Quantcast
Channel: Siyah Gri Beyaz
Viewing all 502 articles
Browse latest View live

24.02.2015 RF-4E Kazası ve Fara Tutulmuş Tavşan Hali

$
0
0
Bugün 2030 sularında haber ajanslarına düşen bir haber, Süleyman Şah Türbesi'nin Şah Fırat Operasyonu ile taşınması ile ısınmış gündeme bomba gibi düştü, tansiyon birden yükseldi.

Doğan Haber Ajansı'na göre bir askeri helikopter Malatya Akçadağ ilçesine bağlı Ekinciler mevkiinde düşmüştü. Olayda bir askerin şehit olduğu, üç askerin ise yaralandığı bildiriliyordu.

Kısa süre sonra Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), twitter hesabından Malatya 7'nci Ana Jet Üssü'nden havalanan iki F-16 tipi uçakla irtibatın kesildiğini duyurdu. AFAD müteakip twitlerinde uçakların düştüğünü, personel için arama - kurtarma faaliyetlerinin başladığını duyurdu.

Bu arada başka çeşitli basın - yayın organlarında düşen uçakların F-4 ve RF-4 olduğuna dair bilgiler çıktı.

En nihayetinde Genelkurmay Başkanlığı, resmî web sitesinde saat 2130'da bir açıklama yaparak, 7'nci Ana Jet Üssü'nden havalanan iki RF-4E tipi keşif uçağının düştüğünü, dört pilotun malesef şehit olduğunu açıkladı.

Olay, Türkiye'de özellikle savunma ve güvenlik alanında ve çoğunlukla kriz dönemlerinde karşılaşılan, "fara tutulmuş tavşan" halinin tipik bir örneğine dönüştü.



"Çok sayıda şehit var!""Tıkla izle"
Kepazeliğin bu kadarı...
Aradan geçen bu bir saatlik sürede, dedikodu ve yalan makinaları tam gaz çalıştı, savaşa girilmiş olduğu, aynı üsten aynı zaman diliminde hem helikopter hem F-16 hem de F-4 düşmesinin, Suriye'ye girmiş olduğumuzla açıklanabileceği gibi yorumlar yapıldı.

Bu bir saatlik dilimde, bu gibi uç dedikodular hızla yayıldı. Bir saatlik koordinasyonsuzluk, halkı yanlış ve yavaş bilgilendirmenin varabileceği sonuçlar açısından tam bir ibret vesikası.
Düşen uçağın tipine ilişkin bilginin doğruluğu, pek çok kişi için çok da önemli olmayabilir. Doğrudur, bu teknik bir ayrıntıdır ve önemli olan, dört adet aslan gibi pilotumuzun şehit düşmüş olmasıdır. Ancak toplumun doğru, kesin ve hızlı bir biçimde bilgilendirilmesi, pek çok farklı boyutta önem taşımaktadır. 1 saatlik bir süre diliminde bile sosyal medyada kartopunun çığa dönüşmesi misali çevrilebilen dedikodular ve rivayetler, kontrol edilemez bir panik, hezeyan ya da infial dalgasına neden olabilir. Nitekim kısa süreliğine de olsa, aynı üsten kalkan helikopter ve uçakların düştüğü, Suriye'ye hava harekâtı düzenlenmiş olduğuna dair tahminler yayıldı.

İsrail F-4'ü...
Daha da vahimi, olayla ilgili AFAD, Anadolu Ajansı ve Malatya Valiliği tarafından birbiri ile çelişen haberlerin kamuoyu ile paylaşılmış olmasıdır. Konuyla ilgili kamuoyuna ilk bilgi akışını yapan AFAD'ın, uçakların tipine ilişkin yanlış bilgi vermiş olması, Malatya 7'nci Ana Jet Üs Komutanlığı ve / veya Hava Kuvvetleri Komutanlığı ile herhangi bir sağlıklı eşgüdüm mekanizmasının, en azından zamanında çalıştırılmamış olduğuna delalettir.

Doğan Haber Ajansı üzerinden yayılmış olan "helikopter düştü, 1 asker şehit, 3 asker yaralı" haberi ise tümden fecaattir.

Olayla ilgili spekülasyon yürütmek, kahraman şehitlerimizin aziz hatıralarını incitmekten başka bir işe yaramaz. Ancak iki savaş jetinin havada çarpışmasının imkansız ya da görülmeyen bir olay olmadığını, bu tip kazaların uçakların eskiliğinden bağımsız olarak kötü hava ve görüş şartlarında yakın kol formasyon uçuşlarında yaşanabildiği notunu düşmek isterim.


Türk Hava Kuvvetleri'nde RF-4E

Düşen uçaklar, RF-4E keşif uçağının, yerli imkânlarla modernize edilerek RF-4E/TM adını alan modeli idi.

Türkiye, 1978 yılında Peace Diamond I projesi ile 8 adet yeni üretim; 1992-1994 arasında da Almanya'dan ikinci el 46 adet olmak üzere 54 adet RF-4E aldı. Almanya'dan gelen uçakların 14 adedi, yedek parça kaynağı olarak kullanıldı; 32 adedi ise teslim edilmeden önce kapsamlı bakım onarım ve yenilemeye tabi tutuldular.

Eskişehir 1'nci Ana Jet Üs 113'ncü Filo ve Malatya 7'nci Ana Jet Üs 173'ncü Filo'da görev yapan RF-4E filosu için modernizasyon ihtiyacı gündeme gelince Türkiye, bu uçakların yenileştirilmesini, Terminator projesinde kazanılan deneyimler ile kendisi yapmaya soyundu. Ve 2004 yılı Ekim ayında ASELSAN ve 1. HİBM arasında imzalanan anlaşma ile RF-4E Yapısal ve Aviyonik Modernizasyon Projesi, nam-ı diğer "Işık Projesi" başlatıldı.

Proje ile toplam 18 adet RF-4E'ye, 1. HİBM'de kapsamlı yapısal iyileştirme uygulandı ve uçaklara ASELSAN üretimi yeni nesil aviyonik sistemler takıldı. Bu sistemler:

LN-100GT INS/GPS hassas seyrüsefer sistemi
CDU-900Z uçuş yönetim sistemi
MFX-484 UHF/VHF güvenli iletişim sistemi
ARC-190 HF güvenli iletişim sistemi
AN/ALQ-178(V)3 RWR (Radar Warning Receiver; radar ikaz alıcısı) sistemi idi.

Işık Projesi Haziran 2010'da tamamlandı ve RF-4E/TM olarak adlandırılan uçaklar 113 ve 173 Filolarda hizmete geri döndüler.

Işık Projesi ile RF-4E'lere takılan AN/ALQ-178(V)3 RWR sistemi, düşman hava savunma sistemlerinin radar sinyallerini tespit edip sınıflandıran, pilotu ikaz eden ve uçağın özsavunma sistemlerini denetleyen bir karşı tedbir birimi. Türkiye, bu sistemlerin tehdit kütüphanesini kendi imkânları ile güncelleyebiliyor, içeriğini kontrol edebiliyor. Aynı sistemler halihazırda F-16 filosunun büyük kısmı ve F-4E 2020 Terminator uçakları tarafından da kullanılmakta.

Işık Projesi'nin ikinci ayağı olarak Türkiye, RF-4E/TM'lerin yeni nesil, çok yüksek çözünürlüklü ve uzun menzilli aynı zamanda gerçek zamanlı istihbarat sağlayabilecek sistemler donatılması için de bir proje başlattı. Bu kapsamda daha önce 2000 yılında başlatılmış ve İsrailli ElOp firmasına verilen ancak Şubat 2006'da iptal edilen LOROP-IR programı yerine, TARP (Turkish Aerial Reconnaissance Program; Türk Havadan Keşif Programı) başlatıldı.

HvKK envanterindeki F-16 ve RF-4E uçaklarında kullanılmak üzere alçak ve orta irtifa kabiliyetli Elektrooptik (EO) - Kızılaltı (IR) (PRESS) ve SAR/GMTI (SARENS) keşif podu tedariğini kapsayan proje ile İsrail'den 5 adet Elbit LOROP-IR Condor II PRESS, 2 adet Elta EL/M-2060P SARENS, 1 adet sabit Görüntü Kıymetlendirme Sistemi, 2 adet taşınabilir Görüntü Kıymetlendirme Sistemi, 3 adet yer Data Link Terminali, 3 adet Haberleşme Şelteri tedarik edilecekti. Bu proje, RF-4E'lere çok uzun menzillerden gündüz ve gece her hava şartında yüksek kalitede görüntü (IMINT) ve radar (RADINT) istihbaratı toplama ve toplanan istihbaratı gerçek zamanlı olarak kıymetlendirme merkezine aktarma kabiliyeti sağlayacaktı. Ancak proje, 2010'daki Mavi Marmara olayı ardından gerilen ilişkiler neticesinde İsrail tarafından tek taraflı olarak iptal edildi.

Genelkurmay Başkanlığı tarafından 2130'da yapılan açıklama
Tekrar hizmete giren 18 RF-4E/TM'den biri, 03.11.2011 tarihinde Konya'nın kuzeydoğusunda düştü. Olayda Binbaşı Serdar Kandemir ve Üsteğmen Engin Kayadibi şehit oldu. Suriye hava savunması tarafından 22.06.2012 tarihinde vurulan RF-4E/TM'deki pilotlar Yüzbaşı Gökhan Ertan ile Teğmen Hasan Hüseyin Aksoy da şehadet mertebesine ulaştı. 30.09.2013 günü ise Sivas'ın Kangal ilçesinde düşen RF-4E/TM'deki pilotlar Binbaşı Serdar Çeliker ve Yüzbaşı Fatih Tüm atlayarak kurtuldu. Bugün düşen iki uçak ile birlikte RF-4E/TM filosunun en fazla 14 adede düşmüş olması gerekiyor.


Sonuç

Bugün yaşanan elim hadise, AFAD başta olmak üzere devlet kurumları arasındaki eşgüdümsüzlüğe, ne yazık ki çok çarpıcı bir örnek olmuştur. Türk basınının hıyanet derecesine varan aymazlığı malum; halkın doğru, hızlı ve net biçimde bilgilendirilmesi gibi bir misyon üstlenmiş değil. Ancak kendi halkına açık biçimde düşman olan basının bu sinsi saldırganlığının önüne geçmenin en önemli yolu olan kamu kurumlarının eşgüdüm içinde, net ve hızlı bilgi akışını sağlama konusunda daha kat etmesi gereken çok mesafe olduğu görülüyor.

Acil durum ve afet hallerinde koordinasyonu sağlamakla görevli kurum bile bu konuda böyle çuvallamışsa, daha otuzdokuzbuçuk fırın ekmeğin yenmesi gerekli demektir. Sadece bir saatlik zaman diliminde yayılan dezenformasyon ve oluşmaya başlayan infial, bunun net bir göstergesi.

Kahraman pilotlarımızın ruhları huzur bulsun. Aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum.

Mısır'ın Rafale Siparişi ve Isınan Levant Gökleri

$
0
0
Fransız Dassault Aviation şirketi tarafından 12 Şubat günü yapılan açıklama, havacılık ve savunma gündeminde büyük ses getirdi. Açıklamaya göre şirket, Mısır'la, 24 adet Rafale savaş uçağı satışı için anlaşmıştı. Fransa ve Mısır hükümetleri arasındaki savunma anlaşmanın bir parçasını teşkil eden bu satışla birlikte Kahire yönetimi ayrıca bir adet de FREMM firkateyni sipariş veriyordu.

24 adet Rafale, bir adet FREMM ve Rafale'lerde kullanılmak üzere çok sayıda AASM (Armement Air-Sol Modulaire) hassas güdümlü havadan yere füze, MICA havadan havaya füze ve bazı kaynaklara göre Black Shaheen seyir füzelerini kapsayan yaklaşık USD6 milyarlık çatı sözleşme 16 Şubat günü Fransız Savunma Bakanı Jean Yves Le Drian ve Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah el Sisi tarafından imzalandı.

Açıklama iki açıdan önem taşıyor:

1. Bu satış, Rafale'nin ilk ihracat başarısı. Hindistan tarafından, MRCA (Multi Role Combat Aircraft; Çok Rollü Muharip Uçak) ihalesinde Ocak 2012'de seçilen ancak proje sözleşmesi bir türlü imzalanamayan Rafale, böylelikle ilk kez anavatanı dışında bir ülkeye satılmış oluyor.

2. 2014 Haziran ayında açıklanan Gowind korvet siparişi ile birlikte bu son alım, Doğu Akdeniz ve Ortadoğu'daki krizlerin arasında süregiden silahlanma yarışına Fransa'nın güçlü bir şekilde dahli anlamına geliyor. 

Söz konusu yarışın en önemli kulvarlarından birini de, bölge ülkelerinin hava kuvvetlerinin yeni tedarik ve modernizasyon programları teşkil ediyor. Mısır'ın bu alandaki faaliyetlerini yakından incelemek, Ortadoğu ve özellikle Doğu Akdeniz'in yeni jeopolitiğini anlamak için faydalı olabilir.



Rafale Alımı

Mısır Hava Kuvvetleri'nin (MHvK) muharip uçak filosunun belkemiğini 220 civarında F-16 ile 15 kadar Mirage 2000 teşkil ediyor. Bunlara ilaveten 150 civarında, faydalı hizmet ömürlerinin sonuna gelmiş MiG-21 (NATO kodu "Fishbed") ve Çin yapımı türevi olan F-7; Mirage 5 ve F-4E Phantom II jeti bulunuyor. [1] MHvK bu filoyu yenilemek için 2010'ların başından bu yana yoğun bir müzakere ve alternatif arayışı içindeydi.

2010 yılı Mart ayında Mısır basını, adı açıklanmayan bir ülke ile savaş uçağı ortak üretimi için bir anlaşmaya vardığını bildirdi. Kısa süre içinde ordu yetkilileri, söz konusu uçağın, Çin - Pakistan ortak üretimi JF-17 Thunder olduğunu açıkladılar. Mısır'da üretim konusunda ekonomik ve teknik ayrıntılar üzerinde yoğunlaşan görüşmeler, ilk aşamada en az 48 uçağı kapsıyordu. Ne var ki aynı yılın Temmuz ayında Rus hükümetinin Çin'e JF-17 uçaklarında kullanılan RD93 turbofan motor satışını engellemesi, Mısır'ın ortak üretim projesini baltaladı. Çin'in elindeki RD-93 stoklarının Mısır'ın ihtiyacına yetmemesi; alternatif olarak geliştirilen WS-13 motorunun ise hazır olmaması, JF-17'yi gündemden düşürdü. [2] [3]

2011 yılındaki Tahrir Meydanı olayları ve müteakip 25 Ocak Devrimi, yürütülen savunma projelerini sekteye uğrattı. Bu süreçte Mısır'ın Batı ile ilişkilerinin bozulmasını fırsat bilen Rusya, Temmuz 2013 darbesi ile yönetime gelen Sisi hükümetini yakın markaja aldı. 2013 Kasım ayında basına yansıyan haberlere göre Moskova, Sisi rejimi ile büyük çaplı bir savunma anlaşması için görüşme yürütüyordu ve  USD2 milyarlık paketin içinde 24 adet MiG-29M2 savaş uçağı da bulunuyordu. 2014 yılı içinde paketin toplam bedeli, tamamı Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) tarafından karşılanacak şekilde USD3 milyar olarak bildirildi. Üzerinde anlaşmaya varılan sözleşmenin imzalanıp imzalanmadığı henüz teyit edilebilmiş değil.

2015 yılı başında ise olayın seyri birdenbire bambaşka bir mecraya kaydı. Fransız basını, Mısır ile Fransa'nın USD6 - 7 milyarlık bir savunma anlaşmasını imzalamak üzere olduğunu; anlaşmanın FREMM firkateynleri ve Rafale jetlerini kapsadığını bildirdi. Haberlere göre 2014 Aralık ayı içinde Mısırlı bir heyet Paris'i ziyaret etmiş, anlaşmanın ayrıntılarını Fransız muhatapları ile görüşmüştü. Aynı ay içinde Fransız Maliye Bakanlığı'ndan bir heyet Kahire'ye gitmiş, anlaşmanın mali ayrıntılarını görüşmüştü. Nitekim Şubat ayı başında Fransız Savunma Bakanı Jean Yves le Drian ve akabinde Dassault Yönetim Kurulu Başkanı Eric Trappier, görüşmeleri teyit etti. [4]


Fransız basınında yer alan haberlere göre iki ülke arasında imzalanması beklenen anlaşmanın mali desteği, Fransız ihracat kredi bankası COFACE ve Suudi Arabistan tarafından sağlanacak. 


Anlaşma ile MHvK, 16 adet çift koltuklu Rafale B ve 8 adet tek koltuklu Rafale C uçağı alacak. İlk üç uçak, Ağustos ayı başında, Süveyş Kanalı'nın genişletilmesi projesinin başlangıç törenine yetişecek şekilde teslim edilecek. Yıl sonuna kadar toplam altı uçağın teslim edilmesi öngörülüyor. MHvK, Fransız Hava Kuvvetleri için üretilen uçakları teslim alacak. Bu da, uçaklardaki bazı kritik muhabere ve görev sistemlerinin teslimattan önce sökülmesi anlamına geliyor.

Fransız Hava Kuvvetleri, çift koltuklu Rafale'leri nükleer saldırı da dahil olmak üzere bombardıman görevleri için kullanılıyor. Mısır'ın teslim alacağı uçaklarda nükleer bomba kullanma kabiliyetinin sökülmesi bekleniyor. Ancak öte taraftan alınan 24 uçaktan çoğunun çift kişilik olması, MHvK'nin de bu uçakları taktik bombardıman ve taarruz görevleri için kullanmayı planladığını gösteriyor. Nitekim imzalanan savunma anlaşmasının kapsamı dahilinde Black Shaheen ve AASM hassas güdümlü silah sistemleri de bulunuyor.

24 adet uçağın, ömrünü tamamlamış 150 adetlik filoyu tamamen yenilemesi mümkün değil. Bu uçakların, görevleri bakımından hizmetteki Mirage 5'leri değiştirmeleri, J-7 / MiG-21 filosunun ise JF-17'lerle yenilenmesi beklenebilir. [5]


F-16 Filosu


Mısır 1982 - 2013 yılları arasında Peace Vector adlı yedi ayrı proje altında toplam 240 adet F-16 siparişi verdi. Halen 200 civarı F-16 faal durumda. En son 20 adetlik paketin teslimatı, Temmuz 2013 darbesi sonrası sekteye uğramış bulunuyor.

Mısır'ın F-16 siparişlerinin dağılımı şu şekilde:


Peace Vector I: 42 x F-16A/B Block 15; 1982 - 1985

Peace Vector II: 40 x F-16C/D Block 32; 1986 - 1987
Peace Vector III: 47 x F-16C/D Block 40; 1991 - 1993
Peace Vector IV: 46 x F-16C/D Block 40; 1994 - 1995
Peace Vector V: 21 x F-16C Block 40; 1999 - 2000
Peace Vector VI: 24 x F-16C/D Block 40; 2001 - 2002
Peace Vector VII: 20 x F-16C/D Block 52+; 2012 - 2013 [6]

Peace Vector IV projesinde uçakların üretimi TAI tarafından gerçekleştirilmişti.

Bu uçaklardan 20 kadarı kaza kırım sonucu kaybedildi. İlk alınan A/B tipi F-16'ların göreve hazırlık oranlarının düşük olduğu, görece yeni ve modern 160'a yakın C/D modelinin, MHvK'nin halihazırdaki muharip gücünün belkemiğini teşkil ettiği biliniyor. [7] Mısır F-16'larının dikkat çekici bir özelliği de, AGM-84 Harpoon gemisavar füze ateşleyebilme kabiliyetleridir.

Söz konusu C/D tipi F-16'ların faydalı hizmet ömürlerinin uzatılması ve kabiliyetlerinin geliştirilmesi içn MHvK, çeşitli programlar yürütüyor. Bu kapsamda ilk adım olarak, söz konusu uçakların motorlarının bakım ve yenilenmesi projesi başlatılmıştı. ABD Savunma Bakanlığı'na bağlı Savunma Güvenlik İşbirliği Dairesi (DSCA; Defense Security Cooperation Agency) tarafından ABD Kongresi'ne 18.02.2009 tarihinde iletilen bilgi notunda, MHvK  F-16C/D Block 40 filosu için tedarik edilmiş 156 adet F110-GE-100 motorunun hizmet ömrü uzatım programına (Service Life Extension Program; SLEP) tabi tutulması projesi ile ilgili ayrıntılar sunuldu.

Toplam bedeli azami USD750 milyon olan proje ile söz konusu uçakların en az 2025'e kadar görev yapabilmesini sağlayacak motor bakım ve yenileştirmesinin uygulanması; ilgili yedek parça, eğtiim ve dokümantasyonun MHvK'na sağlanması öngörülüyor. Toplam süresi 7 yıl kadar olan proje kapsamında ABD Hava Kuvvetleri 2010 Temmuz ayında General Electric ile USD24.7 milyonluk bir sözleşme imzaladı. Projenin ilk dilimini teşkil eden bu sözleşme, 12 adet F110-GE-100 motoru için yenileme kitini kapsıyor. Kalan 146 motor için de peyderpey sözleşmelerin imzalanması bekleniyor. [8]

Motorları yenilenen 138 adet Block 40 F-16'nın, yeni teslim alınan 20 adet Block 52+ ile birlikte 2020'lere kadar görev yapabilmesi için Falcon UP ve akabinde Falcon Star yapısal tadilat ve iyileştirme programlarına tabi tutulmaları bekleniyor. Uçakların ömrünü 8,000 saat kadar uzatan bu işlemin toplam maliyeti en az USD1.5 milyar (TUSAŞ, benzer işlemleri Ürdün ve Pakistan F-16'larına yapmıştı; eğer ilişkiler kopmamış olsaydı, bu proje için en kuvvetli aday olabilirdi)


Motor ve yapısal iyileştirmelerin yanında F-16 filosu için görev ve silah sistemi modernizasyonu da gündemde. Bu kapsamda ABD'li Northrop Grumman ile Scalable Agile Beam Radar (SABR) AESA tipi radar sistemi tedariki için görüşmeler yürütülüyor. Birim maliyeti USD2-3 milyon civarında olan SABR radarından, Block 40 filosunu donatacak şekilde 130 - 140 civarında tedarik edilirse eğer, bu projenin mali boyutunun USD250 - 400 milyon dolaylarında gerçekleşmesi beklenebilir. 


MHvK ayrıca hizmet ömrünün sonuna glmiş Mirage 5SDR keşif jetlerinin yerine taktik keşif ihtiyacı için ABD Yabancı Askeri Satışlar (Foreign Military sales; FMS) programı ile F-16'lara takılacak elektrooptik keşif podu tedarik etmeye hazırlanıyor. Bu kapsamda Kasım 2010'da ABD Hava Kuvvetleri ile Goodrich şirketi arasında bir adet DB110 tipi keşif podu için USD11 milyon tutarında bir sözleşme imzalandı. [9] Faal Mirage 5SDR sayısının 5 - 6 adet olduğu göz önüne alınırsa, ilave pod siparişleri beklenebilir.

MHvK F-16'ları, 18 Kıpti'nin IŞİD tarafından başları kesilerek öldürülmesinin görüntülerinin 15 Şubat günü yayınlanmasından hemen sonra Libya'daki IŞİD mevzilerine hava saldırısı başlattı. Ayrıntıları açıklanmayan saldırıların Derne civarına yoğunlaştığı kaydedildi. MHvK'nin 2014 Ağustos ayında da BAE Hava Kuvvetleri ile birlikte Libya'daki bazı hedefleri vurduğu iddia edilmişti.


Mirage'lar

1972 yılında Enver Sedat'ın yönetime geçmesi ile birlikte Mısır, Sovyet etkisinden kademeli olarak çıkmaya ve ordusunu Batı yapımı silah sistemleri ile donatmaya başladı. Bu politikanın bir parçası olarak da, MHvK envanterindeki eski model MiG ev Su jetlerinin yerine Fransa'dan Mirage III ve geliştirilmiş türevi olan Mirage 5 alımı için faaliyetlere başlandı (Mirage III'ün İsrail bayrağı altında, 1967 6 Gün Savaşı'nda Mısır ve diğer Arap ülkeleri hava kuvvetlerini perişan etmiş uçaklardan biri olması bir ironidir; nitekim 1970'lerde Fransa İsrail'den ziyade Arap ülkelerine yönelmişti) [10]


MHvK, toplamda 82 adet Mirage 5 teslim aldı. Bunlardan 60 kadarının faal olduğu tahmin ediliyor. Bu uçakların dağılımı şu şekilde:

54 adet Mirage 5SDE: Tek kişilik, Cyrano IV tipi radarla donatılmış av - bombardıman versiyonu
16 adet Mirage 5E2: Tek kişilik, Aida RO tipi radarla donatılmış av - bombardıman versiyonu
6 adet Mirage 5SDD: Çift kişilik eğitim versiyonu
6 adet Mirage 5SDR: Tek kişilik taktik keşif versiyonu

1972 yılında Suudi Arabistan, MHvK için Fransa'ya 32 adet Mirage 5SDE ve 6 adet Mirage 5SDD siparişi verdi. Bu uçaklar 1973 - 1975 arasında teslim edildi. Bu siparişi 1975 yılında 14 adet Mirage 5SDE, 1977 yılında ise 8 adet Mirage 5SDE ve 6 adet Mirage 5SDR siparişi takip etti. Bu iki siparişin teslimatları sırasıyla 1977 ve 1980 yıllarında tamamlandı. Ayrıca söz konusu uçaklarda kullanılmak üzere 1974 - 1980 yılları arasında da 100 adet Matra R.530 havadan havaya füze tedarik edildi.

Suudi Arabistan'ın, 1977 yılında imzalanan İsrail - Mısır - ABD Camp David anlaşması nedeniyle mali desteğini çekmesinin ardından Mısır, kendi imkânları ile 1980 yılında 16 adet Mirage 5E2 modeli jet sipariş verdi. Bu uçaklar da 1983 yılında hizmete girdi. Aynı dönemde 180 adet Matra R.550 Magic kısa menzil havadan havaya füze teslim alındı.

Kaza kırım sonucu kaybedilen uçakların yerine 1980'lerin ortalarında Fransa'dan üç adet Mirage IIIE ve üç adet Mirage IIIBE alındı. Ayrıca Yedek parça kaynağı olarak kullanılmak üzere 1990'ların başında Zaire için üretilmiş Mirage 5M/5DM'ler ve 2005 yılında BAE'nin emekliye ayırdığı Mirage 5AD/5EAD'lerden 19 adet  alındı.

2000 yılı Kasım ayında Pakistan ile imzalanan askeri işbirliği anlaşması kapsamında, MHvK Mirage 5 filosunun Pakistan Aeronautical Complex (PAC) tarafından bakım, onarım ve yenileştirilmesi kararlaştırıldı. Anlaşma ayrıca MHvK envanterindeki J-7 ve MiG-21'lerin bakım onarımı lie F-16A/B'ler için yedek parça teminini de kapsıyordu. 


Mirage 5'lerden sonra hava kuvvetlerinin modernizasyonu için doğal aday, Mirage 2000 idi. Nitekim 1981 yılında 16 adet tek kişilik Mirage 2000M ve dört adet çift kişilik Mirage 2000BM siparişi verildi. MHvK'nın planı, uzun vadede toplam 40 adet Mirage 2000'i hizmete almaktı ancak müteakip siparişler, bütçe sıkıntıları nedeniyle verilemedi.

1986 - 1988 yılları arasında 82'nci Filo'da hizmete giren Mirage 2000'ler ile birlikte ATLIS II hedefleme podları, Magic ve Super 530 havadan havaya füzeleri, AS-30L lazer güdümlü havadan yere füzeler ile ARMAT radarsavar füzeleri de teslim alındı. Halen 18 adet Mirage 2000 faal durumda bulunuyor.  

Mirage 2000 filosunun aviyonik ve silah sistemi modernizasyonu için Dassault şirketi ile 2000'li yıllarda görüşmeler yürütüldü, ancak bu plan da, yapılacak işlemlerin maliyeti ve Mısır'ın bütçe sorunları nedeniyle ilerlemedi.

2014 Ekim ayında ise, Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed Bin Zayed el Nahyan, Mısır Savunma Bakanı Orgeneral Sıtki Subhi başkanlığındaki bir heyet ile bir görüşme yaptı. Görüşmenin gündem maddelerinden biri de, MHvK envanterindeki Mirage 5'lerin, BAE Hava Kuvvetleri'nde bulunan Mirage 2000-9 modeli jetlerle değiştirilmesi idi. Basına yansıyan haberlere göre toplam 40 Mirage 2000-9'un Mısır'a satılması söz konusu. Öte yandan BAE'nin Irak'a da 10 adet Mirage 2000-9 hibe etmesi gündemde. [11]



C4ISR


MHvK'nin havadan erken ihbar ve komuta - kontrol kabiliyetinin belkemiğini, 1986 yılında ABD'den satın alınan 8 adet E-2C Hawkeye uçakları teşkil ediyor. Hawkeye 2000 seviyesine modernize edilen bu uçaklardan iki adet daha satın alınması için 2007 yılında başlatılan süreç, Tahrir Meydanı Olayları nedeniyle akamete uğradı.

2012 yılı Kasım ayında basına yansıyan bilgilere göre Mısır, Türkiye ile, TUSAŞ üretimi Anka insansız hava aracından (İHA) 10 adet temin etmek için bir anlaşmaya varmıştı. [12] Proje, Temmuz 2013 darbesi sonrası Türkiye ile ilişkilerin kopması nedeniyle iptal edildi. [13]

2012 yılı Mayıs ayında, Arab Organization for Industrialization (AOI) Başkanı Hamdi Veheba, ülkesinin Çin ile 12 adet ASN-209 İHA sisteminin ortak üretimine başladığını duyurdu. Veheba, bu üretimin ilk 6 adetlik paketi takip ettiğini, projedeki yerli katkı oranının %99.5 olduğunu belirtti. [14]


Değerlendirme

Önemli ölçüde ABD mali ve askeri yardımına bağımlı olan Mısır ordusunun modernizasyon faaliyetleri, Sisi rejiminin Körfez ülkelerinden aldığı muazzam boyutlardaki parasal yardımla yeni bir ivme kazanmışa benziyor.

Bu kapsamda ABD ile yürütülen projeler, her ne kadar Tahrir olayları ve müteakip darbe nedeniyle hız kaybetmişse de, kesintiye uğramış değil. Öte yandan Fransa'nın, savunma işbirliğini çok güçlü bir şekilde yenilemiş olduğu görülüyor. Bu yeni ortamda, Çin ile yürütülen ve gündeme gelmesi beklenen savunma projelerinin olumsuz etkilenmesi beklenebilir.

Hava kuvvetleri özelinde ise, en son Rafale alımı, bölgesel dengeleri derinden sarsacak gibi görünmese de, MHvK'nin kabiliyetlerini önemli ölçüde geliştirici bir niteliğe sahiptir. Pakete dahil olan hassas güdümlü silah sistemleri, MHvK'nin Doğu Akdeniz'deki erimi açısından büyük önem taşımaktadır.

Bu kapsamda, özellikle Doğu Akdeniz'in yeni enerji jeopolitiği ve bölgenin güvenlik denklemleri açısından, Mısır'ın askeri modernizasyon faaliyetlerinin yakından takibi, önem taşımaktadır.




Kaynaklar


[1]: "Egyptian Air Force", Wikipedia: http://en.wikipedia.org/wiki/Egyptian_Air_Force
[2]: "Pakistan & China’s JF-17 Fighter Program", Defense Industry Daily: https://www.defenseindustrydaily.com/stuck-in-sichuan-pakistani-jf17-program-grounded-02984/
[3]: "JF-17 Presses On After News of Egypt's Plans", DefenseNews, 25.01.2015: http://www.defensenews.com/story/defense/air-space/strike/2015/01/25/pakistan-jf-17-china-egypt-mirage/22170455/
[4]: "Egypt officially signs for 24 Rafales, FREMM frigate, and missiles", Jane's Defence Weekly, 16.02.2015: http://www.janes.com/article/49025/egypt-officially-signs-for-24-rafales-fremm-frigate-and-missiles

[5]: "Egyptian Air Force Equipment Overview", GlobalSecurity.org: http://www.globalsecurity.org/military/world/egypt/airforce-equipment-intro.htm
[6]: "Egypt", F-16.net: http://www.f-16.net/f-16_users_article4.html
[7]: "Egypt F-16 Peace Vector", GlobalSecurity.org: http://www.globalsecurity.org/military/world/egypt/f-16.htm
[8]: "Egypt Endeavors to Enhance F-16 Engines", Defense Industry Daily, 22.12.2008: http://www.defenseindustrydaily.com/Egypt-Endeavors-to-Enhance-F-16-Engines-06049/

[9]: "Egyptian Air Force Selects Goodrich DB-110 Airborne Reconnaissance System", PRNewswire, 19.11.2010: http://www.prnewswire.com/news-releases/egyptian-air-force-selects-goodrich-db-110-airborne-reconnaissance-system-109195339.html
[10]: "The Dassault-Breguet Mirage 5SDE Fighters at Egyptian Air Force", Easternorbat.com: http://www.easternorbat.com/html/dassault_mirage_5_eng.html

[11]: "UAE Offers Mirage Fighters to Iraq", DefenseNews, 17.01.2015: http://www.defensenews.com/story/defense/air-space/strike/2015/01/17/united-arab-emirates-france-mirage-fighters/21856393/
[12]: "TAI Mısır'da ANKA için imzaya yakın", Kokpit.aero, 09.05.2013: http://kokpit.aero/anka-misir-satisi
[13]: "Türkiye, insansız hava aracı ANKA’nın Mısır’a satışını durdurdu", TechnoLogic, 30.07.2013: http://www.technologic.com.tr/turkiye-misira-insansiz-hava-araci-ankanin-satisini-durdurdu
[14]: "Egypt: Nation Produces UAV in Cooperation With China", sUAS News, 18.05.2012: http://www.suasnews.com/2012/05/15804/egypt-nation-produces-uav-in-cooperation-with-china/

Dört Deniz Bülteni - Şubat 2015

$
0
0


Karadeniz, Akdeniz, Kızıldeniz ve Gökdeniz havzasında savunma ve güvenlik gündemi
[PDF]



Arnavutluk

Jane's Intelligence Weekly'nin 21 Şubat tarihli haberine göre, 10 Şubat günü Başkent Tiran'da, İçişleri Bakanı Saimir Tahiri'nin babasına ait eczane ve Muhamet Gjollesha caddesindeki bir otobüs durağına el yapımı patlayıcılarla saldırılar düzenlendi. Olaylarla ilgili 27 Şubat günü sekiz şüpheli gözaltına alındı. Daha önce de 17 ve 19 Ocak arasında Dıraç'ta hükümet binalarına bombalı saldırılar düzenlenmişti.


Azerbaycan

Azeri basını, Türkiye'nin Özel Kuvvetler Komutanlığı için Azerbaycan'dan RPQ-7V2 Kaya roketatarı sipariş edeceğini iddia etti. [1]


Bulgaristan

Savunma Bakanı Nikolay Nençev'in, yeni savaş uçağı tedariği konusunda görüşmeler yapmak üzere ABD'ye gideceği iddia edildi. [2]


Gürcistan

Jane's Defence Weekly'nin 4 Şubat tarihli haberine göre NATO, Gürcistan ile işbirliğini geliştirmek için bir dizi yeni tedbiri uygulamaya sokmaya hazırlanıyor. Bu kapsamda ittifak ülkelerine mensup askeri danışmanlar, Gürcü ordusunun eğitim ve donatım faaliyetlerine destek sağlayacaklar. Öte yandan Jane's Intelligence Weekly'nin 10 Şubat tarihli haberine göre, Rusya'nın NATO nezdindeki daimi elçisi Aleksandır Gruşko, ittifakın Gürcistan'da eğitim merkezi açma kararını "provokasyon" olarak nitelendirdi.


Irak

IŞİD'le mücadelenin mali yükü, Bağdat hükümetini zorlamaya başlamış durumda. Jane's Intelligence Weekly'nin 24 Şubat tarihli haberine göre Devlet Başkanı Fuad Masum'um 10 Şubat günü 2015 bütçesini onaylamasından kısa süre sonra Kürdistan Bölgesel Yönetimi, merkezî bütçeden alması gereken Ocak ve Şubat ödeneklerini alamadığını açıkladı.

Irak'ın Rusya'ya siparişini verdiği Mi-28NE saldırı helikopterlerinden dördü, Antonov An-124 uçağı ile taşınarak 1 Şubat günü Irak Kara Havacılık Komutanlığı'na teslim edildi.[3]İlk üç helikopter 2014 Ağustos ayında teslim edilmişti. Öte yandan aynı gün ABD'den de 16 adet Bell 407 hafif genel maksat helikopteri de teslim edildi.

Irak'ta merkezi hükümetin Peşmergeler ve Şii milisler ile birlikte ve ABD öncülüğündeki koalisyonun hava saldırıları desteğinde IŞİD örgütü ile mücadelesi, Şubat ayında da devam etti. [4]

Ay başında İran destekli Şii milisler, Ramadi'nin savunmasını takviye etmek için Anbar eyaletindeki kasaba ve köylere konuşlanmaya başladılar. Öte yandan Şii milis güçleri, operasyonlarını, ülkenin kuzeyine doğru genişlettiler.

IŞİD'in Anbar, Selahaddin ve Nineva'ya saldırıları artarak devam etti. [5]Şii milisler ile merkezî hükümet güçleri arasındaki eşgüdüm zafiyeti, saldırıların püskürtülmesini güçleştirdi. [6] 

Anbar eyaletindeki El Bağdadi kentindeki dini önderlerin Şii milisler ve Irak güvenlik güçlerine yaptıkları yardım çağrısı akabinde, kenti kuşatmış IŞİD unsurlarına müşterek bir harekât düzenlendi. Kent, Selahaddin ve Tikrit'e düzenlenecek harekâtlar için kritik önem taşıyor.

Ay sonuna doğru IŞİD'in Musul'daki unsurları, yaklaşmakta olan temizlik harekâtına karşı takviye ettiği rapor edildi.

Irak hükümeti 13 Şubat günü, IŞİD ile mücadelede Yeni Zelanda'dan askeri yardım talep etti. [7] Davetten kısa süre sonra Yeni Zelanda Başbakanı John Key, 143 personelin Irak'a gönderileceğini açıkladı.[8]

Alman Savunma Bakanlığı, Peşmerge güçlerine EUR13 milyon tutarında yeni bir silah yardım paketinin teslim edileceğini açıkladı. Bu yeni kafile kapsamında 30 adet MILAN tanksavar güdümlü füzesi, 300 havan ve 200'den fazla RPG-7 roketatarı ile 4,000'den fazla tabanca, 6 milyon mermi, 10,000 el bombası, 10 zırhlı araç, tıbbi ekipman ve üniforma bulunuyor. [9][10]

Jane's Defence Weekly'ninn 5 Şubat tarihli haberine göre Çek Cumhuriyeti'nden Excalibur Army adlı şirket Irak'a açıklanmayan sayıda modernize edilmiş T-72 ana muharebe tankı ve BVP-1 zırhlı muharebe aracı teslim etti. Habere göre şirket yetkilileri, toplam teslim edilecek T-72 ve BVP-1 sayısını "100'den fazla"şeklinde ifade etti.

Irak Savunma Bakanlığı, ABD'li Critical Solutions International şirketine Husky 2G mayın ve el yapımı patlayıcı imha aracı siparişi verdi. [11]

Fransız Deniz Kuvvetleri'ne ait nükleer tahrikli uçak gemisi Charles de Gaulle, IŞİD'e karşı düzenlenen hava harekâtına katılmak için 20 Şubat günü Basra Körfezi'ne giriş yaptı.  [12] Uçak gemisinden havalanan Fransız Deniz Kuvvetleri'ne ait Rafale M'ler, bombardıman görevlerine 25 Şubat günü başladı.

IŞİD örgütüne yönelik ABD önderliğinde yürütülen hava harekâtı Şubat ayında da devam etti. Ramadi, Felluce, Mahmur, El Kaym, Reva, Musul, El Esad, Huveyce, Er Rütbe, Kerkük, Hit, Beyci, Sincar ve Tel Afer'deki hedeflere yönelik yapılan toplam 221 sortide 96 ayrı silahlı grup, 35 mevzi, 1 roketatar aracı, 9 havan mevzii, 12 ağır makinalı tüfek mevzii, 9 toplanma alanı, 1 eğitim kampı, 66 bina, 1 bomba imalathanesi, 1 atölye, 90 kontrol noktası, 1 köprü, 4 silah deposu, 8 sığınak, 102 araç, 23 zırhlı araç, 28 ağır iş makinası, 15 bot ile 4 konteyner vuruldu.

Irak Kara Kuvvetleri'ne ait 415 seri numaralı bir Mil Mi-171E tipi genel maksat helikopteri, 3 Şubat günü Samara'da düştü. Helikopterin iki pilotu da kazadan yaralı olarak kurtuldu.


İran

Rus Rostec şirketi Genel Müdürü Sergey Çemezov, şirketinin İran'a Antey 2500 hava savunma sistemi satmaya istekli olduğunu ve Tahran'ın tekliflerini incelediğini açıkladı.[13]

İran 2 Şubat günü Safir adlı roket ile yörüngeye Fecir adlı araştırma uydusunu gönderdi. Jane's Missiles & Rockets'in 5 Şubat tarihli haberine göre Dışişleri Bakan Yardımcısı Seyid Abbas Arakçı, yörüngeye yerleştirilen uydunun tamamen bilimsel araştırma maksatlı olduğunu açıkladı.

Savunma Bakan Yardımcısı Muhammed İslami, ülkesinin tüm savaş uçaklarının 700km menzilli Ya Ali seyir füzesi ile donatılabilecek kabiliyette olduğunu açıkladı.
[14]

Devrim Muhafızları Birliği Komutan Yardımcısı Hüseyin Salami, ülkesinin ABD uçak gemilerini batırmak için balistik füzelerin kullanımı taktiğini yaklaşık 10 yıl önce denediğini açıkladı. [15]Öte yandan Nimitz sınıfı bir uçak gemisi birebir ölçekli maketi, Hürmüz Boğazı'nda düzenlenen bir tatbikatta gerçek mühimmatlar kullanılarak batırıldı. [16][17]

İran 9 Şubat günü, yerli imkânlarla geliştirdiğini iddia ettiği Saika 2 jet savaş uçağını kamuoyuna tanıttı. İran Hava Kuvvetleri için Şah Rıza Pehlevi döneminde satın alınmış olan F-5E/F uçağının çift kuyruk dikmesi başta olmak üzere yapısal tadilat geçirmiş hali olan Saika 2'nin teslimatlarına başlandığı bildirildi. [18]

Helikopter bakım, onarım ve yenileme şirketi PANHA'nın Genel Müdürü Muhammed Ali Ahmedabadi, yeni geliştirilen orta sınıf Hüma adlı helikopterin testlerinin tamamlanmak üzere olduğunu açıkladı. [19][20][21]

8'nci Hava Üssü İkinci Komutanı Albay Askar Şafiye, hava kuvvetleri envanterinde bulunan F-14'lerin yeni radar ve silah sistemleri ile donatıldığını açıkladı. [22]

Hatem'ül Enbiya Hava Savunma Üssü Komutanı Farzad İsmaili, yeni geliştirilen Sefer adlı radar sisteminin, ülkenin tüm hava sahasını gözetleyebilecek yetenekte olduğunu iddia etti.

İran ordusuna ait modeli açıklanmayan bir helikopter, 26 Şubat günü Tahran'ın kuzeyindeki Daraband bölgesinde düştü. Olayda helikopterdeki üç mürettebat hayatını kaybetti.


İsrail

Tümgeneral Gadi Eisenkot, 16 Şubat günü İsrail Savunma Kuvvetleri'nin yeni Genelkurmay Başkanı olarak göreve başladı.

İsrail, ABD ile USD2.82 milyar bedelli ikinci paket 14 adet F-35A sözleşmesi imzaladı. Sipariş, 17 adet opsiyon içeriyor.

WikiLeaks tarafından yayınlanan Güney Afrika İstihbarat Servisi SSA'ya ait belgelerde, Güney Afrika'nın İsrail'den, Denel üretimi Mokopa tanksavar güdümlü füzesine ait MOSSAD tarafından çalınan teknik resimlerin iadesini istediği ortaya çıktı. [23]

İsrail Savunma Bakanlığı, 2014 Eylül ayında gerçekleştirilen Arrow 2 füze savunma sistemi test atışının başarısızlıkla sonuçlandığını kabul etti. Yapılan açıklamada hedefin başarılı bir şekilde tespit, teşhis ve takibinin yapılmasına rağmen füzenin isabet kaydedemediği ve Akdeniz'e, İsrail kıyılarına 300km açığa düştüğü belirtildi. [24]

İsrail ordusunda yeni kurulan Derinlik Komutanlığı'na (Depth Command) bağlı hava indirme birlikleri, 4 Şubat günü Palmachim Hava Üssü'nde yeni tedarik edilen C-130J Super Hercules nakliye uçaklarından ilk kez paraşütle atladılar. [25]

Hindistan ile İsrail'in, iki ilave Phalcon havadan erken ihbar ve komuta kontrol uçağı ile dört adet Aerostat balon monteli radar sistemi satışı için toplam USD1.5 milyar bedelli sözleşme görüşmelerinin tamamlanmak üzere olduğu bildirildi. [26]

İsrail ordusu yıl sonuna kadar Gazze sınır şeridi boyunca silahlı insansız kara araçları konuşlandırmaya hazırlanıyor. [27]

Israel Aerospace Industries (IAI) şirketi, Bombardier üretimi Global 5000 iş jeti üzerinde şekillendirilen ELI-3360 adlı deniz karakol tasarımını kamuoyuna tanıttı. ELI-3360 deniz karakol uçağının görev sistemleri arasında EL/M-2022 deniz arama radarı, elektrooptik kamera sistemi ve EL/L-8385 elektronik istihbarat sistemi bulunuyor. [28][29][30]

IAI şirketi, İHA'lar için yeni geliştirdiği M-19HD elektrooptik kamera sisteminin test faaliyetlerini tamamladı. [31][32]

IAI, Hindistan'ın Alpha Design Technologies şirketi ile Bird Eye 400 ve 650 modeli İHA sistemlerinin satış ve üretimine yönelik işbirliği anlaşması imzaladılar. [33]


Kıbrıs

Rum Yönetimi ve Rusya, 25 Şubat günü Güney Kıbrıs'taki limanların Rus Deniz Kuvvetleri'ne ait gemiler tarafından kullanılabilmesine yönelik işbirliği anlaşmasını yenilediler. Anlaşma ile ilgili açıklama yapan Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiyadis, güney kesimindeki bir hava üssünün, "insani yardım" görevleri kapsamında Rus uçakları tarafından kullanılmasının da gündemde olduğunu açıkladı. İki taraf ayrıca bir dizi ekonomik ve ticari işbirliği anlaşması da imzaladı.

Yeni Yunan Savunma Bakanı Panos Kamenos, Güney Kıbrıs'ı ziyareti sırasında Rum Yönetimi'nin savaş uçağı alması gerektiğini ifade etti. Bakan, alınacak uçakların Rodos veya Girit'te konuşlandırılabileceğini söyledi. [34]

Rum Milli Muhafız Ordusu (RMMO) deniz birimi, 9 Şubat günü Evangelos Florakis Deniz Üssü'nde düzenlenen törenle, Ammohostos adlı karakol botunu hizmete aldı. [35]

RMMO'ya ait Rus yapımı Mil Mi-35P saldırı helikopterleri, yeni uygulanan çöl rengi kamuflaj ile görüntülendi. [36]

Rum kesiminin, Rum Polisi ile Rum Milli Muhafız Ordusu’na (RMMO) ait beş adet Agusta Westland (AW139) tipi helikopteri kullanan pilotların lisanlarının yenilenmesi ve eğitimleri için, yılda yaklaşık EUR430 bin ödeyeceği haber verildi. [37]


Lübnan

Lübnan ordusu ABD'den 12 adet 155mm/37 kalibre M109 kundağı motorlu obüs teslim aldı. Ocak ayı sonunda teslim edilen bu ilk kafileye ilave olarak Şubat sonuna kadar 22 adedinin daha teslim edilmesi bekleniyor. [38]

Jane's Defence Industry'nin 23 Şubat tarihli haberine göre Lübnan, 15 ay içinde Fransa'dan, bedeli Suudi Arabistan tarafından ödenmek üzere 24 adet CAESAR 155mm kundağı motorlu obüs alacak.


Mısır

Mısır, 12 Şubat günü Fransa ile imzaladığı sözleşme ile bu ülkeye 24 adet Rafale savaş uçağı ile bu uçakla birlikte kullanılacak çok sayıda modern güdümlü silah sistemi ve bir adet FREMM genel maksat firkateyni siparişi verdi. [39][40][41]

Mısır Hava Kuvvetleri'ne ait F-16'lar, 18 Kıpti'nin IŞİD tarafından başları kesilerek öldürülmesinin görüntülerinin 15 Şubat günü yayınlanmasından hemen sonra Libya'daki IŞİD mevzilerine hava saldırısı başlattı. Ayrıntıları açıklanmayan saldırıların Derne civarına yoğunlaştığı kaydedildi. [42]

Mısır ordusu, Şubat ayı başında Sina Yarımadası'ndaki IŞİD unsurlarına karşı, AH-64 Apache saldırı helikopterlerinin desteğinde bir operasyon başlattı. [43]


Romanya

Romanya, deniz kuvvetleri envanterindeki iki adet Tip 22 firkateynin modernizasyon projesini tekrar hayata geçirmeye hazırlanıyor. Yıl içinde başlanması düşünülen proje kapsamında gemilere yeni muharebe komuta kontrol sistemi, 3B arama radarı, yeni nesil gemisavar ve hava savunma füzeleri ile özsavunma silah sistemlerinin takılması bulunuyor. [44]


Rusya Federasyonu

Rus Deniz Kuvvetleri'nden 6 Şubat günü yapılan bir açıklama ile, denizaltı filosuna ait Borey, Delta III, Delta IV ve Typhoon sınıfı denizaltıların Kuzey Kutup bölgesinde tatbikat icra ettikleri duyuruldu. Açıklamada, tatbikatta tehdit teşhisi, füze fırlatma ve seyrüsefer teknikleri ile buzul ortamda keşif, buzulda satha çıkma ve dalma ile buz altında torpido kullanımı usüllerinin denendiği belirtildi. [45]

Devlet Başkanı Vladimir Putin 5 Şubat günü, ülkede füze teknolojileri alanında faaliyet gösteren tüm şirketleri Almaz Antey çatısı altında birleştiren kararnameyi imzaladı.

Rus Sanayi ve Ticaret Bakanı Denis Manturov, Abu Dabi'de düzenlenen IDEX 2015 savunma sistemleri fuarı sırasında İtalya Savunma Bakanı Roverta Pinotti ile görüştü. Görüşmenin ana gündeminde, iki ülke arasındaki savunma işbirliğinin geleceği yer aldı. İtalya, Avrupa Birliği'nin yaptırım kararlarına rağmen Rusya ile havacılık ve savunma sanayii işbirliğini devam ettiriyor. Bu kapsamda en son AgustaWestland AW189 helikopterlerinin RosNeft için Rusya'da üretilmesi için bir anlaşma imzalanmıştı.

Jane's Missiles & Rockets'in 3 Şubat tarihli haberine göre Rus ordusunun Baltık ve Doğu Askeri Bölge Komutanlığı'na bağlı hava savunma birlikleri, S-300 (NATO kodu SA-10 "Grumble"), S-400 (NATO kodu SA-21 "Growler") ve Buk (NATO kodu SA-17 "Grizzly") hava savunma sistemlerinin kullanıldığı bir tatbikat gerçekleştirdi. [46]Öte yandan Jane's Missiles & Rockets'in 10 Şubat tarihli haberine göre S-300PM2 ve S-400 hava savunma sistemlerini kullanacak mürettebatın eğitiminde kullanılmak üzere geliştirilen 16Yu6T müşterek eğitim sistemi, eski nesil Altek-300'ün yerini alarak hizmete girdi.

Doğu Askeri Bölge Komutanlığı hava savunma birlikleri, Tor hava savunma sisteminin yeni nesil modeli olan Tor-M2U'yu teslim almaya başladı. [47]

Batı Askeri Bölge Komutanlığı'na bağlı hava unsurları, MiG-31BM, MiG-29SMT ve Su-34 modeli 50’den fazla savaş uçağının katılımı ile 17 Şubat günü geniş kapsamlı bir hava muharebesi tatbikatı gerçekleştirdi.

Karadeniz Filosu'na bağlı dört adet Grisha sınıfı korvet ve Nanuchka III sınıfı hücumbot ile Su-30SM savaş uçakları, 19 Şubat günü Kırım açıklarında hava savunma tatbikatı icra ettiler.Tatbikatın ilk aşamasında, savaş gemileri, hava savunma füzelerinin atoış kontrol radarları ile düşman rolünü oynayan Su-30SM'lere kilitlendi. İkinci aşamada ise Su-30SM'ler, gemiler ile eşgüdümlü olarak düşman tarafından ateşlenen seyir füzelerini vurma eğitimi icra ettiler. [48]

Krilov Devlet Araştırma Merkezi'nin, 100 uçak taşıma kapasiteli yeni nesil bir uçak gemisi tasarımı üzerinde çalıştığı açıklandı. [49]Öte yandan Donan Havacılık Komutanı İgor Kojin, yeni uçak gemisinin 2025'ten önde tamamlanabileceğini açıkladı. [50]

2014 Aralık ayında Zaliv Tersanesi'nde yapımına başlanan Proje 23131 akaryakıt ikmâl gemilerinin inşası durduruldu. Gemilerin kızaktaki tekneleri, hurda metal olarak satılmak üzere sökülmeye başlandı. [51]

Başbakan Yardımcısı Dimitri Rogozin, Ukrayna ile kopan ilişkiler dolayısıyla tedariği kesilen altsistem ve bileşenler dolayısıyla, Rusya'nın torpido üretiminin sekteye uğradığını kabul etti. [52]

Deniz Kuvvetleri Komutanı Viktor Çirkov, donanma için nükleer tahrikli destroyer üretilmesinin gündemde olduğunu açıkladı. [53]

Proje 20380 Stereguşçi sınıfı Soobrazitelni korveti, Baltık Denizi'nde Proje 877 sınıfı Varşavyanka denizaltısından ateşlenen harp başlığı içermeyen torpidolara karşı Paket NK adlı torpido savunma sistemini denedi. [54]

Proje 20380 Stereguşçi sınıfı Retivyi ve Strogi korvetleri, Severnaya Verft Tersanesi'nde 20 Şubat günü düzenlenen törenle kızağa kondu. Böylelikle Rusya, AB'nin uyguladığı ambargo nedeniyle tedarik edemediği Alman MTU motorlarını kullanan ve daha gelişmiş Proje 20385 versiyonu yerine, Rus motoru kullanan Proje 20380 üretimine geri dönmüş bulunuyor. Halihazırda Severnaya Verft Tersanesi'nde kızakta bulunan iki Proje 20385 korvetinin akıbeti ise belirsizliğini koruyor.

Savunma Bakanı Sergey Şoygu 3 Şubat günü yaptığı açıklamada, 2015 yılı içinde Hava Kuvvetleri ve Donanma Havacılığı'nın toplam 126 uçak ile 88 helikopteri teslim alacağını bildirdi. Şoygu ayrıca göreve hazırlık oranının %67'ye; stratejik bombardıman uçaklarını kullanan Uzun Menzil Havacılık Komutanlığı'nın harbe hazırlık oranının ise %80'e çıkarılması gerektiğini ekledi.

İlyuşin şirketi Genel Müdür Yardımcısı Sergey Artyuhov, 2012 yılında Rus Savunma Bakanlığı ile imzalanan sözleşme kapsamında 2020 yılı itibariyle 39 adet Il-76MD-90A nakliye uçağının teslim edilmiş olacağını açıkladı. [55]

Kalaşnikof şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Aleksey Krivoruçko, şirketin İHA üretmeye hazırlandığını açıkladı. Bu kapsamda Rus İHA üreticisi ZALA Aero ile ortak bir şirket kurulacak. [56][57]

Hava Kuvvetleri 11 ORAP filosuna ait bir Suhoy Su-24MR (NATO kodu "Fencer E") taktik keşif uçağı, 11 Şubat günü yerel saatle 1123'te Volgograd'daki Marinovka Hava Üssü'ne iniş sırasında piste düştü. Uçağın iki pilotu da hayatını kaybetti. [58]

Jane's Defence Weekly'nin 3 Şubat tarihli haberine göre Rus Hava Kuvvetleri, İlyuşin Il-76 (NATO kodu "Candid") stratejik nakliye uçaklarının gerektiğinde bombardıman görevlerinde kullanılabilmesine yönelik denemeler gerçekleştiriyor. Moskova'nın kuzeyindeki Tver bölgesinde icra edilen denemelerde bir adet Il-76MD uçağı, her iki kanat altındaki toplam dört taşıma noktasından P-50T bombalarını bıraktı.

Armavir'deki Jukovski Hava Kuvvetleri Akademisi, Şubat ayı başında 5 adet yeni nesil Yak-130 eğitim jeti teslim aldı. Akademi, yıl sonuna kadar 20 adet daha Yak-130 alacak. [59]

Jane's International Defence Review'in 3 Şubat tarihli haberine göre, Institut Spetstekhniki şirketi tarafından geliştirilen Gonets M adlı 4x4 mayına karşı dayanıklı taktik tekerlekli zırhlı aracın Kafkas bölgesindeki Rus birlikleri tarafından saha denemelerine başlandı. Kamaz 43502 kamyon şasisi üzerine şekillendirilen araç, STANAG 4569 Seviye 2 düzeyinde korumaya sahip.

Tornado G yeni nesil 122mm çok namlulu topçu roket sistemi, Doğu Askeri Bölge Komutanlığı hizmetine girmeye başladı. [60]

Rusya ve Hindistan, Hint Hava Kuvvetleri'nde bulunan Suhoy Su-30MKI savaş uçaklarının modernizasyonu için görüşmelerde bulunuyor. [61]Öte yandan Hindistan'ın Fransa ile yaklaşık 3 yıldır sürdürmekte olduğu Rafale savaş uçağı sözleşme görüşmelerinin çıkmaza girmesi ile birlikte, Rusya'nın bu ülkeye yeni bir teklif sunabileceği iddia ediliyor. [62]

Nikaragua'nın, Rusya'dan MiG-29 savaş uçağı almaya hazırlandığı bildirildi.

Kazakistan hükümeti 4 Şubat günü, Rusya'dan Suhoy Su-30SM yeni nesil taktik savaş uçaklarının alınacağını açıkladı. [63]


Suriye

IŞİD örgütüne yönelik ABD önderliğinde yürütülen hava harekâtı Şubat ayında da devam etti. Haseke, Rakka, Kobani ve Deyri Zor'daki hedeflere yönelik yapılan toplam 189 sortide 105 ayrı silahlı grup, 14 toplanma alanı, 10 kontrol noktası, 4 sığınak, 79 mevzi, 1 obüs, 3 bina, 11 tank, 14 zırhlı araç, 27 araç, 1 ağır iş makinası ile çok sayıda petrol sondaj platformu ve rafineri birimi vuruldu.


Ukrayna

Minsk'te bir araya gelen Ukrayna, Rusya, Almanya, Fransa ve Beyaz Rusya liderleri, 15 Şubat'tan itibaren geçerli olacak ateşkes anlaşmasına imza attılar. [64]

İngiltere Başbakanı David Cameron 24 Şubat günü, ülkesinin Ukrayna'ya askeri eğitim ve danışmanlık görevi ile 75 personel göndereceğini açıkladı.

Jane's Defence Weekly'de 25 Şubat tarihinde yer alan bir habere göre Vaşington merkezli bir düşünce kuruluşu olan Potomac Vakfı'ndan Vakıf Müdür Dr. Phil Karber ile Emekli Orgeneral Wesley Clark, 14 Şubat günü Ukrayna Ordusu Güney Harekât Komutanlığı Komutanı Tümgeneral Ruslan Homçak ile ABD'nin Ukrayna Büyükelçisi Geoffrey Pyatt ve iki ABD askeri ataşesine, Rusya'nın Ukrayna'daki askeri stratejisine ilişkin bir sunum yaptı.

Habere göre sunumun öne çıkan noktaları şunlar:

1. Halihazırda Ukrayna topraklarında 14,000 civarında Rus askeri bulunmakta. Bu birlikler, sayısı 29,300 civarında olan ayrılıkçı milisler tarafından destekleniyor. Ayrıca ilhak edilen Kırım'da 29,400 Rus askeri bulunuyor ve sınır boyunca da 55,800 asker konuşlanmış durumda.

2. Rus birlikleri, Ukrayna ordusunun muhabere, keşif ve komuta kontrol kabiliyetini köreltmek için son derece yoğun ve geniş kapsamlı bir elektronik harp uygulamakta. Elektronik taarruzun bir diğer hedefi de, ateşkesi denetleyen AGİT heyetine ait İHA'lar.

3. Rus elektronik harp sistem ve araçları, bulundukları bölgelerdeki çocuk yuvaları, okullar, ibadethanerler ve hastanelerin çevresine konuşlanmış bulunuyor.

4. Rus Genelkurmayı, Ukrayna'da yürütülecek böylesi bir harekâta 1999 yılından bu yana hazırlanmakta.

5. 2013 yılında icra edilen Zapad 2013 (Batı 2013) tatbikatı, Ukrayna harekâtının bir provasıydı. tatbikatın adı (Zapad Rusça'da "Batı" anlamına gelir) ve içeriği, Batı tarafından NATO'ya karşı düzenlenecek bir operasyon hazırlığı olarak algılanmıştı ancak esasen bu tatbikat halen yürütülmekte olan savaşın bir provasıydı.

6. Yürütülmekte olan bilgi harbi kapsamında sivil toplum örgütleri ve Russia Today haber ağı, kayda değer bir mali destek almakta.

7. Ukrayna ordusu, komuta kontrol ve muhabere sistemleri, tandem harp başlıklı modern tanksavar füzeleri, topçu tespit radarları, İHA'lar ve eşgüdüme sahip istihbarat ağı bakımından ciddi zafiyete sahip.

Jane's Defence Weekly'nin 5 Şubat tarihli haberine göre, Ukrayna'da ayrılıkçı güçler TOS-1 220mm termobarik roket sistemi ile Pantsir S1 alçak irtifa hava savunma sistemi kullanmaya başladılar.

Ukrayna ordusu Streit Spartan ve Shrek ile İngiliz üretimi Saxon taktik tekerlekli zırhlı araçlarını teslim aldı. Kanada'da üretilen Spartan'lar, Sarmat uzaktan kumandalı silah istasyonu ile donatılırken, 75 adedi teslim edilen Saxon'lar ise Ukroboronprom tarafından modernize edilecek. [65][66][67]


Yunanistan

Dış İlişkiler ve Savunma Konseyi (KYSEA), 25 Şubat günü Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na Tümgeneral Vasilis Tellidis'i, Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na ise Tümgeneral Hristos Vaitsis'i atadı. Tellidis 1'nci Ordu; Vaitsis ise Yunan Hava Kuvvetleri Taktik Komutanlık komutanı olarak görev yapmaktaydı.

Jane's Navy International'ın 23 Şubat tarihli haberine göre, Tip 214 modeli Papanikolis sınıfının ikinci denizaltısı S121 Pipinos ile AIP tahrik sistemi ile donatılarak modernize edilen Tip 209 / 1200 sınıfı S118 Okeanos, 16 - 20 Şubat tarihleri arasında Ege Denizi'nde düzenlenen Anapnefstir Tatbikatı'na katıldılar. Her iki denizaltının da yıl içinde resmen hizmete girmesi bekleniyor.

Yunan Sahil Güvenlik teşkilatı, Hırvatistan'ın Montmontaza-Greben Tersanesi'ne 2014 Nisan ayında USD15.05 milyona sipariş verilen altı karakol botundan ilkini 6 Şubat günü Piraeus'ta düzenlenen törenle hizmete aldı. 24.7m uzunluk ve 6m genişliğe sahip botlar iki adet 1,600bg güçlü motorla azami 30 deniz mili sürat yapabiliyor ve 7 mürettebat tarafından idare ediliyor.


