esnasında HIZIR REİS isimli Deniz Otobüsü'nün, TEKNEYE BAĞLI GEMİ HALATININ üzerinden geçmesi sonucu 5 kişinin denize düşerek hayatı tehlike yaşadığı, bölgede bulunan botların, kazazede teknenin bulunduğu alana intikal ettirilerek, tekneden denize düşen gözlem heyetinin kurtarıldığı belirtildi.

Deniz Haber Ajansı'nın aldığı bilgiye göre, tekneden denize düşen başta geminin dizaynırı Semih Zorlu olmak üzere proje yetkililerinin, denizde yaklaşık 20-30 dakika kaldığı ve denizin çok soğuk olması nedeniyle, kazazedelerin hipotermi tehlikesi yaşadıklarını ifade edildi (Teste katılan personelin koruyucu ekipmanı bulunmuyor mu? Acil durum ya da kaza olasılığına karşı donanımlı gemi / eğitimli personel mevcut değil mi? Denize düşen personelin 20 - 30 dakika gibi az sayılmayacak bir süre kalmasının sebebi nedir?).

Haber: Recep CANPOLAT / Deniz Haber Ajansı

Bu kadar çok sayıda, geniş kapsamlı, iddialı savunma ve uzay projesine soyunan Türkiye'nin, bu sistemlerin test, değerlendirme, sertifikasyon ve kalifikasyonuna dair tarafsız, bağımsız ve ciddi bir altyapı kurması şarttır. Çünkü:

1. Prototipten ürüne geçiş süreci, sağlıklı bir T&D ile mümkündür.

2. Savunma sanayiinin sürdürülebilirliği için ihracat; ihracat için de bağımsız ve tarafsız bir T&D ve sertifikasyon şarttır.

3. Hem T&D hem de çevredeki sivil nüfusun can ve mal güvenliği için titiz, katı ve bağımsız bir güvenlik ve risk yönetimi anlayışı gereklidir.

Viewing all 502 articles
Browse latest View live