Quantcast
Channel: Siyah Gri Beyaz
Viewing all 502 articles
Browse latest View live

Dört Deniz Bülteni - Eylül 2015

$
0
0


Karadeniz, Akdeniz, Kızıldeniz ve Gökdeniz havzasında savunma ve güvenlik gündemi
[PDF]





Arnavutluk

İtalya'daki Dynamic Manta 2015 tatbikatından dönen Türk Deniz Kuvvetleri'ne ait S353 Preveze denizaltısı, 3 Ekim günü Arnavutluk'un Dıraç (Durrës) limanını ziyaret etti. [1]


Bulgaristan

Rus Meclisi Savunma Komitesi Başkanı, ülkenin acilen yeni savaş uçağı alımı ve MiG-29'ların bakımı konularında karar alması gerektiğini açıkladı. [2]


Irak

Irak hükümeti, IŞİD'e karşı harekât kapsamında Rusya, Suriye ve İran ile istihbarat paylaşımı konusunda anlaşmaya varıldığını duyurdu. [3]

Irak Savunma Bakanı Halid el Ubeydi, yeni teslim alınan F-16 savaş uçaklarının IŞİD'e karşı bombardımanlarda kullanılmaya başlandığını açıkladı. [4]

İngiliz Savunma Bakanlığı tarafından Irak'taki İngiliz İHA ve Tornado bombardıman görevlerine ilişkin yeni istatistikler yayınlandı. Buna göre Eylül 2014 - Ağustos 2015 arasında Irak'ta Tornado GR.4'ler toplam 188, MQ-9 Reaper İHA'lar ise toplam 153 hedef vurdu. [5][6]

Jane's Defence Weekly'nin 22 Eylül tarihli haberine göre İngiliz Kara Kuvvetleri'nden 100 asker, Irak güvenlik güçlerinin eğitimi için bu ülkede bulunan Yorkshire Alayı'na bağlı askerlerin yerini aldı.

Macar Savunma Bakanlığı'ndan 30 Eylül günü yapılan açıklama ile, Kuzey Irak'ta bulunan 110 Macar askerin, Peşmergeler'in eğitiminde görev almaya başlayacakları duyuruldu. [7]


İran

22 Eylül günü İran - Irak Savaşı'nda hayatını kaybeden askerle anısına düzenlenen resmigeçitte yeni füze sistemleri sergilendi. [8]

İran Hava Kuvvetleri tarafından Muhacim 92 adlı yeni bir İHA sistemi kamuoyuna tanıtıldı. 6 saat havada kalabildiği ve deniz seviyesinde 200km/saat süratle uçabildiği belirtilen Muhacim 92'nin menzili 500km olarak verildi. [9]


İsrail

Jane's Defence Weekly'nin 24 Eylül tarihli haberine göre İsrail ve Rus askeri yetkilileri, Rusya'nın Suriye'ye askeri unsurlar sevketmesinin ardından iki ülke birliklerinin karşı karşıya gelmesinin önüne geçmek için bir çalışma grubu kurdu.

Hindistan IAI şirketine USD400 milyonluk bir sözleşme ile 10 adet Heron TP silahlı İHA sistemi siparişi verdi. Sistemlerin teslimatına 12 - 18 ay içinde başlanması bekleniyor. [10]

Jane's Defence Weekly'nin 4 Eylül tarihli haberine göre İsrail donanması, Saar 5 sınıfı korvetlerinden Lahav'ın Barak 1 hava savunma füzeleri ile EL/M-2248 MF-STAR radarını, kıyıdan ateşlenen roketlei önleyebilecek şekilde tadil etti.

IAI şirketi, Bird Eye 650D mini İHA sistemini kamuoyuna tanıttı. 4m kanat açıklığına ve 30kg azami kalkış ağırlığına sahip Bird Eye 650D, 15 - 20 saat havada kalabiliyor. [11]

Elbit şirketi 8 Eylül günü, adı açıklanmayan bir Avrupa ülkesinin USD78 milyonluk bir sözleşme ile Hermes 900 İHA sistemi siparşi verdiğini duyurdu. Sistemler, Advanced Multi Sensor Payload (AMPS) faydalı yük sistemi ile birlikte teslim edilecek. [12]Şirket 25 Eylül günü de bir Güney Amerika ülkesinden USD70 milyonluk Hermes 900 siparişi aldığını duyurdu. [13]

IAI şirketi, Bombardier Challenger 605 iş jeti tadil edilerek geliştirdiği istihbarat uçağının satışı için adı açıklanmayan bir ülke ile satış görüşmeleri yürütüyor. Geliştirilen çözümde uçağa takılıp sökülebilen faydalı yük modülleri ile ELINT/SIGINT, görüntü istihbaratı (IMINT) ve elektronik harp görevlerine geçiş yapılabiliyor. [14]Öte yandan şirket, Bombardier Global 5000 iş jeti üzerine şekillendirilen EL/I-3360 deniz karakol uçağı için adı açıklanmayan bazı ülkelerle satış görüşmelerinin sonuçlandırılmak üzere olduğunu açıkladı.

Jane's International Defence Review'ın 7 Eylül tarihli haberine göre Israel Aerospace Industries (IAI) şirketi, Iron Dome (Demir Kubbe) füze savunma sistemine ait  EL/M-2084 radar sistemine, özellikle Doğu Avrupa ülkelerinden artan ilgi olduğunu bildirdi. Şirketin pazarlama müdürü Boaz Nathan, aralarında Çek Cumhuriyeti, Bulgaristan ve Slovakya'nın da bulunduğu ülkelerle görüşmelerin devam ettiğini açıkladı.

RADA Electronic Industries şirketi 9 Eylül günü, geliştirdiği havan tespit radarlarının Gazze Şeridi'nde kullanılmaya başlandığını duyurdu. MHR (Multi Mission Hemispheric Radar) adı verilen ve S bandında çalışan sistem, konuşlandığı bölgeye atılan havan mermilerini tespit ederek 13 saniyeye kadar erken ihbar süresi sağlayabiliyor.

Jane's Defence Weekly'nin 4 Eylül tarihli haberine göre, Israel Military Inustries (IMI) şirketi, duvarlarda insan büyüklüğünde delik açabilen bir patlayıcı düzeneği uluslararası piyasalara sunmaya başladı. EBF (Explosive Breaching Frame) adı verilen düzenek ile özellikle tuzaklanmış ev ve sığınaklara giriş sağlanabiliyor. Öte yandan şirketin, MPR-500 adlı 500lb ağırlığa sahip beton delici uçak bombasını da ihrac pazarına sunmaya başladı. Koruyucu Sınır (Protective Edge) harekâtı kapsamında 2014 yılında Gazze Şeridi'nde kullanılan MPR-500 bombalarına, JDAM INS/GPS güdüm kiti takılabiliyor.

Elbit şirketi, İngiltere'de düzenlenen DSEI 2015 sergisinde yeni ürün ve teknolojilerini tanıttı. [15]


Kıbrıs

Rum Milli Muhafız Ordusu (RMMO) Komutan Yardımcısı Korgeneral Andreas Papapavlos'un görev süresi bir yıl daha uzatıldı.

Rum Savunma Bakanı Hristoforos Fokaidis, RMMO'nun yeniden yapılandırılmasının üç aşamalı bir süreç olduğunu, ilk aşamada operasyonel seviyede planlamanın yapılması, ikinci safhada silahlanma programı ve üçüncü aşamada asker istihdamına yönelik reformların yürütüleceğini açıkladı. [16]

Rum kesimindeki tüm askeri ve kamu hava araçlarının tek bir çatı altında toplanması tartışılıyor. Bu kapsamda RMMO, polis ve orman dairesinin kullanımındaki uçak ve helikopterlerin bakım - onarım ve işletmelerinin merkezi bir yapı tarafından sağlanması gündemde. [17]

RMMO'daki sağlık hizmetlerinin son derece yetersiz olduğu, özellikle ordu bünyesinde sadece bir psikiyatristin görev yapması nedeniyle, psikolojik nedenlerle askerlik yapmak istemeyenlerin kontrollerinin aksadığı bildirildi. [18]


Mısır

Mısır, uluslararası yaptırımlar nedeniyle Rusya'ya teslim edilmeyen iki Mistral sınıfı helikopter çıkarma gemisini satın almak için Fransa ile anlaşmaya vardı. [19][20][21] Mısır'ın bu gemilerde kullanmak için Rusya ile 50 adet Kamov Ka-52 Alligator tipi saldırı helikopteri alımı için anlaştığı bildirildi. [22]Öte yandan Mistral'lerin üreticisi DCNS şirketi, Mısır Deniz Kuvvetleri için sipariş aldığı dört  adet GOWIND 2500 sınıfı korvetten ilkinin inşasına 30 Eylül günü başladı. [23]

Mısırlı AOI şirketi Fransız SAGEM şirketi ile Mısır ordusu ihtiyacına yönelik olarak Patroller taktik İHA'sının lisans altında üretimi için işbirliği anlaşması imzaladı. [24]

Ülkenin batı kesimindeki Bahariye bölgesinde turistleri taşıyan bir otobüse Mısır hava kuvvetlerine ait helikopter ve uçaklar tarafından düzenlenen hava saldırısı sonucu 12 Meksikalı turist hayatını kaybetti, 10 turist yaralandı. Mısır hükümet yetkilileri, otobüsün teröristlere ait araç zannedilerek yanlışlıkla vurulduğunu açıkladı. [25]


Romanya

Romanya hükümeti, Doğu Avrupa'daki gelişmeler ışığında savunma sanayiinin desteklenmesi ile savunma tedarik ve modernizasyon projelerini hızlandırmak için acil bütçe tedbirleri uygulamaya hazırlanıyor. [26]


Rusya Federasyonu

Rusya, Eylül ayı başında Suriye'ye hava kuvvetlerine bağlı savaş uçakları ve muharip kara birlikleri göndererek silahlı isyancılar ve IŞİD örgütüne karşı harekâta başladı. Lazkiye'deki Basel el Esad Havaalanı'na konuşlanan Rus savaş uçakları, Suriye ordu birlikleri ile eşgüdümlü olarak bombardıman görevlerine çıkmaya başladılar. [27][28][29][30]

Rusya'nın Suriye'ye sevkettiği askeri sistem ve platformlar arasında R-166-0.5 UHF/VHF muhabere aracının da varlığı görüntülendi. R-166-0.5, çok uzun mesafelerden dinleme, kestirme ve karıştırmaya dayanıklı iletişim ihtiyaçları için kullanılıyor. [31]

Rus Deniz Kuvvetleri'nin Hazar Filotillas'ına bağlı Proje 21630 Buyan M sınıfı üç korvet ile Proje 11661 Gepard sınıfı firkateynden 7 Ekim günü Suriye'deki 11 ayrı IŞİD hedefine toplam 26 adet 3M14T Kalibr NK tipi seyir füzesi atıldı. Füzeler, İran ve Irak hava sahaları boyunca toplam 1,500km kat etti. ABD kaynakları, bazı füzelerin İran topraklarına düştüğünü iddia ettiyse de bu bilgi Rusya tarafından yalanlandı. [32]

Askeri Sınai Komisyon'un Orenburg'daki Donguz Eğitim Merkezi'nde 19 Eylül günü düzenlenen toplantısında konuşan Devlet Başkanı Vladimir Putin, Eylül ortası itibariyle silahlı kuvvetlerin ihtiyaçlarının yurtiçi üretimden karşılanma oranının %52'ye çıktığını açıkladı. Jane's Defence Industry'nin 22 Eylül tarihli haberindeki değerlendirmeye göre bu açıklama, 2015 hedeflerinin %20 kadar gerisinde kalındığını gösteriyor.

Jane's Defence Industry'de 16 Eylül günü yayınlanan bir değerlendirmeye göre Rusya ve Çin, savunma sanayii işbirliğinde, "ikinci balayı" olarak adlandırılan yeni bir döneme girmiş bulunuyor. Buna göre söz konusu yeni işbirliği sürecinin en önemli aşamasını, müşterek geliştirilen ağır nakliye helikopteri (AHL; Advanced Heavy Lift) projesi teşkil ediyor.

Jane's Defence Weekly'nin 17 Eylül tarihli haberine göre Pakistan Rusya ile Suhoy Su-35 gelişmiş savaş uçağı alımı için görüşmeler yürütüyor. Pakistanlı bir yetkilinin doğruladığı görüşmelerde kaç uçağın alımının söz konusu olduğu belirtilmedi. Öte yandan Venezüella Devlet Başkanı Nicolas Maduro, ülkesinin Rusya'dan 12 adet Su-35 alacağını açıkladı. [33] Su-35 için sözleşme görüşmeleri yürüten bir diğer ülkenin ise Endonezya olduğu, Endonezya Savunma Bakanı'nın açıklaması ile ortaya çıktı. Bakan Ryamizard Ryacudu, Rus yetkililerle Eylül ayı içinde F-5'lerin yerini almak üzere Su-35 tedariğini konuşacağını açıkladı. [34]

Rus Savunma Bakanı Sergey Şoygu 31 Ağustos günü, Kuzey Kutup Müşterek Stratejik Komutanlığı bünyesinde yıl sonuna kadar yeni bir muharip donanma havacılığı filosu ve bir hava savunma alayı kurulacağını açıkladı. Şoygu ayrıca 2018 itibariyle anakara ve bölgedeki adalarda bulunan unsurları birleştirecek otonom bir komuta kontrol sisteminin de devreye alınmış olunacağını açıkladı.

Rus Deniz Kuvvetleri Pasifik Filosu, yeni üretilen Proje 955A Borey sınıfı nükleer denizaltılara hizmet vermek üzere başta Ribaçi olmak üzere üs ve tesislerini yeniliyor. [35]

Jane's Defence Industry'nin 4 Eylül tarihli haberine göre Fransız milli meclisinde kabul edilen yasa tasarısı, iptal edilen Mistral anlaşması nedeniyle Rusya'ya ödenecek tazminatı USD1.1 milyar olarak belirledi.

Jane's Defence Weekly'nin 23 Eylül tarihli haberine göre Beriyev şirketi, hava konuşlu lazer silah sistemlerinin denemelerinde kullanılmak üzere bir uçak üzerinde çalışıyor. Buna göre şirket, İlyuşin Il-76 nakliye uçağı baz alınarak 1980'li yıllarda üretilen A-60'ın, A-60SE adlı yeni bir modelini geliştiriyor.

Kuzey Filosu'na bağlı Proje 945A (NATO kodu "Sierra II") sınıfı nükleer denizaltı Nijni Novgorod ile Proje 877 (NATO kodu "Kilo") sınıfı dizel elektrik denizaltı Magnitogorsk 29 Eylül günü gerçekleştirilen tatbikatta hedef gemilerine dörder torpido attılar. [36]

Jane's Defence Weekly'nin 2 Eylül tarihli haberine göre Mil ve Kamov şirketleri tarafından ortaklaşa geliştirilen RACHEL adlı ticari genel maksat helikopterinin 2018 yılında ilk uçuşunu yapması planlanıyor. Seri üretiminin 2022 yılında başlaması öngörülen RACHEL, Mi-8 ve Mi-17 helikopterlerinin yerini alacak. 500km/saat azami hızda uçabilecek helikopterde, Kamov Ka-92 tasarımının teknolojileri kullanılacak.

RTI Holding Genel Müdür Yardımcısı İgor Bevzyuk, şirketin geliştirmekte olduğu Avius 1 İHA sisteminin hem keşif hem de muharip görevlerde kullanılabileceğini açıkladı. Bevzyuk, 35 saate kadar havada kalabilecek İHA'nın Kuzey Kutbu dahil her türlü ortam ve hava şartında uçabileceğini, ilk uçuşunun ise 2017 yılına planlandığını bildirdi. [37]

Rus Hava Kuvvetleri'ne ait Mil Mi-24 (NATO kodu "Hind") tipi bir saldırı helikopteri 16 Eylül günü yerel saatle 2030 sularında Smolensk'teki Dıvoevka Hava Üssü yakınlarında düştü. Olayda helikopterin mürettebatı yara almadan kurtuldu.

Jane's Defence Weekly'nin 2 Eylül tarihli haberine göre Endonezya Rusya ile USD3 milyar tutarında bir askeri kredi paketi üzerinde görüşmeler yürütüyor. Endonezya daha önce benzer kredi paketleri ile Rusya'dan BMP-3F zırhlı muharebe araçları, Mi-17V-5 genel maksat helikopterleri ve Su-30 savaş uçakları tedarik etmişti.

Jane's Defence Weekly'nin 23 Eylül tarihli haberine göre Bahreyn'in Rusya'ya 2014 yılında 100 adet 9M133M-2 Kornet EM tanksavar füze siparişi verdiği ortaya çıktı. Bahreyn, bu füze tipinin uluslararası pazardaki ilk müşterisi oldu. Lazer güdümlü ve at-unut tipinde bir füze olan Kornet EM, 10km menzile ve 1,100 - 1,300mm kalınlığındaki zırhları delme yeteneğine sahip.

Nijni Tagil şehrinde 9 - 12 Eylül tarihleri arasında düzenlenen Russian Arms Expo 2015 sergisinde, Rus savunma sanayii tarafından yeni geliştirilen platform ve alt sistemler sergilendi. [38][39]

Sergi kapsamında düzenlenen açık oturumda konuşan Federal Meclis Savunma ve Güvenlik Komitesi Başkanı Viktor Ozerov, Batı tarafından uygulanmakta olan yaptırımların savunma pazarındaki rekabet ortamını Rusya aleyhine değiştirdiğini belirtti. Komite Başkan Yardımcısı Vıladimir Gutenev ise, içinde bulunulan zor durumdan ithal ikameci politikalar ve uluslararası işbirliklerinin geliştirilmesi ile çıkılması gerektiğini vurguladı.

Kovrov Elektromekanik Tesisi, Ant 1000-) adı verilen insansız kara aracını sergiledi. Paletli bir araç olan Ant, 12km/saat azami sürate ulaşabiliyor ve 2,000m menzile kadar uzaktan kumanda edilebiliyor. Ant aracı, 7.62mm makinalı tüfekli bir silah istasyonuna ve bombaatar fırlatıcılara da sahip. Şirket ayrıca Crossbow uzaktan kumandalı silah istasyonu tasarımını da tanıttı. Sistem, MTLB ve Tigr araçlarına monteli olarak sergilendi. Sistem 7.62mm veya 12.7mm makinalı tüfekle donatılabiliyor.

Avrora Robotics şirketi ise MARS A-800 adlı insansız nakliye aracını tanıttı. Araç altı askeri, teçhizatları ile birlikte taşıyabiliyor. GPS / GLONASS seyrüsefer sistemine sahip araç, tanımlanan bir personel ya da aracı takip de edebiliyor.

BMP-3 zırhlı muharebe aracının Dragon adı verilen yeni nesil versiyonu ve 57mm insansız taretli versiyonu ilk kez kamuoyuna tanıtıldı. BMP-3 Dragon'da, aracın arka kısmının tasarımı değiştirilmiş; 100m 2A70 yivli setli top ve 30mm 2A72 top içeren taret eklenmiş. Kreçet komutan görüş sistemine sahip aracın motoru 816bg güçlü UTD-32 sıvı soğutmalı dizel.


Suriye

ABD Merkez Komutanlığı Komutanı Orgeneral Lloyd Austin, muhalifler için yürütülmekte olan "Eğit - Donat" programının büyük bir başarısızlık olduğunu, bu program ile eğitilip halen IŞİD'e karşı savaşmakta olan dört ya da beş militan bulunduğunu açıkladı. [40]

El Nusra cephesi, İdlib yakınlarında bulunan ve iki yıldır kuşatma altındaki Ebu Zuhur Hava Üssü'nü ele geçirdi. [41][42][43][44][45]

15 Eylül günü yerel saatle 0030 sularında Halep'teki Nayrab Mülteci Kampı yakınlarında Suriye ordusuna ait bir Mi-8 tipi genel maksat helikopteri düşürüldü. Helikopterin iki mürettebatı da hayatını kaybetti.

Suriye Hava Kuvvetleri'ne ait bir Suhoy Su-22M-4 (NATO kodu "Fitter") tipi taarruz uçağı, 17 Eylül günü Cezel petrol yatağı yakınlarında düşürüldü.

Avustralya hükümeti 9 Eylül günü, Avustralya Hava Kuvvetleri'nin, IŞİD'e karşı düzenlenen hava harekâtının Suriye kısmına da katılmasına karar verdi. Okra Harekâtı kapsamında IŞİD operasyonuna destek veren Avustralya'nın bölgede altı F/A-18 Hornet savaş; bir KC-30A tanker ve bir E-7A Wedgetail havadan erken ihbar ve komuta kontrol uçağı bulunuyor. Müteakiben F/A-18'ler 11 Eylül'ü 12'ye bağlayan gece Suriye üzerinde ilk muharip göreve çıktılar.

Fransız Hava Kuvvetleri 8 Eylül günü IŞİD'e karşı düzenlenen hava harekâtında ilk kez Suriye'de göreve çıktı. Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki El Dafra Hava Üssü'nden kalkan iki Rafale jeti, Reco NG keşif podları ile keşif - gözetleme görevi icra ettiler. Ertesi gün ise elektronik istihbarat sistemleri ve Wescam MX20D elektrooptik kamera ile donatılmış bir Atlantique 2 deniz karakol uçağı Suriye üzerinde keşif ve istihbarat toplama uçuşu gerçekleştirdi. Fransız uçakları 27 Eylül günü ilk muharip görevlere çıktılar. Fransa'nın IŞİD'e karşı düzenlenen hava harekâtına katkısı olan Chammal Harekâtı kapsamında bölgeye konuşlandırmış olduğu altı Rafale, üç Mirage 2000D, üç Mirage 2000N ve Atlantique 2 uçakları bulunuyor. [46]

Suriye ordusu özel harekât birlikleri, İngiliz Accuracy International üretimi AWM keskin nişancı tüfeklerini kullanırken görüntülendi. [47]


Ukrayna

Kiev'de 22 - 25 Eylül tarihleri arasında Kiev Arms and Security Defence Expo adlı savunma fuarı düzenlendi. [48]

Novator şirketi sergide yeni geliştirdiği SPS-2000 radar ikaz alıcı sistemini tanıttı. Sistem, Rus yapımı uçaklarda kullanılan Avtomatika SPO-150'nin halefi olarak geliştirildi. Jane's Defence Weekly'nin 25 Eylül tarihli haberine göre halihazırda sistemin en kuvvetli adayı Çin - Pakistan ortak üretimi JF-17 Thunder savaş uçağı.


Yunanistan

Yunan Kara Havacılık birlikleri, Blue & White Glory (Mavi ve Beyaz Zafer) tatbikatı için İsrail'e gitti. [49]


[3]"Iraq Agrees to Share Intelligence on ISIS With Russia, Syria and Iran": http://smallwarsjournal.com/blog/iraq-agrees-to-share-intelligence-on-isis-with-russia-syria-and-iran
[5]"UK air and drone strikes in Iraq – a look at the data": http://dronewars.net/2015/09/15/uk-air-and-drone-strikes-in-iraq-a-look-at-the-data/
[7]"Hungarian Troops Also to Be Involved In Training Kurdish Fighters": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=167344&cat=3
[8]"Hi-Tech Ballistic Missiles Seen During Iran's Military Parades": http://sputniknews.com/military/20150923/1027403490/iran-ballistic-missile-military-parade.html
[11]"IAI unveils BirdEye 650D, mini-UAV designed for 24 hour missions": http://defense-update.com/20140708_birdeye650d.html#.VhretWuRaXc
[12]"European client orders Elbit surveillance system for Hermes 900 UAVs": http://www.janes.com/article/54084/european-client-orders-elbit-surveillance-system-for-hermes-900-uavs
[13]"Elbit Systems Awarded Approximately $70 Million Contract for the Supply of Intelligence Integrated Systems to A Latin American Country": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=167237&cat=3
[14]"IAI touts special mission Challenger 605 biz-jet for undisclosed operator": http://www.janes.com/article/54163/iai-touts-special-mission-challenger-605-biz-jet-for-undisclosed-operator
[15]"DSEI 2015: Elbit Systems Presents Innovative Capabilities and Solutions": http://www.miltechmag.com/2015/09/dsei-2015-elbit-systems-presents.html
[16]"Rum Savunma Bakanı RMMO'nun yeniden yapılandırılmasından bahsetti": http://www.kibrispostasi.com/index.php/cat/58/news/171517/PageName/GUNEY_KIBRIS
[17] 
[19]"Egypt agrees to buy warships built for Russia from France": http://www.bbc.com/news/world-europe-34335224
[21]"Why Is Egypt Buying Two Orphaned Mistral Class Aircraft Carriers From France?": http://foxtrotalpha.jalopnik.com/why-is-egypt-buying-two-orphaned-mistral-class-aircraft-1732595299
[22]"Source: Egypt Buys 50 Russian Alligator Helicopters, Deck-Based Version May Be Supplied": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=167180&cat=3
[24]"Sagem and AOI - Aircraft Factory Sign Collaboration Agreement On Drones for Egyptian Defense Market": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=167214&cat=3
[25]"Egyptian forces mistake Mexicans for militants, kill 12 in air raid": http://www.reuters.com/article/2015/09/14/us-egypt-violence-mexico-idUSKCN0RE00B20150914
[26]"Romanian Government Seeks to Prop Up Ailing Defense Industry with Supplemental Funding": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=167130&cat=3
[28]"Perilous Puzzle: Su-30SM Fighter Jets Appear At Russia's Growing Base In Syria": http://foxtrotalpha.jalopnik.com/perilous-puzzle-su-30sm-fighter-jets-appear-at-russias-1731934051
[31]"Sighting of R-166-0.5 signals vehicle affirms inflow of Russian military into Syria": http://spioenkop.blogspot.com.tr/2015/09/sighting-of-r-166-05-signals-vehicle.html
[32]"4 Russian warships launch 26 missiles against ISIS from Caspian Sea": https://www.rt.com/news/317864-russian-warships-missiles-launch/
[33]"Venezuela to Buy at Least 12 Russian Fighter Jets - President Maduro": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=167064&cat=3
[35]"Russian Pacific Fleet Prepares For Arrival of New Missile Submarines": http://fas.org/blogs/security/2015/09/pacificfleet/
[40]"Only 4 to 5 American-trained Syrians Fighting Against the Islamic State": http://smallwarsjournal.com/blog/only-4-to-5-american-trained-syrians-fighting-against-the-islamic-state
[43]"The fall of Abu ad-Duhor airbase, the Civil War's longest siege comes to an end": http://spioenkop.blogspot.com.tr/2015/09/the-fall-of-abu-ad-duhor-airbase-civil.html
[47]"Syrian Special Forces spotted with British Accuracy International AWM sniper rifles": http://spioenkop.blogspot.com.tr/2015/09/syrian-special-forces-spotted-with.html


TOBB Savunma Sanayii Meclisi Toplantısı

$
0
0
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Savunma Sanayii Meclis Toplantısı dün (20 Ekim) TOBB İkiz Kuleler yerleşkesinde gerçekleştirildi.

Savunma Sanayii Müsteşarı Prof. Dr. İsmail Demir'in de katıldığı toplantının gündemi, ihracat odaklıydı. Müsteşara ilaveten SSM'den Müsteşar Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Celal Sami Tüfekçi ve Uluslararası İşbirliği Daire Başkanı Asuman Vangölü de toplantıya katıldı.

Toplantıda sunum ve tartışmaların merkezinde ihracat olduğu için tüm konuşmaların bir şekilde 2023 yılı için belirlemiş olan USD25 milyarlık ihracat hedefine bağlanması kaçınılmazdı. Sanıyorum bu nedenle de toplantı, herhangi bir somut sonuç ya da fayda yaratamadı. Zira söz konusu hedefin komedi derecesine varacak şekilde gerçeklerden kopuk oluşu, sektörü ve sektörün geleceği ile ilgili yapılan tartışmaları kaçınılmaz biçimde kısır döngüye sokuyor. Ayrıntılarına aşağıda değineceğim.

Toplantıda aldığım notlar ve gözlemlerim şu şekilde:

Toplantının açılış konuşmasını, Meclis Başkanı Yılmaz Küçükseyhan yaptı. Küçükseyhan, Savunma ve Havacılık Sanayii İmalatçılar Derneği (SASAD) tarafından bir süre önce açıklanan 2014 Yılı Sektör Performans Raporu'ndan bazı veri ve istatistikleri paylaştı. Bunlardan öne çıkanlar şöyle:


Temel Göstergeler (milyon USD)
Gösterge
2013
2014
Ciro
5,076
5,101
İhracat1,3911,650
Alınan Siparişler
8,000
11,000
İthalat
1,327
1,351
ArGe
926
887
Yurtdışı Satış Gelirleri
1,569
1,855

Savunma Sanayii İhracatı
(milyon USD)
2010853
20111,090
20121,262
20131,391
20141,650

2014 yılı itibariyle savunma sanayii sektöründe çalışan kişi başı ciro, USD163,273 olarak gerçekleşmiş. Küçükseyhan bu rakamın Avrupa ve ABD'de en az 3 - 4 katı olduğunu ekledi.

2014 yılı içinde yapılan USD1.65 milyarlık ihracata ilaveten, yaklaşık USD250 milyonluk da döviz kazandırıcı hizmet gerçekleştirildiği, dolayısıyla SASAD verilerine göre 2014 yılı sektör toplam ihracatının USD1.855 milyar olduğu bilgisi sunuldu.

2013'e kıyasla bölgelere göre ihracat tablosu ise şöyle:

Bölgelere Göre İhracat Performansı
(milyon USD)
Bölge20132014Değişim
Amerika680581- %15
Avrupa336418+ %24
Asya ve Afrika554856+ %55

Küçükseyhan, 2023 itibariyle Asya ve Afrika havacılık ve savunma pazarının toplam USD3 trilyonluk bir hacme ulaşmasının beklendiğini, bu kapsamda söz konusu pazarlardaki Türk varlığının artış eğiliminde olmasının sevindirici olduğunu söyledi. Öte yandan ABD pazarındaki dikkat çekici düşüşün, özellikle offset kaynaklı iç hacminin daralmasından kaynaklandığını belirtti.

2023 hedefleri ile ilgili bilgi veren Küçükseyhan, USD25 milyarlık toplam ihracat hedefinin dökümünü şu şekilde sundu:

Savunma: USD5 milyar
Sivil havacılık: USD10 milyar
Güvenlik: USD5 milyar
Sivil havacılık MRO (bakım, onarım ve yenileme): USD5 milyar

Bu hedeflerin gerçekleştirilebilirliği ile ilgili bir çalışma yapılmış. Bu çalışma kapsamında baz olarak, 2010 - 2014 yılları arasında sağlanmış olan yıllık ortalama %15 ihracat artış oranı baz alınmış (2013 - 2014 arası için bu oran %18). Bu oran Vf = Vi x (1 + CAGR)^yıl formülüne uygulandığında, yıllık ortalama %15 büyüme oranı korunursa 2023 yılı için sektörün ihracatı USD5.804 milyar olarak çıkıyor.

Aynı formül tersten de uygulanmış. Yani USD25 milyar hedefi için sektörün önümüzdeki 2014 - 2023 arası dönemde ne kadar büyümesi gerektiği de hesaplanmış. Buna göre bu dönem için sağlanması gereken yıllık ortalama büyüme oranı %35 olarak tespit edilmiş.

Yani özet olarak:

i. Eğer Türk savunma sanayii son 5 yıllık dönemdeki büyüme performansını korursa, 2023 yılında yaklaşık USD5.8 milyar ihracat gerçekleştirecek.

ii. 2023 - USD25 milyar ihracat hedefini gerçekleştirebilmesi için önümüzdeki 9 yılda yıllık ortalama %35 oranında büyüme sağlaması gerekecek.

Küçükseyhan'ın ardından TOBB Başkanlık Özel Müşaviri Hakan Kızıltoprak, Avrupa Nükleer Araştırma Enstitüsü CERN ile yapılan işbirliği ve Türk sanayii için muhtemel fırsatlara dair bir sunum yaptı. TOBB bünyesinde kurulan CERN İrtibat Ofisiüzerinden ortak araştırma faaliyetleri ya da sanayi katılımı, tedarikçi olma süreçleri gibi konularda destek sağlanıyor.

Merkezde tek bir Türk vatandaşı bilim insanının dahi çalışmıyor olması ise üzücü.

Meclis Başkan Yardımcısı Haluk Bulucu, her zamanki sıradışı üslubu ile güzel bir çokluortam sunumu gerçekleştirdi. Türkiye'nin maruz kaldığı güvenlik tehditleri, jeopolitik ortam ve sanayinin kapasitesi odaklarında kurguladığı sunumun ana fikri, Türk savunma sanayiinin yeni bir devrime ihtiyacı olduğu idi. Savunmaya milli gelirinin %1.7'sini ayıran Türkiye'nin, bu tehditlerle mücadele edebilmek ve savunma sanayiinin gelişiminin sürdürülebilirliğini sağlamak için daha fazla kaynak ayrılması gerektiğini vurguladı.

Bulucu, kısa süre önce TASAM (Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi) tarafından kamuoyuna açıklanan "Türk Savunma Sanayiinin Geleceği" başlıklı raporda yapılan bir tespite de dikkat çekti. Bulucu'nun paylaştığı tespit aynen şu şekilde:
Türk savunma sanayii gelebileceği doruk noktasına ulaşmıştır. Türk savunma sanayiinin ana müşterisi TSK’nin orta ve uzun erimli ihtiyaçlarının büyük ölçüde karşılanmış veya proje takvimine bağlanmış olması, mevcut kapasitenin doygunluk haline ulaşmasında bir diğer önemli nedenini oluşturmaktadır. Bu daralmanın, ileri teknoloji ihtiyaçların belirlenmesi suretiyle aşılması mümkün gibi görülebilirse de sadece millî ihtiyaçların karşılanmasına endekslenen böyle bir sistemin uzun dönemde sürdürülebilirliğini sağlamak mümkün görülmemektedir. Bu tür dışa kapalı ekonomik işleyişlerin yıkıcı etkilerinin ilgili sektörle sınırlı kalmadığına ülke ekonomisini de aşılamaz bir sarmala sürüklediği tarihi ve güncel örneklerle sabittir.
Bulucu'nun vurguladığı ve pek çok sektör paydaşının da katıldığı husus, yukarıdaki ifadede yer alan "doygunluğa ulaşılmış olma" tespitinin yanlışlığı idi. Bu ifade, dolaylı olarak Türk Silahlı Kuvvetleri'nin tüm ihtiyaçlarının yerli savunma sanayii tarafından artık karşılanmış olduğu, artık ihracata yönelinmesi gerektiğini belirtiyor. Her ne kadar ihracat faaliyetlerinin sürdürülebilirlik ve büyüme açısından önemi tartışılmaz olsa da, argümanın dayanak noktası sakattır. Zira, özellikle iç ve dış tehdit ortamının baş döndürücü bir hızla değiştiği bir ortamda TSK'nın tüm ihtiyaçlarının karşılanması noktasında sektörün doygunluğa ulaşmış olduğunu iddia etmek mümkün değildir. Bilakis, modernizasyon, yenileme ve yeni sistemlerin geliştirilmesi gibi kalemlerde artan ürün ve proje ihtiyacı mevcuttur. Bu bakımdan raporun, her ne kadar insan kaynakları ve sektörün entelektüel kapasitesi bakımlarından önemli ve yerinde tespitleri olsa da, aksak yönleri bulunduğu görülüyor.

Haluk Bulucu'nun sunumundaki dikkatimi çeken bir diğer vurgu, alt sistem ve yan sanayi konularındaki zafiyete dikkat çekilmesi oldu. Bir diğer vurgu da, "...mış gibi yapıp kendi söylediğine inanmak" tespiti idi. Bu genetik hastalığımız, özellikle sektörde son zamanlarda çok belirgin bir şekilde görülmekte.

Ekonomi Bakanlığı'ndan Ali Rıza Oktay, savunma sanayiine sağlanan teşviklerle ilgili bilgi verdiği sunumunun başında, 2023 genel ekonomik hedeflerine ilişkin bilgiler verdi. Buna göre 2023 yılında,

USD500 milyar mal ihracatı
USD625 milyar mal ithalatı
USD150 milyar hizmet ihracatı

olmak üzere USD1.1 trilyonluk dış ticaret hacmi ile dünya ihracatında %1.5 paya sahip olunması hedefleniyor.

Oktay, Ekonomi Bakanlığı verilerine göre Türk savunma sektörü, 2014 yılında toplam USD1.827 milyar ihracat ile ile dünyada 25'nci sırada yer alıyor.

Toplantının sonunda konuşan Savunma Sanayii Müsteşarı İsmail Demir, USD25 milyar ihracat hedefinin "çok uçuk göründüğünü" ifade etti. Ancak Demir aynı zamanda, ürün üreten konumdan, ürüne akıl katan, katma değer üreten bir konuma geçiş yapılmakta olduğunu, bu geçiş döneminde elde edilen performans verilerine bakarak geleceğe dair umutsuzluğa kapılınmaması gerektiğini de vurguladı. Demir'e göre, katma değer içeren sistem çözümlerinin ortaya çıkması ile birlikte ihracatta çok hızlı bir sıçrama kaydetmek mümkün.

Müsteşar, firmaların kuruma sık sık "bize müşteri bulun, bize iş bulun" talepleri ile geldiğini, ancak bunun sağlanması için şirketlerin ve sektörlerin önceliklerinin, hedef ve kabiliyetlerinin SSM tarafından biliniyor olması gerektiğini söyledi. Özeleştiri babında ise SSM ile TSK'nın da birbirleri ile çok iyi iletişimde olmaları gerektiğini de hatırlattı.

Müsteşar, sektör olarak alınması gereken tedbirlerin ve önlemlerin alınmasında çok yavaş kalındığını vurguladı. Sektör içi sıkışmışlığa dikkat çekerek, diğer sektörlerle işbirliğinin geliştirilmesi gerektiğini ifade etti.


Gözlem ve Değerlendirmeler

Toplantı gündeminden hareketle değerlendirmelerimi dört ana başlıkta toparladım. Ancak öncesinde ifade etmek zorunda olduğum bir rahatsızlığım var:

IDEF fuarları hariç 10 seneden fazla bir süredir savunma ve havacılık sektörüne yönelik konferans, seminer, sempozyum ve benzeri etkinlikleri vaktim ve iş yüküm elverdiğince takip etmeye çalışıyorum. Özellikle Ankara'daki neredeyse hiç bir etkinliği kaçırmadığımı, bizzat katılamasam bile konuşulanları ve gündemi yakından takip ettiğimi söyleyebilirim. Ve artık katılacağım etkinliklerde seçim kıstaslarım değişiyor. 5 yıldızlı otellerde ya da uluslararası katılımlı etkinliklere özellikle katılmaya özen gösteriyorum. Zira bu tür etkinliklerde sunulan yiyecek ve içecek ikramları çok daha kaliteli, bol çeşitli oluyor. Konferanslarda yaygın olarak tercih edilen ODTÜ Kongre ve Kültür Merkezi'nde, etkinliklerin ilk yarılarından sonra nadiren bulunuyorum, çünkü KKM'de Nescafe 3'ü 1 arada poşet kahve veriliyor ve tadı çok yapay.

Çünkü bu etkinlikler başka bir işe yaramıyor. Zaten çok büyük olmayan sektördeki aynı yüzler, konuşulan aynı konular, hep bir "koşturmaca", "yoğunluk" içinde olmalar, herkesin devamlı bir şeyleri yetiştiriyor görüntüsünde olması, "nasılsınız" sorularına hep bir meşguliyet vurgusuyla yanıt verilmeleri, SSM ya da TSK'dan üst düzey bir yönetici bir mekana girdiğinde simültane şekilde önlerin iliklenmesi, başların eğilmesi ve hatta topuk selamlarının çakılması, peşlerinden koşturmalar, kürsüde ya da ikili görüşmelerde hep aynı şeylerin söylenmesi, hep aynı gereklilik kipi dolu yüklemler ama sıfır aksiyonlar...

Çok sıkıldım.

Sektörün hal ve gidişi ortadayken, ihtiyaç makamından tedarik makamına herhangi bir sağlıklı iletişim yokken, sektörün vizyon ve kapasitesi büyük ölçüde "efendim ihtiyaç belirtilirse yapmaya hazırız" ile sınırlıyken, ihtiyaç makamının vizyonu ise ortadayken, bu tür etkinliklerden dişe dokunur bir eylem kararı, sonuç ya da gelişme beklemek hayalperestlik ve hatta katılım dahi vakit israfına dönüşüyor.

USMOS ve SAVTEK gibi akademik konferansları hiç saymıyorum bile: Sunulan makalelerin büyük kısmının doğru dürüst bilimsel bir fayda ya da içeriği olmaması bir yana, son zamanlarda peydah olunan bir huy: Yazarların makale sunumlarına hiç bir gerekçe ya da önceden duyuru olmaksızın katılmamaları ve dinleyicilerin salonda onları beklemek zorunda bırakılmaları..

Sektörün ve hatta genel ölçekte ulusal savunma ve güvenlik mekanizmasının, potansiyel enerjiyi kinetik enerjiye dönüştürme kabiliyetinde, ulusal güvenlik riski teşkil edecek boyutlarda bir zafiyeti söz konusu.

Neyse, geçelim. Toplantı sırasında not aldığım tespitlerim şunlar:

1. İnsan kaynakları: 2014 rakamlarına göre Türk savunma sanayii sektöründe yaklaşık 32,000 kişi çalışmaktaydı. USD1,855 milyar ihracat verisi üzerinden hareket edersek, kişi başı ihracat yaklaşık USD58,000 demektir. Eğer sektör bu performansını koruyarak 2023 yılında USD25 milyar ihracat yapacaksa, dokuz yılda toplam çalışan sayısının 430 bine ulaşması gerekiyor. Ama eğer ABD ve Avrupa'da elde edilen 300 bin - 400 bin dolaylarındaki kişi başı ciro performansı tutturulursa, bu sefer toplam çalışan sayısı 60 - 80 bin civarı bir rakama ulaşmalı.

Yani sektör, insan kaynakları açısından dokuz yıl içinde en az iki katı büyüme kaydetmek zorunda. Bu büyümeyi sağlayacak yeni personelin ne kadarı yeni mezun, ne kadarı tecrübeli proje yöneticisi, iş geliştirme, satış ve pazarlama uzmanı, ne kadarı idari uzman olacak, orası ayrı konu. Türkiye'deki eğitim sistemi, özellikle ara eleman yetiştirmedeki zafiyet de göz önüne alınırsa, ortada pek iç açıcı bir tablo görünmüyor.

Bu büyüme oranını daha düşük tutup verimlilik alanında radikal önlemlerin alınması, verimliliğin artırılması ile kişi başı ciroyu yükseltmek de bir seçenek. Ancak burada ne kadar belirgin bir fark yaratılabilir, bu fark bu kadar sürede sağlanıp korunabilir mi, o da soru işareti. Protoipi geliştirecek insan kaynağı ile seri üretim ve bakım - onarım - idame süreçlerini yönetecek insan kaynağının nitelikleri aynı değildir.

2. Offset: Offset kaynaklı satışların Türk savunma sanayiinin ihracatında uzun süredir %50 - 60 dolaylarında bir paya sahip olduğu biliniyor. Yani kabaca USD1.855 milyarlık dışsatımın USD1 milyarından fazla bir kısmı offsetten geliyor. Bu, şu demek: Eğer offset, Türk savunma sanayiinin ihracatında bu dolaylarda bir paya sahip olmaya devam ederse bu, 2023 yılındaki USD25 milyarlık ihracatın kabaca USD15 milyarının offset kaynaklı olacağı anlamına gelir. Halihazırda birkaç milyar tutarında offset yükümlülüğünün doldurulamamış olması bir yana, bu boyuttaki bir offset hacmi, en az USD20 milyar dolarlık savunma alımı anlamına gelecektir.

Dolayısıyla paradoksal bir biçimde Türk savunma sanayiinin ihracatının büyümesi için daha fazla ithalat yapılması gerekecektir (yani TSK ihtiyaçları için yurtdışından ne kadar fazla silah ve sistem alınırsa, o kadar çok ihracat fırsatı doğacaktır). Offset'te katma değere sahip sistem ve alt sistemlerden ziyade taşeron üretimin ön planda olduğu hatırlanacak olursa, eğer ihracatta offset bağımlılığından kısa süre içinde kurtulunmazsa Türk savunma sanayii, büyük ülke ve şirketlerin ara üretim / taşeron merkezi olarak konumlanmak zorunda kalacak demektir.

3. İhracatın maliyeti: Türk savunma sanayiinin halihazırdaki en önemli ihracat kalemleri karakol botları, tekerlekli ve paletli kara araçları, muhabere sistemleri ile parça ve bileşen üretimi. Ancak bu sistem ve platformların getirisi, söz gelimi uzay sistemleri, uçak motorları, yazılım ve C4ISR sistemleri gibi oransal olarak büyük değil. Dahası, örneğin bir insansız hava aracı ya da helikopter ihracatı yapıldığında, bu platformların motor, transmisyon, hedef tespit/teşhis sistemi, görev bilgisayarı gibi yükte hafif pahada ağır sistemlerinin ithalatı söz konusu olduğunda, sözleşme bedeli üzerinden büyük bir başarı sağlansa bile net getiri anlamında bir fayda sağlanamıyor.

Dolayısıyla sektörün ihracat başarısına ilişkin strateji belirlenirken, ihracatın maliyetinin de göz önüne alınması gerekiyor. Bugün Türkiye T129, Anka, Altay, MilGem gibi platformların ihracatına soyunurken, bu platformlarda kullanılan yabancı kaynaklı motor, transmisyon, algılayıcı ve benzeri alt sistemlerde ve/veya bunların bileşenlerinde yurtdışına bağımlı durumdadır. Bu durumun en çarpıcı örneği, Azerbaycan'a yapılmak üzereyken, Almanya'nın motor ve transmisyon iznini vermediği için mümkün olamayan Fırtına kundağı motorlu obüs satışında görülmüştü.

Politik ve ticari nedenlerle ihracat izni verilmeme riskleri bir yana, kritik alt sistem ve bileşenlerde yurtdışına bağımlılık, maliyet kaleminde de sektörün yumuşak karnıdır. Son kullanıcı yerli ya da yabancı olsun, imzalanan sözleşmenin bedelinin önemli bir miktarı, söz konusu sistemlerin tedariki için yurtdışına aktarılmak zorundadır.  Bu nedenle de sektörün net kâr ve net gelişme performansı sınırlı kalmaktadır. Yani başka bir ifadeyle USD25 milyar ihracat demek, bu miktarın önemli bir kısmının yurtdışına kanalize edilmesi demektir. Eğer dokuz sene içinde Türkiye motor, transmisyon, sensör, yazılım gibi kritik konularda yetkin, yüksek performanslı ve rekabet gücü yüksek ürünler ortaya koyabilirse, yurtdışına "hediye edilecek" payın miktarı düşürülebilir.

4. Kılıfına uydurmaya çalışmak: Toplantıda benim canımı en çok sıkan hususlardan biri, USD25 milyar hedefine ulaşmak için gerekli büyüme oranının hesaplandığı formülün izah edildiği kısım oldu. Yılmaz Küçükseyhan, SSM Müsteşarı İsmail Demir'in, bilimsel yaklaşımlarla somut hedeflerin konuşulması gerektiği yönündeki yorumundan hareketle böyle bir formül üzerinde çalışıldığını söyledi. Yani başka bir ifadeyle, "USD25 milyara ulaşmak için ne yapılmalı" sorusuna, matematiksel bir yanıt aranmış. Bu ise şu demek: Ortada bir hedef var ve bu hedefe ulaşmak için tersten hesap kitap yapılıyor, 25 milyar rakamı rasyonalize edilmeye çalışılıyor.

Halbuki tam tersi olmalıydı: Bilim ve teknoloji politikaları belirlenirken öncelikle uzun vadeli hedefler ve eldeki imkân ve kabiliyetler tespit edilir, daha sonra da bu araçlar üzerinden kısa ve orta vadeli eylem planları şekillendirilir. Yani eğer ortaya bir ihracat hedefi konacaksa, öncelikle sektörün içinde bulunduğu durum, kapasite ve yetenekleri, performansı ve kısa - orta - uzun vadeli öngörülerin sunulmuş, tartılmış ve tartışılmış olmaları gerekir.

Ancak biliyorum ki bu, böyle olmadı. Neredeyse parmağı yalayıp havaya tutarak rüzgarın yönünü tayin edercesine bir ciddiyetle "belirlendi" USD25 milyar. İddialı hedefler belirlemek genetik zafiyetlerimiz arasında, ancak dünyanın ve hayatın gerçeklerinden kopuk, absürdlük derecesine varan menziller, sadece kendimizi komik duruma düşürmemize neden olur (Daha da kötüsü, olayın iç yüzünü hesabı, kitabıyla ortaya koyanlar korkaklıkla, güvensizlikle, karamsarlıkla suçlanırlar).

Hedef belirlemek, başarının en önemli ön şartlarındandır. Hedef, ulaşılabilir ve gerçekçi ancak bir yandan da zorlayıcı ve meydan okuyucu olmalıdır. Aksi takdirde tembelliğe, körelmeye ya da yılgınlığa neden olur.

Saçmalık derecesine varan hedefler ise hedef değil, engeldir. Örneğin dün koca bir toplantı salonu dolusu üst düzey yönetici ve bürokrat, yarım iş günlerini, absürd bir "hedefi" enine boyuna tartışarak harcadılar.

Stratejik Hava Savunma Sistemleri ve Türkiye'nin Yol Haritası Paneli

$
0
0
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı'nın (SETA) düzenlediği Stratejik Hava Savunma Sistemleri ve Türkiye'nin Yol Haritası başlıklı panel 26 Ekim günü SETA'nın merkez binasında bulunan konferans salonunda düzenlendi.

SETA Güvenlik Araştırmaları Masası Başkanı Dr. Murat Yeşiltaş'ın moderatörlüğünde düzenlenen panele konuşmacı olarak Savunma Sanayii Müsteşarı Prof. Dr. İsmail Demir, MEF Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kibaroğlu, İzmir Ekonomi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Sıtkı Egeli, ASELSAN Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Kaval ve ROKETSAN Genel Müdür Yardımcısı Sartuk Karasoy katıldılar.

Basının yoğun ilgi gösterdiği panelde, SSM'den daire başkanı seviyesinde yoğun katılım vardı. Panele konu sistemlerin son kullanıcısı olan hava kuvvetlerinden ise iki personel, dinleyiciler arasında hazır bulundu.

Savunma ve güvenlik alanında örneği çok görülmeyen bir etkinlik olan panele ilişkin notlarım ve değerlendirmelerim şu şekilde:

Açılışta konuşan SSM Müsteşarı İsmail Demir, genel hatları ile hava savunma sistemlerinin özellikleri, kullanım alanları ve Uzun Menzilli Bölge Hava ve Füze Savunma Sistemi Projesi (T-LORAMIDS; Turkish Long Range Air and Missile Defence System) ihalesi ile ilgili bilgiler sundu.

Demir'in konuşmasından önce gösterilen ve SSM tarafından hazırlanan videolar özellikle dikkat çekiciydi. Bu videolarda çok genel hatları ile hava savunma konsepti, hangi tür sistemlerin hangi hedeflere karşı ve nasıl kullanıldığına dair bilgiler kolayca anlaşılabilir şekilde verilmiş. Umarım söz konusu videolar kısa süre içinde kamuoyu ile paylaşılır. Zira içerdikleri görsel ögeler itibariyle hava savunma konseptini kolayca izah etme açısından faydalılar.

Müsteşar'ın, ihale değerlendirmesinin sadece teknik kriterlere göre yapıldığı, seçimin politik yansımalarının değerlendirmeye dahil olmadığını ifade etmesi özellikle dikkat çekiciydi.