[1] "Türk Ordusu Azərbaycan silahını seçdi - EKSKLÜZİV": http://www.azeridefence.com/news.php?id=8855
[4] Ayrıntılar için bkz: http://understandingwar.org/ 
[5] "Islamic State takes over large portions of town near key airbase in Anbar": http://www.longwarjournal.org/archives/2015/02/islamic_state_takes_1.php 
[6] "Islamic State continues to advance in Iraq’s Anbar province": http://www.longwarjournal.org/archives/2015/02/60894.php
[7] "Iraqi's government formally requests New Zealand military assistance in fight against Islamic State": http://worlddefencenews.blogspot.com.tr/2015/02/iraqis-government-formally-requests-new.html
[10] "Germany will send Milan anti-tank missile and Dingo 4x4 armoured to Kurds fighting in Iraq": http://worlddefencenews.blogspot.com.tr/2015/02/germany-will-send-milan-anti-tank.html 
[11] "Iraqi MoD Purchases the HUSKY 2G as IED Detection & Interrogation Vehicle": http://www.miltechmag.com/2015/02/iraqi-mod-purchases-husky-2g-as-ied.html
[12] "Defense Official: French Carrier Enters Persian Gulf, ISIS Strike Missions Could Start Soon": http://news.usni.org/2015/02/20/defense-official-french-carrier-enters-persian-gulf-isis-stirke-missions-could-start-soon
[14] "Iranian Fighters Armed with 700km Cruise Missiles": http://www.tasnimnews.com/English/Home/Single/646539
[15] "‘Iran tested sinking aircraft carriers using ballistic missiles’": http://www.timesofisrael.com/iran-tested-sinking-aircraft-carriers-using-ballistic-missiles
[17] "Iran Blows Up Gigantic U.S. Carrier Mock-Up During Naval Exercise": http://foxtrotalpha.jalopnik.com/iran-blows-up-gigantic-u-s-carrier-mock-up-during-nava-1688057598
[18] "Iran unveils indigenous supersonic fighter jet": http://www.presstv.ir/Detail/2015/02/09/396860/Iran-unveils-supersonic-fighter-jet
[19] "Iran's indigenously-made Homa helicopter performs first flight test, now in final test stage": http://worlddefencenews.blogspot.com.tr/2015/02/irans-indigenously-made-homa-helicopter.html
[20] "Iran tests home- made helicopter": http://www.azernews.az/region/77722.html
[24] "Defense Ministry admits September missile test failed": http://www.timesofisrael.com/defense-ministry-admits-september-missile-test-failed/
[26] "Aero India: Israeli Defence Minister's Visit could See India Sign Deals Worth $1.5 Bn": http://www.ibtimes.co.in/india-plays-host-israeli-defence-minister-could-sign-defence-contracts-worth-1-5-bn-623701
[28] "Aero India 2015: IAI Touts Its New GLOBAL 5000 MPA": http://www.miltechmag.com/2015/02/aero-india-2015-iai-touts-its-new.html
[30] "Israel Aerospace Industries Introduces Business Jet-Based Maritime Patrol Aircraft": http://jewishbusinessnews.com/2015/02/09/israel-aerospace-industries-introduces-business-jet-based-maritime-patrol-aircraft/
[31] "IAI Completes Test-Flights of Multi-Sensor Electro-Optical Payload for Drones": http://jewishbusinessnews.com/2015/02/11/iai-completes-test-flights-of-multi-sensor-electro-optical-payload-for-drones/
[32] "IAI's M-19HD electro-optical payload successfully completes all airborne test-flights": http://worlddefencenews.blogspot.com.tr/2015/02/iais-m-19hd-electro-optical-payload.html
[37] "Rum kesimi helikopterler için yılda 430 bin Euro ödeyecek": http://www.gundemkibris.com/rum-kesimi-helikopterler-icin-yilda-430-bin-euro-odeyecek-107673h.htm
[39] Ayrıntılar ve analiz için bkz: "Mısır'ın Rafale Siparişi ve Isınan Levant Gökleri": http://www.siyahgribeyaz.com/2015/02/msrn-rafale-siparisi-ve-isnan-levant.html
"Egypt deploys long-delayed U.S. Apaches for major strikes on ISIL strongholds": http://www.worldtribune.com/2015/02/08/egypt-deploys-long-delayed-u-s-apaches-major-strikes-isil-strongholds/
[44] "Romania looks to revive Type 22 frigate upgrade programme": http://nosint.blogspot.com.tr/2015/02/romania-looks-to-revive-type-22-frigate.html
[45] "Russia Sends Nuclear Submarine Troops on Arctic Exercise": http://www.newsweek.com/russia-sends-nuclear-submarines-arctic-exercise-304931
[46] Ayrıca bkz: "Russian armed forces start massive air defense military drills in Siberia and Baltic Sea": http://worlddefencenews.blogspot.com.tr/2015/02/russian-armed-forces-start-massive-air.html
[47] "New Russian Tor Missile System Preparing to Blast Off": http://sputniknews.com/politics/20150204/1017764006.html
[49] "Russia claims it's in the early stages of developing an aircraft carrier that can hold 100 planes": http://uk.businessinsider.com/russia-claims-its-developing-massive-aircraft-carrier-2015-2 
[50] "Russia May Finalize its Flagship Aircraft Carrier by 2025": http://sputniknews.com/russia/20150215/1018305548.html
[51] "Kerch Shipyard Using Scrap Metal for Navy Tanker Keel-Laying": http://7fbtk.blogspot.com.tr/2015/02/xlt-kerch-shipyard-using-scrap-metal.html
[52] "Crisis in Ukraine is interfering with Russia's Production of Torpedoes": http://worlddefencenews.blogspot.com.tr/2015/02/crisis-in-ukraine-is-interfering-with.html
[54] "Russia Successfully Tests Small-Sized Anti-Submarine System in Baltic Sea": http://sputniknews.com/russia/20150209/1017989525.html
[55] "Russian Air Force Awaits Cutting-Edge Transport Planes": http://sputniknews.com/russia/20150219/1018461185.html
[56] "Russian Kalashnikov Concern to Produce Drones – Company’s CEO": http://sputniknews.com/military/20150222/1018589973.html
[58] "Russian fighter aircraft crashes near Volgograd as Moscow suspends operation of all Su-24 models": http://www.ibtimes.co.uk/breaking-russian-fighter-aircraft-crashes-near-volgograd-moscow-suspends-operation-all-su-24-1487504
[59]  "Kuban Military Aviation Base to Get 25 New Yak-130 Training Planes in 2015": http://sputniknews.com/military/20150201/1017624384.html
[60] "Russia's Eastern Military District now equipped with 20 Tornado-G Multiple Launch Rocket Systems": http://worlddefencenews.blogspot.com.tr/2015/02/russias-eastern-military-district-now.html
[61] "Russia, India to Discuss Su-30MKI Fighter Modernization": http://sputniknews.com/asia/20150216/1018346032.html
[65] "Ukraine's armed forces receive batch of Spartan APCs equipped with Sarmat turrets": http://worlddefencenews.blogspot.com.tr/2015/02/ukraines-armed-forces-receive-batch-of.html
[66] "Ukraine army has taken delivery first batch of AT105 Saxon 4x4 APC armoured personnel carrier": http://worlddefencenews.blogspot.com.tr/2015/02/ukraine-army-has-taken-delivery-first.html
[67] "National Guard of Ukraine has taken delivery of 5 Kraz Shrek 4x4 mine protected vehicles": http://worlddefencenews.blogspot.com.tr/2015/02/national-guard-of-ukraine-has-taken.html

Türk Phantom'ları

$
0
0
McDonnell Douglas F-4 Phantom II, havacılık tarihinde özel bir yere sahip sayılı uçaklardandır. İlk prototipin ilk uçuşunun üzerinden 50 yıldan fazla zaman geçen Phantom’un Türkiye’deki hikayesinin sonuna yaklaşılmış bulunuyor.

Türkiye’ye, 1952 yılında NATO’ya katılmasından kısa süre sonra ABD’den çok miktarda askeri teçhizat, araç ve gereç yardımı yapılmaya başladı. Bu askeri yardımlar ile Türk Hava Kuvvetleri, hızlı ve geniş kapsamlı bir modernizasyon sürecine girdi. Sonuçta kısa süre içinde kuvvet, neredeyse tamamen ABD kaynaklı eğitim ve taktikler üzerine, yine Amerikan yapımı uçak ve teçhizatla donatılmış şekilde yapılandırıldı.

Bu dönemde, 1950’li ve 1960’lı yıllarda başta ABD olmak üzere NATO müttefiklerinden yardım ile büyük miktarlarda Republic F-84F Thunderstreak ve North American F-100 Super Sabre uçakları alındı. Ancak 1960 yılında Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurulmasından kısa süre sonra patlak veren kriz ve Yunanistan’la bozulan ilişkiler, 1970’li yılların başından itibaren yeni bir çok rollü savaş uçağı ihtiyacını gündeme getirdi.




Peace Diamond

Türkiye’nin yeni savaş uçağı alım kararı, Yunanistan’ın 1971 yılında Peace Icarus projesi ile 36 adet F-4E Phantom II siparişi ile tetiklendi. 1972 yılı Şubat ayında başlayan sözleşme görüşmeleri kısa süre içinde tamamlanarak aynı sene içinde 40 adet F-4E siparişi ile sonuçlandırıldı. Peace Diamond I (Barış Pırlantası I) adlı projenin finansmanı milli bütçeden karşılandı. Aynı yıl Ekim ayında ve müteakiben 1974 Temmuz ayında pilot ve bakım personelinden oluşan iki ayrı heyet eğitim almak için ABD’ye gitti. Paralel olarak Eskişehir 1. Ana Jet Üssü’nde (AJÜ) pilot ve silah sistem subaylarının (SSS) yetiştirilmesi için 15.08.1974 tarihinde Şimşek Kıt’a adlı bir birlik kuruldu.

Çizim: Uğur Soygeniş
http://www.air.ugursoygenis.com
73-1016 ve 73-1017 kuyruk numaralı ilk iki F-4E, 1. AJÜ’ye bağlı 112. Filo’da 30.08.1974 tarihinde hizmete girdi. Kıbrıs Barış Harekâtı nedeniyle ABD’nin silah ambargosu uygulamaya başladığı 05.02.1975 tarihine kadar da toplam 22 F-4E, 112. Filo’ya teslim edildi. Ambargonun 1977 yılında kaldırılması ile birlikte kalan 18 uçak da aynı yıl Malatya Erhaç 7. AJÜ’ye bağlı 171. Filo’da hizmete girdi.

Peace Diamond I teslimatlarının tamamlanması ile birlikte 40 adetlik ikinci bir sipariş daha verildi. Bu sipariş, 32 adet F-4E ile birlikte 8 adet de taktik keşif türevi olan RF-4E’yi içeriyordu.

Peace Diamond II adı verilen bu sipariş paketindeki F-4E’ler, 111. Filo’ya 1978, 172. Filo’ya ise 1979 yılında teslim edildi. 8 adet RF-4E ise 113. Filo’nun Republic RF-84F Thunderflash’larının yerine 1980 yılında hizmete girdi. Peace Diamond II projesinin ilginç bir özelliği de, 5,000’inci seri üretim F-4E uçağını (77-0290) içermesidir.

Peace Diamond II teslimatlarının tamamlanması ile birlikte Hava Kuvvetleri, Phantom filosunu genişletme çalışmalarına başladı. Bu kapsamda 1981 Haziran ayında ABD’deki Aircraft Maintenance and Regenaration Center (AMARC) adlı uçak deposundan 15 adet F-4E tedarik edildi. Peace Diamond III projesi ile alınan bu uçaklar, South East Asia (SEA) adlı kamuflaj düzenine sahip olarak 173. Filo’ya teslim edildiler.


Kaza / Kırım İkameleri

Phantom, Türk Hava Kuvvetleri’nde pek çok açıdan yeni bir dönemin temsilcisi oldu. Pilotaj ve bakım – idame açısından yeni bir uçaktı. Bu geçiş dönemi, pahalıya mal oldu ve 1980’lerin başına kadar 15 kadar uçak, kaza – kırım sonucu kaybedildi.

Kaybedilen uçakların ikamesi için çeşitli çözümler üzerinde çalışıldı. İslam Devrimi’nden kısa süre sonra İran’ın satılığa çıkardığı 70 adet F-14A Tomcat’in alımı ile ilgilenildi. Uçakların içinde bulunduğu durum ve yeniden uçabilir hale gelmeleri için harcanması gereken paranın büyüklüğü nedeniyle satış gerçekleşmedi. 1980’lerin ilk yarısında ise, Mısır’ın ABD’den tedarik edip, bakım – onarımını sağlayamadığı için uçuramadığı F-4E filosunun satın alınması gündeme geldi. Toplam 34 F-4E için yoğun şekilde yürütülen görüşme trafiği, Kahire yönetiminin uçaklar için fahiş fiyat talep etmesi ve uçakların kötü durumu nedeniyle 1986 yılında sonlandırıldı. Yine bu dönemde İngiltere’den 40 adet Tornado alımı gündeme gelmişse de, bu proje de mali ve siyasi sorunlar nedeniyle hayata geçemedi.

Tam bu dönemde, ABD Hava Kuvvetleri’nin hizmet dışına çıkardığı 15 adet F-4E, 1984 – 1985 arası alındı. Dört filoya dağıtılan bu uçakları, ABD Ulusal Muhafızları’nın ihtiyatlarında bulunan 40 Phantom’un 1987 Kasım ayında Konya 3. AJÜ 131 ve 132. Filo’lara teslimi takip etti.


Filo Daha da Genişliyor

Çizim: Uğur Soygeniş
http://www.air.ugursoygenis.com
1987 sonunda Türk Hava Kuvvetleri envanterinde 150 adet Phantom bulunuyordu. Aynı sene, 160 adet General Dynamics F-16C/D Lockheed Martin savaş uçağının yurtiçinde montajını kapsayan Peace Onyx I’in de (Öncel Proje I) ilk teslimatları başlamıştı. F-4 ve F-16’lar, F-100, F-104 ve F-5 filolarını yenilerken, Phantom’ların yüksek kaza kırım oranları, bu modernizasyon planına tehdit teşkil etmekteydi. Nitekim 1989 yılında 132. Filo, diğer filoların kayıplarını ikame etmek için geçici olarak söndürüldü.

Irak’ı, işgal ettiği Kuveyt’ten çıkarmak için 1991 yılında ABD öncülüğündeki Koalisyon tarafından başlatılan Çöl Fırtınası Harekâtı’na verilen destek, ABD ve müttefikleri tarafından askeri yardımla ödüllendirildi. Bu kapsamda ABD, Ulusal Muhafızlar’ın hizmet dışına çıkarmış olduğu 40 adet F-4E’yi 1991 – 1992 arasında teslim etti. Bu uçaklar, köpekbalığı ağızı motifi ile boyanmış burunları ile ayırt edilebilmekteydiler.

Aynı dönemde Almanya’dan da çok sayıda Phantom alındı. İki Almanya’nın 1990 yılında birleşmesi ve Soğuk Savaş’ın sona ermesi sonucu ihtiyaç fazlası haline gelen toplam 46 RF-4E, Kaan Projesi ile satın alındı. Uçakların 14 adedi yedek parça kaynağı olarak alınırken, 32 adet RF-4E, teslim edilmeden önce Messerschmitt-Bölkow-Blohm (MBB) şirketi tarafından kapsamlı bir bakım, onarım ve iyileştirmeye tabi tutuldu. Modernizasyon kapsamında ayrıca uçakların AN/APQ-99 radarları, AN/APG-172 ile değiştirildi. 113 ve 173. Filo’lara 1992 yılında başlayan teslimatlar 1994 yılında tamamlandı. Kaan Projesi’nin tamamlanması ile birlikte, 173. Filo’da bulunan F-4E’ler, tüm F-4E’lerini 171. Filo’ya gönderen 172. Filo’ya kaydırıldı.

Türkiye, biri harbe hazırlık (Operational Conversion Unit; OCU) ve ikisi taktik keşif olmak üzere toplam 8 filoyu donatacak şekilde 236 adet Phantom II teslim aldı. Phantom II ile birlikte aynı zamanda Türk Hava Kuvvetleri modern havadan havaya ve havadan yere güdümlü mühimmat kullanma kabiliyeti de kazanmış; AGM-65A/B Maverick elektrooptik güdümlü füze, GBU-10/12 Paveway I / II lazer güdümlü bomba, GBU-8 HOBOS güdümlü bomba, AN/AVQ-23 Pave Spike hedefleme podu, AN/ALQ-119 elektronik harp podu gibi silah ve görev sistemleri ile bol miktarda AIM-9 Sidewinder ve AIM-7 Sparrow havadan havaya güdümlü füze tedarik edilmiştir.


F-4E/2020 Terminator

Çizim: Uğur Soygeniş
http://www.air.ugursoygenis.com
İngiltere’den alınmaya çalışılan 40 adet Tornado, eksikliği hissedilen uzun menzilli ve yüksek taşıma kapasiteli taktik taarruz uçağı açığını kapatacaktı. Bu alımın gerçekleşmemesi üzerine, söz konusu görevin Phantom filosu tarafından ve yeni silah ve aviyonik sistemlerle modernizasyon vasıtası ile karşılanması seçeneği öne çıktı. Beri yandan 1990’lı yıllarda Yunanistan’ın girişimi üzerine alelacele başlatılan F-15 alım görüşmeleri, astronomik maliyet nedeniyle rafa kaldırıldı.

F-4E uçaklarının aviyonik modernizasyonu için başlatılan projeye Almanya’dan DASA ve İsrail’den IAI şirketleri tekliflerini sundular. Alman çözümü, F-4E'nin AN/APQ-120 adlı atış kontrol radarının, F/A-18 Hornet'te de kullanılan AN/APG-65 ile değiştirilmesi, yeni nesil aviyonik göstergeler, görev bilgisayarı, uçuş kontrol sistemi, seyrüsefer sistemi, MIL-STD-1553B veri yolu ile AIM-120 AMRAAM orta menzilli havadan havaya füze ateşleyebilme kabiliyetinin eklenmesini kapsıyordu. İsrail Hava Kuvvetleri için geliştirilen Kurnass 2000’i baz alan IAI çözümünün merkezinde ise radarın Elta üretimi EL/M-2032 ile değiştirilmesi bulunuyordu. IAI çözümünün diğer unsurları, uçağa AN/ALQ-178(V)3 elektronik karşı tedbir sistemi, MXF-484 VHF/UHF telsiz, HOTAS uçuş kumanda sistemi, başüstü (HUD) gösterge, tümleşik INS/GPS seyrüsefer sistemi, AVTR uçuş video kayıt sistemi, renkli çok fonksiyonlu göstergeler (MFD), yeni görev bilgisayarı, MIL-STD-1553B veri yolu eklenmesini içermekteydi. Bunlara ilaveten uçaklara Popeye I havadan yere hassas güdümlü füze ateşleme ve Elta EL/L-8233 elektronik harp podu taşıma kabiliyeti de eklenecekti (DASA çözümü ise bilahare Yunanistan tarafından seçilmiştir).

Çizim: Caracal Models
http://caracalmodels.com
Burada dikkati çeken bir husus, Kurnass 2000’de kullanılan AN/APG-76 yerine, esasen Lavi projesi için geliştirilmiş olan ve o dönemde oldukça yeni olan EL/M-2032’nin seçilmiş olmasıdır. Alınmış olunan bu riskin faydası, söz konusu radarın görevi boyunca göstereceği yüksek performans ile misliyle alınacaktır.

Teklif değerlendirme çalışmaları sonunda IAI ile 1997 yılında anlaşmaya varıldı ve şirket ile USD632.5 milyon tutarında bir sözleşme imzalandı. Terminator olarak adlandırılan proje ile modernize edilecek uçakların tüm kablaj donanımı değişecek, yapılacak iyileştirme ve yenileme çalışmaları ile gövdeleri 2020’li yılları rahatlıkla görebilecek şekilde güçlendirilecekti. Toplam 54 uçağı kapsayan projede 26 uçak IAI tesislerinde, 28 uçak ise Eskişehir 1. Hava İkmâl Bakım Merkezi’nde (HİBM) modernizasyona tabi tutuldu. Proje ile ayrıca 1. HİBM’de bir sistem entegrasyon laboratuarı (SEL) ve aviyonik test ve entegrasyon merkezi kuruldu. F-4E/2020 olarak yeniden adlandırılan uçakların kullanacağı Popeye I füzelerinden 46 adedi için ise 2002 yılında USD90 milyonluk bir sipariş verildi.

Proje kapsamında modernize edilen ilk uçak olan 73-1032, ilk uçuşunu 11.02.1999 tarihinde gerçekleştirdi. Müteakiben 111 ve 171. Filo’lara teslimatlar 2000 yılında başladı ve proje 2003 yılında tamamlandı. Bu tarihte Hava Kuvvetleri bünyesinde taktik taarruz görevli iki F-4E/2020 (111 ve 171); av – önleme görevli iki F-4E (112 ve 172); harbe hazırlık görevli bir F-4E (132) ve taktik keşif görevli iki RF-4E (113 ve 173) olmak üzere toplam yedi Phantom filosu bulunuyordu.


RF-4E Modernizasyonu ve Işık Projesi

Terminator projesi ile elde edilen teknolojik altyapı ve birikim, Phantom filosunun yerli imkânlarla yenilenmesinin önünü açtı. Bu kapsamda öncelikle, aktif görevdeki 18 adet RF-4E’nin aviyonik sistemlerinin yenilenmesi ve gövde iyileştirmesini içeren Işık Projesi başlatıldı. 2004 Ekim ayında sözleşmesi imzalanan ve 1. HİBM ile ASELSAN tarafından yürütülen USD24.4 milyon bütçeli projenin ilk aşaması, uçakların gövde iyileştirme ve güçlendirmesi ile bazı aviyonik sistemlerinin yenilenmesini; ikinci aşaması ise yeni nesil elektrooptik ve radar keşif podlarının entegrasyonunu içermekteydi.

İlk aşamanın başlıca kalemleri ASELSAN LN-100GT entegre INS/GPS seyrüsefer sistemi, CDU-900Z uçuş yönetim sistemi, AN/ALQ-178(V)3 elektronik karşı tedbir sistemi ve MXF-484 VHF/UHF telsiz sistemi idi. İkinci aşamada ise, Turkish Aerial Reconnaissance System Project (TARP) ile tedarik edilecek elektrooptik ve radar keşif podları, bu podların topladığı istihbarat verilerinin aktarılıp kıymetlendirileceği yer segmentinin tedariği planlanmıştı.

Çizim: Uğur Soygeniş
http://www.air.ugursoygenis.com
Esasen RF-4E uçaklarının kullandığı eski nesil ıslak film kamerası yerine modern keşif – istihbarat sistemlerinin tedariği 1990’ların ortalarında gündeme gelmişti. Bu kapsamda 1990’ların sonlarında en yoğun dönemi yaşanan Türkiye – İsrail savunma işbirliğinin bir uzantısı olarak 2000 yılında İsrailli ElOp şirketine USD36 milyon bedelle iki adet LOROP (Long Range Oblique Photography; Uzun Menzil Yanal Görüntüleme) keşif podu ve Görüntü Kıymetlendirme İstasyonu (GKİ) siparişi verildi. Teslimatların 2001 yılında gerçekleştirilmesi planlanmıştı ancak üç yıl gecikme ile 2004’te teslim edilen podların testler sırasında isterleri karşılamaması ve akabinde şirketin düzeltme için arka arkaya ek süre istemesi nedeniyle proje çıkmaza girdi. Uzun süre sürüncemede kalan proje, sözleşmenin 2006 Ocak ayında feshi ile kapatıldı. ElOp şirketi, USD13 milyon cezaya çarptırıldı, USD3 milyonluk teminat mektubuna el kondu ve sorunların kaynağı olarak gördüğü veri bağı (data link) üreticisi Rafael şirketi ile davalık oldu.

LOROP projesinin iptalinden hemen sonra 2006 Şubat ayında yeni bir proje için karar alındı. TARP (Turkish Aerial Reconnaissance Program) adı verilen proje,  dört adet elektrooptik / kızılötesi (PRESS) ve iki adet SAR/GMTI radar (SARENS) keşif podu, bir adet sabit ve iki adet seyyar GKİ ile üç adet yer veri link terminalinin tedariğini kapsıyordu. ASELSAN’ın ana yüklenici olacağı ve GKİ’nin MilSoft, yer data link terminalini ise Savronik’in geliştireceği projede adaylar, Recon Optical, BAE Systems, Lockheed Martin, Goodrich, Elbit-ElOp, IAI-Elta, Rafael ve Thales şirketleri idi. Ana yüklenici ASELSAN, PRESS için Elbit / ElOp üretimi Condor 2 LOROP; SARENS için ise IAI / Elta üretimi EL/M-2060P sistemlerini seçti. Elbit / ElOp ile USD87 milyon; IAI / Elta ile de USD54 milyon tutarındaki sözleşmeler 2008 Aralık ayında imzalandı. Sözleşme kapsamında teslimatların 2011 – 2012 arasında tamamlanması planlanmıştı. Çatı sözleşme kapsamında ayrıca USD24 milyon tutarında bir teknoloji transferi ve entegrasyon kalemi de bulunmaktaydı. Tedarik edilecek podların ve yer segmentinin entegre lojistik desteği de ASELSAN tarafından sağlanacaktı.

TARP Projesi, 2010 yılında cereyan eden Mavi Marmara olayı ve akabinde Türkiye – İsrail ilişkilerinin kopmasından ilk etkilenen savunma projesi oldu. Tüm askeri işbirliği faaliyetlerinin kesilmesi ile birlikte proje, 2011 Aralık ayında İsrail tarafından tek taraflı olarak feshedildi.

Işık Projesi ile modernize edilerek RF-4E/TM olarak adlandırılan 18 uçaktan ilk ikisi 07.05.2009 tarihinde düzenlenen törenle 113 ve 173. Filo’lara teslim edildi. Proje 2010 Haziran ayında tamamlandı.

TARP Projesi ise daha sınırlı bir kapsamla ve bu sefer F-16 uçakları için tekrar başlatıldı. Bu sefer sadece elektrooptik keşif podu tedariğine gidildi ve TARP'ın PRESS kısmı için de teklif vermiş olan Goodrich'e 4 adet DB-110 elektrooptik keşif podu, bir adet sabit ve bir adet seyyar GKİ siparişi verildi. F-16 Block 30 uçakları tarafından kullanılacak olan bu podların teslimatı yeni tamamlandı. SAR/GMTI keşif podu ile ilgili olarak ise henüz bir gelişme yok.


Terminator II ve Şimşek Projeleri

Çizim: Uğur Soygeniş
http://www.air.ugursoygenis.com
Terminator projesinin tamamlanmasından kısa süre sonra Türkiye, 48 uçağı içeren ikinci bir modernizasyon paketini değerlendirmeye başladı. 112 ve 172. Filo’ların F-4E’lerinin, hava – hava kabiliyetlerini ön planda tutacak şekilde yenilenmesini kapsayan Terminator II projesinde, yerli savunma sanayiinin katkısının da artırılması öngörülmüştü. İsrail ile yürütülen sözleşme görüşmeleri, USD670 milyona varan maliyet nedeniyle 2005 yılında iptal edildi. Kısa süre sonra da, 2006 Şubat ayında Şimşek adı altında 112. Filo’daki 16 F-4E’yi kapsayan daha kısıtlı ölçekte bir iyileştirme programı başlatıldı (Muharip F-4E’nin diğer son kullanıcısı olan 172. Filo, 2009 Mayıs ayında F-35’ler hizmete girene kadar geçici olarak söndürülecekti).

Şimşek projesi kapsamında uçaklara LN-100GT entegre INS/GPS seyrüsefer sistemi, CDU-900Z uçuş yönetim sistemi, IFF Mod IV ile MXF-484 VHF/UHF telsiz takıldı. İlk prototip ilk uçuşunu 22.12.2009 tarihinde gerçekleştirdi ve ilk teslimat 02.03.2010 tarihinde yapıldı. 2011 yılında tamamlanan proje ile F-4E/TM olarak yeniden adlandırılan uçakların en az 2014 – 2016 civarına kadar görev yapması planlanıyordu. Ancak bu uçaklar öngörülenden çok daha erken olarak 2012 Haziran ayında uçuştan çekildi ve 112. Filo, 111. Filo’nun F-4E/2020’lerinden bir kısmını ödünç kullanmaya başladı.


Silah ve Sistemler

Hizmete girmesi ile birlikte Phantom, deyim yerindeyse Türk Hava Kuvvetleri’ne çağ atlatmış bir uçaktır. Bu uçakla birlikte Türkiye, AIM-9 ve AIM-7 havadan havaya; AGM-65, GBU serisi gibi güdümlü havadan yere mühimmat, hedefleme ve elektronik harp podları, güçlü ve dönemine göre oldukça modern radar sistemleri gibi kabiliyetlere erişmiştir. Güçlü motorları, uzun menzili ve yüksek taşıma kapasitesi ile Phantom, özellikle bölücü terör örgütüne karşı düzenlenen hava saldırılarında önemli görevler üstlenmiştir.

Çizim: Uğur Soygeniş
http://www.air.ugursoygenis.com
Türk Phantom’larının yetenekleri, Terminator projesi ile daha da gelişti. Bu proje ile uçaklara EL/M-2032 radarı ve EL/L-8233 elektronik harp sistemi ile Popeye I uzun menzilli güdümlü füze kabiliyeti eklendi. Böylelikle F-4E’lere, uzun menzilden düşman topraklarının derinliklerinde hassas taarruz yeteneği kazandırıldı. Terminator projesi başından itibaren derin darbe (deep strike / interdiction) görevlerine yönelik olarak kurgulandığından, uçaklara Yunanistan’ın F-4E AUP projesinin aksine havadan havaya kabiliyet artırımı öngörülmedi; AIM-9 yeteneği korundu.

F-4E/2020 uçaklarının tüm gövde, yapı ve ayiyonik sistemlerine tam hakimiyet kazanan Türkiye, ulusal savunma sanayiinin gelişimi ile birlikte bu uçakların kabiliyetlerini bu sefer kendi imkânları ile geliştirmeye başladı. Bu kapsamda ilk ve belki de en önemli adım, TÜBİTAK SAGE tarafından geliştirilen Hassas Güdüm Kiti (HGK) projesidir. 2,000lb genel maksat bombasının, INS/GPS güdüm kiti eklenerek hassas güdümlü hale getirildiği HGK, F-4E/2020’lerde denenerek bu uçağın standart silah donanımı arasına girdi. HGK’yı, yine INS/GPS güdümlü Kanat Güdüm Kiti (KGK); beton sığınak ve tünelleri tahrip etme kabiliyetine sahip tandem çift harp başlıklı Nüfuz Edici Bomba (NEB), HGK’nın farklı ağırlıktaki türevleri ve nihayet en önemlisi, SOM uzun menzilli seyir füzesi izledi.

Görev sistemi tarafında ise ASELSAN tarafından geliştirilen hedefleme podu ASELPOD’un testleri devam etmekte. Eski nesil Pave Spike’ların yerine geliştirilen bu pod muhtemelen F-4E/2020’lerin hizmetlerinin son kısmında kullanıma girerken esas olarak F-16’ları donatacak.

RF-4E’ler, burun kısımlarında KS-87B orta menzilli; KA-56E alçak irtifa ve KA-91B yüksek irtifa kamera sistemleri; AN/AAD-5 IRLS kızılötesi kamera ile KS-146B LOROP keşif podları ile görev yapıyor. Açık kaynaklara göre teslim alınan RF-4E'lerden ikisi, 77-0314 ve 77-0316 bu podu taşıma kabiliyetine sahipti. 77-0314, 2012 yılında Suriye tarafından düşürüldü.

Eski nesil ıslak film teknolojisine sahip bu sistemlerin topladıkları görüntü istihbaratı (IMINT), gerçek zamanlı olarak GKİ’ye aktarılamıyor; inişten sonra filmlerin banyo edilmesi gerekiyor. Bu da anlık ya da zaman kısıtının ön planda olduğu istihbarat ihtiyaçları açısından zafiyet teşkil ediyor. Yüksek çözünürlüklü IMINT verisinin anlık olarak yer ile paylaşılması kabiliyetine yönelik başlatılmış olan iki ayrı proje çeşitli nedenlerle akamete uğradı. En sonunda 4 adet elektrooptik keşif podu tedarik edildi ve hizmete yeni girmeye başladı. Ancak arada, eski teknolojili IMINT sistemleri, yaşlı ve yıpranmış uçaklarla uzun süre kullanılmak zorunda kalındı.


Hizmet Sicili

Türk Hava Kuvvetleri 1974 – 1980 yılları arasında yeni üretim 72 F-4E ve 8 RF-4E; 1981 – 1994 yılları arasında ise ikinci el 110 F-4E ve 46 RF-4E olmak üzere toplam 182 F-4E ve 54 RF-4E teslim aldı. Bugüne kadar toplam 8 Filo ile 2 Kıt’a F-4E ve RF-4E uçakları ile uçtu.

F-4E’ler muharip olarak en aktif biçimde bölücü terör örgütü PKK’ya karşı düzenlenen harekâtlarda kullanıldılar. Bu kapsamda Güneydoğu Anadolu ve Kuzey Irak’ta düzenlenen İç Güvenlik Harekâtı ve sınırötesi operasyonlara yakın hava desteği ve hassas güdümlü taarruz görevleri ile katıldılar. RF-4E taktik keşif jetleri de bir yandan bu operasyonlara hedef tespiti ve hasar değerlendirmesi uçuşları ile destek verirken, öte yandan başta Ege ve Kıbrıs olmak üzere taktik ve stratejik seviye keşif ve istihbarat toplama görevlerini ifa ettiler.

F-4E’lerin, hava kuvvetleri hizmetindeki ilk yıllarında görece yüksek kaza – kırım oranları dikkat çekicidir. 6 – 7 yıl gibi bir sürede 15 uçak kaybedilmiştir. Bu durum, dönemine göre oldukça ileri bir teknolojiye sahip, modern bakım – onarım usül ve teknikleri gerektiren ve uçuş karakteristiği alışılagelenden bir hayli farklı olan bir uçağa uyum sürecine bağlanabilir. Nitekim takip eden dönemde 1. HİBM’de teşkil edilen bakım – onarım kabiliyeti, Phantom’ların oldukça yüksek bir harbe hazırlık oranına erişmesini sağlamıştır. O kadar ki, F-14 alım görüşmelerinde İran tarafı, ödemenin bir kısmının bu ülkenin Phantom’larının bakım- onarımı hizmeti ile mahsuplaşılmasını talep etmiştir.

F-4E, büyük ve dayanıklı gövdesi ile hizmet ömrü boyunca çeşitli güçlendirme, iyileştirme ve modernizasyon faaliyetlerine izin veren bir yapıdadır. Terminator projesi ile elde edilen teknoloji ve tecrübe, bu nedenle Işık ve Şimşek projelerinde kullanılabilmiş, ayrıca yerli olanaklarla geliştirilen silah ve görev sistemlerinin testlerinde kullanılmasını da mümkün kılmıştır. Terminator projesi bu anlamda son derece önemlidir, zira elde edilen birikimin geliştirilmesi ile Türkiye, tabiri caizse F-4’ü yeniden yaratabilecek seviyeye gelmiştir.

Taktik keşif görevini sırtlanan 113 ve 173 Filolar uzun süre RF-4E'leri başarıyla kullandılar. Ancak hizmet ömrünü tamamlayan uçakların görevden alınması ile birlikte azalan uçak sayısı, iki filoyu bir arada idame ettirmeyi güçleştirdi ve bu nedenle 2005 yılında 173. Filo, geçici olarak söndürüldü. Bu filonun RF-4E'lerinin 113'te toplanması ile taktik keşif görevli tek filo kalmış oldu. Ancak 2000'lerin sonlarına doğru tırmanışa geçen bölücü terör örgütü saldırıları ve artan taktik keşif görevi ihtiyaçları nedeniyle 173. Filo tekrar faal hale getirilerek, Işık Projesi ile modernize edilen uçaklarla donatıldı. Böylelikle, kısa süre de olsa tekrar iki keşif filolu döneme dönülmüş oldu.

Ne var ki bu güzel uçak, kamuoyunun gündemine son 3 yılda acı olaylarla taşındı. 22.06.2012 tarihinde 173. Filo’ya ait bir RF-4E/TM, Hatay açıklarında Suriye hava savunması tarafından düşürüldü ve iki pilotumuz şehit oldu. Ertesi sene Sivas Kangal’da bir başka RF-4E/TM düştü; pilotlar fırlatma koltuğu ile atlayarak kurtuldu. Ancak bu sene Şubat ayında Malatya’da iniş için alçalmakta olan iki RF-4E/TM’nin düşmesi ve dört pilotun şehit olması, kamuoyunda oluşan yanlış algı ile birleşince tüm Phantom filosuna yönelen bir şüphe ve tepkiye neden oldu. Eleştiri ve spekülasyonlar zirvedeyken Mart ayında Konya’da bir F-4E/2020’nin düşmesi ve iki pilotun şehit olması, zaten 2015 yılı içinde planlanmış olan RF-4E/TM’lerin emekliliğini erkene çekti. 2014 yılında söndürülen 113. Filo'nun uçaklarını devralan 173. Filo’da aktif kalan son 8 RF-4E/TM, 12.03.2015 tarihinde düzenlenen bir törenle emekliye ayrıldı. Bu uçakların görevini, DB-110 keşif podları ile donatılan Akıncı 4. AJÜ’ye ait F-16 Block 30’lar devralacak.

Yakın zamana kadar F-4E/2020’ler, 111 ile 171 muharip ve 132 silah ve taktikler filolarında uçmaktaydı. 132. Filo, hem F-4E/2020 hem de F-16 uçaklarını barındırması nedeniyle özel bir yere sahipti. Ancak geçtiğimiz sene savunma basınına yansıyan haberlere göre bu filo, F-16 uçakları ile donatılara muharip göreve geri dönmüş bulunuyor. 132’nin F-4E/2020’leri ise, 112. Filo’ya gönderilmiş bulunuyor. Phantom ve Savaşan Şahin’leri bir arada uçurma ayrıcalığı ise, yeni silah ve sistemlerin test ve geliştirme faaliyetlerinde görev alan 401. Geliştirme ve Test Kıt’asına ait.

Terminator projesine dahil edilmeyen, göreve yaşlı ve yıpranmış F-4E’ler, 2000’lerin başlarında bir miktar daha uçmaya devam etti. Bu uçaklardan 16 adedi, en azından 2014’e kadar uçacak şekilde Şimşek projesi ile kısmî iyileştirmeye tabi tutuldu. Ancak uçak sayısının yetersizliği, 172. Filo’yu vurdu ve F-35A Lightning II’lerin Türk Hava Kuvvetleri’ndeki ilk kullanıcısı olması planlanan bu fio, 2009 yılında geçici olarak söndürüldü. Geri kalan tek F-4E filosu olan 112 ise bir müddet daha F-4E/TM’ler ile uçmaya devam etse de, bu uçaklar sürpriz bir şekilde 2012’de uçuştan çekildi. Bu filo bir müddet 111. Filo’nun Terminator’lerini uçurdu ve geçen sene 132’den gelen F-4E/2020’ler ile de takviye edildi.

Bugün Türk Hava Kuvvetleri’nde Phantom, üç filo ve bir kıt’ada uçuyor. Bunlar, tamamı F-4E/2020’lerle donatılan 111, 112 ve 171. Filolar ile 401. Kıt’a. 2010'ların sonlarında ilk F-35A'ların 172. Filo ve akabinde 171. Filo'da hizmete girmesi; 171. Filo'dan çıkacak F-4E/2020'lerin ise 1. AJÜ'de toplanması ile Eskişehir, şanına yakışır şekilde Phantom'un son memleketi olacak. Havacılık tarihinin en görkemli uçaklarından biri, heybetine yakışan şekilde 2020'lere kadar göklerde gürleyecek.



Türk Hava Kuvvetleri F-4E / RF-4E Teslimatları
Adet
Model
Teslimat Tarihi
Proje
Açıklamalar
22F-4E1974 - 1975Peace Diamond I
18F-4E1978Peace Diamond I
32F-4E1978 - 1979Peace Diamond II
8RF-4E1980Peace Diamond II
15F-4E1981Peace Diamond IIIUSAF
15F-4E1984 - 1985Peace Diamond IIIUSAF
40F-4E1987
ANG
32F-4E1991Peace Diamond IVUSAF
8F-4E1992Peace Diamond IVUSAF
46RF-4E1992 - 1994KaanLuftwaffe
14 adedi yedek parça
Modernizasyon Projeleri
Adet
Model
Teslimat Tarihi
Proje
Açıklamalar
54F-4E2000 - 2003F-4E/2020 Terminator
18RF-4E2009 - 2010RF-4E/TM Işık
16F-4E2010 - 2011F-4E/TM Şimşek



Türk Hava Kuvvetleri F-4E / RF-4E Filoları
ÜsFiloModelHizmet Yılları
1. AJÜ
Eskişehir
111 "Panter"F-4E
F-4E/2020
1979 - 1999
2000 -
112 "Şeytan"F-4E
F-4E/TM
F-4E/2020
1974 - 2010
2010 - 2012
2012 -
113 "Işık"RF-4E
RF-4E/TM
1980 - 2010
2010 - 2014
3. AJÜ
Konya
131 "Ejder"F-4E1987 - 2004
132 "Hançer"F-4E
F-4E
F-4E/2020
1987 - 1992
1993 - 2006
2007 - 2014
7. AJÜ
Erhac
171 "Korsan"F-4E
F-4E/2020
1978 -2001
2001 -
172 "Şahin"F-4E1978 - 2009
173 "Şafak"F-4E
RF-4E
RF-4E/TM
1981 -1994
1994 - 2005
2009 - 2015
1. HİBM401
Geliştirme Test Kıt'a
F-4E/20202014 -




Kaynakça
Turkish Military Aircraft Since 1912, Ole Nikolajsen, Scramble Publishing, 2007
"Turkey's Phantom Force", Arda Mevlütoğlu: Aviation News, Mayıs 2014
Siyah Gri Beyaz: Muhtelif makaleler: http://www.siyahgribeyaz.com/search/label/RF-4ETM
"F-4E 2020 Terminator", Özge Kılınç ve Feridun Taşdan: Turkish Defence, Sayı 2, 2004
"Anatolian Phantoms", Arda Mevlütoğlu: Air International, Ocak 2011
Savunma ve Havacılık: Muhtelif sayılar
Jane's Defence Weekly: Muhtelif sayılar
McDonnell F-4 Phantom II: http://www.joebaugher.com/usaf_fighters/f4.html
McDonnell Douglas F-4 Phantom II, Wikipedia: http://en.wikipedia.org/wiki/McDonnell_Douglas_F-4_Phantom_II

Dört Deniz Bülteni - Mart 2015

$
0
0


Karadeniz, Akdeniz, Kızıldeniz ve Gökdeniz havzasında savunma ve güvenlik gündemi
[PDF]



Azerbaycan

Azerbaycan Hava Kuvvetleri'ne ait üç MiG-29 (NATO kodu "Fulcrum") ve üç Su-25 (NATO kodu "Frogfoot") savaş uçağı, beraberlerinde bir İl-76 (NATO kodu "Candid") nakliye uçağının taşıdığı 106 personel ile birlikte 3 Mart günü Konya 3. Ana Jet Üssü'ne geldiler. Uçaklar, 2 Nisan'a kadar sürecek olan TurAz Şahini 2015 tatbikatına katıldı. Ayrıca dört Mi-17 (NATO kodu "Hip") genel maksat helikopteri de 13 Nisan'a kadar sürecek olan Işık 2015 muharebe arama kurtarma tatbikatına katılmak için Konya'ya intikal ettiler. [1]


Bulgaristan

Jane's Defence Industry'nin 23 Mart tarihli haberine göre Bulgar Meclisi Sözcü Yardımcısı İvan Glavçev, daha önce Devlet Başkanı tarafından verilen söze rağmen ülkenin savunma bütçesini Gayrı Safi Yurtiçi Hasıla'nın %2'sine çıkarmayacağını; iktidar partisinin bütçe değişikliklerine genel olarak karşı olduğunu ve halen bu yönde bir ihtiyaç olmadığını açıkladı.

Rusya'nın Ukrayna'daki faaliyetlerine yanıt olarak Avrupa'daki unsurların takviyesini içeren Atlantik Çözümü Harekâtı (Operation Atlantic Resolve) kapsamında ABD Florida Ulusal Hava Muhafızları, Bulgaristan'a F-15C Eagle savaş uçakları konuşlandırdı. [2]

Jane's Defence Weekly'nin 11 Mart tarihli haberine göre Pakistan Bulgaristan'a, yeni savaş uçağı ihtiyacı için Çin ile ortak ürettiği JF-17 Thunder'ı teklif etmeye hazırlanıyor. Habere göre NATO standardı sistemlere sahip olmaması nedeniyle söz konusu uçağa soğuk bakan Bulgaristan'ın gündeminde, ABD Ulusal Muhafızları'ndan F-16C/D Block 25 ya da Belçika'dan F-16A; İtalya'dan Typhoon Tranche 1 veya İsveç'ten Gripen ikinci el uçak tedariği bulunuyor.

NATO bünyesinde düzenlenen Avrupa İleri Hava İndirme Taktikleri Eğitim Kursu (European Advanced Airlift Tactics Training Course; EATTC), 17 Mart - 3 Nisan tarihleri arasında Bulgar Hava Kuvvetleri'nin ev sahipliğinde Filibe Uluslararası Havaalanı'nda gerçekleştirildi. Eğitime Bulgar Hava Kuvvetleri'nden bir C-27J, Çek Cumhuriyeti'nden bir C-295, Almanya'dan bir C-160, Fransa'dan bir C-130, İtalya'dan bir C-130J ve Hollanda'dan bir C-130 katıldı. [3]

NATO Daimi Deniz Görev Gücü 2'ye (SNMG 2) bağlı Aliseo (İtalya) Fredericton (Kanada) ve Turgutreis (Türkiye) firkateyni ile Spessart (Alman) ikmâl gemisi 8 Mart günü Varna'yı ziyaret etti. [4]


Irak

Mart ayında Irak ordusunun ve Şii milislerin IŞİD'e karşı operasyonları, Tikrit'e yoğunlaştı. Ay başında güvenlik güçleri, kenti güney, kuzey ve doğu kesimlerinden kuşattılar. Çatışmalar özellikle Elam ve Dur mahallelerinde yoğun şekilde cereyan etti. Doğu ve güneyden IŞİD mevzilerine tazyik uygulayan Irak güçlerine, Selahaddin'den gelen Şii ve Sünni milis güçleri destek verdi. Operasyon sonucunda ayın 18'inden itibaren kentin dış banliyöleri tekrar ele geçirilmeye başlandı. Bu süreçte yoğun topçu ateşine maruz kalan şehirde çok sayıda sivil zaiyatı meydana geldi. [5]

Çek Cumhuriyeti hükümeti, 15 adet Aero L-159 ALCA jet eğitim / taarruz uçağının Irak'a satışını onayladı. Uçaklardan dördü Çek Cumhuriyeti Hava Kuvvetleri'nden, kalan 11'i ise, satış için bir süredir depoda tutulan uçaklardan sağlanacak. Teslimatların iki ila üç yıl içinde tamamlanması öngörülüyor.[6]

ABD Savunma Bakanlığı'ndan 24 Mart günü yapılan açıklama ile, Irak'ın USD27 milyonluk bir sözleşme ile bir adet Beechcraft King Air 350ER uçağı siparişi verdiği duyuruldu. Irak halen, Peace Dragon projesi ile tedarik ettiği aynı tip uçaktan beş adedini istihbarat, keşif ve gözetleme görevlerinde kullanıyor.

Irak'ın Çin'den silahlı CH-4 İHA sistemi tedarik ettiği iddia edildi. [7][8]

Irak ordusu ve İran destekli Şii militanlar, 2 Mart sabaha karşı Tikrit'i IŞİD'in elinden almak için, ABD ve müttefiklerinin hava desteği altında geniş kapsamlı bir harekât başlattı. [9][10][11][12] Harekât sırasında Şii milislerin operasyonlarını, İran'ın Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani yönetti. [13]

IŞİD militanları, Felluce'nin kuzeyindeki 26'ncı Tugay karargâhını, içindeki askerlerle birlikte ele geçirdi. Örgüt tarafından yayınlanan videoda, ele geçirilip infaz edilen askerlerin görüntüleri yer aldı. [14]

Tikrit harekâtı sırasında İran'ın, IŞİD'e karşı mücadele eden militanlara sağladığı T-72S ana muharebe tankları ilk kez görüntülendi. [15][16]

ABD öncülüğündeki koalisyon ülkelerinin Irak ve Suriye’deki IŞİD hedeflerine karşı düzenledikleri hava saldırıları Mart ayında da devam etti. Ay boyunca Esad, Kaym, Kadisiye, Tel Afer, Felluce, Beyci, Kerkük, Musul, Reva, Ramadi, Sincar ve Huveyce'deki hedeflere düzenlenen 256 ayrı hava saldırısında 97 silahlı grup, 38 mevzi, 1 sığınak, 1 seyyar petrol rafinerisi, 9 toplanma bölgesi, 9 köprü, 1 tünel, 6 kontrol noktası, 38 bina, 6 bomba imalathanesi, 10 silah deposu, 1 konteyner, 1 füze bataryası, 14 ağır makinalı tüfek, 1 İHA, 79 araç, 1 tank, 15 zırhlı araç, 40 ağır iş makinası, 3 top, 6 havan, 10 uçaksavar ve 3 bot vuruldu.

İngiliz Savunma Bakanlığı 1 Mart günü, Irak'taki IŞİD hedeflerine karşı Kraliyet Hava Kuvvetleri'nin (RAF) gerçekleştirdiği hava harekâtına ilişkin ayrıntıları kamuoyu ile paylaştı. Buna göre harekâtın başlangıcından bu yana PANAVIA Tornado GR.4 uçakları 159 ayrı hava saldırısı düzenledi. Kıbrıs'taki Ağrotur Hava Üssü'nde konuşlanan sekiz Tornado GR.4'e, iki Boeing Sentry AEW.1 havadan erken ihbar ve komuta kontrol; iki Lockheed Martin C-130J Super Hercules nakliye ve bir Airbus Voyager tanker uçağı destek vermekte. Bu unsurlara ilaveten aynı üste General Atomics Reaper silahlı İHA sistemleri de konuşlanmış bulunuyor. [17]Öte yandan İngiliz Savunma Bakanlığı 26 Mart günü, hava harekâtını desteklemek için bölgeye iki adet Sentinel R.1 ASTOR gözetleme uçağı konuşlandırılacağını açıkladı.

Avustralya Hava Kuvvetleri'ne ait altı F/A-18A Hornet uçağı, Birleşik Arap Emirlikleri'nin El Minhad Hava Üssü'nden IŞİD'e karşı Okra Harekâtı kapsamında görev yapan altı F/A-18F'nin yerini almak üzere 3 Mart günü Tindal Hava Üssü'nden yola çıktı. Avustralya, El Minhad Hava Üssü'nde ayrıca bir KC-30A MRTT tanker uçak ve bir E-7A Wedgetail havadan erken ihbar ve kontrol uçağı bulunduruyor. Öte yandan Jane's Defence Weekly'nin 3 Mart tarihli haberine göre Avustralya Başbakanı Tony Abbott, ülkesinin Irak'a eğitim için 300 asker daha göndereceğini açıkladı. Avustralya'nın halen ülkede 170 askeri bulunuyor.

Jane's Defence Weekly'nin 5 Mart tarihli haberine göre Excalibur Army adlı bir Çek savunma şirketi, halen depolarında bulunan ve İsveç'ten satın aldığı 350 adet BMP-1 zırhlı muharebe aracının Irak'a satışı için Almanya'nın iznini bekliyor. İki Almanya'nın birleşmesinden sonra 1990'ların ortasında bir başka Çek şirketi olan VOP CZ üzerinden İsveç'e satılan araçlar, hizmetten çekilince tekrar COP CZ'ye satılmış; bu şirketin de araçları Excalibur Army'ye sattığı ortaya çıkmıştı.


İran

Jane's Defence Weekly'nin 6 Mart tarihli haberine göre İran Devrim Muhafızları Deniz Gücü, 25 - 27 Şubat tarihleri arasında icra edilen Büyük Peygamber 9 tatbikatında, denizaltıdan fırlatılan bir füze sisteminin deneme atışını gerçekleştirdi. Haberdeki analize göre söz konusu füzenin, Rusya'dan alınan 3M-54 Klub S olması muhtemel. Öte yandan yayınlanan görüntülerde füzenin sualtından satha çıktıktan sonra, içinde bulunduğu kapsülden çıkışında sorun gözlemleniyor. Bu, İran'ın sualtından füze ateşleme teknolojisi üzerinde çalıştığının bir göstergesi olabilir.

Savunma Bakanı Tuğgeneral Hüseyin Dahkan 8 Mart günü, Sumar adlı 2,500km menzile sahip olduğu belirtilen yeni seyir füzesini kamuoyuna tanıttı. Yayınlanan görüntülerde füzenin, 1990'lı yıllarda Ukrayna'dan alınan H-55'e (NATO kodu AS-15 “Kent”) büyük oranda benzediği, en önemli farkın, Sumar'ın karadan ateşlenmesini sağlayacak bir itki motorunun (booster) eklenmesi olduğu görülüyor. [18]

Yerli imkânlarla üretilen Damavand "destroyeri", İran Deniz Kuvvetleri'nin Hazar Denizi'nden sorumlu Kuzey Filosu'nda 9 Mart günü düzenlenen törenle hizmete girdi. [19][20]

İran Deniz Kuvvetleri Komutanı Habibullah Seyyari, donanma envanterindeki ABD yapımı Phalanx özsavunma sistemlerinin yerli yapım muadilinin geliştirilmesi üzerine çalışıldığını açıkladı. [21]


İsrail

Jane's Defence Weekly'nin 4 Mar tarihli haberine göre İsrail ordusu, savaşalanındaki askerlerin hedef tespit ve paylaşımı için kullanmalarına yönelik bir akıllı telefon uygulamasını geliştirmeye başladı.

Jane's Defence Weeklynin 5 Mart tarihli haberine göre, İsrail hava indirme birlikleri Şubat ayında, yeni tedarik edilen Lockheed C-130J Super Hercules nakliye uçaklarından ilk kez paraşütle atlama eğitimi gerçekleştirdi. Eğitim, Tel Aviv'in güneyindeki Tel Nof Hava Üssü'nde konuşlu Hava Nakliye ve Özel Eğitim Merkezi'nde gerçekleştirildi.

Bir Boeing F-15 uçağının düşmesi, bir F-16 ve C-130 uçağınında çarpışmasının son anda önlenmesi üzerine Hava Kuvvetleri Komutanı Amir Eshel, 26 Şubat günü yayınladığı bir emirle tüm eğitim uçuşları, güvenlik tedbirlerinin gözden geçirilmesi için bir gün süre ile durduruldu. [22]

Jane's Defence Weekly'nin 19 Mart tarihli haberine göre İsrail Savunma Bakanlığı Merkava Mk4 ana muharebe tankı ve Namer zırhlı personel taşıyıc araç siparişini artırmaya hazırlanıyor.

Elta Systems şirketi, Gulfstream G280 iş jeti üzerine şekillendirilen Multi Mission Airborne Ground Surveillance adlı gözetleme uçağı tasarımını tanıttı. 2,400 deniz mili menzile ve 6 saat havada kalabilme kabiliyetine sahip uçakta faydalı yük olarak sentetik açıklıklı radar (SAR), elektrooptik kameralar, ELINT / SIGINT / COMINT ve taktik datalink sistemleri bulunuyor.

İsrail Deniz Kuvvetleri envanterindeki Super Dvora tipi hücumbotların idamesinde kullanılmak üzere ABD Deniz Kuvvetleri tarafından FMS (Yabancı Askeri Satışlar) kapsamında Alman MTU şirketinin ABD teşekkülü olan MTU America Inc. şirketine USD6.8 milyon tutarında bir sipariş verildi.[23]

Vietnam Savunma Bakanlığı 3 Mart günü, İsrail ile savunma alanında işbirliğine yönelik bir Mutabakat Muhtırası'nın imzalandığını duyurdu. Vietnam bir süredir İsrail yapımı İHA, piyade silahları ve komuta kontrol sistemlerinin tedariği ile ilgilenmekteydi.

Jane's Defence Weekly'nin 11 Mart tarihli haberine göre Elbit şirketi 2014 mali tablosunu kamuoyuna açıkladı. Buna göre şirket 2014 yılında USD2.96 milyar gelir elde etti. Şirketin brüt kârı, USD824.8 milyondan USD825.1 milyona yükseldi. Net kâr ise USD191.4 milyondan USD179.4milyona düştü.

Jane's Defence Weekly'nin 18 Mart tarihli haberine göre Avustralya ve İsrail savunma bakanlıkları, İHA ve el yapımı patlayıcılarla mücadele sistemleri alanlarında işbirliği olanaklarının geliştirilmesi konusunda çalışıyorlar.

Jane's Defence Industry'nin 6 Mart tarihli haberine göre İsrail hükümeti, kamu iktisadi teşekkülü konumunda olan Israel Military Industries şirketinin özelleştirme sürecine dair planı kamuoyuna açıkladı. 13 Mayıs'ta sona erecek başvuru süreci sonunda kazanan yatırımcı adayının belirlenmesinin yıl sonunda yapılması öngörülüyor.


Kıbrıs

Rum Politis gazetesi, Rum Milli Muhafız Ordusu 2015 bütçesi içinde 4 adet İHA alımının öngörüldüğünü; bunun gibi yeni silah sistemlerinin tedariği nedeniyle deniz ve hava kuvvetlerinin muvazzaf subay ve astsubay sayısında artışa gidilmesi gerekeceğini bildirdi. [24]

RMMO'nun, son seferberlik çağrısına doktor raporu alarak katılmayan seferi sayısındaki artış nedeniyle önlemler aldığı bildirildi. [25]


Lübnan

Jane's Defence Weekly'nin 2 Mart tarihli haberine göre İsrail Savunma Kuvvetleri, Hizbullah örgütünün 700km menzilli SCUD-D modeli balistik füzeye sahip olduğunu iddia etti. Habere göre bu, örgütün Suriye'den füze teknolojisi aldığı iddialarını destekler nitelikte bir gelişme.

Jane's Defence Weekly'nin 25 Mart tarihli haberine göre Lübnan, ABD askeri yardımı kapsamında 2018 yılında 6 adet EMBRAER EMB-314 Super Tucano eğitim ve taarruz uçağı teslim alacak.

Jane's Defence Weekly'nin 19 Mart tarihli haberine göre ABD'li Orbital ATK şirketi, Lübnan Hava Kuvvetleri'ne ait Cessna C-208B Caravan tipi keşif - gözetleme uçağına AGM-114 Hellfire lazer güdümlü füze ateşleme kabiliyeti eklemek için ABD Savunma Bakanlığı ile bir sözleşme imzaladı. Halen Lübnan Hava Kuvvetleri envanterinde olan iki C-208B uçağından biri Hellfire ateşleyebiliyor. Öte yandan haber, Lübnan'ın üçüncü bir C-208 almak için ABD'den talepte bulunduğunu bildirdi.

Jane's Defence Weekly'ni 26 Mart tarihli haberine göre ABD Özel Kuvvetler Komutanlığı'na bağlı birlikler, Lübnan ordusunun Suriye'den sızan Sünni militanlarla mücadelesine destek amacıyla bu bölgede Textron Systems Aerosonde Mk 4.7 tipi İHA'ları kullanıyor.


Mısır

Mısır, Libya'nın hükümete bağlı güçlerine savaş uçağı ve helikopteri transfer ediyor. Birleşmiş Milletler'in Libya'ya uygulanmakta olan silah ambargosunu denetlemek üzere görevlendirdiği teftiş heyeti, hükümete bağlı hava kuvveti unsurlarının birkaç ay içinde harbe hazırlık ve harekât kapasitesini kayda değer ölçüde artırdığını, uçakların bir kısmının ülke içinde bakım - onarımlarının yapılmasına karşılık, yurtdışından takviye alındığını, bu kapsamda MiG-21-MF, Mi-8 ve Su-22 gibi uçakların ülkeye girdiğinin görüldüğünü açıkladı. Öte yandan Mısır'dan Libya'ya devredilen MiG-21MF'lerin fotografları açık kaynaklara düştü. [26]

Interfax haber ajansının 5 Mart tarihli haberine göre Rusya Mısır'a, Antey 2500 gelişmiş hava ve füze savunma sistemlerini 2016 yılında teslim edecek. Yaklaşık USD1 milyarlık sipariş kapsamında alt sistem ve ekipmanların sevkiyatına başlanmış bulunuyor.


Romanya

Jane's Defence Weekly'nin 12 Mart tarihli haberine göre Savunma Bakanı Mircea Dusa, Ukrayna Krizi ve Doğu Avrupa'daki yeni tehdit ortamı nedeniyle Romanya Silahlı Kuvvetleri'nin hava, kara ve deniz kuvvetlerinin harekât kapasitesi ve harbe hazırlığının geliştirilmesi için tedarik programlarına hız verileceğini açıkladı. Bu kapsamda devam eden F-16 savaş ve C-27J nakliye uçağı tedarik projelerine ilaveten, 2015 yılı içinde Hawk hava savunma füze sisteminin modernizasyonu, Piranha 8x8 taktik tekerlekli zırhlı araç tedarik ve IAR-330 Puma deniz helikopteri modernizasyonu projelerinin hayata geçirilmesi planlanıyor.

NATO Daimi Deniz Görev Gücü 2'ye (SNMG 2) bağlı savaş gemileri 13 Mart günü Köstence limanını ziyaret etti. [27] SNMG 2 ayrıca Romen Deniz Kuvvetleri'ne ait F111 Marasesti, M30 Axente, F263 Eugeniu Rosca ve F264 Eustatiu Sebastian gemileri ile tatbikat icra etti. [28]


Rusya Federasyonu

Rus Dışişleri Bakanlığı 10 Mart günü Avrupa Konvansiyonel Kuvvetler Anlaşması'yla (AKKA) kalan son resmî bağların da kesildiğini duyurdu.

Rusya'nın Danimarka Büyükelçisi Mihail Vanin, Jyllands-Posten gazetesinde yayınlanan bir makalesinde, NATO Füze Savunma Kalkanı Projesi'ne katılmakla Danimarka'nın kendisini Rusya'nın nükleer saldırısı için muhtemel bir hedef haline getirdiğini belirtti. Büyükelçinin ifadeleri iki ülke arasında krize neden oldu. [29][30]

ABD Kuzey Komutanlığı Komutanı Oramiral William Gortney, Rusya'nın stratejik bombardıman uçakları, denizaltılar ve suüstü muharip gemilere konuşlandırmaya başladığı uzun menzilli konvansiyonel başlıklı seyir füzelerinin, nükleer dışı caydırıcılık seçenekleri bakımından elini güçlendirdiğini, bu durumun da ABD'ye karşı yeni bir tehdit unsuru teşkil ettiğini açıkladı. [31]

Jane's Defence Industry'nin 24 Mart tarihli haberine göre, United Shipbuilding Corporation (USC) şirketi, inşa edilmekte olan korvetlerde kullanılmak üzere siparişi verilen dizel motorları teslim etmemesi nedeniyle, Alman MTU şirketine dava açmaya hazırlanıyor. Şirket yetkilileri, teslimatın yapılmaması yanında, yatırılmış olan avans ödemenin de iade edilmediğini belirttiler. Habere göre, Ukrayna ve Almanya'dan motor ithalatının kesilmesi, askeri gemi inşa projelerini durdurmuş durumda.

TASS haber ajansı 2 Marty günü, Rus Hava Kuvvetleri'nin Ukrayna krizi dolayısıyla Batı ile gerilen ilişkiler paralelinde, uzun menzilli stratejik bombardıman uçağı devriye uçuşlarının sayısını artıracağını duyurdu. [32]

Savunma Bakan Yardımcısı Yuri Borisov, yeni geliştirilen PAK FA T-50 savaş uçağının seri üretiminin 2016 yılında başlayacağını açıkladı. [33]

Yeni geliştirilen İlyuşin Il-112 nakliye uçağının ilk uçuşunu 2017 yılında yapacağı açıklandı. [34]

Rusya'nın PAK TA adlı, bir seferde 400 tank ya da 900 hafif zırhlı aracı taşıyabilecek sesüstü bir stratejik nakliye uçağı geliştirdiği bildirildi. [35][36]

Başbakan Yardımcısı Dimitri Rogozin, 18 Mart günü savunma sanayii şirketlerinin yetkilileri ile gerçekleştirilen bir toplantıda, devam eden mali krizde sektörü desteklemek için yeni bir tedbir paketinin hazırlandığını açıkladı. Tedbir paketi uzun vadeli ve devlet garantili kredi desteğini kapsıyor.

Rusya'nın tasarım çalışmalarına başladığı nükleer tahrikli destroyer projesini Çin ile birlikte geliştirebileceği iddia edildi. [37]

Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Viktor Çirkov, beşinci nesil nükleer denizaltı geliştirilmesi için savunma sanayiine görev verildiğini açıkladı. [38]Çirkov ayrıca, 2020 yılına kadar 10 nükleer denizaltının modernizasyonunun tamamlanmış olacağını da bildirdi. [39]

Proje 677 Lada sınıfı dizel elektrik denizaltılardan üçüncüsü olan B587 Velikiye Luki, Admiralti Tersanesi'nde 19 Mart günü düzenlenen törenle kızağa kondu. 1997 ve 2005 yılında kızağa konan ilk iki denizaltının inşası, tasarım ve üretim sorunları nedeniyle 2009 yılında dondurulmuştu. Proje 2013 yılında tekrar başlatılmıştı. [40]

Proje 885 Yasen sınıfının beşinci denizaltısı olan Arhangelsk, 19 Mart günü Sevmaş Tersanesi'nde düzenlenen törenle kızağa kondu. [41]

İrkut şirketi Genel Müdürü Oleg Demçenko, Belarus'un 2012 yılında siparişini verdiği dört adet Yak-130 jet eğitim / taarruz uçağının Nisan ayında teslim edileceğini açıkladı. Demçenko ayrıca Ermenistan ve Özbekistan ile de Yak-130 satışı için sözleşme görüşmelerinin devam ettiğini bildirdi. [42]

Jane's Defence Industry'nin 19 Mart tarihli haberine göre, Rosoboroneksport şirketi Genel Müdürü Anatoli İsaykin, 18 Mart günü şirketin halen elindeki siparişlerin toplam bedelinin USD39 milyar olduğunu açıkladı.

Jane's Defence Weekly'nin 16 Mart tarihli haberine göre Kuzey Filosu ve Batı Askeri Bölge Komutanlığı'na bağlı birlikler 16 Mart günü seferberlik ve intikal tatbikatlarına yönelik olarak alarm durumuna geçirildiler. Söz konusu tatbikatlar 38,000 asker, 3,360 araç, 41 gemi, 15 denizaltı, 110 uçak ve helikopteri kapsıyor. Tatbikatta ayrıca İlyuşin Il-38 (NATO kodu "May") deniz karakol uçakları, denizaltı savunma harbi eğtiimi icra ettiler. [43][44]

Tupolev Tu-22M3 (NATO kodu "Backfire") tipi stratejik bombardıman uçakları, 16 - 21 Mart tarihleri arasında Karadeniz'de düzenlenen tatbikatlar için Kırım'a intikal etti. [45][46]

Rusya'nın, ilhak ettiği Kırım'a taktik nükleer başlık taşıyabilen Iskander (NATO kodu SS-26 "Stone") taktik balistik füzelerini konuşlandırdığı iddia edildi. [47]

S-300 hava savunma sisteminin yeni versiyonu olan S-300V4'ün Batı Askeri Bölge Komutanlığı'nda hizmete girmeye başladığı bildirildi. Söz konusu sistemin menzili 400km olarak veriliyor. [48]

Jane's Defence Weekly'nin 6 Mart tarihli haberine göre Rus Hava Kuvvetleri Mi-8MTPR-1 tipi elektronik harp helikopterlerinden üç adedini 4 Mart günü teslim aldı. Mi-8MTV-5-1 tipi genel maksat helikopteri üzerine şekillendirilen Mi-8MTPR-1'ler, KRET üretimi Riçag AV tipi aktif karıştırma sistemi ile donatılmış. Helikopterlerin ana görevi, komuta kontrol sistemlerine karşı elektronik taarruz ile hava savunma ve havadan yere güdümlü füze sistemlerinin radar algılayıcı başlıklarının karıştırılması. Teslim edilen üç helikopter Batı Askeri Bölge Komutanlığı'nda hizmete girdi. Toplam 18 adet Mi-8MTPR-1'in hizmete girmesi planlanıyor.

Savunma Bakanı Sergey Şoygu, Barents Denizi üzerinde MiG-31 (NATO kodu "Foxhound") ve Su-24 (NATO kodu "Fencer") tiplerinde 40'dan fazla savaş uçağının katılımı ile bir hava savunma ve önleme tatbikatının gerçekleştirildiğini açıkladı. [49]

Kamov Ka-52 Alligator saldırı helikopterinin, Fransa'dan alınması planlanan Mistral sınıfı helikopter çıkarma gemisinde kullanılmak üzere geliştirilen deniz versiyonu olan Ka-52K ilk deneme uçuşunu gerçekleştirdi. [50]Öte yandan Savunma Bakan Yardımcısı Yuri Borisov, sene sonuna kadar 16 adet Ka-52 saldırı helikopterinin teslim alınacağını açıkladı. [51]Öte yandan Borisov, Kutup koşullarına göre tadil edilmiş 100 adet Mi-9 "Terminator" helikopterine ihtiyacın bulunduğunu açıkladı. [52]

Rus İzvestiya gazetesine konuşan Ukraynalı uçak üreticisi Antonov'un başkanı Oksana Trofimçuk, Rusya ile Ukrayna'nın An-70 nakliye uçağı geliştirme projesindeki işbirliklerini 2014 yılı başlarında sonlandırdıklarını açıkladı. Rusya, geliştirilen uçaktan 2020 yılına kadar 60 adet almayı planlıyordu.

Rusya'nın Endonezya Büyükelçisi Mihail Galuzin, ülkesinin Endonezya'ya, yeni savaş uçağı ihtiyacı kapsamında Suhoy Su-35'in seçimi halinde modern savaş uçağı teknolojisini transfer etmeye hazır olduğunu açıkladı. [53]

Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Viktör Çirkov, Rus donanması hizmetine 2015 yılı içinde 50 yeni gemi katılacağını açıkladı. [54]Öte yandan Çirkov, yılın ilk üç ayında denizaltı devriye seyirlerinin sayısının, 2013 yılına göre %50 artmış olduğunu açıkladı. [55]

Jane's International Defence Review'in 3 Mart tarihli haberine göre UralVagonZavod şirketi, deniz ve kara platformlarında kullanılmak üzere geliştirdiği AU-220M adlı 57mm topa sahip uzaktan kumandalı taret sistemini tanıttı. Taret üzerinde ayrıca 7.62mm PKTM makinalı tüfek ve 81mm bombaatarlar bulunuyor.

Rosoboroneksport şirketi, Su-30MKM uçaklarında kullanılacak havadan havaya ve havadan yere güdümlü füzelerin Malezya'ya teslimatlarının başladığını açıkladı. Malezya, Ağustos 2003'te 18 adet Su-30MKM için USD900 milyonluk bir sipariş vermiş, uçakların teslimatı 2011 yılında tamamlanmıştı. [56]


Suriye

ABD öncülüğündeki koalisyon ülkelerinin Irak ve Suriye’deki IŞİD hedeflerine karşı düzenledikleri hava saldırıları Mart ayında da devam etti. Ay boyunca Deyrizor, Kobani, Haseke ve Tel Hamis'teki hedeflere düzenlenen 100 ayrı hava saldırısında 50 silahlı grup, 103 mevzi, 1 tünel, 1 toplanma bölgesi, 1 seyyar petrol rafinerisi, 1 ham petrol deposu, 1 sığınak, 5 ağır makinalı tüfek, 4 uçaksavar, 1 tank, 1 bina, 2 zırhlı personel taşıyıcı, 24 araç, 3 ağır iş makinası ve 2 motorsiklet vuruldu.

Suriye ordusu, 17 Mart günü Lazkiye yakınlarında bir ABD İHA'sının düşürüldüğünü açıkladı. [57] Düşen İHA’nın, İncirlik’ten kalkan bir MQ-1 Predator olduğu açıklandı. [58][59]

22 Mart günü Suriye Deniz Kuvvetleri'ne ait 2393 sei numaralı bir Mil Mi-14PL helikopteri, motor arızası nedeniyle İdlib yakınlarında mecburi iniş sonrası kırıma uğradı. Helikopterin sekiz kişilik mürettebatı El Nusra Cephesi militanları tarafından esir alındı. [60][61][62]

İran'ın, Esad rejimine destek amacıyla Suriye'ye gönderdiği 10 adet Suhoy Su-22 (NATO kodu "Fitter") taarruz uçağından biri, Humus'un Telbise ilçesini bombalarken görüntülendi. [63]

Rus yapımı 6S8 KVSK tipi büyük kalibreli keskin nişancı silahı, Suriye ordusu birliklerinin kullanımında görüntülendi. [64]


Ukrayna

Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko 2 Mart günü, ithal edilen savunma araç gereç ve teçhizatının vergiden muaf tutulmasına yönelik bir kanunu onayladı.

ABD yönetimi 11 Mart günü Ukrayna'ya, USD75 milyon tutarında askeri muhabere ekipmanı, İHA, havan tespit radarı, sıhhi malzeme ve sair teçhizat transferini teklif etti. [65]Öte yandan Jane's Defence Weekly'nin 18 Mart tarihli haberine göre, ABD Kara Kuvvetleri'nin Avrupa birlikleri komutanı Tümgeneral Ben Hodges, Ukrayna ordusuna verilen AN/TPQ-49 Lightweight Counter-Mortar Radar (LCMR) havan tespit radarının son derece yüksek bir performansla çalıştığını açıkladı.

Jane's Defence Weekly'nin 4 Mart tarihli haberine göre, Ukroboronprom tarafından 2 Mart günü yapılan açıklamada Devlet Topçu Mühimmatı Tasarım Bürosu KBAO'nun mühimmat üretim hızını 2013 yılına göre dört katına çıkarmış olduğu duyuruldu. Öte yandan şirket 4 Mart günü, NATO'nun kodlama ve standardizasyon sistemine uyum için çalışmaların başlatıldığını açıkladı. 






[1]"Mig-29’lar neden Konya’ya geldi?": http://kokpit.aero/mig-29-lar-konya-da
[2]"Florida Air Guard F-15C Eagles To Deploy To Russia's Doorstep": http://foxtrotalpha.jalopnik.com/florida-air-guard-f-15c-eagles-to-deploy-to-russias-doo-1694154634
[7]"Iraqi Air Force got CH-4B drone from China: Moscow think tank": http://www.wantchinatimes.com/news-subclass-cnt.aspx?id=20150319000159&cid=1101
[12]"US begins airstrikes against Islamic State in Tikrit, supports Shiite militias": http://www.longwarjournal.org/archives/2015/03/us-begins-airstrikes-against-islamic-state-in-tikrit-supports-shiite-militias.php
[15]"Iran's expanding sphere of influence: Iranian T-72 tanks in Iraq (1)": http://spioenkop.blogspot.com.tr/2015/03/irans-expanding-sphere-of-influence_52.html
[16]"Iran's expanding sphere of influence: Iranian T-72 tanks in Iraq (2)": http://spioenkop.blogspot.com.tr/2015/03/irans-expanding-sphere-of-influence_98.html
[18]"Iran Unveils Surface to Surface Missile With 2500 KM Range; Weapon is Direct Threat to US Vessels in Persian Gulf": http://www.algemeiner.com/2015/03/08/new-iranian-threat-islamic-republic-unveils-surface-to-surface-missile-with-2500-km-range-direct-threat-to-us-vessels-in-persian-gulf/
[21]"Iran Navy Working on Idigenized Version of Phalanx CIWS: Commander": http://www.tasnimnews.com/english/Home/Single/677110
[23]"Propulsion Contract for Israeli Navy’s Fast Patrol Boats Awarded": http://navaltoday.com/2015/03/23/propulsion-contract-for-israeli-navys-fast-patrol-boats-awarded/
[25]"Görevden kaçan seferi sayısı artınca RMMO önlem aldı": http://www.gundemkibris.com/gorevden-kacan-seferi-sayisi-artinca-rmmo-onlem-aldi-108616h.htm
[26]"Further Egyptian MiG-21 deliveries to the Libyan Air Force": http://spioenkop.blogspot.com.tr/2015/03/further-egyptian-mig-21-deliveries-to.html
[28]"SNMG2 Trains with Romanian Navy in Black Sea": http://navaltoday.com/2015/03/20/snmg2-trains-with-romanian-navy-in-black-sea/
[34]"Russia's New Military Transport Plane Set to Make Its Maiden Flight in 2017": http://sputniknews.com/military/20150326/1020026432.html
[35]"Russia developing aircraft fleet that will deploy army, tanks anywhere on earth 'within hours'": http://www.aninews.in/newsdetail4/story208759/russia-developing-aircraft-fleet-that-will-deploy-army-tanks-anywhere-on-earth-039-within-hours-039-.html
[37]"Russia, China may coordinate on nuclear-powered destroyer": http://www.wantchinatimes.com/news-subclass-cnt.aspx
[39]"Russia to Upgrade 10 Nuclear Submarines by 2020": http://thediplomat.com/2015/03/russia-to-upgrade-10-nuclear-submarines-by-2020/
[40]"Admiralty Shipyards lays down submarine Velykiye Luki (photo)": http://en.portnews.ru/news/196635/
[41]"Sevmash OJSC Lays Keel for Russian Navy’s New Sub": http://navaltoday.com/2015/03/23/sevmash-ojsc-lays-keel-for-russian-navys-new-sub/
[43]"Russian Armed Forces Search for Submarines During Drills in Barents Sea": http://sputniknews.com/politics/20150317/1019592231.html
[44]"Russian Navy Carries Out Mock Attack on Nuclear Submarine": http://www.newsweek.com/russian-navy-practices-attack-arctic-nuclear-submarine-315027
[45]"Russian Strategic Strike Bombers Deployed to Crimea for Military Drills": http://sputniknews.com/military/20150317/1019595277.html
[46]"Why The Tu-22M Deployment To Crimea Changes Everything": http://www.vrworld.com/2015/03/19/why-the-tu-22m-deployment-to-crimea-changes-everything/
[47]"Rumors About Nuclear Weapons in Crimea": http://fas.org/blogs/security/2014/12/crimea/
[48]"Russian army puts into service long-range missile for S-300V4 system — source": http://tass.ru/en/russia/781138
[49]"Over 40 Russian Fighter Jet Crews Hold Airstrike Drills in Barents Sea": http://sputniknews.com/russia/20150306/1019136349.html
[50]"Russian Navy new Ka-52K Hokum B Naval Attack Helicopter Conducted its First Test Flight": http://www.navyrecognition.com/index.php?option=com_content&task=view&id=2483
[55]"Russian Navy Chief: Submarine Patrols Up 50 Percent Over Last Year": http://news.usni.org/2015/03/19/russian-navy-chief-submarine-patrols-up-50-percent-over-last-year
[56] Russia Starts Missiles Delivery for Su-30MKM Jets Designed for Malaysia: http://sputniknews.com/military/20150317/1019603029.html
[62]"Footage of Syrian Navy Mi-14 crash landing": http://alert5.com/2015/03/23/footage-of-syrian-navy-mi-14-crash-landing/

İnsansız Hava Araçlarında Beka Kabiliyeti

$
0
0
İnsansız hava araçlarının kullanımı, askeri ihtiyaçlar tarafından şekillendirilmiş ve özellikle teknolojideki gelişmelere paralele olarak son 25 yıllık dönemde hızla artmıştır. Personel ve malzeme riskini asgariye indirerek düşman bölge üzerinde istihbarat toplama, keşif ve gözetleme gibi yüksek riskli görevlerde İHA’ların kullanımı yaygınlaşmaktadır. Bu yönelim, İHA’ların düşman hava savunma sistemlerine karşı korunmalarının ve muhtemel tehditlere karşı göreve devam edebilme yeteneklerinin geliştirilmesi ihtiyacını doğurmuştur.

Tasarım özellikleri itibariyle insanlı hava araçlarından önemli farklılıklara sahip olan İHA’ların, kendini koruma ve tehditlerden sakınma teknik, yöntem ve sistemleri de, insanlı platformlardan farklılıklar gösterebilmektedir.


1. BAZI ÖRNEK VAKALAR


İHA’ların kullanımlarının artması ile, anılan tehditlerin güncelliği ve uygulanabilirliği gözlemlenmeye başlamıştır. Özellikle son 10 yıllık dönemde, dünya çapında pek çok kriz ve çatışma bölgesinde ön planda olan İHA’ların, çeşitli teknik ve sistemlerle imha edilmeleri ya da ele geçirilmeleri ile sonuçlanan olaylar yaşanmıştır. Aşağıda bazı örnek olaylar sıralanmıştır:

2002 Nisan ayında Suriye’nin Lazkiye limanındaki askeri sistem sevkiyatını görüntüleyen İsrail Hava Kuvvetleri’ne ait bir İHA, Suriye Hava Kuvvetleri’ne ait bir MiG-23ML savaş uçağından ateşlenen R-60 kısa menzil kızıötesi güdümlü füzesi ile düşürüldü.

07.06.2002 tarihinde, Hint Hava Kuvvetleri'ne ait iki adet İsrail yapımı Searcher II modeli İHA, Pakistan hava sahasını Lahor şehri yakınlarında alçak irtifadan ihlâl etti. Pakistan Hava Kuvvetleri, bu İHA'lara karşılık Rafik Hava Üssü'nden iki Dassault Mirage III ve dört adet Chengdu F-7P savaş uçağını kaldırdı. Bu uçakların İHA'yı tespit edememesi üzerine Kamra Hava Üssü'nden havalanan iki F-16A'dan biri, Searcher II'lerden birini tespit edip bir adet AIM-9L Sidewinder kızılötesi güdümlü kısa menzilli füze ile vurarak düşürdü.

23.12.2002 tarihinde, Irak üzerinde keşif uçuşu yapan ve AIM-92 Stinger kısa menzilli kızılötesi havadan havaya füzeler ile donatılmış bir Predator, Irak Hava Kuvvetleri’ne ait bir MiG-25 savaş uçağı ile karşılaştı. MiG-25’e iki adet Stinger ateşleyen Predator, hedefini vuramadı. İHA, Irak jeti tarafından tipi belirlenemeyen bir füze ile vurularak düşürüldü.

Temmuz - Ağustos 2006'da cereyan eden İkinci Lübnan Savaşı sırasında, Güney Lübnan'dan havalanıp İsrail hava sahasına sızmaya çalışan üç adet İran yapımı Ebabil T tipi İHA, İsrail Hava Kuvvetleri'ne ait Lockheed Martin F-16C uçaklarından ateşlenen Python 5 tipi kısa menzilli havadan havaya füzelerle vurularak düşürüldü. 

21.04.2008 tarihinde Gürcistan’a ait İsrail yapımı Hermes 450 tipi bir İHA, Abhazya üzerinde uçarken Rus Hava Kuvvetleri’ne ait bir MiG-29 jeti tarafından kısa menzilli kızılötesi güdümlü füze ile vurularak düşürüldü. 

Savunma Bakanlığı'ndan 16.03.2009 tarihinde yapılan bir açıklamada, 25.02.2009 günü Bağdat'ın yaklaşık 96km kuzeydoğusunda, İran'a ait bir İHA'nın düşürüldüğü bildirilmiştir. Açıklamaya göre, Irak sınırını geçmesinden sonra tespit edilen İHA, önleme görevi ile kaldırılan iki F-16 savaş uçağı tarafından görsel olarak tespit ve Ebabil 3 modeli olarak teşhis edilmiştir. Söz konusu İHA, yaklaşık 1 saat 10 dakika takip edilmesini müteakip, füze ile vurularak düşürülmüştür.

İsrail Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16I jeti, 06.10.2012 tarihinde Necef Çölü üzerinde, Dimona Nükleer Santrali yakınlarında uçmakta olan Hizbullah örgütüne ait bir İHA'yı vurarak düşürdü. Olayla ilgili ilginç bir husus, F-16'nın yaklaşık 30 dakika takip ettiği İHA'ya ateşlediği ilk Python IV füzesinin hedefi ıskalaması, akabinde ikinci füzenin isabet kaydetmesidir.

01.11.2012 tarihinde ABD Hava Kuvvetleri'ne ait bir General Atomics Aeronautical Systems üretimi MQ-1C Predator tipi İHA, İran kıyısından 16 deniz mili uzakta ve uluslararası hava sahasında İran Suhoy Su-25 tipi taarruz uçakları tarafından saldırıya uğradı. ABD Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre İran Su-25'leri, İHA'ya yakın menzilden 30mm otomatik topları ile ateş açtılar. 


2. İNSANSIZ HAVA ARAÇLARI

İnsansız Hava Aracı (İHA) terimi çok genel bir ifade ile kendi içindeki bir pilot tarafından kumanda edilmeyen, önceden belirlenmiş bir rotada ya da uzaktan kumanda ile uçan sabit ya da döner kanatlı hava araçlarını tanımlar. İHA’ları, güdümlü füze sistemlerinden ayıran husus, görevden sonra tekrar kullanılabilmeleri; bir başka deyişle uçuşun iniş bacağını başarabilmeleridir. 

Özellikle 2. Dünya Savaşı'ndan sonra savaş alanına ilişkin keşif, gözetleme ve istihbarat toplama ihtiyaçlarının değişmesi, gelişen teknoloji ile birlikte bu görevlerin hızlı ve düşük riskle yerine getirilmesini sağlayacak sistemlere odaklanılması sonucunu doğurmuştur. Elektronik ve haberleşme teknolojilerindeki ilerlemelere paralel olarak uzaktan kumanda, otomatik pilot, elektrooptik ve radar başta olmak üzere algılayıcı (sensör), veri bağı (data link) gibi alt sistemler geliştirilmiştir. Böylelikle, keşif, gözetleme ve istihbarat görevlerinde insansız uçakların kullanılması mümkün hale gelmiştir. Nitekim önce Vietnam Savaşı, akabinde Arap - İsrail ve İran - Irak savaşlarında İHA'lar, düşman birliklerin hareket, konuşlanma ve harbe hazırlık durumlarının tespitine yönelik olarak kullanılmıştır.

Zaman içinde İHA'lar, en küçük askeri birimden en tepedekine; taktik seviyeden stratejik seviyeye kadar tüm istihbarat ve komuta - kontrol katmanlarında kullanılır hale gelmiştir. Tüm bu seviye ve katmanların kendilerine özgü ihtiyaç ve koşullarına uygun olarak İHA tasarım ve üretiminde de çeşitli parametreler üzerinden sınıflandırma yapmak mümkündür. Bu sınıflandırma yöntemlerinden ikisi Tablo 1’de sunulmuştur.

Tablo 1. NATO İHA Sınıflandırması (Joint Capability Group for Unmanned Aerial Systems; JCGUAS)

İHA'ların öncelikli kullanım alanları olan olan istihbarat, keşif ve gözetleme (İGK) görevleri; doğaları gereği dost olmayan hava sahasında gerçekleştirilmektedir. Pilot, operatör gibi personelin hayatlarının tehlikeye atılmaması ve insan faktörünün elenmesinden dolayı elde edilen çok uzun süreler kesintisiz görev yapabilme yeteneği, İHA'ları bu tip görevler için vazgeçilmez unsurlar haline getirmiştir. Bundan dolayı da İHA'ların taşıdıkları algılayıcı ve iletişim sistem yelpazesinde, gelişen teknolojiyle birlikte büyük bir genişleme olmuştur.

İHA'ların İGK alanında olgunlaşmaya başlaması ile birlikte farklı görev alanlarında da fayda sağlayabilecekleri değerlendirilmeye başlanmıştır. Bunların en önemlisi, muharip görevlerdir. Bu kapsamda güdümlü bomba ve füze gibi silah sistemleri ile donatılan İHA'ların, özellikle fırsat hedeflerine veya riskli bölgelerde taarruz görevlerinde kullanımı yaygınlaşmıştır. Bu doğrultuda İHA'ların yakın gelecekte yüksek risk taşıyan düşman hava savunmasının bastırılması (SEAD; Supression of Enemy Air Defences) ve imhası (DEAD; Destruction of Enemy Air Defences) görevleri ön plana çıkmaktadır. Orta - uzun vadede ise hava - hava muharebesine yönelik olarak av, önleme görevlerinin gündeme gelmesi beklenmektedir.

İGK ve muharip görevlere ek olarak, özel maksatlı İHA'lar ve özel görev uygulamaları da mevcuttur. Bunlar arasında mayın arama, kimyasal / biyolojik / radyoaktif / nükleer (KBRN) ajan tespiti, muhabere röle gibi kullanım alanları sayılabilir.

Beş ana başlıkta toplanabilecek İHA görev ve kullanım alanları şunlardır:

İstihbarat / Keşif / Gözetleme
• Taktik saha keşif / gözetleme
• Stratejik keşif / gözetleme

Muharip
• İç güvenlik, terörizm ve kaçakçılıkla mücadele
• Yakın hava desteği
• Hava savunma sistemlerinin bastırılması (SEAD) ve imhası (DEAD)
• Hava savunma, av / önleme

Hedef Benzetimi 
• Hedef uçak 
• Sahte uçak (Dekoy)

Elektronik Harp
• Sinyal istihbaratı (ELINT / SIGINT)
• Radar elektronik harp
• Muhabere elektronik harp
• Önleyici elektronik harp

Özel Görevler
• Haberleşme desteği
• Mayın / patlayıcı tespit
• Kimyasal, Biyolojik, Radyoaktif, Nükleer (KBRN) tespit
• Deniz karakol / denizaltı savunma harbi (DSH)
• Kargo taşıma ve lojistik destek
• Arama – kurtarma 

Neredeyse tamamı muharebe sahasında ve dost olmayan unsurların hâkimiyetindeki hava sahasında ifa edilen bu görevler, İHA’yı belli bir risk altına sokmaktadır. Başka bir ifade ile sayılan görevlerin büyük kısmı İHA’nın bekası açısından kayda değer riskler taşımaktadır. 


3. BEKA KABİLİYETİ

Beka, kelime anlamı olarak “kalıcılık” ya da “ölmezlik” anlamlarını taşımaktadır. Dolayısıyla beka kabiliyeti, hayatta kalabilme, varlığını sürdürebilmeyi tanımlar. Bir sistemin beka kabiliyeti, varlığına veya görev yapabilmesine yönelebilecek engellerden sakınmak, bunları bertaraf etmek ya da bu engellerin etkilerine rağmen hayatta kalabilmek olarak açılabilir.

Askeri platformlarda beka kabiliyeti dört ana etkenin bileşimidir. Bu ana etkenler şöyle özetlenebilir:

i. Tespit - Teşhis - Takip (3T) Önlenmesi: Platformun düşman unsurları tarafından fark edilmesi; tipinin ve / veya hareket bileşenlerinin (konum, yön, irtifa, sürat vb) belirlenmesi ve müteakiben saldırı için gerekli pozisyonun alınması (nişan alma, hedefe kilitlenme, atış kontrol çözümünün hesaplanması vb) işlemlerini engelleme ya da bunlardan kaçınma maksadıyla kullanılan taktik, teknik ve sistemleri kapsar.

ii. Sakınma: Düşman silah sistemlerinin vereceği hasardan sakınma; isabet almama ya da söz konusu silahların tehdidi altına girmeme kabiliyetini belirtir.

iii. Dayanıklılık: Alınacak hasar / isabete rağmen göreve devam edebilme; yapısal bütünlüğün korunması ve hasar dayanımını içerir.

iv. Kurtulabilme: Alınan isabet / hasara rağmen dost birliklerin kontrolündeki bölgeye ulaşabilme veya üsse dönebilme kabiliyetini ifade eder.

Görev yapılan ortam ve platform tipine göre bu dört aşamada kullanılacak teknik, taktik ve sistemler farklılık arz eder. Söz gelimi bir ana muharebe tankı için "Dayanıklılık" kaleminde en önemli unsur olan zırh, ağırlığın önemli olduğu bir uçakta ön planda olmayabilir. Veyahut sessizliğin en önemli unsur olduğu denizaltılar için uygulanan gürültü azaltma teknik ve sistemleri, helikopterler için uygulanabilir olmayabilir.

Bir askeri platform için söz konusu dört etkene yönelik olarak geliştirilecek kabiliyetin, tasarım aşamasından itibaren kurgulanması zaruriyeti ortaya çıkmaktadır. Başka bir ifade ile bir platformun beka kabiliyeti, geliştirme sürecinden itibaren şekillendirilecek tasarım özellikleri, alt sistem ve bileşen özellikleri ile tanımlanmalıdır. 

Platformun görev tanımı, operasyonel konsepti (Concept of Operations; CONOPS), karşılaşması muhtemel tehditlerin nitelik ve nicelikleri gibi etkenler, platformun beka kabiliyetine yönelik tasarım ve performans isterlerini belirleyici rol oynayacaklardır. Dolayısıyla, platformun beka kabiliyetinin yüksek olması, tehdit analizinin sağlıklı yapılabilmesine bağlıdır. Bu analizde, mevcut tehditler kadar, oluşması muhtemel tehditlerin de göz önünde bulundurulmasının; dolayısıyla teknoloji ve kabiliyet öngörülerinin sağlıklı ve hassas biçimde yapılabilmesinin hayati derecede önem taşıdığı açıktır. Teknolojinin gelişmesi ve teknolojiye erişimin kolaylaşması, modern harp sahasındaki tehditlerin niteliğini de son derece hızlı bir şekilde değiştirmektedir. Söz gelimi 20 yıl görev yapması planlanan bir askeri platformun beka kabiliyetine yönelik tasarım yapılırken, 20 yıl sonrasının teknoloji ortamı ve kabiliyet gelişimine yönelik değerlendirme ve öngörüler yapılabilmelidir.

Beka kabiliyetine yönelik tasarımda, platformun maliyet ve niteliği önem taşımaktadır. Düşük maliyetli, çok sayıda üretilip kullanılacak bir platforma yönelik çözüm ile yüksek maliyetli, sayıca az üretilecek bir platforma yönelik bir çözüm farklılık arz edebilir. İnsanlı platformlarda bu parametrelere ayrıca insan faktörü de etki ederken insansız sistemlerde görev başarımı ön plandadır. Bunun gibi görev ve performans öncelikleri, beka kabiliyetine yönelik teknik, taktik ve sistem tercihlerini belirleyici rol oynamaktadır. Benzer şekilde, düşük maliyete veya süratli bir şekilde ikame edilebilen, sarf edilebilen ya da varlıkları görevin başarımı için hayati önemi haiz platformların beka kabiliyetine yönelik tasarım kurguları farklılık arz eder.

Beka kabiliyeti, platformun ne olursa olsun varlığını sürdürebilmesi ya da başka bir tabirle tek parça kalabilmesinden ziyade, görevin, tehdidin ve ortamın koşullarına göre ele alınması gereken bir husustur. Örneğin bir ana muharebe tankının beka kabiliyetini artırmak için, zırhını hiç bir mühimmatın delemeyeceği kadar kalın ve mukavim yapmak; sürat, ağırlık, bakım - lojistik faktörleri açısından sakıncalar veya dezavantajlar doğurabilir. Bu durumda ise, farklı sistem ve tasarım çözümlerini de tasarıma dâhil ederek bir dengeye ulaşılması yoluna gidilmelidir. Dolayısıyla beka kabiliyeti, yukarıda sayılan dört parametre ön planda tutularak çözülmesi gereken bir optimizasyon problemidir. Kullanılabilecek tedbir, teknik ve sistemler genel olarak şu şekilde gruplandırılabilir:


3.1 İz Azaltımı

i. Görsel: Gövde formunun tasarımı, aktif veya pasif kamuflaj teknikleri, örtü ve ağ benzeri ilave tertibat vb
ii. Akustik: Ses yalıtımına yönelik kaplamalar, titreşim sönümleyici sistemler vb
iii. Elektromanyetik: Radar sönümleyici malzeme ve boyalar, gövde geometrisi vb
iv. Isıl: Egzoz gazı soğutma sistemleri, termal yalıtım malzeme ve boyaları vb


3.2 Ortam Koşullarının Kullanımı

i. Arazi: Örneğin uçuş irtifasının, radar kapsama alanı asgari irtifası altında tutulması
ii. Bitki örtüsü, şehir dokusu vb.: Tehdit silah ve algılayıcı sistemlerin kapsama alanı dışında kalmak için mania, sütre vb unsurların kullanımı
iii. Yağmur, sis, bulut, vb ortam: Algılayıcı sistemlerin performanslarını menfi etkileyen ortam koşullarında hareket edilmesi


3.3. Aktif / Pasif Sistemler

i. Karıştırıcı / aldatıcı sistemler (Elektromanyetik, termal, akustik)
ii. Sahte hedef (decoy) kullanımı
iii. "Hard kill" (tehdidi tahrip edici) sistemler
iv. İkaz sistemleri: Radar ikaz sistemi (radar warning receiver), lazer ikaz sistemi (laser warning receiver), füze ikaz sistemi (missile warning system)
v. Karşı tedbir salıcıları: Chaff / flare salma sistemleri, akustik karıştırıcılar

Bir askeri platformun beka kabiliyeti, anılan sistem ve tedbirlerin, tasarım ve performans isterleri ve tehdit ortamına göre dengeli bir şekilde uygulanması ile sağlanır. İHA’lar için beka kabiliyeti, görece yeni bir konu olup, insanlı sabit kanatlı uçaklarda olduğu kadar olgunlaşmış bir alan değildir.


4. İNSANSIZ HAVA ARAÇLARINDA BEKA KABİLİYETİ UNSURLARI

İnsansız hava aracı sistemi, hava platformu ve yer segmentinden oluşan bir bütündür. Başka bir deyişle bir sistemler sistemidir. Dolayısıyla bir İHA’nın beka kabiliyeti, kendisini oluşturan her bir sistem ve alt sistemin beka kabiliyetinin toplamıdır. Ana bileşenlerin nitelikleri ve karşı karşıya kalabilecekleri risklerin sağlıklı analizi, İHA’nın hayatta kalabilme kabiliyetinin belirlenmesini mümkün kılacaktır.


4.1 Hava Aracı

Elden atılan mini İHA’lardan stratejik seviyeye kadar neredeyse tüm İHA’ların gövde ve kanat yapıları, kompozit malzeme ağırlıklı olarak imal edilmektedir. İHA’ların boyut ve ağırlık olarak çok çeşitli tiplerde olması, standart bir karşı tedbir mimarisi geliştirmeyi imkansız kılmaktadır. Mini ya da taktik sınıf İHA’larda, gövde ağırlığı ve hacim kısıtlarından dolayı aktif ya da pasif karşı tedbir sistemlerinin kullanımı mümkün olmamaktadır. Buna karşılık daha büyük boyutlu, operatif ya da stratejik sınıf İHA’ların gövdeleri, bu tip sistemlerin takılmasına izin verecek hacme sahip olabilir.

Buna ilaveten, küçük sınıf (Örneğin Sınıf I veya Sınıf II) İHA’ların gövde yapıları, yerden açılan ateşe karşı daha büyük İHA’lara göre çok daha zayıftır. Bu durumda da manevra kabiliyeti ve görsel iz azaltım tedbirleri önem kazanmaktadır. Büyük boyutlu İHA’larda, gövdenin daha sağlam malzemelerden, takviyeli olarak üretilmesi mümkün olabilmektedir.


4.2. Komuta Kontrol Sistemi

Yer kontrol istasyonu ve veri bağı (datalink) sistemi olmadan bir İHA herhangi bir anlam ifade etmez. Dolayısıyla anılan bu sistemlerin sağlıklı ve etkin biçimde çalışabilmeleri, İHA’nın görevini devam ettirebilmesi için kritik derecede önemlidir. 

Başta İGK olmak üzere İHA'ların hemen hemen tüm görevleri, yerdeki bir komuta kontrol merkezi ile çift yönlü iletişimi gerektirmektedir. Bu iletişimin içeriği aşağıdaki fonksiyonları içerir:

• Temel uçuş kumandaları (manevra, gaz seviyesi vb)
• Alt sistem, bileşen ve aksam kontrolleri (elektro mekanik veya hidrolik eyleyiciler, kapak vb hareketli parçalar, iniş takımı vb)
• Algılayıcı kontrolleri (elektrooptik kameralar, radarlar, aktif / pasif algılayıcılar vb)
• Silah ve benzeri faydalı yüklerin kontrolleri

Söz konusu bu işlemlerin kontrolü, uçağın performans, görev ve durum verilerinin takibi, Yer Kontrol İstasyonu (YKİ) tarafından gerçekleştirilir. Genel olarak YKİ, çoğunlukla şifreli bir iletişim alıcı (downlink) ve verici (uplink) sistemi ile alınan verilerin işlendiği bir merkezi işlemci biriminden oluşur. YKİ - İHA iletişiminin kesilmesi ya da zarar görmesi, İHA'nın görevini sürdürmesini engelleyebilir veya İHA'nın kaybı ile sonuçlanabilir. 

Dolayısıyla İHA sisteminin beka kabiliyetinin bir de yer boyutu bulunmaktadır. YKİ'ye yönelebilecek tehditler ise iki genel kategori altında gruplandırılabilir:

Fiziksel tehditler: YKİ'nin düşman tarafından tamamen ya da kısmen tahrip edilmesi, YKİ üzerindeki iletişim sistemlerinin çevresel şartlardan ya da düşman faaliyetlerinden dolayı hasar alması vb. Bu tür tehditlerden doğan risklerin asgariye indirilmesi için YKİ'nin aktif ve pasif fiziki güvenliğinin sağlanması, YKİ konumunun seçiminde sızma, saldırı ve sabotaj risklerinin göz önünde bulundurulması, ihtiyat YKİ'lerinin tesisi ile yedekleme sağlanması gibi yöntemler izlenebilir. 

Elektromanyetik ve siber tehditler: YKİ - İHA veri bağının (datalink), İHA üzerindeki altsistemlerin ya da YKİ donanımının elektronik ya da siber harp usul ve sistemleri ile kesilmesi, sekteye uğratılması ya da sızma (intrusion) gerçekleştirilmesi vb sayılabilir. Bu gibi tehditlere karşı kriptolu ve elektronik karşı-karşı tedbir (Electronic counter-counter measures; ECCM) kabiliyetli sistemlerin kullanılması, aktif ve pasif karşı tedbir sistemlerinin kullanılması, etkin elektronik istihbarat (ELINT / SIGINT) uygulanması gibi tedbirler alınmalıdır. 

İran'ın Aralık 2011'de ABD'ye ait bir RQ-170 Sentinel İHA sistemini ele geçirmesi olayında da görüldüğü gibi, İHA'ların özellikle seyrüsefer sistemlerinde, küresel konumlama sistemlerine (Global Positioning System; GPS) bağımlılıkları, elektronik harbe karşı önemli bir zafiyet teşkil etmektedir. Aldatma, yanıltma ve bölgesel karartma gibi yöntemlerle, modern uydu tabanlı seyrüsefer sistemleri devre dışı bırakılabilmekte veya kontrolleri ele geçirilebilmektedir. Böylelikle stratejik öneme sahip tasarım ve istihbarat bilgileri ve teknolojiler, düşman tarafından asgari risk ve maliyetle ele geçirilebilmektedir. Bu husus da, İHA'nın seyrüsefer sistemi tasarımında yedeklilik ve ECCM kabiliyetinin taşıdığı önemi artırmaktadır. Benzer durum, veri bağı ve uçuş kontrol alt sistemleri için de aynen geçerlidir.


4.3 Hava Aracı İz Yönetimi

İHA’ların beka kabiliyeti, diğer insanlı hava araçlarında olduğu gibi görsel, akustik, ısıl ve elektromanyetik izlerinin asgari seviyede tutulabilmesi ile artırılır. Bu durumun istisnası, hedef eğitimi olarak kullanılan İHA’lardır.

4.3.1 Görsel İz: İHA’nın fiziksel boyut ve şekillerinin göz ya da elektrooptik algılayıcılar ile tespitini güçleştirecek şekilde belirlenmesi gerekir. Çoğunlukla düşük hız rejimlerinde uçan başta taktik ve operatif sınıf İHA’ların kanat açıklıkları, gövde uzunluklarına göre oldukça geniştir. Bu durum ise, görsel olarak tespit edilmelerini kolaylaştırıcı bir durum yaratmaktadır. İHA’nın gövde şekli, boyası ve uçuş profili belirlenirken bu durum göz önünde bulundurulmalıdır.

4.3.2 Isıl (Termal) İz: İHA’ların üzerlerindeki en önemli ısı kaynağı, motorlarıdır. Piston, turboprop ya da turbofan olsun, İHA üzerindeki motorun yaydığı ısı, modern elektrooptik / termal algılayıcılar tarafından kolayca tespit edilebilmektedir. Bu duruma karşı motor bölgesindeki gövde yapısının ısı soğurucu malzemeden imal edilmesi, motorun özellikle egzoz çıkış bölgesine yönelik soğutma aksam ve tedbirleri uygulanması, kanat ve gövdede hava sürüklemesi yüksek, dolayısıyla uçuş sırasında ısınan bölgelerin tespiti ve bu bölgelerin uygun malzeme ile kaplanması gibi tedbirler uygulanabilir.

4.3.3 Akustik İz: Günümüzde hizmette olan veya geliştirilen İHA’ların büyük kısmı elektrik ya da benzin motorludur. Alçak veya orta irtifada uçan İHA motorları, özellikle manevra ve irtifa artırma sırasında, ilave performans nedeniyle gürültü yayarlar. Bu da, yerdeki düşman unsurlar tarafından varlıklarının tespitine neden olacağından, en azından görevin başarıyla ifası açısından ciddi bir risktir. Bu duruma karşı, motor bölgesine yönelik titreşim ve ses azaltıcı malzeme kullanımı ile irtifa artırma / azaltma başta olmak üzere akustik izi artırması muhtemel manevralardan önce İHA’nın güvenli bir bölgeye uçması gibi tedbirler alınabilir.

4.3.4 Elektromanyetik İz: İHA’ların, bilhassa modern hava savunma sistemlerinden sakınması veya saklanması için, radar kesit alanını (Radar Cross Section; RCS) düşürücü gövde geometrisi tasarımı, radar soğurucu malzeme ve boya kullanımı, aktif / pasif elektronik harp sistemleri gibi teknik ve tedbirler kullanılabilir. Anılan bu tedbirler, özellikle stratejik seviye, büyük boyutlu İHA’larda daha da önem taşımaktadır. 


4.4 Durumsal Farkındalık

Durumsal farkındalık (situational awareness), bir unsurun içinde bulunduğu ortamın koşulları ve niteliği ile ortamda bulunan diğer unsurlara dair algı seviyesini tanımlayan bir ifadedir. Bu algıyı tam, doğru ve hızlı bir şekilde teşkil edebilen bir unsurun durumsal farkındalığı üst seviyededir denebilir.

Durumsal farkındalık, askeri kullanıma uyarlanınca, görev yapılan alanın koşulları (coğrafi, atmosferik, hidrografik vb), dost ve düşman unsurların konum, durum ve hareketleri gibi bilgileri süratle elde edip birleştirebilme kabiliyetini ifade eder. Elde edilen bu müşterek algı, görevin ifası, oluşabilecek tehditlere karşı önlem ve tehdidin gerçekleşmesi durumunda sakınma / savuşturma gibi eylemlerin başarıyla gerçekleştirilmesi için gereklidir.

Buradan hareketle İHA’larda durumsal farkındalığın, beka kabiliyetinin teşkili için en önemli unsur olarak ortaya çıkmaktadır. Hacim, ağırlık ve güç kısıtları olan İHA’ların, insanlı hava araçlarındaki nitelik ve niceliklerde karşı tedbir sistemleri taşıması zordur. İHA’ların beka kabiliyetinde pasif tedbirleri gerekli kılmaktadır. Dolayısıyla muhtemel tehditleri, önlem almaya yetecek kadar önceden tespit edebilen İHA’nın, beka kabiliyetini artırdığı söylenebilir. Bu da ancak, YKİ ile birlikte komple bir sistem olarak İHA’ların etkin ve süratli komuta, kontrol ve haberleşme sistemleri ile desteklenerek, yüksek bir durumsal farkındalığa sahip olmaları ile mümkündür.


5. İNSANSIZ HAVA ARAÇLARININ BEKASINI TEHDİT EDEN FAKTÖRLER

Uçan bir platform olarak bir İHA’nın, muharebe sahasında karşılaşacağı tehditler genel olarak insanlı platformlarla aynı niteliktedir. İHA’ların insanlı platformlardan farklı olarak boyut, gövde yapısı, akustik / ısıl / elektromanyetik izleri, insanlı sabit ve döner kanatlı uçaklara göre tehdit unsurlarının ağırlık ve dağılımını şekillendirir. Söz konusu bu unsurlar şu şekilde özetlenebilir:

5.1 Piyade silahları: Piyade tarafından taşınan piyade tüfeği, makinalı tüfek, roketatar gibi silahlar, özellikle alçak irtifada ve düşük süratle uçan İHA’lara yönelik risk teşkil eder. 

5.2 Namlulu uçaksavar silahları: Modern uçaksavar topları, optik, elektrooptik veya radar atış kontrol sistemleri ile hedefe tevcih edilen, havada paralanan mühimmat ile baraj ateşi açabilen silah sistemleridir. Yüksek atış süratleri ve özellikle modern atış kontrol sistemleri vasıtası ile yüksek isabet oranına sahip uçaksavar topları, manevra kabiliyeti insanlı platformlara göre düşük olan İHA’lara karşı etkili olmaktadır.

5.3 MANPAD Sistemleri: Personel tarafından taşınabilen ve ateşlenebilen alçak irtifa uçaksavar füze sistemleri (Man Portable Air Defence; MANPAD), hedeften yayılan kızılötesi enerjiye kilitlenirler. Mini (Sınıf I) tip İHA’lar boyutları ve motorlarının yaydığı ısının görece düşüklüğü, Taktik - Operatif (Sınıf III) tip İHA’ların büyük kısmı ise, MANPAD sistemlerinin irtifa tavanından daha yükseğe tırmanabilme kabiliyetleri itibariyle bu sistemlerin tehdidine görece bağışıktır. 

5.4 Radar güdümlü hava savunma füzeleri: Daha ziyade orta ve uzun menzil hava savunmasında kullanılan bu tip füze sistemleri, hedeften yansıyan elektromanyetik enerjiye tevcih edilirler. Dolayısıyla hedef İHA’nın radar kesit alanı ne kadar yüksekse, maruz kaldığı risk de o kadar büyüktür. Bu da, özellikle Sınıf III tipi İHA’lar için radar güdümlü hava savunma sistemlerini öncelikli tehditlerden kılmaktadır.

5.5. Havadan havaya füze sistemleri: Düşman uçak ve helikopterleri tarafından ateşlenen güdümlü füze sistemleri, özellikle Sınıf II ve Sınıf III tipi İHA’lar için ciddi risk teşkil etmektedir. Aynı yer konuşlu hava savunma sistemleri gibi, havadan havaya füzelerde de kızılötesi veya radar güdüm – kontrol sistemleri kullanılabilmektedir. Burada füzeyi ateşleyen taraf için esas zorluk, görsel ve RF olarak görece düşük bir ize sahip olan İHA’nın, havadaki uçağın pilotu tarafından görsel olarak ya da algılayıcıları tarafından tespit, teşhis ve takibinin güçlüğüdür.

5.6 Elektronik ve siber harp sistemleri:İHA’nın başta seyrüsefer olmak üzere kritik alt sistemlerinin çalışmasını kesintiye uğratacak, tamamen bozacak ya da yanıltacak kabiliyette elektronik harp / elektronik taarruz sistemlerinin kullanımı yaygınlaşmıştır. Bunda, söz konusu sistemleri kullanan tarafın görece düşük riske maruz kalması rol oynamaktadır. Elektronik harp, hemen hemen tüm İHA sistemleri için en öncelikli beka tehdididir. Zira bu sistem ve teknikler sadece İHA’ya fiziksel zarar verme değil, aynı zamanda İHA’nın toplamış veya toplamakta olduğu istihbarat verilerini ya da İHA'nı’ sahip olduğu kritik teknolojileri ele geçirmekte de kullanılabilir.


Tablo 2. İHA sınıfları için tehdit matrisi


6. İNSANSIZ HAVA ARAÇLARINDA KULLANILAN KORUMA VE KARŞI TEDBİR SİSTEMLERİ

Modern İHA sistemleri, tehdit yoğunluğu yüksek ortamlarda görev yapmaktadır. Bunun anlamı, beka kabiliyetinin, mevcut platform için bir iyileştirme etkeni olarak değil, geliştirme sürecinin en başından itibaren bir tasarım bileşeni olarak ele alınması gerekliliğidir. 

Bu kapsamda, İHA'nın kullanım konsepti de önem taşımaktadır. Görevi itibariyle çok sayıda kullanılabilen ya da kolayca (hızlı ve düşük maliyetle) ikame edilebilen İHA’larda beka kabiliyetine yönelik sistemler, görece düşük öncelik seviyesine sahip olarak seçilebilir. Operatif ya da stratejik seviye İHA'larda, görevin taşıdığı kritiklik derecesi, görevin niteliği, sistemin düşman eline geçmesinin doğurabileceği sakıncalar gibi hususlar nedeniyle beka kabiliyeti daha yüksek önem taşıyacaktır.

İHA Sistemlerinin düşman erken ihbar uyarı sistemleri tarafından tespit edilmelerini güçleştirecek şekilde alçak irtifadan seyir yapmalarına imkân tanımak ve yoğun hava trafiğinde emniyetli uçuşu sağlayabilmek üzere “çarpışma önleme sistemleri” kullanılmaktadır.  Harekât ortamında farklı radar, lazer ve / veya kızılötesi tehditlere karşı kullanılan “elektronik harp kendini koruma sistemleri”, bir diğer beka unsuru olarak değerlendirilmektedir.

Ancak, beka sistemlerinin İHA platformlarına entegrasyonu, platformun faydalı yük taşıma kapasitesini (boyut, ağırlık ve güç gereksinimi açısından) olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Bu nedenle, bu tür sistemlerin kullanımının gündeme gelmesi halinde, asli göreve kısıt getirmeyecek şekilde, hava platformu üzerinde uygun kaynakların mevcut olduğunun kontrol edilmesi gerekmektedir.

İHA’larda beka kabiliyetine katkıda bulunan başlıca koruma ve sakınma sistemleri şunlardır:


6.1 Elektronik Harp Kendini Koruma Sistemleri

Platformun kendini koruma amaçlı fonksiyonlarını yerine getiren elektronik harp kendini koruma sistemleri, tehdidin algılanması, tespit ve teşhis edilmesini müteakip etkisiz hale getirilmesi için aşağıdaki alt sistemlerden oluşmaktadır. 

• Radar İkaz Alıcı Sistemi (Radar Warning Receiver; RWR)
• Radar Frekans (RF) Karıştırıcı Sistemi (Radar Frequency Jammer; RFJ)
• Karşı Tedbir Atma Sistemi (Counter Measure Dispenser System; CMDS)
• Füze İkaz Sistemi (Missile Warning System; MWS)
• Lazer İkaz Almacı Sistemi (Laser Warning Receiver; LWR)
• Kızıl Ötesi Karşı Tedbir Sistemi (Infrared Counter Measure System; IRCM)
• Karşı Tedbir Merkezi Yönetim Birimi

Radar İkaz Alıcı Sistemi, platformun bulunduğu ortamdaki RF tehditleri, Görev Veri Dosyası (GVD) bilgilerini kullanarak algılayan, radar darbe parametrelerini ölçen, yayınları tespit ve teşhis eden ve tehdit ikazı oluşturan sistemdir. 

RF Karıştırıcı Sistemi, platformun bulunduğu ortamda, kendisine aktarılan RF tehdit radarlarını, GVD bilgilerini ve aktarılan tehdit parametrelerini kullanarak izleyen, tehditlere RF karıştırma / aldatma uygulayan, GVD’de tanımlı olması durumunda izlenen ve / veya karıştırılan tehdit bilgilerini kaydeden sistemdir.

Karşı Tedbir Atma Sistemi, radar ve kızılötesi güdümlü tehditlere karşı GVD’de tanımlı atım programlarına uygun olarak chaff ve flare tipi mühimmat atımını gerçekleştiren karşı tedbir sistemidir. Karşı Tedbir Atma Sistemi’nde platform ihtiyacını karşılayacak uygun sayıda atıcı (kartuş) bulunmaktadır. 

Füze İkaz Sistemi, yaklaşmakta olan füze tehdidini tespit ve takip edip, tehdit uyarısı oluşturan sistemdir. Füze İkaz Sistemini oluşturan sensör sayısı platform ihtiyacına uygun olarak belirlenmektedir.  

Lazer İkaz Almacı Sistemi, farklı optik bantlarda çalışan Lazer Mesafe Ölçer, Lazer İşaretleyici ve Lazer Huzme Sürücü içeren lazer tehditleri tespit ve teşhis etme yeteneğine sahip olan sistemdir.

Kızıl Ötesi Karşı Tedbir Sistemi, kızılötesi güdümlü tehditlere karşı KÖ bantta modüle edilmiş karıştırma sinyali uygulayan sistemdir. 

Platform üzerinde yer alan farklı elektronik harp kendini koruma sistemlerinin yönetimi, sistem durumlarının takibi, alt sistemler tarafından teşhis edilen tehditlerin toplanması, ilişkilendirilmesi, karşı tedbirin belirlenmesi,  karşı tedbir uygulama emrinin oluşturulması işlevleri Merkezi Yönetim Birimi tarafından gerçekleştirilir. 

Elektronik Harp Kendini Koruma Sistemlerinin İHA platformlarına entegrasyonu, platformun faydalı yük taşıma kapasitesi (boyut, ağırlık ve güç gereksinimi açısından) ve tehdit unsurlarının analiz edilerek mevcut kaynaklar ve gereken koruma arasında optimum bir çözümün belirlenmesini gerektirmektedir.

Kendini koruma işlevi, doğru ve hızlı karar verilmesini gerektiren, zaman açısından kritik süreçlere sahiptir. Karar mekanizmasının yer kontrol istasyonunda olduğu uygulamalarda, kendini koruma sistemlerinden yere ve yer kontrol istasyonundan hava aracına hızlı veri aktarılabilmesi için veri linki hızının yeterli düzeyde olması gerekmektedir. Ayrıca, İHA platformu üzerinde olay kayıtlarının tutulması ve görev sonrası kayıtların analiz edilmesi ihtiyacı da kritik olarak görülmektedir.  

Söz konusu sistemler, sabit ve döner kanatlı askeri uçaklarda yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu sistemler, hacim ve ağırlıkları ile çalışmaları için gerekli güç bütçesi nedeniyle ancak büyük boyutlu, operatif ya da stratejik İHA'larda kullanıma uygundurlar. Daha küçük boyutlu İHA'larda kullanımları, başta elektronik alt sistem ve algılayıcı bileşenlerinde minyatürizasyon ile mümkün olabilir.

Özellikle etkin bir hava savunma tehdidinin bulunduğu ortamda görev yapacak İHA'lar için, RWR ve RFJ sistemlerinin tasarımı kritik önemi haiz olup, etkin bir elektronik istihbarat (ELINT / SIGINT) desteği ile tehdit kütüphanelerinin devamlı surette güncellenmesi gerekmektedir.

Karşı tedbir salıcı sistemlerin, tehdit hava savunma sistemlerine göre en etkin salma miktar, irtifa, zamanlama gibi parametreleri yüksek sürat ve keskinlikte hesaplayabilmeleri gereklidir. 

Yeni nesil başta omuzdan atılan uçaksavar (Man Portable Air Defence System; MANPADS) füzeleri, gelişmiş pasif güdüm kontrol sistemlerine sahiptir. Herhangi bir elektromanyetik vb yayın yapmayan bu füzelerin arayıcı başlıkları, hedefin ısısını yüksek hassasiyette ayırt edebilmektedir. Bunlara ilaveten, MANPADS'lar, düşük maliyetleri ve kullanım kolaylıkları ile çatışma ve kriz bölgelerinde hızla yayılabilmektedirler. İnsanlı platformlar kadar İHA'ların da bu sistemlerin teşkil ettiği tehdit ile başa çıkması bir takım güçlükler içermektedir. Özellikle orta ve alçak irtifada görev yapan taktik İHA'ların, gövde boyut, ağırlık ve batarya gücü açısından etkin karşı tedbir salıcı sistemlerle donatılmaları güçtür. Bundan dolayı da, ısıl iz azaltımı, tehdit ortamının niteliğine göre hız ve irtifa değişimi zamanlamasının süratle yapılabilmesi, manevra kabiliyeti gibi unsurlar ön plana çıkmaktadır.


6.2 Çarpışma Önleme Sistemleri

İHA Sistemlerinin sivil hava sahasına entegrasyonu, ağ halinde çok sayıda İHA platformunun birlikte kullanımına yönelik eğilimler ve düşman radar sistemleri tarafından tespit olasılığını düşürmek amacı ile yapılan alçak irtifa uçuşları, İHA platformlarının görevleri sırasında emniyetli seyir yapabilmelerine ve beka yeteneklerini artırmaya yönelik ihtiyacı daha da önemli kılmıştır. Bu amaçla, araziye ve/veya birbirlerine çarpmalarını önleyici sistemler ön plana çıkmaktadır. Çarpışma Önleme Sistemleri olarak nitelenen bu sistemler radyo frekans (RF)  veya elektro-optik (EO) tabanlı olabilmekte, her iki teknolojinin de müşterek olarak kullanıldığı uygulamalar görülebilmektedir. 

İHA Sistemleri kapsamında yaygın kullanım alanı bulabilecek RF tabanlı çarpışma önleme sistemleri şunlardır: 

Arazi Takip Radarı  (Terrain Following Radar) 
Çarpışma Önleme Radar Sistemi (Airborne Radar) 
Trafik Uyarı ve Çarpışma Önleme Sistemi (Traffic Alert and Collision Avoidance System – TCAS)

Arazi Takip Radarı, İHA platformunun ilerisine yönlendirilen sinyallerin arazi üzerinden yansımalarının işlenerek uçuş hattındaki arazi yükseklik bilgisini çıkarmayı hedeflemekte, böylece düşük irtifada uçan İHA platformunun yer seviyesi üzerinde emniyetli irtifada kalması sağlanmaktadır. 

Çarpışma Önleme Radarları, entegre edildikleri İHA etrafında tanımlanmış güvenlik bölgelerinde tespit ve gerekirse takip yaparak olası çarpışmaları engellemeyi hedeflemekte, çarpışma olasılığı yükseldiğinde araca manevra komutu vermektedir. Çarpışma Önleme Radar Sistemi antenleri, İHA platformunun alttan ve üstten gelen tehditlere karşı korunması amacı ile gövde altına ve üzerine anten grupları olarak yerleştirilmekte olup, uygulamaya özel anten yapılarının ve sinyal işleme algoritmalarının geliştirilmesi temel teknolojik öncelikler arasında görülmektedir.

Trafik Uyarı ve Çarpışma Önleme Sistemi (Traffic Alert and Collision Avoidance System – TCAS), sorgulayıcı ve cevaplayıcı birimlerden oluşmakta, üzerinde bulunduğu hava platformunun yakın çevresinde bulunan diğer hava platformlarından irtifa ve kimlik bilgilerini almaya yönelik sorgulama yaparak çarpışmayı önlemeyi hedeflemektedir. TCAS sistemleri yalnızca irtifa raporlayan, faal cevaplayıcı sisteme sahip hava platformları ile haberleşebilmektedirler.


7. SONUÇ VE DEĞERLENDİRME

Özellikle elektronik ve bilişim teknolojilerindeki gelişmelere paralel olarak insansız hava araçlarının (İHA) askeri görevlerde kullanımları hızla artmaktadır. Bu durumun bir uzantısı olarak, İHA'lar çok çeşitli boyut, görev ve konfigürasyonda geliştirilmeye başlamıştır. Günümüzde bir sırt çantasında taşınıp elden atılan tipten, jet motoru ile donatılmış ve iniş kalkış için klasik pistlere ihtiyaç duyan tipe kadar çok farklı İHA'lar askeri ve istihbari görevlerle kullanılmaktadır.

İHA'ların en yaygın kullanım alanı, istihbarat, gözetleme ve keşif (İGK) görevleridir. Bu tip görevler, doğaları gereği savaş, kriz ve barış döneminde askeri, siyasi ve teknik açıdan en riskli görevlerdir. Bu husus da, İGK görevli İHA'ların tespit, teşhis, takip ve tahripten korunma için çeşitli tedbir, teknik ve sistemler ile kullanılmalarını gerektirmektedir. Dolayısıyla İHA'lar için beka kabiliyeti, öncelikli tasarım hususlarından biri haline gelmiştir.

İHA'ların insanlı platformlar göre küçük boyutları ve hacimleri ile güç üretme kapasiteleri; taşıyabilecekleri alt sistem ve bileşenler açısından önemli bir kısıt unsurudur. Bu da, aktif ve pasif karşı tedbir sistemleri gibi insanlı askeri platformlarda standart olarak kullanılan bileşenlerin İHA'larda taşınmasını neredeyse imkânsız hale getirmektedir. Bu durumun istisnası, stratejik seviye İHA'lar ile yakın gelecekte dünya çapında yaygınlaşmaları beklenen insansız savaş uçaklarıdır. Bunlar ise, geliştirme, işletme ve idame maliyetleri son derece yüksek, karmaşık platformlardır.

Öte yandan yaygın kullanımdaki İHA'ların çok büyük bir bölümü, görece küçük boyut, hacim ve ağırlık ile düşük görsel, ısıl ve elektromanyetik ize sahip platformlardır. Bundan dolayı İHA'ların tespit, teşhis ve takip edilmeleri, insanlı platformlara göre oldukça zordur. Buna ilaveten, son dönemde yaşanan çoğu örnekte olduğu gibi, İHA'ların önlenmesi ve tahrip edilmesi için, boyut ve maliyetleri ile orantısız efor sarfedilmektedir. Bazı durumlarda tek bir İHA'yı vurmak için harcanan uçak yakıtının ve ateşlenen füzenin toplam maliyeti, İHA'nın kendisinden misliyle fazla olmaktadır. Ancak söz konusu İHA'nın tespit ya da tahribi mümkün olmazsa kullanıcı tarafın elde edeceği kazanımlar da bir o kadar orantısızdır. Bu da, her ne kadar beka kabiliyeti ve özsavunma sistemleri açısından insanlı platformlara göre önemli dezavantajları bulunsa da, İHA'lar için son derece önemli bir asimetrik kabiliyet anlamına gelmektedir.

Dolayısıyla İHA'ların beka kabiliyetlerine yönelik bir tasarımda, fayda - maliyet hesabının çok boyutlu bir şekilde yapılması önem taşımaktadır. Bu hesap, kullanım konseptine ilaveten teknolojik öngörü ve risk analizini de içermelidir.


KAYNAKLAR

[1] Savunma Sanayii Müsteşarlığı, "İHA Sistemleri Yol Haritası (2011-2030)", 2012.

[2] BOŞCOIANU, M., Optimal Path Control for Small UAVs equipped with VTO system, International Conference UAV World, 3rd International Conference UAV World, Frankfurt, Germany, 2009 www.airtec.aero.

[3] Anon. The implementation of network-centric warfare, Report from the Office of Force Transformation, Secretary of Defense, Washington, USA, 2005.

[4] United States. Dept. of Defense, “Annual Report: Unmanned Aerial Vehicles (UAVs)”, Washington, 1995 s.42

[5] Kusumo, R. An integrated decision support system for mid-life upgrade of maritime helicopters, PhD thesis, RMIT

(Daha da) Sessiz Denizaltıların Peşinde

$
0
0
Geçtiğimiz yıl Ekim ayında İsveç, Soğuk Savaş yıllarını anımsatan bir gündem yaşadı. Stockholm açıklarında tespit edilen bir sinyalin, yabancı bir mini denizaltıya ait olabileceği şüphesi ile, ülkenin tüm donanması teyakkuza geçti. Söz konusu sinyalin, olağan şüpheli Rusya'ya ait bir denizaltı olması olasılığı, heyecan ve gerilimi artırsa da, günler süren körebe oyunu sonuçsuz kaldı.

Ancak bu olayın yansımaları devam ediyor. Özellikle denizaltı teknolojilerine yapmış olduğu yatırım ve geliştirdiği teknolojilerle bu alanda güçlü bir konuma sahip olan İsveç'te gündem, denizaltı tespit ve gizlenme teknolojilerine odaklanmış durumda. Başka bir deyişle İsveç, durumdan vazife çıkararak hem denizaltıların daha sessiz çalışması için, hem de denizaltıları daha iyi tespit edebilmek için yenilikçi teknolojilere ağırlık vermekte.

21'nci yüzyılın dretnotları olan denizaltıların çeşitli alt sistemlerine yönelik (tahrik, hedef tespit, silah vb) yenilikçi, çığır açan teknoloji ve fikirler üzerinde çalışılıyor. Aynı ana muharebe tanklarında olduğu gibi, kritik bir eşiğe yaklaşıldığını hissediyorum. Bu kapsamda özellikle Kuzey Avrupa'daki çalışmaları yakından takip etmekte fayda var, zira İsveç, Hollanda ve Almanya'da savunma gündeminin üst sıralarında denizaltılar bulunuyor.

Bu olay, İsveç'in savunma tedarik planlamasını dahi değiştirmiş bulunuyor. Geçen ay Savunma Bakanı Peter Hultqvist, yeni geliştirilen A26 denizaltısından iki adet tedarik edileceğini, ayrıca savunma bütçesinde 6.2 milyar Kronor (yaklaşık USD720 milyon) tutarında bir artışa gidileceğini açıkladı.


A26 Nästa Generation Ubåt (NGU) Projesi

İsveç Deniz Kuvvetleri envanterindeki A19 Götland sınıfı AIP (Air Independent Propulsion; havadan bağımsız tahrik) dizel elektrik denizaltıların yerini alması planlanan A26 Nästa Generation Ubåt (Yeni Nesil Denizaltı) projesi, daha hayata geçmeden ciddi badireler atlattı. A26, 1990'ların sonlarında Norveç ve Danimarka ile birlikte yürütülen Nordic Viking yeni nesil denizaltı projesinden 2003 yılında Norveç, 2004 yılında da Danimarka'nın çekilmesinden sonra başlatıldı.

İsveç hükümeti 2008 yılı başında, yeni nesil denizaltı geliştirilmesini onayladı. İsveç'in ulusal denizaltı tasarım kabiliyetinin merkezi ve Stirling havadan bağımsız tahrik sistemlerinin uzmanı olan Kockums şirketi, 1999 yılında Alman Howaldtswerke-Deutsche Werft (HDW) şirketine satılmış; 2008 yılında da ThyssenKrupp Marine Systems (TKMS) şirketler grubunun bir parçası haline gelmişti. Bu durum denizaltı tasarım ve üretimde ulusal kabiliyetini Alman hakimiyetine kaptırmış İsveç için önemli bir zafiyet teşkil etmekteydi.

Bu durum, proje sürecinde kendini gösterecekti: Kockums'u, denizaltı piyasasında kendisi için tehdit olan bir rakibi safdışı bırakmak için satın aldığı iddia edilen Almanlar, yola taş koydu. Tasarım çalışmalarında sık sık teknoloji ve maliyet konuslarında itirazlar dile getiren TKMS, TKMS AB olarak yeniden adlandırılan Kockums'un projeyi, İsveç yapımı denizaltıların kullanıcısı olan Singapur'a teklif etmesini de engelledi. TKMS'nin ayak oyunları, Kockums'un büyük denizaltı üretmekten vazgeçip küçük (midget) denizaltı tasarımına yönelmesi gerektiği gibi önerilerle devam etti.

Ukrayna'daki karışıklık ve Kırım'ın Rusya tarafından ilhakının akabinde savunma modernizasyon faaliyetlerine hız veren İsveç, Almanya'ya kaptırdığı denizaltı geliştirme yeteneğini geri almak için hamle yaptı. TKMS ve FMV arasındaki görüşmeler geçtiğimiz sene Nisan ayında Malmö'deki tersanenin askerler tarafından basılmasına kadar vardı. En sonunda pes eden Almanlar, Temmuz ayında Kockums'u Saab'a sattılar.

Satıştan hemen sonra Avustralya'ya, SEA 1000 projesi için 4,000t deplamasmana sahip bir türevi teklif edilen A26, GHOST (Genuine HOlistic STealth) adı verilen ve ayrıntıları gizli tutulan bir gizlilik (stealth) teknolojisine sahip olacak şekilde geliştiriliyor. Denizaltının dikkat çeken ayrıntılarından biri, 533mm ve 400mm torpido tüplerine ilaveten, 1.5m çap ve 6m uzunlukta özel bir tahliye tüpüne de sahip olması. "Multimission Portal" adı verilen bu hazne, özel kuvvet, sualtı komandosu ve insansız sualtı araçlarının giriş - çıkışı için tasarlanmış. Söz konusu komando ve araçların hazırlanması için torpido tüplerinin hemen ardındaki silah bölümü, normalden daha geniş tutulmuş.

Yaklaşık uzunluğu 62m ve çapı 6m olan A26'nın satıhta deplasmanı 1,800t, dalış durumunda ise 2,050t. Üç adet Stirling Mk3 havadan bağımsız tahrik sistemine sahip denizaltının standart mürettebat sayısı ise 26.


Denizaltılarda Sessizlik

Denizaltıların başlıca görevleri şunlardır:

• Karakol bölgesine gizlice (tespit ve teşhis edilmeden) intikal etmek
• Düşman suüstü ve sualtı unsurlarını tespit ederek imha etmek
• İstihbarat toplamak; deniz trafiği, sahil koşulları, hedef bölge ve unsurları vb'ye dair keşif yapmak
• Sualtı taarruz ve özel harekât timlerinin intikalini sağlamak

Denizaltı bu görevleri başarıyla yerine getirebilmek için gizliliğe ihtiyaç duyar. Yani hem intikal hem de görev sırasında düşman hava, kara ve deniz unsurları tarafından tespit edilmemelidir. Yaklaşık olsa dahi konumu tespit edilen denizaltı, tabiri caizse çıplak kalmış demektir. Çünkü denizin derinliklerinde gövdesine alacağı en ufak hasar dahi, tüm geminin personeli ile kaybına neden olabilir. Deniz ortamındaki muazzam basınç, hatayı affetmez.

Nükleer ya da dizel elektrik, tahrik sistemi ne olursa olsun denizaltılar, bir ülkenin en stratejik silah sistemleridir. Sessizlik de denizaltıların hem en güçlü silahları hem de en güvenli kalkanlarıdır. Bunun için de denizaltılar, su altındaki temel tespit  ve teşhis yöntemi olan gürültüyü, yani akustik izi azaltmak için çeşitli teknik, taktik ve teknolojileri kullanırlar.