Demir öte yandan, ihalenin artık Teklife Çağrı Dosyası'nda (TÇD)  belirtilen kapsamın dışına çıkmış olduğunu, teknoloji transferi odaklı ve siyasi seviyede görüşmelerin yürütülmekte olduğunu söyledi. Sorulan bir soruya verdiği yanıtta Müsteşar, Rusya'nın teklifini yinelediği haberlerini kesin bir dille yalanladı.

Müsteşardan sonra konuşan Prof. Dr. Mustafa Kibaroğlu, uzun menzilli hava savunma sistemleri ile ilgili genel teorik bilgiler sundu. Kibaroğlu'nun verdiği bilgiler arasında, 1991 Körfez Savaşı'nda ABD PATRIOT hava savunma sistemlerinin vuruş isabet oranlarının %13 olduğu verisi dikkat çekiciydi. Her ne kadar yıllar içinde sistemin etkinliği artırılmış olsa da, avantajın saldıran tarafta olduğunu vurgulaması açısından ilginç bir veri.

Kibaroğlu ayrıca LORAMIDS projesindeki Çin sisteminin seçim kararından dolayı uluslararası akademik ve siyasi platformlarda Türkiye'nin maruz kaldığı, kimi zaman hakarete varan eleştiri ve baskılara da değindi.

Stratejik hava savunma sistemleri ve balistik füze tehditlerinin niteliklerine ilişkin ayrıntılı bilgiler veren Dr. Sıtkı Egeli'nin sunumu, teknik açıdan en yoğun konuşmaydı. Öne çıkan hususlar şu şekilde sıralanabilir:
  • Stratejik hava savunması, ülkenin grand stratejisi ve dış politikası ile çok yakından, doğrudan ilgili bir konudur.
  • Balistik füzelerin kendilerine özgü bazı özellikleri bulunmaktadır. Bunlar tespit edilmelerinin ve yakalanmalarının çok zor olması, çok yüksek sürate sahip olmaları ve bu nedenle savunma sistemlerine reaksiyon için çok kısa süre bırakmaları, menzillerinin uzaması ile çıkabildikleri irtifanın artması ile vuruş hız ve açılarının çok yüksek olması olarak sıralabilir.
  • Balistik füzelerin çoğu, aynı mesafeyi jet uçaklarına göre 5 ila 10 kat daha hızlı kat edebilmektedirler.
  • Uzun menzilli füzeler, uçuşlarını uzay ortamında, farklı fizik kurallarının hakim olduğu bir ortamda gerçekleştirmektedir. 
  • Balistik füzelere karşı geliştirilen savunma çözümlerinin bir kısmı, mevcut sistemlere yeni kabiliyet kazandırılması şeklindedir. Bu ise, belli bir seviyeye kadar savunma imkânı sunmaktadır.
  • Savunma sistemlerinin özellik ve yetenekleri, atılan füzenin özelliklerine doğrudan bağlıdır.
  • 1,500km ve daha uzun menzilli balistik füzeleri, atmosfer içinde önlemek imkânsızdır. Bunlar için uzay konuşlu erken ihbar ve ikaz uyduları, Kürecik'teki radar istasyonu gibi özel sensörler gereklidir. Bunların geliştirilmeleri, üretilmeleri ve kullanılmaları son derece pahalıdır.
  • Balistik füzelere karşı savunma geliştirirken komuta - kontrol süreçlerinin tamamen otomatize edilmesi gerekmektedir. Önleme kurallarının, angajman politikasının önceden belirlenmesi, yetkilendirmelerin baştan tanımlanması gerekmektedir. Reaksiyon süresi son derece kısa olduğu için, olası bir tehdit anında emir - komuta zinciri içinde onay mekanizmasının işletilmesi mümkün olamayabilir.
  • Füze savunması, "iki sistem tedarik ettik, şuraya konuşlandırdık" diyerek çözülebilecek bir mesele değildir. 
  • Ülkenin genelini bir savunma şemsiyesi altına alabilmek için önlemeyi mümkün mertebe uzayda gerçekleştirmek gereklidir.
  • Saldıran taraf, bu alanda her zaman savunan tarafın bir adım önündedir
  • Balistik füze alanında yeni teknoloji ve çözümler geliştirilmekdir. Bu kapsamda yakın gelecekte hizmete girecek sistemler, mevcut savunmaları anlamsız kılacaktır. Bunlar arasında öne çıkanlar: Dekoy ve aldatıcı hedeflerdeki gelişmeler, çoklu başlıklar ve en önemlisi hipersonik araçlardır (Hypersonic Glide Vehicle).
  • ABD tarafından son dönemde itiraf edilen bir husus, füze savunmasının rakamlarla sağlanmasının mümkün olmadığıdır. Günümüzde tanesi 20 - 30 milyon USD maliyete sahip bir füzesavar füze ile etkin bir savunma şemsiyesi sağlamak mümkün değildir.
  • ABD füze savunması için son 30 yılda USD350 milyar harcamıştır. Bu, yalnızca ABD hükümetleri tarafından harcanan para olup özel sektör ve sanayi harcamaları dahil değildir. Halen yılda ortalama USD10 milyar dolar, füze savunmasına harcanmaktadır. 
  • Rusya ve Çin'in stratejik hava savunma sistemleri geliştirmelerindeki ana amaç, savunmanın nasıl aşılabileceğine dair teknik, teknoloji ve taktiklerin tespitidir. 
  • Türkiye, 1960'lı yıllardan bu yana balistik füze tehdidi altındadır (FROG ve SCUD'lardan başlayarak). Buna karşı geliştirilmiş hiç bir savunma bulunmamaktadır, zira NATO savunma şemsiyesine güvenilmiştir.
  • İlk kez 1991 - 1992 döneminde SSM tarafından PATRIOT alımı gündeme gelmiştir.
  • 600-700km menzilli sistemlere karşı savunma, mevcut hava savunma sistemleri ve bunların yeni kabiliyetler kazandırılmış türevleri ile önlenebilmektedir. Ancak örneğin İran'ın elinde 10 yıldır 1,200km menzilli sistemler bulunmaktadır ve halen bu kabiliyetini 2,000 - 2,200km menzillere taşımıştır.
  • Rusya, 2008 savaşında Gürcistan'a taktik balistik füze fırlatmıştır ve halen 500km menzilli Iskander füzesini bir dış politika aracı olarak Kırım ve Doğu Avrupa'da kullanmaktadır.
  • Türkiye'nin acilen çözmesi gereken bir hava savunma zafiyeti bulunmaktadır. Bir evin çatısı, evin temeli ve duvarları olmadan inşa edilemeyeceği gibi, hava savunma şemsiyesi de en alt katmanlardan başlayarak kurulmalıdır.

ROKETSAN adına sunum yapan Dr. Sartuk Karasoy, füze savunma sistemleri ile ilgili teknik ayrıntıların olduğu bir konuşma yaptı. Sunumunda gelişen ve evrim geçiren hedeflerden bahseden Karasoy, yakın gelecekte gündeme gelecek tehdit tipleri ile ilgili şu değerlendirmeleri yaptı:

i. Konvansiyonel tipte hava soluyan hedefler: Uçak, helikopter, İHA, seyir füzeleri. Özellikle "küme" (swarm) taktiği uygulayan İHA ve füzeler

ii. Konvansiyonel olmayan tipte hava soluyan hedefler: Seyir füzeleri ve özellikle hipersonik uçuş yapan füzeler

iii. Balistik füzeler: Manevra yapabilen balistik füzeler

Türkiye'nin NATO füze savunma kalkanı projesindeki esas rolünün, Kürecik'teki radardan dolayı bir ileri gözetleme üssü olmak olduğunu belirten Karasoy, Avrupa'daki "Phased Adaptive Approach" benzeri, aşamalı ve uyarlanabilir bir yaklaşımla milli savunma sistemini kurulması gerektiğini vurguladı.

Karasoy, füze savunma sistemleri alanında teknoloji ve bilgi birikiminin hiç bir ülke tarafından paylaşılmadığını, dolayısıyla bu alana yönelik uluslararaası projelere girmenin mümkün olmadığını belirtti.

ASELSAN adına sunum yapan Mustafa Kaval, şirketin hava savunma ve komuta kontrol alanında yürüttüğü proje ve hedeflerini anlattı. Kaval, ASELSAN'ın hava savunma sistemlerinin ana ve alt bileşenlerine yönelik şirketin hazırlamış olduğu yol haritalarını paylaştı. Aynı zamanda milli geliştirilmiş hava savunma sistemi projesine yönelik kavramsal tasarım çalışmalarının devam ettiğini belirten Kaval, 2006 yılında SSM tarafından hazırlanan fizibilite çalışması sırasında alçak irtifa sistemlerini kolaylıkla geliştirebileceklerini, orta irtifa sistemlerin zaman alabileceğini ancak uzun menzilli sistemlerin boylarını aşacağını bildirdiklerini söyledi. Kaval, aradan geçen süreç zarfında kabiliyet ve teknoloji kazanıldığını, artık durumun değiştiğini söyledi.


Değerlendirmeler

Panel ve ele aldığı konuya dair gözlem ve değerlendirmelerimi şu şekilde sıralayabilirim:

1. Bu tür etkinliklerin sayısının kesinlikle artması gerekmektedir. Savunma ve güvenlik konularında karar alma mekanizması, son kullanıcı, akademi ve düşünce kuruluşlarının paydaşlığında bu tür beyin fırtınası, açık / kapalı oturum, panel ve benzeri etkinliklerin artması gerekmektedir. Türkiye, kendi ulusal savunma ve güvenlik politikalarının tasarım, geliştirme ve uygulama süreçlerinde çok ciddi entelleküel zafiyetlere sahip bir ülkedir. Bu açığın süratle kapatılması için bunun gibi düşünce ve bilgi paylaşım ortamlarının hızla kurulması elzemdir. Bu çalışmaları, söz konusu faaliyetlerin kurumsal bir yapı altında toplanması ve yürütülmesi izlemelidir.

2. Savunma Sanayii Müsteşarı İsmail Demir'in de dolaylı olarak teyit ettiği üzere, T-LORAMID ihalesinde, her bir adaya dair stratejik, politik, sınai ve ekonomik analiz ve öngörü çalışmaları gerçekleştirilmemiştir. Değerlendirme yalnızca teknik parametrelerle sınırlı kalmıştır. Halbuki hava savunma sistemleri gibi bazı askeri sistem konularında, yapılan seçimlerin politik ve stratejik etkiler, teknik kapasite ve performansın çoğu zaman önüne geçmektedir. Bu konular, doğrudan doğruya ülkelerin dış politika yönelim ve stratejilerinin bir uzantısı halindedir. Bu nedenledir ki, Çin seçiminin açıklanmasından sonra Batı tarafından muazzam bir tazyikle uygulanan politik ve endüstriyel baskılar karşısında herhangi bir oyun planı ve stratejisi bulunmayan ülkemiz, tabiri caizse fara tutulmuş tavşan gibi kalakalmıştır.

3. Savunma sistemlerinin ihtiyaç planlama ve tedarik süreçlerindeki bu "grand strategy" eksikliği, T-LORAMIDS projesinde kendisini çok yakıcı şekilde hissettirmektedir.

4. Yaklaşık 10 - 15 yıl sonra yaygın kullanıma girmesi beklenen hipersonik silahlar, manevra yapabilen balistik füzeler gibi sistem ve teknolojiler, mevcut ve planlanan balistik füze savunma sistemlerini anlamsız kılacaktır. Bu tür sistemlere karşı savunma geliştirmenin pratikte imkânsız oluşu bir yana, mevcut uzun menzilli balistik füzelere karşı bir savunma şemsiyesi kurmak, onlarca yıl ve onmilyarlarca dolara mâl olacak ArGe projelerini gerektirmektedir. Bugün, ABD gibi bir ülke bile bu konudaki başarısızlığını itiraf etmekteyken, Türkiye'nin en acil ihtiyacı olan kısa - orta menzil hava savunma ve C4ISR kabiliyetini güçlendirmeye odaklanmas, bir yandan da hızlı bir şekilde hava soluyan hedeflere karşı yüksek irtifa - uzun menzil hava savunma sistemi tedarik etmesi daha doğru bir tercih olacaktır.


Dört Deniz Bülteni - Ekim 2015

$
0
0


Karadeniz, Akdeniz, Kızıldeniz ve Gökdeniz havzasında savunma ve güvenlik gündemi
[PDF]



Azerbaycan

Azerbaycan güvenlik ve istihbarat bürokrasisinde Ekim ay içinde önemli görevden alma ve tutuklamalar gerçekleşti. Devlet Başkanı İlham Aliyev, 17 Ekim günü ülkenin merkezî istihbarat teşkilatı olan Milli Güvenlik Bakanlığı (Milli Təhlukəsizlik Nazirliyi) başkanı olan Eldar Mahmudov'u görevden aldı. Akabinde, MTN bünyesindeki çok sayıda üst düzey yönetici de gözaltına alındı. Söz konusu yöneticiler arasında MTN izleme merkezi müdürü Teymur Kuliyev, anti-terör merkezi başkan yardımcısı İlkar Aliyev, sınırdışı organize suçla mücadele merkezi başkan yardımcısı Fuzuli Aliyev, MTN izleme merkezinden Ferhad Atayev, Anar Şireliyev, Aşkın Aliyev ve Elşad Ezizov bulunuyor. Ayrıca çok sayıda personel de görevden alındı. [1][2][3][4]

Space Systems/Loral (SSL) şirketi Azeri uydu işletmeci şirketi Azercosmos tarafından 45 derece Doğru yörüngesine yerleştirilecek Azerspace 2 iletişim uydusunun üretimi için seçildi. Uydunun 2017 yılında fırlatılması hedefleniyor. [5]


Bulgaristan

Bulgar Savunma Bakanı Nikolay Nençev, ülkesinin hava kuvvetlerinde bulunan MiG-29 savaş uçaklarının bakım, onarım ve yenilenmesi için Polonya Savunma Bakanı Tomasz Siemoniak ile Varşova'da bir anlaşma imzaladı. Anlaşma, altı MiG-29'un bakımını, altı motorun tamirini ve Polonya'dan iki adet motorun iki yıllığına teminini kapsıyor. [6] Anlaşmaya karşılık olarak MiG şirketi, Bulgar MiG-29'larının halen devam eden bakım - onarım hizmetlerinin kesilebileceği ikazında bulundu. [7] Bulgar Hava Kuvvetleri envanterinde halen 12 adet MiG-29A ve dört adet çift kişilik MiG-29UB bulunuyor.

Saab şirketinin ABD teşekkülü olan Saab Defense and Security, Bulgar ordusu için eğitim hizmetleri satışı için ABD Kara Kuvvetleri ile ay başında bir sözleşme imzaladı. Sözleşme, Bulgar ordusu için yeni nesil eğitim ve tatbikat donanımı tedariğini de kapsıyor. [8]


Gürcistan

ABD Deniz Kuvvetleri'ne ait DDG-78 Porter destroyeri, 20 Ekim günü Batum limanını ziyaret etti. [9]


Irak

Irak güvenlik güçleri, Ramadi şehrini IŞİD'in elinden geri almak için 7 Ekim günü geniş çaplı bir harekât başlattı. [10][11]

ABD Savunma Bakanlığı sözcüsü Albay Steve Warren, Ingerent Resolve Harekâtı ile ilgili yaptığı açıklamada, harekât kapsamında Irak ve Suriye'deki IŞİD hedeflerine kadar Ağustos 2014'ten bugüne kadar Irak'ta 4,798 ve Suriye'de 2,642 olmak üzere toplam 7,440 hava saldırısı gerçekleştirildiğini belirtti. Warren ayrıca hava saldırılarında Mayıs ayından bu yana örgütün 70 üst düzey yöneticisinin öldürüldüğünü açıkladı. [12]

ABD özel kuvvetleri ve Peşmerge birlikleri, 23 Ekim günü Havice'de IŞİD'in hapishane olarak kullandığı bir binaya baskın düzenlendi. Bir ABD askerinin öldüğü baskın sonucu, 70 rehine kurtarıldı. [13][14][15]

IŞİD'e karşı düzenlenen hava harekatına katılan Danimarka Hava Kuvvetleri'ne ait yedi F-16AM tipi savaş uçağı, 7 Ekim günü, bir yıllık görev sürelerinin dolmasını takiben Kuveyt'teki Ahmed el Cebir Hava Üssü'nden ülkelerine döndüler. Danimarka F-16'ları bir yol boyunca toplam 5,700 saatlik 547 görev uçuşu gerçekleştirdi ve 530 adet hassas güdümlü bomba kullandı.

Irak Hava Kuvvetleri 11 Ekim günü, IŞİD lideri Ebu Bekir el Bağdadi'nin içinde bulunduğu bir konvoya hava saldırısı düzenledi. Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklama ile duyurulan saldırıda Bağdadi'nin ölüp ölmediği belirtilmedi. [16]

Irak Savunma Bakanı Halid el Ubeydi, ülkesinin IŞİD ile mücadele kapsamında Çin'den CH-4B tipi silahlı insansız hava aracı (İHA) satın aldığını açıkladı. Bakan ve beraberindeki bir heyeti, Kut Hava Üssü’nde söz konusu İHA'nın operasyonlarını denetlerken gösteren bir video da yayınlandı. [17][18]

Koreli Korean Aerospace Industries (KAI) şirketi 13 Ekim günü, Irak Hava Kuvvetleri için üretilen ve 5001 seri numarasını taşıyan ilk T-50IQ tipi jet eğitim / taarruz uçağının ilk uçuşunu 13 Temmuz günü gerçekleştirdiğini açıkladı. Irak, Aralık 2013'te KAI ile imzaladığı USD1.1 milyarlık sözleşme ile bu şirkete 24 adet T-50IQ siparişi vermişti. FA-50 eğitim / taarruz uçağının bir türevi olan T-50IQ, 4,500kg silah taşıyabiliyor.

Irak'ın Çek Cumhuriyeti'ne sipariş verdiği L-159 jet eğitim / taarruz uçaklarının ilk ikisi Filibe üzerinden Balad Hava Üssü'ne intikal etti. [19]

Rus Kurganmaşzavod şirketi, Irak ile 500 adet BMP-3 zırhlı muharebe aracı alımı için görüşmelerin yürütüldüğünü açıkladı. [20]

ABD Hava Kuvvetleri'ne ait AGM-114 Hellfire füzeleri ile donatılmış MQ-1 Predator tipi bir İHA, 17 Ekim günü Irak'ın güneyindeki Muvafakiye kasabası yakınlarında düştü.

ABD yetkilileri, IŞİD'e karşı harekât kapsamında Suriye'ye özel kuvvetler unsurlarının, Irak'a ise taarruz helikopterlerinin sevkedilmelerinin değerlendirildiğini bildirdiler. [21]

Avustralya Hava Kuvvetleri'ne ait KC-30A tanker uçağı, Irak'taki hava harekâtına destek vermeye başladı. [22][23]

Avustralya Savunma Bakanlığı'ndan 27 Ekim günü yapılan bir açıklama ile, şimdiye kadar Avustralya ve Yeni Zelanda askerleri tarafından 2,000 Irak askerine eğitim verildiğini, 2,100 askere daha eğitim verileceği duyuruldu. [24]


İran

İran devlet televizyonu 14 Ekim günü, gizli bir bölgedeki yeraltı füze üssünün görüntülerini yayınladı. Görüntülerde, yeraltında geniş bir alana yayılmış tünel ve hangar ağı içinde füzelere ait depolama, bakım ve fırlatma altyapıları görülüyor. [25][26][27][28]

İran Devrim Muhafızları Birliği'nin üst düzey komutanlarından General Hüseyin Hamedani, Halep yakınlarında IŞİD ile girilen bir çatışma sırasında öldürüldü. Hamedani, IŞİD tarafından Suriye ve Irak'ta öldürülen üçüncü üst düzey Pasdaran komutanı. [29]

Iran Defense Industries Organization tarafından yeni geliştirilen ve görsel olarak AK47 türevlerini andıran bir piyade tüfeği kamuoyuna tanıtıldı. [30]

İran Deniz Kuvvetleri'ne ait Damavand, Paykan ve Coşan adlı savaş gemileri 21 Ekim günü, Rusya'nın Hazar Denizi'ndeki Astrahan limanını ziyaret ettiler. [31]


İsrail

İsrail Hava Kuvvetleri'nden 11 Ekim günü yapılan açıklama ile, Elbit şirketi tarafından modernize edilen C-130 Hercules nakliye uçaklarından ilkinin hizmete girdiği duyuruldu. Kapsamlı bir aviyonik modernizasyonundan geçen uçaklar 2040 yılına kadar görevde kalacak. [32]

Israel Aerospace Industries (IAI) şirketi, AMOS serisi iletişim uydularının yeni nesil modeli olan AMOS E'yi geliştiriyor. Şirketten 12 Ekim günü yapılan basın duyurusunda verilen bilgilere göre AMOS E, piyasadaki diğer iletişim uydularının yarısı kadar ağırlığa ve 15 yıl hizmet ömrüne sahip olacak. Elektrik itki sistemi ile donatılacak AMOS E, geniş bant internet, televizyon ve benzeri iletişim altyapılarına hizmet verebilecek. [33]

IAI şirketi, ABD'de düzenlenen AUSA sergisinde, BlueDome adlı muharebe sahası dost birlik tanıtma sistemini sergiledi. Taktik sahada kullanılan dürbün, araç, helikopter vb araç - gereç üzerine takılan sistem, harekât bölgesindeki dost unsurların tespit ve teşhisini kolaylaştırıyor. [34]


Romanya

Forecast International tarafından yayınlanan bir analiz raporuna göre Romen hükümeti, ulusal savunma sanayiini tekrar ayağa kaldırmak için acil mali tedbir planını uygulamaya sokmaya hazırlanıyor. [35]

ABD Deniz Kuvvetleri'ne bağlı VP-9 filosuna ait bir P-3C Orion deniz karakol uçağı, üç günlük bir denizaltı savunma harbi tatbikatı için 11 Ekim günü Köstence'ye indi. [36]


Rusya Federasyonu


2016 Federal Bütçe taslağında savunma harcamaları için 2015 yılına oranla %0.8 artış öngörülüyor. Buna göre Gayrısafi Yurtiçi Hasıla'nın %4'ü kadar gerçekleşmesi beklenen savunma bütçesinin büyüklüğü güncel kur üzerinden yaklaşık USD50.1 milyar.

Rosoboroneksport şirketi, Iskander E (NATO kodu SS-26 "Stone") taktik balistik füzesini ihrac pazarına sunmaya hazırlanıyor. [37]

ABD ve Rusya askeri yetkilileri, 1 Ekim günü telekonferans ile gerçekleştirilen toplantıda, Suriye üzerinde gerçekleştirilen hava harekâtları sırasında iki ülkenin uçaklarının karşı karşıya gelmemesi için alınacak önlemleri ve eşgüdüm yöntemlerini görüştüler. [38][39] Görüşmeler 20 Ekim günü ABD Savunma Bakanlığı tarafından duyurulan bir Mutabakat Muhtırası ile sonuçlandırıldı. [40]

Rus Hava Kuvvetleri'ne ait savaş uçaklarının Suriye'deki harekâtları Ekim ayında da, özellikle İdlib ve Hama bölgelerinde yoğun olarak devam etti. [41][42][43][44][45][46]




Rus Hava Kuvvetleri'nin Suriye'de konuşlandırdığı Su-25SM3 taarruz uçakları, KRET şirketi tarafından geliştirilen yeni nesil Vitebsk-25 elektronik harp sistemi ile donatıldı.[47]

Amerikan New York Times gazetesinde Steven Lee Myers ve Eric Schmitt imzası ile yayınlanan bir makalede, Rusya'nın Suriye'deki hava harekatını yeni askeri kabiliyetlerini ve sınır ötesinde geniş kapsamlı bir harekât düzenleme yeteneğini Batı'ya gösterme aracı olarak kullandığını öne süren bir değerlendirme yer aldı. [48]

Rusya, Suriye'ye askeri yardım sağlamak için sivil ticari gemilerden daha yoğun biçimde faydalanmaya başladı. Bu kapsamda Rus Savunma Bakanlığı'nın, sekiz ticari gemiyi satın alarak bünyesine kattığı ve Novorossisk - Tartus hattında, Suriye'ye ikmâl görevlerinde kullanmaya başladığı bildiriliyor. [49]

Rus Deniz Kuvvetleri Karadeniz Filosu'na ait Proje 1164.1 (NATO kodu "Slava") kruvazörü Moskva, Proje 61 (NATO kodu "Kashin") destroyeri Smetlivi ile Proje 1135 (NATO kodu "Krivak I") sınıfı firkateynler Ladni ve Pitlivi, ay başında Suriye açıklarına intikal ederek tatbikat icra ettiler. [50]

Savunma Bakanı Sergey Şoygu 9 Ekim günü, Rus ordusunun yıl sonuna kadar 16 Ka-52 taarruz helikopteri, 18 Su-30SM savaş uçağı ve 11 MiG-31 av - önleme uçağı teslim alacağını açıkladı. [51]

Proje 1135.6M sınıfı sınıfı firkateynlerin ilki olan Admiral Grigoroviç, 8 Nisan günü başlayan seyir tecrübelerini 3 Ekim günü tamamladı. [52][53]Öte yandan Yeni inşa edilen Proje 11711 sınıfı tank çıkarma gemisi (LST) Ivan Gren, 9 Ekim günü seyir testlerine başladı. [54]Öte yandan Proje 22350 sınıfının ilk gemisi Admiral Gorşkov, seyir tecrübeleri için 20 Ekim günü denize açıldı. Gemi 2006 yılında kızağa konmuş, 2010 yılında denize indirilmişti. [55]

Yeni inşa edilen denizaltı kurtarma gemisi Proje 21300 sınıfı İgor Beluosov, Atlas Okyanusu ve Baltık Denizi'ndeki seyir tecrübelerini tamamladı. Denemelerde, GVK-450 derin deniz kurtarma sistemi de test edildi. [56]

Rusya'nın olası bir topyekûn savaşta denizaltılarını kullanarak denizaltı internet iletişim hatlarını kesmeye yönelik bir plan geliştirdiği iddia edildi. [57]

United Shipbuilding Corporation (USC) şirketi başkanı Aleksey Rahmanov, şirketin insansız sualtı araçlarının üretimini artıracağını açıkladı. [58]

Suhoy şirketi 6 Ekim günü yayınladığı bir basın açıklaması ile yeni bir kafile Su-34 taktik bombardıman uçağını Rus Hava Kuvvetleri'ne teslim ettiğini duyurdu. [59]
United Instrument Manufacturing Corporation (UIMC) Genel Müdürü Sergey Skokov, İHA'lar için yeni nesil hiperspektral bir görüntüleme sistemi geliştirdiklerini, bu sistemin kamuflaj altındaki nesneleri bile görebileceğini açıkladı. [60]

İzmaş şirketi, Rus Deniz Kuvvetleri için geliştirilen Granat 5 adlı tiltrotor İHA sisteminin denemelerinin 2016 sonundan önce başlayacağını duyurdu. Donanma özel kuvvetleri ve çıkarma birlikleri için geliştirilen Granat 5'in toplam ağırlığı 7kg. [61]

Hint Deniz Kuvvetleri, envanterindeki iki Proje 877EM (NATO kodu "Kilo") sınıfı dizel elektrik denizaltının modernizasyonu için Zvezdoçka Tersanesi ile 17 Ekim günü bir sözleşme imzaladı. [62]


Suriye

Rus Hava Kuvvetleri Suriye'deki bombardımanlarda, SPBE adı verilen akıllı tapaya sahip salkım bombaları kullanmaya başladılar. Uçak tarafından bırakılan kargo konteyneri ile taşınan ve hedef bölge üzerinde salınan bombacıklar, paraşüt ile yere iniyor ve üzerlerindeki algılayıcı tapa ile tespit ettikleri hedefe yöneliyorlar. [63]

ABD, Rus hava desteği ile ilerleyen Suriye rejim birlikleri karşısında zor durumda kalan muhaliflere 12 Ekim gecesi havadan 50t kadar ikmâl malzemesi ve mühimmat yardımı yaptı. [64]

Pasdaran'a bağlı Kudüs Kuvvetleri komutanı Kasım Süleymani, Halep'te Iraklı Şii milislerle birlikte görüntülendi. [65]

16 Ekim günü Türkiye'nin Suriye sınırında bulunan Deliosman köyü yakınlarında bir İHA, yerel saatle 1230 sularında Türk Hava Kuvvetleri'ne bağlı uçaklar tarafından düşürüldü. Rus yapımı Orlan 10 olduğu tahmin edilen İHA ile ilgili olarak açıklama yapan Rusya, İHA'nın kendi birliklerine ait olmadığını iddia etti. [66][67][68][69]

Bir Rus Su-30SM savaş uçağının, Suriye hava sahası üzerinde ABD’ye ait bir MQ-9 Reaper İHA'sına önleme gerçekleştirmesini gösteren bir video sosyal medyada yayınlandı. [70][71]


Ukrayna

Antonov şirketi, Suudi Arabistan ile birlikte geliştirdiği An-132 yeni nesil taktik nakliye uçağı için Pratt & Whitney Canada şirketinin PW150A turboprop motorlarını seçti. Söz konusu motorlar için iki şirket arasında anlaşma 15 Ekim günü imzalandı.

Kremençuk Otomobil Fabrikası'nın Kanadalı Streit Grup ile birlikte geliştirdiği KrAZ-6322 Fiona mayına karşı dayanıklı zırhlı araç kamuoyuna tanıtıldı. 6x6 konfigürasyonda olan araç, 330bg bir motora sahip.

ABD Deniz Kuvvetleri'ne ait DDG-78 Porter destroyeri 9 Ekim günü Odessa limanını ziyaret etti. [72]


Yunanistan

Yunan Hava Kuvvetleri, envanterindeki P-3B Orion deniz karakol uçaklarının modernizasyonu kapsamında Interoperability Systems International üretimi M2IMS görev komuta kontrol sistemini seçti. [73]


[3]"MTN generalından Azərbaycan hökumətinə daha bir zərbə": http://www.azadxeber.az/MTN-generalindan-Azerbaycan-hokumetine-daha-bir-zerbe_h53202.html
[4]"Rusya, İran ve Batı üçgeninde Azerbaycan": http://mobil.star.com.tr/mobilyazar.asp?Newsid=1066927
[5]"SSL Selected to Provide Satellite for Azercosmos, Intelsat Partnership at 45 Degrees East": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=168038&cat=3
[7]"Russia’s MiG Aircraft Corporation May Suspend Bulgarian Mig-29 Aircraft Maintenance": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=168341&cat=3
[8]"Saab to Provide Upgraded Training Capability to the Bulgarian Armed Forces": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=167634&cat=3
[14]"ABD Kerkük yakınlarındaki Havice'de IŞİD'in elinden 70 rehineyi kurtardı": http://www.hurriyet.com.tr/70-rehineyi-kurtardilar-40004799
[16]"Islamic State figures killed in air strike; Baghdadi not believed among them": http://www.reuters.com/article/2015/10/12/us-mideast-crisis-iraq-baghdadi-idUSKCN0S50KI20151012
[17]"Iraqi Defence Minister Inspects Chinese CH-4B Combat UAS at Kut Airbase": http://www.uasvision.com/2015/10/13/iraqi-defence-minister-inspects-chinese-ch-4b-combat-uas-at-kut-airbase
[19]"Exclusive photos of Iraqi L-159s ready to be delivered in Iraq": http://aerohisto.blogspot.com.tr/2015/11/exclusive-photos-of-iraqi-l-159-ready.html 
[20]"Iraq, Saudi Arabia reportedly interested in placing major BMP-3 orders": http://www.janes.com/article/54972/iraq-saudi-arabia-reportedly-interested-in-placing-major-bmp-3-orders
[21]"U.S. Weighs Special Forces in Syria, Helicopters in Iraq": http://smallwarsjournal.com/blog/us-weighs-special-forces-in-syria-helicopters-in-iraq
[22]"First RAAF KC-30A Operational Boom Refuelling with An E-7A Wedgetail Above Iraq": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=168197&cat=3
[24]"Australian and New Zealand Forces Prepare to Train Over 2000 Iraqi Soldiers": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=168236&cat=3
[27]"Iran airs unseen footage of secret underground missile base (VIDEO)": https://www.rt.com/news/318702-iran-video-missiles-secret/
[34]"IAI Introduces BlueDome™- Tactical identification of dismounted Blue Forces": http://www.iai.co.il/2013/32981-46500-en/MediaRoom_News.aspx
[35]"Romanian Government Seeks to Prop Up Ailing Defense Industry with Supplemental Funding": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=167552&cat=3
[37]"Short-Range Nuclear-Capable Iskander Missile Complexes Will Be Offered for Export": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=168203&cat=3
[38]"U.S., Russian Officials Hold Talks On Maintaining Safe Air Ops Over Syria": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=167435&cat=3
[39]"US, Russia Finalizing Memo of Understanding for Syria Air Safety: US Official": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=167838&cat=3
[40]"Statement from Pentagon Press Secretary Peter Cook on Memorandum of Understanding with Russia Regarding Safety Over Syrian Air Space": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=168043&cat=3
[43]"Video Shows Russian Mi-24 Hind Attack Helicopters In Intense Action Over Syria": http://foxtrotalpha.jalopnik.com/video-shows-russian-mi-24-hind-attack-helicopters-in-in-1735768242
[45]"Russian Aircraft Reduces Sortie Rate Owing to Ongoing Syrian Army Offensive": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=167904&cat=3
[46]"Intense Night Shots Show Russian Jets Blasting Out Of Syrian Base": http://foxtrotalpha.jalopnik.com/intense-night-shots-show-russian-jets-blasting-out-of-s-1738228569
[47]"Su-25SM3 Attack Aircraft Fitted with New Vitebsk-25 System Operate In Syria": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=168338&cat=3
[50]"Russian Warships in Eastern Mediterranean to Protect Russian Strike Fighters in Syria": http://news.usni.org/2015/10/05/russian-warships-in-eastern-mediterranean-to-protect-russian-strike-fighters-in-syria
[51]"Russian Army to Receive 16 Helicopters, 29 Combat Aircraft by Year End": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=167736&cat=3
[55]"Russian Frigate Admiral Gorshkov Goes to White Sea for Final Trials": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=168003&cat=3
[57]"Could Russian submarines cut off the internet?": http://www.bbc.com/news/technology-34639148
[58]"United Shipbuilding Corporation to Increase Production of Unmanned Submersible Vehicles": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=167895&cat=3
[59]"Sukhoi Handed Over Another Batch of Su-34 Frontline Bombers to the Russian Air and Space Forces": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=167602&cat=3
[62]"Navy Signs Rs 5,000 Crore Pact with Russian Shipbuilder Zvezdochka for Kilo class Submarine Refit": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=167956&cat=3
[66]"TSK: Suriye sınırında İHA düşürüldü": http://www.bbc.com/turkce/haberler/2015/10/151016_tsk_hava_araci
[70]"Cockpit Video Shows A Russian Su-30 Shadowing A MQ-9 Reaper Over Syria": http://foxtrotalpha.jalopnik.com/cockpit-video-shows-a-russian-su-30-shadowing-a-mq-9-re-1737657806
[73]"DSEI 2015: M2IMS tactical mission system selected for Greek P-3 Orion upgrade": http://www.miltechmag.com/2015/09/dsei-2015-m2ims-tactical-mission-system.html

Yüksek İrtifa, Uzun Menzil, Karışık Kafalar - III: Türkiye Nike Hercules'ü Seçti

$
0
0
CNN Türk'ten Kenan Şener'in 15 Kasım tarihli "Türkiye Çin Füzesi Almaktan Vazgeçti" başlıklı haberi, klasik tabirle gündeme bomba gibi düştü. Haberinde Şener, Uzun Menzilli Bölge Hava ve Füze Savunma Sistemi Projesi'nde (T-LORAMIDS: Turkish Long Range Air and Missile Defence System) Çin ile iki yıldır yürütülen görüşmelerin sonuçsuz kaldığını ve projenin tümden iptal edildiğini bildiriyordu.

Nitekim Milli Savunma Bakanlığı'ndan (MSB) 17 Kasım günü -açık ve anlaşılır olmaktan epey uzak bir Türkçe ile- yapılan resmî açıklama ile, projenin 13.11.2015 tarihli Savunma Sanayii İcra Komitesi (SSİK) kararı ile iptal edildiği, yeni bir proje kurgusu ve modeli ile tedarik çalışmalarının sürdürüleceği duyuruldu.

MSB'nin açıklamasının ertesi günü (18 Kasım), Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ATV ve A Haber kanalları ortak özel yayınında verdiği mülakatta proje ile ilgili sorulan soruya verdiği yanıtta, iptal kararının arka planına ilişkin bilgiler verdi. 26 Ekim günü SETA'da düzenlenen "Stratejik Hava Savunma Sistemleri ve Türkiye'nin Yol Haritası" panelinde konuşan Savunma Sanayii Müsteşarı Prof. Dr. İsmail Demir ile ASELSAN ve ROKETSAN yetkilileri de satır aralarında önemli bazı ipuçları vermişlerdi.

Siyah Gri Beyaz'da Türkiye'de savunma alanında yürütülmekte olan projelerle ilgili yazmayı pek tercih etmiyorum. TX/FX ile birlikte bu projeönemli bir istisna. Zira bu projelerin Türkiye'deki ulusal savunma ve güvenlik mekanizmasının güncel durumlarına ilişkin önemli ipuçları barındırdıklarını düşünüyorum. 26.09.2013 tarihli SSİK kararı ile başlayan ve iptal ile sonuçlanan süreç bu açıdan tam bir ibretler külliyatı haline geldi.

Başka bir deyişle, ihaleye ve adaylara ilişkin teknik değerlendirmeden ziyade, ihale sürecinin ortaya çıkardığı sorunlara odaklanmayı tercih ediyorum.

Sırayla gidelim.


Arka Plan


Türkiye'nin, özellikle balistik füzelere karşı, şehirlerinin ve yüksek öneme sahip merkezlerinin hava savunmasını uzun menzilden gerçekleştirecek sistemlere ihtiyacının olduğunu, 1991 Körfez Savaşı sırasında farketti. Esasında 1960'lı yıllardan itibaren Batı (Bulgaristan), Güney (Suriye, Irak) ve Doğu (SSCB) sınırlarında artan yoğunlukta bir balistik füze tehdidi ile karşı karşıya bulunulmaktaydı. Tehdidin boyutlarının farkedilmesi için yaklaşık 30 yıllık bir süreç geçmişti ki, Türkiye koşullarında rekor denebilecek ölçüde kısa bir zaman zarfıdır. Geçelim.

O döneme kadar Türkiye'nin uzun menzil + yüksek irtifa hava savunması, ABD askeri yardımı ile tedarik edilen Nike Hercules füzelerine dayanmaktaydı. 1960'lı yılların teknoloji ve konseptlerine uygun olarak geliştirilen bu füzelerin tasarım amacı, çok sayıda uçaktan oluşacak Sovyet bombardıman filolarını uzun mesafeden önlemekti. Geniş bir alanda uçan çok sayıda bombardıman uçağını düşürebilmek için küçük nükleer başlıklar ile de donatılabilmekteydiler. Türkiye de, başta Boğazlar olmak üzere, olası bir savaşta Sovyet bombardıman uçaklarının hedefi olması olası stratejik bölgelerine bu füzeleri konuşlandırdı.

Dolayısıyla Türkiye, stratejik hava savunma konseptini, Nike Hercules füzeleri özelinde, 1960'lı yılların konsept ve doktrinlerine göre şekillendirdi. Aradan geçen süreçte dünyada ve doğal olarak Türkiye'nin çevresindeki füze tehdidi baş döndürücü bir hızla evrildi: Menziller ve süratler arttı, yeni kabiliyetler kazanıldı, güdümlü füzeler devreye girdi.

Sadece halef - selef ilişkisine bakılacak olursa bile aradaki ciddi açık farkedilecektir: Türkiye, bir bakıma elindeki Nike Hercules'leri T-LORAMIDS projesi ile değiştirmek istemektedir.


T-LORAMIDS Projesi: Kısa bir Tarihçe

Proje kararı 30.06.2006 tarihli SSİK toplantısında alındı. Teklife Çağrı Dosyası 08.04.2009 tarihinde yayınlandı, teklifler 15.01.2010 tarihinde toplandı. Adaylar PATRIOT, S-300 ve FT-2000. FT-2000'in seçildiği, 26.09.2013 tarihli SSİK toplantısında duyuruldu. 13.11.2015 tarihli SSİK kararı ile proje iptal edildi.

SSM tarafından 2006 yılında hazırlanan bir fizibilite çalışmasının ardından, projeye başlama kararı, 30.06.2006 tarihli SSİK toplantısında alındı. Bahsi geçen fizibilite raporunda SSM, hava savunma mimarisine yönelik olarak alçak, orta ve yüksek irtifa / menzil katmanlarında komuta kontrol, haberleşme, hedef tespit-teşhi-stakip ve önleme sistemlerinin hangilerinin, hangi oranlarda yurtiçinde üretilebileceğini, mevcut kabiliyetleri ve geleceğe yönelik bir yol haritasını belirledi. Bu rapor ile tespit edilen bulgular ışığında hava savunmasına yönelik olarak,
projeleri başlatıldı. Alçak ve orta irtifa hava savunma sistemi projeleri başlangıçta bir miktar hazır alım ve yabancı partner ile ortak geliştirme modeli ile kurgulanmıştı. Sırasıyla T-LALADMIS (Turkish Low Altitude Air Defence Missile System) ve T-MALADMIS (Turkish Medium Altitude Air Defence Missile System) adı verilen bu projeler, 06.01.2010 tarihli SSİK toplantısında iptal edildi ve yerlerine yurtiçi geliştirme modelini öngören yeni projeler başlatıldı. Sözleşmesi 20.06.2011 tarihinde imzalanan ve ASELSAN ana yükleniciliğinde devam eden projelerde aynı füze altyapısını kullanan Hisar A ve Hisar O sistemlerinin testlerine devam ediliyor. Sistemlerin menzillerine yönelik isterlerin değiştiği, bunun da teslimat takvimini ötelediğine dair bir haber mevcut.

T-LORAMIDS projesinde ise, proje başlangıç kararından sonra 01.03.2007 tarihinde bir Bilgi İstek Dossyası (BİD) yayınlandı. BİD'de ihtiyaç miktarı olarak 4 batarya (+ 4 opsiyon) belirtilmişti. BİD'de tarif edilen sistemin etkili menzili en az 40km, irtifa ise en az 30,000ft (yaklaşık 9,145m) olarak belirlenmişti. 

BİD'i müteakiben 08.04.2009 tarihinde yayınlanan Teklife Çağrı Dosyası'na yanıtlar için mühlet 15.01.2010 olarak belirlenmişti, ancak süre 01.03.2010'a kadar uzatıldı. Bu süre uzatımında Rusya ile yarışa sonradan dahil olan MBDA - Alenia - Thales ortaklığı olan EuroSAM'ın yenilenmiş fiyat teklifi hazırlama taleplerinin etkili olduğu kaydedildi. Bu süreçte Çin de, Çin Halk Kurtuluş Ordusu tarafından kullanılmakta olan HQ-9 sisteminin ihrac türevi olan FD-2000'i içeren bir teklif sundu.

Dolayısıyla yarışta adaylar,

ABD: Raytheon - Lockheed Martin ortaklığı: PATRIOT PAC II / PAC III
Rusya: Rosoboroneksport Antey 2500
Çin: CPMIEC FD-2000
EuroSAM: SAMP-T (Sol AirMoyenne Portée - Terrestre)

olarak şekillendi.

Proje adaylarından Lockheed Martin, yabancı askeri satışlar (Foreign Military Sales; FMS) kredisinin fiyat avantajını ve ABD hükümetinin lojistik desteğini arkasına aldı. Bu kapsamda ABD Savunma Bakanlığı'na bağlı Savunma Güvenlik İşbirliği Kurumu (Defense Security Cooperation Agency; DSCA), 09.09.2009 tarihinde ABD Kongresi'ne USD7.8 milyar tavan bedelli muhtemel satış ile ilgili bir bilgi notu iletti.

Teklif değerlendirme çalışmaları devam ederken bir yandan da aday firmalar, sanayileşme ve yerli katkı stratejileri kapsamında Türk savunma sanayii firmaları ile işbirlikleri kurmaya başladılar. MBDA firması, 2010 Kasım ayında ROKETSAN, ASELSAN ve Aydın Yazılım (AYESAŞ) ile işbirliği anlaşması imzalarken, Lockheed Martin de ROKETSAN ile PATRIOT sisteminin alt bileşenlerinin üretimi için 2012 Haziran ayında bir anlaşma imzaladı.

Teklif değerlendirme çalışmalarının sonuçlanması ile birlikte, 26.09.2013 tarihli SSİK toplantısında, kısa listede birinci sırada gelen Çinli CPMIEC şirketi ile sözleşme görüşmelerine başlanması kararı alındı.

Karardan kısa süre sonra SSM tarafından düzenlenen basın bilgilendirme toplantısında, dönemin müsteşarı Murad Bayar tarafından ifade edildiği üzere projede, öncelikli olarak hava soluyan (uçak, helikopter, seyir füzesi, İHA vb) hedeflere ve ikincil olarak kısa menzilli (SCUD ve türevi) balistik füzelere karşı savunma sağlayabilecek bir sistemin tedariği hedeflenmekteydi. Proje modeli yurtdışı hazır alımdı ancak sarf malzemesi, yani sistemde kullanılacak füzeler ile bazı alt sistemler yurtiçinde üretilecekti.

TÇD ile çizilen çerçeve, T-LORAMIDS'in bir ara çözüm olması, ana hedefin uzun vadede muadil ve hatta tercihen daha üstün niteliklere sahip bir sistemin yurtiçi imkânlarla geliştirilmesi şeklindeydi. Bu nedenle, mümkün olduğunca hızlı bir tedarik süreci öngörülmüştü. Bu kapsamda Bayar'ın ifade ettiği üzere Çin'i öne çıkaran etkenler daha yüksek miktarda yerli katkı payının öngörülmüş olması, daha kısa sürede teslimat (sözleşme imzasından sonra 4 sene içinde teslimatların tamamlanması ve daha düşük fiyat idi.

Çin tercihinin açıklanmasından kısa süre sonra ABD ve NATO'dan askeri, siyasi ve endüstri cephelerinden yoğun bir eleştiri bombardımanı başladı. Çin sisteminin NATO savunma mimarisine entegrasyonunun stratejik, hukuki, askeri ve teknik boyutlarına yönelik endişeler, kimi zaman diplomasi ve nezaket sınırlarını da aşacak şekilde resmî ve gayrıresmî kanallarla Türkiye'ye iletildi.

Projede imzanın 2014 ilk yarısı sonlarına doğru atılması bekleniyordu. Ancak 2013 sonlarına doğru diğer adaylara tekliflerini güncellemeleri taleplerinin iletildiğinin ortaya çıkması ile bazı soru işaretleri doğdu. Nitekim 2014 Temmuz ayında, teknoloji transferi konusu nedeniyle teklif değerlendirme süresi tekrar uzatıldı. Aynı sene sonbaharında, Türkiye'nin baskılar ve teknoloji transferi konusundaki anlaşmazlıklar nedeniyle Çin tercihinden uzaklaştığına dair haberler çıkmaya başladı. Nihayet 2015 Haziran ayında, görüşmelerin teknoloji transferi konusunda tıkandığı iddia edildi ve 13.11.2015 tarihli SSİK kararı ile proje iptal edildi.


Gözlem ve Değerlendirmeler

Türkiye, 1991'den bu yana belirlemiş olduğu ve aciliyet arz eden, stratejik bir savunma sistemi ihtiyacını giderememiş durumdadır. Yaklaşık 10 yıldır süren ihale süreci sonuçsuz kalmıştır.

T-LORAMIDS ihalesinde her üç aday da, TÇD ile belirlenen teknik, hukuki ve idari çerçeve kapsamında tekliflerini sunmuşlardır. Bu çerçeve, belli bir seviyede yerli katkı ile yurtdışı hazır alımdır. Orijinal TÇD'de teknoloji transferi ya da ortak geliştirme öncelikli hususlar olarak belirlenmemiştir. Buna karşılık sözleşme görüşmelerinde konu bu alana kaymış ve en nihayetinde iptal kararının gerekçesi olarak kamuoyuna açıklanmıştır. İtibar ve güvenilirlik açısından alınmış büyük bir hasar söz konusudur.

Kaldı ki, bu tür stratejik savunma sistemlerine yönelik hiçbir ülke kritik teknoloji transferi gerçekleştirmez. Bu tip sistemler, ulusal çabalarla geliştirilmek durumundadır. Stratejik savunmasını füze teknolojileri temeli üzerine inşa etmiş olan Çin Halk Cumhuriyeti'nin, balistik füze önleme kabiliyetli bir sisteme yönelik olarak, bir NATO üyesi ülke ile kritik teknoloji paylaşması söz konusu dahi olamaz.

Tüm bu durumdan çok daha vahim olmak üzere, Türkiye'nin çağdaş manada ulusal savunma ve güvenlik mimarisini kurmaya yönelik herhangi bir kabiliyetinin olmadığı malesef ortaya çıkmış bulunmaktadır. Açmak gerekirse:

Bu ölçekte stratejik savunma sistemlerinin ihtiyaç planlama, geliştirme, tedarik ve operasyonları, sadece askeri - taktik boyutta ele alınamayacak kadar karmaşık, çok boyutlu ve çok katmanlıdır. Savunma sanayii ve askeri tedarik programları, ekonomik, ticari, teknolojik, sınai, kültürel ve sosyal boyutları da içeren; tüm bu boyutları kapsayıcı disiplinlerarası bir yaklaşımla analiz edilmesi gereken konulardır. Ülkenin ulusal savunma stratejisi ve bu strateji doğrultusunda gerçekleştirilecek askeri tedarik ve geliştirme projeleri, yukarıda sayılan alanları içeren bir yaklaşımla yürütülmek zorundadır.

Ama ve fakat ne kadar acıdır ki, T-LORAMIDS ihalesinde değerlendirme sadece teknik seviyede yapılmış, handiyse aday sistemler bir tabloda sayısal olarak karşılaştırılmış ve neticede bir karar alınmıştır. Bu kararın askeri, siyasi, teknolojik ve politik yansımaları ve yan etkileri değerlendirilmemiş, bu yönde bir değerlendirme yapılmış olsa dahi dikkate alınmamıştır. Çin sisteminin tedarik edilmesi durumunda karşılaşılabilecek askeri, siyasi, ekonomik ve teknolojik sorun ve yaptırımlara karşı tutarlı ve kararlı hiç bir karşı tez sunulamamıştır.

Savunma ihtiyaç planlama ve tedarik sürecinin bir ürünü olarak, 25 yıldır giderilemeyen stratejik bir gedik, en az 10 yıl daha mevcut kalacaktır. Türkiye, ulusal savunmasına yönelik ihtiyaçlarını tanımlayamamakta, tehdit analizi yapamamakta, doğru tedarik yapamamaktadır. 1980'lerin başlarında tanımlanmış ağır nakliye helikopteri tedariği hala yapılamamıştır. Taarruz helikopteri ihtiyacı, 20 yıllık bir sürecin sonunda hala tam olarak giderilememiştir. Örnekleri çoğaltmak mümkündür. Acil ihtiyaçların temini en az 10 yıl sürmektedir.

Stratejik hava savunmasına yönelik milli bir sistem çözümü ise iki büyük risk ile karşı karşıyadır:

i. Böyle bir sistemin, yabancı teknik destek ile geliştirilmesi durumunda dahi, prototip seviyesine ulaşması ciddi bir zaman alacaktır. Bu ölçekteki sistemlerin, komuta - kontrol, hedef tespit ve füze bileşenlerinin gerektirdiği yüksek performans isterleri nedeniyle geliştirilmeleri son derece pahalı ve zaman alıcı ArGe süreçleri gerektirmektedir. Ortalama 10 yıl sürmesi beklenebilecek böyle bir süreçte tehdit ortamı da evrilmeye devam edecektir.