Denizaltıda sessizliği sağlamak için öncelikle gürültü kaynaklarını tespit etmek gerekir. Bunların iç ve dış çeşitli kaynakları olabilir: Söz gelimi denizaltı gövdesi içindeki çeşitli makina ve teçhizatın çıkardığı gürültüler, titreşimleri, personelin sesi vb gibi. Bunların haricinde en önemli gürültü kaynağı, kavitasyondur. Kavitasyon, basitçe ani basınç değişiklikleri sonucu akışkan içinde küçük kabarcıkların oluşması şeklinde tarif edilebilir. Bu kabarcıkları oluşturan basınç değişimleri, sıvı akışı boyunca karşılaşılan girinti ve çıkıntılardan kaynaklanabilir. Yani bir teknenin ya da bir pervanenin gövdesi üzerindeki pürüzler, çukurlar ya da çok küçük boyutlu olsa dahi yapısal kusurlar, akış sırasında basınç düzensizliklerine, dolayısıyla kavitasyona neden olabilirler. Her bir geminin pervanesinin ve teknesinin yapısal özellikleri farklılık taşır. Bundan dolayı da her bir geminin akustik "parmak izi" farklıdır. Tecrübeli sonar operatörlerinin hedef geminin sadece tipini değil (örneğin MEKO sınıfı) ismini dahi gürültülerinden anlayabilmeleri bundandır. Ve bundan dolayıdır ki denizaltıların pervane tasarımları büyük titizlikle korunan askeri sırlardandır, zira pervane tasarım özelliklerinden denizaltının akustik ayak izi tespit edilebilir.

Kavitasyonun oluşmasını engellemek için, sualtında kalacak tüm bileşenlerin (tekne, dümen, uskur vb) pürüzsüz, mükemmele yakın bir yapıda olması gerekir. Askeri gemi ve denizaltılarda bu, tespit ve teşhisi önlemek için özellikle hayati önem taşır.

Bu nedenle de tekne ve pervane tasarımında kavitasyonun önlenmesine yönelik tasarım çözümleri ve teknolojiler, denizaltı projelerinde büyük ağırlığa sahiptir.


Kompozit Pervaneler

Kavitasyonun en önemli kaynağı olan pervanede, geleneksel olarak nikel alüminyum bronz (NAB) malzeme kullanılır. NAB malzemeler, midye vb sualtı canlıların barınmasına (ki tekne altındaki yosun, midye vb organizmalar en önemli kavitasyon kaynaklarındandır) engel olmaları, gerekli korozyona dayanım ve sertlik niteliklerine sahip olmaları nedeniyle tercih edilmektedirler. Ancak katodik bir metal olan NAB, bağlı olduğu teknenin çelik yapısında galvanik korozyona neden olur. Başka bir deyişle, NAB, idame ve kavitasyon açısından en ideal malzeme değildir.

Pervanesi örtü ile gizlenmiş İsrail'in Tanin denizaltısı
Bu nedenle uzun süredir özellikle denizaltı pervaneleri için NAB harici yenilikçi malzemeler için çalışmalar yürütülüyor. Bu çalışmalarda esas ağırlık ise, gelişen teknoloji ile birlikte uygulama alanları yaygınlaşan kompozit malzemelere verilmiş durumda. Ancak sualtı ortamının kendine has koşulları ve yeterli dayanıma sahip kompozit malzemeden mamul bir pervane tasarlamak ve üretmek kolay değil. Başta Almanya, ABD ve Hollanda olmak üzere bazı ülkelerde bu alanda yoğun ArGe faaliyetleri yürütülüyor.

Kompozit pervanelerin en önemli avantajı, metalik pervanelerin aksine hiç bir korozyon tehdidi altında olmamaları. Bu da idame ve bakım maliyetleri açısından önemli bir artı, zira korozyonun önlenmesi ve giderilmesi geleneksel pervanelerin en önemli maliye kalemlerinden biri. Nitekim kompozit pervanelerin üretim maliyetleri de NAB pervanelere göre kayda değer oranda düşüktür.

Buna ilaveten kompozit pervaneler düşük ağırlıklarına karşı sahip oldukları yüksek yapısal dayanım karakteristikleri ile de öndeler. Düşük ağırlık, pervane, şaft ve tekne üzerine binen yükün azaltılması için önem taşır.

Tüm bu özelliklerin bir ürüne dönüşmesi, bu alana yapılacak ciddi bir ArGe yatırımı ve eforu ile mümkün olabilir. Kendi denizaltısını tasarlayıp üretmeyi hedefleyen Türkiye için kompozit pervane, iştah açıcı bir alan olarak duruyor. Zira kompozit pervaneler çevre dostu yapısal özellikleri itibariyle sivil sektörde de hızla artan oranda tercih edilmekteler. 

Siyah Gri Beyaz 10 Yaşında

$
0
0
Eser: "The Passion of Creation"
Leonid Pasternak

Bu dahil Siyah Gri Beyaz'da yayımladığım altıyüzaltmış yazının hepsi ayrı bir doğum sürecinden geçti. Bazıları bir oturuşta, bazıları birkaç haftada meydana geldi. İlk yazıları yazarken yeni mezun genç bir mühendistim. Şimdi evli, bir çocuk babasıyım; ömrümün Cahit Sıtkı'nın tarif ettiği yerdeyim.

10 yılın ardından, Siyah Gri Beyaz için yazarken ve dahi yazmak için araştırırken ve hatta zaman zaman yazmayı beceremezken hala 10 yıl önceki gibi heyecan duyabiliyorum. Bu beni şaşırtıyor. Onuncu yılda yalnız değilim: Dünyanın en iyi eleştirmeni (eşim) ve dünyanın en acar asistanı (oğlum) var ekipte. Onlarsız zaten yapayalnız, değersiz ve beceriksizim.

"Yürümekle varılmaz lâkin varanlar yürüyenlerdir"... Ne kadar da doğru bir söz. Hatta bu 10 yılda Siyah Gri Beyaz'ın bana öğretebildiği tek şey bu oldu sanırım. Bilmediğim, bilmenin sınırından dahi geçemediğim ne kadar çok şey olduğunu da gösterdi ayrıca. Bilmek, görmek için "yolun kalan yarısı" yeter mi, emin değilim.

Yürüyerek göreceğim.

Siyah Gri Beyaz okuruna, bu on yıllık yolda bana eşlik ettiği için en içten teşekkürlerimi sunuyorum.

Arda Mevlütoğlu

Dört Deniz Bülteni - Nisan 2015

$
0
0


Karadeniz, Akdeniz, Kızıldeniz ve Gökdeniz havzasında savunma ve güvenlik gündemi
[PDF]





Azerbaycan

Azerbaycan Savunma Bakanlığı tarafından 22 Nisan günü yapılan açıklamada, İran ile, bu ülkenin silahlı kuvvetlerinin ihtiyacı olan teçhizatın üretimi için anlaşmaya varıldığı duyuruldu. İki ülke arasında imzalanan işbirliği anlaşması, teknoloji transferi ve eğitim konularını da kapsıyor.


Bulgaristan

ABD Deniz Kuvvetleri'ne ait DDG109 Jason Dunham muhribi, 5 Nisan günü Karadeniz'de Bulgar ve Romen deniz kuvvetlerine ait gemilerle tatbikat icra etti. [1]


Ermenistan

Rus Hava Kuvvetleri'nin Erebuni Üssü'nde konuşlu savaş uçakları 2 - 5 Nisan tarihleri arasında harbe hazırlık tatbikatı gerçekleştirdi. Tatbikata, yeni modernize edilen MiG-29 savaş uçakları da katıldı. [2]


Irak

Irak Savunma Bakanlığı 31 Mart günü güvenlik güçlerinin Tikrit'te hakimiyeti ele geçirdiğini duyurdu.

Jane's Terrorism Watch Report'un Alman istihbaratına dayandırdığı 13 Nisan tarihli haberine göre Irak güvenlik güçleri Kerkük ve Selahaddin'de IŞİD'in elinde bulunan üç petrol kuyusunu ele geçirdi.

IŞİD unsurları 10 Nisan'da Anbar eyaleti başkenti Ramadi'ye yönelik geniş kapsamlı bir saldırı başlattı. [3][4]Şehrin kuzey kesimleri, şiddetli çatışmaların ardından örgütün eline geçti. [5]Örgüt ayrıca 12 Nisan günü Felluce'nin kuzeydoğusundaki Tar Tar'da bulunan Irak Ordusu'nun 4'ncü Alayı'na ait üssü bastı. Militanlar üssü, içindeki araç, gereç ve cephane ile ele geçirdi. [6][7]

ABD Federal Havacılık Dairesi FAA, 8 Nisan günü yayınladığı bir bildiri ile, seyyar uçaksavar füze tehdidi nedeniyle havayolu şirketlerinin Irak hava sahasına, bilhassa Bağdat Uluslararası Havalimanı'na girmemesini tavsiye etti.

Kanada Ulusal Savunma Bakanlığı 8 Nisan günü, Kanada Hava Kuvvetleri'ne ait CF-188 Hornet savaş uçaklarının Irak'taki IŞİD unsurlarına karşı ilk kez bombardıman görevine çıktıklarını duyurdu. Açıklamaya göre CF-188 uçakları Rakka'daki IŞİD hedeflerini vurdu. Saldırıya kaç uçağın katıldığı açıklanmadı. Kanada, IŞİD'e karşı düzenlenen müttefik hava saldırılarını desteklemek için "Operation Impact" harekâtı kapsamında Kuveyt'te 69 personel, altı CF-188 (F/A-18C) Hornet savaş uçağı, iki CP-140 Arcturus (P-3) deniz karakol ve gözetleme uçağı, bir Airbus CC-150T Polaris (A310) tanker uçağı, bir CC-177 (C-17) Globemaster III stratejik nakliye uçağı ve bir C-130J Hercules taktik nakliye uçağı konuşlandırmış bulunuyor.

Avustralya Başbakanı Tony Abbott 14 Nisan günü, Avustralya Kara Kuvvetleri'ne bağlı 300 personelden oluşan bir birliğin, 100 Yeni Zelandalı asker ile birlikte Mayıs ayı ortasında Irak'a gideceğini açıkladı. Abbott, Taci üssünde konuşlanacak askerlerin, Irak ordusuna eğitim vereceğini bildirdi.


İran

İsviçre'nin Lozan kentinde P5+1 (ABD, Rusya, Çin, İngiltere, Fransa ve Almanya) ülkeleri ile Tahran Yönetimi arasında, İran'ın nükleer programı üzerinde yaklaşık 1.5 yıldır süren müzakereler, 2 Nisan günü anlaşmayla sonuçlandı. Anlaşmaya göre İran, uranyum zenginleştirmede kullandığı santrifüjleri 3’te 2 azaltıp elindeki uranyum stokunu 300 kg’a indirmeye ve plütonyum üreten ağır su reaktörünü sökmeye razı olurken, uluslararası toplum da bu uygulamaları sonrası İran’a yönelik yaptırımları kaldırmayı kabul etti. [8]        

Rusya Federasyonu Devlet Başkanlığı Sözcüsü Dimitri Peskov 13 Nisan günü yaptığı açıklamada, Devlet Başkanı Vladimir Putin'in S-300 (NATO kodu SA-10 "Grumble") hava savunma füzelerinin İran'a satışını onaylayan bir kararı imzaladığını açıkladı. Jane's Defence Weekly'nin 14 Nisan tarihli haberinde CAST düşünce kuruluşundan Vasili Kaşin'in, iki ülke arasındaki anlaşmanın S-300'lere ilaveten S-300VM Antey 2500 sistemlerini de kapsıyor olabileceği tahminine yer verildi. İran Hükümeti 20 Ocak günü, Tahran ve Moskova arasındaki S-300 anlaşmazlığının çözüldüğünü duyurmuştu. İran'ın sipariş verdiği S-300 sistemlerine, Haziran 2010'da uygulanmaya başlanan Birleşmiş Milletler ambargosu uyarınca Moskova tarafından engel konulmuş, İran konuyu uluslararası tahkime götürmüştü. Öte yandan Jane's Intelligecen Weekly'nin 14 Nisan tarihli haberine göre siparişi verilen S-300 sistemlerini kullanacak personelin eğitimleri, USD800 milyonluk siparişin USD200 milyonluk avans ödemesinden sonra 2010'da gerçekleştirildi. Bu, sistemlerin teslimatından sonra hemen harbe hazır duruma gelebilecekleri anlamına geliyor. [9][10]

Jane's Defence Weekly'nin 21 Nisan tarihli haberine göre İran ordusundan Tuğgeneral Muhammed Mahmudi, yerli imkânlarla geliştirilen Bavar 373 uzun menzilli hava savunma füzesinin henüz harbe hazır olmadığını açıkladı.

Suudi Arabistan öncülüğündeki Arap ülkeleri, 25 Mart günü Yemen'deki Şii Huşilere karşı Kararlı Fırtına (Operation Decisive Storm) adlı hava harekâtını başlattı. Yemen hükümetine karşı İran destekli silahlı isyan halinde olan Huşilere ait çok sayıda araç - gereç ve tesis vuruldu. Harekâta İran'ın tepkisi sert oldu ve Huşilere yapılan silah ve teçhizat sevkiyatı artırıldı. [11][12] Ayrıca İran Deniz Kuvvetleri’nden bir görev gücü Aden Körfezi’ne hareket etti. [13]

ABD'li bir şirkete ait Marshall Adaları bandıralı Maersk Tigris adlı kuru yük gemisi, 28 Nisan günü Hürmüz Boğazı'ndan geçtiği sırada İran Devrim Muhafızları deniz kuvvetleri tarafından durduruldu. [14]

İran Deniz Kuvvetleri Komutanı Habibullah Seyyari, Damavand sınıfı "destroyerlerin, yeni nesil "Mihrab" adlı uçaksavar füzeleri ile donatıldığını açıkladı. [15]Öte yandan Seyyari, yerli imkânlarla geliştirilen yeni bir denizaltının yakında denize indirileceğini açıkladı. [16]

İran Hava Kuvvetleri, envanterindeki Çin yapımı F-7 savaş uçaklarının bakım personelinin eğitimi için Taha isimli bir bilgisayar destekli eğitim programı geliştirdi. [17]

Silahlı Kuvvetler Günü'nde kamuoyuna sergilenen silah sistemleri ve araçlar arasında Nazır adlı silahlı insansız kara aracı dikkat çekti. [18]


İsrail

Jane's Defence Weekly'nin İsrail ordu yetkililerine dayandırdığı 2 Nisan tarihli haberine göre Ürdün ordu birlikleri, ülkenin Irak ve Suriye sınırlarını takviye etmek için İsrail sınırından çekildiler.

Jane's Defence Weekly'nin 16 Nisan tarihli haberine göre İsrail'in sipariş verdiği toplam 33 F-35A Lightning II savaş uçağından ilk ikisi 2016 Aralık ayında teslim edilecek. Habere göre İsrail ayrıca 17 adetlik opsiyonu da işletmeyi planlıyor. [19][20]Öte yandan ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden İsrail'e ilk F-35'lerin 2016 yılında teslim edileceğini, bölgede bu uçağı tek kullanan ülkenin İsrail olacağını açıkladı. [21]

Jane's Defence Weekly'nin 1 Nisan tarihli haberine göre İsrail Deniz Kuvvetleri, envanterindeki üç adet Dolphin I sınıfı denizaltıları, Almanya'dan temin edilen üç adet yeni Dolphin II ile aynı seviyeye gelecek şekilde iyileştirmeye tabi tutuyor. [22]

Jane's Defence Weekly'nin 24 Nisan tarihli haberine göre İsrail ordusu, farklı birlikler bünyesinde görev yapan tüm siber savaş birimlerini tek bir çatı altında birleştirmeyi planlıyor. Buna göre İsrail Savunma Kuvvetleri'nin C4I Kolordusu'na bağlı Siber Savunma Tümeni ile Askeri İstihbarat Dairesi'nin siber harekât şubesinin birleştirilmesi gündemde.

David's Sling (Davud'un Sapanı) hava savunma sisteminin yeni bir deneme atışı gerçekleştirildiği açıklandı. [23]

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'ndeki tüneller ile yapılan sevkiyatlarla mücadele için "Özel Görevler için İstihkâm Birliği"nin İbranice kısaltması olan YAHALOM isimli bir birlik kuruyor. Birlik, tünel tespiti, tünel içinde operasyon ve tünel imhası için özel ekipman ve teçhizatlarla donatılacak.

İsrail ordusunun tugay seviyesinde kullanım için Elbit üretimi Skylark I-LE'den daha büyük İHA sistemi tedarik etmeyi planladığı bildirildi. [24]

Jane's Defence Weekly'nin 13 Nisan tarihli haberine göre İsrail ordusu, topçu birliklerinde kullanılan 155mm/52 M109'ları değiştirmek için yeni nesil bir kundağı motorlu obüs arıyor.

İsrail Hava Kuvvetleri envanterindeki Heron 1 ve Hermes 900 tipi İHA'lara otomatik kalkış ve iniş sistemi kabiliyeti kazandırılıyor. [25]

Israel Aircraft Industries (IAI) şirketi, Brezilyalı teşekkülü olan Avionics Services aracılığı ile bu ülkeye Heron İHA sistemi üretim teknolojisini transferi ediyor. Heron, Brezilya'dan Caçador adı ile üretilecek. [26][27]

İsrailli Uvision şirketi, Hero 30 isimli gezgin mühimmat sisteminden adını açıklamadığı bir ülkenin özel kuvvetleri için sipariş aldığını açıkladı. 3kg harp başlığına sahip hero 30, önceden belirlenmiş bir hedef bölge üzerinde 1,000 - 2,000ft irtifada uçup, elektrooptik kamerası ile topladığı görüntüyü veri bağı (datalink) sistemi ile azami 10km menzile kadar yer kontrol istasyonuna aktarabiliyor. 0.8m kanat açıklığına sahip sistemin havada kalış süresi 30 dakika. [28]

Jane's Defence Weekly'nin 7 Nisan tarihli haberine göre, Brezilyalı IACIT şirketi, IAI Elta üretimi radarların bakım, onarım ve yenileştirmesi için Brezilya'da bir tesis kuracağını açıkladı. IAI Elta üretimi EL/M-2032 radarı, Brezilya Deniz Kuvvetleri'nin AF-1M (A-4BR Skyhawk) modernizasyon projesinde; EL/M-2022 ise P-3AM Orion deniz karakol ve SC-105 Amazonas (C295M) arama kurtarma uçağında kullanılıyor.

IAI eski başkanı İshak Nissan, Meteor isimli bir İHA şirketi kurdu. Şirket, uluslararası piyasalar için düşük maliyetli İHA üretimine odaklanacak. [29]

IAI şirketi 31 Mart günü yaptığı açıklama ile adını açıklamadığı bir Afrika ülkesinden dört adet Super Dvora Mk3 tipi hücumbot siparişi aldığını duyurdu. Açıklamaya göre siparişler 2016 yılında teslim edilecek. Bu tip botlardan daha önce satın almış olan tek Afrika ülkesi Eritre.

CONTROP şirketi, helikopterler için yeni geliştirdiği A-SMS elektrooptik faydalı yük sistemini tanıttı. [30]

ABD Deniz Kuvvetleri'ne ait DDF58 Laboon muhribi, 29 Mart günü Hayfa limanını ziyaret etti. [31]


Kıbrıs

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı seçimlerini, 26 Nisan günü gerçekleştirilen ikinci turda %60.5 oy alan Mustafa Akıncı kazandı. Akıncı, KKTC'nin dördüncü cumhurbaşkanı olarak 30 Nisan günü göreve başladı. [32]

Rum Savunma Bakanı Hristoforos Fokaidis, Kahire’de restore edilen Aziz Yorgos Rum Ortodoks Kilisesi kapısının resmi açılış töreninde Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’i temsil etmek için 23 Nisan günü Mısır’a gitti. [33]

ABD Deniz Kuvvetleri'ne ait DDG71 Ross muhribi, 23 Nisan günü Larnaka limanını ziyaret etti. [34]


Lübnan

Suudi Arabistan'ın Lübnan ordusuna teslim edilmek üzere Fransa'ya sipariş verdiği USD3 milyarlık silah, araç ve gerecin tanksavar füzeleri içeren ilk parti teslimatı 20 Nisan günü Beyrut'a sevkedildi. [35]

Jane's Defence Weekly'nin 24 Nisan tarihli haberine göre Lübnan'ın kuzeydoğusunda Hizbullah tarafından kullanılan bir havaalanı ve çevresindeki yapılar, uydu görüntüleri kullanılarak tespit edildi. Pistin 27.02.2013 ile 19.06.2014 tarihleri arasında inşa edildiği; 20m genişlik ve 670m uzunluğa sahip olduğu; İran tarafından kullanılan An-74T-200 gibi kısa iniş kalkış özellikli nakliye uçakları haricinde İran'dan silah sevkiyatında kullanılmaya uygun olmadığı değerlendiriliyor. Pist daha ziyade Hizbullah'ın elindeki Ebabil 3 ve Şahid 129 gibi İHA'lara yönelik hazırlanmış görünümünde.


Mısır

Beyaz Saray'dan 31 Mart günü yapılan açıklamada, ABD Başkanı Barack Obama'nın Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah Sisi'ye, ülkesinin Mısır'a uyguladığı silah ambargosunu kaldırdığını ilettiği bildirildi. Karar, teslimatı dondurulan F-16 savaş uçakları, M1A1 Abrams ana muharebe tankları, Harpoon gemisavar füzeleri gibi sistemlerin teslimatını kapsıyor. [36]

Karardan kısa süre sonra ABD Savunma Bakanlığı'na bağlı Savunma Güvenlik İşbirliği Teşkilatı (Defense Security Cooperation Agency; DSCA) tarafından ABD Kongresi'ne, Mısır Kara Kuvvetleri envanterindeki AH-64 saldırı helikopterlerinde kullanılmak üzere 365 adet AGM-11K/R3 Hellfire güdümlü füze satışına ilişkin bir bilgi notu gönderildi.

Fransız askeri gemi üreticisi DCNS şirketinden 14 Nisan günü yapılan açıklamada, Mısır Deniz Kuvvetleri için siparişi verilen dört Gowind 2500 tipi korvetten ilkinin inşasına başlandığı duyuruldu. Açıklamada, geminin 2017 yılında teslim edilmesinin planlandığı bilgisi verildi. [37]


Romanya

ABD Hava Kuvvetleri'nin Romanya'ya tatbikatlara katılmak için konuşlandıracağı 12 A-10 Thunderbolt uçağından dört adedi Campia Turzii hava üssüne ulaştı. [38]


Rusya Federasyonu

Rus Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, 2015 yılında şimdiye kadar 24 adet balistik füze, 36 adet Tornado G çok namlulu roket sistemi, 24 adet BMD-4M ve BTR-MDM Rakuşka zırhlı aracı ile 483 adet paraşütün teslim alındığı duyuruldu. İlaveten yıl başından bu yana Rus Deniz Kuvvetleri'ne Yuri İvanov istihbarat gemisi, Yantar oşinografik araştırma gemisi, dört adet Raptor sınıfı devriye botu, iki destek gemisi, sekiz gemi radarı ve 40 torpido teslim edildi. [39]

Savunma Bakan Yardımcısı Tatyana Şevtsova, savunma tedarik harcamalarının denetimi için 1 Temmuz itibariyle yeni bir denetleme kurumu kurulacağını açıkladı. Kuruluşundan itibaren kurum ilk iki yıl sadece savunma bakanlığının harcamalarını denetleyecek; 2017 yılından itibaren ise devletin savunma ile ilgili alım yapan tüm diğer bakanlık ve birimlerini de faaliyetlerine dahil edecek.

Jane's Defence Weekly'nin 23 Nisan tarihli haberine göre Rusya'da hükümet, devlet tarafından verilen savunma sistemi sipariş sözleşmelerini yerine getiremeyen şirketlerin kamulaştırılmasını öngören bir yasal düzenleme üzerinde çalışıyor. Haberin aktardığına göre 2014 yılında 47 şirket, sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmedi. 2013 yılında bu sayı 34 iken 2012 yılında 71 idi.

Savunma Bakan Yardımcısı Yuri Borisov, PAK FA T-50 yeni nesil savaş uçağı üretiminin ekonomik sorunlar nedeniyle yavaşlatılabileceğini açıkladı. Mevcut planlar dahilinde 2016 - 2020 arasında toplam 52 T-50'nin üretilmesi planlanıyor. [40]

Jane's Defence Weekly'nin 14 Nisan tarihli haberine göre KBP Tasarım Bürosu, Pantsir S1 (NATO kodu SA-22 "Greyhound") alçak irtifa hava savunma sisteminin, Kuzey Kutup Bölgesi'nde kullanıma uygun şekilde paletli araca monteli türevini geliştiriyor. Öte yandan Rus Savunma Bakanlığı'ndan 24 Nisan günü yapılan açıklamada, 1 Mayıs'tan itibaren Kuzey Kutup Bölgesi'ne Orlan 10 taktik İHA sistemlerinin konuşlandırılacağı bildirildi. Açıklamada, İHA'ların Doğu Askeri Bölge Komutanlığı'na bağlı birliklerde konuşlandırılacağı ve arama - kurtarma ve deniz ticaret hatlarının güvenliğinin sağlanması görevlerinde kullanılacağı belirtildi.

Rus Hava Uzay Savunma Kuvvetleri İkinci Komutanı Orgeneral Kiril Makarov, ülkesinin Kuzey Kutup bölgesine Pantsir hava savunma sistemi konuşlandırdığını, bölgedeki üslerde bulunan MiG-31 (NATO kodu "Foxhound") av - önleme uçaklarının da yakında yenileceğini açıkladı. [41]Öte yandan Jane's Defence Weekly'nin 10 Nisan tarihli haberine göre Savunma Bakan Yardımcısı Yuri Borisov, hava kuvvetlerinin 24 adet modernize edilmiş MiG-31BM av - önleme uçağını teslim aldığını açıkladı. Habere göre uçaklardan 12 adedi Hotilovo avcı alayında hizmete girdi.

7 Nisan günü Baltık Denizi üzerinde bir Rus Su-27 jetinin, önleme gerçekleştirdiği ABD Hava Kuvvetleri'ne ait RC-135U elektronik istihbarat uçağı ile çarpışma tehlikesi atlattığı açıklandı. [42][43]

Information Dissemination adlı blogun Zvezda Televizyonu'na dayandırdığı bir habere göre Rus Deniz Kuvvetleri, hizmetteki Proje 949A (NATO kod "Oscar II") sınıfı nükleer denizaltılara yeni nesil gemisavar ve kara taarruz seyir füzeleri ateşleme kabiliyeti kazandırmayı planlıyor. Habere göre denizaltılardaki 3M-45 Granit (NATO kodu SS-N-19 "Shipwreck") gemisavar seyir füzeleri ateşleyen fırlatıcı tüpleri, her biri üç adede kadar 3M-55 Oniks (NATO kodu SS-N-26 Strobile") gemisavar ya da 3M-14 Kalibr kara taarruz seyir füzeleri ateşleyebilen fırlatıcı tüplerle değiştirilecek. Böylelikle Oscar II'lerin 72 adede kadar Oniks ve / veya Kalibr füzeleri taşıyabilmesi mümkün olacak. [44]

Proje 949A (NATO kodu "Oscar II") sınıfı balistik füzeli nükleer denizaltı K266 Oryol, 7 Nisan günü Arhangelsk'teki Zvezdoçka Tersanesi'nde demirliyken çıkan yangın sonucu tahrip oldu. [45] Denizaltının ağır hasar almadığı ve tamir edileceği bildirildi. [46]

Proje 22030 sınıfı açık deniz römorkörü MB11 Aleksandır Puskinov, Habarovsk Tersanesi'nde 22 Nisan günü düzenlenen törenle Pasifik Filosu'nda hizmete girdi. [47]

Proje 21180 sınıfı dizel elektrik tahrikli buzkıran gemisi İlya Muromets, 23 Nisan günü Sankt Petersburg’daki Admiralteyskiye Tersanesi’nde kızağa kondu. Aynı tersanede 25 Nisan günü de Proje 636 sınıfı dizel elektrik denizaltı Krasnodar denize indirildi. [48] 2017 yılında teslim edilmesi planlanan İlya Muromets, 45 yıldan sonra Rus Deniz Kuvvetleri hizmetine giren ilk buzkıran olacak. [49]

Proje 12700 sınıfı mayın avlama gemilerinin ikincisi olan Georgi Kurbatov, 24 Nisan günü Sankt Petersburg'daki Sredne Nevski Tersanesi'ne düzenlenen törenle kızağa kondu. 900t deplasmana ve 61m uzunluğa sahip Proje 12700 sınıfının ilk gemisi olan Obuhov, 2014 Haziran ayında denize indirilmişti. [50]

Güney Askeri Bölge Komutanlığı 27 Nisan günü, S-300 hava savunma sistemleri ile, Kapustin Yar atış sahasında gerçek füzelerle eğitim atışları gerçekleştirildiğini duyurdu. [51]

Jane's Defence Weekly'nin 22 Nisan tarihli haberine göre, Rus Hava Kuvvetleri Hava Savunma Birlikleri Komutanı Tümgeneral Viktor Gumenniy modernize edilen Pantsir hava savunma sistemlerinin bu yıl içinde hizmete gireceğini açıkladı. Pantsir S2 olarak adlandırılan sistemler, öncüllerine kıyasla daha modern 2 boyutlu elektronik tarama kabiliyetine sahip.

Pasifik Filosu'ndan 20 Nisan günü yapılan açıklamada, S-400 (NATO kodu SA-21 "Growler") hava savunma sisteminin ikinci parti teslimatının gerçekleştirildiği duyuruldu. [52]Öte yandan Pletesk atış sahasında 22 Nisan gerçekleştirilen bir Antey 2500 deneme atışı sırasında füze, ateşlemeden kısa süre sonra yere düşerek infilak etti. Adı açıklanmayan ordu yetkilisi, füzenin ateşlemeden kısa süre sonra kontrolden çıkarak kendisini imha ettiğini açıkladı. [53]

Jane's Missiles & Rockets'in 10 Nisan tarihli haberine göre, Kara Kuvvetleri Havacılık Birlikleri Komutanı Tümgeneral Aleksandır Ptroviç Leonov, emri altındaki birliklerin İHA'ları vurmak için geliştirilmiş hava savunma sistemlerine ihtiyaç duyduğunu açıkladı. Leonov, halen hizmette olan 80 kadar ZSU-23-4 Şilka kundağı motorlu uçaksavar topunun İHA'lara karşı etkisiz olduğunu, İHA'lara karşı kullanılırken aşırı mühimmat harcadıklarını söyledi. Komutan, modernize edilen ve ZSU-23-4M4 sistemlerinin, Igla (NATO kodu SA-18 "Grouse") alçak irtifa uçaksavar füzesi, yenilenmiş radar, sayısal atış kontrol radarı, veri bağı sistemi ve elektrooptik kameralar ile İHA'lara karşı etkili olduğunu belirtti.

Rus Savunma Bakanlığı'ndan 9 Nisan günü yapılan açıklamada, Tupolev Tu-95MS (NATO kodu "Bear"), Tu-160 (NATO kodu "Blackjack") ve Tu-22MZ (NATO kodu "Backfire") stratejik bombardıman uçaklarının tatbikat kapsamında üslerinden 2,000 ila 7,000km uzaklıkta Kamçatka'daki hedefleri vurduğu bildirildi. [54]

Russian Helicopters şirketi 2 Nisan günü, Rus Deniz Kuvvetleri'nin Kamov Ka-27 (NATO kodu "Helix") denizaltı savunma harbi helikopterlerinden modernize edilen ilk partinin yıl sonuna doğru teslim edileceğini açıklandı. [55]

Jane's Defence Industry'nin 30 Mart tarihli haberine göre Rosoboroneksport şirketi ismini ve pazarlama stratejisini değiştirmeye hazırlanıyor.

Bangladeş, 2014 Ocak ayında siparişini verdiği 16 adet Yakovlev Yak-130 jet eğitim ve taarruz uçaklarını teslim almaya başladı. Teslimatların önümüzdeki yıl tamamlanması beklenen sözleşme, 10 adet de opsiyonu kapsıyor. [56]

Jane's Defence Weekly'nin 21 Nisan tarihli haberine göre Bazalt şirketi, tank aktif koruma sistemlerini alt edebildiği iddia edilen RPG-30 tanksavar roketi için ihracat izni aldı. 1,135mm uzunluk ve 10.3kg ağırlığa sahip RPG-30, 105mm çaplı PG-30 adlı, tandem harp başlıklı çukur imla haklı roket ateşliyor. PG-30'un ateşlendiği tüpün hemen altında, 42mm çapında yem görevi gören roketi ateşleyen bir başka tüp daha bulunuyor. Bu roketin oyaladığı hedef tankın aktif koruma sisteminin, müteakiben ateşlenen PG-30'a karşı etkisiz kalması öngörülüyor. Habere göre Bazalt şirketi, mevcut aktif koruma sistemlerinin ardışık iki tehdit arasındaki tepki sürelerinin en az 0.2 - 0.4 saniye olduğunu, bunun da aynı anda ateşlenen iki mühimmata karşı etkisiz kalmaları anlamına geldiğini iddia ediyor.

AFM Servers şirketi yetkilileri, geliştirdikleri Ptero G0 İHA sistemini yalnızca Rus güvenlik kuvvetlerine değil, aynı zamanda ihracat piyasasına da sunacakların açıkladılar. 5kg faydalı yük taşıma kapasitesine sahip olan Ptero G0, 8 saate kadar havada kalabiliyor. [57][58]

Jane's Defence Weekly'nin 8 Nisan tarihli haberine göre, Rusya Başbakanı Dimitri Medvedev'in ay başında Vietnam'a gerçekleştirdiği ziyaretinde, iki ülke arasında savunma sanayii işbirliğinin geliştirilmesi konusunun ayrıntıları görüşüldü. Rusya'nın yakın geçmişte Vietnam'a sattığı savunma sistemleri arasında altı adet Proje 636 Kilo sınıfı dizel elektrik denizaltı, 20 adet Suhoy Su-30MK2 savaş uçağı, Proje 1041.2 hücumbot ve Gepard sınıfı korvetler bulunuyor. Vietnam ayrıca Rusya'da alınan lisans ile Tarantul sınıfı hücumbot, H-35 Uran gemisavar füze ve Irkut 200 İHA sistemlerini üretmekte.

Jane's Defence Weekly'nin 20 Nisan tarihli haberine göre Belarus, Rusya'ya sipariş verdiği dört adet Yakovlev Yak-130 jet eğitim / saldırı uçağından ilkini teslim aldı. Uçaklar Lida'daki 116'ncı Bombardıman - Keşif Filosu'nda hizmete girecek. Teslimatların yıl sonuna kadar tamamlanması planlanıyor.

Rusya, Kazakistan'ın sipariş verdiği 30 adet Suhoy Su-30 savaş jetinin teslimatlarına başladı. [59][60]

Mikoyan şirketi, Malezya Hava Kuvvetleri envanterindeki MiG-29N savaş uçaklarının modernizasyonu için bu ülkenin Aerospace Technology Systems Corporation (ASTC) isimli şirketiyle işbirliği kurdu. Modernizasyon kapsamında 18 adet MiG-29N uçağına yeni Zhuk-ME FGM-229 radarı, gece görüş gözlüğü uyumlu kokpit göstergeleri, yeni dahili yakıt depoları; R-77 ve R-27 havadan havaya füzeleri, KAB-500Kr güdümlü bombaları ve H-31P radarsavar füzeleri ateşleme kabiliyeti eklenmesi bulunuyor.

Russia Today tarafından yayınlanan ve Rus terörle mücadele timlerini gösteren bir videoda, söz konusu birlikler tarafından kullanılan yeni teçhizat ve silahlar görüntülendi. [61]


Ukrayna

Ukroboronprom şirketinden 17 Nisan günü yapılan açıklamada, Türkiye ve Ukrayna'nın savunma ve havacılık sanayiinde kapsamlı bir işbirliği mutabakat muhtırası imzaladığı duyuruldu. Jane's Defence Industry'nin 20 Nisan tarihli haberine göre, anlaşma kapsamında, Türkiye'nin bölgesel yolcu uçağı projesi için İvçenko - Progress ve TEI arasında motor işbirliği, radar ve muhabere sistemleri geliştirilmesi, zırhlı araç ve Altay tankı için ortak projeler bulunuyor.

Ukrayna hükümeti ve NATO Muhabere ve Bilgi Dairesi (NCIA; NATO Communication and Information Agency) arasında 24 Nisan günü Ukrayna ordusunun C4I sistemlerinin NATO uyumlu hale getirilmesini öngören bir işbirliği anlaşması imzalandı. Anlaşma ile Kanada, Almanya, İngiltere, Danimarka, İzlanda, Letonya, Litvanya ve Türkiye'nin katkıda bulunacağı bir bütçe üzerinden, Ukrayna ordusunun komuta - kontrol ve haberleşme sistemlerinin NATO uyumlu hale getirilmesini sağlayacak modernizasyon projeleri yürütülecek.

Ukrayna meclisi 9 Nisan günü, kamusal alanlarda Sovyetler Birliği dönemine ait her türlü izin kaldırılmasını öngören bir yasayı onayladı. Yasaya göre SSCB'ye ve liderlerlerine ait tüm şehir, cadde ve sokak isimleri 2016'ya kadar kaldırılacak.


Yunanistan

Yunan Başbakanı Aleksis Çipras'ın Moskova ziyareti sırasında, Yunan Hava Kuvvetleri'nin Girit'te konuşlandırdığı S-300 hava savunma füzelerinde kullanılan 48N6E füzelerinin tedariği konusu görüşüldü. Görüşmelerde, Rus tarafının füzelerin maliyetinin karşılanması için uzun vadeli düşük faizli kredi sağlaması gündeme geldi.








[1]"USS Jason Dunham, Bulgaria and Romania Engage in PASSEX": http://navaltoday.com/2015/04/06/uss-jason-dunham-bulgaria-and-romania-engage-in-passex/
[2]"Russian Jets Start War Games In Armenia": http://www.azatutyun.am/content/article/26935439.html
[8]"İran'la nükleer anlaşma sağlandı": http://www.hurriyet.com.tr/dunya/28631473.asp
[9]"Putin lifts Russia's ban on delivery of S-300 missile system to Iran": http://www.latimes.com/world/europe/la-fg-russia-lifts-ban-missiles-iran-20150413-story.html
[10]"Russia won't deliver S-300 missiles to Iran any time soon": http://www.haaretz.com/news/diplomacy-defense/1.653317
[14]"Iran Fires On And Boards Maersk Cargo Ship Transiting Straits Of Hormuz": http://foxtrotalpha.jalopnik.com/iran-fires-on-and-boards-maersk-cargo-ship-transiting-s-1700790506
[15]"Iran Equips Destroyer with Upgraded Surface-to-Air Missile": http://www.tasnimnews.com/english/Home/Single/700451
[16]"Iran to launch new submarine soon: Navy commander": http://www.presstv.ir/Detail/2015/04/11/405803/New-submarine-to-join-Iran-Navy-soon
[17]"Iran Develops Training Plan for Overhaul of F-7 Fighter Jets": http://www.tasnimnews.com/english/Home/Single/704692
[18]"Iran shows off unmanned robot battlefield car that can carry missiles": http://ibnlive.in.com/news/iran-shows-off-unmanned-robot-battlefield-car-that-can-carry-missiles/542367-11.html
[20]"Could Israeli F-35s turn the tables on Iranian S-300 missiles?": http://www.timesofisrael.com/could-israeli-f-35s-turn-the-tables-on-iranian-s-300-missiles/
[21]"Vice President Joe Biden says US will deliver new F-35 planes to Israel next year": http://www.ibtimes.co.uk/vice-president-joe-biden-says-us-will-deliver-new-f-35-planes-israel-next-year-1498092
[22]"Take a Sneak Peak at Israel's Secret Submarine Fleet": http://www.israelnationalnews.com/News/News.aspx/193350#.VUTBSpM42T8
[23]"IMDO and MDA Successfully Conduct the David's Sling Weapon System Test Three (DST-3) Series of Tests Intercepting Targets while Meeting all Test Objectives": http://www.asdnews.com/news-60734/IMDO_and_MDA_Successfully_Conduct_the_David_s_Sling_Weapon_System_Test_Three_%28DST-3%29_Series_of_Tests_Intercepting_Targets_while_Meeting_all_Test_Objectives.htm
[25]"Israeli Heron-1 and Hermes 900 UAVs to receive ATOL capability": http://www.flightglobal.com/news/articles/israeli-heron-1-and-hermes-900-uavs-to-receive-atol-411628/
[27]"Heron-based UAV to be made in Brazil": http://www.upi.com/Business_News/Security-Industry/2015/04/01/Heron-based-UAV-to-be-made-in-Brazil/9121427899323/
[30]"LAAD 2015: CONTROP with a New Comprehensive Airborne Surveillance Mission System for Helicopters": http://www.miltechmag.com/2015/04/laad-2015-controp-with-new.html
[31]"USS Laboon and USS Ross Visit Haifa, Israel": http://navaltoday.com/2015/03/30/uss-laboon-and-uss-ross-visit-haifa-israel/
[35]"France provides first weapons to Lebanon to fight IS": http://www.timesofisrael.com/france-provides-first-weapons-to-lebanon-to-fight-is/
[37]"DCNS starts the construction of the first GOWIND® 2500 corvette for the Egyptian Navy": http://en.dcnsgroup.com/news/dcns-starts-the-construction-of-the-first-gowind-2500-corvette-for-the-egyptian-navy//
[38]"A-10 Thunderbolt Warplane Deployed To Romania As Congressional Supporters Attempt To Save It For Years To Come": http://www.ibtimes.com/10-thunderbolt-warplane-deployed-romania-congressional-supporters-attempt-save-it-1865010
[41]"Russia Deploys Air Defense Systems in Arctic": http://sputniknews.com/military/20150404/1020485008.html
[42]"Russian Fighter Jet Nearly Collides with U.S. Spy Jet Over Europe": http://freebeacon.com/national-security/russian-fighter-jet-nearly-collides-with-u-s-spy-jet-over-europe/
[43]"Su-27 Intercepts US Spy Plane Heading Into Russian Airspace": http://sputniknews.com/military/20150411/1020753530.html
[45]"Russia Can’t Stop Its Submarines From Catching On Fire": http://dailycaller.com/2015/04/07/russia-cant-stop-its-submarines-from-catching-on-fire/
[46]"Fire-damaged Russian submarine to be repaired": https://www.adn.com/article/20150410/fire-damaged-russian-submarine-be-repaired
[47] New Seagoing Tugboat Alexandr Piskunov Joins Russian Navy's Auxiliary Fleet": http://nosint.blogspot.com.tr/2015/04/new-seagoing-tugboat-alexander-piskunov.html
[48]"Keel Laying, Launching of Three Ships for Russian Navy Slated for April 23-25": http://nosint.blogspot.com.tr/2015/04/keel-laying-launching-of-three-ships.html
[49]"RF Navy's First Icebreaker in 45 Years - Ilya Muromets": http://7fbtk.blogspot.com.tr/2015/04/xlt-rf-navys-first-new-icebreaker-ilya.html
[50]"Russian Navy Soon to Lay Its New Generation Vessel": http://navaltoday.com/2015/04/22/russian-navy-soon-to-lay-its-new-generation-vessel/
[51]"Russian Air Defense Units Successfully Fire S-300 Missiles": http://sputniknews.com/military/20150427/1021421018.html
[52]"Second Shipment of S-400 Missile Systems Arrives in Russia's Far East": http://sputniknews.com/russia/20150420/1021115037.html
[54]"Russian strategic bombers hit over 20 ground targets at training areas in Komi, Kamchatka": http://rbth.com/news/2015/04/09/russian_strategic_bombers_hit_over_20_ground_targets_at_training_areas_i_45125.html
[55]"Updated Ka-27 Helicopter to Join Russian Navy in 2015": http://sputniknews.com/russia/20150402/1020378939.html
[57]"Russia to Export Its Ptero Class Unmanned Aircraft Systems": http://nosint.blogspot.com.tr/2015/04/russia-to-export-its-ptero-class.html
 

IDEF 2015 İzlenimleri

$
0
0
12'nci uluslararası savunma sanayii fuarı IDEF 2015, 5 - 8 Mayıs tarihleri arasında İstanbul Beylikdüzü'ndeki TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'nde gerçekleştirildi.

TÜYAP'ın sunduğu istatistiklere göre, fuara 54 ülkeden 781 kurum ve kuruluş katıldı. 77 ülkeden 20 bakan, 6 genelkurmay başkanı, 20 bakan yardımcısı, 3 genelkurmay başkan yardımcısı, 7 kuvvet komutanı ve 15 müsteşar görüşmeler için fuara geldi. Karşılaştırma için IDEF 2013'e 51 ülkeden 791 kurum ve kuruluş katılmıştı.

Fuarın açık kaldığı süre boyunca ziyaretçi olarak katılım sağladım. Çekmiş olduğum fotograflara buradan erişebilirsiniz.

Gözlem ve değerlendirmelerim ise şöyle:



Bu değerlendirmeyi yazmaya başlamadan önce, geçmiş IDEF fuarlarında çekmiş olduğum fotoğraflara ve değerlendirme yazılarıma göz attım. İki şeyi fark ettim:

1. Türk savunma sanayiinin kaydettiği aşama. Özellikle 10 sene öncesine kıyasla milli çözümlerin sayısının artmasıyla fuarlarda sergilenen yabancı hazır platform ve sistemlerin sayısının azalması.

2. Son iki fuar arasında çok büyük bir fark olmaması. Bazı istisnalara rağmen, bir önceki IDEF sanki iki yıl değil, birkaç ay önce yapılmış gibiydi.

Bu iki tespitim de, "bu seneki IDEF hakkında ne düşünüyorsun" sorusuna vereceğim yanıta altlık teşkil ediyor:

IDEF 2015, Türk savunma sanayiinin ne kadar büyük başarılar elde ettiğinin ve ne kadar büyük sorunlarla yüz yüze olduğunun bir göstergesi gibiydi. Buraya, son bölümde geri döneceğim.

IDEF ile ilgili en başta vurgulamak ve hatta haykırmak istediğim bir başka husus ise şu:

TÜYAP bu işi beceremiyor. Ve bu iş İstanbul'da olmuyor. IDEF'in kronikleşmiş sorunları (Girişte yaşanan rezillikler, güvenlik açıkları, yeme - içme fiyatlarının astronomik oluşu vb) hiç biri hakkında bir milim dahi ilerleme kaydedilememiş. Astronomik stand fiyatları, fuarın kalitesine yansımamış. Üstüne fuar alanına ulaşım sorunu, mekânın havalandırma, ışıklandırma zemin (saatlerce yürümek veya ayakta durmak zorunda olan personeli düşünün) koşulları da eklenince, IDEF 2015, önceki fuarlar gibi, tam da TÜYAP'a yakışan bir sakillikte icra edildi.

Türkiye ne yazık ki modern, medeni bir fuar alanına sahip değil. Sektörün yapısı gereği Ankara'da yapılması gereken bu etkinlik, Ankara’nın bir şehir olarak özellikle yabancılar için cazibe merkezi olmaması ve zaten doğru dürüst geniş bir fuar alanına sahip olmaması nedeniyle İstanbul’a (ve TÜYAP'a) mahkûm kalmışa benziyor. Türkiye ve sektör için büyük talihsizliktir.

Öte yandan IDEF 2015, fuarın marka haline gelememiş oluşunun teyidi oldu. Fuar, Türkiye ve Türk cumhuriyetlerinin savunma ve güvenlik ihtiyaçlarına yönelik mevcut çözümlerin sergilendiği bir sektör fuarı hüviyetini pekiştirdi. Bu nedenle örneğin yabancı katılım, sadece Türkiye'nin gündemdeki ihtiyaçlarına yönelik alt sistem ya da bilesen gibi çözümlerin pazarlanması ile sınırlı kaldı. Halbuki Eurosatory, Euronaval, IDEX, Farnborough gibi fuar ve sergiler, sektörde faaliyet gösteren şirketlerin vizyonlarını, hayallerini, geleceğe ilişkin öngörülerini sergiledikleri, gövde gösterisi yaptıkları prestij vesileleri oldular.


1. Genel Gözlemler

IDEF 2015'te kara araçları sektörünün ağırlığı hissedildi. Bunun sebebi, hâlihazırda yürütülmekte olan ve kısa vadede gündeme gelecek projelerin çoğunun, kara kuvvetleri, kolluk güçleri gibi kullanıcılar için tedarik edilecek kara araçları ve sair alt sistemlere yönelik olması.

Fuarda sergilenen deniz kuvvetleri çözümlerinde, yakın zamanda başlatılması beklenen "Türk tipi hücumbot" projesinin ağırlığı hissediliyordu. Hemen hemen tüm tersaneler, farklı tonaj ve tiplerdeki hücumbot ve karakol teknesi modellerini sergilediler. Deniz alanındaki neredeyse tüm büyük projeler imza altına alinmiş ya da sözleşme görüşmesi aşamasında olduğu için, bu alanda yabancı katılım da oldukça kısıtlı kaldı.

Yerli katılımcılarda küçük ve orta boy işletmelerin (KOBI) katılımında önceki senelere göre kayda değer bir artist vardı. Her biri belli konulara yoğunlaşmış; alt sistem ve bilesen üretimine odaklanmış KOBİ’leri görmek sevindiriciydi. Öyle ki, söz gelimi büyük şirketlerde (ana yüklenicilerde) sergilenen pek çok platform ya da sistemi meydana getiren bileşenleri ve bunların üreticilerini komsu hollerde görmek mümkündü. Başka bir ifade ile, sektörde üretim ve tedarik derinleşmesinin pek çok alanda sağlanmaya başladığı görülmekteydi. Bu, önemli bir gelişme. Sektör ancak KOBİ’ler ve ticari olarak sürdürülebilir bir yapı ile gelişebilir. Her şeyi yapmaya hevesli, her ürüne saldıran şirketlerden ziyade, odaklanmış ve alanında uzmanlaşmış şirketler sektörün gelişmesini, diğer sektörler için de itici güç olmasını sağlayabilir.

IDEF'i gezerken, sergilenen platformları incelerken tabiri caizse kafama "dank" eden bir şey oldu: Mayına karsı korumalı zırhlı araçtan tanksavar füzeye, saldırı helikopterinden elektronik istihbarat sistemlerine kadar o fuar alanındaki sistemlerin neredeyse tamamına, aslında 10 - 15 yıl önce ihtiyacımız vardı. Bu ürün ve sistemler, terörün en şiddetli olduğu dönemlerde TSK'nin ihtiyacı idi. Uzaktan kumandalı silah istasyonları, zırhlı personel taşıyıcılar, elektronik karıştırma sistemleri, IHA'lar, hiç olmazsa 2007 - 2009 döneminde bulunuyor olmalıydı. Burada bir sorun var. İhtiyacımızı tanımlamayı, konseptlerimizi şekillendirmeyi, buna uygun kaynak planlaması ve teknoloji yönetimi gerçekleştirmeyi bilmiyoruz. Savunma ve güvenlik sistemi tedarikinin sadece teknik şartname hazırlayıp ihaleye çıkmak demek olmadığını; teknoloji, ekonomi, organizasyonel kültür vb çok sayıda etkenin bir arada değerlendirilmesi gerektiğini daha yeni öğreniyoruz. İhtiyacın aciliyeti ne olursa olsun, bürokrasi, öngörüsüzlük ve eşgüdümsüzlük nedeniyle hızlı ve etkin çözümler üretemiyoruz. Bu nedenledir ki terörle mücadelede yıllarca bir avuç AH-1W Super Cobra tüm yükü sırtlanmak zorunda kaldı, ATAK 20 yıllık bir sürecin sonunda bir avuç ve yarım kabiliyetle daha yeni hizmete girdi. Bu nedenledir ki F-16 ve F-4'ler yakın hava desteği görevlerinde Mk serisi güdümsüz bombaları kullandı, hassas güdümlü milli silah sistemleri daha yeni envantere girdi ve yakın hava desteği sağlayabilecek "adanmış" platformumuz hala yok.

Yabancı katılımcılar açısından, özellikle Avrupalı ve ABD'li büyük firmaların Türkiye'yi okumada ne kadar basarisiz ve hatta kör cahil olduklarını görmek ilginçti. Hala Türkiye'yi hazır sistem müşterisi ya da en azından "teknoloji transferi" havucuyla kandırılabilecek bir pazar olarak görme eğilimi görülebiliyordu. Türkiye, son 10 yılda savunma alanında hazır, anahtar teslim sistem alacak bir ülke değil. Türkiye, artık maliyet, teknoloji ve riske ortak olmak isteyen; bunları paylaşmaya hazır ülkelerle yürümek isteyen bir ülke. Dahası, Türkiye'de bu şekilde üretilen ve hizmete giren sistemler, Ortadoğu ve Asya pazarlarında şaşırtıcı derece kolay şekilde müşteri bulabiliyorlar. Türkiye, Batı’nın kapris ve engellerinden bunalan ancak aynı kaliteyi isteyen ülkeler için alternatif bir kaynak olma potansiyeline sahip. Hal böyle iken, 10 - 15 yıl önce hakim olan pazarlama ve is geliştirme yöntem ve tutumlarının hala uygulanıyor olmasını görmek şaşırtıcı.

Yine yabancı katılımcılar açısından dikkatimi çeken bir nokta, insansız muharip hava aracı (IMHA; UCAV) çözümleri idi. İngiltere’nin BAE Systems standında Taranis, Çin'in CPMIEC şirketinin standında WJ-600 ve Poly Technologies şirketinin standında CH-4 ve Güney Koreli KAI'nin standında K-UCAV tasarımları sergilendi. IMHA'larin dünyada artan popülerliğine ilaveten, bu durumun bir başka sebebi, Taarruzi IHA projesinin yurtdışı hazır alım odaklı bir eksende yürüyor olması olmalı. Nitekim 28 Nisan günü Savunma Sanayii Müsteşarlığı (SSM) sitesinde, bu proje ile ilgili olarak bir bilgi istek dosyası yayınlandı.

Öncekilerde olduğu gibi, bu fuarda da olmayanlara dikkat çekmek gerek. Kimler yoktu IDEF 2015'te?

2013'te olduğu gibi Fransız askeri gemi üreticisi DCNS yine yoktu. DCNS en son katilim gösterdiği fuar olan IDEF 2011'de Mistral çıkarma gemisi tasarımının farklı türevlerine ağırlık vermişti, LPD projesinden dolayı. Bu proje sonuçlandıktan sonra firma bir daha Türkiye pazarında kayda değer bir varlık göstermedi. Benzer şekilde Hollandalı Damen Schelde de fuarda yoktu. Türkiye pazarında zaten çok fazla sansı olmayan bu firmanın tasarımları, Hazar ve Basra Körfezi'nde Türk şirketleri ile rekabet ediyor. Buradan da, askeri gemi sanayiinde Türkiye'nin en ciddi rakiplerinin Hollanda ve Fransa olduğu sonucunu çıkarmak mümkün. Nitekim MilGem, pek çok farklı ülke ihalesinde Hollandalı SIGMA ve Fransız Gowind ile yarışıyor.

Mevcut siyasi ortamda İsrailli tek bir şirketin bile fuarda yer alması şaşırtıcı olurdu. Geçiyorum.

Türkiye'de savunma basını ve kamuoyunun uzun süredir bahsini ettiği, merak konusu olan Akya ağır torpido ve Atmaca gemisavar füze projelerinin en azından bir çizim bazında fuarda yer almasına yönelik yoğun beklenti mevcuttu. Ne yazık ki her iki proje de, fuarda asker ve sivil pek çok kurum ve şirket yetkilisi tarafından açıkça konuşulmalarına, isimleri alenen ortada dolaşmalarına rağmen cismen yoktular.

Fuarda yokluğu ile en çok dikkatimi çeken proje Milli Muharip Uçak (MMU / TFX) idi. Sektörü yakından takip etmesem ve kazara EuroJet şirketinin standındaki broşürü görmesem, Türkiye'nin MMU / TFX diye bir projesinin olduğundan haberim dahi olmayacaktı. 8 - 10 milyar Dolar civarında bir bütçenin ayrılmış olduğu konuşulan, F-35 ile birlikte Türk Hava Kuvvetleri'nin belkemiğini teşkil edecek ve şimdiden pek çok motor üreticisinin kıyasıya rekabetine sahne olan bu projenin ne ismi ne de cismi ile yokluğu dikkat çekiciydi.

Standında F-35'in maketini sergileyen Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın, Milli Muharip Uçağı projesini pas geçmesine bir anlam veremedim. Hürkuş gibi bir onur ve gurur projesinin TAI'nin standında kıyıda köşede ve kel alaka C versiyonunun kokpit maketi seklinde sergilenmesine anlam veremediğim gibi. Buna aşağıda değineceğim.


2. İmza Törenleri

Fuar sırasında imzalanan işbirliği anlaşmaları ve sözleşmeler şunlar:


LPD: Kuskusuz IDEF 2015'in en önemli haberi, Türk Deniz Kuvvetleri için tedarik edilecek havuzlu çıkarma gemisi (LPD) projesinde SSM ile ana yüklenici Sedef Gemi İnşaatı A.S. arasında 7 Mayıs günü imzalanan sözleşme idi. İspanyol Navantia şirketi ile birlikte çalışan Sedef, bu şirketin ATHLAS 26,000 tasarımını baz alan bir LPD'yi kendi tersanesinde üretecek. ATHLAS 26000 tasarımı İspanyol Deniz Kuvvetleri'nde Juan Carlos I adi ile hizmet veriyor. Avustralya için ise bu tasarımın bir türevi Canberra sınıfı iki gemiden ilki hizmete girdi.

Proje kapsamında; ASELSAN - HAVELSAN Is Ortaklığı tarafından, STAMP ve STOP silah sistemleri, GENESIS ADVENT Savaş Yönetim Sistemi, radar elektronik taarruz ve karsı tedbir sistemlerini içeren Elektronik Harp Süiti, kızıl ötesi iz takip sistemi, elektro optik takip sistemi, torpido karşı tedbir sistemi gibi alt sistemler üretilecek.

SSM'nin sözleşme ile ilgili açıklamasına göre geminin tam yüklü deplasmanı 27,436t ve uzunluğu 231m olacak. Hizmete giriş tarihi olarak 2021 öngörülmekte.

Türkiye - Endonezya Orta Sınıf Tank Geliştirme Anlaşması: SSM ile Endonezya Milli Savunma Bakanlığı arasında 7 Mayıs günü "Türkiye - Endonezya Orta Ağırlıkta Tank Geliştirme Program Anlaşması" imzalandı. Anlaşma ile tüm hakları Türkiye ve Endonezya'ya ait iki adet prototip tankın tasarlanması, üretilmesi, entegrasyon ve sertifikasyonu ile mayın testlerinde kullanılmak üzere bir adet gövdenin üretilmesi öngörülüyor.

37 ay sürmesi planlanan program kapsamında gözetim ve denetleme faaliyetleri SSM ve Endonezya Savunma Bakanlığı’nın oluşturacağı bir Yürütme Komitesi tarafından gerçekleştirilecek. Anlaşma ayrıca FNSS şirketinin, Endonezyalı Pindad PT şirketine bu sınıf bir aracın tasarım ve üretimine dair teknoloji ve bilgi birikimi transferini de kapsıyor. Prototiplerden ilki Türkiye'de, ikincisi Endonezya'da üretilecek.

105mm CV-CT tareti ile donatılmış tankın tasarımına ait bir maket, kısa süre önce Armoured Vehicles Asia 2015 Konferansı sırasında sergilenmişti.

TAI - WCKBT İşbirliği Mutabakat Muhtırası: 6 Mayıs günü TAI ile Polonyalı hava platformu ter destek sistemi üreticisi WCKBT arasında, Polonya Hava Kuvvetleri'nin "Kruk" taarruz helikopteri projesi kapsamında bir işbirliği anlaşması imzalandı. Kruk projesi, Polonya için 32 adet modern taarruz helikopteri tedarikini kapsıyor. TAI, T129B ile ihalenin adaylarından biri.

Rheinmetall - MKEK Ortak Girişim Şirketi Anlaşması: 5 Mayıs günü Alman savunma devi Rheinmetall ile Makine Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) arasında, ilk aşamada koruma sistemleri ve orta kalibre mühimmat üretimine odaklanacak bir is ortaklığı şirketinin kurulmasına yönelik bir mutabakat muhtırası imzalandı. "Rheinmetall MKEK Technologies" adını alacak şirket, üretimleri Rheinmetall'in sağlayacağı teknoloji transferi ile MKEK tesislerinde gerçekleştirecek.

ASELSAN - Terma İşbirliği Anlaşması: 6 Mayıs günü ASELSAN ile Danimarkalı Terma şirketi arasında radar ve elektronik harp sistemlerinin savaş uçaklarına entegrasyonunda işbirliğine gidilmesini kapsayan bir mutabakat muhtırası imzalandı. Anlaşma kapsamında Terma üretimi olan F-16 TRS Modüler Kesif Podu sisteminin telif hakları ASELSAN tarafından devrelindi. Türk Hava Kuvvetleri'nden kısa süre önce emekliye ayrılan RF-4E/TM Işık kesif jetleri yerine taktik kesif ihtiyacı için F-16 Block 30 uçaklarına ABD'den dört adet Goodrich DB-110 elektrooptik kesif podu alınmıştı. Bu anlaşma muhtemelen, TRS sistemini baz alan milli bir elektrooptik kesif podu sisteminin altlığını teşkil edecektir.

General Electric - STM Arasında LM2500 Gaz Türbin Anlaşması: GE ile STM arasında 5 Mayıs günü, MilGem projesi kapsamında üretilmekte olan üçüncü ve dördüncü gemilerde kullanılacak LM2500 gaz türbin motorlarının tedariki için bir sözleşme imzalandı. MilGem sinici korvetlerin tahrik sistemi, iki adet MTU dizel ve bir LM2500 gaz türbinden oluşuyor.

F-16SIM İlave Tedarik ve Sözleşme Değişikliği: 6 Mayıs günü SSM ve HAVELSAN arasında, F-16 Simülatörü Tedarik Projesi (F-16SIM) kapsamında F-16 pilot eğitiminde kullanılmak üzere 5 adet Tam Görev Simülatörü (TGS), 17 adet Silah ve Taktik Eğiticisi ile 1 adet İleri Hava Kontrolör Eğiticisi üretilip teslim edilmişti.

İmzalanan ilave sipariş ve sözleşme değişikliği ile, Akıncı 4'ncü Ana Jet Üssü için ilave bir adet Tam Görev Simülatörü (TGS; Full Flight Simulator), pilot teorik eğitiminin desteklenmesi için üç boyutlu sanal ortam teknolojisini haiz Bilgisayar Tabanlı Eğitim Sistemi'nin (BTES), bakim personelinin eğitimi için bir Sanal Bakim Eğiticisi’nin (SBE; Virtual Maintenance Trainer) üretilmesi ile üretilecek tüm sistemler için Entegre Lojistik Destek (ELD) hizmetlerinin 15.10.2019 tarihine kadar uzatılması öngörülüyor.

HELSIM Projesi Lot II Modifikasyonu Proje Değişikliği: Aynı gün yine HAVELSAN ve SSM arasında, Deniz Kuvvetleri envanterinde bulunan S-70B-28 SeaHawk helikopterlerinin mürettebat eğitiminde kullanılan simülatörlerde, helikopterlerde yapılan değişiklik ve yenileştirmeleri yansıtacak şekilde güncelleme yapılmasını öngören bir sözleşme değişikliği imzalandı.

HELSIM Projesi kapsamında, 2010 yılında Cengiz Topel Meydanı’ndaki Deniz Hava Komutanlığı’nda bir adet SeaHawk Simülatör Eğitim Merkezi kurulmuştu. Bu merkez için yerli sanayi tarafından 1 Adet Tam Uçuş Simülatörü (TUS), 1 Adet Kısmi Uçuş Simülatörü (KUS), 1 Adet Sensor Operatör Eğiticisi ( SOE), 1 Adet Yer Kontrol İstasyonu (YKI) ve Bilgisayar Tabanlı Eğitim Sistemi (BTES) geliştirilmişti. İmzalanan sözleşme ile, TUS, KUS, SOE, YKI ve BTES sistemlerinde donanım güncellemeleri (yeni MFD'ler, değişen / eklenen konsol ve paneller, Ethernet - hub ve kablaj değişiklikleri), elektronik harp, radar ve sonar sistem değişiklikleri ile Link 11 sistemi değişiklikleri uygulanacak.

A400M Uçaklarına Bakım Desteği Anlaşması: 6 Mayıs günü Airbus Defence & Space şirketi ile THY Teknik arasında, A400M nakliye uçaklarının ikinci ve üçüncü seviye bakim kabiliyetinin kazandırılmasını içeren bir işbirliği mutabakat muhtırası imzalandı. Anlaşma ile, THY Teknik tarafından öncelikle Türkiye ve ileride bölgeye yönelik A400M bakim ve onarım desteği sağlanması öngörülüyor.

CN-235 Uçaklarına Yönelik İyi Niyet Anlaşması: Yine 6 Mayıs günü Airbus Defence & Space ile bu sefer Hava Kuvvetleri Komutanlığı arasında, Kayseri 2. Hava İkmal ve Bakim Merkezi Komutanlığı’nın, Airbus tarafından sertifiye edilerek; bölgedeki CN-235 uçakları için, bakim, onarım, yarı ömür modernizasyon (Mid-Life Upgrade), modernizasyon ve malzeme desteği konularında  “Bölgesel Yetkili Bakim, Onarım ve Revizyon Merkezi” haline gelmesini öngören bir iyi niyet anlaşması (Letter of Intent) imzalandı. Anlaşma, bir yol haritasını da içeriyor. Bu yol haritası kapsamında bir "Çerçeve Anlaşması" hazırlanarak CN-235 uçakları için iki taraf arasında stratejik işbirliğine geçilmesi planlanıyor. Anlaşma, 2. HİBM döner sermayesi üzerinden yürütülecek.

ASELSAN - TÜBİTAK BILGEM İşbirliği Protokolü: 7 Mayıs günü ASELSAN ve TÜBİTAK BİLGEM arasında bir işbirliği protokolü imzalandı. Protokol, iki taraf arasında bilgi, tecrübe, proje planlama ve yürütme, fikri mülkiyet yönetimi, teknoloji transferi, değişik is modelleri ile ticarileştirme, üretim, tanıtım ve pazarlama, ürün satış, saha destek alanlarında, ilgili projeye özel karşılıklı mutabakatlarla düzenlenecek Alt Protokol ve/veya Proje Sözleşmesi çerçevesinde işbirliklerini kapsıyor.

İTÜ - Safran İşbirliği Anlaşması: 7 Mayıs günü İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ve Fransız havacılık ve uzay sanayii şirketi Safran arasında ARGE ortaklık anlaşması imzalandı. Ortaklık kapsamında Safran ve İTÜ yeni nesil uçak motorlarının kilit nokta malzemelerinden seramik matrisle kompozeler üzerinde birlikte çalışacaklar.

SDT İşbirliği Anlaşmaları: SDT şirketi ile TÜBİTAK SAGE arasında 7 Mayıs günü bir işbirliği niyet anlaşması imzalandı. Firma aynı gün Güney Koreli havacılık ve uzay sanayii şirketi KAI ile de bir işbirliği mutabakat muhtırası imzaladı.

Savunma Sanayi için Araştırmacı Yetiştirme Programı (SAYP) Kapsamında Projeler: 5 Mayıs günü SSM ile Gazi Üniversitesi ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) arasında, havacılık ve uzay teknolojilerine yönelik olarak beş ayrı projeye ilişkin sözleşme imzalandı. Sözleşmeleri imzalanan projelerin başlıkları söyle: 

- Artırılmış Gerçeklik Teknolojisi ile Havacılık Ürünlerinin Uygulamaya Geçirilme Kalitesinin Yükseltilmesi
- Uzay Uygulamalarında Kullanılacak Eksenle Oluklu Sabit İletkenlikle Isı Borusunun Geliştirilmesi ve Performansının İncelenmesi
- Hataların Kompozit Malzemelerin Mekanik Özelliklerine ve Interlaminer Performansına Etkisi
- Yapay Kas (Dielektrik Elastomer) Eyleyicilerin Modellenmesi ve Uygulaması
- Kompozit Yapılarda Tamir Bölgeleri için Tasarım Kriterlerinin Belirlenmesi ve İlerleyen Hasar Analizleri


3. Yerli Firmalar ve Ürünler

ASELSAN

Hisar ve Korkut Hava Savunma Sistemleri

ASELSAN’ın fuarda sergilediği çözüm ve sistemler arasında en hacimlileri Koral kara konuşlu elektronik destek ve taarruz sistemi ile Korkut ve Hisar hava savunma sistemleri idi.

2011 yılında imzalanan sözleşme ile geliştirilen Hisar A alçak ve Hisar O orta irtifa hava savunma sistemleri ile Atisi İdare Cihazı birlikte sergilendi. Kundağı motorlu versiyonu FNSS ACV-30 aracına monteli Hisar A aracı, ikişerden dört füze ile 3 boyutlu arama radarı, elektrooptik atisi kontrol sistemi ile veri bağı sistemlerini barındırıyor. Oldukça hacimli ve karmaşık bir elektromekanik tasarıma sahip olduğu dikkat çekiyor. Bu, tasarımda basitlik ve işlevsellik yanlısı olan şahsımı rahatsız etti. Sistemin füze fırlatıcı tüplerin atış konumuna geçmesi için karmaşık bir hareketler serisi gerekiyor.

Halen alt sistem bazında testleri devam eden Hisar A'nin önümüzdeki yıl komple sistem denemelerinin yapılması, 2017 yılında da hizmete girmesi planlanmış. Sistemde kullanılan ve ROKETSAN tarafından geliştirilen Hisar A füzesi, 5,000m azami irtifa ve deniz seviyesinde 15km azami menzile sahip.

Hisar A'nin çekili modeli gibi Mercedes Benz Zetros aracı üzerine şekillendirilen Hisar O'da ise altı adet fırlatıcı bulunuyor. Hisar A füzesi ile neredeyse aynı olan Hisar O füzesinin temel farkı, ilave bir itici ünitenin (booster) eklenmiş olması. Füzenin azami irtifası 10,000m, menzili ise 25km olarak verildi. Her iki füze de, ASELSAN tarafından geliştirilen ve fuarda da sergilenen kızılötesi (IR) arayıcı baslığı kullanıyor. Harp baslıkları, temas ve yaklaşma tapaları ise TÜBİTAK SAGE tarafından geliştirilmiş. Bunlara ilaveten her iki füze de fırlatıcı ve atış kontrol sistemleri ile aynı bağlantı ve arayüzler üzerinden haberleşiyor. Füzeler, hedefe doğru uçuş / ortayol (midcourse) aşamasında RF veri bağı ile; vuruş aşamasında (terminal phase) ise kızılötesi güdüm - kontrol sistemleri ile tevcih ediliyor.

Fuarda sergilenen Korkutkundağı motorlu hava savunma top sistemi, atış testlerinden henüz çekmişti. Kundağı motorlu Hisar A gibi FNSS ACV-30 aracı üzerine şekillendirilen Korkut'un mermi besleme mekanizması milli olarak geliştirilmiş. Sistem, yine ASELSAN tarafından geliştirilen 35mm parçacıklı mühimmatı kullanıyor. Bir mühendis gözüyle baktığımda, bu sistemin beni en çok etkileyen tarafı da bu oldu. Aynı Fırtına mühimmat ikmal aracında olduğu gibi, bu alt sistemde de çok ciddi bir mekatronik mühendisliği altyapısı bulunuyor ve milli imkânlarla basabildiğini, herhangi bir dış katkı olmadığını bilmek gurur verici. Umarım bu iki projede kazanılan robotik / mekatronik tecrübesi, başka sektör ve/veya projelerde de değerlendirilebilir.

Korkut da, modernize edilen 35mm GDF-005, Hisar A ve Hisar O ile aynı arayüz üzerinden hava savunma komuta kontrol ağına bağlanabiliyor. Bu da, ASELSAN’ın, Kaideye Monteli Stinger projesi ile ilk adim attığı entegre hava savunma sistemi mimarisini yavaş yavaş kurmuş olduğunu gösteriyor. Fuarda maketi gösterilen ve şirket yetkilileri tarafından 4 yıllık bir takvimde üretilebileceği söylenen 3 boyutlu uzun menzilli hava savunma radarının da eklenmesi ile, hava savunma şemsiyesinin, çok gecikmeyle ve önemli bir eksik ile milli olarak kurulacağını iddia etmek mümkün.

Resimdeki en önemli eksiklik ise, Siyah Gri Beyaz okurunun kolayca tahmin edebileceği gibi uzun menzilli hava ve füze savunma sistemi. Fuarda Çin CPMIEC standındaki FD-2000 maketi ve suskun Çinliler dışında bu proje ile ilgili herhangi bir bilgiye ne yazık ki erişemedim.

ÇAFRAD

TF-2000 hava savunma harbi firkateyni için geliştirilen Çok Amaçlı Faz Dizinli Radara (ÇAFRAD) ait birebir ölçekli bir maket sergilendi. ÇAFRAD'in tasarım çalışmalarında sona gelinmiş. Radarın daha küçük ölçekli bir modeli, bir test gemisine takılarak denenecek.

ÇAFRAD, X bandda çalışan bir aktif spirali dizin (active phased array) arama ve atış kontrol radarı ile L bandda çalışan bir dost düşman tanımlama (IFF) sisteminden oluşuyor. ÇAFRAD'ı muadillerinden ayıran önemli bir özelliği, IFF sisteminin de aktif sıralı dizinli antene sahip olması. Kullandığı teknoloji itibariyle ÇAFRAD'in aktif IFF'sinin 400 - 450km gibi olağanüstü bir menzile ulaşması öngörülmüş.

Sistem oluşturan her üç bilesen de, tümleşik bir kulede (mast) bir araya geliyor. Bu bakımdan sistem, görsel olarak Thales'in I-Mast tümleşik gemi mastını andırıyor. ÇAFRAD'in TF-2000 versiyonunun sistem entegrasyonunun 2017 gibi gerçekleştirilmesi planlanmış.

AKKOR

Fuarda merakla beklenen bir diğer sistem, Altay ana muharebe tankı projesi kapsamında geliştirilen aktif koruma sistemi Akkor idi. Açık alanda OTOKAR Arma 6x6 aracı üzerine takılmış olarak, kapalı alanda ise alt sistem ve bileşenleri ile sergilenen Akkor, tanksavar roket ve güdümlü füzelere karşı, takıldığı aracın aktif korumasını gerçekleştirmek üzere tasarlanmış bir sistem.

Akkor, üç ana bileşenden oluşuyor. Fiziksel İmha (hard kill) bileşeni, fiziksel imha radarı, fiziksel imha fırlatıcısı ve mühimmatlarından oluşuyor. İmha fırlatıcısı, üst üste iki silindirik fırlatıcı tareti seklinde. Silindirler içindeki mühimmatlar ateşlendikten sonra bos tüpler, kolayca yenileri ile değiştirilebiliyor.

Akkor'un ikinci ana bileşeni olan İşlevsel İmha (soft kill) birimi, lazer ikaz alıcısı (LWR), çoklu bant (multispektral) işlevsel imha mühimmatı ve işlevsel mühimmat atıcısından oluşuyor. Çoklu bant atıcısı, lazer ve ısıl (termal) güdümlü füzelere karşı etkili multispektral sis perdesi oluşturabiliyor.

Bu iki bilesen, elektronik harp bilgisayarı, kontrol paneli ve görüntü birimi ile idare ediliyor.

Altay tankı için geliştirilen Akkor'da, taretin dört köşesine monte edilen antenler ile iki adet ikili fiziksel imha fırlatıcı sistem bulunuyor. LWR'ler de yine taretin köşelerinde yer alıyor. Sistemin ayrıca taktik tekerlekli zırhlı araçlara yönelik bir türevi de geliştirme aşamasında.

ASELSAN yetkilisi, sisteme yönelik üretim sözleşmesinin Haziran ayında imzalanmasının beklendiğini söyledi. Eğer seri üretim sözleşmesine yetişirse, Akkor, Altay’ı NATO ülkeleri içinde aktif koruma sistemi ile donatılmış ilk tank yapacak.

Gören, HAVASOJ ve MULTI-INT

ASELSAN’ın ilk kez IDEF'te kamuoyuna gösterdiği üç uçak maketi özellikle ilgi çekiciydi. Bunlar, C-160 Transall nakliye uçağına entegre edilen görüntü istihbaratı sistemi, is jeti üzerine şekillendirilen istihbarat toplama ve uzun menzilli karıştırma (Stand Off Jammer) platformlari idi.

Hava Kuvvetleri Komutanlığı tarafından bir süredir kullanılan ve Gören projesi kapsamında geliştirilen çözüm, nakliye uçağına elektrooptik kamera, veri bağı sistemleri ve kargo kısmına yerleştirilen konteynerde bulunan operatör konsollarından oluşuyor. Sistem bu hali ile modüler bir yapıya sahip; farklı platformlara uyarlanabilir.

HAVASOJ gibi garip bir isimle tanıtılan ve platformun Bombardier Challenger is jeti olduğunu tahmin ettiğim çözüm, radar ve muhabere elektronik istihbarat ve elektronik harp görevleri için şekillendirilmiş. Fuarda dağıtılan broşürde HAVASOJ'un bileşenleri olarak radar elektronik destek / taarruz; muhabere elektronik destek / taarruz ve özsavunma sistemleri verilmiş.

Bir başka absürt isme sahip olan platform ise, daha küçük bir is jeti platformunu kullanan MULTI-INT özel görev uçağı. MULTI-INT'in alt sistemleri COMINT (muhabere istihbaratı), ELINT (elektronik istihbarat), IMINT (görüntü istihbaratı), özsavunma, muhabere ve veri bağı sistemi ile yer kontrol istasyonundan oluşuyor. COMINT ve ELINT sistemleri hassas konum belirleme (geolocation) ve geniş bant kapsama kabiliyetine sahip. IMINT alt sistemi, lazer hedef işaretleme ve aydınlatma kabiliyetli elektrooptik kamera ile SAR/ISAR/GMTI sistemini içeriyor. Veri bağı alt sistemi V/UHF telsiz ile SATCOM uydu muhabere sistemine sahip.

Sarp

Fuarda en keyif aldığım teknik sohbeti, Sarp sistemi başında, henüz 2.5 yıllık bir kariyere sahip olmasına rağmen zehir gibi, donanımlı bir ASELSAN mühendisi ile yaptım.

Öncelikle temel Sarp tasarımı üzerine bazı iyileştirme ve tadilatlar yapıldığı dikkat çekiyor. Taret ve alt bilesen bazında değişiklikler yapılmış; sensor bileşeni değişmiş. Mevcut Sarp tasarımında 7.62mm, 12.7mm makinalı tüfek ya da 40mm bomba atar kullanılabiliyor. 10 ülkeye ihraç edilen ve geçici üslerin korunması kapsamında TSK tarafından da 17 adedi tedarik edilen bu tasarımın yeni versiyonu olan "Dual Sarp" modelinde ise, 7.62mm makinalı tüfek standart, yanına isteğe bağlı olarak 12.7mm makinalı tüfek veya 40mm bomba atar takılabiliyor. Rus menşeili silah sistemlerine göre uyarlanmış Sarp NSV ise Azerbaycan'a gönderilmiş; bu ülkenin ürettiği zırhlı araçlarda kullanılıyor. Daha küçük ve hafif Sarp Liet versiyonu ise geliştirme aşamasında.

ASELSAN yetkilisinin aktardığı bir yaklaşım beni umutlandırdı. Buna göre, Sarp özelinde ele alınan ve yavaş yavaş yaygınlaştırılmaya başlanan bir yöntem çerçevesinde şirket kullanıcı ile, proje isterlerini önceden birlikte belirlemek üzere görüşmeler yapmaya başlamış. Bu kapsamda kullanıcı ile ana yüklenici arasındaki kopukluğun önüne geçmek hedeflenmiş. Zira teknik / teknolojik koşullara çoğu zaman uymayan, asri iddialı ya da maliyetli isterler, proje takvim ve bütçelerini tehdit etmekte. Bunun önüne geçilmesi ise, sistem ihtiyaç ve teknik isterleri oluşturulurken iki tarafın bir araya gelerek etkin ve sağlıklı bir iletişim mekanizması kurması ile mümkün olabilir.

Mühendis, Sarp özelinde, kullanıcı geri beslemeleri ile çok sayıda düzeltme yapıldığından bahsetti. Bazen bir mühendisin farkında bile olamayabileceği bir ayrıntının, kullanıcı için hayati önem taşıdığını söyledi. Söz gelimi tetiğin yanındaki bir düğmenin konumu bile önemli bir değişiklik olarak ortaya çıkabiliyor. Bunun gibi çok sayıda tasarım değişikliği, eğer ürün seri üretim aşamasına geçmişse çok zaman alıyor ve maliyetli oluyor. Dolayısıyla, tasarımın kullanıcıyı tatmin edecek şekilde iyileştirilmesi için seri üretim aşamasına geçmeden, ön tasarım ve prototip safhalarında yukarıdaki gibi bir iletişim mekanizmasının işletilmesi gerekiyor. Bu yaklaşımın sektör geneline yaygınlaştırılması, tedarik makamı, kullanıcı ve sanayi arasında eşgüdümün sağlanabilmesi büyük önem taşımaktadır. Zira son kullanıcı - tedarik makamı - sanayi seklinde kurgulanmış mevcut yapı, etkili ve verimli işlememektedir.

LGK ve HGK

Lazer Güdüm Kiti (LGK) ve Hassas Güdüm Kiti (HGK) projeleri bir önceki fuarda da sergilenmişti. Paveway muadili LGK'nin, fuarda sergilenmeyen lazer/INS/GPS güdümlü, Paveway IV muadili bir türevinin de üretimde olduğunu öğrendim. Başlangıç olarak 2,000lb Mk84 bombaları için geliştirilen bu güdüm kitinin, daha küçük Mk82 ve Mk83 uyumlu türevleri de geliştirme aşamasında. Ayrıca yine fuarda sergilenmeyen, 100km menzilli ve kanat kitli minyatür bomba projesinde de sona gelinmiş. Bu sistem, ABD'nin Small Diameter Bomb (SDB) hassas güdümlü bombası muadili.


TAI

Resimdeki Hürkuş'u bulun
IDEF 2015'te TAI standı şaşırtıcı derecede sönüktü. Standda ilk göze çarpan T129B saldırı helikopteri ve Anka S maketi idi. Gözlerim en azından birebir ölçekli bir Hürkuş aradı ancak daha da şaşırtıcı şekilde, sadece silahlı Hürkuş C modelinin kokpit maketi, o da standın en köşesinde sergileniyordu. Üstüne üstlük, Airbus için üretilen bir yolcu uçağı gövde parçası, Hürkuş C'yi neredeyse tamamen gizlemişti.

Mübalağa olacak ama sektörü takip etmesem, TAI'nin Hürkuş adında tasarım ve sertifikasyonu milli imkânlarla yapılan bir eğitim uçağı geliştirdiğinden haberim olmayacak; sadece silahlı turboprop yakın hava destek uçağına yönelik bir tasarım çalışmasının devam ettiğini düşünecektim. İki prototipi çok yoğun ve zorlayıcı bir test uçuşu sürecinde olan böylesin bir projenin, hele hele her türlü dahili bedhaha rağmen hayatta kalabilmesi için kendi sahasında, kendi ülkesinde gövde gösterisi yapması gerekmez miydi? TAI standını görünce ilk düşüncem, basına yansıyan 15 adetlik ilave KT-1T siparişi haberleri ve takip eden süreç sonunda TAI'nin Hürkuş’tan ümidini kestiği seklinde oldu. Konuştuğum TAI yetkilisi durumun böyle olmadığını, iki uçağın da yoğun test programı nedeniyle fuara gelemediğini söyledi. Bu daha da garip bir savunma, zira uçağın kendisinin gelmesi zaten gerekli değil ki?!

Bunların üstüne Hürkus'un torpido ile donatılmış Hürkuş D versiyonunun Deniz Kuvvetleri'ne teklif edildiği bilgisi, beni iyice afallattı. 2. Dünya Savaşı torpido bombardıman uçakları gibi bir çözümün önerilmediğini umuyorum.

Öte yandan Hürkuş ile ilgili fuar sırasında duyurulan bir gelişme, uçakta kullanılacak başüstü gösterge (HUD; Head Up Display) sistemi için BAE Systems'in işbirliğine gittiği Fotoniks tarafından üretilecek LiteHUD'un seçimi idi. Sistemin, Türkiye'nin isterlerine göre tadil edilmiş türevi, Fotoniks'in Ankara'daki tesislerinde üretilecek. Şirket ayrıca Türk Hava Kuvvetleri envanterindeki F-16'larin HUD modernizasyonunu da takip ediyor.

TAI standında sergilenen Anka, Hava Kuvvetleri için 10 adet tedarik edilecek Anka S modeli idi. Geliştirme çalışmaları devam eden Anka S, burun kısmında SATCOM uydu muhabere sistemi, ASELSAN CATS elektrooptik kamera, gelişmiş kriptolu veri bağı sistemi ile donatılmış.


BMC

IDEF 2015'in kuşkusuz en sansasyonel standı BMC'ye aitti. Fuarın açılışını yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, görkemli bir tören eşliğinde, perde altında saklanan bir aracın "açılışını" yaptı. Ancak perdenin altından çıkan ve ilk kez kamuoyuna gösterildiği söylenenaraç, BMC'nin ilk kez IDEF 2011'de sergiledii Vuran 4x4 silah taşıyıcı araç idi. Dahası, lansmanı yapıldığı söylenen bir diğer araç olan Kirpi mayına dayanıklı taktik tekerlekli aracın 6x6 versiyonu da ilk kez Eurosatory 2012 fuarında tanıtılmıştı.

Söz konusu araçların, BMC'nin iflastan önce işbirliği yaptığı İsrailli Hatehof şirketine ait tasarımlar olması, konuyu daha da ilginç kılmakta. Zira Kirpi, Hatehof'un Navigator tasarımı; Vuran ise, aynı şirketin Hurricane adlı aracının ta kendisi. Hatehof, kısa süre önce ismini Carmor olarak değiştirmişti.


TÜBİTAK SAGE

Standında HGK basta olmak üzere tüm hassas güdümlü mühimmat ailesini ve güdümlü silah sistemlerinde kullanılan CamGöz arayıcı baslık ailesi, kanat tahrik sistemi, piroteknik sistemler, ısıl pil, IMU gibi bileşenleri sergileyen TÜBİTAK SAGE, bir de sürpriz yaptı. Fuarda ilk kez "Bozok" adli lazer güdümlü mini güdümlü bomba sistemi tanıtıldı. IHA'lardan atılmak üzere tasarlanan Bozok, ortayolda INS; terminal aşamada ise yarı aktif lazer güdüm kontrol sistemleri ile tevcih ediliyor. Toplam ağırlığı 16kg olan Bozok'un boyu 790mm, çapı ise 120mm. Bomba, 5kg ağırlığında bir harp baslığı taşıyor.


OTOKAR

Altay

Otokar standının gözdesi, doğal olarak Altay ana muharebe tankı idi. Şirket fuara, PV2 adli iki numaralı prototipi getirmişti. 2008 yılında SSM ile imzalanan sözleşme kapsamında OTOKAR, MTR (Mobile Test Rig) adli hareket kabiliyeti prototipi, FTR (Firing Test Rig) adli ateş test prototipi ile PV1 ve PV2 adli birer adet kalifikasyon testlerine yönelik prototip üretti. Bu sistemler ile gerçekleştirilen testlerin 2016 yılında tamamlanması planlanıyor.

Altay, gerçekten de varlığı ile etkiliyor ve hatta iddia edebilirim ki "eziyor". Bir ürün olarak neredeyse tamamen bitmiş görünümü var. Tanka uzaktan bakınca, dört bir yanındaki alt sistem, algılayıcı, anten vb'ler ile sadece dıştan bile ne kadar karmaşık, tasarım ve üretimi zor bir platform olduğunu hissedebiliyorsunuz. Fuarda tankın içine girmek ve incelemek mümkün değildi ancak Altay’ı sadece dışarıdan iyice inceleyerek bile, komutan ya da silahçı mahallerini gözümün önünde canlandırabiliyorum: Beyaz ya da açık gri iç çepere monteli bir yığın gösterge, manivela, ekran, kumanda kolu ve kablo yığını içinde, muhtemelen ancak oturabilecek kadar geniş bir alan.

Bu da özelde Altay, genelde ana muharebe tanklarının geldiği nokta ve gidişatı ile ilgili düşüncelerimi şekillendiren bir görüntü aslında. Tanklar son derece karmaşık, hassas sistemlerin bir araya geldiği, ateş gücü, beka kabiliyeti ve hareket kapasitesi açısından bir "doyma" noktasına yaklaşmış bulunuyorlar. 120mm top, 1,500bg motor, 65 - 70t ağırlık, modern ana muharebe tankları için standart olmuş durumda. 140mm top ve 2,000bg motorlar konuşuluyor. Bu, bu şekilde devam ettirilebilecek bir süreç değil. Suriye ve Irak gibi meskûn mahal ortamlarında modern tanksavar füze ve roketlerini karmaşık taktiklerle kullanabilen örgütlerin ortaya çıkışı, ana muharebe tankı tasarım ve taktiklerini derinden etkileyecek. Teknolojinin de gelişmesiyle birlikte tank tasarımında radikal değişikliklerin uygulamaya konacağı döneme hızla yaklaşıyoruz.

Ahval ve şerait böyle iken, Altay nerede bulunuyor? En azından kâğıt üstünde tasarım özellikleri ve performans açısından çok iyi bir platform olduğuna şüphe yok. Ancak Altay, 1990'lı yılların ortalarından beri devam eden bir sürecin, sadece Yunanistan’ın elindeki Leopard 2A6HEL'lere göre şekillendirilmiş bir teknik isterler manzumesinin ürünü. Türkiye'nin yakın gelecekte harekât yapması ya da varlık göstermesi muhtemel Afrika, Ortadoğu, Orta Asya (ve hatta belki Güneydoğu Asya ya da Kutuplar) bölgelerine yönelik, karşılaşması muhtemel modern tanksavar sistem ve taktiklerine uygun bir konseptin ürünü mü? Şüphe götürür.

Altay, 2015 yılındaki varlığı ile son derece etkileyici bir tank. Ancak her şey yolunda giderse seri üretimine en erken 2017 yılında başlanacak bir tank. Kara Kuvvetleri envanterinde anlamlı sayılarla varlık göstermesi 2020'leri bulacaktır. Peki 2020'lerde ana muharebe tankları, tanksavar silah ve taktikleri nasıl olacaktır? Düşünebiliyor ya da hayal edebiliyor muyuz? Bugün kâğıt üstünde Leopard 2A4 ya da 2A6 ile basa bas mücadele edebilecek gibi görünen Altay, 2020'li yıllarda AKKOR gibi aktif koruma sistemlerini bertaraf etmek için tasarlanan RPG-30 gibi modern tanksavar silahları, Leopard 3, Merkava 5, T-14 Armata gibi yenilikçi teknoloji içeren tanklar ve yeni tanklarda kullanılması muhtemel yönlendirilebilir enerji silahları gibi tehditleri göğüsleyebilecek midir? Yazının başında değindiğim hususa geliyoruz: 2000'li yılların başında hizmete girmiş olması gereken bir tankı, dört dörtlük olmasına rağmen 2015 yılında prototip olarak görebiliyoruz. Seçtiğimiz yol, ulusal savunma sanayii üzerinden ihtiyaçların karşılanması yolu kolay olmayacaktı elbet: Çok zaman, çok emek, çok para harcayacağımız başından belliydi. Ancak ihtiyaçların planlanması ve giderilmesi noktasında bir sorun olduğu belli. Aynı MRAP'lar, "jammer"lar, güdümlü silahlar, zırh teknolojileri gibi Altay da bugün değil, dün hizmette olmuş olması gereken bir platform.

Altay ile ilgili dikkatimi çeken bir başka husus daha var. Değindiğim gibi, Altay son derece karmaşık bir sistemler bütünü. Aktif ve pasif koruma sistemleri, fiziksel ve işlevsel imha sistemleri, algılayıcılar, atış kontrol bilgisayarı vb ile tank, personelinin sadece asker değil aynı zamanda mühendis - operatör olmasını gerektirecek bir platform haline gelmiş durumda. Bu da, Altay’ı kullanacak sürücü, nişancı, doldurucu ve komutanın oldukça iyi eğitim almış, uzmanlaşmış ve yetkin personeller olarak yetiştirilmesi anlamına geliyor. Eğitimleri söz gelimi M48 ya da M60'a göre çok daha pahalı, zaman alıcı ve zahmetli olacak bu personelin de uzun yıllar boyunca görevlerinde kalabilmeleri için gerekli sosyal ve idari düzenlemelerin yapılması şart. Başka bir deyişle ana muharebe tankında yeni nesil sadece teknoloji ile değil, aynı zamanda organizasyonel kültür ve yapıda da dönüşümle sağlanabilecek. Dahası, bu durum, tankın ihracat performansını da etkileyecek bir unsurdur. Modern tanklar, Üçüncü Dünya ülkelerinin kolayca ve bol miktarda alabilecekleri sistemler olmaktan çıkıyorlar. Muharebe sahası dost - düşman tanıtma, karmaşık komuta kontrol, muhabere ve silah sistemlerine sahip bir platformu kolay kolay herhangi bir sıradan Afrika ya da Asya ülkesine satamazsınız. Ekonomik ve teknolojik açıdan bir anlam ifade etmesi için de ticarileştirilebilmesi, ürün olarak sürdürülebilir bir sanayi altyapısını besleyebilmesi gerekir. Altay özelinde 8 - 10 milyon Dolar civarı telaffuz edilen birim maliyet ile, 2020'li yıllarda bu teknik özelliklerle, tank modernizasyon ve tekerlekli araç çözümlerine artan rağbet karsısında hiç kolay olmayacaktır.

Tulpar ve Tulpar S

OTOKAR Tulpar zırhlı muharebe aracı tasarımını ilk olarak IDEF 2013'te sergilemişti. Bu seneki fuarda Tulpar, Mızrak 30 taretinde bazı ufak değişiklikler ve gövdesinde ek zırh modülleri ile sergilendi. 2015 Tulpar'in 2013 versiyonundan en önemli farkı, ilk sergilenen aracın Scania üretimi motor ve SAPA aktarma organının MTU motor ve Renk aktarma organı ile değiştirilmiş olması.

Tulpar'in hemen yanındaki Tulpar S ise ilk kez görücüye çıktı. Görünüm itibariyle basta LPD projesi için geliştirilen bir amfibik hücum aracı prototipi olduğunu düşündürtse de, firma yetkilileri Tulpar S'in, Silah Taşıyıcı Araç (STA) projesi için önerilen bir tasarım olduğunu belirttiler.

15t ağırlığındaki Tulpar S, ASELSAN tarafından geliştirilen ve 7.62mm makinalı tüfek ve dört adet tanksavar füze ile donatılmış bir uzaktan kumandalı silah sistemi ile donatılmıştı. STA projesinde 260 adet Mızrak O (OMTAS) tanksavar füze taşıyıcı aracın 184 adedi paletli konfigürasyonda istenmekte.

Tulpar S'in dikkat çeken bir özelliği, kuzeni Tulpar'in aksine, geçen IDEF'te FNSS Kaplan konsept aracında da gördüğümüz kauçuk palet kullanılması. Su jeti olmayan araca amfibik yeteneği bu paletler sağlıyor. Aracın boyutları da Tulgar’dan farklı. Öncülünün 1.85m yükseklik, 7.23m uzunluk ve 3.45 genişliğine karsın Tulpar S 2m yükseklik, 5.7m uzunluk ve 2.9m genişliğe sahip. Tulpar S'in motoru Cummins, aktarma organı ise Allison üretimi.
 
Bu arada OTOKAR standında Engerek özel harekât aracı özellikle dikkatimi çekti. Önceki IDEF'lerde pek yüzünü gösteren bir araç değildi. Tahminim Özel Kuvvetler Komutanlığı’nın güncel bir ihtiyacına binaen getirilmiş olmalı.


FNSS

FNSS standı, gelenekselleştiği üzere enine geniş bir tasarımdaydı. Böylelikle tüm araçlar aşağı yukarı yan yana görücüye çıkartılabilmişti. Standın en dikkat çeken iki ürünü, ilk kez sergilenen Pars 4x4 ve Kaplan-20 silah taşıyıcı araç tasarımları idi.

Pars 4x4

Pars 4x4'ü görünce pek çok sektör meraklısı gibi benim de ilk izlenimim, Alman Fennektekerlekli kesif aracına görsel benzerliği idi. Her iki araç da, düşük siluetli, benzer tasarımlara sahip. Ancak kesif - gözetleme görevli Fennek'in aksine Pars, STA ihalesine yönelik olarak, silah taşıyıcı araç olarak geliştirilmiş.

1.90m yükseklik, 5m uzunluk ve 2.5m genişliğe sahip Pars 4x4, fuarda ASELSAN üretimi Sarp uzaktan kumandalı silah sistemi ile sergilenmişti. Aracın diğer silah sistemi seçenekleri arasında tanksavar füze fırlatıcıları, 20mm ya da 25mm topla donatılmış taretler de bulunuyor. Aracın testlerine bu sene başlanması planlanmış. Pars 4x4, STA projesinin tekerlekli araç kısmında OTOKAR üretimi Cobra II ile yarışacak.

Kaplan-20

Paletli orta sınıf muharebe araçlarına özel ilgimden dolayı olsa gerek, aynı OTOKAR Tulpar gibi Kaplan-20 zırhlı muharebe aracının da tasarımını çok beğendim. Bu fuarda ilk kez kamuoyuna gösterilen ve 20t ağırlığındaki Kaplan-20, IDEF 2013'te tanıtılan 10t ağırlık sınıfındaki Kapan STAx konsept aracı üzerine geliştirilmiş.

20t ağırlığındaki Kaplan-20'nin denemelerine bu yılın sonuna doğru başlanması planlanıyor. Araç, 30mm ya da 40mm topla donatılmış insanlı ya da insansız iki taret seçeneği ile geliyor. Fuarda sergilenen aracın ilginç özelliklerinden biri de, nişancının 360 derece görüş sağlayan artırılmış gerçeklik (augmented reality) gözlüğü idi. Üç mürettebat ve seçilen tarete göre altı ya da sekiz piyade taşıyan Kaplan-20'de ayrıca araca monteli 360derece görüş sağlayan gündüz/gece görüş kameraları ve akustik algılayıcıların bulunması öngörülmüş. Aracın uzunluğu 6.5m, genişliği 3.15m ve yüksekliği 2m.


ROKETSAN

ROKETSAN'ın IDEF 2015 sürprizi, INS/GPS/lazer güdüm kontrol sistemi ile donatılmış Teber oldu. Türk Savunma Sanayiinin genlerine işlemiş isim bulamama ve bulunca da olabilecek en saçma şekilde isimlendirme hastalığının bir uzantısı olarak, IDEF'te iki adet "TEBER" vardı: Biri ROKETSAN'ın güdüm kiti, diğer ise FNSS standında bir zırhlı araç üzerinde sergilenen taret sistemi. Ticarileşme, pazarlama, standardizasyon ve ürün yönetimi açısından ciddi bir zafiyetimizin bulunduğu açık. Bu konuda herhangi bir kayda değer çalışma var mı emin değilim, zira konunun öneminin kavranabilmiş olduğuna dair herhangi bir ipucu bile edinemedim. (İlgili olarak bkz: Milli Savunma İçin Milli Sınıflandırma Sistemi)

Teber

ROKETSAN'ın Teber'ine geri dönecek olursak: Fuarda sergilenen sistem, 250lb Mk81 ve 500lb Mk83 klasik güdümsüz bombalara takılan bir güdüm kiti. Sabit ve hareketli hedeflere karşı kullanılabilen Teber, INS/GPS ve yarı aktif lazer güdüm kontrol sistemlerine sahip. Benzer bir sistemin, Mk84'ler için ASELSAN tarafından üretilmekte; Mk82 / Mk83 türevinin ise geliştirilmekte olduğunu hatırlatayım.

SOM-J

TÜBİTAK SAGE tarafından geliştirilen ve tüm üretim hakları, teknik veri paketi ile birlikte ROKETSAN'a devredilen SOM füzesinin, Lockheed Martin ile imzalanan anlaşma uyarınca F-35 Lightning II savaş uçaklarının dahili bölmesinden taşınabilecek şekilde geliştirilen versiyonu olan SOM-J, ilk kez IDEF 2015'te sergilendi.

İsimlendirme konusundaki acziyetimiz SOM'da da kendini gösteriyor. SOM'un esas açılımı uzun yıllar TÜBİTAK SAGE, Hava Kuvvetleri ve ROKETSAN tarafından "Stand Off Missile", yani uzun menzilli füze olarak verildi. Tamamen milli imkânlarla geliştirilen bir silah sistemine İngilizce bir kısaltma konmasının saçmalığı bir yana; "stand off" kelimesi de bir süre "menzil dışı" olarak kullanıldı. Bu saçmalık yetmezmiş gibi, SOM'a Türkçe bir açılım uydurmak adına "Satha Atılan Orta Menzilli Mühimmat" gibi daha da acayip bir şey uyduruldu. IDEF 2015'te dağıtılan dokümanlarda da bu Türkçe'ye uydurulmaya çalışılmış ama becerilememiş kısaltma kullanıldı. 250+ km'ye İngilizce olarak uzun, Türkçe olarak orta menzil dememiz, şizofren olmamızdan değil, eşgüdümlü, istikrarlı ve planlı / programlı bir ürün yönetim ve geliştirme stratejimizin olmamasından dolayıdır. Dipteki çürük temel, binanın üst katlarındaki ufak çatlaklarla kendini belli etmektedir.

Orijinal SOM'a göre gövde ve kanat tasarımı değişmiş olan SOM-J'nin alt sistem ve bileşen testlerinin bu yıl Kasım ayında başlaması, ilk uçuş testlerinin ise Türk Hava Kuvvetleri'ne ait F-16 Block 40'lar ile 2017 ilk yarısında gerçekleştirilmesi planlanıyor.


Taktik İHA: Vestel Savunma ve Baykar

Taktik İHA tedarik projesindeki iki üretici, Vestel Savunma ve Baykar Makina, ürünlerini fuara getirmişlerdi.

Teslimatlara başlayan Baykar Makina, fuarda Bayraktar taktik İHA'sının TB2 kodlu Blok 2 versiyonunu sergiledi. Her biri altışar İHA'ya sahip 3 sistemin teslimatlarını bu sene sonunda tamamlamayı planlayan firma, ilk sistemi geçtiğimiz Kasım ayında teslim etmişti. 12m kanat açıklığı, 6.5m uzunluk ve 55kg faydalı yük taşıma kapasitesine sahip olan Bayraktar, 100bg motorla 27,000ft irtifada 24saatten fazla havada kalabiliyor: Bu da Bayraktar'ı taktik ve MALE arası bir sınıfa sokuyor.

Baykar Makina'nın beni etkileyen bir özelliği, sadece hava platformu değil, alt sistem ve bileşen dışında neredeyse tüm parçaların firma tarafından üretilmesi. Eğer sanayileşme ve yaygınlaşma sağlanırsa, firma İHA teknolojilerinde yerlileşme için öncü rol oynayabilir. Zira İHA'yı meydana getiren ve göz önünde olmayan çok sayıda kritik bileşen, ihracat kontrolüne takılma riskine sahip.

Kısa süre önce Wescam MX-15 elektrooptik kamerası ile test uçuşu yapan Karayel'i sergileyen Vestel, teslimatlara bu sene sonuna doğru başlamayı planlıyor. Karayel'in halihazırda test edilen son versiyonu, 550kg azami kalkış ağırlığına ve 70kg faydalı yük taşıma kapasitesine sahip. Azami 22,500ft irtifada görev yapabilen Karayel, 20 saat havada kalabiliyor.


Askeri Gemi Projeleri ve Üreticiler

LPD

Fuar sırasında sözleşmesi imzalanan havuzlu çıkarma gemisi (LPD) ile ilgili iki yeni bilgi vardı: Birincisi hem Deniz Kuvvetleri hem de Sedef standında sergilenen LPD maketinde F-35'in kısa kalkış ve diket iniş (STVL; Short Take Off Vertical Landing) yapabilen F-35B modelinin yer alması ve ikincisi, Sedef yetkilisinin, Juan Carlos I'deki gaz türbin (GE LM2500), Türk versiyonunda istenmemesi ve bunun yerine tamamen dizel makinalı bir tahrik sisteminin istenmesi.

F-35B isteğinin Deniz Kuvvetleri tarafından açıkça dile getirilmesi, Türkiye'nin 100 adet F-35A'ya ilaveten 16 adet olarak uzun süre dile getirilen F-35B alım isteğinin ilk kez resmî olmasa da zımnen teyidi idi. Türk Deniz Kuvvetleri, henüz bir gemi üzerine aynı anda iki adet helikopteri indirme ve kaldırma tecrübesine sahip değil. Benzer şekilde aynı anda ikiden fazla helikopterin ikmal ve bakımının açık denizde yapılması tecrübemiz yok. LPD, bu ve benzeri çok sayıda konuda ilkleri deneyimleyeceğimiz bir laboratuar olacak. Olası F-35B alımı sadece yetenek anlamında değil, aynı zamanda teşkilat, plan, lojistik ve konsept boyutlarında da farklı bir lige geçişi sembolize edecek. Denklemin çok fazla bilinmeyeni olduğu için risk katsayısının yüksek olduğunu düşünüyorum.

TF-100 ve TF-2000

IDEF 2015'in en önemli sürprizlerinden biri de, İstanbul Tersane Komutanlığı standında ilk kez sergilenen TF-100 ve TF-2000 kavramsal tasarımlarının gösterimi idi.

MilGem tasarımının uzatılmış ve hava savunma kabiliyetleri artırılmış türevi olacak ve "İ" sınıfı olarak adlandırılmış TF-100'den dört adet üretilmesi öngörülüyor. Konuştuğum Tersane yetkilileri, projeye ilişkin Savunma Sanayi İcra Komitesi kararının Haziran ayında çıkmasından sonra sözleşme ve proje çalışmalarının önümüzdeki sene başlayabileceğini kaydettiler. Sergilenen TF-100 tasarımı, 76mm baş top, 16 adet gemisavar füze, iki adet ASELSAN STOP 25mm uzaktan kumandalı makinalı top ve kıçta Phalanx özsavunma silah sistemi ile donatılmıştı. RAM yerine Phalanx tercihinin maliyet odaklı olduğu söyleniyor. Normalde muharip gemilerde toplam sekiz adet Mk141 Harpoon fırlatıcı tüpü kullanılır; MilGem'de de bu şekilde. Ancak İ sınıfında 16 adet tercih edilmesi, bu gemide Harpoon yerine kullanılacağını tahmin ettiğim Atmaca milli gemisavar füzesinin kullanım konsepti ile ilgili olabilir. Fuarda ortada görünmeyen Atmaca'nın, seri üretime geçtikten sonra kısa sürede Harpoon'un kökünü kazıyacağını bekliyor ve umuyorum.

Tersane yetkililerinin aktardığına göre hizmete girişi 2020'lerde planlanan TF-100'lerden sonra, MilGem projesinin 5 - 8'nci gemileri üretilecek. TF-100 projesinde üretim modeli henüz netleşmiş değil: MilGem'deki gibi ilk geminin komutanlıkta üretilip kalan üç geminin ihale edilmesi söz konusu olabilir. Hizmete girince TF-100'lerin MEKO 200TN Track I Yavuz sınıfı firkateynlerin yerini alması planlanıyor.

Bu gemilerle ilgili fuarda öğrendiğim ilginç bir bilgi de var: Türkiye'nin Mısır'la ilişkilerinin kopmasından kısa süre önce, envanterdeki dört adet Yavuz sınıfı firkateyn ve MilGem'lerin bu ülkeye satışında sona gelinmiş. Yaklaşık dört yıl süren sözleşme görüşmeleri, imza aşamasına geldiği sırada, hükümet darbesi ve akabinde iki ülke arasında patlak veren siyasi kriz, anlaşmayı suya düşürmüş. Nitekim Mısır kısa süre önce Fransa'ya Gowind sınıfıı korvet ve FREMM tipi firkateyn siparişi verdi. Benzer bir akıbeti Anka İHA sistemi de yaşamıştı.

TF-2000 ile ilgili olarak ise teknik ayrıntılar TF-100 kadar netleşmiş değil. Geminin tasarımı daha ziyade ASELSAN ÇAFRAD projesine bağlı. Ancak dikkatimi çeken husus, donanma yetkililerinin gemide kullanılacak füze sistemi, daha doğrusu seçilecek füzenin entegrasyonu konusunda çok endişeli görünmemeleri idi.

Bu konuda kendilerine aktardığım kaygım, daha ziyade konunun stratejik ve organizasyonel boyutu ile ilgili: Türkiye'nin stratejik hava savunmasından Türk Hava Kuvvetleri sorumludur. Dolayısıyla, balistik veya hava soluyan füzelere karşı stratejik hava savunma harbi icra edebilecek böyle bir geminin imkân ve kabiliyetleri, hava kuvvetlerinin yetki ve sorumluluk sahasına girecektir. Bu durumda TF-2000'in kullanımında iki kuvvet arasında nasıl bir eşgüdüm mekanizması kurulması gerekecektir? Gemide hava kuvvetleri personeli m bulunacaktır? Ya da iki kuvvetin halen ayrı ayrı oluşturdukları, birbirinden bağımsız taktik ve stratejik resimlerin birleştirilmesi nasıl sağlanacaktır? Türkiye, yavaş yavaş "müştereklik" meselesinin gerçek boyutları ile yüzleşmeye başlamıştır. LPD projesi de bu konuda önemli bir sınav olacaktır.

Türk Tipi Hücumbot Projesi

Fuarın deniz kuvvetleri çözümleri açısından en belirgin boyutu, ihale hazırlık süreci devam eden Türk Tipi Hücumbot Projesi idi. Hemen hemen tüm askeri gemi inşa sanayii şirketleri, hem bu ihale hem de bölge ülkelerinin ihtiyaçlarına yönelik olarak hücumbot ve karakol botu tasarımlarını sergilemişlerdi. RMK Marine yetkilisinin fuara getirmediklerini belirttiği hava yastıklı bot haricinde çok kayda değer bir tasarım göremedim: Hemen hemen hepsi benzer silah ve sistem konfigürasyonuna sahip, Kılıç sınıfının 21'nci yüzyıl reenkarnasyonu gibi duran gemilerdi. Şirketlerde, proje isterlerinin revize edilmesine yönelik bir beklenti hakimdi.


Değerlendirme

Fuardaki tüm şirket ve ürünler hakkında birer satır dahi yazmak, zaten yeterince uzamış olan bu değerlendirmeyi iyice uzatacaktır. Okurun sabır ve gözlerini daha fazla yormak istemiyorum. Bu nedenle, bazı görüşlerimi, kısa özet halinde sıralamak isterim:
- Türk savunma sanayiinin bir yol ayrımına girmiş olduğunu uzun süredir savunuyor, farklı platformlarda dile getirmeye çalışıyorum. Sektör, halihazırda kendini son kullanıcının, yani Türk Silahlı Kuvvetleri'nin organik bir bileşeni veya askeri üretim tesisi gibi konumlandırmış durumdadır. Hemen hemen tüm standlarda "ihtiyaç olursa / talep gelirse üretebiliriz"şeklindeki yanıtları duymaktan sıkıldım. Bu yanıtların gelmesinin nedeni, sektörün tüm üretim, geliştirme ve "hayal etme" (?) kabiliyetinin, SSM üzerinden son kullanıcı tarafından iletilen ihtiyaçlardır. Bu durumun tek müsebbidi yoktur, sektörün yapısal bir sıkıntısıdır. Bu durum, ArGe, ürün inovasyonu ve rekabetçilik önünde ciddi engeldir.

- Yan sanayi ve alt yüklenici bazında KOBİ'lerdeki gelişmeyi gözlemlemekten çok memnun oldum. Fuarda çok sayıda ürün / bileşen / teknoloji uzmanı irili ufaklı şirket vardı. Dahası, kümelenme gibi organizasyonlar üzerinden yurtdışından da hatırı sayılır işler alınmaya başlamış. Sektör ancak KOBİ'lerin sırtında ve ihracat üzerinden büyüyebilir. Bu açıdan umut verici bir fuar oldu.

- 1999 yılında gezdiğim IDEF'ten bugüne, Türkiye'nin yabancı ülke şirketleri ile kurduğu ilişkinin niteliğinin değişimini görmek beni çok memnun etti. Artık hazır, anahtar teslim ürün satılan bir pazar olmadığımızı görmek gurur verici. IDEF 2005 resimleri arasında bir standda gördüğüm Litening III podundan sonra, 10 yıl sonraki fuarda ASELSAN standında muadil (belki daha da gelişmiş) yerli bir ürünü görmek milliyetçilik damarını kabartabiliyor.

- Ancak bu gurur verici manzara, alt sistem, bileşen ve teknoloji bazında yerlileşmeyi sağlama, ticarileşme, rekabetçilik, alt yüklenici / yan sanayi yönetimi konularındaki zaafiyetleri de görünce, endişelenmeme neden oluyor. Platform bazında (Altay, MilGem, Anka, T129) çok önemli başarılara imza atmış Türkiye, kritik teknoloji, bileşen ve alt sistem konularında ciddi patinajlar çekiyor.

- Son kullanıcı - tedarik makami - sektör - akademi arasındaki ilişki kurgusunun, ihtiyaç planlama - tedarik yönetimi sisteminin kapsamlı, kendine dürüst ve etkin biçimde yeniden ele alınması sağlanamazsa, Türkiye bir prototipler cennetine (cehennemine?) dönüşecektir.

Bu, çok uzak bir geleceğe dair bir felaket tellallığı değildir. Bu nedenle Türk savunma sanayiinin büyük başarılar elde etmiş ama aynı zamanda da büyük bir krizle yüz yüze gelmiş olduğunu düşünüyorum.

Türk Dış Politikasının Güncel Sorunları Paneli

$
0
0
Dün (20 Mayıs) Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Uluslararası İlişkiler bölümünün düzenlediği haftalık konferans serisinin 71'ncisi olan, Türk Dış Politikasının Güncel Sorunları Paneli'ne (Contemporary Issues in Turkish Foreign Policy)  katıldım.

Prof. Dr. Hüseyin Bağcı moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelin konuşmacıları, Emekli Büyükelçi ve MHP Milletvekili Deniz Bölükbaşı ile Başbakanlık Başmüşaviri ve eski Savunma Sanayii Müsteşarı Murad Bayar idi.

Yaklaşık 2 saat süren konferans, zaten yüksek olan beklentimin de ötesinde bir entelektüel tad ve doyum sundu bana. İzlenimlerimi paylaşmak isterim.

Deniz Bölükbaşı

İlk konuşmacı Deniz Bölükbaşı idi. Oldukça akıcı bir üslupla sunduğu konuşması, siyasi kimliğinin de katkısı ile, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) 13 yıllık dış politika karar ve uygulamalarına eleştirel bir bakış içermekteydi. Kendisi de, konuşmasını son 13 yıllık dönemde yapılan hataları ve başarısızlıkları vurgulayacak şekilde kurguladığını söyledi.

Bölükbaşı'nın konuşmasının satır başları şöyle:

AKP'nin hemen hemen tüm platformlarda vurguladığı ve hatta kısa süre öncesine kadar Dışişleri Bakanlığı web sitesinde de yer alan "proaktif ve vizyoner dış politika sayesinde artan uluslararası saygınlık" iddiasının önde gelen iki dayanak noktası bulunmaktaydı. Bunlardan birincisi İslam Konferansı Örgütü Genel Sekreterliği'ne bir Türk'ün, Ekmeleddin İhsanoğlu'nun seçilmesi ve Türkiye'nin 2009 - 2010 döneminde Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) geçici üyeliğine seçilmesi.

Hükümet tarafından ısrarla, BMGK geçici üyeliğinin, Türkiye'nin uluslararası arenada söz sahibi, sözü dinlenen bir ülke olduğunun göstergesi olduğu vurgulandı. Ancak aynı dönem için Türkiye ile birlikte BMGK geçici üyesi olan ülkeler şunlardı: Burkina Faso, Kostarika, Arnavutluk, Uganda, Libya, Meksika, Japonya ve Avusturya. Bu mantığa göre örneğin Burkina Faso'nun da uluslararası camiada sözü geçen, saygınlığı üst seviye bir ülke olması gerekir.

Hükümetin 13 yıllık dış politikası, sloganlara dayanmaktadır. Bunlara örnek olarak "paradigmaların kayması", "ezber bozmak", "kazan - kazan", "sıfır sorun"u vermek mümkündür. Ancak bu slogan ve klişelerin arka planında bütüncül bir strateji ve derinlik bulunmamaktadır.

Bölükbaşı müteakiben, dış politikadaki beş ana güncel konu başlığını, Kıbrıs, Ege, Avrupa Birliği ile ilişkiler, Ermeni sorunu ve Ortadoğu'yu ele aldı.

i. Kıbrıs Sorunu

Kıbrıs sorunu ile ilgili müzakerelerin zemini, Birleşmiş Milletler'den (BM), Avrupa Birliği'ne (AB) kaymış durumdadır. Bunun nedeni de Türkiye'nin tam üyeliğinin, nihai çözümün AB kriterlerine bağlanmış olmasıdır. Dolayısıyla nihai çözüm için vazgeçilmez hususlar sulandırılmış, bağlamından kopartılmıştır.

Başta serbest dolaşım olmak üzere Kıbrıs Sorunu'nda Türkiye'nin temel tezleri, AB'nin temel ilkelerine uymamaktadır.

Annan Planı'nın Türk tarafınca kabul, Rum tarafınca red edilmiş olması, müzakerelerde dolaylı bir risk teşkil etmektedir. Rum tarafını çözüme ikna etmek için, Annan Planı'nın da ötesinde tavizlerin verilmesi gerekebilecektir.

ii. Avrupa Birliği ile İlişkiler

AB'ye tam üyelik hususu, son 3 - 4 yıla kadar iç politika malzemesi olarak kullanılmıştır. Tam üyelik aslında hiç bir zaman hedeflenmemiştir.

AB, kültür ve din farklılığı nedeniyle Türkiye'yi tam üye olarak kabule ve hazmetmeye hazır değildir.

Göstermelik olarak sürdürülen tam üyelik müzakereleri, AB ile Türkiye arasında kurulması düşünülen tam üyelik harici özel bir ilişkinin modelini belirlemeye yöneliktir.

Bu kapsamda, 2004 yılında Müzakere Çerçeve Belgesi uyarınca görüşmelere başlamak bir hataydı.

iii. Ege Sorunu

Uluslararası konjonktür ve Yunanistan'ın içinde bulunduğu durum gereği, Ege'deki sorunlar stabil bir haldedir.

Ancak 1996'daki Kardak Krizi, önemli bir sorun alanını gün yüzüne çıkarmış bulunmaktadır: Egemenliği ihtilaflı ada ve adacıklar konusu, Ege'deki sorunlar bütününün kilit taşı olmuştur. Bu sorunun çözümü için uluslararası yargı ya da üçüncü tarafın dahli olan bir hukuki süreç gerekmektedir. Bu da, Türkiye'nin yanaştığı bir çözüm yolu değildir.

Sayısı 153 olan egemenliği ihtilaflı adacıkların büyük kısmında Yunanistan istediği gibi tasarrufta bulunmaktadır. Buna karşı Türkiye'nin tavrı, diplomatik dilde "constant objection" yapmak, devamlı surette nota yayınlamaktır.

iv. Ermenistan

Ermenistan, 1915 Olayları'na ilişkin çok iyi bir hazırlık yapmıştır. Bu kapsamda aşamalı bir strateji izlenmektedir. Bu strateji gereği ilk aşamada soykırımın Türkiye ve uluslararsı camia tarafından kabulü, ikinci aşama olarak tazminat, üçüncü aşama ve uzun vadede toprak talebi hedeflenmektedir.

Gündeme gelmesi halinde tazminat talebinin toplam maddi boyutunun bugünün rakamları ile USD80 milyar civarında olması beklenmektedir. Toprak talebinin uluslararası dengeler nedeniyle mümkün olamayacağını Ermeniler de kabul etmektedir. Ancak burada toprak talebinin, tazminat ile kompanse edilmesi gündeme getirilmesi beklenmelidir.

Bugün Ermeni diasporası ve Ermenistan, kapsamlı bir hukuki süreç başlatmış bulunmaktadır. Bu kapsamda Türkiye'de tapu tespit davaları açılmaktadır. Bunu tapu tescil davaları takip edecektir. Ermeni tarafı, konunun hukuki boyutuna çok iyi hazırlanmış bir görüntü vermektedir.

Buna karşın Türkiye'de hüküme ve kamuoyunun ilgisi, "1915 Olayları tehcir miydi soykırım mıydı?", "soykırım anma törenlerine hangi ülke katıldı?" seviyesinde seyretmektedir.

Ermenistan'ın soykırımın uluslararası cami tarafından tanınması ısrarının altında yatan neden şudur: Soykırım gibi insanlığa karşı işlenen suçlar, zamanaşımından muaftır. Bu nedenle, 1915 yılındaki olayların soykırım olarak tanımlanması, (Osmanlı Devleti'nin mirasçısı konumundaki) Türkiye'yi suçlu konumuna sokacaktır.

v. Ortadoğu

Türkiye'nin Irak merkezî yönetimi ile ilişkileri kopma noktasına gelmiştir. Bu durumun esas sebebi, Irak anayasasına da aykırı şekilde Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile imzalanmış olan petrol anlaşmasıdır.

Mesut Barzani ve Kürdistan Bölgesel Yönetimi, Türkiye'nin şemsiyesi altına girmiş bulunmaktadır. Aynı Barzani, PKK'ya yardım ve yataklık etmiştir.

Irak'ın siyasal ve toplumsal hayatından dışlanan Türkmenler, Keldaniler, Süryaniler gibi pek çok grubu görmezden gelen hükümet, Barzani'nin dostu olmuştur. Irak Türkmenler'i unutulmuştur.

Suriye'de ise Türkiye'nin iki yeni komşusu olarak IŞİD ve Kobani'de PKK'nın uzantısı PYD ortaya çıkmıştır.

Suriye'deki iç savaşlarına müdahale nedeniyle, önümüzdeki dönemde Türkiye'ye yönelik uluslararaası ciddi yaptırımların gündeme gelmesi riski bulunmaktadır. İç savaşa destek ve çatışan taraflara silah ve lojistik desteği sağlandığı iddiaları, bu yaptırımlara dayanak noktası oluşturacaktır.

Bugün gelinen noktada Türkiye, Ortadoğu'da sözü dinlenmeyen bir konuma itilmiştir. Bölgenin en önemli üç başkenti olan Kahire, Tel Aviv ve Şam'da büyükelçimiz bulunmamaktadır. Bölgedeki yegâne dostlarımız olarak HAMAS, Barzani ve Mısır'da tasfiye edilen Müslüman Kardeşler kalmıştır.

Tabu ve paradigmaların yıkılması ile yola çıkılmış ancak gelinen noktada "değerli yalnızlık" gibi bir garabet ortaya çıkmıştır.

Murad Bayar

Bölükbaşı'ndan sonra sözü devralan Murad Bayar, savunma sanayii özelinden ziyade, ulusal güvenlik politikası odaklı bir konuşma yaptı. Bayar'ın konuşmasından aldığım notlar ise şöyle:

Türkiye'de dış politika ve uluslararası ilişkiler uzmanları, milli güvenlik konularında fazla çalışmamaktadır. Bu, üzerinde düşünülmesi gereken bir konudur.

Müsteşar iken devletin üst kademesinden gelen sorular ekseriyetle "askeri konularda neden siviller cümle kuramıyor?" minvalinde olmuştur. Bu tür soruların yanıtı, sivil uzmanların yetişmesi için gereken yatırım ve süredir. Askeri konularda subaylar ile konuşabilecek seviyeye gelen Savunma Sanayii Müsteşarlığı personelinin, bu yetkinliğe ulaşması için en az 5, 10, 15 sene gibi sürelerde tecrübelere sahip olması, projelerde yetişmesi gerekmektedir. Bu da zaman alıcı ve maliyetli bir süreçtir.

Öte yandan sivillerin bu alanda yetişmesi için müsait bir kulvar, okul görevi görecek bir merkez yoktur. Söz gelimi uluslararası ilişkiler uzmanlarının beşiği Dışişleri Bakanlığı'dır. Ancak milli güvenlik ve savunma alanlarında yetişecek bürokratlar için muadil bir yer yoktur.

Türkiye'nin ulusal güvenlik stratejisinin temellerini, "Kırmızı Kitap" olarak da bilinen Milli Güvenlik Siyaset Belgesi (MGSB) teşkil etmektedir. Bu belge, en üst seviyede gizliliğe sahiptir. Hazırlanması ve yayımı gizlidir; devlet katında çok az kişi tarafından görülmektedir. Ancak Batır dünyasında MGSB muadili olan "Beyaz Kitap" (White Paper) belgeleri kamuya açıktır ve hazırlanma süreçleri şeffaftır. Bu belgeler hazırlanırken çok farklı disiplinlerden uzmanlar ve bürokratlar katkıda bulunurlar. Ancak Türkiye'de MGSB'nin hazırlanma süreci, gizlilik nedeniyle çok dar bir çevrede ve asker ağırlıklı bir kadro tarafından yürütülmektedir.

Öncelikle tehdit ortamının belirlenmesi gereklidir. Burada tehdidin sağlıklı ve hızlı bir şekilde analiz edilmesi gerekmektedir. Örneğin Ukrayna, bir sene öncesine kadar sakin bir bölge iken bugün bir çatışma ortamı haline gelmiştir. Ancak TSK'nın ihtiyaçlarının belirlenmesi için tehditlerin sağlıklı şekilde analiz edilebilmesi, farklı senaryoların çalışılması gereklidir.

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) ihtiyaçlarının belirlenmesi süreci şu şekilde gerçekleşmektedir: Öncelikle MGSB'de çizilen çerçeve uyarınca TSK tarafından Türkiye'nin Milli Askeri Stratejisi (TÜMAS) belgesi hazırlanır. Bu belge doğrultusunda her bir kuvvet komutanlığı, kendi Harekât İhtiyaç Planı'nı (HİP) hazırlar. HİP, TÜMAS'da tarif edilen hususlara cevap verebilecek ekipman, araç - gereç ve kabiliyet gereksinimlerini tanımlar. HİP'ler, On Yıllık Tedarik Planı (OYTEP) ile bir önceliklendirme işlemine tabi tutulurlar. Daha sonra da OYTEP doğrultusunda Milli Savunma Bakanlığı (MSB) bütçesi ve Savunma Sanayii Destekleme Fonu (SSDF) ile fonlanmak üzere Proje Tanımlama Dokümanı (PTD) hazırlanarak tedarik süreci başlatılır. Bu süreç içinde bir sistem ihtiyacının değişmesi, tüm bu 10 yıllık döngüyü en başa atacaktır.

Dolayısıyla tüm bu planlama ve tedarik döngüsü boyunca çok ciddi beyin gücü ve analiz kapasitesi gerekmektedir. Bu kapasitenin tamamı TSK'da mevcut değildir. Zira tehdit analizi ve ihtiyaç planlaması yapılırken konunun sosyal, ekonomik, siyasi, kültürel vb boyutları da incelenmelidir. Optimum noktaya ulaşılması için analitik beyin gücü ve çok farklı senaryoların test edilmesi gerekmektedir.

Soğuk Savaş'ın bitişi, Türkiye için tüm denklemi değiştirmiştir. Soğuk Savaş boyunca, Türkiye gibi ülkeler için milli güvenliğin oluşturulması ve korunması, basit bir problemdi. Tüm yapı, NATO tarafından belirlenen politikalar uyarınca şekillendirilmişti. Berlin Duvarı'nın uzantısı, Türkiye'nin doğu ve güney sınırlarından geçmekteydi. Ülkemizin, bu sınırların ötesine dair bir öngörüsü, ilişkisi ya da stratejisi yoktu. Dolayısıyla Türkiye, Soğuk Savaş'ın bitişinin etkilerini daha yeni hissetmektedir.

Berlin Duvarı'nın yıkılması ile Türkiye gibi bölgesel ağırlığı olan ülkeler çok ciddi, kendilerine özgü sorunlarla baş başa kaldılar. Bu sorunlarda ise çıkarlar, Batı ile her zaman uyuşmamaktadır. Türkiye için bunlara örnek olarak Karadeniz (Gürcistan Savaşı sırasında bölgeye gemilerin sokulmaması), Irak, İran ve Suriye'yi vermek mümkündür.

Dolayısıyla Türkiye'nin kendi milli güvenlik siyasetini kendisinin belirlemesi ve kendi enstrümanları ile bunu desteklemesi gerekmektedir. Daron Acemoğlu'nun söylediği gibi, "ülkeleri liderler değil kurumlar geliştirir".

Türkiye'nin yüz yüze olduğu bölgesel sorunlarla mücadele edebilmesi için neredeyse bir süper güç kabiliyetine sahip olması zorunluluğu bulunmaktadır. Sadece Kuzey Kore ile mücadele eden Güney Kore'nin aksine, Türkiye'nin çevresinde çok sayıda çatışma alanı, çok sayıda farklı nitelikte ulusal güvenlik tehdidi bulunmaktadır.

Bu kapsamda, ülkemizde sivil uzman kadrosunun gelişmesi gereklidir. Bu ihtiyacı TSK da kabul etmektedir. TSK'da personel, operasyonel ortamda yetişmektedir. Ancak bu, milli güvenlik politikalarının geliştirilmesi açısından yeterli değildir. Bu insan kaynağı potansiyelini, ekonomi, sosyoloji ve diğer disiplinler ile desteklemek gerekmektedir.

Bu doğrultuda da gerçek manada bir Savunma Bakanlığı kurulmalıdır. Milli güvenlik siyasetinin şekillendirilmesi için kariyer diplomatlarının, alan uzmanlarının yetiştirilmesi gereklidir.

Yine bu kapsamda, düşünce kuruluşları (think tank) kurulmalıdır. Bu konuda bir nebze canlanma mevcuttur.

İki sene önce Harp Akademileri'ndeki bir konferansta, ABD'nin RAND Corporation adlı düşünce kuruluşundan sivil bir uzman, TSK'nın orgeneral dahil tüm rütbelerdeki subaylarına, geleceğin hava muharebesi ortamına dair öngörülerini anlatmıştı.

Türkiye'nin milli güvenlik sorunlarına, sadece dış politika ile yanıt vermek mümkün değildir. Sadece üniformalı değil, sivil uzmanların da sayısının artması gereklidir.


Değerlendirme

Her iki konuşmacıyı da dinlemek büyük zevkti. Konferanstan entelektüel bir haz alarak ayrıldım. Her ne kadar Bölükbaşı'nın konuşması, siyasi kimliğinden dolayı oldukça eleştirel bir nitelikte olsa da, Türkiye'nin en önde gelen dış politika sorunlarına giriş dersi niteliğindeydi. Bu sorunların yorumlanma tarzı, siyasi görüş, ideoloji ya da değerlendirme yöntemi gibi etkenlerle farklı şekillenebilir. Nitekim kapanış konuşmasında Hüseyin Bağcı da, entelektüel mesafe ve eleştirel duruş gereği, SETA'dan da bir dış politika uzmanının yakın zamanda aynı konferans serisi kapsamında konuşma yapacağını söyledi.

Bayar'ın dikkat çektiği hususa, kısa süre önce eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün görevinin son günlerinde yayınlanan Savunma Reformu Raporu'nda da dikkat çekilmişti. Türkiye gerçekten de milli güvenlik ve savunma stratejileri konularında oldukça fakir bir entelektüel altyapıya sahip. Bu hususa dair tespit ve görüşlerimi çeşitli vesilelerle dile getirmeye çalışmıştım. Özellikle sivil kökenli uzman yetiştirilmesi ve milli güvenlik siyasetinin oluşturulma sürecine dair reform ihtiyacının, Bayar gibi bir isim tarafından açıklıkla, özeleştiri ile birlikte dile getirilmesi umut verici.

Umarım bütün bu görüş ve temenniler, söylem safhasında kalmaz, acilen gerekli kapsamlı bir reform ile hayat bulur.

Siyasi Partilerin 2015 Genel Seçim Beyannamelerinde Savunma Sanayii

$
0
0
7 Haziran 2015 Genel Seçimleri öncesinde, seçimlere katılan siyasi partiler ardı ardına seçim beyannamelerini, basın toplantıları ile açıkladılar. 

Seçim beyannamesi kabaca, bir siyasi partinin seçim sonucu iktidara gelmesi halinde uygulayacağı politikaların ve yerine getirmeyi vaat ettiği uygulamaların sıralandığı bir belge, bir çeşit taahhütname olarak tarif edilebilir. Bu bakımdan seçim beyannamesi, siyasi partinin ülke yönetimine dair genel bakışını, sorunları tasnifleme ve ele alma tarzını gösteren önemli bir belgedir. Başka bir deyişle, seçim beyannamesinden partinin ülkenin sorunlarına yaklaşımını okumak mümkündür.

Ben de, 2015 seçimleri öncesinde önde gelen siyasi partilerin kamuoyu ile paylaştıkları seçim beyannamelerinde, ilgi alanım olan savunma sanayiine yönelik çözüm önerileri ve vaatleri tespit etmeye, bunları yorumlamaya çalıştım.


Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP)


2002 yılından bu yana iktidarda olan AKP'nin seçim beyannamesinde, partinin devlet yönetiminde olmasının ve icraatlarında savunma sanayiine özel bir önem vermiş olmasının da etkisi ile, konuya ağırlıklı bir yer verilmiş.