Bugün sınır komşumuz İran, 1,500 - 2,000km civarı menzile sahip balistik füzeler üretmekte, hassas güdümlü silah sistemlerine yatırım yapmaktadır. Dahası nükleer programı üzerine Batı dünyası ile anlaşmaya varmış, üzerindeki yaptırım kıskacından büyük ölçüde kurtularak jeopolitik olarak belli bir rahatlığa kavuşmuştur. Önümüzdeki 10 yıl içinde füze teknolojisinde sıçramalar kaydetmesi son derece olasıdır. Yani özet olarak, Türkiye bugünkü ihtiyacına yönelik olarak milli çözümü 10 yıl içinde ortaya koyduğunda, karşı karşıya bulunulan tehdit "yarından sonraki güne" varmış olabilir.

Acil ihtiyacım temini noktasında hazır alım ise, zaten büyük zarar görmüş itibar ve ciddiyete bir darbe daha indirecektir. Tabiri caizse Türkiye'nin risk katsayısı artmıştır. İki yıl süründürülen sözleşme görüşmelerinin, ihalenin önceliği olmayan bir konu nedeniyle iptal edilmesi, zatn acil alım konusunda zafiyeti bulunan Türkiye'nin üreticilerin nezdinde önceliğini düşürebilir.

ii. Türk savunma sanayiinin gerçekleştirmiş olduğu hava savunma radar ve komuta kontrol sistemleri, Hisar A ve Hisar O ile Korkut hava savunma platformları, performansları ve teknik kabiliyetleri ile göz doldurmakta, gelecek vaat etmektedirler. Ancak, balistik füzelere karşı savunma kabiliyetli stratejik hava savunma sistemleri farklı bir lige ait sistemlerdir. Kaba bir benzetme ile: İlk yolcu uçağını hangardan çıkarıp uçuş testlerine başlayan bir şirket, ertesi gün uzay mekiği geliştirme soyunamaz. İki platformun çalışma ortamları, teknik ve teknolojik koşulları çok farklıdır. Sadece uçak, İHA ve seyir füzelerine karşı savunma kabiliyeti sunacak, bir bakıma "Hisar ER" (ER: Extended Range: Artırılmış Menzil) gibi bir başlangıç çözümü mümkün ve makûl olabilir. Ancak bu durumda da kısa ve orta menzil balistik füzeler ile yüksek süratli seyir füzelerine karşı savunma ayağı eksik kalmış olacaktır. Kaldı ki, Hisar A ve Hisar O sistemlerinin ilk seri üretim modellerinin 2010'ların sonunda hizmete girmesi planlanmaktadır. Dolayısıyla bu projelerin sağladığı teknik ve teknolojik birikimin, böylesine bir stratejik proje için şu anda yeterli olduğunu iddia etmek mümkün değildir. Milli geliştirme projesinin en az iki yıl öncesinden zaten başlatılmış olması gerekirdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın televizyon mülakatında çizmiş olduğu çerçeve, yani "savunma" sisteminden ziyade "saldırı" sistemine odaklanma, hatalı ve eksik bir yaklaşımdır. Savunma ve saldırı kapasiteleri, birlikte ve bir bütün olarak ulusal savunma ve güvenlik yapısını oluştururlar. Füze tehdidi, giderek artan hızda asimetrikleşmektedir. IŞİD gibi örgütlerin SCUD, FROG gibi balistik füzelere erişmeleri korkutucu derece kolay hale gelmiştir. Bu tip irrasyonel, kararları öngörülemeyen hasımlara karşı taarruz kapasitesi herhangi bir caydırıcılık sağlamaz. Evet, özellikle Çin ve Rusya, caydırıcılık stratejilerini esas olarak taarruzî sistemler üzerinden inşa etmektedirler. Başdöndürücü bir hızla gelişen füze teknolojileri, yakın gelecekte yaygınlaşacak hipersonik füzelerle birlikte taarruz eden tarafı daha da öne geçirecektir. Ancak bu, iç içe geçmiş katmanlardan oluşan bir (hava) savunma yapısının önemini ortadan kaldırmaz.

Ancak ne yazık ki, Cumhurbaşkanı'nın çizdiği çerçeve ("en iyi savunma, saldırıdır") uyarınca alınmış iptal ve yeni projeye başlama kararının, bir stratejik konsepte ya da yol haritasına dayanıyor olduğunu iddia etmek güçtür.

Öte yandan, bu seviyede sistemlerin tedarik ve işletilmeleri, organizasyonel ve kültürel manada dönüşümü gerektirmektedir. Stratejik hava savunması saniye ve saliseler ölçeğinde icra edilir. Bir tehdit anında komuta - kontrol işlevleri neredeyse tamamen yapay zeka ve otomasyon sistemleri ile gerçekleştirilmek durumundadır. Bu da, hedef tespit, teşhis, takip ve önleme zincirinin, önceden belirlenmiş yetkilendirmeler doğrultusunda yapılmasını, farklı kuvvetlerin müşterek olarak çalışabilmesini gerektirir. Birlik ve kuvvet ismi değiştirerek ya da farklı birimleri aynı çatı altında toplayarak bu dönüşümü sağlamak mümkün değildir. İzin ve yetkilendirmeleri baştan yapabilecek, ademi merkeziyetçi bir planlama ve yönetim anlayışının yerleşmesi, askeri ve sivil savunma bürokrasisinin bu yönde bir vizyona sahip olması gerekmektedir.

Bu hususlar bakımından Türkiye'nin stratejik hava savunması için Nike Hercules ile devam etme kararını aldığı iddia edilebilir.

Rus Uçağının Düşürülmesi Olayının 5N1Ş'si

$
0
0
24 Kasım günü Türkiye'nin Suriye sınırında gerçekleşen bir olay, bir anda dünya gündeminde bir numaraya oturdu. Olayın vehameti, pek çok kişiye 3'ncü Dünya Savaşı'nın başlamış olduğunu düşündürtecek kadar büyüktü.

Askeri teknolojilerin odağında olduğu, giderek artan sayıda tekil olayların, uluslararası da dahil olmak üzere çok boyutlu ve çok karmaşık sonuçlar doğurmakta olduğunu görüyoruz. 2012 Haziran'ında Türk RF-4E jetinin Suriye tarafından düşürülmesi, T-LORAMIDS yüksek irtifa hava savunma ihalesine dair süreç ve ihalenin iptali kararı bu olguya iki örnek.

Ancak 24 Kasım günü gerçekleşen olay herhalde, sonuçlarının ağırlığı açısından çok daha başka bir yerde duracak. Konu halen sıcaklığını koruyor, yeni gelişmelerle olayların seyri her an değişebilir. Fakat bu durum, olayın kendisini analiz etmeye engel değil. Bunun için de gazetecilerin meşhur 5N1K prensibini, ufak bir değişiklikle kullanmaya karar verdim.


Ne Oldu?


Rus Hava Kuvvetleri'ne bağlı 6980'nci Muhafızlar Hava Filosu'na ait ve Pilot Yarbay Oleg Peşkov ile Seyrüsefer Subayı Yüzbaşı Konstantin Murahtov idaresindeki Su-24M tipi bir taktik bombardıman uçağı, Türkiye'nin Hatay ili güneyinde, sınırın Suriye tarafındaki Kızıldağ civarına düştü. Uçak, Türk Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 savaş uçağı tarafından, havadan havaya füze kullanılarak vurulmuştu. Vurulmasını müteakip alev alarak düşmeye başlayan uçağın mürettebatı, fırlatma koltuğunu kullanarak uçaktan atlamayı başardı. Her iki subayın da paraşütlerini açtıkları, yere inerken bölgedeki Suriye rejimine muhalif silahlı gruplar tarafından ateş altına alındıkları görüldü.

Pilot Oleg Peşkov hayatını kaybederken Seyrüsefer Subayı Murahtin 25 Kasım günü Rus - Suriye birliklerinin ortak operasyonu ile kurtarıldı. Peşkov'un paraşütle yere inerken yerden açılan ateşle veya indikten hemen sonra infaz edilerek öldürüldüğü şeklinde iddialar bulunuyor.

Olaydan kısa süre sonra atlayan pilotlar için başlatılan arama - kurtarma faaliyetlerine katılan bir Rus Mi-8 CSAR (Combat Search and Rescue: Muharebe Arama Kurtarma) helikopteri, alçak uçuşu sırasında bölgedeki isyancıların attığı bir TOW güdümlü tanksavar füzesi ile vurularak ağır isabet aldı. Bu olayda da helikopterdeki Rus askerlerinden deniz piyadesi Aleksandır Poziniç hayatını kaybetti (Öte yandan Ukraynalı informnapalm.org sitesi, düşürülen uçağın seri numarasının 0715323, hayatını kaybeden pilotun adının da Binbaşı Sergey Aleksandıroviç Rumyantsev olduğunu iddia etti)

Türk Genelkurmayı tarafından yapılan açıklamadan kısa süre sonra Türk Cumhurbaşkanlığı kaynakları, düşürülen uçağın Rusya'ya ait olduğu bilgisini geçtiler. Bu bilgi Anadolu Ajansı tarafından da yayıldı. Aynı zamanda alev alarak düşen bir uçağa ilişkin video ve fotograflar da internette yayılmaya başladı.

Ancak aynı süre zarfında Rus Savunma Bakanlığı, 6,000m (yaklaşık 19,600ft) irtifada uçmakta olan uçağın muhtemelen yerden açılan ateş ile düşürülmüş olduğunu, uçağın kesinlikle Türk hava sahasını ihlal etmediğini, bu durumun da verilerle kanıtlanabileceğini açıkladı.

Bu, 1953'ten bu yana bir Rus savaş uçağının bir NATO üyesi ülke tarafından ilk vuruluşu idi. Olay kısa süre içinde Rusya ve Türkiye arasında ciddi bir krize neden oldu. Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un 25 Kasım günü için planlanmış olan Türkiye ziyareti iptal edildi.


Ne Zaman Oldu?

Olay, 24 Kasım 2015 günü gerçekleşti. Türk Genelkurmay Başkanlığı tarafından 24.11.2015 tarih ve BA-97/15 sayı ile yayınlanan basın açıklamasına göre olay yerel saatle 0924'te gerçekleşti. Açıklamaya göre 0920 civarında Hatay Yayladağı bölgesinde hava sahası ihlali gerçekleştiren ve öncesinde beş dakika içinde yapılan 10 ikaza yanıt vermeyen bir uçağa, iki adet F-16 tarafından müdahale edilmişti.


Nerede Oldu?

Bu, yanıtlanması kolay olmayan bir soru. Zira Türk tarafı, olaydan hemen sonra radar iz verileri ile desteklenen açıklamasında, Rus jetlerinin Hatay'ın Yayladağı bölgesine 15mil yaklaşmalarından itibaren uluslararası acil durum frekansından (Guard olarak da bilinir) ikazlara başlandığı, uçakların çağrılara yanıt vermemeleri ile birlikte sınır ihlali gerçekleştirmelerinden sonra vuruldukları belirtiliyor. Türk tarafının açıklamalarına göre ayrıca Rus uçağının sınırı 17saniye boyunca ihlali söz konusu.

Rus tarafı ise uçakların kesinlikle Türk hava sahasını geçmediğini, Suriye hava sahasında iken vurulduklarını iddia ediyor.

Her iki taraf da, uçakların izledikleri rotalara ilişkin haritaları yayınladılar. Bu haritalarda, en azından Hatay bölgesindeki rotalara ilişkin bir tutarlılık görünmüyor.


Nasıl Oldu?

Rusya, yaz aylarının başından itibaren Suriye'ye yoğun bir askeri yığınak yapmaya ve aktif olarak silahlı isyancılar ile IŞİD örgütüne karşı düzenlenen harekâtlara katılmaya başlamıştı. Eylül ayında ise, Basel el Esad Hava Üssü'ne çok sayıda An-124 (NATO kodu "Condor") ve İl-76 (NATO kodu "Candid") stratejik uçağı uçuşu ile desteklenen bir hava gücü sevketti. Bu hava gücünün içeriği şunlardı (Ayrıntılar için bkz: "Rus Hava Kuvvetleri'nin Suriye Çıkarması")

12 adet Su-24 (NATO kodu "Fencer") taktik bombardıman uçağı
12 adet Su-25 (NATO kodu "Frogfoot") taarruz / yakın hava desteği uçağı
6 adet Su-34 (NATO kodu "Fullback") taktik bombardıman uçağı
4 adet Su-30 (NATO kodu "Flanker") av / bombardıman uçağı
1 adet İl-20 (NATO kodu "Coot") elektronik istihbarat / sinyal istihbaratı (ELINT/SIGINT) uçağı

Bu uçaklar Suriye'ye varır varmaz özellikle Humus çevresi ile Hama - Halep arasındaki bölgede yoğun olarak bombardıman ve yakın hava desteği görevlerine çıkmaya başladılar. Suriye ordusu ile eşgüdümlü olarak gerçekleştirilen bu taarruzlarda her ne kadar GLONASS ve elektrooptik güdümlü mühimmatlar kullanılsa da, ağırlıklı olarak güdümsüz (klasik) bombalar ve misket bombası olarak tabir edilen mühimmatlar kullanıldı.

Son dönemde Rus hava kuvvetlerinin bombardımanı, ülkenin kuzey - kuzeybatı kesimlerine doğru yoğunlaşmış, bölgedeki Türkmen köylerinin saldırı altında kaldığına dair haberler gelmeye başlamıştı.

24 Kasım olayında vurulan Su-24M, Su-24 taktik bombardıman uçağının yeni kabiliyetler kazandırılmış bir modeli.

Basel el Esad Hava Üssü'nden kalkan bir Su-24M
İntikalin ilk zamanlarında silinen milliyet işaretleri
sonradan tekrar boyanmıştı.
Su-24'ün tasarımına, 1960'lı yılların ortalarında başlanmıştı. Projede amaç, İlyuşin Il-28 ve Yakovlev Yak-28 taktik bombardıman uçaklarının yerini alacak, cephe hattı derinliğinde bombardıman görevleri üstlenebilecek bir uçak geliştirmek idi. Uçak ilk uçuşunu Ocak 1970'de gerçekleştirdi ve 1975 Şubat ayından itibaren hizmete girmeye başladı.. Novosibirsk ve Amur Komsomol'unda çeşitli modellerde toplam 1,200'den fazla üretilen uçak aynı zamanda Cezayir, İran ve Suriye'ye de satıldı. SSCB'nin dağılmasından sonra Belarus 40 civarında, Ukrayna da 120 adedini devraldı. Belarus, elinde kalan uçakları Sudan'a sattı.

Su-24 temel tasarımının yeni nesil aviyonik ve silah sistemleri ile güncellenmiş hali olan Su-24M, ilk uçuşunu Haziran 1977'de gerçekleştirdi. Uçağa eklenen sistem ve kabiliyetler şunlar:

Havada yakıt ikmâl sistemi
Arazi takip radarı
PNS-24M hassas seyrüsefer ve taarruz sistemi
Kaira lazer / elektrooptik hedef tespit sistemi
Artırılmış azami kalkış ağırlığı
Kanat kök üst tarafından chaff/flare karşı tedbir salıcıları

1990'ların ortalarında Su-24M'lerden bir kısmı ilave aviyonik modernizasyona tabi tutuldular. Bu eklentiler arasında KAI-24P başüstü gösterge (HUD), SV-24 görev bilgisayarı, OR-4TM LCD gösterge, SRNS-24 hassas seyrüsefer sistemi, TBN-K-2 uçuş veri kayıt sistemi bulunuyor. Bu güncellemelere tabi tutulan uçaklar Su-24M2 olarak da anılıyor.

6980'nci Muhafızlar Hava Filosu, Su-24'ün Su-24M modeli ile donatılmış bir birlik. Su-24M2 modeli, 6988'nci Filo tarafından kullanılıyor. Dolayısıyla düşürülen uçağın Su-24M modeli olduğu iddia edilebilir.

Su-24M'yi vuran Türk Hava Kuvvetleri'ne ait uçak ise ABD'li Lockheed Martin şirketi üretimi bir F-16 idi. Türk Hava Kuvvetleri envanterinde halen 210 civarında F-16 av / bombardıman uçağı bulunuyor. Bu uçağın Block 30, Block 40, Block 50 ve Block 50 modelleri, av - önleme, bombardıman, yakın hava desteği ve keşif görevlerinde yoğun olarak kullanılmakta. 1987 - 1999 yılları arasında Peace Onyx I ve II projeleri ile tedarik edilen uçaklar yakın zamanda Peace Onyx III projesi altında kapsamlı bir aviyonik modernizasyonuna tabi tutuldu. Uçaklara modern güdümlü mühimmat atma kapasitesi eklendi. Ayrıca Peace Onyx IV projesi ile de 30 adet yeni Block 50+ uçağı teslim alındı. Bu uçakların en önemli ayırt edici özellikleri, kanat kökü - omuz kısımlarında taşıyabildikleri ilave yakıt tankları (CFT).

Su-24M'nin hangi silahla düşürüldüğüne dair resmî bir açıklama ya da açık kaynak verisi henüz bulunmuyor. Ancak bu konuda seçenekler çok fazla değil.

Türk F-16'sının, Su-24M'yi vurabileceği üç farklı silahı var: 20mm makinalı top ile AIM-9 Sidewinder ve AIM-120 AMRAAM havadan havaya füzeleri.

Türk Hava Kuvvetleri envanterinde AIM-9'un AIM-L, AIM-9M ve AIM-9X modelleri bulunuyor. Bu füze, kızılötesi güdüm sistemine sahip ve yakın mesafe (görüş mesafesi - Within Visual Range; WVR) muharebelerde kullanılan, kısa menzilli bir füze. Türkiye yakın zamanda bu füzenin en son geliştirilen yeni nesil modeli olan AIM-9X'ten tedarik etmişti. Bu füzeler ayrıca pilotun kaskına monteli görüş sistemi ile de tevcih edilebiliyor, bu da yakın mesafe hava savaşında (it dalaşı) pilota önemli avantaj sağlıyor.

Bir diğer alternatif olan AIM-120 AMRAAM ise, görüş mesafesi ötesinde (Beyond Visual Range; BVR) ateşlenebilen, orta menzilli bir havadan havaya füze. Türk Hava Kuvvetleri envanterinde bu füzenin AIM-120A, AIM-120B ve AIM-120C-7 modelleri bulunuyor. AIM-9X'in aksine AMRAAM, radar tarayıcısı ile hedefini tespit ediyor.

Her iki füzenin de menziline ilişkin açık kaynaklarda güvenilir veriye ulaşmak mümkün değil ancak mertebe olarak AIM-9'un 15 - 20; AIM-120'nin ise 80 - 100km azami menzile sahip olduğu söylenebilir. Tabii menzil değeri, füzenin ateşlendiği irtifa, sürat ve çevresel koşullara göre büyük değişiklikler gösterebilmektedir.

24 Kasım olayında düşen uçağın kurtarılan pilotu, herhangi bir füze ikazı almadıklarını beyan etmişti. Bu da ilk etapta, pasif güdümlü AIM-9'un kullanılmış olabileceğini düşündürtmekte. Ancak AIM-9'un kullanılması, F-16'nın Su-24M ile görsel temas sağlamış olması anlamına gelir. Türk tarafı, füzenin ateşlendiği anda vurulan uçağın milliyetine dair bilgi sahibi olunmadığını açıklamıştır. Bunun üstüne, yayınlanan radar iz haritasında, her iki uçak arasındaki mesafe de göz önüne alındığında, Rus jetinin bir AIM-120 AMRAAM ile vurulmuş olması olasılığı öne çıkmakta.

Video kayıtlarında, Su-24M'nin kuyruk bölgesinde itibaren kanat firar kenarlarına doğru yayılan biçimde yandığı, esas hasarı arka bölümünden almış olduğu görülüyor. Bu, uçağın vurulma anına ilişkin net bir ipucu sunmasa da, füzenin yaklaşma tapasının harekete geçerek, harp başlığını uçak yakınında patlaması sonucu gövde hasarı oluştuğunu düşündürtmekte. Her iki füze de yaklaşma tapasına sahiptir, dolayısıyla uçağın hasar alma şekli, füze tipine ilişkin bir ipucu sunmamaktadır.

Makinalı top ise olasılık dışıdır, zira bu şekilde bir isabet kaydetmek için F-16'nın Su-24'e yakın görsel temas sağlayacak kadar yaklaşması gerekir.

Türk Hava Kuvvetleri'nin bölgeye en yakın F-16 üssü, Diyarbakır'daki 8'nci Ana Jet Üssü'dür (AJÜ). Bu üste 181 ve 182'nci Filolar bulunuyor. Ancak bu, vuran uçağın bu üsse ait olduğunu iddia etmek için yeterli değil. Zira Suriye sınırında gerçekleştirilmekte olan devriye uçuşlarına sadece 8'nci AJÜ bağlısı uçaklar değil, bu üs ve Adana İncirlik Üssü'ne intikal eden diğer filolar da katılıyor. Öte yandan yakın geçmişe kadar uygulanmakta olan AJÜ bağlısı ilk filonun (örneğin 181) taarruz, ikinci filonun ise (örneğin 182) av - önleme görevlerine verilmesi uygulaması, aviyonik ve silah sistem modernizasyonları ile kazanılan çok rollülük kabiliyeti ile terkedildi. Dolayısıyla Su-24M'yi vuran filonun 182'nci Filo'ya bağlı olduğunu iddia etmek, şu aşamada mümkün değil.

Rus jetinin, Guard frekansından yapılan çağrıları almaması, yalnızca telsizini bu frekansa ya da tümden kapatması ile veya teknik arıza ile açıklanabilir. Rus tarafı ısrarla ve kesin bir şekilde herhangi bir uyarı gelmediğini, füzenin ateşlenmiş olmasına ilişkin de bir ikaz ya da emare alınmadığını iddia etmektedir. Bu durumda ya Rus uçağının telsizi kapalı idi ya da teknik arıza söz konusu idi. Bölgede sadece Rus ya da Suriye hava araçları bulunmamaktadır. Türkiye, sınır boyunca düzenli olarak muharebe hava devriyesi (Combat Air Patrol; CAP) uçuşları gerçekleştirmektedir. Ayrıca ABD, Fransa ve İngiltere'ye ait savaş uçakları, Suriye ve Irak'taki IŞİD unsurlarına karşı hava harekâtları düzenlemektedir. Üstüne Suriye rejimine destek için bölgede sık uçuşlar gerçekleştiren İran uçakları da bulunmaktadır. Hal böyle iken, Rus jetlerinin, hele hele Türkiye sınırına bu kadar yakın bir bölgede seyrüsefer ve haberleşme açısından azami özeni göstermeleri beklenmelidir. Türk tarafı, Rus jetlerine yapılan ikazların ses kaydını yayınlamıştır. Uluslararası açık frekanstan yapılan bu çağrıların alınmaması, alınmış olsa bile herhangi bir karşılık verilmemesi, en iyimser yorum ile "şımarıklık" olarak adlandırılabilir.


Neden Oldu?

Türk Hava Kuvvetleri'ne ai bir RF-4E/TM tipi keşif uçağı, 22.06.2012 tarihinde Hatay açıklarında Suriye hava savunması tarafından düşürüldü. Türkiye, bu olaydan sonra sınır bölgesinde katı bir angajman kuralı (rules of engagement) uygulayarak, sınıra yaklaşan tüm Suriye unsurlarını tehdit olarak algılayacağını ilan etti. Nitekim Türk Hava Kuvvetleri 16.09.2013 tarihinde Suriye'ye ait bir Mi-8 genel maksat helikopterini, 23.03.2014 tarihinde de MiG-23BN tipi bir savaş uçağını düşürdü.

Rusya, bir süredir Kuzey Denizi, Baltık, Karadeniz ve Pasifik'te artan biçimde gerçekleştirdiği uçuşlar ile siyasi - askerî varlık gösterisi yapmakta. Bu kapsamda Tu-160 gibi stratejik bombardıman uçaklarının "uzun menzilli devriye uçuşları" da dahil olmak üzere sık sık NATO ülkelerinin hava kuvvetleri ile karşılaşmalar, bazı durumlarda da hava sahası ihlalleri gerçekleşmekte. NATO üyesi ülkeler, Baltık ülkelerinin hava savunması için "Baltık Hava Devriyesi" (Baltic Air Policing) adı verilen bir harekât kapsamında dönüşümlü olarak bu bölgeye savaş uçağı sevkediyor; bu kapsamda Türk F-16'ları da 2006 yılında Litvanya'da konuşlandırılmıştı.

Ukrayna Krizi'ne müdahalesi ve Kırım'ı ilhakı sonrasında Rusya'nın Batı ile ilişkileri büyük ölçüde bozuldu. Ülkeye uygulanan yaptırımlar ve akabinde Rusya'nın Doğu Avrupa'ya yönelik askeri varlığını güçlendirmesi, NATO'nun da bölgedeki unsurlarını takviye etmesi, gerçekleştirilen tatbikat ve eğitimlerin artması ile karşılık buldu.

Suriye İç Savaşı'nda muhalif güçlere karşı mücadelesinde askeri ve teknik açıdan gücünün sınırlarını zorlamaya başlayan Esad yönetimi, Irak hükümeti, Şii milisler, Hizbullah ve İran'dan ciddi boyutlarda personel, silah ve lojistik destek almaktaydı. Rusya da, benzer şekilde donanım, lojistik ve istihbarat desteği sunmaktaydı. Bu desteğin kapsamı bu yıl arttı ve Rus askeri unsurlarının bilfiil harekâtlara katılması ile başka bir boyuta taşındı. Yürütülen harekâtlarda başlangıçta kamuoyuna açıklanan gerekçe IŞİD ile mücadele olsa da, Rus uçaklarının bombardımanı sadece bu örgüte yönelik değil, aynı zamanda diğer silahlı isyancı gruplara karşı da yürütülmekte. Zaten Rusya'nın resmî söylemi, Esad rejimine karşı silahlı isyan yürüten tüm grupların terörist olarak nitelendirilmesi ve bunların bertaraf edilmesi için rejime destek olunması şeklinde.

Bölgede uçuş yapan Rus uçakları, Ekim ayı başlarında Türk hava sahasını çeşitli kereler ihlal etmişti. Bu ihlallerden bazılarında Türk jetlerine radar kilidi -hem de 5 dakika gibi oldukça uzun bir süre- atılmıştı. Bu olaylardan sonra iki ülke askeri ve sivil bürokratları arasında görüşmeler gerçekleştirilmişti. Rusya, sınır ihlallerini kabul etmiş, ancak bunların seyrüsefer hatasından kaynaklandığını, kastî olmadığını ve tekrarlanmayacağını; Türkiye ise, ihlallerin tekrarlanması durumunda müsamaha gösterilmeyeceğini beyan etmişti.

Öte yandan bu yıl içinde ABD, İncirlik hava üssüne savaş uçakları konuşlandırmaya başladı. Bu kapsamda önce Ağustos ayında altı adet F-16, IŞİD'e karşı düzenlenen Inherent Resolve harekâtına katılmak için üsse intikal etti. Bu uçaklar, Ekim ayında 12 adet A-10 Thunderbolt yakın hava desteği jeti ile değiştirildi. ABD ayrıca, Türkiye'nin talebi üzerine önce Ekim ayında altı adet F-15C av - önleme, ardından da Kasım ortalarında altı adet F-15E av / bombardıman uçağını İncirlik'e sevketti. ABD ayrıca Diyarbakır 8 AJÜ'ye HH-60G Pave Hawk muharebe arama kurtarma helikopteri ve HC-130J Combat King II özel kuvvetler arama kurtarma uçağı konuşlandırmıştı.

Makro seviyede Rusya - Batı arasında artmış, başka bir deyişle potansiyel enerjisi bu kadar birikmiş bir gerginliğin, bu gibi yerel görünümlü, tekil "patlamalar" doğurması kaçınılmazdı.

Rusya, Türkiye'nin uçağı bilinçli bir şekilde vurduğunu iddia ediyor. Buna karşılık Türkiye, Genelkurmay Başkanlığı'nın 25.11.2015 tarih ve BA-98/15 sayılı basın açıklaması ile ifade edildiği üzere vurma sırasında uçağın milliyetinin bilinmediğini belirtiyor (Bu, teknik olarak mümkündür. Uçağın milliyetini belirlemek için yapılması gereken görsel temastır. Çeşitli gerekçelerle görsel temas yapılmaz / yapılamazsa uzaktan önleme yapılabilir). Dolayısıyla Türkiye'nin temel tezi, daha önceden ilan edilmiş angajman kurallarının uygulandığı, Rusya'ya yönelik kastî bir tutumun söz konusu olmadığı şeklinde (ayrıca bkz: "Türkiye Rus Uçağını Neden Düşürdü?").


Şimdi Ne Olacak?

Türkiye'nin, uluslararası hukuk bakımından zaten sorunlu bir kavram olan angajman kurallarını uygulamada aşırı katı tutumu, krizin yönetiminde önünde önemli bir mesele olarak öne çıkmışa benziyor. Hava sahasının 17 saniye gibi oldukça kısa süren bir ihlalinde, görsel temas gerçekleştirilmeden yapılan müdahale, Türkiye'nin resmî tezlerini savunmada haklı olsa bile işini zorlaştıracaktır.

Türkiye'nin tartışmalı Suriye politikasına yönelik iç kamuoyunda yaygın destek olduğunu söylemek güç. Buna ilaveten uluslararası platformlarda, izlenen politika ve alınan kararlara yönelik çok yaygın ve sert eleştiriler mevcut. Dolayısıyla bu en son krize yönelik olarak iç kamuoyunda fikir ve görüş birliğinin olmadığı görülüyor. Ulusal güvenliği doğrudan ilgilendiren böyle bir olaya dair bu denli parçalanmış, kutuplara ayrılmış toplum, psikolojik harekâta karşı da savunmasız hale düşmüş demektir.

Rusya'nın izleyebileceği dolaylı ve doğrudan yanıt seçenekleri mevcut. Bunları şu şekilde özetlemek mümkün:

i. Doğrudan yanıtlar
  • Sınır boyunca av - önleme uçuşlarının artırılması
  • Bölgede görev yapacak taarruz uçaklarına av - önleme uçaklarının refakat etmesi
  • Kara ve deniz konuşlu hava savunma sistemlerinin bölgeye sevkedilmesi
  • Doğu Akdeniz ve Karadeniz'de deniz ve hava unsurlarının faaliyetlerinin artırılması
Rusya'nı Suriye'de av - önleme maksatlı olarak kullanabileceği sadece dört adet Su-30SM savaş uçağı bulunuyor. Bunların hepsinin, 30 adet taarruz uçağına yeterli refakat şemsiyesi sağlaması zordur. Bu durumda mevcut dört uçağın uçuş saatlerinin büyük oranda artırılması ve / veya ülkeye ilave av - önleme uçaklarının sevkedilmesi gerekebilir. Her halükarda, denizaşırı bu harekâtın desteklenmesi için işletme - idame ve lojistik bakımlarından ilave yükün doğması söz konusudur.

Halen Doğu Akdeniz'de bulunan Slava sınıfı kruvazör Moskva, Tartus limanına sevkedilmiş bulunuyor. Bu gemide, S-300 uzun menzil yüksek irtifa hava savunma sisteminin deniz türevi olan Rif (NATO kodu SA-N-6 "Grumble") bulunuyor. Rusya ayrıca Suriye'ye S-400 (NATO kodu SA-21 "Growler") hava savunma sistemi konuşlandıracağını açıkladı. Bu sistemler uzun menzilli radarları ile geniş bir bölgede hedef tespit, teşhis ve takibi gerçekleştirebiliyor. Rif sisteminde kullanılan 5V55RM füzesinin vuruş menzili 90km; S-400'de kullanılan 48N6 füzesininki ise 150 - 200km dolaylarında.

Kara konuşlu hava savunma sistemleri ile, muhtemelen "kim vurduya gitti"şeklinde bir karşılık riski mevcuttur. Ancak halihazırda çok farklı ülkelerin uçak, helikopter ve İHA'ları ile karmakarışık bir halde bulunan Suriye hava sahasında bu tür bir eylem, Rusya için ciddi riskler barındırmaktadır.

Rus savaş gemileri ve uçaklarının Doğu Akdeniz ve Karadeniz'deki faaliyetlerini artırmaları da beklenebilir. Bu kapsamda Türk deniz ve hava sahası boyunca devriye ve istihbarat uçuşlarının artması söz konusu olabilir. Bu da her iki tarafın savaş gemi ve uçaklarının daha sık karşı karşıya gelmeleri sonucunu doğuracaktır.

ii. Dolaylı yanıtlar
  • Ekonomik
  • Siyasi
  • Psikolojik harp
  • Siber harp
Rusya, Türkiye'nin önemli bir dış ticaret ortağıdır. Ekonomik ve ticari ilişkilerde özellikle tarım, turizm ve inşaat sektörleri büyük paya sahiptir. Rusya'nın bu sektörlerde Türkiye'ye yönelik yaptırım kararları alması beklenebilir. Kremlin sözcüsü Dimitri Peskov, ambargo ya da yaptırımların gündemde olmadığını açıklamıştı ancak Başbakan Medvedev, ortak yatırımların durdurulması da dahil bir dizi tedbir için talimat verdi.

Siyasi seviyede ilişkilerin büyük yara aldığı aşikâr. Rus hükümeti uluslararası platformlarda Türkiye'ye yönelik yoğun bir kampanya başlatmış bulunuyor. Burada, Türkiye'nin terörizme destek veren ülke olarak nitelendirilmesine varan sert bir söylem söz konusu. Kanımca bu durum, Rus yönetiminin olay karşısında yaşamış olduğu şok halinin de bir yansıması. Zira olayın hemen ertesinde Rus Savunma Bakanlığı'ndan yapılan görece temkinli hava, Devlet Başkanı Vıladimir Putin'in "teröristlerin işbirlikçileri tarafından sırtımızdan bıçaklandık" sözleri ile birlikte birden değişti.

Yukarıda ifade etmeye çalıştığım gibi, genelde Suriye politikası, özelde de bu olayla ilgili olarak Türk kamuoyunda tam bir bölünmüşlük hali mevcut. Rusya'nın, bu parçalanmayı derinleştirmek için basın - yayın, etki ajanları, propaganda ve benzeri tekniklerle yoğun bir psikolojik harekât yürütmesi beklenebilir. Nitekim bu kapsamda 17 - 25 Aralık dosyaları ve IŞİD'e destek iddiaları gibi konular, Rus basınında açık ve yoğun şekilde işlenmeye başlamış durumda. Psikolojik harekâtın bir uzantısı olarak PYD ve PKK örgütlerine sağlanan istihbarat, lojistik destek, silah vb yardımın artırılması da olası.

En ciddi risk ise, Rusya'nın siber harp kullanarak vereceği yanıttır. Rusya, Çin ile birlikte siber harbi en etkili ve yoğun kullanan ülkelerdendir. Bu konudaki kabiliyetlerini Estonya, Gürcistan ve Ukrayna'da sergilemiştir. Siber harbin en önemli iki avantajı, yarattığı büyük asimetri ve sorumluluktan kaçma fırsatı sunmasıdır. Oldukça düşük risk ile (bir siber saldırıya maruz kalındığının anlaşılması bazı durumlarda aylar mertebesinde gerçekleşmektedir) son derece etkili sonuçlar alınabilmektedir. Dahası ne zaman, nasıl ve kim tarafından gerçekleştirildiğinin tespit edilmesi çok zor olan siber saldırılar, çoğu zaman "bir grup milliyetçi hacker" ve benzeri kimliğe sahip gruplar tarafından üstlenilmekte, aynı terörizm gibi, devlet ile organik bağı olmayan etki araçları olarak kullanılmaktadırlar. Türk devlet bürokrasisi, savunma mekanizması ve sosyal hizmetlere yönelik engelleme, karıştırma, yavaşlatma ve benzeri maksatlı siber saldırı ile bir karşılık verilmesi riski son derece yüksektir.

Rusya, Suriye'deki harekâtını, bu harekâtta kullandığı Kalibr seyir füzeleri gibi vasıtalarla Batı'ya karşı bir gövde gösterisi ve meydan okuma olarak kullanmaktaydı. NATO üyesi bir ülkenin bir Rus uçağını düşürmesi (ve dahası Rus ordusunun CSAR görevi sırasında da kayıp vermesi), ülkenin askeri - stratejik postürüne, söylem ve prestijine çok ciddi bir darbe indirmiştir. Bu olay karşısında vereceği vermeyeceği karşılık(lar), sadece Suriye sorunu değil, Ortadoğu, Kuzey Denizi ve Pasifik'te Batı'ya karşı duruşunu önemli ölçüde etkileyecektir. Dolayısıyla sorun öyle ya da böyle Türkiye - Rusya krizi değil, NATO - Rusya sorunu haline gelecektir.













Dört Deniz Bülteni - Kasım 2015

$
0
0


Karadeniz, Akdeniz, Kızıldeniz ve Gökdeniz havzasında savunma ve güvenlik gündemi
[PDF]




Azerbaycan

Azerbaycan'ın Türkan Tersanesi, Sahil Güvenlik için İsrail'e sipariş verilen Sa'ar 62 sınıfı karakol botlarından ilkinin ve Shaldag Mk V sınıfı ani müdahale botlarından altıncısının inşasını tamamlayarak teslim etti. Sa'ar 62, Spike güdümlü füzesinin kullanıldığı sekizli MLS NLOS füze fırlatıcı sistemi ile dikkat çekiyor. [1]


Bulgaristan

Bulgar Sofya Haber Ajansı'nın bildirdiğine göre Maliye Bakanı Vıladislav Goranov, 2016 bütçesinde hava kuvvetlerine yeni jetlerin ve deniz kuvvetlerine firkateyn alımı için ödenek ayrıldığını açıkladı. [2]


Gürcistan

Japon ve Gürcü savunma bakanlıkları 12 Kasım günü askeri işbirliği anlaşması imzaladılar. Jane's Defence Industry'nin 13 Kasım tarihli haberine göre imzalanan mutabakat muhtırası, eğitim ve teknik araştırma konularında işbirliğini kapsıyor.


Irak

Çek Cumhuriyeti'nin Aero Vodochody şirketi, Irak'ın hava kuvvetleri için sipariş verdiği L-159 jet eğitim / taarruz uçaklarının teslimatlarına başladı. Air Forces Daily'nin 4 Kasım tarihli haberine göre 5903 ve 5904 kuyruk numaralı ilk iki uçak, Filibe Havaalanı üzerinden 4 Kasım günü Irak'a intikal ettiler.

IŞİD ile Iraklı Şii milisler arasındaki çatışmalar, Kasım ayı başında ülkenin orta kesimlerindeki Samara kentinde yoğunlaştı. [3]

ABD yönetimi, Irak ve Suriye'de IŞİD'e karşı savaşan Kürt unsurlarını desteklemek için bölgeye özel kuvvet personelini sevketme kararı aldı. [4]

Irak güvenlik güçlerinin Ramadi'yi IŞİD'in elinden almak için başlattıkları harekât, şehre giden ikmâl hatlarının kesilmesinde başarısız olunduğu için sonuçsuz kaldı. [5]

Kürt Bölgesel Yönetimi'ne bağlı Peşmerge güçleri, geçtiğimzi yılın Ağustos ayından bu yana IŞİD denetiminde olan Sincar bölgesine bir taarruz başlattı. Bölgesel Yönetim, kente Doğu ve Batı istikametlerinden girildiğini ve örgütün ikmâl hatlarını kesildiğini duyurdu. [6]

IŞİD militanlarını, Nineva'da Irak ordusundan ele geçirilen Cougar MRAP zırhlı araçlarla eğitim yaparken gösteren videolar yayınlandı. [7]

Çek Cumhuriyeti Savunma Bakanlığı'ndan 25 Kasım günü yapılan bir basın açıklaması ile, IŞİD ile mücadelesinde Irak güvenlik güçlerine destek maksadıyla çeşitli tip ve çaplarda piyade silah mühimmatı ve patlayıcılardan oluşan bir yardım pakedinin hibe edildiği duyuruldu. Açıklamada ayrıca Tip 58 piyade tüfekleri ve çeşitli tiplerde mühimmat ve teçhizatı içeren bir pakedin de ayrıca teslim edileceği bildirildi. [8]

Irak Kara Havacılık Komutanlığı, Mi-24/35 ve Mi-8 helikopterlerinde kullanılan 128mm çaplı havadan yere güdümlü roketleri teslim aldığını duyurdu. Jane's Defence Weekly'nin değerlendirmesine göre, söz konusu silahların üreticisi, halihazırda 128mm havadan yere roket üretimi yapan tek şirket olan Sırbistan'dan Yugoimport olabilir. BR-VZ adı verilen bu roketler tanksavar (HEAT) ya da yüksek infilaklı tipte harp başlıkları ile donatılabiliyor. [9]


İran

Rusya ile İran hükümetleri, S-300 (NATO kodu SA-10 "Grumble") uzun menzilli hava savunma sistemi satışına ilişkin sözleşmeyi imzaladı. Söz konusu satış, uluslararası yaptırımların devreye girmesinin ardından 2010 yılında Rus hükümeti tarafından dondurulmuştu. [10]

Devrim Muhafızları Birlikleri Hava Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Emir Ali Hacızade, 11 Ekim günü kamuoyuna tanıtılan İmad adlı güdümlü balistik füzenin menzilinin 1,700km olduğunu açıkladı. [11]

İran basını, çok sayıda Gadir uzun menzilli gemisavar seyir füzesinin İran Deniz Kuvvetleri'ne teslim edildiğini bildirdi. [12]

İran Hava Kuvvetleri'ne ait F-14A Tomcat savaş uçaklarının, Suriye'deki hava harekâtına katılan Rus Tu-22M3 stratejik bombardıman uçaklarına refakat ederken çekilen görüntüleri yayınlandı. [13]

Rus Rostec şirketi ile İranlı RANHA şirketi, sivil sektöre ait Mi-17 genel maksat / nakliye helikopterlerinin bakım, onarım ve yenileme hizmetleri için bir işbirliği anlaşması imzaladı. Anlaşma kapsamında Rostec, RANHA'ya söz konusu işlemleri gerçekleştirebilmesi için bir yol haritası dahilinde eğitim ve teknik destek sağlayacak. [14]


İsrail

Jane's Defence Weekly'nin 18 Kasım tarihli haberine göre İsrail Savunma Kuvvetleri, önümüzdeki beş yıl boyunca savunma bütçesinin yıllık USD15 milyar'da sabitlenmesi kararının ardından bir dizi uzun vadeli tasarruf tedbiri uygulamaya hazırlanıyor.

İsrail'in ABD'den USD3.1 milyarlık bir paket dahilinde bir filo kadar F-15 savaş uçağı, V-22 Osprey tiltrotor uçakları ve Arrow 3 hava savunma sistemi için ek bütçe yardımı talep ettiği bildirildi. [15] Bazı kaynaklara göre, talep edilen F-15 modeli, Boeing tarafından kısa süre önce tanıtılan F-15SE Silent Eagle. [16]

İsrail Kara Kuvvetleri, son kalan Merkava II ana muharebe tanklarını da Kasım ayı içinde hizmet dışına çıkardı. [17]

İsrail Deniz Kuvvetleri'ne ait Sa'ar 5 sınıfı Lahav korveti 26 Kasım günü Israel Aerospace Industries (IAI) şirketi tarafından geliştirilen Barak 8 hava savunma füzesinin deneme atışını gerçekleştirdi. Bu, Barak 8'in bir İsrail savaş gemisinden yapılan ilk atışı. [18]

İsrail Savunma Bakanlığı, İsrail Hava Kuvvetleri envanterindeki F-16I ve F-15I uçaklarında bulunan F100 motorlarının bakım, onarım ve yenileme işlemleri için ABD'li Pratt & Whitnet şirketi ile 15 yıl süreli bir filo yönetim programı sözleşmesi imzaladı. [19][20]

İsviçre, imzaladığı USD200 milyonluk sözleşme ile Elbit şirketine Hermes 900HFE tipi İHA siparişi verdi. [21]

Arjantin Savunma Bakanı Agustin Rossi, İsrail ile 14 adet Kfir C.10 savaş uçağı alımı için yürütülen görüşmelerin iptal edildiğini duyurdu. USD220 - 360 milyon dolaylarında gerçekleşmesi öngörülen alım ile ilgili olarak Arjantin'de muhalefetin yoğun tepkisi söz konusuydu.

IAI şirketi, TERRA adlı çift band radar sistemini kamuoyuna tanıttı. TERRA, balistik füze, hava soluyan hedef ve uyduların çok uzun menzilden tespit ve teşhisini gerçekleştirebiliyor. TERRA, UHF bandında çalışan ULTRA ve S bandında çalışan EL/M/-2090S aktif elektronik taramalı radar bileşenlerinden oluşuyor. [22][23]

Taylandlı Defence Technology Institute şirketi, D&S2015 fuarında Black Widow Spider 8x8 zırhlı muharebe aracını tanıttı. Araçta, Israel Military Industries (IMI) şirketi üretimi zırh plakaları kullanılıyor. [24]

Microsoft şirketi 9 Kasım günü, İsrailli Secure Islands adlı siber güvenlik şirketini USD100 milyona satın aldığını duyurdu.


Kıbrıs

Mısır ve Rum Yönetimi Savunma Bakanlıkları arasında ay başında savunma ve askeri işbirliği anlaşması imzalandı. [25]

Rum Milli Muhafız Ordusu (RMMO) ve İsrail, Baf - Trodos - Larnaka arasında kalan bölgede "Onisilos-Gedeon" ortak tatbikatı icra etti. Tatbikata İsrail Hava Kuvvetleri'ne bağlı 24 savaş ve iki destek uçağı ile RMMO'dan hava savunma sistemleri katıldı. [26][27][28]

Güney Kıbrıs’ta son 20 yıl içerisinde RMMO askeri olan 92 kişinin trafik kazasında hayatını kaybettiği bildirildi. [29]

İngiliz Savunma Bakanlığı'ndan 23 Kasım günü yapılan bir açıklamada, Kıbrıs'taki Ağrotur Hava Üssü'nün, IŞİD'e karşı harekât kapsamında katılan Fransız savaş uçakları tarafından kullanılmasının Fransa'ya teklif edildiği bildirildi. [30]


Lübnan

ABD'li Sierra Nevada Corporation şirketi 30 Ekim günü ABD Hava Kuvvetleri ile, Lübnan Hava Kuvvetleri'ne 6 adet A-29 Super Tucano turboprop taarruz uçağının FMS (Foreign Military Sales; Yabancı Askeri Satışlar) kanalı ile satışı için USD172.5 milyon bedelli bir sözleşme imzaladı. [31][32][33]


Mısır

Rus Metrojet Havayolları'na ait Airbus A321 tipi bir yolcu uçağı, Şarm el Şeyh'ten Sankt Petersburg'a uçuşu sırasında, kalkışından 23 dakika sonra Sina Yarımadası'nda düştü. Uçaktaki 224 yolcu ve mürettebattan kurtulan olmadı. Rus yetkililer, yaptıkları incelemelerde uçağın sabotaj sonucu düşmüş olduğunu açıklarken, IŞİD örgütü, uçağın düşmesine sebep olduğunu iddia ettiği bir patlayıcı düzeneğin fotografını yayınladı. [34][35][36][37][38]

İspanyol basını, Mısır'ın 12 adet A400M nakliye uçağı tedariği içim Airbus ile görüşmeler yürüttüğünü iddia etti. [39]

Mısırlı KATO Yatırım şirketi ile Rus Irkut arasında, Cairo Aviation havayolları için 6 adet MS-21 yolcu uçağı siparişi ve bu uçakların bakım ve onarım hizmetlerini kapsayan bir işbirliği anlaşması imzalandı. Dört adet opsiyonu da içeren anlaşma uyarınca El Alameyn Uluslararası Havalimanı bünyesinde bir bakım tesisi kurulacak. [40][41]

Mısır ordusuna ait tipi açıklanmayan bir helikopter, 28 Kasım günü yerel saatle 0925 sularında Kahire yakınlarında düştü. Olayda ölen ya da yaralanan olup olmadığı ile ilgili açıklama yapılmadı.


Romanya

ABD, Atlantik Çözümü Harekâtı (Operation Atlantic Resolve) kapsamında Almanya'dan Romanya'ya askeri birlik ve teçhizat sevketti. 70 parça malzemenin sevkiyatı, ABD Savunma Bakanlığı tarafından 30 Kasım günü duyuruldu. [42]

Airbus Helicopters tarafından 17 Kasım günü yapılan bir açıklamada, H215 (eski adı AS332 C1e Super Puma) genel maksat / nakliye helikopterinin Romanya'da üretileceği duyuruldu. [43]


Rusya Federasyonu

Rus Hava Kuvvetleri'nin Suriye'deki muhalif unsurlar ve IŞİD hedeflerine karşı düzenlediği bombardımanlar Kasım ayı boyunca da devam etti. [44][45][46][47] Harekât kapsamında beş adet Tu-160, altı adet Tu-95MS ve 14 adet Tu-22M3 stratejik bombardıman uçağı, 17 Kasım günü Suriye'deki hedefleri bombaladı. [48][49][50][51][52]Öte yandan Suriye'deki Hımeymin Hava Üssü'ndeki Rus hava gücünün komutanı Aleksey Maksimtsev, üsse ilave sekiz Su-34 taktik bombardıman uçağı ile bir miktar Su-27SM3 savaş uçağının sevkedildiğini açıkladı. Rusya'nın Suriye'de altı adet Su-34'ü bulunuyordu. [53]

Rus Hava Kuvvetleri'ne ait bir Su-24M (NATO kodu "Fencer") tipi taktik bombardıman uçağı, 24 Kasım günü Hatay'ın güneyinde Türk hava sahasını ihlal ettiği ve ikazlara yanıt vermediği gerekçesiyle bir Türk F-16'sı tarafından füzeyle vurularak düşürüldü. Uçağın pilotu hayatını kaybederken silah sistem subayı yaralı olarak kurtuldu. Olaydan sonra Türk - Rus ilişkilerinde büyük bir gerilim yaşanırken Rusya Suriye'ye S-400 hava savunma bataryası sevketti. [54][55][56][57]

Rostec şirketi, Çin ile 24 adet Suhoy Su-35 yeni nesil savaş uçağı satışı için USD2 milyarlık bir sözleşme imzalandığını duyurdu. Uçaklar, şirletin Amur Komsomolu'nda bulunan Gagarin tesislerinde üretilecek. [58][59]

Rusya'nın Suudi Arabistan'a USD10 milyarlık bir silah paketi teklifi sunduğu iddia edildi. [60]

Tu-95 (NATO kodu "Bear") bombardıman uçağının modernize edilmiş versiyonu olan Tu-95MSM'nin ilki 23 Kasım günü teslim edildi. Radarı yenilenen uçak, H-101 seyir füzelerinden sekiz adet taşıyabiliyor. [61][62]

Rostec şirketi 27 Kasım günü bünyesindeki Rostvertol şirketinin üretim hatlarının modernizasyonu için USD300 milyonluk altyapı yatırımı yapacağını açıkladı. 12 ayrı kalemde harcanacak bütçe ile üretim kapasitesinin %20 artırılması hedefleniyor.

Rus Kutup Kuvvetleri, kutup koşullarında görev yapmak üzere tadil edilmiş Mi-8AMTŞ-VA tipi genel maksat helikopterlerinden ilkini 25 Kasım günü teslim aldı. Söz konusu helikopterler, Ulan Ude Havacılık Tesisleri tarafından -50 dereceye kadar sıcaklık koşullarında uçabiliyorlar.[63][64]Öte yandan Doğu Askeri Bölge Komutanlığı bünyesinde, Kutup Bölgesi'nde görev yapmak üzere Çukotka'da yeni bir İHA filosu kuruldu. Filoda Orlan 10 ve Forpost İHA'ları kullanılıyor. [65]

Jane's Defence Weekly'nin 2 Aralık tarihli haberine göre Kamov şirketi, Ka-27 (NATO kodu "Helix") donanma helikopterinin yerini almak üzere Minoga adlı bir proje üzerinde çalışıyor. Halen mühendislik tasarım aşamasındaki Minoga'nın 2020'li yıllarda hizmete girmesi öngörülüyor.