AKP seçim beyannamesinde dikkat çeken bir husus, tüm belgenin, tahminimce parti lideri ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun akademik kimliğinin de etkisi ile, bir referans doküman şeklinde kurgulanmış olması. Belgenin tamamı, belli bir düzen içinde, ana konular, bu konularda gerçekleştirilmiş çalışmalar ve vaatler şeklinde tasnif edilmiş.

Beyannamede savunma sanayiine, "Bilim, Teknoloji ve Yenilik" ile "Sanayi Politikaları" bölümlerinde atıf yapılıyor.  


4.1. Bilim, Teknoloji ve Yenilik
Öncelikli Teknoloji Alanlarında Ticarileştirme Öncelikli Dönüşüm Programımız” ile temel hedeflerimiz, teknolojik ürün ve marka sayısını artırmak, araştırma ve yenilik merkezlerini güçlendirmek, nitelikli insan sayısını artırmak ve yenilikçi girişimciliği geliştirmektir. Bu kapsamda;
...
Enerji, sağlık, havacılık, uzay, otomotiv, raylı sistemler, bilişim ve savunma sektörleri gibi öncelikli sektörlerde teknolojik ürün yatırımlarını ve kümelenme çalışmalarını destekleyeceğiz.
4.2. Sanayi Politikaları
2003 yılında 331 milyon dolar olan savunma ve havacılık ihracatımızı 2013, yılı itibarıyla yıllık 1,4 milyar dolara ulaştırdık.
Savunma sanayiinde iktidara geldiğimizde yüzde 24 civarında olan yerlilik oranını yüzde 55’lerin üzerine çıkardık. Bir yandan savunma alanında daha güvenli bir altyapı oluştururken, diğer yandan ekonomimizin geneli için de savunma sanayiini önemli bir aşamaya taşıdık. Askeri amaçların yanı sıra, savunma sanayiine yerli sanayimizin üretim ve Ar-Ge altyapısını geliştirmek için bir fırsat alanı olarak baktık.
Savunma sanayii şirketlerimiz; yurtdışına zırhlı araçlar, karakol gemileri, hava savunma sistemleri, roketler, simülatörler, askeri haberleşme ve komuta kontrol sistemleri ihraç etmekte ve uluslararası pazarlara girerek ihracat yapmaktadır.
Savunma sanayii alanında ürettiğimiz kirpi araçlarıyla, askeri personelimizin tam teçhizatlı olarak güvenle intikalini sağlıyoruz.
Göktürk-2, Milli Seyir Füzesi, Nüfuz Edici Bombalar (NEB) gibi yüksek teknoloji gerektiren ürünler imal etmekteyiz.
Yüzde 65’i milli imkanlarla ürettiğimiz MİLGEM Korveti, Türk gemi inşa sanayinin gelişmesinde ve tüm su üstü gemilerinde milli tasarım ve inşa kabiliyetine ulaşılmasında mihenk taşı olma rolünü üstlenmiştir.
Türk tersaneleri tarafından üretilmesini sağladığımız Sahil Güvenlik Arama Kurtarma Gemileri ile denizlerdeki varlığımızı güçlendirdik.
Elektronik sektöründe çift amaçlı teknolojilerin (savunma/sivil) uygulama imkânlarını dikkate alacak; sektörün ulaştırma, otomotiv, makine başta olmak üzere diğer sektörlerle entegrasyonunu artıracağız.
Savunma sanayiinde, denizlerde MİLGEM’in yanı sıra, yeni tip karakol botu, hızlı müdahale botu, amfibi gemi, arama kurtarma gemisi, süratli amfibi gemi, Perry sınıfı fırkateyn modernizasyonu projelerini hayata geçirmekteyiz.
Özgün temel eğitim uçağımız HÜRKUŞ-A, Türk mühendisleri tarafından tasarlanmıştır. 2019 yılına kadar 15 uçak yapacağız. Ayrıca Anka, Atak Helikopter, hedef uçak sistemleri, taktik insansız hava araçları, mini insansız hava araçları, C-130 ve F-16 uçaklarının modernizasyonu ile farklı roket ve hava sistemleri projelerimiz sürmektedir.
Türkiye’nin artık gündüz-gece ve her türlü hava koşulunda uzaydan görüntü alınabilmesini sağlayan uydu sistemi (göktürk-3) projesini hayata geçiriyoruz.
Milli tanksavar, milli füze, milli torpido, milli tankımız ALTAY, yeni tip denizaltı, çıkarma gemisi, hastane gemisi, uçak ve helikopter projelerimiz sürmektedir.
Savunma sanayiindeki bu projelerimizin gerçekleşmesiyle sadece milli ihtiyaçlarımızı temin etmekle kalmayacak, savunma sanayii ihracatında da küresel düzeyde önemli bir aktör haline geleceğiz.
Öte yandan "3.13. Ulaştırma ve Lojistik" başlıklı bölümde uydu - uzay teknolojilerine yönelik ise şu vaatler verilmiş:
Uydu Sistemleri Entegrasyon ve Test Merkezimizde yerli uydumuzun (Türksat 6A) üretimini tamamlayacağız.
Türksat 4B’yi fırlatacağız. 
Türksat 5A uydusunun yapımına başlayacağız.
Ülkemizdeki havacılık ve uzay alanındaki faaliyetlerin yürütülmesi, yeni teknolojilerin takip edilerek kullanılması ve projelerde koordinasyonun sağlanması amacıyla Türkiye Uzay Ajansı’nı kuracağız.
Yasa tasarısı 2000'lerin başında tamamlanmış olan Türk Uzay Kurumu'nun beyannamede bir vaat olarak yer alması mutluluk verici. İstanbul Teknik Üniversitesi Uzay Mühendisliği bölümünde öğrenciyken, ajansın kurulmasına dair haberler ilk çıktığında, iş sorunumun olmayacağını düşünerek büyük sevinç yaşamıştım.  


Ayrıca, beyannamenin "Ek: Beyannamemizden Seçilmiş 100 Önemli Proje" başlıklı bölümde, savunma sanayiine yönelik, AKP hükümetleri dönemlerinde gerçekleştirilmiş önemli projeler sıralanmış. Bu kısımda, Bölgesel Yolcu Uçağı, Hürkuş B, ATAK gibi proje bazlı üretim vaatleri de yer alıyor:
EK: BEYANNAMEMİZDEN SEÇİLMİŞ 100 ÖNEMLİ PROJE
10. Kirpi Araçları Projesi
Araç başına 13 askeri personelin tam teçhizatlı olarak güvenle intikali sağlanmaktadır.
11. Bölgesel Uçak Yapımı Projesi
2023 yılına kadar tamamlanması planlanan milli bölgesel uçak projesidir.
12. Hürkuş-B Projesi
2019 yılına kadar Türk mühendisleri tarafından tasarlanan 15 eğitim uçağı tamamlanacaktır.
13. ATAK Helikopter Projesi
3,4 milyar dolarlık projeyle 59 helikopter üretilecektir.
14. Altay Milli Tank Projesi
450 km menzilli, 65 km hızlı 250 tank üretilecektir.
15. Mini İnsansız Hava Aracı Projesi
1.200 fit irtifayla en az 1 saat havada kalabilen araçlar üretilerek 20 adet ihraç edilmiştir. Bu araçlar geliştirilmeye devam edilecektir.
16. Diğer Savunma Sanayii Projeleri
Milli Gemi (MİLGEM) Korveti, Sahil Güvenlik Arama Kurtarma Gemileri, F-16 uçakları yenileme vb. savunma sanayii projeleri yürütülecektir.
Savunma sanayii ile ilgili alıntıladığım kısımlarda, gerçekleştirilen projeler haricinde, sektöre ilişkin tespit edebildiğim tek politika ya da icraat vaadi, "4.1 Bilim, Teknoloji ve Yenilik" başlıklı bölümde bahsedilen, kümelenmenin teşviki ile ilgili kısım.


Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)

CHP'nin seçim beyannamesinin kurgu ve yapısının AKP'ninkinden bir hayli farklı olduğu, spot slogan ya da kısa vaatler bütünü şeklinde hazırlandığı dikkatimi çekti.

Beyannamede, savunma sanayiine yönelik herhangi bir bölüm ya da özel bir vaat, politika vb yer almıyor. Sektöre ilişkin görebildiğim tek vaat, "Yaşam Kalitesi Yüksek Kentler" başlıklı bölümün "Ankara" alt başlıklı kısmında yer alan,
Ankara’daki teknokentler arasında iş birliğini sağlayarak, Ar-Ge faaliyetlerini ve savunma endüstrisine yönelik yazılım çalışmalarını güçlendireceğiz.
ifadesi. Bunun dışında savunma - güvenlik sektörüne ilişkin başka bir atıf göremedim. Ancak aşağıdaki başlıklarda yer alan vaatlerin, savunma sanayii ile TSK ve güvenlik güçlerinin modernizasyon projeleri ile bağlantılı olduğu var sayılabilir:
Güvenlik
Uluslararası Terörle Etkin Mücadele
Kalbura dönen sınırlarımızın güvenliğini yeniden ve kesin şekilde tesis edeceğiz.
İç Güvenlik
Terör ve siber saldırılar başta olmak üzere, her türlü iç ve dış tehditlere ve doğal afetlere karşı topyekûn mücadele edeceğiz.

Güvenlik Güçleri
Daha Fazla Olanak, Daha Fazla Hak
Güvenlik güçlerinin profesyonel donanım ve yeteneklerini geliştireceğiz.


Halkların Demokratik Partisi (HDP)

HDP seçim beyannamesindeki savunma - güvenlik sektörüne ilişkin tek vaat, "Güvenceli Yaşam Ekonomisi" başlıklı bölümde yer alıyor:
Savunma/güvenlik harcamaları azaltılacak ve etkin bir biçimde halkın denetimine tabi tutulacak. Savunma Sanayi Fonu bütçeye katılarak denetime açık hale getirilecek. Örtülü ödenek kaldırılacak.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP)

MHP'nin seçim beyannamesinde sektöre ilişkin kamu tedarik ve üretimi odaklı bir politika dikkat çekiyor. Beyannamede "4. Ekonomik Hedef ve Politikalar" başlıklı bölümün, "Kamu Maliyesi" alt başlığında,
Kamu kaynaklarının etkin ve verimli bir şekilde kullanılması ilkesi çerçevesinde adalet, güvenlik, eğitim, sağlık, enerji, savunma, ulaştırma, havacılık ve uzay, Ar-Ge, yazılım ve yeni teknolojilerin geliştirilmesine yönelik alanlardaki yatırım projelerine öncelik verilecektir. 
cümlesinde bu politikanın ipuçları verilmiş.

Öte yandan kamu tedarik politikasına ilişkin "5. Bilim ve Teknoloji" bölümünde,
Başta savunma sanayiine yönelik tedarikler olmak üzere, tüm kamu kurumlarının tedarik politikaları Ar-Ge’ye dayalı olacak ve bilim, teknoloji ve yenilik yeteneğimizi geliştirmek amacıyla kullanılacaktır.
ifadesi yer alıyor.

"7. Sanayileşme" başlıklı bölümde savunma sektörü politikalarına ilişkin daha fazla ayrıntı verilmiş:
Savunma ve havacılık, makine imalat, kimya, elektronik sanayileri ve yazılım sektörlerinde atılım yapılacaktır.

Ülkemiz için gerek güvenlik gerekse ekonomik açıdan büyük öneme sahip olan savunma sanayinin, teknoloji üretebilen ve diğer sanayilerle entegre olan bir yapıya kavuşturulması sağlanacaktır.
Savunma ihtiyaçlarının, özgün tasarıma dayalı olarak ülke sanayii ile bütünleşik bir şekilde teminine azami çaba sarf edilecektir. 
Savunma ve güvenlik alanında uzayın imkânlarından yararlanmak için havacılık ve uzay teknolojilerine ağırlık verilecek, uydu üretim teknolojileri teşvik edilecektir.
Elektronik sanayi ile yazılım sektörünün gelişimine ve bilgiye dayalı yüksek katma değer sağlayacak öncelikli alanlarda yeni ürün geliştirilmesine önem verilecektir. Mikro elektronik bazlı enformasyon teknolojilerinin üretimi, geliştirilmesi, transferi ve kullanımına önem verilecektir.
Burada teknoloji ve sistem bazında bir önceliklendirme yapılmış olduğu dikkat çekiyor. Benzer bir önceliklendirme yaklaşımına diğer parti beyannamelerinde rastlamadım.

Beyannamenin "28. Güvenlik ve Savunma Politikası" bölümünde daha ziyade güvenliğin tesisi ve korunmasına ilişkin vaatler bütünü yer alıyor. Bu kısmın "c) Savunma Politikası" başlıklı alt bölümünde ise, savunma - güvenlik siyasetine ilişkin öngörüler arasında modernizasyon ve tedarik projelerine atıflar var; burada TSK'ya yönelik organizasyonel reformlar da sıralanmış:

Türk Silâhlı Kuvvetlerinin görevini çağın şartlarına uygun ve başarılı bir biçimde yerine getirebilmesini, hareket kabiliyetinin artırılmasını ve caydırıcılığının yükseltilmesini teminen, askeri modernizasyon programı başlatılarak silâh, teçhizat ve ileri teknoloji kullanma kabiliyeti bakımından dünyanın en güçlü ordularından birisi olması sağlanacaktır.

Türk Silahlı Kuvvetlerinin ileri teknolojiyi kullanmada ihtisas sahibi uzman personel istihdamı yaygınlaştırılarak hareket kabiliyeti artırılacaktır.
Bu bölümdeki "Yerli Savunma Sanayi [sic] Geliştirilecek" spotlu kısımda, ulusal savunma sektörüne ilişkin vaat ve programlar ayrıntılandırılmış:
Türk Silahlı Kuvvetlerinin silah ve teçhizat yönünden dışa bağımlılığını azaltarak ihracat kapasitesi yüksek, bağımsız ve yerli bir harp sanayinin gelişmesi ve yerli müteşebbisin de silah ve askeri teçhizat üretimine yatırım yapması için gerekli teşvikler sağlanacaktır.

Malzeme teknolojileri, elektronik harp, havacılık, uzay ve uydu teknolojileri, ağ merkezli savaş, insansız hava araçları, güdüm ve kontrol teknolojileri gibi savunma sanayi teknolojilerinin Ar-Ge çalışmaları ve üretimi desteklenecektir.

Savunma sanayinde bilgi güvenliğini sağlamak amacıyla “milli yazılım” sistemi geliştirilecek ve uygulanacaktır.

Savunma ve güvenlik alanında uzayın imkânlarından yararlanmak için havacılık ve uzay teknolojilerine ağırlık verilecek, “havacılık ve uzay kurumu” kurulacaktır.

Uzun menzilli füze sistemi yanında anti füze sistemi geliştirilmesi için çalışmalar yapılacaktır.

Savunma sanayimiz teknoloji transfer eden değil, teknoloji üreten bir yapıya kavuşturulacaktır. Savunma sanayi, lojistik ihtiyaçlarda dışa bağımlı olmaktan büyük ölçüde kurtarılacaktır.

Savunma harcamalarının öncelikle milli tedarik sistemi içinde yapılması sağlanacaktır. Tedarik ihtiyacının belirlenmesinde ilgili birimlerin eşgüdüm içinde karar almasına önem verilecektir.

Ölçek ekonomisinin sağladığı avantajlardan yararlanılarak savunma sanayinin, milli ihtiyaçlara dönük üretimin yanı sıra dış satıma dönük üretim yapması da sağlanacaktır.

Yeni teşkilatlanma modelinde “Siber Savaş ve Elektronik Güvenlik Komutanlığı”na da yer verilecektir.
Burada teknoloji / alt sistem bazında önceliklendirmenin yanı sıra, "Havacılık ve Uzay Kurumu" kurulmasının vaat ediliyor olması dikkatimi çekti. AKP'nin Uzay Ajansı ile birlikte, bu alanda bir vaadi bulunan ikinci parti MHP.

İleri malzeme teknolojileri, siber güvenlik, ağ merkezli muharebe gibi kavramların en azından isimlerinin geçiyor olması ilginç Tedarik mekanizmasına ilişkin bir reform da öngörülmüş.


Milli İttifak

Saadet Partisi ve Büyük Birlik Partisi'nin seçim için bir araya gelerek oluşturduğu Milli İttifak'ın seçim beyannamesinde savunma sanayiine yönelik tek bir madde tespit edebildim.

Devlet, aşağıda belirtilen yeni kilit teknolojilere hem kamu yatırımı yapacak hem de özel sektörde yatırım yapan şirketleri destekleyecektir.

- İlaç ve aşı üretimi
- Nanoteknoloji, chip (çip) ve donanım üretimi
- İleri teknoloji (HT) ekipman ve teçhizat
- Benzinli ve dizel motor fabrikaları
- Gaz türbini üretimi
- Uçak, uzay ve havacılık sanayii
- Savunma sanayii
- Denizaltı ve muhrip üretimi
- Takım Tezgahları üretimi

Ülkemizin sanayicilerinin ürettikleri ileri teknoloji ürünlerin iç piyasada kullanımı ve bunun yanı sıra ihracatı desteklenecektir.
"Denizaltı ve muhrip üretimi", "savunma sanayii"nden neden ayrı kılınmış?

"Muhrip", "destroyer" sınıfının savaş gemilerine verilen bir diğer addır; bu gemilerin eski Türkçe'deki karşılığıdır. Çok seyrek de olsa, suüstü muharip gemiler için de kullanılır. Muhripten kasıt nedir? Herhangi bir detay yok.

Bu listeden, söz gelimi denizaltı üreten şirketlerin destekleneceği sonucu çıkartılabilir. Halen Türkiye'de denizaltı inşa kapasite ve kabiliyetine sahip tek tersane, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na ait Gölcük Tersane Komutanlığı'dır. Bu vaade göre, örneğin başka bir özel sektör şirketi denizaltı üretimine yönelik yatırım yapmaya karar verirse desteklenecek midir? Bu şirkete rakip başka bir şirket de denizaltı üretmeye talip olursa o da desteklenecek midir?


Vatan Partisi (VP)

Vatan Partisi'nin seçim beyannamesinde, savunma sanayiine yönelik herhangi bir vaat ya da program bulunmuyor. Savunma politikalarına ilişkin dolaylı tek bir vaat var, o da Denizcilik Bakanlığı'nın kurulmasına ilişkin "Mavi Vatan İçin Denizcilik Bakanlığı" başlıklı bölümdeki aşağıdaki ifade:

Ülkemizin üç tarafı denizlerle çevrilidir. Mavi vatanımız olan denizlerimizi hem ülke savunması hem de ekonomik zenginlik için bütün olanaklarımızla değerlendireceğiz. Türkiye’mizi deniz ülkesi yapacağız. Dış ticaretin yüzde doksanını kapsayan deniz ulaşımını bölge ve dünya ölçeğinde geliştireceğiz. Vatan Partisi, denizcilik altyapısının geliştirilmesi için planlarını yapmıştır. Deniz yetki alanlarımızda hak ve çıkarlarımızı korumak üzere her önlemi almakta kararlıyız.

Değerlendirme


1.
Hiç bir partinin savunma sanayiine yönelik bütüncül bir sanayi politikası ortaya koymamış olduğunu görmek üzücü, ancak ne yazık ki şaşırtıcı değil. Sanayi ve teknoloji politikaları, sadece tesis ve altyapı yatırımı demek değildir. Yükselen teknolojilerin, mevcut altyapının (insan kaynakları, ekonomi, teknoloji vb) tespiti, sosyal - kültürel analizler, ihtiyaçların belirlenmesi ve kısa, orta, uzun vadeli ölçülebilir, takip edilebilir, iddialı ancak aynı zamanda gerçekçi hedeflerin ortaya konması ile geliştirilirler. Bu bakımdan, çağdaş manada hiç bir partinin savunma sanayii bir yana, herhangi bir bilim - teknoloji alanında iler tutar bir politika geliştirememiş olduğunu, üzülerek gözlemledim.

2. Merkez Türkiye gibi bir projeyi vaat etmiş CHP'nin, ileri teknoloji alanlarından olan havacılık - uzay ve hava ulaştırma konularına ilişkin doğru dürüst hiç bir strateji, politika ve vaadinin bulunmaması şaşırtıcı.

3. İktidarının ilk yıllarında ulusal uzay ajansı yasa tasarısı hazırlanmış olan AKP'nin, 13 yıl sonra bu kurumu seçim vaatleri arasında sıralaması trajikomik. Ancak AKP'nin, diğer bazı sektörlerle birlikte savunma sanayiine yönelik kümelenme yaklaşımını teşvik vaadini takdir ettim. Partinin sektöre yönelik vaatleri, doğal olarak proje / üretim bazlı şekillendirilmiş.

4. AKP ile birlikte savunma sanayiine beyannamesinde en fazla yer ayıran siyasi parti MHP. MHP'nin, konuya ilişkin vaat ve programları arasında belli başlı konular, terimler ve güncel ihtiyaçlar (tedarik mekanizması reformu gibi) yer almış. Bu konuya parti bünyesinde özel önem atfedilmiş ve özen gösterilmiş olduğu anlaşılıyor.

5. Her ne kadar savunma sanayii ile doğrudan ilgili olmasa da AKP ve CHP'nin beyannamelerinde NATO'ya mutlak bağlılık vurgusu dikkat çekici. İlgili kısımları aşağıda alıntılıyorum, hangi pasajın hangi partiye ait olduğunu özellikle eklemiyorum:

Üyesi olduğumuz NATO'nun bir savunma ittifakı olarak görevlerini etkili bir şekilde yerine getirmesini destekleyeceğiz.

Güvenlik ve savunma politikamızın merkezinde olan NATO’nun, gerek askeri gerek siyasi etkinliğinin daha da güçlendirilmesine yönelik çalışmaları bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da destekleyeceğiz.

Dış politikamızın siyaset, ekonomi ve savunma veçheleriyle ana çıpasını oluşturan Avrupa ve Transatlantik kurumlarıyla ilişkilerimizin derinleştirilmesi, önceki iktidarlarımızda olduğu gibi bundan sonrada başlıca önceliklerimizden biri olmaya devam edecektir.
6. Genetik, ileri malzemeler, robotik, nanoteknoloji gibi, ileri teknolojileri barındıran, aynı zamanda ulusal güvenlik ve dış politikada en önemli araçlardan biri olan savunma sanayiine ilişkin tutarlı, iddialı, sağlam temellere dayanan ve uzgörü sahibi bir stratejik bakışa, hiç bir partinin beyannamesinde rastlayamadım.

Dört Deniz Bülteni - Mayıs 2015

$
0
0


Karadeniz, Akdeniz, Kızıldeniz ve Gökdeniz havzasında savunma ve güvenlik gündemi
[PDF]






Azerbaycan

Jane's Defence Industry'nin 5 Mayıs tarihli haberine göre Azerbaycan Savunma Bakanı Zakir Hasanov, 4 Mayıs günü Türk Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'i ziyareti sırasında Gürcistan Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı Vahtang Kapanadze ile birlikte üçlü bir protokol imzaladı. Protokol, Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan silahlı kuvvetlerinin müşterek tatbikatlar gerçekleştirmesini, eğitim ve sıhhiye gibi alanlarda kurulacak işbirliğinin çerçevesini içeriyor.

Azerbaycan Savunma Bakanlığı, 5 - 8 Mayıs tarihleri arasında İstanbul'da düzenlenen IDEF 2015 savunma fuarında, 7.62mm Yırtıcı yarı otomatik keskin nişancı tüfeği, 40mm RBG/M11 otomatik bombaatar ve 5.56mm EM-14 piyade tüfeği ürünlerini ilk kez sergiledi.


Bulgaristan

Bulgar Savunma Bakanı Nikolay Nençev 4 Mayıs günü, Bulgar Hava Kuvvetleri envanterinde bulunan MiG-29 savaş uçaklarının bakımı için Rusya ile EUR12.2 milyonluk bir sözleşmenin imzalanmak üzere olduğunu açıkladı. [1]Öte yandan Nençev, yeni savaş uçağı tedarik programının Haziran ayı sonunda başlatılacağını açıkladı.

Jane's Defence Weekly'nin 12 Mayıs tarihli haberine göre, ABD Hava Kuvvetleri 159'ncu Avcı Filosu'na ait 12 adet F-15C, beraberinde 200 kadar personelle birlikte 11 Mayıs günü Graf Ignatievo Hava Üssü'ne konuşlandı.

Bulgaristan ve Güney Kore savunma bakanlıkları arasında 14 Mayıs günü savunma sanayiinde işbirliği gerçekleştirilmesine yönelik bir mutabakat muhtırası imzalandı.


Gürcistan

Gürcistan Devlet Araştırma ve Geliştirme Merkezi Delta, 26 Mayıs günü Bağımsızlık Günü kutlamaları kapsamında Tiflis Güller Meydanı'nda yeni geliştirilen insansız saldırı helikopteri prototipini sergiledi. [2]


Irak

IŞİD örgütü, Mayıs ayı başında Ramadi kenti ve Beyci petrol rafinerisine geniş kapsamlı bir saldırı başlattı. Yoğun çatışmalar neticesinde kent 15 Mayıs günü örgütün eline geçti. [3][4][5][6][7] Ancak ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Martin Dempsey, Irak güçlerinin Ramadi'den kendilerinin çıktığını, IŞİD tarafından püskürtülmediklerini iddia etti. [8] Ramadi'yi ele geçiren IŞİD, karşı saldırı için Habbaniye'de toplanan Irak güvenlik güçleri ve İran destekli milislere 21 Mayıs günü saldırı düzenledi. Habbaniye'deki savunma hattı aynı gün düştü. [9]

Jane's Defence Weekly'nin 1 Mayıs tarihli haberine göre İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri'nin envanterdeki tek Boeing RC-135 Rivet Joint elektronik istihbarat uçağı, IŞİD'e karşı düzenlenen hava harekâtına destek vermek amacıyla 16 Nisan'da Mildenhall Hava Üssü'nden Katar'daki El Udeyd Üssü'ne intikal etti.

ABD Savunma Bakanlığı'na bağlı Savunma Güvenlik İşbirliği Dairesi (DSCA; Defense Security Cooperation Agency) 5 Mayıs günü, Irak ordusu için 5,000 adet 81mm havan mühimmatı, 684,000 adet M203 40mm bombaatar mühimmatı, 532,000 adet Mk19 40mm bombaatar mühimmatı ve 40,000 adet 155mm topçu mühimmatının, USD395 milyon azami bedel ile satışına ilişkin bir bilgi notunu ABD Kongresi'ne iletti. [10]

IŞİD'e karşı Irak'ta mücadele eden Şii milislerin, Kuzey Kore yapımı Tip 73 makinalı tüfek kullandığını gösteren resimler yayınlandı. [11]


İran

Büyük Peygamber 9 tatbikatı sırasında muhtelif füze ve roket sistemleri ile vurulan birebir ölçekli uçak gemisi maketi, Bender Abbas limanında demirli olarak görüntülendi. Maketin tamir edildiği tahmin ediliyor. [12]

Jane's Defence Weekly'nin 8 Mayıs tarihli haberine göre Mart ayında kamuoyuna gösterilen Sumar seyir füzesinin, Kum kentinin 40km güneydoğusunda yeni kurulan bir test merkezinde deneme atışlarının yapıldığı tespit edildi. Sumar'ın, 2001 yılında Ukrayna'dan tedarik edilen H-55 (NATO kodu AS-15 "Kent") seyir füzesi baz alınarak geliştirildiği tahmin ediliyor.


İsrail

Jane's Defence Weekly'nin 30 Nisan tarihli haberine göre İsrail Savunma Bakanlığı, 2014 yılı içinde toplam USD3.6 milyar tutarında savunma sistem ve hizmet tedariğinin gerçekleştirilerek bu alanda ülke tarihinde bir rekor kırıldığını duyurdu. Tedarik hacminin bu denli büyük gerçekleşmesinde, Gazze Şeridi'ne düzenlenen ve 50 gün süren harekâtın etkisi oldu.

Jane's Defence Weekly'nin 1 Mayıs tarihli haberine göre İsrail ordusu, kara kuvvetleri envanterindeki 100 kadar Achzarit ağır zırhlı personel taşıyıcı aracı, yeni motorlarla yenilemeyi planlıyor. Araçlar için ABD'den yabancı askeri satışlar (FMS; Foreign Military Sales) kanalıyla tedarik edilecek Detroit Diesel Corporation 8V-92TA motor ve Allison XTG-411-5A aktarma organları için DSCA tarafından ABD Kongresi'ne 29 Nisan günü bir bilgi notu iletildi.

Jane's Defence Weekly'nin 28 Mayıs tarihli haberine göre İsrail Deniz Kuvvetleri'ne bağlı kıyı ve liman güvenliğinden sorumlu Snapir (Yunus) bot timlerine sızma ve kıyı taarruzu görevleri verilmeye başlandı. Timler, özellikle Gazze Şeridi boyunca kıyıdaki hedeflere saldırı ve sabotaj eğitimleri almaya başladı. Snapir timleri, ABD'li Safe Boats International üretimi Wasp adlı şişme botlar (RHIB) kullanıyor.



Kıbrıs

Rum Yönetimi ile İsrail, 14 Mayıs günü Onisilos - Gedeon 2015 kod adlı bir tatbikat gerçekleştirdi. Baf - Trodos bölgesinde gerçekleştirilen tatbikata İsrail Hava Kuvvetleri'ne ait savaş uçakları katıldı. [13]

Rum Milli Muhafız Ordusu, 25 - 29 Mayıs tarihleri arasında ilan edilen Münhasır Ekonomik Bölge'de, FIR hattında ve Larnaka bölgesinde Argonaftis 2015 kod adlı müşterek tatbikatı icra etti. [14][15]


Lübnan

Air Forces Daily'nin 29 Mayıs tarihli haberine göre, ABD Hava Kuvvetleri Orbital Alliant Techsystems şirketine 28 Mayıs günü, Lübnan Hava Kuvvetleri'ne teslim edilmek üzere bir adet Cessna 208B Grand Caravan tipi uçak siparişi verdi. USD26,1 milyonluk sözleşme ile siparişi verilen uçağa, Wescam MX-15D elektrooptik kamera, AGM-114 Hellfire güdümlü füze fırlatıcıları, AN/ALE-47 karşı tedbir salıcı sistemi, Terma füze ikaz sistemi, mikrodalga datalink ve veri kayıt sistemi takılacak.


Mısır

Rus basınında 25 Mayıs günü çıkan haberlere göre Mısır Rusya'ya USD2 milyar tutarında 46 adet MiG-29 savaş uçağı siparişi verdi. [16]

Jane's Defence Weekly'nin 6 Mayıs tarihli haberine göre Mısır Savunma Bakanı Sıdkı Subhi, beraberindeki heyet ile Çin'i ziyareti sırasında yeni silah ve teçhizat alımı için sözleşmeler imzaladı. Mısır basınına 5 Mayıs günü yansıyan ziyaret ve sözleşmeler ile ilgili ayrıntı verilmedi. Mısır, Çin yapımı K-8 Karakorum jet eğitim uçağının montajını yapıyor, ayrıca deniz ve hava kuvvetlerinde Çin ürünü gemi ve savaş uçakları kullanıyor.

Öte yandan Subhi 5 Mayıs günü Kahire'de İspanyol mevkidaşı Pedro Morenes ile iki ülke arasında savunma işbirliği anlaşması imzaladı. Anlaşma, iki ülke arasındaki savunma alanına yönelik teknoloji ve eğitim konularındaki ilk işbirliği adımı niteliği taşıyor.

Jane's Defence Weekly'nin 28 Mayıs tarihli haberine göre Tobruk'ta kurulu hükümete bağlı Libya Ulusal Ordusu, Trablus mekrezli Libya Şafağı koalisyonuna karşı harekâtlarda kullanmak üzere Mısır'dan beş adet MiG-21MF savaş uçağı aldı. Cemal Abdülnasır Hava Üssü'nde konuşlanan MiG-21MF'lerle birlikte, Birleşik Arap Emirlikleri'nin hibe ettiği Mi-35 saldırı helikopterleri de görüntülendi.

Mısır Deniz Kuvvetleri'ne bağlı 4 gemiden oluşan görev kuvveti, 4 Mayıs günü Bahreyn'i ziyaret etti. [17]


Romanya

Jane's Defence Weekly'nin 4 Mayıs tarihli haberine göre Portekiz Hava Kuvvetleri 201'nci Filo'ya ait dört F-16AM tipi savaş uçağı 4 Mayıs günü, Romen Hava Kuvvetleri'nin 71'nci Hava Üssü'ne konuşlandırıldı. Kıt'anın görevi 30 Haziran'da sona erecek.

Romen Hava Kuvvetleri, Portekiz'den tedarik edeceği F-16AM'ler için Lockheed Üretimi Sniper hedefleme podu siparişi verdi. [18]


Rusya Federasyonu

Rusya İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinin 70'nci yıldönümü olan 9 Mayıs günü Kızıl Meydan'da bugüne kadar düzenlenmiş en büyük askeri geçit törenini gerçekleştirdi. Törende ilk kez kamuoyuna sergilenen araçlar arasında T-14 Armata yeni nesil ana muharebe tankı, T-15 zırhlı muharebe aracı, Boomerang tekerlekli zırhlı personel taşıyıcı, Typhoon mayına dayanıklı zırhlı araç, BTR-MDM Rakuşka zırhlı personel taşıyıcı, Kurganets 25 zırhlı muharebe aracı, 2S35 Koalitsiya SV kundağı motorlu obüs, RS-24 Yars kıtalararası balistik füze bulunuyor. [19][20][21][22]

Zafer Günü Geçit Resmi'nde ilk kez sergilenen T-14 Armata yeni nesil ana muharebe tankı büyük ilgi çekti. Tank, temel tasarım özellikleri itibariyle klasik Rus tank tasarım felsefesinden ayrışmayı temsil ediyor. Tankta insansız taret, aktif ve pasif özsavunma sistemleri gibi özellikle dikkat çekiyor. [23][24][25]

Rus Savunma Bakanlığı, Tupolev Tu-160 (NATO kodu "Blackjack") stratejik bombardıman uçağı üretim hattının tekrar açılacağını duyurdu. [26][27]İlk etapta en az 50 Tu-160'ın üretilmesi planlanıyor. [28]

Rus Deniz Kuvvetleri'nin, Mil Mi-14 (NATO kodu "Haze") deniz helikopterinin üretiminin tekrar başlatılmasını değerlendirdiği bildirildi. [29]

Savunma Bakanı Sergey Şoygu, Merkez Askeri Bölge Komutanlığı'na bağlı havacılık birimleri ve hava savunma unsurlarının hazırlık durumlarının denetlenmesi için ani, habersiz harbe hazırlık tatbikatlarına başlandığını açıkladı. [30]

Jane's Defence Weekly'nin 26 Mayıs tarihli haberine göre Rusya ve Fransa, Rus Deniz Kuvvetleri için verilen Mistral sınıfı çıkarma gemisi siparişinin iptali konusunda bir anlaşmaya varmak üzereler. Habere göre inşası tamamlanan iki gemi için öne çıkan muhtemel müşteriler Polonya, Kanada ve Güney Afrika. Ayrıca gemilerin NATO tarafından müşterek kullanıma açık kuvvet aktarım unsuru olarak tedariği de gündemde.

Çin ve Rus Deniz Kuvvetleri 17 - 21 Mayıs tarihleri arasında Akdeniz’de Joint Sea 2015 kod adlı bir tatbikat gerçekleştirdiler. Tatbikata Rus Deniz Kuvvetleri Karadeniz Filosu'ndan Proje 1164.1 sınıfı (NATO kodu "Slava") Moskva kruvazörü, Proje 1135 sınıfı (NATO kodu "Krivak I") Ladni firkateyni, Proje 1239 sınıfı (NATO kodu "Dergach") Samum hücumbot, Proje 775 sınıfı (NATO kodu "Ropucha") Aleksandır Şabalin çıkarma gemisi, Aleksandır Otrakovski ikmâl gemisi ve MB-31 römorkörü; Çin Deniz Kuvvetleri'nden ise Tip 054A sınıfı firkateynler Linyi ve Weifang katıldı. [31][32][33][34][35][36]

Proje 636.3 Varşavyanka sınıfı dizel elektrik denizaltıların dördüncüsü Krasnodar, 30 Nisan günü Admiralti Tersanesi'nde düzenlenen törenle denize indirildi. [37][38]

Jane's Missiles & Rockets'in 8 Mayıs tarihli haberine göre Hava Uzay Savunma Birlikleri İkinci Komutanı Orgeneral Kiril Makarov, hava savunma füze sistemi üretiminin 2014'e göre üç katına çıkarılacağını, üretim artışındaki ana sebebin, ABD'nin Prompt Global Strike projesi ile elde edeceği kabiliyetin oluşturduğu tehdit olduğunu açıkladı.

Jane's Defence Weekly'nin 14 Mayıs tarihli haberine göre Krilov Devlet Araştırma Merkezi, üzerinde çalıştığı yeni destroyer tasarımını tanıttı. Proje 23560E Şkval sınıfı destroyerin 15,000 - 18,000t deplasmana, 200m uzunluk ve 23m genişliğe; 32 deniz mili azami sürat ve 90 gün denizde kalabilme yeteneğine sahip olması öngörülüyor. 250 - 300 personele sahip olacak geminin 60 - 70 gemisavar veya kara saldırı seyir füzesi, 128 hava savunma füzesi ile 16 - 24 denizaltısavar füze ile donatılması planlanmış. Ne var ki, haberin vurguladığı üzere Rus savunma sanayiinin askeri gemilere yönelik gaz türbin üretim kabiliyeti bulunmuyor. Bu tipteki makinalar, Ukrayna ile ilişkilerin kesilmesi sonrası tedarik edilememeye başlamıştı. [39]

Rus donanmasının tek uçak gemisi Admiral Kuznetsov, 13 Mayıs günü Severomorsk'ta bakım ve onarım için havuza alındı. [40][41]

Rusya ve Çin, 8 Mayıs günü Advanced Heavy Lift (AHL; Gelişmiş Ağır Yük) adlı ağır nakliye helikopteri projesi için işbirliği anlaşması imzaladı. Jane's Defence Weekly'nin haberine göre Rostvertol tarafından AHL için 2040 itibariyle 200 adetlik bir pazar öngörülüyor. AHL'nin azami kalkış ağırlığının 38t olması, 10t dahili veya 15t harici yük taşıma kapasitesine sahip olması planlanıyor. [42]

Jane's Defence Weekly'nin 30 Nisan tarihli haberine göre Rusya, ilhak ettiği Kırım'ın Kefe (Feodosiya) kentinde Buhta Dvuhyakornaya adlı bir savunma sanayii şirketi kurdu. Gidpropbor şirketine bağlı kurulan Buhta Dvuhyakornaya, sualtı silah sistemlerinin üretim, bakım, onarım ve testlerini gerçekleştirecek.

Kalaşnikov şirketi, Moskova'da düzenlenen ISSE 2015 sergisinde, bünyesindeki ZALA Aero'nun geliştirdiği mini İHA sistemlerini sergiledi. [43]

Jane's Defence Weekly'nin 18 Mayıs tarihli haberine göre, Hindistan'ın Hindustan Aeronautics Limited (HAL) şirketi, USD700 milyon bütçeli proje kapsamında Rostvertol lisansı ile 200 adet Kamov Ka-226T hafif çok maksatlı helikopter üretecek. Goa kentinde gerçekleştirilmesi planlanan üretim için iki taraf bir ortak girişim şirketi kuracak.

Rostvertol şirketi, Hint Deniz Kuvvetleri'ne ait, modernize edilen Kamov Ka-31 donanma helikopterlerinden ilk ikisini teslim etti. Kalan dört helikopterin de yenileme çalışmalarının tamamlanmasından sonra yıl içinde teslim edilmesi bekleniyor. [44]


Suriye

IŞİD 20 Mayıs günü antik Palmira kentini ve ertesi hafta Irak sınırındaki El-Kaim ve El-Velid ile Ürdün sınırındaki Taribil sınır kapılarını ele geçirdi. Örgüt böylece Mayıs ayı itibariyle Suriye'nin Irak ve Ürdün sınırlarındaki tüm geçiş noktalarını kontrol altına almış oldu. [45][46][47][48][49]

16 Mayıs günü Türk hava sahasını ihlal eden bir Suriye İHA'sı, Türk Hava Kuvvetleri'ne ait F-16'lar tarafından AIM-9 Sidewinder havadan havaya füzesi ile vurularak düşürüldü.  [50][51]

ABD özel harekat güçleri 15 Mayıs günü IŞİD liderlerinden Ebu Seyyaf ve eşini, Deyri Zor'da düzenledikleri bir operasyonla öldürdüler. [52]

El Nusra Cephesi ve Ceyşül Fetih örgütleri, İdlib'deki Suriye ordusuna ait El Mastuma kampını ele geçirdiler. [53]

Rus yapımı yeni nesil piyade tüfeklerinden AK-104, Suriye ordusu tarafından kullanılırken görüntülendi. [54]

Ahraruş Şam örgütü unsurları, İdlib'in güneyinde Suriye ordusuna karşı İkinci Dünya Savaşı'ndan kalmış leFH 18M 105mm çekili obüsleri kullanırken görüntülendi. [55]


Ukrayna

Ukrayna'da hükümet ve ayrılıkçılar arasında 12 Şubat günü imzalanan anlaşma ile yürürlüğe giren ateşkes, Nisan ayı sonunda şiddetlenen çatışmalar ile birlikte tamamen ortadan kalktı. [56]

Antonov tarafından geliştirilen An-178 nakliye uçağı ilk uçuşunu şirketin Kiev, Gostomel'deki tesislerinden 7 Mayıs günü gerçekleştirdi.

Jane's Defence Industry'nin 14 Mayıs tarihli haberine göre Suudi Arabistan'ın Taqnia Aeronautics Company ile Antonov, An-32 nakliye uçağının yeni nesil bir türevinin geliştirilmesi ve üretimi konusunda bir işbirliği anlaşması imzaladılar. An-132 adı verilecek uçağın tüm fikri ve sınai mülkiyet hakları Suudi Arabistan'a ait olacak.


Yunanistan

ABD, İsrail ve Yunan Deniz Kuvvetleri'nin birlikte düzenlediği Noble Dina 2015 tatbikatı 29 Nisan - 14 Mayıs tarihleri arasında Doğu Akdeniz'de gerçekleştirildi. [57][58]



[1] "Bulgaria may sign deal with Russian firm on repairs to two MiG fighters – defence minister": http://sofiaglobe.com/2015/05/04/bulgaria-may-sign-deal-with-russian-firm-on-repairs-to-two-mig-fighters-defence-minister/



[4] "Fighting at Iraq’s Baiji oil refinery is ‘flowing in the wrong direction’": http://www.longwarjournal.org/archives/2015/05/fighting-at-iraqs-baiji-oil-refinery-is-flowing-in-the-wrong-direction.php




[8] "Dempsey: Iraqi Forces Not Driven From Ramadi, They Drove Out of Ramadi": http://smallwarsjournal.com/blog/dempsey-iraqi-forces-not-driven-from-ramadi-they-drove-out-of-ramadi



[11] "Iranian delivered North Korean Type-73 machine guns joining the fight against the Islamic State in Iraq": http://spioenkop.blogspot.com.tr/2015/05/iranian-delivered-north-korean-type-73_26.html

[12] "Iran’s Mock-up Aircraft Carrier Returns to Bandar Abbas": https://www.bellingcat.com/news/2015/05/04/irans-mock-up-aircraft-carrier-returns-to-bander-abbas/

[13] "Güney Kıbrıs ile İsrail arasında ortak tatbikat gerçekleştirildi": http://www.gundemkibris.com/guney-kibris-ile-israil-arasinda-ortak-tatbikat-gerceklestirildi-114894h.htm


[15] "“Argonaftis 2015” Tatbikatı başladı": http://www.gundemkibris.com/argonaftis-2015-tatbikati-basladi-115890h.htm



[18] "Thailand, Romania Select Lockheed Martin’s Sniper Advanced Targeting Pod for F-16 Fleets": http://www.lockheedmartin.com/us/news/press-releases/2015/may/mfc-051115-Thailand-Romania-Select-lm-Sniper.html


[20] "Russia stages massive WW2 parade despite Western boycott": http://www.bbc.com/news/world-europe-32668511

[21] "Russia stages its biggest military parade for Victory Day, in pictures": http://www.telegraph.co.uk/news/worldnews/europe/russia/11594392/Russia-Victory-Day-Celebrations.html


[23] "New Russian Armor – First analysis: Armata": http://defense-update.com/20150509_t14-t15_analysis.html#.VYKFW_ntlBc


[25] "Russia’s new T-14 Armada, other new armored vehicles in parade practice": http://armoredtalk.com/2015/05/05/russias-new-t-14-armada-other-new-armored-vehicles-in-parade-practice/


[27] "Russia to Renew Production of Tu-160 'Blackjack' Strategic Bomber": http://sputniknews.com/military/20150429/1021514706.html

[28] "Russian Air Force to Get at Least 50 New Strategic Tu-160 Blackjack Bombers": http://sputniknews.com/military/20150528/1022644596.html

[29] "Re-commissioned? Soviet nuke-capable sub-killing copter comeback slated": http://rt.com/news/258081-anti-submarine-mi14-comeback/

[30] "Russia Begins Snap Aviation Combat Readiness Drills": http://sputniknews.com/military/20150525/1022530727.html

[31] "China and Russia Conclude Naval Drill in Mediterranean": http://thediplomat.com/2015/05/china-and-russia-conclude-naval-drill-in-mediterranean/

[32] "Russia-China joint sea drills show high-level coordination: defense minister": http://eng.mod.gov.cn/Opinion/2015-06/02/content_4587946.htm

[33] "China, Russia end joint naval exercises": http://eng.mod.gov.cn/DefenseNews/2015-05/22/content_4586232.htm

[34] "China, Russia vessels arrive at exercise area of “Naval Interaction 2015 (I)": http://eng.mod.gov.cn/DefenseNews/2015-05/18/content_4585492.htm

[35] "Chinese, Russian warships depart for Mediterranean Sea for joint exercise": http://eng.mod.gov.cn/DefenseNews/2015-05/14/content_4584896.htm

[36] "China, Russia to hold joint naval drills in the Mediterranean": http://www.dw.de/china-russia-to-hold-joint-naval-drills-in-the-mediterranean/a-18422183

[37] "Russia Launches Quietest Submarine in the World": http://www.marinelink.com/news/submarine-launches390367.aspx

[38] "Russia unveils the Krasnodar — what it claims will be ‘the quietest submarine in the world’": http://news.nationalpost.com/news/world/russia-launches-what-it-claims-will-be-the-quietest-submarine-in-the-world


[40] "Russian Navy Aircraft Carrier Kuznetsov in Dry Dock for Unknown Reasons and Length of Time": http://www.navyrecognition.com/index.php?option=com_content&task=view&id=2722



[43] "Kalashnikov Displays Drones at Moscow Security Expo": http://www.uasvision.com/2015/05/27/kalashnikov-displays-drones-at-moscow-security-expo/




[47] "Islamic State reportedly seizes all of the Al Waleed border crossing in Iraq": http://www.longwarjournal.org/archives/2015/05/islamic-state-reportedly-seizes-all-of-the-al-waleed-border-crossing-in-iraq.php

[48] "Islamic State captures Tadmur (Palmyra) in new sudden streak of offensives": http://spioenkop.blogspot.com.tr/2015/05/islamic-state-captures-tadmur-palmyra.html


[50] "Suriye Türkiye'nin düşürdüğü hava aracının fotoğraflarını paylaştı": http://www.hurriyet.com.tr/gundem/29029385.asp

[51] "Türk Savaş Uçakları, Sınırı İhlal Eden Suriye Helikopterini Vurdu": http://www.haberler.com/suriye-ye-ait-savas-ucagi-turk-savas-ucaklari-7315733-haberi/


[53] "Al Nusrah Front and allies claim victory at Al Mastoumah, Idlib": http://www.longwarjournal.org/archives/2015/05/al-nusrah-and-allies-claim-victory-at-al-mastoumah-idlib.php


[55] "World War II era German howitzers continue to see use in the Syrian Civil War": http://spioenkop.blogspot.com.tr/2015/05/world-war-ii-era-german-howitzers.html



[58] "US, Greece and Israel Wrap Up Exercise Noble Dina": http://navaltoday.com/2015/05/18/us-greece-and-israel-wrap-up-exercise-noble-dina/

"Karda Donuyorsun, Uyumak Tatlı Geliyor Ama Ölüyorsun"

$
0
0
Savunma ve Havacılık Sanayii İmalatçılar Derneği (SASAD), kısa süre önce "Savunma ve Havacılık Sanayii Performans Raporu 2014" başlıklı bir rapor yayınladı.

Rapor, Türk savunma sanayiinin 2014 yılı içinde gerçekleştirdiği üretim, ciro, dışalım ve dışsatım gibi performans göstergeleri ile altyapı ve kapasite göstergelerini sunması, bunlar üzerinden genel bir resim çizmesi açısından önemli.

Ve rapor, görünen yüzeyi azıcık kazındığında ardında sakladığı esas resmi barındırıyor olması nedeniyle daha da önemli.

Biraz kazımaya çalışalım.

Öncelikle rapor, SASAD tarafından hazırlanan ankete yanıt ile katkıda bulunan 78 şirketin verileri ile oluşturulmuş. Bu toplanan verilerin, sektörün %90-95'ini temsil ettiğinin değerlendirildiği eklenmiş.

Rapora göre Türk savunma sanayiinin 2014 yılı cirosu USD5.101 milyar olarak gerçekleşmiş. 2013 yılı toplam cirosu USD5.076 milyar idi. Yani neredeyse ihmal edilebilecek kadar düşük (USD25 milyon) bir artış söz konusu.

Sektörün ihracatı, USD1.569 milyondan USD1.855 milyona, toplam ciro içinde ihracatın payı yaklaşık %32'den %36'ya yükselmiş. İhracatın USD205 milyonluk tutarı döviz kazandırıcı hizmet (mühendislik, danışmanlık vb) şeklinde; kalan USD1.605 milyonluk kısmı ise mal ve sistem ihracatı.

İhracat hacminin ve toplam cironun içindeki payının artmış olması sevindirici. Ancak bu miktarın ne kadarı, serbest rekabet koşullarında gerçekleşti? Savunma sektörünün ihracatında offset'in payı ne kadar?

Offset, en yalın hali ile, yurtdışından alınan bir mal ya hizmetin bedeli üzerinden belli bir oran, satıcı ülkeye mal ya da hizmet ihrac edilmesidir. Söz gelimi ABD'den USD1 milyara uçak alındığı zaman, SSM Offset yönergesi uyarınca ABD'li uçak üreticisi firma Türkiye'deki savunma ve havacılık sanayii şirketlerine en az USD700 milyonluk iş (%70 offset payı oranı üzerinden) vermekle yükümlü hale gelir.

Offset, ülkeye yabancı sermayenin girişi, özellikle küçük ve orta boyutlu işletmelerin (KOBİ) altyapı ve kapasitelerinin artırılması, ihracatın artması gibi etkenler nedeniyle ve özellikle iyi yönetilirse son derece faydalı bir dış ticaret aracıdır. Offset ile uluslararası çapta büyük üreticilerin tedarik zincirine giren KOBİ'ler, üretim kapasitelerini bu firmaların standartlarına getirebilir, istihdamı artırabilir, uluslararası rekabet güçlerini geliştirebilirler. Dolayısıyla offset sisteminin yönetilmesinde, devletin (savunma sanayii özelinde SSM'nin) büyük sorumluluğu vardır.

Ancak offset, ihracatın temel direği haline gelmemelidir. Zira rekabet ve yenilikçiliği doğrudan teşvik eden bir mekanizma değildir. Başka bir deyişle, offset, ihracatı geliştirmek için ana unsur olarak kullanılabilecek bir yöntem değildir. İhracat performansını geliştirmek için gerekli olan rekabetçilik, verimlilik, yenilikçilik, çözüm odaklılık gibi etkenler gözardı edilmemelidir.

Türk savunma sanayiinin ihracatında offset satışlarının payına ilişkin güncel ve sağlıklı verilere ulaşmak ne yazık ki mümkün değil. Bulabildiğim en güncel veri, SSM'nin 2012 Verileriyle Savunma Sanayii Analiz Raporu başlıklı belgesi. Bu belgenin 20'nci sayfasında, toplam ihracatın %55'inin offset ile gerçekleştirildiği belirtilmiş. 2010 yılı için mesela, USD859 milyon olarak gerçekleşen ihracatın USD514 milyon kadarı (yaklaşık %60) offset üzerinden gerçekleşmiş (Kaynak). Dolayısıyla 2014 yılı için de %55 - %60 arası bir orandan bahsedebiliriz.

Bu da, 2014 savunma ihracatının USD1.113 milyarlık kısmının offset üzerinden gerçekleştiği anlamına gelir. Ancak geriye kalan USD742 milyonun ne kadarının rekabet ortamında elde edildiğini belirlemek güç.

Rapora göre savunma sanayiinde 2014 yılında istihdam edilen personel sayısı 31,242; 2013 yılında 32,368 olan çalışan sayısına göre düşüş söz konusu. Çalışan başına toplam ciro USD163,273; çalışan başına ihracat ise yaklaşık USD60,000.

İşte esas sıkıntı burada başlıyor.

Alarm zilleri çalıyor

Deloitte danışmanlık firmasının yayınladığı "2015 Global Aerospace and Defense Industry Outlook" başlıklı raporun dokuzuncu sayfasında çok çarpıcı bir analiz yer alıyor. Buna göre dünya çapında savunma sanayii şirketlerinin gelirlerinde, küresel ekonomik krizin de etkisiyle büyük düşüşler yaşanmakta. Ancak çok ilginç bir biçimde, ortalama faaliyet kâr marjları (operating margin) tam tersi şekilde hızla artıyor.

Bu, şu demek:

Şirketler, gelirlerin düştüğü ve ciro yapmanın zorlaştığı bu dönemde kârlılıklarını artırmak için işten çıkarma, maliyet kalemlerini kısma ve verimliliği artırma yöntemlerine ağırlık vermekteler. İlaveten tasarım, geliştirme ve üretim süreçlerinde otomasyon, ürün yaşam döngüsü yönetimi sistemleri gibi yenilikçi çözümler tercih edilmekte. Sadece üretim süreçleri değil, ARGE ve tasarım da en ucuz kaynaklara yöneltilmekte. Dahası, bu önlemleri alan firmaların elde ettikleri başarılar ve kazandıkları kâr oranları, diğer daha küçük firmalar tarafından da aynı yordamın takip edilmesini sağlıyor.

Ve bu, şu demek:

İşgücü maliyetiniz yüksekse, yeteri kadar verimli değilseniz, yenilikçilik ve rekabet gücünüz yüksek değilse, en fazla uçak gövde parçası üreticisi olarak uluslararası pazarda kendinize iş bulabilirsiniz. Bir yolcu uçağının gövdesinin onlarca parçasından birini ürettiğiniz için tören yapar, ihracata katkıda bulundum diye mutlu olursunuz. Hepsi o kadar. Dahası, gelişmekte olan ülkeler havacılık - savunma sanayiine aynı kaliteyi daha ucuz işgücü ile sunmaya başladıklarında, üretim o ülkelere kayar, pahalı ama içi boş tesislerle kalakalırsınız.

Nitekim bu manzara, çok övündüğümüz "Top 100" listesinde de kendini belli ediyor.

DefenseNews savunma yayını tarafından her sene yayınlanan savunma ve havacılık sanayiindeki dünya çapında önde gelen 100 şirketin yer aldığı listede bir süredir Türkiye'den iki şirket bulunuyor: ASELSAN ve TAI. ASELSAN 2013 yılında elde ettiği USD1.03 milyar ciro ile 67'nci, TAI ise aynı yıl kazandığı USD912 milyon ciro ile 80'nci sıralardan listeye girmişler. Listeye göre ASELSAN'ın savunma sanayii cirosu USD1 milyar, TAI'ninki ise USD788 milyon.

ASELSAN'ın 2013'te yaklaşık 5,300; TAI'nin ise 4,000 çalışanı olduğunu göz önüne alacak olursak, çalışan başına toplam cirolar ASELSAN için USD192,000, TAI için ise USD228,000 dolaylarında. Aynı değerler Korea Aerospace Industries (KAI) için USD578,000, Airbus için USD563,000, Dassault için USD542,000, Lockheed Martin için USD342,000.

Top 100 listesinin ortalaması ise USD308,000 civarlarında. Her iki şirketimizin bu ortalamanın çok altında olması bir yana, SASAD'ın sunduğu veriye göre tüm sektör de ortalamanın neredeyse yarısı ediyor.

Çok daha ilginç bir veri, her iki şirketimiz, söz konusu listede en az çalışana sahip 10 şirket arasında yer alıyor (Listedeki şirketlerin 80 kadarının çalışan sayısı 10,000'den fazla; 10 adedininki ise 6 haneli). Yani hem çok az sayıda çalışana sahip, hem de çalışan başına düşen ciro düşük. Bu manzara, her iki şirket de belli bir ürün ya da çözüm ailesine odaklanmış olsa, farklı yorumlanabilirdi. Ya da KAI örneğinde olduğu gibi 3,000 küsür çalışan ile elde edilen muazzam kârlılık oranına bakılıp takdir bile edilebilirdi.

Ancak her iki şirketimizin ürün ve çözüm ailesine baktığımızda:

Sabit ve döner kanatlı uçak ve bunların yapısal elemanlarının tasarım, üretim, modernizasyonu
İnsansız uçak ve helikopter tasarım ve üretimi
Uydu - uzay platform ve alt sistem tasarım ve üretimi, entegrasyonu
Her türlü komuta, kontrol, bilgisayar, istihbarat, keşif, gözetleme (C4I) sisteminin tasarım, üretim, modernizasyon ve entegrasyonu
Alçak, orta irtifa / kısa ve orta menzil hava savunma sistemlerinin tasarım, üretim ve modernizasyonu
Her türlü namlulu ve namlusuz silah sisteminin, kontrol istasyonunun tasarım, üretim, modernizasyon ve entegrasyonu
Aviyonik sistemler, faydalı yükler
vs... vs...

TAI'nin 1984 - 2010 yılları arasında satış gelirleri USD2.8 milyar; ihracat ise USD2 milyar (Savunma ve Havacılık No 142, sayfa121) olarak gerçekleşmiş. Şirketin 2002 - 2010 döneminde cirosunun %70'inin kaynağı ihracat, ihracatının ise %80'i offset üzerinden (MSI Ocak 2012, Sayfa 22 "TUSAŞ Zirve Koltuğunu Devralmaya Hazırlanıyor"). Söz konusu offset satışlarının da büyük kısmı Boeing ve Airbus için yapılan uçak gövde parçası üretimleri. Nitekim TAI IDEF 2015 fuarında bu alandaki kabiliyetini vurgulamak için, A400M için üretilmiş bir gövde parçasını özgün tasarım Hürkuş'un önünde sergilemişti. ASELSAN ise, 2014 Yatırımcı Sunumu belgesine göre, 2013 yılında USD209 milyon ihracat yapmış (toplam ciro USD1.141 milyar olarak verilmiş).

Bu iki şirketin durumu, sektörün genelinde de görülen iki ayrı genetik hastalığa götürüyor bizi:

1. İhracat, rekabetçilik ya da yenilikçilik değil, offset odaklı olarak yürüyor
2. Şirketler, ciro yapmak için iç pazara (yani TSK ve SSM'ye) bağımlı.

Ancak SASAD verilerinde görülüyor ki, iç pazar daralmakta. Nitekim son iki senenin toplam sektör cirosu neredeyse aynı. İhracattaki göreli artış sevindirici olmakla birlikte, sektörün ithalatında da küçük oranda da olsa bir artış var. Rapor, bu artışın ana nedenleri olarak güç paketleri (her türlü motor ve aktarma organı) ve sensör ithalatının artışını vermiş.

Özgün platform ürünleri ortaya çıktıkça, iç pazar ya da ihracat odaklı olsun, ithalattaki artış da sürecektir. Çünkü Türkiye, savunma sanayiinin yapılandırılmasında "top down" diyebileceğimiz bir yöntem izlemektedir. Önce platformlar ortaya çıkartılmış (MilGem, T129, Altay vb gibi), bu platformların ana ve alt bileşenlerinde yerlileştirme akabinde ele alınmıştır. Bu yöntemin artıları eksileri tartışılmalıdır: Başta motor olmak üzere pek çok kritik alt sistem ve teknolojide dışa bağımlılık, özellikle çoğu konuda tek kaynak şeklinde, devam etmektedir. Bu durum, bilhassa ihracatta ciddi risk faktörüdür. Zira üretilen platformun kabiliyet ve performansı ne kadar yüksek olursa olsun, motorunun üreticisi ülke ihracat izni vermezse ya da en iyi ihtimalle astronomik bir fiyat önerirse, ihracat pazarında şans sıfıra inecektir. Bu durumda da sadece iç pazar için geliştirilmiş, son derece yüksek maliyetli ürünler ile sektörün varlığını devam ettirmesi güçleşecektir. Platformların siparişi tamamlanabilir, çalışanların maaşları ödenebilir ancak teslimatlar bittiği zaman sektör, rekabet gücünün körelmiş olmasından dolayı varlığını devam ettirmek için yine iç pazara muhtaç hale gelecektir.

Zaten bu çaresizlik durumu, beni hayretler içinde bırakacak kadar açık bir şekilde SASAD raporunun "Genel Değerlendirmeler" başlıklı kısmında şu şekilde ifade edilmiş:

Bu tablo, sektörün kazandığı yetkinliklerin sürdürülmesi ve geliştirilmesi konusunda iç pazara yönelik talep geliştirici önlemlerin, alınması gerektiği sonucunu gündeme getirecektir.

Özetle savunma sanayii demektedir ki: "Varlığımızı sürdürmemiz için yeni siparişler verin". Yurtdışı satışların görece artışı, iç pazardaki daralmayı karşılıyor gibi görünse de, bu durum çok daha önemli bir riski örtecek şekilde yorumlanmış. İç pazarın daralmasından tüm sektör etkilenirken, ihracatın artmasından tüm sektör faydalanamamaktadır. Yerli büyük şirketler (ana yükleniciler) ihracatın çok büyük kısmını gerçekleştirirken, alt yüklenici ve yan sanayi şirketleri, toplam ciro ve ihracattan çok düşük pay almaktadırlar. Nitekim bu durum SSM 2013 Analiz Raporu'nun 19'ncu sayfasında da vurgulanmış.

Ancak ihracatı yapılan platform ve sistemlerde, yurtdışı üreticilere bağımlılık büyük oranda devam etmektedir. Dolayısıyla ihracat arttıkça, paradoksal bir biçimde sektörel ithalat da artacak, dışa bağımlılık derinleşecektir. Bu kısır döngü, ithâl ikameci (import substitution) politikaların kötü yönetiminin bir sonucudur. Buna, ihracatı destekleyici kredi, FMS (Foreign Military Sales) benzeri program vb noksanlığını da eklemek gerekir.  Türkiye bugün 30 bin personelle uydudan tanka, uçaktan helikoptere, her türlü füzeden her türlü C4ISR sistemine her şeyi "milli" olarak üretmeye soyunmuş, ortaya çok sayıda prototipler çıkarmayı ve bir kısmında (özellikle C4ISR ve kara platformları) belli bir mesafe kaydetmiş ancak sürdürülebilirliği sağlamada patinaj çeken bir durumdadır.

Bu yüzdendir ki, örneğin hava - uzay sanayiindeki milyar dolarlık ihracatın neredeyse tamamı offset'ler üzerinden hiç bir katma değeri olmayan (üretim altyapısı, her türlü dokümantasyon, girdi vb hazır olarak yurtdışından gelmektedir) parça üretiminden sağlanmaktadır. T129, Anka, Göktürk gibi platformlar ete kemiğe bürünmüşken, bu milyar dolarlık ihracat rakamında bugüne kadar gerçekleştirilebilmiş tek platform bazlı ihracat, 2012 yılında Katar'a USD2.5 milyon bedelle 20 adet Mini İHA satışıdır.

Dünya çapında üreticiler (ve ülkeler) kârlılıklarını ve verimliliklerini artırırken, sektörün hala iç pazara el açıyor olmasının tek bir sorumlusu yoktur. Bu resim, sektörün tüm paydaşlarının eseridir. Dolayısıyla tüm paydaşlar tarafından sektöre yönelik olarak ciddiyetle ve kararlılıkla

1. İnsan kaynakları
2. ARGE ve ihracata yönelik teşvik mekanizmaları
3. Rekabetçiliğin geliştirilmesi
4. Yan sanayi ve alt yüklenici tabanının geliştirilmesi / genişletilmesi

konularında çok ivedi önlemler alınmazsa, Türkiye bir prototipler cehennemine dönecektir. Hangar'ın önünde Anka beklerken ABD'den Reaper ister duruma düşeriz.

Pardon, şimdi farkettim. Şu anda zaten bu durumdayız.









Not: Yazının başlığını, anafikre tam uyduğunu düşündüğüm için Çağan Irmak'ın yönettiği Issız Adam adlı filmdeki bir replikten ödünç aldım.

İşçinin Hikayesi, İşçiliğin Hikayesi

$
0
0
Michael Glawogger’ın 2005 yapımı “Workingman’s Death” (İşçinin Ölümü) isimli belgesel – filmi ile ilgili kısa bir araştırma yaptıktan sonra, dünyanın çeşitli köşelerindeki işçi hikayelerini, etkileyici bir sinematik anlatımla izleyeceğimi düşünmüştüm. Filmi izledikten sonra, işçiliğin ve geçirdiği dönüşümün hikayesini izlediğimi anladım. Workingman’s Death, çok fazla teorik alt metin kaygısı olmayan bir film. Olanı, olduğu gibi gösteriyor ve sadece bu yüzden izleyeni kendi ağırlığı ile sarıyor. İzleyeni, kendi teoriler dünyasına yabancılaştıracak kadar yalın bir şekilde yapıyor bunu.


Film, dünyanın farklı bölgelerindeki işçilerin günlük hayatlarını, sessiz bir tanık gibi izleyiciye aktarıyor. Herhangi bir dış ses ya da anlatıcı olmaması, izleyenin gösterilen mekâna dahil olmasını kolaylaştırıyor. Yönetmen yalnızca kamerayı son derece başarılı bir şekilde kullanarak izleyeni atmosfere çekmeyi başarıyor.

Film beş ana bölüm ve bir epilog üzerine inşa edilmiş:

1.“Kahramanlar”: Ukrayna’nın Donbass bölgesindeki kömür madencileri
2.“Hayaletler”: Endonezya’daki sülfür madeni işçileri
3.“Aslanlar”: Nijerya, Port Harcourt’taki açık hava mezbahasındaki işçiler
4.“Kardeşler”: Pakistan, Gadani’deki gemi söküm işçileri
5.“Gelecek”: Çin, Liaoning’eki çelik işçileri
6.Epilog: Almanya, Duisburg’daki eğlence parkındaki gençler

Filmde aktarılan işçi hikayelerinde en çok dikkatimi çeken nokta, neredeyse tüm işçilerin geçinmek için değil, deyim yerindeyse hayatta kalmak için çalışıyor olmalarıydı. Donbass’ta Sovyetler Birliği’nin yıkılmasından sora terkedilip madenciler tarafından kaçak olarak işletilen kömür madenindeki (gecekondu maden!) işçilerden biri bunu gayet kısa ve net bir şekilde ifade ediyor. Klostrofobik bir kabusa benzeyen madende gün boyu insanüstü emek harcayarak bir elin parmağı kadar çuval dolusu kömürü ancak çıkarabilen işçiler, aynı zamanda günlük hayatlarını, sıkıntılarını birbirleriyle paylaşıyorlar. Beni etkileyen, bir tabut eni ve boyundaki dehlizde uzanmış, toza ve ise bulanmış şekilde öğle yemeklerini yerken yaptıkları sohbetin niteliği, üç aşağı beş yukarı paralel bir evrende çelik ve camdan mamul bir plazada takım elbiselerle yapıyor oldukları sohbetle aynıydı. Filmi izlemeyip sadece o sahnesini dinleseydim, öyle bir mekânda ve o şartlar altında o konuşmaların yapıldığını hayal dahi edemezdim. Maruz kalınan şartların ve geçim mücadelesinden de öte, hayatta kalma mücadelesinin (hem de ironik bir şekilde ölüme bu kadar yakın bir şekilde) verilmesinin kanıksanmışlığı, tokat etkisinde. Teorilere boğulmuş bünyede bu tokadın etkisi kuşkusuz daha da sert olacaktır.


Donbass, Ukrayna’nın doğusunda zengin kömür yatakları ile bilinen bir bölge. Günümüzde Donbass, ilan edilen tek taraflı bağımsızlığının ardından Ukrayna ile Rusya destekli ayrılıkçılar arasındaki şiddetli çatışmalara sahne olmakta. Sovyetler Birliği döneminde ise ülkenin en önde gelen kömür kaynaklarından biriydi ve filmde de aktarıldığı gibi, Aleksandır Stahanov’un memleketiydi. Sovyet rejiminin işçi sınıfı için örnek bir figür (“celebrity”) olarak ön plana çıkardığı Stahanov, insanüstü bir performansla günlük kömür madeni toplama rekorlarını kırmış, maden işçileri için bir efsaneye dönüşmüştü. Kendisi çevresinde inşa edilmiş olan kültün izlerini filmde tespit etmek mümkün: Yeni evlenen bir çift, dondurucu soğuk ve diz hizasındaki karlara rağmen Stahanov’un heykelini ziyaret ediyor, saygı duruşunda bulunuyor. Maden işçileri ve ailelerinin Stahanov gibi bir isme bu denli derin bir saygı ve sevgi beslemesi için Sovyet rejiminin pek bir şey yapması gerekli değildi sanki: Tüm hayatları maden ve kömür çevresinde şekillenmiş olan bu insanlar için Stahanov, bir zafer timsali. Ancak tek bir farkla: Sovyet döneminde o zafer işçi sınıfının yükselişini, devletin ilerlemesini, kolektif gönenci temsil ediyordu, şimdi ise sadece hayatta kalmayı.

Benzer bir hayatta kalma mücadelesine, Endonezya’daki sülfür işçilerinde tanık oluyoruz. Volkanik yataklar ile dağın eteklerindeki toplama merkezi arasında, sırtlarındaki kovalarla gün boyu mekik dokuyan işçiler, karıncaları andırıyor. O kadar ki, başka bir dünyadan gelmiş ziyaretçilere benzeyen turistlere aldırış etmeden, aynı seri ve neredeyse içgüdüselleşmiş tempoyla koşturan işçiler, Sisifos’un post modern tezahürleri gibi, ama tek bir farkla: Sisifos kendisine verilen ceza gereği kayayı dağın tepesindeki oyuğa yerleştirebilmek için beyhude bir sonsuz döngüye mahkum kılınmıştı. Endonezyalı işçiler, bir sonraki gün hayatta kalmalarına yetecek kadar para kazanabilmek için dağın zirvesindeki kayayı aşağıya taşıyorlar. Ama döngü her iki örnekte de aynı: Bir sonraki gün hayatta kalabilmeyi başarmak. İlerleme ya da birikim söz konusu değil.

Yalnız sanırım bu Sisifos döngüsünü kırabilmiş az sayıda işçi var: Yaratıcılıklarını kullanarak sülfürden küçük biblolar yapan ve bunları gelen turistlere satan işçiler, hayatta kalma artı bir X değeri üretebiliyorlar. Sanki farklı dünyalara ait bu iki tür (işçiler ve turistler) bir şekilde iletişim kurmayı başarabilmiş gibi.

Filmin en kanlı, en rahatsız edici ama bir o kadar da en çarpıcı kısmı, Nijerya’daki açık hava kesimhanesine ait görüntülerdi. Keçi ve sığır başta olmak üzere her türlü büyükbaş ve küçükbaş hayvanın, Mad Max türü karanlık gelecek (“post-apocalyptic”) filmlerine rahmet okutacak bir ortamda kesildiği Port Harcourt, yine işçilerden birinin ifade ettiği üzere bir hayatta kalma mücadelesine sahne oluyor. Çamur, su birikintileri ve her türlü organik atık içinde seri şekilde kesilen havyanlar, yine açık alanda yakılan ateşlerde kızartılıyor, temizleniyor ve pazara sunuluyor. Ateşlerden çıkan duman, çamura karışmış kan ve organ parçaları, yığınlar halinde birikmiş boynuzlar, kafatasları ve toynaklar, pek çok kişi için ekrandan dahi izlemesi zor görüntüler oluşturuyorlar. Ancak artık şaşırmıyoruz: Bu işlerle uğraşanlar, en ufak bir rahatsızlık belirtisi dahi göstermiyor ve hatta işlerinin devamını sağlayabilmeleri için devlet yöneticilerine dua edenler “bile” var.

“Bile” kelimesini kullanıyor olmam, aslında ne kadar farklı dünyalarda yaşıyor olduğumuzun bir kanıtı sanki. Bu işçilerin hayat şartları, ekonomik ilişkileri ve ülkelerinin kalkınma dinamiklerine ilişkin yürüteceğim ya da uyduracağım her türlü teori tam da bu nedenle birer palavradan ibaret olacaktır. Şimdiye kadar okuduğum pek çok farklı görüşten, pek çok farklı ekolden iktisatçı gibi. Dünya değişiyor, her zaman bu böyleydi. Dünyanın değişmesini dün şekillendiren teknolojiler, eğilimler ve tercihler farklıydı, bugünküler daha farklı. Ancak dünyanın bu yarısının algısı, kesik bir sığır başını temizlerken “bu iş beni özel kılıyor, çünkü buradaki diğerleri benim yeteneklerime sahip değil” şeklinde övünen işçiyi anlamaya yetmiyor. Kesimhanedeki net görev paylaşımı üzerine Fordist bir bakış açısı ile yorum yapabilirim belki, ama “orada kimbilir ne tür mikroplar vardır” diye düşünmekten kendimi alamıyorsam, bu işçilerin hayat mücadelesinin özünü kavramam da mümkün olamaz. Zira oradaki işçilerin hiçbiri ortam şartlarından ya da yaptıkları işten en ufak bir şikayet belirtisi göstermiyordu. Aynı Donbass ya da Pakistan’daki tersanede, birbirlerine mesleki bağlardan çok daha sıkı bir kardeşlik ruhu ile bağlanmış diğer işçiler gibi. 

Bu kardeşlik ruhu bana savaşlarda, askeri harekatlarda birbirleri ile omuz omuza çarpışmış askerlerin kurduğu bağı anımsattı. Zor koşullara birlikte göğüs gerilmesi, bir yerden sonra ideolojileri, teorileri ve kuramları anlamsızlaştırıyor, gerçek hayatla bağlarını zayıflatıyor. Her şey; hayatta kalabilme ve yanındakine destek olabilme ile ilgili. David Harvey’i burada anmamak olmaz: Tüm üretim araçlarına el konmuş ve sermayenin yaratıcı yıkımı tam gaz sürmekte. Belgeselde gösterilen mekânların aynı zamanda dünyadaki en sıcak çatışma bölgelerinde yer alıyor olması tesadüf değil. Donbass, Batı ile Rusya’nın çıkar çatışmalarının iç savaşa dönüştüğü bir bölge; Nijerya, zengin petrol yataklarından dolayı aşırı İslamcı terör örgütleri üzerinden sömürgeleştirilmekte; Pakistan, Orta Asya enerji kaynaklarına açılan kapı olması nedeniyle terör pençesinde sıkılmakta; Endonezya, Asya – Pasifik’teki enerji savaşlarının bir cephesi. Tüm bu bölgelerde süregelen çatışma, savaş ve terörizm eylemleri, enerji hakimiyeti ve sermaye ilişkileri ekseninde cereyan eden küresel rekabetlerin yan ürünleri sadece.

Ve tüm bu işçiler, sadece bu savaşta hayatta kalma mücadelesi veriyor.


Dört Deniz Bülteni - Haziran 2015

$
0
0


Karadeniz, Akdeniz, Kızıldeniz ve Gökdeniz havzasında savunma ve güvenlik gündemi
[PDF]



Azerbaycan

Azeri Deniz Kuvvetleri, 25 Haziran günü düzenlenen törenle, Hazar Denizi kıyısındaki Puta kenti yakınlarında yeni bir donanma üssünü hizmete soktu. [1]

Jane's International Defence Review'in 23 Haziran tarihli haberine göre Azeri Savunma Bakanlığı, Çinli NORINCO şirketi üretimi Tip63 107mm çok namlulu roket fırlatıcısı üzerinden geliştirilen ve Multiple Launch Rocket System Mobile Complex (MLRSMC) adı verilen bir sistemi tanıttı. İhrac pazarı için geliştirilen MLMRSMC, Ford F450 XLT 4x4 pikap aracına monteli iki adet 12'şer fırlatıcı tüpten oluşuyor. Sistemin kullandığı roketlerin ağırlığı, 6.4kg'si harp başlığı olmak üzere 19kg.


Gürcistan

Gürcistan, Fransa'nın başkenti Paris'te düzenlenen hava sergisi sırasında Thales Raytheon Systems şirketi ile hava savunma sistemi siparişi için bir sözleşme imzaladı. Sözleşmenin mali boyutu ve kapsamı konusunda ayrıntı verilmedi, ancak Crotale NG sistemini içeriyor olması muhtemel. [2]

ABD Deniz Kuvvetleri'ne ait DDG58 Laboon destroyeri, 26 Haziran günü Batum limanını ziyaret etti. [3]


Irak

Jane's Defence Weekly'nin 10 Haziran tarihli haberine göre Mayıs ayında Ramadi şehrinin düşmesi üzerine ABD yönetimi, Irak güvenlik güçleri ve ordu personelinin eğitimi için bu ülkeye ilave 450 askerî danışman gönderme kararı aldı. Habere göre ülkede halen 3,100 ABD askeri bulunuyor.

Irak Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16D Block 52+ tipi, 1601 kuyruk numaralı savaş uçağı, 24 Haziran günü eğitim uçuşu sırasında ABD'nin Arizona eyaletinde Meksika sınırı yakınlarında düştü. Kazada pilot Tuğgeneral Raşid Muhammed Sadık hayatını kaybetti. [4][5]

ABD Hava Kuvvetleri'ne ait MQ-1 Predator tipi bir İHA, 22 Haziran günü Irak'ın güneydoğusunda düştü. [6][7]

İngiliz Savunma Bakanlığı, Irak'taki IŞİD hedeflerine karşı Kraliyet Hava Kuvvetleri'nin düzenlediği hava saldırıları ile ilgili ayrıntılı verileri paylaştı. Buna göre MQ-9 Reaper silahlı İHA'lar ve Tornado GR.4 taktik taarruz uçakları, 2014 Eylül ayından bu yana toplam 202 sortide 194 hedef vuruldu. Açıklamada, vurulan hedeflerin dökümü ve kullanılan silahların tiplerine ilişkin bilgi de verildi. [8][9]Öte yandan yine İngiliz Savunma Bakanlığı verilerine göre Afganistan, Libya ve özellikle Irak'ta yürütülen harekâtlar nedeniyle Kraliyet Hava Kuvvetleri envanterinde bulunan 91 Typhoon uçağından 36'sı; 96 Tornado uçağından ise 39'u bakım onarım faaliyetleri nedeniyle uçuştan çekilmiş bulunuyor. [10]

Jane's Defence Weekly'nin 30 Haziran tarihli haberine göre Avustralya Hava Kuvvetleri, Irak'taki IŞİD hedeflerine karşı 30 Haziran'a kadar toplam 5,000 saat uçuş gerçekleştirdi ve 400'den fazla güdümlü bomba (GBU-12 Paveway II ve GBU-38 JDAM) kullandı. Açıklamaya göre F/A-18 Hornet ve F/A-18F Super Hornet tipi taktik savaş uçaklarını destekleyen Boeing E-7A Wedgetail Havadan Erken İhbar ve Kontrol uçakları 100 görev uçuşu gerçekleştirdi. Görevlerden birinde E-7A, toplam 60 uçağı aynı anda idare etti.


İran

İran Devrim Muhafızları Birliği komutanlarından Casim Nuri'nin, Irak'ın Ramadi kentinde IŞİD unsurları ile çatışma sırasında 28 Mayıs günü hayatını kaybettiği bildirildi. [11]

İran Savunma Bakan Yardımcısı Tuğgeneral Emir Hatemi, ülkesinin önümüzdeki birkaç yıl içinde yerli tasarım "destroyerlerin" yapımına başlayacağını açıkladı. [12]


İsrail

Jane's Defence Weekly'nin 18 Haziran tarihli haberine göre İsrail ordusu, Dürzi sığınmacılar için sınırın Suriye tarafında teşkil edilecek bir tampon bölge oluşturulması için planlar hazırladı.

İsrail yurtiçi gizli servisi Şin Bet'in kendine ait İHA filosu olduğu açıklandı. Tipi ve sayısı açıklanmayan İHA'ları kullanan servis, bu alanda şimdiye kadar İsrail Hava Kuvvetleri'nden hizmet alıyordu. [13]

İsrail, yeni savaş uçağı arayışındaki Hırvatistan'a, hava kuvvetlerinin envanterinde bulunan F-16A/B'lerin yenilenmiş modellerini teklif etti. ACE adlı yenileme paketi içinde uçaklara Elta EL/M-2032 radarı, yenilenmiş kokpit göstergeleri ve Python 5 gibi yeni nesil silah sistemleri bulunuyor. [14]

İsrail Hava Kuvvetleri'nin "White Eagle" (Beyaz Kartal) filosu, envanterindeki Heron 1 ve Hermes 900 tipi İHA'ların otomatik iniş kalkışında kullanılacak yeni bir sistemin denemelerine başladı. [15]

Jane's Defence Weekly'nin 8 Haziran tarihli haberine göre Israel Aerospace Industries (IAI) şirketi, adı açıklanmayan bir yurtdışı müşteri için HAROP gezgin mühimmatı ile bir dizi test gerçekleştirdi.

İsrail Hava Kuvvetleri'ne ait tipi açıklanmayan bir İHA, 21 Haziran günü Bekaa Vadisi üzerinde uçarken düştü. İHA'nın enkazı, kritik sistemlerin düşman eline geçmemesi için İsrail jetleri tarafından bombalandı. [16][17]

Jane's Internaitonal Defence Review'in 18 Haziran tarihli haberine göre, Avusturyalı S chiebel şirketi, S-100 Camcopter döner kanatlı İHA sistemine EL/K-COMINT ve konum tespit sistemi takmak için IAI Elta şirketi ile işbirliği anlaşması imzaladı.

Jane's Defence Weekly'nin 25 Haziran tarihli haberine göre, İsrail Hava Kuvvetleri envanterine yeni katılan Aermacchi M346 Lavi jet eğitim uçakları ile eğitim alan ilk grup öğrenci pilotlar 23 Haziran günü düzenlenen törenle mezun oldu.

ABD ile birlikte geliştirilen David's Sling (Davud'un Sapanı) hava savunma sistemini kullanacak personelin 6 hafta sürecek eğitimlerine başlandı. Sistemin 2016 yılında hizmete girmesi planlanıyor. [18]

Jane's Defence Weekly'nin 30 Haziran tarihli haberine göre Arjantin, kara kuvvetlerinin envanterindeki 74 adet TAM ana muharebe tankının modernizasyonu için İsrail ile 26 Haziran günü USD111 milyonluk bir sözleşme imzaladı.

Elbit Systems şirketi, Paris hava gösterileri sırasında Skylark mini İHA sistemi ailesinin yeni üyesi Skylark I-LEX'i kamuoyuna tanıttı. [19]

Jane's Missiles & Rockets'in 19 Haziran tarihli haberine göre, Aeronautics şirketi, Paris hava sergisi sırasında Orbiter 1K adlı gezgin mühimmat sistemini tanıttı. Halen geliştirme çalışmaları devam eden sistem, S veya C band veri bağı ile kumanda alıyor ve 50 - 100km menzile sahip.

IAI şirketi, Paris hava gösterilerinde, UHF bandında çalışan ve düşük radar izine sahip uçakları tespit edebilen aktif elektronik taramalı radar sistemi ailesi ULTRA’yı kamuoyuna tanıttı. [20]


Kıbrıs

Rum basınından Haravgi gazetesinin haberine göre Rum Savunma Bakanlığı, Rum Milli Muhafız Ordusu'na (RMMO) İHA sistemleri alınması için "milyon Euro'luk"ödenek ayırdı.[21]

RMMO, Yunan ordusu ile birlikte 15 - 19 Haziran tarihleri arasında Olimpos 2015 adlıtatbikatı gerçekleştirdi. Rum Mahi gazetesi, tatbikatın amacını kriz yönetimi ve karar alımı süreçleri ile kurmaylıkların işleyişleri konusunda personelin eğitilmesi olarak bildirdi. [22]Öte yandan RMMO seferileri, 26 Haziran günü Dimitra 2015 adlı lojistik tatbikatına başladı. [23]

Yunanistan'ın yeni GKRY Büyükelçisi İlias Fotopulos, 8 Haziran günü Rum Savunma Bakanı Hristofolos Fokaidis ile görüştü. Rum basınına göre görüşmede RMMO'nun yeniden yapılandırılması ve ikili işbirliği konuları ele alındı. [24]


Lübnan

ABD Savunma Bakanlığı'na bağlı Savunma Güvenlik İşbirliği Dairesi (DSCA), 4 Haziran günü ABD Kongresi'ne Lübnan ordusu için USD146 milyon tutarında 1,000 adet AGM-114 HellFire II güdümlü füze satışına dair bilgi notu iletti. [25]Öte yandan yine DSCA tarafından 9 Haziran günü Lübnan Hava Kuvvetleri'ne altı adet EMBRAER - Sierra Nevada A-29 Super Tucano turboprop saldırı uçağının satışına ilişkin bir başka bilgi notu gönderildi. Satışın toplam tavan bedeli USD462 milyon olarak bildirildi. [26]

Lübnan ordusu, Suudi mali desteği ile Fransa'dan alınan MILAN tanksavar füzelerinin atıl durumda olduğu iddialarını yalanladı.[27]


Mısır

IŞİD 30 Haziran günü Sina Yarımadası'ndaki güvenlik noktalarına eşgüdümlü saldırılar düzenledi. Şeyh Züyevd kentinde bomba yüklü bir aracın patlatılması ve ardından orduya ait kontrol noktaları, orduevleri gibi 15’ten fazla hedefe düzenlenen saldırılar sonucu 50'den fazla Mısır askeri hayatını kaybetti. Çatışmalarda 40'a yakın saldırgan öldürülürken, Mısır askerlerinden esir alınanların olduğu ve bazı zırhlı araçların kaçırıldığı bildirildi. [28][29]Örgüt 9 Haziran günü ise yarımadanın kuzeyindeki 1979 Mısır - İsrail Barış Anlaşması'nı denetleyen uluslararası gözlemci gücünün konuşlandığı El Cura havaalanına havan ve roketlerle saldırı düzenledi. [30]

Geçtiğimiz yıl ABD'de casusluk suçlamasıyla tutuklanan Suudi Arabistan uyruklu ABD vatandaşı Mustafa Ahmed Avvad, USS Gerald Ford uçak gemisinin planlarını Mısır istihbaratına sızdırmaya çalıştığını itiraf etti. [31]

Mısır Deniz Kuvvetleri, Şubat ayında siparişi verilen FREMM sınıfı firkateyni 24 Haziran günü düzenlenen törenle hizmete aldı. FFG1001 Tahya Mısr adı verilen gemi, esasen Fransız Deniz Kuvvetleri için D651 Normandie adı ile inşa edilmiş olup, Mısır'ın siparişi ne kaydırılmıştı. [32][33]

Mısır Deniz Kuvvetleri, ABD'li VT Halter Marine tarafından inşa edilen dört Ambassador IV sınıfı hücumbotlardan son ikisini 17 Haziran günü teslim aldı. [34]

Mısır'ın DCNS şirketine sipariş verdiği döt adet Gowind korvetinde, Cathelco şirketi üretimi korozyon koruma çözümlerinin kullanılacağı bildirildi. [35]

Mısır, Şubat ayında siparişi verilen 24 adet Dassault Rafale savaş uçağını donatmak için SAGEM şirketine AASM Hammer hassas güdümlü füze siparişi verdi. Sipariş, füzenin INS/GPS, INS/GPS+lazer ve INS/GPS+kızılötesi güdüm kontrol kipli türevlerini kapsıyor. 60km menzilli AASM, 250kg (500lb) klasik bombaya takılan hassas güdüm - kontrol birimi ve katı yakıtlı roket motorundan oluşuyor. [36][37]

DSCA tarafından 4 Haziran günü ABD Kongresi'ne, Mısır Sınır Güvenlik Güçleri için USD100 milyon tutarında seyyar gözetleme, güvenlik ve komuta kontrol sistemi satışı için bilgi notu iletti. Söz konusu sistemler Libya sınırının güvenliğinin sağlanmasında kullanılacak. [38]


Romanya

ABD Füze Savunma Dairesi (MDA; Missile Defense Agency) 26 Haziran günü, Romanya'da kurulu kıyı konuşlu AEGIS füze savunma sisteminde planlanmış bir deneme atışının, teknik bir arızadan dolayı iptal edildiğini duyurdu. [39]

Romanya basını, NATO'nun Global Hawk stratejik İHA tedarik bütçesine EUR40 milyonluk bir fon aktarılacağını, böylelikle sistemin kullanımında söz hakkı sahibi olunacağını bildirdi. [40]

ABD Deniz Kuvvetleri'ne ait DDG58 Laboon destroyeri, 22 - 23 Haziran tarihleri arasında Romanya'yı ziyaret etti. Gemi, Romen Deniz Kuvvetleri'ne ait F264 Admiral Eustatiu Sebastian firkateyni ile geçiş eğitimi icra etti. [41]


Rusya Federasyonu

Jane's Defence Industry'nin 16 Haziran tarihli haberine göre Rus hükümeti, 2015 savunma bütçesinde %5.3 oranında kesintiye gitti. Kesintinin ana nedenini, ülke ekonomisinde hayati öneme sahip enerji sektöründen gelen gelirlerin azalması oluşturuyor.

Jane's Defence Weekly'nin 4 Haziran tarihli haberine göre, Rusya Başbakan Yardımcısı Dimitri Rogozin, Ukrayna'dan gaz türbin sevkiyatının durması nedeniyle savaş gemisi inşa projelerinin durduğunu açıkladı. United Shipbuilding Corporation şirketi ise, Rus yapımı gaz türbinlerinin 2020'den itibaren teslim edilmeye başlanacağını açıkladı. [42]Öte yandan Almaz Tasarım Bürosu, uluslararası yaptırımlar nedeniyle kritik teknoloji ve alt sistemlerin tedarik edilememesinden dolayı iptal edilen Proje 20385 Gremyaşçi sınıfı krovetlerin yerine, Proje 20382 Tigr sınıfını baz alan yeni ve tamamen yerli bir korvet tasarımına başladığını duyurdu. [43]

Jane's Defence Weekly'nin 9 Haziran tarihli haberine göre 1992 yılında Doğu Almanya'dan çekildikten sonra 1999 yılında lağvedilen 1'nci Tank Ordusu, Moskova'nın güneybatısındaki Bakovka'da konuşlu olarak tekrar kuruldu.

Bastion tipi kıyı konuşlu gemisavar füze sistemlerinin bu yıl içinde Kuzey Kutup Bölgesi'ne konuşlandırılacğı açıklandı. [44]Öte yandan Rusya'nın Barents Denizi'nde MGK-608M tipinde yeni bir aktif / pasif sualtı gözetleme algılayıcı ağı yerleştireceği bildirildi. Sistemin kuruluşunda, halihazırda kullanılmakta olan pasif algılayıcı ağı modernize edilerek 105km daha uzatılacak. [45]Kuzey Filosu unsurları ayrıca Kutup Bölgesi'nde Tahyon ve Eleron-3 tipi İHA'larla keşif ve gözetleme uçuşlarına başladılar. [46]

4 Şubat günü, süresi üç ay olarak açıklanmış bir görev için Vladivostok'tan denize açılan ve Udaloy sınıfı Admiral Panteleyev destroyeri, Dubna sınıfı Peçenga ikmâl gemisi ve Gorin sınıfı SB-522 römorköründen oluşan görev gücünden, 1 Nisan'dan bu yana resmî herhangi bir kanal üzerinden bilgi alınamıyor. Sosyal medyada yer alan bazı haber ve analizlere göre, Mayıs ayı başında Umman'daki Salala limanına uğrayan ve ikmâl malzemeleri alan Peçenga, destroyerin demirlediği düşünülen Doğu Afrika açıklarındaki konuma geri döndü. Görev gücünün Mayıs ayından bu yana Doğu Afrika açıklarında sabit bir durumda olduğu tahmin ediliyor. [47]

Jane's Defence Weekly'nin 11 Haziran tarihli haberine göre Savunma Bakanı Sergey Şoygu, Japonya ile ihtilafa konu Kuril Adaları'na kurulmakta olan askeri üslerin inşa faaliyetlerinin hızlandırılması talimatını verdi. Habere göre adaya bir denizaltı üssü, radar ve elektronik harp sistemleri, hava savunma ve kıyı konuşlu gemisavar füze sistemleri konuşlandırılacak. Ayrıca adadaki hava üssü, İlyuşin Il-76 stratejik nakliye uçaklarının iniş kalkışına uygun hale getirilecek.

Rus Savunma Bakanlığı'nın, yeni geliştirilen MC-21 yolcu uçağının havadan erken ihbar ve kontrol türevinden sipariş vereceği bildirildi. [48]

Rus Hava Kuvvetleri'ne ait RF-95067 seri numaralı bir Suhoy Su-34 taktik bombardıman uçağı, 4 Haziran günü yerel saatle 1630 sularında Voronej'deki Buturlinovka’da bulunan 7,000’nci Hava Üssü’ne inişi sırasında, fren paraşütünün açılmaması sonucu pistten çıkarak takla attı. İki mürettebat hafif yaralı olarak kurtuldu. [49] Aynı gün RF-92191 seri numaralı MiG-29UB tipi bir jet uçağı, eğitim uçuşu sırasında Hazar Denizi kıyısındaki Aşuluk eğitim merkezi yakınlarında havada infilak ederek düştü. Her iki pilotun da fırlatma koltuğu ile kurtulduğu olay sonrası tüm MiG-29 uçuşları durduruldu. 8 Haziran günü ise Tupolev Tu-95MS6 tipi bir stratejik bombardıman uçağı, Amur'daki Ukrainka’da bulunan 6952'nci Hava Üssü'nden yerel saatle 1700 sularında kalkışı sırasında geçirdiği motor yangını ve pistten çıkışı neticesinde kırıma uğradı. Olay sonrası tüm Tu-95'lerin uçuşu durduruldu. [50]

Jane's Defence Weekly'nin 17 Haziran tarihli haberine göre Rus Hava Kuvvetleri İlyuşin Il-476 (Il-76MD-90A) stratejik nakliye uçağı siparişini 39 adetten 30 adede düşürdü. Ayrıca halen uçmakta olan 30 - 35 arası Il-76 uçağının da Il-76MDM seviyesine modernizasyonu öngörülüyor. İlk planlarda modernizasyona sokulacak uçak sayısı 41 olarak belirlenmişti.

Kuzey Filosu'na bağlı deniz unsurları, Haziran ayı ilk haftasında Barents Denizi'nde gerçek mühimmatla atış denizaltı savunma harbi tatbikatı gerçekleştirdi. [51]

Jane's Defence Weekly'nin 8 Haziran tarihli haberine göre, Hava İndirme Birlikleri (VDV;  Воздушно-десантные войска) Komutanı Orgeneral Vıladimir Şamanov, paraşüt birliklerinin Rus ordusunun ani müdahale güçlerinin belkemiğini teşkil edeceğini açıkladı. Halihazırda dört hava indirme tümeni, dört hava indirme tugayı ve bir Spetsnaz tugayından müteşekkil VDV'nin genişleme faaliyetleri arasında, tugaylardan Ulyanovsk 31'nci Hava İndirme Tugayı'nın, Orenburg ve Engels'deki alayların katılımı ile tümene yükseltilmesi; Voronej'de ise 2017 - 2018'de 345'nci Hava İndirme Tugayı'nın kurulması bulunuyor. Habere göre toplam personel sayısının 45,000'den 60,000 civarına yükseltilmesi planlanıyor.

Jane's Defence Weekly'nin 11 Haziran tarihli haberine göre Savunma Bakan Yardımcısı Yuri Borisov, üretimine yeni başlanacak olan Tupolev Tu-160 (NATO kodu "Blackjack") stratejik bombardıman uçaklarının, donatılacakları yeni nesil aviyonik sistemler nedeniyle aslında yeni bir uçak olarak algılanması gerektiğini açıkladı. Borisov, 2023'ten itibaren hayata geçecek programda üretilecek uçakların Tu-160M2 olarak adlandırılacağını söyledi. Ancak haberde yer alana analize göre Rusya'da halen bu tip uçakların üretimi için uygun tek bir tesis bulunuyor ve uzun zamandır atıl durumda olan üretim hatlarının tekrar Tu-160 üretimine hazırlanması, paralelde devam eden PAK DA projesi ile birlikte yürütülmesi ve seri üretim için gerekli altyapının kurulması için gereken maddi kaynağın bulunmasında sorunlar çıkması olasılığı bulunuyor.

Rus Deniz Kuvvetleri Gemi İnşa Dairesi'nden Yüzbaşı Vıladimir Tıryapiçnikov, Proje 1144.2 (NATO kodu "Kirov") sınıfı Admiral Nahimov nükleer tahrikli kruvazörün, bakım, onarım ve tamirat çalışmalarının tamamlanmasının ardından 2018 yılında tekrar hizmete gireceğini açıkladı. [52]

Rus Özel Kuvvetleri, Dağıstan'daki çatışmalarda Alman Heckler & Koch yapımı HK417 piyade tüfeği ile İngiliz Accuracy International yapımı Arctic Warfare keskin nişancı tüfeklerini kullanırken görüntülendi. [53]

Jane's Defence Weekly'nin 29 Mayıs tarihli haberine göre İlyuşin şirketi, Rus Deniz Kuvvetleri envanterindeki Il-38 (NATO kodu "May") deniz karakol uçaklarının ikinci partisinin modernizasyonu için bir sözleşme imzalandığını açıkladı.

KBM şirketi yeni geliştirdiği 9k333 Verba omuzdan ateşlenen uçaksavar füze sistemini ihraç pazarına sunmaya başladığını açıkladı. Halihazırda Rus ordusu için üretilmekte olan sistemde kullanılan 9M336 füzesi, üç kanallı bir optik arayıcı başlığa ve 6km menzile sahip. [54]

Kalaşnikov firması, Rus ordusu için yeni geliştirdiği PL-14 tabancasını kamuoyuna tanıttı. [55][56]

Hindistan, hava kuvvetleri envanterindeki Su-30MKI taktik savaş uçaklarının kapsamlı modernizasyonu için Rusya ile görüşmeler yürütüyor. [57]

TASS haber ajansı, Rusya ile Pakistan'ın dört adet Mi-35 saldırı helikopterinin satışı için anlaşmaya vardığını duyurdu. [58]

TASS haber ajansının 23 Haziran tarihli haberine göre Rostvertol'e bağlı Kamov şirketi, yıl sonuna doğru Cezayir'de Ka-52 saldırı helikopteri ile tanıtım uçuşları gerçekleştirecek.

Air Forces Daily'nin aynı tarihli haberine göre, Belarus Savunma Bakanlığı 16 Haziran günü Rosvertol şirketine 12 adet Mi-8MTV-5 tipi genel maksat helikopteri siparişi verdi. Sözleşme kapsamında teslimatların 2016 - 2017 arasında gerçekleştirilmesi planlanıyor.

Jane's Navy International'ın 3 Haziran tarihli haberine göre Vietnam, Rusya ile iki ilave Proje 1166.1 Gepard 3.9 sınıfı firkateyn tedariği için sözleşme görüşmeleri yürütüyor. Vietnam Deniz Kuvvetleri için dört adet siparişi verilen Gepard 3.9'ların son ikisinin inşası sürüyor.


Suriye

Suriye Hava Kuvvetleri'ne ait Suhoy Su-24 (NATO kodu "Fencer") tipi bir taktik bombardıman uçağı, 11 Haziran günü Necren yakınlarında düştü. [59] 25 Haziran günü de Mi-25 tipi bir saldırı helikopteri, Humus'taki İzeddin köyü yakınlarında düşürüldü. Helikopterdeki üç mürettebat hayatını kaybetti.

IŞİD militanları Haseke'ye düzenledikleri saldırılarda, ABD yapımı TOW tanksavar füzeleri kullanırken görüntülendi. Füzelerin, ABD ve Körfez ülkelerinden silah yardımı alan Özgür Suriye Ordusu'ndan ele geçirilmiş olabileceği değerlendiriliyor. [60]


Ukrayna

Jane's Defence Industry'nin 11 Haziran tarihli haberine göre Avrupa Savunma Ajansı EDA, yürüttüğü projelere Ukrayna'nın katılımının önünü açacak yeni bir düzenleme üzerinde çalışıyor.

Jane's Defence Weekly'nin 5 Haziran tarihli haberine göre Antonov şirketi, ürettiği deniz karakol, bölgesel yolcu ve nakliye uçaklarının batı yapımı aviyoniklerle donatılması ve Batı standartlarına uygun hale getirilmesi için Polonya havacılık sektörü ile işbirliği olanaklarını araştırıyor.

Antonov şirketi, Mayıs ayında ilk uçuşunu gerçekleştirdiği An-178 nakliye uçağını Paris hava sergisinde kamuoyuna tanıttı. [61]



TASS haber ajansı, Ukrayna ordusunun Trans Dinyester sınırına S300 (NATO kodu SA-10 "Grumble") hava savunma sistemleri konuşlandırmaya hazırlandığını iddia etti. [62]


Yunanistan

Jane's Defence Industry'nin 3 Haziran tarihli haberine göre ELVO şirketi, Mısır hükümeti ile zırhlı araç bakım ve onarımı için 27 Mayıs günü bir sözleşme imzaladı. Şirket halihazırda kayyum olarak atanan Ernst & Young idaresinde tasfiye sürecinde bulunuyor.









[1] "Azerbaijan Inaugurates New Caspian Naval Base": http://www.eurasianet.org/node/74031
[2] "Georgia to Buy Advanced Air Defense Missiles From France": http://sputniknews.com/europe/20150629/1023975354.html
[4] "Body of Iraqi general killed in fighter jet crash found near U​S​​-Mexico border": http://www.theguardian.com/us-news/2015/jun/27/body-of-iraqi-general-killed-in-fighter-jet-crash-found-near-us-mexico-border
[8] "New figures for British air and drone strikes in Iraq": http://dronewars.net/2015/05/15/new-figures-for-british-air-and-drone-strikes-in-iraq/
[10] "Royal Air Force raids on Islamic State leave ONE THIRD of fighter jets out of action": http://www.express.co.uk/news/uk/584461/Royal-Air-Force-IS-jet-fight-war-jets-tornado
[12] "Iran to produce new indigenous destroyers: Deputy defense minister": http://www.presstv.ir/Detail/2015/06/09/415076/Iran-Damavand-Jamaran
[15] "Israeli Air Force Automates Takeoff and Landing": http://www.uasvision.com/2015/06/09/israeli-air-force-automates-takeoff-and-landing/
[17] "Israel Raid Destroys Own Crashed UAS in Lebanon": http://www.uasvision.com/2015/06/29/israel-raid-destroys-own-crashed-uas-in-lebanon/
[18] "Initial Training Begins for Israel’s David’s Sling Missile Defense System": http://jpupdates.com/2015/06/30/initial-training-begins-for-israels-davids-sling-missile-defense-system/
[19] "Paris Air Show 2015: Elbit Systems Introduces SKYLARK I-LEX UAS": http://www.miltechmag.com/2015/06/paris-air-show-2015-elbit-systems_16.html
[20] "IAI Unveils a UHF Radar that Tracks Stealth Aircraft from Hundreds of Kilometers Away": http://defense-update.com/20150607_ultra_radar.html#.VZmndPmRaXc
[22] "“Olimpos 2015” tatbikatı icra edildi": http://www.gundemkibris.com/olimpos-2015-tatbikati-icra-edildi-121886h.htm
[24] "Yunan Büyükelçi Rum Savunma Bakanı'yla görüştü": http://www.kibrispostasi.com/index.php/cat/58/news/164608/PageName/GUNEY_KIBRIS
[28] "Sina Yarımadası'nda şok saldırı: 50 ölü": http://www.hurriyet.com.tr/dunya/29429433.asp
[29] "Islamic State’s Sinai ‘province’ launches coordinated attacks against Egyptian forces": http://www.longwarjournal.org/archives/2015/07/islamic-states-sinai-province-kills-dozens-in-coordinated-attacks.php
[32] "DCNS Transfered the FREMM Frigate Tahya Misr to the Egyptian Navy": http://www.navyrecognition.com/index.php?option=com_content&task=view&id=2836
[33] "FREMM Tahya Misr Delivered to Egyptian Navy": http://navaltoday.com/2015/06/26/fremm-tahya-misr-delivered-to-egyptian-navy/
[34] "Egypt receives two fast missile boats from US": http://www.presstv.ir/Detail/2015/06/22/417060/US-Egypt-Fast-Missile-Craft
[35] "Four Egyptian Navy Corvettes to Get Hull Protection Systems": http://navaltoday.com/2015/06/17/four-egyptian-navy-corvettes-to-get-hull-protection-systems/
[37] "Sagem Wins Export Contract for AASM Hammer Missiles on Egypt's Rafale Fighters": http://www.asdnews.com/news-61798/Sagem_Wins_Export_Contract_for_AASM_Hammer_Missiles_on_Egypt_s_Rafale_Fighters.htm
[38] "Egypt - Border Security Mobile Surveillance Sensor Security System": http://www.asdnews.com/news-61609/Egypt_-_Border_Security_Mobile_Surveillance_Sensor_Security_System.htm
[39] "U.S. skips Aegis Ashore missile test after target malfunction": http://kdal610.com/news/articles/2015/jun/26/us-skips-aegis-ashore-missile-test-after-target-malfunction/
[40] "Romania pays EUR 25 mln for NATO’s new spy plane": http://www.romania-insider.com/romania-pays-eur-25-mln-for-natos-new-spy-plane/150517/
[41] "USS Laboon Engages in PASSEX with Romanian Navy": http://navaltoday.com/2015/06/24/uss-laboon-engages-in-passex-with-romanian-navy/
[42] "Frigates with Russian power plants to be delivered by USC to RF Navy in early 2020": http://en.portnews.ru/news/201032/
[44] "Russian Military To Deploy Bastion Anti-Ship Missile Complexes In Arctic In 2015": http://www.ibtimes.com/russian-military-deploy-bastion-anti-ship-missile-complexes-arctic-2015-1946156
[45] "Upgrading Barents Sea Undersea Surveillance": http://7fbtk.blogspot.com.tr/2015/06/upgrading-barents-sea-undersea.html
[46] "Russia starts reconnaissance, monitoring drone flights over Arctic": http://www.presstv.ir/Detail/2015/06/17/416352/Russia-drone-arctic-Takhion-Eleron3
[47] "Where in the World is "Admiral Panteleyev"?": http://7fbtk.blogspot.com.tr/2015/06/where-in-world-is-admiral-panteleyev.html
[48] "Russian Defense Ministry Plans to Purchase Dozens of MC-21 Passenger Jets": http://sputniknews.com/russia/20150617/1023459491.html
[50] "Russia grounds Tu-95 bombers after engine fire": http://www.dw.com/en/russia-grounds-tu-95-bombers-after-engine-fire/a-18504097
[51] "Russian Navy Completes Anti-Sub Drills, Fires Torpedoes in Barents Sea": http://sputniknews.com/russia/20150609/1023117024.html
[52] "Russia's Admiral Nakhimov Battle Cruiser to Return to Service by 2018": http://sputniknews.com/russia/20150531/1022764931.html
[58] "Russia Selling Mi-35M Attack Helicopters To Pakistan": http://www.valuewalk.com/2015/06/russia-selling-mi-35m-attack-helicopters-to-pakistan/
[59] "A Syrian Attack Jet Went Down In Flames Near Two Contentious Borders": http://foxtrotalpha.jalopnik.com/syrian-su-24-fencer-goes-down-in-flames-near-border-1710682618
[60] "Islamic State uses US-made anti-tank missiles in Hasakah offensive": http://www.longwarjournal.org/archives/2015/06/islamic-state-uses-us-made-anti-tank-missiles-in-hasakah-offensive.php   
[61] "Paris Air Show 2015: Antonov debuts An-178 airlifter at Le Bourget": http://www.janes.com/article/52240/paris-air-show-2015-antonov-debuts-an-178-airlifter-at-le-bourget
[62] "Ukraine to place S-300 antiaircraft missiles on border with Transdniestria": http://www.panorama.am/en/miscellaneous/2015/06/11/ukraine-transdniestria/

Palavra Dedektörü: Palavrada Gökleri Aşıp Uzaya Çıkmak

$
0
0
Gazeteciler ve özellikle köşe yazarları tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de çoğunlukla birer "araç" ve "aracı"dırlar. Siyasal iktidarın veya yakın olunan siyasi hareketlerin, devletin çeşitli kurum ve kuruluşlarının ve özel şirketlerin kendilerine verdikleri bilgi ve belgeleri, üzerlerine bir şeyler katarak okuyucuya ulaştırırlar.

Eğer gazeteci / köşe yazarı eser miktarda bilgi birikim, araştırma kabiliyeti ve fikrî namusa sahip ise, kendisine iletilenlerin üzerine somut araştırma çıktısı, bilgi ve yorum katar. Eğer bunlardan yoksun ise, ortaya deli saçması ya da en iyi ihtimalle kara mizah ürünü yazılar çıkar.

Son zamanlarda Palavra Dedektörü, yetişemeyeceğim kadar çok sinyal vermeye başladı. Takvim adlı basın bülteninin araçlarından Ergün Diler'in 28 Ağustos tarihli "Göktürkler" başlıklı yazısı da bunların en nadidelerinden biri. Bir uzay mühendisi olarak bu yazısından dolayı kendisine "Galaktik Lale"ödülü naçizane layık gördüm, ilk fırsatta da takdim etmek istiyorum.

Gelelim yazının, yazarına Galaktik Lale ödülü kazandıran satırbaşlarına:
Öncelikle yazı, son dönemde çok kötü kurgulanmış ve yönetilen bir halkla ilişkiler politikasının bir uzantısı şeklinde, koyu bir milliyetçilik sosuna batırılmış. Bir süredir televizyon, çevrimiçi ve basılı yayınlar ve radyo programları üzerinden yoğun bir "milliyetçiliğe ve Türklüğe" dönüş izlemekteyiz. Bu seyrin siyasi motivasyonu, Siyah Gri Beyaz'ın ilgi alanı dışında kalıyor elbet, ancak konunun bağlandığı yer ve yazının başlığına adını veren "Göktürk"ten dolayı dikkat çekici.

Madde madde gidelim. Biraz zor olacak, zira yazının her yeri vıcık vıcık palavra ve "sıkma" dolu.
ODTÜ'lü gençler okulu ve çevreyi ateşe verip UZAYA GÖNDERİLEN TÜRK UYDUSU'nu protesto ediyorlardı.
O gün olanların nasıl cereyan ettiğini bilenler biliyor da, yazar keşke tüm Göktürk 2 ekibinin tören sırasında bir toplantı odasına neden kilitlendiğini, kısa süre sonra da yine tüm ekibin neden ve nasıl dağıtıldığını da yazsaydı.
Uzaydan, yeryüzündeki bir kişinin kol saatini ve yelkovanın üzerindeki yazıyı bile görüntülüyordu.
Bu, yazarın zayıf olduğu aşikâr olan hayal gücünün bir ürünü. Buradan itibaren yazı ilerledikçe Göktürk 2 ve istihbarat uyduları ile ilgili bazı temel bilgileri vermeye çalışacağım.

Öncelikle proje ile ilgili resmî bağlantıları paylaşayım:

Hava Kuvvetleri Komutanlığı
TUSAŞ

TÜBİTAK Uzay

Göktürk 2, bir istihbarat (daha doğru bir ifadeyle görüntü istihbaratı, yani IMINT - Imagery Intelligence) ve yer gözlem uydusudur.

Uydu üzerinde bulunan multispektral kamera ile (MSI), 2.5m siyah - beyaz (panchromatic); 10m görünür yakın kızılötesi tayf (VNIR); 20m kısa dalga kızılötesi (SWIR) çözünürlük sağlamaktadır.

Bu, şu demektir:

Göktürk 2'nin çektiği siyah beyaz bir fotograf karesindeki her bir piksel, en küçük 2.5m x 2.5m boyutlarındaki bir nesneyi gösterebilir. Bırakın bir kol saatinin yelkovanının üzerindeki yazıyı göstermeyi (bunun imkansız olmasının başka nedenleri de var, bilahare açıklayacağım), birbirine 2.5m'den yakın iki nesneyi, söz gelimi iki arabayı da ayırt edemezsiniz.

Kameranın çözünürlüğünün artması, çok daha gelişmiş optikler, veri işleme gücü ve yüksek miktardaki veriyi yere hızla aktarabilecek iletişim sistemi gerektirir. 5 sene önceki telefonunuzla çektiğiniz fotografın görüntü kalitesi ve boyutu ile şimdikini karşılaştırın.
Yanındaki uyduları, sinyal bozucu sistemi sayesinde etkisiz hale getirebiliyordu
Böyle bir şey, Göktürk 2 için teknik, hukuki ve askeri olarak mümkün değildir. Kaldı ki, dünyanın çevresini günde 14 - 15 kez dolanan uydu, hangi "düşman" uyduya ne zaman "kilitlenecek" de sinyalini bozacak? Kalitesiz bilim kurgu izlemek hayal gücünü köreltir.
Gerçek zamanlı görüntü aktarımı yapabiliyordu.
Hayır, Göktürk 2 ve neredeyse hiç bir istihbarat uydusu gerçek zamanlı görüntü aktarımı yapamaz. Çünkü:

Bu uydular, kaliteli görüntü istihbaratı toplayabilmek için alçak yer yörüngesi (LEO; Low Earth Orbit) denen yörüngede dolanırlar. İstihbarat uydularının aksine örneğin TürkSAT gibi iletişim uyduları jeosenkron (geosynchronous - GEO) da denen, yer ile eş zamanlı yörüngede ve oldukça uzak mesafede bulunurlar. LEO'daki uydular, yerden 600 - 800km irtifada, GEO uydular da örneğin 30 - 40,000km gibi mesafelerde bulunurlar. LEO uydular günde 10, 15, 20 kez dünyanın çevresini dolanır, iletişim uyduları ise belli bir noktada sabit bulunurlar.

Aşağıdaki grafikler daha net anlamak için yardımcı olabilir.

GEO yörünge

Devam edelim.
Hareketli hızlı çekim özelliği vardı. (ABD'deki bazı gelişmiş uydularda var)
Hayır. Bu tip uydularda hareketli çekim özelliği mümkün değildir. Ne Göktürk 2'de, ne de muadil istihbarat / yer gözlem uydularında video çekim kabiliyeti yoktur. Yine: Kalitesiz bilim kurgunun kalitesiz hayal gücüyle birleşimi.
Canlı cansız nesneyi hatasız ayırt edebiliyordu.
??

Bu tip uydular alçak yer yörüngesinde hızla dolaşarak seyrederler. Söz gelimi Göktürk 2, dünyanın çevresini 98 dakikada dolanır. Bu da, 24 saatte dünya çevresinde 14'den fazla tur demektir. Ayrıca Göktürk 2'nin "revisit time", yani "tekrar ziyaret" süresi de yaklaşık 2.5 gündür. Bu şu anlama gelir: Göktürk 2, dünya üzerinde bir noktadan bir kez geçtikten sonra aynı noktadan 2.5 gün sonra tekrar geçer (uydunun yörünge şekli, yörüngedeki hızı, dünyanın yörünge eğikliği ve dünyanın kendi etrafında dönüş hızları nedeniyle). Kısacası, Göktürk 2 söz gelimi Atina'nın fotografını bir kez çektikten sonra, aynı şehirden bir daha görüntü alması için 2.5 gün beklenmesi gerekir.

Bunlar, bu tip uydular için normaldir. Bu nedenle bazı ülkeler farklı hız ve yörüngelerde çok sayıda istihbarat uydusu atarlar, tekrar ziyaret süresini kısaltabilmek için.

İstihbarat uydularının kameralarının farklı çekim modları vardır: Nokta (spot), "swath" (şerit çekim) ya da bölgesel çekim gibi. Hepsinin farklı amaçları ve kullanım yerleri vardır. Söz gelimi boyutu nispeten küçük olan bir tesis için spot çekim tercih edilebilir veya bir coğrafi bölge için şerit çekim modu uygulanabilir.

Bu gibi pek çok sayıda faktör nedeniyle istihbarat ve yer gözlem uydularının kullanımı, bunların topladığı verilerin işlenmesi ve ihtiyacı olan birim, kurum ve birliklere dağıtılması gibi süreçler son derece karmaşıktır, birikim ve yüksek teknolojili altyapı gerektirir. Göktürk 2'nin de esas önemi buradadır: Türkiye'ye, uzaydan istihbarat toplama, işleme, depolama ve dağıtma tecrübe ve altyapısını kazandırmıştır.

Bahse konu köşe yazarını (?), hayal dünyası ile başbaşa bırakmak lazım aslında. Ama heyhat...

Dört Deniz Bülteni - Ağustos 2015

$
0
0


Karadeniz, Akdeniz, Kızıldeniz ve Gökdeniz havzasında savunma ve güvenlik gündemi
[PDF]



 Azerbaycan

Azeri basınının Rus kaynaklarına dayandırdığı haberlerine göre Azerbaycan Rusya'dan Mi-28 saldırı helikopteri tedariği ile ilgileniyor. [1]

Jane's Defence Weekly'nin 1 Eylül tarihli haberine göre Endonezya Savunma Bakanlığı 28 Ağustos günü yaptığı bir açıklamada, Azerbaycan ile savunma sanayii ilişkilerini geliştirmeyi hedeflediğini duyurdu. Habere göre olası işbirliği konuları arasında eğitim ve simülasyon çözümleri bulunuyor.


Bulgaristan

Bulgar Hava Kuvvetleri'ne ait altı adet MiG-29 savaş uçağı, Polonya'nın devlete ait WZL2 şirketi tarafından bakım - onarıma tabi tutulacak. Konu ile ilgili niyet mektubu iki ülkenin savunma bakanları tarafından 28 Ağustos günü imzalandı. [2]

Bulgar Hava Kuvvetleri'ne bağlı 16'ncı Nakliye Filosu'na ait 518 gövde numaralı Pilatus PC-12M uçağı, 29 Temmuz günü eğitim uçuşu sonrası Graf Ignatievo Hava Üssü'ne inişi sırasında kaza geçirdi. Gövde üstüne inen uçağın mürettebatı yara almadan kurtuldu.


Gürcistan

Gürcistan'ın Tbiliaviastroy şirketi, Sovyet döneminden kalan Su-25 (NATO kodu “Frogfoot”) saldırı uçağının üretim ve bakım altyapısını kullanarak, bu uçağın Rus yapımı parça ve alt sistemlerinin Avrupa ve İsrail kaynaklı muadilleri ile değiştirildiği "Bora" isimli bir uçak üzerinde çalışıyor. [3]


Irak

ABD Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ray Odierno, IŞİD karşısında yeteri kadar etkili olamayan Irak güvenlik güçleri bünyesine ABD askerlerinin katılmasının değerlendirilmesi gerekeceğini söyledi. [4]

16 Ağustos günü Felluce yakınlarındaki bir askeri üsse saldıran IŞİD militanları çok sayıda Irak askerini öldürdü. [5]

Anbar Eyaleti Harekât İkinci Komutanı Orgeneral Abdülrahman Ebu Ragif ile 10'ncu Tümen Komutanı Tuğgeneral Safin Abdül Macid, 27 Ağustos günü IŞİD tarafından altı ayrı intihar bombacısının düzenlediği eşgüdümlü bir saldırı ile öldürüldü. [6]

Güney Afrika basınının haberine göre Airbus Helicopters şirketi, Irak için üretilen 24 adet EC635 silahlı hafif keşif helikopterlerinde kullanılmak üzere Denel Dynamics şirketi ile Ingwe tanksavar füzelerinin entegrasyonunu içeren bir anlaşma imzaladı. [7]

İngiliz Savunma Bakanı Michael Fallon, halen Irak'taki IŞİD unsurlarına karşı düzenlenen hava harekâtına katılan Kıbrıs'ta konuşlu 12'nci Filo'ya ait 8 Tornado GR.4 taktik taarruz uçağının görevlerinin Mart 2017'ye kadar uzatıldığını açıkladı. [8]

Air Forces Daily'nin 5 Ağustos tarihli haberine göre Fransız Hava Kuvvetleri'ne bağlı 2/4 La Fayette Filosu'na ait üç Dassault Mirage 2000N taktik taarruz uçağı, Fransa'nın IŞİD'e karşı yürütülen müttefik hava saldırılarına verdiği destek olan Chammal Harekâtı kapsamında 31 Temmuz günü Ürdün'ün Azrak Hava Üssü'ne intikal etti. Fransa, Chammal Harekâtı kapsamında bölgede altı adet Rafale, üç adet Mirage 2000D, üç adet Mirage 2000N ve bir adet Atlantique 2 uçağı konuşlandırmış bulunuyor. Öte yandan Atlantique 2 deniz karakol uçağı, 19 Ağustos günü lazer güdümlü bomba kullanarak hava saldırısına aktif olarak katıldı. [9]

Danimarka Hava Kuvvetleri, IŞİD'e karşı düzenlenen hava harekâtına katılan yedi F-16 uçağını bakım ve personelinin eğitimi için geri çekti. [10]


İran

Jane's Defence Weekly'de 6 Ağustos günü Gareth Jennings imzasıyla yayınlanan bir analize göre P5+1 ülkeleri ile nükleer programı üzerinde anlaşmaya varan İran'ın, uluslararası yaptırımların kaldırılması ile birlikte hava kuvvetlerini modernize etmek için eline önemli bir fırsat geçmiş durumda. Habere göre şimdiden Çin ile J-10B ve Fransa ile ikinci el Mirage 2000 savaş uçağı tedariği konusunda görüşmeler yürütülmekte. Çin ile 24 adet J-10B için yürütülen USD1 milyar bütçeli sözleşme görüşmelerinin, ülkenin en büyük petrol yataklarından birinin 20 yıllığına kontrolünün devri ile takas odaklı olarak sürdüğü iddia ediliyor. [11]

Reuters haber ajansı, Rusya ile İran arasındaki S-300 (NATO kodu SA-10 "Grumble") hava savunma sistemi satışına ilişkin görüşmelerin sözleşme imza aşamasına geldiğini iddia etti. [12] [13]

AzerNews haber ajansı, Mazandaran Bilim Parkı yöneticisi Ali Mutemedzadegan'ın açıklamalarına dayandırdığı haberinde, İran'ın Türkiye'ye enerji nakil hatlarının denetiminde kullanılmak üzere İHA sattığını iddia etti. [14] Öte yandan IAIO Genel Müdürü Manuşehr Manteki, Rusya'nın İran'dan İHA teknolojisi talep ettiğini açıkladı. Manteki, konu üzerinde görüşmelerin devam ettiğini söyledi. [15] [16]

İran'ın Rusya ile, Suhoy Su-30 savaş uçağı tedariği için görüşmelere başladığı iddia edildi. [17] [18]

Jane's Defence Weekly'nin 12 Ağustos tarihli analizine göre, ABD istihbaratı tarafından kamuoyuna sızdırılan belgelerde İran'ın, nükleer silah programının parçası olarak gösterilen ve Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA) tarafından denetlenecek Parçin Tesisi'ni denetleme öncesi "temizleme" iddialarının, son yayınlanan uydu fotografları ile gerçeği yansıtmadığı ortaya çıktı.

Deniz Kuvvetleri Komutanı Habibullah Seyyari, 2017 Mart ayına kadar İran Deniz Kuvvetleri hizmetine yeni "güdümlü füzeli savaş gemileri, destroyerler ve denizaltıların" katılacağını açıkladı. [19]

İran Havacılık ve uzay Sanayii Teşkilatı (IAIO), 22 Ağustos günü düzenlenen bir törende Fatih 313 adlı yeni bir füze sistemini tanıttı. Kısa menzilli katı yakıtlı bir füze olan Fatih 313'ün 500km menzile ve yüksek isabet hassasiyetine sahip olduğu belirtiliyor. [20] Öte yandan İran Savunma Bakanı Tuğgeneral Hüseyin Dehkan, 25 Ağustos günü düzenlenen bir tören ile Nasr seyir füzesi seri üretim hattını hizmete soktu. İlk kez 2013 Eylül ayında kamuoyuna gösterilen Nasr, kısa menzilli bir gemisavar füzesi. [21]

Yemen'deki Huşi milislerin, Rus yapımı 9M113 Konkurs tanksavar füzesinin kopyası olan Tusan ile, Suudi Arabistan ordusuna ait bir M1 Abrams ana muharebe tankını imha ettikleri bir video yayınlandı. [22] [23]

Hindistan Deniz Kuvvetleri'ne ait Betwa ve Neas firkateynleri, 28 Ağustos günü Bandar Abbas limanını ziyaret ettiler. [24]

Tasnim Haber Ajansı'nın 3 Ağustos tarihli haberine göre Hatem'ül Enbiya Hava Savunma Üssü'ne bağlı birlikler, İHA’lara karşı uçaksavar eğitimleri kapsamında bir hedef İHA'sını 23mm uçaksavar ile vurarak düşürdüler. [25]


İsrail

İsrail'in Ürdün'e Heron TP ve Skylark tiplerinde toplam 12 İHA sistemi sattığı bildirildi. [26]

İsrail Deniz Kuvvetleri için Almanya'ya sipariş verilen MEKO A100 sınıfı korvete ait çizim ve tasarım ayrıntıları yayınlandı. 16 adet gemisavar taşıyan geminin pruvasında Strales güdümlü mühimmat kabiliyetli 76mm/62 Oto Melara top ile dikey fırlatıcı tüplerde bulunan Barak 8 hava savunma füzeleri dikkat çekiyor. Toplam dört adet teslim edilecek ve Sa'ar 6 olarak adlandırılan gemilerin 2,000t deplasmana ve 90m uzunluğa sahip olmaları öngörülüyor. Rafael C-DOME özsavunma silah sistemi ile donatılacak Sa'ar 6'nın ana sensörü IAI üretimi MF-STAR üç boyutlu radarı. [27]

İsrail Hava Kuvvetleri, ömrünü tamamlamak üzere olan Boeing 707 tanker uçaklarını, Israel Aerospace Industries (IAI) tarafından bu maksatla dönüştürülecek Boeing 767 yolcu uçakları ile değiştirmeyi değerlendiriyor. Değerlendirilen bir diğer seçenek ise KC-46A tanker uçak tedariği. [28]

İsrail Hava Kuvvetleri, envanterdeki IAI 1124 Westwind'in yerini alacal yeni nesil deniz karakol uçağı tedarik faaliyetlerine hız verdi. [29]

İsrail Hava Kuvvetleri envanterindeki CH-53 Yasur ağır nakliye helikopterlerinin 2025 yılına kadar görev yapmasını sağlayacak aviyonik ve yapısal modernizasyon programı tamamlandı. [30] Öte yandan kuvvet, ABD'den yeni geliştirilen CH-53K helikopteri tedariğine de hazırlanıyor. [31]

İsrail ordusu, piyade tarafından taşınabilecek mini İHA için teknik isterleri yayınladı. Buna göre, tedarik edilecek İHA'nın yaklaşık 2kg ağırlığa, 20 - 30dak uçuş süresine ve hafif optik kameraya sahip olması isteniyor. [32]

İsrail'in F-16I Sufa uçaklarını, uçaksavar füzeleri başta olmak üzere güdümlü füzelere karşı koruma sistemleri de dahil olmak üzere kapsamlı bir modernizasyona tabi tuttuğu bildirildi. [33] Öte yandan 107'nci Filo'ya ait F-16I'lara, SDB (Small Diameter Bomb) hassas güdümlü bomba atma kabiliyeti kazandırıldı. [34]

İsrail Hava Kuvvetleri için sipariş verilen dört C-130J-30 Super Hercules nakliye uçağından 665 seri numaralı üçüncü uçak 2 Ağustos günü 103'ncü Filo'ya teslim edildi.

HAMAS örgütü 19 Ağustos günü, İsrail donanmasına ait "casus yunus" yakaladığını açıkladı. [35]

Elbit Systems şirketi, Avrupa ve Asya'dan adı açıklanmayan müşteriler için MUSIC yönlendirilebilir kızılötesi karşı tedbir (DIRCM) sistemi siparişi aldı. [36]


Kıbrıs

1974 Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında Rum kesimine takviye amacıyla Yunanistan'dan gönderilen, ancak Rum uçaksavarları tarafından Türk uçağı sanılarak düşürülen Noratlas nakliye uçağının enkazını bulma çalışmalarında, uçağa ait parçalara ulaşıldı. [37] [38] [39] [40] [41]

Rum Milli Muhafız Ordusu'nun (RMMO) Baf'ın Pomo köyündeki üssü yakınlarında, üzerinde fotograf makinası bulunan bir dron ile oynayan iki Amerikalı tutuklandı. [42]

Rum hükümeti, RMMO Komutan Yardımcısı Korgeneral Andreas Papapavlu'nun sözleşmesini bir yıl uzatma kararı aldı. [43]

RMMO deniz unsurları, 24 Ağustos günü Fransız Deniz Kuvvetleri ile Akdeniz'de bir arama kurtarma tatbikatı icra ettiler. [44]


Mısır

Rus Deniz Kuvvetleri 15 Ağustos günü, 832 borda numaralı R32 adlı Proje 1241.1 (NATO kodu "Tarantul") sınıfı güdümlü füzeli hücumbotu Mısır Deniz Kuvvetleri'ne hediye etti. Ancak elektronik harp sistemleri sökülerek teslim edilen hücumbot, 19 Ağustos günü Rus Deniz Kuvvetleri'ne ait SB921 Paradoks adlı römorkör ile çekilerek İstanbul Boğazı üzerinden Rusya'ya geri götürüldü. [45] [46] [47] [48]

ABD, Mısır Hava Kuvvetleri için Peace Vector VII projesi ile siparişi verilen 20 F-16C/D Block 52+ uçağından sekizini, 28 ve 29 Temmuz tarihlerinde dörderli paketler halinde teslim etti. Projenin teslimatları, 2013 Darbesi'ni müteakip uygulanan ambargo nedeniyle sekteye uğramıştı.

Fransa tarafından kısa süre önce teslim edilen FREMM sınıfı Tahya Mısr firkateyni, Süveyş'te inşa edilen yeni su yolunun 6 Ağustos günü düzenlenen açılış törenlerine katıldı. [49] [50]

IŞİD'in Sina kolu 5 Ağustos günü yayınladığı bir video ile, elinde rehin tuttuğu Hırvat vatandaşı Tomislav Salopek'i infaz ettiğini duyurdu. Bir Fransız coğrafi bilgi sistemleri firmasında çalışan Salopek, IŞİD tarafından Mısır'da kaçırılıp öldürülen ilk Batılı. [51]

Mısır Hava Kuvvetleri'ne ait tipi açıklanmayan bir uçak, 13 Ağustos günü Libya sınırındaki Siva yakınlarında düştü. Uçaktaki dört mürettebat hayatını kaybetti. Air Forces Daily'nin haberine göre uçağın, Antonov An-72T-200A tipi olması muhtemel.

İngiliz Deniz Kuvvetleri'ne ait Sandown sınıfı mayın avlama gemisi HMS Bangor, Mısır Deniz Kuvvetleri'ne ait Jianghu I sınıfı El Zafer firkateyni ile ay başında Safaga açıklarında Safaga Shark (Safaga Köpekbalığı) kod adlı bir ortak tatbikat icra etti.


Romanya

Jane's International Defence Review'in 26 Ağustos tarihli haberine göre Romanya ordusu ABD'den, FMS kanalı ile altı sistem Microdrone md4-1000 tipi dört rotorlu mini İHA tedarik edecek.

Türk Sahil Güvenlik Komutanlığı'nın ev sahipliğinde 18 - 19 Ağustos günlerinde İstanbul'da icra edilen Black Sea Hawk tatbikatına, Romanya Sınır Polisi'nden Damen OPV900 sınıfı MAI-1105 Stefen Cel Mare karakol gemisi katıldı. Tatbikata Bulgaristan'dan Damen Stan 4207 tipi Obzor, Rusya'dan Rubin sınıfı Zemçuk ile Türkiye'den Dost ve Güven karakol gemileri de katıldı. [52]


Rusya Federasyonu

Rusya Savunma Bakanlığı 3 Ağustos günü yayınladığı bir bildiri ile, Hava Kuvvetleri ( воздушно-космические силы; VVS) ile Hava Uzay Savunma Kuvvetleri (Войска воздушно-космической обороны; VKO) komutanlıklarının birleştirilmesi ile Hava Uzay Kuvvetleri Komutanlığı'nın (Воздушно-космических сил; VKS) kurulduğunu duyurdu. Komutanlık, hava kuvvetleri, hava ve füze savunma birlikleri ile uzay kuvvetleri komutanlıklarından oluşuyor.