Rus Hava Kuvvetleri'ne ait MiG-31B (NATO kodu "Foxhound") tipi bir av önleme uçağı 30 Ekim günü Kamçatka'daki Petropavlovsk yakınlarında düştü. Her iki pilot da fırlatma koltuğu ile atlayarak kurtuldu.

Rus devlet televizyonunda görüntüleri yansıyan bir belgeye göre Rusya nükleer harp başlığı taşıyan yüksek süratli bir insansız denizaltı projesi üzerinde çalışıyor. [66][67][68]

Karadeniz Filosu için sipariş verilen Proje 636.3 sınıfı dizel elektrik tahrikli Krasnodar denizaltısı, inşa edildiği Admiralti Tersanesi'nde 5 Kasım günü düzenlenen törenle hizmete girdi. [69][70]Öte yandan Jane's Navy International'ın 11 Kasım tarihli haberine göre seyir testlerindeki sınıfın bir diğer denizaltısı olan Rostov na Donu, Ekim ayı sonunda Baltık Denizi'ndeki Kronştat Deniz Üssü'ne önceden planlanmamış bir giriş yaptı. Habere göre denizaltıda kullanılan ana makinanın üreticisi olan Kolomna'nın yetkilileri de üsse giriş yaptı. [71]

Proje 22350 sınıfının ilk gemisi Admiral Gorşkov Beyaz Deniz'de 130mm baş topunun gerçek mühimmatla atış denemelerini gerçekleştirdi. [72]

Zelenodolsk Tersanesi'nde inşa edilen Proje 21631 sınıfı Serpuhov ve Zeleni Dol korvetleri, tecrübe seyirlerinin tamamlanmasını müteakip hizmete ay sonunda hizmete alındı. [73][74]

Sankt Petersburg'daki Pella Tersanesi tarafından üretilen sekiz adet Proje 03160 Raptor sınıfı ani müdahale botundan son ikisi ay sonunda Rus Deniz Kuvvetleri'ne teslim edildi. [75]

Rusya'nın, Çin ile satışı konusunda anlaştığı S-400 hava savunma sistemlerinin teslimatına bir yıl içinde başlayacağı bildirildi. [76]

Jane's International Defence Review'ın 10 Kasım tarihli haberine göre, hava indirme birlikleri için üretilen 125mm 2S25 SPRUT-SD tank avcısının yeni bir modeli test aşamasına ulaştı.

Jane's Defence Industry'nin 10 Kasım tarihli haberine göre helikopter üreticisi Rostvertol şirketi 2015 yılının ilk altı ayında gelirlerini %26 oranında artırdığını duyurdu. Şirket, satış sonrası hizmetlerden USD201 milyon kazandığını bildirdi. Öte yandan şirket ay başında Mi-17A2 prototipinin uçuş denemelerine başladı. Mi-17A2'de, FADEC sistemini haiz VK-2500PS-03 motoru kullanılıyor.


Suriye

Suriye ordusu ve Şii milisler, 10 Kasım günü iki yıldır IŞİD'in elinde olan Halep yakınlarındaki Kuveyres Hava Üssü'nü geri aldı. [77][78][79]

ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan Victoria Nuland, Rus ordusunun Hama ve Humus'taki çatışmalarda ağır topçu sistemleri kullandığını; ayrıca Rus Hava Kuvvetleri'nin Suriye'deki hava harekâtının günlük maliyetinin USD2 - 4 milyon arasında olduğunu iddia etti. [80]

Suriye Hava Kuvvetleri'ne ait bir MiG-23BN tipi savaş uçağı 4 Kasım günü Hama'nın kuzeybatısında yerden açılan ateş ile düşürüldü. Fırlatma koltuğu ile atlayan pilot, paraşütünün açılmaması sonucu hayatını kaybetti. Özgür Suriye Ordusu, Kafr Kabuda'daki unsurlara saldıran uçağın, kendileri tarafından düşürüldüğünü duyurdu.


Ukrayna

ABD, Ukrayna ordusuna 14 Kasım günü iki adet AN/TPQ-36 topçu tespit radarı hibe etti. [81]Öte yandan İngiliz Savunma Bakanı Michael Fallon 19 Kasım günü, Ukrayna ordusuna toplam tutarı GBP971 bin olan soğuk iklim melbusat ve çadırı yardımı yapılacağını açıkladı. [82]

Jane's Defence Weekly'nin 19 Kasım tarihli haberine göre Ukroboronprom şirketi 2015 yılı için USD1 milyarlık ihracat geliri beklediğini açıkladı.

Interproinvest şirketi, Malyuk isimli "bullpup" tipi bir piyade tüfeğini kamuoyuna tanıttı. Kalaşnikof mekanizması kullanan tüfek 5.45mmx39 ve 7.62mmx39 mühimmat kullanabiliyor. [83]

Ukrayna Hava Kuvvetleri 299’ncu Taktik Havacılık Tugayı’na bağlı Su-25SM1 tipi bir taarruz uçağı, 11 Kasım günü Zaporojye'nin 40km kuzeyinde düştü. Pilot Teğmen Yegor Bolşakov hayatını kaybetti. Yapılan ilk incelemelerde uçağın yüksek gerilim hatlarına çarpmış olduğu tespit edildi.


Yunanistan

Yunan Savunma Bakanlığı, ABD'den alınacak 10 adet ikinci el Boeing CH-47D Chinook helikopteri için USD125.8 milyonluk bütçe ayırdı. Yunan Kara Havacılığı bünyesinde halen dokuz adet CH-47DG ve altı adet CH-47SD tipi ağır nakliye helikopteri bulunuyor.



[1]"Azeri coastguard receives first Saar 62 OPV, plus new Shaldag FAC": http://www.janes.com/article/55891/azeri-coastguard-receives-first-saar-62-opv-plus-new-shaldag-fac
[2]"Bulgaria Earmarks 2016 Budget Money for New Fighter Jets - FinMin": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=168397&cat=3
[4]"Pentagon to send SOF 'expeditionary targeting force' for raids in Iraq, Syria": http://www.janes.com/article/56354/pentagon-to-send-sof-expeditionary-targeting-force-for-raids-in-iraq-syria
[5]"Iraq Military Update: 3 Moves Against Islamic State Foundering": http://smallwarsjournal.com/blog/iraq-military-update-3-moves-against-islamic-state-foundering
[6]"Kurdish forces push into Sinjar, claim progress against Islamic State": http://www.longwarjournal.org/archives/2015/11/kurdish-forces-push-into-sinjar.php
[12]"Navy equipped with long-range cruise missile ‘Ghadir’": http://en.mehrnews.com/news/112393/Navy-equipped-with-long-range-cruise-missile-Ghadir
[13]"New Video Of F-14 Tomcat Escorts And Cruise Missiles As Russia Steps Up Syria Offensive": http://foxtrotalpha.jalopnik.com/new-video-of-f-14-tomcat-escorts-and-cruise-missiles-as-1743807778
[14]"Russian Helicopters Will Help Equip Iran’s Center for Repairing Civilian Mi-17 Helicopters": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=168847&cat=3
[18]"Successful Interception Test to IAI's Barak-8 Air & Missile Defense System": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=169212&cat=3
[19]"Pratt & Whitney, Israeli Ministry of Defense Sign Historic 15 Year F100 Engine": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=169364&cat=3
[20]"Israel Signs 15-year Engine Maintenance Deal with Pratt & Whitney": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=169321&cat=3
[21]"Elbit Systems Awarded Approximately $200 Million Contract for the Supply of Hermes 900 HFE UAS to Switzerland": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=169179&cat=3
[23]"IAI Unveils "TERRA" Dual Band Radar System for Very Long Range Early Warning, Detection and Tracking": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=168666&cat=3
[24]"D&S 2015 - DTI Reveals 8x8 Black Widow Spider IFV": http://www.miltechmag.com/2015/11/d-2015-dti-reveals-8x8-black-widow.html
[26]"Rum ve İsrail askeri unsurlarından “Onisilos-Gedeon” ortak tatbikatı": http://www.gundemkibris.com/rum-ve-israil-askeri-unsurlarindan-onisilos-gedeon-ortak-tatbikati-151694h.htm
[28]"Rum Kesimi ile İsrail arasında bugün yeni bir tatbikat yapılıyor": http://www.gundemkibris.com/rum-kesimi-ile-israil-arasinda-bugun-yeni-bir-tatbikat-yapiliyor-152618h.htm
[29]"Son 20 yılda 92 RMMO askeri trafikte hayatını kaybetti": http://www.kibrispostasi.com/index.php/cat/58/news/176194/PageName/GUNEY_KIBRIS
[32]"Lebanese Air Force Selects A-29 Super TUCANO for Close Air Support": http://www.miltechmag.com/2015/11/dubai-airshow-2015-lebanese-air-force.html
[33]"Lebanese Air Force Selects A-29 Super Tucano for Close Air Support Role": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=168641&cat=3
[34]"Russian Metrojet Airliner Crashes On The Sinai Peninsula With 224 On Board (Updated)": http://foxtrotalpha.jalopnik.com/russian-metrojet-airliner-crashes-on-the-sinai-peninsul-1739787854
[35]"Everything That Could Have Caused The Crash Of Russian Metrojet Flight 9268": http://foxtrotalpha.jalopnik.com/everything-that-could-have-caused-the-crash-of-russian-1740065524
[40]"The Egyptian holding KATO Investment and Irkut Corporation agreed to cooperate on the MS-21 project": http://www.ruaviation.com/news/2015/11/9/3681/?h
[41]"Egyptian KATO Investment and "Irkut" Corporation Agreed to Cooperate On the Project of the MS-21": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=168640&cat=3
[42]"U.S. Equipment to Arrive In Romania for Operation Atlantic Resolve": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=169305&cat=3
[43]"Romania to Host Production of New, Robust, and Cost-Effective H215 Heavy Helicopter": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=168892&cat=3
[45]"Aircraft of the Russian Air Group in Syria Performed 85 Combat Sorties Engaging 277 Terrorist Objects": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=168721&cat=3
[48]"25 Russian long-range strategic bombers in action over Syria for the very first time": http://theaviationist.com/2015/11/17/russian-tu-22s-joined-the-syria-air-war/
[49]"Russian Bombers Pound Syria For The First Time As Putin Says Bomb Brought Down Airbus": http://foxtrotalpha.jalopnik.com/russian-bombers-pound-syria-for-the-first-time-as-putin-1743062801
[50]"Russian Aerospace Forces Carried Out Strikes with Air-Based Cruise Missiles At the ISIS Terrorist Objects": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=168901&cat=3
[51]"Russia's Newest Weapons Used in Syria for the First Time (excerpt)": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=168999&cat=3
[52]"Russian Su-34 Planes in Syria for the First Time Make Sorties with Air-To-Air Missiles": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=169322&cat=3
[54]"Rus Uçağının Düşürülmesi Olayının 5N1Ş'si": http://www.siyahgribeyaz.com/2015/11/rus-ucagnn-dusurulmesi-olaynn-5n1ssi.html
[56]"Turkish-Russian Relations: Between Warning and Shooting Down": http://www.miltechmag.com/2015/11/turkish-russian-relations-between.html
[58]"Russia, China Sign $2 Billion Contract on Delivery of Su-35 Fighters": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=168935&cat=3
[62]"Russia’s Tu-95 Bomber Upgraded to Carry New Nuclear-Tipped Missiles": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=169117&cat=3
[63]"Russian Helicopters Delivers First Arctic Helicopter to Russia’s Defence Ministry": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=169166&cat=3
[64]"Russia’s Defence Ministry Boosting Arctic Presence via New Arctic Helicopter": http://www.miltechmag.com/2015/11/russias-defence-ministry-boosting.html
[70]"Russian Navy Comissioned New Submarine": http://mil.today/2015/21868/
[71]"Follow-Up 1: Why Did "Rostov-na-Donu" Return to the Baltic Sea?": http://7fbtk.blogspot.com.tr/2015/11/follow-up-1-why-did-rostov-na-donu.html
[74]"Serpukhov and Zeleny Dol Small-Sized Missile Ships of the Black Sea Fleet Successfully Finished Performance Trials": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=168891&cat=3
[75]"Two New-Generation High-Speed Patrol Boats Raptor to Be Introduced Into Russian Navy": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=168887&cat=3
[76]"China to Receive First Russian S-400 Missile Systems No Earlier Than In A Year — Source": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=168724&cat=3
[77]"Suriye Ordusu Halep'teki Hava Üssünü Işid'den Geri Aldı": http://www.haberler.com/suriye-ordusu-halep-teki-hava-ussunu-isid-den-geri-7865494-haberi/
[81]"United States Delivers Two Q-36 Counter Battery Radar Systems to Ukraine": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=168870&cat=3


Gelişen Teknolojilerle Birlikte Türkiye’nin İHA Yol Haritası Paneli

$
0
0
25 Aralık günü, Savunma Sanayii Müsteşarlığı, STM ve SETA işbirliğinde "Gelişen Teknolojilerle Birlikte Türkiye’nin İHA Yol Haritası" paneli düzenlendi.

Dr. Murat Yeşiltaş'ın moderatörlüğünde düzenlenen panelde, SSM İnsansız ve Akıllı Sistemler Daire Başkanı Yakup Taşdelen, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi'nden Prof. Dr. Ünver Kaynak, STM'den Danışman Cengiz Karaağaç, TUSAŞ'tan Remzi Barlas, Vestel Savunma Sanayii'nden Süha Özgür Dinçer ve Baykar'dan Haluk Bayraktar konuşmacı olarak yer aldılar.

Panel daha ziyade, İHA teknolojileri Türkiye'deki belli başlı İHA projelerinin güncel durumlarına ilişkin bilgi sunumu şeklinde gerçekleşti. Konuşmacı sayısının çok oluşu ve panelin 1100'de başlaması nedeniyle soru - yanıt kısmı oldukça sınırlı kaldı.

İzlenim ve değerlendirmelerim şu şekilde:

Dr. İsmail Demir, Savunma Sanayii Müsteşarı

Açılış konuşmasını yapan Demir'in, İHA'lara ilişkin mevzuat ve sertifikasyon konularına vurgu yapması dikkat çekiciydi. Bu konular muhtemelen yakın dönemde sektörde daha yoğun şekilde tartışılacak. Nitekim Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) kısa süre önce İHA talimat taslağı yayınlamıştı.


Yakup Taşdelen, SSM İnsansız ve Akıllı Sistemler Daire Başkanı

Dairesinin yürütmekte olduğu İHA projelerindeki güncel durumu özetleyen Taşdelen'in verdiği bazı bilgiler şunlar:
  • TAI tarafından geliştirilen Anka SİHA'sının 2017 yılından itibaren hizmete girmesi planlanıyor. Taşdelen ayrıca Anka S'ye yapısal olarak (gövde şekli ve ağırlık dağılımı) benzetilmiş bir Anka B'nin, geliştirme test uçuş süreçlerini hızlandırmak için uçuşlara başladığını açıkladı.

  • Halihazırda devam eden taktik İHA projelerinde KKK için yapılan üretimlerde Baykar Makina teslimatları tamamladı, Vestel Savunma'nın da kısa süre içinde bu aşamaya gelmesi umuluyor. Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) için imzalanan taktik İHA sözleşmesine ilaveten kısa süre içinde Jandarma Genel Komutanlığı (JGK) için de benzer bir alım gündeme gelecek (Taşdelen'in konuşmasından bu alım için de Baykar'ın düşünüldüğü anlamını çıkardım).

  • Alt sistemlerde, özellikle silahlı kullanım amaçlanıyorsa, yerlilik oranını artırmak büyük önem taşıyor. Zira kritik bileşen ve alt sistemlerin temininde ihracat izinleri önemli bir sıkıntı.

  • Teknoloji Kazanım Yükümlülüğü (TKY) projesi kapsamında Esen Sistem Entegrasyon şirketi bir adet Geniş Alan Gözetleme sistemi geliştirmiş bulunuyor (ayrıca bkz: Görüş Alanını Genişletmek: Gorgon Stare WAAS).

  • 2012 yılında yayımlanan İnsansız Hava Aracı Yol Haritası belgesinin güncellenmesi gündemde. Bu kapsamda 2016 Mayıs ayında SSM bünyesinde, konunun tüm paydaşlarının katılımı ile  bir İHA sempozyumu düzenlenmesi planlanıyor. Sempozyumun çıktıları ışığında 2035'e kadarki süreci kapsayacak şekilde güncellenmesi hedeflenmekte.

Prof. Dr. Ünver Kaynak , TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi

Kaynak, yüksek irtifa ve uzun süre havada kalış kabiliyetli İHA'lar ve bunların geliştirilmesinde kullanılan teknolojilere ilişkin bilgiler sundu. Kaynak'ın özellikle üzerinde durduğu konular yenilikçi güç ve yakıt teknolojileri idi. Bu kapsamda dünya genelinde halen güneş enerjisi, hidrojen ve yakıt pili teknolojileri ön planda .

Yüksek irtifa İHA'ların en önemli avantajı, uzun süre havada kalabilmeleri ve çok geniş bir alana yönelik kapsama sağlayabilmeleri. Bu da, bu tür İHA'ları iletişim ve gözetleme görevlerinde alt-uzay katmanında uydulara karşı ucuz bir alternatif haline getiriyor. Ancak burada çözülmesi gereken en önemli sorun, güç / ağırlık oranını artırmak ve yüksek irtifaya tırmanma ve o katmanda kalmaya yetecek kadar güç üretebilmek.

Kaynak ayrıca, Türkiye'de yürütülmüş bazı yüksek irtifa İHA prototip projelerine de değindi. Bunlar kendisinin de görev almış olduğu TK3 şirketi üretimi Tan-100 güneş enerjili İHA, Kuzgun Havacılıkşirketi üretimi Kuzgun hava balonu ve Otonom Teknoloji şirketinin üretimi olan balon.

Ünver Kaynak konuşmasının son kısmında Türkiye'deki duruma da değindi. Özellikle yüksek irtifa İHA'lar konusunda başlatılmış bazı çalışmaların gerisinin gelmemesi hususunda karar alıcıların özellikle yüksek maliyeti göz önüne alarak risk almaktan kaçınmaları ve piramit şeklindeki sektör yapılanmasında dikey ve yatay sektör içi ilişkilerdeki sorunların rol oynamış olduğunu vurguladı.


Cengiz Karaağaç, Danışman, STM

İHA konusunda Türkiye'nin en önde gelen uzmanlarından Cengiz Karaağaç, İHA sektörünün güncel durumu ve geleceğe yönelik öngörülerini paylaştı.

Karaağaç'ın sunumundan öne çıkanlar şöyle:
  • İHA üretimi ve üretici ülke / firma sayısında son dönemde büyük bir artış gözlemlenmekte.

  • İHA'ların geleneksel kullanım alanları olan keşif, gözetleme ve istihbaratın yanında son dönemde yeni görevler için de kullanılmaya başlandıklarına tanık olunuyor. Bunlardan ikisi kargo (Afganistan'da) ve erken ihbar / ikaz (JLENS) görevleri.

  • Halihazırda dünyada silahlı İHA üreticisi yedi ülke bulunuyor. 10 ülkede ise silahlı İHA'lar görev yapmakta. Çin'in CH3 ve CH4 silahlı İHA'larının üretime girmesi, bu sistemlerin dünya pazarında yaygınlaşmasına neden oldu.

  • İHA'lar halen hava savunma tehditlerine karşı zafiyet içinde bulunuyor. Bu duruma bazı örnekler 2011 yılında İran'ın bir ABD İHA'sını ele geçirmesi, 2015 yılında Çin'in ABD Global Hawk İHA'sına karıştırma uygulaması ile Gürcistan ve Ukrayna'da İHA'ların düşürülmeleri olarak verilebilir. Bu tehditle başa çıkmak için yeni geliştirilen özellikle muharip İHA'larda manevra kabiliyeti ve otonomi ön planda tutuluyor.
  • Muharebe sahasında İHA'ların, 2020'li yıllarda manevra kabiliyeti yüksek, uzun menzillerden kara saldırı görevleri yapabilen; 2030'lu yıllarda havada yakıt ikmali, kargo vb tali görevleri ve nihayetinde 2035'lerden itibaren tüm muharip görevleri üstlenebilen platformlar olarak evrilmeleri bekleniyor.

  • İHA'lara ilişkin önde gelen teknoloji ve ihtiyaç alanları ise şu şekilde özetlenebilir:
- Otonomi - yapay zeka
- Haberleşme ve seyrüsefer sistemleri
- Veri aktarım ve işleme kapasitesi (big data)
- Güç - yakıt sistemleri
- Kamuoyunun kabulü
- Kullanıcıda kültür değişimi
- Hava sahasına entegrasyon
- Uçuşa elverişlilik standartları
- En azından kontrol bileşeni için frekans bandı tahsisi
- Birlikte çalışabilirlik (interoperability)
  • Gelecekte İHA alanında kargo (küçük ve büyük boyutlu yükler için) ile küresel internet ağlarını destekleyici yüksek irtifa (alt-uzay) İHA'ların yaygınlaşması beklenmekte.

  • Bütün bu gelişmelere paralele olarak terörist grupların da İHA'lara erişimi kolaylaşmış bulunuyor. bu tehdide ilaveten, bilinçsiz kullanım da önemli bir risk faktörü.


Süha Özgür Dinçer, Vestel Savunma Genel Müdür Yardımcısı

Vestel Savunma Sanayii şirketi ile ilgili genel bilgiler veren Dinçer, Karayel projesinde gelinen son durumu da aktardı. Buna göre Taktik İHA (Katapult) projesinde şirket, kesin kabul aşamasına gelmiş bulunuyor. Kesin kabul faaliyetlerine henüz başlanmış değil. Ancak bir miktar Karayel İHA, kiralama usülünde Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na hizmet vermekte. Doğu Anadolu'daki bir ilimizde üstlenmiş Karayel İHA'lar bugüne kadar toplam 246saat görev uçuşuna çıkmış. Karayel'in bugüne kadar gerçekleştirmiş olduğu toplam uçuş saati ise 496. Toplam sorti sayısı ise 103. İHA, -35derece soğukta ve 50knottan fazla yan rüzgarda uçuş gerçekleştirmiş. Vestel Savunma ayrıca KKK'dan 50 personelin eğitim hizmetlerini de tamamlamış.


Remzi Barlas, TUSAŞ

Anka projeleri ile ilgili genel bilgiler veren Barlas ayrıca TUSAŞ'ın İHA yol haritasını da aktardı. Buna göre şirketin, farklı görevlere uygun olarak şekillendirilen Anka'lara ilaveten yüksek irtifa (YİHA), stratejik (SİHA) İHA'lar ile insansız savaş uçağı (TİSU), DzKK ihtiyacı için rotorlu İHA (GİHA) ve kargo maksatlı İHA proje hedefleri bulunuyor.


Haluk Bayraktar, Baykar Makina
Bayraktar TB2 İHA'sının kısa süre önce ROKETSAN üretimi MAM-L güdümlü bombası ile deneme atışı yapmış olması, Baykar Makina'nın sunumuna gösterilen ilgiyi artırmıştı. Haluk Bayraktar da sunumuna, taktik İHA projesinde gelinen son durumun özeti ile başladı. Baykar Makina proje kapsamında tüm İHA'ların ve yer kontrol istasyonlarının teslimatı ile kullanıcı eğitimlerini tamamlamış bulunuyor. Bu projenin, diğer taktik İHA projesinden farkı, FLIR elektrooptik faydalı yük ile veri data link sistemlerinin devlet tarafından tedarik ve entegre ediliyor olması (GFE; Government Furnished Equipment). Baykar Makina'nın sorumluluğu, FLIR ve datalink haricindeki İHA ve yer sistemlerinin üretimi idi.

Teslim edilen 12 adet İHA için SSM tarafından Airbus Optronics üretimi Goshawk II FLIR sistemi seçilmişti. Bayraktar, TB2'nin Goshawk, Star Safire 380, MX15 ve MX10 tipi FLIR'leri kullanabildiğini, halen 12 adet TB2'nin 2 adet FLIR ile görev yaptığını söyledi.

Baykar İHA'ları bir süre önce 1,000saat eşiğini aşmıştı. Bayraktar'ın verdiği güncel verilere göre bugüne kadar toplam kaydedilen uçuş saati 1,225. Bunun 600 saati eğitim, test ve kabul uçuşları; 625'i ise görev uçuşlarına ait.

MAM-L güdümlü bombası ile gerçekleştirilen test uçuşunda 17,5saat havada kalındığını kaydeden Bayraktar ayrıca yakın vadede SIGINT ve ELINT de dahil olmak üzere elektronik harp görevli İHA'lara yoğunlaşılacağını bildirdi.


Değerlendirmeler

Türkiye İHA kullanımına 1990'ların ortalarında, NATO'da ilk başlayan ülkelerden biri. Banshee hedef dronu ve CL89'lar haricinde, GNAT ve I-GNAT İHA'ları ile bu serüven başlamıştı. Yeni bir sistem, kullanım konsepti ve kültürünü de beraberinde getiriyor. Bu da, uyum sürecinde zorlukların yaşanması demekti. Türkiye tüm bu zorlukları aştı. Daha doğrusu aşmış olması beklenirdi. Ancak bu ilk adımların aynı ivme ile sürdürüldüğünü iddia etmek güç. Bunun en önemli sebebi olarak, sektör ile kullanıcı arasındaki uyum sorunlarını görüyorum.

Yapay zeka, algılayıcılar, motor ve eyleyiciler (actuator) gibi pek çok kritik teknoloji kalemini içeren İHA sektöründe ürün geliştirmek kolay değildir. Özellikle taktik, operatif ve stratejik seviye İHA'ların geliştirilmeleri, son ürün olarak hazır hale getirilmeleri ve kendilerini kanıtlamaları aşamaları zahmetli ve maliyetlidir. Bugün dünyanın en gelişmiş İHA'larından biri olan Reaper, 1 milyon uçuş saatini geride bırakmış bulunmaktadır. Türkiye'nin üçü de ürün aşamasına gelmiş ya da gelmek üzere olan üç İHA'sının bugüne kadar gerçekleştirdiği toplam uçuş saati 2,000'den biraz fazladır. Reaper ile bahse konu üç İHA karşılaştırılmamaktadır -bu büyük haksızlık olur- ancak burada vurgulanmak istenen husus, biriktirilen tecrübenin önemidir.

Topla uçuş saati, toplam tecrübe demektir. Uçak ne kadar fazla uçarsa, dolayısıyla tüm yer bileşenleri ile İHA sistemi ne kadar fazla görev yaparsa, uçak ve bileşenleri ve komple sistem o kadar olgunlaşır; kullanıcı o kadar çok tecrübe biriktirir; üretici o kadar yetkinlik kazanır. Uçuş saati biriktirmenin yolu da, tedarik makamının üreticiyi sözde değil, özde desteklemesi; kullanıcının tedarik makamı ve üretici ile sözde değil özde işbirliği yapması ile mümkün olur. Tedarik projesi kurgulanırken aşamalı bir yapı ile (örneğin önce konsept gösterim platformu, ardından bloklar halinde olgunlaşan sistem mimarisi gibi) gidilirse bu sağlanabilir. Ancak zaten henüz emekleme aşamasındaki sektörden, 40+ yıl tecrübenin ürünü olan sistemlerle rekabet edecek bir yetenek beklenirse, projelerin kaderi baştan belirlenmiş olur.

Bu kapsamda üreticilerin üzerindeki riskin belli kısmının tedarik makamı tarafından üstlenilmesi de bir yöntem olarak uygulanabilir. Bunun güzel bir örneği, taktik İHA projesinde Baykar Makina'nın ürettiği İHA'ların datalink ve FLIR sistemlerinin devlet malı hazır malzeme olarak tedarik edilmesidir. Benzeri koruyucu önlem ve/veya teşvikler yaygınlaştırılabilir.

Paralel olarak özelde İHA, genelde havacılık sektörüne hizmet veren KOBİ'lerin yeygınlaştırılması, bu sektöre girmeye hazır şirketlere teçvik ve destek sağlanması son derece önemlidir. Bir sistemler sistemi olan İHA, çok sayıda alt bileşenden oluşmaktadır. Bunların bazıları kendi başına çok kritik gibi görünmese de, parçası oldukları sistemin stratejik değerinden dolayı yurtdışından hazır alımları her zaman mümkün olamamaktadır. Dolayısıyla İHA sistemlerine yönelik alt sistem ve bileşen üretiminde faaliyet gösteren şirket sayısının artırılması gerekmektedir. Öte yandan başta motor olmak üzere iletişim sistemi, algılayıcılar gibi alanlarda yurtdışına bağımlılığın düşürülmesi büyük önem taşımaktadır.

Ne acıdır ki çok çeşitli elektrooptik hedef tespit ve teşhis sistemi üreten Türkiye'de hala taktik sınıf İHA'larda kullanılabilecek bir elektroptik faydalı yük geliştirilememiştir. Dünyadaki muadillerinin yaklaşık iki katı ağırlığa sahip olan bir sistem dışında hazır ürün bulunmamaktadır.

İhracat pazarına açılabilmek şöyle dursun, TSK ihtiyaçları için üretim yapmak için dahi bu gibi kritik alt sistemlerde ulusal yetkinliğe sahip olmak şarttır. Bunun için ise sistemin en ufak bileşenine kadar tamamının yurtiçinde üretimi şart değildir. Akılcı ve esnek bir sanayi ve teknoloji politikası ile, rafta hazır ticari ürün (COTS) kullanımı gibi yöntemlerle ihracat izni ya da yaptırıma tabi olmadan maliyet-etkin milli çözümlerin üretimi mümkün olabilir.

İHA kullanım ve konseptleri ile ilgili zihinsel ve kültürel bir değişim ve dönüşüm gerekli gibi görünmektedir. İHA'ların gökyüzünde her şeyi gören göz ya da "ortamı BBG evine çeviren sihirli makinalar" gibi algılanmaları ya da benzer şekilde silahlı İHA'ların varlıklarının terörle mücadelede büyük devrim yaratacakları beklentisinin yaratılması yanlıştır. Tüm bu sistemler, tek başlarına değil; bir ağ mimarisi içinde, bilgi harbi felsefesi ile kullanıldıkları zaman anlam kazanırlar.

Türkiye 1980'lerin sonlarında bölücü terörle mücadele ederken İran, Irak ile olan savaşı sırasında İHA'ları kullanmakta, bazılarının kanatlarının altına roketatarlar takmaktaydı. Aynı dönemde Irak da, yabancı destek ile kendi İHA tasarımlarını üretmekteydi. 2015'e geldiğimizde İran, silahlı ve silahsız çok sayıda farklı tipte İHA üretmekte, Suriye ve Irak gibi çatışma bölgelerinde bunları kullanmakta ve ihraç etmekte. Irak ise Çin'den tedarik ettiği silahlı İHA'ları çatışmalarda kullanmakta. Türkiye'nin ise elinde ürün olarak olgunlaşmış tek kabiliyet, 10 adet İsrail yapımı Heron'dur.

Bu manzara, tedarik makamı, sanayi ve kullanıcı taraflarında çok ciddi bir özeleştiri gerekmektedir. Zira gerekli tedbirler alınmazsa, bugüne kadar kaybedilmiş zamandan çok daha fazlası kaybedilecektir.





Palavra Dedektörü: Milli!

$
0
0
"Millilik" kavramı ne yazık ki uzun süredir bağlamı oldukça esnetilmiş ve muğlaklaştırılmış bir şekilde kullanılıyor. Bir ürün ya da çözümün neye göre ve ne oranda milli olduğunu belirlemek kolay değil. Yer yer dezenformasyona varan bu kafa karışıklığını vurgulayan iki ayrı haber girdi Palavra Dedektörü'nün menziline:

A Haber televizyon kanalında 26.12.2015 tarihinde yayınlanan Ajans Hafta Sonu programında muhabir Kerim Ulak, Hakkari Şemdinli'de görev yapan bir birliğe konuk oldu. Yayınlanan haber dosyasında, birliğin yaptığı görevler ve kullandıkları teçhizatlar tanıtıldı.

Yayının sunulduğu şu satırlar ve muhabirin kullandığı benzer ifadeler dikkat çekici:

Türk Savunma Sanayi son yıllarda üst üste başarılı projelere imza atıyor. Bunlardan biri de "Ekürisi" keskin nişancı tüfeği... İşte o tüfekler Mehmetçik tarafından başarıyla kullanılıyor.. A Haber ekibi de, Hakkari Şemdinli'de keskin nişancı tüfeğini kullanan bir timin konuğu oldu.

Rahmetli Ertürk Yöndem'i hatırlatan bir mizansenle kurgulanmış sahnede bir keskin nişancı timine konuk olan muhabir, onlarla sohbet ederek görevlerini icra ediş şekilleri ve kullandıkları teçhizatla ilgili aldığı bilgileri seyirciye aktarıyor. Burada ilk can alıcı kısım, personelin kullandığı kamuflaj ağının adında geliyor. Muhabir personele kullanılan kamuflajın adını soruyor, personelin yanıtı net olarak duyulmuyor ancak muhabir onu "cin süit" olarak aktarıyor.

Personelin kullandığı kamuflaj ağının terminolojideki adı "Ghillie Suit"tir (Ghillie giysisi). Türkçe telaffuzu "cilli süit" olarak yazılabilir. Bu tür giyilebilen ağ kamuflaj giysileri ilk kez İngiliz ordusundaki İskoçlar tarafından geliştirilmiştir, nitekim "Ghillie" kelimesi de İskoçça dilinden gelmektedir.

Tüfeği kullanan personelin bu kelimenin doğru telaffuzu ya da kökenini bilmesi beklenemez elbette. Ancak eğitim, doktrin ve taktik konularında millilik, terminolojide milliliğe hassasiyet göstermekle sağlanabilir.

"Accuracy - Askerin operasyonlardaki ekürisi"
İyi bir reklam sloganı olabilir
Akabinde timin nişancı personeli silahını tanıtıyor. Burada tüfeğin adını zikretmesiyle, yayında ardı ardına iki alt yazı giriyor:

"İşte yerli keskin nişancı silahı"

"Ekürisi 5 jarjör kapasiteli"

Birim zamanda o kadar fazla palavra var ki, kelime oyunu ya da istihza ile vakit kaybetmek istemiyorum.

Söz konusu silah, İngiliz Accuracy Internationalşirketi üretimi AWM-F'dir (İngiliz ordusundaki model ismi ile L115).

"Ekürisi" olarak geçen kelime, üretici firmanın adının okunuşudur.

Söz konusu tüfekten, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin farklı birliklerinin ihtiyaçları için İngiltere'den hazır alım yapılmıştır. Yani bu tüfek yerli tasarım ya da yerli üretim değildir.

Türkçe'de "jarjör" diye bir kelime yoktur. Silahlarda mermi taşınan ve mermileri namluya sürmeye yarayan mekanizmanın adı şarjördür.

İkinci haber ise Anadolu Ajansı tarafından "Milli Uydu 2020'de Uzaya Gönderilecek" başlığı ile 28.12.2015 tarihinde yayınlandı.

TürkSAT Genel Müdürü Ensar Gül'ün açıklamalarına yer verilen haberin içeriğinde öne çıkan kısım şu:

"Ensar Gül, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin ilk yerli mühendislik ve tasarımıyla yapılacak uydunun projesinin, geçen yıl Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı bir törenle başlatıldığını söyledi."


Habere konu olan uydu projesi, TürkSAT 6A. USD548 milyon bütçeli proje, 15.12.2014 tarihinde imzalanan anlaşma ile başlatılmıştı. TürkSAT 6A Türkiye için bir ilk olacak, evet. Bu uydu Türkiye'de tasarlanıp üretilen ilk iletişim uydusu olacak. Ancak Türkiye'de tasarlanıp üretilmiş, milli kaynaklarla finanse edilmiş, ilk uydu projesi TürkSAT 6A değil, TÜBİTAK Uzay tarafından geliştirimiş RASAT'tır. İngiliz SSTL şirketi ile birlikte geliştirilip İngiltere'de üretilen BilSAT'tan edinilen tecrübe ile Türkiye'de, tüm tasarımı Türk bilim adamı ve mühendislerce gerçekleştirilmiştir. Gerçek anlamda ilk Türk uydusu olmasının yanısıra ilk milli yer gözlem uydusudur. 2011 Ağustos ayından bu yana uzaydadır. Bu proje ile birlikte uzay alanında kritik önem taşıyan pek çok alt sistem ve bileşen de yerli imkânlarla geliştirilmiştir.

RASAT'ı takip eden Göktürk 2 de, ilk milli istihbarat uydusudur. Dolayısıyla TürkSAT 6A, ilk milli iletişim uydusudur, evet ancak ilk milli uydu değildir.

*     *     *

Her ne kadar ilk haberde muhabirin ve yayın ekibinin bariz cehaleti ve en temel gazetecilik melekelerinden yoksunlukları söz konusu olsa da, iki vakanın da çok temel bir ortak noktası bulunuyor. Millilik konusunda yanlış bilgilendirme ve kafa karışıklığı.

Bir sistemin ya da ürünün neye göre "milli" tasarım ya da üretim olduğunu nasıl ölçecek, nasıl belirleyeceğiz? Bir uçağı ele alalım.

Uçak en temel olarak gövde, motor, elektronik / hidrolik / mekanik aksam ve diğer bileşenlerden oluşan bir taşıttır. Bir uçağın "milli uçak" olarak adlandırılması için aşağıdaki şartlardan hangisini sağlaması yeterlidir?

1. Yabancı tasarım bir uçağın, tamamı veya bir kısmı yurtdışından gelen bileşenlerle yurtiçinde monte edilmesi (Örnek: TAI'de F-16 üretimi)

2. Uçağın tüm ana ve detay tasarımının yurtiçinde, yerli imkânlarla gerçekleştirilmesi, ancak bileşenlerinin tamamının veya bir kısmının yurtdışından hazır alınması, tercihen uçağın son montajının yurtiçinde gerçekleştirilmesi (Örnek: Hürkuş, THK-5)

3. Uçağın civatasından motoruna kadar tüm bileşen, parça ve sistemlerinin yurtiçinde üretilmesi, montajının yurtiçinde gerçekleştirilmesi

Bakış açısı, söylem amacı ya da kapsama göre yukarıdaki üç koşulda da uçağımız "milli" olarak nitelendirilebilir.

Zira artık günümüzde, tasarım ve üretim küreselleşmişken hiç bir ürün ya da hizmetin 100% yerli olması mümkün değildir. Fabrikanın bir ucundan giren hammaddeler diğer ucundan araba, bilgisayar, tank vb olarak çıkmamaktadır. Bunun sebebi teknolojik, ekonomik ve ticaridir.

Dolayısıyla "millilik oranı" diye bir şeyden bahsetmek yanıltıcı olabilir. Modern bir savaş gemisinin maliyetinin %80'lere varan kısmını motor, silah ve elektronikler teşkil eder; ancak tonaj açısından bu kalemler geminin belki de %20'lik kısmını oluştururlar. Bu durumda bir savaş gemisini inşa eden (üretimi sırasında söz konusu kalemleri yurtdışından hazır alan) bir tersane, millilik oranını nasıl hesaplayacaktır? Kesilen faturalar üzerinden mi? Sıkça yapılan bir uygulama ile, yurtdışından gelen motorun üreticisinin distribütörüne kesilen fatura, yerlilik oranına dahil edilebilir mi?

Gururlanma, propaganda ya da salt cehalet sonucu millilik kavramının kullanımı, yanlış bilgilendirme ve yönlendirmeye neden olabilir. Sanayi ve teknoloji politikalarına ilişkin kamuoyunun net bir algı ve bilincinin olması gereklidir. Bu konuda da karar alıcılara çok önemli görevler düşmektedir.

"Milli" bilim ve teknoloji politikaları ancak bu şekilde geliştirilebilir.

Başlıksız

$
0
0
Eser: Portrait de Jaime Sabartes
Pablo Picasso
Geleceğe dair hayal kurmanın en cezbedici yanı, insana gerçek dünyada sahip olmadığı bir özgürlük hissini vaat etmesi olabilir. Görece sınırsız bir manevra alanı içinde, sınırsız kaynaklarla, sınırsız enerjilerle işler başarılabilir, hedeflere ulaşılabilir gelecek hayallerinde. Kaynaklar sınırlı olursa ya da daha kötüsü, sınırlı oldukları fark edilirse onlara "hayal" değil, "plan" demek gerekir.

Gelecek hayallerinin bir diğer güzel özelliği, zamandan bağımsız olmaları. Mühlet kavramı planlara özgü zira. Hayallerimizde yaşlanmayız, güçsüz düşmeyiz, kırılmaz ve üzülmeyiz. Yaşlandığımızı, güçsüzleştiğimizi, kırıldığımızı ve üzüldüğümüzü fark ettiğimiz anda hayaller planlar dönüşmüş olabilirler.

Bu yeni 365 günlük turda kendim için, ailem için, işim için, Siyah Gri Beyaz için hayaller kurabilmeye devam etmek istiyorum.

Siyah Gri Beyaz okuru için de aynısını diliyorum.

Dört Deniz Bülteni - Aralık 2015

$
0
0


Karadeniz, Akdeniz, Kızıldeniz ve Gökdeniz havzasında savunma ve güvenlik gündemi
[PDF]





Azerbaycan

Azerbaycan Savunma Bakanlığından 8 Aralık günü yapılan yazılı açıklamada, 24 saat içinde Ermenistan ordusunun 98 kez ateşkes ihlalinde bulunduğu ve Azerbaycan mevzilerine 82 milimetrelik havan topu ve yüksek kalibreli silahlarla ateş edildiği açıklandı. Saldırının ardından Azerbaycan ordusunun da açılan ateşe karşılık vererek, Ermeni mevzi ve siperlerini 104 kez hedef aldığı bildirildi.

Azeri uzay ajansı AzerCosmos ile Azerspace 2 uydusunun üreticisi Intelsat, fırlatma operasyonu için Ariane 5 roketini seçti. Roket, Fransız Guyanası'ndaki Kuru Uzay Üssü'nden 45 derece Doğu yörüngesine fırlatılacak. [1]

Azeri ordusu 9 Aralık günü Terter bölgesinde, Ermenistan'a ait DJI Inspire 1 tipi dört rotorlu bir İHA'yı düşürdü.


Bulgaristan

Jane's Defence Industry'nin 17 Aralık tarihli haberine göre Bulgar hükümeti 16 Aralık günü Güvenlik ve Savunma Araştırma ve Teknoloji Stratejisi adlı bir belge yayınladı. Belgede, bilgi ve iletişim teknolojileri, algılayıcı sistemler, radar ve seyrüsefer teknolojileri, silah sistemleri, mühimmat üretim ve geliştirmesi ile KBRN korunma sistemleri öncelikli faaliyet alanları olarak belirlendi.


Ermenistan

Ermenistan Savunma Bakanlığı Sözcüsü Artsrun Hovhannisyan 23 Aralık günü, ''Bugün bir savaşın içindeyiz. Savaş kelimesini kullanmak zorundayız çünkü ortada ateşkes kalmadı"şeklinde bir açıklama yaptı. [2]

Rus Güney Askeri Bölge Komutanlığı tarafından yapılan açıklamada, Ermenistan'daki Rus askeri üssüne Orlan 10 ve Navodçik 2 İHA'larının konuşlandırılmasına başlandı. [3]


Gürcistan

Gürcü meclisi 24 Aralık günü, Fransa tarafından hava savunma sistemi tedariki için sağlanacak mali krediyi onayladı. Kredi paketi, Thales Raytheon Systems şirketine EUR52.65 milyon; MBDA şirketine EUR24.98 milyon ve diğer maliyetler için EUR5.19 milyon olmak üzere toplam EUR82.82 milyon tutarında. [4]

Irak

Irak ordusu Ramadi'nin büyük kısmını kontrol altına almayı başardı. [5][6][7][8][9][10] Jane's Defence Weekly'nin 22 Aralık tarihli haberine göre Irak güvenlik güçleri Ramadi harekâtı sırasında Fırat nehrini geçerken Improved Ribbon Bridge (IRB) seyyar köprü sistemini kullandı.

Türkiye, Musul'un kuzeyindeki Başika üssünde konuşlu askeri birliği Aralık ayı başında çok sayıda tank, obüs ile komando ve özel kuvvet personeli ile takviye etti. Bu hamle, Irak merkezî hükümeti tarafından sert biçimde protesto edilirken, araya giren ABD yönetiminin telkinleri ile takviye kuvvetlerin bir kısmı sınıra daha yakın üslere kaydırıldı. [11][12][13][14]

Öte yandan 16 Aralık günü üsse IŞİD tarafından roketli bir saldırı düzenlendi. Saldırıda dört Türk askeri hafif yaralanırken Musul Ulusal Muhafız Gücü'nden iki asker hayatını kaybetti. [15]

ABD, ay başında Irak ve Suriye'ye ilave özel kuvvet personeli sevketti. [16][17]

Irak Savunma Bakanlığı 10 Aralık günü Rusya'dan iki yeni Mil Mi-28NE Night Hunter saldırı helikopterinin teslim alındığını duyurdu. Bu teslimatla birlikte Irak ordusu hizmetine giren Mi-28 sayısı 13 oldu.

Irak, Çin'den satın aldığı CH4B tipi İHA'ları IŞİD örgütüne karşı füze saldırılarında aktif olarak kullanmaya başladı. [18][19]

General Dynamics şirketi ABD Savunma Bakanlığı ile 17 Aralık günü, Irak ordusu için M1A1 ana muharebe tankı ve M88 zırhlı kurtarma aracı bakım onarım desteği için USD72.5 milyonluk bir sözleşme imzaladı. [20]

İran

Jane's Defence Weekly'nin 8 Aralık tarihli haberine göre İran 21 Kasım günü Şahbahar yakınlarında 1,900km menzilli Gadir 110 füzesinin denemesini gerçekleştirdi.

Jane's Defence Weekly'nin 29 Aralık tarihli haberine göre Rus askeri kaynakları, İran'ın siparişini verdiği S-300PMU-2 hava savunma sistemlerinin teslimatına 2016 Eylül ayında başlanacağını açıkladı.

İran'ın Rusya'dan T-90 ana muharebe tankı almak istediği bildiriliyor. [21]

Rostec şirketi İran'a Mi-171, Mi-171E, Ka-32A11BC ve Ka-226 helikopterleri teklif etti. [22]

Basra Körfezi'nde seyreden USS Harry S Truman uçak gemisine İran devrim muhafızları tarafından yaklaşık 1,300m menzilden roket ateşlendiği iddia edildi. [23]


İsrail

ABD Başkanı Barack Obama, İsrail'e yapılacak USD3.1 milyarlık askeri yardım paketini onayladı. Paket kapsamında Arrow II, Arrow III, David's Sling ve Iron Dome füze savunma sistemleri için USD487 milyon bütçe yardımı ile mühimmat stoklarındaki eksiklerin giderilmesi için yeni sevkiyatlar bulunuyor.

İsrail Savunma Bakanlığı, 10 Aralık günü Arrow III füze savunma sisteminin deneme atışının gerçekleştirildiğini duyurdu. [24][25]İsrail Savunma Bakanlığı 21 Aralık günü ise, David's Sling (Davud'un Sapanı) füze savunma sisteminin bir dizi deneme atışını başarıyla tamamladığını duyurdu. Sistemin 2016 yılında İsrail Hava Kuvvetleri'ne teslim edilmesi planlanıyor. [26]

Jane's Defence Weekly'nin 14 Aralık tarihli haberine göre İsrailli savunma yetkilileri, ABD ile F-35B alımı konusunda görüşmeler yürütüyor. Halihazırda F-35'in klasik iniş kalkış özellikli F-35A modelinden 33 adet sipariş vermiş olan İsrail'in, hava üslerine karşı füze saldırısı durumunda kullanılabilecek en az bir filo kısa kalkış - dikey iniş (STOVL) kabiliyetli F-35B almak istediği belirtiliyor.

İsrail donanması için Almanya tarafından inşa edilen beşinci Dolphin sınıfı denizaltı olan Rahav, Kiel'den Hayfa'ya doğru yola çıktı. [27][28][29]

İsrail donanması, Iron Dome (Demir Kubbe) roket ve füze savunma sistemini savaş gemilerine takmaya hazırlanıyor. [30][31]

İsrail Hava Kuvvetleri, 13 Aralık günü düzenlenen bir törenle 48 yıldır hizmet vermekte olan McDonnell Douglas A-4 Skyhawk savaş uçağını emekliye ayırdı. "Ayit" adıyla envantere giren uçaklar bir süredir eğitim için kullanılıyordu. [32]

Jane's Defence Industry'nin 4 Aralık tarihli haberine göre Israel Aerospace Industries (IAI) şirketi, 2015 üçüncü çeyrekte, bir önceki yılın aynı dönemine göre elde edilen %11 düşük satış gelirleri ve %47 azalan kârlılık nedeniyle yapısal önlemleri gündemine aldı.

Elbit şirketi üretimini tamamladığı 120mm kundağı motorlu havan sistemlerini Litvanya ordusuna teslim etmeye hazırlanıyor. [33]Şirket ayrıca, geniş gövdeli yolcu uçaklarına takılmak üzere bir Asya ülkesi ile C-MUSIC kızılötesi karşı tedbir sisteminin satışı için USD26.5 milyonluk bir sözleşme imzaladı. [34]

Jane's Defence Weekly'nin 8 Aralık tarihli haberine göre IAI şirketi Fransa'ya C-130H Hercules nakliye uçağı modernizasyonu teklif etti.

Israel Military Industries (IMI) şirketinden 16 Aralık günü yapılan bir açıklama ile, şirketin 2016 başından itibaren adının IMI Systems Ltd olarak değişeceği ve özel sektör şirketi olarak faaliyetlerine devam edeceği duyuruldu. 1933 yılında devlet teşekkülü olarak kurulan şirket, geçtiğimiz Mayıs ayında özelleştirme sürecine girmişti.


Kıbrıs

Doğu Akdeniz'deki Charles de Gaulle uçak gemisini denetleyen Fransız Devlet Başkanı Frnaçois Hollande, 4 Aralık günü Kıbrıs Rum Yönetimi'ne bir ziyaret gerçekleştirdi. [35]

Rus hükümeti, Suriye'deki hava harekâtına katılan uçaklarının acil durumlarda Baf hava üssünden faydalanabilmesi için Kıbrıs Rum Yönetimi'nden talepte bulundu. [36][37]

Paris’te yapılan terör saldırısı sonrasında, Rum Savunma ve Adalet bakanlıklarının ortak kararıyla Rum Milli Muhafız Ordusu’ndan (RMMO) 120-130 civarında subay, “Önleyici Antiterör Koruma Planı” kapsamında polis gücüne kaydırılıyor. [38]

RMMO beş adet tank taşıyıcı araç, İsrail'den bir adet açık deniz karakol gemisi ve dört adet İHA alımına hazırlanıyor. [39]Öte yandan RMMO hava savunma sistemleri ile birlikte kullanılacak radar sisteminin alımının, Rum Sayıştaylığının engeline takıldığı bildiriliyor. [40]

İngiltere'nin Suriye ve Irak'taki hava harekâtına katılmak üzere Ağrotur Hava Üssü'ne konuşlandırdığı altı Typhoon savaş uçağından dördünün, diğer iki uçağı faal tutmak için yedek parça kaynağı olarak kullanıldığı ortaya çıktı. [41]


Mısır

Mısır hükümeti Rusya ile, 46 adet Ka-52K saldırı helikopteri alımı için ay sonunda bir sözleşme imzaladı. Helikopterler, Rusya için üretilen ancak teslim edilmeyip Mısır Deniz Kuvvetleri'ne satılan iki adet Mistral sınıfı çıkarma gemisinde kullanılacak. [42]

Mısır'ın Almanya'ya sipariş verdiği dört adet Tip 209 denizaltıdan ilki olan S41, 10 Aralık günü denize indirildi. [43]

Rostvertol şirketi Mısır hükümeti ile, Mısır Hava Kuvvetleri envanterindeki Mi-8T ve Mi-17-1V genel maksat helikopterlerinin bakım ve onarım hizmetleri için bir sözleşme imzaladı. Sözleşme kapsamındaki hizmetler, Mısır Hava Kuvvetleri'ne bağlı Heluane Üssü'nde gerçekleştirilecek.


Romanya

Deveselu'da kurulan ABD balistik füze savunma sistemi projesinin (BMD; Ballistic Missile Defense) Avrupa'daki ilk kara konuşlu bileşeni, 18 Aralık günü düzenlenen törenle hizmete girdi. [44]

IAR Braşov şirketi, Romen donanmasına ait üç IAR-330 Puma helikopterinden sonuncusunu, modernizasyonunu tamamlayarak teslim etti.


Rusya Federasyonu

Rus Savunma Bakanlığı 8 Aralık günü, 2018 - 2025 dönemini kapsayacak silahlanma programının taslak çalışmalarına başlandığını duyurdu. [45]

Rus Genelkurmay Başkanı Valeri Gerasimov, Rus ordusunun modernizasyonu kapsamında her yıl 70 - 100 uçak, 120'den fazla helikopter, 30 kadar suüstü gemisi ve denizaltı ile 600 kara aracı tedarik edileceğini açıkladı. [46]

Proje 636.6 sınıfı Rostov na Donu dizel elektrik denizaltısı, 9 Aralık günü Suriye'deki hedeflere 3M-14 Kalibr (NATO kodu SS-N-27 "Sizzler") seyir füzeleri ateşledi. [47][48][49][50][51] Denizaltı 13 Aralık günü İstanbul Boğazı'ndan geçerek Karadeniz'e açıldı. [52] Denizaltı kısa süre durduğu Novorossisk limanından sonra 25 Aralık günü bakım göreceği Sivastopol'a demirledi. [53]Öte yandan Mozdok'tan havalanan Tupolev Tu-22M3 (NATO kodu "Backfire") stratejik bombardıman uçakları da ay başında Rakka ve Deyrizor'daki hedefleri bombaladılar.

Jane's Defence Weekly'nin 11 Aralık tarihli haberine göre Rusya, Kuzey Kutup bölgesindeki askeri varlığını takviye etmek amacıyla Novaya Zemliya bölgesine ilave bir S-300 (NATO kodu SA-10 "Grumble") hava savunma alayı konuşlandırdı.

Rus Hava Kuvvetleri'nin 18 Kasım günü, Nudol isimli bir uydusavar füze sisteminin testini gerçekleştirdiği iddia edildi. [54]

Proje 955 Borey sınıfının güncellenmiş türevi olan Proje 955A Knyaz sınıfı nükleer denizaltı projesinin dördüncü botu Aleksandır III, 18 Aralık günü Sevmaş Tersanesi'nde düzenlenen törenle kızağa kondu.

Proje 21631 Buyan M sınıfı Sepuhov ve Zeleni Dol korvetleri 12 Aralık günü düzenlenen törenle Karadeniz Filosu'nda hizmete girdi.

Proje 22800 sınıfı korvet projesinin ilk iki gemisi Uragan ve Taifun, 24 Aralık günü Sankt Petersburg'daki Pella Tersanesi'nde düzenlenen törenle kızağa kondu. Toplam 18 adedinin hizmete girmesi planlanan gemiler, Ukrayna yapımı gaz türbinlerin kullanıldığı Proje 1135.6 Admiral Grigoroviç sınıfının yerini alacak.

Jane's Defence Weekly'nin 29 Aralık tarihli haberine göre Proje 20181 sınıfı mühimmat ikmâl gemisi Aleksandır Kovalyov Aralık ayı içinde hizmete girdi. Kutup bölgesinde seyir yapabilecek kabiliyetteki gemi 2014 yılında denize indirilmişti.

Proje 21300 sınıfı denizaltı kurtarma gemisi İgor Beluosov, 25 Aralık günü Sankt Petersburg'daki Admiralti Tersanesi'nde düzenlenen törenle hizmete girdi. Sınıfının ilk gemisi olan İgor Beluosov, 700m derinliğe kadar arama - kurtarma ve araştırma görevleri yapabilen AS-40 Bester 1 derin deniz kurtarma denizaltısını kullanabiliyor. [55]

Jane's Defence Weekly'nin 3 Aralık tarihli haberine göre, United Instrument Corporation (UIC) şirketi, yıl sonuna kadar modernize edilmiş İlyuşin Il-80 komuta kontrol uçağının ilkinin teslim edileceğini açıkladı. Öte yandan Rus Hava Kuvvetleri, İlyuşin Il-76 (NATO kodu "Candid") nakliye uçağının modernize edilmiş türevi olan Il-76MD-90A'nın ilkini 3 Aralık günü teslim aldı. Jane's Defence Weekly'nin 4 Aralık tarihli haberine göre 2020 yılına kadar toplam 30 uçağın Il-76MD-90A seviyesine yükseltilmesi planlanıyor.

Savunma Bakan Yardımcısı Yuri Borisov, PAK FA T-50 yeni nesil savaş uçağının, uçuş performansına ilişkin testleri tamamladığını açıkladı. [56] Rus Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Viktor Bondarev Rossiya 24 kanalına 27 Aralık günü verdiği demeçte, uçağın 2017 yılında hizmee girmeye başlayacağını açıkladı.

TASS haber ajansı 28 Aralık günü Rus uzay ajansı Ruscosmos'un 1 Ocak 2016'dan itibaren şirket yapısına dönüştürüleceğini duyurdu.

Jane's Defence Weekly'nin 21 Aralık tarihli haberine göre Çin devlet bilim ve teknoloji araştırma kurumu SASTIND ile Ruscosmos, havacılık ve uzay sanayiine yönelik, ayrıntıları kamuoyu ile paylaşılmayan bir işbirliği anlaşması imzaladılar. Öte yandan Rostec şirketi Genel Müdür Yardımcısı Dimitri Şugayev, Rus Çin ortak ağır nakliye helikopteri projesi olan AHL için işbirliği anlaşmasının, Çinli Avicopter şirketi ile 2016 ortalarında imzalanacağını açıkladı. [57]

Jane's Defence Weekly'nin 11 Aralık tarihli haberine göre modernize edilen Suhoy Su-25SM3 tipi taarruz uçağı uçuş denemelerine 2015 sonunda başlayacak. Modernizasyon kapsamında mevcut Su-25'lere BTsU-25S sayısal görev bilgisayarı, MFTsI-0332M renkli gösterge, SOLT-25 elektrooptik hedefleme sistemi, Banker-8-TM-1 anten seti ve L370K25 Vitebsk-25 karşı tedbir sistemi takılıyor. Uçaklara ayrıca H-58UŞ (NATO kodu AS-11 "Kilter"), H-25ML (NATO kodu AS-10 "Karen") ve H-29L (NATO kodu AS-14 "Kedge"), H-29T/TD/TE ve Kab-500S/Kr güdümlü mühimmat atma kabiliyeti ekleniyor.

Rostec Genel Müdürü Sergey Çemezov 28 Aralık günü, Kamov Ka-226T hafif helikopterlerinin Hindistan'da lisans altında üretimi için Rostec ve Hintli HAL (Hindustan Aeronautics Limited) şirketlerinin bir ortaklık girişim şirketi kuracağını açıkladı. [58]

Hint ve Rus deniz kuvvetlerine bağlı savaş gemileri 7 - 12 Aralık tarihleri arasında INDRA Navy 2015 deniz tatbikatı icra ettiler. Tatbikata Rus Deniz Kuvvetleri Pasifik Filosu'ndan Varyag kruvazörü, Bistri destroyeri, Alatau açık deniz römorkörü ve Boris Butoma ikmâl gemisi katıldı. [59]

Rosoboroneksport şirketi, 8 - 10 Aralık tarihleri arasında Kuveyt'te düzenlenen Gulf Defence & Aerospace 2015 savunma fuarına katıldı. [60]


Suriye

İsrail Hava Kuvvetleri'ne ait iki F-15I tipi savaş uçağı 19 Aralık günü, Hizbullah örgütü lider kadrosundan Samir Kuntar'ın Şam yakınlarında saklandığı evi dört adet SPICE 2000 tipi hassas güdümlü bombalarla vurdu. Olayda Kuntar ve aynı evdeki 9 kişi hayatını kaybetti. [61]

Suriye'deki hava ve kara operasyonlarına devam eden Rusya, Kasım ayı sonunda ülkeye T-90 modern ana muharebe tankları sevketti. Jane's Defence Weekly'nin 4 Aralık tarihli haberine göre söz konusu tanklar Suriye ordusuna devredilerek, T-72 Suriyeli mürettebat tarafından kullanılacak.

Suriye ordusu, Şam yakınlarındaki Mecrül Sultan helikopter üssünü 14 Aralık günü geri ele geçirdi.

Rus yapımı yeni nesil keskin nişancı tüfeği MTs-116M, Suriye ordusunun kadın keskin nişancıları tarafından kullanılırken görüntülendi. [62]

Alman meclisi, Suriye'deki IŞİD unsurları ile mücadele kapsamında Alman Hava Kuvverleri'ne ait Tornado ECT elektronik harp ve keşif uçaklarının, bir firkateynin ve 1,200 askerin görevlendirilmesini içeren bir yasa tasarısını onayladı. [63][64][65][66]Öte yandan İngiliz Hava Kuvvetleri 2 Aralık itibariyle Suriye'deki IŞİD hedeflerine bombardımana başladı. [67][68]

Fransız Hava Kuvvetleri'ne ait Rafale jetleri 15 Aralık günü Suriye'deki El Kaym bölgesindeki IŞİD hedeflerine SCALP seyir füzesi attılar.


Ukrayna

Antonov şirketinin, Rusya ile kopan ilişkilerden dolayı, An-124 ve An-225 stratejik nakliye uçaklarını Batı yapımı alt sistem ve bileşenlerle modernize etmeyi planladığı iddia edildi. [69]Öte yandan şirket Suudi Arabistan ile 18 Aralık günü 30 adet An-178 nakliye uçağı satışına yönelik bir Mutabakat Muhtırası imzaladığını duyurdu. [70]


[1]"Arianespace Selected to Launch Azerspace-2/Intelsat 38 Satellite At 45 Degrees East": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=169417&cat=3
[2]"Ermenistan'dan flaş açıklama: Ateşkes bitti, Azerbaycan'la savaşacağız": http://superhaber.tv/ermenistandan-flas-aciklama-ateskes-bitti-azerbaycanla-savasacagiz-haberi
[4]"Georgia Takes €82 Million Loan to Purchase Air-Defense Systems from France": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=170086&cat=3
[6]"Iraqi army declares first major victory over Islamic State in Ramadi": http://news.yahoo.com/iraqi-army-prepares-final-push-ramadi-islamic-state-101032461.html
[7]"Irak ordusu Ramadi'de 'IŞİD'in kalesine girdi'": http://www.bbc.com/turkce/haberler/2015/12/151227_irak_ramadi_isid
[10]"Ramadi Assault: How a Small Change in Tactics Helped Iraqi Forces": http://smallwarsjournal.com/blog/ramadi-assault-how-a-small-change-in-tactics-helped-iraqi-forces
[11]"Turkey Sends Troops And Armor Into Iraq Without Approval In Mysterious Move": http://foxtrotalpha.jalopnik.com/turkey-sends-troops-and-armor-into-iraq-without-approva-1746595750
[12]"ABD: Türkiye acilen Başika'dan çekilmeli - BBC Türkçe": http://www.bbc.com/turkce/haberler/2015/12/151217_abd_basika_turk_askeri
[14]""Türk askeri birliklerinin bir kısmı 'Başika'dan çekildi'": http://www.bbc.com/turkce/haberler/2015/12/151214_turk_askeri_irak
[15]"Türk ordusu Başika'da IŞİD ile çarpıştı": http://www.bbc.com/turkce/haberler/2015/12/151216_isid_musul
[22]"Holding "Helicopters of Russia" Offers Iran Mi-171, Mi-171E, Ka-32A11BC and Ka-226T": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=170018&cat=3
[26]"IMDO and MDA Successfully Complete Series of David's Sling Weapon System Intercept Tests": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=170002&cat=3
[27]"Fifth Israel Navy Submarine Leaves Germany for Haifa Port (excerpt)": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=169948&cat=3
[30]"Israeli Military to Install Missile Interceptors on Warships Protecting Gas Drilling Rigs
[33]"Lithuanian Soldiers Will Soon Get Upgraded Self-Propelled 120mm Mortars": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=169488&cat=3
[34]"Elbit Wins $26.5 Million Contract to Supply Advanced DIRCM Systems to An Asia-Pacific Country": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=169823&cat=3
[35]"Fransa'ya IŞİD’e karşı savaşında Baf'taki hava üssünü kullanma izni": http://www.gundemkibris.com/fransaya-iside-karsi-savasinda-baftaki-hava-ussunu-kullanma-izni-157867h.htm
[37]"Rus  uçaklarının tehlike anında güneye inişi müzakere ediliyor": http://www.kibrisgenctv.com/g%C3%BCney/rus-ucaklarinin-tehlike-aninda-guneye-inisi-muzakere-ediliyor.html
[41]"RAF Butchers Four Typhoon Jets Worth £500m for Spare Parts to Keep Warplanes Flying": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=169507&cat=3
[42]"Russia to Supply Egypt with 46 Ka-52K Naval Attack Helicopters": "Russia to Supply Egypt with 46 Ka-52K Naval Attack Helicopters": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=170127&cat=3 
[45]"Russia Drafting Armament Acquisition Program for 2018-2025 - Russian Defense Ministry": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=169595&cat=3
[46]"Russian Defense Ministry to Purchase About 200 Aircraft, Up To 30 Vessels Annually": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=169709&cat=3
[48]"Russia Launches Cruise Missiles At Syria From Submarine In The Mediterranean": http://foxtrotalpha.jalopnik.com/russia-launches-cruise-missiles-at-syria-from-submarine-1746931031
[50]"Russian Aerospace Force Delivers Massive Air Attack On Islamic State Targets In Syria": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=169598&cat=3
[51]"Kalibr: Savior of INF Treaty?": http://fas.org/blogs/security/2015/12/kalibr/
[57]"Rostec Expects to Sign An Agreement with China for Heavy Helicopters In 2016": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=169928&cat=34
[58]"In India, Production Will Be Organized of Ka-226T and Its Variants": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=170094&cat=3
[60]"Russia Takes Part In the Arms Exhibition In Kuwait for the First Time": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=169570&cat=3
[62]"Rare Russian MTs-116M Sniper Rifle Seen In Use By Syrian Army Female Fighters": http://www.thefirearmblog.com/blog/2015/12/21/rare-russian-mp-116m-sniper-rifle-seen-in-use-by-syrian-army/
[67]"UK Orders Attacks On Islamic State In Syria, Royal Air Force Airstrikes Imminent": http://foxtrotalpha.jalopnik.com/uk-orders-attacks-on-islamic-state-in-syria-royal-air-1745828855
[68]"Update: British Forces Have Continued to Conduct Air Operations In the Fight Against Daesh": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=169419&cat=3
[69]"Ukraine's Antonov Will Westernize This Huge Soviet-Era Cargo Plane": http://foxtrotalpha.jalopnik.com/ukraines-antonov-will-westernize-this-huge-soviet-era-c-1746015355
[70]"Antonov and Тaqnia Aeronautics Sign a Memorandum on Delivery of 30 AN-178s to Royal Saudi Air Force": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=169889&cat=3

İnci Taneleri: Myanmar'ın Dikkat Çekici Askeri Hamlesi

$
0
0
Son bir ay içinde Güneydoğu Asya'nın küçük bir ülkesinde savunma sanayii alanında iki önemli gelişme oldu. Bunlar, tek başlarına büyük birer haber değeri taşımayan, ancak bölgedeki güç dengeleri açısından önemli ipuçları veren olaylardı.

Myanmar ya da diğer adıyla Burma'da önce 24 Aralık günü yeni nesil bir firkateyn olan F14 borda numaralı Sin Phyu Shin hizmete girdi, bu yılın ilk haftasında ise Sanayi Bakanlığı kontrolündeki beş ayrı üretim tesisi, askeri sistem üretiminde kullanılmak üzere Savunma Bakanlığı emrine girdi.

Dünyanın en fakir ülkelerinden olan Myanmar'ın, jeopolitik konumu nedeniyle yürütmekte olduğu savunma programları özel bir ilgiyi hak ediyor. Zira bu ülke, Filipinler ve Vietnam ile birlikte Çin ile Atlantik Bloku arasındaki mücadelenin en önemli cephelerinden biri haline gelmiş durumda.

Tarihi darbeler ve cunta yönetimleri ile dolu olan Myanmar, 2010 yılında düzenlenen seçimler ve ertesi yıl cuntanın iktidardan inmesi ile liberal demokratik bir sisteme geçiş süreci yaşıyor. Ancak uygulanan reformlarda gerçek manada bir demokrasi hedefi gözetilmesinden ziyade, askeri yönetimin çıkarlarının ön planda tutulduğu iddiaları da mevcut.

Hindistan, Tayland ve Çin arasında kalan Myanmar, Çin'in Hint Okyanusu'na erişimi açısından büyük bir jeostratejik öneme sahip. Ülkenin batısındaki Arakan Eyaleti, bu çerçevede ön plana çıkıyor. 2012 yılında dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun ziyareti ile Türk kamuoyunun gündemine gelen Arakan'ın iki çok önemli özelliği var:

1. Çin'in "İnci Taneleri" (String of Pearls) stratejisi doğrultusunda inşa etmekte olduğu deniz üslerinden biri bu bölgede. Çin, Sittwe şehrindeki limanı yenileme ve genişletme çalışmaları yürütüyor.

Trans Myanmar boru hattı. Mesele enerji.
2. Myanmar'ı boylu boyunca geçen Trans Myanmar petrol ve doğalgaz boru hattı, bu bölgeden Bengal Körfezi'ne ve dolayısıyla uluslararası piyasalara bağlanıyor. Başka bir deyişle, Çin'in enerji şahdamarlarından biri Myanmar'dan geçiyor ve kapısı da Arakan'da.

Öte yandan Asya kıtasının en önde gelen petrol ve doğalgaz üreticilerinden olan ülke hem topraklarında hem de kıyısında oldukça zengin kaynaklara sahip. Bu kaynaklar, yeni keşfedilenler ile birlikte ülkenin ekonomik kalkınma hamlesinin itici gücünü teşkil ediyor. Enerji altyapısının inşası, işletme ve idamesinde Çin başrolü oynuyor.
Myanmar ile Çin'in çok güçlü askeri ilişkileri bulunuyor. Ülkenin ordusunun en önemli silah sistem tedarikçisi Çin. Siyasi reform sürecinin başladığı 2011 yılına kadar Batı tarafından geniş kapsamlı yaptırımlar uygulanmaktaydı. Bu tarihten sonra yaptırımların çoğu kalktı ancak ABD ve Avrupa ülkeleri tarafından silah ambargosu halen uygulanmaya devam ediyor. Öte yandan son yıllarda Çin'e ilaveten Rusya ve Hindistan ile savunma ilişkileri gelişme kaydetti. Özellikle son 10 - 15 yıldır hava ve deniz kuvvetlerine büyük yatırımlar yapmakta.

Yürütülmekte olan veya yakın zamanda tamamlanmış başlıca savunma tedarik programları ise şunlar:

Taktik savaş uçakları: Myanmar Hava Kuvvetleri'nin muharip gücünün belkemiğini Çin yapımı F-7M Airguard ve A-5C Fantan uçakları teşkil ediyor. Bu filoyu takviye etmek üzere 2009 yılında Rusya'ya USD550 milyon tutarında 10 adet MiG-29B, 6 adet MiG-29SE ve 4 adet MiG-29UB modeli olmak üzere toplam 20 MiG-29 siparişi verildi. Öte yandan 2014 yılında Çin ile JF-17 Thunder savaş uçağı alımı için görüşmelerin yürütüldüğüne dair haberler çıkmıştı. Geçtiğimiz yıl Temmuz ayında ise Pakistan ile 16 adet JF-17 için anlaşmaya varıldığı iddia edildi.

MiG-29
Mi-24 ve Mi-2 helikopterleri: Rusya ile 2009 yılında yapılan ikinci anlaşma, 50 adet Mi-35 saldırı helikopterinin tedariğine ilişkindi. Aynı pakette 12 adet de Mi-2 hafif genel maksat / eğitim helikopteri siparişi verildi.

Eğitim uçakları:
1998 yılında alınan 12 adet K-8'den oluşan eğitim / hafif taarruz filosu, 2010 yılında sipariş verilen aynı tipte 50 uçak ile genişletildi. Kitler halinde teslim alınan uçaklar, Meikhtila'daki Uçak Üretim ve Bakım Üssü'nde monte edildiler. Başlangıç eğitimi için ise Alman Grob firmasına geçtiğimiz yıl 20 adet Grob G120TP turboprop eğitim uçağı siparişi verildi; bu uçakların teslimatına Temmuz ayında başlandı.

Nakliye uçakları: Yaşlanan Fokker F27 uçakları yerine nakliye filosunu Rus ve Çin yapımı uçaklarla modernize etmek isteyen Myanmar, 2010 yılında Rusya'ya iki adet An-148 siparişi vermişti. Üretilen ilk uçak 2011 Mart ayında test uçuşu sırasında düştü. Bu olay akabinde proje rafa kalktı. Çin'den planlanan MA60 alımı da, Myanmar Havayolları'nın filosundaki üç adet aynı tipteki uçaktan ikisinin kaza kırım geçirmesi sonrasında gerçekleşmedi. Bunun yerine nakliye filosuna havayollarından iki adet ATR72 kaydırıldı; Çin'den de 2013 yılında iki adet Y-12 alındı. İkinci el piyasasından da 2014 sonunda bir adet ATR42 temin edildi.

F11 Aung Zeya
Firkateynler: 1990'lı yıllara kadar mütevazi bir kıyı savunma gücü olan Myanmar Deniz Kuvvetleri, özellikle 2000'li yılların başından itibaren geniş kapsamlı bir modernizasyon faaliyet yürütüyor. Bu hamlenin en önemli nedeni ise, bölgesel rakip Bangladeş'e karşı ,Bengal Körfezi'nde yeni keşfedilen enerji kaynaklarının güvenliğinde üstünlük sağlamak. Bunun için de Myanmar, kahverengi sularla sınırlı bir güçten açık deniz kabiliyetli bir donanmaya geçiş yapmaya çalışıyor. Bu kapsamda da özellikle yerli gemi inşa sanayiine büyük yatırım yapılmış durumda: Sinmalaik Donanma Tersanesi, savaş gemisi inşa projelerinin merkezi konumunda.

2012 yılında Çin'den satın alınan iki adet Tip 053H1 sınıfı firkateynlerden sonra donanma, yerli üretim Aung Zeya sınıfı firkateynlerle daha da güçlendirildi. Çin'in desteği ile Sinmalaik'te inşa edilen bu gemilerin ilki olan Aung Zeya 2011, ikincisi olan Kyansitthar ise 2014 yılında hizmete girmişti. Üçüncü gemi F14 Sin Phyu Shin'in de hizmete girmesi ile proje tamamlanmış oldu.

108m uzunluğa sahip Aung Zeya'lar Oto Melara 76mm/62 baş top, Rus yapımı AK-630 özsavunma silah sistemi ve H-35E Uran gemisavar füze sistemleri ile donatılmış. Kamov Ka-28A (NATO kodu "Helix") helikopteri taşıyabilen firkateynler, Hindistan'dan alınann HMS-X sonar sistemlerine sahip. Orta vadede bu gemilerden beş adet daha inşa edilmesi planlanıyor.

Korvet sınıfında ise yine Çin desteği ile inşa edilen Anawrahta sınıfı gemilerden iki adedi 2000'li yılların başında hizmete girdi. İsrail üretimi elektronik sistemlerin ve İtalyan Oto Melara toplarının kullanıldığı bu gemilerin üçüncüsü Tabinshwehti 2014 yılında denize indirilmişti. Anawrahta'lardan üç adet daha inşa ediliyor.

Bunlara ilaveten Myanmar'ın donanması için oldukça iddialı iki projesinin daha olduğu bildiriliyor: LPD ve denizaltılar.

Endonezyalı PT PAL ile Makassar sınıfı doklu çıkarma gemilerinden tedarik etmek amacıyla iki ülke arasında 2014 yılında görüşmelerin başlatılmış olduğu bildirilmişti. Öte yandan denizaltı kabiliyeti teşkil etmek için bir grup personelin eğitim almak için Pakistan'a gönderildiği biliniyor. Pakistan'ın, emekliye ayıracağı Agosta 70 sınıfı denizaltıları bu ülkeye satmak istediği de iddia edilmişti. Bazı kaynaklara göre ise Rusya ile Kilo sınıfı denizaltılardan tedarik etmek için görüşmeler yürütülüyor.

 
Sonuç yerine

Cunta döneminde kopuk olan Myanmar - ABD ile olan ilişkileri, özellikle 2011 yılından itibaren hızla düzelmeye başladı. 2011 Kasım ayında dönemin ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'un ülkeyi ziyaretini, 2014'te şimdiki bakan John Kerry'nin ziyareti izledi. Her ne kadar yaptırımlar belli bir seviyede devam etse de, özellikle enerji ve altyapı alanlarında artan bir ticaret hacmi söz konusu.

Mevcut petrol ve doğalgaz üretimi, yeni keşfedilen enerji kaynakları ve daha da önemlisi Çin'in en önemli enerji nakil hatlarından birine ev sahipliği yapıyor olması, Myanmar'ın özkütlesini artıran etkenler. İlaveten Bangladeş ile girilen bölgesel rekabet, iddialı bir silahlanma programını tetiklemiş durumda. Bu kapsamda yerli savunma sanayiine büyük önem veriliyor. En son bu ay içinde beş farklı tesisin savunma bakanlığına devri, geniş kapsamlı bir askeri endüstri reformunun bir parçası: Ülke, gelişen ekonomisinin kaynaklarını savunma geliştirme ve üretim programlarına odakladı. Bu durum da, başta Rusya, Hindistan ve İsrail olmak üzere pek çok ülkenin ilgisini artırmış bulunuyor.

Ülkeye Batı'nın artan ekonomik ve ticari ilgisi, yakın zamanda yatırımların daha da artmasını sağlayacak gibi görünüyor. Ancak daha da önemlisi, Myanmar, Batı ile Çin arasındaki rekabette kozların paylaşıldığı bir başka er meydanı olma potansiyeline sahip.

Aptal Bombalarla Akıllı Harekât Yapılabilir mi?

$
0
0
Rus Savunma Bakanlığı tarafından 19 Ocak günü, Suriye'deki Hmeymim Hava Üssü'nden havalanan Su-24 (NATO kodu "Fencer") taktik bombardıman uçaklarının, Deyri Zor'daki "terörist hedefleri" bombalarken çekilmiş bir videosu yayınlandı.

Video kaydında, kanat altına yerleştirilmiş GoPro tipi yüksek çözünürlüklü kameralar ve klasik (güdümsüz) tipte genel maksat bombaları ile donatılmış Su-24'lerin kalkışı, bombalarını bırakmaları ve üsse dönüşleri görülüyor.

Yaklaşık 1:30 dakikalık video, Rusya'nın Suriye'de sürdürdüğü harekâtla tekrar gündeme gelen Rus hava kuvvetlerinin etkinliği ve modernizasyonu konusuna dair ipuçları sunmakta.

Videoda önce, ODAB-500PMV tipi termobarik bombalardan iki adedini gövde altında taşıyan "Beyaz 71" gövde numaralı bir Su-24M tipi uçağın pist başına ilerleyişi görülüyor. Bunu, "Beyaz 72" gövde numaralı (kuyruk numarası RF-95103; seri numarası: 1341611) Su-24M2 tipi bir uçağın kalkışı takip ediyor. Videonun ortalarına doğru bu uçak, gövde altında taşıdığı iki adet OFAB-250-270 tipi klasik genel maksat bombasını, orta - yüksek irtifadan bırakıyor. Video, uçağın Hmeymim Hava Üssü'ne dönüğü ve inişi ile bitiyor.



Beyaz 72, Su-24'ün Rus Hava Kuvvetleri'ndeki en güncel modeli olan Su-24M2 tipi bir uçak. 24.11.2015 tarihinde Türk Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 tarafından AIM-9X füzesi ile vurularak düşürülen Su-24M'nin, yeni aviyonik sistemlerin eklenmesi ile güncellenmiş bir türevi. NAPO (Новосибирский авиационный завод; Novosibirsk Uçak Üretim Kurumu) tarafından geliştirilen bu modernizasyon paketi, gece veya kötü hava şartlarında görev yapabilme kabiliyeti kazandırmak üzere gelişmiş seyrüsefer ve hedefleme sistemleri ile donatılmasını kapsıyor.

Su-24M2 modernizasyonun içeriği şu şekilde:

Yeni başüstü gösterge (HUD; Head Up Display)
GLONASS küresel konumlama sistemi destekli seyrüsefer yeteneği
Kokpitte renkli çok işlevli gösterge (MFD; Multi Function Display)
Kuyruk dikmesinin her iki yanına eklenmiş yeni chaff / flare salıcıları
Gövde ağırlığının azaltılması, elektronik ve güç alt sistemlerinin yenilenmesi

Proje kapsamında modernize edilen ilk uçak Liptesk'te testlere 1999 yılında başladı. 2003 yılına kadar devam eden bu sürecin ardından ilk altı uçak 6988'nci Üs'te 2007 yılında hizmete girdi.

Su-24M2'ler, Lipetsk'teki 4'ncü Harbe Hazırlık ve İntibak Merkezi'nde ve Hurba'daki 6988'nci Hava Üssü'nde hizmete girdi. Su-24M2'ler Rus Hava Kuvvetleri'nde ağırlıklı olarak, Su-24M'lere hedef tespit ve tayin görevlerinde kullanılıyor. 2009 yılı sonunda 32'nci ve son uçağın teslimatı ile proje tamamlandı. Dolayısıyla Rus Hava Kuvvetleri envanterinde, Su-24'ün gece veya kötü hava şartlarında hassas taktik bombardıman görevi icra edebilecek yegâne modelinden 32 adet bulunuyor.
Yakın (?) hava desteği: Su-25, oldukça yüksek bir irtifadan
klasik bomba atıyor

Görüntülere göre Su-24M2'nin saldığı bombalar ise, yaklaşık 270kg ağırlığa sahip olan OFAB-250-270. 94kg TNT harp başlığına sahip bu genel maksat bombaları, ABD yapımı Mk82'nin Rus muadili. Herhangi bir güdüm ya da rota düzeltme sistemleri bulunmuyor. Bu tür bombalara literatürde "dumb bomb" (aptal bomba) denir, hedefe doğru kendi kendine gitme yetenekleri olmadığı için.

Daha da ilginci, Su-24M2 uçağı bu bombaları görece yüksek bir irtifadan bırakıyor. Kameranın balık gözü çekimi nedeniyle irtifa tayini yapmak oldukça güç, ancak büyük kısmı meskûn mahalde konuşlanmış terörist unsurlara karşı yürütülmekte olan bir hava harekâtının teknik ve taktikleri ile kesinlikle uyuşmayan bir uygulama.

Bu videodakine benzer örnekler daha önce de yayınlanmıştı. Örneğin hava harekâtının ilk günlerinde Rus Savunma Bakanlığı tarafından yayınlanan bir videoda, bir tepenin eteklerindeki sığınağa ardı ardına bırakılan bombaların hedeften uzağa düştükleri görülüyordu. Hedef bilahare gece bombardımanı ile imha edilmişti. 23.12.2015 tarihinde yayınlanan bir videoda da, lazer ile işaretlenen iki ayrı hedefe bırakılan bombaların bir hayli uzak mesafeye düştükleri görülüyor. Sputnik haber ajansı tarafından Kasım yaında yayınlanan ve Rus yetkililerin hava kuvvetlerinin Suriye'de sadece terörist hedeflerini vurduğunu iddia ettikleri ile ilgili bir haberde kullanılan görsel ise ironikti: Görselde, Su-25 (NATO kodu "Frogfoot") tipi bir yakın hava desteği uçağı, orta irtifadan OFAB-250 klasik bombalarını bırakıyordu.

Bu, Rusya'nın Suriye'de tamamen eski usül, klasik mühimmatlarla harekât yaptığı anlamına gelmiyor. Tam tersine, hassas güdümlü bomba ve füzelerin kullanımı söz konusu. Ayrıca Hazar Denizi'ndeki savaş gemileri ve Doğu Akdeniz'deki Rostov na Donu denizaltısından ateşlenen 3M-14 Kalibr seyir füzelerinin kullanımı dikkat çekici idi.

Ne var ki, Rus Hava Kuvvetleri, bundan daha iyisine yeterli oranda sahip değil.

Rusya'nın Suriye'ye sevkettiği taktik bombardıman uçaklarından Su-34, Su-24'ün halefi olmak üzere geliştirilmişti. Hassas güdümlü silah sistemleri ile yapılan saldırılarda daha ziyade bu uçak kullanılmakta. Bugüne kadar kullanıldığı tespit edilen veya Rus yetkililerce açıklanan güdümlü silahlarşunlar:

KAB: Rus üretimi güdümlü bombalar "KAB" kodunu taşıyor. Bunlardan KAB-500, 500kg'lik bomba ailesi ve en yaygın kullanılanı. Elektrooptik güdümlü KAB-500Kr Suriye'de kullanılırken görüntülendi. Lazer güdümlü KAB-500L'nin kullanıldığına dair haberler mevcut olsa da henüz fotograflanmış değil. GLONASS güdümlü (ABD'nin GPS güdümlü JDAM muadili) KAB-500S de yakın zamanda kullanıldı. Bu bombadan, yüksek maliyeti nedeniyle Rus Savunma Bakanlığı tarafından yüksek miktarlarda alınmamıştı.

KAB serisinin 1,500kg'lik lazer güdümlü versiyonu olan KAB-1500L sadece Su-34'lerde kullanılabiliyor. Bu bombanın Suriye'de kullanıldığı bildirilmişti.

ABD'nin GBU-39 SDB (Small Diameter Bomb) GPS güdümlü bombasının muadili olan KAB-250'nin geliştirme ve test faaliyetleri sürmekte. Sputnik haber ajansı bu bombanın Suriye'de test edildiğini bildirmişti.

Bu bombalara ilaveten Su-34 ve Su-24'ler tarafından H-29 (NATO kodu AS-14 "Kedge") ve H-25 (AS-10 "Karen") füzeleri de kullanılıyor. Suriye'de bu füzelerin lazer güdümlü H-29L ve H-25L türevleri ateşlendi. Her ikisi de 1970'li yıllarda geliştirilen bu füzeler, ABD'nin AGM-65 Maverick füzesi ile benzerlikler taşıyor.

Anılan güdümlü bomba ve füzeler çok yaygın bir biçimde kullanılmıyor. Bunun iki olası nedeni olabilir:

1. Uçakların yüksek uçuş görev sayıları ve buna bağlı olarak sarfedilen mühimmatın yüksek miktarı. Bu, zaten maliyeti yüksek olan güdümlü silahların kullanımını zorlaştırıyor olabilir. Nitekim Rusya'nın Suriye'de güdümlü bomba ve füze ailesinden özellikle lazer güdümlü olanları tercih ettiği görülüyor.

2. Hedef tespit ve takip sistemlerindeki yetersizlik. Rusya, ABD ve Batı'nın aksine uçaklara takılan hassas hedefleme ve seyrüsefer podu geliştirmede başarılı olamadı. Bu alanda ürüne dönüşmüş tek proje, Sapsan hedefleme podu idi. MiG-29 ile Su-27 ve türevi uçaklar için 1990'lı yıllarda geliştirilen bu pod seri üretime girmedi. Rus uçakları, elektrooptik hedef tespit ve lazerle işaretleme için gövdeye monteli / tümleşik sistemleri kullanmaktalar. Örneğin Su-34'te, Platan adlı bir TV/lazer sistemi kullanılıyor. Dahası Rusya, 2008 yılında Fransa ile, Damocles hedefleme podunun üretimi için lisans anlaşması imzalamıştı, ancak bu, diğer savunma programları gibi Ukrayna krizi sonrası uygulanan yaptırımlar nedeniyle rafa kalktı.

Suüstü gemileri ve denizaltılardan ateşlenen seyir füzelerinin kullanımı, ABD ve Batı'ya karşı verilen bir mesaj olarak algılanmıştı. Bu silah sistemlerinin etkinliği ve isabet hassasiyeti ile ilgili güvenilir bilgi mevcut değil. Ancak kullanımlarını bir çeşit test olarak görmek mümkün: Elde edilen veriler ile seyrüsefer ve isabet hassasiyetlerinin artırılmasına yönelik iyileştirme çalışmaları yürütülüyor olabilir.

Suriye'de rejime karşı savaşan gruplar ve IŞİD'e karşı düzenlenen harekâtlarda hedef gözetiminde çok hassas davranılmaması bilinçli bir tercih olabilir. Ancak özellikle yakın hava desteği görevlerine yönelik olarak, dost birlikler ve/veya sivil halkın kayıplarını önlemek için hassas güdümlü silahların kullanımı artık elzem hale gelmiş durumda. Kaldı ki, her ne kadar birim maliyetleri yüksek olsa da, hassas güdümlü silah sistemleri, hedefi bertaraf etmek için gerekli uçuş ve sarf edilmesi gereken mühimmat sayısından tasarrufu sağlarlar.

Özellikle 2008 Gürcistan Savaşı'ndan sonra yeniden yapılanma ve modernizasyon faaliyetlerine hız veren Rus ordusu, Suriye'deki harekâtı Batı'ya karşı bir güç gösterisi ve imaj tazeleme operasyonu olarak kullanmakta. Bu açıdan bakıldığında, Su-30 ve Su-34 gibi yeni nesil uçakların, Kalibr gibi uzun menzilli seyir füzelerinin kullanımı etkileyici olsa da, modern hedef tespit ve seyrüsefer sistemlerinin noksanlığı ile eski usül klasik bombaların kullanıldığı bombardımanlar, Rus Hava Kuvvetleri'nin dönüşümünü tam olarak tamamlayamadığını düşündürüyor. Modern savaş uçağı ve mühimmat projeleri mevcut olsa da, ABD ve Batı'nın 20 - 25 yıl önce yakalamış olduğu seviyeye yaygın ve etkin biçimde erişilememiş olduğu görülüyor.

Ağır Aheste Nakliye Helikopteri

$
0
0
Kısa süre önce sosyal medya ve internet sitelerinde yayınlanan ve bir adet CH-47F Chinook'u  üretim hattında gösteren bir fotograf, Türkiye'nin ağır nakliye helikopteri tedarik serüveninde önemli bir dönüm noktasına yaklaşıldığının göstergesi gibiydi.

30 yıllık bu hikaye, Türkiye'nin savunma planlama ve tedarik mekanizmasının hal-i pürmelâlini gözler önüne seriyor: Bir o kadar da acıklı, iç karartıcı ve hayret uyandırıcı nitelikte.


Türkiye'nin Ağır Nakliye Helikopteri Serüveni

Türkiye'nin ağır nakliye helikopteri tedarik macerası, 1980'lerin ortalarında başladı. 1985 yılında kurulan ve Savunma Sanayii Müsteşarlığı'nın (SSM) öncülü olan Savunma Sanayii Destekleme ve Geliştirme İdaresi Başkanlığı (SAGEB) tarafından, "Türkiye'nin Uzun Dönemli Askeri ve Sivil Helikopter İhtiyacı" başlıklı bir rapor hazırlandı. 1987 yılında tamamlanan bu raporda, TSK, kamu ve sivil kullanıcıların ihtiyaçlarına yönelik olarak farklı tiplerde toplam 720 helikopterin tedariği öngörülmüştü. Bu listede ağır nakliye helikopteri kaleminde belirlenen toplam ihtiyaç miktarı, 37'si askeri ve dört adedi sivil olmak üzere 41 idi.

Söz konusu rapordaki en önemli kalemlerden olan genel maksat helikopterinde ise toplam ihtiyaç miktarı, 292'si askeri olmak üzere 325 adet olarak belirlenmişti. Bu ihtiyacın karşılanmasına yönelik olarak ortak üretim modeli belirlenmişti. Bu kapsamda Kasım 1987'de yabancı firmalardan teklifler toplandı. 1989 sonunda ihale, 200 adet helikopteri kapsayacak şekilde yenilendi. Adayların Aerospatiale AS532UC Mk1 Cougar, Agusta AB412HP, Bell B412HP, MBB BK117 ve Sikorsky S-70A BlackHawk olduğu projede S-70A seçildi ancak program, sadece hazır alım ile sınırlı kaldı. Aradan geçen 30 yılda, kamu ve askeri kullanıcıların ihtiyacı için genel maksat helikopteri ortak üretimi projesinde S-70'in yeni nesil modeli seçildi, ancak 2014 Mart ayında imzalanan sözleşme halen yürürlüğe girmiş değil.

SAGEB raporunda işaret edilen nakliye helikopteri ihtiyacı için ise ancak 1994 yılında harekete geçilebildi. Terörle mücadelenin en sıcak dönemlerinde, bir yandan S-70A BlackHawk hazır alımları ve Cobra / Super Cobra taarruz helikopteri tedariği devam ederken, Boeing şirketiyle dört adet CH-47D Chinook alımı için görüşmelere başlandı. İhalesiz tek kaynak alımının doğurduğu tepkiler ve rekabet avantajını kullanabilmek amacıyla Sikorsky'den de teklif alınmasına karar verildi. Ancak proje, 1995 yılındaki hükümet kriz(ler)i nedeniyle rafa kaldırıldı ve akabinde 1996 yılında ihale şeklinde tekrar başlatıldı.

1996'da açılan ihaleye Boeing CH-47D, Sikorsky CH-53E modelleri ile katılırken Rusya da Mi-26T'yi teklif etti. Ancak ilginç bir şekilde Kasım ayında, dönemin Milli Savunma Bakanlığı (MSB) Müsteşarı Korgeneral Tuncer Kılınç, Boeing firmasından uzun vadeli USD135 milyonluk bir kredi paketi ile dört adet CH-47D Chinook alınacağını açıkladı. Bu alım, ABD'nin uyguladığı örtülü ambargo nedeniyle gerçekleşmedi.

1997 başında ise yeni bir ihale başlatıldı. 20 helikopterin alımını kapsayan USD500 milyon bütçeli bu ihalede her üç aday firmadan çeşitli kereler en iyi ve son teklifler (Best and Final Offer; BAFO) alındı. Boeing ihaleden çekilirken Temmuz ayında Sikorsky ile görüşmelere başlandı. Adaylardan CH-47'nin USD20 milyon, CH-53E'in USD25 milyon, Mi-26'nın ise USD5 milyon birim fiyat etiketine sahip olduğu bildirildi. Bu ihale Ekim ayında iptal edildi. Dahası, IDEF 1997 savunma fuarında bir gösteri uçuşu yapan Mi-26'nın, çok yüksek maliyetlere sahip diğer iki adaya karşı hem fiyat hem de performans olarak avantajlı konumda olduğu, bunun da Rus sisteminin seçilmesini istemeyen yetkililerin iptal kararında etkili olduğu iddia edildi.

Tüm bunlar olup biterken Türkiye bir yandan da ABD'den ikinci el CH-53E alımı için girişimler yaptı. O dönem son derece yakın seyreden Türk İsrail askeri ilişkilerinin de katkısıyla, ABD Deniz Piyadeleri stoklarından alınacak 10 adet CH-53'e, İsrailli IAI şirketinin CH-53-2000 modernizasyonunun uygulanması gündeme geldi. Bu alım, Pentagon'dan onay çıkmaması nedeniyle gerçekleşmedi.

1998 yılında, genel maksat helikopteri ihtiyacı için Sikorsky firmasına siparişi verilen 50 adet S-70A genel maksat helikopterine ilaveten 8 adet de S-80E (CH-53E'nin ihrac versiyonu) alımı için pazarlık yapıldı. 12 adet opsiyonu kapsayan sözleşmede fiyat USD400 milyondan 350 milyona kadar indirildi. Ancak Savunma Sanayii İcra Komitesi (SSİK) Kasım ayında, ağır yük helikopterinin ihalesiz olarak genel maksat helikopteri ile birlikte alımına karşı çıkarak yeni bir ihale kararı aldı.

Bu yeni ihaleye ise Boeing CH-47D, Sikorsky CH-53E, Kaman SH-2G ve K-1200 Ka-Max, Rus Rosvorujenye firması ise Mi-26T helikopterleri ile Mart 1999'da teklif verdi. İhale devam ederken 17 Ağustos 1999 depremi meydana geldi. MSB, dönemin başbakanı Bülent Ecevit'in 4 Kasım günü başlayacak ve gündem maddelerinden birinin ihaledeki Mi-26 teklifi olduğu Rusya seyahatinden iki gün önce ihaleyi Sikorsky firmasının kazandığını açıkladı. Yapılan değerlendirmede Mi-26T'nin teknik özelliklerinin yetersiz, Boeing'in ise yüksek fiyata sahip olduğunun tespit edildiği açıklandı ve Sikorsky firmasına sözleşme görüşmeleri için davet mektubu gönderildi. Türk basınına yansıyan haberlere göre Rusya'nın 8 adet Mi-26T için verdiği fiyat USD120 milyon iken Sikorsky'nin teklifi ise USD345 milyon idi.

Sikorsky ile yürütülen görüşmeler, 06.06.2000 tarihinde 8 adet S-80E için Sikorsky firması başkanı Dean Borgman ile MSB Müsteşarı Korgeneral Şener Eruygur tarafından USD350 milyonluk sözleşmenin imzalanması ile tamamlandı. Bu imza, üretim hattı CH-53E üretim hattını 1999 yılında kapatmış olan Sikorsky için deyim yerindeyse can suyu anlamına geliyordu (Görece yüksek olan sözleşme bedelinin içinde, üretim hattının tekrar açılmasının maliyetinin de bulunuyor olması kuvvetle muhtemeldir.)

Ancak proje bu sefer de yeni engellere takılacaktı.



2000 Kasım'ında ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi üyesi Joe Biden, Sikorsky firmasına satış için verilmesi gereken ihracat iznine engel çıkardı. Engelin gerekçesi, Joe Biden'in Başbakan Ecevit ile görüşmesinde geçen bir diyalog idi. Biden, görüşmesinde Ecevit'e, Kıbrıs sorununun ne zaman çözüleceğini sormuş, Ecevit'in, sorunun 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı ile zaten çözülmüş olduğunu söylemesi üzerine tepki göstererek bu tavrın devam etmesi durumunda Türkiye'ye destek verilmeyeceğini söylemişti. Biden'ın bu açıklamasına, dönemin Milli Savunma Bakanı Sabahattin Çakmakoğlu sert tepki göstererek, "Yeni bir alternatif üretilir. Sırtımızda yumurta küfesi yok, dünyada bir ülke yok. Tek bir ülke de helikopter üretmiyor" demişti. Araya giren ABD Başkanı Bill Clinton ve ABD Dışişleri Müsteşarı Thomas Pickering'in çabaları sonucu Biden, "söz konusu helikopterlerin bombardıman değil nakliye görevlerinde kullanılacağı için" itirazını geri çektiğini açıkladı. Ve sorun çözüldü.




Ancak... Ta ki 2001 ekonomik krizine kadar.

Kasım 2000'de patlak veren bankacılık sistemi krizinin ilk kurbanı proje oldu. ABD'li bankaların ileri sürdüğü yüksek kredi faizlerinden dolayı projenin finansmanı tehlikeye girdi. Daha önce S-70A alımında bir seferlik kredi açmış olan EXIMBANK, kredi vermeyi reddetti. Bunun üzerine uluslararaası piyasalarda kreditör arayışına giren Sikorsky, astronomik faizlerle karşılaştı. Bunun üzerine 2000 Aralık ayında SSM ile Sikorsky bir anlaşma imzaladı. Buna göre SSM, Sikorsky ve altında bulunduğu United Technologies grubunun USD220 milyon tutarındaki offset yükümlülüğünü silecek, karşılığında da Sikorsky, USD30 milyon tutarında bir faiz yükünü sırtlanacaktı. Finansman konusundaki bu sıkıntılar, 2002 olarak planlanmış teslimat başlangıcını 2004 yılına attı.

Ancak krizin ağırlaşması nedeniyle önce 2001 Mart ayında projenin tehir, Nisan ayında da iptal edildiği Sikorsky'ye bildirildi. Proje 2006 yılına kadar rafta bekleyecekti.

30.06.2006 tarihinde düzenlenen SSİK toplantısında KKK ihtiyacı için yük helikopteri projesine başlanması kararı alındı. Hazır alım olarak belirlenen tedarik projesinde Boeing (CH-47F), Sikorsky (CH-53E) ve Mil (Mi-26T) firmalarına Bilgi İstek Dosyası (BİD), 07.01.2007 tarihinde gönderildi.15 Ocak'ta yanıtların toplanmasından sonra aynı yılın Temmuz ayında Boeing firması üretimi CH-47F Chinook helikopterinden 10 adet almak için ABD hükümetine resmî bir talep mektubu (Letter of Request; LoR) iletildi ve Yabancı Askeri Satışlar (Foreign Military Sales; FMS) süreci başlatılmış oldu. Mi-26, her zamanki nedenlerden dolayı değerlendirme dışıydı; Sikorsky ise CH-53'ün yeni modeli olan CH-53K'yı geliştiriyordu ve hazırda bir nakliye helikopteri üretim hattı yoktu.

2009 Eylül ayında, başlangıçta 10 adet olarak belirlenmiş ihtiyaç miktarının, Özel Kuvvetler Komutanlığı (ÖKK) ihtiyaçlarını da kapsayacak şekilde 14 adede (10 KKK, 4 ÖKK) çıkarıldığı bildirildi. Bu şekilde güncellenen LoR, helikopterlere yerli haberleşme, seyrüsefer ve FLIR sistemlerinin takılmasını da içerecek şekilde ABD'ye iletildi. Kısa süre sonra 08.09.2009 tarihinde ABD Savunma Bakanlığı'na bağlı Savunma Güvenlik ve İşbirliği Dairesi (DSCA; Defense Security Cooperation Agency) ABD Kongresi'ne, 14 adet CH-47F Chinook, dört adet yedek motor, 28 adet SINCGARS telsiz, 14 adet radar sinyal tespit sistemi, yedek parça ve eğitim kalemleri ile birlikte toplam tavan bedeli azami USD1.2 milyar olması beklenen satış ile ilgili bir bilgi notu iletti. Aynı ay içinde Kongre onayının alınması ile birlikte satış takvimi işlemeye başladı.

Helikopterlerin satışı için gerekli resmî Teklif ve Kabul Mektubu (Letter of Offer and Acceptance; LOA), Türk ve ABD hükümetleri tarafından 09.07.2011 tarihinde imzalandı. Ancak USD400 milyonluk bu mektupta sipariş miktarı 14'ten altıya düşürüldü, 8 adetlik kısım opsiyon olarak belirlendi. Kesin siparişin beş adedi KKK, bir adedi ÖKK için ayrıldı. Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin siparişlerine yönelik olarak ABD Kara Kuvvetleri, Boeing firması ile 17.06.2013 tarihinde bir sözleşme imzaladı. 

LOA kapsamında helikopterlere takılacak yerli sistemler de belirlenmişti. Buna göre ABD menşeli aviyonikler ASELSAN ürünü AselFLIR termal görüntüleme sistemi, ÖZIŞIK karşı tedbir atma sistemi, LN-100G INS/GPS seyrüsefer sistemi, radar ikaz alıcısı (RWR), füze ikaz alıcısı (MWS), Chaff/Flare salıcı (CMDS), lazer ikaz alıcısı (LWR), radyo frekans karıştırıcı (RFJ), kızılötesi karıştırıcı (IRCM) sistemleri ile değiştirilecek.