Rus ve Fransız hükümetleri tarafından 5 Ağustos günü ortak yapılan bir açıklama ile, Mistral sınıfı çıkarma gemisi sözleşmesinin iptal edildiği duyuruldu. [53] Varılan anlaşma uyarınca Fransa, Rusya tarafından yapılmış olan ödemeleri ve bu ülke tarafından gemiye takılmak üzere teslim edilmiş ekipman ve alt sistemleri iade edecek. İnşa edilmiş iki geminin (Vladivostok ve Sevastopol) mülkiyeti Fransız hükümetine geçecek. Söz konusu gemilerle Birleşik Arap Emirlikleri, Malezya, Mısır ve Suudi Arabistan gibi ülkelerin ilgilendiğine dair haberler yayınlandı.[54] Öte yandan söz konusu gemiler için üretilen 32 adet Kamov Ka-52K Katran helikopterinin 2018'den itibaren teslim edilmeye başlanacağı açıklandı. [55]

Çin ve Rus donanmaları 20 - 28 Ağustos tarihleri arasında Pasifik'te Joint Sea 2015 II kodlu deniz tatbikatı gerçekleştirdi. Bu, iki ülkenin birlikte icra ettiği en büyük askeri tatbikat. [56] [57] [58]

Rusya, 22 Ağustos günü Kapustin Yar atış sahasında yerel saatle 1813'te RS-12M Topol kıtalararası füze deneme atışı gerçekleştirdi. Savunma Bakanlığı'nın açıklamasına göre füze, Kazakistan'taki Sarı Sagan test sahasındaki temsili hedefi başarıyla vurdu. [59]

TASS haber ajansı, Nevskoye Tasarım Bürosu'nun Rus Deniz Kuvvetleri için yeni nesil nükleer tahrikli bir uçak gemisi tasarladığını bildirdi. [60] [61]

Proje 667BDRM (NATO kodu "Delta IV") sınıfı nükleer tahrikli balistik füze denizaltısı BS-64 Podmoskovye, Severodvinsk Tersanesi'nde yaklaşık 15 yıl süren bakım, onarım ve tamiratın ardından kabul testlerine başladı. [62]

Admiral Kuznetsov uçak gemisi, üç ay süren tamir ve bakımın ardından 20 Ağustos günü hizmete geri döndü. [63]

BrahMos seyir füzesini geliştirmek üzere kurulan Hint - Rus ortak girişim şirketi BrahMos Aerospace, Mach 5 ve üzeri hipersonik hızlarda uçuş yapabilecek BrahMos II üzerinde çalışıyor. [64]

Rus Savunma Bakanlığı, MAKS 2015 hava fuarı sırasında United Aircraft Corporation şirketine 48 adet Suhoy Su-35 savaş uçağı siparişi verdi. [65]

Rus Donanma Havacılığı Komutanı Orgeneral İgor Kojin, yaşlanan Il-20 / Il-38 deniz karakol uçaklarının yerini almak üzere yeni nesil platformun 2015 - 2016 arasında seçileceğini, Il-114'ün en güçlü aday olduğunu söyledi. [66]

Deniz Kuvvetleri için geliştirilen erken uyarı radarı ile donatılmış Kamov Ka-35 helikopterinin hizmete girmesinin onaylandığı açıklandı. [67]

Jane's Defence Industry'nin 5 Ağustos tarihli haberine göre Rus torpido üreticisi Gidropribor şirketinin iştiraki olan Uralelement, halihazırda Rus donanmasında kullanılan ve Ukraynalı Luhansk Akümülatör Şirketi üretimi olan gümüş oksit bataryaların muadillerini üretmeyi başardı. Kırım Krizi sonrası Ukrayna ile ilişkileri kopan Rusya'nın savunma projeleri, bu ülkeden temin etmekte olduğu savunma sanayiine yönelik girdi ve altsistemleri temin edememesi nedeniyle sıkıntıya girmişti.

Kuzey Filosu Komutanlığı'ndan 3 Ağustos günü yapılan açıklamaya göre Kuzey Kutup Bölgesi'ndeki Kola yarımadasının hava savunması görevinde kullanılmak üzere Suhoy Su-33 (NATO kodu "Flanker") savaş uçağından bir filo, 1 Ağustos günü hizmete alındı. [68]

MiG şirketi Genel Müdürü Sergey Korotkov, 1990'lı yıllarda üzerinde çalışılan 1.44 MFI projesinin baz alındığı 5'nci nesil bir savaş uçağı geliştireceğini açıkladı. Korotkov, söz konusu yeni uçakta MiG-35 jetinde kullanılan teknolojilerin de kullanılacağını söyledi. [69]

Berkut hava gösteri ekibine ait RF-95316 seri numaralı bir Mil Mi-28N (NATO kodu "Havoc") saldırı helikopteri, 2 Ağustos günü Ryazan'daki Dubroviçi atış sahasında gösteri uçuşu sırasında düştü. Olayda mürettebattan pilot Albay İgor Butenko hayatını kaybetti, silah sistem subayı Üsteğmen Aleksandır Kılepnov hafif yaralandı. Kazadan sonra Rus Hava Kuvvetleri envanterindeki Mi-28'lerin uçuşu geçici süreyle durduruldu. [70] [71] [72]

Doğu Askeri Bölge Komutanlığı 7 Ağustos günü, Kamçatka'da konuşlandırılan S-400 Triumf füze savunma sistemlerinin faaliyete geçtiğini duyurdu.[73]

Jane's Missiles & Rockets'in 31 Ağustos tarihli haberine göre, Rus Savunma Bakanlığı'na bağlı TVZvezda televizyonu modernize edilmiş üç adet S-300PMU2 Favorit hava savunma sisteminin teslim edildiğini duyurdu. Sistemler, Orenburg'daki hava savunma eğitim merkezinde hizmete girdi.

Belarus Savunma Bakan Yardımcısı Orgeneral İgor Lotenkov ülkesinin, Rusya ile birlikte Strela-10M (NATO kodu SA-13 "Gopher") alçak irtifa hava savunma sisteminin yerini alacak yeni bir sistemin geliştirilmesine başladığını açıkladı. [74]

Belarus basını, Rusya'dan temin edilecen yeni savaş uçaklarının, ülkenin hava kuvvetlerini güçlendirdiğini ancak bunların kapasite ve kabiliyet olarak halihazırda hizmetteki uçaklardan daha düşük seviyede olduklarını yazdı. BelarusDigest'in haberine göre bu konuda Devlet Başkanı Lukaşenka da Kremlin yönetimine rahatsızlığını aktardı. [75] Öte yandan Belarus Savunma Bakanlığı, ikinci paket dört adet Yak-130 eğitim jeti için Rusya'ya sipariş verildiğini duyurdu. İlk paket dört adet için sipariş 2011 yılında verilmiş, teslimatlar kısa süre önce tamamlanmıştı. [76]

Fas ile Rusya arasında Proje 1650 Amur sınıfı dizel elektrik denizaltı satışına ilişkin sözleşme görüşmelerinin son aşamaya geldiği bildirildi. Eğer tedarik gerçekleşirse Fas Deniz Kuvvetleri ilk kez denizaltıya sahip olmuş olacak. [77] Söz konusu tedariğin maliyeti Suudi Arabistan tarafından karşılanacak. [78]

Rusya, Kazakistan'a beş adet S-300PS hava savunma sistemi hibe etti. [79]

United Instruments Corporation (UIC) şirketi, düşman uçak, İHA ve seyir füzelerini imha etme kabiliyetine sahip bir mikrodalga silah sistemi geliştirdiğini duyurdu. 10km menzile sahip olan silah, yüksek frekansta mikrodalga enerjisi ile düşman hava araçlarının elektronik aksamlarını tahrip ediyor. [80]

Pakistan, 20 Ağustos günü imzalanan sözleşme ile Rusya'ya dört adet Mi-35M saldırı helikopteri siparişi verdi. [81] [82]

Bangladeş'in, Rusya'dan alacağı USD1 milyar kredi paketinin bir kısmı ile bu ülkeden altı adet Mi-17Ş genel maksat ve bir adet Mi-171E orta sınıf nakliye tedarik edeceği bildirildi. 2013 Ocak ayında anlaşması imzalanan kredi paketi ayrıca Yak-130 eğitim / taarruz jetlerini, dizel elektrik denizaltı, hava savunma sistemi ve piyade silahlarını da kapsıyor. [83]

Çin ile Rusya arasında 24 adet Su-35 satışına yönelik sözleşme görüşmelerinin tamamlanmak üzere olduğu bildirildi. [84]

Rus basını tarafından, MMRCA savaş uçağı ihalesinde Fransa ile sözleşme görüşmeleri sonuçsuz kalan ve akabinde projeyi iptal eden Hindistan'ın, Rusya'dan MiG-35 tedariği ile ilgilendiği iddia edildi. [85]

Rostvertol şirketi, Cezayir'e iki ayrı sözleşmede toplam 14 adet Mi-26T2 ağır nakliye helikopterinin satıldığını; ilk ikisi teslim edilen helikopterlerden dördünün önümüzdeki sene hizmete gireceğini açıkladı. [86]

Hindistan'ın Reliance Group şirketi, Hint ordusu için 197 adet Kamov Ka-226T hafif helikopteri üretimi için Rus hükümeti ile bir anlaşma imzaladı. [87]

Kommersant gazetesi, Suudi Arabistan'ın Iskander E (NATO kodu SS-26 "Stone") taktik balistik füze alımı ile ilgilendiğini yazdı. Habere göre Suudi Dışişleri Bakanı Adil el Cubeyr ülkesinin, Iskander de dahil olmak üzere çeşitli Rus yapımı savunma sistemlerine ilgi duyduğunu açıkladı. [88]

Aviakor şirketi, S-300M Burevestnik adlı, mancınıktan atılan mini İHA sistemini kamuoyuna tanıttı. Lazer hedef işaretleme kabiliyetine sahip sistemin Eylül ayında seri üretime girmesi planlanıyor. [89]

MAKS 2015 havacılık fuarı ve gösterisi, 25 - 30 Ağustos tarihleri arasında Moskova'daki Jukovski havaalanında gerçekleştirildi. [90] [91] [92]

KRET şirketi Genel Müdürü Vıladimir Miheev, fuar sırasında yaptığı bir açıklamada şirketinin, F-35 jetini avlayabilecek şekilde modern elektronik harp sistemleri ile donatılmış bir İHA üzerinde çalıştığını açıkladı. [93]

UAC şirketi Genel Müdürü Yuri Sılyuşar, İlyuşin Il-96 uçağının üretim hattının 10 yıl kadar daha açık kalabileceğini açıkladı. [94] Sılyuşar ayrıca, kullanılan Batı yapımı alt sistem ve bileşenlerin Rus yapımı muadilleri ile değiştirilmesi yoluyla, Suhoy SuperJet projesinde uçak başına USD2.6 milyonluk bir maliyet tasarrufunu hedeflediklerini açıkladı. [95]

KTRV şirketi, Grom-E1 ve Grom-E2 adı verilen yeni nesil hassas güdümlü silah sistemlerini tanıttı. Her ikisi de INS/GLONASS güdüm kontrol sistemine ve yaklaşık 600kg ağırlığa sahip silahlardan Grom-E1 roket motorlu bir seyir füzesi; Grom-E2 ise daha fazla harp başlığı ile donatılmış hedefine süzülerek varan bir bomba. [96]

Irkut şirketi, Yak-130 eğitim / taarruz jetinin, lazer mesafe bulucu kabiliyeti kazandırılmış versiyonunu tanıttı. [97]

Rostvertol şirketi, fuar sırasında yayınladığı haber bülteninde, tiltrotor İHA üzerinde çalıştığını açıkladı. [98] [99]

Zala Aero Group şirketi fuarda 421-16E5 adında yeni bir taktik İHA sistemini tanıttı. 6 - 7 saat havada kalabilen sistem 150km görev yarıçapına ve 5kg faydalı yük taşıma kapasitesine sahip.

Dinamika şirketi fuarda, MiG-31 av - önleme uçağının modernize edilmiş versiyonu olan MiG-31BM için geliştirdiği simülatörü sergiledi. [100]


Suriye

Hizbullah'a bağlı Al Manar haber ajansı İsrail'e ait İHA'ların, Golan Tepeleri'nin Suriye tarafında üslenmiş militan gruplara 29 Temmuz günü bir saldırı düzenlediğini iddia etti. [101] [102]

Türkiye ile ABD arasında varılan anlaşma uyarınca IŞİD'e karşı düzenlenen hava harekâtında kullanılması karara bağlanan İncirlik Hava Üssü'ne, 9 Ağustos günü ABD Hava Kuvvetleri 31'nci Filo'ya bağlı altı adet F-16 savaş uçağı intikal etti. [103] [104] [105] Öte yandan ABD Savunma Bakanlığı tarafından 5 Ağustos günü yapılan bir açıklama ile, İncirlik Üssü'ne konuşlandırılan ABD Hava Kuvvetleri'ne ait MQ-1 Predator İHA'lar ile 4 Ağustos günü Suriye'deki IŞİD hedeflerine saldırı gerçekleştirildiği duyuruldu.[106]

İngiliz Savunma Bakanlığı, Irak ve Suriye'deki IŞİD hedeflerine karşı düzenlenen harekâtta MQ-9 Reaper İHA'ların aldığı görevlere ait ayrıntıları açıkladı. Buna göre 2015 yılının ilk altı ayında İngiliz Reaper'ları Irak'ta 350, Suriye'de 107 göreve çıktı. Bu rakam, İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri'nin ilk altı ayda harekâtta gerçekleştirdiği topam uçuşların %23'üne tekabül ediyor. [107]

El Nusra Cephesi 31 Temmuz günü, "30'ncu Tümen" adlı, ABD'nin "eğit donat" programı ile Türkiye'de eğittiği ve sınırdan Suriye'ye geçen 50 kişilik silahlı bir grubu ele geçirdiğini duyurdu. [108]

Proje 1171 (NATO kodu "Alligator") sınıfı çıkarma gemisi Nikolay Filçenkov, güvertesinde dört adet KamAZ-4350 6x6 ve bir GAZ-66 kamyon ile bir miktar BTR-82A zırhlı muharebe aracı olduğu halde 20 Ağustos günü İstanbul Boğazı'ndan güney istikametinde geçiş yaptı. Gemi mürettebatının sosyal medyada yaptığı paylaşımlardan, Tartus'a demirlediği ve içindeki Rus askerleri ile birlikte bölgeye intikal ettikleri anlaşıldı. [109] [110] [111] Suriye’ye sevkedilen Rus personel ve zırhlı araçlarının Lazkiye’de doğrudan çatışmalara girdiğine dair kanıtlar ortaya çıktı. [112]

3 Ağustos günü Hama Hava Üssü'nden havalanan Suriye Hava Kuvvetleri'ne ait MiG-21bis tipi bir savaş uçağı Ariha kasabasının pazar yerine düştü. Pazar yerindeki 27 kişi öldü, 55 kişi yaralandı. [113] [114]


Ukrayna

Ukraine Today sitesi, Ukrayna'nın doğusundaki çatışmalarda Rus ordusuna ait T-90A ana muharebe tanklarının görüldüğünü bildirdi. [115]

Jane's Missiles & Rockets'in 12 Ağustos tarihli haberine göre, Ukraynalı Artem ve Raionix şirketleri, R-27 (NATO kodu AA-10 "Alamo") havadan havaya füzesinin yerden fırlatılan uçaksavar türevini geliştirmek için işbirliğine girdiler. Üzerinde çalışılan modelde füzeye ilave bir fırlatıcı roket motoru (booster) takılıyor ve arayıcı başlığı kızılötesi, aktif radar veya pasif radar algılayıcı olmak üzere üç ayrı başlıkla değiştiriliyor.


Yunanistan

NATO tarafından yürütülen soruşturma sonucu yayınlanan rapora göre, Ocak ayında İspanya'daki Albacete üssünde kalkışından kısa süre sonra aprona düşen Yunan Hava Kuvvetleri'ne ait F-16D'nin düşme sebebinin yanlış trim ayarı ve kalkış öncesi kontrollerin usülüne uygun yapılmaması gösterildi. [116]


[1] "Azerbaijan interested in Russia's Mi-28": http://www.news.az/articles/politics/100642
[2] "Poland to Overhaul Six Bulgarian MiG-29 Fighter Jets by end-2016": http://www.novinite.com/articles/170573/Poland+to+Overhaul+Six+Bulgarian+MiG-29+Fighter+Jets+by+end-2016
[3] "Georgia Developing Non-Russian Su-25": http://www.eurasianet.org/node/74761
[4] "Top general: US should consider embedding troops in Iraq": http://news.yahoo.com/top-general-us-consider-embedding-troops-iraq-191618534.html
[7] "Iraqi EC635 Stand Alone Weapon System, Ingwe contract concluded": http://www.defenceweb.co.za/index.php?option=com_content&task=view&id=40159&catid=124&Itemid=282
[9] "First Air Strike with GBU-12 Against ISIL in Iraq for French Navy ATL2 Maritime Patrol Aircraft": http://www.navyrecognition.com/index.php?option=com_content&task=view&id=3028
[11] "China And Iran Weigh $1 Billion Deal To Swap Chengdu J-10 Fighter Jets For Major Oil Field": http://www.ibtimes.com/china-iran-weigh-1-billion-deal-swap-chengdu-j-10-fighter-jets-major-oil-field-2042356
[12] "Iran plans to sign contract for Russian S-300 missiles next week": http://www.reuters.com/article/2015/08/18/us-russia-iran-arms-idUSKCN0QN11B20150818
[13] "Russia Agrees to Sell S-300 Missiles to Iran": http://inhomelandsecurity.com/russia-agrees-to-sell-s-300-missiles-to-iran/
[14] "Iran sells Turkey domestically-produced drones": http://www.azernews.az/region/86925.html
[15] "Russia Demands Tehran’s Drone Technology, Starts Talks on Sukhoi-30 Fighter Jets": http://www.almanar.com.lb/english/adetails.php?fromval=1&cid=22&frid=22&eid=227984
[16] İran’ın İHA üretim kapasitesi ve projeleri hakkında bkz: “İran ve İnsansız Hava Araçları”: http://www.siyahgribeyaz.com/2015/08/iran-ve-insansz-hava-araclar.html
[17] "Russia Demands Tehran’s Drone Technology, Starts Talks on Sukhoi-30 Fighter Jets": http://www.almanar.com.lb/english/adetails.php?fromval=1&cid=22&frid=22&eid=227984
[19] "Iran to Equip Navy with New Missile Frigates, Destroyers": http://www.tasnimnews.com/english/Home/Single/826648
[20] "Iran unveils new ballistic missile": http://en.trend.az/iran/politics/2426379.html
[21] "Iran Says It's Launched Nasr Cruise Missile Production Line": http://www.nbcnews.com/news/world/iran-launches-nasr-cruise-missile-production-line-n416171
[22] "Houthi Rebels Destroy M1 Abrams Tanks With Basic Iranian Guided Missiles": http://foxtrotalpha.jalopnik.com/houthi-rebels-destroy-m1-abrams-tanks-with-basic-irania-1726478735
[25] "Iranian Air Defense Base Exercises Targeting Drone": http://www.tasnimnews.com/english/Home/Single/818724
[26] "Israel to Supply Jordan with UAS to Fight Islamic State": http://www.uasvision.com/2015/08/19/israel-to-supply-jordan-with-uas-to-fight-islamic-state/
[27] "Design of Future TKMS Built Saar 6 MEKO A100 Corvettes for Israeli Navy Unveiled": http://www.navyrecognition.com/index.php?option=com_content&task=view&id=3029
[29] "Israel Accelerates Quest for New Maritime Patrol Aircraft": http://www.uasvision.com/2015/08/10/israel-accelerates-quest-for-new-maritime-patrol-aircraft/
[35] "Hamas claims to nab Israeli spy dolphin": http://www.timesofisrael.com/hamas-claims-to-nab-israeli-spy-dolphin/
[36] "Elbit Systems Awarded Contracts to Supply DIRCM Self-Protection Systems for European and Asian Customers": http://www.asdnews.com/news-62447/Elbit_Systems_Awarded_Contracts_to_Supply_DIRCM_Self- Protection_Systems_for_European_and_Asian_Customers.htm
[40] "Noratlas uçağına yaklaşıldığına inanılıyor": http://www.gundemkibris.com/noratlas-ucagina-yaklasildigina-inaniliyor-133151h.htm
[41] "NORATLAS kazılarında kokpit ve gövdenin bir kısmına ulaşıldı": http://www.gundemkibris.com/noratlas-kazilarinda-kokpit-ve-govdenin-bir-kismina-ulasildi-136089h.htm
[42] "Askeri kışla yanında Drone uçurunca başları belaya girdi!": http://www.gundemkibris.com/askeri-kisla-yaninda-drone-ucurunca-baslari-belaya-girdi-131845h.htm
[43] "RMMO Komutan Yardımcısı'nın sözleşmesi uzatılıyor": http://www.gundemkibris.com/rmmo-komutan-yardimcisinin-sozlesmesi-uzatiliyor-131318h.htm
[44] "AB üyesi ülkelerin ortak arama kurtarma tatbikatları": http://www.gundemkibris.com/ab-uyesi-ulkelerin-ortak-arama-kurtarma-tatbikatlari-132861h.htm
[46] "Did Egypt Take Possession of a Russian Tarantul?": http://7fbtk.blogspot.com.tr/2015/08/did-egypt-take-possession-of-russian.html
[47] "Egypt’s New Corvette Towed Back To Russia": http://turkishnavy.net/2015/08/20/egypts-new-corvette-towed-back-to-russia/
[49] "FREMM Tahya Misr Attends Opening of New Suez Canal": http://navaltoday.com/2015/08/10/fremm-tahya-misr-attends-opening-of-new-suez-canal/
[50] "FREMM Tahya Misr took part in the celebration of the inauguration of the Suez Canal expansion": http://www.navyrecognition.com/index.php?option=com_content&task=view&id=2969
[52] "Russian Border Police Vessel Took Part In Turkish Led Exercise": http://turkishnavy.net/2015/08/21/russian-border-police-vessel-took-part-in-turkish-led-exercise/
[54] "France Russia Mistral Ships Update: Malaysia To Buy Aircraft Carrier?": http://www.ibtimes.com/france-russia-mistral-ships-update-malaysia-buy-aircraft-carrier-2069052
[55] "Russia To Receive First Mistral-Bound Attack Helicopters By 2018 After Warship Deal Is Cancelled": http://www.ibtimes.com/russia-receive-first-mistral-bound-attack-helicopters-2018-after-warship-deal-2041498
[56] "Largest Chinese, Russian Joint Pacific Naval Exercise Kicks Off This Week": http://news.usni.org/2015/08/17/largest-china-russia-pacific-naval-exercise-kicks-off-this-week
[57] "Sino-Russia amphibious drill off Peter the Great Gulf": http://china-defense.blogspot.com.tr/2015/08/photos-of-day-sino-russia-amphibious.html
[58] "China, Russia Land 400 Marines in First Joint Pacific Amphibious Exercise": http://news.usni.org/2015/08/26/china-russia-land-400-marines-in-first-joint-pacific-amphibious-exercise
[60] "Russia Reportedly Developing a Nuclear-Powered Aircraft Carrier": http://www.theepochtimes.com/n3/1713078-russia-reportedly-developing-a-nuclear-powered-aircraft-carrier/
[61] "No, Russia Isn’t Building a Giant New Aircraft Carrier": http://warisboring.com/articles/no-russia-isnt-building-a-giant-new-aircraft-carrier/
[62] "Return to the Depths: This Soviet Sub Makes a Massive Comeback": http://sputniknews.com/russia/20150811/1025633395/russia-launches-modernized-nuclear-submarine.html
[63] "Russian Navy’s Aircraft Carrier Returns to the Fleet": http://navaltoday.com/2015/08/20/russian-navys-aircraft-carrier-returns-to-the-fleet/
[65] "Russian Defense Ministry to Sign Major Contract for Purchase of Su-35 Jets": http://sputniknews.com/russia/20150811/1025612009.html
[67] "Newest early warning radar-carrying helicopter Ka-35 authorized for service": http://tass.ru/en/russia/816315
[68] "Su-33 Northern Fleet Navy Flankers Enter Into Kola Arctic Service": http://sputniknews.com/russia/20150803/1025335094.html
[69] "Russia Developing Yet Another Fifth Generation Fighter Jet": http://www.valuewalk.com/2015/08/russia-fifth-generation-fighter/
[70] "Russian Military Helicopter Crashes at Air Show, Latest in Series of Military Crashes": https://news.vice.com/article/russian-military-helicopter-crashes-at-air-show-latest-in-series-of-military-crashes
[73] "Russian S-400 Missile Defense Systems Operational in Kamchatka": http://sputniknews.com/military/20150807/1025488389.html
[74] "Belarus, Russia Start Development of New Air Defense System": http://sputniknews.com/military/20150820/1025958282.html
[75] "Belarus Strengthens Its Air Force With Russia's Reluctant Support": http://belarusdigest.com/story/belarus-strengthens-its-air-force-russias-reluctant-support-23083
[77] "Morocco to buy Russian Amur-1650 super quiet Submarine": http://en.cihan.com.tr/en/morocco-to-buy-russian-amur-1650-super-quiet-submarine-1864399.htm
[78] "Saudi Arabia to Pay for Submarine Morocco Will Buy from Russia: Source": http://www.moroccoworldnews.com/2015/08/166436/saudi-arabia-to-pay-for-submarine-morocco-will-buy-from-russia-source/
[79] "Russia sends Kazakhstan five air defence missile systems for free":  http://en.tengrinews.kz/military/Russia-sends-Kazakhstan-five-air-defence-missile-systems-for-261594/
[80] "Russian Microwave Radiation Gun to Take Down Drones": http://www.uasvision.com/2015/08/04/russina-microwave-radiation-gun-to-take-down-drones/
[81] "Pakistan, Russian sign attack helicopter deal": http://www.newkerala.com/news/2015/fullnews-106617.html
[82] "After Mi-35 Deal, Pakistan Could Be Eyeing Russian Yak-130 Trainers": http://www.defenseworld.net/news/13794/After_Mi_35_Deal__Pakistan_Could_Be_Eyeing_Russian_Yak_130_Trainers
[83] "Bangladesh to Purchase 7 Combat-Transport Helicopters from Russia": http://thediplomat.com/2015/08/bangladesh-to-purchase-7-combat-transport-helicopters-from-russia/
[87] "Russia inks deal with Anil-Ambani led Reliance Group for 197 defence choppers": http://www.businesstoday.in/current/corporate/russia-anil-ambani-reliance-group-pact-for-197-defence-choppers/story/223209.html
[96] "Russia’s Newest Grom Smart Bombs Unveiled at MAKS 2015": http://sputniknews.com/military/20150831/1026395651/russia-unveils-newest-smart-bombs.html
[102] "Israel hits positions on Syrian Golan after rocket attack": http://www.timesofisrael.com/israel-shells-positions-on-syrian-golan-after-rocket-attack/
[103] "Air Force F-16s Arrive in Turkey to Join ISIL Fight": http://www.asdnews.com/news-62501/Air_Force_F-16s_Arrive_in_Turkey_to_Join_ISIL_Fight.htm
[106] "US Launches 1st Strike Into Syria From Turkey": http://www.uasvision.com/2015/08/07/us-launches-1st-strike-into-syria-from-turkey/
[107] "UK increases drone missions in Syria": http://dronewars.net/2015/08/12/uk-increases-drone-missions-in-syria/
[109] "The Cargo On Russian Landing Ship Nikolay Filchenkov": http://turkishnavy.net/2015/08/21/the-cargo-on-russian-landing-ship-saratov/
[110] "UPDATE: The Cargo On Russian Landing Ship Nikolay Filchenkov": http://turkishnavy.net/2015/08/22/update-the-cargo-on-russian-landing-ship-nikolay-filchenkov/
[112] "New evidence proves Russian military directly engaging in Syrian Civil War": http://spioenkop.blogspot.com.tr/2015/08/new-evidence-proves-russian-military.html
[114] "Syrian fighter jet crashes into market killing 30": http://www.rte.ie/news/2015/0803/718916-syria/

Ortadoğu Savaş Uçağı Piyasasında Son Durum

$
0
0
Geçtiğimiz Cuma günü Kuveyt'in, 28 adet Eurofighter Typhoon savaş uçağının hükümetlerarası satış yolu ile tedariği için anlaşmaya varmış olduğu haberi, havacılık camiasına bomba gibi düştü.

Sözleşme görüşmeleri halen devam eden satış gerçekleşirse bu, Typhoon için Suudi Arabistan ve Umman'dan sonra Ortadoğu'da üçüncü satış başarısı olacak. Böylelikle Typhoon, en önemli rakibi Fransız Dassault Rafale karşısında 3 - 3 eşitliği sağlamış oldu. Rafale, bu yıl içinde arka arkaya Mısır, Hindistan ve Katar'da satış başarısı yakalayarak büyük sükse yaratmıştı.

Körfez ülkeleri başta olmak üzere bölgede savaş uçaklarına yapılan yatırımlar, pazarın dünya çapında gidişatı üzerinde de önemli rol oynuyor. Dolayısıyla üreticiler, bir diğer önemli pazar olan Asya Pasifik ile birlikte Ortadoğu'ya özel ilgi gösteriyor.


Bahreyn

Bahreyn Hava Kuvvetleri envanterinde 20 civarında Lockheed Martin F-16C/D ile 10 - 12 kadar Northrop Grumman F-5E/F Tiger bulunuyor. F-16'lar 1990'da, F-5'ler ise 1985 yılında teslim alınmıştı. Halihazırda Bahreyn'in hava kuvvetlerine yönelik yürüttüğü tedarik ve modernizasyon faaliyetlerinde öncelik, F-16 pilotlarının ileri eğitiminde kullanılan F-5'lerin 2030'a kadar hizmette kalabilecek şekilde yapısal ve aviyonik iyileştirmeden geçmesine verilmiş durumda. 2025'ten sonra tedarik edilecek yeni savaş uçağı konusunda ise henüz bir netlik yok. En son Ocak ayında Londra'ki bir konferansta konuşan Bahreyn Hava Kuvvetleri Plan Dairesi Başkanı Albay Salah el Mansur, modernize edilecek F-16'lar ile birlikte ve F-5'lerin yerini almak üzere 2025'ten sonra yeni nesil uçak tedarik edilmesinin planlandığını açıkladı. Her ne kadar ihtiyaç miktarı çok yüksek olmasa da (muhtemelen 10 - 15 civarı) bölgedeki yeni satış başarıları ile birlikte Rafale ve Typhoon'un burada sıkı bir rekabete girmeleri beklenebilir.


Birleşik Arap Emirlikleri

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), 79 adet F-16E/F Desert Falcon ile 40 kadar Dassault Mirage 2000-9 savaş uçağına sahip. Bu taktik savaş uçağı filosuna 2010 - 2011 arasında tedarik edilen 24 adet IOMAX AT802 Block 1 ve Block 2 yakın hava desteği uçağı katıldı (Bu uçakların Block 1 modeli 6 adedi Ürdün'e hibe edildi).  AT802'lerin yerini almak üzere 24 adet Archangel tipi yakın hava desteği uçağı için 2014 yılında aynı şirket ile bir sözleşme imzalandı. Bu sözleşme kapsamında teslimatlar bu yıl Haziran ayında başladı.

BAE hava kuvvetleri, 2008 yılında teslim edilen 80 adet F-16E/F (F-16 Block 60) Desert Falcon savaş uçağından halen 79 adedini aktif olarak kullanıyor. Gövde yapısı, aviyonikleri ve silah sistemleri bakımından en modern F-16 modeli olan Desert Falcon, Libya ve Yemen'deki harekâtlarda da yoğun olarak kullanıldı. Bu uçaklarla birlikte kullanılmak ve Mirage 2000-9'ların yerini almak üzere Fransa ile 60 adet Rafale jeti için yürütülen görüşmeler sonuçsuz kaldı. ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel'in BAE'ye 2013 Nisan ayında yaptığı bir ziyaret sırasında Rafale tedariğinin gerçekleşmemesi üzerine oluşacak boşluğu gidermek için ilave F-16E/F satışı gündeme geldi. Müteakiben, ABD Savunma Bakanlığı'na bağlı Savunma Güvenlik İşbirliği Dairesi (DSCA; Defense Security Cooperation Agency) tarafından 23.01.2014 tarihinde ABD Kongresi'ne, BAE'ye 30 adet Block 61 modeli F-16 satışına ilişkin bir bilgi notu gönderildi.

Block 61'in Block 60'tan en önemli farkı, Mirage 2000-9'lar tarafından taşınan Fransız MBDA üretimi Black Shaheen seyir füzesi taşıma kabiliyeti. Block 61'lerin Northrop Grumman SABR veya Raytheon RACR gibi yeni nesil AESA radarları yerine, Block 60'larda kullanılan AN/APG-80 AESA radarı ile donatılmaları; bunun için de bu radarın üretim hattının tekrar açılması öngörülüyor. Bu tedarik gerçekleşirse, mevcut 79 Block 60 F-16'nın da peyderpey Block 61 versiyonuna yükseltilmesi planlanıyor. BAE uzun vadede Block 60'ları beşinci nesil uçaklar ile değiştirme niyetinde ancak ABD'li yetkililer uzun bir müddet Körfez ülkelerine F-35 satışı gerçekleşmeyeceğinin altını çiziyor.


Irak

Hava kuvvetlerini sıfırdan inşa eden Irak, uzun bir süre sadece nakliye ve hafif keşif platformlarına sahipti. 2008 yılında siparişi verilen 36 adet F-16IQ ile muharip uçak filosunu oluşturma yolunda ilk adım atıldı. Bu uçakların üretimi ve pilot eğitimleri devam ederken artan IŞİD saldırıları ve Irak ordusunun pek çok kentten çekilmesi sonucu artan ihtiyaç ile, İran ve Rusya'dan ikinci el Suhoy Su-25 (NATO kodu "Frogfoot") saldırı uçakları alındı. Baas rejimi dönemindeki Irak Hava Kuvvetleri'nde de kullanılan Su-25'lerden bir kısmı, 1991 Körfez Savaşı sırası imhadan kurtulmak için İran'a kaçmış, bu ülke tarafından İran - Irak Savaşı tazminatı olarak enterne edilmişlerdi. Irak'ın satın aldığı uçaklar arasında bunların da olması, tarihin garip bir cilvesi oldu.

IŞİD saldırıları nedeniyle teslimatları geciken F-16IQ'lardan ilk dördü Temmuz ayında Balad Hava Üssü'ne inerek göreve başladı. Bu uçaklar ay başında IŞİD'e karşı muharip görevlere de çıkmaya başladılar.

Öte yandan BAE, sene başında Irak'a, elindeki Mirage 2000-9'lardan 10 adedini hibe etmeyi teklif etti. Bu ülke, EMBRAER şirketinden teslim alacağı 24 adet Super Tucano turboprop taarruz / eğitim uçağının bir kısmını da Irak'a hibe edecek.

Eğitim / taarruz jeti alanında halen iki ayrı program devam ediyor. Sözleşme görüşmeleri uzun süre devam eden ve tedarik miktarı sık sık değişen L-159 alımında anlaşma 2014 Nisan ayında Aero Vodochody şirketi ile imzalandı. Anlaşmaya göre Çek Hava Kuvvetleri depolarından 11 adet, aktif hizmette bulunanlardan da dört adet olmak üzere toplam 15 L-159 ALCA hafif taarruz ve eğitim uçağı, şirket tarafından Çek hükümetinden satın alınıp Irak'a teslim edilecek. Teslimatların, 2015 son çeyreğinde başlaması bekleniyor.

Diğer eğitim / taarruz uçağı programı ise, Güney Kore'den T-50 Golden Eagle alımı. T-50IQ olarak adlandırılan 24 adet uçak ve 20 yıllık eğitim ve destek paketi için USD1.2 milyarlık sözleşme 2013 Aralık ayında imzalanmıştı. Bu uçakların yer taarruz kabiliyetlerine sahip olması, F-16IQ filosunun yükünü hafifleterek hava savunma / av - önleme görevlerine daha fazla ayrılabilmelerini sağlayacaktır.



İran

ABD ve Batı dünyası tarafından ağır yaptırımlara maruz kalan İran, hava kuvvetlerindeki büyük bölümü Şah döneminde, 1970'li yıllarda tedarik edilmiş savaş uçağı ve helikopterleri uçar durumda tutmak için muazzam gayret sarfetmekte. Rusya ve Çin'den alınan uçaklar için bakım - onarım ve yenileme sorunları nispeten daha az olsa da, nükleer programdan dolayı yaptırımların sıkılaşması, karaborsa veya üçüncü ülkeler üzerinden yedek parça, tesisat, tezgâh vb malzemenin teminini zorlaştırdı.

Kaynak:
http://www.doomisland2.com/profiles.html
P5+1 ülkeleri ile nükleer programa dair varılan anlaşma ve akabinde yaptırımların kaldırılması, İran'ı büyük ölçüde rahatlattı. Teknolojiye erişimin kolaylaşması ve uluslararası ticaret kanallarının açılması ile birlikte ihtiyaç duyulan yedek parça, sistem ve teçhizatın tedariğinin kolaylaşması (ya da en azından daha az zor hale gelmesi) mümkün olabilir.

Tabi bu yeni dönemde İran'ın, hava kuvvetlerinin modernizasyonu için acilen ihtiyacı olan yeni savaş uçağı alım programları da gündeme gelebilir. Nitekim, bu yönde haberler de gelmeye başladı. Örneğin Tayvan basını, İran'ın Çin ile, petrol sahalarına erişim izni karşılığında J-10B taktik savaş uçağı alımı için anlaşmaya vardığını iddia etti. Öte yandan İranlı yetkililerin Rusya ile Su-30 alımı için görüşmeler yürüttükleri de bildiriliyor. İran Savunma Bakanı'nın da bu yönde bir beyanı olmuştu. Savunma Bakanı ortak üretime dahi değindi.


İsrail


İsrail'in halen yürütmekte olduğu en önemli savaş uçağı programı, F-35 Joint Strike Fighter (JSF) tedarik projesi. İsrail, ilk paket 19, ikinci paket ise 14 olmak üzere 33 adet F-35 siparişi vermiş bulunuyor. İkinci paketin ayrıca 17 adetlik bir opsiyonu da mevcut.

JSF projesine başından itibaren İsrail'in ilgi duyduğu biliniyordu ancak tedarik yönünde ilk resmi beyan, 2007 Nisan ayında yapıldı. İsrail Hava Kuvvetleri'nin modernizasyon programları arasında 100 adet F-35'in hizmete alınması da sıralandı. Aynı yıl Eylül ayında açıklanan Teffen 2012 beş yıllık kabiliyet planında ise tedarik miktarı 25'e düşürüldü; ikinci paket 25 adedin ise bir sonraki beş yıllık plana dahil edileceği bildirildi. Söz konusu plana göre proje kapsamında ilk ödemenin 2009 yılında yapılması; uçakların ise 2014 yılından itibaren hizmete girmesi planlanıyordu.

2008 ilk çeyreğinde, HAMAS'ın artan roket ve füze kabiliyeti ile İsrail'in derinliklerine nüfuz edebilmesi sonucu, hava üslerinin de tehdit altına girmesi değerlendirmesi ile İsrail, F-35A yerine dikey iniş ve kısa kalkış (STOVL) kabiliyetli F-35B alımına yöneldi. Aynı yıl Mayıs ayında ABD'ye yapılan talepde her iki versiyonun da adı geçti. Nitekim 29.09.2008 tarihinde DSCA tarafından ABD Kongresi'ne iletilen bilgi notunda, 25 adet F-35A kesin, 50 adet opsiyon paketi de F-35A ve/veya F-35B olmak üzere toplam 75 uçaklık bir satış bilgisi verildi. Toplam maliyet azami USD15.2 milyar olarak öngörülmüştü.

2009 ve 2010 yılları, tedarik edilecek uçaklara İsrail yapımı silah ve aviyonik sistemleri ile ilave dahili ve harici yakıt tanklarının entegrasyonu konularında müzakerelerle geçti. Entegrasyon sorunları ve aşırı maliyet nedeniyle 2009 Mart ayında F-35B alımından tamamen vazgeçildi. İsrail tarafının istediği tüm tadilat ve ilave özelliklerin, uçak başına USD130 milyon gibi astronomik bir ilave maliyet getireceğinin ortaya çıkması üzerine bu konuda bir orta yol arayışına gidilmeye başlandı. Görüşmelerin uzaması, FMS (Foreign Military Sales; Yabancı Askeri Satışlar) sürecinin başlatılmasını da geciktirdi. İsrail ABD'ye ancak 2009 Temmuz'unda resmî Talep Mektubu (LoR; Letter of Request) gönderdi ve süreci başlatabildi. Devam eden görüşmeler sırasında ABD hükümeti, İsrail'in kendi sistemlerini entegre etmek için uçağın yazılım kaynak kodlarına erişim talebini reddetti. ABD tarafının uçağa takılmasını kabul ettiği birimler, haberleşme sistemleri, SPICE güdümlü mühimmatı ve Python 5 kısa menzilli havadan havaya füzesi oldu. F-35'lere yerli üretim sistemlerin tasrım ve entegrasyon süreçlerinin uzayabileceği, bu süreçte de kabiliyet boşluğu oluşabileceğini değerlendiren İsrail, ilave F-15 ve F-16 alımı seçeneklerini değerlendirmeye başladı. Bu kapsamda Boeing şirketi ile F-15SE Silent Eagle konusunda görüşmeler gerçekleştirildi.

2010 Haziran ayında ABD'den Kabul Mektubu'nun (LoA; Letter of Acceptance) gelmesi ile önemli bir dönemeç aşılmış oldu. Ancak Lockheed Martin ile yapılan teknik görüşmelerde, projenin maliyetinin artması sonucu çıktığı için, 25 adetlik esas ihtiyaç miktarının 20 adede düşürülmesi gündeme geldi. Nitekim aynı yılın Eylül ayında İsrail hükümeti 20 uçak için onay kararı aldı ve ertesi ay İsrail Savunma Bakanı Teklif ve Kabul Mektubu'nu (Letter of Offer and Acceptance; LoOA) imzaladı. Ancak 2013 Ocak ayında İsrail basınına konuşan bir Lockheed Martin yetkilisi, tedarik edilecek miktarın 20'den 19'a düşürüldüğünü açıkladı. Yetkili, uçakların teslimatlarının 2016'da başlayacağını söyledi.

2014 Kasım ayında İsrail Savunma Bakanı'nın ABD ziyareti sırasında ise, ikinci paket 25 uçak için prensip anlaşmasına varıldı. Görüşmeler sırasında basına, bu paketin 31 uçağı kapsadığı; opsiyon olarak ayrıca 50 uçağın da düşünüldüğü bilgisi yansıdı. Ertesi ay düzenlenen Savunma Bakanlığı Tedarik Komitesi toplantısında 31 adetlik sipariş miktarı, yoğun itirazlara rağmen 14'e düşürüldü. Aynı ay içinde de ABD Savunma Bakanlığı bu pakete yönelik olarak Lockheed Martin şirketi ile bir sözleşme değişikliği imzaladı. 17 adet opsiyon ile birlikte 14 adet F-35A'nın satışını içeren bu paket için USD3 milyarlık sözleşme 2015 Şubat ayında imzalandı.

Bu sırada İsrail basınında çıkan haberlere göre uçağa, orta - uzun vadede entegre edilmesi planlanan sistemler arasında Rafael şirketi tarafından geliştirilen David's Sling (Davud'un Sapanı) hava savunma sisteminde kullanılan Stunner füzesinin havadan havaya versiyonu da bulunuyor.

F-35 alımı dışında İsrail Hava Kuvvetleri'nin gündeminde, mevcut F-15C/D ve F-15I filolarının etkinliklerinin artırılması bulunuyor. Bu kapsamda Ocak ayında 25 adetlik F-15I filosuna yeni nesil AESA radarlarının takılmasının planlandığı duyuruldu. Burada en kuvvetli aday, Raytheon üretimi AN/APG-82(V)1.


Katar

Katar Hava Kuvvetleri'nin hizmetinde 9 adet tek kişilik Mirage 2000-5EDA ve 4 adet çift kişilik Mirage 2000-5DDA olmak üzere 13 adet taktik savaş uçağı bulunuyor. Bu küçük emirlik, hava kuvvetlerinin modernizasyonu kapsamında Fransa ile yürüttüğü sözleşme görüşmelerini sene başında tamamladı ve 4 Mayıs günü 24 adet Rafale, ilgili silah sistemleri, 36 pilot ve 100 teknisyenin eğitimini içeren bir paket için USD7.02 milyarlık bir sözleşme imzaladı. Teslimatların 2016 - 2017 arasında başlaması öngörülüyor.


Kuveyt

1991 Körfez Savaşı'ndan hemen sonra hava kuvvetlerini 40 adet Northrop Grumman F/A-18 Hornet ile (32 adet F-/A-18C; 8 adet F/A-18D) yeniden kuran Kuveyt, 2000'lerin başından itibaren bu uçakları F/A-18E/F Super Hornet ile değiştirmeyi planlıyordu. Uzun süre sürüncemede kalan ve kayda değer bir ilerleme sağlanamayan bu proje, 2009 yılında dönemin Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin, Kuveyt ile Rafale satışı için görüşmelerin yürütüldüğünü açıklaması ile tehlikeye girdi. Rafale 2010 yılında ülkede teknik gösterim uçuşları gerçekleştirdi. Sözleşme görüşmelerinin uzaması ve Eurofighter ve Boeing şirketlerinin girişimleri ile programda karar alma süreci uzadı. Bu yılın Mayıs ayında ise, İtalyan savunma bakanlığı, hava kuvvetleri ve Alenia şirketi ile 28 adet Typhoon savaş uçağının tedariği için sözleşme görüşmelerine başlandığı bildirildi. Görüşmeler 11 Eylül'de imzalanan sözleşme ile sonuçlandırıldı. Typhoon için çok önemli bir "hayat öpücüğü" olan ve mali boyutunun USD8-9 milyar olduğu tahmi edilen bu sözleşme ile Kuveyt 22 adet tek kişilik, altı adet de çift kişilik Typhoon teslim alacak.


Lübnan

Hava kuvvetlerinin taktik savaş uçağı envanteri, 4 adet 50 yaşındaki İngiliz Hawker üretimi Hunter savaş uçağından ibaret olan Lübnan ayrıca, üç adet güdümlü füze taşıyabilen Cessna 208 Caravan uçağına sahip. Suudi Arabistan tarafından Aralık 2013'te açıklanan USD3 milyarlık askeri yardım paketinin bir parçası olarak ABD'den FMS kanalı ile altı adet A-29 Super Tucano tedariği programı yürütülüyor. Bu kapsamda DSCA tarafından ABD Kongresi'ne 05.06.2015 tarihinde satış ile ilgili bir bilgi notu iletildi. Teslimatların 2018 yılında yapılması öngörülüyor.


Mısır

Fransız, Rus ve ABD yapımı jetlerden oluşan karma bir muharip filoya sahip Mısır Hava Kuvvetleri, bu yıl Şubat ayında Fransa ile imzaladığı Rafale sözleşmesi ile bünyesine taze kan kattı. 16 Şubat günü imzalanan USD6 milyarlık anlaşma ile Mısır için, 24 adet Rafale savaş uçağı (16 adet tek kişilik Rafale B; 8 adet çift kişilik Rafale C) ile bu uçaklarla birlikte kullanılmak üzere AASM (Armement Air-Sol Modulaire) hassas güdümlü havadan yere füze, MICA havadan havaya füze ve bazı kaynaklara göre Black Shaheen seyir füzeleri teslim edilecek. Bu uçaklardan, Fransız Hava Kuvvetleri için üretilip Mısır siparişine kaydırılan ilk üçü, 20 Temmuz günü Dassault şirketinin Istres-Le Tube'deki tesislerinde düzenlenen törenle resmen teslim edildi. Uçaklar ertesi gün Kahire'ye intikal ettiler ve Süveyş Kanalı'na ilave edilen yeni su yolunun açılış töreninde gösteri uçuşu yaptılar.

Önde gelen F-16 kullanıcılarından olan Mısır, 1982 - 2013 yılları arasında Peace Vector adlı yedi ayrı proje altında toplam 240 adet F-16 siparişi verdi. Halen 200 civarı F-16 faal durumda. En son 20 adetlik paketin teslimatı, Temmuz 2013 darbesi nedeniyle kısa bir süre kesintiye uğradı. ABD, bu uçaklardan sekizini Temmuz ayında teslim etti.

Mısır'ın alışveriş listesine son eklenen uçak ise, MiG-29. Mayıs ayında basına yansıyan haberlere göre Mısır ile Rusya, 46 adet MiG-29 veya daha gelişmiş versiyonu olan MiG-35 için USD2 milyarlık bir sözleşme için görüşmeler yürütüyorlar.


Suudi Arabistan

68 adet F-15S, 80 adet F-15C/D ile 70'e yakın Tornado savaş uçağına sahip Suudi Arabistan Hava Kuvvetleri'nin halen yürüttüğü iki ana tedarik programı var. Birincisi, 2007 Eylül ayında sözleşmesi imzalanan 72 adet Typhoon; ikincisi ise ABD'den 84 adet yeni nesil F-15SA alımı. F-15SA programı ayrıca envanterdeki mevcut F-15S'lerin de SA seviyesine yükseltilmesini içeriyor.

Typhoon projesinde orijinal plan, ilk 24 uçağın İngiltere'den hazır alınması, kalan 48 adedinin ise teknoloji transferi ve peyderpey artan yerli katkı ile Suudi Arabistan'da montajı idi. Ancak bu plandan vazgeçildi ve yerine Typhoon için bir bakım - onarım merkezi kurulmasına karar verildi. Üç aşamada gerçekleştirilen teslimatlar kapsamında birinci paket 24 Typhoon Haziran 2009 - Eylül 2011 arasında; ikinci 24 adet ise Haziran 2013 - Eylül 2014 arasında teslim edildi. Tranche 2 versiyonunda olan bu uçakları müteakip, üçüncü paket 24 uçağın Tranche 3 versiyonunda olması öngörülüyor. İlave 48 adet Typhoon alımı için de görüşmeler yürüyülüyor.

AN/APG-63(V)-3 AESA radar, modern komuta kontrol, haberleşme, elektronik harp ve silah sistemlerine sahip F-15SA'ların üretimi devam ediyor. İlk uçakların bu yıl içinde teslim edilmesi planlanıyor. Bir yandan da mevcut F-15S'lerin SA versiyonuna iyileştirilmeleri devam ediyor.

Tornado filosunun İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri'nin Tornado GR.4 seviyesine yükseltilerek 2025'e kadar görevde kalmasını sağlayacak USD2.5 milyarlık modernizasyon sözleşmesi 2014 başında imzalanmıştı. Bu uçaklar, Typhoon ve F-15S'ler ile birlikte Yemen'deki harekâtta yoğun olarak kullanılmaktalar.

Tüm bu onlarca milyar tutarındaki projelere ilaveten, Suudi Arabistan'ın Pakistan - Çin ortak üretimi JF-17 Thunder uçağı ile de ilgilendiğine dair haberler mevcut.


Suriye

2011 Mart'ından bu yana devam eden iç savaş nedeniyle altyapısı ve demografisi mahvolmuş, ordusu ve özellikle hava kuvvetleri ciddi şekilde örselenmiş Suriye'nin, en önde gelen müttefiki Rusya'dan Yak-130 jet eğitim / taarruz uçağı ve MiG-29 ve/veya MiG-35 alım projeleri mevcut. Ancak en dikkat çeken alım programı, MiG-31 av - önleme uçağına dair.

Suriye'nin Rusya'dan MiG-31 almak istediğine dair ilk haberler 2007 yılında çıktı. Sekiz adet MiG-31E için verilen siparişin, muhtemelen maddi sıkıntılar nedeniyle 2009 yılında dondurulduğu iddia edildi. Ancak bu yıl Ağustos ayında, altı adet MiG-31'in teslim edildiği haberleriçıktı. Rus tarafı bu haberleri yalanladı.


Umman

2006 yılında 12 adet F-16 Block 50 (8 adet tek kişilik F-16C; 4 adet çift kişilik F-16D) teslim alan Umman Hava Kuvvetleri, 2011 Aralık ayında 12 adet F-16 Block 50+ siparişi verdi. İlk uçağın Nisan 2014'te hizmete girdiği projede teslimatlar 2016 yılında tamamlanacak. Mevcut F-16'ların, ikinci paket ile aynı kabiliyet seviyesine yükseltilmesi gündemde.

1970'lerin ikinci yarısında hizmete giren ve kısa süre önce emekliye ayrılan 24 adet SEPECAT Jaguar taarruz uçağının yerine, modern çok rollü bir uçak tedariği hedeflenmişti. Bu kapsamda tek kaynak olarak seçilen Typhoon için BAE Systems ile Aralık 2012'de USD4 milyarlık bir sözleşme imzalandı. Sipariş dokuz adet tek kişilik ve üç adet çift kişilik olmak üzere Tranche 3 versiyonunda 12 adet Typhoon'u kapsıyor.

Rus Hava Kuvvetleri'nin Suriye Çıkarması

$
0
0
Eylül ayının başında ABD istihbarat kaynakları tarafından Amerikan basınına, Rusya'nın Suriye'deki iç savaşa daha yoğun şekilde müdahil olmaya başladığına dair bilgiler servis edildi.

Uydu fotografları ile desteklenen bu iddialar, Lazkiye'de Basel el Esad Uluslararası Havaalanı'nda yoğun bir askeri faaliyete işaret etmekteydi. Aynı dönemde, Rus Deniz Kuvvetleri'ne ait bir çıkarma gemisi, İstanbul Boğazı'ndan güvertesinde kamyon ve BTR-82A zırhlı muharebe araçları ile yüklü şekilde güney istikametinde seyrederken görüntülenmiş; söz konusu gemi ve yükleri kısa süre sonra Suriye'de ortaya çıkmıştı. Rus askeri personelinin sadece Tartus'taki üs ile ilgili ya da danışman olarak değil, bilfiil Esad rejimi güçleri ile birlikte muharip olarak iç savaşa dahil olmaya başladıkları anlaşılıyordu.

Nitekim kısa süre sonra Rusya'nın Suriye İç Savaşı'na müdahalesine ilişkin daha fazla bilgi akmaya başladı. Suriye rejimine sağlanan desteğin nitelik ve niceliği, sadece iç savaşın değil, bölgedeki güç mücadelelerinin de seyrini değiştirebilecek boyutlarda.

Rusya'nın yaz başlarından bu yana Suriye'de artan askeri faaliyetleri, Ağustos ayının ortasında çıkan bir haberle gündemde ilk sıraya yerleşmişti. Haberlere göre Rusya, Suriye Hava Kuvvetleri'ne altı adet MiG-31 (NATO kodu "Foxhound") modeli av - önleme uçağı teslim etmişti. Şam yakınlarındaki Mezze Hava Üssü'ne konuşlandığı iddia edilen uçakların, Suriye'nin hava savunmasına hatırı sayılır bir katkı sağlayacağı aşikar; bu nedenle de bu haber dikkat çekici idi.

Suriye halihazırda 2012 Haziran'ında Türk Hava Kuvvetleri'ne ait bir RF-4E/TM keşif uçağını düşürerek Batı'ya bir caydırıcılık mesajı vermişti. Eğer MiG-31 sevkiyat haberleri doğru ise bu, hava kuvvetleri iç savaş kayıpları ve bakım - onarım sorunları nedeniyle iyice yıpranmış olan kuvvet için tam bir can suyu olmuş demektir.

MiG-31 haberinden kısa süre sonra da Rusya'nın artan silah ve teçhizat sevkiyatına ilişkin görsel belgeler gün yüzüne çıkmaya başladı. Rus askerî personelin internette sosyal medyada çok da çekinir gibi görünmeden paylaştığı video ve fotograflarda, özellikle Lazkiye yöresinde yoğun bir Rus yığınağının yapılmakta olduğu anlaşılıyordu. Yığınağın boyutları, Eylül ayı ortalarında yayılan haberlerle anlaşıldı: Birkaç gün içinde ülkeye en az 15 Antonov An-124 (NATO kodu "Condor") stratejik nakliye uçağı uçuşu gerçekleştirilmişti. Ayrıca aynı süre zarfında Tartus deniz üssü üzerinden altı T-90S ana muharebe tankı, 12 adet kundağı motorlu obüs ve 35 adet zırhlı muharebe aracının da ulaştığı bildiriliyordu.

Basel el Esad'da park etmiş Rus jetleri:
Solda dört adet Su-30SM, sağda 12 adet Su-25
Eylül ayının 18'inde ise, Suriye'ye Rus savaş uçaklarının konuşlandığına dair ilk haberlerçıktı. Buna göre dört Su-24 savaş uçağı Lazkiye'ye intikal etmişti. Kısa süre sonra uydu fotografları ile ülkeye sevkedilen Rus hava gücünün boyutu gözler önüne serildi: Dört adet Su-30SM av - bombardıman uçağı, 12 adet Su-24 (NATO kodu "Fencer") taktik bombardıman uçağı ve 12 adet Su-25 (NATO kodu "Frogfoot") yakın hava desteği uçağı olmak üzere 28 uçaklık bir filonun varlığı, ABD'li yetkililer tarafından açıklandı. Lazkiye yakınlarındaki Basel el Esad Havaalanı'na konuşlanan Rus filosunda, Mi-17 genel maksat ve Mi-24/35 saldırı helikopterleri ile İHA'ların da bulunduğu ortaya çıktı. Nitekim kısa süre sonra da Suriye, Rusya'dan IŞİD ile mücade kapsamında "savaş ve keşif uçakları" temin edildiğini kabul etti.

Rusya ile Suriye sınır komşusu olmadığına, aralarında Türkiye gibi NATO üyesi bir ülke bulunduğuna göre, bu kadar hava aracı nasıl birden ortaya çıkabilirdi? Uçakların bir kısmının An-124'ler ile taşındığı kesin. Ancak Rusya'dan 14 Eylül günü havalanan Su-30SM'lerin (Seri numaraları RF-93670, RF-93686, RF-90935 ve RF-90959), An-124 ve/veya Il-76 ağır nakliye uçaklarına yakın şekilde uçarak, bu büyük gövdeli uçakların radardaki aynı derecede büyük izlerini kamuflaj olarak kullanmış olmaları ihtimali söz konusu.

Bu muharip uçaklardan sonra Rusya'nın Suriye'ye bir adet de İlyuşin Il-20 (NATO kodu "Coot") elektronik istihbarat uçağı sevkettiği iddia edildi. Bu uçaklar zaman zaman Karadeniz üzerinde Türk hava sahasına yakın uçuyorlar.

Son olarak 26 Eylül günü altı adet yeni nesil Su-34 taktik bombardıman uçağının Lazkiye'ye ulaşması ile, Rusya'nın bu ülkedeki hava gücünün büyüklüğü en az 35 uçaklık bir filo haline geldi.

Pist başına park etmiş Su-30SM'ler
Suriye Hava Kuvvetleri'nin ana muharip uçakları MiG-21, MiG-23BN, MiG-29, Su-22M, Su-24M/M2 ve L-39. Bunların tamamı, iç savaşta yoğun olarak yakın hava desteği ve bombardıman görevlerinde kullanılıyorlar. Savaşın başlangıcından kısa süre sonra eğitim görevlerinden çekilen L-39'lar alçak irtifa yakın hava desteği görevlerinde kullanıldılar ancak yoğun kayıplar sonucu gündüz saldırılarından gece taarruzu görevlerine kaydırıldılar. Önemli hava üslerinin büyük kısmının muhalifer ve IŞİD tarafından ele geçirilmesi ile personel kayıpları ve bakım / onarım sıkıntıları, uçakların etkinliğini önemli ölçüde düşürdü.

İşte bu ortamda, Rus uçakları, özellikle Su-24, Su-25 ve Su-34 tipi 30 adet taktik bombardıman ve yakın hava desteği uçağı, IŞİD ve isyancılarla mücadelede Esad rejimine büyük güç sağlayacaktır. Bu uçakları kullanan Rus personelin eğitim ve harbe hazırlık oranının yüksek olması olasıdır. Bakım, onarım ve yedek parça açısından da sıkıntı yaşanmaması beklenebilir. Başka bir deyişle Suriye'ye intikal etmiş Rus uçakları, Esad rejimi için taktik anlamda sürdürülebilir bir kuvvet çarpanı olma potansiyeli taşımaktadırlar.

Bu hava gücünün stratejik bir önemi daha bulunuyor.

Suriye'nin kuzeyinde insani yardım ve güvenlik maksadıyla bir tampon bölge ve/veya uçuşa yasak bölge (No Fly Zone) teşkil edilmesi, özellikle Türkiye tarafından uzun süredir uluslararası cmiada savunulan bir fikirdi. Suriye ordusunun ve özellikle hava kuvvetlerinin ülkenin kuzeyindeki etkinliğinin düşük olması, bu bölgedeki PYD/YPG ve IŞİD etkinliği, sınırda yaşanan mülteci dramı gibi etkenler nedeniyle, bir koridor açılması ve burada tampon bölge kurulması, bölgenin de Suriye hava kuvvetlerine yasaklanması savunulmaktaydı. Bu doğrultuda Türkiye, sınır boyunca hava savunmasında oldukça katı bir duruş sergilemiş, sınır ihlali gerçekleştiren Suriye hava kuvvetlerine ait bir Mi-17 helikopteri ile MiG-23BN jetini düşürmüştü.

Bir Rus Su-34'ü Lazkiye'ye inerken
Ancak artık, sınıra tehlikeli biçimde yaklaşan bir hava aracının Suriye'ye ait olup olmadığını 100% kesinlikle teyit etmek gerekecek. Zira bir Rus uçağının sınır ihlali gerçekleştirmesi durumunda vurulması, olası misillemeyle birlikte hızla kontrolden çıkabilecek bir gerilimi ateşleyebilir. Böyle bir krize yol açmamak için, önceki olaylarda gösterilen aşırı katı tutum gevşetilirse, bu da zafiyet anlamına gelecektir.

Meselenin çok daha ciddi başka bir boyutu daha mevcut:

Suriye'den yönelebilecek olası bir füze tehdidine karşı savunma desteği kapsamında Almanya, ABD ve Hollanda silahlı kuvvetleri tarafından Türkiye'nin güneyine 2013 yılında, "Etkin Çit Harekâtı" (Operation Active Fence) PATRIOT hava savunma füze bataryaları konuşlandırılmıştı. Hollanda sistemleri bu yıl Temmuz ayında İspanyol bataryaları ile değiştirilmişti. Ancak Ağustos ayında, Alman ve Amerikan sistemlerinin Ekim ayında görev sürelerinin dolmasından sonra geri çekileceği açıklandı. İspanya ise, eğer başka ülkeler tarafından konuşlandırma yapılırsa sistemleri Türkiye'de tutmaya devam edeceğini bildirdi.

Bu durum, Türkiye'nin hava ve füze savunmasında ciddi bir zafiyet doğurmuş durumda. Halihazırda modern orta ve yüksek irtifa hava savunma sistemine sahip olmayan Türkiye'nin, hava savunma erken ihbar, komuta ve kontrol sistemlerinin balistik füzelere karşı herhangi bir tespit, teşhis ve takip yeteneği de bulunmuyor. Başka bir deyişle Türkiye'nin, balistik füzelere karşı elindeki tek kabiliyet, NATO PATRIOT'ları idi.

Söz konusu PATRIOT'lar, eğer siyasi ve hukuki destek ve altlık sağlanabilirse, olası bir tampon bölge ya da NFZ teşkilinde de kullanılma potansiyeline sahipti. Zira uçuşa yasak bölgeyi teşkil etmek ve korumak için hava savunma sistemlerinin şemsiyesini kullanmak, bölge üzerinde savaş uçaklarını kullanmaya kıyasla teknik ve hukuki açıdan çok daha risksiz ve ekonomik.

Basel el Esad'a inmiş bir Il-76 ağır nakliye uçağı ve
iki adet Su-24
Ancak şimdiden sonra sınırın Türkiye tarafındaki herhangi bir hava savunma sisteminin, sınırın öte tarafındaki bir uçağa sadece kilit atması bile, çok ciddi riskler taşıyacaktır. Zira kilitlenilen uçağın Rus hava kuvvetlerine ait olması ve buna saldırı ile karşılık verilmesi riski mevcut. Türkiye uzun süredir kendi uçaklarına karşı Ege ve Suriye'de atılan kilitlere aşırı sabır göstermekte, ancak aynı hoşgörü ve sabır bir Rus uçağı tarafından gösterilmeyebilir. Aynı durum, sınır boyunca devriye uçuşu gerçekleştiren uçaklar için de geçerlidir.

Böylesine bir ortamda, NATO ülkelerinin Türkiye'ye PATRIOT konuşlandırma konusunda ne kadar istekli davranacağı soru işareti. Dolayısıyla Suriye içinde bir tampon bölge kurulma projesinin kadük hale gelmiş olduğunu iddia etmek mümkün.

Benzer şekilde ABD öncülüğündeki koalisyonun, Suriye'deki IŞİD hedeflerine karşı gerçekleştirmekte olduğu hava harekâtının da etkilenmesi söz konusu olabilir. Rusya, IŞİD'e karşı hava saldırılarına katılabileceğini açıkladı ve hatta Irak, Suriye ve İran ile IŞİD'e karşı istihbarat paylaşımı konusunda anlaşmaya varıldı. Teslim alındığı iddia edilen MiG-31'ler ve Rus Su-30SM'leri ile hava savunmasını güçlendiren Suriye, müttefik uçaklarının ülkesi üzerinde uçmasını engelleyebilir ya da böylesi bir tehdide karşı müttefik uçakları, sortilerini azaltabilirler.

Sonuç olarak Rusya'nın bu son hamlesi, Suriye İç Savaşı'nın gidişatı ve bölgedeki dengeleri ciddi biçimde değiştirmiş bulunuyor. Sevkedilen uçakların teknolojik gelişmişlik düzeyleri veya performansları ya da sayıları burada ikinci derecede önemlidir. Taktik anlamda zaten oldukça ciddi bir kuvvet aktarımı anlamına gelen bu sevkiyat, siyasi ve hukuki olarak da Batı'nın ve Türkiye'nin Suriye politikası üzerinde önemli etkiler doğuracaktır. Motor üretemediği için askeri gemi projeleri tıkanan Rusya, bir iki filo uçağı bir noktadan diğerine hareket ettirerek başarılı bir askeri - politik operasyon icra etmiştir.

Silahlı kuvvetlerin politika icrasında kullanımına güzel bir örnek... 
Viewing all 502 articles
Browse latest View live