Boeing, helikopterlerin üretimine devam ederken, 2014 yılında Türkiye'ye yeni bir teklif ile geldi. Buna göre, Barış Kartalı havadan erken ihbar ve komuta kontrol (HEİK) projesinde yaşanan ciddi gecikmelerden dolayı USD183 milyon ceza ödeyecek olan firma, ceza yerine iki adet CH-47F'yi VIP donanımında teslim etmeyiönerdi. Bu teklif kısmen kabul edildi: 07.01.2015 tarihli SSİK toplantısında toplam 6 adetlik ikinci paket CH-47F siparişi için karar çıktı. Bu helikopterlerden bir adedinin VIP donanımlı olacak olması, basında Cumhurbaşkanlığı için alındığı yönünde yorumlandı. Ancak MSB tarafından 2015 Haziran ayında yapılan bir açıklama ile söz konusu VIP CH-47'nin MSB ihtiyaçları için alınacağı kaydedildi. Diğer dört helikopter ise ÖKK için ayrıldı. Bu helikopterler için ABD Kara Kuvvetleri ile Boeing arasında sözleşme 14.09.2015 tarihinde imzalandı.

İlk teslimatların bu yıl içinde yapılması, 11'nci helikopterin ise 2021 yılında teslim edilmesi planlanıyor.


Değerlendirme

Türkiye gibi geniş ve önemli bölümü dağlık araziye sahip bir coğrafyada sabit ve döner kanatlı uçaklarla nakliye, demiryolu ile birlikte hayati derecede önemlidir. Hareket kabiliyeti ve süratli kuvvet aktarımı unsurları açısından bu vasıtalar daha da önem kazanmaktadır.

Türkiye 30 yıldan uzun bir süredir dağlık bir bölgede bölücü terörle mücadele etmektedir. Yakın dönem hariç bu mücadelenin neredeyse tamamı, son derece sarp arazide gerçekleşmiştir. Komando ve uçarbirlik unsurları, iç güvenlik ve sınırötesi harekâtların temel unsuru olagelmiştir. Hal böyle iken, bu tür platformların 30 yılda bir şekilde tedarik edilememiş olmasını akıl ve mantıkla izah etmek mümkün değildir. Türkiye bu süreçte sayısız kez ihale açıp iptal ederken ve dahi kapatılmış üretim hatlarının tekrar açılmasını finanse edebilecek kadar bonkör davranabilmişken, komşumuz Yunanistan, hem de müflis hali ile ilave ikinci el CH-47 alabilmesi ibretliktir.

Söz konusu platformlara ilişkin teknik çekincelerin olup olmadığı muammadır. Bu tür helikopterlere yöneltilen hantallık, yer ateşine dayanıksızlık gibi eleştiriler bir dereceye kadar makuldur. Ancak unutulmamlıdır ki Rusya Mi-26, ABD ve İngiltere CH-47 platformlarını uzun süredir son derece zor coğrafyalarda kullanmaktadır. Dahası, 2002'de Çeçenistan'da bir Mi-26'nın, 2011'de Afganistan'da bir CH-47'nin düşürülmesi sonucu büyük miktarda özel eğitimli komandonun hayatını kaybetmesi gibi olaylara karşın bu platformlar, ön hatlarda kullanılmaya devam etmiştir. Eğer sorun çok sayıda personelin kaybı riski ise, terhis olmuş 33 silahsız askerin, herhangi bir koruma olmadan sevkedilirken pusuya düşürülüp kahpece katledilmiş olması hatırlanmalıdır. Yakın dönemde özellikle el yapımı patlayıcıların kullanımlarının artması ile benzer olayların yaşanması üzerine, zamanında mesafeli davranılan ve hatta uzun süre atıl durumda bekleyen Rus yapımı Mi-17'ler, personel naklinde kullanılmaya başlanmış, Türk Hava Yolları ile protokol imzalanmak durumunda kalınmıştır. Ağır nakliye helikopterlerinin doğal afet ve insani yardım operasyonlarındaki faydaları da ortadadır, ki Türkiye bu konularda da kabarık bir gündeme sahiptir.

Sorun maliyet midir? Türkiye, kapanmış bir üretim hattının tekrar açılmasını finanse etmeye hazır olduğunu göstermiştir geçmişte. Çok daha yüksek kapasiteli bir platformun USD5milyon fiyatına karşın USD20-25 milyona helikopter alabilmek için ihale iptal edebilecek kadar para ve zamana sahip olunduğu gösterilmiştir. Ahval ve şerait bu iken, ağır nakliye helikopterlerinin yüksek maliyetinden dolayı bu kadar vaktin kaybedilmiş olduğuna inanmak güçtür. Doğrudur, bu platformlar pahalıdır. Ancak gerek ön hatta gerekse savaş dışı  harekatlarda gösterdikleri faydalar nedeniyle stratejik öneme sahiptirler.

Ve tam da bu nedenle örneğin Çin - Rusya havacılık ve uzay işbirliğinin (uçak motorlarından sonra) en önemli gündem maddesi, AHL adlı yeni nesil ağır nakliye helikopteri projesidir. Rusya bir yandan da Mi-26'nın modernize edilmiş olan türevi Mi-26T2'nin üretimine devam etmektedir. Sikorsky firması CH-53'ün yeni nesil modeli olan CH-53K'yı geliştirirken ABD şimdiden geleceğin nakliye helikopterini tasarlamak için FVL (Future Vertical Lift) projesine hazırlanmaktadır. Avrupa'dan Almanya, CH-53G/GS modellerinin yerini alacak yeni nesil ağır nakliye helikopteri için hazırlıklara geçen yıl sonu itibariyle başlamış bulunmaktadır.

Benzer bir akıl almaz atalet, teröristle mücadelede kritik önem taşıyan bir diğer kabiliyet olan süratli ve keskin atış desteğinde yaşanmaktadır.

Türkiye, ulusal güvenliği ve toprak bütünlüğüne doğrudan yönelen tehditlerle mücadele etmek için gerekli kabiliyeti zamanında ve etkin biçimde inşa edememektedir. Ağır nakliye helikopteri tedarik süreci, buna acı bir örnektir. Bu durumun nedeni ve nasılı ciddi, nesnel ve cesur bir biçimde çalışılmalı, dersler çıkarılmalı ve uygulamaya konulmalıdır.

"Geç olsun güç olmasın" bazı durumlarda geçerli değildir.

Dört Deniz Bülteni - Ocak 2016

$
0
0


Karadeniz, Akdeniz, Kızıldeniz ve Gökdeniz havzasında savunma ve güvenlik gündemi
[PDF]








Azerbaycan

Jane's Defence Industry'nin 27 Ocak tarihli haberine göre, enerji sektöründeki gelirlerin düşmesi nedeniyle Azerbaycan Maliye Bakanlığı, 2016 yılı savunma bütçesinde %39.7'lik bir kesintiye gitme kararı aldı. Temel savunma harcamalarında %3.3'lük bir artış ile USD1.149 milyar ayrılması öngörülürken, 2011 yılından bu yana toplam savunma harcamalarının %40'ını teşkil eden "özel projeler ve faaliyetler" kalemi bu yıl bütçeye dâhil edilmedi.

Pakistan Devlet Başkanı Memnun Hüseyin, Azerbaycan ve Nijerya'nın Pakistan ile JF-17 savaş uçağı alımı konusunda görüşmeler yürüttüklerini, bu iki ülkenin kısa süre içinde söz konusu uçağın kullanıcıları olacaklarını açıkladı. [1]


Bulgaristan

Bulgar Savunma Bakanı Nikolay Nençev, 2016 yılı sonunda imzalanacak bir sözleşme ile tedarik edilecek yeni savaş uçaklarının üç ila üç buçuk yıl içinde hizmete girebileceğini açıkladı. Bakan ayrıca, Bulgar hava sahasının NATO uçakları tarafından korunmasına olanak sağlayan bir yasa değişikliğinin kısa süre içinde meclis onayına sunulacağını da bildirdi. Bakan ayrıca ülkesinin hava sahasının korunması için Belçika, Hollanda ve Polonya ile görüştüğünü ancak Türkiye ile temas kurulmadığını ekledi. [2]

Öte yandan Bulgar Hava Kuvvetleri, 18 Aralık günü düzenlenen bir tören ile MiG-21 uçaklarını resmen emekliye ayırdı. [3]


Gürcistan

Jane's Missiles & Rockets'in 7 Ocak tarihli haberine göre Gürcistan meclisi, Fransa'dan hava savunma sistemlerinin temininde kullanılacak beş yıl vadeli USD89.03 milyon tutarındaki krediyi onayladı. Fransız Société Générale mali hizmetler şirketi tarafından sağlanacak kredi kapsamında tedarik edilecek sistemler arasında Ground Master GM200 3D arama radarı, Mistral 3 alçak irtifa uçaksavar füzesinin bulunduğu tahmi ediliyor.

Gürcistan, Suudi Arabistan tarafından sipariş edilen Didgori 4x4 taktik tekerlekli zırhlı araçların teslimatına ay sonunda başladı. [4]


Ermenistan

Rus Dışişleri Bakan Yardımcısı Grigori Karasin 27 Ocak günü, İranlı mevkidaşı İbrahim Rahimpur ile Moskova'da, Dağlık Karabağ sorunu ile ilgili bir görüşme gerçekleştirdi. Konuya ilişkin görüş veren Rus kaynakları, İran'ın sorunda Ermenistan yanlısı bir turum izleyeceğini belirttiler. [5]

Azeri kaynakları, Ermenistan'ın Rusya'dan Tornado S çok namlulu roket sistemi satın aldığını iddia etti. [6]


Irak

Birleşik Arap Emirlikleri'nin, hava kuvvetleri envanterindeki Mirage 2000-9 savaş uçaklarını, Kürt Bölgesel Yönetimi'nde konuşlandırılmak üzere Irak'a satmak için bu ülke ve uçakların üreticisi Fransa ile görüşmeler yürüttüğü bildirildi. [7]

Jane's Defence Weekly'nin 26 Ocak tarihli haberine göre Çek Cumhuriyeti Irak ordusuna ve Peşmerge birliklerine, 3,000 adedi yeni üretim olmak üzere 6,600 adet Vz.58 piyade tüfeği ve 7.2 milyon adet mühimmat hibe edecek.

ABD Savunma Bakanlığı'na bağlı Savunma Güvenlik İşbirliği Dairesi (DSCA), 7 Ocak günü ABD Kongresi'ne, Irak ordusu için USD800 milyon tutarında 5,000 adet AGM-114K/N/R Hellfire tipi güdümlü füze satışına dair bir bilgi notu iletti. [8] 20 Ocak günü ise, F-16IQ uçaklarında kullanılmak üzere USD1.9 milyar tutarında 24 adet AIM-9M Sidewinder kısa menzilli havadan havaya füzeler, 16,520 adet 500lb ve 2,000lb klasik bomba, 8,400 adet lazer güdüm kiti ile yardımcı malzemenin satışına ilişkin başka bir bilgi not iletildi. [9]

İngiliz Savunma Bakanlığı, Irak ve Suriye'de İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri'nin (RAF) 2015 yılı boyunca düzenlediği hava saldırılarına ilişkin istatistikleri yayınladı. [10]

ABD Hava Kuvvetleri'ne ait MQ-1 Predator tipi bir İHA, 7 Ocak günü yerel saatle 1250 sularında Anbar eyaletinde düştü. IŞİD örgütü, İHA'yı kendisinin düşürdüğünü iddia etti.[11]


İran

Suudi Arabistan 2 Ocak günü, terör suçları nedeniyle 47 kişiyi idam etti. İdam edilenlerin arasında ünlü Şii din âlimi Nimr Bakr el Nimr'in de bulunması, İran ile Suudi Arabistan arasındaki gerilimi hızla artırdı. Suudi Arabistan'ın Tahran büyükelçiliğinin protestocular tarafından basılmasının ardından ise Riyad yönetimi İran ile tüm diplomatik ilişkilerin kesildiğini duyurdu. [12]

ABD Deniz Kuvvetleri'ne ait CB90 tipi iki kıyı devriye botu ve botlardaki 10 denizci, 12 Ocak günü İran karasularına girmeleri nedeniyle alıkonuldu. Personel ve botlar ertesi gün ABD'li yetkililere teslim edildi. [13][14]

İran Air için 118 adet Airbus yolcu uçağı, eğitim ve yer destek hizmetlerini kapsayan USD27 milyarlık sözleşme, resmî ziyareti sırasında İran Devlet Başkanı Hasan Ruhani ve Fransız mevkidaşı Fransua Hollande tarafından Paris'te imzalandı. [15]

İtalyan gemi inşa şirketi Fincantieri, 26 Ocak günü İranlı Azim Gostariş Hürmüz Gemi İnşa Sanayii (AGH) şirketi ile yeni bir tersane kurulması konusunda işbirliği anlaşması imzaladı. İmzalanan anlaşma kapsamında ortak ticari gemi üretim ve tamir / bakım projelerinin yürütülmesi de bulunuyor. [16]

İran Hava Kuvvetleri'ne ait F-4E tipi bir savaş uçaı, 12 Ocak günü Konarak kenti kuzeyinde düştü. Uçaktaki iki pilot da hayatını kaybetti.


İsrail

İngiliz ve ABD istihbarat servislerinin, İsrail'e ait İHA sistemlerinin iletişim sistemlerini kırarak topladıkları sensör görüntülerini izledikleri iddia edildi. [17]

Lockheed Martin şirketi 10 Ocak günü, İsrail Hava Kuvvetleri için siparişi verilen 33 adet F-35A (İsrail hizmetindeki adı ile "Adir") savaş uçağından ilkinin nihai montajına başlandığını duyurdu.

Elbit şirketi 28 Aralık günü İsrail Savunma Bakanlığı ile imzaladığı sözleşmeyle, İsrail Hava Kuvvetleri'ndeki savaş uçaklarına takılmak üzere USD70 milyon tutarında elektronik harp sistemi siparişi aldı.

Jane's Defence Weekly'nin 6 Ocak tarihli haberine göre, İsrail ordusu Skystar 300 tipi gözetleme ve keşif balonlarını emekliye ayırarak yeni geliştirilen Skystar 330'u hizmete almaya başladı.

Jane's Defence Weekly'nin 14 Ocak tarihli haberine göre, Israel Military Industries (IMI) tarafından geliştirilen Romah güdümlü topçu roketi sistemi İsrail ordusu hizmetine girmeye başladı. ABD yapımı M270 MLRS çok namlulu topçu roketi sisteminden ateşlenebilen Romah, GPS güdüm sistemine; 35km menzile ve 10m'den az isabet hassasiyetine sahip.

Jane's Defence Weekly'nin 22 Ocak tarihli haberine göre IMI şirketi, MPR tipi nüfuz edici bomba ailesinin 1,000 ve 2,000lb'lik MPR-1000 ve MPR-2000 modellerinin geliştirmesini tamamladı. 250lb'lik MPR-250'nin ise geliştirilmesine devam ediliyor.

Jane's Defence Weekly'nin 29 Ocak tarihli haberine göre, İsrail ordusu Trophy aktif özsavunma sistemini Namer ağır zırhlı personel taşıyıcı araçlarda kullanmaya başladı.

Jane's International Defence Review'in 28 Ocak tarihli haberine göre İsrail Savunma Bakanlığı'ndan Tuğgeneral Didi Ben Yoaş, "Carmel" adı verilen yeni nesil zırhlı muharebe aracının beş yıl sürmesi planlanan geliştirme faaliyetlerine kısa süre içinde başlanacağını açıkladı.

Jane's International Defence Review'in 12 Ocak tarihli haberine göre Almanya İsrail'den, yaklaşık USD632 milyon bedelle üç ila beş sistem Heron TP İHA kiralamaya hazırlanıyor. Halihazırda Alman hizmetindekin Heron 1'lerin aksine Heron TP'lerin silah taşıma kapasitesine sahip olacağı bildiriliyor. [18]

Elbit Systems şirketi 7 Ocak günü, Brezilya'nın bütçe sıkıntıları nedeniyle İHA sistemleri alanında faaliyet göstermek üzere Brezilyalı Harpia Sistemas şirketi ile 2011 yılında kurulmuş olan Harpia JV ortak girişim şirketinin kapatılacağını duyurdu. [19]

Hindistan'ın Premier Explosives Limited (PEL) şirketi 6 Ocak günü, Israel Aerospace Industries (IAI) şirketi ile füze alanında işbirliği konusunda mutabakata varıldığını duyurdu. Ayrıntıları açıklanmayan işbirliğinin, Barak 8 hava savunma sistemini kapsadığı tahmin ediliyor.


Kıbrıs

Politis gazetesi Rum Milli Muhafız Ordusu (RMMO) için EUR2 milyon tutarında beş adet tank taşıyıcı araç ile İsrail'den EUR44 milyona bir adet açık deniz karakol gemisi alınacağını bildirdi. [20]Öte yandan alınacak gemideki Typhoon uzaktan kumandalı silah istasyonundan vazgeçilerek maliyetten EUR6 milyon tasarruf edildiği bildirildi. [21] Bu geminin tedariğinin ardından iki adet daha açık deniz karakol gemisi için de ihaleye çıkacağı bildirildi. [22]

2 Ocak günü Tatlısu - Esentepe açıklarında denize düşen İran yapımı Şahid 123 tipi bir İHA tespit edildi. [23]


Lübnan

Hizbullah, İsrail - Lübnan sınırındaki Har Dov bölgesinde iki İsrail zırhlı aracına 4 Ocak günü bombalı saldırı düzenledi. Aralık ayında Suriye'de İsrail jetlerinin düzenlediği hava saldırısı ile öldürülen örgüt liderlerinden Samir Kuntar'ın intikamı amacıyla gerçekleştirildiği açıklanan saldırıda ölen ya da yaralanan olmadı. [24]


Mısır

Jane's Defence Weekly'nin 19 Ocak tarihli haberine göre Mısır'ın Rusya'ya siparişini verdiği 46 adet Ka-52 helikopteri, Mistral tipi çıkarma gemilerine uygun olan Ka-52K donanma modeli değil. 2017'de teslimatlarına başlanması beklenen helikopterlerine Mısır Hava Kuvvetleri hizmetine girmesi, Deniz Kuvvetleri için ise ayrıca sipariş verilmesi bekleniyor.

Mısır Hava Kuvvetleri için Fransa'ya sipariş edilen 24 adet Rafale savaş uçağından ikinci üç adetlik kafile 28 Ocak günü teslim edildi. [25]

Mısır Hava Kuvvetleri'ne ait F-16D tipi bir savaş uçağı, 27 Ocak günü İsmailiye Hava Üssü yakınlarında düştü. Pilotlar Muhammed Cemal Farag ve Yüzbaşı Mahmud Fuad hayatlarını kaybetti.


Romanya

Jane's Navy International'ın 28 Ocak tarihli haberine göre Romen Deniz Kuvvetleri modernizasyon planını açıkladı. Buna göre öncelik, Tip 22 sınıfı firkateynlerin kapsamlı modernizasyonuna verilmiş bulunuyor. Proje, savaş yönetim sistemi, elektronik harp sistemi ve sensörlerin değişimi ile tahrik sisteminin yenilenmesini içeriyor.

Romanya Kara Kuvvetleri, UAV Solutions şirketinden dört adet Phoenix 30 tipi dört rotorlu İHA teslim aldı. ABD'den FMS kanalı ile tedarik edilen İHA'lar 6kg toplam ağırlığa ve 30 dakika havada kalış kabiliyetine sahip. [26]


Rusya Federasyonu

Savunma Bakanlığı, Rus Deniz Kuvvetleri'ne bağlı Karadeniz Filosu'na 2016 yılı içinde 15 yeni geminin katılacağını açıkladı. [27]

Jane's Defence Weekly'nin 11 Ocak tarihli haberine göre Rus Hava Kuvvetleri Aralık ayından bu yana Suriye'deki hava harekâtını desteklemek için A-50 (NATO kodu "Mainstay") havadan erken ihbar ve komuta kontrol uçaklarını kullanıyor. Uçakların Suriye'deki Hımeymim Hava Üssü'nde değil, Rusya'daki Mozdok Üssü'nden kalktığı tahmin ediliyor.

Öte yandan TASS haber ajansının Rus Hava Kuvvetleri'ne dayandırdığı haberine göre Rusya, Suriye'deki harekâtı kapsamında 2015 yılı boyunca, İlyuşin Il-76 (NATO kodu "Candid") ve Antonov An-124 (NATO kodu "Condor") nakliye uçakları ile 280'den fazla görev uçuşu gerçekleştirerek 13,750t yük taşıdı. [28] Aynı kaynağın Rus Genelkurmay'ına dayandırdığı başka bir haberine göre ise Rus Hava Kuvvetleri yıl başından bu yana Suriye'deki hedeflere karşı 311 saldırı görevi uçarak 1,097 hedefi imha etti. [29] Rus savaş uçaklarının Suriye harekâtında bugüne kadar yapmış oldukları görev uçuş sayısı ise 5,662 olarak verildi. [30]

Bu arada Rus Savunma Bakanlığı, Rus ve Suriye savaş uçaklarının 14 Ocak günü ilk kez müşterek hava harekâtı icra ettiklerini duyurdu. Açıklamaya göre, Rus Su-25 (NATO kodu "Frogfoot") yakın hava desteği uçakları Suriye MiG-29'larının (NATO kodu "Fulcrum") hava devriye koruması altında uçarak taarruz görevi gerçekleştirdi.

Bir Rus Su-34 taktik bombardıman uçağı, 29 Ocak günü yerel saatle 1146'da Türk hava sahasını ihlal etti. Türkiye olayı kınarken Rusya ihlalin gerçekleştiğini inkâr etti. [31]

TASS ajansının Rus ordu kaynaklarına dayandırdığı 15 Ocak tarihli haberine göre Rus Hava Kuvvetleri Suriye'ye, Hımeymim Hava Üssü'nün korumasında görevlendirilmek üzere Vitebsk kızılötesi özsavunma sistemleri ile donatılmış Ka-52 taarruz helikopterleri konuşlandırmayı planlıyor.

Rus Savunma Bakanlığı, 2015 yılı içinde ordu envanterindeki sistem ve platformların %47'sinin "modern" nitelikte olduğunu açıkladı. Bakan Sergey Şoygu'nun açıklamasına göre bu oran 2014 yılında %26 idi. Halihazırda yürürlükte olan 2011 - 2020 devlet silahlanma programı, 2015 itibariyle "modernlik oranını" %30, 2020 itibariyle de %70 olarak hedeflemekte.

Jane's Defence Weekly'nin 14 Ocak tarihli haberine göre Rus Hava Kuvvetleri 2015 Aralık ayının sonlarında UAC şirketine USD788 milyon tutarında 50 adet Su-35S savaş uçağı siparişi verdi.

Askeri Nakliye Havacılık Komutanlığı Komutanı Tümgeneral Viktor Benediktine, Ukrayna ile yürütülen An-70 nakliye uçağı projesinin 2014'te rafa kalkması ile oluşacak boşluğun, İlyuşin Il-76MD-90A nakliye uçaklarından yeni siparişlerle ile kapatılacağını açıkladı. Ukrayna ile ilişkilen kopmasından önce Rus Hava Kuvvetleri 2020 yılına kadar 60 adet An-70 tedarik etmeyi planlıyordu.

Jane's Defence Weekly'nin 13 Ocak tarihli haberine göre Rusya 2016 yılı içinde Yeniseysk, Barnaul ve Orsk'taki 77Ya6 Voronej balistik füze erken ihbar radar sistemlerini faaliyete geçirecek. Halen Armavir, Dunaevka, Lehtusi ve Mişelevka'daki Voronej radarları faal durumda bulunuyor. Olenegorsk ve Vorkuta'daki radarların ise kurulumuna devam ediliyor.

S-400 hava savunma sisteminde kullanılmak üzere geliştirilen daha uzun menzilli bir füzenin testlerinin tamamlanmak üzere olduğu, kısa süre içinde hizmete gireceği açıklandı. [32]

Rus Hava Kuvvetleri'ne ait Mi-8AMTŞ tipi genel maksat helikopteri Suriye'de "Vitebsk" kızılötesi karşı tedbir sistemi ile donatılmış halde görüntülendi. [33]

Jane's Defence Weekly'nin 13 Ocak tarihli haberine göre motor tipi konusundaki anlaşmazlık nedeniyle Hindistan ile işbirliğini sona erdiren United Aircraft Corporation (UAC) bünyesindeki İlyuşin şirketi, MTA (Multirole Transport Aircraft) nakliye uçağı projesine, Il-214 adı altında tek başına devam edecek. Rus tarafının, halihazırda kullanımda olan Aviadvigtel PS90A-76 turbofan motorunun bir türevi olan PD-14M'nin kullanılmasını istemesi, buna karşılık Hindistan'ın FADEC sayısal kontrole sahip yeni nesil bir motorda ısrar etmesi, işbirliğinin kesilmesinin ana nedeni olarak gösteriliyor.

Jane's Defence Weekly'nin 5 Ocak tarihli haberine göre, MiG-35S projesindeki gecikmelerin telafisi amacıyla 2014 Nisan ayında sipariş edilen 16 adet MiG-29SMT'nin teslimatına başlandı. Astrahan'daki Privoljski Hava Üssü'ndeki 116'ncı Muharebe Uygulamaları Eğitim Merkezi'nde hizmete giren MiG-29SMT'den Rus Hava Kuvvetleri'nde halihazırda 28 adet bulunuyor.

Jane's Defence Weekly'nin 20 Ocak tarihli haberine göre Proje 677 Lada dizel elektrik denizaltı projesi kapsamında inşa edilen ikinci ve üçüncü botların hizmete girişi 2019 yılına kadar ertelendi. Habere göre bu tehirin ana nedeni, projenin ilk botu St Petersburg'da tespit edilen bazı kusur ve eksiklikler. Öte yandan Proje 677'nin havadan bağımsız tahrik (AIP) sistemi ile donatılması planı da, bu sistemi geliştirilmesinin 2020'lere ertelenmesi nedeniyle rafa kaldırılmış durumda.

Pasifik Filosu'na bağlı Bistri destroyeri, beraberindeki Boris Butoma ikmâl gemisi ve Altai römorkörü ile birlikte 17 Ocak günü Şangay limanını ziyaret ettiler. [34]

Jane's Navy International'ın 5 Ocak tarihli haberine göre, Kuzey Filosu'na bağlı Proje 945B (NATO kodu "Sierra II") sınıfı nükleer denizaltı Pskov, dört yıllık bakım ve onarımın ardından 28 Aralık günü tekrar göreve döndü.

Rus basını, Cezayir'in 12 adet Su-34 sipariş verdiğini iddia etti. [35]

Rus Hava Kuvvetleri'ne ait MiG-31 (NATO kodu "Foxhound") tipi bir savaş uçağı, 25 Ocak günü Krasnodar'da düştü. Uçağın iki pilotu da atlayarak kurtuldu.

Jane's International Defence Review'in 5 Ocak tarihli haberine göre Rosoboroneksport şirketi, geliştirilmesi tamamlanan Uran 9 adlı insansız muharip kara aracının pazarlama faaliyetlerine başlamaya hazırlanıyor. 30mm 2A72 otomatik top, eşeksenli 7.62mm makinalı tüfek ve 9S120 Ataka tanksavar füzeleri ile donatılmış Uran 9, üç kişilik bir mürettebat tarafından uzaktan kumanda ediliyor.

Sırp Savunma Bakanlığı 12 Ocak günü, Rusya ile yapılan bir anlaşma uyarınca bu ülkenin Sırbistan bir helikopter bakım ve onarım tesisi kuracağını duyurdu. Sırp ordusu halen bir adet Mi-17 ve altı adet Mi-8 tipi genel maksat helikopteri ile iki adet Mi-24V taarruz helikopteri uçuruyor.


Suriye

Jane's Defence Weekly'nin 27 Ocak tarihli haberine göre Haseke ilinin Rumeylan kasabası yakınlarında bulunan 700m'lik bir pistin uzunluğu YPG unsurları tarafından 1,320m'ye çıkarılarak ABD kuvvetleri tarafından kullanılmaya başladı.

Jane's Defence Weekly'nin 13 Ocak tarihli haberine göre Suriye ordusu, savaşalanı gözetlemesi için teleskopik direklere monteli elektrooptik kameralar kullanmaya başladı.


Ukrayna

Jane's Defence Weekly'nin 22 Ocak tarihli haberine göre Ukrayna'nın Donbass bölgesindeki 10 ayrı ağır sanayi tesis ve fabrikasının tüm taşınır malzeme, makina ve teçhizatı, Rus istihbarat birimleri tarafından ülke dışına kaçırılarak Rusya'daki çeşitli bölgelerde yeniden kuruldu. Habere göre söz konusu kaçırma operasyonuna hedef olan tesisler şunlar: Stahanov Demir Alaşımı Tesisi (SZF), Stahanov Vagon Fabrikası (SVZ), Yasinovatski Makina Üretim Fabrikası (YMZ), Topaz Holding, Lugansk Haddehane Üretim Merkezi, Lugansk Fişek Fabrikası (LCW), Luganks Elektrikli Makina Üretim Tesisi, Krasnodon Luganks Gençlik Tesisi, Luganks İlaç Üretim Tesisi ve LugaTerm Kazan ve Isıtma Ekipmanları Şirketi. Bu şirketlerden YMZ, 30 ayrı ülkede faaliyet gösteren gelişmiş tünel açma ve kazı makinaları üretimi gerçekleştirmekteydi. LCW ise, Doğu Avrupa'daki en büyük mühimmat üreticisiydi.

Jane's Defence Weekly'nin 13 Ocak tarihli haberine göre, Ukroboronprom şirketi, Polonyalı PHO şirketi ile bu ülkenin ordusunda bulunan PT-91 Twardy ana muharebe tanklarının modernizasyonu projesi ile ilgili görüşmeler yürütüyor. Öte yandan Polonyalı Hava Kuvvetleri Teknoloji Enstitüsü ITWL tasarımı olan Grot-2 jet eğitim ve taarruz uçağı projesinde Ukrayna havacılık sanayii ile işbirliği yapılacağı bildirildi. Jane's Defence Weekly'nin 15 Ocak tarihli haberine göre söz konusu işbirliği kapsamında uçakta Ukrayna yapımı motorlar kullanılacak.

Ukrayna Deniz Kuvvetleri 15 Ocak günü, sancak gemisi Hetman Sahaydaçni'nin Devlet Gemi İnşa Araştırma ve Geliştirme Merkezi tarafından modernize edileceğini duyurdu. Proje 1135.1 (NATO kodu "Krivak") sınıfı bir firkateyn olan gemi, Ukrayna Deniz Kuvvetleri'nin en önemli muharip unsuru olarak kalmış bulunuyor.


Yunanistan

Yunan sahil güvenliğine ait LS-604 borda numaralı karakol botu, 14 Ocak günü göçmen kaçakçılığı yaptığından şüphelenilen bir botu takip ederken yerel saatle 0021'de Didim yakınlarındaki Tuz Burnu'nda karaya oturdu. Bot, Türk Sahil Güvenlik Komutanlığı'na bağlı unsurların yardımı ile ertesi gün 1145 sularında kurtarıldı. [36]


[1]"Azerbaijan, Nigeria interested in JF-17 aircraft, other defence products: president": http://www.dawn.com/news/1231763/azerbaijan-nigeria-interested-in-jf-17-aircraft-other-defence-products-president
[2]"Bulgaria Could Have New Combat Aircraft [In] 3-1/2 Years – Defence Minister": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=170404&cat=3
[4]"Georgia prepares to ship the first lot of armored personnel carrier to Saudi Arabia": http://defence-blog.com/army/georgia-prepares-to-ship-the-first-lot-of-armored-personnel-carrier-to-saudi-arabia.html
[5]"Iran enters into the Karabakh conflict: Opinions from Moscow": http://rusarminfo.ru/iran-enters-into-the-karabakh-conflict-opinions-from-moscow/
[6]"Armenia purchases Russian’s Tornado-S MRLS": http://en.azeridefence.com/armenia-purchases-russians-tornado-s-mrls/
[10]"UK drone and air strikes in 2015 – a look at the data": http://dronewars.net/2016/01/11/uk-drone-and-air-strikes-in-2015-a-look-at-the-data/
[12]"Şii din adamı Şeyh En-Nemr’in idamı Orta Doğu’da tansiyonu yükseltti": http://tr.euronews.com/2016/01/02/sii-din-adami-seyh-en-nemr-in-idami-orta-dogu-da-tansiyonu-yukseltti/
[15]"Iran Selects Airbus for Its Civil Aviation Renewal: Agreements for 118 new aircraft, pilot training, airport operations and ATM support": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=170795&cat=3
[22]"Rumlar silahlanıyor:Rum Savunma Bakanlığı iki açık deniz gemisi için daha ihaleye çıkacak": http://www.abhaber.com/rumlar-silahlaniyorrum-savunma-bakanligi-iki-acik-deniz-gemisi-icin-daha-ihaleye-cikacak/
[29]"Russian Aircraft Strike Almost 1,100 Islamic State Targets In Syria This Year": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=170333&cat=3
[30]"Russia Warplanes In Syria Made 5,662 Sorties Since Operation Start — General Staff": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=170466&cat=3
[31]"No: 33, 30 Ocak 2016, Hava Sahamızın 29 Ocak 2016 Tarihinde Rusya Federasyonu'na ait bir Savaş Uçağı Tarafından İhlal Edilmesi Hk.": http://www.mfa.gov.tr/no_33_-30-ocak-2016_-hava-sahamizin-29-ocak-2016-tarihinde-rusya-federasyonuna-ait-bir-savas-ucagi-tarafindan-ihlal-edilmesi-hk_.tr.mfa
[35]"Going Global: Russian Su-34 on the Way to Become Export Bestseller": http://sputniknews.com/military/20160106/1032735202/russia-su34-bomber-algeria.html


Türkiye'nin Son Anda İptal Edilen Eğitim - Taarruz Uçağı Projesi

$
0
0
Tarih: 26 Ekim 1977 Çarşamba. Yer: Ulus'ta, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'na ait Ankara Palas Oteli Konferans Salonu.

Geniş konferans salonunda "U" düzeninde iki sıra yerleştirilmiş masalar, ortada geniş bir alan ve o alanın bir ucunda, metal kaide üzerinde bir uçak maketi.

Masalardaki takım elbiseli kitlede gergin bir bekleyiş gözleniyor. Onların karşısındaki basın mensuplarında da merak hakim. Zira saat 11:00'de başlayacağı duyurulan imza töreni bir türlü başlayamıyor. Tatlı ve tuzlu pastalar çoktan tüketilmiş, çaylar soğumuş.

Derken, içeri giren bir başka takım elbiseli yetkili, eline mikrofonu alıyor ve hem basın mensuplarına hem de o salona imzaya çağırılan isimlere, imza töreninin 29 Ekim'e ertelendiğini duyuruyor. Davetlilerin hayreti yüzlerinden okunabiliyor.

Ama o tören hiçbir zaman gerçekleşmeyecektir.

Türkiye'nin İtalya ile MB339 jet eğitim ve taarruz uçağı ortak üretim projesi bu şekilde son anda iptal ediliyor.

Nedeni ve nasılı için dört yıl öncesine, 1973'e dönmek gerek.


Üçüncü Beş Yıllık Kalkınma Planı ve Uçak Sanayii

1973 - 1977 dönemini kapsayacak olan Üçüncü Beş Yıllık Kalkınma Planı için hazırlık yapan Uçak Yapım ve Tasarım İhtisas Komisyonu'nun görevi, uçak imalatı ve bakım / onarımı konusunda Türkiye'de kurulması öngörülen kabiliyet ve altyapıya ilişkin bir yol haritası belirlemek olarak belirlenmişti. Komisyon, çalışmaları kapsamında hem Türkiye'nin havacılık alanındaki mevcut sanayi altyapısının resmini çekecek, hem de dünyadaki çeşitli örnekleri inceleyerek bir plan hazırlayacaktı.

Komisyon, çalışmaları kapsamında özellikle İsrail, Brezilya ve İspanya modellerini inceledi. Bu ülkelerin kaydettiği gelişim ve tecrübeleri ışığında bir öneriler kümesi oluşturuldu. Bu kapsamda en önemli tespitlerden biri, havacılık sanayiinin kuruluşu sırasında sadece askerî değil, aynı zamanda sivil ihtiyaçlara da yanıt verebilecek  platformlara odaklanılması idi. Komisyon, uçak üretiminin tek başına bir anlam ifade etmediğini, aynı zamanda da ekonomik olması gerektiğini vurgulamıştı. Öte yandan uçak üretiminde montajın, toplam maliyete oranının ortalama %1.9 olduğu, ancak en azından gövde üretimi kabiliyeti elde edilirse bu oranın %34'e kadar çıkabileceği tespit edilmişti. Maliyet ve risklerin dağıtılması açısından uluslararası işbirliklerinin de önem taşıdığı vurgulanmıştı.

Komisyonun uzun vadede önemle üzerinde durulması gereken uzmanlık alanları olarak belirlediği konular da dikkat çekiciydi: Aviyonik sistemler, uzaktan kumandalı uçaklar (RPV; yani insansız hava araçları - İHA'lar) ve jet motorları.

Nitekim, Haziran 1972'de onaylanıp Ocak 1973'te yürürlüğe giren plan, Türkiye'de uçak sanayiinin kurulmasına yönelik şu kararı içerecekti (sayfa 560):
Üçüncü Plan döneminde bu sektörde 1.5 milyar TL'lik yatırım öngörülmektedir. Bu yatırımın büyük kısmı uçak sanayiinin kurulması yönünde öncülük yapan ve kamuoyu yaratan "Hava Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı" kaynaklarından karşılanacaktır.

TUSAŞ'ın Kuruluşu ve İlk Pürüzler


TUSAŞ amblemi
Bu plan dahilinde de, 28.06.1973 tarih ve 1784 sayılı kanun ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'na bağlı olacak şekilde Türk Uçak Sanayii Anonim Ortaklığı (TUSAŞ) kuruluyor. Şirketin 1.5 milyar TL'lik sermayesinin %55'i Maliye Bakanlığı, %45'i ise Hava Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı'na (HKGV) ait olacak şekilde bölüştürülüyor.

Ancak dönem, koalisyonlar ve kısa süreli hükümetler dönemi. Dahası, şirketin Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'na bağlı olarak kurulmuş olması, Milli Savunma Bakanlığı'nın (MSB) tepkisini çekiyor. Nitekim hem MSB hem de Maliye Bakanlığı, kanunda yönetim kurulu için kendilerine tahsis edilen üyeleri görevlendirmiyor. Yönetim kurulu teşkil edilemeyen şirket bir türlü faaliyete başlayamıyor. Bu arada da 1975 yılında Kayseri'de Hava Kuvvetleri tarafından kurulacak bir fabrikada TC-111 adlı bir hafif nakliye uçağının üretimi için çalışmalar yürütülüyor. Proje Lockheed Skandalı ve mali zorluklar nedeniyle hayata geçirilemiyor.

31.03.1975'te, Adalet Partisi (AP), Milli Selamet Partisi (MSP), Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ve Cumhuriyetçi Güven Partisi (CGP) ortaklığında kurulan 1. Milliyetçi Cephe (MC) hükümeti, programına TUSAŞ'ın faaliyetlerine başlamasını da alıyor. 02.07.1974 tarihinde İTÜ'den Prof. Dr. Hasan Fehmi Yazıcı TUSAŞ Genel Müdürlüğü'ne atanıyor. Ancak HKGV temsilci göndermediğinden yönetim kurulunun teşkil edilmesi bir türlü başarılamıyor ve Yazıcı tepki göstererek istifa ediyor. Pürüz, hükümet ortakları ve HvKK arasında varılan bir orta yol ile aşılıyor: Buna göre "büyük uçaklar" TUSAŞ tarafından üretilecek; küçük uçaklar ise ya hazır alınacak ya da HvKK tarafından monte edilecek.

Krizin bu şekilde aşılmasının hemen ardından 1976 başında şirket genel müdürlüğüne, Prof. Dr. Mehmet Akyurt getiriliyor.

Koalisyonun ortaklarından MSP'nin kontrolündeki Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Genel Başkanı ve aynı zamanda Başbakan Yardımcısı olan Necmettin Erbakan'ın büyük önem verdiği "ağır sanayi hamlesi" atılımı altında havacılık sanayii için de bir yol haritası çiziyor. Hazırlanan bu planın öne çıkan unsurları şunlar:
  • Entegre yaklaşım ile alt sistem ve yan sanayi kabiliyetinin güçlendirilmesi. Bu kapsamda:
  • Servo makina ve elektronik alt sistemler için Eskişehir,
  • Özel plastik parçalar için Kayseri,
  • Jet motoru için Malatya'da konuşlu TEMSAN elektromekanik ve türbin sanayii şirketi
  • Başlangıçta lisans anlaşması yolu ile teknoloji transferi, akabinde Arge merkezi kurulumu ile yerli tasarım
Plan dahilinde uçak fabrikasının temelinin 29.05.1978 tarihinde atılması ve montajı tamamlanan ilk uçağın 29.10.1979 tarihinde HvKK'ne teslim edilmesi öngörülüyor.


Jet Tekamül Eğitim ve Taarruz Uçağı Projesi

1970'lerde Türk Hava Kuvvetleri'nin uçak ihtiyacında iki platform öncelik oluşturuyor: Bunlar hafif nakliye uçakları ve jet tekamül eğitim uçakları. Sonuçsuz kalan TC-111 projesinin konusu olan hafif nakliye uçağı ihtiyacı, 1990'lı yıllarda CN-235 projesi ile gideriliyor. Jet tekamül eğitim uçağı için ise gidişat farklı oluyor.

1970'lerin ortalarında Türk Hava Kuvvetleri'nin eğitim uçağı envanteri, dört farklı tipten oluşuyor. Bunlar T-34, T-41, T-33 ve T-37. Neredeyse tamamı ABD yardımı ile gelen bu uçaklardan T-34 ve T-41 başlangıç ve temel uçuş eğitiminde kullanılıyor. T-33 ve T-37'ler ise temel ve ileri (tekamül) jet uçuş eğitimi görevlerinde kullanılıyorlar. Bu uçaklardan T-33, 1950'lerden başlayarak 1970'lerin ortalarına kadar partiler halinde ABD ve diğer NATO müttefiklerinden yardım olarak alınmış. T-37'ler ise görece daha yeni: 1963 - 1967 arasında 50 adet T-37C tedarik ediliyor.

T-33 filosunun hizmet ömrünün sona ermek üzere olması, HvKK'ni yeni bir eğitim jet arayışına itiyor. ABD'nin 1975 Şubat'ında uygulamaya koyduğu silah ambargosu nedeniyle bu uçakların 1978 olarak planlanan emeklilik tarihi 1980'e ötelenmiş. Ancak ihtiyaç aciliyetini koruyor. Eğer kısa süre içinde yeni bir tip jet tekamül eğitim uçağı alınmazsa, HvKK pilot adaylarının yurtdışında eğitim almak zorunda kalmaları gündeme geliyor. Nitekim Genelkurmay Başkanlığı, 1976 yılında başbakanlığa bu konu ile ilgili bir yazı yazarak ihtiyacın altını çiziyor.

Bu ihtiyacın karşılanması, TUSAŞ'ın ilk projesi olarak masaya konuyor. 4.3 milyar TL bütçe ayrılan jet tekamül ve taarruz uçağı projesinde, dört yıllık bir süreçte 60 adet uçağın yurtiçinde montaj yoluya tedariği hedefleniyor. Projenin konusunun sadece eğitim değil aynı zamanda taarruz maksatlı bir uçak olmasının da nedeni, HvKK'nin eğitim üssü olan İzmir Çiğli'deki 2. Ana Jet Üssü'nün görevinin barış zamanında pilot adaylarının eğitimi, savaş zamanında ise yakın hava desteği ve taarruz olarak tanımlanmış olması.

Projeye başlayan TUSAŞ, 05.06.1976 tarihinde dünyadaki çeşitli uçak üreticileri ile temasa geçerek teklif talep ediyor. 01.12.1976 tarihinde tekliflerini teslim eden firmalar ve önerdikleri uçakların birim maliyetleri şöyle:

Üretici FirmaÜlkeModelBirim Maliyet
(USD)
AermacchiİtalyaMB3391,700,000
Hawker SiddeleyİngiltereHawk2,600,000
DornierAlmanyaAlpha Jet4,800,000
NorthropABDF-5F Tiger4,500,000
Tekamül eğitim ve taarruz uçağı projesine teklif veren firmalar

Önerilen modellerden Fransız - Alman ortaklığı tarafından geliştirilen Alpha Jet'in görece yüksek fiyatının nedeninin, o dönemde uçağın henüz geliştirme aşamasında olması muhtemeldir. Dornier - Dassault üretimi olan bu uçak ilk uçuşunu Ekim 1973'te gerçekleştirmişti ve hizmete 1977 Kasım ayında girecekti.

Dört model arasında sesüstü (süpersonik) uçuş kabiliyetine sahip tek uçak Northrop üretimi F-5F idi. Ancak diğerlerinin aksine bu uçak esasen eğitim uçağı olarak tasarlanmamış, F-5E'nin çift kişilik eğitim modeli olarak türetilmişti.

Teklifleri toplayan TUSAŞ, 1976 Ekim ayında Sanayi ve Teknoloji, Maliye ve Milli Savunma Bakanlıklarına bir ihale komisyonu kurmayı ve komisyona temsilci göndermelerini teklif ediyor. Bu davete MSB olumsuz yanıt dönüyor. Bu tavrın nedeninin, 1. MC hükümetinde CGP'li Milli Savunma Bakanı Ferit Melen ile MSP'li Sanayi ve Teknoloji Bakanı Abdülkerim Doğru arasındaki, savunma sanayiinin koordinasyonu konusundaki anlaşmazlık olduğu iddia edilmekte. Bu noktada, TUSAŞ'ın Milli Savunma değil, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'na bağlı olarak kurulmuş olduğunu hatırlatmakta fayda var.

İhale değerlendirme komisyonuna üye göndermeyi reddeden MSB, 07.11.1976 tarihinde TUSAŞ'a bir yazı göndererek, "...uçak imalatı kapsamına giren teknik, ekonomik, harekât ve lojistik faktörlerin tümünde bakanlık görüşlerini aksettirecek temsilcilerin gönderilmesi yerine, genel müdürlüğünüzce yapılacak değerlendirme sonuçlarının Genelkurmay ve MSB tarafından bilahare incelemesi daha doğru olur" diyor.

Yani özetle MSB, "siz seçimi yapın, biz uygun görürsek onaylarız" diyor TUSAŞ'a.

TUSAŞ tarafından, teslim zamanı ve miktarı, harekât ve lojistik, lisans ve know-how transferi, finansman, firmanın durumu ve ülkesinin Türkiye ile ilişkileri başlıkları altında hazırlanan ihale değerlendirme raporu, MSB, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ile Devlet Planlama Teşkilatı'na (DPT) 10.03.1977 tarihinde gönderiliyor.

Değerlendirme ile Alpha Jet henüz geliştirme aşamasında olduğu, F-5F ise politik olarak risk taşıdığı (ABD silah ambargosunun halen yürürlükte olduğu unutulmamalıdır) için eleniyor; MB339 ve Hawk jetleri kısa listeye kalıyor.



Hawk (T.1)MB339
İlk Uçuş19741976
Motor1 x 23.1kN Rolls-Royce/Turbomeca Adour Mk.151 turbofan1 x 17.8kN Rolls-Royce Viper Mk.632 turbojet
Uzunluk (m)11.9610.97
Kanat Açıklığı (m)9.3910.86
Boş Ağırlık
(kg)
3,6473,075
Azami Kalkış Ağırlığı
(kg)
8,5695,897
Azami Menzil
(km)
3,0941,760
Hizmet Tavanı (m)15,24014,630
Azami Sürat
(km/saat)
1,040926
Kanat Yüklemesi
(kg/m2)
341.5228
Projede kısa listeye kalan adaylar ve temel teknik özellikleri

Hawk T.1
Rapora ilişkin MSB dışındaki tüm merciler görüşlerini TUSAŞ'a Mayıs ayında iletiyorlar. Toplanan tekliflerin geçerlilik süresi Haziran ayında doluyor. Ancak MSB'den görüş alınabilmesi için firmalardan, tekliflerinin geçerlilik sürelerini 31.12.1977 tarihine kadar uzatmaları talep ediliyor.

Bu arada TUSAŞ, her iki firma için taslak sözleşme hazırlıklarına başlıyor. Metin Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı tarafından onaylanıyor. Aermacchi firması en iyi ve son teklifini (BAFO; Best and Final Offer) 15.08.1977 tarihinde iletirken Hawker Siddeley iki kez ek süre alıp 08.09.1977'de sunuyor; tespit edilen eksikliklerini ise 20 Eylül'de tamamlıyor.

BAFO'lardan çıkan manzara, Hawker Siddeley'in teknik, Aermacchi'nin ise ekonomik olarak öne çıktığı şeklinde. Hawk jetinin performans verileri MB339'a göre çok daha üstün; ancak İngiliz firması dış finansman için USD190 milyonu 1978'de tahsil edilmek üzere USD205 milyon talep ediyor. Buna karşılık Aermacchi, USD18.6 milyonu 1978 yılında, kalanı 10 yıl vadede ödenmek üzere USD138 milyonluk bir teklif sunuyor.

Bu sırada MSB, 1977 Ekim ayı başında TUSAŞ'a bir yazı ile görüşünü iletiyor. Temmuz ayında kurulmuş 2. MC hükümetinin Milli Savunma Bakanı Sadettin Bilgiç imzası ile gönderilen yazının içeriği şu şekilde:

Teklifler, ilk önce TUSAŞ tarafından değerlendirilmiştir. Bu değerlendirme sonucunda F-5F uçağının politik ve teknolojik nedenlerle, Alpha Jet uçağının ise halen prototip sahasında olduğundan istenilern zamanda teslimi mümkün olmadığından kapsam dışı bırakılmıştır.

Daha sonra teklifler, Silahlı Kuvvetler tarafından değerlendirmeye tabi tutulmuştur. Ayrıca Hawk (İngiltere) ve MB-339 (İtalya) uçakları için mahallinde "uçuş kıymetlendirme programı" uygulanmıştır.

Bu programın uygulanması esnasında imalat teknolojisi, uçuş ömrü, muharip uçağa geçiş kolaylıkları vs konular da incelenmiştir.

Değerlendirmeye alınan uçaklardan beklenen ana görevler, sulh zamanında tekamül ve harbe hazırlık eğitimi, harp zamanında taarruzi harekatta kullanılan olduğuna göre,

MB-339 ve Hawk uçaklarının tekamül ve harbe hazırlık eğtimi için uygun olduğu, ancak MB-339 (İtalya) uçağının daha ekonomik bir eğitim sağlayacağı,

Harp zamanı görevlerde daha fazla yükü daha uzun menzile götürmesi bakımından Hawk (İngiliz) uçağının daha üstün olduğu,

Yalnız kullanıcıyı ilgilendiren konular itibarile Hawk (İngiliz) uçağının tercih edilmesi görüşü ortaya çıkmıştır.

Tip seçiminde politik, ekonomik ve teknolojik (uçuş ömrü, idame ve eğitim giderleri lojistik destek, bakım ve onarım kolaylıkları vs) konuların topyekün ele alınması ve özellikle yabancı firmanın ileriye dönük sağlayabileceği teknik gelişmelerin düşünülmesi gerekmektedir.

Yurdumuzda uçak sanayiini kuracak olan TUSAŞ'ın Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın "jet tekamül eğitimi / yakın destek uçağı" ihtiyacın karşılamak amacıyla atacağı ilk adımda, uçak performansları arasındaki farklarla beraber, sağlam bir uçak sanayiinin temelini atacak faktörler üzerinde de durması gerekmektedir.

"Uçuş kıymetlendirme programı"nın sonucu olarak, görev etkinliği yönünden Hawk uçağının üstün olduğu, ancak MB-339 uçağının da maliyet - müessiriyet açısından avantaj sağladığı ve her iki tipin de tekamül ve harbe hazırlık eğitimine uygun oldukları belirtilmektedir. Bununla beraber, Hawk uçağının üstün muharebe ve eğitim yeteneklerine ve dolayısıyla görev etkinliğine sahip olması, deneme uçuş ve atışlarında iyi sonuçlar elde edildiğinden seri yapımına geçilmiş bulunması, MB-339 uçağının ise, daha ziyade eğitim performanslı olması, henüz prototip çalışmaları bitirilmediğinden seri yapımına geçilememesi ve atış yeteneklerinin denenmemiş bulunması gibi nedenlerle, asker iaçıdan Hawk uçağının, MB-339 uçağına nazaran öncelik aldığı bir tip tercih sıralamasının uygun olacağı kanaatine varılmıştır.
Sonuç olarak, yukarıda belirtilen faktörlere ve açıklamalara göre, en elverişli uçak tipini seçmek üzere, son çalışmaları TUSAŞ'ın yapmasının ve sonucu Milli Savunma Bakanlığı'na bildirilmesinin uygun olduğu..."

MB339A
Özetle MSB Hawk'ı tercih ettiğini ancak son kararı TUSAŞ'a bıraktığını bildiriyor. Bunu yaparken de konunun sadece askeri / teknik değil, aynı zamanda politik ve ekonomik boyutlarının da olduğunu kabul ediyor.

MB339'un Seçilmesi ile Kriz Patlak Veriyor


06.10.1977 günü toplanan TUSAŞ yönetim kurulu [*], oybirliği ile Aermacchi'nin teklifini seçiyor. İtalyan firmasının masadaki teklifinin başlıca ögeleri şunlar:
  • TUSAŞa dış finansmanı sağlamak üzere USD120 milyon uzun vadeli kredi
  • 10 yıl içinde USD600 milyonluk ihracat garantisi
  • 250 TUSAŞ personeline ücretsiz eğitim
  • "İslam dünyasına" ihracat izni
  • Bakım onarım lisansı
  • Aermacchi firmasının Türkiye temsilciliği
  • 10 yıllık süre ile TUSAŞ'ın ihtiyaç duyacağı İtalyan personelin emre verilmesi
Proje yol haritası ise şu şekilde öngörülmüş:
  • 1. Paket: 2 uçak hazır halde teslim
  • 2. Paket: 8 uçağın nihai montajı
  • 3. Paket: 8 uçağın ince ve kaba montajı
  • 4. Paket: 12 uçağın en ince parçasına kadar montajı
  • 5. Paket: 10 uçakta %25 yerli üretim
  • 6. Paket: 20 uçakta %90 yerli üretim olmak üzere toplam 60 uçak.
Kararın alınması ile birlikte TUSAŞ, imza töreni için 26 Ekim gününü belirliyor; hazırlıklar başlıyor ve davetiyeler bastırılıyor.

Ancak bu arada MSB, dönemin Başbakanı Süleyman Demirel'e bir yazı gönderiyor. Yazıda alınan bu kararın sakıncalarından bahsedilip işlemlerde eksikliklerin olduğundan, meselenin yeterince olgunlaştırılmadan ve koordinasyon kurulmadan kararın alındığından bahsediliyor.

Bu mektubu referans alan Demire, 21 Ekim günü Sanayi ve Teknoloji Bakanı Oğuzhan Asiltürk'e bir yazı gönderiyor. Demirel, MSB'nin talep ve görüşleri doğrultusunda hareket edilmesini istiyor.

İki gün sonra Asiltürk, Demirel'e sitemkâr bir yazı ile yanıt vererek,
  • TUSAŞ'ın koordinasyon mekanizması kurmak için MSB'ye 26.10.1976 tarihinde başvurduğunu ancak bakanlığın bunu reddettiğini,
  • Hawker Siddeley firmasının, Maliye Bakanlığı'nın 27; Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın ise 10 kriterine razı gelmediğini,
  • Ülkenin ödemeler dengesinin bozuk ve döviz darboğazının mevcut olduğunu,
  • İşbu ortamda uzun vadeli kredi ihtiyacı bulunduğunu, İtalyan firmasının bunu vaat ettiğini,
  • MSB'nin de İtalyan teklifinin bu yönleri ile cazip olduğunu kabul ettiğini,
  • Tüm işlemlerin usül ve kanunlara uygun olduğunu, seçim kararının yönetim kurulu oybirliği ile alındığını,
  • Konunun üzerinde 17 aydır çalışılmakta olmasına rağmen "yürütülen işlem hakkında 'alelacele' tabirinin kullanımasının tefsir edilemediği"ni ifade ediyor.
26.10.1977 günü Ankara Palas'ta yapılacağı duyurulan lisans anlaşması imza töreni arefesinde Ankara, bu gerilime sahne oluyor.

İmza töreninin gerçekleştirileceği konferans salonuna tam takım halinde gelen Genel Müdür Dr Ermanno Bazzocchi başkanlığındaki Aermacchi heyeti ve İtalyan büyükelçiliği yetkilileri, Türk muhataplarını beklemeye başlıyorlar. Türk tarafından TUSAŞ Genel Müdürü Mehmet Akyurt ve beraberindeki firma çalışanları geliyor; ancak Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Oğuzhan Asiltürk ortalarda görünmüyor. Uzun süren bekleyişin ardından salona geri giren Mehmet Akyurt, basın mensupları ve İtalyanların şaşkın bakışları arasında mikrofonu eline alıyor, sanayi bakanlığından kendisine telefon edildiğini, Başbakan'ın talimatıyla törenin 29 Ekim'e ertelendiğini açıklıyor. Salon -haliyle- buz kesiyor.

Şoka giren Bazzocchi, basın mensuplarına sadece "bize 29 Ekim'e kadar bekleyin dendi, biz de bekliyoruz" diyebiliyor; heyeti ile birlikte Ankara'da Bulvar Palas otelinde beklemeye başlıyor.

Törenin iptalinden hemen sonra yoğun bir görüşme trafiği başlıyor başkentte.

Oğuzhan Asiltürk'ün yanına giden Mehmet Akyurt, basın mensuplarına "ya 29 Ekim'de Başbakan imzayı atacak ya da proje iptal edilecek ancak şimdiden bir şey söylemek zor" diyor. 27 Ekim günü ise İtalyan Büyükelçisi Girolama Messeri, Başbakanlığa bilgi almak için gidiyor. Aynı gün Genelkurmay Başkanlığı da Başbakan Demirel'e bir brifing veriyor. Bu brifingde Hawk jetinin tercih edildiği, MB339'un teknik ve iktisadi olarak doğru bir tercih olmadığı, sadece bir model olarak üretildiği ve geliştirilmesinin tamamlanmadığı söyleniyor.

Konunun siyaset boyutu da öne çıkmaya başlıyor. Ana muhalefet partisi CHP'den Senatör Muhsin Batur, TUSAŞ'ın MSP kontrolüne girdiği ve projede seçim sırasında koordinasyon yapılmadığı şeklinde eleştiriler geliyor.

28 Ekim günü TUSAŞ'ta Maliye Bakanlığı, MSB ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı yetkililerinin katılımı ile bir toplantı düzenleniyor. Bu toplantıda MSB, İngiliz teklifinin kredi konusunda daha fazla araştırma yapılmasını istiyor. Bu kapsamda devletten devlete kredi koşullarının araştırılması talep ediliyor. Aynı gün, Erbakan Demirel'in yanına çıkıyor.

İmza töreninin 29 Ekim saat 1100'de yapılacağı duyurulmasına rağmen görüşme trafiğinden somut bir sonuç çıkabilmiş değil. Nitekim 29 Ekim töreninden sonra imza törenine gitmeye hazırlanan İtalyan elçisine saat 1040 sularında törenin gerçekleşmeyeceği bildiriliyor.

O sırada Başbakanlık'ta yapılan ve Demirel, Erbakan ve Asiltürk'e ilaveten Maliye Bakanı Cihat Bilgehan ile Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil'in katıldığı toplantıda projenin kaderi belirleniyor. Demirel toplantıda Erbakan'a, Genelkurmay Başkanlığı'nın Hawk jeti ile ilgili bir brifing vermek istediğini söylüyor. Erbakan ise Türkiye ile İtalya arasında 1 milyarlık bir çerçeve anlaşması olduğunu, bu projenin ek döviz külfeti getirmeyeceğini söylüyor. Hawk'ın seçilmesi durumunda ilave döviz yükü altına girecek ülkenin ödemeler dengesi açısından zor duruma düşebileceğini ekliyor. Son olarak "bu işi Lockheed olayına döndürmek istemiyoruz, komisyoncuları devreye sokmak istemiyoruz. Bu iş ya İtalyanlarla olur ya da olmaz" diyerek resti çekiyor.

Toplantıdan sonra Asiltürk, Akyurt'u arayarak anlaşmanın iptal olduğunu söylüyor.


Sonra Ne Oldu?

Projenin gerçekleşmemesi, HvKK eğitim uçağı filosunun üzerindeki yükü artırdı, ancak kısa bir süreliğine. Zira tamamı ikinci el olmak üzere,
  • 1977 - 1983 yılları arasında Almanya ve Frasa'dan 32 adet T-33A ve T-33 Mk.III
  • Eylül 1978'de ABD'nin silah ambargosunu kaldırmasının hemen ardından bu ülkeden 20 adet T-37B
  • Ve nihayet 1979-80 arasında da yine ABD'den 30 adet T-38A (daha sonra 1993'te 43 adet) uçak tedarik ediliyor.
T-33A'lar 1997 yılında; T-37'ler de art arda yaşanan ölümlü kazalar neticesinde 2012 yılında emekliye ayrıldılar. T-37 uçakları yerlerini, 35 adedi TAI tarafından monte edilen 40 adet Güney Kore tasarımı KT-1T turboprop eğitim uçaklarına bıraktı. Herhangi bir silah taşıma kabiliyeti olmayan KT-1T'ler için 15 adetlik opsiyon paketinin de işletilmesi gündemde. Halen TAI, yerli tasarım Hürkuş turboprop eğitim uçağının test ve geliştirme faaliyetlerine devam ediyor. HvKK için 15 adet sipariş verilen Hürkuş B'lerin 2017 - 2018 arasında hizmete girmeye başlaması planlanmış durumda.

T-38A filosu ise TAI tarafından "Arı" projesi kapsamında aviyonik modernizasyonuna tabi tutuluyor. Bu uçakların 2030'lu yıllarda "TX" projesi ile geliştirilecek yerli üretim jet tekamül eğitim uçakları ile değiştirilmeleri planlanıyor. Eğer bu plan gerçekleşirse, HvKK yerli üretim jet eğitim uçaklarına yaklaşık 60 yıllık bir gecikme ile kavuşmuş olacak.

Tekamül eğitim ve taarruz uçağı projesinin rafa kalkmasından sonra TUSAŞ çalkantılı bir dönem geçirdi. Mehmet Akyurt 1978 yılında görevden ayrıldı, Suudi Arabistan'ın King Abdülaziz University üniversitesinde makina mühendisliği profesörü olarak çalışmaya başladı. Bu dönemde muharip uçak üretimi için arayışlar başladı. Bu kapsamda çeşitli yabancı kuruluşlarla temasa geçildi. Jaguar, CL1200 Lancer, F-20 Tigershark, MRCA Tornado gibi çok farklı uçak tiplerinin üretimi gündeme geldi.

Nihayet 1983 yılında General Dynamics F-16C/D uçağı, F-18'e karşı üstün gelerek seçiliyor ve Peace Onyx programını yürütmek için bu firma, TUSAŞ ile ortaklaşa TAI (TUSAS Aerospace Industries) şirketini kuruyor. Uçaklarda kullanılacak motorların montajı için de Eskişehir'de General Electric ve TUSAŞ ortaklığında TEI (TUSAŞ Engine Industries) şirketi kuruluyor. TAI, F-16 üretimine ilaveten 1990'lı yıllarda SF-260D başlangıç eğitim uçağı ve CN-235-100M hafif nakliye uçağı montajı gerçekleştiriyor ancak uzun bir süre tabiri caizse "kör ve topal" bırakılıyor. Nihayet 2005 yılında Lockheed Martin'in hisselerini TUSAŞ'a satmasından sonra TUSAŞ ve TAI birleşmesi gerçekleşerek "Turkish Aerospace Industries" adını alıyor.

Hawk da MB339 da çok sayıda üretiliyor. Özellikle Hawk, çeşitli tiplerde 1,000'den fazla üretiliyor (buna, ABD Deniz Kuvvetleri uçak gemisi pilotlarının eğitiminde kullanılan T-45 Goshawk modeli dahil - 223 adet). MB339 ise 235 adet ile daha mütevazi bir satış grafiği yakalıyor. Her iki model de çeşitli modernizasyon programlarına tabi tutularak hem eğitim hem de muharip görevlerde dünya çapında yaygın olarak kullanılıyor. Hawker Siddeley'in varisi BAE Systems, Hawk'ın yeni nesil türevini halen üretip pazarlamaya devam ediyor. Hatta kaderin bir cilvesi olarak bu uçak, Hawk AJT adı ile IDEF 2013 fuarında TX/FX projesi için Türkiye'ye teklif ediliyor.


Değerlendirmeler

Jet tekamül eğitim ve taarruz uçağı ihale sürecinde, benzerlerini günümüzde de sıkça gördüğümüz bazı ciddi sıkıntılar yaşanmış. Bunları şu şekilde özetlemek mümkün:

a. Askeri ve sivil bürokrasi arasındaki derin güvensizlik ve eşgüdümsüzlük: TUSAŞ'ın varlığına rağmen HvKK'nin kendi uçak üretim programlarını geliştirip takip etmesi ya da seçim sürecinde yaşanan görüş ayrılıklarının krize dönüşmesi buna örnek olarak gösterilebilir. Dolaylı yoldan asker kontrolünde olan MSB'nin, TUSAŞ'a gönderdiği mektubun içeriğindeki ılımlı hava ile seçim kararından hemen sonra sergilenen tavır ve Demirel'e verlien brifing ibret vericidir. Evet, Hawk jeti teknik açıdan en iyi adaydır ancak öyle görünüyor ki, MB339 en "optimum" adaydır. Bu noktada konunun muhatapları arasında sağlıklı bir eşgüdüm mekanizmasının kurulamamış olması, sürecin tıkanmasına neden olmuşa benziyor.

b. Siyasi çekişmeler: Dönemin istikrarsız siyasi ortamı, devamlı değişen hükümet yapıları ve koalisyon ortakları arasındaki çekişmelerin, pek çok devlet politikası ve projesinde olumsuz rol oynadığı görülüyor. Farklı partilerin kontrolündeki bakanlıkların rekabetleri ve görüş ayrılıkları, kritik kararların alınmasını engellemiş. Sanayi Bakanlığı kontrolündeki TUSAŞ'a MSB'nin yaklaşımı bu açıdan dikkat çekicidir.

c. Plan ve program dahilinde politika geliştirilmemesi: Özellikle 3. Beş Yıllık Kalkınma Planı hazırlık çalışmalarında gündeme gelen ileri görüşlü tespitler, ne yazık ki sadece kağıt üstünde kalmış. Benzer şekilde, MSP'nin ortaya koyduğu havacılık sanayii yol haritası, siyasi motivaston ile popülizm içeriyor olması olasılığı bir yana, kayda değerdir. En kötü plan, plansızlıktan iyidir. Son dakika telefonu ile bu boyuttaki bir projenin iptal edilmesi, lehte ya da aleyhte kararların hesap, analiz ve nesnel değerlendirmeler sonu alınan kararlara pek benzemiyor.

d. Devlet yönetiminde ciddiyetsizlik: Her türlü nezaket kuralına aykırı şekilde son dakika telefonu ile böyle bir projenin iptal edilmesi, ülkenin siyasi ve ticari itibarını lekeler. İtalyanlara törenden 15 dakika önce telefonla "gelmeyin" diyen devlet, İngilizlerle masaya oturmuş olsaydı, nasıl bir teklifle karşılaşacaktı acaba? Gayrı ciddi, güvenilmez ve hareketleri öngörülmez bir ülke ile muhatap olacağını düşünen Hawker Siddeley, maliyet hesabındaki risk katsayısını yükseltmez miydi örneğin? Hele hele MSB'nin çekincelerini ortaya koyup yine de son kararı TUSAŞ'a bıraktığı mektuba rağmen tercihin yapılmasından sonra aldığı tavır inanılır gibi değildir.

40 yıl önce, 40 yıl sonra.... Türkiye'de çok fazla bir şey değişmiş değildir.


Kaynaklar

Milliyet gazetesi arşivleri
FlightGlobal arşivleri
Kurc, Caglar, Between Defense Autarky and Dependency: The Dynamics of Turkish Defense Industrialization (January 27, 2016). Available at SSRN: http://ssrn.com/abstract=2724377 or http://dx.doi.org/10.2139/ssrn.2724377






[*]:
Yönetim Kurulu üyeleri: Genel Müdür Mehmet Akyurt, Genel Müdür Teknik Yardımcısı Hasan Taş, Cemal Ergin (HvKK eski komutanı), Hulusi Kaymaklı (HvKK eski Kurmay Başkanı), Seyfettin Kural (HvKK Savunma Dairesi eski Başkanı), Ayhan Bayölken)

Yolun Sonuna Doğru

$
0
0
Sisyphos
Eser: John Newton
Tanrılar Sisifus'u bir kayayı durmamacasına bir dağın tepesine kadar yuvarlayıp çıkarmaya mahkûm etmişlerdi; Sisifus kayayı tepeye kadar getirecek, kaya tepeye gelince kendi ağırlığıyla yeniden aşağı düşecekti hep...

Tanrılar, yararsız ve umutsuz çabadan daha korkunç bir ceza olmadığını düşünmüşlerdi... [1]

Yanlış kaya ile yanlış dağa tırmanmak, Sisifus'unkinden daha da korkunç bir ceza olsa gerek...

Yenilikçi bir ürün, hizmet ya da sürecin kullanıma girmesi için belli aşamalardan geçmesi gerekir. Bir fikrin kullanılabilir, katma değer yaratır bir ürüne dönüşmesi, ancak bir süreç ile mümkün olur. Bunun da iki farklı yolu vardır: [2]

i. Doğrusal
ii. Bileşik

Doğrusal süreç de kendi içinde ikiye ayrılır:  [3]

ia. Teknolojinin itici güç olduğu doğrusal süreç
ib. Piyasanın / kullanıcının çekici güç olduğu doğrusal süreç.

Kısaca açmak gerekirse, teknolojinin itici güç olduğu süreçte,

Temel bilimler > tasarım ve mühendislik > üretim > pazarlama > satış istikameti izlenirken, piyasanın veya kullanıcının tetiklediği süreçte ise,

İhtiyaçlar > geliştirme > üretim > satış istikameti takip edilir. Kullanıcı bir talepte bulunur ve endüstri, bu talebi karşılamak için bir ürün geliştirmeye çalışır.

Bileşik süreçte ise bilim, teknoloji ve piyasa / kullanıcı, geliştirme sürecinin tüm aşamalarında (araştırma ve geliştirme, prototip, üretim, pazarlama ve satış gibi) çeşitli kanal ve araçlar ile kesintisiz iletişim halindedir.

Doğrusal süreç, tamamen mekaniktir. Bu modele göre araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin yenilikçi ürüne dönüşmesi kesindir. Süreçteki her bir çıktı, bir sonraki aşamanın girdisidir. Dahası, geliştirme faaliyetlerinde teknoloji dışı etkenlerin (sosyal, kültürel, siyasi ve ekonomik) etkileri hesaba katılmaz. Ayrıca temel bilimlerdeki çalışmalar ve ArGe faaliyetlerinin, ürüne dönüşmesi kesindir.

Ancak gerçek hayatta öyle değildir. Temel bilimlere, insan kaynaklarına ve ArGe faaliyetlerine ayrılan kaynaklar, her zaman ürüne dönüşmeyebilir. Ürüne dönüşseler bile bu ürünler, ekonomik, ticari ya da teknolojik olarak bir anlam ifade etmeyebilir. Bu, yapılan söz konusu yatırımların boşuna olduğu anlamına kesinlikle gelmez. Ancak bilim ve teknoloji "ekosisteminin"ürün ve hizmet olarak çıktı üretebilmesinin, sadece nitelikli işgücü ve tesis varlığına bağlı olmadığını vurgular.

Bu nedenle "Silikon Vadisi" sadece ABD'de bulunmaktadır. Bu nedenle her yıl Türkiye'de kurum, kuruluş ve yetkililer "Silikon Vadisi" kurmaya heveslenir ama bir türlü başaramaz. [4]

Doğrusal süreçler, neoklasik iktisatçı anlayışın ürünleridir. Bu çerçevede, talebi karşılamak için gerekli ArGe yatırımı ve destek / teşvik mekanizmalarını kurmak yeterlidir. Yeteri kadar zaman, yatırım ve uygun politika ile temel bilimlerden ürüne doğru giden aşamaları kat etmek mümkündür.

Neoklasik yaklaşım, ArGe ile başlayan sürecin mutlaka yenilikçi ürüne (ya da inovasyona) dönüşeceğini kabul eder. Bu nedenle de ürünü / çıktıları ortaya çıkartacak çalışmaları artırmak ve desteklemek için teşvik mekanizmalarını kullanır (vergi avantajları, teşvik ödemeleri vb). Temel kurgu, bu destek politikaları ile beslenen ArGe çalışmalarının, eninde sonunda inovasyona dönüşeceğidir. Çünkü bu yaklaşım, teknolojideki gelişmelerden ve oluşturulan bilgi havuzundan, sanayi ve bilim dünyasındaki tüm paydaşların aynı anda ve aynı payda faydalanacağını kabul ve farzeder.

Ancak gerçek dünyada bu, her zaman böyle değildir:

i. Kullanıcının talebi ile başlayan sürecin ürüne dönüşeceğinin garantisi yoktur.
ii. Süreç, ürün ile sonuçlansa dahi ürün, ekonomik olarak sürdürülebilir olmaktan uzak olabilir
iii. Ürünün ortaya çıkmasına kadar geçecek süre içinde teknolojide yaşanacak gelişmeler, onu anlamsız ya da faydasız kılabilir.
iv. ArGe destek ve teşviklerinin farklı şirketlerde ya da farklı kümelenmelerde yaratacağı tesir farklı olabilir.
v. Bilginin teknolojiye ve ürüne dönüşmesi, ortam şartları, kültürel çevre, insan kaynaklarının niteliği, ticari ve hukuki yapı gibi pek çok farklı etkene bağlıdır. Dolayısıyla yüksek lisans ve doktora mezunu çok sayıda mühendis ve bilim adamını bir binaya kapatıp mali destek sağlamak, o binadan bir ürün ya da teknoloji çıkmasına yetmeyebilir.
vi. Ürünün ortaya çıkması için gerekli olan teknolojilerin edinimi veya geliştirilmesi gerekebilir.

Bu gibi nedenlerden dolayı piyasanın talebi ile tetiklenen tedarik / geliştirme süreçlerinin başarılı bir şekilde çıktı üretmesi her zaman mümkün olamaz. En iyi olasılıkla çok uzun zaman ve/veya çok yüksek maliyetler söz konusudur.

Ek olarak, sürecin planlanmasında ve icrasında bilimsel veri ve öngörülere dayanmayan, popülist söylemler içeren bir kurgu ile hareket edilirse -bilimkurgu derecesine varan performans hedefleri ya da yüzde hesabı cinsinden başarım kıstasları gibi- izlenen politikanın ölçülmesi ve takip edilmesi imkansızlaşır. Buna, mevcut kabiliyet ve kapasitelerin en iyi olasılıkla abartılması da eklenirse, geliştirme sürecinin bir yerden sonra tıkanması kaçınılmaz olacaktır.

Ticaret, ArGe ve üretimin küreselleşmesi ile birlikte, dünya çapında bir ağa dönüşen üretim ilişkileri, bu kapsamda değerlendirildiğinde, doğrusal geliştirme ve üretim süreçlerinin takip edilmesini daha da zorlaştırmaktadır. Teknoloji baş döndürücü bir hızla gelişmektedir: Kullanıcının ihtiyaçları ve piyasanın koşulları hızla değişebilmektedir. Bu durumda, kullanıcının, akademinin ve sanayinin devamlı etkin ve sağlıklı bir iletişim içinde olması gerekmektedir. Aksi takdirde, kullanıcının ihtiyacının teminine kadar geçecek süreçte,

i. İhtiyacın güncelliğini kaybetmesi
ii. Ortaya çıkacak ürünün ekonomik ve/veya teknolojik olarak rekabetçilikten uzak olması
iii. Daha da kötüsü, eksik veya sakat bilim ve teknoloji politikaları nedeniyle ortaya bir ürünün dahi çıkamaması

gibi sonuçlarla karşılaşılabilir.

Bu durumda, ArGe ve tedarik süreçlerinin, birbirlerine zarar vermeyecek şekilde planlanması ve ihtiyaç temininin buna göre kurgulanmış olması gerekecektir. Böyle bir kurgu, herşeyden önce sağlıklı bir iletişim ve eşgüdüm mekanizması, ardından da bilimsel ve nesnel bir sanayi politikası geliştirebilme iradesi gerektirecektir.

Aksi takdirde sistem çökecek, çökerken de nice emekleri, zaman ve parayı da yok yere yutmuş olacaktır.


Notlar

[1]: http://blog.milliyet.com.tr/mitolojide-sisyphus-un-sisifos--hik-yesi/Blog/?BlogNo=273523
[2]: "Linear Model of Innovation": https://en.wikipedia.org/wiki/Linear_model_of_innovation
[3]: "THE LINEAR MODEL OF TECHNOLOGICAL INNOVATION: BACKGROUND AND TAXONOMY": https://www.ischool.utexas.edu/~darius/04-Linear%20Model.pdf
[4]: Son beş yılda Türkiye'de Silikon Vadisi kurulma planlarına dair çıkan haberlerden bazıları:
2011: Silikon Vadisi nereye kurulacak?
2012: Silikon vadisi TÜGİAD’ın girişimiyle kurulacak
2013: Silikon Vadisi'nin yeri belli oldu
2014: Türkiye'ye silikon vadisi!
2015: Türkiye’nin Silikon Vadisi Seneye Hayat Bulacak





Suriye Göklerinde Elektromanyetik Saklambaç: Koral S-400'e Karşı

$
0
0
Türk Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 savaş uçağının, bir Rus Su-24'ünü 24.11.2015 tarihinde Suriye sınırında düşürmesinden sonra iki ülkenin ilişkileri ciddi bir krize girdi. Rusya, Suriye'ye S-400 bataryası ile farklı tipte elektronik harp sistemleri sevketmeye başladı.

ASELSAN 26 Şubat günü Koral adlı elektronik harp sistemini, düzenlenen bir törenle Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na teslim etti.

İki ülke arasındaki gerilimde, Suriye'ye konuşlandırılan S-400 hava savunma sistemine karşı Koral sisteminin etkinliği sıkça işlenmeye başladı.

Bu kapsamda son zamanlarda sıkça Koral'ın, S-400'ü ve Rus jetlerini "kör ettiğine" dair, oldukça abartılı haberler çıkmaya başladı.

Koral, S-400'ü kör edebilir mi?

Koral, Suriye'de süregiden elektromanyetik savaşa yeni dahil olan çok gelişmiş ve güçlü bir sistem.

Ancak sorunun tek doğru yanıtı "muhtemelen evet, belki biraz, belki de hayır"dır.

Bu yanıt sanırım, bu satırların pek çok okuyucusunu tatmin etmeyecek. Ancak böyle olmasının bir nedeni var.


Elektronik Harp, Elektronik Destek ve Elektronik Taarruz Nedir?


Elektronik harp, içerdiği Siber Harp ve Bilgi Harbi bileşenleri ile birlikte modern savaşların en önde gelen unsuru haline geldi. Oldukça geniş kapsamlı ve karmaşık bir konu olmasına ilaveten, taşıdıkları stratejik önem nedeniyle de bu alandaki faaliyetler koyu bir gizlilik perdesi ile korunurlar.

Elektronik harbe ilişkin en temel bazı tanımlar, bu alandaki sistemlerin işlevlerini anlamaya yardımcı olabilir. [1] [2]

Elektronik Harp (EH; Electronic Warfare - EW) en yalın şekilde, elektromanyetik spektrumu kontrol etmek ya da düşmana taarruzda bulunmak amacıyla elektromanyetik ve yönlendirilmiş enerjinin kullanılmasını içeren her türlü askeri faaliyet olarak tanımlanabilir.

Elektronik Harp Desteği (ED; Electronic Support - ES), elektromanyetik enerji kaynaklarını tespit etme, tanımlama ve yerlerini belirlemeyi kapsayan faaliyetlerdir.

Elektronik Taarruz (ET; Electronic Attack - EA), elektromanyetik spektrumu kontrol etmek maksadıyla yayınların aranması, tespit edilmesi, teşhis edilmesi, spektrumun düşman tarafından kullanımının önlenmesi veya azaltılması, elektromanyetik ve yönlendirilmiş enerji kullanılarak taarruz edilmesi ve dost kuvvetler tarafından bu spektrumun en iyi şekilde kullanılmasını kapsayan faaliyetlerdir.

Bunlara ilaveten, dost birlik, sistem veya tesislerin düşman elektronik harbine karşı korunmasını içeren Elektronik Koruma (EK) faaliyetleri de sayılabilir.

ED ile ET'nin, birbiri ile eşgüdümlü olarak çalışması gerekir. ED'nin ana hedefi, düşmanın elektromanyetik faaliyet ve kapasitesine ilişkin sağlıklı bir resim çıkarmaktır. Bu maksatla dinleme ve kestirme sistem, taktik ve teknikleri kullanılır.

EH'nin başarısı, ED'nin başarısına doğrudan bağlıdır. Bunun için de farklı ED sistem, taktik ve tekniklerinin sadece kriz veya savaş değil, aynı zamanda barış ortamında da yoğun ve etkin şekilde yürütülmesi gerekir. ED ile toplanan verilerin analizi, kriz veya savaş döneminde yürütülecek EH stratejisine altlık teşkil eder.

Bu açıdan, Konya'daki Elektronik Harp Test ve Eğitim Sahası'nın (EHTES) stratejik önemi ön plana çıkıyor. Bilindiği üzere bu sahada Rus yapımı hava savunma sistemlerinin radarları da dahil olmak üzere farklı elektronik harp ve radar sistemleri, EH taktik, deney ve eğitimlerinde kullanılıyor.

ET'ye geri dönecek olursak, bu faaliyetin üç ayrı türü vardır: İşlevsel imha (soft kill), fiziksel imha (hard kill) ve karıştırma.

İşlevsel imhada, düşman EH sistemleri tahrip edilmez ancak sağlıklı çalışmaları engellenebilir ya da geciktirilebilir. İşlevsel imha sistemlerine örnek olarak chaff, flare, sahte hedef (decoy), ET sistemleri, kızılötesi karşı tedbir sistemleri (IRCM) sayılabilir.

Fiziksel imhada ise farklı silah sistemleri ile düşman EH ya da silah sisteminin tamamen ya da kısmen tahribatı, böylelikle safdışı kalması hedeflenir. Fiziksel imha sistemlerine örnek olarak özsavunma silah sistemleri (CIWS), hava savunma füzeleri, zırhlı araç aktif özsavunma sistemleri (Trophy, Akkor, Ştora gibi) verilebilir.

Karıştırma faaliyetleri karışıklık, dikkat dağıtma, aldatma ya da yanlış yönlendirme gibi amaçlar için kullanılabilir. Daha açık bir ifade ile düşman radarı tamamen kör edilebilir, dost birlikleri görmemesi sağlanabilir ya da dost birliklere ilişkin yanlış bilgi toplaması sağlanabilir.

Bazı karıştırma türleri olarak şunlar sayılabilir:

i. Gürültü karıştırması (Noise jamming): Gürültü karıştırmasının amacı, düşmanın elektronik sistemlerine bir parazit sinyali gönderilerek, gerçek sinyalin tamamen yok edilmesini sağlamaktır. Bu yöntemin başlıca avantajı, düşmanın elektronik sistemi hakkında çok ayrıntılı teknik bilgiye sahip olmanın gerekmemesidir. Ancak dezavantajı, düşmanın, kendisine ET uygulandığını farkedecek olmasıdır.

ii. Aldatma karıştırması (Deception jamming): Bu karıştırma yönteminde amaç, hedef sisteme gerçek sinyalin uygun şekilde değiştirilmiş kopyalarının gönderilmesi yoluyla gerçek hedefinin gizlenmesidir. Söz gelimi aldatma karıştırması uygulanan düşman radarı, takip ettiği dost uçağı farklı irtifa, hız ve konumdaymış gibi algılayabilir. Bu yöntemde, hedef sistem hakkında çok ayrıntılı bilgi sahibi olunması gerekecektir; bunun için de öncelikle ED sistemlerinin kaliteli istihbarat toplaması şarttır.

iii. Destek karıştırması (Escort jamming): Refakat karıştırması olarak da bilinen bu teknikte amaç, düşman radarlarının (tespitten sakınmak için) erken kapatılmalarının önüne geçmek için saldıran dost birliklerin hareketlerini gizlemektir. Çoğunlukla düşman hava savunmasının bastırılması (SEAD; Suppression of Enemy Air Defence) ya da imhası (DEAD; Destruction of Enemy Air Defence) görevlerinin bir parçası olarak kullanılırlar.

Doğal olarak ED / ET sistemlerinin tasarımı, yerleşimi, kullanım usül, teknik ve taktikleri son derece hassas planlama, tasarım ve geliştirme çalışmaları gerektirir. İleri teknolojinin çok yoğun bir şekilde kullanılmasının yanı sıra, taşıdığı stratejik önem nedeniyle son derece mahrem bir alandır.

Yani özetle, modern EH sistemlerinin teknik özellikleri, kabiliyet ve performansları ile ilgili açık kaynaklarda sağlıklı ve güvenilir bilgiye ulaşmak imkansızdır. Bir ED / ET sisteminin neyi nasıl yapabileceğine ilişkin ancak, azımsanmayacak bir hata payı içeren bir tahmin yürütülebilir.


Koral

Koral, Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın (HvKK) uzaktan elektronik karıştırma (Stand-off Jammer) ihtiyacını karşılamak için 06.03.2000 tarihli Savunma Sanayii İcra Komitesi (SSİK) kararıyla başlatılan bir programın ürünü.

Söz konusu program, kara ve uçak platformlarına konuşlu elektronik destek ve elektronik taarruz sistemlerinin yurtiçi imkânlarla geliştirilerek tedariğini hedeflemekteydi. 05.12.2007 tarihli SSİK toplantısında, programın ikiye ayrılarak kara ve hava konuşlu platform projelerinin ayrı ayrı yürütülmesi kararı alındı. Bu kapsamda kara konuşlu bileşen için ASELSAN ile sözleşme görüşmelerine başlanmasına; hava bileşeni için ise ASELSAN'ın ana yüklenici olacağı bir modelde uluslararası işbirliği imkânlarının araştırılmasına karar verildi. [3]

Koral sahada. Önde ET,
arka planda ise ED bileşeni görülüyor
Tam adı "Kara Konuşlu Uzaktan ED/ET Kabiliyeti Kazanımı Projesi" olan ve "Kara SOJ" olarak da adlandırılan projede yaklaşık iki yıl süren görüşme ve pazarlıklardan sonra bir ED ve dört ET bileşeninden müteşekkil bir adet prototip sistemin geliştirilmesi ve HvKK'ne teslimatını içeren, USD71 milyon tutarındaki sözleşme 14.07.2009 tarihinde imzalandı. [4] [5]

Hava SOJ olarak bilinen program ise henüz sözleşme aşamasına gelebilmiş değil. Bu program da kendi içinde ikiye ayrılmış durumda: "Gölge" adı verilen ve acil ihtiyacın teminine yönelik olarak yurtdışından hazır alımı kapsayan proje ile ASELSAN ana yükleniciliğinde yerli geliştirme projesi halen masada. [6] [7]

Kara SOJ sistem bileşenleri ilk olarak IDEF 2015 fuarı sırasında kamuoyuna tanıtıldı. Aynı yıl, Suriye sınırındaki gelişmeler ve Rusya ile patlak veren kriz nedeniyle sınıra konuşlandırıldığına dair haberler çıktı. [8] [9]

Bir Koral sistemi, bir adet Elektronik Destek (ED) ve dört adet Elektronik Taarruz (ET) bileşeninden oluşuyor. Sistemin performansına ilişkin ayrıntılar kamuoyu ile paylaşılmış değil. Ancak temel bazı kabiliyet ve özellikleri, gerek üretici firma gerekse SSM tarafından açıklanmıştı.


ED bileşeni, uzun menzilde 360 derece kapsama alanına sahip, modüler mimaride bir sistem. Geniş bir bant aralığında elektromayetik yayınları tespit, teşhis ve sınıflandırma yapabildiği belirtiliyor. Çoklu alıcılı (multi receiver) sistem, tespit ettiği yayınların kaynaklarının yön ve coğrafi konumlarını da tespit edebiliyor. Tamamen sayısal mimaride tasarlanan Koral ED, beliren tehditleri otomatik olarak tespit edebiliyor.

Koral ET de modüler mimariye ve tümleşik DRFM'e sahip. Sıralı dizinli iki adet anteni olan ET'de çok sayıda farklı karıştırma modu kabiliyeti bulunuyor. ET bileşeni aynı zamanda ED işlevine de sahip.

MAN 26.372 8x8 taktik tekerlekli araçlar tarafından taşınan her iki sistem de KBRN korumasına ve -30 / +50 derece sıcaklık aralığında çalışabilme kabiliyetine sahip. ED aracındaki Görev Kontrol Birimi'nde iki operatör ve bir komutan görev yapıyor. Koral sistemindeki beş araç birbirlerinden 500m mesafeye kadar uzakta konuşlanabiliyor ve kendi aralarında fiber optik veri hattı ile iletişim kuruyorlar.

ASELSAN tarafından 26 Şubat günü teslimi yapılan prototip sistemden sonra, seri üretime yönelik bir sözleşmenin varlığına dair, açık kaynaklarda bir bilgi bulunmuyor.

SSM'nin Koral teslimatına ilişkin yayınladığı basın bildirisinde şöyle bir ifade bulunuyor: "...sistem test sürecinin son aşamasında gerçekleştirilen modern ve karmaşık yapıdaki radar sistemlerine uygulanan elektronik taarruz denemelerinden alınan olumlu sonuçlar sisteme olan güveni artırıyor.". Bu, Koral'ın gerçekten de Suriye sınırında gerçek koşullarda denemelere tabi tutulduğunu düşündürüyor.

Her ne kadar basında ağırlıklı olarak Suriye'ye konuşlanan S-400 bataryası işleniyor olsa da, Koral'ın muhtemel ED/ET hedefleri bununla sınırlı değil.Rusya Suriye'ye sadece S-400'ü değil, aynı zamanda oldukça gelişmiş diğer bazı elektronik harp sistemlerini de sevketmiş bulunuyor.


S-400 Hava Savunma Sistemi

Rusya'nın, hava kuvvetlerine ait bir Su-24M jetinin Türk F-16'sı tarafından 24.11.2015 günü düşürülmesinin ertesi haftası Suriye'deki Hmeymim Hava Üssü'ne konuşlandırılan S-400 (NATO kodu SA-21 "Growler"), bu ülkenin envanterindeki en gelişmiş hava ve füze savunma sistemi olma niteliği taşıyor.

S-400'ün geliştirilme amacı, özellikle yüksek öneme sahip stratejik üs ve tesislerin, başta balistik ve yüksek hızlı seyir füzelerine karşı olmak üzere uzun menzil ve yüksek irtifa hava savunmasını sağlamak. Almaz Antey şirketi, sistemin tasarım çalışmalarına 1980'lerin ortalarında başlamış. 1993 yılında yayınlanan başkanlık kararnamesi ile izin verilen geliştirme ve prototip üretim faaliyetleri, ekonomik sıkıntılar nedeniyle uzun süre akamete uğramış. Bu nedenle sistemin temel alt sistem ve bileşenlerinde, üretime girmiş ve ürün olarak olgunluğa erişmiş S-300 (NATO kodu SA-10 "Grumble") temel alınıyor. [10]

1999 yılında gerçekleştirilen ilk denemelerden sonra sistemin 2001 yılında hizmete girmesi planlandı ancak hem ekonomik hem de teknik sorunlardan dolayı bu uzun süre gerçekleşmedi. Nihayet ilk S-400 bataryası 2007 Ağustos ayında, Moskova'nın stratejik hava savunma şemsiyesinin bir parçası olarak şehrin 50km doğusundaki Elektrostal kentinde konuşlu 5'nci Hava Uzay Savunma Tugayı'nda hizmete girdi. Halen 25 civarında taburda kullanımda. [11] [12]

Bir S-400 bataryası,
- Bir adet 30K6E muharebe yönetim sistemi
- Her birinde en fazla 12 adet fırlatıcı bulunan en fazla 6 adet 98J6E atış birimi
- Bir adet 30Ts6E ikmâl biriminden oluşuyor.

Bataryanın ana bileşenleri şu şekilde:


Birim
Sistem
İşlev
Temel Özellikler
30K6E muharebe yönetim
sistemi
55K6E
Komuta kontrol birimi

91N6E
Arama tarama radarı
Uzun menzilli (~600km?) arama
radarı
98J6E atış birimi
92N6E
Atış kontrol radarı
~340km menzil; X band
5PE85TE2
Fırlatıcı
Çekili fırlatıcı
5PE85SE2
MAZ-7910 araca monteli
fırlatıcı
5P90S
BAZ-6909-022 araca monteli
yeni nesil fırlatıcı
5P90TMU
BAZ-64022 araca monteli
fırlatıcı
Füzeler
48N6E3

250km menzil
40N6E
Öncelikli hedefler: havadan
erken ihbar veya elektronik harp uçakları
400km menzil
9M96E
Öncelikli hedefler: Balistik
füzeler ve yüksek hızlı seyir füzeleri
40km menzil; kinetik tahribat
(“hit-to-kill”)

9M96E2
120km menzil; kinetik
tahribat (“hit-to-kill”)
Opsiyonel
96L6E
Arama tarama radarı
~300km menzil
59N6E
~600km menzil; ~200km irtifa
67N6
~360km menzil; L band
1L119
~330km menzil; VHF AESA


Sistemdeki tüm birimler, taşıyıcı araçlardan sökülüp sabit halde konuşlandırılabiliyorlar.

30K6E, diğer hava savunma, erken ihbar ve komuta kontrol sistemleri ile çift yönlü iletişim kabiliyetine sahip.

91N6E radarı, arazi ve orman örtüsünden kaynaklanabilecek ölü bölgelerin önüne geçmek için 40V6MR seyyar direk sistemine monte edilerek kullanılabilir.

92N6E radarı, aynı anda 40 hedefi takip edip 10 adedine kilitlenebilir.. Radar füzeyi farklı güdüm modlarında tevcih edebilir. Bunlar komut, yarı aktif, füze üzerinden takip (Track via Missile) ile yerden güdümdür. Sistemin işlemcisi, S-300PMU2'de kullanılan 30N6E2 radarında kullanılan Elbrus 90 baz alınarak geliştirilmiş.

S-400 bataryasındaki fırlatıcılar, farklı füze tiplerini bir arada kullanabiliyor. Bunlardan 48N6E3, S-300'lerde kullanılan 48N6E'nin geliştirilmiş ve menzili artırılmış türevi. Öncelikli olarak E-3 AWACS gibi elektronik görev uçaklarına karşı geliştirilen 40N6'nın hizmete girip girmediği net değil; füzenin atış denemelerinde başarısız sonuçlar alındığına dair bilgiler mevcut. ABD'nin PATRIOT PAC-3 füzesinin muadili sayılabilecek 9M96 ve 9M96E ise, hedefi doğrudan temas ile vurarak, kinetik enerji ile tahrip edecek şekilde tasarlanmış. Bu füzelerin 2012 sonunda hizmete girdiği biliniyor.

Rusya'nın Suriye'deki Hmeymim Hava Üssü'ne konuşlandırdığı S-400 bataryasında, 96L6 uzun menzilli arama radarının da bulunduğunu not etmek gerek. [13] [14]


1RL257E Krasuha-4

KRET tarafından geliştirilen Krasuha ailesinin son üyesi olan 1RL257E, geniş bant aralığında çalışan çok işlevli bir ET sistemi. Sistemin hedefleri, alçak dünya yörüngesindeki radar istihbarat uyduları, kara konuşlu arama tarama radarları, uçak konuşlu erken ihbar radarları ile radar güdümlü mühimmatlar. Sistem ayrıca düşmanın ET sistemlerini bozucu kabiliyete de sahip. [15]

8kHz - 18GHz bant aralığında çalışan Krasuha 4'ün menzili 300km olarak geçiyor. 360derece yan; 1-60 derece yükseliş açı değerlerine sahip sistem 20 dakikada kurulup yine 20 dakikada intikale hazır hale getirilebiliyor. 20kW güç tüketimi olan ve BAZ-6910-022 8x8 taktik tekerlekli araca monteli Krasuha 4, -50 / +50 derece sıcaklık aralığında çalışabiliyor. [16]

Ukrayna Krizi sırasında da aktif olarak kullanılan Krasuha 4, Hmeymim Hava Üssü'nde konuşlu bulunuyor.


Tu-214R

Tupolev Tu-204 yolcu uçağının bir modeli olan Tu-214 temel alınarak geliştirilen ve ilk kez 2012 yılında görüntülenen Tu-214R, çok işlevli bir istihbarat uçağı. Uçak, üzerinde buludurduğu farklı algılayıcılar ile elektronik istihbarat (ELINT), sinyal istihbaratı (SIGINT) ve görüntü istihbaratı (IMINT) görevlerini üstlenebiliyor.

Uçakta bulunan sistemler ise şunlar:

CNIRTI üretimi SIGINT sistemi
Gelişmiş muhabere sistemi, uydu veri bağı
VHF / L band / X bandlarda çalışan MRK-411 radar sistemi
TPC Linkos üretimi elektrooptik keşif sistemi. [17]

Siparişi 2002 yılında verilen Tu-214R'nin 2008 yılında hizmete girmesi planlanmıştı. Ancak RA-64511 kuyruk numaralı ilk uçak ilk uçuşunu ancak 24.12.2009 tarihinde gerçekleştirebildi. RA-64514 kuyruk numaralı ikinci uçak üretim hattından 31.10.2014 tarihinde çıktı. Açık kaynaklara göre bu ikinci uçak 15 Şubat günü Kazan'dan Hmeymim Hava Üssü'ne intikal etti. [18] [19]

Oldukça gelişmiş sensör sistemleri ile donatılan bu uçağın Suriye'ye intikali, Rusya'nın Türkiye'ye (ve muhtemelen diğer müttefiklere) ilişkin duyduğu elektronik istihbarat ihtiyacının aciliyetini göstermekte.


Il-20M

İlyuşin Il-18 turboprop yolcu uçağından geliştirilen Il-20M, farklı sensör sistemleri ile donatılmış bir elektronik istihbarat uçağı. Uçak üzerinde bulunan sistemler şunlar:

A-87P uzun menzilli elektrooptik kamera
Igla-1 sıralı dizinli yanal görüşlü (SLAR) radar
Kvadrat-2 ve Romb-4 ELINT sistemleri
Vişnaya muhabere dinleme / kestirme (COMINT) sistemi

Rusya, Il-20M'leri Karadeniz ve Pasifik'te uzun süredir yoğun olarak kullanmaktaydı. 2013 yılında bir Il-20M, Türk hava sahasına tehlikeli şekilde yaklaşmış, Türk Hava Kuvvetleri'ne bağlı F-16'lar tarafından kendisine refakat edilmişti. [20]

Rus Hava Kuvvetleri'nin Suriye'ye ilk sevkettiği uçaklar arasında bir adet de Il-20M'nin bulunması, bu açıdan büyük bir sürpriz olmadı. Zira Rusya'nın hem Suriye'deki muhalefete hem de başta Türkiye olmak üzere bölgedeki ülkelerin askeri hazırlıklarına ilişkin daha sağlıklı istihbarata ihtiyacı bulunuyordu. [21] [22]


Riçag-AV

Mil Mi-8MTV-5-1 tipi genel maksat helikopterlerine takılan KRET üretimi Riçag-AV ET sisteminin, "birkaç yüz km'lik" menzil içindeki tüm radarları kör edebildiği iddia ediliyor. Tespit ettiği elektromanyetik yayınları tasniflendirerek veritabanına kaydeden sistemde DRFM teknolojisi kullanılmış. [23] [24]

Mi-8MTPR-1 olarak adlandırılan bu elektronik harp helikopterlerinden üç adedi 2015 Mart ayında Rus Hava Kuvvetleri'ne teslim edilmişti. Bir adet Mi-8MTPR1 geçtiğimiz Aralık ayında Suriye'de görüntülenmişti. [25]


Hibini

Şubat ayı başında Suriye'ye sevkedilen dört adet Suhoy Su-35S yeni nesil savaş uçağı, beraberinde L-175V Hibini elektronik harp podlarını da getirdiler. [26] [27]

Kaluga Telsiz Mühendisliği Enstitüsü (KRIRE) tarafından 1980'li yılların sonunda geliştirilen Hibini ilk olarak Su-34 taktik bombardıman uçağında 2014 Mart ayında kullanılmaya başlandı. Nisan 2014'te, Hibini ile donatılmış bir Su-24'ün Karadeniz'de seyreden USS Donald Cook adlı ABD destroyerinin radarlarını karıştırdığı iddia edilmişti, ancak üretici KRET, sistemin bu uçaklar tarafından taşınmadığını açıklamıştı.

Hibini sistemi, topladığı elektromanyetik yayınları sınıflandırıp analiz ederek, taşıyıcı uçağın tespit edilmesini geciktirmek ve/veya yanlış hedef izi göndermek için sinyal üretebiliyor. [28]


Değerlendirme

Öncelikle Koral'ın, komple bir sistem olduğunu vurgulamakta fayda var. Bu sistemin ET bileşeninden önce ED bileşeni önem taşıyor. Koral ED ile, bölgedeki tüm hava, kara ve deniz konuşlu EH sistemlerinin nasıl yayın yaptıkları, ortam koşullarından nasıl etkilendikleri, performanslarına dair çok ayrıntılı ve kaliteli istihbarat toplanabilir. Ayrıca hatırlatmakta fayda var: HvKK'nin çok önemli başka bir ED sistemi daha var: E-7T Barış Kartalı havadan erken ihbar ve kontrol sistemi. Bu uçaklar, taşıdıkları MESA radarına ilaveten, İsrailli Elta tarafından üretilip MİKES tarafından tadil edilen EL/M-8382 ED sistemini taşıyorlar.

Koral'ın, Rus hava savunma sistemlerinin arama ve takip radarlarına ilişkin istihbarat toplaması, bu süreçte onları karıştırmadan daha önemlidir. Toplanacak istihbarat, bu sistemlere karşı geliştirilecek sistem ve taktiklerin oluşturulmasında kullanılacaktır. Tabi ki Ruslar da bu faaliyetlere karşı kendi tedbirlerini uygulamaktadırlar: Suriye'ye konuşlandırdıkları ED / ET sistemleri ve söz konusu radarların kullanımında izleyecekleri taktiklerle, Türk tarafının istihbarat toplamasını önlemeye çalışacaktırlar.

Ayrıca Rus tarafı da, Türk ve müttefik askeri hareketliliği, yapılanması ve kabiliyetleri hakkında bilgi elektronik istihbarat bilgisi toplamaya çalışacaktır. Söz gelimi İncirlik'teki hava hareketliliği, Kahramanmaraş ve Gaziantep'e konuşlandırılacak İtalyan SAMP/T hava savunma bataryası, Türk ordusunun bölgede konuşlu muhabere sistemleri, bunların faaliyetleri vb ile ilgili dinleme / kestirme ve tasniflendirme çalışmaları yürüttüklerini tahmin etmek zor değil. Bunlara karşı da Türk tarafının önleme / engelleme yapabilmesi açısından Koral ve benzeri ED / ET sistemleri büyük önem taşımaktalar.

Koral, Rus uçaklarının yanlış hedefleri bombalamalarını sağlamış olabilir mi? Muhtemelen hayır, zira Rus Hava Kuvvetleri Suriye'de 1970'lerden kalma usül ve teknikleri kullanıyor: Klasik veya lazer güdümlü bombalarla hedefler vurulmaya çalışılıyor. Koral ise bir radar dinleme ve karıştırma sistemi. Rus uçakları hedeflerini radar ile tespit etmiyorlar ya da hedeflere radar güdümlü mühimmat göndermiyorlar.

Ancak vurgulanması gereken bir başka husus, Koral'ın taşıdığı psikolojik öneme dairdir: Türkiye Rusya'ya karşı Soğuk Savaş döneminde tamamen NATO / ABD hibe ve yardımı askeri malzeme ile savunmasını kurmuştu. İlk kez yerli imkânlarla geliştirilen bu derece modern ve kabiliyetli bir sistem Rusya'ya karşı ülke savunmasında ön safta boy gösterdi. Muhtemelen benzer bir görevi Karadeniz ve Doğu Akdeniz'de Rus gemileri ve denizaltılarını kovalayan MilGem'ler de üstlenmektedirler.


Kaynaklar
[1]: "Arka Planda Kalan Kahramanlar: Kara Konuşlu Radar Elektronik Harp Sistemleri", ASELSAN Dergisi, Sayı: 87, S.16-19
[2]: "Bilgi Çağında Elektronik Harp", Curtis Schleher, Doruk Yayınları, 2004
[3]: 05.12.2007 tarihli SSİK Basın Açıklaması: http://www.ssm.gov.tr/anasayfa/hizli/duyurular/PressReleases/arsiv/2007/Sayfalar/SS_icraKom.aspx
[4]: "KORAL, sınırda göreve başladı", Milliyet, 30.11.2015: http://www.milliyet.com.tr/koral-sinirda-goreve-basladi-gundem-2155964/
[5]: "Suriye sınırında göreve başlayan "KORAL" Ruslarda panik yarattı", AHaber, 02.12.2005: http://www.ahaber.com.tr/gundem/2015/12/02/suriye-sinirinda-goreve-baslayan-koral-ruslarda-panik-yaratti
[6]: "Kara Konuşlu Uzaktan ED/ET Kabiliyeti Kazanımı": http://www.ssm.gov.tr/anasayfa/projeler/Sayfalar/proje.aspx?projeID=71
[7]: SSM 2013 Faaliyet Raporu, s.93
[8]: "Hava Konuşlu Uzaktan ED/ET Teçhizatı": http://www.ssm.gov.tr/anasayfa/projeler/Sayfalar/proje.aspx?projeID=72
[9]: "Turkish Jammer Program Indicates 'Urgent' Need", DefenseNews, 23.01.2015: http://www.defensenews.com/story/defense/policy-budget/industry/2015/01/23/turkey-jammer-aselsan-ssm-standoff-golge/22209903/
[10]: Almaz-Antey 40R6 / S-400 Triumf Self Propelled Air Defence System / SA-21 Самоходный Зенитный Ракетный  Комплекс 40Р6 / С-400 «Триумф»: http://www.ausairpower.net/APA-S-400-Triumf.html#mozTocId745598
[11]: "S-400 (missile)": https://en.wikipedia.org/wiki/S-400_(missile)
[12]: "SA-21 GROWLER / S400 Triumph Long Range TABM/SAM": http://warfare.be/db/catid/264/linkid/1699/
[13]: https://www.youtube.com/watch?v=Cx9GV_KTVxM
[14]: https://www.youtube.com/watch?v=CuNdcJx6PLA

[15]: "Spy Planes, Signal Jammers, and Putin’s High-Tech War in Syria": http://foreignpolicy.com/2015/10/06/spy-planes-signal-jammers-and-putins-high-tech-war-in-syria/
[16]: "Krasukha EW System": https://en.wikipedia.org/wiki/Krasukha_EW_System
[17]: "Russia deploys its most capable ISTAR platform to Syria": http://www.janes.com/article/58104/russia-deploys-its-most-capable-istar-platform-to-syria
[18]: "Russia's state-of-the-art Tu-214R spy plane arrives in Syria": http://rbth.com/defence/2016/02/19/russias-state-of-the-art-tu-214r-spy-plane-arrives-in-syria_569263
[19]: "Russia has just deployed its most advanced spyplane to Syria": http://theaviationist.com/2016/02/15/tu214r-deployed-to-syria/
[20]: "Karadeniz Kıyılarımızda Uçan Davetsiz Misafir: Il-20": http://www.21yyte.org/tr/arastirma/milli-guvenlik-ve-dis-politika-arastirmalari-merkezi/2013/10/28/7262/karadeniz-kiyilarimizda-ucan-davetsiz-misafir-il-20
[21]: "Russia has deployed at least one Il-20 Coot spyplane to Syria": http://theaviationist.com/2015/09/25/il-20-deployed-to-syria/
[22]: "Il-20M deployment aids Russian strikes in Syria": https://www.flightglobal.com/news/articles/il-20m-deployment-aids-russian-strikes-in-syria-417321/
[23]: "KRET has provided troops with three helicopters equipped with electronic warfare capabilities": http://www.kret.com/en/news/3677/
[24]: https://www.youtube.com/watch?v=FD-90uTzABQ
[25]: "Russia receives new Mi-8MTPR-1 electronic warfare helicopters": http://www.janes.com/article/49783/russia-receives-new-mi-8mtpr-1-electronic-warfare-helicopters
[26]: "Supermaneuverable Su-35S Fighters Start Combat Missions in Syria": http://sputniknews.com/military/20160201/1034035764/su-35s-syria-russia.html
[27]: "Khibiny (electronic countermeasures system)": https://en.wikipedia.org/wiki/Khibiny_%28electronic_countermeasures_system%29
[28]: "Russia deploys Su-35 fighters to Syria": http://defence-blog.com/news/russia-deploys-su-35-fighters-to-syria.html

Dört Deniz Bülteni - Şubat 2016

$
0
0


Karadeniz, Akdeniz, Kızıldeniz ve Gökdeniz havzasında savunma ve güvenlik gündemi
[PDF]



Azerbaycan

Azeri ordusu 6 Şubat günü, Ermenistan - Azerbaycan cephe hattında çıkan çatışmalarda Ermeni mevzilerini havan topu ateşine tuttu. [1]


Bulgaristan

Bulgar Meclisi 5 Şubat günü, Savunma ve Silahlı Kuvvetler Yasası'nda, ülkenin hava sahasının korunmasına müttefik ülkelerin katkıda bulunmasına olanak veren değişikliği, 34 ret oyuna karşı 96 kabul oyuyla onayladı. [2]


Ermenistan

Jane's Defence Weekly'nin 19 Şubat tarihli haberine göre Ermenistan Rusya'dan USD200 milyon tutarında silah alımı yapmaya hazırlanıyor. Söz konusu alım paketinin içinde BM-30 Smerç çok namlulu topçu roket sistemleri, TOS-1A 220mm termobarik çok namlulu roket sistemleri, 9M113 Konkurs tanksavar füzeleri, RPG-26 tanksavar roketleri, Igla-S omuzdan ateşlenen uçaksavar füzeleri ile Avtobaza elektronik harp sistemleri bulunuyor. Anlaşma kapsamında ayrıca Ermeni ordusuna ait T-72 tanklarının 1A40-1 atış kontrol sistemleri ve yeni motorlarla donatılmaları da bulunuyor.

Rus Hava Kuvvetleri, Erivan'daki hava üssüne dört MiG-29S savaş uçağı ile bir Mi-8MT genel maksat helikopteri sevketti.


Gürcistan

Suudi Arabistan, Gürcü Delta şirketi üretimi Didgori 4x4 taktik tekerlekli zırhlı araçların cankurtaran modelini Ocak ayı sonunda teslim aldı. Ford F-550 Super Duty şasisi üzerine üretilen araçların sayısına ilişkin bilgi verilmedi ancak Jane's Defence Weekly'nin 1 Şubat tarihli haberine göre sözleşmenin bedeli USD40 milyon tutarında.

NATO SNMCMG2 mayın harbi görev kuvvetine bağlı dört gemi, 12 Şubat günü Batum'u ziyaret etti. [3]


Irak

Irak Hava Kuvvetleri 2 Şubat günü, iki yeni F-16IQ daha teslim aldı. Balad Hava Üssü'ne inen 1614 ve 1612 seri numaralı bu iki uçakla birlikte hizmete giren F-16IQ sayısı altı oldu. [4]Öte yandan Jane's Defence Weekly'nin 12 Şubat tarihli haberine göre Irak Rusya'dan bir miktar MiG-29 (NATO kodu "Fulcrum") savaş uçağı almayı planlıyor. [5]

Çek Aero Vodochody şirketi 9 Şubat günü, Irak Hava Kuvvetleri'nden ilk pilot kafilesinin L-159 uçakları ile aldıkları eğitimi tamamladıklarını açıkladı. Irak Hava Kuvvetleri Aero Vodochody'den toplam 15 eğitim / hafif taarruz jeti teslim alacak. [6]

Türk Hava Kuvvetleri, 3, 4 ve 17 Şubat günlerinde Kuzey Irak'taki PKK hedeflerine hava harekâtı düzenledi. [7][8][9]

Suriye ve Irak'ta faaliyet gösteren İran destekli Katain Seyyid el Şüheda adlı Şii örgüt, Irak ordusundan alınan ABD yapımı M1 Abrams tankını kullanırken görüntülendi. [10][11]

Irak Hava Kuvvetleri'ne ait Mi-17 tipi bir genel maksat helikopteri 16 Şubat günü Kut yakınlarında düştü. Olayda helikopterdeki dokuz personel hayatını kaybetti. 18 Şubat günü de Bell IA-407 tipi bir hafif silahlı keşif helikopteri Felluce yakınlarında IŞİD tarafından yerden açılan ateşle düşürüldü. Bu olayda helikopterdeki iki mürettebattan biri hayatını kaybetti.

ABD Savunma Bakanlığı'na bağlı Savunma ve Güvenlik İşbirliği Dairesi (DSCA) tarafından 24 Şubat günü ABD Kongresi'ne, Irak Hava Kuvvetleri tarafından kullanılmakta olan King Air 350 gözetleme ve istihbarat uçaklarının lojistik destek ve yedek parça hizmetlerinin sağlanması için USD350 milyonluk bir satışa ilişkin bilgi notu gönderildi. [12]

Kanada Başbakanı Justin Trudeau, Kuzey Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'ne eğitim desteği vermek üzere görevlendirilen Kanada özel kuvvetler personelinin üç katına çıkarılacağını ve Peşmerge birliklerine hafif silah yardımı yapılacağını açıkladı. [13]Öte yandan Trudeau 9 Şubat günü, Kanada Hava Kuvvetleri'ne ait CF-18 Hornet savaş uçaklarının IŞİD'e karşı düzenlenen hava harekâtındaki görevlerinin en geç 22 Şubat'ta sona ereceğini açıkladı. Altı adet CF-18 savaş uçağı, iki adet CP-140 deniz karakol ve gözetleme çağı ile bir CC-150T Polaris tanker uçağından oluşan görev gücü, Operation Impact harekâtı ile IŞİD'e karşı düzenlenen saldırılara destek vermekteydi. [14][15]

Air Forces Daily'nin 31 Ocak tarihli haberine göre ABD Deniz Piyadeleri'ne bağlı VMA-223 filosuna ait AV-8B Harrier II savaş uçakları, Bahreyn’deki Şeyh İsa Hava Üssü'nden Irak'taki IŞİD hedeflerine karşı yürütülen hava harekâtına katılmaya başladılar.


İran

İran'ın Rusya ile Suhoy Su-30SM savaş uçakları ve Mi-8/17 genel maksat helikopterlerinin de olduğu USD8 milyarlık bir silah alım anlaşması için görüşmeler yürüttüğü bildirildi. [16]

ABD yönetiminin, nükleer program ile ilgili müzakerelerin başarısızlıkla sonuçlanması halinde İran'a karşı kapsamlı bir siber saldırı planı hazırlamış olduğu iddia edildi. [17]

Kremlin sözcüsü Dimitri Peskov 18 Şubat günü, İran'ın siparişini verdiği S-300 hava savunma sisteminin teslimatının, ödemenin tam alınmadığı için ertelendiğini açıkladı.

Jane's Defence Weekly'nin 5 Şubat tarihli haberine göre İran, Suriye ve Irak'ta Şahid 129 adlı İHA sistemi ile silahlı saldırılar düzenlemeye başladı. İran basınına yansıyan video kayıtlarına göre Sadid 1 isimli güdümlü füze sisteminden dört adet taşıyan Şahid 129'lar, en az 2015 Ekim ayından bu yana aktif olarak hava saldırılarında kullanılıyor. 24 saat havada kalabilen Şahid 129, 2,000km menzile sahip. Öte yandan Jane's International Defence Review'in 19 Şubat tarihli haberine göre İran, Şahid 129 İHA'sının geliştirilmiş yeni bir türevini kamuoyuna gösterdi. Yeni modelde, burun kısmının tasarımının değiştirilmiş olduğu görülüyor.

Kara Kuvvetleri Komutanı Ahmed Rıza Purdastan 2 Şubat günü, ülkesinin Rusya'nın T-90 ana muharebe tanklarını satın almaktan vazgeçtiğini, lisans altında üretimin gündemde olduğunu açıkladı. [18]

Jane's Defence Weekly'nin 18 Şubat tarihli haberine göre, İran Hava Kuvvetleri ikinci komutanı Tuğgeneral Aziz Nasırzade, F-14A Tomcat uçaklarının "yeni geliştirilen" Nasır güdümlü füzeleri ile donatılacağını açıkladı. Nasır, Çin'den alınan C-704 gemisavar füzesinin uçaklardan atılmaya uygun hale getirilmiş bir modeli.

Jane's Defence Weekly'nin 1 Şubat tarihli haberine göre İran Hava Kuvvetleri'ne ait bir C-130 Hercules tipi nakliye uçağı, Deyri Zor'da kuşatma altındaki Esad rejimi güçlerine havadan ikmâl malzemesi atarken görüntülendi. Bölgedeki askerlere ayrıca Rus nakliye uçaklarından da düzenli olarak malzeme atılıyor.

Iran Air havayolu şirketi 18 adet Airbus A330neo ve 16 adet A350-1000 yolcu uçağı siparişi verdi. Uçaklar sırasıyla Rolls Royce Trent 7000 ve Trenxt WXB motorları ile donatılacak. [19]Şirket ATR firmasına da EUR1 milyara 20 adet ATR-72 siparişi de verdi. Bu sipariş ilave 20 adet opsiyonu da kapsıyor. [20]Şirket ay sonunda da Brezilyalı EMBRAER şirketine 50 adet bölgesel yolcu uçağı siparişi verdi. [21]


İsrail

Jane's Defence Weekly'nin 11 Şubat tarihli haberine göre İsrain Deniz Kuvvetleri, Sa'ar 4.5 sınıfı hücumbotları, Israel Aerospace Industries (IAI)  üretimi Barak 8 hava savunma füzeleri ile donatmayı planlıyor. 2 - 3 yıl sürmesi planlanan donatım işlemi sırasında botlara aynı zamanda Elta EL/M-2248 MF-STAR 3 boyutlu radarı da takılacak.

Elbit şirketi, Seagull isimli yeni insansız deniz aracını kamuoyuna tanıttı. 12m uzunluğa sahip olan Seagull, farklı görev modülleri ile donatılabiliyor. Araç 96saate kadar denizde kalabiliyor. [22]

Jane's Defence Weekly'nin 18 Şubat tarihli haberine göre İsrail ordusu, askerî internet hizmetini tabur seviyesine kadar yaygınlaştırmayı planlıyor. Söz konusu askeri internet ağı, bağlı olan tüm unsurların, ağdaki diğer tüm unsur ve sistemler ile veri alışverişi yapabilmesini ve bilgi paylaşabilmesini sağlıyor.

Jane's Defence Industry'nin 8 Şubat tarihli haberine göre, Filipinler Elta şirketine USD56 milyon bedelle EL/M-2288 hava savunma ve trafik kontrol radarı siparişi verdi. Radarlar ülkenin batı kesimindeki Ilocos Norte, Luband Adası ve Palawan'da konuşlandırılacak.

IAI şirketi 1 Şubat günü, Güney Koreli Hankuk Carbon ile dikey kalkış iniş (VTOL) kabiliyetli İHA geliştirmek üzere bir işbirliği mutabakat muhtırası imzalandığını duyurdu. [23][24]

Jane's Defence Weekly'nin 5 Şubat tarihli haberine göre, Israel Weapon Industries (IWI) şirketi, Hint Punj Lloyd ile piyade silahları üretimi için bir ortak girişim şirketi kurdu.

IAI, Singapur Hava Gösterisi'nde hava savunma sistemlerine karşı kullanılan HARPY ve HAROP intihar İHA'larının yeni nesil halefleri ROTEM L, HARPY NG ve Green Dragon'u tanıttı. Piyade tarafından taşınabilen dört rotorlu bir gezgin mühimmat olan ROTEM L, özellikle meskûn mahallerde kullanıma yönelik olarak akustik algılayıcılara sahip. Öncüllerinden çok daha geniş bir frekans band genişliğini tarayabilen HARPY NG'nin uçuş süresi, menzil ve uçuş irtifa performansı da geliştirilmiş. Özel kuvvetler için geliştirilen Green Dragon ise iki saate kadar havada kalabilen, 40km menzilli ve 3kg harp başlığı ile donatılmış bir gezgin mühimmat. [25]Şirket ayrıca fuar sırasında Lockheed Martin'den F-35 uçakları için 40 ilave kanat üretim siparişi aldığını duyurdu. Şirketin sipariş defterinde tamamı 10 - 15 yıllık bir zaman diliminde teslim edilmek üzere USD2.5 milyar tutarında 800 F-35 kanadı bulunuyor. [26]


Kıbrıs

Rum Bakanlar Kurulu, Güney Kıbrıs’taki askerlik süresini 14 aya düşürme kararı aldı. [27][28][29]

Güney Kıbrıs ile İsrail, ortak faaliyetler sırasında bir ülkenin personelinin öteki ülke topraklarında varlık gösterme statüsüyle ilgili bir anlaşma imzaladı. Rum basını bu anlaşmayla İsrail gizli servisi MOSSAD ajanlarının Rum Milli Muhafız Ordusu’na (RMMO) karşı casusluktan tutuklanma döneminin geride kaldığına, iki ülkenin askeri ve savunma işbirliklerini güçlendirmekte olduğuna dikkat çekti. [30]

Lübnan Başbakan Yardımcısı ve Milli Savunma Bakanı Samir Mokbel, Rum Savunma Bakanı Hristoforos Fokaidis’in daveti üzerine 15 Şubat günü Güney Kıbrıs’ı ziyaret etti. [31][32]

Kathimerini gazetesi, Rum Milli Muhafız Ordusu'nun üç yıl içinde üç adet açık deniz karakol gemisi (OPV) ile iki adet özel kuvvet ani müdahale botu alarak deniz gücünü geliştireceğini bildirdi. [33]

RMMO envanterindeki 11 adet Mi-35P tipi helikopterlerin bakım masraflarının yüksek olmasından ötürü Rus şirketle yapılan alım anlaşmasının Rum Sayıştaylığı tarafından incelemeye alındığı bildirildi. Fileleftheros gazetesi, Rusya’dan 2001 yılında satın alınan Mi-35P tipi helikopterlerin bakım, onarım ve parça masraflarının çok yüksek olduğunu, konunun yetkili şirketin bazı parça ve hizmet alımı için EUR300-350 bin fiyat değerlendirmesinde bulunmasına karşın şirketin EUR1milyondan fazla para istemesi üzerine gündeme geldiğini yazdı. [34]

RMMO üniformalarında kıyafetin ön kısmında yer alan "RMMO" ifadesinin, yeni üniformalarda yer almayacak olması, tartışmalara neden oldu. [35]


Lübnan

Volvo - Renault ile Fransız hükümetine bağlı ODAS şirketleri arasında 2 Şubat günü Lübnan ordusuna teslim edilmek üzere 200 adet Renault Sherpa tipi 4x4 ve VAB Mk3 6x6 taktik tekerlekli araç için bir sözleşme imzalandı. [36]

Suudi Arabistan yönetimi 19 Şubat günü, 2 Ocak günü Tahran Büyükelçiliği'ne yapılan saldırıları kınamadığı için Lübnan'a söz verilen USD3 milyarlık askeri yardımı askıya aldığını duyurdu. Karar ile birlikte Lübnan ordusu için siparişleri verilen 100 adet Sherpa 4x4 ve 100 adet VAB Mk3 6x6 taktik tekerlekli araç, 24 adet CAESAR kundağı motorlu obüs, 7 adet Airbus H125M COugar helikopter, üç adet Combattante FS56 hücumbot ve altı adet VBL aracına monteli Mistral alçak irtifa hava savunma füze sisteminin teslimatı da askıya alınmış oldu.[37][38]


Romanya

Savunma Bakanı Mihnea Motoc, Romanya'nın 2017 yılı içinde 12 adet daha ikinci el F-16 siparişi vereceğini açıkladı. [39]

Romanya ABD'li Lockheed Martin'e iki adet AN/TPS-77 DART uzun menzilli arama radarı siparişi verdi. [40]

Kanada Savunma Bakanlığı'ndan 25 Şubat günü yapılan bir açıklamada, Kanada Hava Kuvvetleri'ne bağlı 100 personelin, dört CF-18 Hornet tipi savaş uçağı ile birlikte bir aylığına Romanya'ya intikal edeceği duyuruldu.


Rusya Federasyonu

12 Şubat'ta toplanan Askeri Sınai Komisyon, Kırım'da yerleşik savunma sanayii tesislerinin Rus sanayiine entegrasyonu konusunda Devlet Başkanı Vladimir Putin'e sunulmak üzere bir rapor hazırladı.

Rusya 30 Ocak günü Suriye'ye dört adet Suhoy Su-35 tipi modern savaş uçağı sevketti. [41][42][43] Hımeymim Hava Üssü'ne konuşlandırılan Su-35'lerin kuyruk numaraları şöyle: RF-95813, RF-95814, RF-95815 ve RF-95816.

RT kanalında 3 Şubat günü yayınlanan haberde, Rusya'nın Suriye'deki Hımeymim Hava Üssü'ne Pantsir alçak irtifa hava savunma sisteminin yeni modeli olan Pantsir S2’leri konuşlandırdığı görüldü. Pantsir S2’nin S1’den en önemli farkı, yeni radarı. [44]Öte yandan Rus Savunma Bakanlığı 25 Şubat günü, Vladivostok Hava Savunma Füze Alayı'nın, Pantsir S2'leri teslim aldığını duyurdu. [45]

Suriye'deki Su-34 uçakları, H-35 (NATO kodu AS-20 "Kayak") gemisavar seyir füzesi taşırken görüntülendi. [46]

Rus Hava Kuvvetleri'ne ait RA-64514 kuyruk numaralı Tu-214R tipi elektronik istihbarat uçağı, 15 Şubat günü İran üzerinden Suriye'ye uçtu. [47]

Proje 21631 Buyan sınfı korvet Zeleni Dol ile Proje 266 Natya sınıfı Kovrovets mayın avlama gemisi, 13 Şubat günü Akdeniz'deki görev kuvvetine katılmak üzere Sivastopol'dan ayrıldı. [48][49][50]

Avrupa Dış İlişkiler Konseyi (EFCR) tarafından, "Rusya'nın Suriye Müdahalesi'nden Alınacak Dersler" (Lessons from Russia's Intervention in Syria) başlıklı bir rapor yayınlandı. Raporda, Rusya'nın Suriye'de kullandığı silah sistemi ve platformların etkinliği incelendi. [51]

Rusya Savunma Bakanlığı, Ermenistan’da konuşlandırdığı savaş uçaklarının sayısını artırarak, Mart ayından itibaren bölgede devriye uçuşlarına başlanacağını açıkladı. [52]

S-500 hava ve füze savunma sisteminin ilk prototiplerinin bu yıl içinde denemelerine başlanacağı bildirildi. [53]

Doğu Askeri Bölge Komutanlığı'ndan 11 Şubat günü yapılan bir açıklama ile, Habarovks'ta konuşlu adı açıklanmayan bir hava alayıi iki yeni Su-35S savaş uçağı teslim aldı. [54]

Proje 1144.2 sınıfı Pıyotr Veliki kruvazörünün 3M22 Zircon tipi hipersonik füzelerle donatılacağı bildirildi. [55]

Rus Deniz Kuvvetleri İkinci Komutanı Aleksandır Fedotenkov, Proje 677 Lada sınıfı denizaltı inşa programının rafa kaldırılmasının söz konusu olmadığını açıkladı. Söz konusu projenin iptal edileceği bildirilmişti. [56]

Jane's Defence Weekly'nin 26 Şubat tarihli haberine göre Rusya, Afganistan'a 10,000 adet AK-47 piyade tüfeği ve 1 milyon mermi hibe etti. Silah ve cephane, 24 Şubat günü bir askeri nakliye uçağı ile Kabil'e sevkedildi.

Rus Savunma Bakanlığı, Batı Askeri Bölge Komutanlığı'na bağlı 1'nci Muhafız Tank Ordusu'nun kuruluşunun 1 Şubat itibariyle tamamlandığını duyurdu. Söz konusu birlik, T-72B3 ve T-80 ana muharebe tankları ile donatıldı.

Açık Semalar Anlaşması kapsamında Türkiye üzerinde gözetleme uçuşu yapmak üzere Eskişehir'e giden Antonov An-30B uçağına uçuş izni verilmedi. Konuyla ilgili açıklama yapan Türk Dışişleri Bakanlığı, uçuş izninin verilmemesinin, uçağın rotası konusunda mutabakata varılamaması olduğunu belirtti. [57]

Rusya'nın tek zırhlı araç üretici şirketi olan Kurganmaşzavod, Kurgan Tahkim Mahkemesi'ne iflas başvurusunda bulundu. [58] Jane's Defence Industry'nin 26 Şubat tarihli haberine göre mahkeme başvuruyu reddetti.

Vega Telsiz Mühendislik Şirketi, 10 İHA'nın aynı anda kontrol edilebilmesine olanak sağlayan bir yer kontrol sistemini kamuoyuna tanıttı. KAMAZ 43116 kamyonuna monte edilen istasyonda beş kullanıcı konsolu ve yüksek kapasiteli bir bilgisayar bulunuyor. [59]

Rus Hava Kuvvetleri'ne ait Mi-8MTV-5 tipi bir genel maksat helikopteri, 9 Şubat günü Ostrov yakınlarında düştü. Helikopterdeki dört mürettebat hayatını kaybetti.

İzmaş üretimi Granat 4 tipi taktik İHA için yeni bir sinyal istihbaratı faydalı yükü geliştirildiği bildirildi. 30kg azami kalkış ağırlığına sahip Granat 4, en fazla 3kg faydalı yük taşıyabiliyor. 2.4m uzunluk ve 3.2m kanat açıklığı olan İHA, 90km/saat seyir hızına ve 70km görev menziline sahip.[60]

Vietnam Deniz Kuvvetleri için sipariş verilen ve Admiralti Tersanesi'nde inşa edilen altı Kilo sınıfı denizaltıdan beşincisi HQ186, 9 Şubat günü Cam Ranh limanına ulaştı. [61]

Jane's Defence Weekly'nin 10 Şubat tarihli haberine göre, Hindistan Savunma Bakanlığı, FGFA savaş uçağı projesinde Rusya ile ortaklık görüşmelerine tekrar başladı. PAK FA T-50 üzerinden iki ülke tarafından ortak olarak geliştirilmesi öngörülen FGFA projesinde, iş bölümü ve mali katkı konularındaki anlaşmazlıklar nedeniyle faaliyetler bir süredir askıdaydı.

Endonezya Savunma Bakanı, ülkesinin Rusya'dan 10 adet Su-35 savaş uçağı alacağını açıkladı. Bakan Ryamirzad, sözleşmeyi Mart ayındaki Rusya ziyareti sırasında imzalayacağını bildirdi. [62]

Jane's Defence Weekly'nin 8 Şubat tarihli haberine göre Belarus, Rusya ile sayısı açıklanmayan miktarda Su-30 savaş uçağının satışı için anlaşmaya vardı. Rus Savunma Bakan Yardımcısı İgor Lotenkov tarafından duyurulan satış ile Belarus, hava kuvvetleri envanterindeki MiG-29'ları değiştirmeyi planlıyor.

Rostvertol şirketi, Hindistan'ın siparişini verdiği 151 adet Mi-17V-5 genel maksat helikopterinin teslimatlarını tamamladı. [63]

United Aircraft Corporation şirketi, Singapur Hava Gösterisi'nde Suhoy Su-30 savaş uçağının Su-30SME adlı yeni türevini tanıttı.

Rostec'e bağlı Sistemprom şirketi Moskova'da düzenlenen bir robotik konferansında, insansız mini multikoptere takılı tanksavar roketi ile gerçekleştirilen bir deneme uçuşunun video görüntülerini yayınladı. Görüntülerde multikopter, RPG-26 tipi bir tanksavar roketi ile çeşitli hedeflere atış yaparken görülüyor. [64]

Söz konusu konferansta ayrıca Orlan 10 İHA'sının Orlan 30 ve Orlan 50 adlı iki yeni türevi sergilendi. Jane's Defence Weekly'nin 17 Şubat tarihli haberine göre, 2.43m uzunluğa ve 3.8m kanat açıklığına sahip uçaklardan Orlan 30'un azami kalkış ağırlığı 27kg. 8kg faydalı yük taşıyan Orlan 30 150km/saat azami hıza sahip. 50kg azami kalkış ağırlığına sahip olan Orlan 50 ise 15kg faydalı yük taşıyabiliyor.


Suriye

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry 12 Şubat günü, Almanya'nın Münih kentinde düzenlenen Uluslararası Suriye Destek Grubu (ISSG) zirvesinde Suriye çapında bir hafta içinde devreye girecek bir ateşkes üzerinde anlaşıldığını söyledi. Ateşkes 27 Şubat günü yürürlüğe girdi. [65][66]

İran Devrim Muhafızları'na bağlı Sabırin adlı özel harekât biriminin Suriye'de çatışmalarda görev aldığı bildirildi. [67]

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil el Cubeyir, Suriye'deki isyancılara omuzdan ateşlenen uçaksavar füzelerinin sağlanması gerektiğini söyledi. [68]

Jane's Defence Weekly'nin 16 Şubat tarihli haberine göre Suriye ordusu, isyancıların kullandığı TOW gibi tanksavar güdümlü füzelere karşı koruma sağlamak için tank ve zırhlı araçlarda karşı tedbir ve karıştırıcı sistemler kullanmaya başladı. [69]


Ukrayna

Ukroboronprom şirketi, yeni geliştirdiği BpAK-MP1 İHA sistemini Ukrayna ordusuna teslim etmeye başladı. 3m kanat açıklığına ve 1.29m uzunluğa sahip olan BpAK-MP1'in azami kalkış ağırlığı 5.5kg ve faydalı yük kapasitesi 1.5kg. İHA, 2saat havada kalabiliyor. [70]

Antonov şirketi, Suudi Arabistan için geliştirilen An-132 projesinin prototip uçağının gövde montajının tamamlandığını duyurdu. 2015 yılında Suudi Arabistan'ın altı adet uçak için bir mutabakat muhtırası imzalamış olduğu An-132'de, Pratt Whitney PW150A turboprop motor, Honeywell aviyonik sistemleri ile Hamilton Sundstrad yedek güç birimleri kullanılacak. [71]

Textron Systems şirketi 1 Şubat günü, Ukrayna ile üç adet Survivable Combat Tactical Vehicle (SCTV) taktik tekerlekli araç tedariği için bir sözleşme imzalandığını duyurdu. [72]


Yunanistan

Jane's International Defence Review'in 15 Şubat tarihli haberine göre Yunan Hava Kuvvetleri, hizmetten çekmiş olduğu P-3B Orion deniz karakol uçaklarını tekrar faal duruma getirmek için Lockheed Martin ile birlikte bir çalışma yürütüyor. ABD Deniz Kuvvetleri ile şirket arasında imzalanan USD141.9 milyonluk sözleşme, bir uçağın yeniden uçabilir duruma getirilmesi işlemi ile dört uçağın modernizasyonu için gerekli kitlerin teminini kapsıyor. Sözleşme kapsamında ayrıca uçakların depo seviyesi bakımı, görev planlama ve yönetim sistemi ile yeni aviyonikler de bulunuyor. Projenin Temmuz 2019'da tamamlanması ile uçakların hizmet ömürlerinin 20 yıl / 15,000 uçuş saati kadar uzatılması hedefleniyor. [73]

Yunan Deniz Kuvvetleri'ne ait AB-212ASW tipi bir donanma helikopteri, 11 Şubat günü Kinaros Adası yakınlarında düştü. Olayda helikopterdeki üç mürettebat da hayatın kaybetti. [74]


[2]"Bulgarian MPs Approve Participation of Allied Aircraft in Joint Air Policing Missions": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=170964&cat=3
[7]"Kuzey Irak’a ikinci operasyonda 24 uçakla 4 PKK kampı vuruldu": http://www.hurriyet.com.tr/kuzey-iraka-ikinci-operasyonda-24-ucakla-4-pkk-kampi-vuruldu-40050215
[9]"Turkish Military Launches Large Air Campaign on PKK Targets In Northern Iraq": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=171020&cat=3
[14]"Canada Ending CF-18 Airstrikes By February 22, Sending Additional Trainers": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=171084&cat=3
[15]"Canadian Armed Forces Cease Airstrike Operations In Iraq and Syria": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=171380&cat=3
[16]"Su-30s, Mi-8s: Iran Considers Inking $8 Billion Arms Deal with Russia": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=171363&cat=3
[23]"Hankuk Carbon and IAI Will Develop the Next Generation of Vertical Take-Off and Landing UAV": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=170898&cat=3
[25]"Singapore Airshow 2016: IAI Unveils the Newest Members in its Loitering Munitions Family": http://www.miltechmag.com/2016/02/singapore-airshow-2016-iai-unveils_15.html
[26]"Singapore Airshow 2016: IAI Receives Additional F-35 Contract to Produce 40 Wing Sets": http://www.miltechmag.com/2016/02/singapore-airshow-2016-iai-receives.html
[30]"Mossad ajanları artık RMMO’ya karşı casusluktan tutuklanmayacak": http://www.gundemkibris.com/mossad-ajanlari-artik-rmmoya-karsi-casusluktan-tutuklanmayacak-166274h.htm
[31]"Lübnan Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Moqbel Güney Kıbrıs'ta": http://www.kibrispostasi.com/index.php/cat/58/news/182949/PageName/GUNEY_KIBRIS
[32]"Lübnan Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı, Omiru ile görüştü": http://www.gundemkibris.com/lubnan-basbakan-yardimcisi-ve-savunma-bakani-omiru-ile-gorustu-165280h.htm
[34]"Rum Yönetiminin 11 adet Mi-35P tipi Rus helikopterlerinin alım anlaşması inceleme altında": http://www.abhaber.com/rum-yonetiminin-11-adet-mi-35p-tipi-rus-helikopterlerinin-alim-anlasmasi-inceleme-altinda/
[35]"RMMO üniformalarında değişiklik tepkiye sebep oldu": http://www.kibrispostasi.com/index.php/cat/58/news/181780/PageName/GUNEY_KIBRIS
[36]"Delivery of French Arms to Lebanon: Signature of the Armor Contract": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=170902&cat=3
[41]"Rusya son ihlâlin ardından Lazkiye'ye 4 uçak daha gönderdi!": http://www.kokpit.aero/4-ucak-daha-gonderdi
[42]"Su-35S at Its Finest: Advanced Fighter Which Started Its Mission in Syria": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=170861&cat=3
[43]"Video Shows Russia's Most Advanced Operational Fighter Flying Out Of Its Syrian Base": http://foxtrotalpha.jalopnik.com/video-shows-russias-most-advanced-operational-fighter-f-1757538394
[45]"Vladivostok Air Defence Missile Regiment Received Pantsyr-S2 Newest Anti-Aircraft Missile and Gun Systems": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=171616&cat=3
[46]"Russian Su-34 in Syria seen carrying Kh-35 anti-ship missile": http://alert5.com/2016/02/12/russian-su-34-in-syria-seen-carrying-kh-35-anti-ship-missile/
[48]"Kalibr Missile Shooter Heading to Mediterranean Sea": http://7fbtk.blogspot.com.tr/2016/02/kalibr-missile-shooter-heading-to.html
[50]"Follow-Up: Kalibr Missile Shooter Heading to Mediterranean Sea": http://7fbtk.blogspot.com.tr/2016/02/follow-up-kalibr-missile-shooter.html
[52]"Rusya, Ermenistan-Türkiye sınırında devriye uçuşlarına başlıyor!": http://www.kokpit.aero/devriye-ucuslarina-basliyor
[54]"Russia's Eastern Military District Equipped with Two New Su-35S Jets": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=171187&cat=3
[55]"Russia's Monster Battlecruisers Are Getting Hypersonic Anti-Ship Missiles": http://nationalinterest.org/blog/the-buzz/russias-monster-battlecruisers-are-getting-hypersonic-anti-15263
[56]"'Mini Red Octobers:'Russia to Push on With Stealth Submarine Program": http://thediplomat.com/2016/02/mini-red-octobersrussia-to-push-on-with-stealth-submarine-program/
[58]"Russia’s only infantry fighting vehicle manufacturer files for bankruptcy": http://tass.ru/en/defense/855565
[65]"Uluslararası güçler Suriye'de ateşkes üzerinde anlaştı": http://www.bbc.com/turkce/haberler/2016/02/160211_suriye_ateskes_anlasma
[68]"Saudis Want To Arm Syrian Rebels With Anti-Air Missiles To Counter Russia": http://foxtrotalpha.jalopnik.com/saudis-want-to-arm-syrian-rebels-with-anti-air-missiles-1760629284
[70]"Ukrainian Army Receives UAV System Manufactured by the Domestic Industry": http://www.defence24.com/299745,ukrainian-army-receives-uav-system-manufactured-by-the-domestic-industry
[72]"Textron Systems to Provide Ukraine with Survivable Combat Tactical Vehicles (SCTV)": http://www.defense-aerospace.com/cgi-bin/client/modele.pl?shop=dae&modele=release&prod=170849&cat=3

Havada İnsan - Makina İşbirliği (MUM-T)

$
0
0
İnsansız hava araçlarının (İHA) savaş alanında yoğun olarak kullanılmaya başladığı 1970'lerden itibaren ana görevleri keşif ve gözetleme oldu. Başlangıçta topçu hedef tespit ve atış tanzimi başta olmak üzere savaş alanı taktik keşif görevlerine koşturulan İHA'lar, zamanla daha uzun menzile, daha yüksek irtifada ve daha fazla faydalı yük ile uçmaya başladılar.

1980'lerde ivmelenen bilişim ve iletişim teknolojilerindeki gelişmeler de İHA'ların,

- Taşıdıkları elektrooptik ve elektromanyetik algılayıcıların performanslarının,
- Yer kontrol istasyonu (YKİ) ile iletişim kapasitelerinin,
- Topladıkları verilerin dağıtım, depolama ve değerlendirme imkânlarının hızla artmasını sağladı.

Böylelikle de, İHA'ların koşturuldukları görevlerin sayı, nitelik ve karmaşıklığı arttı. Bu, aynı zamanda İHA'lardan çok daha yaratıcı şekillerde faydalanılmasının da önünü açtı. Ayrıca sahip oldukları veri bağı ve algılayıcı sistemleri vasıtasıyla gerçek anlamda ağ mimarisine sahip ordulara giden kapıyı açmış oldular.

Bu sürecin en önemli dönemeci de, insansız sistemlerin insanlı platformlarla birlikte, tam bir eşgüdüm içinde görev yapmasını hedefleyen MUM-T (Manned - Unmanned Teaming; İnsanlı - İnsansız İşbirliği) konsepti. 


Yeni eküri: AH-64E Guardian ve MQ-1C Gray Eagle
Çalışmalar

MUM-T en yalın hali ile, bir insansız sistemin kontrolünün diğer unsurlar tarafından devralınabilmesini; insanlı ve insansız sistemlerin eşgüdüm içinde görev yapabilmesini kapsıyor. Dolayısıyla MUM-T sadece teknolojik bir kabiliyet artışını değil, aynı zamanda organizasyon, eğitim, taktik ve zihinsel boyutlarda da bir dönüşümü gerektiriyor.

Halen MUM-T konsepti aktif olarak ABD Kara Kuvvetleri havacılık birimlerinde kullanılmakta.

Bu alanda ilk çalışmalar, 2012 sonunda Redstone'da Textron Systems şirketi tarafından Integration and Collaboration Lab (Entegrasyon ve Uyum Laboratuarı) ile Textron bünyesindeki Bell Helicopter ve AAI şirketleri tarafından Manned / Unmanned Operations Development Lab (MUOD; İnsanlı / İnsansız Harekât Kabiliyeti Geliştirme Laboratuarı) birimlerinin açılması ile başladı.

Bu iki laboratuardan MUOD'da, ABD KK bünyesindeki AAI üretimi RQ-7 Shadow taktik İHA'sına ait donatımla benzetim (hardware in the loop simulator) sistemi, YKİ simülatörü, One System uzak görüntü terminali ve OH-58D Kiowa Warrior silahlı keşif helikopteri simülatörü gibi bileşenler bulunuyordu. Bu altyapı, LoI 1'den 5'e kadar her bir seviye için çok çeşitli testlerin yapılmasında, eksikliklerin ve geliştirilmesi gereken hususların belirlenmesinde kullanıldı.

Bu süreçte mesela insan faktörlerine yönelik olarak da oldukça kapsamlı araştırmalar gerçekleştirildi. MUM-T'nin, platform ve YKİ operatörlerine getireceği yükler, ilgili personelin sahip olması gereken yeteneklerin belirlenmesi gibi konular çalışıldı (Bkz: "Identifying Critical Manned-Unmanned Teaming Skills for Unmanned Aircraft System Operators")

Yapılan geliştirme ve test faaliyetleri sonucunda, Texas'taki Fort Bliss üssünde konuşlu 501'nci Havacılık Taburu, 16.03.2015 tarihinde insanlı ve insansız hava araçları ile donatılmış ilk karma birlik olarak göreve başladı. 6'ncı Süvari Alayı'na bağlı 3'ncü Bölük olarak yeniden adlandırılan birlik, AH-64D Apache Longbow ve AH-64E Guardian taarruz helikopterleri ve RQ-7B Shadow İHA'larla görev yapıyor. Bahsi geçen hava araçları MUM-T konseptinin geliştirilmesi sırasında birlikte çok sayıda deneme ve muharebe maksatlı göreve çıkmıştı ancak aynı emir komuta yapısının altında birlikte kullanılmaları için çok daha sıkı bir hazırlık süreci gerekti.

ABD KK havacılık birliklerinin yeni yapılanma planına göre her bir muharip havacılık tugayı, 12 adet General Atomics MQ-1C Gray EagleİHA ve 24 adet Boeing AH-64E Guardian saldırı helikopteri ile donatılacak. Apache silahçısı, İHA'nın komuta kontrolünü ve veri takibini, Textron Systems üretimi OSRVT (One System Remote Video Terminal) adlı uzak görüntü terminali üzerinden sağlıyor. Çok farklı tipte İHA'ların komuta kontrolüne olanak sağlayan OSRVT halen Apache / Guardian'a ilaveten OH-58D Kiowa Warrior keşif helikopterinde de kullanılıyor.

ABD KK'ne ilaveten ABD Deniz Kuvvetleri de MUM-T konsepti üzerinde çalışmalarına devam ediyor. Bu çalışmalarda halen iki ana odak noktası var:

i. MH-60R SeaHawk yeni nesil donanma helikopterinin, MQ-8B Fire Scout insansız helikopteri ile

ii. P-8A Poseidon deniz karakol uçağının General Atomics MQ-9 Guardian deniz karakol İHA'ları ile birlikte görev yapmasına olanak sağlayacak bir MUM-T kabiliyeti.


Teorik Arka Plan


MUM-T konseptinin temelinde yatan ihtiyaçlar şunlar:

i. Unsur sayısına oranla çok daha geniş bir alanda keşif, gözetleme ve istihbarat toplama görevi yapabilmek ve alan hakimiyeti sağlayabilmek
ii. Savaş alanındaki tüm unsurların durumsal farkındalığını (situational awareness) artırmak
iii. Düşmanın tespit ve teşhis edilmesinden imha edilmesine kadar geçen süreyi ("kill chain") kısaltmak.

İlk iki maddenin özünde, Metcalfe Yasası yatıyor.

Metcalfe Yasası uyarınca, bir ağın potansiyel kalitesi, düğüm noktası sayısı arttıkça geometrik oranda artar. İki düğüm noktasından (N = 2) oluşan bir ağda, kurulabilecek etkileşim sayısı N - 1 = 1'dir. Her bir düğüm noktası, yapılan etkileşimi değerlendirir, yani aldığı bilgiyi işler, paylaşır ve depolar. Dolayısıyla ağın toplam ürettiği bilgi hacmi, düğüm noktası kadar olur. Bunun matematiksel ifadesi ise N x (N - 1)'dir.

Söz gelimi 8 unsurdan oluşan bir ağa sahip isek, ağın ürettiği toplam bilgi hacmi azami 8 x (8 - 1), yani 56 iken, bu 8 unsur un birbirlerine doğrusal hiyerarşik bir yapıda bağlı olduğu klasik organizasyonda ağın ürettiği toplam bilgi, en tepedeki düğüm noktasısının ürettiği kadardır. Bu yapı, özellikle günümüz harekât ihtiyaçlarına yanıt verebilecek kapasitede değildir. En öndeki piyadeden en tepedeki uyduya kadar tüm unsurların bilgi topladığı, işlediği ve paylaştığı bir ağ yapısı içinde, karar alıcı düğüm noktaları tesis etmek gereklidir. Bu bir dönüşüm sorunudur ve platformdan, sistemden önce ancak ve ancak zihinsel bir dönüşüm ile mümkündür.

Üçüncü madde ile ilgili olarak ise, doğrusal (lineer) bir emir - komuta zincirinden ağ yapısına geçişin kazandırdığı hızdan bahsedilebilir. Tespit ve teşhis edilen bir hedefin imhası için gerekebilecek onay ve emir süreçleri, vakit alabilir. Ancak günümüzde, özellikle asimetrik ve karma (hibrid) muharebede hedef tespit, teşhis ve imhası için gereken süre dakikalarla ölçülmekte. Bu durumda da çoğu zaman en ön saftaki unsur aynı zamanda hem tetiği çeken parmağın hem de emri veren aklın (ve algının) sahibi olmak durumunda.

Bu teorik altlık üzerinde konseptin öncüsü olan ABD Kara Kuvvetleri, MUM-T'yi beş seviyeden oluşan bir yapıda kurgulamış. "Level of Interoperability" (LoI; Birlikte çalışabilirlik derecesi) olarak tanımlanan bu seviyeler şöyle:
  • LoI 1: İHA'nın faydalı yükünün topladığı verilerin dolaylı olarak (bir röle istasyonu ya da YKİ üzerinden) platforma iletilmesi. Örnek: Apache saldırı helikopterinin silahçısının, İHA'nın elektrooptik kamerası ile çekilen görüntüyü, YKİ'den alması.
  • LoI 2: İHA'nın faydalı yükünün topladığı verilerin doğrudan platforma iletilmesi. Örnek: Apache silahçısının, doğrudan İHA ile temas kurarak, İHA'nın elektrooptik kamerasının çektiği görüntüyü alabilmesi.
  • LoI 3: İHA'nın faydalı yükünün (algılayıcısının) tamamen platform tarafından kontrol edilebilmesi. Örnek: Apache silahçısının, İHA'nın elektrooptik kamerasını istediği yere yöneltmesi, hedef işaretlemesi yapabilmesi vb.
  • LoI 4: İHA'nın uçuş rotasının ve faydalı yükünün kontrolü. Örnek: Apache silahçısının İHA'yı istediği bölgeye yönlendirmesi ve tüm algılayıcılarını kontrol edebilmesi
  • LoI 5: İHA'nın iniş ve kalkış dahil tüm uçuşunun ve tüm faydalı yüklerinin platform tarafından kontrol edilmesi
LoI 1 ve LoI 2'de, İHA'nın tüm uçuş kumandaları ve faydalı yük kontrolleri YKİ'ye aittir. Diğer insanlı platformlar birinde YKİ'den, diğerinde ise doğrudan İHA'dan algılayıcı verisini almaktadırlar.

Bu işbirliği, insanlı platformdaki operatörün / pilotun sırtına ilave bir iş yükü bindirmektedir. Personel hem kendi platformunun görevini yapmaya ve ortama, koşullara ilişkin algılarını keskin tutmaya odaklanmalı, hem de çok farklı bir ortamda bulunan insansız sisteme dair net bir durumsal farkındalık geliştirmelidir. Aynı anda iki farklı oyun konsolunda oynamak gibi bir bakıma.


Değerlendirme

Eğer insan - makina arayüzü (HMI; Human Machine Interface) konusunda, teknolojinin de katkısıyla ciddi gelişme ve kolaylıklar sağlanırsa, ki gidişat bunu gösteriyor, MUM-T'nin, savaş alanında insanlı - insansız sistem entegrasyonuna giden ilk adım olması kaçınılmaz olacaktır.

Sonuç olarak MUM-T, tek bir platformun

- Etki alanını ve görüş sahasını büyük ölçüde genişletebilecek
- Kendisine yönelebilecek tehditleri çok erken tespit edip bertaraf edebilecek
- Tespit, teşhis ve imha sürelerini büyük ölçüde kısaltabilecek bir imkân vaat ediyor.

Bu kazanımların bedeli olarak ise, gerçekleştirilmesi çok kolay olmayan bir insan - makina entegrasyonu ve eşgüdümünü gerektiriyor.

MUM-T, yalnızca gelişmiş iletişim sistemleri ile elde edilebilecek bir yetenek kesinlikle değil. Yapının insanlı tarafında zihinsel, organizasyonel ve düşünsel bir dönüşüm ve uyum gerekiyor.


Kaynakça

"Apache Manned-Unmanned Teaming Capability": https://www.ausa.org/publications/armymagazine/archive/2014/Documents/09September14/VanRiper_Sept2014.pdf
"MUM-T Is The Word For AH-64E: Helos Fly, Use Drones": http://breakingdefense.com/2015/01/mum-t-is-the-word-for-ah-64e-helos-fly-use-drones/
"Manned-Unmanned Teaming": http://www.kmimediagroup.com/mlf/articles/426-articles-gct/manned-unmanned-teaming
"US Army establishes first manned-unmanned unit": https://www.flightglobal.com/news/articles/us-army-establishes-first-manned-unmanned-unit-410504/
"U.S. Army Unmanned Aircraft Systems: Changing Modern Warfare": https://www.ausa.org/publications/torchbearercampaign/Documents/TB-US%20Army%20Unmanned.pdf
"Army gives Apache pilots control over UAVs": https://defensesystems.com/articles/2014/10/09/army-apache-uas-interoperability.aspx
"Taking the Man Out of Future Unmanned Military Systems": http://www.afcea.org/content/?q=taking-man-out-future-unmanned-military-systems
"U.S. Army Testing More MUM-T Technology": http://aviationweek.com/defense/us-army-testing-more-mum-t-technology








Viewing all 502 articles
Browse latest View live